Nasıl disiplinli olunur?

Dünkü Disiplin eşittir özgürlük yazımızdan sonra disiplin ile ilgili sorular geldi. Bu nedenle bugün Nasıl disiplinli olunur? sorusuna cevap arayacağız.

Öncelikle disiplin tam olarak ne demektir onu açıklayalım. Disiplin, aslında tek gerçeklik olan “şu anki” zevki, sanal bir “gelecekteki” yarara kurban etmek demektir. Bu nedenle zordur zira feda ettiğin şey somut gerçeklik aleminde birşey iken, beklediğin yarar ise henüz olmayan bir gelecektedir.

Cennet ve Cehennem

Disiplinli olmak için, öncelikle kendinize şu iki soruyu sorun :

  • Yapmam gerektiğini bildiğim halde yapmadığım ya da yapmayı sürekli ertelediğim şeyler neler?
  • Yapmamam gerektiğini bildiğim halde yapmaya  devam ettiğim şeyler neler?

Bu listeyi kimse size dikte edemez, ancak siz kendiniz yazabilirsiniz. Ve bu satırları okurken farkındasınız ki bu listedeki öğeleri zaten biliyorsunuz. Yine de kendinize zaman ayırın ve aklınıza gelenleri kağıda yazın. Daha sonra kendinize şu soruyu sorun :

  • Eğer yapmam gerektiğini bildiğim halde yapmadığım şeyleri yapmaya başlarsam ve yapmamam gerektiği halde yaptığım şeyleri bırakırsam; ve bunu da 5 sene boyunca disiplinli bir şekilde devam ettirirsem, 5 sene sonra nerede olurum?

Bu sorunun cevabını oturup kompozisyon yazar gibi yazın. Bunun sadece size değil, çevrenize nasıl iyi yansıyacağını ayrıntılandırın. Bu sizin cennetiniz. Motivasyonunuz.  Ama işte çoğu insanın disipline olamamasının sebebi, bunun ötesine gitmemeleri.

Disiplinin kaynağı motivasyon ve korkudur.

 Şimdi kendinize şu soruyu sorun :

  • Eğer yapmam gerektiğini bildiğim halde yapmadığım şeyleri yapmamaya ve yapmamam gerektiği halde yaptığım şeyleri yapmaya devam edersem; ve bunu da 5 sene boyunca yaparsam, 5 sene sonra nerede olurum?

Bu sorunun cevabını oturup kompozisyon yazar gibi yazın. Bu sizin cehenneminiz. Disiplinli olmazsanız, başınıza gelecek kötü şey. Bunun nasıl sadece sizin değil, çevrenizdekilerin de cehennemi olacağını ayrıntılı yazın.

Disiplinli olmak için hem cennete koşmaya, hem de cehennemden kaçmaya ihtiyacınız var. Disiplin sadece ödül ile olmaz. Disiplin için cezanın da tanımlı olması gereklidir. Korkusuz disiplin olmaz.

Askerlerin disiplini daha rahat içselleştirmeleri biraz da bundan. Sadece tanımlı bir cennetleri yok, eğer disiplini elden bırakırlarsa içine düşecekleri somut cehennemleri (düşmana yenilmek ve hatta ölüm) de sürekli enselerinde. Sivilde ise biz, cehennem kısmını tamamen es geçmeye meyilliyiz.

Erken Kalkmak

Disiplin için sonraki adım erken kalkmaktır. Birazdan yazacağımız hedefler ve korkular kısmı ilk adım gibi görünebilir ama bunları ortaya koymadan önce bile bu adımı harekete geçirebilirsiniz.

Erken kalkmak çok önemlidir zira onsuz disiplin olmaz. Erkenden kalkarak, günün disiplin tonunu belirlersiniz. Bunu bir rituel olarak da düşünün. Her güne, çok sevgili uykunuzu kurban ederek başlıyorsunuz ve güne kurban vererek başlayarak, disiplini yaratıyorsunuz. Disiplinin yukarıdaki tanımını anımsayın.

Egzersiz

Disiplin için ikinci adım egzersizdir. Kalktıktan sonra yapacağınız fiziksel egzersiz sizi günün içine, doğru enerji ile ateşleyecektir. Uykudan sonraki o tatlı tembelliği de kurban etmeniz, bonus olarak da ritueldir.

Çizelge

Dünyanın gelmiş geçmiş en ünlü merici zamanında demiş ki : “hayat siz başka planlar yaparken başınıza gelenlerdir”. Bok yemiş. Plan yapmak önemli ve bunu uygulanabilir bir çizelgeye çevirmek daha da önemli.

Evet, disiplinli bir yaşam için yapmanız gereken diğer adım ise çizelge. Ama çizelgeyi şunu şunu ve şunu yapacağım listesi olarak algılamayın. Çizelgeyi yapmanın en iyi yolu, yapılması istenen şeyleri isteyen tarafınızla, yapması gereken tarafınızı birbirinden hayali olarak ayırmaktır. Daha sonra da kendinizle, sizin için çalışan biri gibi pazarlık yapmalısınız. Yani sizin yapmak istediğiniz şeyler yanında, kendinize ödüller ve boş zamanlar da çizelgelemelisiniz.

Sizin için doğru iş yapılacak zaman / dinlenilecek zaman oranını bulun. Bir yerden başlayın ve onu azar azar arttırın. Mesela günde 7 saat iş, 9 saat boşluk diye başlarsanız, iş kısmını azar azar arttırarak hedeflediğiniz rakama çıkarın. Asla, hergün 16 saat diye girmeyin, hemen tükenir ve 1 haftaya kalmaz salarsınız.

Çizelgenizi kağıda yazabileceğiniz gibi Google Calendar kullanabilirsiniz. Bu adımı sabah rutininden sonra saydık ama bunu yapmanız için en iyi zaman gece yatmadan önceki yarım saat.

Gece yatmadan bir saat önce tüm elektronik aletleri bırakın ve yarım saat önce, ertesi gün için çizelgenizi yapın. Sabah uyanınca, yatakta dik oturun ve kalkmadan çizelgenizi gözden geçirin.

Çizelgenizi yaparken kenarda ihmal ettiğiniz ve siz ihmal ettikçe büyüyen işler konusunda uyanık olun. Bu tür işleri küçükken halletmeyi alışkanlık haline getirin. Bunlar sonradan çok ciddi boyutlara çıkabilir. Örneğin arabanızın motorundan gelen sesi ihmal ede ede birgün saatlerce yolda kalabilirsiniz.

Zayıflıklardan kurtulmak

Zayıflıklarınızdan kurtulmanızın tek yolu, onların üzerine gitmektir. Zayıflıklarımızı gözardı etmek onları yok etmediği gibi, büyütebilir de.

Egzersiz yapmaktan hoşlanmıyorsanız, gidin egzersiz yapmaya başlayın. Telefonla potansiyel müşterileri aramaktan mı korkuyorsunuz? Telefonu kapıp potansiyel müşterileri arayın. Kızlara yürümekten mi koruyorsunuz. Kızlara yürüyün.

 

 

 

Disiplin eşittir özgürlük

Çoğu insan kendisini geliştirmek için yapabileceği o tek değişimi arıyor. Hayallerini gerçeğe dönüştürecek o tek değişim. Fişten çekilmek ve kırmızı hap öğretisini öğrenmek, böyle bir değişim gibi görünebilir.

Fakat hayatınızı istediğiniz hale getirmek, sizi kafanızdaki potansiyel kişiye çevirmek için gerekli şey sadece bir tane değil. Ya da 10 veya 100 tane şey değil. Bu hızlıca koşup aşabileceğiniz bir yol değil ve maalesef kısa yol da yok.

Meditasyon sizi oraya ulaştırmayacak, ya da mucize bir hap. Sadece kırmızı hapı okumak ve zihninizde evirip çevirmek örneğin sizi daha maskülin bir erkek yapmayacak.

Daha iyiye evrilmek baş koymanız; gün-gün, hafta-hafta, ay-ay vermeniz gereken bir savaştır. Bu savaş tembelliğe, zayıflığa, nefsinize yenik düşmeye karşı hiç durmayacak olan bir savaştır.

Bu savaş, disiplin gerektirir. Çok çalışma ve kendini adama gerektirir. Erken kalkmanızı, geç yatmanızı ve bu ikisi arasındaki her dakika disiplinli bir şekilde çok çalışmanızı gerektirir. Hem de HER GÜN!

Eğer daha iyiye evrilmek istiyorsanız, bunun kısa yolunu aramayı bırakın. Hemen disiplin ve çok çalışma savaşına girişin. Kırmızı hapı bilgisayar başında okuyarak ve yazarak mı yutmaya uğraşıyorsunuz? Yapmayın. Bu fiziksel bir savaş. Hergün saat 6’da kalkmanızı, 11’de yatmanızı ve aradaki zamanda ağırlık kaldırmanızı, işinize ve daha fazla kazanmaya odaklanmanızı gerektiren bir savaş. Eğer bilmiyorsanız disiplinli bir şekilde İngilizce öğrenmenizi, eğer İngilizce biliyorsanız üçüncü bir dili öğrenmeye başlamanızı gerektiren bir savaş. Hergün, hayatınızın her anında dominant ve maskülin konuşmaya ve davranmaya çalışmanızı gerektiren, kadınlar tarafından reddedilme korkunuzu aşmak için oyunu pratik etmenizi gerektiren bir savaş.

<<Motivasyon
Motivasyon hakkında fazla endişelenmeyin.
Motivasyon kaypaktır. Arada gelir gider.
Motivasyon güvenilmezdir ve hedeflerinizi başarmak için motivasyona bel bağlarsanız yarı yolda kalırsınız. (*)

Her sabah kalkmak ve işe
koyulmak için motive olmayı beklemeyin. Sırtınızı motivasyona dayamayın.
Sırtınızı disipline dayayın. Ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.

Yani :

KENDİNİZİ YAPMAYA İTİN.

Bunu da disiplinle yaparsınız.

Herkes iş yapmadan amaçlarını elde ettirecek mucize hapı arar.
Fakat böyle birşey yok.

Hayır.

Çok çalışmak zorundasınız.
Çizgiyi tutmak zorundasınız.
İşleri yapmak zorundasınız.
Yani hemen çalışmaya başlayın.
Disiplinli olun. Disiplinin kendisi olun.

BAŞARIN.

Hepsi bu.

Joko Willink >>

Yorgunluk, isteksizlik, yarın yaparım abicilik asıl düşmanlarınız. Feminizm, hipergami, vs … Bunlar tembelliğin, motivasyonsuzluğun ve işleri ertelemenin yanında hiçbir şey değiller.

<<  Artık yok.

Artık bahaneler yok.
Artık “yarın yaparım” yok.
Artık “bir seferlikten birşey olmaz” yok.
Artık kendi nefsimin zayıflıklarını kabullenmek yok.
Artık kolay yolu konuşmak yok.
Artık zihnimi işgal eden sağlıksız ve verimsiz düşüncelere  boyun eğmek yok.

Hayır!

Artık yok.
Artık doğru zamanı beklemek yok.
Artık kararsızlık yok.
Artık daha fazla yalan yok.
Artık zayıflık yok.

Hayır!

Artık yok.
Şimdi güçlü olmanın zamanı.
Ve güç ile, kararlılık ile, mutlak bir disiplin ile
Olmak istediğim kişiye dönüşeceğim.
Ve ancak o dönüşüm tamamlandığında oturup
Artık yok diyeceğim

Joko Willink >>

Kendinizi hergün istisnasız sabah saat 6’da o yataktan kaldıracak disiplini elde etmediğiniz sürece başarılı olma şansınız yok. Haftanın 3 – 4 günü salona gidip ağırlık kaldırmadıkça başarılı olma şansınız yok. Hergün bilgisayar oyunlarına, internette sörf yapmaya, film veya dizi izlemeye, pornoya saatlar ayırdıkça gelişme şansınız yok. Bu alanlarda disiplini ele alacak kadar maskülin değilseniz, gidip kızlara yürümenin pek bir faydası yok.

<< Hergün

Bu yarı – zamanlı bir iş değil.
Bu mesaiyi bitir ve artık evine git işi değil.
Bu, haftasonu tatil yaptığınız bir iş değil.

Hayır.

Bu işte haftasonu tatili diye birşey yok.
Bu hergün yapmanız gereken bir iş : Hergünün Pazartesi olduğu bir iş.
Ve bu hoşunuza gitmeyebilir.

Ben? Ben buna bayılıyorum.
Benim için hergün yeni bir başlangıç.
Yeni bir gün.
Yeni bir hafta.
Hayata yeni bir başlangıç.
Kapıdan erkek gibi çıkıp, güne acımasızca saldırmak ve sahip olmak için yeni bir fırsat.

Bugün kelleler alacağım.
Baskı kuracağım.
Saldıran taraf benim.

Tabii ki yorulacağım.
Dayak yiyeceğim hatta nakavt olup yere serileceğim.
Kötü günlerim de olacak.

Ama DURMAYACAĞIM.

Joko Willink >>

Disiplin eşittir özgürlük nereden çıktı diyeceksiniz. Burada yazdıklarım emekli komando Jocko Willink’in felsefesi ve disiplin konusunda yazılmış en iyi kitaplardan biri olan Discipline Equals Freedom: Field Manual kitabının konusu. İngilizce biliyorsanız mutlaka okuyun. Bilmiyorsanız öğrenin ve sonra bu kitabı okuyun. Kitap iki kısımdan oluşuyor. İlk kısımda teori var ve ikinci kısımda ise pratik. Joko, ikinci kısımda, bu konuda ne yapacağını ve nereden başlayacağını bilemeyenler için çok sağlam bir yapılacaklar listesi veriyor.

Gerçi Joko’nun oldukça sağlam podcastlarını dinlerseniz, kitaptaki çoğu şeyin orada anlatıldığını göreceksiniz.

(*) – Motivasyon neden kaypaktır nasıl disiplinli olunur yazısında değindik.

Bunalmadan günde 10+ saat nasıl ders çalışırım ve kendimi bu tempoya nasıl alıştırırım?

University of Toronto öğretim üyesi ve klinik psikolog Jordan Peterson‘un Quora’daki bazı sorulara yanıtlarını burada paylaşmaya devam ediyoruz. Bu tavsiye, öğrencilere ama çalışanlar için de faydalı bilgiler içeriyor.

Bunalmadan günde 10+ saat nasıl ders çalışırım ve kendimi bu tempoya nasıl alıştırırım? sorusuna üstadın yanıtı şu :

Öncelikle​ (1) bunu yapamazsın ve (2) yapmaya da çalışamazsın. Kimse o kadar çok ders çalışamaz. Günde 3 saatten fazla yoğun konsantre olabilmek çok az rastlanan bir şeydir.

Ama, eğer gerçekten yapman gereken bu ise …

Günde 7.5 saatten fazla çalışma. Kendini tüketirsin. Daha fazlasının sana bir faydası olmaz. Tükendikten sonra hiçbir şey öğrenemezsin.

Haftada 1 gün tatil yap. O gün yapmaktan hoşlandığın şeyler yap. Uzun süre boyunca ders çalışman / çalışman gerekecek, kendini tüketme hakkın yok. Bu tam tersi sonuç doğuracaktır. Senin işin öğrenmek, öğrenmeye çalışırken genç yaşta ölmek değil.

Bir plan yap. Konuların her birinde en önemli bilgi hangisi? Önce, sadece o bilgiye konsantre ol. Her çalışma alanında ilk hedefin önce en kolay 50%yi öğrenmek.​
Düşük çözünürlükten, yüksek çözünürlüğe doğru çalış. Önce kendine çalıştığın konunun merkezi fikirlerini öğret. Sonra, ancak bundan sonra, detayları öğrenmeye başla. Bunun anlamı, çalıştığın konu hakkında özet yazı yazıyormuş gibi genel ve yüksekten bir çalışma yapman.

Arada kestir (uyu). 2.5 saat çalış. Sonra ara ver. Bu arada kafanı yormayacak birşey yap, örneğin bir film bölümü izle. Sonra biraz uyu. Bu hem seni tazeleyecektir hem de çalıştığın konuyu hatırlama şansını arttıracaktır. Uyku, hafızayı pekiştirmeye yardım eder.

2.5 saat bir konuda çalış. Sonra başka konuya geç. Böyle devam et.

Oku. Sonra kitabı bırak ve okuduğunu özetle. Kitaba tekrar bakma, bu şekilde hatırlamayı öğrenmen lazım. Bu pratikle okuduğunu hatırlamayı öğrenirsin ve bu senin bir şeyi hatırlama gücünü arttırır. Bir materyali kabak tadı verene kadar okumak sanki çalışan bir yöntemmiş gibi görünür ama işe yaramaz. MEtnin altını çizmek gibi gereksiz şeylerle kendini kandırma.

Gece yan iş yapıyorsak burda verimliliği nasıl arttırırız? sorusuna ise şöyle cevap vermiş:

Günün sonunda enerjinizi arttırmanın en sağlam yolu, 20 – 45 dakika ya da daha fazla uyumaktır. Bu gecenize 3 – 4 saat verimli saat daha katacaktır. Bunu yapmak, ekran başında yarı ölü gibi çalışmaktan çok daha faydalıdır.

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.