Erkek Adam sitesini e-posta adresine oldukça fazla sayıda tavsiye isteği alıyoruz. Bu maillerde konu ne olursa olsun, ortak problemi görmek hiç zor değil : paragraflarca yazı sadece bir kız ile ilgili! Bu kız eski kız arkadaş ya da hedefte olan ve iş atıp – iş atmadığı anlaşılamayan bir hatun kişi. Maillerde bu kız ile maili atan erkek arasındaki iletişimin ayrıntıları ve nerede hata yaptıklarına dair sorular var ama hatanın kendisi zaten bu tek kadına bu kadar saplanmak. Bu o kadar yaygın bir problem ki bir tavsiye isteği aldığımızda, genelde uzun olan bu mailde ilk yaptığımız detayları okumaktan ziyade yazan kaç kadından bahsediyor kontrol etmek oluyor. Tahmin edebileceğiniz gibi bu sayı her zaman “bir”. O özel kadın tabii ki.
Arkadaşlar, belirli bir kadın herhangi bir aşamada çark edebilir. Dün yüzünüze gülerken, bugün size sırtınızı dönebilir. Bunun nedeni siz de olabilirsiniz, kadın da. Kadınlar tabak çevirir ve sürekli opsiyonlarını karşılaştırır. Bir eleman öne geçmiştir, kadın sizi geriye atar, tamamen atar, falan filan. Önemli değil. Bir kadın şu an kız arkadaşınız / karınız değil ise ve bu kadın sizin hedefinizdeki tek kadınsa, o kadınla aranızdaki iletişimin içeriğinden çok daha büyük olan hata, sizin sadece bir kadına odaklanmanızdır.
Dikkat edin, kızlar kırmızı haplı çocuğa yağmamaktadır. Kırmızı haplı çocuğun tek yaptığı kendisi ile seks yapmayan hatuna fazla zaman ve kaynak ayırmamasıdır. Kırmızı haplı çocuk resmen tabak çevirmektedir.
Bizim size tavsiye ettiğimiz gibi tabak çevirmiyor olabilirsiniz. Yani “abi ben aynı anda birden fazla kadınla yatamam, benim kişiliğime, prensiplerime, inançlarıma uymaz” diyor olabilirsiniz. Ama eğer şu an kimseyle yatmıyorsanız, birden fazla kadına paralel yürümemenize bir bahane değil bu. Bekarsın, kız arkadaşın yok, neden sadece bir kıza yazıyorsunuz?
Uzun süreli ilişki dışında erkeklerin büyük bir kısmı, sniper yöntemi olarak adlandırılabilecek bir ilişki stratejisi izlerler. Beta erkek sıklıkla tüm zamanını, enerjisini ve kaynaklarını hedefi sabırla beklemeye, o sabırla beklediği doğru zaman gelip de hedefindeki kıza niyetini belli etmeye adar. Bu “kız”, bütün bu bekleme / kur yapma dönemi boyunca, beta erkeğinin hedefindeki tek hatun kişidir. Bu proses birkaç haftadan, bazı uç örneklerde birkaç yıla kadar sürebilir. Bu bekleme süresi boyunca beta erkeği, en önemli kaynağından fedakarlık yapar – diğer potansiyel fırsatlar. Tabak çevirme teorisini kullanan erkek ise bu saçma (ama maalesef çok yaygın) durumdan kendini koruyabilir ve kadın peşinde koşarken birçok hedefe seri halde yönelir (pompalı tüfek yöntemi). Kadınsı koşullanma ile beyni yıkanmış beta erkeği balığı olta ile avlarken, tabak çeviren erkek balığı çok geniş bir ağ ile avlar. Ağa takılanlardan beğendiklerini alır, beğenmediklerini tekrar suya atar.
Kırmızı haplı erkeğin, mavi haplı erkekten farkı, kırmızı haplı erkeğin birden fazla kadını, hızlıca değerlendirmesi ve kendisine yeterince meyilli olmayan kadını hemen geride bırakarak bir sonraki hedefe yürümesidir. Mavi haplı erkek bir kadını haftalarca ve aylarca tüm ilgisinin odağında tutar ve ayda yılda bir yeni bir kadına yürürken, kırmızı haplı erkek onlarca kadına yürür.
Emin olun bir alfa erkek, ortalama betadan kat be kat fazla red yiyen biridir. Ha onun cazibesi nedeniyle belirli bir kadından red yeme oranı daha düşüktür ama başarı oranı yüzde 50 bile değildir. Eğer tek bir kadına haftalarca takılı kalmışsanız yaptığınız en büyük hata, sizinle henüz yatmamış bir hatuna takılıp kalmanızdır, aranızdaki konuşmalar, iletişim detaydır.
Aynı şey, eski kız arkadaş için de geçerli. Bir kız sizinle ilişkisini bitirdiği anda sizi başka bir kadına yelken açmak için serbest bırakmıştır. Nokta! Bizim eski kız arkadaş konusunda duruşumuz net (hemen geride bırak) ama diyelim ki hala onu geri kazanmaya uğraşıyorsun (çok yanlış hareket), yine de hemen başka kadınlara da yazmanız lazım.
Soru : Ama abi aşk?
Kısa cevap : Yalan dostum, aşk diye birşey yok.
Uzun cevap: Bu aşk masalı sizi uysal betalar olarak tutmak için var zaten. Yanlış anlamayın, iki insanı çocuk yapmak ve ona ilk senelerinde bakmak için biraraya getiren hormonal salgılamaların yarattığı “romantizm” yalan değil. Sağlıklı birşey. Ama bu Disney masalı tarzı “ömür boyu mutlu yaşadılar” aşkı tamamen propoganda ve ruh ikizi kişilik bozukluğunun bir parçası. İşin ilginç tarafı buna erkekler kadınlardan daha fazla kanıyorlar.
Bu yazıda cinsel pazar değeri nedir sorusuna cevap vereceğiz ve hemen her erkekten gizlenen ama bilindiği zaman bir erkeğin hayatını tamamen değiştirecek olan bir gerçeği afişe edeceğiz : kadın ve erkeklerin yaşlara göre cinsel pazar değerini.
Cinsel pazar değeri (CPD) bir kişinin karşı cins tarafından arzulanabilirliğinin ölçüsüdür. Bu değere etki eden faktörler kadınlar ve erkekler için farklıdır. Erkek cinsel pazar değeri, erkeğin gelirinin, statüsünün, tipinin, bedensel olarak ne kadar formda olduğunun ve kişiliğinin (özellikle özgüven, özdeğer ve hırs) belirlediği bir değerdir. Bütün alfa erkeklerin cinsel pazar değeri yüksektir. Beta erkeklerin CPDsi düşüktür. Ama erkeklerde CPD’yi etkileyen faktörlerin çoğu erkek tarafından kazanılabilir değerlerdir ve bu nedenle potansiyel olarak her beta kendini bir alfaya dönüştürebilir. Daha da iyisi, bu özelliklerden en baskını olan kişilik, oldukça esnek ve gelişime açık birşeydir.
Kadınlarda CPD ise büyük oranda kadının fiziksel güzelliği, fiziksel olarak formda oluşu ve gençliği tarafından belirlenir. Yani erkeklerin cinsel arzusu kadının eğitimi, kariyeri, kişiliği ve geliri gibi değerlerden çok daha az etkilenir. Her ne kadar feminizm tarafından beyni yıkanmış mavi haplı erkek aksini iddia etse de, evrimce şekilenen, DNA bazlı temel içgüdülerin geçerli olduğu cinsel dünyada durum bundan ibarettir.
CPD aynı zamanda cinsel deneyimden de etkilenir ama bu etki kadın ve erkekler için ters şekildedir. Erkeklerin cinsel deneyiminin fazla olması CPDlerini arttırken, kadınların fazla cinsel deneyime sahip olmaları CPDlerini azaltır.
Unutmayın CPD bir kişinin karşı cins gözündeki arzulanabilirlik değeri. Bu nedenler burada etkili olan örneğin kadın CPDsi için erkeğin kriterleri, kadınların ya da kadın ruhlu olanların değil. Ve yine unutmayın ki CPD konusunda sözkonusu olan kişinin değeri değil, cinsel arzulanabilirlik değeri. Ciğeri beş para etmez, aptalların aptalı bir bimbonun CPD’si doruklarda olabilir ama bu onu kişi olarak değerli kılmaz ve CPDsi çok düşük ama kişi değeri çok yüksek bir kadınına eşit hale getirmez.
Cinsel Pazar Değeri Grafiği
Oyunu öğrenmek isteyen ve mutlu olmak isteyen her erkeğin bilmesi gereken temel bilgi, yukarıdaki CPD grafiğidir. Grafiğin dikey ekseni 0 – 10 arası CPD değeridir (bir insanın potansiyel CPD’sinin tepe noktası 10 olacak şekilde). Yatay eksende ise yaş vardır.
Kadın Cinsel Pazar Değeri
Bir kadının cinsel pazar değeri, popüler kültür, feminizm ve bunların pençesindeki erkekler ne kadar inkar ederlerse etsinler, 18 – 25 yaş aralığında zirvede oluyor ve 23 yaşında doruk noktasına ulaşıyor. Kısaca kadınlar için 22 – 24 yaş arası doğurganlık, arzu edilirlik, cinsellik doruk noktasında. 25 yaş ve sonrasında ise düzenli olarak düşüş halinde. Özellikle bu düşüş 27 yaşından itibaren görünür hale gelmeye başlıyor. Buraya kadar kadınların kendilerinin de bilinçaltında farkında olmadıkları bir şeyden bahsetmedik, acımasız gerçekler bunlar.
Her ne kadar bu durum 27 yaş üstü bir kadının müthiş bir güzelliğe sahip olamayacağı anlamına gelmese de, 27 yaş üstü bir güzelin 22 – 24 yaş arası bir güzelden daha az güzel olacağı anlamına geliyor. 27 yaş sonrası, modern ve bağımsız bir kadının alfa erkek ilgisi için artık daha genç kadınlarla yarışamamaya başladığını anladığı ve çok daha gecikmeden bir erkeğe yüzük takma fikrini yeşerttiği yaşlar.
Erkek Cinsel Pazar Değeri
Feminizmin hükümranlığı altına giren ve gire yazan toplumların en çok saklanan gerçeğine geldi sıra : erkek CPDsi. Erkeklerin CPDsi sadece fiziksel form ve yaş ile değil statü, para ve kişilik ile de belirlendiğinden erkek CPDsi genelde erkeğin hayatına bir yön aradığı ve olgunlaştığı yaşlarda bir plato dönemi geçirdikten sonra 30 yaşından itibaren artarak 36 – 38 yaşında tepe noktasına ulaşıyor. Erkeğin potansiyelini maksimum seviyede gerçekleştirdiğini varsayarsak, bu yaşlar onun aynı zamanda kendine sığınacak uzun süreli bir ilişki / evlilik limanı arayan kadınların gözünde en tepede olduğu nokta.
Tabii burada erkeğin götü göbeği ve masküleniteyi salmadığını varsayıyoruz. Yani cinsel pazar değeri nasıl olsa yaşla artıyor, koltuk patatesi olsam da olur diye bir durum yok. Aynı şey kadınlarda da var: 32 yaşında kendine bakan bir kadının CPD’si, 22 yaşında kendine bakmayan bir kadından daha yüksek olabilir.
Erkek ve Kadın CPDlerinin karşılaştırmalı değerleri
Kadın CPDsi genelde gençlik ve güzellik temelli olduğu için daha hızlı azalırken, erkek CPDsi daha yavaş düşer. 30 yaş bir erkeğin CPDsinin tam yükselişe geçmeye başladığı yaşlar iken, kadınların duvara vurmak üzere hızla inişe geçtiği yaş. Bu yaş aynı zamanda kadın – erkek CPDsinin eşitlendiği bir yaş.
Bu bilgi çok önemli zira birçok erkek bu bilginin farkında değil. Bu bilginin farkında olmadığı için de bu bilginin çok iyi farkında olan kadınlar tarafından kolayca kullanılabiliyorlar. Örneğin aslında kendi CPD değerinin doruk noktasında olduğu zamanda bunu realize etmeye çalışan bir erkek “40ından sonra azdı“, “orta yaş bunalımına girdi” gibi saçmalıklarla kolayca dizginlenebiliyor. Ya da 36 yaşında CPDsi tepede bir erkek çok daha genç bir kadına yanaştığında toplum (özellikle de 30 yaş üstü kadınlar) tarafından ayıplanarak geri adım attırılabiliyor. Daha da kötüsü birçok erkek bu cahilliği sebebiyle bu ayıplamayı öyle içselleştiriyorlar ki, kendileri CPDsi kendilerine yakın kadınlara yanaşmıyorlar bile (aslında doğal olarak yanaşmaları lazım iken).
Ama bu bilginin farkında olmayan erkeklerin yaşadıkları en trajik olay şu (buraya dikkat) : 30 yaşına kadarki geçmişi kadınlara göre CPDsi düşük olduğundan reddedilmek ile geçen erkek, tam bu yaşlarda birden başlayan kadın ilgisine kapılıp CPDsinin yükseldiğinin farkına varmadan bir kadın tarafından kafeslenir. Kadınlar kendi düşen CPDlerinin içten içe farkındadır. Aynı zamanda 5 sene önce yüzüne bakmadıkları adamların CPDlerinin artık yükselmeye başladığının da farkındalardır. Ve bu adamlar CPDlerinin doruk noktasına doğru olan tırmanışa başlamadan, elleri güçlenmeden hızlıca kapatılırlar. Bu nedenle de çoğu erkek sadece 5 sene beklese (ki erkeğin kadın gibi 30lu yaşların ortasından itibaren hızla azalışa geçen doğurganlık gibi problemleri olmadığından 10 sene bile bekleyebilir) çok daha iyi bir eş adayı bulabilecek iken tüm potansiyellerini kaybederler. Daha da kötüsü 27 yaşından itibaren önce yavaş yavaş sonra da hızla artacak CPDlerini daha da arttırmak için kendilerine odaklanabilecek iken kaynaklarını ve zamanlarını seçebileceklerinin çok altında bir kadına harcarlar ve CPD potansiyellerine ulaşamazlar.
CPD bilgisinin farkında olmayan ya da daha da kötüsü CPD bilgisi feminizm yüzünden çarpıtılmış olan kadınlar ise 20lerinde evliliği erteleyip (kariyer, eğitim ve iş sayesinde 30larında da aynı oranda arzu edilebileceklerini zannederek), ya 30larında yanlızlık acısı çekmeye ya da can havliyle sığındıkları bir betanın limanında mutsuz bir evliliğe mahkum ediyorlar kendilerini (bkz. bu mutsuzluğu bastırma ve gizleme çabasıyla kocişkosu ve doburcan bebesi ile ne kadar mutlu dünyaya yaymayı kendine görev edinen 30luk ablalar):
Eskiden, genç kadının annesi ve neneleri güzelliğin geçici olduğunu, en baştan çıkarıcı erkeğin en iyi koca adayı olmadığını bilir ve kızın uzun süre stabil bir koca olabilecek genç bir erkekle evlenmesini garantilerlerdi. Şimdi ise feminizm yüzünden, bu rehberlik genç kadınların hayatından çıkarılmış durumda ve genç kadınlar kendi cinsel hayatları için kötü birer kaptanlar. Güzelliklerinin yere çakıldığı 34 – 36 yaşına kadar alfa erkeklerin peşinde koştuktan sonra eskiden reddetmeye alıştıkları beta erkekler tarafından bile görmezden geliniyorlar. Kadının kısmetindeki bu ani çakılma, Road Runner ve Çakal anı olarak biliniyor. Kadınların geçmişte uçurumdan bu şekilde düşmemeleri için bir sürü güvenlik ağı vardı.
30 yaşından önce evlenmeyin. Bulabileceğiniz en iyi kadını kaçırırsınız ve özellikle 26-27 yaşında falan evlenirseniz oldukça pahalı ve zaman alıcı olan evlilik yüzünden CPD potansiyelinizi gerçekleştiremeyebilirsiniz.
30 yaş üstünde, kendinizden 6 – 10 yaş bir kadınla evlenmeye bakın. 20li yaşlarında evlenmek isteyen kadın sayısı azalmış olsa da CPDsi yüksek bir 30luk erkek, bu az sayıda kadın konusunda 20lik erkeklere göre daha şanslıdır. 27 yaşından daha genç bir kızı tavlayabilirsiniz, ama burda da gözü açılmamış bir kızı alırsanız ilerde bu kızın “gençliğimi yaşamadım” diye sizi boynuzlama tehlikesi var.
“Ayol 35 yaşında adam 25 yaşında kızla çıkıyor” gibi klasik utandırma taktiklerine aldırmayın.
Kadınlar :
Ablalarınız size yalan söylüyor, kadınlar 30larında da güzel falan değil. 35 yaş üstünde de afetler yok mu, var ama bunlar sayıca az.
Eğer evlenmek ve aile kurmak gibi bir niyetiniz varsa, anneniz ve ninenizin o “evde kalacaksın” dırdırı aslında sizin lehinize bir olay, aleyhinize değil. Bir bildikleri var dinleyin. 25 – 30 yaş arasında evlenin (ben evlenmem diyene sözüm yok). Aşağıdaki şahane videoda, küçük kızlar gayet doğru bir gerçeği anlatmaya çalışıyor (tüm şirin ukalalıkları ile :))
CPD, temel içgüdüler tarafından dikte edilen birşey. Burda erkeğin algısını ençok etkileyen faktör doğurganlık ve doğan çocuğun genetik üstünlüğü. 30 yaşından sonra doğurganlık hızla azalıyor ve genel olarak 38 – 43 arasında ise tamamen bitiyor.
Bir ilişkide daha güçlü olan taraf, diğerine daha az ihtiyaç duyan taraftır.
Bu kural aslında sadece kadın – erkek ilişkilerinin değil, aile ve iş gibi diğer tüm alanlardaki ilişkilerin de temel kuralıdır. Bir ilişkide bu dinamik her zaman aktif haldedir. Kendimin ve ailemin iyiliği için benim işverenime olan ihtiyacım, onun bana olan ihtiyacından daha fazladır. Ben her ne kadar şirketin ihtiyacı olan bir insan olsam da, şirketin bana olan ihtiyacı, benim şirkete olan ihtiyacımdan daha azdır. Bu denge, benim piyango kazanmam, master yapıp daha iyi bir iş bulabilecek kapasiteye gelmem ile tersine dönebilir. Bu gibi durumlarda şirket benimle devam etmek ya da benim daha fazla maaş gibi isteklerimi kabul etmek arasında bir seçim yapar.
Kadın – erkek ilişkilerinde de aynı dinamik geçerlidir. İlişkinizi güç dengesi üzerine inşaa edip etmemek sizin seçebileceğiniz birşey değil – bu dinamik siz isteseniz de istemeseniz de iki kişinin ilk karşılaştığı andan, yollarını ayırdıkları ana kadar sürekli var zaten. Onun kriterlerine uygun olup olmadığınız (ve onun sizin kriterlerinize uyumu), ilişkiyi başlatan ve devam ettiren birşey. İlk karşılaşma ve sonrasında karşımızdakinin ilişki kriterlerimize uygun olduğunu anlayıp beraberlik başlattıktan sonra ise geriye kalan sürekli bir müşterek pazarlık hali zaten.
Bu prensipte güçten kastedilen bir tarafın diğer tarafı mutlak boyunduruk altına alması değil. Sağlıklı bir ilişkide kontrol bir taraftan diğerine ve sonra tekrar bir tarafa sürekli geçer. Sağlıksız bir ilişkide ise bu kontrol dengesiz bir şekilde partnerlerden birinin elindedir. Her ne kadar kontrol hiçbir zaman eşit bir dengede olmasa da, bir tarafın sürekli kontrol eden olması, onun diğer tarafı sürekli şantaj ile manipule etmesi sonucunu doğurur. Bu dengesizlik birçok nedenle oluşabilir ama genelde iki şekilde kendini gösterir – itaatkar taraf diğer tarafın manipulatif olmasına şartlanır ya da dominant taraf bunu bastırıp alır. Her iki durumda da İlişkilerin Temel Kuralı geçerlidir – bir tarafa daha az bağımlı olan gücü elinde bulundurur.
Bu kural, sizin ilişkide sürekli partnerinizi, genellikle onun zararına, domine etmeniz gerekliliği anlamına gelmez. Fakat, ilişki içindeki birinin bu kuralı bilip, kendisini sürekli manipule edilen tarafta bulmamak için gerekli özdeğeri ve özgüveni geliştirmesi gerekir. Her iki cins te bu tür bir manipulasyonu uygulayabilir. Fakat bizim burada kuralı ele alış amacımız, bir kadını tanrıçalaştırıp kendi hayatını ikinci plana koyarak o kadına şovalye duygularla hizmet eden erkeklerin gözünü açmak. Her ne kadar her iki tarafın da sağlıklı bir ilişki yürütmek için taviz vermesi gerekse de, taviz eğer bir manipulasyon sonucu ise, bunun farkına varılması ve karşı çıkılması lazımdır.
Yani, kadını ile tartışan bir erkeğin bir tartışmada alttan alarak olayı çözmeye çalışmasında bir problem yok iken, ilişkide bir barış noktasına ulaşmak ve kadının ilişki içinde olma isteğini ayakta tutmak için sürekli taviz veren taraf olması büyük problemdir. Bu durum klasik bir güç savaşıdır ve aslında bir shit testtir. Burada kadın bunu genelde gücü eline almaya çalışarak sizin bu gücü hemen onun eline bırakmayacak kadar erkek olup olmadığınızı test etmektedir. Burada erkeğin bilmesi gereken nokta da hiçbir kadının ilgisi ve cinselliği bu tür bir tavize değmez. Zira burada erkek sürekli taviz vererek kendi özdeğerini karşısındaki kadının yakınlığının altına koymaktadır. Kötüsü, toplumun şartladığı “eğer taviz verirsen seni onun için taviz verdiğin için daha fazla sevecek” zırvasının aksine bu tür tavizler kadının erkeğe saygısını da hızlıca azaltır (erkeğin shit testi geçememesi nedeniyle).
Burada erkeğin taviz vererek genelde elde etmeye çalıştığı şey kadının ilgisi ve sekstir. Kadının zaten bu tür bir shit test ile kullandığı silah da cinselliğidir. Eğer bunun bir güç oyunu olduğunu bilir, bu tür manipulasyonlara taviz vermezseniz, güç dengesi aleyhinize bozulmaz. Bu testler genelde kendi özdeğerini, kadının ilgisi ve cinselliğinin altına park eden erkeklerin, kadında “seks ve sevgi için tek alternatifi benim” algısı yaratmasıdır.
Kadınlar daha değerli bir erkeği paylaşmayı, sadık bir kaybedenle beraber olmaya tercih ederler.
“Tabak çevirmeye başladım ve şunu söyleyebilirim ki tabak çevirmek hayatımda şu ana kadar yaptığım en iyi değişiklik. Opsiyonlarının olduğu hissi insanda bağımlılık yaratıyor; muhtaç ruh halinde olmama fikri dahiyane ve tabak çevirmenin verdiği o küçük ama önemli davranış yansımaları, kadınların gözünde beni daha çekici kılıyor ve bu sayede de daha çok opsiyonum oluyor. Tabak çevirmeye bir kere başladın mı, bırakmak çok zor.
Bir süredir başarılı bir şekilde tabak çeviriyorum ama kadınlardan birinin tabak çevirdiğimi anlayacağı bir noktaya geliyorum ara ara. Tabak çevirmeyi, çevirdiğim tabaklardan birini düşürme riski olmadan nasıl yapabilirim? Diğerleri kadar iyi olmayan tabakları bırakıp gitmem mi lazım?”
Kişinin seçeneklerinin olması, kendine güveninin köşetaşıdır, o nedenle risk algısı şeklinde düşünmemelisin – “çok iyi bir kızı” kaybetme riski şeklinde. Birçok erkek tabak çevirmeyi, erkeğin doğal dürtülerine en uygun yaşam biçimi olduğu için yapmak yerine, feminin sosyal geleneğinin koşullaması ile o hayalini kurdukları tek-eşli ilişkiye giden bir araç olarak yaparlar. Bu nedenle, bolluk mantalitesini içselleştirmek yerine, yokluk mantalitesi ile yollarına devam ederler.
Tabak çevirmek, çevirdiğiniz her tabakla yatıyorsunuz anlamına gelmez. Daha çok kız tavlama faaliyetlerini birden çok kadına yöneltiyorsunuz, aktif olarak flört ediyorsunuz anlamına gelir. Baziları karşılık verecek ve siz onlarla devam edeceksiniz. Bazıları ilgilenmeyecek ve siz onları boşvereceksiniz. Herhangi bir kadına bağlanmayacağınız konusunda duruşunuzu koruduğunuz sürece tabak çevirmek aslında çok zor olmayacak. Bir noktada kadınlar sizi bağlanmaya zorlayacak ve işte bu noktada da sizin duruşunuz test edilecek. Kadınlar kuralları olduğundan dem vurmaya bayılır, ama sizin de kurallarınız var (olmalı). Bir kadınla aynı evde yaşamamak (evli olmadığınız sürece asla bir kadınla aynı evde yaşamayın), bir kadınla rutin bir hayata kaymamak, onu gerektiğinden fazla aramamak, haftasonlarınızı sizinle ilişkiye giren kadına / kadınlara ayırmak, diğerlerini Salı ve Çarşambaları görmek, vs. Bu kadarı çok fazla mikro yönetim gibi görünebilir ama, eğer böyle bir planı uygularsanız, tabak çevirmenin aslında çok zor olmadığını görürsünüz.
Eğer kadınlardan biri ile kaybedecek bir şeyiniz olduğunu hissediyorsanız, artık tabak çevirmiyorsunuz demektir – flört etmeye bir kadına bağlanma mantığıyla bakıyorsunuz demektir. Erkeklerin ve kadınların büyük çoğunluğunun girişte yazdığımız “Kadınlar daha değerli bir erkeği paylaşmayı, sadık bir kaybedenle beraber olmaya tercih ederler.” fikri ile problemi olmasını sebebi, bunu kelimesi anlamıyla algılamaları. Bu, çevirdiğiniz tabaklara açık açık başka opsiyonlarla da uğraştığınızı söylemeniz ve kadınların da bunu kabul etmesini beklemeniz anlamına gelmiyor. Bu şekilde açık olursanız, kendine değer veren birçok kadın sizi bırakacaktır. Bağlanmamak, her zaman üstü kapalı bir şekilde belirtilmelidir. İma edilmelidir, açık açık söylenmemelidir. Kadınların hayal gücü ve rekabet kaygısı ve ima edilen bağlanmama hissi, başarılı tabak çevirmenin en önemli ayaklarıdır.
Onun aradığı kişi olun
İlişkiye değer erkek başarılı bir şekilde tabak çevirebilir. Çevrilen tabaklardan bazıları, bazen başka tabaklar olduğundan şüphelenebilir ya da başka tabaklar olduğunu bilebilir. Birçok kadın, erkek ilişkiye değecek bir olarak kaldığı sürece (ya da bu algıyı yaratmaya devam ettiği sürece) kadın bunu tolere edecektir. Eğer bu olmazsa, kadın hipergami gereği başka limanlara açılacaktır. Ama sonuçta bazı tabaklar şu ya da bu şekilde düşecektir. Bu tabakların düşmesine izin verecek kendine güven ve iradeye sahip olmalısınız. Bu, feminen sosyal gelenekten kendini yeni yeni kurtarmaya başlayan erkeğe zor gelecek bir anlayış. Bu gelenek sonucu yıllardır düzenli seksten mahrum yaşayan erkek, eldekini kaybetmeme mantığına dönmeye meyillidir. Bu özellikle, düşe yazan tabağın feminen sosyal gelenek sonrası hayatlarındaki ilk başarılı avları olması ya da daha önce beraber oldukları kadınlardan daha güzel olması surumunda özellikle daha zordur.
Bir daha tekrarlayalım : çevirdiğiniz her tabakla yatmak zorunda değilsiniz. Yatabilme potansiyeliniz ve sizin ilginize açık başka kadınların olması, kadınlarda rekabet kaygısını uyandıran şeydir.
Tek eşlilik amaç değil, yan üründür.
Tabak çevirmeye geçişteki en büyük problem, “bir amaç olarak uzun süreli ilişki” zihniyetidir. Ben tek eşlilik karşıtı değilim (yazar Rollo Tomassi evli ve bir çocuk babası). Ama tek eşlilik bir erkek için asla amaç olmamalı. Tek eşlilik yeteri kadar tabak çevirip, opsiyonların kendinize güveniniz ve duruşunuzu korumanız konusundaki önemini kavradıktan sonra bir yan ürün olarak gelmeli. Eğer bir kadın sizinle bağlanmadan ilişkiye girmeyi reddediyorsa (“başka kızlarla görüşürsem beni terkedecek” korkusu), o kadın çevrilmeye uygun bir tabak değildir. Bu “bir amaç olarak uzun süreli ilişki” zihniyetindeki bir erkeğe ters gelecektir. Birçok erkek, özellikle de ortalama ezik betalar, o özel kadını kaybetmekten o kadar korkarlar ki, tabak çeviremezler (hatta o harika kadının mükemmeliğini karşılaştıracak bir ölümlü insan dişisi bile yoktur onlara göre).
Peki başarılı tabak çevirmenin sırrı nedir? Kadınların hayatları boyunca mükemmelleştirdiği şeyi yapmak : bilinçli bir şekilde muğlak kalmak. Kadınlar tabak çevirmeyi standart hayat biçimi haline getirmişlerdir – zor elde ediliri oynarlar, opsiyonlarını canlı tutacak kadar muğlak, kaçırmayacak kadar belirli olmayı bilirler. Kadınlar, kaçanın kovalandığını bilirler. Hiçbir zaman tam olarak “söz vermezler”, ama eşeğin havucunu da hep önünde tutarlar.
Kadınlar üstü kapalı iletişim kurarlar : mimiklerle, bakışlarla ve örtülü kelimelerle. Sizin de bağlanmama amacınızı aynı üstü kapalılıkta belirtmeniz gerekli. Bir kadına hiçbir zaman başka tabaklar da çevirdiğinizi direk söylemeyin. Bunu sizin duruşunuzdan, hareketlerinizden, ona ne kadar zaman ayırdığınızdan çıkarmasını sağlayın. Her zaman ulaşılır olmayın, ama onun ilgisini koruyacak kadar da ulaşılır olun. Ve onun hayal gücünün belki de başka alternatifleriniz de olduğunu çıkarsamasını sağlayın. Eğer başka tabak çevirmiyorsanız bile bu algıyı yaratmanız, diğer tabakları bulana kadar bu kadınla ilişkinize olumlu yansıyacaktır. Geçmişte birden fazla tabak çevirebildiğinizi bilmek bile, erkeğin elindeki en iyi silah olan “kadınların rekabet kaygısı”nı canlı tutacak davranışları göstermenizi sağlayacaktır.
Belli bir noktada kadın, üstü kapalı iletişim cephaneliğini tükettikten sonra aleni bir şekilde konuşacaktır. Bu, kadının rekabet kaygısının artık dayanılmaz olduğu ve kadının acilen güvene ihtiyaç duyduğu eşikte olur. Bu genellikle “biz neyiz”, “ben senin kız arkadaşın mıyım?” gibi sorular sorduğu, hatta ültimatom verdiği noktadır. Bunun ne olduğunu bilerek hareket edin : kadın bu noktada çaresiz hissediyordıur ve söz istiyordur. Bu dönüm noktasından ya tabak çevirmeye devam ederek ya da tek eşli ilişkiye geçerek çıkarsınız. Eğer kadına boyun eğer ve bağlanma temelli ilişkiye geçerseniz opsiyonlarınızı kaybedersiniz. Bu noktada artık bu kadın tek cinsel ilişki kaynağınız olacaktır ve siz de elinizdeki gücü kaybedersiniz.
Bu kadını çevirmeye devam edebilirsiniz ama bir kadın bu konuya girdi mi bir daha susmaz. Bu kadını bırakıp gitmeniz daha hayırlıdır. Ya da, bu kadını birkaç hafta kendi başına bırakıp sonra yeniden çevirmeyi deneyebilirsiniz. Eğer zaten kadın giderse, çevirmeye değmez. Yerini doldurmaya tabak aramak daha verimlidir.
Kendine güven, seçeneklerden gelir.
Eğer şimdi çıkıp da profesyonel bir boksörle ring maçı yapmaya kalksanız, muhtemelen bu intihar olurdu. Ama eğer birkaç yıl antrenman yapsanız, başka boksörlerle karşılaşsanız ve birkaç maç kazansanız, ringde nasıl ayakta kalacağınızı az çok bilirdiniz. Tabak çevirmenin mantığı da aynı : geçmişte başarılı bir şekilde tabak çevirmiş olmak ve elde opsiyonların olması, ilişki ringinde tecrübeli bir boksör olmanızı sağlar.
Tabak çevirmek bir sayı oyunu değil. Burda amaç olabildiğince çok tabak çevirip, o nadide çiçeği bulmaya çalışmak değil. Aslında böyle bir amaç, tabak çevirmenin felaketle sonuçlanmasına neden olur. Özel ve kaliteli bir kadın diye bir şey yoktur. Kriterlerinize uyan veya aşan kadınlar ve uymayan kadınlar vardır. Özel kadın fantazmasından kurtulun. Bazı kadınlar, diğerlerinden daha iyidir tamam. Ama burda amaç mükemmel kadını bulmak değildir. Mükemmel kadını bulamazsınız zira mükemmel kadın bir mittir. Mükemmel kadın bulunmaz zaten, yaratılır. Samanlıkta iğne aramıyorsunuz – bu mantık zaten başlı başına Ruh İkizi Kişilik Bozukluğudur. Burda amaç kendinizi ve sonunda tek eşli ilişki içine girdiğiniz kadını, kendi dünya görüşünüzün içine çekmektir. Bu proses, siz tek kişilik ilişkiye girmeden önce olmalıdır, girdikten sonra değil.
Konu Erkek Adam olmak ise, en temel unsur özgüven.
Televizyonda, orada burada kadınların “duyarlı erkek” istediklerini, erkeklerin “onların duygularını anlaması gerektiğini” ve “ağlayabilen erkek” istediklerini görürsün. Şimdi söyleyeceklerimi iyi dinle: bunlar sadece PALAVRA!
Kadınlar ile ilgili bilmen gereken en önemli şey şu:
Kadınlara karşı, hayatına girdikleri ilk andan, çıktıkları ana kadar DOMİNANT olmak zorundasın. Hele de, iyi çocuksan, herkese karşı dominant olmak zorundasın.
Şimdi bu noktada şu ayrımı iyi yapmak lazım: dominant olmak ile kontrol manyağı olmak aynı şey kesinlikle değil. Hatta kontrol manyağı olmak tam anlamıyla bir güvensizlik göstergesi ve kadınların senden soğuması için yeterli bir sebep.
Dominant olmak, hiç kimsenin üzerinde psikolojik ya da duygusal olarak bir etkisi ya da gücü olmaması demek. Yani, güç senin elinde, etki senin elinde ve sen hiçbir kadına MUHTAÇ değilsin. Çünkü istediğinde bir sürü güzel kadını elde edebileceğinden adın gibi eminsin.
Dominant olmak demek, bir kadına asla ve asla istediği şeyi vermeyecek özgüvene sahip olmak demek. Bu bir test ve sen, evet sen, bir kadına asla ve asla tam olarak istediği şeyi vermemelisin.
Burada bir ironi var: kadınlara istedikleri şeyleri vermediğin sürece, güçlü ve onun isteklerine boyun eğmediğin için seni arzulayacaklar. Biliyorum kulağa saçma gibi geliyor ama otur ve eskiden yaşadıklarını bir düşün. Umursamadığın kadınların nasıl çevrende dört döndüğünü hatırla.
Şimdi mantıklı geldi mi? Güzel, devam edebiliriz.
Şimdi bu noktada açık olacağım: duygusal ve psikolojik olarak bu özgüven seviyesine ulaşmadan gerçekten Erkek Adam olamayacaksın. Ağır geldi değil mi? Bak bunu nasıl yapacağının cevabı yukarıda yazıyor. Uygula!
Tabi bu noktada tüm duygularını kapat, kadının beyin tümörü olmuş annesiyle ilgili şaka yap, ya da ne bileyim gerçekten acıklı olan hiçbir durumda ağlama falan demiyorum ama tüm bu “duyarlı erkek” iyidir konsepti sadece ve sadece bir PALAVRA!
Hiçbir kadın, ama gerçekten de hiçbir kadın, aşırı duygusal, her dediğine takılan bir erkeğe karşı cinsel bir arzu duyamaz. Çevrendeki örneklere bak, sen de göreceksin. Bu çağımız kültürünün, erkekleri sabote eden pazarlama stratejilerinden sadece biri.
Şimdi kafanı kaldır, kadınlar konusunda gerçekten başarılı olan adamları gözlemle. Bak nasıl da kontrol kendi ellerinde. Kadınlar ise sadece onları takip ediyor. Şimdi daha mantıklı gelmeye başladı mı? Kadınlar, kendilerine teslim olmayan erkekleri arzular. Kadının ne kadar güzel olduğunun, ne kadar baskı kurmaya çalıştığının konuyla hiçbir alakası yok.
İlişkiler söz konusu olduğunda birçok erkeğin düştüğü ama erkek adamın hiçbir zaman düşmeyeceği bir hata var : kendisinin ilgilendiği ama kendisi ile ilgilenmeyen bir kadını bırakıp gitmek yerine, onu bir sebepten dolayı “özel” sanarak tüm enerjisini ve zamanını bu kadına harcamak!
Aslında bu, beta erkeğinin alameti farikasıdır. Bir erkeğin erkek adam olmadığının en büyük göstergesidir.
Bu kadının ne kadar özel ve güzel olduğunu düşündüğün umurumda değil. Bu kadın özel değil. Özel olamaz. Seninle ilgilenmeyen bir kadının özel olması mümkün değil. Ve dışarıda ondan nitelikli, güzel ve özel binlerce kadın varken bir kadının özel olması mümkün değil.
Bir erkek olarak bu duruma (a) beta erkeği ise ve (b) bahsi geçen hatun güzel ise düşer. Oğlumuz tam bir beta erkeği klasiği olan güzel kadınları etten kemikten insan dişisi olarak değil cennetten düşmüş melekler olarak görme eğilimindedir. Bir de oğlumuz güzel kadınları etkileyecek donanımda değildir (ya da için için bu donanımda olmadığına inanır). Zaten sefil bir “ölümlü” erkek, bir meleği nasıl etkileyebilir ki? Bu durumda bu tek kadının bir anda erkeğin tüm dünyasının merkezine oturması ve zaten bir süre sonra da erkeğin dışarıda binlerce kadın olduğu gerçeğinden tamamen soyutlanması şaşılacak bir şey değil.
Fakat maalesef işin içinde bir de milyonlarca yıldır evrilen, kadınların beta erkeğinin kokusunu alma genleri vardır. Bir kadın bir erkekten başında hoşlanmış bile olsa eğer o erkeğin kendisinin elinde olduğunu, kendi isterse erkekle 100% ilişkiye girebileceğini hissettiği anda o erkekten soğumaya başlar. Zira henüz ortada ilişki bile yokken tek bir kadına odaklanmak, tüm enerjini ve dikkatini ona harcamak, beta erkeği davranışıdır (bunun bir de eski kız arkadaş versiyonu var ki, hemen hemen aynı dinamiklerden ve ezikliklerden kaynaklandığı için ayrıca konuşmaya gerek yok). Kadının bu soğuması bilinçsizce olur ve aslında çok büyük oranda da erkeğin suçudur.
Erkek adam olmak istiyorsan bir kadının, insan hayvanının etten ve kemikten dişi cinsi olduğunu bilmen lazım. Kadının güzel olmasının bunu değiştirmediğini ve onu bir meleğe çevirmediğini de bilmen lazım. Ama daha önemlisi, erkek adam isen dışarıda binlerce kadın olduğunu, bu tek bir kadına harcanacak zaman ve enerjinin, onlardan biri ile doyurucu ve başarılı bir ilişki önünde büyük bir engel olduğunu da bilmen lazım.
Erkek adam kendisine belli bir değer veren kişidir. Öyle kendisini elde etmek için ufak da olsa çaba göstermeyen, olsa olsa kendisini friendzone’a park edip kapı paspası olarak kullanacak kadar ilgi gösteren kadına kendisini bedava peşkeş çekmez. Erkek adam için bu kadına harcanan her gün, kollarının arasında yatmayı hakkeden kadınla geçireceği güzel gecelerden çalınan bir gündür.
Arkadaşım şimdi iyi dinle ve asla ve asla bu tuzağa düşme. Bir kadın eğer senden hoşlanmıyorsa, sen onunla ilgileniyorken seninle ilgilenmiyorsa, o kadını hemen radarından çıkar. “Bu hatun bana güldü, demek ki beni seviyor” tadında abazan bir ezik olmadığını ve bir kızın senden ev ödevine yardımcı olmanı, bilgisayarına bakmanı, musluğunu tamir etmeni rica etmesinin ya da saatlerce telefonda sana dertlerini anlatmasının seninle ilgilenmek anlamına gelmediğini anlayabileceğini varsayıyorum.
Eğer bir kadın seninle vakit geçirmek için bahane yaratmıyorsa, sana gülümsemiyorsa, seninle konuşmayı devam ettirecek adımlar atmıyorsa, belli bir aşamada sana hafifçe de olsa dokunmuyorsa, vs. vs. seninle ilgilenmiyordur. Eğer bir şekilde telefon numarasını ya da sosyal medya hesabını aldığın kadın, iki kere buluşma ayarlamaya çalıştıysan ve her ikisini de savuşturdu ise seninle ilgilenmiyordur.
Sadece bunu yapabilmek bile, ki aslında hiç zor değil, seni erkeklerin büyük bir kısmından daha ayrıcalıklı bir konuma taşır.