Kendini dün ne olduğunla karşılaştır, bugünkü başkaları ile değil.

Jordan Peterson’un 12 Rules for Life kitabının en faydalı bölümlerinden biri Kural 4 : Kendini dün ne olduğunla karşılaştır, bugünkü başkaları ile değil.

Bu özellikle Türkiye’de çoğunlukta olan kendini başkaları ile karşılaştırıp sonra da kadere lanet okuyup oldukları yerde sayan insanların dinlemesi gereken bir öğüt.

Kendini bugünkü başkaları ile karşılaştırmaktan pratik bir yarar elde etmeniz kolay değil. Zira kimse hayata aynı yerden başlamıyor ya da bugüne gelene kadar aynı yollardan geçmiyor. Her ne kadar Türkiye’de sanılanın aksine bu adamların sayısı çok çok az olsa da bazıları sizden çok çok daha avantajlı doğuyor, hayat boyu onlara yetişme şansınız çok zor. Bu durum her ne kadar az sayıda insanda pozitif bir hırs oluştursa da büyük çoğunlukta kendini oldukları yere çivileyen bir öfke ve kin olarak gösteriyor. Öte yandan kendinizi sizden çok çok geride başlamış ve hala geride olanlarla karşılaştırmak da sahte bir başarmışlık duygusu yaratıp yerinizde saymanıza neden olabilir.

Kendinizi başkaları ile karşılaştırmanızın bir zararı da oyunu sıfır toplamlı görmenizdir. Birinin kazanması için diğer(ler)inin kaybetmesi lazımdır oyunu. Oysa günümüz dünyası son 200 yıldır oyunun bu olmadığını anlayanlar sayesinde hemen herkesin toprak köylüsü olduğu bir ortamdan bugüne geldi.

Kendinizi dünkü sizle karşılaştırmanız naif ve faydasız görünebilir ama çoğu insanın bunu yapmama ve bundan çeşitli sebeplerle kaçma nedeni tam tersidir : kendini dünkü senle karşılaştırıp hergün azar azar daha iyileştirmek, senden daha iyilere bakıp lanet okumaktan ya da büyük adımlar peşinde koşmaktan çok daha zordur.

Evet, kendinizi dünkü sizle karşılaştırmanız zordur ama pratiktir. Zira size basit bir uygulama listesi ortaya koyar :

1 – Şu an yapmakta olduğun ama yapmaman gerektiğini bildiğin şeyler ile yapmadığın ama yapman gerektiğini bildiğin şeyler listesi çıkar (tamamen kendi kriterlerinle)

2 – Bu listedeki şeyleri yapmayarak / yaparak 5 yıl sonra olabileceğin iyi durumu gözünde canlandır. Aynı şekilde yapmaya / yapmamaya devam ederek içinde bulunacağın kötü durumu gözünde canlandır. Bu durumları kağıda dök.

3 – Her gece ya da her sabah bir 15 dakika kendine şu soruyu sor ve cevapları yaz : “yarın akşam / sabah bu soruyu sorma saatinde bugüne göre az da olsa daha iyi durumda olmak için neleri yapmam / yapmamam lazım.

Yukarıdaki listede ortaya çıkan yapmanız gereken ama yapmak istemediğiniz şeyler, muhtemelen en hızlı şekilde yapmanız gerekenlerdir. Bu konuda benim çok faydalı bulduğum bir alışkanlık, en yapmak istemediğim şeyleri kendime zorla ilk olarak yaptırmaktır.

Dünyanın en kuvvetli değişim gücü azar azar ama eklenerek meydana gelen değişimdir. Einstein’ın “dünyanın en büyük gücü” dediği bileşik faiz gibi çalışır. Kendinizi her sene bir önceki yıla göre 10% daha iyi duruma getirmek (ki bugüne kadar yan gelip yattı iseniz ilk yıllarda değişim 100%lere bile çıkabilir) sizi başlangıç durumundan çok daha öteye atacaktır.

Bu pratik oldukça basit adımlardan oluşsa da disiplin ve sabır gerektirdiği için çok zor. Özellikle de Türkiye gibi ikisinin de insanların kişiliğinde olmadığı ülkelerde. Bu zor yola girmek yerine kaynak dağılımı adil değil diye ağlamak daha kolay ki zaten herkesin yaptığı bunu sanki gerçekçilikmiş gibi dile getirmek.

Evet kaynak dağılımı eşit değil, hiç olmadı ve olmayacak da. Başından kaynak bolluğunda doğan adam seviyesine gelememe ihtimaliniz yüksek. Ama bu sizin kendinizi 5e katlamanızı anlamsız yapmaz.

Çöp toplayarak karnını doyuran adam muhtemelen hiçbir zaman üniversite okuyan yaşıtı ile aynı seviyeye gelemeyecek ama bu onun hergün biraz daha iyiye giderek bir fabrikada işe girmeye terfi etmesini anlamsız yapmaz. Daha önce tweetlemiştim :

2000 TL maaştan 6000 TL maaşa çıkmak için çalışıp başarabilecek iken “adam babasından 50000 TL harçlık alıyor ben 6000 TL kazanmışım neye yarar” diyen adam gerçekçi değil aptaldır. 6K ile 2K arasındaki fark öyle anlamsız falan değildir çünkü.

Örneğin lisede çalışıp ODTŬye girebilecek iken “çalışsam ne olur kaynak dağılımı adil değil ki” diyen ve saşma sapan bir üniversiteye giren adam gerçekçi değil aptaldır. Zira ODTU mezunu bir hayat ile tabela üniversitesi mezunu hayat aynı değildir.

Siz kendinizi dünkü sizle karşılaştırıp azar azar gelişirken, bu tip gerçekçi “kaynak dağılımı eşit değil, sömürü, dayın / paran yoksa boşa kasıyon” insanlar sizinle dalga geçecek ya da size öfke duyacaklar. Bu adamlara aldırmayın. Bunlar kaale alınacak insanlar değiller. Biliyorum Türkiye’de çoğunluk bunlar ama unutmayın öncelikli motivasyonları sizi boşa çabadan kurtarma nezaketi değil. Kendilerinin disiplin ve sabır gösterme kabiliyleri olmadığından hayat boyu yerlerinde sayacaklarını bilmelerinin öfkesi. Buna bir de yavaş yavaş gelişebilen ya da en azından bu yola girmeyi göze alan insanlara karşı duyulan kindar kıskançlık eklendiğinde, çevrenizden hemen atmanız gereken bir düşünce asalağı elde edersiniz. Böyle adamlar “ama hayat adil değil, ne yaparsan yap eğer kötü bir yerden başlarsan hiçsin” derken aslında şunu söylüyorlar : “ama hayat adil değil, ben ne yaparsam yapayım kötü bir yerden başladıysam hiçim“.  Kendi çaresizliklerini yansıtmaya çalışıyorlar. Sizin bu adamlarla laf dalaşına girme gereğiniz yok zira onların yapamaması sizin yapamayacağınız demek değil, sizin probleminiz değil.

Jordan Peterson’a göre bu teknik özellikle 30 veya 40 yaşının üstündekiler için faydalı :

“20 yaşındakiler kendilerini yine diğer 20 yaşındakilerle karşılaştırabilirler belki. Zira tüm 20 yaşındakiler hemen hemen aynı seviyededir. Ama 40 yaşındakiler ve hatta 30 yaşındakiler birbirlerinden oldukça farklı yerlerdedirler.

Şöyle meditasyon tipi bir pratik edinebilirsiniz : Sabah kalktığınızda ya da akşam yatmadan önce kendinize şunu söyleyin : günümü öyle düzenlemek istiyorum ki gün bittiğinde, hayatım günün başına göre az da olsa daha iyi bir düzende olsun. Sadece biraz daha iyi. Zira azar azar artışlı süreç çok çok etkilidir zira üstel meyveler verir. Bileşik faiz veren banka hesabı gibidir. Azar azar artma süreci zaman içinde katlanarak artmaya dönüşür.

Yani sabah kalktığınızda “hayatımda bugün düzene koyabileceğim şeyler var” diye düşünün. Bunlar genelde yapmak istemediğiniz şeyler. Şöyle devam edin “hayatımı biraz daha düzene sokmak için yapmam gereken ve yapmak isteyeceğim şeyler neler?” Kendinize sormanız lazım ve hatta hangi koşullarda yapacağınızın kendinizle pazarlığınızı yapmanız lazım. Kendinize dikte edemezsiniz, kendinizle pazarlık edebilirsiniz. Bunu yapınca mesela kendinize ödül verebilirsiniz. Bunların soru olması önemli, elinize kırbaç alıp kendinizi kırbaçlayamazsınız. Böyle yaparsanız kendinizin berbat bir efendi ve aynı zamanda berbat bir köle olduğunuzu anlayacaksınız.

Özellikle yeterince aşağılara bakarsanız daha iyi sonuçlar alırsınız. Carl Jung’un bir lafı vardır : “Modern insan Tanrı’yı göremiyor zira yeterince aşağıya bakmıyor.” Modern insan yeterli alçakgönüllülüğe sahip değil.

Ne istediğiniz hakkında düşünün. Etrafınızda neyin doğru olmadığına bakın. Etrafınızda doğru olmadığını düşündüğünüz şeylerin bir listesini yapın. Ve bu listedeki kolay ve bariz şeyleri yapmaktan başlayın. Sizin şu anki haliniz gibi disiplinsiz bir aptalın bile yapabileceği şeylerden başlayın. Bu sizi olmanız gereken yöne doğru hizalayacaktır. Kendinizin bir kaybeden olduğunuza karar vermeden önce bunu 1 sene deneyin ve görün.

Ama bunu 1 sene boyunca hergün yaparsanız kendinizi şu ankinden gözle görülür derecede iyi bir yerde bulacaksınız. 20 yaşında iseniz 60, 40 yaşında iseniz 40 seneniz var. Bunu sürekli yaparsanız, 30 ya da 40 yaşında başlasanız bile büyük yol alırsınız.

Ve son olarak da bir kere bu yola girdiğiniz zaman, geçmişte yaptığınız hatalar, yaşadığınız yenilgiler veya kaybettiğiniz zaman konusunda kendinizi olması gerekenden daha fazla dövmeyin.

Jordan Peterson Türkçe Kitap

Share this...
Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedIn

54
Leave a Reply

Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz.

avatar
25 Comment threads
29 Thread replies
1 Followers
 
Most reacted comment
Hottest comment thread
38 Comment authors
JacksGökhanBurakxxsuper-sleuthEnSonUmutÖlür Recent comment authors
  Subscribe  
Notify of
Betadentist
Guest
Betadentist

mark manson kitabında şöyle yazmıştı şartların eşit olmaması hakkında “fakir ailenin evladı olmak senin suçun değil ama bundan kurtulmak senin sorumluluğun”

kitabı okumanızı tavsiye ederim

Deus Ex Machina
Guest
Deus Ex Machina

Bilmiyorum bu abiden mi esinlendi ama Cem Uzan’ın şöyle bir sözü var: “Fakir doğmak sizin suçunuz değil ama fakir ölmek sizin suçunuz”. Hayat mottom bu söz sanırım. 🙂

Kitaptan biraz daha bahseder misin neler içeriyor?

BisikletE
Guest
BisikletE

İşte beklediğimiz konular!
Elinize sağlık.

Erkek Evladı
Guest
Erkek Evladı

Yazı çok güzel olmuş elinize emeğinize sağlık.

Yes men
Guest
Yes men

Ben bazen koc,sabanci vb ailelerinin yaşadigi hayati görünce duyunca oturdugum yerde kalakaliyorum. Ofke nobetimi depresyon mu bu yasadigim duygu bilmiyorum. “Ne yaparsam yapim zaten baştan kaybettim” düşüncesi bir kere aklinizi kurcalamaya basladimi geri donusu yok. blackpill dedikleri bu oluyo galiba.

Gökdeniz
Guest
Gökdeniz

Koç ve Sabancı’nın nasıl o seviyelere geldiğini bilsen adamlara kin yerine saygı beslerdin.

KEREM
Guest
KEREM

Mark Manson un kitabındaki bir anektod:

Adam 1 yıl boyunca her şeyin sorumluluğunu alcam diyor…

Sonra dünyanın en önemli psikyatrı oluyor…

Expandablexe
Guest
Expandablexe

Abi lise son sınıfım disiplinimdekş artışı görmek için ders çalışırken saat tutmalı mıyım?(Konu bitirme odaklı çalışıyorum)

tıss
Guest
tıss

pomodore uygulayabilirsin.

Sinif ogretmeni
Guest
Sinif ogretmeni

Yaş mevzusu da var arkadaşlar. Bi insan redpili ne kadar cabuk ogrenirse o kadar iyi olur hayati icin. ben 24 yasinda ogrendim. yani is isten gectikten sonra. En buyuk uzuntulerimden biri budur.

Yin
Member

İşin işten geçtiği falan yok. Bu yazıyı baştan oku. Hatta komple siteyi. Yine aynı düşüncedeysen sağlam bir dayak yemen lazım.

Citizen of Neverland
Guest
Citizen of Neverland

Bu düşüncenin altında yatan sebep bizlere bugüne kadar anlatılan “hayat sadece 20li yaşlarda güzeldir ve sonrası boştur” ve “çok çalışıp oneitis’i kendine bağlayıp performans zorunluluğundan kurtulmak” şeklindeki mavi hap hikayelerinin sonucu olmalı. Hapı çok daha önce alan erkeğin de 24 yaşında yapacağı şey kendine yatırım yapmaya devam etmek değil midir? Kırmızı hapı 15 yaşında yutmuş(abi bi kız varcılar değil) bir eleman 24 yaşına kadar kendisine çok fazla yatırım yapabilir. Fakat bunlar 24 yaşından sonra elde edilemeyecek, geri dönüşü olmayan şeyler değil. Sadece 24 yaşına kadar da daha kararlı bir iç dengeye sahip olmak, biraz daha güzel bir hayat yaşamış olmak… Read more »

yeko
Guest
yeko

baba bende 24 te öğrendim öldüreyim mi yani kendimi

Allah'ın Aslanı
Guest
Allah'ın Aslanı

Yas 22, 23’e girmek üzereyiz, napalim?

Spartacus
Guest
Spartacus

Hocam bu siteyi evli ve çocuklu aynı zamanda kadına ayak paspası olmuş adam 30-35 yaşları arasında keşfediyor. Senmi geç keşfettin, bu adammı?
Böyle bahanelerle ağlayacağına neyi düzeltebilirsin onlara odaklan

Engin
Guest
Engin

Sayın sinif ogretmeni ben de 24 yaşındayım reddpille yaklaşık 1 yıl önce tanıştım. 1 yılda her gün ortalama bir saatimi ayırarak iyi derecede olmasa da 2 dil öğrendim.hukuk fakültesinde iki yılın derslerini sadece 1 yılda verdim(toplamda 21 ders). Şu an fakültede son sınıfım aynı zamanda 2 işte çalışıyorum. Geçen sene eğitimim için bana para yollayan aileme 2-3 aydır ben para veriyorum. Bu kadar kısa zamanda başardıklarımı düşününce 40 yaşında ölsem bile Sabancı’ya başladığım yerden epey bir yaklaşmış olurum diyorum.

Alfa Kurt
Guest
Alfa Kurt

Sen ciddimisin ya 🙂 bende hem çalışıp hem üni sınavına çalışıroum ve şikayet ediyordum. Artık şikayet yok

Brother in arms
Guest
Brother in arms

Üniversiteye gelmeden önce sürekli derece yapan ve el üstünde tutulan biriydim. Bulunduğum şehir orta büyüklükte bir Anadolu şehriydi o yüzden hiyerarşinin tepesinde ben vardım ve her şey yolundaydı. Üniversiteye gelmem ile beraber zeki ve çalışma disiplini olan insanlarla çevremin dolduğunu fark ettim. Bu insanlarla kendimi kıyasladıkça canım sıkılıyordu. Mücadeleden kopmaya başladım. Disiplinli ve sürekli çalışanlar başarılı oluyordu. Ben ise düzensiz ama motive çalışmalarla işlerimi halletmeye alışmıştım. Bunu ciddi bir düşüş evresi izledi çünkü başarısızlık döngüsü motivasyonumu kırdı ve hiç çalışmamaya, derslere gitmemeye başladım. Son birkaç haftadır kendimi zorlaya zorlaya ders çalışmaya başladım ve şunu fark ediyorum, ilk başlangıçtaki çalışmalar işin… Read more »

Alfa Kurt
Guest
Alfa Kurt

Dünyada o kadar insan varki hepsiyle kendini kıyaslamaya ömür yetmez. Sen kendini dünkü halinle karşılaştır.

D'artagnan
Guest
D'artagnan

Red pilli 30 yaşımda öğrendim. 8 ay önce. Bu 8 aylık süre zarfında 20 kilo verdim, ve ingilizcemi elemetaryden intermediate a getirdim. Sence sizce iş işten geçmiş mi?

Alfa Virginis
Guest
Alfa Virginis

Hayır Hocam :).

Commander
Guest
Commander

Bu bir nevi Kaizen felsefesidir ve geçerlidir güzel yazı.

İşe Yarar Bir Şey
Guest
İşe Yarar Bir Şey

KH ile 4 ay önce tanıştım. 25 yaşındayım. Bu süreçte 12 kg verdim, sabit bir gelirim var iken yeni gelirler elde etmek adına yeni işler almaya başladım, birikimlerimi banka hesabımda öylesine yatmaya bırakırken dolar alıp satmak gibi yatırım işlerine girdim. Bunu yazma sebebim de yukarıda kendi “hikayelerini” yazan arkadaşların hikayelerini okuyunca disiplinle kendimi geliştirme işine olan düşkünlüğüm artıyor. Belki birileri de benim hikayemi okuyup kendi hayatını yoluna koymaya, kendini disipline etmeye, işe yarar bir şeyler yapmaya karar verir.

humbert humbert
Guest
humbert humbert

Benim yapmam gereken ilk işin diksiyonumu düzeltmek olduğunu düşünüyorum. Online bir kaç eğitim videosu izledim gerekli alıştırmaları da yaptım ama yeterli olmadı eskiye nazaran daha yavaş konuşsam da kelimeleri hala yuvarlıyorum. İsmekin bir kursuna kaydoldum ama müsait olduğum günlere dair program ancak martta başlıyor. O zamana kadar bu sorun ile ilgili kendi başıma düzeltebileceğim bir yöntem biliyor musunuz. Yardımcı olursan sevinirim @Mahmut Abi.

Bir de yaptığınız antrenmanla ilgili bir yazı bekliyorum. Haftada kaç gün gidiyorsunuz, ne kadar zaman kalıyorsunuz, kalabalıkla nasıl çıkıyorsunuz, kardiyo süreniz ne kadar genel bilgi edinmek istiyorum.

Revervum
Guest
Revervum

Haftada 3 gün en az ve en az 1 saat
Hiç mi esin duymuyorsun mesela ki çoğu kez söve söve gidilir antrenmanlara! En azından söve söve bile olsa gir gym de en az iki istasyon yapacağım de mevcut programını yapamayacağını düşünsen bile! Sonrasında açığa çıkan hormon seni tetikliyor ve kalıyorsun zaten.

Gökhan
Guest
Gökhan

sesli şekilde kitap oku

Maybe one day
Guest
Maybe one day

Selamlar Mahmut abi. Gerçekten güzel bir yazı zira fakir bir aileden gelmiş biri olarak uzun uzun kafa yordugum konulardı bunlar. Daha önce demiştin ki “bu çağın erkeklerin de başkalarını kıskanmak gibi bir feminen özellik var” hakikaten de öyle . 500 liraya ayakkabı alan oda arkadaşım varken ve asgari ücret ile çalışan babam aklıma geldiğinde gerçekten sikeyim bu duzeni demiştim kendime. Ama şu da var ki o çocuğa o rahatlığı sağlayan yine çalışan doğru yatırım yapan alfa bir baba. Kısacası çalışmamız lazım fakir olmak utanılacak bir şey değil ama övünülecek bir şey de değil. Ayrıca bu tarz insanların içinde kendine acıma… Read more »