Özdeğer / ben ödülüm zihin yapısı nasıl kazanılır?

Mest rumuzuyla bir takipçi yazmış:

Mahmut abinin belki de cevaplandirmadigi tek soru. Abi nasıl ödül mentalitesine geçeriz gerçek anlamda.

Bunu birçok yerde cevaplandırdım aslında.

Taklitle de oluyor ama gerçek anlamda. İkincisi ödül mentalitesinde bir erkek nasıl davranır. Ben bunu işe bağlıyorum bir erkek işinde ne kadar başarılıysa işiyle alakalı o kadar ödül mentalitesinde oluyor. Tabak çevirme ya da seçenek gibi olaylara girmeyecegim. Hayatta başarı sağladıkca ödül hissediyorsun bu kadar genel basit bir kural diye düşünüyorum sence?

Şimdi öncelikle taklit dediğin şey öyle küçümsenecek bir şey değil. Taklit, insanın konuşmayı, yürümeyi, sosyal ilişkiler, vs. öğrenmesini sağlayan en güçlü mekanizmalardan birisi. Direkt olarak sinir sisteminin kendini değiştirme yeteneğini (nöroplastisite) kullanmanın en etkili yolu.

Öncelikle ödül zihniyeti ile özdeğer pek farklı şeyler değil. Bizim camiada ödül zihniyeti pratikte, kadın erkek ilişkilerinde özdeğerli olma, kendini kadın erkek ilişkileri piyasasında değerli görme ile eş anlamlı olarak kullanılıyor.

Senin taklit dediğin şey, özellikle özdeğer gibi görece soyut konularda oldukça somuttur. Bir şeyin piyasa değeri, o şeye biçilen değerdir. Burada özdeğerini yükseltmenin yolu, özdeğerini yükseltecek şekilde davranmaktır.

Örneğin, seni iki kere reddeden bir kızı her nextlediğinde, “özdeğerim beni 2 kere reddedene kendimi bedava peşkeş çekeceğim kadar az değil” diyorsun ve bu da senin özdeğerini arttırıyor. Taklit bile değil bu. Kendine yüksek bir değer biçip, piyasada düşük değere el değiştirmeyi reddediyorsun.

Bunun oldukça çalışır bir yöntem olmasının en önemli nedeni maalesef çok acıklı. Çoğunuz aslında piyasada düşük olmayan bir değere zaten sahipsiniz ama bizim mavi hap dediğimiz programlamanız yüzünden, kendinizi piyasada gerçekte olabileceğinizden çok daha düşük değere konumluyorsunuz. Bu nedenle başka hiçbir parametreyi değiştirmeseniz bile zihin yapınızın değişmesi, tek başına ödül değerinizi yükseltiyor.

Örneğin birçoğunuz gayet eli yüzü düzgün, birçok kadının hayatında isteyebileceği adamlarsınız ama mesela bir kadınla ilişkiye girdiğinizde ve bu ilişkide ilk soğuma olduğunda çok yüksek kaygıya kapılıp, ilişkinin kadını olarak kendinizi kısa vadeli rahatlatmaya ama erkek olarak ödül değerinizi düşürmeye programlısınız. Hiçbir şey yapmasanız 7/10 iseniz, sürekli olarak sadece kaygılı bağlanmanızın sizi ittiği davranışlar ile 4/10 oluyorsunuz.

Başka bir örnek vereyim. Birine kararında duygusal yatırım yapmayı becerdiğinde, özdeğerin artıyor. Senin değerin artıyor. Sen kendine yüksek bir değer biçiyorsun ve piyasaya bu değeri koyup bununla alan alır, almayanın peşinden koşmam diyorsun.

Şimdi zaten dediğim gibi durduğun yerde, kısa vadeli kaygılara dayanmak yerine onları yatıştırmak için saçmalamasan, kendi ayağına sıkmasan değerin az değil. Kendi ayağına sıkmayıp da ödül değerini azaltmadan piyasada durmaya inat etsen, seni gerçek değerinde alan sonradan çıkıyor ve pratik yeni değerin de belirlenmiş oluyor.

Senin hayatına değer değil drama katan, ilgi budalası, betasın lan öde mantıklı kadını için kan ağlayarak bıraktığında, özdeğerini yüksek tutuyorsun. Piyasada değersiz bir şekilde kullanılmaya izin vermiyorsun.

Seni terk eden kadının peşinde koşmak yerine, için kan ağlayarak da olsa kendini yeniden piyasaya koyduğunda, senin değerin artıyor. En azından terk edenin peşinde koşarak değerini azaltmıyorsun.

Yani piyasada değerli bir erkek olduğunuz ilkesine göre yaptığınız her hareket taklit değil, size bir yüksek bir değer biçen, veren ya da en azından içsel değerinizi aşağı çekmeyen somut bir artı değer. Sonradan olan da bu yeni ve yüksek değerinizle alıcınızın çıkması ve sizin zihninizde de yeni değerinizin tam oturması.

Bazı insanlar, insanın en etkili kendini değiştirme mekanizması olan taklidi aşağılıyorlar. Bunu ben ilişki sihirbazı zamanından beridir bilip öğretiyorum ama özellikle nöroplastisite notları ile aslında ne kadar bilimsel olduğunu da anladım.

Kadın erkek ilişkilerinde bizim mavi hap dediğimiz bir sürü davranışı içselleştirmiş oluyorsunuz yani bunlar için sinir sisteminizde otomatik devreler geliştiriyorsunuz. Bu otomatik davranışlar oldukça uyumlu ve bu nedenle güçlü. Hem egonuzu koruyor (reddedilmekten kaçıyorsunuz) hem de aslında size evrimsel avantaj bile sağlıyor. Ama karşılığında çok acı çekiyorsunuz. Zira evrimsel açıdan adaptif ama size zararlı bir otomatik algoritma koleksiyonu içinde sürekli değerinizi düşürerek davrandığınız için değeriniz düşüyor tabii ki.

Şimdi örneğin hoşlandığınız bir kadın sizin esprili bir mesajınıza dönmediğinde otomatik algoritmanız “kaygılan ->  o mesaji geri alan uzun bir ikinci mesajı döşe -> kaygıdan kurtul” şeklinde. Bu algoritmanın amacı kısa vadede kaygıdan kurtulmanızı sağlamak ama uzun vadede daha kaygılı olmanıza neden oluyor ve değerinizi düşürüyor. Siz değerli bir erkeği taklit ettiğinizde, beyniniz tabii ki bilişsel enerji açısından ucuz ve kaygı yönetimi açısından uyumlu olan otomatik algoritmayı zorluyor ve tabii ki değerli erkek gibi davranmak size doğal olmayan, taklit bir şey gibi geliyor. Zira otomatik algoritması yok! Tamamen zorlama! Ama sizin doğal dediğiniz de yıllar önce, uzun aylar belki de yıllar boyu zorlaya zorlaya, tekrarlaya tekrarlaya otomatik hale getirdiğiniz davranışlar. Bu zorlamaları çok genç yaşlarda yaptığınız için ya da toplumda kabul gördüğü için hatırlamasanız da durum bu.

Siz yeni “zorlama” davranışı yeterince yaparsanız beyniniz “demek ki bundan sonra böyle tepki verilecek ve ben her seferinde karşı koyarak çok enerji harcıyorum” diye pes edip yeni otomatik devre kuruyor. Bu devrenin kurulması tekrar gerektirdiğinden ve beynin direnci nedeniyle zaman aldığından, bir süre (belki aylarca) “hissetmeden” “taklit ediyorsunuz”. Ama siz ısrar edince o devre kuruluyor ve o devre de daha üstün bir adaptasyona sahip olduğundan (uzun vadede kaygı azaltıcı, değer katıcı) sağlam ve kalıcı oluyor.

Özdeğer sonuçta bir duygu olsa da sadece size bağlı değil. Sosyal bir varlık olduğumuz için çevrenizin geribildirimlerine de bağlı. Ama zaten yukarıdaki örneklerdeki gibi davrandığınızda çevreniz de size pozitif geri bildirim yapıyor. Yani 2 kere reddedildiğinizde nextlediniz mi, daha önceki gibi yedek lastik olup bir kızın küçümseyen bakışları altında beklemediğiniz gibi, o kızın size geri dönüşünde daha saygılı olduğunu görüyorsunuz. Geri dönmese bile en azından değer kaybınız olmuyor.

Özdeğeri desteklemek için somut şeyler de gerekli. Yani tembel, koltuk patatesi, vs. bir adam olmanız durumunda özdeğerli “taklidi” çok zor. Ama sadece çalışkan, fit, vs. olmak da yetmiyor. Otomatik algoritmaları yıkıp yenisini yapmanız için “taklit” lazım.

Siz taklit ederek sıfırdan dil öğrendiniz, yürümeyi öğrendiniz, yetişkin biri olarak kendi başına yaşamayı öğrendiniz. Taklidi küçümsemeyin.

Özdeğerinizi arttıracak diğer yöntemler

Erkekler için uzun süreli ilişkiler rehberinde ilişkiler konusunda hiçbir metinde olmayan bir bölüm yazdım: kararlılık (assertiveness). Onu aslında kendi başına bir eğitim haline getirmem lazım zira özdeğerinizi ve özgüveninizi arttıracak en etkili yöntemlerden birisi de kararlı olmak.

Kararlı olmak bu bağlamda pasif ya da pasif agresif bir insanın, omurga kazanmak için saldırgan (agresif) olmak yerine karşısındakinin istek ve ihtiyaçlarını da gözeterek, kendi istek ve ihtiyaçlarını öne çıkarmasıdır. Karalılık temel olarak hayır diyebilme becerisi, talepte bulunma becerisi, olumlu ya da olumsuz düşüncelerini ifade edebilme becerisi, konuşmaları başlatabilme ve sürdürebilme becerisi gerektirir.

Birçok erkek, pasif veya pasif agresif davranarak kendi değerini düşürüyor zira (davranışlarıyla, lafla değil) değer talep etmek yerine değersizleştirilmeye boyun eğiyor.

Birçok erkek bunu zayıflıktan ve korkaklıktan yapıyor ama birçoğu, belki de çoğu, aslında kararlılık ile saldırganlık arasındaki farkı bilmiyorlar ve kararlı olmayı saldırgan olmakla karıştırdıklarından pasif ya da pasif agresif davranıyorlar. Çoğu erkek “efendi / iyi çocuk” olarak yetiştirildiği için, saldırgan olmaktan aşırı korkuyor ve saldırgan olmayayım diye özel çaba harcarken kararsız ve pasif oluyorlar (çoğu efendi erkeğin kararlı erkek ile saldırgan erkek arasındaki farkı göremeyip kararlı erkeklere kötü çocuk demeleri de bundan).

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Share this...
Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedIn

36
Leave a Reply

Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz.

avatar
14 Comment threads
22 Thread replies
2 Followers
 
Most reacted comment
Hottest comment thread
15 Comment authors
Mahmut AbiErenali galiStormMachine Recent comment authors
  Subscribe  
Notify of
Emre
Guest
Emre

Bu kararlılık için ve fark etmeden de olsa kendini topuğunuza sıktığınızı fark etmek için when i say no i feel guilty kitabına bakabilirsiniz.

Serhat
Guest
Serhat

Çok doğru. Sonuçta dahi bir müzisyen bile bir enstrümanı öğrenirken önce var olan bir eseri mi taklit eder yoksa direkt kendi parçasını yaratarak mı başlar

Berk
Guest
Berk

Taklit bence de çok güzel bir mekanizma, peki kimi taklit edeceğiz. Çevremizde böyle insanlar yoksa ne yapmalıyız Mahmut Abi.

Albright
Guest
Albright

Abi sana reddedemeyeceğin bir teklif yapacağım, bu kırmızı hapı tersten alan arkadaşlara kısaca “redfitilci” desek? 🙂

Sert
Guest
Sert

Örneğin tek kelime ile cevap veren ya da ilgisi düşen bir kadına bir şey demeden görüldü yapıp cevap atmıyorum, bunu taktik olarak değil benimle düzgün iletişim kurmayan biriyle zaman kaybetmemek adına yapıyorum.. Bu pasif agresif bir tutum mu? Yoksa cümle kur ya da neyse sonra görüşürüz demek mi lazım

Mistik Bilge
Guest
Mistik Bilge

Arkadaşlar buradaki yazı videonun bir kısmı, videoda 11:24’ten sonra da çok güzel bilgiler yer alıyor, dinlemenizi tavsiye ederim. Mahmut Abi gerçekten çok güzel olmuş, özellikle videonun son bölümünde gelen soruları cevapladığın kısımdan çıkardığım şu şeyleri çerçeveletip duvarıma asma isteğim olsa yeridir, öyle diyim:) “Kızla konuşurken kafanızdan ‘bu kızı da değerlendiriyorum’ şeklinde bir zihniyet geçerse öz değerli davranırsınız. … bir kızla tanıştığınız zaman ‘aman prensesi incitmiyim, aman prensesi korkutmiyim, yanlış bir şey söylemiyim’ moduna geçerseniz tabii ki öz değersiz davranırsınız… şunu düşüneceksiniz; siz bir kıza yürüdüğünüzde o kıza bir şans veriyorsunuz….” Abi burada aslında “piç” – “umursamaz” erkeğin sırrını vermişsin. Ayrıca… Read more »

Bollon
Guest
Bollon

Terk eden kızın peşinde koşarak değerimizi düşürdüysek bu değeri yükseltmek için daha fazla koşmayı kesip hayatımıza odaklanmak dışında yapılabilecek bir şey var mı zira terk edilmek özgüveni ciddi düşürüyor.

Pope
Guest
Pope

Mahmut abi bu konuyla alakalı diye sormak istedim.

Beta ve yalaka erkeklerin çoğalması sonucu instagram da artan kadın solipsizmi nedenini anlamadığım şekilde moralimi bozuyor. Instagram fazla kullanan birisi değilim ama orada kadınları gördüğümde ilişki konusunda hiçbir şansım yokmuş gibi hissediyorum. Instagram gibi bir platform içinde çok uygun değilim. Yaş 18 boy 1.60 (baya kısa farkındayım) tipte ortalama altı. Bu durum moralimi bozuyor sosyal medya da herkes cinsel içerikli şeyler paylaşırken “ben hariç herkes yiyişiyor” düşüncesi oluyor. Zaten sosyal medya boy konusunda baya dalga geçen kadınlarla dolu. Bu durumu nasıl önleyebilirim? Daha doğrusu kadınlar gerçekten Instagramda kendilerini gösterdikleri kadar özgüvenlilet mi ?

Mest
Guest
Mest

Şimdi bu soruyu ben sordum arkadaşlar. Aslında temel nedeni farklı idi ama Mahmut abi nokta atmış gene. Benim bir arkadaşım var ailesi olmasına rağmen küçüklükten beri çok düşünen yalnız problemlerini halleden adam. Ailesinin durumu iyi olmasına rağmen yıllarca boş gezdi iş anlamında satranç sampiyonu oldu çok kitpa okurdu dövüş sporuyla ilgilendi çok sakin yeri geldiğinde kızlarla veya bir ortamda çok eğlenceli hayatımda gördüğüm en dogal alfa idi. 23 yaşında olmasına rağmen bir yıl içinde byanlarla alakalı bir işte adam o kadar disiplinli calisti ki bir yil içerisinde 30 yillik adamlari gecti ve sürekli ben yaparım calisirsan istersen olur diyen bir… Read more »

Stajyer
Guest
Stajyer

Mahmut abi, 3 yıldır kırmızı hap serüvenimde doğru veya yanlış hareketlerim oldu. Hayatımın merkezine kendimi aldığımdan beridir tabak çevirme konusundaki fikrim değişti. Örneğin eskiden sosyal kelebek olucam diye (özellikle üni ilk yıllarında) okul kulüplerinde aktif, iki haftada bir partide takılan, tabak çevirmeye odaklı bir insandım. Hatta 7 günde 7 tabak yaptığımı bile hatırlıyorum. Fakat şuan daha çok akademik kariyerim üzerine düşünmeye başladım (şuan üni 3. sınıfa geçicem). Tabak çevirmeyi daha çok sayı olarak değil, mide ağrısı olmayan kızlarla flört dönemi olarak görüyorum. Örneğin bu sene kick boks + yüzme yapıyorum, ödevlerim/derslerimle uğraşıyorum ve aynı zamanda arkadaşlarımla bir şeyler planlamaya özen… Read more »

Machine
Guest
Machine

Mahmut abi merhaba. Yaşadığım ve çözmek istediğim bir durumu paylaşmak istiyorum.
Bazen psikolojik olarak ağır duygu durumları yaşıyorum olumsuz bir takım duygular .. bazen sebepsiz iç sıkıntısı vs de cabası

Böyle anlarda ilişki konusunda kendimi çok yetersiz görüyorum ilişki ve evliliğe karşı soğuk olma ve layık görmeme gibi durumlar yaşıyorum

Olumlu duygu içinde iken de bunun tam tersini yaşıyorum

Bu durumda ne yapmak gerek nasıl bir zihin yapısı olmalı ?

ali gali
Guest
ali gali

sevglimizi eşimizi sesini duymak için aramak konusmak vb. seyler özdeğeri düşürür mü? beta hareketleri mi?

eren
Guest

abi uygun yazı bu mudur bilemedim ama kırmızı hap ile 1 yıldır tanışığım çoğu şeyi kavradım uyguluyorum 17 yasındayım 1.5 yıllık ilişkim var ilk kez cinsel birliktelik yaşadık acemiceydi asıl konu aramız arada kötü oluyor bunu aşırı büyük bir dert olarak görmüyorum ama bir sorunum var muhtaçlık hissi yatıyor olabilir bunun altında sevgilimle bir sebepten ayrılırsak onun başkalarının altında olacağı yani başkalarıyla cinsel birliktelik yaşayacağı fikri bana kötü hissettiriyor bunu düşünmemeye ve ayrılsak bile bu hissin zamanla geçeceğine odaklanıyorum ama bilemiyorum umarım cevaplarsın sağ ol.

Eren
Guest

Abi hesabimdan saçma salak ark yorum atmış kusura bakma yok 17 yim yok söyle böyle diye iyi geceler dilerim