Vaka çalışması – Bir kırmızı hap hikayesi

Biraz uzun olacak belki ama hikayemi anlatayım ister parça parça ister hikayenin tamamını yayınlayın. Buradaki birçok başlık bana çok faydalı oldu ve hemen hemen her yazınız-çeviriniz bana faydalı oldu diyebilirim.

Öncelikle yaş 25 yüksek lisans yapıyorum, entelektüel birikimim fena değildir ağzım da iyi laf yapar, kilo problemim var biraz ama genel olarak tercih edilebilecek bir tipim.

Anlatacağım ilişkiye dek kısa süreli ilişkiler yaşadım ve bu benim için çok verimliydi aslında, ihtiyacım olduğu anda kadınlarla diyalog kurup kendime partner ayarlıyor, onlarla biraz sevişip, takılıp ayrılıyordum. Buraya kadar olan kısma bakarsak alfa bile sayılabilirim:) ama işin özünde azılı bir beta, iğrenç bir meriçmişim onu fark ettim.

Söz konusu ilişkimdeki hatunu ayarlamam the game’deki stratejileri bilmeden uygulamam sayesinde oldu -ki kız bana bunu ilişki içerisinde defalarca söyledi. Kendisi sosyal çevremdendi zaman zaman arkadaş ortamında sohbet ederdik ve ben o aşırı entelektüel, politik doğrucu ortamda taban tabana zıt fikirlerimi çekinmeden söylerdim. Üstüne üstlük arada bu kıza ve diğerlerine de neg atardım ki -kızın söylediğine göre ortamdaki diğer kızlar da benden etkileniyormuş. Ben tabi bunları farkına varmadan yapıyordum. Neyse ben bu 10 üzerinden 9 güzellikteki kızımızla ilişkiye başladım. Fakat başlardaki o rahat, kendine güvenli tavrım bozulmaya başladı. Bir-iki ay içerisinde kız yavaş yavaş hayatımın merkezi haline geldi. bu noktada tekrar yüksek sesle söylüyorum *ONEITIS DİYE BİR ŞEY YOK* yazıyı okuyan herkes bunu dışından tekrar etmeli:) Neyse efendim ben bunu bir hayli özel biri diye pohpohluyorum, her istediğine evet demeye başladım, sürekli onun arzularını isteklerini tatmin etmeye çabalıyorum. nasıl etmeyeyim ki o benim tanıdığım en özel kadın! neticede.

Kendisi Ankara’da bir ameliyata girecekti, annesi babası dahi umursamazken ben kalkıp gittim, hemşireliğini yaptım üzerine bir de orada ufak bir şey yüzünden günlerce trip yedim. Yetmedi, maddi olarak elini cebine attırmadım, sürekli hesapları ben öderdim zira o benim için çok özeldi paranın lafı mı olurdu. Boktan arkadaş çevresinin yaptığı saygısızlıklara eyvallah dedim, zira arkadaşlarının bana yaptığı saygısızlığın bir önemi yoktu ve onun özür dilemesi gereksizdi, önemli olan kızın mutluluğuydu ve ben alttan almalıydım.

Sınavlarına doğru dürüst hazırlanmadı üzerine benim de bir dersten kalmama sebep oldu ve yüksek lisanstaki diğer derslerde de başarılı olmamı engelledi zira sürekli ilgi istiyordu ve sürekli ottan çöpten şeylerden kavga çıkarıyordu. Oturup sınavlara hazırlanmamız gerek diyordum ama hanımefendinin derdi gezmek tozmaktı. Bunu da aşırı sinsi bir şekilde yapıyordu özellikle belirtmem lazım çünkü her seferinde vicdanıma oynuyor ve beni manipüle ediyordu. Velhasıl maddi olarak elimde beş kuruş kalmamış, derslerimde performansım yarı yarıya düşmüştü ( bu beladan kurtulduktan sonra derslere yoğunlaştım ve bir sohbet esnasında hocam bana -geçen dönem neden o kadar kötüydün derslerde? dedi) sürekli bir kavga-gürültü ve sonu gelmez istekler listesinin içine boğulmuştum. Aylık olarak 800 tl öğrenim bursu almama rağmen kredi kartına bir o kadar borçluydum ve cebimdeki para 3 gün içerisinde bitiyordu tabi hanımefendinin özel istekleri yüzünden olduğunu belirteyim.

Ayrıldığımız gün bunun telefonunda mesajlaşmalar gördüm. Alenen tabak çeviriyordu yani, adamı elinin altında tuttuğunu fark ettim ve konuşmak istediğimde yine bağırıp çağırıp üste çıkmaya çalıştı, ben de o gün bu işi bitirdim.

Bu işin ilişki boyutuydu ve içerisinde ibret alınacak onlarca nokta var. ancak şunu özellikle belirtmeliyim bu yazdıklarımı edilgen bir perspektiften kaleme alsam da burada yüzde yüz suçlu benim. Zira kız bile aslında o kadar özel biri olmadığını ve kusurları olduğunu söylediği halde ben inatla onu hayatımın merkezi haline getirdim. Başka şeylerin acısını benden çıkarmasına müsaade ettim ve sınırlarımı asla koruyamadım. Benden hoşlanan diğer kızlarla ilişkilerimi sıfıra indirdim ve ona kendisinden başka kimseyle birlikte olmayacağıma dair yeminler ettim. işin bu noktaya gelmesi benim kabahatim kısaca.

Ancak değinmem gereken önemli bir nokta daha var ki o da kızın ALFA DUL olması. Evet ben çokça hata yaptım ancak şimdi düşününce kız çok ciddi alfa dul özellikleri gösteriyordu, tabi suçlu benim, bu yüzden kızın alfa dul olup olmaması önemsiz bunu unutmayalım. Kızın benden bir önceki sevgilisi olan şahıs bir hayli zengin biriymiş ve kızla sürekli gezip tozmuşlar, adam yeri geldiğinde kızı siktir etmeyi de bilmiş, kız aylarca aldatıldığından şüphelendiğini söylemişti mesela, yatağın altından kadın tokası bulduğu halde sineye çekmiş vs. onlarca şey. Kısaca adam kaba hatlarıyla alfa gibi davranmış ki asıl bomba şu: kız bir ara psikoloğa gitmişti, psikolog’un tespiti kızın 3 yıldır depresyonda olduğu şeklindeydi. İşin en civcivli tarafı da şu. 3 sene öncesi, kızın aldatılarak ve dayak yiyerek adam tarafından siktir edildiği tarihe denk geliyor. Muhteşem değil mi? Tam bir alfa dul ile karşı karşıyaymışım, o bitmez tükenmez isteklerin, sürekli mutsuzluğun, agresifliğin, boş ve manasız dalıp gitmelerin, ‘benim bir beklentim yok’ ‘artık benim canımı hiçbir şey yakamaz’ cümlelerinin arkasında meğer bunlar varmış, sonradan uyandım. bu arada yazıyı okuyan biri şunu söyleyebilir: neden durum bu kadar kötüyken o zaman ilişkiyi bitirmedin? Yanıtı basit aslında: birkaç kez bitirmeye çalışsam da kız demagoji yaparak beni ne kadar çok sevdiğini söyleyerek ayrılmak istemedi. evet ne diyorduk KADINLARIN DEDİĞİNE DEĞİL YAPTIĞINA BAK.

Neyse olay anlattığım gibi sonlandı, bana ‘senin benim üzerimdeki emeğin babamdan daha fazla (biri daddy issues mi dedi ehe ehe ) diyen kız ilişki bitiminde benden gördüğü zararın o dayak yediği, aldatıldığı, terk edildiği ilişkiden daha fazla olduğunu söyledi (bir not daha: ben ameliyatından sonra hemşireliğini yapmıştım demiştim, kendisinin zarar görmediği benden önceki erkek arkadaşı, kız hastalanıp kan revan içinde kaldığında bunu umursamadan kendi yaşadığı şehre dönüp kızı tek başına bırakmış, yani kıyasladığı adam buydu kısaca, tabi adamın yaptığının ne kadar doğru olduğunu şimdi anlıyorum ehe ehe) . Tekrar edeyim neredeyse kızın mutluluğu için kendimi paraladığım halde bunu duydum.

Her neyse, altın kural neydi ‘HYPERGAMY DOESN’T CARE‘. uzattım ve karıştırdım ama şu ana dek heralde bu sitede okuduğum hemen her makaleden bir kesit var benim yaşadıklarımda. Hepsini de anlatmak istedim ki ‘o kadar da olmaz’ diyen arkadaşlara bir kez daha düşünme imkanı vereyim.

AFTER THE RED PİLL

Kırmızı hapın gerçekleriyle tanıştıktan sonra ciddi manada işler benim için farklılaştı. Öncelikle hem bu sayfadaki makaleleri yazan-çeviren arkadaşlara hem de ekşi sözlük’teki skeptico, 1f, sonsuzluk ve bir gün, toroslardır benim yurdum, honorious ve karanlıkrüya nikli abilere-arkadaşlara teşekkürü borç biliyorum. Her birinden çok şey öğrendim ve işler bu sayede ciddi manada düzeldi. Öncelikle ilk öğrendiğim şey kendimi değersiz görmemem gerektiği oldu. Gerçekten kızdan önce ben, kendi kendime değer vermiyormuşum bunu fark ettim. Hayatımın merkezinin kendi mutluluğum olması gerektiği konusunda artık bir şüphem yok. Hatta bu sayede bana ekstra iş yıkacak ve beni kullanacak bir iki kişiyi direkt def ettim başımdan. onlar yüzünden ayıracağım zamanı kendi geleceğim için kullandım.

*Oneitis zırvalığının farkına vardım. Özel kadın yokmuş, ortada özel olan tek şey karşımızdakine yüklediğimiz anlamlarmış bunu gördüm. Bu sayede gündelik yaşamda da biri sırf güzel diye ‘hale etkisi’ne kapılmadan yapmam gerekeni yapmaya başladım -ki bu bana ekstra bir tabak olarak döndü.

*Spora başladım. Yavaş da olsa değişimi fark ediyorum ve bundan memnunum. Bunu da özellikle vurguluyorum her ne tür olursa olsun spor elzem ama vücut geliştirme estetik yönünü de düşündüğümüzde daha tercih edilesi bence. Zira görünüş çok önemli. Crazy, stupid, love filminden bir alıntı yapılmıştı bu sayfadaki bir makalede filmi onun üzerine izledim ve şu sahne çok dikkatimi çekti: Ryan Gosling (karakterin adını unuttum) dönüştürmeye çalıştığı adama ”şimdi tekrar et ben en iyisini hak ediyorum” dedirtiyordu. Bunun gibi ben de paramı kendim için kullanmaya başladım ve gardrobu yeniledim. Güzel, kendime yakışan şeyler aldım, dış görünüşümü bir nebze daha düzeltti bu ve etrafımdakiler de fark edilir bir değişim olduğunu söyledi.

*Oyun ve porno işini bıraktım. Zaten pek oyun oynamazdım ama artık sıfıra indi. Porno ise ciddi bir sorundu çünkü seks yapsam da resmen porno ve mastürbasyon bağımlısı biri haline gelmiştim. Bu bağımlılığı bırakınca ciddi manada enerjim arttı. Çok net bir şekilde söyleyebilirim ki hem bilişsel becerilerim (bilhassa dikkat konusu) hem de genel enerjim arttı. Artık bütün gün kendimi sağa sola atıp bir yerlere yığılmıyorum. kendimi kesinlikle daha iyi hissediyorum. Bu biraz gözden kaçan bir nokta ama bunu da vurgulamak istiyorum MASTÜRBASYONDAN UZAK DURUN.

Gelelim karşı cinse. Henüz rahip modunu tamamlamama daha vakit olmasına rağmen ısınmak için denemelere başlamıştım. İzban’da (İzmir’in raylı sistemi) evet basbayağı manyaklık yapıp toplu taşımada bir tabak buldum. Kıza başta hiç bakmadım ve beni ara sıra kestiğini gördüm. Ardından kolundaki dövmeden lafa girip önceden hazırladığım bir hikayeyi anlattım. kızdan üç-dört işaret aldım (ılı idi sanırım kısaltması) ve tüm bunlar beş dakikada oldu. benim ev onun gideceği yerden daha yakın olduğu için erken inecektim, inmeden numaranı versene dedim, o an, yeni tanıştığı adama tereddüt etmeden numarasını verdi. Bu arada kız da 10 üzerinde 7,5 ya da 8 (boyu kısa diye yarım puan kesilebilir:) diyeyim. Yani baya güzel bir hatun, ben erkek halimle çekinir numara vermezdim mesela ama hatun hiç tereddüt etmedi. Tekrar burada okuduklarımın işe yaradığını görmüş oldum bu vesileyle. Şu an bir tanesi şehir dışında fuckbuddy statüsünde diğer ikisi aynı şehirde açık ilişki tarzında üç tabağım var ki bu tabakları daha kendimle ilgili birçok hususu doğru dürüst düzeltemeden, tabak bulmanın çok zor olduğu yerlerden buldum.

Çok uzattığımın farkındayım ama şunu vurgulamak için bunları detaylarıyla anlattım: Gerek ekşi sözlükte gerek burada bahsedilen birçok konu uyduruk Disney masalları gibi değil, tamamen gündelik yaşam pratiklerine ve kadın doğasına dokunan şeyler. Özellikle bir metropolde yaşıyorsanız (şehrin olanakları vs dolayısıyla) bence işe yaramama şansı yok. Bırakın tabak koleksiyonu yapmayı, içgüdülerinizi serbest bırakarak, gerçek bir erkek gibi, inandığınız ve düşündüğünüz şekilde, iğdiş edilmeden yaşamak bile büyük bir lutuf. Hiç tabak çevirmesem, gidip porno ve mastürbasyon bağımlısı bile olsam sırf bundan sonra kadınlar hakkında gözümü açtığı için bile red pill öğretisine ve öğretiyi yayanlara minnet duyuyorum. Artık eski kız arkadaşıma kızmayı, kendimi ezdirmeyi-kullandırmayı, birilerinden onay beklemeyi bıraktım. Henüz red pill’le tanışalı kısa süre olsa da hem okul-iş hem de sosyal hayatım ciddi manada düzene girdi. henüz dönüşümüm tamamlanmasa ve öğreneceğim çok şey olsa da şimdiden, gözümün açılmasında faydası dokunan herkese teşekkür ederim.

Not: Hikaye biraz karışık gitti ve dağıldı ama sorunlu kısımlar olursa bir düzeltme yazarım yine.

Konuk Yazar : Pyrrhus

Küçük/Muhafazakar şehirler ve kırmızı hap pratiği

Öncelikle bu 7 yıla 2 LTR (Long Term Relationship – Uzun süreli ilişki) sığdırdığım ve daha öncesinde de pek sosyal tavşan olmadığım için yazdıklarımı çok ciddiye almanızı önermiyorum. Sadece bir kaç senedir kendi kendime üstüne bir kaç aydır da TRP sayesinde geliştirmeye çalıştığım yöntemler bütünüdür.

Öncelikle Küçük/Muhafazakar şehirlerin zorluklarından bahsedeyim metropollerden hiç çıkmamışlar için (ki ben de İzmirliyim):

  • Şehirlilik kültürü yerleşmediği için herkes birbirinin arkasından dedikodu yapar, aktivite azlığından buna tüm çevreniz çanak tutacak ve katılacaktır. İşinizi yakın çevreniz dışında gizlilikle yürütmeye dikkat edin, çekemeyen ve cockblock yapan çok olacak.
  • Şehirde eğlence merkezi yokluğu çekeceksiniz ki bu insanı en çok yıpratan sorun; dışarı çıkacak bira içecek dans edecek yeriniz olmayacak (olduğu zaman da bir iki yere gitmek zorundasınız bu da tanınmak ve afişe olmak anlamına geliyor aynı zamanda kadınların da tanınması ve çekingen davranmasına yol açıyor), kültürel aktiviteler çöp ayarında olacak (eğer şehir tiyatrosu geliyorsa şanslısınız kullanın yoksa recep ivedik vizyona girmesini bekleyen sürüyle sığırla tıkılı kaldınız).
  • Mekan azlığının tek iyi yanı bir yerin müdavimi olabilmek, kafeye bara hatta saçma bir okey salonuna girerken mekan sahibi ve çalışanlarının selam veriyor olması bile nedense kadınların ilgisini çekiyordu.
  • Sokaktaki erkek/dişi popülasyonu yüksekliği olan bir şehirde olmadığımdan çok zorluk yaşadığım bir konu olduğunu söyleyemem fakat kendinizi geliştirerek zaten yüksek yüzdeye girmeye çalışıyoruz.

Benim nacizhane tavsiyelerim:

  • Üstte de belirttiğim gibi kültürel etkinlikleri kaçırmayın, kültürlü kadın erkekle konuşabilmenin zevki başka ve size bir şey katabilecekler.
  • Spor Spor Spor, merdiven altı olmayan (her şehirde kalburüstü oteller var artık) bir salona kayıt olun ve düzenli gidin bir nevi şehir klübü gibi hizmet görüyorlar ve gelişiyor olmak da cabası. Bunun yanında ben eski yüzücü ve sutopu oyuncusu olduğumdan arada üniversite havuzuna da gitmeye çalışıyordum. Takım oyunu oynuyorsanız sosyal halkanızı genişletin bu aktivitelerle.
  • Hobilerinize ayırabileceğiniz zamanınız bol oluyor çünkü vakit kaybı yaşatmıyor küçük şehirler. Kendinize yatırım yapın bir şekilde dans (en ideali), müzik, tiyatro, fotoğrafçılık ucuz ve her yerde kursu ve katılımcısı olan etkinlikler.
  • Kesinlikle yabancı dilinizi geliştirin.
  • Para kazanmaya çalışın hatta iyi para kazanmaya çalışın, küçük şehirlerde gerçekten arabaya eve değer veriyorlar çünkü sosyal statüyü göstermenin ve hipergaminin en kolay yolu.
  • Sosyal medya kullanımına önem verin; instagram ve tinder hayatınızı kolaylaştıracak. (Yaptıklarınızı egzajere edip milletin gözüne sokun ve yürüyün cevap alma yüzdeniz kesin artacak çünkü onlar da sıkılıyorlar).
  • Evli kadınların ahlaksızlığına güvenebilirsiniz AWALT, eğer ilginiz varsa bunlardan sosyal medyadan çok iş düşecektir.
  • Eğer şehirde gerçekten sizi eğlendirecek hiçbir şey yoksa para ve zaman biriktirin ve istediğiniz şehirlere kaçamak düzenleyin. Hem gerçek hayattan kopmamış olursunuz.
  • Öğrenci iseniz boktan da olsa iş fırsatlarını değerlendirin sosyal çevre katacaktır, evde anime izlemekten yeğdir.
  • Öğrenci iseniz boktan da olsa meslek gruplarınıza katılın özellikle ilk senelerde (tıp öğrencileri birliği TurkMSİC’ten ekmek yiyenlerin haddi hesabı yoktu).
  • Yine öğrenci iseniz sosyal çember ve eğlenceli olmak kadına giden en kolay yol birbirinden farklı sosyal çemberler ile birbirinden farklı ve habersiz tabak çevirebilmeniz pek mümkün.
  • Yine öğrencilere; Yakın arkadaşlarınızı, ev arkadaşlarını iyi seçin olabildiğince alfalaşmaya çalışanlardan bir seçin ve birbirinden ne kadar uzak sosyal çevreleri olursa o kadar iyi (Biri mühendislik öğrencisi, biri güzel sanatlarda olması gibi ya da farklı kampüsler). Halısaha, Playstation, batak, evde tombul efes içmek kız düşürülebilen aktiviteler değil (ben baya denedim düşmedi ).

Bu arkadaşlarınızın sosyal çevrelerinden faydalanacaksınız bu de farklı tabaklar demek, ayrıca ufak şehirde götünüzü tutuşturacak bir durumda playstation ekibindense geniş çevreli şehirde tanınan bir dost grubu avantaj.

Belirttiğim gibi çok başarılı bir rehber olmadı biraz taşra öğrencilerine yönelik olmuş bile olabilir kusura bakmayın deneyimsiz ve öğrenmeye çalışan bir kardeşinizden cheatsheet olsun, üstadlara saygılar.

Konuk Yazar : Christian Troy

Pattaya Gece Hayatı

Tayland‘ın ve Asya’nın seks turizmi başkenti Pattaya‘nın aşırı renkli gece hayatı dünyaca meşhur. Her ne kadar hiç seks turizmine dalmadan da bu şehirde eğlenceli bir tatil geçirebilecek olsanız da, Pattaya denilen çivisi çıkmış mekana tatile gelme planlarınızı yaparken her yerde alanen işleyen seks turizmine gözlerinizin ne kadar kapayabileceğinizi 2 kere düşünün. Yine de gözünüz çok korkmasın: Pattaya gece klüpleri, barları, kabareleri, restoranları ve kahvehaneleri ile sadece canlı müzik, eğlence ve direkt para ödemeden yatay ilişkiler arayanlara da epey bir hareket sunuyor.

Ha eğer hedefinizde Pattaya sex turizmi ve kız arkadaş/erkek arkadaş deneyimi varsa zaten olabileceğiniz en iyi yerlerden biri Pattaya. Kız arkadaş/erkek arkadaş deneyimi şu: Pattaya mekanlarında “çalışan” kadınları/adamları bir saat ya da bir gece yatay vurkaç için kiralamak yerine, Pattaya’da kalınan süre boyunca partner olarak kiralamak. Yani para ile kız arkadaş edinmek. Kızın bütün gün size kız arkadaşlık yaparken cüzdanınızı boşaltması olayı.

Pattaya Bira Barları

Bu bira bar denilen müsesseseler, Pattaya ve Phuket gibi Tayland tatil yörelerinde bulunan, hepsi turistlere ya da Tayland’da yerleşik yabancılara saatlik, gecelik ya da günlük “kiralık” barlar. Bu bira barlarının yol kenarı açık hava barı şeklinde olanlarını Pattaya’nın hemen her yerinde görmek mümkün. Ama en yoğun olarak bulundukları bölge Pattaya’nın meşhur Walking Street Caddesi ve de  Soi 7/Soi 8 yolları. Bütün bar çalışanlarının hayat kadını olduğu bu barların müşterilerinin çoğu sırf orada oturup içki içmeye gelen erkeklerden oluşur. Bu durumda barlarda çalışan kadınlar genelde konsomatris hizmeti verirler. Bira barlarının kapalı mekanlarda olanları genelde çalışan kadınları otele götürme odaklı müesseselerdir.

Pattaya Go Go Bar
Go Go Bar ortasında yerden yüksek bir platform olan ve bu platformda kadınların üzerlerinde numaralarla bikinili kadınların dansettikleri mekanlardır. Her ne kadar Tayland’da barlarda çıplaklık yasak olsa da nereye gittiğinizi biliyor iseniz bu mekanlarda danseden kadınlar genelde tamamen ya da yarı çıplaktır. Kadınlar üzerindeki numaralar ile çağrılıp kiralanabilir. Aslında bu mekanda çalışan kadınların tamamı, garsonlar da dahil, hayat kadını olarak da çalışır. Go Go Barlar da turist olarak gidebileğiniz yerlerdir kimse size neden geldin neden kadınlardan seçip beğenip almıyorsun diye sormaz.
Go go barlara her ne kadar turist olarak gidebilirseniz de buralarda kameraya çekim yapmak hoş karşılanmaz. Gizli çekim yapayım falan demeyin, sadece mekandan atılmakla kalmazsınız bir de dayak da yiyebilirsiniz. Go go barlardan eğer kadın kaldıracaksanız da bu barlara bar-fıne diye bir para ödemeniz gerekir.
Pattaya’da nerede kalınır iyi araştırın ve güzel ve görece mekanlara yakın bir Pattaya otelinde kalın.
 Bunlara dikkat edin:
Uyuşturucudan uzak durun. Girdiğiniz bazı mekanlar size Tayland’da uyuşturucu tolere edilen bir suç izlenimi verebilir: Aman ha, eğer uyuşturucu ile yakalanırsanız on yıllardan idama kadar çok büyük bir belaya saplanır kalırsınız. Uyuşturucunun her çeşidinden ısrarla uzak durun.

Bizim memleketten Tayland’a giden bazı delikanlılarda her nereden geliyorsa “ufak tefek adamlar bir kafa atar yere sererim” gibi bir salaklık oluyor. Hayır zaten yabancı ve dilini bilmediğiniz bir yerde kafa attığınız adamın mafya olma ihtimalini geçtim, Tayland Boksunun hemen her erkeğin hayatından bir kere geçtiği bir mekanda hangi kafa ile kimi yere sereceksiniz? Kavgadan uzak durun. Siz başlatmadığınız sürece kavgaya girme şansınız hemen hiç yok merak etmeyin.

Pattaya’da, özellikle de Walking Street’te kapkaç yaygın bir suç. Değerli eşyalarınızı ve paranızın büyük kısmını üzerinizde taşımayın. Pattaya’da otel rezerve ederken iyi kasaları olan ve güvenilir otelleri tercih edin ve paranızı buralarda bırakın.

Dışarısında kocaman neonlarla yazıları olmayıp içi de loş mekanlar genelde bedava girilip, yüklü bir ücret ödemeden öıkamayacağınız mekanlardır. Buralardan uzak durun. Eğer yanılıp şaşırıp bu müesseselere düşerseniz de parasını ödeyip çıkın ve bunu bir acemi deneyimi olarak sineye çekin: kavga etmeyin.

Belgrad Gece Hayatı

Sırbistan‘ın başkenti Belgrad ziyaretçilerine olağanüstü renkli ve canlı bir gece hayatı sunuyor. Dünyanın her yerinden binlerce turistin sırf geceleri alemlere akmak için akın akın gittiği bu şehirde sayısız gece klübü, bar ve kafe neredeyse sabaha kadar cıvıl cıvıl iken kumarhaneler, şovlar ve nehir üzerindeki mavnaları mesken tutmuş klüpler farklı bir gece hayatı deneyimi sunuyor. Belgrad’ın tek kelime ile “yıkılıor” olan gece hayatının en güzel özelliklerinden biri yerel nüfusun arkadaş canlısı tutumu.
Belgrad’ın en iyi gece klüplerinden biri Hotel Metropol ile bağlantılı Boulevard. Şehrin her tarafında bir sürü bar ve klüp var. Kaldığınız otele yakınlardaki iyi bar ve klüpleri danışın. Guli, Scena Cafe Club, ve Gaucosi genelde Belgradlılar arasında popüler olanlar. Freestyler, seçkin Mr Stefan Braun (TripAdvisor’a göre bir numara) ve Sound şehrin önde gelen klüpleri.
Belgrad’da en güzel mekanlar ya nehir kenarında ya da nehrin üzerinde teknelerde.
Belgrad Gece Hayatı
Belgrad Gece Hayatı
Knez Mihailova Caddesi, Belgrad’ın İstiklal Caddesi. Buradaki tarihi binalarda onlarca bar, restoran ve dükkan gece yarısına kadar canlı. İstiklal Caddesinde olduğu gibi bu caddeye açılan küçük sokaklar da mekan dolu. Buraya gündüz de gece de mutlaka gidin.
Belgrad şehir merkezindeki Strahinjića Bana Street de önemli eğlence merkezlerinden biri. Caddedeki 20 kadar kafe, bar ve klüp her gece Belgradlılar ile dolup taşıyor. Zaten Belgrad gece hayatının en ilginç noktalarından biri Belgrad’lıların hemen her gece, yarın sabah iş yokmuş gibi eğleniyor olmaları.
Belgrad gece hayatı yaz-kış capcanlı. Aslında Belgrad gece hayatını yazlık ve kışlık diye ikiye ayırabilirsiniz. Kışın kapalı mekan gece klüplerinde akan gece hayatı, yazın nehre ve üstü açık mekanlara taşınıyor (bu yazlık yerler kışın genelde kapalı).
Club’lar önceden aradığınızda rezervasyon alıyorlar. direkt de gidebilirsiniz ama 12-12:30 arasında gitmeniz yer bulmanız açısından faydalı. sonra çok doluyuz deyip içeriye almayabilirler (sanırım yani.. bir yazıda okumuştum).
Belgrad gece hayatının ülkemizden bolca turist çeken önemli öğelerinden biri kumarhaneler. İstanbul’dan uçakla sadece 1 saat 45 dakikada ulaşılabilen ve vize gerektirmeyen şehirdeki yasal kumarhaneler Türkiye gibi kumarın kısıtlandığı ülkelerden kendine turist çekiyor. Her ne kadar şehirde bir Budapeşte ya da Prag’daki kadar kumarhane olmasa da yeteri kadar kumarhane mevcut. Şehirde şubeleri olan Admiral Club Belgrade ve Hotel Yugoslavia yakınındaki Grand Casino Belgrade (Grand Casino Beograd) en bilinen kumarhaneler. Happy Star Club ve Belgrade City Hotel gibi otellerinde kendi binalarında kumarhaneleri var.
Not : Belgrad’da kalacak yeri henüz ayarlamadı iseniz, Belgrad’da nerede kalınır diye soruyorsanız Belgrad Otelleri sayfasına bakabilirsiniz.

Bangkok Gece Hayatı : Red Light Districts

Bangkok her ne kadar son on yılda seks turizminden ayrı ve oldukça nitelikli bir gece hayatı sektörü geliştirmiş olsa da Tayland’ın ve Güney Doğu Asya turizminin başkenti bu renkli şehrin hala en meşhur olduğu şeylerden biri seks turizmi ve Amsterdam’ın Red Light District’i gibi bu işe yoğunlaşmış bölgeleri. Red Light District dediğimize bakmayın, bu bölgeler çok çok daha renkli.
Bangkok’ta seks turistlerine hitap eden 3 yer var: Soi Cowboy, Patpong ve Nana Plaza. Bunlardan en çok bilineni Patpong. En eli yüzü düzgün olanı ise muhtemelen Soi Cowboy. Buralar hayvan rollerinde bazı genç-yaşlı müşterilerin olduğu seks sirkleridir. Nana Plaza kesinlikle sadece gezelim-görelim mekanı olmasa da Patpong ve Soi Cowboy’a sadece bu da neymiş diye görmeye gidilmelidir.
Soi Cowboy
Adının bu mekanda bir bar açan ve sürekli kovboy şapkası ile gezen çikolata renkli bir Amerikalıdan alan 400 metrelik Soi Cowboy Nana Plaza ve gereksiz turist tuzağı Patpong’a göre daha sakin ve karnaval havasında bir yerdir. Çoğunlukla Japon turistlerin ve batılı turist ve Bangkok ahalisinin doldurduğu yaklaşık 20 kadar go-go barda genelde ortadaki platformda bikini ile ya da üstsüz ya da tamamen çıplak danseden dansçılar bulunur. Giriş serbest, içki fiyatı sabittir ve girip içki içip ortama bakınıp çıkmanız da oldukça kabul edilirdir. Bunun yanında dansçıların hepsi ve garsonların çoğu aynı zamanda hayat kadınıdır ve belli bir bar-fıne (kadına ödenecek üzretten gayri bara ödenen ücret) ile bardan kaldırılabilirler.
Soi Cowboy ya da herhangi bir Tayland seks turizmi mekanında altın kural içerisini cadde seviyesinden görmediğiniz yerlere girmemektir. O nedenle sadece cadde seviyesinde içini ya caddeden ya da bir perdeyi kaldırarak görebileceğiniz yerlere gidin.
Bir de gece ilerledikçe dansçı kızlar daha az giyinik olmaya başlarlar. Bunlardan bazıları gelip size yanaşmaya çalışacaklardır (genelde revaçta olan müşteriler Japonlar ve yaşlı amcalardır). Eğer biraz yakın temas istiyorsanız bir içki ısmarlayarak (dansçılar bundan para kazanırlar) ya da hiç rahatsız edilmek istemiyorsanız kadını direkt başınızdan savuşturabilirsiniz.
Soi Cowboy’da cadde seviyesinde barlara sadık kaldığınız sürece kazıklanma şansınız azdır.
Soi Cowboy’un en popüler ve en iyi barı sonundaki Baccara’dır. Yalnız bura o kadar popülerdir ki ilk içkiyi almadan giremeyebilirsiniz. İçerde de bedava şov izlemek yok diyerekten garsonlar size sürekli içki içirirler. Popülerliği sebebiyle burada oturmak ve bar-fıne ile kadın götürmek zordur.
Burası Japon turistle dolu bu da neymiş diye girilip bir içkiden sonra çıkılacak mekandır. Japonlar nedeniyle oldukça pahalıdır.
Bacarra’dan başka belli başlı go-go barlar Deja Vu A Go-Go, Kiss A Go-Go ve Midnite Go go bardır. Soi Cowboy’a Skytrain Asok İstasyonundan yürünerek ulaşılabilir. Soi Cowboy’a yakın bir sürü güzel otel var ve bölge oldukça merkezi.
Soi Cowboy - Bangkok
Soi Cowboy – Bangkok
Nana Plaza
Sukhumvit Soi 4 üzerindeki 3 katlı Nana Entertainment Plaza Skytrain Nana İstasyonundan yürüme mesafesi uzaklığında Soi Cowboy ve Patpong’a kıyasla çok daha parayla seks temalı bir mekan.
Bu mekanın alt katında mekana geleni çevirmeye çalışan barlar vardır ama asıl atraksiyon 1. kattadır. Burada sadece lady-boy çalıştıran barlar da olsa da çoğu bar dansçıları kadındır. En meşhur ve popüler barlar G-Spot, Cassanova, Temptations ve Raınbow 4’tür. Rainbow 4 japon temalıdır (kadınlar japon gibi makyaj yapmıştır) ve Japon turistlerce sonsuza dek istila edilmiş gibidir.
Patpong
Patpong  BTS Skytrain Silom Hattındaki Sala Daeng İstasyonundan ve MRT Mavi Hattındaki Si Lom İstasyonundan yürüme mesafesi uzaklığında olan Patpong 1 ve Patpong 2 adlı birbirine paralel 2 sokaktan oluşan bir bölge.
Patpong go-go barları ile meşhur. Danseden kadınların ve çoğu garsonun üzerinde numara vardır ve belli bir bar-fıne (bara kadını çıkarmak üzere ödenen paradır ki kadına verilecek para ayrı bir pazarlık konusudur) ile dışarı çıkarılabilir.
Patpong’un en bilinen atraksiyonlarından biri yolda sizi çevirip götürmeye çalışan birçok elemanın olduğu çıplak şovlar. Bu şovlar aynı zamanda en uzak durulası şeyler zira son zamanlarda turistleri büyük içki paraları ile kazıklama konusunda ünlendiler.
Patpong’un üst katlarında bazı barlarda meşhur ping pong showlar bulunur. Sahnedeki kadınların vajinalarına bilimum eşyalar soktuğu ve şeyleri ile tenis topları fırlattıkları bu şovlar bu işe özel bir merakınız yoksa uzak durulasıdır.
Altın kural gereği üst katlardaki müesseselerden uzak durun. Bu arada Patpong’a go-go bara gidip sadece içki içip mekanı izlemek de oldukça mümkündür ki bu barlara gidenlerin çoğu geceyi bu şekilde geçirir.
İkinci altın kural ise şu: Eğer niyetiniz seks yapmak ise içkiden uzak durun. Gogo barlarda karşılıklı tanışma gibi başlayan gece ve aşırı içki (kızları seyretmek bedava değil sizi sürekli içmeye zorlayacaklar) nedeniyle prezervatif takmayı es geçen ya da doğru dürüst takmayan o kadar çok eloğlu var ki!