Beyninizi aşırı cinselleşmiş düşünce ve fantezilerden arındırın

Bugün daha iyi bir yaşam için beyninizi cinselleştirilmiş, işgalci düşüncelerden arındırma hakkında konuşacağız. Beyninizi porno ya da internet üzerinden kolayca ulaşılabilen çok ama çok yüksek miktarda cinselleştirilmiş içerik nedeniyle meydana gelen hasardan iyileştirme hakkında konuşacağız.

Beyniniz aşırı miktarda cinselleşmiş düşünce, arzu ve fantezilerle dolu olabilir ve bu birçok insanın gündelik hayatına tam olarak odaklanmasına engel olan bir durum. Bu yazıyı kendiniz ve dürtüleriniz üzerinde yeniden kontrol sahibi olmanız ve porno gibi cinsel içeriklerin zihninize doldurduğu bu yükten kurtulmanız için yazıyorum. Çünkü dürtü kontrolü zayıf ya da neredeyse hiç olmayan bir erkekseniz, hayatınız kötü bir durumda olmaya meyilli olur. Disiplinden, sağlıklı karar verebilme kabiliyetinden uzak olmaya meyilli olursunuz. Bugün birçok erkek farkında olarak ya da olmayarak bu problem ile mücadele ediyor.

Günümüzde cinselleştirilmiş içeriğe hem ulaşım inanılmaz kolay hem de dönüp baktığınız hemen her yer bu tür içerikle dolu. Günümüzde “seks satar” mantığı ile hemen her alan bu tür içerikle tıka basa dolu. Kötüsü, sosyal medya ya da Youtube gibi algoritma temelli uygulamalar, bir iki cinselleştirilmiş içerik tükettiğinizde, önünüze daha fazla sayıda ve oranda bu tip içerikler çıkıyor.

Günümüzde hemen her şey cinselleştirilebiliyor. İnsanlar Youtube’da kadınlar sırıkla yüksek atlama müsabakalarını, kadın plaj voleybolu müsabakalarını izliyorlar zira kadın sporcular oldukça cinselleştirilmiş şekilde giyiniyorlar. Youtube sürekli olarak bikini ya da iç çamaşırı deneyen kadınların videolarını öneriyor. Birçok erkek Youtube ya da Instagram gibi uygulamalarda, açlık tuzaklarına düşüyor.

Bu arada bir ebeveynseniz, oğlunuzun da bu tür içeriklerin bombardımanı altında olduğunu unutmayın. Bugün bir erkek çocuk, porno veya türevlerinden herhangi birine 8 – 12 yaş arasında rastlıyor.

Peki bu konuda neler yapabilirsiniz? Bunları sıralayalım.

#1 – Negatif duygularınızla, ekrana ve cinselleştirilmiş içeriklere kaçmadan başa çıkmayı öğrenin.

Birçok erkeğin, cinselleştirilmiş içeriğe boğulmasının en temel sebeplerinden birisi, kaygı, can sıkıntısı, yalnızlık gibi negatif duygulardan kaçmak. Bu duygular her zaman var oldular ama onlardan kaçmak ya da onları bastırmak hiçbir zaman bu kadar parmaklarımızın ucunda, bu kadar kolay olmadı.

Herhangi bir nedenden dolayı stres, kaygı, yalnızlık, can sıkıntısı, dışlanmışlık, vs. hissettiğinizde bunlardan kaçmak için Instagram, TikTok ya da herhangi bir porno sitesine girerek bu duygudan kaçıyorsunuz. Bu kaçıştan hemen önce de, kafanızda cinsellikle alakalı düşünceler geçiyor.

Yapmanız gereken şey, bu tür bir negatif duygu hissettiğinizde, ekrana kaçmak yerine daha verimli ve yararlı kaçış mekanizmaları bulmak ya da bu duygularla baş başa kalmayı öğrenmek. Örneğin kalkıp yürüyün, evin içinde bile olsa yürüyün. Temizlik yapın, odanızı toplayın, çıkıp birkaç kişiyle muhabbet edin. Ya da kaçmayın ve yürüyerek ya da pencereden dışarı çıkarak bu duyguların sıkıntısını hissedin.

#2 – Hayatınıza heyecan getirin.

Hayatınızı ne kadar az seviyorsanız, internette aşırı cinselleştirilmiş içeriklerin ağına düşme ihtimaliniz o kadar artar. Eğer işiniz, medeni durumunuz, sosyal hayatınız, vücut şekliniz, vs. yüzünden mutsuzsanız, hayatınızda tutunabileceğiniz bir zevk ve heyecan yoksa, internette aşırı cinselleştirilmiş içeriklerin ağına düşme ihtimaliniz yüksektir.

Aşırı cinselleştirilmiş içerik, size hayatınızda olmayan heyecanın, zevkin ya da dopaminin bir kısmını verir. Bu nedenle de istemeseniz bile bu tür içerikleri uzun süre tüketir durumda yaşayabilirsiniz.

Bunu önlemek için bir hobi edinmek, daha iyi arkadaşlar edinmek, hayatınızı daha da renklendirmek için bir şeyler yapın. Bunlar sizin aşırı cinselleştirilmiş içeriklere yönelen dikkatinizin bir kısmını çalacaktır. Aslına bakarsanız, yaptığınız şeyin üretken bir şeyler yapmanıza bile gerek yok. Heyecan verici ama gerçek dünyada bir şey olması yeterli.

#3 – Açlık tetikleyicileri kapatın.

Bu biraz zaman isteyen bir şey ama Instagram’da, Youtube’da, vs. karşınıza birdenbire çıkan az giyinmiş çok sergilemiş kadın imajlarını gördüğünüzde, bu hesapları takip ediyorsanız takipten çıkın, bu içerikle ilgilenmediğinizi algoritmaya bildirin (bunun için örneğin Youtube menüsünde bir konut var) ve zaman içinde bu uygulamalarda bu tür içeriklerin görünmemesini sağlayın.

İnternette tükettiğiniz içeriğin ne olduğuna dikkat etmeye başlayın. Diyet yapan birinin ne yediğine dikkat etmesi gibi, bu içeriğe dikkat verin. Özellikle aşırı cinselleşmiş içerikleri paylaşan hesapları engelleyin.

Aşırı cinselleştirilmiş içerik, boş kalori gibidir, sağlığınızı bozar. Bunları tüketmek yerine, daha besleyici içerikler tüketmelisiniz. YouTube’da can sıkıntısından bikinili kadın videolarına bakmak size zararsız görünebilir ama bu tür içerik size anlık olarak boş dopamin verseler de, uzun vadede sizin daha kötü hissetmenize neden oluyorlar.

Ayrıca birçok erkek, Instagram’da vücuduna yapışmış ve fazla bir bölgesini kapatmayan giyeceklerle açlık tuzağı kuran, pardon spor eğitimi veren bir kadının videosuna bakarken transa geçiyor ve 15-20 dakika sonra düzinelerce aynı şekilde içeriği tükettikten sonra birden kendine geliyor. Bu kadar çok cinsel içerikle dolduktan sonra da daha pornografik sitelere girip mastürbasyon yapıyor ve çalışırken geçirmesi gereken bir saatte ne çalışıyor ne de dinleniyor. Bu maalesef çok sayıda erkek için günlük ve hatta günde birkaç kerelik bir rutin.

#4 – Boş dopamin tüketmeyi bırakın ve dopamin için çaba harcamaya başlayın.

İnternetteki aşırı cinselleştirilmiş içerik, size çok kolay ve hiç çaba göstermeden dopamin sunuyor. Sorun dopaminden çok dopaminin hiç çaba harcamadan ve çok büyük miktarda ulaşılabilir olması (sorunun karbonhidrat değil de karbonhidratların hiç çaba harcamadan ve çok büyük miktarda ulaşılabilir olması gibi).

Bu tür beleş dopamin sizin sıkıntı, kaygı, hayat kavgasının bunaltması, yalnızlık, kızgınlık, kırgınlık gibi negatif duygulardan kaçmanızı sağlıyorlar. Bu tür duyguları yönetmek için dopamin ile kaçış, sizi bu tür duygulara karşı daha zayıf yapar. Bunun yerine bu tür duyguları yönetmek için daha sağlıklı mekanizmalara yönelin. Meditasyon, nefes egzersizleri, uzun yürüyüş, günlük tutmak, volta atmak gibi.

Yani örneğin içinizde büyük bir porno izleme isteği oluştuğunda, bunun yerine yapacağınız yararlı duygu yönetim mekanizmasını önceden seçin. Örneğin evin içinde volta atmak gibi. Sonra porno izleme isteği geldiğinde ya da kendinizi porno izlerken yakaladığınızda, bu mekanizmayı devreye sokun.

#5 – Çalışırken internetten kopun.

Çalışırken telefonunuzun ya da bilgisayarınızın uçak modunu kullanın. Çalışma süresince mümkün olduğu sürece offline olur. Pornoyu ya da belli siteleri bloklayan ya da belli süreler içinde bloklayan uygulamalar kullanabilirsiniz ama mümkün olduğunca internetten kopun. Bunun için en pratik araç, bilgisayarınızdaki uçak modu. 1.5 saatlik çalışma dilimlerinde, bilgisayar ve cep telefonunuzu mümkün olduğunca bu modda tutun.

#6 – Medyadaki cinselleştirilmiş görsellere bakmayın.

Bugün sanal dünyanın yanında gerçek dünyada da birçok mekan aşırı cinselleştirilmiş durumda. Reklamlar, gazetelerin ilgi çekmek için koydukları içerikler, aşırı cinselleştirilmiş durumda. Gözlerinizi bu tür materyallerden kaçırmayı alışkanlık haline getirin.

#7 – Vücut hatlarını veya vücutlarını sergileyen kadınlara, kadınların vücutlarına bakmayın.

Erkek erkeğe konuşuyoruz ve ara ara hepimizin gözü önümüzde yürüyen ya da karşımıza çıkan güzel bir kadına takılıyor. Ama bu günde bir belki iki günde bir olmalı. Dışarıdayken kadınların vücutlarına bakmayın, önünüzdeki kadın ne kadar açık giyinirse giyinsin. Bunu utangaçlıktan değil, durduk yere ve zamansız bir şekilde cinsel olarak uyarılmaktan korunmak için yapacaksınız.

Bütün bu arındırma süreci uzun bir süreç ve öyle birkaç haftada olacak bir şey değil. Etkilerini aylar içinde görebileceğiniz bir süreç. Ama zihninizdeki aşırı cinselleşmiş düşünce ve fantezileri beslemeyi bırakırsanız, zaman içinde ciddi miktarda zihinsel enerjinizin boşta kaldığını, daha berrak düşündüğünüzü görebilirsiniz. Zihinsel enerjinizin önemli bir kısmını sadece aşırı cinselleşmiş düşüncelere değil aynı zamanda sürekli tetiklenen düşünce ve fantezileri bastırmaya da harcıyorsunuz:

Gerçekten ilginç olan bir başka zihin özelliği de, cinsel aktivitenin bastırılmasının, irade tükenmesinin bir numaralı sebebi olması. Kendimizi düzenleme kabiliyetimize bakarsak, bunun bir sınırı olduğunu görürüz. Örneğin gerçekten yoğun bir iş gününden sonra eve geldiğimizde gerçekten yorgun oluruz ve hiçbir şey yapmak istemeyiz. Bir pizza ısmarlarız zira salata yiyecek irademiz kalmamıştır. Duygusal ya da zihinsel olarak tükenmiş hissettiğimizde, irademiz kalmaz.

İşin bilimine baktığınızda, irade tükenmesinin en güçlü nedenlerinden birinin, cinsel düşünceleri ve cinsel aktiviteleri bastırmak olduğunu görürsünüz. NOFAP yapmanın çok zor olmasının nedenlerinden biri de bana göre, tüm bu cinsel düşünce, arzu ve aktivitelerimizi düzenlememizi gerektirmesi. Tüm irademizle NOFAP yapacağız ama altta yatan arzular ve hormonlar hakkında bir şey yapmadığınızdan irade gücü bulamayız. Yani cinsel düşünce ve arzularınızı sürekli düzenlemek zorunda kalırsınız ve bu da iradenizi tüketir.

Klinik çalışmamda gördüğüm bir şey var. İnsanlar sürekli seks yapıyorlar anlamında değil, düşüncelerinin çoğunun azgınlık, şehvet hakkında olması, sürekli seks düşünmeleri anlamında cinsel takıntıya kapıldıklarında, hayatları donuyor. Daha çok araştırma yaptıkça, bu adamların hastalıklı ya da beta olduklarından değil de, beyinlerinin cinsel dürtülerini düzenlemeye çok fazla zaman ve enerji harcamasından ötürü böyle olduklarını anladım. Beyinleri bu işe o kadar çok zaman ve enerji harcıyor ki, hayatlarının başka alanlarında başka şeyler inşaa etmeye yakıt kalmıyor.

Bakir Erkekler Gerçekte Nihai Alfa Erkeklerdir

Bu tür konularda daha iyi bir yaşam için serimize ve pornoyu bırakmanın çok kolay yolu kitabımıza da göz atabilirsiniz.

Erken Boşalma

 Psikolojik ve Duygusal Açıdan

Erkeklerin çoğunda erken boşalma gözlenebiliyor, ilişkilerde bu kadını tatmin edemeyle de kalmıyor. Bir süre sonra cinsel hayatla çözülebilecek sorunlar çözülemediğinden, rastgele şekilde her şey için kavga edebiliyor veya İlişkilerde ayrılıklara, aldatılmalar yol açabiliyor.

Seks ilişkide ciddi bir konu.

Bu yüzden çoğu erkeğin üzerinde ciddi baskı oluşturuyor;

“acaba zevk alıyor mu?”

“tatmin edebiliyor muyum?”

“erken bosaldim hay a*ina k*yayım!”

Daha niceleri…

Erken boşalmanın bir çok sebebi olabilir ben Psikolojik ve Duygusal tarafından bahsetmek istiyorum.

Erken boşalmanın bence en büyük sebebi, duygusal olarak iyi olmamanızdır.

Emin olun her erkek bir döneminde erken boşalmıştır;

Ya kötü bir zaman geçiriyordur, iyi bir dönemde değildir, İlk deneyimleridir, çok heyecanlıdır ya da karşısında ki insanı çok seksi buluyordur.

Erken boşalmanın üstesinden gelmek için kegel ve yoga benzeri hareketler öneriyorlar, şahsen geçmişte bunları çok uzun yapmama rağmen bunlarla çözemedim.

Öncelikle şunun bilincinde olunması gerekiyor;

Erken boşalma erkekliğinizi zedelemez.

Karşınızda ki insan “nasıl boşalırsın a*ına k*duuum” diye üstünüze atlamaz.

İlk yıllarımda birlikte olduğum çoğu kadınlarda erken boşaldım. Ve hepsine aynı şeyi söyledim, kullanabilirsiniz.

o kadar seksisin ki dayanamıyorum. 

Genelde kadının tepki vermesine veya bir şey söylemesine fırsat vermeden – ki vermeyecek muhtemelen-

“anam anamm vııyy” ağıtları yakar erkekler, sonrasında kadınlar bu erkekleri sakinleştirmeye çalışır.

Neyse bu konu çok uzar.

1- Seksin güzel bir şey olduğunu ve erken boşalmanın normal olduğunu kabul edin.

çoğu insan nadiren cinselliğe ulaştığı için kafalarında bunu çok büyütüyor. Emin olun büyütüldüğü gibi değil ve erken boşalmak o kadar sorun değil.

Farkında olun.

2-Nefesinizi kontrol edin.

Vücudumuzda bizi etkileyen, iyi hissettiren, kötü hissettiren olaylar nefesten geçer.

Yanlış nefes alırsanız heyecanlanabilir ya da rahatlayabilirsiniz.

Nefesle vücudunuzu kontrol eder, kalbinizi hızlandırmazsınız.

Kalbin hızlanması — erken boşalma

3- Sorunlarınızı kabul edin ve karşınızda ki kişiye odaklanın.

O an orada onun için ve kendin için var olman gerekirken aklın farklı yerlerde, farklı şeylerle uğraşıyor.

Problemler yaşıyor olabilirsin, aldatılmışsındır, işin batmıştır ama bunları unut , onunla orada birlikte ol.

4- Güzelliği kafanda büyütme

Dışarıda milyonlarca güzel, seksi kadın var ilk defa güzel kadınla beraber olmuş olabilirsin ama bu hiç bir şeyi değiştirmez.

Güzellik kafanda büyüttüğün bir algı.

5- Aklına takılan bir durum varsa onunla paylaş.

eğer kafanızı kemiren bir detay varsa onu onunla konuşun işinize yarayabilir.

Konuşmak insanları birbirine yakınlaştırır, eğer iyi iletişim kurarsanız hem siz onu hemde o sizi anlar bu sayede daha rahat hissedersiniz.

6- Ön sevişmeyi uzun tutun.

7- Acele etmeyin.

8- Süreç sonuçtan daha zevkli.

9- Yavaş başlayın.

10- Anın tadını çıkarın.

Herkes seks yapıyor bir ben yapamıyorum! – Vaka çalışması

Abi selam, benim sorunum konusunda bir yazı bulamadım. 19 yaşındayım ve üniversite okuyorum. Çevremdeki hemen her erkek, seks yapıyor. Sürekli olarak “buna nasıl çaktım, şuna nasıl koydum”. Sadece çevrem değil. Daha geçenlerde kantinde oturuyorum. Yanımdaki iki eleman da gece nasıl evire çevire olduklarını anlatıp durdular.

Abi kendimi çok kötü hissediyorum. Ben de altta kalmamak için bir şeyler atıyorum ama bunca adam yaparken ben neden yapamıyorum?

Bu konuda daha önce konuşmadım ama özellikle 22-23 yaş altında danışanlarımdan çok duyduğum bir konu. Onlara da sana söylediğim şeyi söylüyorum. Sen bu zeka ile nasıl üniversite okuyorsun?

Tamam, muhtemelen kafan çalışıyor ama gerçekliğin çarpılmış, kafan ise eziklik duyguları ile bulanmış. Ben sana tokat olsun, ayıl diye tek bir şey soracağım:

Altta kalmamak için tek yalan söyleyenin sen olduğuna emin misin?

Başka açılardan gayet akıllı insanların, bu devasa yalana kanmaları gerçekten çok ilginç. Ortada klasik bir yapamamanın ezikliğini, yalan dolan büyüklenmelerle kapamaya çalışma var. Hem de kitlesel boyutta. Bu hikayeleri o kadar çocuktan duyuyorum ki.

“Abi 2 kızla flört ediyorum, bir yere gitmiyor ama ben de altta kalmamak için ikisiyle de yatıyorum diye anlattım.”

Eh birader yalan söyleyebilen tek sen misin sanıyorsun? Öbürleri de ya tamamen uyduruyorlar, ya da bire bin katıyorlar.

Bakın arkadaşlar, bu konuda genel kural şudur. Bir erkek arkadaş çevresine ne kadar çok, ne kadar ballandıra ballandıra “şöyle soktum, şöyle hoplattım” diye anlatıyorsa, onun o kadar abazan olduğunu anlayın. Belki bir veya ikisi gerçekten yapıyordur (o da belki) ama siz yine de benim dediğim gibi ne kadar pompa hikayesi o kadar pompasız adam kuralından şaşmayın. Bu adamlar gece salya sümük lütfen bir şans ver diye kapısında ağladıkları kadını, arkadaşlarına “gece Leyla’nın kapısına gittim, yakamdan çekip içeri aldı, bir daldım, bir daldım” diye anlatırlar.

Bu kuralın tersinde ise, bir kişi kadınlarla ne kadar başarılı ise, maceralarını anlatma konusunda o kadar ketumdur. Libidosunu yatakta atan adamın diline vurmaz pek.

Abi ne biliyorsun belki Leyla’ya gerçekten şey etti? Beni arayıp da “altta kalmayayım diye ben de yalan söylüyorum” diyenlere anlattırdığım yalanlardan biliyorum.

Yahu bu arada, erkekler cinsel maceralarını, hele hele kız arkadaşı ile seks hayatını anlatacak kadar küçülmeye ne zaman başladılar? Eskiden ki 20 sene önce falan, bizim birbirimizin ilişkisi ile ilgili konuşma hacmimiz şu şekildeydi:

“Abi, seni Merve ile gördüm el ele. Çıkıyor musunuz?”
“Evet abi.”
“O hadi tebrikler.”
“Sağol abi.”

“Abi Merve’yi bir süredir görmüyorum. Hayrola?”
“Ayrıldık abi.”
“Orhan Baba, Rakı ve “sana kız mı yok beah hadi iç iç” diyecek lavuk istersen haber ver.
“Tamam abi eyvallah.”

Bir ara ciddi ciddi düşündüm ve hiçbir arkadaşımın kısa süreli macerasını da duymadığımı hatırladım. Ki bunlar yapılan şeylerdi. Hatta sıklıkla abazan olmamıza rağmen, muhtemelen şu an 20li yaşlarında olan adamlardan daha fazla yapıyorduk.

Bir erkek şöyle soktum böyle zittim diye anlatırken hiç utanmıyor mu, “yahu bunun beliyle vuramadığı diline vuruyor demezler mi?” demiyor mu? Demiyor tabii ki. Neden desin? Zira inanan saf çok. Senin gibi. Şu ilüzyona kapılıp kendini ezik ve yetersiz hissediyorsun.

Bunu yapmayın arkadaşlar. Biri uluorta seks macerasını anlatıyorsa, o adamın abazan olduğunu tahmin edin, içinizden acıyın ve gülüp geçin.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da kaynak kitaplarımıza ve kitap setlerimize bakabilirsiniz.

Tinder ve Bumble gibi uygulamaların erkeklerin kendi çekicilik algılarına zararları

Bugün dating uygulamalarının kadın erkek ilişkileri konusunda erkekler üzerinde yaptıkları algı ve moral tahribatına değineceğim. Evet erkekler. Bu tür uygulamaların kadınların kendi çekicilikleri konusundaki algılarını tahrip ettiği, bizim camiada çok konuşuluyor. Bu tür uygulamalar birçok kadının kendi çekiciliklerini, olduğundan daha yüksek değerlendirmelerine neden olabiliyor. Bundan etkilenen kadınlar, çekicilikleri ile ilgili gerçek dışı bir değerlendirme yapıyorlar.

Ama bu uygulamalar, erkeklerin kendi çekicilik algılarını da tahrip ediyor ve kadınların zıt yönünde gerçek dışı değerlendirmeler yapmalarına neden oluyorlar. Özellikle sosyal hayattan görece kopuk, sadece sanaldan yürüyecek cesareti ve kabiliyeti olan erkekler, gerçek hayat tarafından düzeltilmediklerinden ve gerçek hayat tarafından düzeltilmiş kadınlara pek ulaşmadıklarından, aşırı gerçek dışı bir çekicilik algısı ile neredeyse depresyona giriyorlar.

Her ne kadar ben bu uygulamaların çalışmadığı konusuna katılmasam ve uygulamaların çalıştığı birçok erkekle konuşsam da, tahribatın gerçek olduğunu, birçok erkeğin kadın erkek ilişkileri konusundaki fikirlerini (yakarışlarını) okurken görebiliyorum. Bu tahribata neden olan bazı şeyleri muhtemelen biliyorsunuz, bazılarını ise aklınızın ucundan geçirmemiş olabilirsiniz.

Birkaç yıl önce, Tinder kullanıcılarının %80’inin erkek olduğunu okumuştum. Bu rakamları doğru kabul edelim ki bence tam olarak bu olmasa da gerçeğe yakın durum bu. Bu durumda her erkeğe eşleşip buluşmak için 0.25 kadın düşüyor ki bu 90’ların teknik üniversitelerine göre iyi bir rakam gibi görünse de oldukça kötü bir rakam 🙂

Şimdi burada bir kadına dört erkek düşüyor diye düşünürsek durum zaten kötü ama durumu daha da kötü yapan bir gerçek daha var. Bu uygulamada bulunan kadınların yaklaşık yarısının amacı buluşmak değil, duygusal tatmin ve ilgi avlamak. Sizinle eşleşip iki kelime konuştuktan sonra sizi hiçbir görünür neden yokken birden eşleşmeden kızların birçoğunda, sorun siz değilsiniz. Sorun, o kızın zaten uygulamayı sadece o kadarcık kullanması. Aslına bakarsanız çok iyi muhabbet ettiğinizi düşündüğünüz halde ertesi gün eşleşmeden çıktığını gördüğünüz kızların birçoğunun da nihai amacı, zaten o kadar konuşup eğlenmek.

Fakat bitmedi. Bu kadınların az ama yine de sıklıkla karşılaşacağınız bir kısmı ise, psikopat ve sırf bir erkeğe eziyet ederim motivasyonuna sahip. Bu tür ani eşleşmeden çıkarmaların çok moral bozduğunu biliyorum ama bu bilgiyi okuduktan sonra umarım artık bu durumu kişisel, kendi pazar değerinizin yüzünüze çarpılması olarak algılamazsınız.

Tamam o zaman, kalan güller bizimdir dediğinizde ise 9 erkeğe bir kadın gibi bir oran ortaya çıkıyor. Bu kadınlar ortalama 2 erkekle buluşup kaynaşsa (bu birçok kadın için daha fazla ama çoğu kadın da ortalama) erkeklerin %20’sinin kadınların %80’i ile buluşma fikrinin ardındaki mantık ortaya çıkıyor. Burada olan tam olarak kadınlar erkeklerin %80’ine bakmıyor değil de, böyle darmadağın olmuş cinsiyet oranlarına sahip özelleşmiş online buluşma pazarında aktif olarak bulunan kadınlar ile erkeklere bakıyoruz, bunu unutmayın. Bu özelleşmiş pazarda bakmalarına gerek yok ki! Biz de 1 erkeğe 9 kadının düştüğü kapalı bir pazarda olsaydık, biz de kadınların çoğuna bakmazdık herhalde.

Bu tür uygulamalarda algoritmalar erkekleri çekiciliklerine göre sıralıyorlar (arada muhtemelen sıklıkla rastgele serpiştirme de oluyor). Çoğu kadının sizinle eşleşmeme sebebi, sizi görüp sola atması değil. Sizi hiç görmemesi. En çekici adamlar liste önündeyse, bir kadının o kadar çekici olmayan bir erkeği görmesi için çok fazla adam geçmesi lazım. Tinder’ı aktif olarak kullanan birçok kadın, o kadar sağa sola atmıyor.

Bir de Instagram pazarı var. Orada gördüğüm kadarıyla temel problem, bir kadınla görüşmek için mesaj atan erkeklerin çoğu, kadınların küçük bir kısmına mesaj atıyorlar. Bunun yanında uygulamaların aksine orada birçok kadının bir arayışı yok.

Bunlara bir de kadınların sosyal medya davranışlarını ekleyin. Kadınların çoğu, gerçek hayatta karşılaşıp konuşsa beğeneceği adamları, sanal hayatta bolluk bulunca görmezden geliyormuş gibi davranıyorlar. Boy ve para önemsiz demiyorum ama sanalda 1.90 altı olmaz, 80 bin kazanmayan olmaz, vs. yazanların yazdıkları, gerçek hayat tercihleri değil. Sokakta oturup biraz izlerseniz, 190 bir adamla kol kola 160 kız görmeniz kolay değil. Kız arkadaşı olan kaç arkadaşınız 80 bin kazanıyor?

Bu bilgilerin ışığında, son zamanlarda bu uygulamalarla ilgili tavsiyelerimi güncelledim.

  1. Bu uygulamalar sizin için çalışmıyorsa, eşleşme olmuyorsa, konuşmalar bir yere gitmiyorsa, giden buluşmaya gitmiyorsa, bu özelleşmiş pazardan genel özellikle de gerçek hayattaki pazar ile ilgili çıkarım yapmaktan kaçının.
  2. Bu uygulamalar sizin için çalışmıyorsa, eşleşme olmuyorsa, konuşmalar bir yere gitmiyorsa, giden buluşmaya gitmiyorsa, bu özelleşmiş pazardan kendi çekiciliğinizi değerlendirmeyi bırakın.
  3. Bu uygulamalara, haftada bir gittiğiniz bir mekan gibi bakın. Örneğin Tinder’a haftada bir, bilemediniz iki, saat 8:30 – 9:30 arası girin. Yarım saat boost atın, kızların sadece %40’ını sağa atacak şekilde o yarım saat kızları sağa – sola atın. Bu 30 dakika sonucunda eşleştikleriniz varsa konuşun ve bir yere gidiyor mu bakın. Sonra bir hafta uygulamaya uğramayın. Bu arada boost, yarım saat boyunca sizi kızların listelerinde tepede tutan bir zımbırtı. 
  4. Bu uygulamaları her zaman gerçek hayat oyunu, sosyal oyun, vs. gibi somut dünya pazarlarına ek olarak kullanın. Bunların yerine değil.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da kaynak kitaplarımıza ve kitap setlerimize bakabilirsiniz.

Kendi üzerimde Nofap deneyi

Gün 0 (3.09.2022)

Kendi üzerimde yapacağım Nofap deneyi bu kitabın başlangıcı olacak. Az önce 30 günlük sürecimi bozdum. Aslında bu 30 günde pek bir kriz atlattım diyemem. Şuan ki hedefim 90 günü bulmak. Bu süreçte ruhsal ve fiziksel olarak hissettiğim değişiklikleri size aktaracağım. Bugün gün 0.

Daha önce birçok yöntem denedim. Bu işte aslan payını krizleri atlatabilmek alıyor. Bende işe yaramayan şeylerse faydalara odaklanmak, hatta bunları yazarak kriz anlarında ekstra motivasyon olsun diyerek buzdolabına falan yapıştırmaktı. Sonuçta her buzdolabına yöneldiğinizde gözünüze birkaç satır bir şey çarpıyor değil mi? Ya da bunları günlük olarak okumayı denemek. Faydaları işaret eden bu motivasyon veren cümlelerin hepsi çok hoş görünüyor. O yüzden bu yöntemi uygulamak kulağa çok mantıklı geliyor. Ne de olsa bu hayatta doğru nedenleri bulmak pek çok şeyi başarmada kilit taşı.

Ama ben bunlara, bu yöntemlere rağmen süreci defalarca bozdum. Bir şekilde bozuluyordu. Kriz anında bu yazdıklarımı okuyacak durumda bile olmamam bu önerilen genel yöntemlerin işe yararlılığı konusunda beni şüpheye düşüren sebeptir. Neler yazdığımı okusam bile bir etkisi olmuyordu. Henüz neden bilmiyorum ama durum bu.

Keşfettiğim şey ise orada porno olduğu için süreci bozmuyorsunuz. Azgınsınız ve bu azgınlığı gidermek için porno bir araç. Evet, pornolar ilgi çekici ama azgın olduğunuz için onlar 10 kat daha ilgi çekici hale geliyor. Bu porno olmasaydı başka bir şey olurdu. Yani olay azgınlıkla başa çıkabilmekte. Ben dediğim tarzda motivasyon şeyleri yazan insanların bunlara rağmen başarılı olduklarını düşünüyorum. Yani belki bu önerilen genel yöntemlerin başarılarında alacağı pay %5’tir.

Hayatta nedensiz bir şekilde bir şeylerin başarılamayacağı da doğru. Zaten amaç da pornonun verdiği bu negatif etkileri ortadan kaldırmak. Bu sayede hepimiz daha iyi insanlara dönüşebiliriz. Daha enerjik, çekici, kendimizden memnun bir versiyonumuza…

Evet, spora gidiyorum, hatta 2 hafta önce döndüğüm tatili saymazsam özellikle son 6 aydır haftada 5 gün. Antrenmanın sonunda da 30-40 dakika kardiyo yapıyorum. Gene tüm bunlarda uzunca bir süre başarısız olmamamı sağlamadı. Hep şunu derler: spor yap, amaçlarını yaz, kendini meşgul et falan. Evet, boş günlerim bile yoğunumdur. Bir ara diğer insanlardan 2-3 kat daha fazla libidom olduğundan şüphelendim. Sonuçta spor da testosteronu fazlasıyla arttıran bir şey. Birkaç sene önce bir devlet hastanesi üroloji kliniğinde merak ettiğim için testosteron seviyemi ölçtürmüştüm ve sonuç yaşıma göre referans aralığının zirve noktasında çıkmıştı. Bunu övünmek için söylemiyorum ama biraz sağlıklı beslenince ve spor yapınca bunlar testosteronu besliyor. Aynı şeyleri yapsalar başlarına aynı şey gelecek dünyadaki diğer milyarlarca insan gibi.

Hedefim 90 günde her gün birer sayfa olmak üzere hissettiğim ve uyguladığım teknikleri kaleme almak ve bunu kitaplaştırmak. Belki de teknik yoktur. Sigarada olduğu gibi, sigarayı bırakmaya basit bir kararla başlayan ve hiçbir yardım almadan bırakan sayısız insan var. Ben pornonun da bundan farklı olduğunu düşünmüyorum.

Bunun yanında çok yaygın söylemler olan soğuk duş almak gibi şeyler de bende işe yaramıyor. Eğer kontrolü kaybediyor gibi olursam dışarı çıkıp biraz yürümek benim için en uygun yöntem gibi görünüyor. Böylece odağımı farklı şeylere verdikçe dikkatim dağılacaktır. Yani eğer başarırsam ki “kazananlar belki demezler”. Yani başaracağıma eminim. Bu süreç sonunda elimde kitaplaştırabileceğim, tamamen kendi tecrübelerime dayanan bir kaynak da olacak. Amacım verdiğim bir basit kararın arkasında durabilmek, 90 -180 gün sonunda ve sonrasında…

Bu süreçte kendimi askeri disipline benzer bir rutine sokmaya karar verdim. Bu süreçteki hedeflerim içinde karın kaslarımı çıkartmak da olacak. Daha önce çıktılar, bir dönem onlarla yaşamak keyifliydi. Ama sonrasında yağlandım. Bu kitapta karın kaslarımın öncesi ve sonrasının fotoğraflarını da paylaşacağım. Yarından itibaren yapacaklarım sabah 6’da kalkış, 30 dakika sabah kardiyosu. Sabah 25 sayfa, akşam 25 sayfa olarak toplam 50 sayfa kitap okumak. Geçmişte belli bir süre sigara içicisi olarak bıraktığım ve 6 aydan beri tekrar başladığım sigarayı bırakmayı da kapsayacak. Bunlar bana bir süreçte olduğumu anımsatan ve disiplin sağlayan ekstra şeyler olacak.  Yani biraz da ekstra şeyler katmaya karar verdim.

Bunun yanında ufak bir taviz vermenin büyük facialar doğurduğunu defalarca acı kere kendime ispat etmiş bulunmaktayım. Amacım bu diğer disipline yönelik hamleleri sağlayarak irademi çelik gibi yapmak. Her diyet bir lokmayla başlayıp sonunda kontrolü kaybederek, spor disiplini sadece bir günü es geçerek ve nofap de sadece biraz bakıp çıkacağım diyerek bozulur. Ve kendinizi sürekli vites yükselttiğiniz bir süreçte bulursunuz.

Gün 1 (4.09.2022)

Saatin azizliğine uğradığım için tam istediğim saatte kalkamamış olsam da gene bir Pazar sabahı için fena değil (Bozuk olan şalter atınca saat kendini kaybetmiş). 30 dakikalık sabah kardiyomu yaptım. Tatil sonrası göbek bölgemde oluşan ödemi hızlı bir şekilde atmak için belli bir süreyi içeren 0 karbonhidrat diyetime devam ediyorum. Olay artık insana karşı bağımlılıklar şeklini almış durumda. Kim güçlüyse o kazanacak. Bağımlılıkların beni her yendiği zaman kendimi güçsüz hissediyorum. Ama sabah kardiyomu zor geldiği ve isteksiz olduğum halde bugün yaptım. Bayağı terledim, sonra duş alıp aynaya baktığımda ataleti yenmiş güçlü birini gördüm. Bu keyifli bir hissiyat. Bunun aynısını nofapte porno krizini atlattığımda da hissediyorum. İnsana karşı bağımlılıklar deyişim bu yüzden. Nofap krizleri bizleri çok ince bir yerimizden yakalıyor. Bir anlık tembellik, atalet bağımlılıkların galip gelmesiyle sonuçlanıyor. O yüzden kendimizi sürekli dinç ve ayık tutmalıyız. 90 günlük nofap deneyime aynı saatte erken kalkmayı, evde düzenli sabah kardiyosunu, sigarayı bırakmayı eklemem bu yüzdendi. Böylelikle irademi diğer alanlardan aldığım başarılarla besleyip çelik gibi bir hale sokabilirim. Eğer hayat düzenin bozuksa, kötü besleniyorsan, yapman gereken sorumlulukları yapmıyorsan krizlere yenilmen de çok doğal. Çünkü genel anlamda güçsüz birisin, nofap neden bunun bir istisnası olsun ki?

Şuana dek hayatta başardıklarımı bir türlü tam olarak terk etmediğim ama yıllardır azaltmış olduğum porno alışkanlığıma rağmen gene de iyi başardığımı düşünüyorum. Ama tamamiyle terk etmiş olsaydım belki bunların 5-6 katını başarabilirdim. Aslında 10 katını başarabilirdim gibi hissediyorum. Ama bana fazla hayalci demeyin diye bunu söylemek istemedim. Çünkü 20’li günlerin ortalarında çok daha enerjik, mutlu, girişken, çalışkan, kendine ve yapabileceklerine daha fazla inanan biri gibi hissediyorum (Gerçekten yapmak istediğim çok şey var). Kartopu gibi katlanarak ilerlediğim hissiyatı oluşuyor. Eğer böyle oluyorsa neden normal halimle yetinip daha iyisi için belli yöntemleri denemeyeyim ki? Bunları deneyimlemek benim nofap’e olan inancımı ve çabamı pekiştiren bir tecrübeydi. Bunun benim için eziklikten zirveye gibi bir süreç olacağını söylemiyorum. Şuanki halimle bir ezik değilim. Eğer zaman ayırırsam kızlarla beraber olabiliyorum. Ya da belli bir sosyal çevrem var. Ama bunlar neden daha iyi ve kolay bir şekilde olmasın? Tüm olayda bu, en iyi versiyonumuza ulaşmak.

Nofapteki süreci bozmanın kötü yönü şu ki 20-30 gün insan hayatında uzun bir süre. Neredeyse senenin 12’de 1’i. Tüm bu süreci başa almak bu yüzden sinir bozucu. 20’li 30’lu günlere geldiğimde eğer azgınlık hissiyatı da gelirse kendimi bir ipte yürüyen ve dengesini zor koruyarak ilerleyen bir cambaz gibi hissedebiliyorum. Krizler güçlü birer rüzgar gibi gelip düşmemi kolaylaştırıyor. Ve düşersem sayaç başa sarıyor. Tabi ki düştüğünüzde sadece 1 kere porno izleyip boşalmakta kalmayı başarabilmek çok önemli, aksi halde durum tıkınma halini alıyor. “Duygusal yemek yeme” diye bir şey var. Bunu yapan insanlar aç oldukları için yemiyorlar, moralleri bozulduğunda, hayatta kendilerini köşeye sıkışmış hissettiklerinde, umutsuz hissettiklerinde vb. hamburgerlere gömülüyorlar. O birazcık gelecek mutluluğu, yani dopamin artışını arıyorlar. Pornoda da çoğu zaman aynı durum söz konusu. Bir ya da iki defa yapınca azgınlığın geçiyor ama devam ettirirsen sonuç tıkınmaya dönüşüyor.

Ben sigarayı bırakma sürecinin de pornoyu ve masturbasyonu bırakmayla neredeyse tamamen aynı olduğunu düşünüyorum. Bu ikisinin yoksunluğunda da vücudun verdiği tepkiler benzer. İkisinin krizleri de neredeyse aynı. İkisinde de kriz gelince mantıklı düşünemiyorsunuz, bir süreliğine biraz aptal biri oluyorsunuz. Beyindeki devreler istek gelince pornoya ya da sigara yönelmeyi otomatikleştirmiş haldeler. Tıpkı Maslow’un köpeği gibi zil çaldığında ağzınızın suyu akıyor. Bu bilinçsizce olan bir şey. Eğer her öğle arası olduğunda sevdiğiniz hamburgercide bir menü almayı alışkanlık haline getirirseniz bir yerden sonra bunu düşünmeden yapmaya başlarsınız. Aradaki düşünme süreçleri iptal olur ve beyin direk tetikleyiciden sonuca atlar. Bu beynin enerjiden tasarruf etme yöntemidir ki kendisi vücutta açık ara en fazla enerji harcayan organdır. Bu şekilde enerji tasarrufu yapma politikaları gerçekleştirmesi normal.

Biraz da nofapin sürdürülebilirliği hakkında konuşmak istiyorum. Kağıt üzerinde her şey çok hoş duruyor. Dediğim gibi daha fazladan enerjik, mutlu, özgüvenli olmayı kim istemez? Aslında bizler orjinalimizde böyleyiz ama beyni fazla dopamine boğduğumuz için daha kötü bir versiyonumuza evrilmişiz. Çocukların basit oyunlardan zevk almalarının ve salakça şeylere kahkahalara gömülmelerinin bir nedeni de bu. Tamam çocuklar biraz daha basit düşünür ve hayatın tüm yükü omuzlarında değildir falan ama henüz pornoya bulaşmamışlar. Beyinleri olması gerektiği gibi çalışıyordur. Peki, nofap ne kadar sürdürülebilir? Önümde bunun sürdürülebilir olduğunu gösteren örnekler var. Dünyada birçok kişi porno izlemeden uzun süre yaşayabiliyor. Ve bir yerden sonra bir eksikliğini de hissetmiyorlar. Pornoyu çok tüketenlerin ortak özellikleri ise başta hayattan zevk alamama, kendilerine güvenememe gibi semptomları yaşamaları. 90 günde 1 kere porno izleyip boşalmak bile ya da porno izlemeden 30 günde 1 defa sadece masturbasyonla boşalmak insanın hayatında saydığım benzer faydaları sağlayacağına inanıyorum. Sonuçta 1 kere yapmak sizi geriletse de elinizde olanın hepsini götürmüyor. Ama bence insan bundan çok daha fazlasını yapabilir. Yani bu anlamda nofap sürdürülebilir. Özellikle cinsel bir partneriniz varsa ve arada bir seks yapabilen biriyseniz pornoya ihtiyacınız azalacaktır. Eğer hiç cinsellik bulamayan biriyseniz bile nofapte ilerledikçe cinsellik bulma potansiyeliniz dramatik şekilde artacaktır. Aslında sizde olan ama kaybettiğiniz, kaldırım kenarında bir boşluk bulduğunda oradan açan ama ısrarla üstüne bastığınız bir çiçek gibi, özgüveninizde uygun şartlarda o boşluğu bulup açabilecektir. Eğer süreci denemediyseniz ya da süreçte yeterli şekilde ilerlemediyseniz bu anlattıklarım hayal gibi görünüyor olabilir. Ama istediğim gün sayısına gelemesem de (90 ya da 180 gün) kendi üzerimde defalarca deneyip test ettiğim şeyler bunlar. Özgüveninizin yeşermesi size uzak bir ihtimal gibi geliyor olabilir çünkü onu hep öldürdünüz, üstüne bastınız. Bunlar sizin içinizde vardı. Sadece beslemeniz ve iyi bakmanız gerekiyor. Uygun ortamı sağlayıp, biraz sulamayla daha iyisi olur.

Kitabın ilerleyen bölümlerinde nofapte ilerledikçe benzer konulardan farklı farklı şekillerde bahsediyor olabilirim. Ama bu kitabı keyifle okumanızın önüne geçmez diye düşünüyorum. Ne de olsa birinin kendi üzerinde ilk elden yaptığı deneyi, organik bir şekilde okuyor olacaksınız. Bu kitabında özelliği bu. Bir yerden toplama bilgiler değil de bir insanoğlunun tamamen kendi yaşadıklarından toplanmış verilerin ortaya sunulduğu bir kaynak olması. O kitabı Nazi kampından kurtulup yaşadıklarını anlattığı eserinde Viktor Frankl gibi kimse yazamazdı. Çünkü o deneyimleri yaşayanların çoğu ya o kamplarda öldüler, ya da pek az kurtulanların cümlelerle araları Viktor Frankl kadar iyi değildi. Bu özellikte bende var gibi. İyi bir metin yazarı olduğumu birkaç defadan daha fazla kere duydum. İyi bir dille, kendi üzerimde test ettiğim deneyi size aktarıyor olmam kitabı mekanik ilerleyen bir tek tükdezelikten kurtaracak ve keyifle okunmasını sağlayacak diye düşünüyorum. Evet, nofap deneyi gün 1. Şimdi burada bırakalım ve günlerin akmasına izin verelim. Askeriye’deki ilk gecemde ranzama uzanıp (ranzanın alt katındaydım) gözlerimi yukarıya diktiğimde, orada benden önceki bilmemkaç dönem önceki bir askerin yazdığını yazıyı görmüştüm, şöyle diyordu “1 gün gelecek, 1 gün kalacak”. O yazıyı hiç unutmadım ve sayılı günlerin birçok kere geldiğine şahit oldum. Acemiliği atlatıp asıl birliğime geçtiğimde orada askerliğin geçmediğini anlatan kişilere de şunu birden fazla kere söyledim, “ömür bitiyor, askerlik mi bitmeyecek?” Gerçekten öyle. Yeterki gün sayma hatasına düşmeyin. Unutmayın ya gün sizi bitirir ya siz günü bitirirsiniz. Günleri verimli kullanarak siz günü bitirin. Yani gerçekten verimli olun, üzerinde çalıştığınız projelere, işinize yönelik olarak. Bırakın günler aksın ve onları haftalık olarak sayacak hale gelin. Tabi ki ben hariç, ben günleri sayacağım çünkü her gün buraya gelip kendi üzerimde yaptığım bu testin nasıl gittiğini gün be gün size aktarmam gerekiyor. Tüm bu sürecin sonunda üzerimde olacak değişiklikleri merak ediyorum. Ve bunun bir kitap haline gelecek olması da beni heyecanlandırıyor.

Devamı ortaya çıkacak olan kitabımda olacak… Ama 90 gün beklemeniz gerekecek…

Bunun yanında güzel bir haber vermek de istiyorum. Yaklaşık 2 aydır Pick-Up artistlerin (kız tavlama sanatçılarının) videolarını altyazılı olarak çeviriyorum. Şuan elimde 150 adet video var, bunları 300’e tamamlayıp bir platform üzerinde ücretli olarak yayınlayacağım. Bu konulara ilgisi olanların ama ingilizcesi yetersiz olanların faydalanabileceği bir kaynak olacak.

Bu arada kızlarla etkili bir şekilde tanışmakonusundaki setim şu linkte.

Secret

Sekse muhtaç değilsiniz, sadece ihtiyacınız var

Bir arkadaş sekse ihtiyacınız var yazısı altında bir soru sordu ve orada bir mesaj dizisi oldu. Yazıya çekiyorum:

Mahmut abi, istediği halde seks yapamayan bir erkek nasıl hareket etmeli ve nasıl bir mentalite içinde olmalıdır? Sonuç olarak bu erkek ihtiyaç duyduğu bir şeyi elde edememektedir ve “İhtiyaç duyduğum bir şeyi elde edemeyen bir erkeğim” çerçevesinde olması onu muhtaç, yapışkan yapmaz mı?

Belki düşünmek için daha erken ama 20 yaşını geçtiğimde de kimseyi bulamayacak, üniversitede en bol ortamda bile birini bulamayacak gibi hissediyorum. Sürekli içimden bir ses bana bunu söylüyor, kontrolümün dışında. Şu ana kadar hiç tabağım olmadı.

20 yaş altı bir erkek seks yapmamış olmasını normal karşılayıp ilerde nasıl olsa yapacağım demeli. Popüler propagandaya kapılma aptallığını yapıp yoktan muhtaçlık yaratıyorsunuz. Sanki yeterince beta değilmişsiniz gibi daha da beta olmak için çırpınıyorsunuz. 20 yaşında erkeklerin %80-90 civarı seks yapmamıştır zaten. Ama bunu duyunca hayır çoğu yapıyor gibi bir tepki veriyorsanız tebrikler. Yalana inanacak kadar safsınız. Şu aralar birçok erkeğin hala bakir olup seks yaptım diye anlatması çok yaygın.

Beni 18-21 yaş civarı erkekler de arıyorlar ve özellikle bu yalanı çok görüyorum. Çevrelerinde herkes ben seks yapıyorum diyor ama anlatış tarzlarından yalan olduğu belli. Kendileri de yalan söylüyorlar yani ben de seks yapıyorum diyorlar ama için için “lan herkes yapıyor ben yapamıyorum” modundalar. Halbuki, yanlarında ezildikleri adam da %90 kendileri gibi. Yalan söyleyip için için eziliyor.

Arkadaşlar, araştırmalara göre en az seks yapan nesilsiniz, öyle herkesin seks yaptığı falan yok. Bu bir propaganda, bir yalan. ABD’de bir araştırma okumuştum, üniversitelerde yapılan seksin %90’ını, üniversitedeki erkek öğrencilerin %10’u yapıyor diye. Bakın bu adamlar kızların %90’ı ile yatmıyorlar. Erkeklerin ve kızların çoğu seks yapmıyor ama ortada orgy içinde bir azınlık var ve diğerleri herkes seks yapıyor, bir biz yapmıyoruz diye kendilerini eziyorlar.

Tamam abi, peki 20 yaş üstü (Kısaca seks yapmamasının anormal olduğu yaştaki) bir erkeğin bu duruma yaklaşımı nasıl olmalı? Yani adam sonuç olarak ihtiyacı olan bir şeyi elde edemiyor. Bu durumda “Ben muhtac olduğum bir şeyi elde edemiyorum” düşünce kalıbıyla ortalıkta gezinmesi onu daha itici yapıp şanslarını azatlmaz mı?

Sekse ihtiyacınız var, muhtaç değilsiniz. Şu muhtacım lafını kafanızdan atın. Sen sekse muhtacım, sekse muhtacım diyorsan, seks yapsan bile muhtaç kalıp kısa sürede muhtaç hale geleceksin.

Bunun 20 diye keskin bir çizgisi yok. Ben sizin yerinizde olsam 20, 21 ya da 22 yaşında bakirim diye dert etmem. Ama hangi yaşta olursa olsun seksi ihtiyaç olarak tanımlarım, muhtaç olduğum bir şey olarak değil.

Sizin derdiniz, siz hariç herkesin çatır çatır seks yaptığı, güya çoğu erkeğin 20sinden önce milli olduğu sanal bir masal bombardımanına tutulmanız. Tüm instagram modelleri çok mutlu, tüm erkekler seks yapmış zaten, herkes sanalda bir cool, bir havalı. Bu da herkes aya size yaya gidiyorsunuz diyor ama bu yalan.

Sekse hiçbir zaman muhtaç olmayın. Sekse ihtiyacınız var ama olmadan ölmediğiniz şeye muhtaç olmazsınız, olmamalısınız. Sen dilden direkt 5-0 ezik giriyorsun. Bunu yapma.

Bir kez bunu yaptınız mı, sonrasında sizin bakir olduğunuzu sizden başka kimsenin bilmediğini aklınızdan çıkarmayın. Aynı zamanda bir kadın için şimdi nasıl olduğun önemli yani sen istersen geçmişte 100 kadınla yat şimdi eziksen, eziksindir. Kadın seni geçmişte 100 kadın tercih etti diye çekici bulmaz. Şimdi tercih ediliyorsan çekici bulur. Aynı şekilde geçmişinde 0 kadın olabilir ama sen şu an ezik değilsen kim takar? Kadınla bunu paylaşma ama kendine güvenli davran. Bu yapılamayacak bir şey değil.

Abi ayrıca, geçmişle ilgili kaygılarım var ve bazen bunların günlük hayatta zihnimi bulandırdıklarını hissediyorum. Sosyal medya araçlarının yükselişi sonucunda erkekler için partner bulmak (sadece sevgili demiyorum, cinsel anlamda da) ciddi anlamda zorlaşacak. Bu durumda pek çok erkek doğal seçilim tarafından elenecek. Ve benim de bu erkekler arasında olmayacağımın bir garantisi yok. Gelecekte elimde olmayan olaylar yüzünden (Hipergaminin ekstrem boyutlara ulaşması) asla birini bulamayacakmışım gibi hissediyorum ve gelecek beni cidden korkutuyor.

Evet sizin de elenen erkekler arasında olmayacağınızın garantisi yok. Hayatta hiçbir şeyin garantisi yok. Ee? Milyon yıldır böyle, şimdi olmadı bu. Geçmişte de böyleydi, arada belki 100-150 senelik saadet dönemleri hariç.

Seninkisi, tarlanın doluya tutulup mahsülün tamamen yok olmayacağının garantisi yok demek gibi bir şey. Ee? Yine de tarlayı sürüp ekeceksin. Ama yanılmıyorsam sen, tarlayı sürmeden, ürünü ekmeden kenarda ağlayan ve tarlayı sürüp ekmeme bahanesi olarak da ya çekirge gelirse, ya dolu olursa diye bahaneler sıralayan ağlak nesildesin. Siz elinizden gelenin en iyisini yapacaksınız (dikkat bu en iyisi olacaksınız ya da olmak zorundasınız anlamına gelmiyor) ve yüksek ihtimal olacak ya da evet belki olmayacak. Olmayacak diye bir şey yapmadan durursan yüksek ihtimalle olmayacak zaten.

Erkeklerin daha fazla savaşçı olması lazım. Bu avda ölebilirim, mamutun birinin altında kalıp sakatlanabilirim ve bu beni korkutuyor ama sikerim korkusunu, ben gidip avlanacağım ölürsem ölürüm, ölmezsem avlanırım diye meydan okumaları gerekiyor. Kenarda ama mamut beni ezerse diye zırlayıp ava gitmeme lüksünüz var sanıyorsunuz ama yok. Tabii sizin bu konuda bazı dezavantajlarınız var. Eski savaşçıları motive eden açlık (gerçek mide açlığı) sizde yok. Adam avlanmasa gerçekten ölecek. Siz ise görece rahat bir zamanda, anne babanızın sağladığı imkanların konforunda, adım atmadan yaşayıp gidebiliyorsunuz. Bugün Batı’da (uzun süredir Japonya’da) anne babalarının evinde yaşayıp odalarından çıkmayan 30 yaş üstü bir erkek nüfusu var. Bu adamlar bunu yapma lüksüne sahipler ama içten ice acısını da çekiyorlar.

Bir de sosyal medyanın yükselişi en çok senin gibi çocukların kafasını sikti. Sosyal medyadan yansıyan dünyaya dalıp gerçek dünya hakkında bir bok bilmeden yaşıyorsunuz ve gerçek dünyadan korkuyorsunuz. Gerçek dünyalarında kızlar o sosyal medyadan dikkatinizi sabitlediğiniz azınlık sayıdaki kızlar gibi değiller. Öyle yok seçerler, yok hipergami ile ağlatırlar falan geçin bunu. Kadınlar duygusal, genelde kırılgan ve ürkek insanlar, sosyal medyadan yansıtılan kendine güvenli tanrıçalar değiller. Birçoğunuz kadınlarla birlikte olamadığından, gündelik hayatta nasıl kırılgan olduklarının farkında değiller. Böyle kendine güvenli, istediğini alan kadın figürü (feminizm gazı) karşısında kendilerini güvensiz ve kırılgan hissediyorlar. Kadınlarla gerçekten uzun süre birlikte olduğunuzda, onları kafanızda büyütmeyi bırakacaksınız (en güzellerini bile) ama en azından entelektüel seviyede bunu şimdiden bilmeye başlasanız iyi olur.

Vaka çalışması – Eski sevgili ve son dakika direnci

Abi yardım et. 2 ay önce beni terk eden eski sevgilime iletişimi kes kuralı uyguladıktan sonra bana ulaştı ve senin tavsiye ettiğin gibi kısa bir mesajlaşmadan sonra onu buluşmaya çağırdım. İlk buluşma iyi geçti, ikincisinde ise evime davet ettim ve geldi.

Güzel.

Bir şeyler yedik ve koltukta yiyişmeye başladık ama seks olmadı 🙁 Ne zaman atak yapsam beni durdurmaya çalıştı ve hatta sütyenini açmaya çalıştığımda koltuğun en ucuna kaçtı. Şimdi eğer son dakika direnci olursa geri adım atmam ve sonra denemem gerektiğini biliyorum.

Evet 2 ileri, bir geri.

Ama ben bütün gece seks yapmaya çalıştım ve seks olmadı.

Bir gecede de maksimum 2-3 kere atak yapacaksın. Yavaş ve oyuncu bir şekilde 2-3 denemen ve her seferinde geriye çekilmen gerekli ama olmuyorsa istemeye devam etmek seni seks dilencisi kategorisine sokar. Bu, oldukça iticidir. Özellikle de eski kız arkadaşına yapıyorsun bunu.

Çok hızlı gidiyorsun. Yani seks gitmen tamam ama sürekli bir çaba ile gitmen ve sürekli atak yapman hata. Bir kadınla yiyişmeye başladığınızda, ileri adım atın. Eğer kadın kendini geri çekerse, siz de kendinizi geri çekin. Peşinden devam edip, kızı mıncıklamaya, öpmeye devam etmeyin. Bir süre muhabbet edin, sokulması için kucağınızı açın ve bir süre size dokunmasını veya size sarılmasını bekleyin. Hemen üstüne atlamayın. Bu olunca da yine öpüşme, yiyişme ve ileri. Sürekli olarak üstüne gitmek, kızın donunun içine doğru acele, ısrar ve hatta bazen zorlama ile girmeye çalışmak hem itici, hem de yanlış.

Üçüncü görüşmede de bana geldi. Yine öpüştük, yiyiştik ama göğüslerine dokunduğumda kendini geri çekti. Bu sefer peşinden gitmek yerine kendimi geri çektim ve ona burada okuduğum gibi gülümseyerek “bebeğim, ben böyle yanımdayken seni öpmeden duramam, çok seksisin daha da ileri gitmeme de engel olamam” dedim. İlişki konusuna hiç girmedim. Buna kıkırdayarak cevap verdi. O gece bir daha atağa geçmedim.

Eğer sana dokunup sarıldıysa bir daha baştan atağa geçebilirdin. Yoksa bu ikinci reddedişten sonra senin atağa geçmen yanlış olurdu.

Şimdi dün aradım ve bir daha buluşacağız ve yine bana gelecek. Ben ne yapacağım?

Şimdi birincisi, bu aşamada sana her zaman o ulaşmalı. Yani sen arıyorsun da buluşuyorsunuz ve bu çok zayıf bir davranış. Bu kız yeni bir kız değil, seni terk eden eski kız arkadaşın. Bunu unutma. Aramaları o yapacak. Hani daha sıcak ve yakın olsanız belki sen arardın ama yatakta da reddettiği için o aramadan ona ulaşmayacaksın. Yeni bir kızla sen arayabilirsin, bu kızın o hakkı yok.

İkincisi, bir daha sana ulaştığında yine direkt eve çağır. Dışarda buluşma, para harcama. Bundan sonra eğer öpüşüp yiyişmeye başlayacaksanız, o sana yanaşacak ve öyle başlayacaksınız. Yoksa sen kıza tek bir atak bile yapmayacaksın.

Kadın kendini geri çektiğinde yaptığını düşündüğüm hata, kendini geri çekmemen veya çeksen bile bir iki dakika sonra kadına yeniden atak yapman. Bunu yapma, özellikle de bu aşamadan sonra. Kendini geri çek ve o sana bir daha sokulmadan, sen onunla cinsellik başlatmaya çalışma.

Senin duruşun bu gece sana hiç dokunmasam bile umrumda değil olmalı. Peki bu şekilde ne kadar buluşacaksınız? Başından itibaren bu hatayı yapmıyor olsan, 4. son şansı derdim ama şimdi böyle davranarak 2-3 buluşma şansı daha verebilirsin. Ama tekrar ediyorum, (1) o sana ulaşacak yoksa görüşmeyeceksiniz, (2) evde buluşacaksınız ve (3) o sana yanaştı mı cinsel olarak yürüyeceksin, kendini çektiği yerde kendini çekip o sana yeniden yanaşmadan yürümeyeceksin.

Eğer verdiğin şans kadar sürede bir şey olmuyorsa, kız sana ulaştığında buluşma teklif etmeden kibarca başından sav. Eğer o buluşmak isterse ve vaktin de bolsa, bir kez daha şans verebilirsin yoksa buluşma istemediği sürece kibarca başından sav.

Şu aşamada sadece bu kızla buluşuyorsan, bu da yanlış. Yani kızın 2 aydır ayrı olmanızdan sonra seninle seksi sürekli olarak durdurması, bunu halihazırda yapabiliyor olma ihtimalini de arttırıyor. Sen sadece onunla buluşma.

Sürekli peşinden koşmak, sürekli seks başlatmaya çalışmak, bir sonucu olmasa da sürekli buluşmaya çağırmak, muhtaç erkeklerin alameti farikası. Bu duruma özellikle eski kız arkadaşınla düşeceğine, bu kızla bir daha hiç olmasa daha iyi. Zaten bu duruma düşersen bir daha hiç olmaz.

Diğerleri için de yeni bir kızla öpüşmeden sekse giderken son dakika direnci görünce ne yapacağınız konusu hemen hemen aynı.  Burada dediğim gibi yeni kızın tek avantajı, buluşmaları sizin ulaşarak aramanızın dert olmaması.

Bir de ne olursa olsun, eğer seks olmuyorsa, öpüşürken pantolon üstünden bacak mikmeye çalışan süs köpeği gibi sürtünmeyin. Kızın sürekli olarak orasını burasını mıncıklamayın, azıcık centilmen olun. Ayrıca orasını burasını mıncıklayarak, sürtünerek ortaya dökeceğiniz abazanlık çekici değil, itici. Bırakın bir miktar yavaş olsun, daha fazlasını istesin ve sizin yapmanız için heyacanla beklesin. Böylesi daha seksi ve çekici.

Türkiye’de porno ve mastürbasyon bağımlılığı 10 yılda 10 kat arttı

Türkiye de bu sorundan muaf değil. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Başkanı Psikoterapist Dr. Cem Keçe, Türkiye’deki porno bağımlılığının ne boyutlarda olduğunu Independent Türkçe’den Ali Kemal Erdem’e anlatmış:

Pandemi süreci porno bağımlılığını artırdı mı?

Pandemi döneminde yasaklarla birlikte insanların birbirlerine temas etmesinin azalmasıyla birlikte ciddi anlamda sanal sekse ve porno sektörüne yöneliş oldu. Özellikle Instagram, Whatsapp üzerinden insanlar birbirlerini aldatmaya ve bir tür sanal seksler yapmaya başladılar. Tabii ki sanal seks beraberinde pornoyu da getirdi. Çiftler birbirinden uzaklaşırken mastürbasyonun kucağına düşmüş oldu.

Yani pandemide yasaklar nedeniyle evde kalan çiftler birbirlerinden daha mı uzaklaştı?

Aynı evin içerisine sıkışmış olmak, insanların arasındaki tutkuyu azalttı. Çünkü şehvet duygusu biraz mesafeye, biraz hasrete, biraz yeniliğe, biraz isteme, biraz yasak arzulara çok yakın bir duygudur. Pandemi süreci bu duyguların hepsinin aynı evin içerisinde yaşanmasını imkansız kıldı. Tabii ki sosyal medya insanların bir nevi özgür olduğu mecralara dönüştü. Böyle olunca da tabii ki porno, sanal seks ve beraberinde de mastürbasyonda bir artış oldu. Ama tabii ki pandeminin yumuşamasıyla bunlar tekrar bir azalma içerisine girdi.

İnternet kullanımının ve sosyal medyanın yaygınlaşmasının bu sorundaki etkisi nedir?

Türkiye’de uzun zamandır zaten internet kullanımının, sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla ve bununla birlikte ciddi anlamda pornonun artmasıyla birlikte mastürbasyon önemli bir seçenek haline geldi. Eskiden bu kadar yaygın değildi pornoya ulaşım ama işte artık anında porno sitelere girilebiliyor, istediği kadar film indirebiliyor, seyredilebiliyor. Herhangi bir denetim de yok. VPN diye bir şey çıktı. Herkes her şeye ulaşabiliyor. Böyle olunca da tabii ki gerçek ilişkilerin yerini sanal ilişkiler ve porno, mastürbasyon alıyor.

Porno bağımlılığı ilişkilerde ne gibi sorunlara yol açıyor?

İlişkileri çok ciddi anlamda tehdit ediyor. Yakalanıyorlar ve kadınların pek çoğu bunu bir aldatma olarak görüyor, ciddi bir ilişki problemine dönüşüyor. Çünkü erkek en az çabayla en fazla hazzı almaya odaklandığında karısından da soğuyor. Kadın cinselliği arzulanmak üstüne kurulur. Yani kadın arzulanmadığında kendini değersiz hisseder, çirkin hisseder, öfkeli hisseder. Ama porno ve mastürbasyon bağımlılığı kadının arzulanmasını da ciddi anlamda azalttığı için bu bir ilişki problemi. Yani erkek bunu ben tek başıma yaşıyorum, bu benim problemim diyemez. Bu bir ilişki problemidir ve böyle olduğu için de artış var tabii ki son yıllarda.

Peki porno bağımlılığındaki artışa dair ortalama bir oran verilebilir mi?

Tabii ki verilebilir. Ben yeni hasta olarak günde 10 hasta görüyorum. 6 gün çalışıyorum bu haftada 60 hasta görüyorum demektir. Eskiden bu 60 hastada bir veya iki tane porno, mastürbasyon bağımlısı çıkarken şu anda bu 60 hastanın en az 10’u bu şekilde bir bağımlılıkla geliyor. Mesela 1990 ile 2000 yılları arasında bunlar çok daha düşüktü. 2000’li yıllardan sonra hızla bir artış var. Mesela ben bundan on yıl öncesine göre on kat arttığını rahat bir kelime olarak ifade edebilirim.

Porno bağımlıları eşleri ya da ailelerince yakalanmadığı sürece tedaviye gelmiyor mu?

Şöyle yakalanmadığı sürece gelmiyorlar. Ve bir de kadınlar burada farklı tepkiler veriyor. Mesela bazı kadınlar cinselliğe soğuk. Bunu normal görüp benden uzak dursun da ne olursa olsun derken bazısı aldatma gibi görüp büyük bir ilişki krizine dönüştürebiliyor.

Kadınlarda böyle bir bağımlılık var mı?

Kadınlarda olmaz. Yani bir kadının porno bağımlısı olma ihtimali teknik olarak mümkün değil. Çünkü kadın ötekinin varlığında varlığını hisseden bir canlıdır. Erkek ise kendi kendine yeten bir canlıdır. O nedenle erkek bu kendi kendine yeten olma hastalığı yüzünden bağımlı olur ama porno bağımlılığıyla kadın kelimesini yan yana kullanamayız.

Porno bağımlılığının tedavisi var mı?

Cinsel terapi alırlarsa kişi ve bu terapi sürecinde işte sosyal desteğini alırsa ve eğer gerekliliği görüldüğünde ilaç tedavisi kullanırsa üçü beraber yani cinsel terapi, ilaç tedavisi ve sosyal destek gibi aile desteği sağlamışsa tabii ki tedavisi mümkün.

Porno bağımlılığı her kesimden insanda var mı yoksa belli yaşlarda ve sosyal gruplarda daha mı yaygın?

Üniversite mezunundan ilkokul mezununa, kuzeyden güneye kadar her kesimde var. Yeni bir şey değil. Bu çok eski bir hikaye. O nedenle bunun kültürel bir eğitimle alakası yok. Her yaşta her inanç grubunda, her kültürde görülüyor. Öyle söyleyelim. Yani burada şu grupta daha fazla görülüyor diye bir durum yok.

Not: Bu konudaki kitabımız

Erkek Adam Türkçe Podcast – Karım benimle ilişkiye girmek istemiyor, ne yapmalıyım?

Karısı kendisi ile ilişkiye girmek istemediği için ne yapacağını bilemeyen üç adamın hikayelerini işleyeceğiz. Hem bu sorunun nedenlerine bakacağız, hem de kadınların bu sorun hakkında verdiği tavsiyelerin üzerinden, bir erkeğin, neden kadınlardan ilişki tavsiyesi almaması gerektiğini vurgulayacağız.

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. İyi izlemeler.

Pozitif cinsel gerilim nasıl yaratılır?

Bir kadınla etkileşiminizin cinsel birlikteliğe ya da ilişkiye gitmesi için, aranızda pozitif cinsel gerilim olması lazım. Bu gerilimi yaratmak ise erkeğin işi. Günümüzde maalesef çoğu erkek, kızı ürkütme ve kötü çocuk görünme korkusu ile sıfır cinsel gerilim yaratıyor ve her ne kadar annesinin altın günü tayfası teyzelerin takdirini kazanan birer efendi çocuk olsalar da kızlarla aralarında pek bir şey olmuyor. Ya da zıt ucunda negatif cinsel gerilim yaratıyor ve saldıray / abazan, kaba, düşük sınıf bir konuma düşüyor.

Şimdi mazide kalsa da pozitif cinsel gerilim eskiden kültürde her yerde örneğini gördüğünüz bir şeydi. Türkiye’de Yeşilçam her zaman bu konuda cılız olsa da tam olarak arabesk film istilasında yani 80’lerde, Batıda ise 80’lerin sonunda bu bitti. Şimdi ise durum daha vahim. Daha önce bir podcastta değinmiştim. Yıldız Savaşlarında Han Solo’nun Prenses Leia’ya yaptığı kur sözde “kötü çocuk” pozitif cinsel gerilimidir. Bunları günümüz uyuyan “uyanık”(woke) kültürü cinsel taciz olarak tanımlıyor. O nedenle erkek kitlesinin ezici çoğunluğu ne pozitif cinsel gerilim nasıl yaratılır onu biliyor, ne de bilse bile yapacak cesareti var. Cesaret konusuna sonda değineceğim. Şimdi pozitif cinsel gerilime giriş dersi yapalım.

Bu konuda sadece Erkekler İçin Tinder Rehberi kitabında doğru düzgün bir bölüm yazmışım. O bölümü burada biraz modifiye ederek yayınlıyorum. Bölümün kendisi de İlişki Sihirbazı kitabından genişletildi.


Kadınlar pozitif cinsel gerilime bayılırlar. Pozitif cinsel gerilim sizin maskülen, seksi ve elde etmesi zor olduğunuzu göstererek kadının sizinle seks yapma düşüncesini oldukça heyecan verici yapar.

Cinsel gerilim tutkulu bir cinsel arzu duymak için en önemli bileşendir. Cinsel gerilim ve çekim, seks önünde aşılması gereken engellerin varolması ile yaratılır. Doğru tip espri anlayışı, mükemmel cinsel gerilimi yaratma açısından çok güçlüdür.

Doğru tip espri anlayışı onun sizin mükemmel bir erkek olduğunuzu hissetmenize neden olur zira eğer ona şaka yollu sataşacak cesaretiniz varsa, siz onun güzelliğinden başı dönen ve çekinen muhtaç bir erkek değilsinizdir. Kapınızı çalan bir sürü kadın olmalıdır.

Sizinle birlikte olma fikri kısa sürede onun için büyük bir meydan okuma halini alır ve onun rüyalarını süsleyen bir fanteziye döner. Sonunda sizinle birlikte olduğunda duyacağı hazzın ne kadar da tatlı olacağını hayal etmeye başlar.

Bu nedenle, doğru espri anlayışı edinmeye zaman harcamalısınız. Sadece yüzeysel bir mizah anlayışı geliştirmek ile yetinmeyip bu işin derinine inmelisiniz.

Peki mizah anlayışınızın, her şeyin kontrolünüz altında olduğunu yansıtmasını nasıl sağlarsınız?

Kadına kaba ve acımasız olmayacak şekilde şaka yollu sataşarak. Bu ukala – eğlenceli duruşu sadece kadına değil başka şeylere de uygulayarak her alanda kendine güvenen ve seçici biri olduğunuzu gösterebilirsiniz.

Eğer espri yapacağım diye kadını kaba ve acımasız bir şekilde alaya alırsanız, bu komik olmaz ve sizi oldukça kendine güvensiz biri olarak gösterir. Yanlış espri anlayışı sizin ERKEK ADAM olduğunuzu değil tam bir kaybeden olduğunuzu gösterir.

Mesela şu örneğe bakalım. Kızın profilinde şu yazıyor:

Eğer sadece seks arıyorsanız aradığınız ben değilim. Önce arkadaş olalım beyler!!! Adem, Havva’n burada …)

Erkek : Selam. Demek cennetten atılma sebebim sensin. Ama sen şimdi tabii tüm suçu yılana atacaksın …
(22 dakika sonra)
Kadın: Hahahahahaaaa … Evet o benim.
Erkek : Bana cennette bir yaşama mal oldun kadın … O zaman bana bir buluşma borçlusun. Kahve mi, bira mı?
Kadın: Bira 😀

Bakın burada beta tuzağına düşmeden esprili bir şekilde buluşma (arkadaşça olmayan, date olan) konusuna giriliyor.

Kız: Evli falan değilsin İnşallah?
Erkek: Aman diyim, daha iki muhabbet ettik hemen evlilik lafı açtın! Benim önce seni tanımam lazım 🙂

Kız: Ben evlenmek için ciddi birini arıyorum.
Erkek: Hımm, o zaman gizli aşık kadrosu boş mu? Ben oraya başvurayım. Umarım CVimde göreceğin tecrübe ve yetenekler yüz yüze bir mülakat yapmamızı sağlar.

Bunların nasıl her şeyin kontrol altında olduğunu ve sizin çekici bir erkek olduğunuzu gösterdiğini anlıyor musunuz? Onun kıçını öpmüyorsunuz. Ama aynı zamanda ona karşı kaba davranmıyorsunuz.

Asla ama asla kendinizi alçaltan espriler yapmayın zira bunu yaparsanız kendinizi alçaltırsınız. Böyle espriler yaparsanız, kadınlar sizin KAYBEDEN olduğunuzu düşünürler, kaybeden biri olduğunuzun şaka olduğunu düşünmezler.

Bir kızla konuşurken kullanabileceğiniz sağlam bir taktik vereyim: Onun söylediklerini sizin eğlenceli – ukala sözleriniz için mermi olarak kullanın.

Onunla henüz yeni tanıştıysanız ve kız “spor salonuna gideceğim” derse, “benim gözüme güzel görünmek için çalışmaya şimdiden başladın ha?” deyin. “Bu çok güzel, sporu sakın aksatma” diye ekleyin.

Eğer size “Aman Allahım sen çok ukalasın” gibi bir şey söylerse özür dilemeyin. Zira hatun sizin gerçekten dominant bir erkek olup olmadığınızı, en küçük karşı çıkmasında hemen geri vitese takıp takmayacağınızı test ediyor.

Bunun yerine ona “İltifatın için teşekkür ederim” deyin. Burada ne döndüğünü anlıyorsunuz değil mi? Bunları yapın ve kadınların bu tür şeyleri nasıl sevdiğine kendiniz şahit olun.

Bu sizin kendine güvenen ve kendisi ile barışık bir ERKEK ADAM olduğunuzu ve her şeyi bir iltifat olarak algıladığınızı gösterir.

Hayatınızın tamamını bu tür bir espri anlayışı ile doldurmanız çok önemli. James Bond’u düşünün. James Bond, durum ne kadar zor olursa olsun her zaman söyleyecek eğlenceli – ukala bir şey bulur. Her zaman kontrolü elinde tutan ve kendine güvenen bir erkektir. James Bond’un daha yeni tanıştığı bir kadınla nasıl konuştuğunu, kinaye ve ince zeka kullandığını hatırlayın.
Bu tip bir espri anlayışı kadınla (ve aslında herhangi bir kişi ile) aranızdaki iletişimin eğlenceli olmasını sağlar, tuzu biberi olur ve her şey için strese girmenin ne kadar anlamsız olduğunu anlamanızı sağlar. Bu ise sizi daha da seksi yapar.

Bir başka deyişler, bu tip bir espri anlayışı sizin ERKEK ADAM olmanıza yardımcı olur. Pozitif cinsel gerilim yaratan doğru espri anlayışını pratik ettikçe, kendine güvenen duruşunuzun sonucu olarak, bu kabiliyet sizde doğal hale gelecektir.


Şimdi burada ayarı kaçırmamayı nasıl sağlayacaksınız?

Ayar konusuna gelmeden şu iki şeye dikkat çekmek istiyorum.

Birincisi, sonunda değineceğini söylediğim cesaret ile ilgili. Ne kadar tecrübeli olursanız olun ara sıra ayarı kaçıracaksınız! Bunları ortalama bir erkeğin yapamama sebebi de zaten bu risk. Ve evet bu risk gerçekten var, düşük olsa da azımsanamayacak kadar düşük değil. Ne kadar tecrübeli olursanız olun, bir yerde yanlış bir espri yapabilirsiniz ya da espriniz doğrudur ama kız yanlıştır. Tecrübe ile yanlış espri yapmamayı öğrenirsiniz, ama yanlış kız her zaman karşınıza çıkacaktır.

Şimdi burada bu riski yani kızın “öeh” demesi ve bazen belki de kaçması riskini göze alacaksınız. Ama aynı zamanda ustalaşıp da denge konusunda yetenek kazandıkça şunu da fark edeceksiniz: pozitif cinsel gerilim aynı zamanda kadına yönelik bir shit test.

Evet, buna ikincisi diyelim, pozitif cinsel gerilim doğru yapıldığında, sizin sizden o şekilde hoşlanmayan ve hoşlanma ihtimali az olan kızı elemenizi sağlar. Burada da cesaret devrede zira çoğu erkek yüzüne gülen kızı nimet saydığından, hoşlanmayan kızı hoşlandırmak için arkadaş gibi çevresinde uydu gibi dönmeyi, biran önce kızın ilgi seviyesini görüp vakit kaybetmeden yeni limanlara açılmaya tercih ediyorlar. Kızın ilgisizliğini ortaya çıkarıp bu ilgisizlik gerçeğine maruz kalmaktan korkuyorlar. Sonra ne oluyor: Gerçekliği reddedebiliyorlar ama onu reddetmenin sonuçları kendilerini eninde sonunda ısırıyor.

Pozitif cinsel gerilim aynı zamanda uzak durmanız gereken, fazla alıngan, aşağılık kompleksi olan, duygusal olarak zayıf kızları da eler. Tabii yine çoğu erkek kadının 1 metre uzaktan hissedilen sıcaklığı için, kurtarıcı planı uygulamayı, kadının yanlış kadın olduğunu bulup elemeye tercih ediyor.

Tamam ayara gelelim.

Pozitif cinsel gerilimi iyi ayarlamak için, onu içselleştirmeniz lazım. İçselleştirmeniz için de :

  1. Kendinizin pozitif veya en azından pozitif, eğlenceli olması için bir yolda çabaladığınız bir hayata sahip olmanız lazım. İş – ev – sanal uyuşturucu (netflix / sosyal medya / porno / oyun) – yat – kalk – iş gibi sıkıcı bir hayatınız varken nasıl pozitif olacaksınız, nasıl eğlenceli olacaksınız, nasıl sıkıcı olmayacaksınız?
  2. Tecrübe ve pratik. Özellikle kalibrasyonu ayarlamak için tecrübeye, neyin aşırı olduğunu görmeye ve kendinizi ayarlamaya ihtiyacınız var. Bunun için de bol pratik gerekiyor.
  3. İçinizdeki erkek adamı ortaya koymaktan, maskülen istek ve arzularınızdan utanmamanız gerekiyor. Çıkarın pipinizi vurun masaya demiyorum ama pipinizin olduğundan ve pipinizin istediği şeyler olduğundan utanmayın diyorum. Yani ne “Sikinin Götürdüğü Yere Git” ne de “Pipisiz Oyuncak Ayı” gibi davran. Bunun için de erkek adam ol.
  4. Okumak, izlemek ve doğru şeyleri okuyup izlemek. 90’ların ve 2000lerin romantik komedilerini, kadın tüketimi için yapılan Türk dizilerini, Avengers Komik Kıyafetler Giyip Orayı Burayı Yıkmaca filmlerini izleyeceğinize, oturup 50’lerin siyah beyaz Humphrey Bogart filmlerini izleyin daha iyi. Çoğunuz eminim bir tane bile izlememişsinizdir o nedenle bu filmlerde kadınların erkeklerin ilgisi ve ilişkisi peşinde koşmasını görmek bünyenizi sarsabilir 🙂