Masalların ardından ağıt yakmak

İnstagram’da ya da Twitter’da çok karşılaşılan ve muhtemelen öfke yemi olan kısa bir hikaye var:

“Yeni evliyken Ankara’ya gitmiştik. İnce mont almış kışın, tüm uyarılarıma rağmen. Montumu vermiştim sonra. Boşanırken seni hiç sevmedim dedi. Gerek yok yani. “

Bunu benimle paylaşıp duruyorlardı, en son bir takipçi şöyle yazarak paylaşmış:

Artık ilişki düşünmek bile midemi bulandırıyor. Herhangi bir kızla flörtleşsem cok fazla iyi gitsek bile ileriyi düşünemiyorum. Bu durumdan nasıl çıkılır.

Bu sitenin Youtube kanalında en son Joker ve Nevzat ile yaptığımız söyleşide de söylemiştim. Bizim siteye gelip soru soran çocukların %90’ının derdi, sorunları kadınlaşarak çözemeyeceklerini anladıkları zaman çözülür. Sadece ilişkiler konusunda değil.

Bu arkadaş da burada tamamen kadın gibi düşünüyor. Kadın gibi ileriyi düşüneceğine, erkek gibi hatunu beraberliğin tadını çıkarıp, ilişki bitince de özgür kaldığını düşünse, böyle pembe hayalli genç kız dertlerinden muzdarip olmaz.

Sizin ileriyi düşünmeniz gerekmiyor. Erkek bıraksan, ilişkiye bağlamasan yuvadan uçacak modda olur.  Gözünüzün dışarda olmasından, dışarda kaçamaklardan falan bahsetmiyorum. Ama kadın bir şekilde ilişkiye bağlayıp durmazsa, yavaş yavaş uçup gidecek moddadır.

Arkadaş ben bunu yazınca şunu söyledi:

Öyle yapıyorum zaten de genelde hatunu yatağa attıktan sonra soğuyorum.

Ben yatağa attıktan sonra soğuyun demiyorum. İlişki gittiği yere kadar tadını çıkar, bittiğinde “ne güzel özgürüm” diye yoluna bak. Sen yatağa attığında soğumuyorsun. Daha fazla kapılırsam yapışırım, ayrılırsak yırtılırım korkusu ile kovulmadan istifa ediyorsun. Bunun bir dengesi var. Benim dediğimin bas – soğu – geç ile alakası yok.

Kadın gibi sevmeyin, erkek gibi sevin diyorum. Erkek gibi sevmeyi beceremem o zaman sevmeyim gibi saçma sapan bir stratejiden uzak durun. Hayattan zevk alamazsınız. Çok gençken özellikle de kadın onayı bağımlısı iseniz, dildo vatandaş olmak size bir şey başarıyormuş hissi verebilir ama o şekilde hayattan ve ilişkilerden alabileceğiniz zevkin çok azını alabiliyorsunuz.

Yukarıdaki mont hikayesine bakıp ilişkilere değmez demeniz için masal dünyasında yaşıyor olmalısınız. İlişkiler başlarlar, gelişirler ve biterler. Her şey doğar, yaşar ve ölür. Ne demiş dilenci kıyafetleri içindeki prens:  “Ey keşişler, size söylüyorum: Hayatınızdaki her şey değişir. Hiçbiri sonsuza kadar yaşamaz. Kendi kurtuluşunuz için çok çalışın.”

Hayatı olduğu gibi kabul etmeniz lazım. Ne olduğundan iyi, ne de olduğundan kötü. Yoksa acı çekersiniz. Evet ilişkiler biterler. Gerçi bu arkadaşın derdi ilişkinin bitmesinden ziyade, kadının seni hiç sevmedim ki demesi. Kadınlar tarihi yeniden yazarlar.  Bugün seni sevmiyorsa, hiç sevmemiştir. Yarın seni yeniden sever aslında hep sevmiş ama sonradan anlamıştır. Bunu çok acımasız bulabilirsiniz (o zaman sevdiğimiz insanların ölmesi, ölümcül hastalıklar, savaşlar, vs. karşısında ne yapacaksınız bilemem) ama bu böyle. Kadınların doğasından kaynaklanıyor ve siz istediğiniz kadar ağlayın, türün devamlılığında bunun bir işlevi var. Sizden ayrılan kadının sizin aşkınızla mecnun olup zaten görece kısa olan doğurganlık döneminin önemli bir kısmını boş geçmesi insan türü için kötü, sizi hemen tamamen hiç olmamışsınız gibi unutup hemen bir başkasına gidebilmesi tür için iyi. Bu kadar basit.

Kadından ayrıldınız mı,  Hollywood masalları ile var olduğunu sandığınız ağlak ihtiyaçlarınızı bir kenara atarsak, onun sizi geçmişte hiç sevmediğini düşünmesinin veya sizi büyük aşkla sevdiğini düşünerek yaşayıp gitmesinin sizin için hiçbir önemi yok.

Kadınlar tarihi yeniden yazarlar. Bugün sevmiyorsa hiç sevmedim der. Yarın bırakır gidersin yeniden hoşlanır, hep sevmişim der. Rollo’nun dediği gibi bunları bilmeniz “kadınların kafanızdaki aptal masallara uymamasına öfkelenerek kadınlara düşman olmanızı” engellemek ama tabii zamanında Rollo, uzun süre boyunca da ben, bu masalların ne kadar derine işlediğini hafife almışız. Ben buna benzer şeyleri ilk öğrendiğim dönemde forumlarda (2003-5) genel hava “tabii ya, budur abi. Bunu yanlış bilip anlıyor muşuz. Demek ki gerçekte olan buymuş, o zaman doğrusunu öğrenelim” havası hakimdi. Bugün ise dehşet verici bir “masallar çok güzel, onlar gerçek olsun istiyorum, pis karılar onları gerçek oldurun” ağıdı var.

Burada anlattığımız erkek adam tipi, gerçeği olduğu gibi kabul edebilecek yetişkin bir erkektir. Her şey, ilişkiler de dahil, doğar, yaşar ve ölürler. Siz, kız, çocuklarınız, torunlarınız, vs.  Masallardaki gibi sonsuza dek olmazsa olmaz diye ağlamayın. Masalların ardından ağlamayın. Masallar kısa süreli pozitif duygu patlamaları ve uzun süreli depresyonlarla dolu bir hayata çıkarlar. Gerçekliği olduğu gibi kabul etmek, sizi patlamalardan uzak olsa da daha istikrarlı olarak pozitif duygu içinde tutar.

Eski sevgiliyi rüyada görmek ne anlama gelir?

Rüyada eski sevgiliyi görmek ne anlama geliyor? Bununla ilgili arama yaptığımda ilk karşıma çıkan şey, “Rüyada eski sevgiliyi görmek” başlıklı, rüya tabirleri ile ilgili şu kısa yazı oldu:

 Rüyada eski sevgiliyi görmek, kimileri için özlem belirtisi olabilir, fakat eski sevgiliyi rüyada görmenin birçok farklı rüya anlamı taşıdığını bilmeniz gerekiyor. İşte rüyada eski sevgiliyi görmek, onunla konuşmak, barışmak ve diğer durumlar hakkında en çok merak edilen rüya tabirleri.

Rüyada eski sevgiliyi görmek, rüya tabircilerine göre, birliktelik manasına gelir. Bu birlikteliğin yeni olacağı, eski sevgiliyle değil, yeni birisiyle olacağı belirtilmiştir. Rüyada eski sevgiliyi görmek, mutluluğa ve güzel habere işaret eder. Eski sevgiliyi sinirli olarak görmek ise, bazı sorunlar yaşanacağına delalet eder.

Ben rüya tabirlerine inanan birisi değilim. Ama burada en azından aptalca bir umut satılmamış. Güzel bir umut satılmış. Bunu okuyup da inananın, kendini iyi hissetme ihtimali var. İhtimali var diyorum zira zihni sadece eski sevgiliyle yeniden birlikte olmaya kilitlenmiş biri için, bunlar moral bozucu.

Peki eski sevgiliyi rüyada görmek, bilimsel olarak ne anlama gelir? İnsan eski sevgilisini neden rüyasında görür? Bununla ilgili, Cumhuriyet Gazetesinde, Ocak 2021’de bir haber çıkmış. Başlığı şu: “Uzmanlar açıkladı: İnsanlar neden rüyalarında eski sevgililerini görür?” Şöyle devam ediyor:

Uzmanlar, insanların eski sevgililerini rüyalarında görme nedeninin özlem duygusundan değil, beynin rüya sırasındaki birtakım işlevleri ile ilgili olduğunu düşünüyor.

İnsanların, önceden ilişki yaşadıkları insanları rüyalarında görme nedeninin genellikle, eski sevgiliye duyulan özlemden kaynaklandığı düşünülür. Ancak uzmanlar, bunun nedeninin özlem duygusu ile değil, beynin rüya sırasındaki birtakım işlevleri ile ilgili olduğunu düşünüyor.

ABD’den uyku tıppı ve göğüs hastalıkları uzmanı Jennifer Butler, 1985’te yayınlanan bir araştırmaya atıfta bulunarak, rüyaların beyinde hatıraları hatırlamayı sağlayacak bağlantıların oluşmasını ve bilgilerin düzenlenmesini sağladığını söyledi. Butler, “uyku beyin için sorun çözme, karar verme ve önceliklendirme fırsatı yaratıyor” diyor.

İngiltere’den uyku terapisti Christabel Majendie de bu teoriye katıldığını belirterek “uykunun gündüz önemsiz olaylardan toplanan anlamlı bilgileri düzenleme” işlevi olduğunun düşünüldüğünü belirtti.

“Uyku esnasında beynimiz epey aktif” diyen Majendie, “Beyin taramalarında uykudayken beynin sanki uyanıkmışız gibi aktif olduğu görülüyor” ifadelerini kullandı.

Independent Türkçe’nin aktardığına göre, beynin duygu ve görsel verileri işleyen bölümleri bayağı aktif. Bu da rüyaların neden duygusal anlamda bu kadar yüklü ve sanki gerçekmiş gibi hissettirdiğini açıklıyor.

Uyku uzmanı Theresa Cheung ise mutlu ilişkilerdekilerin bile aşk hayatlarıyla ilgili kabuslar görebileceğini belirtti.

Bunların gayet normal olduğunu söyleyen Cheung, bu rüyaların bazı durumlarda kişinin içinde bulunduğu durumdan rahatsızlıklarının bilinçaltındaki yansımaları olduğunu ifade etti.

“Bu rüyalar eski sevgilinizi özlediğiniz anlamına gelmiyor” diyen Cheung, “fakat eski sevgilinizin bazı özelliklerinin hayatınızda ya da mevcut ilişkinizde eksik kaldığının göstergesi olabilir” diye konuştu.

Bilimsel olarak söylenen bu. Eski sevgili ve ayrılık sonrasında birçok insan için, kafalarında sürekli çevirdikleri bir problem. Uyanık iken sürekli eski sevgililerini düşündükleri ve ayrılık problemini çözmek istedikleri için, beynin rüyalarda da bu problemin çözülmeye çalışması çok anormal değil. Ama işte bunun mistik bir anlamı yok. “Eski sevgilimi rüyamda gördüm, bu bir işaret olmalı” diye saçma sapan şeyler yapmanın da bir anlamı yok.

Healthline’da çıkan bir makaleye göre de pandemi sırasında insanların eski sevgililerini rüyalarında görme oranı çok artmış. Makale “fakat merak etmeyin, pandemi sizin eski sevgilinizle yeniden birlikte olmanız için planlar yapmıyor ya da eski sevgiliniz hakkında düşünmeniz bir hastalık belirtisi değil” demiş. Bu dönemde eski sevgili rüyalarının artmasının birinci sebebi, insanların kendileriyle daha fazla başbaşa kalmaları. Gündelik hayat büyük oranda sekteye uğradığı için böyle şeyleri düşünmeye daha fazla zamanınız var.

İkincisi ise bu pandemi döneminde daha fazla uyuyorsunuz. Üçüncüsü, 2 senedir zaten mazide kalan güzel ve daha özgür hayatınızın ardından acı çekiyorsunuz ve eskiye bir özlem var. Eski sevgili ile özlem duyduğunuz geçmiş arasında bir ilişki kuruyorsunuz. Daha yalnız ve kaygılısınız.

Ayrıca makalede şu 3 ana sebep de sayılmış:

  • Duygusal tatminsizlik,
  • Cinsel tatminsizlik,
  • Eski sevgilinizle ilgili aşamadığınız duygular.

Eğer çok önceden ayrıldığınız bir eski sevgilinizi rüyanızda görüyorsanız, bu tutku, bastırılmış arzular ve aşk konusunda korku anlamına geliyormuş. Ve bu rüyalar ile bilinçaltınız gidin ve hayatınıza daha fazla renk katın diyor. Yani eski sevgili ile bir alakası yok.

Eğer yeni ayrıldığınız bir eski sevgili ise, size bu rüyalar sizin onu aşmak için yaptığınız şeyleri sabote ediyormuş gelebilir. Ama makaleye göre bilinçaltınız iyileşmeniz ve ayrılık ile ilgili duygularınızı gözden geçirmeniz için size yardım etmeye çalışıyormuş.

Yani kısacası eski sevgiliyi rüyada görmek, eski sevgiliyle ilgili bir işaret değil. Yalnız, boş ve sıkıcı bir hayatınız varsa, bunlar rüyanızda eski sevgili olarak belirebilirler.

Rüyada eski sevgiliyi görmenin psikolojik yorumunu soran birine bir forumda verilen şu cevap ile bitirelim:

Rüyada sürekli bir kişiyi, nesneyi görmek demek belleğimizin sürekli o kişi/nesneyi hatırlamasından kaynaklıdır. Yani sürekli kişiyi düşündüğün için ister istemez bu bilinçaltında yer edinmiş ve rüyalarına kadar girmiş. Kısacası tekrar edilen bilgi taze kalır ve bizimle birlikte yaşar. Tekrar edilmeyen bilgi ise zamanla belleğin derinlerinde kalır ve yok olmaya yüz tutar.

Şöyle diyebilirim, insanın düşünce biçimi basittir. Bir kişiyle veya nesneyle ilgilendiğinde alışır ve yer edinir bellekte. Bu kişi veya nesne kaybolunca, kaybı ruh sağlığı açısından üzüntü ve rahatsızlık uyandıracaktır. Çünkü alıştığı şey iyi gelir. Bir döngüdür neticede. Dögüyü kırmaksa düşünmeyi bırakmaktan geçer yani kişiyi daha az düşünüp kafanı başka işlerle yorarsan, yeni insanlarla tanışıp o insanlarla yeni bağlar kurarsan farkedeceksin ki artık bu rüyalarına kadar girmiş kişi önemsizleşmiş olacaktır. Kolay değil ama imkansız da değil. Ve bunu yalnızca sen başarabilirsin.

yani, artık daha fazla o kişiyi düşünmeyeceksin. Yeni bir sayfa açıp hayatının akışına bakacaksın. Yeni hobiler edinmeye çalışıp, yeni arkadaşlar edinmelisin. Önceden o kişi yoktu ve şimdi de yok. o sürecin parçasıydı ve şimdi bitti. Ama senin sahip olduğunun zaman daha bitmedi. Aksine önünde uzun bir yol var.

 

Neden Eski sevgili nasıl geri döner – iletişimi kes kuralı?

Sitede en çok tavsiye edilen duruşlardan biri olan iletişimi kes kuralını (no contact rule), gerektiği durumlarda neden uygulamanız gerektiğiyle ilgili yazacağım bugün. Özellikle şu an iletişimi kes kuralı uyguluyorsanız okumaya devam edin.

İletişimi kes kuralının tek amacı, eski sevgilide özlem ve pişmanlık yaratmak değil. Evet, iletişimi kes kuralı, eski sevgilinizin sizi özlemesini ve pişmanlık duymasını sağlayabilir ya da en azından bunları kolaylaştıracaktır. Ama iletişimi kes kuralının bunlar kadar önemli bir işlevleri de var. Bunlardan birincisi, eski sevgilinizin size karşı duvar örmesini, size karşı savunmaya geçmesini önlemek.

Eğer ayrılık sonrası eski sevgilinize ulaşarak onunla yeniden birlikte olmaya çalışırsanız, daha da kötüsü bunu sözel olarak ikna etme ya da yalvarma şeklinde yaparsanız, bunun başarılı olma ihtimali çok düşüktür. Zira bir insan bir şeyi istemiyorsa, onu konuşarak o şeyi ister hale getirmeniz çok zordur. Bu pozisyon aynı zamanda sizin için çok zayıf bir pozisyondur zira terk edildiğinizde bu pozisyona düşerseniz, eski sevgiliniz ile aranızdaki durumda, elinizde hiçbir kart, avantaj yoktur. Gerçekten bir avantajınız, bir kartınız olması için, iletişimi kesmeniz ve eski sevgilinizi sizin de terk etmeniz gereklidir. Ona size verdiği gibi ayrılığı vermeniz, ona sizi özleme imkanı sağlayacak zamanı ve boşluğu hediye etmeniz gereklidir.

Ama aynı zamanda ayrılık sonrası, eski sevgilinizin size karşı oldukça hazırlıklı, güçlü ve kararından emin olduğu zamandır. Tamam, eğer aldatma, şiddet gibi ağır problemler yoksa, ayrılık hiçbir zaman bir insanın %100 emin olduğu bir karar değildir. Genellikle eski sevgilinizin %60’ı ayrılığa emin ve %40’ı emin değil gibi bir durum söz konusudur. Fakat ayrılık zor bir karar olduğundan, terk eden bir süredir düşündüğü bu anı atlatmış olması nedeniyle, ayrılık sonrası rahatlamıştır da.

Tam bu aşamada eski sevgilinizle iletişimde bulunmanız ve onu tekrar bir araya gelmeye ikna etmeye çalışmanız, onun size kararını savunmak zorunda kalmasına neden olur. Bu şekilde de siz onu yanlışlıkla kendi kararını defalarca savunmaya itersiniz ve böylece kararının kafasında güçlenmesine neden olursunuz. Onu resmen sizi defalarca reddetmeye itersiniz ve o da buna alışır ve sizi reddetmek onun için daha kolay olmaya başlar. Bu güçlenmeye tabii ki sadece tekrarlama katkıda bulunmaz. Sizin eski sevgilinizin peşinde koşarak onu sizden daha değerli hissetmeye itmeniz de katkıda bulunur.

Bu şekilde davranırsanız, eski sevgilinizin size karşı gelişen savunmasını güçlendirip durursunuz. No contact ile iletişimi tamamen kesip kendi hayatınıza odaklandığınızda, onun bu tür bir savunma geliştirmesine neden olmazsınız.

No contact kuralının diğer bir işlevi de, eski sevgiliniz pişmeden ona ulaşarak, pişmemiş ilgiyi de yok etmeniz. İlişki Koçu Corey Wayne bunu, alarm çalmadan acaba pişti mi diye sürekli olarak fırının kapağını açıp bakmaya benzetiyor.

Çoğu insan Hollywood aşk masallarının ve onun parçası olduğu popüler kültür hayal dünyasının etkisi ile, biriyle birliktelikte ilgiyi / sevgiyi ya da popüler deyişle aşkı, var – yok şeklinde bir şey sanıyor. Sıklıkla duyduğum, “sevgilim geçen hafta çocuklarımız olsun istiyorum diyordu ama dün terk etti” gibi şaşkınlıkların sebebi bu. Bunu diyen, eski sevgilisi geçen hafta onu seviyordu (100 üzerinden 100 seviyordu), şimdi sevmiyor (100 üzerinden 0) sanıyor. Oysa sevgi 0 – 100 arasında bir skalada sürekli iner çıkar. Geçen hafta sevgilin muhtemelen 55 – 60 idi, şimdi ise 40-45. Belki daha düşük ama ayrılık anında sıfır değil. Bu iş, aç kapa düğmesi şeklinde çalışmıyor. Daha çok ısının düşüp çıkması gibi çalışıyor.

Eski sevgilim beni ne zaman arayacak diye kendini yiyip bitiren biri, kendi kafasına ve çok yüksek olmayan sabır / kaygı toleransına göre ona ulaştığında, asıl amacı eski sevgilisinin kendisini hala sevip sevmediğini anlamak, sevmiyorsa sevmesini sağlamaya çalışmak. Oysa eski sevgilinin 30’a düşen ilgisi 50 ve üzerine çıkmışsa, online engel de yoksa, eski sevgili %90 büyük ihtimalle ona ulaşacaktır.

Fakat sorun şu ki siz onu aradığınızda bu ilgi henüz 45 ise, reddedilirsiniz. Reddedilmeniz, onun sizi reddetme sebebini tekrarlamasına ve genellikle ilginin yeniden 30’a düşmesine neden olur.

Merak etmeyin. Karşınızdaki manipülatif, aşırı inatçı veya psikopat değilse, sizi yeterince özlediğinde size ulaşacaktır. Manipülatif, inatçı ve psikopat ise? Bu kişiyle birlikte olmamanız lazım.

Peki 3 ay geçtiyse, 6 ay geçti ise? Şimdi burada gri bir alan var. Ben yine de ulaşmamanız gerektiğini ve iletişimi kes kuralının o size ulaşana ya da sonsuza kadar olduğunu söylüyorum. 30 gün, 60 gün iletişimi les kuralı çeşitlerinin kötü fikirler olduğunu düşünüyorum. Ama 3-4 ay geçtiyse? Ulaşsanız ne kaybedersiniz?

Siz bu soruyu sorarken şunu kastediyorsunuz. Zaten 4 ay ulaşmamışım. Görünen o ki onun da özlediği ya da pişman olduğu yok. Ulaşsam, bir denesem orada pişen bir yemeği erkenden fırından çekmek gibi bir şey olma ihtimali düşük. İş soğuduğu için kalkanlarının kalkma ihtimali de düşük. Ama belki buluşsak, yeni bir şeyler olur.

Şimdi şunu kabul ediyorum. 4 ay iletişimi kesip sonra ulaşmanız tabii ki bir ay boyunca dön diye yalvarmadığınız için fazla kalkan kaldırmayacaktır. Ayrıca 4 ay, karşınızdakinin sizin de onu terk ettiğinizi anlaması için yeter de artar. Siz hem kendinize hem de ona çoktan ona ihtiyaç duymadığınızı, onsuz da yaşayabileceğinizi gösterdiniz. Sizi yedekte görmesi mümkün değil. Size istediğinde dönebileceğini düşünmesi de artık mümkün değil. Yani siz 3-4 ay sonra aradığınızda, sizin de onu bıraktığınız fikrine, sizi özlemesinin ön koşuluna pek zarar gelmez.

Ayrıca eğer iletişimi kes kuralını uyguladıysanız, 3-4 ay sonra aradığınızda eğer buluşma olursa, daha rahat ve güçlü olursunuz. Ayrılığın şoku ve acısı, onunla yeniden bir arada olmak için bir şeyler yapmanız gerektiğini düşünmenizin kaygısı ile eğer ayrılıktan sonraki haftalarda ya da ilk aylarda buluşursanız, o kaygı ve duygusal durum ile, o buluşmada çok itici şeyler yapma ve itici olma riskiniz çok yüksek. Eğer ayrılıktan iyileşirseniz, böyle bir probleminiz yok.

Peki o zaman no contact neden süresiz olmalı?

Ama burada asıl problem sizin ruhen başa dönme riskiniz. 4 aylık iletişimi kes, gerçekten üç ayağıyla da yapılırsa (asla ulaşma, ondan asla bilgi alma ve kendine odaklan) oldukça iyileştirici bir süreç ve 4 aylık iyileşmenizi, eski sevgilinizle belki olur ihtimali için riske atmanıza değmez. Bunu söyleme nedenim, şahit olduğum durumlar. Adam 5 ay sonra artık gayet rahatım diye kadını arıyor, buluşuyorlar ama buluşmada kızın erkek arkadaşı olduğunu öğreniyor. Orada yaşadığı şok ve acı önemli değil ama 5 aylık iyileşmesinde en az 2-3 ay geriye düşüyor.

Ya da kız yalnız bile olsa yeniden birlikte olmak istemiyor. Ama bu iletişim birden fazla buluşmaya yayılıyor ve eğer bir sonuç olmazsa erkek yine 2-3 ay geriye düşüyor.

Ama dediğim gibi burada farklı düşünceler de var. Bazı danışmanlar, bunun her zaman uygun olduğunu düşünmüyor. Bazen karşınızdakinin sizi özlemesine rağmen sizin nasıl tepki vereceğinizi bilemeyeceklerinden, aramaya korkabileceğini söylüyorlar. Ben tavsiye etmem ama illa ben tamamen aştım, iyileştim diyorsanız, kaybedecek bir şeyiniz gerçekten yok. Ama aştıysanız, iyileştiyseniz neden 4-6 ay önce ayrıldığınız insana kaldınız, neden onunla zorlayacaksınız diye sorarım ve aynı zamanda da insanın kendini kandırma kapasitesini küçümsememenizi tavsiye ederim. Ama eğer buluşmaya parmağında yüzükle gelse umrumda değil diyorsanız, bir şey diyemeyeceğim.

Neyse, yukarıda ufak da olsa değindim ama iletişimi kes kuralının en önemli işlevlerinden birisi ki bence en önemlisi, sizin ayrılıktan iyileşmenizi sağlar.

İletişimi kes kuralı uyguladığınız her gün, biraz daha iyileşirsiniz.

Sizin ayrılıktan iyileşmeniz, sizin ayrılık sonrası yeni bir ilişkiye başlayabilmenizin ve bu ilişkinin sağlıklı olabilmesinin en önemli ön koşullarından birisidir. Bu yeni ilişki, sizin şu an istediğiniz gibi eski sevgilinizle yeniden başlamak da olabilir, yeni biriyle başlamak da. İki durumda da, ayrılıktan iyileşmeniz gereklidir.

Eski sevgilinizle ayrılıktan iyileşmeden buluşursanız, ayrılık acısının kaygı, depresyon, kendini aşağı hissetme, vs. gibi tüm negatif yönleri ile o buluşmaya gideceksiniz. Bu negatif duyguların hepsi sizi itici yapacak. Bunu istemezsiniz. Daha da kötüsü, siz iletişimi kesmeden eski sevgiliniz ile görüştüğünüz hergün, iyileşmeniz gecikecek ya da daha kötü olacaksınız. Bu nedenle iletişimi kes kuralı sizin hem daha kötüye gitmemenizi, hem de iyileşmenizi sağlayacak. İletişimi kes kuralı, sizin iyileşene kadar ayrı kalmanız için gerekli süreyi size sağlayacak ya da en azından sağlama ihtimalinizi arttıracak.

Aslına bakarsanız sıklıkla dediğim bir şey var: Eski sevgiliniz sizi arayacaksa, 4 hafta sonra araması, 4 gün sonra aramasından çok daha iyi. Eğer ayrılık size yoğun bir acı getirdiyse, onun sizi 1 hafta sonra aramasını istemezsiniz. Siz de iyileşip güçlendiğinizde aramasını istersiniz.

İlişkilerin temel kuralını unutmayın:

Bir ilişkide daha güçlü olan taraf, diğerine daha az ihtiyaç duyan taraftır.

Sağlıklı bir ilişkide iki tarafın birbirine ihtiyacı hemen hemen aynı orandadır. Bir taraf diğer tarafa daha fazla ihtiyaç duyar hale geldiğinde, ilişki bozulmaya başlar. Ayrılık sonrası genellikle terk edilen, terk edene daha fazla ihtiyaç duyduğundan, bu iki kişinin sağlıklı bir ilişki kurması çok zordur. Bu iki kişinin sağlıklı bir ilişki kurabilme ihtimalinin olması için, terk edilen yeterince iyileşmelidir ve terk eden de bir miktar özleme, pişmanlık ve kaybetme korkusu ile daha az güçlü bir pozisyona gelmelidir.

Sonuç olarak iletişimi kes kuralı, opsiyonları olan, kendi ayakları üzerinde durabilen, özdeğerleri ve saygıları yüksek insanların duruşudur. Siz bu duruşu, ilk başlarda zerre öyle hissetmeseniz de, uygulamayı başarırsanız, böyle bir insan olma yönünde önemli bir sıçrama yaparsınız. O nedenle ayrılıklar aslında insanın duygusal olarak gelişmesi için büyük sıçrama şansıdır.

Bitirmeden şunu da ekleyeyim: Birçok insan bu kuralı keşke daha önce görseydim, bilseydim, geç olmadan uygulasaydım diyor. Onlara aslında şu an bir sonraki ilişkilerinden önce kuralı biliyor olduklarını hatırlatsam da, bu konu ile ilgili kitabı, ilişki içinde olanların okumasını tavsiye ediyorum. İlişkilerde daha başarılı olmak istiyorsanız, kriz hallerine de hakim olmanız gerekli.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Erkek Adam Türkçe Podcast – Soru Cevap İlişkiler

Bu yayında hem erkeklerden, hem de kadınlardan gelen soruları cevapladık.

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. İyi izlemeler.

 

00:00 Birisine ondan hoşlandığımı söyledim ama cevabı çok kötü oldu. Aklımdan çıkmıyor. Ne yapmalıyım?

02:00 Bir erkek neden sürekli olarak bakar ama gelip konuşmaz? Benimle konuşması için ne yapmalıyım?

04:48 Eski sevgilimi unutamıyorum. Aşk acısı çekiyorum. Neden?

06:28 Sevgilim sürekli eski sevgilisinden bahsediyor. Ona yaptıklarını unutamıyor. Ne yapmalıyım?

08:34 Evli patronumla yasak aşk yaşıyorum. Sizce başarı mı?

09:30 Eski sevgilim seni seviyorum diyor ama yeni sevgilisini istiyormuş. Ne yapmalıyım?

11:57 Ego tatmini yapan kızı nasıl anlarız? Peşinden mi koşturuyor?

12:48 Okulda bir kızla 5 saniye bakıştık. Sizce beni seviyor mu?

14:25 Benim ona verdiğim sevginin, çeyreğini verseydi, şu an dünyanın en mutlu insanı olurdum. Hep böyle mi oluyor?

15:13 Bir erkek neden daha önce sevgilisi olmadığı halde sevgilim oldu der? 16:05 Terk ettiğim eski sevgilime onu özledim yazdım ama konuşunca soğudum. Şimdi kendimi nasıl geri çekerim?

17:46 Terk eden sevgilim 4 gün sonra özledim yazdı. Ne yapayım?

Ayrıldıktan sonra yalvaran erkek neden iticidir?

Hepsi olmasa da kadınların büyük çoğunluğu, ayrıldıktan sonra yalvaran erkeği itici bulur. Bunun 3 temel nedeni var ve bugün bu nedenleri konuşacağız.

1 Duygusal güçsüzlük kadınları iter.

Evet ayrılık çok zor bir şey, özellikle de terk edilen için. İnsan duygular içinde boğulabiliyor ve birazcık nefes almak için bile olsa çırpınmaya çalışıyor.

Ama ayrılığı nasıl karşıladığınız, bu duygularla nasıl başa çıkabildiğiniz, sizin ne kadar hızlı bir şekilde eski sevgilinizi geri döndürebileceğinizi (ya da yeni birini bulabileceğinizi) önemli oranda etkiliyor.

Duygusal olarak güçlü, kendisine güvenen ve kendisini ödül olarak yani değerli gören bir erkek, kendi düşünce ve davranışlarına çekici olacak şekilde değişiklikler yapmaya odaklanır. Bu sayede de eski sevgilisi ile yeniden iletişim kurulduğunda, eski sevgilisine çok daha çekici görünebilir. Mesela ayrılık öncesi aşırı gergin ve control manyağı gibi davrandıysa, eski sevgilisi yeniden aradığında sakin ve Rahat davranabilir.

Kendine güvenen ve duygusal olarak güçlü bir erkek aynı zamanda yaptığı ve yapmakta olduğu değişikliklerin yeterli olacağına güvenir. Kendisini ispatlamak için gösterişe ya da manipülasyona başvurmaz.

Kendine güven, duygusal güç ve öz değer, kadınlar için doğal olarak çekici erkek özellikleridir. Bir kadın terk ettiği eski erkek arkadaşını arayıp onunla buluştuğunda, karşısında ayrıldığı günde kalmış, hatta daha da zayıflamış bir erkek değil de arkasını dönüp kendisini geliştirmeye başlamış bir erkek görürse, bundan etkilenir.

Fakat eğer erkek kendine güvensiz, duygusal olarak zayıf, kendisini değerli görmeyen birine dönerse ve öyle devam ederse, eski sevgilisine bu zayıflıkların etkisi ile yalvarırsa, ona ne istersen yapacağım, yeter ki geri dön gibi şeyler söylerse, bunlar kadını daha da soğutacaktır.

“Lütfen, lütfen ama lütfen geri dön. Biliyorum her şeyi mahvettim ama sana söz veriyorum her şeyi düzelteceğim. Sana söz veriyorum değişeceğim. Dersimi aldım. Bebeğim lütfen geri dön. Bana bir şans daha ver. Tek istediğim bir şans daha vermen. Aşkımız için bunu yap lütfen. Sen nasıl istersen öyle olacak, sen ne isteren onu yapacağım.”

Sorun şu ki, kadın eski sevgilisinin paramparça olmasını görmek ve muhtemelen tutamayacağı sözlerini dinlemek istemiyor.

Şimdi bazılarınız : “Neden ki? Bir kadın bir erkeğin kalbinin kendisi için paramparça olduğunu gördüğünde, onun aşkının büyüklüğünü anlayıp bundan hoşlanmaz mı? Erkeğin her şeyi olduğunu görmek, onun erkeği daha çok istemesini sağlamaz mı? Sonuçta kadınlar kendisinden başkasını gözü görmeyen, kendisi olmadan yaşayamayacak kadar aşık bir erkek istemiyorlar mı?”

Filmlerde öyle ama gerçek hayatta bunlar çalışır şeyler değiller. Kadının yalvarmasını ve geri dönmesi için sürekli ikna etmeye çalışmasını isteyen kadınlar elbette vardır ama çoğu kadın bunları istemez ve aslına bakarsanız karşılaştıklarında da erkekten daha da soğurlar.

Kadınların duygusal gücü çekici bulduklarını ve duygusal olarak zayıf bir erkeği ise itici bulduklarını unutmayın.

Yani erkek yalvardığında kadın “ah ne kadar da tatlı. Böyle paramparça olduğuna göre beni çok seviyor. Ne kadar harika bir erkek. Beni mutlu etmek için ne istersem yapacağını, benim için değişeceğini söylüyor. O kadar seviyor ki ayaklarıma kapanıp bana bir şans daha ver diye yalvarıyor. Böyle erkeği nerede bulacağım? O beni çok seviyor, ben de onu çok sevmeliyim” demiyor. Daha çok şöyle düşünüyor:

“Neden böyle davranıyor? Böyle yalvararak, ikna etmeye çalışarak, kendisini alçalttığının farkında değil mi? Ben ağlak bir bebeğe annelik yapmak istemiyorum. Benim yaslanabileceğim bir erkeğe ihtiyacım var, bana bağımlı kocaman bir oğlan çocuğuna değil. Bensiz bile yapamayacak kadar zayıfsa, daha zor şeylerle karşılaştığında ne yapabilecek ki? Ayrıldıktan sonra doğru mu yaptım diye düşünüyordum ama bunu gördükten sonra artık çok doğru bir karar verdiğimi biliyorum. Bu kadar yalvarmasına ragmen hala neden ayrıldığımızın farkında değil. Her şeyi halı altına süpürüp hiçbir şey olmamış gibi devam edebileceğimizi sanıyor.”

Burada erkeğin anlayamadığı, cinsel çekimin bir tercih değil, cinsel olarak çekici özelliklere verilen otomatik bir tepki olduğu ve cinsel olarak itici özellikler gösteren bir erkeğin, lafla çekim yaratamayacağı.  Tam tersi, bu kadar dil dökerek, erkeğin karşı cins gözündeki en itici özelliklerini, duygusal zayıflık ve öz değersizlik sergilediğini göremiyor.

Bir kadın olmadan yaşayamayacak tek erkek topluluğu küçük erkek bebeklerdir. Kadının o tür sevgi kapasitesi, gerçek erkek bebeklere ayrılmıştır, kocaman ağlak bebeklere değil.

2 – Yalvarmak, kadının erkeğe olan saygısının kaybolmasına neden olur.

“Lütfen bize bunu yapma. Seni çok seviyorum. Seni hep seveceğim. Bunun hiç mi değeri yok? Hiç mi anlamı yok? Biliyorum, sorunlar yaşıyoruz ama aşk her şeye galip gelir. Birlikte geçirdiğimiz güzel günler adına, lütfen ilişkimize bunu yapma. Bana bunları düzeltmem için bir şans daha ver. Seni kaybetmek istemiyorum.”

Arkadaşlar, ilk anlamanız gereken şey, kadın ya da erkek, bir kişiyi ne kadar sevdiğiniz, onu sizden daha fazla sevecek birinin olmaması, ancak ve ancak o kişi de size yeterince seviyorsa değerli ve anlamlıdır. Bu yoksa hiçbir anlamı yoktur. Geçmişiniz ne olursa olsun, gerçeklik şimdiki zamandır. Şu an size eskisi gibi sevmiyorsa, sizin sevginizin bir önemi yoktur.

Bir de “aşk her şeye galip gelir” nedir yahu? Bu arkadaşın acilen kadınlar için hazırlanan fantezi dizi filmleri, arabesk şarkıları ve Hollywood romantik komedilerini bırakması lazım.

Yukarıdaki kelimelerin duygusal anlamı ki kadınlar erkeklere göre çok daha fazla oranda sözlerin duygusal anlamlarını yakalayacak ve daha fazla önemli görecek şekilde programlanmışlardır, “ben bir kadın olmadan yaşayamayacak bir erkeğim, yeterince erkek değilim. Zayıfım.” Daha derinde ve bilinçaltında ise bu kelimelerin anlamı şudur: “Bir terk edilme ile bile duygusal olarak dağılıyorum, ilerde kucağında bebekle çok stresli bir durum ortaya çıktığında nasıl dağılacağımı ve bebekle beraber bana da annelik yapmanın gerekeceğini düşün artık.”

Bütün bunlar, kadının erkeğe saygısını yok eder. Neden etmesin ki? Yalvararak kendine saygı göstermeyen adama kadın neden saygı duysun ki?

Oysa erkeğin ilk yapması gereken şey, kadına onsuz da yaşayabileceğini ve o hayatından çıksa ve bu çok zor olsa bile ona yalvarmayacak kadar kendisine saygısı olan, duygusal olarak güçlü bir erkek olduğunu göstermektir. Bunu da sadece ve sadece kızla iletişimi keserek yapabilir. Bunun yanında arkada kendine odaklanır ve kendini geliştirirse, kadın ona ulaşıp da konuştuklarında, tüm bu özsaygı, kendine güven ve öz değer her tarafından akacaktır.

  1. Yalvarmak, kadının erkeğin hayatın gerçek zorlukları ile başedebilme gücünden şüphe duymasına neden olur.

İkinci maddede buna biraz değindik. Ayrılık, hayatın karşınıza çıkarabileceği zorluklar içerisinde, gerçek acı ve stres açısından ilk ona bile girmez. Bir ayrılıkla bile yıkılan erkeğin hayatın gerçek zorlukları karşısında nasıl paramparça olabileceği fikri, kadının ona olan ilgisinde büyük hasara neden olur.

Erkek ne kadar yalvarırsa, kadın ona olan saygısını ve sevgisini o kadar çok kaybeder. Bir ayrılık ile darmadağın olan erkeğe nasıl bel bağlayabilir, kendisini ve çocuklarını nasıl güvende hissedebilir?

Ne çocuğu abi biz sevgiliyiz demeyin. Sonuçta sevgili de olsan evli de olsan, aşk ilişkisi aynı üreme ve eş bağlanması temel içgüdüleri üzerinden işliyor. Bu nedenle de kadının erkeğin hayatın gerçek zorlukları ile başedebilme gücünden şüphe duymasına neden olacak hareketler, kadının en temel korkularına hitap ediyor.

“Benimle ayrılıkla bile erkek gibi baş edemiyor, bundan daha zor şeylerle nasıl baş edebilecek? Ya ona dönersem ve bu iş ilerlerse ve ilerde daha büyük zorluklar karşımıza çıkarsa. Yine böyle darmadağın mı olacak? Bunlarla baş edebilmek için bana mı sırtını yaslamaya çalışacak? Ben neden kendine güvenen, duygusal olarak güçlü bir erkekle değil de onunla olayım?”

Bu düşünceler bilinçli değil ve bunları duyunca da “tüüüü hani sevgi, aşk her şeyi hallederdi, aşka önem vermeyen çıkarcı kadınlar, tu kaka bunlar” diye ağlamayın. İsyanınız doğaya ve fıtrata. Kadınlarda bu zayıf davranışların soğumaya neden olması bile isteye olan bir şey değil.

Birçok erkeğin anlamadığı, kadın ve erkeğin karşı cinste önem verdikleri özelliklerin sıralamasının ve öneminin farklı olması. Erkekler, hemen hepsi sağlıklı doğurganlık sinyalleyen fiziksel çekiciliğe verdiği önem, kadınların erkeklerde fiziksel çekiciliğe verdiği önemden daha fazladır. Kadınlar ise fiziksel çekiciliğe tabii ki önem verirler ama duygusal güce, özgüvene ve özdeğere daha çok önem verirler. Erkeklerin çoğu, kadın çirkinleşirse – kaza yüzünden değil ama kendisini salması ile – ona olan cinsel ilgilerini yitirirler. Ama o zaman “ama aşk, ama sevgi, tu kaka erkekler” demezler. Erkeğin kazara değil de kendisini salması yüzünden güçsüz olması da kadında aynı etkiyi yaratır.

Bu nedenle siz yalvardıkça sizden soğuyan kadın bunu kabalığından ya da inatçılığından yapmıyor. Onu soğutmanız nedeniyle yapıyor. Kadın erkeği insani seviyede sevse bile erkek bir kez kadının temel içgüdüleri seviyesinde iticileşti mi, o kadının ondan soğumaması çok zordur.

Tamam, anladım ama artık çok mu geç? Ben çok yalvardım.

Üzülmeyin, bu dünyanın sonu değil. Şimdi hemen ona ulaşma, onu takip etme çalışmalarınızı bırakın. Bu, duygusal olarak çok zor olan iki şeyi yani ona ulaşmamayı ve onu sosyal medyadan takip etmemeyi başararak hem kendinize hem de ona duygusal olarak güçlü olabileceğinizi gösterin.

Kendinize odaklanarak, hatalarınızdan ders alarak, kendinizi bunları yok edecek şekilde geliştirerek hem ona hem de kendinize hatalarınızı gerçekten düzeltebileceğinizi gösterin.

İyi de bunu o nasıl bilecek ki? Görüşmüyoruz dedin?

Her şeyden önce sırf ona ulaşmaya çalışmamanız bile kendi başına bir duygusal güç gösterisi. Daha da iyisi, eğer siz arka planda kendinizle uğraşırsanız, o size ulaştığında bunu sesinizden iki dakikada kapar. Diyelim ki ulaşmadı, o zaman modern teknolojiyi lehinize kullanabilirsiniz.

En istemeden terk eden bir kadın bile eski sevgilisini stalklar. Eski sevgilisini ara sıra stalklamayan kadın çok azdır. Sizi engellese, benden olabildiğince uzak dur dese bile size stalklar. Sizi stalklaması kendi başına pek bir şey ifade etmez ama siz bunu sosyal medyadan gelişiminizi – göze sokmadan – sergileme şansı edinebilirsiniz.

Yapmanız gereken şey GERÇEKTEN kendinize odaklanmak ve bir iki ay sonra sosyal medyadan abartmadan yeni size yansıtmak. Merak etmeyin. Eğer siz değişmişseniz bu normal fotoğraflardan bile akar. Eğer siz bıraktığı yerde ağlıyorsanız, istediğiniz kadar kurgu yapın, bu da fotoğraflardan akar.

Hemen şimdi yalvarmayı bırakın. Ona ulaşmayı bırakın. Onu takip etmeyi bırakın. Tüm enerjinizi kendinizi geliştirmeye harcayın. Yeniden çekici olmaya odaklanın. Cinsel çekimin bir seçim olmadığını, eski sevgilinizin size karşı soğumayı seçmediği gibi size karşı çekim duyarsa buna karşı koyamayacağını da unutmayın.

Bundan sonra o size ulaşırsa, iknaya çalışmayı, vs. bırakın. Sesinizden, vücut dilinizden gelişmekte olan kendine güveninizin akmasına odaklanın. Şimdi bunu söyleyince bazı erkeklerin kafasında Kemal Sunal’ın kabadayı ya da çapkın erkek canlandırmaları canlanıyor ama kendine güvenin göstergesi büyüklenmek değil neşe ve esprili olmaktır. O nedenle kasılmanızdan değil hafif flörtöz olmanızdan bahsediyorum.

Bir kadın size geri dönecekse, bu sizin boş vaatlerinizle değil sizin yeniden kazandığınız çekiciliğinizle olacak. Ve siz her ne kadar bu senaryoya şu an şans vermek istemiyor olsanız da, yeniden kazandığınız çekiciliğiniz sadece eski sevgilinizin dikkatini çekmeyecek.

Vaka çalışması – Eski sevgilinin peşinde koşmak

Ayrılık, özellikle de terk edilen taraf için oldukça acılı ve kaotik bir süreç. Bu süreçte kişi, eski sevgilisinin kendisini unutacağı ve yeni limanlara yelken açacağı korkusuna kapılıp, çaresizlik ve umutsuzluk duyguları ile dolabilir. Bu duygular çoğu zaman, geçmişte yaşamış olabileceğimiz terk edilme travması ile de körüklenmiş olabiliyorlar. Kişi geçmişte belki ebeveynleri ya da kendilerine bakan kişiler tarafından unutulup terk edileceği korkusu yaşamıştır ve bu duyguların yeniden açığa çıkması da insanın çaresiz hissetmesine neden olabilir. Sonuç olarak da kişi yeniden birleşme / birlikte olma fantezileri ile dolar ve bir şeyler yapmalıyım zihin yapısına bürünür.

Burada aslında kişi gerçekliği kafasında eğip bükerek tüm mantığı ve rasyonel düşünceyi ezen bir fantezinin içine düşer. Gerçekliği açık bir şekilde görmek yerine, duygularının ve ayrılık kaygısının yarattığı sis perdesi ile çevrelenir, güçlü kaygı, korku ve çaresizlik duygularının esiri olur.

Bu esaret altında ezilen kişi, bu durumdan kurtulmak için sürekli olarak bir şeyler yapması gerektiğini düşünür. İşin kötüsü, her bir şeyler yaptığında gerçekten de büyük ama maalesef geçici bir rahatlama hissederken, çoğu durumda yaptığı şey, içinde bulunduğu durumu daha da kötüleştirdiği için kısa sürede daha yoğun negatif duygular altında ezilir. Bu bir çeşit uyuşturucu bağımlılığı halini alır. Kişi anlık rahatlama için uyuşturucu alır, anlık rahatlar ama sonra eskisinden de kötü hisseder. Ben de dahil çoğumuz hayatımızın bir döneminde bu durumda bulunduk ve eğer burada bu dediklerimi dinliyorsanız büyük ihtimalle şu an böyle bir durumun içindesiniz.

İşi daha da zorlaştıran şey ise eski sevgilinin sıklıkla terk ettiği insana çoğunlukla farkında olmadan umut kırıntıları vermesi. Bu küçük kırıntıları takıntı yapmak sağlıklı olmasa bile, bunları yorumlayıp bunlardan büyük umut fantezileri yaratmak insanı anlık da olsa rahatlattığı için, kişi bu ufacık sözde umut kırıntılarını saatlerce ve hatta günlerce analiz eder. Terk edilen, neredeyse bir dedektif gibi kafasında bunları bir büyük resim olarak birleştirmeye çalışır ve kaos içinde olan zihni çoğu zaman bunları “aslında seni istiyor ama … korkuyor / gurur yapıyor / peşinde koş istiyor / … o zaman ben hemen bir şey yapayım ki bu fırsatı değerlendireyim” fantezisinde birleştirir.

Örneğin eski sevgilisini neredeyse kendisini terk etmeye zorlamış birini ele alalım. Bu kişi, kadının mutsuz göründüğü bir dönemde sürekli olarak “sen mutsuzsun, neden mutsuzsun, benim yüzümden mi” diye sıkıştırmış ve sonunda da muhtemelen kadını “evet ya mutsuzum ve senin yüzünden” diye ikna ederek terk edilmiş. Kadını mesaja boğarak, sürekli neyin var diye darlayarak terk edildikten sonra hatasını düzeltmek için ne yapmış peki? Sonunda tamamen engellenene kadar kadını geri dön diye yalvarmalara boğmuş 😊

Her ne kadar daha sonra iletişimi kes kuralına rastlayıp, yalvarmaları ve geri dön mesajlarını bırakarak tam 2 ay iletişimi kesse de, daha sonra basit şeyleri bahane ederek kıza ulaşmaya başlamış. Kız ise ona hiç ulaşmıyor.

Devamını ondan dinleyelim ve ben de yorumlarımı koyayım.

“Geçen ay işimi kaybettim ve aynı zamanda da bir sağlık problem ile uğraşıyorum. Dayanamayıp ona “Geri gelirsin diye düşündüğümden yaptığım şeylerle seni bunalttığım için çok üzgünüm” şeklinde bir mesaj attım. Bana cevap olarak şunu yazdı: “Bunun için kendini yiyip bitirme, benden özür dileyip durman beni üzüyor. Hayat bu. Her şey olabiliyor. Mutlu olmanı istiyorum ve bunun için dua edeceğim”

Şimdi burada kız gerçekten senin için üzülmüş ve sana hayatına devam et diyor. Sen ise bu insani nezaketi muhtemelen “bana karşı az da olsa hala ilgisi var” diye yorumlayıp “bunu arttırmak için bir şeyler yapmalıyım” sonucunu çıkaracaksın.  İşi daha da zorlaştıran şey, eski sevgilinin sıklıkla terk ettiği insana çoğunlukla farkında olmadan umut kırıntıları vermesi darken bu tip olayları kastediyorum.

3-4 gün sonra ona mesaj attım ve onun adresine gelen bir faturanın adresini değiştirdiğimi ama yine de ona bir fatura gelirse bana haber vermesini söyledim.  Bunun gereksiz olduğunu biliyorum ama yine bir şekilde onunla iletişime geçmem gerektiğine dair karşı konulmaz bir istek hissettim. Her neyse, bana sadece tamam diye cevap verdi. Bundan sonra ara ara sadece ikimizin anlayabileceği küçük şakalar yazıyorum.

Bu arkadaş kendisini “bir şeyler yapmalıyım” fantezisine tamamen ikna etmiş vaziyette. İletişimi kes kuralını defalarca dinlediğini de yazmış ama buna ragmen bir şeyler yapmaşıyım fantezisine karşı koyamıyor.

Kız şu an insani olarak kendisine cevap veriyor ama eğer bunlara devam ederse kızın yapabileceği tek bir şey kalacak, erkeği insan olarak bile tamamen görmezden gelmek. Çoğu terk edilen nasıl bu kadar zalimleşti diye sitem ediyor ama biraz dinlediğiniz zaman çoğu durumda karşı tarafın aslında başında oldukça büyük bir empati ile yaklaştığını fakat bu empatilerinin sürekli olarak “aslında seviyor” diye yorumlanması üzerine bir süre sonra serleştiğini görürsünüz.

Eski sevgilinin senin insani varlığını yok saymamasını bile umut ışığı olarak görmen, burada sana cevap vermesi şeklinde, senin psikolojide çocukluk çağı bağlanma travması denilen bir şey yaşamış olabileceğine işaret ediyor. Çocukluk çağında fiziksel, cinsel ve/veya duygusal istismar-ihmale uğramış kişi, ‘bırakılma kaygısı’ ve ‘yoğun psikolojik sıkıntı (depresyon, kaygı, agresyon, bilişsel problemler)’ ile çift ilişkisinde sorun yaşayabilir. Bırakılma kaygısı, yoğun psikolojik sıkıntı ve çift ilişkisinde duygusal dengede zorluk yaşayabilir. Çocukluğunda yaşadığın bir travma nedeniyle, bu kadının sana cevap bile vermeyeceğine inanıyorken kadının sana cevap vermesi seni yeniden birlikte olma fantezilerine boğuyor olabilir.

Kadın sana çok kısa bir tamam yazıyor ve seni yeniden istediğine dair en ufak bir işaret yok dikkat edersen. Sadece kibar davranıyor ama muhtemelen arka planda ona bu şekilde ulaşmandan rahatsızlık duyuyor. Karşındakinin sana gönderdiği sinyalleri görmezden gelmemelisin.

Şimdi nasıl olduğunu sormayın ama tamamen onun için bir iyilik yapma arzusu ile kimliğim gizli bir şekilde onun telefon faturasını ödedim.

Of of of. Kendini kandırmaya devam ediyorsun. Çok kötü. Bu iyilik değil, bildiğin MANİPÜLASYON! Her şeyi denedin şimdi onun sana olan ilgisini satin almaya çalışıyorsun. Bazısı bunu ölü bitkilerle (çiçek diyorlar), çikolatayla yapmaya çalışır, sen bu şekilde yapmaya çalışıyorsun.

Benim ödediğimi bilmesi mümkün değil.

Ne güzel. Eski kız arkadaşını aptal sanıyorsun galiba. İlk aklına gelen sen olacaksın! Ayrıca bu manipülasyonun bir yanı da onun seni araması ve senin de inkar etmen ve böylece onun sana ulaşmasını sağlamak. Gerçekten çok faüllü bir hareket. Bu onun seni takdir etmesine değil, daha da rahatsız olmasına ve hatta sinirlenmesine neden olacak.

Biliyorum bu hata diyeceksin ama zamanında ben işsizken bana parasal yardımda bulunmuştu.

Yine Of of ve of. Kendini kandırmaya devam ediyorsun. Sen bunu iyilik olsun diye ya da geçmişteki iyiliğinin karşılığı olarak yapmıyorsun. Onu yeniden kazanmak için yapıyorsun. Ama bunun etkisi tam tersi olacak.

Senin yapman gereken şey, iletişimi kes kuralını uygulamaktı. Ama kaygın o kadar yüksek ki, zararı olduğunu bilmene ragmen kendini kandırmayı beceriyorsun ve harekete geçmeliyim, bir şeyler yapmalıyım fantezisi ile bir şeyler yapıyorsun.

Sen kendine yalan söylüyorsun ama madem durumunu burada ele almama izin verdin, ben sana yalan söylemeyeceğim. Gerçeği konuşacağım ve bu canını acıtacak olsa da gerçeği konuşacağım.

Artık beraber değilsiniz. Onun erkek arkadaşı değilsin. Ve şu ana kadar onun hayatında olmanı istediğine dair tek bir ipucu vermemiş. Ama sen iyilik bahanesi ile, havadan sudan sebeplerle arıyorum dert değil kafasıyla, kendini onun hayatına zorla sokmaya çalışıyorsun. Kız resmen evin kapısını, penceresini sana kapamış, bacadan gizlice girip kız uyurken masanın üzerine para bırakıyorum diyorsun. Bu iyilik olsun diye diyorsun. Oysa biraz mantıklı düşünsen bunun amacının kızın hayatına zorla girmek olduğunu ve aslında oldukça da korkutucu bir hareket olduğunu görebilirsin.

Sen karşındakini sevdiğini iddia ediyorsun. Bu iddianın arkasında dur ve karşındakinin kararını kabul et o zaman.

Biliyorum, standard popüler kültür onun arkadaşı ol, ona destek ol diyor ama bu da manipülasyon. Sen orada arkadaş olarak değil, sinsi sinsi ilk fırsatta kendini ona kakalamaya çalışan biri olarak duracaksın. Bunlar erdemli ve iyi davranışlar değiller. Manipülasyonlar.

Bir hafta sonra yine adrese fatura geldi mi diye sormak için mesaj attım.

Onun seni unutacağından, senden uzaklaşacağından korktuğun için ona bir kanca atmaya çalışıyorsun. Ama maalesef bu onun seni daha hızlı unutmasına ve senden daha hızlı uzaklaşmasına neden olacak.

Bu kız senden ayrılma kararı aldı. Biliyorum bus ana acı veriyor ama kendini kandırman ve fantezi dünyasında yaşaman sana ilerde daha da acı verecek.

Şimdi yakında doğum günü var …

Gelecekte ona ulaşma fantezileri de kuruyorsun ☹ Bu yaptıkların şu ana kadar  sonuç vermemesine ragmen, mutlaka sonuç alacağına inanarak yapmaya devam ediyorsun. Şimdi sen 2 ay iletişimi kestim ve kız hiç ulaşmadı belki ama en azından sakinleşmiştir ve beni yeterince özlemiştir diye düşünüyorsun.

Hayır. Bu iş böyle işlemiyor. Sen hala kendini kızın hayatına zorla sokmaya çalışıyorsun.  Açıkça görünen o ki kız seni hala hayatında istemiyor ve bu yaptıklarınla istememeye de devam etmesini garantiliyorsun. Kız sakinleşmiş ve seni özlemeye başlamış olsa sana ulaşırdı ya da en azından sen ona ulaştın mı sana ulaşmaya başlardı.

Şunu da belirteyim. Kızı aradıktan sonra kız da ona ulaşmaya başlasaydı bile bu kızın onu istediği anlamına gelmezdi. Birçok kız arkadaş kalalım ki senden geriye kalan boşluğu doldurana kadar sen o boşluğu geçici olarak doldur modunda da olabilir. Ama burada kız adama ulaşmıyor bile. Mesajları kısa, en asgari düzeyde.

Yine anonim olarak doğum günü için bir şeyler yapmak istiyorum. Benim yaptığımı bilmeyecek ama ben duygularım adına bunu o bilmese bile yapacağım.

NEIN NEIN NEIN. NO NO NO. Kaç dilde söylemek lazım acep! Sen kızın evine sessizce girer bir gül bırakırım, sabah kalkar ve bunu kim bıraktı diye merak eder, mutlu olur, belki beni düşünür, sevgimin kutsallığını anlar, ağlar, sevgi pıtırcığı olur. Çiçekler açar, kuşlar şakır, güneş ışıldar, kaplumbağalar uçar, kız ekmek almaya giderken ortam bir anda müzikal olur, bakkal amca ile komşu teyze etrafında dans ederek şarkılar söyler, o ise bakkala giderken bile o gülü kalbine bastırıp sevgi ile dolar, şarkılar söyler.

Abiciğim yetmez ara ara evine gizli gizli gir, çamaşırlarını katla, bulaşıklarını yıka. Dalga geçiyorum tabii ki, sen peri kızı mısın birader? Git aynaya, sağ elini kaldır havaya ve uyanana kadar kendine şöyle sağlı sollu tokat at. Hayat romantik Hollywood filmi değil.  Gerçek hayatta bu yaptıkların korkutucudur ve müzikallere değil engellemelere ve uç durumlarda uzaklaştırma kararına çıkar.

Biliyorum çaresiz hissediyorsun ve bu yaptıkların seni anlık da olsa rahatlatıyor ama yapmak istediğin ve istemen gereken şeyleri baltalıyor. Senin yapmak istediğin onu geri getirmek ki bunu baltalıyor. Yapmak istemen gereken şey ise ya o geri gelir ya ben daha iyisini bulurum ki bunu da baltalıyor.

Sence bu doğru mu? Ya da ne yapayım lütfen yapabileceğim bir şeyler söyle.

Bana mı sordun? Bağa bunu sordun? Bana? Bana bin kere sor sana bin kere iletişimi kes derim. Gerçi 1000 kere demem, bir iki kere sor bir daha dikkate almam.

Bu süreçten geçtiğin için üzgünüm ama hepimiz bu süreçten bir şekilde geçtik ve süreci arkamızda bıraktık. Sen ise süreci daha kötü ve uzun hale getiriyorsun. Bak ben “kendine saygın olsun, bunlar belki geri dönmesine yardımcı olur ama seni küçültür” demiyorum. Bunlar geri dönmesi ihtimalini de baltalar. Daha da kötüsü, senin daha iyisini bulma ihtimalini de baltalar.

Kız seni şu an istemiyor, belki de hiç istemeyecek. Yaptıkları şeyler seni isteyen birinin yaptığı şeyler değil. İlerde bu durumu atlatacaksın, bu kız ya da başkaları olacak, onlardan biri veya birkaçı ile evleneceksin, çocukların olacak. Bu süreçte esir olduğun hergün, o güzel günlerden çalıyor. Orada kızda gerçekten bir his varsa onu da yok ediyorsun.

Kendini çeşitli bahanelerle kızın hayatına zorla sokmaya çalışman ASLA ama ASLA bir çekim yaratmayacak. Bir çekim yaratma şansın varsa o sadece ve sadece kıza saygı göstermenle yani kızın hayatına o seni o hayatta isteyene kadar kesinlikle girmeyerek olacak. Eğer bir çekim yaratma şansın varsa o sadece kendine saygı göstermenle ve kendi hayatına başkalarını almaya açık olmanla olacak.

Biten ilişkinin ardından

İlişkiler başlarlar, bir süre devam ederler ve biterler. Günümüzde popüler kültür beyin yıkamasıyla neredeyse kutsal bir şeymiş gibi algılansalar da, ilişkiler insan hayatında belli dönemlerdir. Abartılacak, takılı kalınacak, takıntı yapılacak şeyler değillerdir.

İlişkiler bittiklerinde, özellikle terk edilen taraftan şuna benzer şeyleri çok duyuyorum:

Ama yaşanmış çok şey var. O kadar emek boşa mı gidecek?

Çok emek verdim hocam, hepsi boşa mı gitsin?

Ne kadar saçma laflar bunlar. Tamam ilişki bitimleri acıdır ve o acıyla insanlar fazlaca duygusallaşıp böyle şeyler söyleyebiliyorlar. Fakat biraz düşünelim. O kadar emek boşa gitti diye düşünüyorsanız, o kadar emek harcayıp ilişki boyunca pek bir şey almamış olmanız lazım. Emeklerinizin karşılığını ilişki süresince almadıysanız o ilişkinin bitmesi zaten sizin için hayırlı bir şey.

Ya da karşılığını aldığınızdan çok daha fazla emek harcadıysanız, o ekstra emeği neden harcadınız sanıyorsunuz? Çok iyi ve ulvi bir şahıs olduğunuzdan mı? Hayır. Çok büyük ihtimalle, korkunuzdan, o emeği harcamazsam kaybederim diye korktuğunuzdan. Bir ilişki için aldığınızdan bir miktar fazlasını vermek hiç de kötü bir şey değil ama aldığınızdan çok daha fazlasını vermek genellikle şunlardan biri ve çoğu durumda birçoğu nedeniyledir:

  • sizin o ilişki için kendinizi yeterli görememeniz ve varlığınızın pek bir anlam ifade etmediğine inanmanız
  • karşınızdakini hayatınızın aşkı, size yazılmış ruh ikizi sanmanız
  • sizin kendinizi yarım olmanız tam olmak için başka birine ihtiyaç duymanız. İyi bir ilişki, yarım iki insanın birbirini tamamlaması ile olmaz, tam iki insanın tamlıklarını paylaşmaları ile olur. Sevgiliniz hayatınızın bir döneminde sizin yoldaşınızdır. Sevgilinizi hayatınızın merkezi yaparsanız, onun hayatınızdan çıkma ihtimalini arttırırsınız. Kimse kendisine muhtaç, kendisi olmadan yaşayamayacak biri ile beraber olmak istemez. Yanında beraber yürüyebileceği birini ister, duygusal olarak birbirlerine destek olabilirler elbet ama duygusal olarak sırtında taşımak zorunda olduğu birini kimse istemez.
  • Günümüzde ilişkiler, sevgililik aşırı abartılıyor. Popüler kültür, sevgilisi olmayan insanı yarım bir insan olarak tanıtıyor. İnsanlar yalnız başlarına da mutlu olamayacaklarına inanıp, mutlaka birini bulmak zorunda hissediyorlar. Ya da buldukları insanı kaybedemeyeceklerine inandırılıyorlar.

Yanlış anlamayın. Ne mutlu uzun süre beraber olan ve hatta beraber yaşlanan insanlara. Ama ergenliğinizdeki ya da 20lerinizdeki sevgilinizle 30larınızda evli ve çocuklu olmanız norm değil istisna! Hayatınıza birden fazla sevgili girecek ve bu da kötü bir şey değil.

O nedenle, ilişkiye yatırım yapıyorsanız, karşılığını alın. Karşılığını yeterince alamadığınız ilişkileri siz bitirin. Eğer karşılığını aldıysanız, ilişki bittiğinde ama onca emeğim diye ağlamayın. Hayatınızın güzel bir dönemiydi ve bitti.

Uzun süredir ilişki danışmanlığı yapıyorum. İlişki bitimlerinde konuştuğum ve terk edilen insanların çoğu, benimle ilk konuştuklarında sanki bir daha hiç mutlu olamayacaklar gibi hissediyorlar. Gerçi çoğu zaten biten ilişkide de mutlu değil ve temel dertleri birini bulamam korkusu ama o yan konu. Bu insanların daha sonra konuştuklarımın çoğu, o “asla unutamam” dedikleri ilişkiyi geride bırakıp kendi hayatlarına devam ediyorlar. Çoğu, ne kadar abartmışım, unutamam diyordum, düşünmeden bir saniye duramıyordum şimdi aklıma gelmiyor bile diyorlar.

İlişki yatırımı diye bir şey yoktur arkadaşlar. Ya da daha doğrusu vardır ama tek ve en önemli şey değildir. Bir insanın size olan duygusal ve cinsel çekimi en önemli şeydir. İlişkiler konusunda dün dündür, bugün bugün. Yıllarca ilişki için verdiğiniz çaba, ancak karşınızdakinin gözünde ancak sizi sevdiği sürece değerlidir. İlgi, sevgi biterse o yatırımın değeri vardır ama ilişkiyi devam ettirmek için bir değeri yoktur.

3 ay önce aşkımdan ölüyordu ama?

Burada anahtar kelime 3 ay önce. İlişkinizden 3 ay önce de varlığından haberi yoktu. İnsanların birbirine olan duygusal ve cinsel çekimleri sabit değil ki? 3 ay önce seni seviyor diye sonsuza kadar seni sevecek diyen kim? Masallar mı?

Dedelerimizin birbirlerine bu tür saplantılı ve statik aşkın insan hayatını nasıl da mahvedebileceğini göstermek için anlattıkları masallar, 300 yıl önce başlayan romantizm akımında ulvi aşk hikayeleri diye pazarlanıyorlar.

Leyla ile Mecnun’u düşünün. Leyla’nın ismi Leyla da, Kays’a neden mecnun yani cin tarafından ele geçirilmiş anlamında “sahipli” diyorlar! Sheakespeare’ın 13 yaşında iki çocuğun birbirlerine saplantılı aşk ile takılmaları ve 5 – 10 gün içinde intihar edip ölmeleri ile sonuçlanan Romeo ve Juliet hikayesi bir uyarıdır, sıcacık bir aşk hikayesi değil! Aşk başlar ve koşullar devam edemezse biter. Siz yolunuza gidersiniz. Eğer yolunuza gidemez saplanır kalırsanız, Mecnun olursunuz, Romeo gibi mahvolursunuz. Hikayelerin ana fikri bu. Öyle saçma sapan bir romantizm çağında yaşıyoruz ki, bunlar ulvi aşk hikayeleri diye algılanıyor. İnsanlar keşke böyle aşık olsam diye hayıflanabiliyor! İnanılır gibi değil. Keşke böyle ruh hastası olsam da hayatım kararsa diye hayıflanmak için gerekli beyin yıkamayı düşünün.

İlişkileri yaşayın, keyfine varın, hayatınızın mutlu bir dönemi olsunlar ama o ilişkiler olmadan yaşayamayacak kadar zayıf olduğunuzu sanmayın. Değilsiniz. İnsan çok daha güçlü bir yaratık. Yeni limanlara yelken açabilecek kadar güçlü ve dinamik bir yaratık. Bu gücün farkında değilseniz, tebrikler. Beyniniz romantizmin beyin yıkaması ile çok güzel yıkanmış demek. Bu ayrılığı bu masallardan kurtulmak için bir fırsat olarak kullanın. Bu masallar olmadan çok daha mutlu ve çok daha gerçek sevgiye sahip olacaksınız.

Eski sevgili neden terk etti?

Eski sevgilim, neden bizden vazgeçti? Neden ilişkimizden ve benden vazgeçti? Terk edildikten sonra birçok insanın kendi kendisine ya da başkalarına sorduğu bir soru bu.

Yüzeysel olarak bakarsanız, eski sevgilinizin sizi bırakmasının çeşit çeşit nedeni var. Sizin yaptığınız ya da onun yaptığı bir şey olabilir. Onda değiştiğini söylediği bir şey olabilir. Klasik bahaneleri biliyorsunuz. “Eskisi gibi hissetmiyorum”, “sorun sende değil bende”, vs.

Ama aslında yüzeysel neden ne olursa olsun, bunun altında hemen her zaman tek bir sorun vardır: Eski sevgiliniz sizden neden ayrıldı? Sizden neden vazgeçti? Sebebi şu:

Size karşı artık eskisi kadar çekim duymuyor. Yani size olan ilgisi belli bir seviyenin altına düştü. Fiziksel, duygusal veya cinsel çekim azalmış vaziyette.

Bu çekim bir seviyenin altına pat diye düşmüyor. Eski sevgiliniz bir sabah kalkıp “dün iyiydim ama bugün birden bir şey hissetmiyorum. Hadi sevgilimden ayrılayım” demiyor. Eski sevgilinizin size olan ilgisini 1 – 10 arası bir skalada düşünürseniz, beraber olduğunuz dönemde bu seviye 5’in üstünde. 5’in altına indiği zaman ise, tamamen sıfıra inmese bile, artık ilişkiyi ciddi bir şekilde sorgulayıp çıkışa yönelmeye başlar. Bu ilgi düşüşü sürecinde eski sevgiliniz muhtemelen haftalarca ve hatta aylarca bu duyguyla mücadele ediyor. Büyük ihtimalle ilk başta tam mücadele halindeyken daha sonra ayrılık mantıklı gelmeye başlıyor. Ama bu aşamada da henüz buna cesaret edemiyor ve bunun size olan etkisinden de korkuyor. Ama belli bir süre sonra, bu artık olgunlaşıyor ve ilgi seviyesi yeterli bir süre 5’in altında kaldığında, eski sevgiliniz sizden ayrılıyor.

Bu ne demek? Sizinle konuştuğunda, eski sevgilinizin size olan ilgisi artık haftalardır 5’in altında. Çoğu insan bunu belli eder ama terk edilen de genellikle kafayı kuma gömdüğü için bu işaretleri görmez ya da görmemeyi tercih eder. Ama bazen de terk eden taraf bu ilgi düşüşü ile mücadele ederken, terk edeceği insana daha ilgili görünmeye çalışır. Burada terk edecek olanın karşısındakine daha fazla zarar vermek gibi bir amacı yoktur. Aslında kendi kendini kandırmaya çalışıyordur ama kandıramadı mı terk edilene daha ağır bir tokat vurmuş olur.

Ama sonuçta sebep bu: Eski sevgiliniz sizden ayrıldı zira artık size karşı eskisi kadar çekim hissetmiyor. Şunu maalesef çok duyuyorum. “3 ay önce benim için deli olduğunu söylüyordu ama şimdi …” O üç ay önceydi. Artık senin için deli olmuyor. Artık 3 ay öncesinde değilsiniz.

Eski sevgili tabii başka bahaneler ileri sürecektir. Diyelim ki uzak mesafe ilişkisi içindesiniz. Ve eski sevgiliniz terk ederken şunu söyledi: “Aramızdaki mesafe çok uzak. Ben artık buna dayanamıyorum.”

Şimdi düşünün bir. Diyelim ki 2 senedir berabersiniz ve 2 senedir bu mesafe sorun değildi. Karşılıklı gidip gelmişsiniz ve bunu pek de sorgulamamışsınız. Peki bu mesafe şimdi neden sorun? Ya da daha doğrusu, sorun gerçekten mesafe mi?

Eskiden mesafe sorun değildi zira eskiden size olan ilgisi yeterince yüksekti. Size karşı bir çekim hissediyordu ve bu çekim bir motivasyon sağlıyordu. Bu motivasyon ile de eski sevgiliniz mesafeyi umursamıyordu. Ama artık size olan ilgisi belli bir seviyenin altına indiği için, bu mesafe ona batmaya başladı. Artık bu mesafenin yükünü görmezden gelmesini sağlayacak bir motivasyonu yok.

Zaten ilişkinin bitmek üzere olduğu son haftalarda, terk edilecek olan, terk edecek olana batmaya başlar. Çünkü eskiden birçok şeye gözünü kapatmasına neden olan ilgi seviyesi azalmış vaziyette.

Bu ilginin büyük kısmı cinsel çekim ama cinsel çekim derken tam olarak fiziksel çekimden bahsetmiyorum. Zaten uzun süreli bir ilişkideyseniz ve fiziğiniz de son zamanlarda çok değişmediyse, fiziksel çekimin azalması zor. Gerçi eğer fiziğiniz aşırı değiştiyse, örneğin aşırı kilo aldıysanız, siz ne kadar yüzeysel bulursanız bulun fiziksel çekim de ciddi oranda azalır.

Bu neden önemli? Şu nedenle: Bir insanın size olan cinsel / duygusal çekimi azaldıysa, bu azalmaya sebep olan şeyi düzeltmeniz, çekimin eski seviyesine çıkmasını sağlamaz.

Diyelim ki eski sevgilinin size olan ilgisinin azalmasının nedeni, sizin hedefsiz ve tembel biri olmanız. Bir kadının size olan ilgisi bundan azalabilir. Diyelim ki bu nedenle terk edildiniz. Hemen bir misyon edindiniz, bununla ilgili gerekli çalışmaya disiplinli bir şekilde başladınız ve sorun çözüldü değil mi? Gidip onu buna ikna ettiniz ve bitti. Maalesef. Bitmedi.

Birincisi, birden bire değiştiğinize kimse inanmaz. İkincisi ve daha önemlisi, karşı taraf size inansa bile, çekimi azaltan sebebin ortadan kalkması, çekimi arttıracak şey değil artık. Böyle bir zorunluluk yok ama eğer yeniden beraber olacaksanız yeniden başlamanız gerekiyor. Ve terk edilen sizseniz, bu yeniden başlama kıvılcımının ondan gelmesi gerekiyor.

Bir insanın ilgisi adım adım azaldıysa öyle birden artmaz. Bazen hiç artmayabilir. Ama artmasını istiyorsanız sizin kendinizi geri çekmeniz gereklidir. İlgiyi dil dökerek, pazarlık yaparak, ikna etmeye çalışarak veya yalvararak arttıramazsınız.

Sizin yapmanız gereken, terk eden tarafı terk etmektir, yani iletişimi kes / no contact. Ayrılığın sebebi sizin hatalarınız hatta ilgisizliğiniz bile olsa iletişimi kesmelisiniz. Ancak bundan sonra ilişkiyi bitiren probleme odaklanabilirsiniz. Eğer terk eden size ulaşırsa problemin çözüldüğünü görme şansı olur yoksa bu şansınız kaybeder.

Siz terk edeni terk ettikten sonra terk eden size ulaşırsa, bu her zaman olmasa da genellikle onun ilgisinin ayrılık anına göre daha yukarıda olduğuna işarettir. Bu sizin hala istiyorsanız yeniden başlamaya yönelik biraz çaba göstermeniz için ön koşuldur ama sizi araması ilgisinin sizinle yeniden beraber olmak isteyeceği seviyede olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle size ulaştığında nazik davranın ama fazla heyecanlanmayın.

Diyelim ki eski sevgilinizin ilgi seviyesi 3/10 seviyesine düştü ve ayrıldınız. Siz de onu terk ederseniz, ilgi seviyesi 4.5/10 gibi bir yere gelebilir ve bu durumda da eski sevgiliniz size ulaşır. Ama size ulaşmasına rağmen ilgi seviyesi 5/10 değil.

Peki siz hala istiyorsanız bu ilgi seviyesini nasıl arttıracaksınız? Öncelikle o aşamaya kadar arkanızı dönüp yürümeye başlamış olmanız lazım.  Bunu yaptıysanız bundan sonra yapacağınız şey, eski sevgilinize yeni tanıştığınız ve birlikte olmak istediğiniz birine nasıl davranıyorsanız öyle davranmak. Buluşmak, iyi vakit geçirmek, fiziksele gitmek, vs.  Eskiyi açmadan yeni biriyle buluşuyor gibi buluşacaksınız. Bunun bir diğer anlamı da eski sevgilinizin sizinle olan şansı, yeni birinden fazla değil. Yani artık özel bir konumu yok. Yani sizi elde etmek için o da çaba gösterecek. Eğer yeterince çaba göstermezse sizi başkası kapacak.

Ayrılığa neden olan problem gerçekten düzeltmeniz gereken bir şeyse düzeltin. Ama eskinin konusunu açmayın. Eskinin problemlerini konuşmayın. Bu problemi düzeltmeyi onun için yapıyorsunuz diye düşünmeyin. Mesela eski sevgiliniz sizi iyi bir işe sahip olmak istemenize rağmen bu konuda zerre disiplin ve irade gösterememeniz yüzünden terk ettiyse, iyi bir işe sahip olmak için disiplin ve irade göstermeye başlamanız onun değil sizin hayatınızı düzeltecek. Bazı şeyleri düzeltemeyebilirsiniz mesela mesafe gibi. Ama karşınızdakinin sizi terk etme nedenini analiz edin ve düzeltmenin gerçekten iyi olacağını görüyorsanız düzeltin. Bu problemin bir sonraki ilişkilerde size ayak bağı olmasını da engellersiniz.

Eski sevgilinizin sizi terk etme sebebinin size olan ilgisinin azalması olduğunu bilmeniz önemli zira bunu anlarsanız, ayrılık anı ve hemen sonrasında onu ayrılmamaya ikna etmeye çalışmanın neden faydasız olduğunu anlarsınız. Bir insanın artık size ilgisi az ise, sizinle birlikte devam etme motivasyonu da azdır ve  bu motivasyon olmadan sizin ortaya süreceğiniz rasyonel şeylerin hiçbirinin önemi yoktur. Ayrılık günü sizi terk eden insanı terk etmezseniz (iletişimi kesmezseniz), ona sizi kaybettiğini anlamasını sağlayacak zamanı vermezseniz, ilgi seviyesi o seviyenin üstüne çıkamaz. Sizin ayrılık günü tek amacınız olmalı: Ayrılıktan iyileşmek. Bunun için iletişimi kesin yani onu siz de terk edin. Bunu yaparsanız bunun bir sonucu olarak onun ilgi seviyesinin doludizgin düşmesini durdurabilecek etkiyi de yaratma şansınız var: sizi kaybetmesi.

Ayrılık sebebi sizin ilgisizliğiniz bile olsa, bu konuda yanlış yaptığınızı ve bundan sonra olmayacağını söyleyebilirsiniz ama ısrar etmeyip ayrılığı kabul edin. Bu zor bir durum zira ilgisizliğinizden bitmiş bir ilişkinin ardından iletişimi kesmek mantıksız gelebilir. “İlgisizliğimden terk edildim ve sen bana daha da ilgisiz ol diyorsun” diyebilirsiniz. Ama yanlış düşünüyorsunuz. Hala bir ilişkiniz varmış gibi düşünüyorsunuz. Sizin artık bir ilişkiniz yok. Karşınızdakinin size ilgisi de düşük. O nedenle tam o anda sizin ilginizin artmasının da onun için bir anlamı yok. Ancak o size geri gelirse bu konuda çalışmanızın bir anlamı var.

Eski sevgiliniz “bak haklıyım, ilgisizsin işte ne aradın ne sordun” gibi bir şey söylerse biraz da şaka yollu “iyi de en son ayrılmıştık yanlış mı hatırlıyorum” deyin.  Sonra da “özledin beni sanırım, gel buluşalım” diyebilirsiniz. Ya da “ama neyse senden haber almak güzel, buluşalım” diyebilirsiniz.

Yeri gelmişken söyleyeyim, bir insanın size olan ilgisi telefonda ya da mesajla artmaz. Buluşmada artar. Zira bu ilginin önemli bir kısmı tensel, fiziksel ve aynı mekanda olmanız lazım. Vücut dilinizi görebilmeniz lazım. Eski sevgilinizin sizden ayrılma nedeninin ilgi azalması olduğunu bilirseniz, telefonda saatlerce mantık çerçevesinde pazarlık yapacağınıza, onunla buluşur ve buluşmada sanki ilk buluşmanız gibi davranırsınız.

Narsist eski sevgili nasıl geri döner? Eski sevgilim narsist mi?

No contact kuralı narsist eski sevgiliyi geri döndürme yarar mı?

Şimdi narsizm / narsist moda bir kavram ve birçok insanın eski sevgililerini narsist diye tanımladıkları görüyorum. Sebep?

“Çünkü beni terk etti, ilişkimize kıydı gitti … Zalım.”

Terkedilen tarafından öyle görülebileceğini farkındayım ama bir insan sırf sizi terk etti diye narsist olmaz ya da bu onun narsist olduğuna işaret etmez. İyi, sevgi dolu, şefkatli, başkalarının önemseyen ve duygusal olarak sağlıklı biri de sevgilisini veya eşini terk edebilir. Hatta terk ettikten sonra bu çok az etkilemiş gibi görünebilir.

Bir insanın diğerini terk etme sebebi hemen hemen her zaman o insana olan duygusal ve cinsel ilgisini belli bir seviyenin altına düşmesidir. Bu düşüş tam ayrılık gün olmaz ve hatta tam tersi görece uzun bir süredir düşüktür ve düşük kalır. Eski sevgiliniz bu duyguyla bir süre savaştıktan sonra en sonunda ayrılık adımını atar.

Bir insanı, ilgisinin azaldığı birinden ayrıldı diye suçlayamazsınız ya da onu duygusal olarak dengesiz sayamazsınız.Kaldı ki bu sitede sürekli gördüğümüz gibi sıklıkla bu ilginin azalmasına terk edilenin katkısı terk edenden daha büyük.

Bunu belirtilip bir kenara koyalım. Şimdi senin soruna gelelim. Evet bazı ayrılıklar, olgunlaşmamış, bencil ve ben merkezli bir insanın partnerini genellikle posasını çıkardıktan sonra terk etmesiyle oluyor. Yani terk eden gerçekten narsist biri oluyor.

Şimdi şu sayacağım şeylere bak ve biten ilişkinde bunları gördün mü diye düşün.

Eski sevgilin sadece kendisini düşünen biri gibi görünüyor muydu? Yani neredeyse kendine tapan ve sizin ya da diğerlerinin kendisine tapmasını bekleyen biri miydi?

Senin yapmak istediğin şeyler onun yapmak istediği şeyler kadar önemli değil miydi? Senin yapmak istediğin ve sevdiğin şeylere bir ilgisi var mıydı yoksa umrunda değil gibi miydi?

Seninle olmasının tek nedeni ona kendisini daha çekici, istenen ve arzulanan biri gibi hissettirmen gibi geldi mi hiç?

Sana nasıl olup da böyle şeyler söyleyebildiğini ve seni gerçekten sevip sevmediğini düşündüğün oldu mu? Canını acıtacağını bilmesi gerektiği halde sana bazı şeyler söylemediği ve canının yandığını zerre fark etmediği ya da görmezden geldiği oldu mu?

Peki “artık yeter” dediğinde ve bu da barizleştiğinde birden bire sana ilgili, sevgi dolu, vs. birine dönüştü mü? Peki bu dönüşüm sonrası her şeyi unuttuğun ve sonra da manipüle edilmiş gibi hissettiğin oldu mu? Ya da şimdi dönüp baktığında burnuna manipülasyon kokusu geliyor mu?

Narsist insanların temel özelliklerinden birisi de karşısındakine ekmek kırıntıları verip ona bunu takdir ettirmeyi bilmeleridir. Bu manipülasyon ve gerçekten sadece kendini düşünmeyi gerektirir ve narsist biri genellikle bu ikisinde de ustadır.

Bu insan sana sürekli olarak onunla olduğun için kendini çok şanslı hissetmen gerektiğini ima etti mi ve aynı zamanda onun için sanki siz olmasanız da olur gibi hissettirdi mi?

Bu soruların önemli bir kısmına evet cevabı verdim. Yani eski sevgilim narsist biri değil mi?

Sana cevabım şu: Ne önemi var? Diyelim ki klinik olarak narsist değil. Bunların önemli bir kısmını yapan insanla ne işin var? Bu karın ağrısını hayatında yeniden istiyor musun?

Yani eski sevgilim bir narsist, bana nasıl geri döner sorusu saçma bir soru. Eski sevgilin bir narsist ise seni Allah kurtarmış, arkanı dön ve bir daha sana dönerse de kaç. Hızlı koş. Açıkçası ben sana bir narsistin kurbanı olman için yardım etmeyeceğim o yüzden bu soruyu hala soruyorsan bana sorma. Aslına bakarsan narsist biriyle beraber isen sana ayrılmayı ciddi ciddi düşünmeni bile tavsiye ederdim.

Ama şunu söyleyeyim, no contact kuralı maalesef narsist eski sevgilinin size geri dönme ihtimalini arttırır. Nasıl arttırmasın ki? Siz bu yarı tanrı / tanrıçaya arkanızı dönüp gidebiliyorsunuz! Bu nasıl olabilir?Narsist birinin bunu kaldırması çok zor.

Ama geri dönüşü muhtemelen manipülasyon için olacaktır. Senden devşirdiği onaylanma hissi için kırıntı atmak üzere sana yeniden ulaşabilir. Bu insana sonuçta yıllarca kırıntıdan memnun olacağını öğreten sensin yani seni nasıl manipüle edeceğini öğreten sensin. Ama daha fazla manipülasyona izin verme.

Eski sevgilin narsist olsa da olmasa da eğer sana ulaşıyorsa peşinden koşma.

Eğer sana ulaştığında alçakgönüllü davranmak yerine oldukça ukala davranıyor ise iletişimi bir bahane ile kısa kes ve sen ona ulaşma.

Sana ulaşıp ulaşıp seninle buluşmaya yanaşmıyorsa, buluşup buluşup ileri doğru adım atmıyorsa iletişimi kısa kes.

Biliyorum bu insanla birliktelik bir şekilde senin sevildiğini hissetmene neden oluyordu ve bu da artık senin elinden alındı. Ama şu koca dünyada senin kendini sevilir hissetmenin yegane kaynağı narsist birisi olamaz. Aslına bakarsan senin kendini seviliyor hissetmenin kaynağı başka bir insan da olmamalı ama bu ayrı konu.

Sonuç olarak eğer geriye baktığınızda yukarıda bahsettiğim şeyleri oldukça çok yaşadığınızı görüyorsanız bu kişinin narsist olup olmaması önemli  değil. Size karşı narsist işkence yapıyordu ve narsist davranıyordu. Bu insanı geride bırakıp gidin geri gelmemesi de sizin hayrınıza. Geri gelirse de kabul etmeyin.

Bu konuda daha fazla ayrıntı için Bu yazı, Toksik İlişkiler – Narsist / Borderline Partner Rehberi kitabımıza bakabilirsiniz. Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Vaka çalışması – Kadından fazla ilişki öncelikli erkek

Mahmut abi selam, 28e-20k yaşlarımız. Kızla bir işyerinde tanıştık ben müşteriydim. Instagram’dan ekledim vs kız çok şaşırdı. Baya hevesli bir şekilde konuştuk 10 gün falan. iş sebebiyle şehirdışında olduğum için 10 gün sonra buluşabildik. İlişki isteyen taraf kız olmuştu. 2 günde fiziksel yakınlığımız oldu. Her şey gayet güzel gidiyordu fakat kızda enteresan bir soğukluk hissettim.. Eskisi gibi çok soru sormamaya başladı.

Sanırım bu kızla 2 bilemedin 3. haftada oldu. Burada eskisi gibi demen bile aslında senin nasıl kendini kaptırdığına işaret. Ne eskisi?

Yani wp’da sürekli benim sorularımla dönüyordu muhabbet. Bir problem mi var dediğimde kız neşeli bir şekilde hayır yok falan diyodu.

BAM. Burada yıkmışsın olayı. Şöyle davranman lazımdı. Sen ise problem yaratmışsın. Kız muhtemelen “yaşına başına baktık erkek adam sandık ama bu da 2 haftada kendini kaptıran opsiyonsuz oğlan çıktı” demiştir.

Benim iyice canım sıkıldı. Birde birkaç kez 1-2 erkekle baş başa arabaya bindiğini görünce iyice sinirlenip engelledim kızı.

İlişkiyi ilk soranın kız olması seni kurtarmıyor maalesef. Onun hemen ardından kız 90 – 120 gün değerlendirme altında olacak ve kız arkadaşı materyali mi yoksa takılmak modunda mı onu test edeceksin.  Sen ise henüz 10 – 15 gün tanıdığın ve üstelik başka erkeklerle arabaya bindiğini gördüğün kızla hemen sevgili moduna girmişsin. Hatan bu. Kız seninle tam olarak sevgili modunda değil ve muhtemelen de senin hemen kendini kaptırmandan soğudu (soğuması konusunda tahminim, tam olarak bilemem tabii). Buradan yokuş aşağı gitmiş zaten. Kız 20 yaşında ve eğlencesine bakma yaşında. O yaşta her kız böyledir demiyorum ama sanırım bu kız hafif ilişki modunda.

Baya peşimde koştu. Daha sonra bir şekilde yine barıştık. Fakat davranışları hala garipti. Sevgiliydik fakat 2 sevgili gibi bir muhabbetimiz kesinlikle yoktu. Arkadaşıyla konuşur gibi konuşuyordu.

HAYIR siz henüz sevgili değildiniz, daha doğrusu kız için daha çok tabaktın sen ise onu sevgili olarak gördün gibi. Bu kızdan şahane tabak olurdu ama o başkaları ile arabaya binmeler yüzünden muhtemelen sevgili olmazdı. Sen kendini kaptırarak 28 yaşında 20 yaşında mis gibi tabağı da kaçırdın!

Sen ilişkiyi ilerletme işini maalesef ilişkinin kadını rolüne bürünerek üzerine almışsın. Kadınlar için ilişkiye değer bir erkek bu kadar ilişkiye dalayım modunda olmaz. Kadın onu ilişkiye çeker. Pook’un Kitabını hatırlayın:

“Bir kuş kadar özgür olmalısınız, oradan oraya kanat çırpıp, şakıyan ve hayatın tadını çıkaran bir kuş. Kadınlar bu kuş ile sikişmek ve onu kafese koymak isterler (kafes = bağlılık / ilişki).

Sen o kuş değilsin maalesef. 20lik bir kızla güzel güzel takılma şansın var ama aşk meşk masalına onu da harcıyorsun.

Tekrar ayrıldım bu sefer engellemeden.

Allahım sana geliyorum. Abi senin yaşın böyle duygusallıklar için çok büyük! Kız (1) ya sevgili materyali değil, (2) ya ciddi bir sevgililik istemiyor (3) ya da en azından 3 haftada 1 senelik ilişki moduna girmek istemiyor. Sen bir erkeğe göre çok hızlı gidiyorsun. Bir kadın gibi hızlı gidiyorsun. Gelmiş sana beni tabak yap  (ya da yavaş gidelim) ama lütfen sünepe erkek gibi hemen aşk böcüğü olma diye kendisini gümüş tepside sunmuş, sen ise ağlak sevgili muhabbetindesin!

Biz yine bir şekilde barıştık.

Sanırım burada sen peşinden koştun.

Ama sorunlar aynı sorunlar değişen hiçbirşey yoktu.

Kızda bir sorun yok sorun sensin. Aynı aptallığı yapıp aynı sonuçları alan sensin. Kız belki kız arkadaşlık değil tabaklık (araba olayı) ve belki en azından kız arkadaş bulana kadar tabak kalmalık. Ya da en azından hızlıca kapılan biri değil. Erkeğin kadından hızlı ilişki manyağı olması kadar itici bir şey yok. Opsiyonsuz tercih edilmeyen erkeğim diye bağırıyorsun. Öyle misin bilmem ama öyle olup olmaman önemli de değil. Bunu bağırıyorsun. Sen aşk böcüklüğünü bıraksan bu kız sıklıkla birlikte olduğun bir tabak olurdu.

AMA benim bu sitede tecrübe ettiğim şey şu ki fiziksek yakınlık kelimesi yiyiştik ama seks yok demek. O zaman zaten ne işin var bu kızla? 28 yaşında yiyişmek seni tatmin mi edecek? Bırakacaksın giderdi. Seks varsa tabii şahane tabak oradan da uygunsa sevgili. Kızın belki zaten fazlası aklında yok. Ama düşünsene ilişkide A kişisi hovarda, daha gözü dışarda, daha hafif ve B kişisi ise daha bir ayda kendini salmış, pasif agresif terk edip barışmalar, bana neden yeterince ilgi göstermiyorsunlar, vs. A erkektir, B kadın. Maalesef sen kadın olmuşsun onu ise erkek olmaya zorluyorsun.

Hatta bi keresinde kıza “sokağa çıkma kısıtlamaları geldi biz nasıl görüşeceğiz yahu” gibi espirili bir dille birşey yazdım. Tek derdin bu mu(gülerek) gibi enteresan cevaplar veriyordu. Uyuyakaldığında 3-4 kez özür dileyen bir kız bu tavırlara evrildi. Bu şekilde ayrıl barış 3 ayı devirdik.

Bu zaten hemen ilişki olamazdı, olmamış da. Harika tabak olurdu. Benim o yaşlarında kendileri bu moddan fazlasını istemeyen arada kaybolup sonra bir iki ay yoğun bir şekilde birlikte olan kızlar vardı. Harika bir şey. Yazık etmişsin. Tabii yiyişmeden fazlası varsa.

Mesela kız akşamları yazıyor naber diye muhabbet başlıyor. 10 dakika sonra görüldü atıp gidiyor. Ertesi gün yine kendisi yazıyor vs.

Eee? Hocam sen gerçekten iyice kadınlaşmışsın bu ilişkide. Ben neredeyse 3 yıllık kız arkadaşımla sıklıkla böyleyim. Bir 10 dakika muhabbet sonra görüldü (o ya da ben). Sen bu sünepe aşık kafasını at bir an önce.

Çok enteresan bir hal alınca bende sürekli sinirleniyordum.

Gerçekliği olduğu gibi kabul edemediğin için öfkeleniyorsun. Kız çok ciddi değil ve sen ciddi ilişki istiyorsun. Ciddi ilişki istemen sorun değil ama ya bu kız o kız değil ya da sen çok hızlısın. Senin sinirlendiğin bu kızı o kalıba sokmaya çalışmak.

En son ben bu triplere gelemem bitsin falan dedi ve kendine iyi bak diyip gitti.

Çok haklı ve iyi dayanmış. 28 yaşındasın, kızdan 8 yaş büyüksün. Senden daha ağır ve duygu kontrolü olan bir erkek olman beklenir. “Aramıyorsun, sevmiyorsun, ilgilenmiyorsun diye trip atan, sinirlenen biri” olman değil.

1-2 gün uğraşmama rağmen kararının kesin olduğunu söyledi ve ayrıldı. Sosyal hesaplardan sildi. Neden sildin dediğimde “Seni unutmam gerekiyor çünkü sana bakarak olmaz” dedi. Fakat wp’dan birbirimiz hala kayıtlıyız.

Yani hem sevgilim olup hemde bu şekilde davranması gerçekten hayatımda yaşadığım en enteresan ilişkiydi.

Hep böyle daha 2 – 3 haftada kendini fazla kaptırıp kızdan fazla kız olup ilgi için kavga çıkarıyor musun? Yoksa bu ilk miydi?

Benim sorum şu, ayrılırken “fikrin değişirse beni ara gibi” birşey söylemedim. Fakat sevdiğimi biliyor.

Desen daha iyi olurdu ama demediğine göre pas geç o kadar önemli değil. Bunu demek için ona ulaşmana gerek yok.

Sorunları onunla birlikte çözebileceğimizi düşünüyorum.

Sorun sensin onun çözeceği bir şey yok. Şimdilik hayatını yaşamak ve hafif takılmak istiyor olabilir. Sen ondan hızlı olabilirsin. Senin sorunlarını bu kız eğer bir daha ararsa (arama ihtimali düşsün diye elinden geleni yapmışsın) diye o seni aramadan çözmen hayrına.

Ancak no contact uyguluyorum 10 gündür. En uzun iletişimsiz kaldığımız dönem bu. Senin bu konuda bir yorumun var mı ?

Teşekkürler.

Olmaz mı? Var gördüğün gibi.

1 – Bir daha 90 gün çıkmadığın kıza kafanda kızdan daha kız sevgili moduna girme.
2 – Kızın davranışları ve o arabalara binmeler kızın ciddi ilişki materyali olmama ihtimalini güçlendiriyor. Onların ne olduğuna emin olmadan sevgili moduna girme ya da en azından duygusal yatırım konusunda yavaş ol.
3 – No contact sonrası eğer birgün ararsa kitabına göre davran ama (2)yi unutma.

Kızın davranışları ve ilgi seviyesi seni daha çok tabak olarak gördüğü ya da o kadar hızlı şekilde derin bir ilişkiye girmek istemediği yönünde. Aksi ispatlanana kadar sen de onu öyle göreceksin ya da ondan hızlı olmayacaksın. Neden dersen doğal halinde bir erkek bir kadından hızlı ilişki modunda davranmaz. Seni ciddi anlamda bu duruma düşüren bir zayıflığın var. Bundan kurtulman lazım.