Saha Raporu: Antalya Maceraları

Merhaba arkadaşlar, 10 seneyi aşkın bir süredir Daygame yapıyorum. Türkiye’de bu alanda en eski bir kaç kişiden biriyim. Daha önce erkekadam sitesinde birkaç eski oyun raporumu yayınlamıştım. İyi-kötü bazı tepkiler aldım. İnternetin birçok alanda kolayca bilgi çöplüğü haline gelebildiği bu şartlarda kadın-erkek ilişkileri alanında erkekadam sitesini adeta çölde bir bilgelik vahası olarak görüyorum.

Keşke benim zamanımda bu tarz bilgilere erişim bu kadar kolay olsaydı. Ancak o zamanlar youtube bile yeni çıkıyordu öyle düşünün 🙂

Öncelikle benim  “ben bunu dedim, sonra kız böyle cevap verdi” tarzında rapor yazmamamın nedeni bu rapor tarzının öyle görünse bile asla öğretici olmamasıdır. Ve kişilerin başkasının cümlelerini alarak, kendilerinin ağzında emanet gibi duracak cümleleri söylerken farkında olmadan oyunlarını bozmaları ve kendilerine zarar vermeleridir. Bunun yerine bu raporumda daha önemli olan şey olan daygame stratejileri ve güçlü bir içsel oyunla neler yapılabileceğinden bahsedeceğim.

Kural 1: Daygame için yaşam tarzınızı geliştirin

3 senedir motosiklete biniyorum. Ve 2019 yazı ilk uzun yol deneyimimi yaşayacaktım. Rotam İstanbul-Ankara-Gaziantep-Antalya ve tekrardan İstanbul’a dönüş olarak 3000 km yi kapsıyordu. Evet bu gezideki amaçlarımdan biri de böylesine büyük bir gezinin heyecanının yanında son durağım olan Antalya’da beni misafir edecek olan arkadaşımla buluşup elimden geldiğince yerli-yabancı kızları tavlamaya çalışmaktı.

“Kız tavlama odaklı tatile çıkma” fikrinin bir erkeği kendine oldukça zarar verici bir zihin yapısına sokacağını biliyordum. Dolayısıyla bunu kafamda maceralı gezinin hoş bir parçası kıvamında tuttum.

Zaman zaman daygame yapan genç insanlara bakıyorum ve gözlemlediğim şey şu oluyor. Hayatlarında doğru dürüst hiçbir şey yokken daygame yapmayı hayatlarının odağına o kadar fazla koyuyorlar ki, kendileri fark etmeseler de stratejilerini başarısız olmak üzerine kuruyorlar. Yani gerçekten hayatlarında kadınlar dışında heyecan duydukları bir şey yok. Bu da kızlarla olan paylaşımlarını kuru hale getiren, ister istemez odağa kızları çok fazla koymakla sonuçlanan bir duruma yol açıyor. Tamam motosiklet alıp tura çıkın demiyorum ama. Kızlarla tanışma olayını bu şekilde “işin sadece bir parçası” haline getirmeniz şart.

Kural 2: İçsel oyununuzu güçlendirin

Zamanla beni kızlarla daha başarılı yapanın uyguladığım sözümona teknikler değil de, daha çok içsel oyunumla olaylara nasıl yaklaştığım olduğunu fark ettim.

Set açan insanlarda gözlemlediğim şey sıklıkla şu oluyor: ya şuursuzca bir kızdan diğer kıza gidip hiçbir şey öğrenmezler ya da o kadar ince ayrıntılarda kendilerini boğarlar ki paralize olurlar. İçsel bir uygulama planım olmadan birbiri ardına kızlara yaklaşmadım ama ayrıntılarda kendimi boğduğum çok oldu.

Daygame becerisi de insan karakteri gibi zamanla gelişip, olgunlaşır!

İçsel oyunu şöyle açıklayayım. Mesela farklı kişilerin başına aynı olay gelince, herkes bu olayı kendi bakış açılarına göre yorumlar. İçsel oyun zor gibi görünen bilmecelerde kişiyi çıkmazlardan kurtaran mantıklı akıl yürütme sistemidir. Daygame içsel oyunu üzerinde düşünmemiş biri için deli saçması, insanı mahvedecek bir şey olabilirken, diğer bir kişi aklında taşları o kadar yerine oturtmuştur ki umut kırıcı durumlar da bile aslında oyunun gayet açık bir bölümünü oynuyordur.

Mesela bir kişi kızla tanışma denemeleri yapar, ancak son derece gergindir ve saçma şeylerden bahseder. Bu kişi “çok gerginim ve saçmalıyorum” diyerek bırakır ancak daygame konusunda içsel oyunu kuvvetli biri o gergin hissedilerek kızla konuşma anının bu işin bir yukarıya çıkan bir basamağı olduğunu bilir.

Bir kişi daygamede kendi tarzını sentezlerse en iyi şekilde başarılı olabilir, başkasının oyun modelini devşirerek değil!

Bir örnek vermem gerekirse, ben yıllar içinde geliştirmiş olduğum kendi sistemime rahatlık oyunu diyorum. Çünkü kızlarla tanışırken ne kadar rahat olursam başarımın o kadar arttığı fark ettim. Rahat hissetmiyorken, en güzel cümleleri söylesem de neredeyse hiçbir işe yaramıyordu ancak son derece rahat olduğumda vasat, bir anlama gelmeyen cümleler kursam dahi karşımdaki kız ilgiyle beni dinliyordu.

İçsel oyunundan kastım bunun gibi, panik anlarda bile sizi taşıyacak güçlü bir bilinç oluşturmaktır. O panik psikolojisinin sizi yenmesinden önce akıllıca bir şekilde sizin onu yenmenizdir. Kızlarla tanışırken kendi tarzınız için yarattığınız bir kullanım kılavuzunuz diyebilirim.

Kural 3: Kafanızdaki olumsuz sese galip gelmedikçe başarılı olamayacaksınız

Son durağım olan Antalya’ya sonunda varmıştım ve yaklaşık 5 günlük tatilime başladım. Yabancılar Antalya merkeze öğle saatlerinde geliyorlardı ve genelde klimalı olduğu için avmlerde oluyorlardı. Akşama doğru ise ortada hiç yabancı turist kalmıyordu.  İlk başta İstanbul’da görmeye alışık olmadığım kadar İskandinav güzellerini görüp oyun stratejimden uzaklaşıp canı ihtiyari “hadi lan ben bunlarla ne konuşacağım şimdi” diye düşündüğümü itiraf edeyim 🙂

Kızlar gerçekten farklı beden ve boylarda dünyanın 7.harikaları gibiydiler. Ancak ilk denemelerimden sonra bu düşüncemin kötü bir illüzyondan ibaret bir ön yargı olduğunu fark ettim. Çünkü konuştuğumda beni Türk kızlarından daha ilgili şekilde dinliyorlardı. Ve tek yapmam gereken bu olumsuz düşüncelerle kendi kendimi sabote etmemekti.

İlk birkaç gün sadece yerli yabancı kızlarla kahve içme ve numara almakla geçti. Yani istediğim sonuç henüz gelmemişti. 3.gün şansım yaver gitmeye başladı.

Şans hazırlıklı yakalanılan fırsata denir.

Önceki gün avm de tanıştığım, oradaki bir otelde çalışan 1,60 boylarında müthiş tatlı bir rusla kahve içmeye gidecektim. Ama önce 2 saat kadar vaktim vardı. “Sonunda güzel bir kız tutturabildim” demiştim kendi kendime. Bu kıza şaka yollu, “İstanbul’a dönerken seni de arkama atıp götüreyim” dediğimde, “olabilir!” dediğinde şaşırmıştım. Bizim Türk kızları zar zor binmeye cesaret edebiliyorken, İstanbul’a kadar motosikletle gitmek fikri bu kızı korkutmamıştı bile 🙂

Bu sırada caddede yavaş adımlarla yürüyen 1,80 boylarında ince yapılı, alımlı bir turist gördüm. Doğal bir şekilde ona yaklaşıp az önce gördüğümü ve selam vermek istediğimi söyledim.

Birkaç paragraf önce rahatlık demiştim, hatırladınız mı ? Burada gene setin başarılı olabilmesinin benim oyun tarzım açısından en önemli noktası fazlasıyla rahat olabilmemdi. Açılış cümlesi olarak başka saçma bir şey de söylenebilir. O yüzden ben şunu dedim o bana bunu dedi demek tamamen sizin zamanınızı çalmak olur. Bu tanışma aşamasında 2 kriter önemli:

  1. Olabildiğince rahat olmanız .(Gevşek değil, olgun bir rahatlık)
  2. Ağzınızdan çıkan cümlelerin sadece size ait olması, söylerken sırıtmaması. (Yani ağzınızdan çıkanlara kendiniz inanmanız)

İnsanlar maalesef burada ezberle gidiyorlar ve ağızlarından çıkanlar kendi cümleleri olmadığı gibi bu söylediklerine içten bir şekilde inanmıyorlar. Dolayısıyla bu karşılarındaki kızlara yapay bir şekilde yansıyor. Robotlaşıyorlar ve kendi tarzlarının gelişimini engelliyorlar.

Bu anda zaten üzerimde güzel bir kızla buluşmaya gidecek olmanın rahatlığı vardı (alternatiflerimin olması elimi kuvvetli yaptı) ve kendimi iyi de hissettiğim için enerjim bu kıza geçmişti. Sonrasın önce ayaküstü konuşup, sonra az ilerideki banka oturduk, en sonda açık bahçesi olan bir kafede bitki çayı içtik. Bu kızın bana gayet ilgili olduğunu ve olumlu bir sonuca gideceğini 3 işaretten anladım:

  1. Ben konuşunca dikkatle dinliyordu
  2. Ona dokunduğumda garipsemiyordu
  3. Onun üzerinde bir miktar dominant enerji kurabilmiştim

Bir şeyi rahat bir tavırda söylerseniz mantıksız bile olsa genelde kimse “ne diyorsun sen?” demez. Aksine dediğiniz şey saçma bile olsa insanlar size katılma eğiliminde olurlar!

Çayı içtikten sonra bir arkadaşımla buluşmam gerektiğini söyleyerek kızın yanından ayrıldım. Diğer buluşacağım kızın yanına gittim, kızı motosikletle aldım, arkama oturttum. Saçları akşamüzeri yaz rüzgarında dalgalanırken motosiklette seyahat etmenin verdiği o özgürlük hissini tatlı çığlıklar atarak kutluyordu.

Sonrasında bir yerlerde çay içtik, bir kere yanağından öptüm, müthiş bir güzellikti. Gezime çıkmadan önce “motosiklette arkama şöyle bir slav güzelini oturtup beraber selfie yapmak istiyorum” demiştim. Beraber poz verip güzel bir selfie yaptık. Şimdilik bu hedefimi gerçekleştirdiğim için mutluydum. Sonrasında bu kız otelde çok yoğun çalıştığı ve haftada sadece 1 kere izinli olduğu için görüşme şansımız olmadı.

Ertesi gün bana daha ilgili olan uzun boylu olan kızı motosikletle gidip alacaktım. Telefonuma kaldığı yerin konumunu atmıştı. Hedefteki yere vardım, kontağı kapattım ve onu beklemeye başladım. Bir de ne göreyim? Kız mini etekle gelmişti. İçimden geçen ilk şey “acaba onu bu kılıkla motosiklete nasıl bindireceğim?” olmuştu!

Ben: Seni bu halde nasıl arkama alacağım !! 🙂 🙂 İstersen yana şekilde otur! Kız: Merak etme, ben sana yapışarak otururum.

Kız gerçekten de tam olarak bana yapıştığı için çevreye şov anlamında biraz cömert olsa da gene de pek abartmadan sahile ulaşabilmiştik.

Kural 4: Lojistiği iyi ayarlayın

Arasında biraz çekim olan her çift için karanlık, yaz kumsalında içilecek bir kaç biradan sonra gidilecek neredeyse tek bir yön vardır. Her neyse, sahilde kumların üzerinde otururken kızın hikayesini iyice dinleme şansım olmuştu. Rusya’dan taşınıp Antalya’ya yerleşmek istiyordu. Ve telefonuna bir tane çöpçatan uygulaması kurduğundan bahsetti. Merak ettiğim için elinden telefonu alıp gelen mesajları biraz karıştırdım. Ve şoka uğradım.  Öyle ki herhalde ekranı aşağı doğru kaydırdığımda o an bana ekran sonsuza kadar kayacakmış gibi geldi 🙂 Bana bir erkek olarak doğduğumdan beri gelen tüm mesajların toplamı kadar mesaj şuan kızın uygulamasının ekranında olmalıydı 🙂

Bu arada bu kızla buluşmadan önce 2 gündür yanında kaldığım arkadaşımın akrabaları gelmişti, bu yüzden her zaman takıldığım yere yakın merkezi ama kalite olarak kötü bir otelde kalmaya başlamıştım. İlk başta yerleştiğim odayı hafif boya kokusu olduğu için değiştirmiştim, sanırım diğer odaya pek de müşteri almıyorlardı çünkü yatak başlığı, wc aynası gibi şeyler kopmuş idareten tutturulmuştu, karşı odaya bakan camda perde yoktu. Otelin sahibi internetten baktığım fiyattan çok daha uyguna verdiği için ses çıkarmamıştım, ne de olsa sadece yatmak için kullanıyordum burayı. Ancak sabah otelden çıkarken gördüğüm manzara beni düşündürmüştü. Kapıyı açtığımda katımda birçok zencinin olduğunu, muhabbet edip, telefonla falan konuştuklarını gördüm. Orada çalışan saatçi zenci arkadaşlar bitişiğimdeki odayı tutmuşlardı. Odanın sefaletini geçtim, bir bu eksikti diye düşündüm 🙂

Kural 5: Kızı or…pu gibi hissettirmeyin!

Kafam biraz açıldığında kızla kumsaldan otele doğru yola çıkmıştık artık. Burada ev/otel öncesi unutmamanız gereken şey kızla ne kadar yakınlaşırsanız ve eve gidince ikiniz ne yapacağınızı biliyor olsanız da, bunu açık açık dile getirmemenizdir. Çünkü en istekli kız bile kendini kolayca or…pu gibi hissedebilir, özellikle götüreceğiniz yer bir otelse. Son dakika sürprizinden kaynaklı lojistiği o kadar iyi ayarlayamamamdan dolayı otele doğru giderken “inşallah otelin ortamı şuan sakindir ve zenciler ortalığı şenlendirmemiştir” diye düşünüyordum. Benim için problem değil ama kız bu durumdan çekinebilirdi.

Gece 12 gibi otelin önündeydik, ortalıkta kimse yoktu. Sadece otelin girişinde “lan kız için de para ister bu şimdi” diyeceğim otelin sahibi dayı ile karşılaştım. Parayı ödeyip odaya çıktık. Mutlu son oldu. Ancak kız gece sonuna doğru arıza yaptı. Ben de bu esnada kıza uyuz olduğum için kızla yatıp uyumayı reddettim. Taksi parasını verip gönderecektim ama sonra nedense kendim bırakmak istedim. Hayatımın hatalarından birini yaptım. Motosiklete bindiğim o ana kadar sarhoş olduğumu anlamamıştım bile (içki içmek kötü bir şeydir!). Yaşadığım en adrenalinli anlardan biri de gene mini etekli kızı arkama almış halde taksiciye adres sorarken, polis otosunun yanımda durması ve iki polisin tam gözümün içine bakıyor oluşlarıydı. Eğer bana tek kelime ettirselerdi bir şey üflemeye gerek kalmadan etrafa 100 promil saçılıyor olurdum zaten 🙂 Ama kasktan dolayı sadece gözüm göründüğü için böyle bir durumda olduğumu anlamamışlardı. Neyse kızı bıraktım ve otele geri dönüp uyudum. Ertesi gün dışarı çıkmak için lobiye indiğimde, otelin sahibi dayıyla aramızda şöyle bir diyalog geçti ! :

Ben-Günaydın

Dayı-Günaydın

Ben-Dün kafa fenaydı, öyle motor kullandım bir de. Allahtan bir şey olmadı.

Dayı-Evet ben sana söyleyecektim aslında taksi çağıralım diye ama. Gece getirdiğin kız o paralı mıydı ? (or…pu muydu demek istiyor)

Ben-Yok ya normal kızdı.

Dayı-Valla mı helal olsun sana, nereden buldun?

Ben-Burada yolda tanıştım.

Dayı-Yapma ya ! Valla helal olsun, uzun zamandır ilk defa görüyorum böyle.

Otel sahibinden tebriklerini de aldıktan sonra herhalde artık otele bir heykelimi dikerler diye düşündüm 🙂 Dışarı çıkıp kendimi sıcak caddeye bıraktım.

Sonrasında kızdan mesaj geldi.

Kız-Özür dilemeyecek misin ?

Ben-Özür dilerim, ama bir daha görüşmek istemiyorum.

Kural 6: Reddetme sırası size geldiğinde bunu yapın (Alternatifleriniz olsun)

Ne olursa olsun kız bana kendimi kötü hissettirmişti ve onunla bir daha görüşmek istemedim. O kızı reddettikten tam 1 saat sonra HARİKA bir şey oldu. Olağanüstü bir güzelliği sahip ve uzun süreli kız arkadaşım olacak bir kızla tanıştım. Merkeze çok yakın otelimden çıkıp caddede arkadaşımın gelmesini ve bu gecenin kritiğini yapmak üzere beklediğim sırada caddede yürüyen öyle bir güzellik gördüm ki. Karşıdan gelen o fiziğin güzelliği  parıldaması gitgide artan ve çevresini önemsizleştiren bir şeyi andırıyordu. Önce beni geçmesini bekledim ve bir kaç saniye sonra yanındaydım bile.

Bu sefer zaten yeni mutlu son yaşamamın verdiği fazladan bir rahatlık vardı üzerimde. Bu rahatlıkla tecrübemi birleştirince ortaya harika bir etkileşim çıktı. Kız sabahleyin gezi teknesiyle o bölgeye gelmiş ve ben tanıştığımda gene tekneye dönmek üzere yürüyordu. Muhabbetimiz sırasında kız bana sabahtan beri onunla tanışmaya çalışan 8.erkek olduğumu söyledi bana 🙂  Ve sonradan öğreneceğime göre bu sayı benden sonra artmıştı da 🙂

Burada normalde yapmayacağım bir şey yaptım. Kızla vedalaşmak üzere ona sarıldığımda, kızda bana karşı biraz itaatkar, uyumlu bir hava sezdim. Birazcık risk olarak ama hiçbir şeyin olmayacağından emin şekilde sarılmamın hemen ardından kızı yanaklarından öptüm. Şok içinde kalmıştı ama bir yandan da bunun nasıl olduğuna anlamamış bir şekilde gülüyordu 🙂

Kız teknesine binmek üzere yanımdan ayrıldığında arkasından bakışlarımı biran olsun kaçırmadan onu izliyordum. Çünkü bu olağanüstü güzelliğin hiç bir saniyesini kaçırmamak istemiştim.

20 saniye sonra yanıma bir şeyler için bağış toplayan 20’li yaşlarda bir genç yaklaştı. “abi çok için yanmış bakıyorsun ama yardım etmek ister misin ?”

Çocuğun muhtemelen salladığını biliyordum ama öyle iyi hissediyordum ki ona 5 lira verip oradan ayrıldım.

Ertesi gün büyük eve dönüş yolculuğum başlamıştı Antalya’dan İstanbul’a 690 kmlik amansız, biraz acımasız bir yolculuğu başlayacaktım. Sağ sağlim evime döndüğümde gezimde en çok etkilendiğim bu kızdan güzel bir mesaj aldım:

Kısaca: “sonunda evinde olduğunu ve internetine kavuştuğunu. Olağanüstü bir enerjim olduğunu. Gözlerimden akıl ve hayat enerjisi fışkırdığını söylüyordu. Ancak başka çok güzel bir kızla fotoğrafımı gördüğünü (motosiklette selfie yaptığım diğer kız), bir kız arkadaşım varsa neden onunla tanıştığımı ? soruyordu.”

Ben de o kızın sadece arkadaşım olduğunu söyleyerek, bir kaç hafta muhabbetimizin olgunlaşmasını bekledikten sonra onu yanıma İstanbul’a çağırdım. Memnuniyetle kabul etti. Maceranın gerisi başka bir rapora…

Yazar hakkında:
“Secret” kendini daygame ve kadınlarla ilişkiler konusunda kişisel gelişime adamış bir kişidir. www.centilmenkulubu.com sitesinin sahibi ve kendine bu konuda bir misyon edinerek tüm tecrübeleri ışığında yazdığı iki kitabını da bu site üzerinden okuyuculara sunmaktadır.

 

Saha Raporu ve İncelemesi (İnfield Video)

Merhaba Mahmut Abi ve Değerli Blog sakinleri, Ben Mr. Deer. Yeni bir Pick-Up (Pua) İnfield videosu ile karşınızdayım. Mart aylarının başında İstanbul’da kanat arkadaşım (Puya) ile birlikte yolda gördüğümüz iki kızı durdurup eğlenceli bir sohbet başlatıp (set açmak) sonrasında hedefimdeki hatunla aramdaki fiziksel yakınlığı artırmam ile alakalı olayın video kaydını sizlere sunuyorum. Video da sadece hatunlar ile aramızda olanları izlemeyeceksiniz yanı sıra o an kullandığımız her türlü beden dilinden tutunda konuştuğumuz konuları dinleyip mantığını öğreneceksiniz.

Bu video ile inanıyorum ki ”bu iş Avrupa da kolay, bizim ülkede ki hatunlar kezban” vs gibi kısıtlı inançlarımızı beraber yıkmış olacağız. Önemli olan iletişimde altyapıyı kurabilmek sonrasında Özgüven ve Cesareti birleştirerek yeni tanıştığımız Hatunlar ile ”Flört” (ki bu kelime bende kusma istediğimi uyandırır) dönemi yaşamadan istediğimiz yakınlığı herhangi bir yerde ve anda kurmamızı sağlayabiliriz. Biliyorum bu video yayınlandığı günlerde dünyayı saran bir salgın hastalık  (COVID-19) ile karşı karşıyayız ve yeni insanlarla tanışmaya fırsatımız yok ve olsa dahi (alışveriş yaparken vs) dikkatli olmamız gerektiğini unutmayalım. İyi seyirler ve iyi oyunlar.

 

 

Buluşma Lojistiği

Ekşi Sözlük’te bambimbom rumuzlu yazar erkekadam sitesi ile girdiği entaride şunu yazmış:

değinilen diğer bir ana konu da sen hak edilecek bir olmalısın. diyor ki sen uğraşma kadınlar için. çalış ve kendisi için uğraşılacak bir erkek ol. hatta şöyle bir cümle kalmış aklımda sen kadınla sevgili olma derdinde değilsin. kadın uğraşsın, sen de bu kadın uğraşıyor bakalım ne olacak. buna benzer bir ifade.sanırım en katılmadığım öğüt buydu. tek olayı ilişki olan bir kadın belki bu zahmete paşamız için katlanır ama kendi hayatı olan bir kadının bu topa gireceğini hiç sanmıyorum. tam tersini savunmuyorum. kadının peşinden koş değil demek istediğim. sadece insan ilişkileri karşılıklı.

Yazar kadın olabilir ama erkekler de bu olayı bu şekilde anlıyorlar. Sanırım Nasıl Kız Arkadaş Bulabilirim? yazısı gibi yazılardan bahsediyor.

kadın uğraşsın, sen de bu kadın uğraşıyor bakalım ne olacak. buna benzer bir ifade

Bakın bir öğüdü parça parça almayın, tamamen yanlış anlarsınız. Bırakın ilişki isteği ve bunun için çaba kadından gelsin demek, siz bir şey yapmayın demek değildir. Bunu böyle anlayanlar var. “Ben ERKEKİM, kadın ilişki için uğraşacak ben de ayaklarım masada duvardaki dart tahtasına dart atacağım” diye havaya girenler var.

Erkek olarak sizin işiniz çok. Sizin işiniz, kadınların “aşk hikayesi” olarak gördükleri ve kendiğinden geliştiğini sandıkları sürecin planlamasını ve lojistiğini ayarlamak. Daha somut bir şekilde siz sürekli buluşmaları ayarlıyorsunuz, o buluşmaların eğlenceli ve romantik geçmesi için alt yapıyı sağlıyorsunuz ve o buluşmaların fiziksele gitmesi için gerekli yönlendirmeleri yapıyorsunuz. Ve burası önemli, bunu sadece ilişki öncesinde değil ilişki süresince de yapıyorsunuz. Bunun yükü ve sorumluluğu size ait. İlişkinin rutine gitmemesi için sıklıkla yapmanız gereken başbaşa ve rutin dışı şeyleri ayarlamak sizin işiniz.

Maskülen ile feminenin iş bölümüdür bu. Siz erkek olarak olayı hem hikaye (beraber geçirdiğiniz zamanın / tarihçeniz), hem fiziksel olarak ileri taşıyan güçsünüz. İlk yürümeden, ilk buluşmanın ayarlanmasına, oradan ilk öpüşmeden ilk sekse tüm süreci siz ileri götüreceksiniz. Ondan sonraki buluşmalar, ilişkinin içerisinde ilişkinin “eve geldik, koltukta TV izledik, seks yaptık ve sonra zıbardık yattık” rutinine düşmemesi için yapılacak şeyler sizin işiniz. Maskülen budur, bariyerleri aşmak, kaleleri fethetmek, o kalenin savunmasını inşaa etmek, hikayeyi yönetmek, gemiye kaptanlık etmek, vs …

Siz bir kere bunların iş olduğunu ve bunun erkek olanın sorumluluğu olduğunu anlarsanız, feminenin işini kadına bırakırsınız. Bağ kurmak, bağlanmak, ilişkiye evrilmek ve hatta ordan evlilik ve çocuk tamamen kadının, feminen olanın işi. Şimdi bu işi kadına bırakın diyoruz ve yukarıdaki maskülen sorumluluğu bilmeyen kişiler bunu “siz bir şey yapmayın o uğraşsın” diye anlıyorlar.

sadece insan ilişkileri karşılıklı.

Evet, bence de. Ama iş bölümü var. İlişkiyi itelemek feminenin işi. İlişkinin oluşacağı ortamları (=buluşma) yaratmak ve ilişkinin en önemli tutkallarından biri olan seksi itelemek de maskülenin işi.

AMA bu demektir ki, filmlerde gördüğünüzün aksine, başlangıçta ilk aramaları siz yapsanız da, 50 – 50% aramayacaksınız. Aramaların çoğunu kızın başlatmasına izin vereceksiniz. Siz aramalardan buluşma çıkaracaksınız. Kadınların, “erkek peşimden koşmalı” ya da popüler kültürün “erkek kadının peşinde koşar” laflarını boş vereceksiniz. Kadınlar hayatları boyunca bir kadınla birlikte olmadığından, neye duygusal tepki verdiklerini pek anlayamazlar. Zaten ne demiştik, kadınlardan ilişki tavsiyesi almayacaksınız.

Buluşma Lojistiği

“Bir buluşmanın ya da buluşmaların başarılı bir şekilde sonuçlanmasının 60-70%i lojistiğin başarılı bir şekilde ayarlanmasıdır.”

Bu ay yaptığım görüşmelerin çoğunda arayanlarla buluşmalarını değerlendirdik ve en çok dile getirdiğim şey bu oldu. Bu konuda daha ayrıntılı yazacağım ama sanırım çoğunuz buluşmalara laylaylom gidiyor.

Ne bu buluşmanın yeri – günü – saati tam planlanıyor, ne buluşmada iki çift laf etmekten öpüşmeye nasıl gidileceğine dikkat ediliyor ne de öpüştükten sonra başbaşa kalınacak yer ayarlanıyor. Kıza “yarın buluşalım” deyip sonra gideceği yeri ayarlamadığı için kızın dediği yere giden var (dominant olmaya aykırı ve eksi hanenize kocaman harflerle yazılacak bir hareket), kızın buluşmaya – genelde 2. veya 3. buluşma oluyor bu – kendisi ile yatmaya geldiğini fark edemeyen var (en az 4 tane arkadaşı bu bariz gerçeğe uyandırdığımda “tabii ya, şunu şunu da yapmıştı nasıl göremedim?” tepkisi aldım), öpüştükten sonra kıza “hadi başbaşa kalabileceğimiz bir yere gidelim” demek yerine kızı evine bırakan var, eve götürdüğünde evde prezervatifi olmadığı için mavi topları eline alan var, var da var.

Bir kadın için buluşma iyi ise “her şey kendiliğinden” olur. Oysa erkek için öyle değil. Sizin için o buluşma öncesi kendinize yaptığınız yatırımı geçtim, buluşmanın ayarlanmasından gece olimpiyatlarında altın madalyaya kadar geçen süreci yönetmeniz ve sonraki buluşmaları da ayarlamanız gerekiyor.

Uzun süreli ilişkideyseniz veya evliyseniz de salamazsınız. “Nasıl olsa evin borcu var daha bir yere gitmez bu” diye hatuna 40 yıllık anacağızınızmış gibi davranamazsınız. Rutini sürekli kırmak ve evli olsanız bile ara ara sanki dün tanışmışsınız gibi buluşmalar ayarlamanız gerekiyor.

Bırakın ilişkiyi, bağlanmayı, seni seviyorumları, seni özlüyorumları o halletsin. Ama sizin bunların içinde meydana geldiği hikayeyi yazıp yönetmeniz gerekiyor.

Reis’in yıllar önce askerlik için söylediği bir lafı biraz değiştirerek tekrarlayacağım:

“Silkelenin kendinize gelin, erkeklik yan gelip yatma yeri değildir.”

 

Neg’in doğru ve yanlış kullanımı

Neg, en popüler ve ilk PUA‘lardan Mystery tarafından yaratılan bir terim. Esasen, dolaylı olarak kadınların içindeki güvensizliğine hafifçe dokunarak özgüvenlerini sarsmak için tasarlanan iltifattır. Bu yorumlar genelde kızların kafasını karıştırır ilgisini çeker ve de senle daha çok konuşmak istemesine neden olur.

Genellikle neg sadece en seksi kızlarla (8-10 HB arası) kullanılır. Çünkü onlar oğlanlar tarafından bir kaide üzerine konan tiplerdir ve kendilerine yaklaşan tüm taliplerini reddederek üstünlük kompleksinden zevk alırlar.

Fakat kız eğer size karşı ilgiliyse, iyi davranıyorsa ve kaba değilse ( sözlü veya sözsüz şekilde) o neg kullanmayın. Size kaba gelebilir, ama çocuk yetiştirme kavramlarından bazıları hala burada uygulanabilir: iyi davranışlarını ödüllendirmek kötü davranışlarını cezalandırmak gibi. Saygısızlık ve kayıtsızlık hala neg’i hakeder ama bence herhangi bir durumda yararlı olup olmadığına sizin kendiniz karar vermelisiniz.

İyi bir neg in sırrı kızı kaidesinde indirmeye yetecek kadar sarsmaktır ama eğer egosunu yerin dibine sokarsanız başarmak istediğiniz şeyin tam tersi etkiye yol açabilirsiniz. Erkekler negi çok aşırı ve hızlı yaptığında sinirlenen ,savunmaya geçen hatta kinlenen çok kız gördüm. Eğer yanlış düğmeye
basarsanız veya söyleme şeklinizde başarısız olursanız neg istenmeyen incitici bir anlama gelir. Biraz ip üstünde yürüme gibi, denge gerektiriyor.

Neg de her zaman hatırlanması gereken bir numaralı kural, kadının değiştirebileceği bir özelliğiyle alay etmektir:  yani, eğer isterse biraz efor sarfederek veya hiç eforsuz kendisi hakkında değiştirebileceği şeyler üzerine olmalı. Tavırlarıyla, saç stiliyle, ojesinin rengiyle, gülüşüyle , ayakkabısıyla hatta sesi hakkında olabilir. Asla kilosuyla, burnunun büyüklüğüyle ,göğüsleriyle dişleriyle yada herhangi başka doğuştan gelen kolay değiştiremeyeceği bir fiziksel özelliğiyle alay etmeyin.

Bir arkadaşımla birbirimize wingmanlik yapıyorduk. Bize hemen bakış atmaya başlayan birkaç kızı neglemeye karar verdik. Konuşmayı bok eden o ölümcük kusurun nerede meydana geldiğini görüp söyleyebilir misiniz?

Ben:” Oldukça tatlısın ama sende biliyorsun ki bu pembe ayakkabılarla bu kıyafet gitmez.”
1.Kız : “Sen neden bahsediyorsun!? ”
Ben : “ Gay veya başka bir şey değilim. Ama pembe ve siyahın birbirini tamamlayıcı renkler olmadığını biliyorum.  Temel tasarım okulu 101 “
1.Kız:” Çok haklısın gay değilsin çünkü gay bir oğlan pembenin sıcak , siyahında soğuk bir renk olduğunu bilir ve gayette beraber gittiklerini söylerdi.”
Ben: “ siyah soğuk değil nötr renktir bi kere. Okula nereye gittiğini söylemiştin?”
1.Kız: “Söylemedim ki, ama Bla Bla lisesine gittim. Sen nereye gitmiştin?”

Arkadaşım(2.kıza) : “Bu büyük kolyeni beğendim ,o büyük vücudunla uyumlu olmuş.”
( bi süre sessizlik)
2.Kız: “ Siktir et bu götleri, hadi gidelim Jenny!”
1.Kız:” Eve gidin ve kendinizi becerin o küçük pipilerinizle!! ”

Gördüğünüz üzere, arkadaşım o koca çenesini açtıktan sonra olay oldukça çirkinleşti. Arkadaşım ölümcül bir hata yaptı ve neg in en temel kuralını çiğnedi. Kadının kilosuyla ve vücuduyla alay etti.

Batı kadınları vücutları konusunda son derece bilinçli ve genellikle görünüşleriyle ilgili de oldukça güvensizlikleri vardır. Kilo, fena halde kaçınılması ve asla şaka yapılmaması gereken bir konu.

İşte doğru yapılan bir neg örneği:

Kız dans ederken yanlışıkla ayağıma bastı.
Ben : “Ah, lanet olsun bu acıttı!”
Kız: “ İnsanlar pistte dans etmeye çalışırken etrafında durma!”
Ben: “ Sorun yok, bu seferlik sadece ayağımdı ama ya orada kalbim olsaydı”

Kız yanımda yürümeye başlar
Ben:” Dışarı topuklularla çıkmadan önce biraz alıştırma yapmalısın”
Kız: “ Yürüme şeklimin nesi yanlış??”
Ben:” Henüz denge yetin yok gibi”
Kız: ” Bu ayakkabılar yeni, henüz kırmadım da”
Ben: ”Eğer onlarla yürümeyi öğrenirsen belki bir gün seni dışarı çıkarabilirim”
Kız : “Öyle mi? Nereye çıkaracaksın?”
Ben: “ Tökezlemeden bi cadde boyunca yürüyebildiğin zaman bana mesaj at, sana söyleyeceğim”

Ona telefonumu veriyorum ve numarasını giriyor-

Neglerim ince bir iltifatla ölçüp hazırlandı. Sözcüklerin ikili doğası nedeniyle ilk başta yorumuma oldukça defansif davrandı ama sonradan çokça onay arayan bir tavır gösterdi. Kız benim sahte diskalifiyelerimi ve redlerine olan tepkisizliğimi çekici buldu.

Çeşitli neglerle denemeler yapın ve kızın savunma seviyesine göre kendinizi ayarlayın. Yeterli pratikle sınırları zorlayabilmelisiniz ve savunma hattının üzerinden geçerek havaya uçmadan yaklaşabiliyor olmalısınız.

Çeviri : The Right Way and The Wrong Way to Neg

Çeviren : Alesta

Bahanelerden ve Kısıtlı İnançlardan Kurtulma. İmkanları Doğru Kullanma

  1. Merhaba Mahmut Abi ve Değerli Blog sakinleri, Ben Mr. Deer. Yeni bir psikoloji konusu ile karşınızdayım. Başarıya giden yolda kendi kendimizi engellediğimiz iki düşünce ögesinden bahsettim ”Bahaneler ve Kısıtlı İnançlar”. Sonrasında potansiyel imkanlarımızı kullanmaktan söz ettim.

Bahaneler, Konfor alanından çıkmadığımız zamanlarda kendimizi rahatlatmak için ortaya koyduğumuz sahte nedenler/sebepler dir. Eğer başarıya ulaşmak istiyorsak bahaneleri bir kenara koymalı ve kendimizi zorlamalıyız. Ama bu noktada seçimlerimizi yanlış yaptıysak eğer kendimizi boş yere yıpratmış oluruz. Kendimize bir makine gibi bakarak kör bir şekilde zorlamamalıyız kendimize karşı merhametli olmalıyız. Sorunun kaynağına inmeli ve nerede yanlış olduğunu tahlil etmeliyiz.

Kısıtlı İnançlar, bahanelerin ikiz kardeşi gibidir. Çoğu zaman bahaneler ve kısıtlı inançlar tanımsal olarak karıştırılırlar. Kısıtlı inançlar, bizim mevcut potansiyellerimizi kullanmamızı kendi kendimize engellememizi sağlayan düşüncelerdir. Daha anlaşılır olması için sizlere şöyle bir soru yönelteyim; hayatınız boyunca hiç daha önce tecrübe etmediğiniz bir işe başlamadan önce sonun olumsuz sonuçlanacağının tahmininde bulunup, o işten vazgeçtiğiniz oldu mu. Sorun şu ki daha önce tecrübe etmediğimiz bir işe başlamadan sonun nasıl sonuçlanacağını tahmin edebilmemiz zordur ve çoğu zaman fırsatları kaçırmamıza sebebiyet verirler. Örneğin çok kez duyduğum şeylerden bir kaç tanesi; ”benim boyum kısa, zengin değilim, yakışıklı değilim bu yüzden kadınlarla başarılı olamam” ya da ”tanımadığım bir kadına yaklaşmam beni sapık olarak  gösterebilir”. Bu vermiş olduğum örnekler size tanıdık gelmiştir.  Daha önce hiç önce hiç kadınlara yaklaşmamışsan ne tepki alacağını nereden bilebilirsin ki. Daha fazla örnekten videoda bahsettim.

Kendimize şunu soralım ”elimizdeki kaynakları doğru kullanabiliyor muyuz”. Aslında hayatımızdaki bir çok problemi basitçe çözebilecekken çoğu zaman o kadar fazla mükemmel yapmaya odaklanıyoruz ki en basit temelleri bile atma fırsatlarını kaçırabiliyoruz. Bununla alakalı örnekleri videoda detaylıca inceledim.

Üst tarafta ufak bir bilgilendirme yapmaya çalıştım konu ile alakalı, umarım videoyu beğenirsiniz. İyi seyirler.

Saha raporu-Efsanevi sıçış

En iyisini bekleyin en kötüsüne Hazırlanın
Neil Strauss

1 Set 1 number close

Hedef bulunduğum kafe de arkadaşlarıyla 15 dakika vakit geçirdikten sonra kalkıp gitti. (yoldan geçerken arkadaşlarını görüp masalarına oturdu sanırım)
ben de direk kalktım.Ve uygun zamanı bulunca açılışımı yaptım.
Ben:Merhaba

Hedef: güler yüzlü bir şekil de merhaba

Ben:gelmeseydim kendimi çok pişman hissedecektim.Çok karakteristik bir yüzün var bunu sana söylemek istiyorum.

Hedef:Ne demek yani karakteristik anlamadım(hoşuna gitti sırıtmaya devam ediyor)

Ben:yani sana özgü bu güne kadar karşılaştığım kadınlardan farklısın.

Hedef:öyle mi çok teşekkür eederim

Ben:Beden dili yürümeye devam etmek ister gibi olduğundan Hadi biraz yürüyelim diyorum

Hedef:olur bu ara da adın ne senin

Ben:epavarman diyerek elimi uzattım

Hedef:Ben de Ni.. Memnun oldum.

Ben:Biliyor musun seni daha önce hiç fark etmedim buralarda öğrenci misin

Hedef:hayır buralıyım. çalışıyorum(öğretmenmiş)

2 dakika böyle sıkıcı muhabbetler falan..toplam da set 5 dakika sürmüştür en sonun da telefonumu cebimden çıkarıp 0a basıyorum uzatıyorum.Arkadaşlarımın yanına dönmem lazım diyorum ve numarasını yazıyor.Ve masada oturduğum arkadaşlarımdan bazılarını tanıyormuş.Bu yüzden, onlara söylememi rica ediyor.(cafe de göz göze gelmiştik oturduğum masada ki insanlara da bakmış sanırım)Devamında mesajlaşmaları ekleyeceğim keyifli okumalar.

Not:Telefon numarası istemeden önce en az 3 tane ilgi işareti gelmesine dikkat ederim.İlgi işaretleri az ve sığ olduğu zaman genelde aldığım numaralar flake çıkıyor.
Fark ettiğim İlgi işaretleri:Adımı sorması,sohbeti devam ettirmek istemesi,konuşma boyunca güler yüzlü olması,işimi sorması falan

Cümle sonlarında ki soru işaretlerine aldırmayın sohbeti whatsapptan mail ile buraya aktardığımdan emojiler soru işareti olarak gözükmüş
[27.08.2019 23:19:10] Epa: epavarman???
[27.08.2019 23:19:21] Epa: Ve sırrın benimle merak etme ??
[27.08.2019 23:26:04] Hedeff: Tamamdır??
[27.08.2019 23:40:50] Epa: O görünüşün arkasında güler yüzlü bir kız çıkacağından emindim ??
[27.08.2019 23:44:56] Hedeff: Yani türlü tanışma sebebi duydum da
[27.08.2019 23:45:21] Hedeff: Yüzümden yola çıkıp tanışmak isteyen bu şekilde ilk oldu o an ona şaşırdım??
[27.08.2019 23:45:30] Hedeff: Karakteristik felan deyince…
[27.08.2019 23:49:01] Epa: Farklı bir enerjin var duruşun tavırların
[27.08.2019 23:49:12] Epa: Bu bir iltifattı aslında ??
[27.08.2019 23:49:59] Hedeff: Hahah takılma diyorsun yani
[27.08.2019 23:50:02] Hedeff: Anladım??
[27.08.2019 23:50:10] Hedeff: Thx??
[27.08.2019 23:54:19] Epa: Aynen ama sevdin bence itiraf et ??
[27.08.2019 23:55:49] Hedeff: Dediğim gibi o şekilde gelmene şaşırdım??
[28.08.2019 00:03:00] Epa: Seni mutlu etmek istedim diyelim iletişim kurarak ??
[28.08.2019 00:07:43] Hedeff: Anladım
[28.08.2019 00:07:53] Hedeff: Memnun oldum ??
[28.08.2019 00:12:57] Epa: Seni cana yakın bulmakta beni memnun etti ??
[28.08.2019 00:16:26] Hedeff: O
[28.08.2019 00:25:00] Epa: Planlayalım bir kahve içelim o zaman ??
[28.08.2019 00:25:33] Hedeff: Tabi olabilir
[28.08.2019 00:27:27] Epa: Yarın ya da perşembe saat 9 ka…cafe de
[28.08.2019 00:28:00] Hedeff: Yarın kendi işlerim var
[28.08.2019 00:28:05] Hedeff: Ama Perşembe olur
[28.08.2019 00:28:35] Epa: Tabi ki seni ararım ??
[28.08.2019 00:28:48] Hedeff: Tamam ????
buluşma gününe kadar bir şey yazmadım

[29.08.2019 18:00:20] Epa: Ze… cafeyi biliyor musun?
[29.08.2019 18:32:25] Hedeff: Evet
[29.08.2019 18:42:17] Epa: Saat 9 gibi ze…de görüşelim öyleyse ????
[29.08.2019 18:43:03] Hedeff: Zey… de görüşmesek?
[29.08.2019 18:43:20] Hedeff: Ben oranın ortamını beğenmiyorum
[29.08.2019 18:43:33] Hedeff: Hiç gitmedim ama öyle bi algı oluşturdular ??
[29.08.2019 18:43:49] Epa: Olabilir
[29.08.2019 18:43:54] Epa: Senin bir fikrin var mı
[29.08.2019 18:44:07] Hedeff: Kahv… olabilir
[29.08.2019 18:44:09] Hedeff: Bahç… ya da
[29.08.2019 18:44:12] Hedeff: Fark etmez
[29.08.2019 18:44:18] Hedeff: Erg… ya da
[29.08.2019 18:44:21] Epa: Bah…n olsun o zaman
[29.08.2019 18:44:40] Hedeff: Ok

Çok kötü bir buluşmaydı kafenin kalabalığından yakınlaşamadım sürekli kız konuştu.Sıkıcı bir buluşmaydı.havadan sudan, okul, iş olmaması gereken ne kadar çok konu varsa onları konuştuk 😀

[29.08.2019 23:55:21] Epa: Ni… hanım ciddiye almadınız sanırım
[29.08.2019 23:55:26] Epa: Alındım ama..
[29.08.2019 23:55:37] Hedeff: ???
[29.08.2019 23:55:43] Hedeff: Nasıl yani
[29.08.2019 23:56:25] Epa: Sen dinlemedin mi
[29.08.2019 23:56:33] Epa: ????
[29.08.2019 23:56:48] Hedeff: Yok dinledim
[29.08.2019 23:56:55] Hedeff: Ciddiye de aldım tabi niye almiyim
[29.08.2019 23:57:03] Hedeff: Neye alındın 🙂
[29.08.2019 23:58:12] Epa: Gözümü telefondan ayıramıyorum senden mesajlar yağacak diye…??
[29.08.2019 23:58:22] Epa: Ama hayallerimle oynadın ??
[29.08.2019 23:58:27] Hedeff: Hahaah tabi tabi ??
[29.08.2019 23:59:21] Epa: Yazmadın ama
[29.08.2019 23:59:30] Epa: Şimdi tekrar belirtiyorum
[29.08.2019 23:59:35] Hedeff: Sen demedin mi
[29.08.2019 23:59:41] Hedeff: Öyle bi beklentim oluşmadı diye
[29.08.2019 23:59:47] Hedeff: E ne yazayım ??
[29.08.2019 23:59:53] Epa: Araba da
[30.08.2019 00:00:01] Epa: İnerken mesajını bekliyorum
[30.08.2019 00:00:03] Epa: Dedim
[30.08.2019 00:00:04] Epa: Ama
[30.08.2019 00:00:18] Hedeff: Ben de tamam dedim
[30.08.2019 00:01:16] Epa: E yazmıyosun ????
[30.08.2019 00:01:29] Hedeff: Ne bileyim yeni ayrıldık
[30.08.2019 00:01:37] Hedeff: Bi de kızlarla sohbet halindeydik
[30.08.2019 00:01:43] Hedeff: Elime telefon almadım
[30.08.2019 00:02:44] Epa: Tabi öyledir zaten canım şaka yapıyorum ??
[30.08.2019 00:02:53] Epa: Ben yazmak istedim sadece
[30.08.2019 00:03:59] Hedeff: Anladım
[30.08.2019 00:04:06] Hedeff: Tanıştığına değdi mi peki ??
[30.08.2019 00:04:32] Hedeff: Çok konuşmuş olabilirim ama bunda öğretmenliğin etkisi var??
[30.08.2019 00:05:17] Epa: ???? aslına bakarsan beklediğim gibi de çıktın
[30.08.2019 00:05:24] Epa: Ben severim dinlemeyi
[30.08.2019 00:05:40] Epa: Ama biraz modum düşüktü bu gün
[30.08.2019 00:05:49] Epa: Senin için değdi mi peki
[30.08.2019 00:07:02] Hedeff: Evet
[30.08.2019 00:07:08] Hedeff: Dinleyici modundaydın
[30.08.2019 00:07:18] Hedeff: Olsun sorun değil sıkıntıların varmış
[30.08.2019 00:07:26] Hedeff: Güzeldi tabi teşekkür ederim??
[30.08.2019 00:07:58] Epa: Yaa bunu duymayı seviyorum insanlardan
[30.08.2019 00:08:13] Hedeff: ??
[30.08.2019 00:08:19] Epa: Ama rica ederim seni tanıdığıma memnunum ????
[30.08.2019 00:08:29] Hedeff: Sağolasın ??
[30.08.2019 00:08:37] Hedeff: Ben ufaktan yatayım
[30.08.2019 00:08:45] Hedeff: Geçiyor vakit
[30.08.2019 00:08:49] Hedeff: İyi geceler
[30.08.2019 00:09:58] Epa: İyi geceler ben de direk eve geldim 2 bira aldım içiyorumm ??
[30.08.2019 00:10:19] Hedeff: Anladım
[30.08.2019 00:10:27] Hedeff: Afiyet olsun ??
[30.08.2019 00:11:04] Epa: Teşekkür ederim ??

[30.08.2019 23:36:36] Epa: ?görüntü dahil edilmedi
[30.08.2019 23:55:36] Hedeff: Afiyet olsun ??
[31.08.2019 00:01:43] Epa: Gel birlikte olsun ??
[31.08.2019 13:33:00] Epa: Gidecek misin bu gün
[31.08.2019 13:35:27] Hedeff: Yess
[31.08.2019 13:35:27] Hedeff: ***aktayım
[31.08.2019 13:58:00] Epa: Zahmet edip dünden bi haber verseydin ????
[31.08.2019 13:58:48] Hedeff: Dün bana yazdığında ben uyuyakalmışım
[31.08.2019 13:58:52] Hedeff: Uyanıp yazdım
[31.08.2019 13:58:59] Hedeff: Sonra tekrar uyumuşum:)
[31.08.2019 15:55:33] Epa: Yaa uyunıp mesaj atıp tekrar uyuyakalmayı nasıl başarabiliyorsun ??
[31.08.2019 15:55:59] Epa: Tebrikler yakana kurdela takmak lazım ????
[31.08.2019 17:12:22] Hedeff: E uyku sersemi yazmışım 🙂
[31.08.2019 17:12:29] Hedeff: Tekrar uyudum 🙂
[31.08.2019 20:36:25] Epa: Çok iyi yaa ?? ben aslında tahmin etmiştim senin uyuyor olabileceğini
[31.08.2019 20:36:36] Epa: O saatlerde uyuyorum demiştin
[31.08.2019 20:50:21] Hedeff: Yess
[1.09.2019 15:01:41] Epa: Su sıcak mı ??
[1.09.2019 15:02:48] Hedeff: Valla güzel ama tek sıkıntı biraz kirli
[1.09.2019 15:23:41] Epa: Neresi burası
[1.09.2019 15:24:05] Hedeff: Filyos
[1.09.2019 15:24:49] Hedeff: Sen napiyorsun
[1.09.2019 15:28:35] Epa: Mide bulantısı ve baş ağrısıyla başa çıkmaya çalışıyorum
[1.09.2019 15:33:22] Hedeff: Hadi ya
[1.09.2019 15:33:29] Hedeff: Geçmiş olsun
[1.09.2019 15:49:27] Epa: Teşekkür ederim
[1.09.2019 23:48:35] Epa: Sen yıllık izin falan mı aldın
[1.09.2019 23:48:46] Hedeff: Yoo
[1.09.2019 23:48:51] Hedeff: Haftasonu iznimdi ki
[1.09.2019 23:49:35] Hedeff: Yarın işbaşıyım çalışıyorum
[1.09.2019 23:49:43] Epa: Tam da onu diyordum ??
[1.09.2019 23:49:59] Hedeff: :))
[1.09.2019 23:52:20] Epa: İçimden bir ses 2 gün sonraya randevu ver ve o zamana kadar mesaj atma diyor????
[1.09.2019 23:52:27] Epa: Seversinnn????
[1.09.2019 23:53:02] Hedeff: ?? yok tarzını öğrendim
[1.09.2019 23:53:08] Hedeff: Onda sıkıntı yokta
[1.09.2019 23:53:23] Hedeff: Ben bugün biriyle görüşmeye başladım (burada shit test ya da siktir git amk betası demek istedi)
[1.09.2019 23:53:45] Hedeff: Yani bundan sonrasında biri varken biriyle görüşmem uygun olmaz
[1.09.2019 23:53:57] Hedeff: Böyle şeylere dikkat eden biriyim ??
[1.09.2019 23:54:11] Hedeff: O yüzden şu gün görüşelim edelim diye söz vermek istemem
[1.09.2019 23:54:48] Epa: Nasıl yani
[1.09.2019 23:55:24] Hedeff: Bi arkadaşım vasıtasıyla biri tanışmak istedi benimle
[1.09.2019 23:55:34] Hedeff: Ben de kabul ettim
[1.09.2019 23:55:55] Hedeff: Yani tanıma evresi gibi bir şey işte
[1.09.2019 23:56:03] Epa: Anladım
[1.09.2019 23:56:28] Epa: Ben senin yanına zaten böyle aradaş olalım laflarız diye gelmiştim zaten ????
[1.09.2019 23:56:47] Hedeff: Valla ne niyetle geldin bilemem ama dediğin gibi oldu:)
[1.09.2019 23:57:03] Epa: Aslında anlamadın ????
[1.09.2019 23:57:17] Hedeff: Her neyse
[1.09.2019 23:57:20] Epa: Laf çakıyorum ??
[1.09.2019 23:57:21] Hedeff: Dikkat et kendine
[1.09.2019 23:57:26] Hedeff: Görüsürüz yine
[1.09.2019 23:57:32] Hedeff: İyi geceler ??
[1.09.2019 23:57:42] Epa: Böyle bir şeyin üzerine
[1.09.2019 23:57:51] Epa: Görüşeceğimizi düşünmüyorum ??
[1.09.2019 23:58:19] Hedeff: Anladım da
[1.09.2019 23:58:21] Epa: Sonuçta benimle görüşürken başkasıla tanışıp bana böyle şeylere dikkat ederim görüşmeyelim diyorsun ??
[1.09.2019 23:58:37] Hedeff: Eğer niyetin başkaysa bile
[1.09.2019 23:58:50] Hedeff: Arkadaş olmaktan öteye geçmedi
[1.09.2019 23:59:02] Hedeff: Ne sen de geçti ne ben de
[1.09.2019 23:59:08] Hedeff: Hakkaten arkadaş olduk??
[1.09.2019 23:59:14] Hedeff: Olunabilir yani sorun değil
[1.09.2019 23:59:22] Hedeff: Tamamdır
[1.09.2019 23:59:28] Hedeff: İyi geceler????
[1.09.2019 23:59:48] Epa: Tabi tanıdıksın sonuçta yolda görsem selam veririm ama
[1.09.2019 23:59:56] Epa: Bu yaptığın saygısızlık
[2.09.2019 00:00:06] Hedeff: Nasıl saygısızlık?
[2.09.2019 00:00:12] Epa: Ne niyetle geldiğimi biliyorsun sonuçta
[2.09.2019 00:00:13] Hedeff: Biz seninle flört etmiyoruz ki
[2.09.2019 00:00:18] Hedeff: Ama sen bir şey yaptın mı
[2.09.2019 00:00:26] Hedeff: Beni tanımaya çalıştın mı
[2.09.2019 00:00:30] Hedeff: Evet bana geldin
[2.09.2019 00:00:34] Hedeff: Ama gerisini getirdin mi
[2.09.2019 00:00:55] Epa: Getirme fırsatım mı vardı O?
[2.09.2019 00:01:05] Hedeff: Yok muydu
[2.09.2019 00:01:11] Epa: Bahçende herkesin ortasında dudağına mı yapışsaydım?
[2.09.2019 00:01:15] Hedeff: Biz seninle kaç gün önce görüştük
[2.09.2019 00:01:20] Hedeff: Ne ilgisi var her şey öpücük mü
[2.09.2019 00:01:42] Hedeff: Yani fırsatın vardı
[2.09.2019 00:02:04] Hedeff: Ben sana saygısızlık yapmadım, beni tanımak istedin ama gerekli çabayı ne sen gösterdin ne de ben gördüm
[2.09.2019 00:02:37] Hedeff: Saygısızlık nasıl olurdu
[2.09.2019 00:02:42] Hedeff: Hem seninle hem bi başkasıyla
[2.09.2019 00:02:45] Hedeff: Görüşüyor olsam olurdu
[2.09.2019 00:02:48] Epa: Çabalamamak değil bu
[2.09.2019 00:02:53] Hedeff: Ben olduğu gibi söyledim
[2.09.2019 00:02:55] Epa: Yarın görüşelim
[2.09.2019 00:03:05] Epa: İstemiyorsan da
[2.09.2019 00:03:25] Epa: Sen bilirsin tabi zorla olcak değil??
[2.09.2019 00:03:47] Hedeff: Dürüst davranıp söyledim, seninde olgun anlayışlı olacağını düşünüyorum. Kötü bir şey de demedim
[2.09.2019 00:03:57] Hedeff: Yakın hissetmemişte olabilirsin
[2.09.2019 00:04:21] Epa: Yakın hissetmesem
[2.09.2019 00:04:36] Epa: Seninle o gün plan yapmıştık değil mi
[2.09.2019 00:04:37] Hedeff: Kırılışıp gerilmekte istemiyorum
[2.09.2019 00:04:45] Hedeff: Haberleşiriz demiştik
[2.09.2019 00:04:50] Epa: Geldiğinde görüşürüz diyerek
[2.09.2019 00:04:58] Epa: Gitmezsen c.tesi
[2.09.2019 00:04:59] Hedeff: Ama başka bi planım olduğunu da kastetmiştim
[2.09.2019 00:05:02] Epa: Gidersen geldiğinde
[2.09.2019 00:05:12] Epa: Diye anlaşmıştık
[2.09.2019 00:05:15] Hedeff: Tamam da sen işte bana bir daha
[2.09.2019 00:05:20] Hedeff: Hadi Pazar napıyoruz dedin mi
[2.09.2019 00:05:37] Epa: Hadi pazartesi görüşelim dedim ??
[2.09.2019 00:05:37] Hedeff: Ya bak, hepsini geçtim
[2.09.2019 00:06:03] Hedeff: Ben net konuşayım senden beni tanıman adına ekstra bir çaba görmedim
[2.09.2019 00:06:15] Hedeff: He heralde böyle kalmak istiyor dedim
[2.09.2019 00:06:24] Hedeff: Olabilir saygı duyarım
[2.09.2019 00:06:37] Epa: Yanlış anlamışsın sen
[2.09.2019 00:06:41] Hedeff: İlk oturmada herkes anlaşacak diye kural asla yok
[2.09.2019 00:06:49] Epa: Böyle kalacak olmak istesem
[2.09.2019 00:06:58] Epa: Zaten anlardın
[2.09.2019 00:07:07] Hedeff: İşte bana böyle hissettirdin
[2.09.2019 00:07:13] Hedeff: Sana o zaman da demiştim
[2.09.2019 00:07:16] Hedeff: Numaramı alıp
[2.09.2019 00:07:34] Epa: Yani ne diyebilirim ki nihancım kırılcak gücencekte değilim tabi
[2.09.2019 00:07:38] Hedeff: GÖrüşmek isteyen adam kendini gösterir yazar eder arar sorar vs
[2.09.2019 00:07:47] Hedeff: Buluşma vaktimize kadar
[2.09.2019 00:07:51] Hedeff: Yazmamıştın bile
[2.09.2019 00:08:04] Hedeff: Çünkü yazma gereği duymadım demiştin
[2.09.2019 00:08:11] Hedeff: E baktım ki bu da öyle oldu
[2.09.2019 00:08:24] Hedeff: E napayım ben??
[2.09.2019 00:08:27] Epa: İşim olabilir mi
[2.09.2019 00:08:37] Epa: Acaba yoğunum bu ara
[2.09.2019 00:08:41] Hedeff: Olabilir ama 24 saat Olmaz herslde ??
[2.09.2019 00:08:47] Hedeff: Bilemem
[2.09.2019 00:08:49] Hedeff: Haberim yok
[2.09.2019 00:09:00] Hedeff: Konuşmadığımız için bilmiyorum
[2.09.2019 00:09:02] Epa: Yazmadın etmedin diyerek başkasıyla görüşmeye başladım gelemem diyorsun bana ????
[2.09.2019 00:09:25] Hedeff: Yazmadığın için görüşüyorum başkasıyla demedim
[2.09.2019 00:09:39] Hedeff: Konuşmasakta arkadaş kaldık yani
[2.09.2019 00:09:40] Epa: Şimdi o görüşmeye başldığın arkadaşından haber gönderene diyorsun ki hemen
[2.09.2019 00:09:55] Hedeff: Ya ben böyle konuşmalara girmek istemiyorum lütfen
[2.09.2019 00:09:59] Epa: Benim zaten flörtüm var canım diyorsun bu konuda böylece kapanıyor ??????
[2.09.2019 00:10:07] Hedeff: Kendimi yeterince anlattım
[2.09.2019 00:10:16] Hedeff: Anladığını da düşünüyorum
[2.09.2019 00:10:19] Hedeff: Akıllı birisin
[2.09.2019 00:10:48] Epa: Ee tamam nihan ne diyebilirim
[2.09.2019 00:10:59] Epa: Açıklama yaptığın için teşekkürler
[2.09.2019 00:11:18] Hedeff: Rica ederim
[2.09.2019 00:12:34] Hedeff: Ben saygısız biri değilim, eğer seninle beraber o kişiyle de aynı anda görüşsem bunun adı saygısızlıktan öte başka bir şey olurdu 🙂 bunu hiç yapmadım, kimseye de yapmam. Bilmen gerekiyordu ve daha en başında bilmen daha iyi oldu.
[2.09.2019 00:12:42] Hedeff: Kimseyi kandıracak değilim??
[2.09.2019 00:13:02] Hedeff: Numaranı falan silmicem durur
[2.09.2019 00:13:10] Epa: Tercih meselesi sonuçta
[2.09.2019 00:13:14] Hedeff: Sil dersen silerim ya da
[2.09.2019 00:13:26] Hedeff: Ama bana zararı yok
[2.09.2019 00:13:37] Epa: Aklında ben olsam başkası olmazdı ??
[2.09.2019 00:13:50] Epa: Sen bilirsin
[2.09.2019 00:13:56] Hedeff: Tamamdır
[2.09.2019 00:14:01] Epa: İstersen sil istersen kalsın
[2.09.2019 00:14:09] Epa: Fark etmez ??
[2.09.2019 00:14:16] Hedeff: Ok
[2.09.2019 00:14:21] Hedeff: İyi geceler
[2.09.2019 00:14:26] Epa: ???

Sanırım nükleer shit testle karşılaşıp güzelcene sıçtım sonunda da sıvadığımı görebiliyorsunuz…Hep başarılı setleri atmamak lazım beni takipte kalın epavarman

Saha raporu – Daygame,Fuckclose -Biletci Kız

Öğlen saat 2 gibi derse yetişmeye çalışırken, hoş 1,60 boylarında sarışın önümü keserek bilet satmaya çalıştı.Ben acelem olduğunu, dönüşte alacağımı söyleyerek geçiştirdim ve yoluma devam ettim.Tabi dönüşte de bilet almaya niyetim yoktu asıl ilgilendiğim kızın kendisiydi.Dersten çıkıp eve dönerken yolda kızı göremediğim için eve gittim.Gereksiz Detayları geçiyorum.

akşam oyunu öğretmeye çalıştığım arkadaşımı yanıma aldım 1 2 set açıp bişeyler anlatmayı hedefliyordum.Tesadüfen,Yürürken aynı kızın sokakta birilerine bilet satmaya çalıştığını fark ettim.Yanından geçerken kolay gelsin diyerek beni tekrar fark etmesini sağladım ve yoluma devam ettim. 15 dakika sonra tekrar kızın olduğu yerden geçerken yanına giderek açılışımı yaptım.
BEN :B
KIZ: K

B:Sen bu işi beceremiyorsun (suratımda piç bir gülümseme )
K:Anlamadım…? (gülümsüyor yanında ki arkadaşına bakıyor şaşırmış bir tavırla)
B:Ya böyle bilet mi satılır, kimse seni dinlemiyor bile.Durduruşun yanlış, konuşman yanlış, bu iş böyle olmaz ..
K:Çok iddaalısın falan, nerden çıktın sen gibi şeyler söyledi tam hatırlayamıyorum.(dik duruşum,ses tonum, rahat haraketlerimden etkilendiği belli oluyordu.)
B:Ne bileti bunlar ?
K:Tiyatro.Engelli arkadaşların hazırladığı bir oyun size de vereyim birer bilet diyor(wingim yanımda bu arada)
B:Ben tiyatro sevmem.Bir iki bilet ver de sana nasıl satılır göstereyim.madem engelli arkadaşlara destek oluyorsunuz benim de katkım olsun, sen de bu işin nasıl yapıldığını görmüş olursun(tabi bunu eğlenceli bir dille söyledim)
K:tamam göster izliyorum (gülerek)
5 dakika civarında bana verdiği 3 biletin 2 tanesini yoldan geçen 2li kız grubuna sattım.(Belki tesadüf o an denk geldi) Tabi biletleri satarken bi yandan da o kızlarla açılış yapar gibi konuşuyorum, kızın birinin kolunda dövmeleri var ona dokunuyorum,güzelmiş, nerde yaptırdın, ben de yaptırcam falan diyerek laflıyorum kızlarla.(Bir yandan biletçi kızın MERİÇ arkadaşı dik dik bana bakıyor)Biletleri sattığım kızlar gittikten sonra

B:Parayı ve elimde kalan son bileti,biletçi kıza vererek.Al bunlar senin dedim
K:Ohaaa nasıl yaptın,harikasın o kız seni yiyecek gibi bakıyordu diyor.Teşekkür ediyor falan(DHV nin *mınakoydum burada tabi eheh )
B:Artık ne yapman gerektiğini öğrendiğine göre bizim işimiz var gitmemiz lazım diyorum.
K:Yarın işin yoksa bana yardım eder misin.Lütfeeeen diyor küçük bir kız çocuğu gibi
B:Engelli arkadaşlara destek olmak için yaparım.Müsait olursam görüşürüz diyerek telefonumu uzatıyorum ve numarasını yazıyor.Sarılıp ayrılıyorum.

yaklaşık 2 saat sonra Ben Epavarman diye bir mesaj atıyorum.Tamam kaydettim diye cevap yazıyor.(mesajlaşma sadece bu kadar)

Bir sonra ki gün ne zaman geleceksin diye bir mesaj atmış. ben de akşam görüşürüz ben seni ararım diyerek sonlandırıyorum mesajlaşmayı.Bir kafe de buluşuyoruz biraz birbirimizi tanıyoruz. sevgilisi falan varmış, boş muhabbetler falan, buraları geçiyorum yoksa çok uzayacak.Neyse kafeden kalkıp bilet satmaya başlıyoruz.Tabi o gün satılan biletlerin çoğunu ben satıyorum. sevgilisi olduğuna aldanmadan kıza takılıyorum, hafiften flörtöz davranıyorum, hem bilet satıyoruz hem eğleniyoruz.
Saat 10 11 gibi sevgilisi almaya geldi kızı arabasıyla, birlikte eğlenmeye gideceklermiş, beni de davet ettiler,konser varmış kız çok ısrar etti bira ısmarlıyım sana, bana o kadar yardım ettin falan deyince ben de kabul ettim(Satılan biletlerden pay alıyormuş kaltak,Ben engellilere destek oluyoruz zannediyordum).Arabayla ilerlerken,kızın evine geldik.Kız üstünü değiştirmeye gitti.Biz de çocukla arabada bekleyip sohbet ediyorduk, kız üstünü değiştirmeye gidince,bana millete güvenmediğinden, kızın sokakta bilet satmasını istemediğinden falan bahsediyor,erkekler sarkıntılık ediyormuş,fasofiso… zırvalıyor yani,Ama kız bunu dinlemiyormuş tabi satmaya devam ediyormuş (sözünü dinletemeyen,Gereksiz kıskançlıklara kapılan meriç). Ama bana nedense kanı çok ısınmış falan.Tabi ben de merak etme sevgilin bana emanet diye teselli ediyorum Meriçimizi (tabi kız bu çocuğa beni yıllardır tanıdığını, çok yakın arkadaş olduğumuz yalanını söylemiş.Kızımız da sevgilisi gelmeden önce, yeni tanıştığımızı söyleme diyerek beni uyarmıştı).Neyse konser,içki falan takıldık o gece öyle bitti.Ben de sevgilisi olduğu için kızın üstüne düşmedim, normal arkadaş(friendzone gibi değil) olduk, arkadaşça eğlenceli bir şekilde birbirimize komik capsler atıp,taşşak muhabbeti yaparak arada sırada konuşuyorduk.2 hafta civarı zaman geçtikten sonra.Bi ara eski arkadaşının erasmustan döndüğünü söyledi ve çocuğun öğrenci evine beni davet etti. gel içelim Serhat çok kafa çocuktur, eğleniriz falan diyerek. ben de ara ara fuckbuddy takıldığım kızla plan yapmıştım.Fuckbuddy mi de yanıma alıp Serhatın evine gittik bir yandan içiyoruz, bir yandan sohbet falan.(Serhatta harbiden kafa çocukmuş yani öyle meriç falan değil)serhatın erasmus anılarını dinliyoruz, bir yandan bize Polonya dan getirdiği içkilerinden ikram ediyor. Tabi benim fuckbuddy alkole pek alışık değil. kafayı bulunca uydularından birini bizim yanımıza çağırdı.Ben çok sinirlendim tabi, siktir git nereye gidiyosan, alsın seni gidin diyerek postaladım bunu, zaten kafası da çok güzel hiç uğraşasım yoktu.benim için de çok iyi oldu bu :D.

benim fuckbuddy gidince, arkasından saydırıyor tabi biletçi kızımız.Shit test yağmuruna tutuyor beni adeta.Sen bununla mı birliktesin.erkek değil misiniz.size delik olsa yeter,bu kız çok kalitesiz falan filan diyip duruyor.(benim fuckbuddy de güzel ama öyle çirkin falan da değil yani, tamamen kıskançlıktan kudurmuş gece boyu hiç saklayamamıştı zaten belli ediyordu.)Bütün bunların üstüne, benim fuckbuddy başka erkekle gidince de bak seni nasıl ekti.diyerek dalga da geçmeye başladı.Benim hiç umrumda değil tabi o saydırıyor ben serhata polonyalı kızların nasıl olduklarını soruyorum.o anlatıyor falan 😀

Ben eve geçeyim artık diyerek, ben de kalktım (biraz daha bira içmek istiyordu canım).Marketten bir bira aldım eve gittim yavaş yavaş içiyordum yarım saat sonra biletçi kızımızdan mesaj geldi.
K: Eve gidince haber ver demiştim neden vermedin(saat gecenin 4ü)
B:Sen uyumadın mı?
K:uyuyamadım,bu koltuk hiç rahat değil(serhatın evinde ki koltuktan bahsediyor).Serhat yatağını vermemiş buna gitmiş uyumuş.(adamım serhat başka bir meriç olsa yatağını verir nevresimini değiştirir üstüne de oda parfümü sıkardı eheheh)
B:Marketten 2 bira al gel :).Bizim evin altında ki market 24 saat açık.
K:olabilir ev çok uzaksa gece korkarım almaya gel beni
B:Yakın yakın, bişey olmaz ben sana pencereden el sallarım 😀
adresi tarif ettim bir yandan telefondan konuşuyoruz, yürürken korkmasın diye.eve geldikten sonra biraz sohbet ettik,baş başa kalınca sevgilisinden ayrıldığını anlattı bana (ben tamamen arkadaşça davranıyorum)biram bitince ben uyuyacağım artık diyerek odama gittim ve yatağın üstüne oturuyorum.Kızda hemen arkamdan odama gelerek eğilip dudağıma yapıştı(böyle bir şeyi hiç beklememiyordum).Napıyosun sen biz arkadaşız diye ittim bunu.(Kızın yüz ifadesini görmeniz lazımdı.Hayatında ilki yaşadı belki de ehehehe )Sonradan ben öptüm tabi bunu daha fazla detaya gerek yok siz gerisini tahmin edebiliyorsunuzdur zaten NOFAPta ki arkadaşlardan küfür yemeyelim 🙂

Bu kız aslında bizim birlikte olduğumuz geceden sonra ayrılmış sevgilisinden(daldeğiştirme olarak algıladım),o gece bana ayrıldık demişti,sonradan itiraf etti yalan söylemiş(sonradan bana ayrılmadık ama aramız kötüydü, görüşmüyoduk….vs bahaneleri hiç bitmez tabi,kaşar gibi hissetmemek için,yermiyim ben bunları). 2 hafta sevgili takıldıktan sonra ben yaz tatili için memleketime gideceğim, beni beklemene gerek yok diyerek ayrıldım bundan, istediği kişiyle takılabileceğini söyledim.Tabi hala beni bekliyor telefondan nude falan atıyor orası ayrı bir konu(belki başkasıyla yatıyor da olabilir güvenmiyorum hiç, zaten umrumda da değil).

Ve bu kızın bana biz arkadaş gibi takılırken sürekli söylediği bir şey (shit test) vardı. Ben kısa erkeklerle asla birlikte olmam diyordu.Burada oyunun, Tipten ve Paradan daha önemli olduğunu belirtmek istiyorum!!!Bu Kızın benim için terk ettiği erkek arkadaşının arabası var benim yok.Çocuk Besyo okuduğundan Manken gibi fiziği var, kaslı ve boyu 185in üstünde maddi durumu da benden iyi olduğunu varsayıyorum.Benim ise normal bir vücudum,ailemin gönderdiği öğrenci gelirim ve 172 boyum var.Umarım anlatabilmişimdir.

EPAVARMAN

Yorumlar üzerine edit:Ben bu raporu hatırlayıp yazabilmek için 2 saat uğraştım.İçerisinde ders çıkarılacak şeyler barındırdığı için.Tipim yok param yok arabam yok diye bahaneler uyduranlara ders olsun motive olsunlar diye,valla insanı bazen çileden çıkartıyorsunuz.
Biri bu kadar plan yaparak düşürdüğün kızı adam doğal haliyle yatağa atmış demiş.Ne planı güzel kardeşim bu olay spontane gerçekleşen bir olay.Rapor çocuğun sevgilisini elinden çalmaya çalıştığım bir senaryo değil amk.spontan gelişen olaylar silsilesi…Sen zira oyunu plan yapıp kız düşürmek olarak anladıysan siteyi en baştan okuyup iyice anlayana kadar tekrar et.
Orda defalarca belirttim sevgilisi olduğu için kızla arkadaş olduk diye.
kızı yatağa atmaya çaıştığım bir plan yok,defalarca belirttim arkadaşım olarak görüyordum diye.Bak bunlar rapor da yazıyor.Ya götünle okuyorsun ya da provakasyon yapıyorsun.Ayrıldık dediği için devam ettik haberim mi var amk. kız yalan söylemiş
Biri de parazit demiş lan götünüzle okumayın..
Burada ahlak dersi vereceğinize örnek çıkartın birlikte olduğunuz kadınları iyi gözlemleyin..Maskulen davranın ki kız sizi aldatmayı aklından geçirmesin..Bu karakterde ki insanlar illa ki ilişki içerisinde kendilerini ele veren davnışlar sergiler bu insanlara yol vermeyi bilin diye paylaşıyoruz..

Saha Raporu – Putin’e Selam Olsun…


Merhaba Mahmut Abi ve Değerli Blog sakinleri, Ben Mr. Deer. Önceki yazılarımdan beni fazlası ile tanıyorsunuz. Bu aralar İstanbul’ da bir düzen kurmaya çalışıyorum ve ilk yazımda da bahsettiğim gibi eğitim (danışmanlık ve grup dersleri) konusuna ağırlık vermeye başladım. Bir süredir YouTube kanalımda sesli saha raporları ve podcastler de yayınlıyorum. Bu yazının konusu yakın zamanda twitter hesabımdan atmış olduğum ‘’ Putin’e selam olsun. Bu ara halkı ile yakın temastayım ‘’ başlıklı resimli Tweet  ile alakalı. Resim Marmaris’ te çalıştığım otelin bana tahsis etmiş olduğu evde bir Rus hatunla birlikte takılmamın sonrasında çekildi. Olayın garip tarafı ne hatun İngilizceyi doru düzgün biliyor, ne ben 2-3 kelimeden fazla Rusça biliyorum. Ee diyeceksin nasıl konuştun da ayarttın hatunu işte tuhaf olanda o, pek konuşmadık.

 

‘’Kadının kocası genelde bir tür yedektir. Hiçbir zaman doğru erkek değildir.”

~ Sigmund Freud ~

 

Saha Raporu; Putin’e Selam Olsun

Uzatmadan olaya gireyim artık. Daha animasyonda 5. Günüm (hem otelde, hem meslekte) çoktan full charge pratiğim sayesinde neredeyse tüm FMB çalışanları ile samimiyet kurmuştum. Öğlen yemeğinde bir garson arkadaşım bana gelip misafir bir hatunun küpelerimi beğendiğini falan söyledi. Hatun buna mı söylemiş bu mu duymuş neymiş neyse çok umursamadım. Dedim akşam yemeğinde göster ayarı vereyim eheheheheh. Akşam yemeğini misafir (para veren adam müşteridir aq) ile birlikte yememiz gerekiyor. Akşam restorana gittiğimde sordum gösterdi. Masa da yaşlı bir teyze ve küçük bir çocukta vardı. Yemeğimi aldım masalarına gelip ‘’Can I sit’’ dedim.  Hatun önce bir iki saniye buga girdi beni karşısında görünce ‘’yes yes’’ dedi ama nasıl bir istekli söylüyor o an fark ettim kadın benden hoşlanmış. Masadakilere kendimi tanıttım ve tanıştım. Hatuna nereli olduğunu ne iş yaptığını falan sordum. Daha bir iki kelime konuştum hemen instagram hesabımı istedi. Konuşurken Hatun beni anlamakta zorlanıyordu dedim ‘’do you have translate application’’. Google çeviriyi açtı ne iş yaptığını anlattı ben nereli olduğumdan ve burada yeni olduğumdan falan bahsettim. 10-15 dakikalık kısa bir sıradan misafirlerle ettiğim sohbet geçti aramızda sonra ben hızlıca yemeğimi bitirip kalktım. Sahnede dans ederken falan sürekli gözü üstümdeydi gece boyunca, arada kısa bakışlar atıyordum sahneden hatuna. Akşam saat 11′ de mesai bitti otelden çıkarken hatuna mesaj attım;

D: Ben

H: Hedef

D: Otelden ayrılmam gerekiyor saatim doldu.

H: Üzgünüm, ben seni görmek istiyorum.

D: Gece için bir planın var mı.

H: Hayır.

D: Sahile gel.

H: Tamam.

Ve hatun geldi. Dedim merkezdeki sahile gidelim. Olur dedi. Tuttum elinden atladık dolmuşa ücreti ödemek istedi karışmadım. Yolda resim falan çekmek istedi. Sokuldu kolumun altından sarıldı falan. Yolda dedim sahil yerine bana geçelim mi önce bir 10-15 saniye düşündü sonra tamam dedi. Eve geçerken biraları da o aldı. Eve geçtik önden ben girdim hatuna kapıda durmasını söyledim beraber kaldığım iki arkadaşımı balkonda buldum ve hatun geldi odaya gelmeyin dedim sonra hatunu içeri aldım. Eve girerken tedirgindi odaya soktum rahat hissetmediğini ve sahile gitmemizi istedi. Sakin olmasını söyledim ve biraları açıp sohbet ederken ufak ufak öpmelerle başlayıp devamında muhteşem bir ön sevişme yaşadık. Elimi donuna attığımda hiçbir engel ile karşı karşıya kalmadım garip gelmişti SDD den eser yoktu. Seks sırasında neredeyse ikimizde bir birimizin dediği kelimeleri anlamıyorduk ama sağlam bir uyum yakaladık. Arada sadece ‘’change position’’ diyordum ayağa kalkıyordu kukla gibi isteğim şekle giriyordu. Saat gece iki gibi yatakta uzanırken bana iyi bir anne olduğu için artık gitmesi gerektiğini ve kendisini taksiye bırakma mı istedi. O an akşam yemeğinde masadaki veledin hatunun çocuğu olduğunu anladım.

 

Hatunu taksiye bıraktım ve şoföre de nerede indireceğini söyleyip eve döndüm. Ev arkadaşlarım döndüğümde beni bu kadar az sürede otelden hatun çıkardığımla alakalı tebrik ettiler. Nereden bilsinler benim Mr.Deer olduğumu, zaten hem evde hem işte etliye sütlüye karışmıyorum sessiz takılıyordum. Sabah hatun gece ile alakalı teşekkür ve günaydın mesajı atmış hiç umursamadım. Otelde hiç yanaşmadım adeta iki yabancı gibiydik. Sadece arada bakış atıyordum.  Öğlen mesajlaştık kendisinden giderken bana herhangi bir hatıra eşya bırakmasını söyledim. Hatunun son günüydü gece uçağı vardı dönüyordu. İş çıkışı yine aldım eve geçerken yine dolmuş ücretlerini ve biraları kendisi ödedi. Dolmuşta bana seni seviyorum, ilk görüşte aşık oldum, Rostov ’a  gel bende kal falan diyor ben sadece gülüyorum kafamı çevirip dışarıyı izliyorum. Bizim otelden bir garson instagram dan buna yazmış onu söyledi yine aynı tepkiyi verdim. Bizim animasyon şefi ekipten bir kızı benim hatuna yollayıp instagramını istemiş, erkek arkadaşım var demiş (benden bahsediyor) sadece güldüm. Belli etmesem bile o an içimde garip bir sinir duygusu hissettim iki nedenden dolayı. Birincisi Şefin mesai saatleri içinde ekip den birini böyle bir şey için yollamış olması, ikincisi çok daha garipti hatuna karşı cinsel çekim dışında herhangi bir şey hissetmeme rağmen o an bir kıskançlık ve koruma iç güdüsü hissettim. Bu düşünceler birkaç dakika sonra dolmuştan indiğimde tamamen aklımdan gitmişlerdi zaten hayat normale dönmüştü. İnstagram dan yazan garson umurumda olmayıp da neden şef söz konusu olunca bu garip duyguların açığa çıktığı konusunu biraz düşününce fark ettim. Birincisi şef benden daha fazla yetkiye sahip ve benden fazla yabancı dil bilgisi var orada ‘’alfa özelliklere’’ sahip lider o. İkincisi garsona kıyasla ben daha eğlenceli ve daha göz önünde bir mesleğe sahiptim. Hatuna hiçbir şey hissetmiyor bile olsam ister istemez evrimsel psikolojik, genlerimde ki kodlar fuckboddy hatunumu birkaç dakikalığına da olsa koruma iç güdümü harekete geçirmişti. Hatun gecenin sonunda boynundaki taşlı kolyeyi çıkardı bileklik gibi taktı bileğime.

Sanırım bir ‘’Alfa siker Beta öder’’  durumu söz konusuydu. Bu hatunun o kadar seçeneği varken bana ilgi duymasının nedeni görülen üzere sözlü oyunumdan dolayı değildi. Birçok insanın görmezden geldiği benim ‘’Sessiz Oyun’’ olarak nitelendirdiğim konu.

Peki Sessiz Oyun ne; senin dışarıya verdiğin sessiz mesajlar çerçeve, beden dili, kılık kıyafet, aksesuarlar, vücut ölçülerin, yüksek enerji ve güler yüz vs yani senin fiziksel yanın.

 

‘’Konuşursam beni sadece İngilizce bilenler anlayacak ama sessiz bir filmi herkes anlayabilir ve dünya Amerika’dan ibaret değil.’’

~ Charlie Chaplin ~

 

Bozuk beden diline örnek olarak kambur yürümek, adım atarken ayaklarının karşıyı göstermemesi, dik duruş sağlamaya çalışırken horoz gibi yürümek (belin içe doğru kıvrılması), topluluk içerisinde otururken veya ayaktayken ellerini oraya buraya koymaya çalışmak, masaya eğilerek oturmak, konuşurken sesli konuşmaktan çekinip hem sessiz konuşup hem karşıdaki insanın dibine girmek ya da ayakta konuşurken ilgi almaya çabalarcasına direk karşı karşıya durmaya çalışmak vb. Ben özellikle beden dilinde kendime fazlasıyla güvenirim üzerinde çok çalışmamın sonuçlarını iyi aldım, ister karşımda milyonluk şirket sahibi misafirler ister otelin sahibi ister animasyon ekibimizin bağlı olduğu şirketin sahibi otursun yine de arkama yaslanıp onun beni rahat duyabileceği şiddette bazen de biraz daha yüksek sesli konuşurum. Bu yüksek ses konusu bazen karşımdaki insanalar için sorun yaratabiliyor açıkçası ayak üstü yolda durdurduğum hatunlar ile konuşurken birkaç kere biraz sessiz olur musun tanıştığımızı insanların duymasını istemiyorum diyorlar ya da mekânda otururken de etraftakilerin ne konuştuğumuzu duymalarından çekiniyor yanımdakiler. Bu tutumumun düşüncesizlik olduğunu düşünenler olabilir belki ama hem insanların o anda podcastimde bahsettiğim gibi kendi işleri ile uğraştığının farkındayım ve ağzımdan çıkan her kelimenin sorumluluğunu ne olursa alabilmemi sağlayan ‘’Duygusal Güç’’ mekanizmam beni rahatlatıyor. Eskiden sesimin çok çıkıyor olmasından dolayı birisi uyarınca utanırdım ama artık eğer karşımadaki bir kadınsa daha çok yaklaş o zaman sessiz olmam için derim ve göz kırparım ya da erkekse ne var aq kimin umurundayız şu an rahat ol derim. Ben masada arkama yaslanıyorum konuştuğum kişi eğer kucağımda değilse beni nasıl anlasın işte o masaya eğilme iç güdüsü bu yüzden beliriyor. Eskiden insanlarla iletişimim zayıftı özellikle benden yaşça büyük insanlar ile konuşurken gerilirdim. Sonra iletişim konusunda nerede yanlış olduğumu düşünürken konuşurken gözlerimi kaçırdığım için sohbetten zevk almadığımı, insanları dinlemediğimi, hızlıca kendi fikirlerimi söylemeye çalıştığımı ve bildim bir konu anlatılırken hemen atlayıp bende bunu biliyorum deyip karşımdakini dinlemeyi bıraktığımı fark ettim. Özellikle bu sonuncu bir bozuk değer ve çok fazla insan buna sahip, bu alışkanlığı değiştirmeye çalışırken benden yaşça fazlası ile küçük insanlardan tutun da okuma yazması olmayan insanların bile çok iyi bildiğimi sandığım konularda bana farklı işe yarar bakış açıları katabileceklerini fark ettim. Özellikle kadınlar ile başarılı olmak için susabilmenin ne kadar etkili bir faktör olduğunu öğrenmek beni şaşırtmıştı.

Kılık kıyafet konusunda da illede tavus kuşu giyinin demiyorum ama kendi zevkinizi yansıtan şeyleri giyin özellikle gençler için söylüyorum. Önemli olan giydiğin şeyleri kendin isteyerek giymek, içine sinmese sırf ciddi gözükeceğim diye babasının damatlığını giyen ne 18 likler gördüm elde tespih falan. İçine sinmeyen, üzerine tam oturmayan bir şeyler giydiğin zaman sürekli kafanda insanların senin kıyafetlerin hakkında ne düşündüğünü düşünüp durursun, birisi şakadan da olsa kıyafetlerine bir şey dese hemen kafana takılır günün mahvolur. Bununla bağlantılı olarak sosyal ortamlarda rahat hissetmezsin sürekli duruşunu kontrol edersin sanki İngiliz kraliçesi var karşında artık şu insanları fazla umursamayı bırakın. Kendi işinize bakın emin olun o sizin kıyafetlerinizle alay edenlerin hepsi kendilerini rahat hissetmek için sizinle uğraşıyorlar. Kendinize gülün evet yanlış duymadınız kendinize gülün hatta hatunlardan reddettiğinde kahkaha atın kendinize. Günde 5 dakika ayırıp dik duruş egzersizleri yapmazsan o bel ağrıların geçmeyecek ilerde daha büyük sıkıntıların olacak başlarda belki garip gelecek ama emin ol bedeninin içerisinde daha rahat hissedeceksin, daha rahat gülümseyeceksin. Bu söylediklerim çok zor şeyler değil ama ertelemeye çok meraklıyız oturup sorunlarımızdan şikayet etmeye bayılıyoruz ama iş sorumluluk almaya gelince öylece erteliyoruz.

 

“Hatuna kraliçeymiş gibi davranırsan sana saray soytarısıymışsın gibi davranır. Hatuna cariyeymiş gibi davranırsan sana kralmışsın gibi davranır.”

~ Eski bir PUA atasözü ~

 

Gelelim aksesuar konusuna kadınlarla oyunda ille de şart diyemem ama dikkat çekmek iyidir bu da o kıyafetlerin önce içine sinsin sözümle bağlantılı çünkü günümüzde ki, insanların birçoğu başkalarının kendileri hakkında ne düşündüğünü o kadar çok kafasına takmış durumdaki aksesuar takmaktan korkuyorlar kendilerine yakışmayacağını, abartı olacağını veya erkeklerde özellikle kadınsı damgası yemekten korkuyor. Ben çoğu zaman annemin bilekliklerini takarım ve onların bende nasıl durduğuna dair kadınlardan bilgi alarak set açarım çoğu zaman kadınların bu bilekliklerin başka erkeklerde feminen görünebilir ama sende maskülen durmuş dediğine şahit oldum çünkü giydiğim her kıyafeti, taktığım her aksesuarı kendim için takıyorum ve mantalitemde ne giyersem giyeyim ne takarsam takayım bana yakışır düşüncesi kemikleşmiş durumda (bunun diğer bir adı Duygusal Güç). Ne giydiğim önemli değil bazen saçlarım dağınıkken veya üzerimde alakasız şeyler bile varken set açtım sonuçlar şaşırtıcıydı. Örneğin iki buçuk sene önce falan göğsümün sağ alt tarafındaki dövmemi ilk yaptırdığımda hava çok sıcak, hava alsın ve krem sürmesi kolay olması için tişörtümün yan tarafına bir karışlık bir delik açmıştım ve o gün ünide arkadaşlarımın fakültesinde ki konferansa katılmıştım. Fakültede terasta çüklü bir arkadaşım ile sigara içerken yanımızda bunun yanaştığı ama friendzone düşürüldüğü Hb 6 lık bir hatun vardı. Kız moda takıntılı bir hatundu benim ceket altından tişörtü fark etti markasını falan sordu bende hatırlamadığımı bir arkadaşımın hediye ettiğini falan söylemiştim, kendim kestim diyemedim ama etraftaki insanlar çok beğenmişti bende ceketi çıkarmıştım bir anda ortamda gözde olmuştum ve tahmin edileceği üzere kızlada 2 gün sonra arabada işi hallettim. Bu olay mantalitemin tohumlarını atmıştı. Tabi o zamanlar yeni yeni mevzulara giriyordum hayatımda Redpill de yoktu. Vücut ölçüleri ayrıntısı giymiş olduğun kıyafetleri üzerinde düzgünce taşıyabiliyor olman için gerekli yoksa bir deri kemik veya şişman isen kıyafetler üzerinde garip durabilir. Yanı sıra kası olmasa bile en azında fit olmak dışarıya sağlıklı gen mesajını veriyor. Bu bahsettiğim mesajlar bilinçsizce açığa çıkar ve bilinçsizce anlaşılır. Teorik olarak bu anlattığım şeyleri birçok kişi bilmesine rağmen pratiğe dökemiyorlar çünkü ya sabırlı değiller ya da kafalarını meşgul eden şeyler yüzünden özellikle dik durmayı unutuyorlar. Kafan doluyken beden dilini kontrol etmek zordur iyi bilirim. Benim bunarı sürekli hale getirmiş olma sebebim sabırla sürekli sürekli kendimi kontrol ederek düzeltmiş olmam. Birçok insan sabır konusunda eleniyor benim omuzlarımı dik tutma alışkanlığını edinmem 6 ayımı, beden dilimi oturtmam yaklaşık 2 yılımı aldı. Bu süreler insandan insana değişir.

‘’Nasıl yaşamam gerektiğini anlamaya başladığımda, Nasıl ölmekte olduğumu gördüm.’’

~ Leonardo Da Vinci ~

 

 

Rus Hatuna geri dönersek sürekli mesajlaşıyoruz hala seni seviyorum, gel benimle yaşa tek yaşamaktan sıkıldım, seni özledim falan diyor ama hiç umurumda değil, bundan bir sene önce olsa çoktan hayallere kapılırdım. Aklımda kış tatili var o ayrı. Burada çerçeve devreye giriyor kendi hayatımdaki hedefleri ve işleri erteleyip öylece hatuna gidemem. Şunun farkındayım hatun 30 yaşında ve hiç uğraşmadan sürekli cinsel arzularını bastıracak dinamik bir genç erkeği elinin altında tutmak istiyor. Bana Rusya da ‘’girl is girl’’ diye bir sözden bahsetmişti yani kadın kadındır, hepsi aynıdır gibi bir şey. Daha önce o taş gibi Rus kadınlarının boş egolu olmadıklarını duymuştum.  Belli ki Rusya da genç ve dinamik erkek bulamamış beni transfer etmeye çalışıyor. Kendisini ve çocuğunu koruyacak bir erkek istemesi içgüdüsel bir şey zaten. İlk görüşte aşk diyor yer miyim la ben senin bu kafesleme çabalarını şunu bir kez daha tecrübe ettim ne Türk’ ü, ne İngiliz’ i, ne Rus’ u hepsi teoride aynı. Sevişmenin ardından gerçekten bana karşı daha samimi duygular besliyor olabilir yalnız bu sürekli mesaj ve resim atacağım anlamına gelmiyor. Bu meşguliyet durumu sadece kadınlara karşı değil hayatımda ki çüklü çüksüz tüm insanlar için gerekli sürekli kendimi daha fazla daha fazla gelişmek için zorluyorum ve bu yüzden somut bir meşgul olma durumu söz konusu ve bazen ailem bile mesaj attığı zaman hemen cevap veremiyorum. Benimde zamanında yaptığım en büyük hatalardan birisi sürekli kafamda teoride mükemmellik derecisinde fikirler ve planlar üretmem ama pratiğe dönüştürmememdi veya bir şeyleri göstermelik yapmamdı. Farkında mısınız birçok şeyi resmen yapmak için yapıyoruz.

 

Son bir buçuk senedir kendimi duygusal olarak zayıf ve yorulmuş hissettiğim zamanlarda rahatlamak için günlük tutar gibi telefonumun ses kaydını açar koltukta yuvarlanarak kendi kendime konuşurdum kafamdaki tüm her şeyi ortaya döker kendimle yüzleşirdim. Çünkü bir çoğumuz şu hatayı zamanında ya yaptık ya da yapıyoruz sürekli kendimizi anlatacak birilerini arıyoruz, arkadaşlarımızı psikolog gibi görüyoruz ve enerji vampirliği yapıyoruz. Bunun sonucunda hem insanların gözünde duygusal olarak zayıf ağlak biri oluyoruz ve hem de zayıf yönlerimizi ortaya döktüğümüz için her türlü psikolojik saldırıya ve şantaja açık oluyoruz, bu şartlar altında sosyal saygı yok olup gidiyor.  O ses kayıtlarına baktığım zaman aslında temel sorunum ya bir şeyleri sırf yapmak için yapıyormuşum veya kafamdaki planları işleme koymak yerine sürekli daha da çok geliştirmeye çalışıyormuşum ‘’mükemmellik’’ algısı. Sırf yapıyormuş gibi yapmanın kötü olan tarafı; aslında evet eylem yerine getiriliyor yani kazanç var ama başka taraftan ya kayıp veriyorsun ya boşa eylemi gerçekleştiriyorsun. Örneğin akıntıya karşı kürek çekmek deyimini ele alalım, akıntıya karşı kürek çekersin ama maksimum kazanç yerinde sayarsın geriye gitmezsin yanı sıra enerji kaybı verirsin.

Mesela çok sık gördüğüm hatalardan biri adam spor yapıyor ama şekeri, abur cuburu, alkolü, sigarayı ve benzeri zararlı maddeleri bırakmıyor. Çerçeveye sahip çık diyoruz haklısın diyor hatun mesaj attım mı anında dibinde bitiyor. Ödül sensin diyoruz tamam diyor anladım diyor, hatunun teki ile resim çekiniyor ama hatun suratını kapatmış bunu sosyal medya da paylaşıyor neden çünkü kafasında hala çüksüz biri ile resim çekilmenin ödül olduğunu düşünüyor ama itiraf etmiyor bahane uyduruyor, ben onu kardeşim gibi görüyorum diyor. Eskilerin bir lafı vardır ‘’kardeş ayağı göt ayağı’’ diye hepimiz iyi biliyoruz kardeşim dediğiniz kızlar dönüp dudağınıza yapışsa sen ne yapıyorsun değil, nasıl yapıyorsun diyeceğinizi.

 

‘’Hiçbir erkek birlikte olmak istemeyeceği bir kızla yakın arkadaş olmak istemez.’’

~ Sigmund Freud ~

 

Yazılarımda birçok kez beni bu işlere sokan akıl hocam Chianski den ve sözlerinden bahsetmiştim bu; kızlarla arkadaş olma konusunda da bana şunları söylemişti. Erkek ile kadın yakın arkadaş olamaz çünkü bir süre sonra aradan cinsiyetler kalkar ve özellikle kadın erkeğe bacım gözüyle bakar, erkekse eğilse kalksa da bir frikik verse diye bakar. Kadın ile erkek arasında yakın arkadaşlık değil yalnızca cinsel çekilim olur. Ya sevişirsin ya sevişmezsin. Birçok kez açtığım dolaylı setlerde hatunlar ‘’kanka’’ dedikleri erkekleri aslında bacıları gibi gördüklerini söylemişlerdi. Şahsen bir kadın beni kadın gibi görsün istemem ve çoğu kez kızların kanka ayağına erkekleri sadece kullandığını ve ücretsiz ilgi bankası gözü ile baktığına şahit oldum. Örnek olarak daha önce paylaştığım ‘’Hatalarla geliş ve geliştir’’ adlı yazıda Eskişehir’ deki yaşamış olduğum ibretlik olayları örnek verebilirim orada da bu tarz bir kızdan bahsetmiştim. Şuna da değinmeliyim çevrende hiç kız olmamalı demiyorum illaki iş arkadaşın, sınıf arkadaşın, sosyal ortamındaki arkadaşların kız olabilir ama onlar erkek olduğunu bilmeli. Benimde çevremde ara ara konuştuğum sohbet ettiğim kızlar var ama hepsi erkek olduğumun farkında illa sikecen diye bir şey yok ama bir erkekle nasıl konuşuyorsam onlarla da aynı konuşuyorum, arsız-komik şakalar yapıyor cinsel içerikli şakalaşmalar yapıyorum ve emin olun sinirlenmek görüşmeyi kesmek yerine daha fazla benimle vakit geçirmeye çalışıyorlar yani üzgünüm bir çoğunuzun yaptığını; kızlara sözde centilmen davranışlar sergileme, boş iltifat etme gibi şeyler yapmıyorum. Birçok erkeğin centilmen ve kibar görünerek aslında ‘’meriç’’ (gizli amcı) olduğunu kadınlar bile fark ediyor artık. Her dalda oku diyoruz sadece daygame ile alakalı kitapları ve makaleleri okuyor. Soruyorum teorin ne durumda adam diyor çok okudum, diyorum ne okudun bana daygame ile alakalı siteleri gösteriyor. Her şeyi kadınlar için yapar olduğunuzu kabullenmiyorsunuz sonra olmuyor yapamıyorum diye mesaj atıyorsunuz bunalıma giriyorsunuz, oyuna-redpille-bizlere düşman oluyorsunuz. Sorun ne ailen de, ne bizde, ne arkadaşlarında, ne de başka birilerinde sorun sende ilerlemek istiyorsan önce kendi önünden çekil. Bu ara çok moda oldu karı kız konusunda başarısız olan bize sallıyor, saha tecrübesi olmayan adam bize laf sallıyor, adam beni tanımıyor mesaj atıyor mesajın girişinde hocam diyor sonunda bana ayar vermeye kalkıyor tepki verince beni eleştiri çekemez biri olmakla suçluyor sığır.

 

‘’Hiç kimse başarı merdivenini elleri cebinde tırmanmamıştır.’’

~ Konfüçyüs ~

 

Bir konu hakkında düşünmekle ne kadar vakit harcanırsa o kadar yetersiz/başarısız olunur. Kafanı ne kadar hatunlarla yorarsan o kadar çok başarısız olursun, sürekli saha raporu okuyarak, videolar izleyerek daygame öğrenilmez gelişilmez, götünü kaldırıp sokağa çıkmalısın. Ne kadar çok diyet ve spor programları araştırılırsa ya o kadar fazla ertelenir ya da o kadar fazla gelişime engel konulur. Engel konulmaktan kastım spor yaparken sürekli spor programı değiştirmekten bahsediyorum ondan bundan duyma işlerle sürekli daha fazla verimi almaya çalışarak sürekli yeni rutinler denemek boşa kasları yormaya sebebiyet verir. Sürekli diyet değişimi kas kaybından tutunda birçok rahatsızlığa sebebiyet verebilir. Kısaca sabit rutinler sıkıcıdır ama sabit ve disiplinli olunmadan sadece başarı ertelenir ve boşa enerji/zaman kaybı yaşanır. Son zamanlarda çok kullandığım bir cümle ‘’istiyorsan yapabilirsin ama önce iste’’. Sanırım yine yazı biraz uzun oldu umarım okurken sıkılmamışınızdır, umuyorum bu yazılar birilerine bir şey katıyorduk bir başka yazıda görüşmek üzere ‘’KENDİNİZE İYİ DAVRANIN DOSTLARIM’’. Bu yazı burada biter.

THE END

Oyunu Uyarlamak

Bana sorulan bazı en rahatsız edici sorular şunlar : “nasıl hatun bulurum?” ve “o spesifik hatunu nasıl elde edebilirim?” Bu iki sorudan da nefret etme sebeplerim birbirine yakın. İlk soru yeterince spesifik değil, ikincisi soru ise aşırı spesifik.

İlk soruyu sevmeme sebebim, buna arsızca şu cevabı verebilmem : “100 dolar ve bir eskort sitesi”. İkincisi ise, oyunu ve Kırmızı Hapı ödülü “piliç” olan oyunda 100 puana ulaşıp kazanmak için Gamespot Strateji Rehberi gibi görüyor.. İkisinde de ortak problem, oyunun ve Kırmızı Hapın ne olduğunun tam olarak anlaşılamaması ama diğer erkekler, kadınlar ve çocuklar da aynı şekilde oyunu anlamıyorlar. Bu (yanlış) anlayışa göre Kırmızı Hap eğer yazılanları doğru olarak uygularsan her hatunu elde edebileceğin bir kurallar kitabıdır.

Bunu size söylediğim için ğzgünüm ama Kırmızı Hap hiçbir zaman size istediğiniz spesifik bir hatunu ya da herhangi bir hatunu %100 elde etme garantisi vermeyecek. Eğer doğru uygularsanız, hayatınızın bir parçası haline getirirseniz ve gerekli emeği koyarsanız daha çok hatun elde etmenize yardım edecek ama tüm hatunları elde edebilecek biri olmayacaksınız.

Bu zihniyet, “eğer yeterince alfa olsaydın” ya da “eğer çerçeven yeterince kuvvetli olasydı” ya da “9’lar ve 10’lar dışındakilere çakmam ve Kuzey Amerika Petrol Boru Hatları şirketinden daha çok boru döşüyorum” laflarının ardındaki zihniyet ile aynı. LARPing’i( rol yapma oyunu) fark etmek hiç de zor değil.

Şimdi, bu makaleye biraz sinirli başladım çünkü Oyunu Uyarlamak gibi önemli bir konuyu ele almak istiyorum. Bu makalede anlatmak istediğim esas noktaya gelmeden önce oyunu ve Kırmızı Hapı nasıl kavramsallaştırdığımı tanımlamak istiyorum.

Kırmızı Hapın Kavramlaştırılması

Kırmızı Hap, temelleri evrimsel psikoloji ve evrimsel biyoloji alanlarında olan kadın – erkek ilişkileri teorisidir. Oyun ise bu teorinin cinsel pazarda pratiğe dökülmesidir.

Bu ayrımın önemli olduğunu düşünüyorum zira Kırmızı Hap ve Oyun ile yakından alakalı görülen birçok şey aslında kırmızı hap teorisinin ve bunun pratiği olan Oyunun birer parçası değiller. Ağırlık kaldırma, kilo verme, kas yapma, diyetinize sadık kalmak, kişisel gelişim, finansal tavsiye ve bunun içinde yer alan birçok şey kırmızı hap ve oyunla yakından alakalı ama bunların birer parçası değil. Ben bunları “ oyun öncesi” olarak görüyorum. Oyunun değer çarpanı olarak işe yaramak üzere kendinize değer katmanızı sağlayan şeyler bunlar.

Aslına bakarsanız benim küçük ilgi alanım olan Gendernomics (Cinsiyet Ekonomisi) de tam olarak kırmızı hapın bir parçası değil. Gendernomics finansal analizci nasıl petrol pazarını analiz ediyor ama onun bir parçası değilse aynı şekilde cinsel pazarı ve dinamiklerini analiz eden ama onun parçası olmayan bir disiplin. Ama Gendernomics, Kırmızı Hap ve Oyun birbirini tamamlayan ve destekleyen şeyler, kişisel gelişim de öyle.

Kırmızı Hap teorisi size cinsel pazarın “nasıl” çalıştığını ve “neden” bu şekilde çalıştığını açıklar. Gendernomics size cinsel pazarın “ne” yaptığını ve yapacağını açıklar. Oyun ise bu pazardan kendi çıkarınıza yararlanmanızı sağlayacak araçları verir. Bunlar büyük resmin önemli birer parçası. Pazarın ne yapacağını ve ondan nasıl yararlanabileceğini bilmek en değerlileri. Ama pazarın neden böyle çalıştığını bilen adamların senaryolu yapay oyundan ve tahmin edilebilir rutinlerden daha doğal oyuna geçtiklerini gördüm. Eski deyişle “ihtiyacın olan tek şey oyun adamım” aslında tam olarak doğru değil. Bir temele de ihtiyacınız var.

Fantastik bir set açılışının işe yaramamasının sebebinin söylediğiniz şey değil de söyleme biçiminizle alakalı olduğunu anlamak, size taktik ve strateji üretmekte ve bunu kendi kişiliğinize, sunumunuza, tercihlerinize ve perspektifinize uyarlamanıza yardım eder.

Bu ayrımların önemli olduğunu düşünme sebebim, kişisel gelişimin oyun öncesi bir şey olması. Dünyanın en kırmızı haplı adamı ve yazılı tüm oyun materyalini bilen biri olabilirsiniz. Ya da gendernomicsi benden daha iyi anlıyor olabilirsiniz. Ama kendinizi yeterince değerli bir erkek olarak inşaa etmediyseniz çok az şey başarabilirsiniz. Bu işin her parçası belli bir seviye riske karşı koruyucu ve size belli bir seviyede kaldıraç sağlayacaktır.

Benim görüşüme göre tam seri yani kırmızı hap, kişisel gelişim, oyun ve gendernomics bir arada daha büyük bir yapı iskeleti (framework) oluşturuyorlar. Yapı iskeletlerinin amacı size geçmiş deneyimler ile oluşturulmuş bir yaklaşım yolu sağlamaktır. Kırmızı hap teorisini bilirsiniz, oyununuz vardır, kendinizi geliştiriyorsunuzdur ve bütün bunlar bir arada size doğruyu gösterip en üst seviyede geri dönüş almanızı sağlarken riski en aza indirirler. Kırmızı hapın ve oyun böyle çalışmalıdır.

Eski oyun komunitesi basitti : bir teori ortaya at, sahada dene ve saha raporu yaz. Geribildirime göre teoriyi çöpe at ya da araç kutuna kat. Zaman içinde bu erkekler tarafından denenmiş, not alınmış, tartışılmış ve paylaşılmış geniş bir bilgi birikimi yarattı. Bu külliyat bize gündüz oyunu, gece oyunu, mesaj oyunu, tinder oyunu, piç oyunu, götün teki oyunu, vs … gibi oyunlar verdi.

Bütün bunların hepsi aynı şeyin alt kümeleri ve kırmızı hap teorisi üzerinde duruyorlar. Hepsi aynı kırmızı hap yapı iskelesinin farklı uyarlamaları.

Uyarlama Konsepti

Uyarlama konsepti, herhangi bir yapı iskeletini alıp sizin kişisel durumunuza göre adapte etmeniz fikrine dayanır. Örneğin, Proje Yönetimi Bilgi Birikimini (Project Management Body of Knowledge) alıp kendi projenize uygulamaktır. 100 kişiyle 100 milyon dolarlık bir proje yürütüyorsanız ve 30 farklı kullanıcı varsa bu yapı iskeletinin çoğuna, 2 kişiyle 10 bin dolar maliyetle yapılan projede ise daha azına ihtiyacınız vardır. 100 milyon dolarlık projeyi minimum sayıda araçla yönetmek Zaman – Maliyet – Kalite üzerindeki kontrolü kaybetmenize sebep olurken 10 bin dolarlık bir projeyi fazla araçta yönetmek, getireceği artı değerden çok daha fazla kaynağı israf etmek anlamına gelir.

Örneğin gündüz oyunu, gece oyunundan doğmuştur ve teorik yapısı bu özel duruma ve çevreye uyarlanmıştır. Roosh V’nin “Day Bang” kitabını sevme nedenim budur. Roosh kitap boyunca gündüz ve gece oyunu arasındaki farklılıkları kıyaslar. Benim en sevdiğim kısım, klüpteki kızları köpeklere benzetirken gündüz oyunundakileri vahşi kedilere benzetmesi. Bu, erkeklerin gündüz oyunu ile gece oyununun benzer olduğunu ama farklı uygulamalar olduğunu görmesini sağlıyor.

Bir diğer örnekse, bence en iyilerden biri olan, Londra gündüz oyunu ama bazı durumlarda tüm adımları kullanmanız gerekmez. İşte uyarlama / adaptasyon budur. Sağlam bir yapı iskeletini almak ve kendi bağlamınıza ve kişiliğinize bunu adapte etmek. Ben şahsen Londra gündüz oyununun uzmanı olmayan biri olarak söz konusu modelin temel öğelerinden birinin tüm adımları körü körüne takip etmek yerine bir süreç içinde olduğunuzu ve her adımda ne yapmanız gerektiğini bilmek olduğunu düşünüyorum. Sonra bu yapı iskeletini kendinize uyarlayabilir ve en verimli şekilde en iyi getiriyi elde etmek için yararlanabilirsiniz.

Sizinle kendi uyarlama paradigmamı paylaşayım: Ben kalabalık barlardan ve klüplerden nefret ederim. Çok gürültülü, terli ve benim zevkime göre fazla aptal ortamlar. Ayrıca, benim en güçlü oyun yeteneklerin konuşmak, hikaye anlatmak, muzipçe sataşmak ve espiri. Müziğin ve temponun yüksek olduğu bir yerde bunların duyulup işe yaraması çok zor. Sessiz bir mekanda rahatça oturarak yapılan 45 akikalık bir kahve ya da içkili görüşmeyi tercih ederim. Bir dereceye kadar kızı kıvama getirip onunla ortak bağlantılarımızı kurup baştan çıkardıktan sonra eve atmak için gece oyununa hala ihtiyacım var zira bunlar için kızı ikinci bir mekana götürürüm ama gücümü tam olarak gösteremediğim klüplerde takılmaktan ve orada avlanmaktan kaçınırım. Siz de işinize gelen yöntemi bulup onu seçeceksiniz.

Özet ve Sonuçlar

Bir başkasının tasarlanmış oyuna takılıp kalmak kolaydır. En iyi örnek, geçmiş zamanlarda kalmış Mystery stili tavuskuşu (peacocking) olayı. Büyük şapkalı, siyah ojeli, yüksek çizmeli ve parmakları yüzük dolu adamlar. Birini başarılı görürsek onun yaptıklarını alır uygularız ama kendimize uyarlamamız gerektiğini düşünmeyiz.

Bu konularla ilgilendiğim 15 yılın çoğu, oyunu hayatıma uyarlamak yerine hayatımı oyuna uyarladığım için acılı geçti. Gym’de kas yapmak için götümü yırtıp secdiğim tatlı yiyeceklerden ve içeceklerden kaçarak vücut yağlarımı azaltmaya çalışıyordum. Hoşuma gitmeyen gece klüplerinde bolca vakit geçirdim ve gün içinde ya da akşamları yürümeler için kendime eziyet ettim.

Aslında çoğumuz için bu yolculuk yaşamımızda bir alanı daha iyi yapmak olarak başlar ve daha sonra bir saplantıya dönüşüyor.

“Çekici ol” , harika saçları, doğru göz rengi ve köşeli çene hatları olan “erkek manken fiziğine sahip ol”‘a dönüşür.

“İtici olma”, “Herkese çekici ol”‘a dönüşür.

“Para durumunu düzelt” , “milyoner ol”‘a dönüşür.

“Seks yap” , “ sadece 10’ları sik” e dönüşür.

Sonunda kendinizi hatunlar akit ayıramayacak kadar iş yükü içinde bulursunuz. Dahası, daima mükemmel olanı yapmaya odaklanmak işin eğlencesini de alır götürür. En kötüsü de tek tip kaslı berkecan olma arayışın sana rekabette avantaj sağlayan özelliklerini kaybetmene neden olur. Tüm zayıflıklarını güce dönüştürmeye o kadar odaklanıyorsun ki bu süreçte varolan güçlerini de törpülüyorsun.

Çeviri  : Oyunu Uyarlamak

Kadınlardan reddetme konusunda dürüstlük beklemek, siz daha çok beklemek

Başlığı Geronimo açmış gibi ama oraya takılmayalım. Bir süredir yazmak istediğim bir şeydi, kısmet bugüneymiş.

Kadınlardan ilişki tavsiyesi almanın bir versiyonu da bu beklentidir. O başlıkta kısaca anlatılan şuydu: Biz erkekler isteklerimizi karşı tarafa doğrudan ilettiğimizden genelde kadınların tavsiyeleri ve isteklerinin de “doğrudan” iletişim yoluyla sunulduğunu zannederiz. Ama kadınlar ilişki konusunda nadiren istediklerini “doğrudan” söylerler. Kadınlardan yemek tarifi alın, seyahat tavsiyesi alın, hatta nükleer fizik konusunda ders alın ama asla ve asla ilişki konusunda tavsiye almayın.

Bu hususta dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da kadınların saçma sapan, o anın bağlamında hiçbir mantık ifade etmeyen reddetme cümleleridir.

Yaklaşık iki ay önce ekşi sözlük’te şöyle bir yazıya denk geldim. Yazar arkadaş, hoşlandığı kadın her kimse artık, kendisine reddederken dürüst olmadığı için içerlemiş ve “eksiklerim (maddi, tip, ortam vb.) sebebiyle reddetmek yerine niye uzunca süre ilişki istemiyorum deyip 1 ay sonra başkasıyla sevgili oluyorsun?” gibi erkekler için son derece mantıklı, ama kadınlar için tamamen anlamsız gelecek bir soru sormuş. Bu durum eminim çoğumuzun başına gelmiştir. Size yok diyen hatunu bir hafta sonra başkasıyla el ele, göz göze görmek…

Dananın kuyruğu da burada kopuyor zaten. Kızlar tam da sizin o “örtülü” reddetme sinyallerini anlayacak kadar tecrübeli olmadığınız için reddetme konusunda tereddüt yaşamıyor. Hatta şöyle diyeyim, kızın kafasında “Ben bu adamı istemediğimi daha nasıl belli edeyim?!” gibisinden sorular dönüyor, o da sizin anlamamanıza şaşırıyor. Çünkü kadının dili farklı.

Peki nedir bu “örtülü” sinyaller?

Tanışma isteğini görmezden gelmek bir sinyaldir. Mesajlara dönmemek veya çok geç, 1-2 kelimeyle dönmek bir sinyaldir. Buluşmayı ekmek bir sinyaldir. Buluşma davetini kabul etmemek bir sinyaldir. Buluşma davetine muğlak bir zaman belirterek cevap verip dönüş yapmamak bir sinyaldir. Kıytırık bir sınav, iş vs. bahanesiyle ilişki istememek bir sinyaldir. Arkadaşlığınız bozulacak diye ilişkiden kaçmak bir sinyaldir. Seni üzmekten korktuğunu söylemesi bir sinyaldir. Cinsel ilişkiyi ertelemek bir sinyaldir.

Kadınlar çoğu zaman size “tipini beğenmedim, pısırıksın, güçsüzsün; o yüzden seni istemiyorum” demeyecek ve yukarıda bahsettiğim “daha erdemli ve mantıklı” görünen bahanelere başvuracak.

Bunları sinyal olarak gör(e)meyen bir erkek, kadının önüne attığı boktan bahanelere inanır ve bunları sorun gibi algılayarak eğer çözerse kadının kendisine tamam diyeceğini zanneder. Ya da bunları kızın naz yaptığına yorar (çünkü birtanesi kartanesi kızımız hemen evet derse kolay kız görünebilir) ve kızın peşinde daha çok koşar. Kız da peşindeki adamın ısrarını gördükçe onun bu işlerden anlamadığını görür ve daha da uzaklaşır. Sonunda da “sözlü” olarak açık ve net bir biçimde reddeder. Bu “sözlü” reddi duyana kadar kızı nextle(ye)meyen adam, kırmızı haptan tek yudum içmemiş demektir. O yüzden reddetme sebebini sorgulamadan kızı orada bırakın. Çünkü sunulan sebep çoğu zaman siktiri boktan bir bahane olduğu için düşündükçe kafanız daha da karışacak ve hata yapacaksınız.

Kadınların bu “örtülü” reddetme sistemini bildiğimiz için bu sitede reddedilme veya kadınlardan olumsuz şeyler duyma korkusuyla day game ve online game yapamayan arkadaşlara “yürümekten korkmayın, kızlar genelde görmezden gelerek reddeder” diyoruz. Sonunda ölüm yok çünkü.

Peki bu sinyalleri bilmenin ve anlamanın bize ne faydası var? Öncelikle boşuna zaman kaybetmeyeceğiz ve daha kolay next yapacağız. İkinci faydası ise erkeğin sinyali çakıp uzadığını gören kadın, onun işten anlayan bir adam olduğunu düşünecek ve ilginin kesilmesiyle kendisi erkeği elde etmek için uğraşmaya başlayacak. Tabii ki nextlediğiniz her kız geri dönmeyebilir ama dönme ihtimali emin olun o sözlü reddi duyana kadar kendini yırtan erkeklere göre daha fazla. Bu da yeri gelince oyunun bir parçası.

Hatun geri geldiğinde de izleyeceğiniz stratejiyi ayrıca düşünürsünüz.