Bu bölümde, erkeklerin 2025 yılından itibaren yapmayı bırakması gereken 10 şeyi konuşacağız. Bunların hepsini yapmıyor olabilirsiniz ama bu listede yer alan “alışkanlıklarınızı” bırakmanız, hayat kaliteniz için çok önemli.
#1 Zihninizde kendinize b*k atmayı bırakın.
Zihninizde sözel olarak kendinizi yok etmeyi, her yanlış yaptığınızda kendinizi cezalandırmayı, kendiniz için koyduğunuz, gerçekdışı beklentilere uymayan her davranışınızda kendinizi utandırmayı bırakın. Bunlar yerine, benim temiz sorumluluk alma dediğim bir şeyi yapın. Bu, işler kötüye gittiğinde sorumluluğu, kendinizi utandırmadan ve cezalandırmadan alın demek.
Zihninde kendisini şamar oğlanına çevirmek, son 10 yıldır konuştuğum erkeklerde gördüğüm ve hızla artan bir eğilim ki bunu ben de yapardım. Ne zaman bir yanlış yapsam, kendim için belirlediğim gerçekdışı bir beklentiyi gerçekleştiremesem, kendi kendime “senin problemin ne?”, “ödleğin tekisin”, “embesilin tekisin” gibi sözel tokatlar atardım. Burada yapmaya çalıştığım şey, utanç duygusunu körükleyerek bu duygunun benim ilerlemem ve daha iyi sonuçlar almam için yakıt olmasını sağlamaktı.
Ama bazı erkekler için utanç, kendi kendini sözel olarak tokatlamak, aşağılamak, ilerlemenin önündeki en büyük engellerden birisi. Evet, bazı erkekler için bu tür bir karanlık motivasyon, kendi kendini sözel olarak cezalandırma, tokatlama bir süre de olsa çalışır bir şey. Ama benim insanlarla çalışmakla elde ettiğim tecrübeye göre, utanç temelli karanlık motivasyon, bir yerde kişinin aleyhine çalışmaya başlıyor. Kişi bu eşiği aştıktan sonra çalışamamaya başlıyor, depresyona giriyor ve kendisinden samimi bir şekilde nefret ediyor. Bundan sonra da ilişkilerini yok etmeye, insanları kendisinden uzaklaştırmaya başlıyor çünkü böyle şeyleri hak eden biri olmadığını düşünüyor.
Eğer utanç ve aşağılama temelli bir motivasyon mekanizmasına sahipseniz, bu tür karanlık motivasyon mekanizmasını bırakın. Sorumluluk alın ama “sen bir embesilsin”, “senden bir bok olmaz” gibi zihinsel aşağılamalarla değil, “bu yanlış bir seçimdi”, “çok da akllıca olmayan bir seçim yaptım” diyerek sorumluluk alın.
#2 Tüm problemleriniz için kadınları suçlayıp durmayı bırakın.
YouTube kanalım çok eski değil ama YouTube kanalından çok öncesinden itibaren erkeklere tavsiye veriyordum. YouTube’da maalesef, hayatlarındaki her problemin kadınlar yüzünden olduğuna inanan çok büyük bir erkek nüfusu var. Ve tabii ki aynı şekilde, hayatlarındaki her problemin erkekler yüzünden olduğuna inanan, örneğin ataerkil düzenin her probleminin kaynağı olduğunu düşünen, çok büyük bir kadın nüfusu da var.
Tamam, bunun nedeni anlaşılmaz değil. Belki bir kadın tarafından duygusal olarak düzüldünüz, belki aldatıldınız ya da çok yaralandınız. Belki karınız tarafından terk edildiniz ve mal varlığınızın yarısını kaybettiniz, belki çocuklarınızı göremiyorsunuz. Bunları anlıyorum. Dışarıda gerçekten de erkeklere karşı çok acımasız, gaddar kadınlar var ama böyle bir kadının avı olmanız, sizin kadınları düşman olarak görmenize, kendi problemlerinizin ya da erkeklerin problemlerinin sebebi olarak görmenize bahane olamaz.
Bu yanılsamadan kurtulmanız, gücü yeniden elinize almanız için çok önemli. Çünkü karşı cinsi düşman ya da kötü olarak görmek, tüm sorunlarının kaynağı olarak görmek, kişinin mağdur psikolojisine girmesine neden olur. Oysa siz kadınların kurbanı değilsiniz. Tamam, bazı kadınların kurbanı olmuş olabilirsiniz, bazı kadınlar sizi kullanmış olabilirler, bunu inkar etmiyorum, berbat bir deneyim olduğunu kabul ediyorum. Size böyle şeyler olduğu için üzgünüm. Bu çok sayıda erkeğin deneyimi ama kadınlardan nefret eden çok sayıda erkeğin kadın düşmanlığının nedeni bu değil. Kadınlardan nefret eden çok sayıda erkeğin deneyimi, istedikleri bir kadınla beraber olamayan ve olamayacağını düşünmek ve sonra da bu yüksek miktardaki öz nefreti kadınlara yansıtmak.
“İstediğim işi yapamıyorum çünkü kadınlar …”, “yeterince para kazanamıyorum çünkü kadınlar …”, “kadınları hiçbir zaman mutlu edemeyeceğim zira kadınlar …” diye sızlanıp kadınların kurbanı gibi davranmak, erkeğin hiçbir zaman doğru yapamadığı kendi mükemmeliyetçiliği ile ilişkisinin bir yansıması. Bazı erkekler, kendisi ile ilgili beklediklerine hiçbir zaman ulaşamadıkları için, bunu kadınlara yansıtıyorlar.
“Bir kadını asla mutlu edemezsin”, “bir kadın ne yaparsan yap beğenmez”, “sana her zaman ihanet eder” düşünceleri erkeğin zihnini mağdur moduna sokmakla kalmaz, aynı zamanda erkeğin yalnız, izole ve kadınlarla bir bağlantı kuramadan yaşamasına da neden olur. Böyle bir erkek, gerçek dünyadaki gerçek kadınlarla gerçekten karşılaşamaz zira kadınlarla değil, kadınlarla arasında, kendi kadın algısı vardır.
Bu yıl, tüm problemleriniz ile ilgili kadınları suçlamayı bırakın ve gerçekten hayatınızda olan kadınları tanımaya başlayın. Kadınlarla kafede mi tanışırsınız, spor salonunda mı yoksa yoga dersinde mi bilemem. Ama kendi kafanızda kendinize olan öfkenizin projeksiyonu olarak yarattığınız kadın milleti ile değil, tek tek birey olarak kadınlarla etkileşime geçin.
#3 İnternetten zararlı içerik tüketmeyi bırakın.
Öncelikle açlık tuzağı içerikleri hayatınızdan çıkartın. Eğer üye iseniz OnlyFans hesabınızı iptal edin, Instagram’da ya da genel olarak asosyal medyada abazan avlayan açık seçik kadın hesaplarını ya da bunları paylaşan hesapları takipten çıkın, karşınıza çıkanları engelleyin.
Bunların tamamen zaman israfı olduğunuzu, sizi beğeni, izlenme ve yorum için kullandıklarını, dikkat ve yaratıcılığınızı çaldıklarını biliyorsunuz.
Zihninizi beslemeyen, sizi bir erkek, lider, partner, koca ya da baba olarak geliştirmeyen içerikleri tüketmeyi bırakın. Bunun yerine sadece, sizin hedeflerinizi gerçekleştirmeniz konusunda zihninizi besleyecek içerikler tüketin. İster gelecek bir yıl içerisinde 1 milyon dolar kazanmayı hedefleyin, ister iyi bir iş bulmayı ya da kurmayı; ister iyi bir uzun süreli ilişkiyi ya da iyi bir baba olmayı hedefleyin, ister çok iyi bir seks yaşamını, size hedeflerinizi gerçekleştirmeniz için yardımcı olacak içerikler tüketin.
Bunu gerçekleştirmek için bir süre asosyal medyadan tamamen çıkmanız gerekirse, sosyal medyadan çıkın. Ama oturup tükettiğiniz içeriği listeleyin ve sizin zamanınızı ve dikkatinizi bedavadan alıp size bir şey katmayan hatta zararlı içerikleri hayatınızdan atın.
#4 Para durumunuzu görmezden gelmeyi bırakın.
Parasal durumları konusunda, görmezden gelmeyi bir araç ya da taktik olarak kullanan o kadar çok erkek gördüm ki! Bu insanlara parasal olarak ne durumda olduklarını, ne kadar birikimleri olduğunu, ne kadar borçları olduğunu, ayda ne kadar harcadıklarını sorduğunuzda, bu konuda size hiçbir bilgi veremiyorlar.
Birçok insanın parasal olarak kötü durumda olmasının nedeni kısmen, finansal durumunu görmezden gelmesidir. Böyle biri finansal olarak nerede olduğuna bakmak istemez çünkü parasız ve borç içindedir ve nasıl para biriktirileceğini ya da yatırım yapılacağını bilmez. Bunları bilmek üstüne büyük bir stres bindireceği için, parasal durumu konusunda görmezden gelme taktiği uygular.
Eğer siz de parasal durumuna bakmaktan kaçınan biriyseniz, bu yıl parasal olarak nerede olduğunuza, nasıl para biriktirebileceğinize, yatırım yapabileceğinize, pasif gelir elde edebileceğinize, vs. bakın.
Zaman içerisinde kişisel finansınızı, bir işi yönetiyor gibi yönetir duruma gelmelisiniz. Kar – zarar raporu gibi temel raporlar yapıp ne kadar para geliyor, ne kadar para gidiyor, ne kadar para birikiyor, nerelere yatırım yapılmış, o yatırımlar ne kadar getiriyor, vs. bilmelisiniz.
Paranızı bu şekilde yönetmeniz, hayatınızı radikal bir şekilde değiştirebilir. Finansal durumunuzu önceliklendirmenizi, daha fazla para kazanmanızı, borçlarınızı hızlı bir şekilde ödemenizi sağlayabilir.
#5 Kadınlardan ve başka dışsal kaynaklardan onay aramayı bırakın.
Onay ihtiyacınızı taşerona havale etmeyi bırakın ve içsel kaynaklardan karşılamaya başlayın.
Birçok erkek, değerli ve yeterli olup olmadığından, yeterince zeki veya çekici olup olmadığından emin olmadığı için, başka insanlardan (ailesinden, kız arkadaşından, kadınlardan, arkadaşlarından, iş arkadaşlarından, vs.) geri bildirim almaya çalışır. Kendilerini kötü hissetmelerine neden olan içsel onay eksikliklerini, onayı başkalarından alıp doldurmaya çalışır.
Eğer bu durumdaysanız, yapabileceğiniz bir şey var: kendini takdir ve kabul etme mekanizması geliştirmek. Doğru yaptığınız şeyler için, ne kadar küçük olurlarsa olsunlar, kendinizi takdir etmeyi alışkanlık haline getirin. Sabah erken kalkabilmeniz, sabah rutininizi uygulayabilmeniz gibi ufak şeyleri takdir edin.
#6 Aşırı çalışmayı bırakın.
Birçok erkeğin hayatlarını kazanmak için kendilerini çalışarak yavaş yavaş tükettiklerini, öldürdüklerini görüyorum. Bu erkekler kendilerine zaman ayırmaya öncelik vermekte zorlanıyorlar. Günümüzde yaygın olan ve insanı tükenmişliğe sürükleyen ek iş / yan iş kültürü de bu işi daha da zorlaştırıyor.
Çok çalışmayı seviyor ve bundan zevk alıyor olabilirsiniz. Bunda bir sorun yok. Ama eğer bilmiyorsanız, dinlenmeyi, kafanızı ve vücudunuzu dinlendirmek üzere işten çekmeyi öğrenmeniz lazım.
Bu iş – yaşam dengesinden çok, hayatınızı önceliklerinize uygun bir şekilde tasarlamanız için gerekli. Örneğin aileyi, arkadaşlıkları, seyahat etmeyi veya toplum içinde olmayı önemseyen biriyseniz, haftada 80-90 saat çalışarak bunlara sahip olmanız ya da zaman ayırmanız pek mümkün değil. Arkadaşlarınızı görmezseniz, ailenizi görmezseniz, seyahat etmeye vaktiniz olmazsa da, öncelikleriniz ve değer verdiğiniz şeyler uyumsuz hale gelir. Tüm emeğinizi, belki yine zevk aldığınız işe ya da işlere dökmeniz, hayatı kaçırmanıza, daha doyurucu ve değerlerinizle uyumlu bir hayat yaşayamamanıza neden olur.
Çoğu erkek için “yapmak”, “olmaktan” daha kolay. Demek istediğim, birçok erkeğin öz değeri, ne kadar çok şey yapabileceğine bağlı. Çoğu erkek, “ne kadar çok şey yaparsam, diğer insanların gözünde o kadar değerli olurum ya da o kadar değerli hissederim” diye düşünüyor.
Bir erkeğin dünyada bir şeyler inşaa etmesinin oldukça değerli ve doyurucu olduğu bir gerçek. Bu aynı zamanda erkeğe para ve statü de getirebilir. Ama günün sonunda, sadece kendinizle başbaşa olmayı bilmiyorsanız, tadına varabileceğiniz bir doyum bulmanız çok zor. Bunun yanında zaten aşırı çalışma sonucu ortaya çıkan tükenmişlik, sizin gerçekten üretken olmanıza da engel.
#7 Düzensiz yaşamayı bırakın.
Birçok erkeğin yaşamında çok fazla özgürlük olduğunu düşündüğünü görüyorum ama, bu erkeklerin hayatında bir düzen eksik, yoksa özgürlük dolu değiller. Rüzgarda savrulan yaprak gibi hareket edip sonra neden gidecek bir yöne, bir yola, bir amaca sahip olmadıklarını merak ediyorlar.
Eğer hayatınızda bir düzen yoksa, işler sizin için çok zor olur. Yaratıcı biri olup olmanız da önemli değil, hem yaratıcı hem de düzenli birçok insan var.
Hayatımda sıçrama yapmamı sağlayan alışkanlıklardan biri de, düzenli bir hayat yaşamam oldu. Örneğin günlerimi belli temalar taşıyacak şekilde organize etmem hayatımı değiştirdi. Belli günlerde içerik üretirken, belli günlerde iş toplantıları yapıyorum. Örneğin Cuma günleri benim müşterilerimle toplantı yapma günüm.
Hayatınızı organize edip belli bir rutin yakaladığınızda, zihniniz ve bedeniniz ne yaptığını daha çok bilir bir şekilde hareket ederler. Bu özellikle yaratıcı bir işle meşgul, tek başına ya da şirket kurma yolu ile girişimci olan yani birçok rolü üstlenen biriyseniz geçerli. Bu durumda organize olmak, bir düzene sahip olmak çok ama çok önemli. Bu şekilde sürekli olarak zihinsel atlama yapmak zorunda kalmazsınız yani bir rolden diğerine, sonra diğerine atlamak zorunda kalmazsınız. Örneğin bir iş toplantısından içerik yaratmaya, sonra yine bir iş toplantısına, sonra yine içerik yaratmaya ve sonra ropörtaj yapmaya diye atlayıp durmazsınız. Bu şekilde sürekli olarak beynin başka taraflarını kullanıma sokma ve sonunda tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kalırsınız.
Sağlamanız gereken düzenlere sabah düzeni, gece düzeni ve hatta ilişki düzeni (örneğin belli günlerde buluşma gibi) de dahil.
#8 Dinlenmeyi ihmal etmeyi bırakın.
Bu konuya az önce değindim, bu nedenle bu maddeyi kısa keseceğim. Dinlenmeyi ihmal ederseniz, kısa sürede tükenirsiniz ve bu sizi en iyi versiyonunuz yapmaz. Eğer daha efektif olmak istiyorsanız, dinlenmeyi öğrenmeniz gerekiyor.
Bazılarınız bunları okuduğunda “zaten tüm yaptığım dinlenmek ki” diyorsunuz. “Kıçımı kaldırıp bir şey yaptığım yok” diyorsunuz. Ama siz muhtemelen gerçekten dinlenmiyorsunuz, sürekli dikkatinizi dağıtmak için bir şeyler yapıyorsunuz.
(Dr.K’nın Kendinden Nefret Eden Adamın “Eylemsizliği” yayınında dediği gibi: bütün gün hiçbir şey yapmadığını düşünen adamın içinde bulunduğu kötü durum, hiçbir şey yapmamasından değil, sürekli olarak bir şeyler, yanlış bir şeyler yapmasıdır. Yatağından hiç kalkmadığını iddia eden bir insan bile, bütün gün ekrandan kendini uyuşturmak olsun, zihninde karmakarışık düşünceleri döndürüp durmak olsun, faydasız ve zararlı birçok şey yapar.”)
Dinlenmek yerine NetFlix izliyorsunuz, TikTok, Instagram, Twitter ve YouTube gibi asosyal medya platformlarında zombi kaydırma (bilinçsiz, dürtüsel bir şekilde asosyal medyada içerikten içeriğe kaydırma) yapıyorsunuz, porno izliyorsunuz, oyun oynuyorsunuz ama bunlar dinlenme değiller, hiçbir faydaları olmasa da oldukça aktif ve yorucu faaliyetler. Gerçek dinlenme, dikkatinizi ekranda ya da düşüncelere boğularak dağıtmadan, zihninizi de dinlendirdiğiniz zamanlardır. Doğada bir şeyler dinlemeden ya da izlemeden yürümek, meditasyon yapmak belki ellerinizle bir şey inşaa etmek ya da günlük yazmak gibi.
(Örneğin çalışırken aralarda ekrana bakıyorsanız ya da podcast dinliyorsanız, o aralarda dinlenmiyorsunuz, şirin kedi videoları izleseniz bile aralıksız çalışmış oluyorsunuz)
Dinlenmeye önem vermeye başlayın. Bu her şeyden önce uykunuza önem vermeniz ile başlamalı. Ben iki çocuk babasıyım ve bir işletme yönetiyorum ama günde en az 7 saat uyumaya özen gösteriyorum. Çünkü 7 saatten az uyursam gerçekten uykulu oluyorum. Biliyorum, bu her zaman mümkün değil ama mümkün olan en çok gecede bunu yapmak için çaba harcıyorum. Bu sayede de işim için, müşterilerim ve takım arkadaşlarım için, ailem için harcadığım zamanı en verimli şekilde harcayabiliyorum.
Eğer dinlenmeye öncelik vermezseniz, tüm o hüsranınızı, tükenmişliğinizi, hayatınızın her alanına bulaştırırsınız. Yanlış kararlar verirsiniz, insanlarla etkileşimde şimdi ve burada olmakta zorlanırsınız.
Birçok insan maalesef ne kadar az dinleniyorsa, o kadar çok zombi kaydırması gibi sözde dinlenme – özde dikkat dağıtma mekanizması kullanmaya eğilimli oluyor.
Bu yıl iyi uyku uyumayı ve uyku dışı dinlenmeyi önceliklendirin. Benim için dinlenme, doğada tek başına yürümek ve siz de kendiniz için gerçekten dinlenme mekanizmaları bulun.
#9 Kızgınlığınıza sıkı sıkıya tutunmayı bırakın.
Hayatları kızgınlık ile dolu birçok erkekle çalıştım. Tüm o kızgınlığı kalplerinde ve zihinlerinde taşıyıp duruyorlar. Bu kızgınlık ya da kızgınlıklar ise zihinlerini, ilişkilerini ve hayatlarını zehirliyor.
Kızgınlıklarla yaşamak, memnuniyetsizlik içinde kalmayı garantileyen bir savunma mekanizmasına dönüştü. Kızgınlıklarını bırakamayan birçok erkeğin içinde bir parça, aslında ilişki ve insanlarla derinbağlantı kurmaya, sekse, anlamlı bir hayata, iyi bir iş ortamına ya da iş ilişkilerine layık olmadıklarını, değer olmadıklarını düşünüyor. Bu parça “ben bunlara layık değilim ve bu yüzden öfkeye sarılacağım ki bunlarla ilgili çaba göstermem gerekmesin” diyor.
Affetmeyi ya da öfkenin çözülüp gitmesini sağlamayı öğrenmek çok güçlü bir araç. Fakat birçok erkek, affetmeyi bilmiyor. Affetmelisin dediğinizde “tamam affettim gitti” diyebiliyorlar ama kendilerini olanların etkisini hissetmeye, bu etkilerin ağırlığının üzerlerine çökmesine izin vermeye açmadıkları için, öfkelerinin sönüp gitmesini sağlayamıyorlar. Kızgınlığın, kişiliklerinin belirleyici bir parçası olmasına izin veriyorlar ve kızgınlıklarını bir yük gibi her yere taşıyorlar. Bu kızgınlıkların ilişkilerinde olur olmaz zamanlarda pasif agresif ya da direkt agresif davranışlar olarak patlamasına karşı bir şey yapamıyorlar.
Eğer bu durumdaysanız kendinizi, size ihanet eden ya da sizin canınızı yakan insanları affetmeyi öğrenmek için elinizden geleni yapın.
#10 Yardım ve desteği reddetmeyi bırakın.
Erkekler doğal olarak, hayatları yokuş aşağı gitmeye başladığında, diğer insanlardan izole olmaya meyillidirler. Biz erkekler yardıma ihtiyaç duyduğumuzda, arkadaşlarımızdan destek ya da tavsiye istemekte zorlanırız. Zorluklardan tek başına çıkmaya çalışırız.
Hayatınızı önemli ölçüde iyileştirecek şeylerden birisi de, çevrenizi size güvenen, sizi desteklemeye bel bağlayan, size geribildirim veren, hayatınız kötüleşmeye başladığında size yön tavsiye eden erkeklerle donatmaktır.
Eğer hayatınızda böyle bir grup erkek yoksa, olmasını bir hedef edinin ve çalışmalara başlayın. Eğer böyle erkekler varsa, yardıma ihtiyacınız olduğunda onlardan destek ve tavsiye almak için kendinizi zorlayın. En azından tavsiyeye, yönlendirmeye ihtiyacınız olduğunda, bu topluluğu ve alt topluluklarını kullanabilirsiniz.
Sorularınızı bana uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da Patreon topluluğunma üye olarak oradaki özel muhabbet alanında sorabilirsiniz.
Kaynak: 10 Things Men Need To STOP doing in 2025
Birincisi, “kadınlara yetmiyor” ne demek? Yetip yetmemesi nasıl onlara kalıyor? Herkes kapasitesine göre bulur. 1.55 biri çıkıp orda burda istediği kadar en az 1.85 olacak diyebilir, 1.85 çekicidir diyebilir. Milletin kendisine götüyle gülmesinden başka bir şey alamaz. Erkeklere yönelik yayın yapan hapçı camiada çok garip bir kadın üstünlükçü alt metin var.
Ayrıca benim her yerde gözlemlediğim gerçek çiftlerden gördüğüm kadarıyla gayet “yetiyor”. Zaten gözleme gerek yok bunun araştırmaları da var:
“The average height difference in heterosexual couples is 14.1 centimetres or 5.6 inches. Men are taller than women in 93% of couples.”
“Heteroseksüel çiftlerin ortalama boy farkı 14 cm ve %93 oranda erkek daha uzun.”
Dr.K’nın şurada bilimsel araştırma sonuçlarından çıkardığı şeyi burada birçok erkekte de gözlemliyorum:
“Burada insanların kaçırdıkları nokta, temel inançların sadece düşünceleri değil, aynı zamanda büyük ölçüde algıyı da etkilediği. Eğer sevilemez biri olduğunuza inanıyorsanız, size gelen sinyallerin bazılarını yükselteceksiniz ve bazılarını da alçaltacaksınız.”
Senin boyla ilgili duygu yükün olduğu için algın çarpık.
Erkeklere yönelik yayınlarda en çok yapılan hatayı yapıyorsun. Bir şeyi arzulama ile gerçekte elde etme arasındaki fark.
“Yapılan araştırmalarda en çok 8-9/10 kadınların erkekler tarafından çekici bulunmuş” gibi bir şey söylüyorsun. İstemek, çekici bulmak bedava. Erkeklerin çoğunun sevgilisi 8-9/10 değil, kadınların çoğu da 1.85 ve üstü adamlarla çıkmıyorlar, zaten çıkamazlar. 1.85 üstü erkek nüfusu, toplam erkek nüfusunun %10-15’idir muhtemelen. Kadınlar ya da erkekler her istedikleri şeylere ulaşamazlar, kapasiteleriyle sınırlıdırlar. Hayal aleminde, asosyal medya sanal aleminde yaşamayın. Sanal olan algı tamamen gerçek hayata da yansımaya başladı.
Bu arada algısı açık diğer arkadaşlar için söyleyeyim, çiftler arasındaki ortalama boy farkı yaklaşık olarak kadın boy ortalaması ile erkek boy ortalaması arasında farka eşit.
“Türkiye’deki erkeklerin boy ortalaması yaklaşık olarak 1,76cm civarında seyretmektedir. Bu rakam, Avrupa ve Asya kıtasındaki bazı ülkelere kıyasla orta seviyede bir değere işaret eder. Türk kadınlarının boy ortalaması ise yaklaşık olarak 1,62 civarındandır.”
Yani kadınlar daha uzun adamları tercih etmiyorlar ya da edemiyorlar. Ortalama boyda kadın genellikle ortalama boyda erkekle, kısa kadın daha kısa erkekle, uzun kadın daha uzun erkekle ilişkiye giriyor.
Burada bir takipçi şu yorumu yapmış:
O halde ben de bir örnek vereyim, boyum 1.77 kız arkadaşım 1.67 bence gayet de yakışıyoruz. Bence ben 1.50 biriyle olsam yakışmazdı, o da 1.90 biriyle. Boy önemli bir çekicilik kriteri olabilir ama arkadaşlarım arasında en kısa 2. kişiyim ve sadece benim kız arkadaşım var. Ben yakışıklılık kadar önemli bir çekicilik kriteri olduğunu düşünmüyorum. Aksi bir araştırma varsa da bilmiyorum. Sosyal medyanın etkisi sadece.
Dışarda biraz durup gelen geçen genç çiftlere bakarsanız, ortalama boy farkının burada bahsedilen civarda olduğunu görebilirsiniz.
Benim bildiğim kadarıyla boy, yakışıklılıktan önemli (çok uç yakışıklı – çirkin örneklerinden bahsetmiyorum) ama önemi çok abartılıyor. Özellikle asosyal medyada beyni kızaran asosyal gençler tarafından:
Ama bazıları doğrusunu öğrenmeye değil haklı olmaya geliyorlar o nedenle orjinal soruyu soran arkadaşın şu son yazdığına cevap vermek tamamen vakit kaybı:
Bazen böyle adamlar maalesef beni arıyorlar. 10 dakika içerisinde şunu fark ediyorum ki, sabaha kadar ben ne desem “ama o olmaz / benim için geçerli değil / öyle değildir” diye otomatik olarak itiraz edecekler. 1000 tane tavsiye ver 1000 tanesine de saniyeler içinde itiraz ediyorlar. Hepsine. Bu yanıtın otomatikliği zaten, bu adamların duygusal (siyah – beyaz) düşün(e)meme döngüsüne saplanıp kaldıklarına işaret:
Siyah – beyaz düşünen insanlara meydan okuduğunuzda, itiraz ettiğinizde, karşıt görüş bildirdiğinizde, aşırı derecede duygusal tepkiler verirler. Sözlerinde mantık kullanırlar ama mantığın arkasında büyük bir duygusal yük vardır.
Eğer böyle düşünen biriyseniz, siyah – beyaz düşünce şeklinizin farkına varmalısınız. Eğer “ya hep ya hiç” şeklinde düşünüyorsanız, “ben tam bir nefes israfıyım ama diğer insanlar mükemmel”, “hiçbir şeyde başarılı olamam”, “boyum 165, ben asla birini bulamam. 185 boyu olan adamlar kızlar havuzunda yüzüyor”, “bir kadın atlayacağı dalı ayarlamadan eldeki dalı bırakmaz hacı, hepsi böyle” gibi şeyler düşünüyorsanız bunun farkına varmalısınız.
Vakit kaybı deme sebebim de bu işte. “Görücü” usulü gibi otomatik ve gülünç argümanı çürütsen aynı hızda otomatik bir itiraz gelecek. Sabaha kadar, hiç durmadan itiraz gelecek.
Böyle inanların ilk yapmaları gereken, beyinlerini soğutmak. Beyinleri soğumadan kendilerini dünyanın en mantıklı, acı gerçeklerini bilen adamı sanarak, tamamen mantıksız ve aslında kendi kıçlarına gökkuşağı üfleyerek, acı gerçeklerden tamamen uzak yaşıyorlar.
Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Sorularınıza Patreon chat alanında daha hızlı cevap verebiliyorum.