Bir kız bana görüldü attı neyleyim

Şu “görüldü” özelliği kadar toplu erkeklik katliamı yapan çok az şey var. Kitlesel iğdiş etme makinesi mübarek. Eskiden ne güzel bir mesaj atardık, cevap gelmeyince görmedi herhalde der işimize bakardık. Şimdi ise genç erkekler telefon başında kız gibi görüldü atanın yollarını gözlüyorlar.

Bir kere şu “görüldü attı” takibini hayatınızdan çıkarmanız lazım. Hani “görüldü atan” da sevgilileri falan olsa neyse. 90%ı, kendi aşırı ilgilerini yansıtıp “ilgili” olduğuna “emin oldukları” kızlardan bahsediyorlar.

Neyse bu yazıda asıl yazmak istediğim şey bu değil. Görüldü atılması genelde ilgisizlik de gösterir ama her zaman ondan olmuyor. Şimdi yazacağım şeyin de farkında olun.

Yıllardır bu görüldü attı şikayetini, görüldü atılan mesajlarla gören biri olarak şunu söyleyebilirim: Çoğu erkek görüldü yemiyor, kızlarla konuşmayı bilmiyor.

Sadece bir örnek vereyim:

Sen: Selam. Ne haber?
Kız: İyiyim senden ne haber?
Sen: İyilik. Ne yapıyorsun?
Kız: Youtube’dan yemek videosu izliyorum. Sen?
Sen: Ben de dizi izliyorum.
Kız: Hangi dizi.
Sen: Dark.
(Görüldü)

Buradaki hatayı görebiliyor musunuz? Kız adama yemek programı izliyorum diye yem atmış. Adam ise kendi kafasına gömülmüş, yemin farkında değil. İlgisiz kız genellikle youtube izliyorum der genelde. Burada ise kızın “benimle konuşma aç” diye yem attığını varsayabilirsiniz (evet ilk buluşmada ne konuşulur yazısındaki prensipleri mesajlaşmada da kullanabilirsiniz).

Oğlumuz ise konuşmayı kendisine park etmiş. Konuşmayı tıkamış. Şimdi kız buradan konuşma açmaz ki. Hani ilgisi yüksek kız belki açar ama o bile bir süre sonra erkeğin (kendisine park ettiği) son mesajına bön bön bakar ve yazacak bir şey bulamayıp orada bırakır. Kızın yazacak bir şey bulamamasının adamın sıkıcı olması, çok soru sorması, uygunsuz bir şeyler yazması gibi sebepleri de var ama burada bahsettiğim oldukça yaygın.

Buradan konu nasıl açılır? Mesela şöyle:

Kız: Yemek programı izliyorum. Sen?
Sen: Dizi izliyorum. Ooo yemek programı, bugün ne yemek yapmayı öğrendin bakalım?
Kız: Ispanaklı börek 😀
Sen: Ooo makarnadan fazlasını yapabilen bir hatun. Babamı annemi çikolata ile ne zaman gönderiim?
Kız: Hahahaha. Ben zaten bir sürü yemek yapıyorum ki!
Ben : Lazanya da yapıyorsan şahinimi alıp direkt kaçırmaya geliyorum.
Kız: Evet hem de çok iyi yaparım 🙂
Ben: Hazırla bohçanı!
Kız: Hahahah …
Böyle gider.

Tabii yanlış bir şey söylerim de kızı kızdırırım diye bıçak sırtında yürüyen tedirgin iyi çocuklar bunu nasıl söyleyecek o ayrı konu ama bakın burda yem üstüne yemi kullanmaya bir örnek var. Kız ıspanaklı börek diyor bam, bir sürü yemek diyor bam, lazanya yaparım diyor bam.

Ortalama bir iyi çocuk egosunun kuklası olduğu için yanılıp şaşırıp ıspanaklı böreğe gelse bile “ay bayılırım, annemin yaptığı özellikle çok iyidir, bla bla …” diye konuyu kendine getirip orada bırakır.

Eğer dikkat ederseniz burada iki şey daha var:

1 – Erkek Adam’ın Espri Anlayışı (Bu ilişki sihirbazı kitabında uzun uzun anlatılıyor ama buraya özet olarak yazı şeklinde koyacağım). Biz buna eğlenen ustalık da diyoruz.

2 – Erkek Adam’ın espri anlayışı ile tırmanan bir pozitif cinsel gerilim var. Kız isteme, kız kaçırma şeklinde ilerliyor ama alt metin belli. Kız kaçıran genelde kızla yatar sonra el öpmeye giderler biliyorsunuz.

Gördüğüm kadarıyla birçok erkek konuşmaya kızın liderlik etmesini, konuşmayı kızın geliştirmesini bekliyor. Ama siz henüz yürüme aşamasındayken konuşmayı geliştirmesi gereken kişisiniz. “Bana ne ya oynamıyorum, onlar da konuşma açsın” diye mızıkçılık yapacaksanız buyrun gidin yapın. Ama bu tür bir konuşma mekaniği, feminenleşmemiş yetişkin erkeğin doğal halidir. Konuşmayı, çok konuşan değil az konuşup dinleyebilen yönetir. Ortalama bir kadın normalde ortalama bir erkeğin 2 – 3 katı konuşur. Doğalı bunlardır. Kızı “etkileme” (onayını dilenme) derdiyle çok konuşan iyi çocukluk doğal değildir. Kadından liderlik beklemek doğal değildir.

Bu arada mesajlaşmada acemiyseniz, sitemizdeki mesajlaşma prensipleri yazısını okuyabilirsiniz. Kızlarla nasıl mesajlaşacağınıza Kadınlarla Tanışma rehberinde de değindik.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

İlk buluşmaya gelmeyen kadın

Şöyle kısa bir soru geldi:

Mahmut Abi. Özelden cevap vermediğini biliyorum ama bunu yazı yapıp cevaplamak istersin diye gönderiyorum. Eğer hayır dersen yorumlara yazacağım.

Yorumlara yazsaydın iyi olurdu zira e-postaya gelen yazıları cevaplamıyorum ancak bazıları yazılık ise yazıya alıyorum.

Hatunla ortak bir arkadaşımızın sosyal hesabında bir mesajıma yazdığı cevap ile tanıştım. Özel mesajlaşmadan telefona geçtim ve whatsapp üzerinde de iyi bir oyun çıkardığımı düşünüyorum. Kızı, mesajlaşmayı uzatmadan, yeri ve zamanı ayarlayarak buluşmaya davet ettim.

Buraya kadar siteyi okumuş ve uyguluyor görünüyorsun.

Buluşma saatinde, buluşma mekanına gittim. Bilmiyorum, belki de kıza mesaj atıp geliyor musun diye sabahtan kontrol etmem gerekliydi.

Yeri – günü – saati belliyse gerekli değil.

Kız buluşmaya gelmedi abi. 20 dakika orada bekledim. Aslında kıza mesaj atmadan oracıkta nextleyecektim ama dayanamayıp “yolda mısın?” diye mesaj attım.

Kız günü – yeri – saati belli buluşmaya gelmemiş. Mesaj atmanda bir problem yok.

Ne dese beğenirsin? “Ya ben şey unutmuşum, uyuya kalmışım.” Gelmiyorsun yani dedim. Hiçbir şey olmamış gibi “evet gelemeyeceğim.” dedi. Şimdi ben anlamadım. Bu hatun bunu bana ilgisi az olduğundan mı yaptı, arıza mı? NEXTleyim mi? Aramasını bekleyeceğim ama aradı mı bir buluşma daha mı ayarlayayım? Yoksa onun buluşma ayarlamasını mı bekleyeyim. Hani sadece 1 kere oldu ya bu. Ondan kafam karıştı.

Hatun seni çok kaba ve saygısızca ekmiş. Şimdi bir kadın seni son anda ve kayda değer bir sebep göstermeden ekebilir. Ama önceden haber verir. Bu durumda kadının ilgisinin yetersiz olduğunu varsayıp, hatunu NEXTlersin. Hatun bir daha ararsa bu durumda kızın yeniden bir şans kazanması için, yaptığından pişman olduğunu belirtir bir özür dilemesi gereklidir. Yoksa hatunu tamamen radardan çıkarırsın ve bir şans daha vermezsin.

Senin durum farklı. Hatun buluşmayı tamamen sallamamış ve gelmeyeceğini haber bile vermemiş. Aradığında da sallamamış. Şimdi burada asıl sorun hatunun kişiliği. Tamam bunun üstüne sana ilgisi de yetersiz olabilir ama burada ilgi yetersizliği bir kişilik arızasının şiddetini arttırır. Temel neden değildir.

Bu hatun bunu bana ilgisi az olduğundan mı yaptı, arıza mı? Hatunun arıza olduğunu varsayabilirsin.

NEXTleyim mi? Ebediyen.

Aramasını bekleyeceğim ama aradı mı bir buluşma daha mı ayarlayayım? Yoksa onun buluşma ayarlamasını mı bekleyeyim.  Birincisi aramasını bekleme. Zira arasa da bir şey olmayacak. Bir kere olmuş olabilir ama kızın kişilik bozukluğu ve saygısızlık seviyesi bir şans daha verilmemesini gerektiriyor. Neden? Kuyruk acısından değil, kızın düşük meziyetli (düşük kalite de diyebilirsin illa o kelimeyi kullanacaksan) olmasından. O kadar düşük ki, fazlaca bir çaba gerektirmiyor olsa bile değmez.

Eğer sana ulaşırsa, fazla konuşmana gerek yok. Kesinlikle sinirlenmeden “o günkü yaptığın kaba ve berbat bir davranıştı” dedikten sonra “her neyse şimdi bir işim var, kapatmam lazım bye” der ve telefonu kapatabilirsin. Kızın artık seninle bir şansı kalmadı.

Eğer kız özür diler ve buluşmaya davet ederse kibarca “teklifin için teşekkür ederim ama bu hafta çok yoğunum, ben seni sonra ararım” gibi bir şey söylersin ve kapatırsın. Sonra da kızı aramayı unutursun.

Bu ekstrem bir durum. Peki eğer sizi önceden haber vererek ama iyi bir bahane belirtmeden ekerse? Aşağıda yazdıklarımın hepsi bu durum için geçerli.

Kızı arayıp verip veriştirmenin, trip atmanın bir manası yok. Çoğu kadın, kötü bir şey yaptığında, eğer aşırı sinirlenip kendisine suçlama savurmaya başlarsanız birden bire sizin onu kötü hissetirmenize odaklanır ve bu nedenle de sizin kötü biri olduğunuz hissine kapılır. Bunun ardından kendi kabahatini unutmayı bırakın, siz kötü biri olduğunuz için bunu hakettiğinizi bile hissedebilir.

Bu nedenle bir kadına en koyan hareket hemen her zaman sessizce çekip gitmektir. Sizin “kötü” bir insan olmanız ilüzyonu ile yaptıklarını “haklı” çıkaramayacağı için, kendi kabahati ile başbaşa kalır.

Birçok erkek çekip gitmeyi bir erkek ile dalaşmadan kaçmak gibi bir şey sanıyor. Karşınızda bir erkek yok. Kadınla kadın olmadan dalaşamazsınız. Zaten yukarıda anlattığım gibi dalaşmanız ona (size yaptığı şey konusunda) kendini iyi hissettirir. Neden kendisini iyi hissetsin ki? Sessizce bırakıp gidin, kendisini kötü hissetsin. Size bir şey ifade etmeyebilir ama “sessiz terk” kadınlar üzerinde çok etkili bir silahtır.

Tekrar ediyorum, ekstrem olmayan ekmede, kızı arayıp mesaj atmayın. En iyi strateji, kızın bu davranışının sizin için bir önemi (yani kızın bir önemi) yokmuş gibi davranın. Sinirlenmeyin, aramayın ve hiçbir şekilde açıklama istemeyin. Kız yeryüzünden buhar olup uçmuş gibi davranın.

Burada sizin kızla ilk buluşmadan önce yapabileceğiniz bir iki şey de var. Örneğin, kız buluşmaya son anda bir mazaret bulup gelmeyecekmiş gibi bir B planı yapın. Mesela kız gelmezse o gece ava çıkıyormuş gibi bir iki yer belirleyin ve oralara gidip yeni hatun için avlanın. Kız buluşmayı iptal edince eve gidip Netflix izleyip kaderinize yanmayın yani. Hatta size tavsiyem hatun B planı olsun. Eğer yalnız kalacaksanız, o gece avlanacaksınız. Eğer hatun gelirse ve birbirinizle iyi vakit geçirirseniz, hatunla devam edersiniz. Kısacası gecenizi ve eğlencenizi daha hiç buluşmadığınız bir hatuna endekslemezseniz, zaten  pek umrunuzda olmaz.

Bazen bu hatun siz geceye devam ederken mesaj atıyor. Gece dışarı çıktığınızı ve güzel bir mekanda eğlendiğinizi söyleyin. Onu oraya çağırmayın. Eğer kendi gelmeyi teklif ederse yeri söyleyin, gelirse gelir. Bir daha hatunu siz aramayın. Bir daha sizi ararsa buluşmak istediğini varsayıp yeni buluşma ayarlayabilirsiniz. Tabii ilk kez ekiyorsa.

Bir kadının benden hoşlandığını nasıl anlarım?

Bir kadınla karşılaştınız ve kadın hoşunuza gitti. Kadına bakmaya başladınız ve onun da size attığı bakışları yakaladınız. Belki de bu kadınla konuşabiliyorsunuz. Mesela aynı üniversite kulübündesiniz ya da ortak arkadaşlarınız var.

Bu kızı istiyorsunuz. Buna şüphe yok. Ama şu aklınızı kurcalıyor: “Acaba o da benden hoşlanıyor mu?” Belki size gülümsüyor, sizinle konuşuyor. Ama bunlar arkadaşça davranışlar mı yoksa onda da size karşı bir ilgi var mı? Geçen hafta konuşurken gayet sıcaktı ve hatta omzunuza dokundu. Ama şimdi sizi tamamen görmezden geliyor gibi!

Evet, bu kadın sizden hoşlanıyor mu? Bir kadının sizden hoşlandığını nasıl anlarsınız? Sonuçta kıza yürümek, ilginizi daha fazla göstermek için bunu bilmeniz gerekiyor değil mi?

Bu sitede en çok sorulan soru tiplerinden biri, kadını “okuma” soruları. Abi bir kız var. Bu kız benden hoşlanıyor mu ya da favorim bu kız ne yapmaya çalışıyor? Bu soruyu soran erkek genellikle kısa öykü şeklinde kızla nasıl karşılaştıklarını, kendisinin ne yaptığını, kızın ne yaptığını, vs. uzun uzun anlatıyor. Anlatıyor ki şu soruya en “kesin” cevabı verelim: “Bütün bunlar  bu kızın benden hoşlandığı anlamına mı geliyor?”

Gelin bu soruya cevap verelim. Hem de en iyi cevabı. Sonuçta kıza yürümek, ilginizi daha fazla göstermek için bunu bilmeniz gerekiyor değil mi?

HAYIR! Spesifik bir kadını bu kadar odağa almak, onun sizden hoşlanıp hoşlanmadığını anlamaya çalışmak, onu “okumak” üzere davranışlarını analiz etmek, o kızla olan/olabilecek şansınızı SIFIRA indirecek bir hatadır!

Spesifik bir kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığını anlamaya çalışıyorsanız, o kız muhtemelen sizden hoşlanmıyordur – pardon daha doğrusu sizden hoşlanmayacaktır. Sizden hoşlanmayacaktır zira onun sizin hakkında ne düşündüğü takıntısı, onu itecek, sizden şu an hoşlanıyor olsa bile sizden hızlıca soğumasını sağlayacaktır. Her zaman değil belki ama hemen hemen her zaman.

Bu analiz felcine bir kez düştünüz mü, hedefinizdeki kadının yaptığı ve söylediği her şeyi analiz etmeye ve çoğu sizinle alakalı olmayan bu davranış ve sözleri sizinle alakalı olduğunu düşünmeye başlarsınız.

Bunun sonucu kafa karışıklığı, kaygı ve genellikle hayal kırıklığıdır.

Kadının davranış ve sözleri ile ilgili tüm bu analiz süreci sizin içinizdeki (varsa) özgüveni hızlıca yok eder. Her davranışınızdan, her sözünüzden ve genel olarak duruşunuzdan kendine güvensizlik akar. Her tarafından kendine güvensizlik akan bir erkek oldukça iticidir.

Kötüsü, kadınlar her ne kadar da sanıldığı kadar karmaşık olmasalar da, okunmaya pek müsait değillerdir. Duygularına fazlaca bağlı olduklarından davranışları ve konuşmaları değişik uçlara savrulabilir. Daha da kötüsü, bazıları özellikle kafanızı karıştırır.

Peki ne yapacaksınız?

Kadınları okumaya çalışmayı bırakacaksınız. Peki okumayıp da ne yapacaksınız.

Basit: Bir kızdan hoşlanıyorsanız, onun da sizden hoşlandığını varsayın ve kıza yürüyün.

“Tamam abi, şimdi gidip hatunu belinden kavrıyorum ve kampüsün ortasında eğip dudaklarına yapışıyorum. Sağol varol.”

Hayal edilen …

The Story Behind the Famous Kiss | Naval History Magazine - August ...

Yavaş kovboy öyle değil 🙂

Gerçekte olan …

Kızın sizden hoşlandığını yani onun da sizi daha fazla tanımak istediğini varsayacaksınız. Yani;

  • Gidip kızla konuşacaksınız. Eğer hatun sizinle sıcak bir şekilde konuşuyorsa, varsayımınızın doğru olduğunu düşüneceksiniz ve,
  • Kızı eğer çok sık göremiyorsanız telefon numarasını isteyeceksiniz. Eğer size telefon numarasını veriyorsa varsayımınızın hala doğru olduğunu düşüneceksiniz. Kızı sıklıkla görebiliyorsanız bu aşamayı atlayabilirsiniz ve bir sonraki aşamaya geçebilirsiniz.
  • Kızı bir yere buluşmaya (mesela bir şeyler) içmeye davet edeceksiniz. Sadece siz ve o. Eğer bu davetinizi kabul ediyorsa varsayımınızın hala doğru olduğunu düşüneceksiniz. Eğer kibarca reddediyorsa bir süre bekleyip (daha önceki teklifiniz hiç olmamış gibi) tekrar buluşmaya davet edeceksiniz. Eğer bu davetinizi kabul ediyorsa varsayımınızın hala doğru olduğunu düşüneceksiniz.

Buluşmada nasıl bir konuşma tutturacağınızı ve neler yapacağınızı daha önce anlattık.

Eğer yukarıdaki adımların herhangi birinde başarı olmazsa, kadının sizden hoşlanmadığınız varsayacaksınız, arkanızı döneceksiniz ve gideceksiniz. (NEXT/Bir Sonraki)

Bunları yapmak kadının her adımını, her bakışını, her söylediğini günlerce analiz etmekten daha verimli ve kesindir. Daha faydalı ve üretken şeylere harcamanız için muazzam bir zihin enerjisini serbest bırakabilir.

Kendi Kendini Gerçekleştiren Kehanet

Birçok erkek, analiz felci içinde kıvranarak yaymaya başladıkları kendine güvensizlik sinyalleri yüzünden, aslında başında kendisinden hoşlanan bir kızı hızlıca kendilerinden soğuturlar. Kaygı çok hızlı bir şekilde davranışlarınıza yansıyarak, kendi kendini gerçekleştiren kehanete dönüşür.

Bunun tam tersi eğer kızın sizden hoşlandığını varsayıp kesin adımlarla (reddedilmeyle kafa kafaya çarpışmayı göze alarak) ilerlemeniz, sizin kendine güven sinyalleri yaymanızı sağlar. Bu çekici bir şeydir ve kadınlarla şansınızı ciddi oranda arttıran bir kendi kendini gerçekleştiren kehanete dönüşebilir.

Dünyanın şu gizemini(!) bilmeniz lazım: Sizin hoşlandığınız kızların çoğu sizden hoşlanmayacak. Ama tek bir kıza “acaba benden hoşlanıyor mu?” diye uzun süre ve büyük miktarda zihinsel enerji harcayarak kaybedeceğiniz zamanı, daha çok kızı “benden hoşlanıyor” varsayımı ile elemeye ayırabilirsiniz. Yine dünyanın bilmeniz gereken başka bir gizemi(!) nedeniyle, bir kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığına takarak uzun süre yalnız kalabilirsiniz ama daha çok kıza yürüyerek daha az yalnız kalırsınız.

Sinyal okuma sizi duygusal bir kuklaya çevirir.

Kızın sinyallerine takmak ve onları analiz etmek, erkeği kızın kontrolüne sokar. Bu analiz felcine düşen erkek, kız kendisine İYİ davrandığında mutlu, KÖTÜ davrandığında mutsuz olur. Daha kötüsü hatun erkeği cesaretsizlendirmek isterse, test etmek için sarsmak isterse, günler hatta haftalarca duygusal yatırım yapmış erkek üzerinde bunu kolayca başarabilir.

Bu duruma düşmeyin.

Eğer kızı “okumaya” çalışmak yerine, kızın sizden hoşlandığını varsayıp kesin adımlarla yürürseniz, hiçbir kadının sizin üzerinizde bir kontrolü olmaz. Kaygılı değil rahat olursunuz (reddedilme korkusunu aştıktan sonra çok daha rahat olursunuz), pozitif ve kendine güvenen bir erkek gibi davranırsınız ve hatta öyle birine dönüşürsünüz.

Kıssadan Hisse:

  • Bir kadın hoşunuza gidiyorsa, onu uzaktan okumaya çalışmayın. Neyi niye yapıyor, neden 45% açıyla bakarken gözlerini 3 saniyede 2 kere kırptı vs. düşünmeyin. Kız sizden hoşlanıyor varsayın ve YÜRÜYÜN. Yürümeniz için tek bir bakış ve gülümseme yetmeli.
  • Kızın sizden hoşlandığını varsayarak, kendi kendini gerçekleştiren pozitif bir kehanet yaratın. Kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığı kaygısı ile, kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet yaratmayın.
  • Duygularınızı kontrol edin. Onların esiri olmayın. Duygularınızın kontrolünü, hoşunuza giden bir kadının davranış ve sözlerine bağlamayın. Kadın farkında olmasa bile sizi kukla gibi oynatır.

Vaka Çalışması – Tinder buluşması, eski erkek arkadaş ve ortadan kaybolan kız

Merhaba. Tinder’dan bir kızla tanıştım. Telefon numarasını almam ve buluşma ayarlamam hızlı oldu. 2. buluşmamızda evime geçtik ve birlikte olduk.

Hiç fena değil. Türkiye’de bir kız sizinle yatacaksa ortalama 2inci veya 3üncü buluşmada sizinle yatıyor. Dünyada da bu pek farklı değil.

Seksten sonra 1.5 yıllık ilişkisinin 3 hafta kadar önce bittiğini, eski erkek arkadaşının kendisine çok kötü davranması nedeniyle ilişkiyi kendisinin bitirdiğini ama onu hala tam olarak unutamadığını anlattı.

Ups. Orgazm sonrası itirafları. Hatun reboundlarda. Bu aşamada senin bilmen gereken şey, eski erkek arkadaşın sana karşı duygusal bağ avantajı olması. Hatun her ne kadar terk etmiş olsa da, ayrılığın nedeni ve hatunun “hala eski erkek arkadaşına yanık olduğunu” sana söylemekte sakınca görmemesi, senin bu kızla ciddi düşünmemen gerektiğini ve resmi olmayan ilişkiden öteye gitmemen gerektiğini gösteriyor.

Ona “sana kötü davranan ve saygı göstermeyen bir erkek seni haketmiyor. Sen daha iyilerini hak ediyorsun” dedim.

BAM! Beyaz Şövalyem, Kaptan Bir Kevaşe’de Sen Kurtarım. Hollywood ve Türk sinema sektörü tarafından beyni yıkanmışım. Kim tutar seni!

Şu dediğinin “ama ben sana iyi davranacağım ve saygı göstereceğim, o nedenle o piçi değil daha iyi çocukları YANİ BENİ seç!” demek olduğunun farkında mısın? 2 kere buluşup yattın ve kız sana az önce benden ilişki çıkmaz dedi. Sen ne yaptın? Dolaylı olarak ilişki ima ettin. Bak amacın 100% bu olmasa bile dediğin 100% benim anlattığım gibi anlaşılacaktır!

Bu tür şeyler filmlerde çalışır gerçek hayatta ise kendi ayağına sıkmaktır. Kendisine kötü davranan biri ile 1.5 sene çıkmış hala da onu istiyor. Emin ol daha iyilerine layık! Emin ol ??!

Ayrıca seksten sonra bunu duyman seksin kız için o kadar da iyi olmadığına da işaret olabilir. O konuda bir şey yazmamışsın ama bu da olasılık. Yine de bir shit test olarak varsayalım ve bu durumda testi geçememişsin.

Ertesi gün arayıp bir buluşma daha ayarlamak için mesaj attım.

Yapmasan daha iyiydi. Bu kızla resmi olmayan ilişki şeklinde takılabilirdin ama sana söylediği bu şeyden sonra kızın seni aramasını beklesen daha iyi olurdu. Zira kız seninle seks yaptıktan hemen sonra sana ben  aslında başkasını düşünüyorum demiş. Resmi olmayan ilişki ya da FWB bile olacak olsa kızın seni istediğini göstermesini beklemeliydin. Ayrıca kızı aramasan, kızı sana söylediği şey yüzünden saldığını düşünecekti (ki yapman gereken buydu) ve kaybetme korkusu ile seni arayacaktı.

Kız bana biraz düşündüğünü ve şu an bir ilişkiye hazır olmadığını yazdı. Buluşmak istemediğini ve eğer bir iki ay içinde kafasını toparlayabilirse beni arayacağını söyledi.

Hımmm. Filmlerde başarı sağlayan şövalyeliğin gerçek hayatta neye yol açtığını görüyorsun. Ayrıca kızın ilişkiden bahsetmesi bana senin anlatmadığın konuşmalarında fazla ilişki öncelikli olduğunu söylüyor. “Şu an bir ilişkiye hazır değilim” demek, “şu an SENİNLE bir ilişki istemiyorum” demektir. “Bir iki ay içinde kafamı toparlayabilirsem seni arayacağım” demek de “bir daha seni aramayacağım, kendine iyi bak” demektir.

Ben de “seninle görüşmeyi istiyorum ama oturup da seni bekleyeceğimi sanmıyorum. Eğer fikrin değişirse beni ara”.

Mükemmel! En doğru tepkiyi vermişsin. Bu “fikrin değişirse beni ara” kısmına bazıları çok takılıyor ama sen “oturup seni beklemeyeceğim” kısmını söylemesen bile “sen beni ara ben o zamana kadar birini bulmadıysam bakarız” demektir.

Bir hafta sonra, zayıf bir anımda ona mesaj attım 🙁

BAM 2! Ağzından çıkanların davranışlarınla uyuşmaması durumunda ağzından çıkanların zerre değeri yok! Kız seni reddetti, masadan  kalktın ve o seni arayana kadar sen onu bir daha aramayacaktın. Yukarıda “mükemmel” tepki dediğim şeyin anlamı budur. Ama sen ne yaptın? Bir hafta geçmeden kızın peşine düştün.

Siz bu masadan kalkıp no contact / NEXT sürecine girmeyi blöf sanıyorsunuz. Ben blöfümü yaptım, şimdi onu arayabilirim. Yok öyle bir şey. Bir kere erkek olarak sözünüzün arkasında durmanız lazım.

Kıza “ben dediklerimin arkasında duramayacak kadar zayıfım” diyorsun. Neden bu kadar zayıfsın? Zira muhtemelen hayatında başkası yok, olabileceğine inancın yok. Kızı arayarak kıza bunu da söylüyorsun. O da şövalyeliğinden ve ilişkiye dünden hazır halinden tam tahmin ettiği gibi tercih edilmeyen bir erkek olduğunu anlıyor.

Bunu söylediğimde bazen “ben başka kadınlarla da takılıyorum, tercih edilmeyen bir erkek değilim” tepkisi alıyorum. Olabilir ama o kadınlarla bu kadını farklı yere koyuyorsun ve bu kadını koyduğun seviyede kadın bulamıyorum diyorsun. Biraz düşünürseniz bu hiç kadın bulamamaktan çok farklı değil. İstemediğin kadınlarla birlikte olmak o kadar da zor bir şey değil.

Buluşma ayarladım ve buluştuk. Kızla iyi vakit geçirdik ama hala ilişki istemediğini tekrarladı.

Muhtemelen sen hala ilişki öncelikli erkek sinyalleri veriyorsun. Bu kızı ilişki ile kapamak istiyorsun zira bu da kaçacak diye korkuyorsun. Korku temelli davranman yanlış ama varsayımın daha da yanlış. 2020 yılındayız. Bir kızı ilişki ile kapatırsam gitmez diye bir olay da yok.

Ayrıca unutmayalım, resimde eski erkek arkadaş var ve sen muhtemelen ona gitmiş veya gidiyor olmasından korktun ve bir şey yapman gerektiği yanılgısına kapılıp korku ile kızı aradın. Oysa hiçbir şey yapmaman gerekiyordu.

Herşeyden önce eski erkek arkadaşını unutamamış kızla zaten ilişki olmaz. Ve eğer kız kendisine kötü davranan adama geri dönerse bu kızın da pek ilişki materyali olmadığını da gösterir.

Kıza, “eskiden ilişkilerden kolay kopamazdım ama artık daha güçlüyüm …

Birader, 2 kere buluştun ve yattın. Bu üçüncüsü. İlişki falan yok aranızda, sen neyden konuşuyorsun. Kesinlikle ilişkiye dünden razı erkek sinyalleri veriyorsun. Bunlar MUHTAÇ erkek sinyalleridir. İstediğin kadar böbürlen.

ve kendi hayatıma bakıp başka limanlara yürüyebiliyorum” dedim.

Burada okuduğunuz şeyler kızlara söylemek için anlatılmıyor. Uygulamanız için anlatılıyor. Seni reddeden kızı arayıp peşine düşmüşsün, reelde şebek gibi davrandıktan sonra sözel olarak istediğin kadar goril gibi göğsünü şişir ve yumrukla.

Seni reddedeni NEXTleyecektin ve kendi hayatına bakacaktın. Tinder senin için az çok çalışıyormuş, eminim oradan ya da reel hayattan başka kızlar bulabilirsin.  Kız eski erkek arkadaşına gidecekti seni arayacaktı veya başkasını bulacaktı. Seni ararsa duruma göre kıza bir rütbe verip takılacaktın.

Kız bu söylediklerimden çok etkilendiğini söyledi.

Pohpohlamak çok bilinen bir kadın manipülasyonu çeşididir.

O gün el ele tuttuk, bana sarıldı ama öptürmedi.

Ben seninle ilişki istemiyorum diyen kızı öpmeye kalkmadın umarım. Yok muhtemelen kalktın. Hala kızın peşinde koşuyorsun.

Sonraki bir hafta boyunca mesajlaştık ve mesajlaşmalar sıcaktı. Ama hep ben mesaj atıyordum. Mesajlarıma sıcak cevap verse de o hiç mesaj atmadı.

Oh ne güzel. Seni reddedenle gay erkek mesaj arkadaşı da oldun. Aferin. Kızın sana mesaj atmasını bekleyecektin. Mesajlaşmaları da sen başlatmışsın. İlişki ilişki diye peşinde koşarak soğuttuğun hatunun peşinde ilişki ilişki diyerek koşmaya devam ediyorsun.

Fakat bir haftadır mesaj yazmıyorum. O bana hiç mesaj atmadı. Bir yerde kız mesaj atmıyorsa haftada bir mesaj atarak yokla gibi bir şey demiştin.

Tavsiyeleri bağlamını da anlamadan öğrenmeyin. O yeni yürüdüğün ve seni reddetmemiş kız bağlamında yapılabilecek bir şey. Bu kız seni iki kere reddetmiş!

Ne yapmalıyım? Onu arayıp yoklayayım mı? Yoksa tamamen no contact kuralı mı?

HAYIR! Bu kızı bir daha arayıp sormuyorsun. Seni ararsa (muhtemelen aramayacak) buluşma teklif et. Bu hatunu dışarı götürüp tek kuruş para harcama. Direkt evine çağır. Dışarıda buluşalım derse “benim dışarı çıkasım yok ama fikrin değişirse haber ver ben evdeyim” de ve kızı yine unut. Kız seni hiç aramazsa bu kızla sonsuza kadar görüşmüyorsunuz.

Ayrıca fazla iyi çocuk eğilimlerin var ve genel olarak kadınlarla ilişkinde problemler var gibi görünüyor. Siteyi oku. Yorumları ile. İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları kitabına ve Pook’un Kitabına bakmanı tavsiye ederim.

İlk buluşmada ne konuşulur?

İlk buluşmada ne konuşulur? En çok sorulan sorulardan biri. Bu yazıda bu soruyu derli toplu cevaplamaya çalışacağım.

Öncelikle umarız birçok erkeğin yaptığı hatayı yapıp, buluşma ayarlamayı ertelerken, kızla mesajlaşma uygulamasında günlerce çene çalıp, konuşabileceğiniz her şeyi konuşmadınız. Eğer bu hatanız sizi çoktan friendzone’a atmadıysa bile ilk buluşmada konuşacak bir şey bulamamanıza neden olarak sizi başarısızlığa sürükleyebilir.

Buluştuğunuzda ne konuşacaksınız?

Kadına çocukluğunuzu, terapistinizi, gelecek planlarınızı ya da ayağınızda çıkan mantarı mı anlayacaksınız? Ya aklınıza konuşacak hiçbir şey gelmezse? Ya yanlış bir şeyler söylerseniz? Ve söylenecek “doğru” şeyler neler ki? Hiçbir fikriniz var mı?

Birçok erkeğin herhangi bir fikri yok.

Ortalama bir erkek bir kadınla konuşurken, rüzgarda rastgele savrulup duran bir yaprak gibidir. Rastgele şeyler konuşarak söyledikleri şeylerden birinin kadınla “bağ” kuracağını ve kadını “düşüreceğini” umar.

Bunun başarısız bir buluşma muhabbetine yol açacağını söylememize gerek yok sanırım.

Bir planınız olmalı. Evet, doğru okudunuz, bir planınız olmalı. Neyin işe yaradığını, neyin ise konuşmayı sabote ettiğini bilmeniz lazım. Kadının duygularını şansa ve kadere bırakmamalısınız. Hem çekici hem de duruma hakim olmalısınız.

İlk buluşmada kadınla konuşmalı?

Önce konuşma konularına bakalım. Daha spesifik olarak kadının size karşı daha fazla çekim hissetme ihtimalini arttıracak konulara nelerdir onlara bakalım. Konuşmanın kontrolünü size verecek, sizi eğer isterseniz fiziksele ve sonraki buluşmalara taşıyacak konular.

Heyecanlandınız değil mi?

Tamam, tam olarak ne hakkında konuşmalısınız?

İlk bilmeniz gereken şey, çoğu erkek çok ama çok fazla konuşur. Çoğunlukla konuşmayı ele geçirir ve karşısındaki kadını sıkıntıdan patlatan konulardan konulara atlar. Bunu yaparken de kadını etkilediğini düşünür ama tek becerebildiği kadını depresyona sokmaktır.

Bir kadının sizi dinliyor olması ve söylediklerinize ilgi gösteriyor gibi olması, söylediklerinizle ilgilendiği hatta onları dinlediği anlamına gelmez. Yüzeysel olarak kibar olmaya çalışırken içten içe “bitse de gitsek ve bir daha hiç buluşmasak” diyor olabilir.

Çok Konuşmayın.

Yani ilk kural ÇOK KONUŞMAMAK! Konuşmayı ele geçirmeyin. Bunun yerine kadının konuşmasını ve söylediklerini DİNLEYİN.

Herkesin kendi söyledikleri şeylerin dinlenmesini aşırı istediğini unutmayın. Enerjinizi ve dikkatinizi konuşmaya değil, kadını konuşturup onun söylediği şeyleri dinlemeye odaklayın.

Bu bir mikta çaba isteyen bir şey. DİNLEMENİN kendisi zor değildir ama konuşmayıp dinlemek pekçok erkeğin doğal olarak yapabildiği bir şey değildir.

Bilgi Tohumları

İkinci kural ise kadının konuşurken ortaya saçtığı bilgi “tohumlarına” özellikle dikkat etmek ve bunları yakalayıp büyütmektir. Bilgi tohumları, kadının konuşurken ortaya attığı ve aslen hakkında daha fazla konuşmak istediği şeylerdir.

Örnek:

Mert    : Buraya daha önce geldin mi hiç?

Gizem : Hayır ilk defa geliyorum. Aslında İstanbul’a yeni taşındım.

Mert    : Ben buraya sık sık geliyorum. Canlı müzik şahane. Bugün biraz kalabalık ama … bla … bla …

Mert tam bir şapşal. Bu gece muhtemelen yalnız yatacak ve bunu sonuna kadar hak ediyor.

Gizem, kullanıp yeşertmesi için Mert’e bir sürü bedava bilgi veriyor (Kadınlar sizden hoşlandıklarında, işleri sizin için kolaylaştırmak isterler). Aslına bakarsanız bir açıdan Mert’in sosyal ve entelektüel zekasını test etmek için, eğer yeterince zekiyse kullanabileceği şeyler söylüyor. Ama Mert burada testten çok kötü kalıyor!

Yukarıdaki bilgi tohumunu yakaladınız değil mi?

Aslında İstanbul’a yeni taşındım.

Mert kendine odaklanmaktan ve heyecandan farkına varmadı ama Gizem bu konu hakkında konuşmak istiyor. Aslına bakarsanız burada iki tane bilgi tohumu var. Gizem ilk defa bu mekana gelmiş.

Peki Mert sosyal zekaya sahip, tecrübeli bir erkek olsaydı ne yapardı? Kendisine verilen tohumları yeşertirdi:

  • Gizem mekanı ve canlı müziği nasıl bulmuş diye sorabilirdi.
  • Gizem’i İstanbul’a getiren şey ne bunu sorabilirdi.
  • Gizem ne zamandır İstanbul’daydı ve İstanbul’da ne yapıyordu?
  • Gizem İstanbul’a nereden gelmişti ve geldiği yerde mi doğup büyümüştü?
  • Gizem’in doğup büyüdüğü yerde hayat nasıldı?

Gördüğümüz gibi Gizem’in 2 cümlelik cevabından yeşertilecek bir sürü muhabbet var. Gizem gerçekten de bu şeylerden konuşmak, Mert’e bunları anlatmak istiyor. Ama Mert ne yapıyor?

Mert kendisi hakkında endişelenmek ve kendisine gömülmekle meşgul. Kızın üzerinde bırakacağı etkiyi o kadar kafaya takmış durumda ki! Aslında endişelenmesine gerek yok zira kıza çizeceği imaj hakkında bu kadar endişelenerek ve kafaya takarak kızın üzerinde kötü bir izlenim bırakması neredeyse garanti.

Mert bir sonraki aşamada ne söyleyeceğini düşünmekle meşgul olmaktan, Gizem’in ne dediğini dinlemiyor bile!

Dinlemenin Önemi

Dinlemenin önemini anladınız umarım. Kadının ne söylediğini dinlemelisiniz. Eğer kadını dinlerseniz, bir sonraki adımda ne söyleyeceğiniz konusunda endişe etmenize gerek kalmaz zira karşınızdaki size ne söyleyebileceğiniz konusunda ipucu verecektir.

Yukarıdaki konuşmada Gizem’in Mert’ten hoşlandığını da belirttiğini fark edebildiniz mi?

Nasıl?

Konuşmayı kilitlemedi. Ona konuşmayı geliştirmesi için bedava bilgi tohumu verdi. Bunu bilinçli de yapmış olabilir, bilinçsiz de. Eğer siz kızı dinliyorsanız ve kız da sizden asgari seviyede hoşlanmış ise, o konuşma tıkanmaz zira kız size konuşmayı geliştirmeniz için bilinçli ya da bilinçsiz bilgi tohumları verecektir.

Kız sizden hoşlanmadıysa, siz iyi bir dinleyici bile olsanız, kız konuşmayı kilitleyecektir. Ne kadar iyi bir konuşmacı ve çekici bir erkek olursanız olun, sizden hoşlanmamış olan bir kızla konuşma kilitlenir.

Yani iyi bir dinleyici olursanız, kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığını anlarsınız.

Fakat yukarıdaki durumda kız başında Mert’ten hoşlanmış olsa bile, Mert’in testten çuvallaması ile kızın hoşlanma / ilgi seviyesi düşecektir. Kızın buluşma başındaki ilgi seviyesine göre Mert’in tek bir testten kalması olayı bitirebilir ya da Mert’in 2 – 3 testlik atışı olabilir. Ama en garantilisi dinlemek ve testleri geçmektir.

Eğer siz dinliyorsanız ama konuşma kilitleniyorsa, kızın sizden hoşlanmadığını varsayıp bu buluşma bittiğinde, kızı bir daha aramamak üzere ayrılabilirsiniz.

İlgiyi En Yüksek Seviyede Tutacak Konuşma

Bir kadınla muhabbetinizin, onun (ve aslında sizin) ilginizi en yüksek seviyede tutacak şekilde olması için şunlara dikkat etmelisiniz:

  • Kıza kızla ilgili şeyler söylemelisiniz.
  • İyi bir konuşma / dinleme oranını korumalısınız.

İnsanların kendileri hakkında konuşmaya bayıldıklarını ve onların sizden hoşlanması için zamanınızın çoğunu onları dinleyip onlarla ilgili sorular sormakla geçirmeniz gerektiğini duymuşsunuzdur. Bu bir yere kadar doğrudur.

İnsanlar kendileri hakkında konuşmaya BAYILIRLAR ve kendilerini gerçekten dinleyen ve kendileri ile ilgili samimi bir ilgi ile sorular soran insanlardan hoşlanırlar.

AMA …

Eğer amacınız bu kadının sizden daha fazla hoşlanması ise, bundan daha fazlasını yapmalısınız. Kadına sizin hakkınızda bir şeyler söylemelisiniz. Daha doğrusu, ona şunu söylemelisiniz:

İkinizin ne kadar da çok ortak noktanızın olduğunu.

Bunu, “ben de” cümleleri ile sağlayabilirsiniz.

Eğer kızın söylediği şeylerle bağ kurabiliyorsanız, bu noktalarda konuşmaya başlayıp bu konuda ne kadar aynı olduğunuzu belirtebilirsiniz.

Örneğin:

Gizem        : İzmir’i çok özledim.

Ahmet        : Seni çok iyi anlıyorum. Geçen yaz 2 hafta İzmir’deydim ve İzmir’e bayıldım. Aklımdan oraya taşınmak bile geçti.

Ahmet bu işi biliyor.

Ahmet bu sefer soru sormadı ama doğru zamanda kendisi ile ilgili bir şeyler söyledi. Ahmet buna ek olarak dinleyip soru da soruyorsa, Ahmet’in bu gece işi kolay olacaktır.

Bu tekniği abartmayın tabii ki. Sürekli kızla aynı fikirde olmak sizi yalaka gibi gösterir. Eğer fikir ayrılığınız veya zıt düştüğünüz yerler varsa bunları gerekmedikçe öne çıkarmayın ama gerekiyorsa öne çıkarmaktan da korkmayın.

Erkek için iyi bir konuşma / dinleme oranı 30/70 ya da 40/60 gibidir. Yani siz konuşmanın 30% – 40%’ında konuşuyor ve 60% – 70%inde dinliyor olacaksınız. Bu 30 – 40%’da da “ben de” cümlelerini kullanabildiğiniz yerlerde kullanın.

Hayal gücü

İlk buluşmada yapabileceğiniz en kötü şeylerden biri, kendinizle ilgili her şeyi ortaya dökmektir. Bu genellikle erkeğin kaygı ve stresten çok konuşma ihtiyacı hissetmesinden, konuşacak bir şey düşünememesinden (böyle bir zorunluluk olmadığını yukarıda anlatabildik sanıyorum) ve sessizliğin stresine dayanamamasından kaynaklanır.

Unutmayın: Bir kadının hayal gücü, oyununuzun en önemli parçalarından biridir. Brçok erkek, kendileri ile ilgili herşeyi hemen kadına anlatma eğilimindedirler ve kendilerini en doğru ve açık şekilde kadına anlatmaya özen gösterirler. Bunu, kadının ilişkide erkeğin kendisini tamamen kadına ifşa etmesini arzu ettiklerini sandıklarından yaparlar. Şunu geç olmadan öğrenin : Kadınlar hiçbir zaman tam açıklık istemezler. Bir kadın için kendi mistik kadınsı içgüdüleri ile bir Erkek Adamı yakaladığını düşünmek, en tatmin edici duygudur.

Bir erkek kendi hayat hikayesini, karakterini, değerlerini vs. kadına fazlaca açarsa, kadının erkeğe arzu duymasına neden olan biyo-kimyasalları tetikleyen mistik atmosfer ortadan kalkar. Kadının erkek ile ilgili imajının asıl seksi kısmı olan hayal gücü temelli öğeleri bir anda buhar olur. Çoğu erkek bunu tam olarak daha ilk buluşmada yapar ve daha sonra da neden arkadaş kalalım çöplüğüne atıldığına şaşar kalır. Aşinalık baştan çıkarıcılığı öldürür. Oyunu, arzuyu ve lipidoyu bilinirlikten daha hızlı öldüren başka birşey bulmak zordur. Kadınlar ne kadar “birbirimizi tanıyalım” oyunu oynasalar da, karşılarındaki erkekle sekse giden yolda asıl ihtiyaç duydukları şey hayal güçlerinin kamçılanmasıdır.

Konuşmaktan çok dinlemeniz sizin bu hayal gücünü canlı tutabilmenizi sağlar. Bu size sorulan hiçbir soruyu cevaplamayın anlamına gelmez. Kendinizle ilgili bir veya iki dakika konuştuktan sonra (böbürlenmeden), yeniden kıza dönebilirsiniz.

Fakat her soruya da direkt cevap vermeyin. Bazı sorulara eğlenceli ve alaycı cevaplar verebilirsiniz. Özellikle de üstüne vazife olmayan sorular sorarsa.

Örneğin “Tinder’dan kaç kızla buluştun?” diye sorarsa “bu hafta için mi soruyorsun, bu ay mı, başından beri mi?” diye cevaplayın. Ya da “kız arkadaşın var mı?” sorusuna “şişşşt, kimseye söylemememi tembih etti” diye cevap verebilirsiniz.

İlk buluşmadan sonra kız sizinle evinize gelmiyorsa, kendi evine gidecek. O akşam buluşma hakkında düşünecek ve muhtemelen kız çetesi ile buluşma hakkında konuşacak ya da mesajlaşacak. Ve sizinle daha fazla buluşup buluşmak istemediğine karar verecek.

Eğer buluşmada çok konuşursanız, kendinizi fazlaca ortaya dökerseniz, kızı dinlemez ve onun size verdiği bilgi tohumlarını çöpe atarsanız, vs … kız sizin ne kadar sıkıcı ve sosyal özürlü biri olduğunuzu düşünecektir (belki de kadınlarla tecrübesiz yani tercih edilmeyen bir erkek olduğunuzu düşünecek zira öyle olmasanız böyle hatalar yapmazdınız). Muhtemelen sizden ve o geceden hoşlanmadığını düşünecektir. Bütün gece yaptığınız laf salatasını kibarlıktan gülümseyerek dinlemiş ve iyi vakit geçirmiş gibi davransa bile ikinci buluşmanın olma ihtimali çok düşük olacaktır.

Diğer aşırı uçta da o gece sadece dinlerseniz ve kendiniz hakkında hiç konuşmazsanız. Belki geçiştirdiniz, belki eğlence olsun diye alaylı cevaplar verdiniz. Hep sizin konuşmanıza göre daha iyi iş çıkardınız ama …

Ama bu seferde kız sizin hakkınızda düşünecek hiçbir şey bulamayacak! Zira sizi zerre tanıyamadı. Ortak noktalarınız var mı bilmiyor. Aslına bakarsanız eğlenceli alayı fazla yaptıysanız sizin sulu – büyümemiş bir oğlan çocuğu olduğunuzu da düşünebilir. Bunlar da sizinle ilgili bir duygu geliştirmesine engel.

Ve bir de burada anlatıldığı gibi 30-40 / 60-70 kuralına göre konuştuğunuzu ve dinlediğinizi düşünün. Ara ara ortak noktalarınızı da belirttiniz. Kızın size verdiği bilgi tohumlarından güzel bir muhabbet geliştirdiniz (aranızda bir bağ kurmakla kalmadınız aynı zamanda kadınlar konusunda da tecrübeli ve tercih edilen bir erkek olduğunuzu gösterdiniz).

Kadının evde sizi ve buluşmayı düşünmek için elinde bol bol pozitif malzeme olacak. Sizi bağ kuracak kadar bilecek (özellikle de sizin belirttiğiniz “ben de” cümleleri sayesinde) ama aynı zamanda hayal gücünü ateşleyecek şekilde gizemli kalacaksınız (konuşmaktan çok dinlediğiniz için).

Ve merak etmeyin. Birkaç buluşma bu şekilde bir bağ kurduktan sonra, kıza istediğiniz şeyleri söyleyip ara ara onu sıkacak bol bol vaktiniz ve krediniz olacak.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Oo La La!

Oo la la!

Don Juan’ın aklından bu geçiyor.

Oo la la!

Sevimli genç kadınla beraberken Don Juan’ın kafasında sadece bu var.

La Leydi La Güzellik! Oo la la! “Mösyö Pook! Oo la la!”

Ama çoğu erkeğin kafasında “oo la la” yok. Bunun yerine “yeterince eğlenceli miyim? Yeterince ilginç miyim? Hata yapmadan doğru şekilde oynuyor muyum? Tanrım, bana yardım et!”

Böyle bir erkeğin önünde bir kadın yok. Hayır, kadın başka bir şeye, kayıp rüyaların müjdecisi, duyguları için güvenli bir liman, onları cool yapacak sihirli bir makineye dönüşüyor. Erkeklerin kadınlara yürümekten korktuklarına inanamıyorum. Neyden korkuyorlar ki?

“Seks düşüncesi kafama girince taş kesiyorum!” Orada öylece durup, içinde bir korku ile Medusana baka kalmana şaşmamalı. Her şeyi uygun yerlerinde bırakın. Bir kadına yürüyüp konuşuyorsanız, konuşmaya odaklanın. Bir kadınla buluşmaya gidiyorsanız, buluşmaya odaklanın. Bir kadınla seks yapıyorsanız … o zaman …

Oo la la!

Kadınla konuşuyorken aynı zamanda seks düşünüyorsanız, ya da seks yaparken onunla konuşmaya odaklanırsanız, her iki aktiviteyi de iyi bir şekilde yapamazsınız! Kadını öperken, onu öpmekten başka bir şey düşünmeyin. Kadına yürürken, onunla konuşmaktan başka bir şey düşünmeyin.

Ama siz karşı çıkıyorsunuz …

Kadınlar ve Mutluluk

“Benim duygularım tamamlanmadı” diyorsunuz ve kadınlara dönüyorsunuz. Ama bir kadın kendi kendisini süt ile dolduran bir meme değil. Kadınların süt bezlerine “mutluluk” dışsal bir kaynaktan sağlanmıyor. Sizin kadının içine koyduğunuz şey sizin ondan aldığınız şeydir. Ve siz kadını “mutluluk suyu” ile dolu görüyorsunuz. Bu süt ile dolu devasa meme, sizi uçuruma sürükleyecek bir seraptan başka bir şey değil. Sizin “duygusal yaralarınız” var ve feminenliği emmek istiyorsunuz (sizin vücudunuzdan feminenlik aksa da) ve “yaralarınızın” kapanmasını umuyorsunuz. Ama kadınlar sizin anneleriniz değiller. Erkekler kadınlara bu pozisyondan yaklaştıklarında, başarısız olmalarına şaşmamalı. Bu başarısızlığı sonuna kadar hak ediyorlar.

Kadın ve Başarı

“Hayatım daireler çiziyor, bir yere gitmiyor” diyorsunuz ve kadınlara dönüyorsunuz. Ama kadın kendi başına, dışarı doğru parlayan bir görkem meşalesi değil. Ne kadar seks yaparsanız yapın, koynunuzdan ne kadar kadın geçerse geçsin, kiranızı ödemek, işe gitmek ve yaşamınızı kazanmak zorundasınız. Daha fazla kızla birlikte olmanız sizin acınası yaşamınızı dönüştürmeyecek. Kadınlar hiçbir hırs, plan, hedef ve hayale sahip olmayan vasat oğlanları hor görürler ve onları ERKEKLER için terk ederler.

Kadın ve Hayat

“Hayatın çok sıkıcı diyorsunuz” ve kadınlara dönüyorsunuz. Ama bir kadın ev eğlence sistemi değildir ki ne sesini kapama ne de iyi bir ses kontrolü düğmeleri var. Kadınlar bir düğmeye basarak açılıp kapanmıyorlar  ve mantıklı bir çizelgeleri de yok. Sağlıklı bir kadın size “ne kadar da sıkıcısın” diye tepki verecektir ve kendi işlerini yoluna koymuş bir erkeğe gidecektir. İlginç insanların sırrı, her şeyde ilginç bir şey bulmalarıdır. Peki siz ne yapacaksınız? Oturup internette mi gezineceksiniz? Hayır. Yaşa, Gül ve Sev sıralaması hatırlayın. Problemlerin 99%u insanların bu sıralamayı karıştırmasından kaynaklanır. Yaşamadan önce Gülmeye, ya da Gülmeden önce Sevmeye kalkarlar. Hayatınızı yoluna koymak için kızlara odaklanacağınıza, hayatınızı yoluna koyun ve aşk işi kendi kendini halledecektir.

Kadınları elde etmek için Oo La La!

Önce, onlarla konuşmalısınız.

“Madam, nasılsınız?” “Çok iyiyim! Siz nasılsınız?”

Kadınlar yalnız kalmaktansa herhangi biriyle konuşmayı tercih ederler. Bu nedenle sizin onunla konuşmanıza açık olacaktır.

Ama ona olan ilginizi nasıl göstereceksiniz? Şiirle mi? Pick-up sözü ile mi? Hayır. Kadınla konuşmaya devam edin ama ona olan ilginizi gözlerinizle bildirin.

İlk Kanal: Göz Teması

“Tanrım, hava çok kötü.“ “Evet, hava gerçekten çok kötü!”

Çoğu kadın göz temasının farkındadırlar (Unutmayın, kadınların gözleri sevmelerinin bir nedeni var. Bu nedenin, erkek arzusunu ilk gözlerde fark etmeleri olduğunu biliyoruz.) “Bu bakışlar farklı,” diye düşüneceklerdir. “Bu adam göz teması kuruyor.” Çoğu erkek çok korkaktır. Bu nedenle kadın göz teması kurarak sizinle konuşacaktır, zira siz çoktan onun içinde bir şeye dokunmuşsunuzdur.

Göz teması çok önemlidir. Göz temasını BOZMAYIN. Kadının gözlerine kaçamak bir bakış atıp sonra gözlerinizi kaçırmayın. Göz temasını koruyun ve ona arzunuzu gösterin. Cinsel birleşme esnasında bile göz temasını koruyun (kadınların seks sırasında erkeğin gözlerine bakmasına bayılmasının bir nedeni var. Zira kadın tatmini erkeğin arzusundan etkilenir. Onunla göz teması kurmadan seks yaparsanız, kendisini kullanılmış hissedecektir. (Lezbiyenleri seks yaparken izlerseniz, kadınların sürekli olarak birbirlerinin gözlerine baktığını görürsünüz.)

Şimdi onunla ilgili sorular sormaya başladığınızda, kadın ilginizi gerçekten fark etmeye başlayacaktır.

İkinci Kanal: Onunla İlgili Sorular Sormak

“Blah blah blah. Blah blah blah.”

“Sen onu boşver tatlım, bana kendinle ilgili bir şeyler anlat.”

Eskiden kadınla ilgili sorular sorarak, ona konuşurken bencil olmadığınızı göstererek onu “etkilediğinizi” sanırdım. Bu tamamen yanlış. Siz onu tanımak isteyerek zaten TAMAMEN bencilce davranıyorsunuz. Onu değerlendiriyorsunuz. Bunu neden yapıyorsunuz? ÇÜNKÜ ONU İSTİYORSUNUZ.

Onunla ilgili sorular sormazsanız,kaybedersiniz zira “onu istiyorum” diye düşünmek yerine “onun beni istemesini istiyorum!” diye düşünürsünüz.

Erkek olmak İSTEMEK demektir, kadın olmak ise İSTENMEK. Evet, kadınlar erkeğin peşinden sürü gibi koşarlar ama bu kadınlar arası rekabettir, gerçek bir erkek çekimi değildir. Siz bir kızı GERÇEKTEN İSTEDİĞİNİZDE, onunla ilgili her şeyi bilmek isteyeceksiniz: hobileri neler, gelecek planları neler, ayakkabı numarası ne, kuşkonmaz yese sindirebilir mi, vs. Bunları bilmek isteyeceksiniz.

Kız sıklıkla soruları size paslayacaktır. Elinizden geldiğince basit ve normal bir şekilde cevaplayın. “Peki şu an nerede çalışıyorsun?” “Ben çalışarak, çalışmaktan kurtuldum”. Sonra diğer soruya geçin. Merak etmeyin, daha fazlasını bilmek istiyorsa yeniden soru soracaktır. Kızların sorularına evet cevabı vermeyi severim. “Üniversiteye mi gidiyorsun?” “Evet.” Ertesi sene, beni gördüğünde “hangi üniversiteye gidiyorsun?” Bir kadın bir erkekten hoşlandığında, onunla ilgili her şeyi bilmek ister.

Siz kendinizi ona kanıtlamaya çalışmıyorsunuz. Kadın kendisini size kanıtlamaya çalışıyor! Eğer sizden hoşlanıyorsa, kendisi ile ilgili bilgileri size sıralayacaktır. Nelerden hoşlanır, hırsları neler, vs. vs.

Üçüncü Kanal: Dokunma

Eğer bunu yapma zamanınız geldiğini hissediyorsanız, yapın! Eğer kafanızda “Oo la la” yoksa, tamamen uygunsuz bir şey yapacaksınızdır. Ona dokunmanızın uygun olduğunu düşünürseniz, ona dokunun. Onu öpmenin uygun olduğunu düşünürseniz onu öpün.

Pook kızın çok tatlı göründüğünü fark etti ve onu kollarına aldı.

Kız “oo la la!” diye ciyakladı.

Pook kızın orada oturarak hiç durmadan konuştuğunu fark etti ve kızı susturup öptü.

Kız “oo la la!” diye güldü ve kendisini geri çekti.

Oo la la! Benim felsefem bu! Bunu gökyüzüne ve yıldızlara yazalım ki eskinin zehirli analizciliğini yıkayıp atsın.

Oo la la! Bu sizin misyonunuz ve kaderiniz. Bazı insanlar, Emniyetli Yolu seçip sürekli bıçak sırtında olmanın hayatı kolaylaştıracağını sandıklarından, kolay yaşam ile zor yaşam açısından büyük kafa karışıklığı yaşarlar. Ama ancak kendinizi ateşe attığınızda neyin ne olduğunu görebilirsiniz.

Güle güle analizcilik! Ve kendinden şüphe etme, sana da güle güle! Bu ikisinin sırtında hiçbir güzellik yükselemez. Ve Don Juan, hayal kurmaya devam. Hayat seni bekliyor!

Oo la la! Beyler gelin ve size sunduğum bu iksiri için. Artık şüphe, “ya öyleyse”, kız manipüle mi ediyor gibi aptal kuşkular yok. İçin ve içinizde olgunlaşmasına izin verin.

Oo la la! Bayanlar, bana katılın ve hadi hep beraber söyleyelim.

Kadınlar bir araya geldiler ve ciyakladılar,

“Oo la la!”

Hadi gelin bir daha. Tekrar!

“Oo la la!”

Ah, bir İyi Çocuğun yolu bu yazıya düştü. Bakın bakın. Hüsran terlerinin alnında birikişine bakın. Gel beraber söyleyelim İyi Çocuk. Hadi söyle!

“Oo la la!”

Tekrar!

“Oo la la!”

Ve başka birkaç melankoli dolu varlığın yolu yazıya düştü. Bakın! Üzgün ve yaşlı gözlerle, hayatın anlamını bilmeyen bir filozof geliyor. Onun ardından analizleri ve akıp duran elektronik metinleri ile, kadınlarla ilgili gerçeklerin “korkunç” olmasından “öfkeli” bir baştan çıkarma ustası geliyor. Onun ardından da hayallerinin kadınını kaybetmiş, kadının hayalleri değil hayallerin kadını ulvileştirdiğinin farkında olmadan, kıskançlıktan yemyeşil, bir daha asla “hayallerinin kadını olacak başka birini bulamayacağından” emin bir genç erkek geliyor.

Beyler gelin, benim keyfimi kaçırıyorsunuz. Gelin hep beraber söyleyelim!

“Oo la la!”

Tekrar! Tekrar!

“Oo la la!”

Bir kadına yürüyeceksiniz ve kafanızdan ne geçecek?

“Oo la la!”

Ve kadın sizinle konuşmaya açık. Şimdi ne düşüneceksiniz?

“Oo la la!”

Onu buluşmaya davet ettiniz ve evet dedi! Şimdi bu harika ve büyülü buluşmada aklınızdan ne geçecek?

“Oo la la! Oo la la! Oo la la!”

Onu öpüyorsunuz! Onunla yiyişiyorsunuz! Soyunuyor! Tanrım! Aklınızda ne var?

“Oo la la!”

Aşklarını analizciliğin hesap kitabına feda eden aptallara acıyın! Şimdi dudaklarınızda bir gülümseme ile sahaya çıkın ve ilk adımı atın! Yaşamın bu Emrini aklınızda tutun. Hadi hep beraber!

“Oo la la!”

Bu yazı Pook’un Kitabı (The Book of Pook) kitabından. Kitabın Türkçesini şurada bulabilirsiniz.

Pook’un Kitabı (Erkek Adamın İçsel Oyunu)

Pook’un Kitabı – 385 Sayfa – Türkçe – PDF ve EPUB EKitap

(Shopier’de sepete 225 TL ve üstü alışverişte %30 indirim var.)

Pook’un Kitabı, kadın erkek ilişkilerinde başarılı erkeklerin oyunu ve en önemlisi de içsel oyunu hakkında yazılmış en kapsamlı eserlerden biri. Bu konuda yazılan sayısız işe yaramaz kitabın aksine Pook’un Kitabı, kadınların dediklerine değil yaptıklarına bakarak, binlerce erkeğin yıllar süren deneyim paylaşımı sonucu ortaya çıkmış bir eser.

Sadece kadınlarla değil, hayatın her alanında başarılı olmak isteyen erkeklerin mutlaka okuması gereken bir eser. Günümüz feminen öncelikli – feminist etkisi altındaki toplumda, erkeklerin uzun yıllar boyunca maruz kaldıkları ve farkında olmadıkları feminenleşme (iyi çocuk / efendi erkek) faciasından, bir başka başarısız erkek tipi olan kontrolsüz maskülen (piç erkek / kötü çocuk) olmadan, ERKEK ADAM (testosteronu ile barışık erkek) olarak kurtulma rehberiniz.

Pook, 2000 – 2006 yılları arasında SoSuave adlı PUA / Kız Tavlama forumunda yazan ve oldukça iz bırakan bir kullanıcıydı. Pook, kadın – erkek ilişkilerinde başarı arayan erkeklerin odağını kadınlardan / baştan çıkarma – kız tavlama tekniklerinden yani yüzeysel değişimden alıp daha derin bir kendini geliştirmeye, masküleniteye, erkek olarak tam olmaya (Erkek Adam olmaya) eviren ilk insanlardandı.

Pook bizde efendi adam diye de bilinen İyi Çocukların derdinin teknik bilmemekten ya da utangaçlıktan daha büyük olduğuna ve iyi çocuğun toplumda daha temel bir cinsiyet politikası kayması (feminizm ve cinsiyet sosyal inşaadır politikası) nedeniyle böyle yumuşak ve androjen olduğuna ve bu erkeklerin toplumca “feminenleştirildiğine” dikkat çekti. Bu açıdan bu anti-feminist kitap, erkekler için bir feminizm detoksu niteliğinde.

Büyük bir değişim sürecine ilk adımınızı atmaya hazır olun. Ama uyarayım:

“Kolay olacağını söylemedim, sadece GERÇEK olacağını söyledim.” – Morpheus (Matrix filminden)

Pook bizde efendi adam diye de bilinen İyi Çocukların derdinin teknik bilmemekten ya da utangaçlıktan daha büyük olduğuna ve iyi çocuğun toplumda daha temel bir cinsiyet politikası kayması (feminizm ve cinsiyet sosyal inşaadır politikası) nedeniyle böyle yumuşak ve androjen olduğuna ve bu erkeklerin toplumca “feminenleştirildiğine” dikkat çekti.

Pook’un Kitabını edinmek için tıklayın.

Pook’un kitabını Türkiye dışından edinmek için tıklayınız.

İyi okumalar …

Not: Pook’un Kitabının İlk Bölümü olan 15 Dersi daha önce çevirmiştik. 385 sayfalık bu kitabın ilk 53 sayfasını şurada bulabilirsiniz:

Pook’un Kitabı – 15 Ders (PDF – 53 Sayfalık Kısmı)

Anahtar Kelimeler: Testosteron, Erkek Adam, Maskülenite, Feminizm, Antifeminist, Kız Tavlama Sanatı, Kız Tavlama Sanatı Kitabı, İlişkiler, Kadın Erkek İlişkileri, Evlilik, İyi Çocuk, Efendi Erkek, Piç, Kadınlar Ne İster, Başarı, Kişisel Gelişim

No Contact Kuralı Başarı Yüzdesi

Diyelim ki no contact evresinde birer hafta arayla 2 kere yazdık. 2. yazdığımızda da bitmesini kabul ettiğimizi söyledik ve beni ara falan demedik. Sonrasında bir daha yazmadık başarı şansı ne düzeyde etkilenir?

No Contact Kuralı, ilişki içinde olduğunuz kişinin ilişkiyi siz istemeden bitirmesi durumunda kullanabileceğiniz etkili bir yöntem. Fakat bu kural genellikle “eski sevgili nasıl geri döner” veya “eski sevgiliyi geri kazanma” gibi başlıklar içinde olunca asıl hedefi tam anlaşılmıyor (ve bu nedenle de bu sitede bazıları böyle bir kuralın bu sitede işi ne diye sorabiliyor). Fakat bu başlıklar daha çok bu konuda yardıma ihtiyacı olanların aradığı başlıklar olduğu için oradalar ve orada öyle kalacaklar.

No Contact Kuralını doğru uyguladığınızda başarı şansı 100%’e yakındır.

Evet! 100%’e yakın. Ama siz başarıyı nesnel anlamıyla, bugün acı çeken siz olarak değil, bundan 2 – 3 sonraki siz olarak DOĞRU şekliyle tanımladığınız zaman 100%e yakın.

Başarıyı sadece eski sevgili geri dönecek diye tanımlamayacaksınız. Şöyle tanımlayacaksınız:

(1) ya ben daha iyisini bulacağım

(2) ya da eski sevgili geri gelecek diye tanımlayacaksın.

Ve her iki ihtimale de açık olacaksın. Biraz mantıklı düşünürseniz, (1) seçeneğin daha iyi bir seçenek olduğunu anlarsınız.

Ama abi ben onun gibisini bulacağıma inanmıyorum! Hiçbir kadın bana öyle hissettirmiyor.

Senin için normal bir gerçekliği değil oneitis hastalığının en belirgin belirtisini sayıkladın. Bu hastalığa aşırı kapılıp kendi kendisini gerçekleştiren kehanete dönüştürerek hayatlarını bok eden azınlığı saymazsan, biraz yaşı ermiş erkeklerin 99%u bunun geçici bir hastalık belirtisi olduğunu bilir.

Bakın yenildiğini kabul edip kalbinin bir tarafını onunla bırakıp hayatına devam etmek gibi arabeskten bahsetmiyorum! Geriye dönüp baktığınızda bunun komik ve utanç verici bir düşünce olduğunu düşüneceğinizi ve hatta eğer kendinizi geliştirmeyi ihmal etmezseniz çoğunlukla “lan bu kız için mi onun gibisini bulamam dedim” diyeceğinizi söylüyorum! Düşünün bir. Bir kadını bırakıp gidemeyen şu sünepe haliniz bu kızı bulabilmiş, 2 – 3 sene içinde evrileceğiniz ERKEK ADAM mı daha iyisini bulamayacak?

No contactın doğru yapılışı

Önce asıl soruya cevap vereyim:

Öncelikle no contact evresinde birer hafta ara ile 2 kez yazdık diye bir şey yok. No contactı iki kere çöpe atmışsın.

No Contactı her bozuşun senin şu an tek başarı sandığın eski sevgiliyi geri kazanma ihtimalini önemli ölçüde azaltır. Yeterince bozarsan sıfıra iner. Atıyorum ayrıldıktan sonra hiç aramasan 80% ise, bir hafta sonra aradın 70%, bir hafta sonra aradın 60%, diye iner. Bu rakamlar tamamen biten ilişkiye (uzun süreli miydi, genelde iyi ve sevgi dolu muydu, 3. şahıs var mı, aldatma var mı – gerçi aldatma varsa geri dönüş yok – ,vs.) bağlı ve sana kimse gerçek olasılık veremez. Ama her aradığında düşer. Fakat ihtimal ne olursa olsun şimdi no contacta girmen aramaya devam etmenden her zaman daha fazla şans bırakır.

Bakın arkadaşlar, no contactın başarısız olmasının en büyük nedenlerinden biri, sizin beklemeniz! Eski sevgili ile konuşmanızı yapıyorsunuz, tüm iletişimi kesiyorsunuz ve eski sevgili ne zaman arayacak diye bekliyorsunuz. Bu başarısızlık  ile sonuçlanır ama daha önemlisi eski sevgili arayana kadar kendinize işkence etmeniz anlamına gelir. Ayrıca no contact sayesinde eski hatun ararsa bütün o süre boyunca beklediğinizi o 3 dakikalık mesajlaşma ya da konuşmada tüm auranızla belli edersiniz, yani şimdi kimse beklediğimi bilmiyor diye kendinizi kandırmayın.

Beklemeyin! Konuşmanızı yapın, arkanızı dönüp gidin. No Contact’ın benim ilgilendiğim ana faydası ayrılık daha doğrusu terk edilme acısının erkeğin duygusal gücünü ve kendisini 3 – 4 seviye atlayacak şekilde geliştirebileceği bir  fırsat olması!

No contact’ı doğru uygularsanız (aramama duygusal gücünü gösterirseniz, hayatınıza devam edebilirseniz, kendinizi geliştirebilirseniz, oneitis hastalığına rağmen yeni kızlarla buluşabilirseniz) sadece hızlıca acıdan kurtulmazsınız, hayatında bu tür bir stres olmadan kırmızı hap sitesi okuyan birinin 3 senede gelebileceği yere 3 ayda gelebilirsiniz!

Demir tavında dövülür. O yanma olmadan egonuz yumuşamıyor ve çoğunuzun mavi hapa yaptığınız ego yatırımı çok yüksek olduğu için, kırmızı hap size mantıklı gelse de aslında çok az içselleştirebiliyorsunuz. Soğuk demiri dövemeyeceğiniz gibi. Oysa bu tür bir acı ve ego darbesi (a) acının ve öfkenin verdiği enerji, (b) bu acıdan bir an önce kurtulma motivasyonu ve (c) egonuzun aldığı darbe yüzünden sizi sabote edememesi sayesinde sizi çok rahat şekillendirecektir.

Bu açıdan bakarsanız no contact’ı doğru şekilde uygulamanız ile başarı şansı 1000%dir 🙂 Sizi çok daha ERKEK ADAM olduğunuz bir hayata hızlıca taşır.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Vaka Çalışması – Benim Hapım Kırmızı, Kafam Mavi, Hayallerim Pembe

Eski çalıştığım farklı binadaki arkadaş izin aldı yerine bakıyordum. HB8 bir kız geldi. Bakışma dalga geçme yaptım, espri filan yapabildim.(kırmızı hap sayesinde … tabii becerebildiğim kadarıyla.) 2-3 kez aynı gün gidip geldi, en sonunda numarasını aldım (önce iş bahanesi ile alayım dedim, kırmızı hap gerçekleri aklıma gelince, direkt ilgimi belli edip numarasını aldım).

Buraya kadar her şey güzel.

3 gün sonra dışarı çıkacağım gelsene diye aradım, geldi. Tabii betalık daha çok yaptım arada ama kırmızı hap düzeltmeleri yaptım. Kafede karşılıklı değil yan yana oturma, alfa oturuş poziyonu filan var ama betalık kasılma heyecen sıça sıvama daha çok.

Pook‘tan gelsin:

Sevimli genç kadınla beraberken Don Juan’ın kafasında sadece bu var.

La Leydi La Güzellik! Ooh la la! “Mösyö Pook! Ooh la la!”

Ama çoğu erkegin kafasında “ooh la la” yok. Bunun yerine “yeterince eglenceli miyim? Yeterince ilginç miyim? Hata yapmadan dogru sekilde oynuyor muyum? Tanrım, bana yardım et!”

Böyle bir erkegin önünde bir kadın yok. Hayır, kadın baska bir seye, kayıp rüyaların müjdecisi, duyguları için güvenli bir liman, onları cool yapacak sihirli bir makineye dönüşüyor.

Her seyi uygun yerlerinde bırakın. Bir kadına yürüyüp konusuyorsanız, konusmaya odaklanın. Bir kadınla bulusmaya gidiyorsanız, bulusmaya odaklanın. Bir kadınla seks yapıyorsanız … o zaman …

Ooh la la!

Buluşmadan zevk almak yerine kadını Pook’un bahsettiği sihirli yaratığa çevirmen, eğlenmek yerine hata yapar mıyım, doğru yaptım mı gibi şeylere odaklanman ilk hatan.

Arka masaya hb8 güzel bir hatun oturdu. Yanımdaki güzeli görünce, bu kız erkek arkadaşı yanındayken beni kesmeye başladı (kırımızı hap sen ne diyosan çıkıyor diye sırıtaak kısık sesle söylendim.) . Her şey orta şekerdi … buluşalım haftasonu diye sözleştik … Neyse evlere dağıldık.

Bir buluşma günü, hele de kızla daha yeni buluşuyorsanız, bir sonraki buluşmayı ayarlamayın! Azıcık hayal gücüne oynayın, bir daha arayacak mı/buluşacak mıyız gerilimini, kızın bu şekilde sizi düşünme fırsatını ve zevkini elinden almayın.

Fiziksel temas yok.

Himm bu iyiye işaret değil. Kızla konuşma 70% – 30% oldu mu acaba?

Daha yeni kırmızı haplı beta olayı anca bu kadar …

Teli alana kadar erkeklerin 90%ının önüne geçmişsin, irrasyonel kendine güvenden, irrasyonel kendine güvensizliğe geçmene gerek yok bence.

3 güne hiç aramadık birbirimizi …

Gereksiz uzun. 2. gün arayacaktın.

Arayacaktım o gün, farklı binada arkadaşın yerine bakmaya devam ederken kadınlar dedikodu yaparken benim çıktığım kızın ordan biriyle 3 senedir cıktığını ve sadece 10 gün önce ayrıldıklarını duydum.. Yedek uydu muhabbeti aklıma geldi kh gereği..

Hoppala! Daha bir kere buluştuğun kızla evlilik hayalleri mi kurmaya başladın, pembiş hayaller insanı! Bırak kız seni rebound diye kullansın, sen onu tecrübe diye kullan. Buluş, eğlen, eğlendir seks yap. Kafa maviyken kırmızı hap taktiği uygulamaya çalışan effendi çocuk / mavi haplıların çoğu gibi “anneciğim uyduuuu olacağım” korkaklığı ile kırmızı hap mankafalılığı yapmışsın.

Yapman gereken resmi olmayan ilişkiden başlamaktı.

Kız tam benim istediğim gibi olduğundan yani bağlanmayım diye, ortada bir şey yokken h.sonu sözleşmişken telefon numaramı değiştirdim, sosyal medyadan engelledim. görüşmedim.

Pardon bu kırmızı hap embesilliği olmuş effendi çocuk. Doğru, hemen sil 😀 Senin hemen içine daldığın 12 yaşındaki kız çocuğu naifliğindeki pembe hayallerini yıkmaya hangi ZALIMIN hakkı var.

3-4 hafta sonra arkadasın yanına uğradım alt kalt kafeteryada bu kızı bir elemanla samimi gördüm. Arkadaş onların 3 yıldır çıktığını ayrılıp tekrar birleştiklerini söyledi …

3 – 4 hafta ama muhtemelen aylarca, hayat boyu hatırlayacağın ve sana bir şeyler katabilecek güzel bir takılmayı kaçırmışsın. Neden? Yüzüne gülen kızı kız arkadaşın diye kapamaya çalışan muhtaç iyi çocukluk yüzünden.

Kırmızı gerçekleri onetis beta uydu yedek muhabbetine tabak olma olayından kurtulmuş oldum… yorum lazım…

Bu pembiş kafayla (yüzüne gülen kızla utanmasan doğacak çocuklarınızı düşünmeye başlayan kafanla) kız 3 yıldır bekar olsa da kaybederdin zaten. Ne yapacaksın, hayat boyu herkesi nextleyip abazan ama mutlu mu olacaksın, yoksa bir gülümsemeye aşk bahçelerine, pembe panjurlu evlere dalan oneitis kafasını mı atacaksın?

Kızla buluşmaya kadar güzel. PUA kısmını yani kolay kısmı çözmüşsün ama yine de çoğu erkeğin beceremediği bir şeyi yapmışsın. Oradan sana aferin. Gerisi ise felaket. Tam bir pembiş mavi hap kafası. Bir daha böyle aptalca şeyler yapma.

Hafif olun arkadaşlar. Kızı etkilemeye hatta kıza değil buluşmadan zevk almaya ve buluşmaya odaklanın.

Pook ile bitirelim:

Odagınız eglenmek/iyi vakit geçirmek olmalı.

Neden bu kadar ciddisiniz? Ilk bulusmada, dördüncü bulusmada ya da sekizinci bulusmada kıza evlenme teklif etmeyeceksiniz. Ona hayat hikayenizi anlatmayacaksınız.

Seksten ilk bulusmaya, odagınız iyi vakit geçirmekte olmalı. Bu “ruh-ikizi”, “gerçek-ask” ve kızı kaideye koyup tapma gibi saçmalıkları kafanızdan atmanız lazım.

Bulusmalarda, neyin yanlış gidebilecegine degil, neyin dogru gidebilecegine degil, sonuca degil oyuna odaklanın. Kız kaybedenin teki çıksa bile, yine de kazançlı çıkacaksınız zira iyi vakit geçirmeye odaklandınız, kıza degil. (Iyi vakit geçirmeye degil kıza odaklananlar, iyi vakit geçirme odaklarını kaybederler ve bunun sonucunda da kızı kaybederler).

 

Resmi olmayan ilişki (casual dating)

Son yazıya gelen yorumlar, ilişkiler konusunda yaygın olan bir başka siyah beyaz ekstem düşünme şeklini belirginleştirdi. İnsanlar genellikle ilişkileri iki kategoriye ayırıyorlar ve bu iki uç kategorinin bir ortası olduğu akıllarından bile geçmiyor: Rastgele seks ve resmi olmayan evlilik (bildiğin tek eşli uzun süreli ilişki). İki kişi ya birkaç saat ya da kere vuruşup sonra birbirlerini tamamen unutacaklar ya da ilk buluşmada birbirlerine göbekten bağlanıp dünyanın geri kalanını umursamayacaklar! Bunun ortası yok!

O nedenle mesela iki buluştuğunuz hatuna uzun süreli ilişkideki kız arkadaşınız gibi davranmayın dediğimde, aslında ağzımdan böyle bir tavsiye çıkmamasına rağmen, çoğu erkek ve kadınların ezici çoğunluğu rastgele seks / pompala – bırak tavsiye ettiğimi düşünüyorlar! Oysa tek dediğim şey şu: kızın numarasını aldınız ve buluştunuz. Kızı bir iki gün sonra arayın tamam ama KIZI BOĞMAYIN. Bir iki kere buluştunuz diye sanki hayat boyu bağlılık yemini etmişsiniz gibi davranmayın.

Kulüplerden, partilerden veya sokaktan bir kızla tanışıp sadece seks yapmak çoğunuzun hayat tarzına ters, bunu biliyorum. Bu tür bir hayat tarzını illa kötülemesem de aslında ben size “iki buluştuğun kıza kız arkadaşınmış gibi yapışma” derken pompala bırak keyfine bak demiyorum. Resmi olmayan ilişkiyi (casual dating) tavsiye ediyorum.

Resmi olmayan ilişki, iki kişinin birkaç buluşma sonrası girdiği fiziksel ve duygusal bir ilişkidir ama uzun süreli ilişki değildir. Bu potansiyeli taşısa da.

Aslına bakarsanız, Rollo Tomassi’nin tabak çevirmek olarak teorize ettiği ilişki türü resmi olmayan ilişkidir. Rollo bunu bin kere söylemek zorunda kaldı: Tabak çevirin derken pompalayın – bırakın ya da her tabakla seks yapın demiyor. Tabak çevirirken kızla aranızda bir ilişki var, o nedenle tabak diyoruz (tek gecelik ilişki, fuck buddy veya friends with benefit demiyoruz veya o tür münasebetlerin kendi isimleri var). Fakat kızla aranızda olan ilişkinin içinde henüz tek eşlilik sözü yok (bu illa çok eşlisiniz demek değil ama bunun olmaması için bir neden yok).

Resmi olmayan ilişki genellikle şöyle olur: Kızın numarasını alırsınız ve buluşursunuz. Birbirinizden hoşlanırsınız. Muhtemelen öpüşürsünüz  hatta seks yaparsınız. Aranızda bir ilişki var ama bir söz yok, sevgililik yok. Kadın merkezli toplum erkeğin bağlılık sözü verdiği uzun süreli ilişkiyi ya da vur-kaçı pompaladığı için (alfa siker beta öder gibi) bunların ortası olabileceğini çoğu erkeğin kafası almıyor. Eğer resmi olmayan evlilik değilse, ben kadınları sikip atan, kullanan bir piç olurum ve annemin altın günündeki teyzeler beni çok ayıplarlar moduna giriyorlar.

***

Şimdi bu aşamada şöyle bir dengesizlik var. Birçok erkek, birçok kadından daha hızlı aşık oluyor. Bunun nedeni erkeklerin görsel olarak kadının cinsel pazar değerini hemen tartıp eldeki değere göre olur bu diyebilmeleri, kadınların ise erkeğin cinsel pazar değerini hemen anlayamamaları (bu değerin çoğunlukla göze görülmeyen şeylere bağlı olması nedeniyle) ve “olabilir bu” demeleri. Mesela çoğunuzun ilk başlarda çok heyecanlı ve ilgili bir kızın sonradan soğuması ile ilgili dertlerinizin sebebi bu. Siz “belki” alanındayken kız heyecanlı ama sizi tanıdıkça belkiden “olur bu” alanına değil “aman aman olmaz bu” alanına düşüyorsunuz.

Bu nedenle erkeğin iki üç buluşma geçmeden ve uzun süreli ilişki isteği kadından gelmeden (belki alanından olur bu alanına geçmeden) kendisini frenlemesi ve hatta opsiyonlarını açık tutması kendi yararına. Sadece sonradan “olmaz bu” alanına düşebileceğinden değil, bizzat bu acelecilikleri nedeniyle normalde başka her özellikleriyle “olur bu” alanına geçebilecekken “olmaz bu” alanına düşmeleri!

Neden?

Kadınların erkeklerin cinsel pazar değerlerini tartma mekanizmaları antik. Bu kadar antik bir mekanizmaya karşı erkeklerin de kendi doğal ve antik mekanizmaları var. Yani kadınlarda “belki” mekanizması varken, bir erkeğin bir kadınla ilişkisinin başlarında temkinli olması ve opsiyonlarını hemen kapatmaması bekleneceği üzere DOĞAL ERKEK PSİKOLOJİSİ. Adaptasyon bunu gerektirir.

Kadın daha belki derken (ve belkide hiçbir zaman tamam demeyecekken) bir erkeğin DOĞAL ERKEK PSİKOLOJİSİNİ bastırıp hemen ilişki diye bastırması doğal değil. Aceleyle yapılan her şey takdir edeceğiniz üzere KORKU ve ENDİŞE temellidir (muhtaçlık temellidir yani). Bu nedenle zaten ilişki kadın tarafından gelmedikçe (biz neyiz konuşması) erkeğin sevgili moduna girmesi  kadın tarafından bir sorun olarak algılanabilir.

Kadınlar bazılarınız öyle düşünse de hiç de saf ya da aptal falan değiller (bu piyasada böyle düşünen adamı yerler …. çiğ çiğ Y.E.R.L.E.R!) . İlişkiye değecek bir ERKEK ADAMIN vahşi ve özgür bir AYGIR olduğunu, ilk buluşmadan sonra yularım nerede, bok çuvalım nerede, at gözlüklerim nerede diye soran fayton BEYGİRİ olmadığını bilecek kadar erkekleri tanıyorlar 🙂  Kovboy filmi izleyin azıcık. Bir kovboy mustangı (yabani at) evcilleştirmek için ahırın kapısını açıp içeri davet etmiyor ya da AYGIR aç kapıyı ben geldim diye uslu uslu ahıra girmiyor. İple, yularla ter döke döke AYGIRI evcilleştiriyor. AYGIR dediğin öyle kendi uslu uslu evcilleşmez.

Neyse, resmi olmayan ilişki diyorduk. Evet, size vurun – pompalayın – gerisini siktir edin demiyoruz. Resmi olmayan ilişkiye girin ve eğer hatun buradan resmiyete geçmek isterse o zaman durup düşünün diyoruz.

Bu nedenle aslında erkek olarak işiniz kolay. Siz buluşmaları ayarlayacaksınız, planlayacaksınız, iyi vakit geçireceksiniz, olayı fiziksele taşıyacaksınız (kadın istese de bunu erkekten bekler) ve bu sayede aranızdaki filminin setini kuracaksınız. Bu sette bir “aşk hikayesi” çekilsin istiyorsanız bile  bundan fazlasını yapmanıza gerek yok. Siz niyetinizi bunlarla belirtiyorsunuz zaten. Yılların feminen öncelikli kültürü ile annelerinin gururu ve teyzelerinin göz bebeği İyi Çocuklardan olup, kaka çocuk görünmekten ödünüz koptuğu için, sete bir sürü çiçek, çikolata ya da “bak Necla ben Piç değilim anam babam var benim, dün yüzüme güldün bugün seninim” draması da getirmenize gerek yok. Daha doğrusu bunları getirirseniz o setten aşk hikayesi değil Sezercik filmi çıkar (Hayır siz Kartal Tibet değil Sezercik oluyorsunuz).

Peki ama ahlaksız Mahmut ben kız arkadaş istiyorum!

20li yaşlarınızda özellikle başlarında neden resmi olmayan evlilik istiyorsunuz bilemem ama tamam, istediğiniz olsun. Fakat şunu unutmayın. Bir kızla iki buluştunuz diye o kız illa sizin kız arkadaşınız olmak istemeyecek. Çoğunuzun kızların hangi devirde olduğundan haberi yok, birçok kız sizinle yatsa bile kız arkadaşınız olmak istemeyecek! Siz kız arkadaş istemeye devam etseniz bile şunları göz ardı edemezsiniz:

(a) Siz BİR TANESİ elmayı seviyorsunuz diye elma da sizi sevmek zorunda değil. İLLA BU kız kız arkadaşınız olmacak diye bir şey yok.

(b) Siz yine de özgür ve vahşi bir AYGIR olun, bırakın kız sizi dizginlesin ve buna uğraşsın. Doğal olan süreç bu.

ÖZGÜR olun derken illa uçkuru çözün, Pook üstadın çok komik bir şekilde tanımladığı gibi amacı skor – pompala – bırak olan DİLDO VATANDAŞ olun demiyorum. Bir TUTKUNUZ olsun (hayır, kadınlar ERKEK ADAM TUTKUSU olamazlar, olmamalılar), onun peşinde koşun, zamanınıza ve ilginize önce siz saygı gösterin (başkalarından talep etmeden önce) ve bir ilişki, ne kadar iyi olursa olsun o tutkunuza ayıracağınız zamandan alacağı için ilişkiye az çok dirençli olun.

Ve Allah aşkına, kendinizi kadın takdiri ile değerlendirmeyin.Kadınlar sizin cinsel pazar değerinizi belirleyebilirler ama sizin ERKEK olarak değerinizi, maskülenitenizi, hayattan alacağınız zevki, koparabileceğiniz faydaları belirleyemezler. NOKTA. Ah ah eskiden inseller doldurup çene şekillerini ölçüp birbirlerine sarılarak ağlamadan ve “şeytan kadınlara” lanet ayinleri düzenlemeden önce MGTOW buydu işte: Kadın takdirine bağlı olmayan bir yaşam!

Artı, sizin masküleniteniz başka erkekler gözündeki bel bağlanabilirliğinizce belirlenir, bunu unutmayın.

(Hayır abiciğim, Welcome to Gay Club olmuyoruz. Valla. Okuyun.)

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.