Narsist erkeğe aşk bombardımanı, duygusal olarak güçlü erkeğe olandan farklı mı?

Mahmut abi selamlar. Borderline ve toksik kadınlarla alakalı podcastinde  lovebombingle alakalı harika bilgiler verdin. Oradan da yola çıkarak iki farklı erkeğe karşı duruşu hakkında sorularım var.

Bu tarz kişilik bozukluğu olan ve nesne süreksizliği olan bolca da kırmızı bayrak bulunduran kadınlar kendisi gibi narsist bir erkeğe ona inanılmaz aşık olduğunu anlatırken ,daha dengeli ve stabil bir ruh halindeki adama lovebombing yerine daha farklı teknikler deneyebilir mi? (Soru 1) .

Tecrübeli bir borderline kadının daha 1 ay olmadan narsist bir adama gösterdiği lovebombing gerçekten bir aşk olma olasılığı mıdır yoksa hızlı yanıp sönen ilişkilerden mi ? (Soru2)

Şimdi bu konularda çok kolay etiket yapıştırılıp borderline ya da narsist deniyor (çoğunda da kadın aslında adamın pısırıklığından asabileşip giden biri) ama öyle var sayalım.

Toksik bir kadın, özü aşağılık kompeksi içinde olan narsisti idealize etmeye başladığında, narsist buna mal gibi atlayıp, aşırı yükselip borderline’ın aşk bombardımanı gazını arttırmasına neden olabilir. Narsist erkekler love bombing ile tuzağa çekilmeye daha müsaitler zira love bombing ile kendilerine mükemmel erkek gibi davranıldıkça tam istedikleri, kan emecekleri, yakıt ihmali kurbanını bulduklarını düşünerek bağlanırlar. Tabii sonra kim kimin kanını emiyormuş görürler 🙂

Dengeli stabil bir erkeğin bu tür bir içsel aşağılık kompleksi, dışsal büyüklenmeciliği olmadığından kendini çok yerene de çok övene de “ne diyor bu mal?” diye bakar. Yani biri “sen berbatsın” dediğinde kendisine “yoo berbat falan değilim” der, biri “sen mükemmelsin” dediğinde “yoo mükemmel değilim” der. Bu nedenle de borderline aşk bombardımanı yaptığında “ben böyle mükemmel değilim, iyiyim ama bu kadar da değil. Bu kadında bir gariplik var” diyebilir. Narsist ise “tabii ki ben mükemmelim” diye gaza gelebilir.

Tecrübeli bir borderline kadının daha 1 ay olmadan narsist bir adama gösterdiği lovebombing, aşktan ziyade idealizasyondur. Buldum gaza gelen malı vereyim gazı olayıdır.

Tek bir kısmı anlayamadım sadece . Bu tarz bir kadın karşısında Dengeli stabil bir erkek olduğunu anladığında aşk bombardımanın işe yaramayacağını düşünüp lovebombingten daha farklı ve yavaş süreçli tekniklere girişir mi ? Çünkü kırmızı hap camiasında karşısındaki erkeğin tipi fark etmeksizin , lovebombing yapmak toksik ve borderline kadınların olmazsa olmazı gibi anlatılıyor sanki.

Böyle bir kadın hemen her erkekte, aşk bombardımanı (idealizasyon) aşamasından düğmeye basılır gibi bok bombardımanı (değersizleştirme) aşamasına geçer. Ve en geç bu geçişi yaptığında, dengeli ve stabil bir erkek tarafından hızlıca terk edilir. Narsist ya da başka şekillerde stabil olmayan, zayıf bir erkek ise aşk bombardımanı aşamasında kadına çok düştüğünden, bu geçişten sonra da bırakamaz.

Ben kitapta yazmıştım, her toksik kadın her erkeğe aşk bombardımanı yapmaz. Örneğin adam o kadar betadır ki ne idealize edebilir ne de idealize etmesine gerek kalır. Başından tepesine binebilir.

Teori mi kasıyorsun yoksa bir durum mu var?

Abi aslında teori kasmıyorum ama hayatıma giren bi borderline kadın bana bildiklerimi unutturmadı ama karıştırmama sebep oldu diyebilirim. Çünkü gitmem gereken mesafenin fazlasını katettim ve bu durum yaşadığım “her şeyi bir mantığa oturtma” gibi bir çabaya sokuyor beni. Bir de twitterda ingilizce bi yazı okumuştum. Türkçesi ; bazı kadınların sizi daha fazla manipüle edemeyeceklerini anladıkları anda onlar için iyi bir tercih olmayacağınızı da bilin diyordu. Mesela bu sözü de aşamıyorum .

Ama şu anlamda aşamıyorum; Kırmızı hapta genel olarak kadın sizi manipüle edemedikçe gözünde güçlenirsiniz ve sizi asla bırakamaz gibi bir düşünce de hakim. Ama pratiğe baktığında gerçekten de sorunlu kadınlar güçlü erkeklerle değil de manipülasyonlarına boyun eğen erkekleri tercih ediyorlar. Yani güçlü bir duruşla her kadından saygı göremiyorsunuz. Yani teori bulmaktan ziyade sen fikirlerine güvendiğim biri olarak biraz işin detayının nasıl işlediğini öğrenmek istiyorum sadece bu konuda.

“Kırmızı hapta genel olarak kadın sizi manipüle edemedikçe gözünde güçlenirsiniz ve sizi asla bırakamaz gibi bir düşünce de hakim.”

Burada, kırmızı hapta, manosphere’in her yerinde öğrendiğiniz şeyler az çok sağlıklı kadınlarda çalışır, sağlıksız ya da erkeklerle sorunlu kadınlarda çalışmaz. Erkeklere düşman olmuş kadına ne kadar maskülensen seni o kadar sevmez, o kadar saldırganlaşır. Ergen kafasından kurtulamadığınızdan mı nedir, bu işlerden bir çizgiroman kahramanı yaratmaya çalışıyorsunuz. Burada bin kere yazdım, o kadın dünyanın en özdeğerli ve özgüvenli erkeğine de öyle davranır. Bir zavallı ile özdeğerli bir erkeği ayıran, o kadını dize getirebilmesi değil, özgüvemli erkeğin böyle bir kadını hayatından hızlıca atarken, zavallının “bu kadını adam edeceğim, dize getireceğim” fantezileri ile, zayıflığının altında ezilmesidir.

Bir erkek zehirli bir kadını “ben bu kadını gücümle itaatkar kadın” yaparım diyorsa eskiden güçlü bile olsa artık zayıf, zavallı bir erkek olduğunu anlamalı. Güçlü erkekler böyle şeylerle uğraşmazlar.

“Yani güçlü bir duruşla her kadından saygı göremiyorsunuz.”

Hayır. Şimdi geçenlerde bir yerlerde yazmadığımi fark ettiğim, bariz olduğunu düşündüğüm ama birçok olgunlaşmamış erkeğin şaşırdığı bir şey söyleyeyim. Spesifik bir alfa erkeği sağlıklı kadınların birçoğu sevmez. Böyle “aslında çok istiyor, ıslanıyorlar ama istemiyor gibi davranıyor” değil, gerçekten istemeden, hoşlanmadan itici bulur.

Sadece efendi erkekler her kadın tarafından sevilir ama kadınlar onlarla da yatmazlar.

Bazen bir kadın “ay Çad çok itici” dedi mi manosphere’de aslında ıslanıyor, kıvranıyor ama yine de böyle diyor gibi bir yanılgı var. O kadın o gayet çekici olan adamı gerçekten itici buluyor olabilir. Aslında hayatın her alanında geçerli bir olay bu. Ne kadar omurgalı ve güçlü olursan, o kadar sevmeyenin olur, kadınlarda da bu geçerli.

Yani alfa erkeğin her kadın beni çekici bulur diye bir şey yok, havuzunuz artar ama sevmeyeniniz, sizi itici bulan da artar. O yüzden o kadar özgüvenli, özdeğerli, omurgalı adam oldum bu kız beni neden çekici bulmuyor diye düşünmenin anlamı yok.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

İyi bir kadın huzur, kötü bir kadın size kaos getirir – Vaka Çalışması

Bu bölümde ele alacağımız vaka çalışmasında, oldukça özgüvensiz ve kıskanç bir kadınla birlikte olan bir erkeğin dramını ele alacağız. Kadın, erkeğin arkadaşlarıyla dışarı çıkmasından ya da adamın tüm zamanı üzerinde tekel kurmasını engelleyen her şeyden nefret ediyor. Arkadaş bu kadının gönlünü hoş tutmak, kızdırmamak için bir sürü takla atıyor ama sonunda bunlara dayanamadığı için bu toksik kadını terk ediyor. Bunun üzerine kadın, o zaman sadece buluşup seks yapalım diyor ve adam da “neden olmasın?” diyerek bu ayarlamaya balıklama atlıyor. Kadın adamın ipini yavaş yavaş yeniden ilişkiye çekiyor tabii. Bu arada aynı davranışlara da devam ediyor.

Sonunda adam bir gezideyken sarhoş olup bir kızla yiyişiyor. Yani kız arkadaşının sürekli korktuğu ve adamı yapmakla suçladığı şeyi sonunda yapıyor. Kötüsü, bu yiyişme YouTube’dan canlı yayınlanıyor ve kız da bunu izliyor. Arkadaş şimdi ne yapacağım diye soruyor.

Sorun şu ki bu erkek bu kadını onarmaya çalışıyor. Başka bir insanı onarmak ya da kurtarmak sizin göreviniz değil. Sizin göreviniz, kendinizi onarmak ve kurtarmak. Jim Rohn’un zamanında dediği gibi “ben senin için kendime bakacağım, sen de benim için kendine bakacaksın”. Bu ilişkide ise bu olmuyor ve ilişki adam için zararlı.

Sonuçta neye tolerans gösterirsen, o şeyin daha fazlasını davet edersin. Erkek ilişkideki istismardan ve toksiklikten şikayetçi ama hala ilişkide kalıyor. Yani davranışları ile “hey, bana böyle bok gibi davranmanda bir sorun yok, ben buna katlanırım” diyor.

Problem şu ki günümüz toplumundaki zayıf erkekler çok aç ve muhtaçlar. Ne kadınlardan ne de çekiciliğin mekanizmasından anlıyorlar. Bu tür davranışları kabul ediyorlar. Bu tür davranışlara toplumdaki zayıf erkekler yol açıyorlar. Oysa liderlik etmesi, standartlar koyması ve kadınları da davranışlarının hesabını vermelerini sağlaması gerekenler erkekler. Bir erkek, bir kadın kırmızı çizgilerini ihlal ettiğinde, o sınırları korumakla yükümlü. Ama bu vaka çalışmasındaki erkeğin bunu yapmadığını görüyoruz. Kadının kendisini ayak paspasına çevirip üstünde tepinmesine, istismar etmesine izin veriyor. Bu şekilde de bir kadına, erkeklere kötü davranmayı öğretiyor.

Televizyonda ve filmlerde sürekli gördüğümüz bir şey var. Toplum böyle, kadınlar erkeklere kötü davranabilirler propagandası var. Aslına bakarsanız çoğu insanın, kadınların toksik davranışlarının kabul edilebilir normal davranışlar olduğu düşünmesi, bu beyin yıkamayı göz önüne alırsak şaşırtıcı değil. Ama bu tür toksik kadın davranışları, kesinlikle normal değiller.

Şimdi vaka çalışmasına geçelim:

“Ben sizin yeni bir takipçinizim. Kitabınızı bir kez okudum.

Bundan 2 sene önce bir kadınla beraberliğe başladım. Bu kadınla bir arkadaşımın aracılığı ile bir partide tanıştım. Ortak arkadaşımızdan numaramı o aldı. Ben 34 yaşındayım, o ise 32 yaşında.

Birkaç buluşmaya çıktık ve bazı kırmızı alarmlar ortaya çıkana kadar her şey çok güzel gidiyordu.”

Kırmızı alarmların mantığı şu: Eğer fazla kırmızı alarm varsa, bırakıp gitmen gerek. Bu benim için uygun değil demen gerek. Kötü üzümden iyi şarap yapamazsın. Ama maalesef bir erkek muhtaç olduğunda, çekici olmayı ve bir kadını yanında tutmayı beceremeyen biri olduğunda, %90 ihtimalle tüm kırmızı alarmları sineye çeker. Zira böyle bir erkek “daha iyisini bulamayacağını” hisseder ve bu hissi de onun gerçekliği olur.

Ortalama bir erkek kadınların mekaniğini, neye çekim duyup neyin neyi itici bulduklarını öğrenene kadar, bu tür şeylere yol açmaya ve sonra da kadınların biyolojileri ve gerçek doğaları gibi şeylerden yakınmaya devam eder. Biyolojiyi ve doğayı düzeltemeyeceksiniz, düzeltilmesi gereken erkekler. Erkekler kendilerini düzeltmeliler.

Toplumda bu tür problemleri zayıf erkekler yaratıyorlar. Kadınları bu yönde eğiten, bunun kabul edilebilir ve standart olduğunu öğreten bu zayıf erkekler. Şimdi bu adam bu kızdan ayrılsa ve geri almasa bile, bir sonraki erkek de bu tür kırmızı alarmlara sonuna kadar tolerans gösterecek çünkü kız güzel, adam aç ve muhtaç. Kız da tüm bu saçmasapan davranışlarına devam edecek zira bunların hesabını vermek zorunda kalmayacağı gibi, hayatına giren erkekler bu davranışlara katlanarak bu davranışları onaylayacaklar.

“Bana eski erkek arkadaşı ile tanıştıktan sadece bir hafta sonra nişanlandığını söyledi.”

Bazı insanlar ilk karşılaşmalarından itibaren tamamen uyumlu olabilirler ama bu insanlar istisnalar. Bir insanla tanıştıktan sadece bir hafta sonra nişanlanmak, kişinin çok toy ve dürtü ve duygularının kontrolünde biri olduğunu, rasyonel düşünemediğini gösterir.

Bu kadar erken nişanlanma ve evlenmeler genellikle kadının aşırı özgüvensiz olduğunu gösterir ki vakayı dinledikçe, bunun gerçekten de böyle olduğunu göreceğiz.

“Asıl can sıkan şey, bunun normal ve kabul edilebilir bir şey olduğunu düşünmesiydi. 

İkinci karşılaştığım kırmızı alarm ise, prezervatif kullanmaktan hoşlanmamasıydı. İlkin prezervatifin alerji yarattığını ve kendisini çok rahatsız ettiğini söyledi. Başka alternatifler önerdim ama kabul etmedi. Bunlar yerine geri çekme yöntemini önerdi. Bana şu an çocuk sahibi olmayı düşünmesek de, hamile kalmanın kendisini korkutmadığını söyledi.”

Eğer bir süredir birlikte ve ciddi bir ilişki içindeyseniz belki ama bu kadar yeniyken olmaz. Öncelikle kızı, sonra da çocukların büyükannesi ve büyükbabası olacak ailesini, akrabalarını değerlendirmen lazım. Bu kadının ve bu insanların çocuğunu yetiştirmesini ister misin, istemez misin? Soru bu. Sonuçta ailesi kaotik ise, drama doluysa, yalan ve aldatma ile doluysa, çocuklarını bu tür bir ortamın ve ortamın ürününün yetiştirmesini ister misin?

“Zaman içerisinde daha fazla kırmızı alarm gösterdi. Örneğin aşırı kıskanç olmak gibi. En yakın arkadaşlarımla haftada bir iki kere dışarı çıkmam bile büyük problemdi.

Ben DJ olarak da çalışıyorum ve sıklıkla online yayın yapıyorum. Bu da onun için büyük problemdi.”

Kadının sürekli olarak güvenceye ve rahatlatılmaya ihtiyacı var. Çünkü muhtemelen çocukken, annesi ve babasından yeterince güvence ve rahatlama alamadı. Bu nedenle de inanılmaz derecede özgüvensiz ve asla sevilmeyeceğine, sevilemeyeceğine inanıyor. Bu temel inancı da gerçekliğinin filtresi olmuş. Bir şey olduğunda her zaman en kötü senaryoyu düşünüyor zira duygusal olarak en kötü duygulara demir atmış.

“Beni sürekli olarak garson kızlara fazla kibar davranmakla, onu gizli gizli başka kadınlarla aldatmakla suçluyordu.”

 

Bu tür davranışlara tolerans gösterdiğin zaman, aylarca sürmesine ses çıkarmadığın zaman, kadına bunların normal davranışlar olduğunu öğretiyorsun. İlişkinin başında, seni aldatma veya başkalarıyla flört ile suçladığında karşına alıp, “ben ilişkide sadık bir adamın ama sen beni sürekli aldatmakla suçluyorsun” demeliydin ve devam etmeliydin: “Ortada birşey yokken bu kadar çok suçlama yapman, bana senin yanlış şeyler yaptığın izlenimini veriyor. Çünkü insanlar kendi içlerindekini başkalarına yansıtırlar. Eğer özgüven problemlerin varsa, bunlarla bana yansıtmadan başa çıkman gerekecek. Ben böyle saçmalıklarla uğraşmam.”

Bu konuşmaya rağmen davranışları hala devam ediyorsa, o kadını bırakman lazım. Ama toksik davranışları konusunda hiçbir şey söylemiyorsan, ona bunların normal şeyler olduklarını öğretiyorsun. İnsanlar sana ancak senin izin verdiğin şeyleri söyleyip yapabilirler.

“Onu arkadaşlarımla beraber dışarı çıkmaya çağırdım. O Cuma canlı müzik olan bir bara gittik ve o günden sonra benim her dışarı çıktığımda bara ya da gece kulübüne gittiğimi var saymaya başladı.”

Bunlara sadece 3 ay dayanabildim ve sonunda ilişkiyi bitirdim. Ama kısa süre içerisinde hayatıma yeniden girdi. Benimle ilişki istedi ve ben buna hayır deyince aylarca peşimi bırakmadı. Sonunda ilişki lafını ağzına almamaya başladı ve sadece seks yapmayı teklif etti.”

Kadın senin kutuya ulaşmayı istediğini biliyor ve sonunda “tamam ben bu adama kutusunu vereceğim ve sonra da istediğim şeyi yapmasını sağlayacağım” diyor.

“Sonunda kötü bir hata yaptım.”

Açlık gerçekten var. Çoğu erkek o kadar muhtaç, çaresiz ve başka birini bulamayacağı konusunda kaygılı ki, her türlü boka tolerans gösteriyorlar.

Çünkü önce sadece seks yaparken, kısa süre içerisinde tek eşli ama ilişki olmayan bir birlikteliğe döndük. Aslına bakarsan bunun ne demek olduğunu bilmiyorum.”

Seni cinsel olarak kilitlerken kendisi potansiyel olarak daldan dala atlayabilir demek. Genellikle sen birileriyle yatamazsın ama ben yatabilirim demek. En azından başkasıyla yatana kadar kimseyle yatmam demek.

“Aylarca böyle devam ettik. Sonra bir tekne partisine DJ olarak kiralandım. Benimle gelmesini ve bana destek olmasını söyledim ama buna hayır dedi. Ağzına kadar orospu ile dolu bir tekneye gelemezmiş.”

Kız senin misyon ve amacını desteklemiyorsa yapabileceğin bir şey yok. Beraber olmamalısınız. 

“Benim hobilerimi ve tutkularımı hiçbir zaman desteklemediği için çok kızgındım. Çok fazla içtim ve bir kadınla yiyiştim. Teknede bir iki tane YouTuber vardı ve bu adamlar canlı yayın yaparken benim kız da bunları evden izliyormuş. Beni kızla yiyişirken görmüş.”

“Bundan sonra da ben aldatan erkek oldum ve bunu kabullenemedi.”

Aslında bunca zamandır yapmaktan korktuğu şeyi sonunda yapmış oldun. Bir seviyede senin %100 sadık olmadığının kokusunu almış ve bunun da özgüvensiz olmasına katkıda bulunduğuna eminim. Fakat bunlar kadının muhtaç ve arıza davranışlarını haklı çıkarmazlar.

“Ne yapacağımı, kendimi neyin içine soktuğumu bilmiyorum.”

Bir çukura düştüysen, çıkmak için önce çukuru daha derine kazmayı bırakman lazım.

Bu kızı sen onaramayacaksın. Bu kızı değiştiremeyeceksin. Oturup standartlarını, çizgilerini çekmen ve bunlara uyulmuyorsa kesin olarak gitmen gerekli. Bu kıza bir şans daha verebilirsin ama ben bu kadının değişeceğini düşünmüyorum. Yapman gereken şey, bu kızla görüşmeyi sonlandırmak.

İyi bir ilişki iki insanın tamlıklarını paylaşmak için bir araya gelmesi ile olur, birbirlerinin eksiklerini tamamlamak için bir araya gelmeleri ile değil. İyi bir ilişki bir insanı onarmaya, düzeltmeye ya da kurtarmaya çalışmakla olmaz.

Kaynak: A Good Woman Brings You Peace. A Toxic Woman Brings Chaos. Choose Wisely!

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Karısı tarafından 20 sene dövülen, tehdit edilen ve manipüle edilen adam – Richard ve Sheree Spencer olayı

Bugün erkeğe yönelik ev içi şiddet konusunda oldukça meşhur bir vakayı ele alacağız. Olay İngiltere’de “My Wife, My Abuser” belgeselinde ele alındı.

Koca Richard Spencer 2000 yılında o zaman 22 yaşında olan Sheree ile bir gece kulübünde tanışıyor ve beraber yaşamaya başlıyorlar. 2009 yılında da Tayland’da evleniyorlar. Richard’ın oldukça iyi para kazandığı bir kariyeri var. Sheree ise hapishanelere bakan devlet kurumunda proje yöneticisi olarak çalışıyor. 2015 yılında bir kızları oluyor ve sonra da ikiz kızları dünyaya geliyor.

Richard’ın belgeselde anlattığına göre Sheree ilişkinin başlarında, çoğu zaman (%95) oldukça hoş davranan bir kızmış. Ama zaman içerisinde fiziksel şiddete başlamış ve bunun da seviyesi artmış. Sherre bazen günde 3 şişe şarap içebilen bir alkolik.

Abi anladığım kadarıyla kadınla evlenmeden önce 9 sene çıkmış. Bu süreçte de alkolik ve giderek fiziksel şiddete başvuran biri olmasına rağmen kadınla evlenmiş ve bir de üstüne 3 çocuk yapmış. Bu tür ilişkilerde erkekler maalesef bu kızı bırakırsam yalnız kalırım korkusu ile yüzleşmek yerine, “zamanla düzelir, evlenince düzelir” bahaneleri uyduruyorlar ve korkuları ile yüzleşmek yerine bu hikayelere gönülden inanıyorlar.

Uzun süre çocuk sahibi olamadıkları için tüp bebek yapmaya karar vermeden önce Sheree, hamile kalma ihtimalini artırmak için, çok daha fazla seks talep etmeye başlıyor. Richard bu seksin sevgisiz bir seks olduğunu ve kısa süre içerisinde böyle seks yapmaktan nefret etmeye başladığını anlatıyor. Bunun üzerine Sheree onu “sen erkek değilsin” diye aşağılamaya ve kendisini hamile bırakamamakla suçlamaya başlıyor.

Sheree ciddi fiziksel şiddete başvuran biri. 2020 yılında Richard’ın kulağına şarap şişesi geçiriyor. Daha sonra Richard kulağının ağrıdığını söyleyince “kapa çeneni” diyerek bu sefer aynı kulağa yumruk atıyor. Richard acı içinde çöküp durması için yalvarınca da bu sefer kulağa tekme atıyor.

Kadında manipülasyon da çok. Richard’ı banyodaki aynayı kırıp kendini kesmekle ve sonra da “kocam bana saldırdı” diye sahte suçlama, sonrasında da uzaklaştırma kararı aldırmakla ve böylece aileden atmakla tehdit ediyor. Bu konuda ciddi olduğunu Richard’a göstermek için pencereden dışarı “Richard lütfen daha fazla vurma” diye bağırıyor. Sheree Richard’a ondan daha zeki olduğunu ve ona karşı asla kazanamayacağını söyleyip duruyor.

Bu kadın deli diyorsunuz ama şimdi anlatacağım olayı duyunca bu kadın zır deli diyeceksiniz.

Richard mesela yatak odalarında yatakta değil yerde oturuyor. Karısı yatağı kendisi aldığı için kocasının yatakta oturmasına izin vermiyor. Birgün Richard bu durumda yerdeyken banyoya gidiyor ve sonra gelip Richard’ın kafasına zıçıyor. Kelime anlamıyla mecaz yok. Sonra da hadi şimdi bokumu temizle diyor.

Adamın boğazına bıçak dayamalar, kafasında yumurta kırmalar, “sen küçük bir fa***esin” diye aşağılamalar zaten rutin. Richard’a sürekli olarak herkesin ondan bıktığını, ondan nefret ettiğini, yaratıcı ve sanatsal şeyleri beceremeyecek biri vs. söylüyor. Kızlarından birine babalarının ne kadar korkunç bir adam olduğunu ve ondan çok geçmeden kurtulacaklarını söylüyor. Kızlarından birine komşulara “babam korkunç biri” de diye emir veriyor. Bu arada bu abinin ailesini 7 odalı bir evde konfor içinde yaşatan, 6 haneli rakamlar kazanan ve bunca işkenceye rağmen ne karısına ne de çocuklarına en ufak sözel ya da fiziksel şiddet göstermeyen biri olduğunu hatırlatayım.

Sheree adamı zaten düzenli olarak dövüyor. Komşulardan biri Sheree’nin arabalarının bir koltuğuna işediğini ve arabanın lastiklerini bıçakla deştiğini anlatıyor (bu zır deli kadınlardaki zıçma, işeme huyu nedir ağa?)

Bu arada evde kamera var, Richard kamera taktırmış. Bu kameralar kadının adama işkence ettiğini yıllarca kayda alıyorlar. Ayrıca Richard kendi telefonu ile de kayıt alıyor ve fiziksel şiddet sonrası yaralarının da fotoğraflarını çekiyor.

Sonuçta Richard 36 kamera kaydı, 9 cep telefonu kaydı ve 43 yara bere fotoğrafı biriktiriyor. Ve birgün bunları bir arkadaşı ile paylaşıyor. Adam bunları görür görmez, Koyun Yürekli Richard’dan izin almadan soluğu poliste alıyor.

Helal olsun bu arkadaşa. Bir suç kurbanın izni olmasa bile açığa çıkarılmalı.

Polis Sheree’yi hemen tutukluyor tabii ki. Temmuz 2021’de. Yıllarca Richard’a ben senden daha akıllıyım diyen Sheree tabii ki tam bir embesil. Ve tam bir embesil olarak polisin elinde kayıt olmasına rağmen ve muhtemelen amım var bana inanırlar diyerekten “Richard alkolik, evine destek olmayan bir koca, beni saçlarımdan tutup yerlerde sürüklüyor, bla bla” diyor. Bazen kendisinin de şiddet uyguladığını ama kendisinin daha büyük kurban olduğunu söylüyor. Sanki karşılıklı şiddet uyguluyorlarmış gibi göstermeye çalışıyor.

Richard’ın vücudundaki ısırık izlerinin vahşi cinsel ilişkilerin sonucu olduğunu söylüyor. Polis senin yara bere fotoğrafın var mı, göster hadi dediğinde ise bunları telefonundan sildiğini iddia ediyor.

Polis Sheree’nin Richard’ı bıçakla tehdit ettiği bir videoyu yanlışlıkla sessiz olarak Sheree’ye gösteriyor. Sheree’de videoda ses yok sanıp “burada Richard beni tehdit ediyordu ben de bıçağı ona verip ‘al öldür’ diye meydan okuyordum” diye açıklama yapıyor. Ama videonun sesli halinde kendisinin adamı dümdüz tehdit ettiği duyuluyor. Bu şekilde polise yalan söylediği ve kayıtlarda görülen şiddet nedeniyle hapsi boyluyor. Ama sonra kefaletle serbest kalıyor.

Bütün yargılama sürecinde olayın kurbanının kendisi olduğunu utanmadan tekrarlayan Sheree Spencer, Şubat 2023’te fiziksel şiddet içeren 3 suçlamayı kabul etti. Ayrıca zorba ve kontrol manyağı davranışlarıyla ilgili suçlamaları da kabul etti. Bunun sonucunda da 4 yıl hapis cezası aldı. Bu cezanın ikinci yılında yani Şubat 2025’te hapisten salınabilir.

Bu arada Richard yeni bir partner buldu ve hayatına devam ediyor. Richard Sheree tarafından manipüle edildiğini ve Sheree’nin manipülasyonları ile, Sheree’nin bu hale gelmesine neden olanın kendisi olduğuna inandırıldığını kabul ediyor. Sheree Richard’a bu kadar kötü davranmakta haklıymış zira Richard gerçekten bir hayal kırıklığıymış.

Sheree Richard’ı insanlardan izole etmiş ve birçok yöntem kullanarak kontrolü altına almış. Adam üzerindeki kontrolü öyle bir noktaya gelmiş ki, adamın hangi tuvaleti kullanabileceği ve hangi odada yatabileceği bile kadının iznine bağlıymış.

Bütün bu olanlara rağmen Richard Sheree’ye karşı bir öfke ya da kötü düşünce beslemediğini söylüyor. Bu da doğru olan zira bu kadının öfkesini bile ilerdeki hayatına taşımaması lazım.

Dr. Grande bu olayı geçenlerde analiz etti. Şöyle diyor:

“İlişkinin başında Richard Sheree’yi oldukça nazik, düşünceli ve kendisini önemseyen bir kadın olarak anlatıyor ama Sheree’nin karanlık bir tarafı olduğunu da söylüyor. Sheree kendisine kötü davranmaya başladığında kırmızı alarmların çaldığını ama çocukları olduğu zaman her şeyin iyiye gideceğini düşündüğünü ekliyor. Maalesef çocuklar doğduktan sonra da Sheree düzelmiyor. Tam tersi, Sheree’nin davranışları daha da kötüleşiyor.”

Burada bir not düşeyim, bu tür davranışlar evlilik ve çocuk ile iyiye gitmez, kötüye giderler. Partneriniz sizi evliliğe ve çocuğa kilitledikçe sizin kolay çıkamayacağınızı bilir ve eskiden az da olsa varolan çizgiyi aşarsam gidebilir korkusu tamamen kaybolmaya başlar. Bunlar evlenince düzelir, çocuk olunca düzelir diye hayallere kapılmayın. Evlenince iyi olan şeyler bir miktar kötüye ya da iyiye gidebilir ama alarm seviyesinde kötü olan şeyler hemen her zaman daha kötüye gider.

“Richard 9 yaşındayken annesini kanser hastalığından kaybediyor. Çok küçük yaşlarda, duygularını bastırmayı öğreniyor. Sheree Richard’ı provoke ettiğinde, Richard tepki olarak sinirlenemiyor. Bunun yerine şikayetleri azaltma adına kadının davranışlarını haklı olarak görmeye başlıyor.”

“Sheree tüm bunlar olurken çiftlerin kavga etmesinin normal olduğunu söylüyor. Richard’ın bu duruma tepki vermesini önlemek için Richard’ı çok hassas ve zavallı olduğuna, her şeyden mızmızlanan bir koca bebek olduğuna inandırıyor.”

“Richard’ın elini kolunu bağlayan anahtar korkulardan birisi de Richard’ı, karısına şiddet uygulamayla suçlayacağı tehdidi. Richard, Sheree’den daha iri ve güçlü olduğunun farkında ama böyle bir iftira karşısında polisin aleyinde davranacağını düşünüyor. Sheree, ceza hukukunda ev içi şiddet vakalarındaki erkek aleyhine önyargıyı kullanıyor. Ceza sisteminde erkekler sıklıkla suçlu olarak görülüyorlar ve polis de erkeğe daha fazla şüphe ile bakmaya meyilli.”

Burada bir şey söylemek istiyorum. Polisin ve hukukun böyle bir ön yargısı olsa da, şiddet ispatlandığında, kadın yapıyor olsa da cezasız bırakmıyorlar. Yani bu olayda görüldüğü gibi, polise gitsem kesin ben suçlu çıkarım diye bir durum yok. Ama maalesef bu önyargı bazı erkekleri, bir vursalar pencereden karşı mahalleye uçacak karılarından gelen şiddete katlanmaya itiyor. Richard’ın öpüp başına koyması gereken arkadaşı şikayet etmese böyle yaşayıp gidecek. Ama arkadaşı şikayet ettikten sonra kadın hak ettiği yeri, hapsi boyladı. Bir daha da sittin sene devlette çalışamaz, büyük ihtimalle yeniden evlenemez.

“Richard polise gitmek yerine gördüğü şiddet ile başa çıkmaya çalışmayı tercih etmiş. Öyle ki, şiddet göreceğini düşündüğünde, üstündekileri şiddete daha dayanıklı olacağını düşündüğü giysilerle değiştiriyormuş. Kızlarını okula bırakırken şiddet gördüğü anlaşılmasın diye yüzüne makyaj bile yapıyormuş.”

“Richard şiddete uğradığı durumlarda bazen Sheree’yi fiziksel olarak engellemiş ama bu, kadının öfkesini 10 kat arttırmış. Bu nedenle de Richard çoğu şiddet olayında sadece kendini korumaya çalışmakla yetinmiş. Örneğin yerde cenin pozisyonunu alıyormuş.”

“Bütün bu süreçte Richard sürekli olarak bu kötü davranışların birgün son bulacağı umuduyla yaşamış. Aslında adamın tek istediği de bu. Yani intikam peşinde değil. Tek istediği, kum torbası olmadığı bir evde yaşamak.”

“Richard bütün bu fiziksel ve sözel şiddet içinde, kendisinden ve bütün bu olanlarda kendi payından şüphe ederek yaşıyor. Çünkü Sheree sürekli olarak tüm bu olanların Richard’ın suçu olduğunu söylüyor. Sheree kocasına başarılı bir şekilde gaslighting uyguluyor.”

Evet böyle fiziksel ve/veya sözel şiddette sadece “bana kimse inanmaz”, “kimse benim yanımda olmaz” inancı yok. Belki de daha fazla oranda ve tamamen rasyonel akıl dışı bir “ben bunu hak ediyorum” inancı var. Bu inanç da kendiliğinden değil, kadının adamda bulduğu bir zayıflığı yıllarca işlemesi ile oluşuyor.

“Sheree’nin Richard’a uyguladığı manipülasyon taktikleri o kadar etkili ki, Richard birkaç kez tüm o videoları silmeyi bile düşünmüş. Eğer Richard’ın kızları tüm bu olanlara şahit olmasalar, kimseyle konuşmayacakmış bile. Richard evliliğine ve ailesine değer verdiği için, gerekirse tüm bunlara katlanmaya hazır biri.”

Ama böyle bir kadın şiddeti altında kızlarının nasıl travmaya uğrayacağını hesaba katmıyor. Ya da uzun süre hesaba katmıyor ve sonunda bu sebeple harekete geçiyor.

“Sheree tabii ki tüm bu şiddeti kızlarının önünde de uyguluyor ve Richard bu nedenle olanları arkadaşı ile paylaşması gerektiğini düşünüyor. Ki bu paylaşım da sonunda Sheree’nin tutuklanmasını ve hapse girmesini sağlıyor.”

Dr. Grande “Sheree’den ayrılmak Richard’da karmaşık duygular uyandırmış olmalı” diyor. “Bir yandan sevdiği birini kaybetme hissi ama öte yandan üstünden büyük bir ağırlığın kalktığı hissi. Durum o kadar kontrolünden çıkmış ki, Sheree ile, kocasında çalışan hiçbir manipülasyona pabuç bırakmayan polisin ve ceza sisteminin ilgilenmesi gerekti.”

“Sheree’nin davranışlarına gelecek olursak. Sheree ben-merkezci, kendini beğenmiş, küçümseyici, kindar, aldatıcı ve hak sanrısına (yaptığı her şeyin hakkı olduğu yanılgısına) sahip birisi. Bütün bu olayda alkolün etkisi de az değil. Alkol Sheree’nin zaten varolan davranışlarını daha da kötü hale getiriyor. Hepsi olmasa da çoğu şiddet olayı, Sheree sarhoşken meydana geliyor.”

“Bir nedenden dolayı, hedefine sadece Richard’ı alıyor, kızlarına dokunmuyor. Belki de Richard’a karşı derinlerde yatan ve alkol ile açığa çıkan bir öfke var.”

Belki zaten erkeklerden tiksinen ve bunu eline geçen bu erkekten çıkaran biri ya da zayıf bir adamla evli olduğunu düşündükçe daha da çıldıran biri. Ya da ikisi birden.

“Sheree’nin davranışlarındaki önemli etkenlerden birisi de, ayıkken de değişmeyi reddetmesi. Sarhoşken şiddet uyguladığını bilmesine rağmen sarhoş olmaktan geri kalmıyor. Sheree’nin yaptıklarının sonucunu zerre umursamadığı hissine kapılıyorsunuz. Ne olursa olsun içmeye kararlı ve kimse için de bunu bırakmaya niyeti yok.”

“Sheree bir şekilde uzlaşmacı, sükunet seven ve manipülasyona oldukça açık bir partner bulmuş. Bu da Sheree’nin neredeyse 20 yıl boyunca istediği gibi suç işlemesine neden olmuş. Belki de Richard koca olarak hiç hoşuna gitmiyordu ya da belki kurban olarak hoşuna gitmiyordu.”

“Sheree’de dokunulmaz olduğu, ne yaparsa yapsın hesabını vermeyeceği hissi olabilir. Ama bu kibri ile sonunda Richard’ı bile sınırlarının dışına itti.”

Dr. Grande’nin son analizi şöyle:

“Richard’ın hem karısının değişeceğine olan inancı vardı hem de karısı sorunun Richard olduğunu söylediğinde ona inanıyordu. Bu da onu içinden çıkamadığı bir döngüye hapsetti. Sheree ise Richard’ın asla ama asla dik duramayacağını ve terör ortamını istediği gibi devam ettirebileceğine inanıyordu. Bu konuda ikisi de hatalıydı ve ikisi de varsayımlarının ne kadar hatalı olduğunu zor yoldan da olsa gördü.”

“Sheree için her şey o kadar da kötü değil. Şimdi hapishaneyi içerden tanıma ve birinci elden saha araştırması yapma fırsatı var.

Son olarak da, her erkeğin toksik kadınlar ve toksik kadın manipülasyonu konusunda bilgisi olması lazım. Bu konudaki Toksik İlişkiler – Narsist / Borderline Partner Rehberi kitabımıza ve yayınlarımıza bakabilirsiniz.

Dr. Grande’nin yayını için: Peaceful Husband Secretly Records Coercive and Controlling Wife | Sheree Spencer Case Analysis

“Uyanış” hikayesi – Vaka Çalışması

Merhaba Mahmut abi ve diğer arkadaşlar,

Bunu yazıp yazmama konusunda baya kararsızdım aslında ama benim yaşadıklarımı okuyan bir kişi dahi olsa ibret alır ve aynı şeyleri yaşamaz umuduyla yazmaya karar verdim. Zira artık bu olaylar beni duygusal olarak etkilemiyor.

Konu biraz uzun ama okuyacak arkadaşlara sabır diliyorum çünkü bir çok yerde saç baş yolacaklar.

Olayları anlamanız için: ben Avrupa’da doğmuş büyümüş gurbetçi dediğiniz tiplerden biriyim. Dolayısıyla mevzu Avrupalı bir kız ile benim aramda geçiyor. Bu bağlamı anlamanızı sağlayacaktır.

Olaylar 2020 senesinin sonlarına doğru üniversiteye ilk yılımda başladı. Pandemi sebebiyle dersler fiziki değildi ama takip ettiğim bir dernek kampüste yasaklar uygulanmadığı için aktiviteler düzenliyordu. Ben de çevre edinmek için bu aktivitelere katılmıştım. Bu aktiviteler sırasında bir kızla tanıştım.

Önce sosyal hayatınızı geliştirin. Sosyal hayatı olabildiğince devam ettirmek önemli.

Kıza tipik bir yabancı ismi Lisa diyelim. Kendisi aslında 6/10 max 6,5/10 değerinde bir kız, ama o sıralar yalnızlık ve seçenek yoksunluğu beni bu kızda karar kıldırmıştı.

Ben de burada sık sık duyduğum bu büyüklenmeye bayılıyorum (!). Herkes en az 7/10 adamı Maşallah. Aşağısına bakmıyorlar. Buralara biz ölümlülerin arasına neden düştüyseniz artık 😀 6-6.5/10 gayet güzel bir seçenektir.

Kendisini beğenip hemen yürümeye başlamıştım. O da benimle flörtleşiyor, ama asla ilişkiye yanaşmıyordu ve ilk 3 ay boyunca bu mevzu böyle devam etti.

İlişkiye yanaşmıyordu dediğin 3 ay yörüngesinde döndün yani.

Adeta ilişkinin kadını ben olmuş, isim koyması için aramızdaki mevzuya direniyordum. Bu sırada Lisa’nın verdiği red flaglerin haddi hesabı yoktu. Benden başka erkeklerle konuşuyor,

Seninle bir şey olmadığından o kadar anormal değil ama tabii birçok erkeğe mavi boncuk atıyor anlamında alarm tabii ki.

“benim çocukluk arkadaşım” dediği erkek kankalarıyla sabahlıyor ve hatta ara sıra eski erkek arkadaşıyla da buluşuyordu.

Ve sen bu kızla ilişki istiyordun 🙁

Bana ise her defasında ona güvenmem gerektiğini, toksikleşmemem gerektiğini söylüyordu bu konular açılınca.

Ne dediğine değil ne yaptığına bakacaksın. O zaman bilmediğini biliyorum ama biz yine de eğitim açısından söyleyelim.

Hatta bu kankalarından biriyle zamanında yattığını bile söylemişti ama aralarında bir şey olamazdı artık ona güvenmeliydim.

Sure.

Ben de öyle yaptım.

WTF?

Şimdi bütün bunları düşününce tabi her şey saçma sapan geliyor.

Neyse lockdownun etkisiyle biz Lisa ile 3 ay boyunca konuştuk, görüştük ve buluştuk en son Lisa haziran gibi ilişkiye girmeyi kabul etti benimle.

Lütfetmiş prenses.

Artık ciddi bir ilişkimiz vardı ve dünyalar benim olmuştu! Büyük bir ödül kazanmış gibi hissediyordum.

😀

Ailesi pek normal karşıladığı için onun evinde kalıyor, sevişiyor takılıyorduk.

Başımıza taş yağacak taş.

Beraber 1 hafta tatile bile gittik. Kız ne yaparsa sevişince ben unutuyordum.

Simp kelimesinin Türkçe karşılığının amsalak olduğunu biliyor muydunuz?

Ama tabi işte kader olayı orada bitirmedi.

Kader bitirmez, sen bitirirsin.

Kız 2021 senesinin eylül ayında erasmusa gitti.

Kız zaten kronik olarak erasmusta 😀

Buradan sonra olacakları tahmin ediyorsunuzdur. Mesajlarıma bazen bütün gece cevap vermiyor, sabah şarjım bitti uyuya kaldım vb. bahaneler uyduruyordu. Kendisini ziyaret etme isteğimi de “ben kendimi yeniden keşfediyorum” gibi bahanelerle durduruyordu.

Bir kadının ağzından çıkan “ben kendimi keşfediyorum”, hemen her zaman kucaktan kucağa atlıyorum demek.

Ama ben kızın illüzyonuna o kadar kapılmıştım ki tam bir simp gibi sabah akşam ona ulaşmaya çalışıyor bütün gece uyumuyordum tam bir takıntıydı.

Sonrasında kız aralıkta noeli ailesiyle kutlamak için döndü. O sıra sekse de yanaşmıyor bazı geceler beni adeta yalvartıyordu seks için.

Yuh.

Bunun dışında gittiğimiz bir partide benden önce flörtleştiği bir çocukla aşırı ilgilenip beni yalnız bırakmıştı. Çocuğun sözde yardıma ihtiyacı vardı. Neyse bu meseleleri bile görmezden geldim nedensizce.

Nedensizce değil. Nedeni simp olman. Türkçesi, amsalak. Sana neden bu kadar yükleniyorum sonunda anlatacağım.

Kafamda dönünce her şeyin düzeleceğini düşünüyordum.

Bozuk üzümden iyi şarap yapamazsınız.

Kız şubat ortası gibi Erasmustan döndü ama aşırı bir şekilde toksik, eskisi kadar benimle sevişmek istemeyen, gittiğimiz yerlerde ben hariç herkesle ilgilenen biri olmuştu.

Seni bırakmış ama sen daha farkına varmamışsın.

Kendi kendime galiba mesafe girdi ondan tekrar alışması gerek diye düşünüyordum. Kıza hediyeler alıyordum ve yine beraber tatile bile gittik yaz aylarında. Bu süreç devam etti ve asla düzelmedi. Kızın erasmus macerasından tam bir sene sonra bana bir mesaj geldi.

Sen muhtemelen kızın düzenli tabaklarından birisin. Ya da serseri erkeklerin dışarda hovardalık yaparken evde gaslighting ile tuttuğu hanımı gibi bir şeysin.

Bana erasmustayken arkadaşım diye tanıttığı lavuk benimle konuşmak istiyordu. Kız o zamana kadar şöyle iyi dostum böyle iyi kankam dediği çocuğu birden sapık, tacizci ilan etmiş ona iftira atmak için benimle konuşacağını iddia ediyordu. Orada bile kızı dinleyip elemana cevap vermedim aylarca. Ama sonrasında yine bir partide bu defa karşıma çıkınca dinlemeye karar verdim.

Kız erasmusta tanıştığı bu çocukla beni aynı anda idare etmişti. Hatta lavuğun hayatını ayrı sikip yaşadığımız ülkeye beraber yaşarız vaadiyle getirtmiş sonra arayıp sormamış. Eleman bütün detaylarıyla gösterdi aralarındaki ilişkiyi. Benden de haberi yokmuş çünkü kıza beni arkadaşı olarak tanıtmış (kız instagrama fotoğraf atmıyordu ikimizin olduğu sebep sorduğumda “bu ilişki ikimizin dünyanın haberinin olmasına gerek yok” bahanesi uyduruyordu). Delikanlı adammış dedi işte birader senden haberim olsaydı en başından girişmezdim ama mevzu böyle böyle. Sonrasında neler neler anlattığı meğerse o kanka grubuyla seks partileri, exiyle düzenli sevişme, erasmusta zencilerle gangbang falan filan sınırı yok.

Başımıza taş yağacak taş.

Bütün zaman bunca şey dibimde gözümün önünde gerçekleşmiş ama ben görmek istememiştim.

Muhtemelen görüyordun ama bırakacak gücün yoktu. Bu kızı bırakamamak, öyle normal simplikten öte bir simplik gerektirir.

İlişkiye ve kıza çok güvendiğim için.

Bu kıza güvendin?

Sonuç olarak bunları duyunca tabi kafayı yedim.

Bunların şaşırtıcı gelmesi, şok etmesi bile problem. Kızın ne olduğu başından belli. Uyanmak için tokat yeterli olmalıydı, sana tır çarpması gerekmiş.

Ama içimden yıllar önce okuduğum bu forum geldi, buradaki uyarılar vs. hepsi tek tek çıkmıştı. Dedim artık belki de dinleme zamanıdır.

Sen yetkili bir abiye benziyon anı 🙂

Kıza olayları sordum son defa yüzüme yalan söyledi ben de gülüp arabamdan inmesini söyledim. Bir daha da arayıp sormadım orada bitirdim. Sadece sonrasında annesine çiçek alıp her şey için teşekkür ettim ve olayları anlatmadım. Sonuçta ailesi bana oğulları gibi davranmış 1,5 senelik ilişki boyunca orada kalmama vs. izin vermişti. Benim ise en büyük avantajım bu ilişkide kendi ailemi katmamam oldu. Allahtan annemlere hayırlı gelin diye böyle birini tanıtmadım. Ve burada bitti.

Peki ya benim için olaylar nasıl devam etti? Kızdan sonra sikerler moduna girip 1 ay partiledim ve hemen hemen her partiden bir kız düşürdüm. Çoğu 1,5 senedir seviştiğim kadından güzeldi. Hatta şöyle diyeyim ben sevişmiyormuşum aq. Bir kaç akdeniz ülkesinde tatile gittim ve hayatın güzelliklerini yaşadım. Şu anda kendimi eğitime verdim, oyun için vaktim yok ama şerefimle otuzbirimi çekiyorum. Tatillerde oyuna ve partilemeye devam. Kolay kolay bir kadına değer verebileceğimi düşünmüyorum.

Sen hikayeni uyanış hikayem başlığı ile göndermişsin ama ben başlıkta uyanış kelimesini çift tırnak içine aldım. Senin henüz bir gerçeğe uyandığın yok maalesef. Hala bir kadına değer verdiğin için bunlar başına geldi havasındasın. Aşırı travma yaşayana kadar dünyanın en embesil simpleri kategorisinde yaşadıktan sonra çözümün bir kadına kolay kolay değer vermemek mi? Kerhaneden karı alıp evlilik boka sarınca bir daha kolay kolay evlenmem demek gibi bir şey.

En azından şöyle bir 5 sene falan ilişki yapmam sanırım.

Yaptığın aptallığı sindirip, kabul edip, o aptallığı bir daha yapmayacak şekilde güçlenmek uzun iş. Bir daha böyle hergün ben yürüyen Çin Halk Cumhuriyeti Kuruluş Gösterileri Stadyumuyum diye bağıran kızlardan uzak duracağım demek ve bu kızların eline düşmene neden olan zayıflığını gidererek normal bir kızla ilişki yaşamak güç iş. 2 sene simp, 2 sene standart korkak kaçıngan bağlanan birine dönmek kolay iş.

Bu bu arada kesinlikle bir MGTOW tavsiyesi falan değil yanlış anlaşılmasın. Ben 1,5 sene boyunca aynı kadınla tıkılı kaldım ama en azından kendime bakmayı bırakmadım. Yatağa atabileceğim kadın övünmek için değil ama cidden yeterince var.

Sorun şu ki sen bir aşırı uçtan (simp), diğer aşırı uca (Pook‘un efsane tabiri ile dildo vatandaş) savruldun. Özdeğerini bir kadının kendisini erkek arkadaş yapmasından almaya çalışan simp ile skordan almaya çalışan dildo vatandaş arasındaki ortak nokta, kadın onayı muhtaçlığının aynı seviyede olmasıdır. Senin gibi kendi hatasını kabul edip, dersini alıp bir daha böyle bir şey olmayacağını kendine anlatmaktan aciz kalan biri, aşırı uçlarda savrulur. Sen 5 sene dildo vatandaş olursun sonra yahu ilişki zamanı dedin mi, ne olduğunu anlamadan yine simp ucuna savrulursun. Aşırı bir uca savrulan sarkacın yüklendiği enerji, onu eninde sonunda diğer aşırı uca savurur.

Herkesin seviyesine göre birileri var. Ben eğitim ve kariyeri iyice arşa çıkarmak için çalışacağım. İlişki mevzusu 28-29 yaşlarına kadar bana gereksiz geliyor an itibariyle.

5 sene boyunca “ben gözümün önünde sallanan bayrakları görmeyen bir simpten dildo vatandaşa döneceğim” diyorsun. İlişki mevzusu sana gereksiz gelmiyor, için için iyi ilişki materyali bir kız çekemeyeceğini ve kendini değiştiremeyeceğine inandığın için bir daha aynı boktan ilişkiye düşeceğini bildiğin için ilişki mevzusundan ödün kopuyor.

Belki tavsiye verecek konumda değilim

Aynen tavsiye verecek durumda değilsin.

ama şunu söyleyeyim: en ufak şüphede en ufak kıllanmanızda bir kadına gerektiği gibi davranın.

Çoğu erkek bunun dengesini bulabiliyor. Senin de gözünün önünde grup yapsa kızcağızın eğlencesi bitsin geri gelir diye bekleyen adam ile gözünün üstündeki kaşı hafif kaldırdı diye zittir etmek için bekleyen adam uçlarından kurtulman dileği ile. Zira eninde sonunda (28-29 yaşında belki), ilişki istediğinde, sıfır ilişki tecrübesi ve güçlenme ile, muhtemelen aynı boktan ilişkiye düşeceksin.

O şüphe girdiği an ilişki materyali değildir.

Bunu senin yazman ne kadar komik hiç düşünmedin mi 😀 Senden ibret olur, şu halinle tavsiye alınmaz.

Şüphelere alışmak sizi rezil kepaze eder. Bunun dışında kendinize bakın arkadaşlar. Ve yatırımı kendinize yapın. Kadın mevzusu hallolur, en yalnız olduğunuz anlar bile vaktinizi bir kevaşeye vermekten daha iyidir.

Kadın mevzusu normal biri için hallolur. Senin gibi dipte iyi çocuk, çakma kötü çocuk uçlarında savrulan için olmaz. Ha, skor yaparsın belki. Çoğu kendin gibi sağlıksız bağlanan kızlarla olur ama yaparsın.

Saygılarımla.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Son anda kıyısından dönülen bir evlilik hikayesi – Vaka Çalışması

Abi selam, 35 yaşındayım ve ticaret işiyle uğraşıyorum. Bu sene içerisinde başımdan geçen ve nişanın kıyısından dönen bir ilişkim oldu. Ben bu işin içinden bir şekilde çıktım ve sonradan hatalarımın da genel anlamda farkına vardım ancak tanıdığım Mahmut Abi’nin mutlaka yüzüme çarpacağı çok daha fazla hata çıkacağını biliyorum o sebeple yazmak istedim.

Ben geçen seneye kadar evlilik konusundan uzak, geçici ilişkiler yaşayan ve ilişkinin ciddiyete döneceğini hissettiğim an yavaş yavaş karşı tarafı soğutarak kaçan bir adamdım.

Yani 34 yaşına kadar uzun süreli ilişki kabiliyeti ve tecrübesi edinmedin. Uzun süreli ilişki tecrübesi için bu kadar beklemeyin. Senin durumunda olanlar genellikle uzun süreli ilişkiye geçmek istediklerinde çok zorluk yaşıyorlar.

“ilişkinin ciddiyete döneceğini hissettiğim an yavaş yavaş karşı tarafı soğutarak kaçan bir adamdım” neyden kaynaklanıyor bilmiyorum ama geçmişteki bir travmadan olabilir. Fakat bu dediğin genellikle ciddiye döneceğini hissettiğinde, çok bağlanıp acı çekmekten korktuğundan olur.

Öncelikle yaşım artık biraz yürüdüğünden, tahmin edersiniz ki şuan bile evlenmem konusunda yoğun ailevi ve çevresel baskıya maruz kalan birisiyim. Bu baskı, etraftaki herkesten gelen o “hala evlenmedin mi?” baskısı derken ben de artık bir şekilde geciktiğime inandım …

Evet gecikiyorsun. Bence erkekler için ideal evlilik yaşı 32 ya da 30 – 32 ama bir iki tane uzun süreli denemesi ve olmamasına da pay bırakırsan (2 x 2 yıl), 28 yaşında başlaman gereken işe 6 sene sonra başlamışsın. Ama bunun yanında çok da geç sayılmaz o nedenle aceleye getirip de daha fazla vakit kaybetmemen ya da kötü bir evliliğe girmemen lazım.

ve karşıma çıkacak ilk, evliliği yürütebileceğimi düşüneceğim bir hatun kişisiyle bu kez kaçmamak üzere ciddiyete gitmeye karar verdim.

Karşına çıkacak ilk evliliği yürütebileceğini düşüneceğin kadınla olmayacak. Olması için zorlamamalısın.

Yürütebilmek derken aklımdaki evlilik; fiziksel olarak güzel bir kızdan çok, orta halli, kendini bilen ve olgunlaşmış bir kızla karşılıklı saygı çerçevesinde bir evlilikti diyeyim.

Neyse, kızla bir şekilde tanıştık hikayeyi uzatmamak adına detaya inmiyorum. Gel zaman git zaman 2 ay kadar vakit geçirdik. Başlarda biraz agresif davranan, hızlı parlayan ve gereksiz kıskançlıklar yapan bu hanımefendiye ağzının payını verip bastırıyordum …

Hayır. Başından agresif davranmayan, hızla parlamayan ve gereksiz kıskançlık yapmayan birini bulacaksın. Agresif ama ben bastırıyorum saçma bir düşünce. Bir yere kadar ağzının payını verir bastırırsın sonra köprüyü geçene kadar kocişe koca der ve köprüyü geçince bastıramazsın. Daha başından elemen için bir işaret varmış.

ve tripli de olsa hatasını anlayıp özür dileyerek geri dönüyordu. Bir süre bu şekilde devam etti. 4-5. aydan sonra agresifliği azaldı ancak kıskançlık seviyesi arttı ve her dışarı çıktığımda baskı yapmaya başladı. Gittiğim mekanlardan fotoğraf istemeye, şu arkadaşın yanına gidiyorum dediğim halde arayıp “nerdesin? kimlesin?” şeklinde sormaya başladı. Ben tabi ilk başlarda yine bu davranışlarına gereken cevabı verip susturup yolluyordum yani fotoğraf falan atmıyordum. O da tribe girip kapatıyor ancak yine bir kaç saat sonra “kusura bakma biraz duygusalım bu ara vb…” klasik bahanelerle özür dileyerek geri dönüyordu.

Ben çok anlayışlı bir insanım. İyi niyetli ve hoşgörülü olduğumu düşünüyorum. Hani şu bütün mahalle esnafının “çok efendi çocuk ya” diye tanımladığı adamlar olur ya onlardan biriyim.

Efendi çocuk genelde iyi ve hoşgörülü olduğundan değil, kaygı ve korkudan “anlayışlı” olur.

Her özür dileyerek geri döndüğünde, kızın bundan sonra yapmayacağına nasıl olduysa kendimi bir şekilde ikna ettim sanırım. Ancak o devam etti.

Huylu olarak huyundan asla vazgeçmeyeceğini sana açık açık göstermiş aslında. Kendinize başından uygun birini bulun. Uygun olmayan birini yontarım fantezisi çoğu zaman elinizde patlar. Bir insanın mükemmel olması gerekmiyor, bu mümkün değil ama seninkisi ince bir çizgide değil, bariz uygun olmadığını bağıran biri.

Ben de farkında olmadan yavaş yavaş artık fotoğraf çekip atmaya başladım.

Aferin.

Dışarıya çıkarken arayıp konuştuğum, ben şuraya geçiyorum haberin olsun dediğim halde, oraya gittiğimde yarım saat sonra arayıp “nerdesin? kim var?” şeklinde sorduğunda bir şekilde terslemek yerine artık cevap vermeye başladım. Bunun sebebini bilmiyorum belki de kendimi kazanova gibi hissediyordum ki evden çıkıp alt sokaktaki bakkala gitsem, sanki bir kız düşürüp onu aldatacakmışım gibi davranması sanırım hoşuma gitmiş. Yani aptalmışım.

Ağzımdan aldım 😀

Maalesef bu tür bir istek derin bir güvensizlikten kaynaklanır. Kadın derin güvensizliğe sahip ve kendi kaygısını kontrol etmek yerine (“ya abartma Nalan, adam sadece bakkala gidiyor, sakin” diyeceğine), kaygısını dış dünyayı kontrol altına alarak yönetmeye çalışıyor. Ama bu, hem geçici bir yatıştırma hem de kaygıyı besleyen bir şey. Böyle biri, kaygısı konusunda özkontrol kazanana kadar, güvensizliğini besleyip daha arttırmadan kaçamaz. Yani bu kız büyük ihtimalle, zamanla daha da kötü olacak, daha da iyi değil.

Sonradan bu olayı tamamen benim üzerimde hakimiyet kurmak için yaptığını anlamış olsam da bu tabi ki ilişkiden çıkmaya yakın oldu. Yani ilişki bitene kadar bu olay bende normalleşmiş ve artık kıza attığım her adımı haber verir hale gelmiş bir olaya dönüşmüştü. Öyle ki, ilişkinin sonlarına doğru, başlarda bana böyle davrandığında terslediğim zamanlardaki beni unutmuştum bildiğin. Sanki hiç öyle zamanında ağzının payını veren adam değildim.

Sonradan olay farklı konularda bana karışmasıyla devam etti tahmin edeceğin üzere. Bu kez harcadığım paraya, dışarıdan yediğim yemeğe kadar hesap tutmaya başladı. Her gün düzenli olarak ne yedin, ne kadar verdin şeklinde sormaya başladı. Ben tabi daha önceki ilişkilerimde hiç bu kadar ciddi düşünmemiş ve bu tür yaklaşımlarla karşı karşıya kalmamış birisi olarak, sanırım evliliğe yürümek böyle bir şey, tabi ki harcamaları bilmesi lazım düşüncesine düştüm.

Söylememe gerek yok ama evliliğe yürümek böyle bir şey değil.

Ve hesap verdim. Bildiğin, “tavuk şiş yedim, jokerle aldım 200 TL’ye geldi” şeklinde 🙂 Ek olarak yalnız yaşadığım için karnımın doyup doymadığını da merak ediyor diye düşünüyorum tabi. Aç kalırsam napar aman aman.

Kıyamam. Çok şirin.

1. seneyi bir şekilde devirdik. İçimde başından beri hep bir “problem olduğu” hissi olmasına rağmen bir şekilde devam ettim. Sen de “yokluk” ben diyim 2. paragraftaki sebep

Diyeyim, yokluk. Kadına ulaşıyorsun ama uzun süreli ilişkiye ulaşamıyorsun. O alanda bir yokluğun var.

veya artık çocuk sahibi olmam gerektiği ve ilk yıl çocuğu yapsam 56 yaşına girdiğimde çocuğun 20 olacağını düşünmem, bir şekilde devam ettim işte.

56 yaşında çocuğunun 20 yaşında olması çok büyük problem değil. Geç kalıyorsun doğru. Bunun üzerinde bir miktar baskı yaratması normal ve aslında iyi. Ama “Aman Allahım bittim ben hemen bulmalıyım” yaşında değilsin. Sakin.

Aslında devam etmemdeki sebep, karşı tarafta kendimden bir şeyler görmem (bazı davranışlarında, söylediklerinde) ve bu kadınla evliliği idare edebileceğimi düşünmemdi. Yani saygısızlık yapmadığını düşünüyordum, birbirimizi öyle çok sevmesek de saygı varsa bir şekilde yürütürüz diyordum.

Olay köprüyü geçtikten sonra saygısızlığa da gidebilir. Bu kadın muhtemelen güvensizliklerini, kaygısını kontrol edemeyen bir kadın ama bu sebeple de olsa kötü bir aday.

15. ay gibi söz olayına girdik. Biz gittik, onlar geldiler. Sonraki hafta kızla gittik nişan tarihi aldık. Bu esnada kızın ailesi her şeye müdahale ve karışma çabası içerisinde, aslında başından beri öylelerdi.

Birçok psikopatoloji nesilden nesile aktarılır. Genetik faktörler de olabilir ama genetik olmasına da gerek yok. Yetiştirilişle de nesilden nesile aktarılabilirler.

Başından beri kızın yediğim yemeğe kadar annesiyle paylaştığını tahmin ediyordum ama “ne güzel işte, annesiyle arası iyi diye” kendimi kandırıyordum. Kızla bu karışma konusunu her tartıştığımda da “onlar iyiliğimizi istiyor” cevabını alıyordum ama sanki kendi karıştırtmak istiyor gibi sürekli aynı konuyla “annem şöyle diyor” diye bana geliyordu.

Sana yalan söylemiyor. Muhtemelen kendisini inandırdığı yalanı sana da söylüyor.

Neyse, iş ciddiyete bindiğinde kızın istekleri de başladı tabi. Bilezik, kolye vb…

Bu da böyle hatunlarda ve ailelerde standart paket içinde geliyor 😀

Sabah 5 bilezik istiyorum diyen kız, akşam canın sağolsun hiç alma şeklinde kafa karıştırır, kafamı bulandırır oldu.

En berbat tip. Aralıklı pekişirme ile zayıf adamı bağımlı eder.

Her isteğinin arkasında “bizde gelenek böyle şöyle” dayanağı vardı.

Bu da böyle hatunlarda ve ailelerde standart paket içinde geliyor 😀

Hani çocuk alma der, tamam almayayım dersin, sonra trip atar ya 🙂 aynı öyle bir olay. Ek olarak bazı şeyleri ucuza getirmeye çalışmam (örn: elbise, ayakkabı) kavga gürültü çıkarıp 2 gün triplenmesine sebep oluyordu.

Allah’ın sevgili kulusun, köprüden önce, kocadan kocişe dönmeden önce sana yüz tane son çıkış gösteriyor.

Takip eden günler; kardeşlerimi de gezdirelim, doğum günümde şunu istiyorum, çocuk doğurunca altın istiyorum gibi devam etti.

Evlenince gelecek istekleri tahmin etmek istiyorsan bunu minimum 5 ile çarp.

Aslında bu noktada geriye dönük ilk aydınlanmamı yaşadım. Öncesinde yaptığı bir çok şeyin aslında manipülasyon olduğuna ikna olmama bu aşama sebep oldu. İlk zamanlar seksi ben istemeden dayatması, çıkıp gezmek dolaşmak varken haftada 3-4 kez ısrarla seks istemesine kadar manipülasyona maruz kaldığımı gördüm. Şayet sonradan bu istek azaldı. 2 haftada 1’e kadar düştü.

Aydınlandığım ikinci nokta, bana ailemi/arkadaşlarımı kötülemeye kalkması ve bunu ara ara yapmaya başlaması oldu.

Kişilik bozukluğu, kaygı bozukluğu vs. olan kadınlarda bu da standart pakette bulunur.

Bunu her yaptığında karşılığını verdim. Yine önceki olaylarda olduğu gibi özür dileyerek geri geldi.

Köprü daha geçilmedi, devlet arkaya alınmadı. Bakın ben evliliği teşvik eden biriyim ama ne olursa olsun evleneceksiniz diye bir olay yok.

Ama yapmaya, denemeye devam etmeyi bırakmadı. Aileme gelince, zaten ailemden hiçbir bireyin, akrabalara kadar, kızda gönlü yoktu bana sürekli “iyi düşün” deyip duruyorlardı uzun zamandır.

Açık açık evlenme demeleri lazımdı ama bu da iyi. Birçok aile adam 35 yaşına geldi illa evlenmeli diye oğullarını ateşe atıyorlar. Seninkiler en azından o konuda iyilermiş.

Kız benimkilere dil uzatırken aynı anda kendi ailesini de tahmin edersiniz ki hep iyi anlatıyordu. Öyle ki, ileriye dönük kurduğu hayallerde bile ben değil annesi veya kardeşleri vardı diyim siz anlayın.

Nişan’a 2 ay kalaya geldik. Dikkatli bir bakınca, ailemin iyice huzursuz olduğunu gördüm. Aldım karşıma hepsini ve konuştum, benim de kafamda çok şey var, anlatın bakalım dedim. Anlattıkları her şeye tabi ki hak verdim, detaya girmiyorum, kızdaki hal ve davranışlar, ailesindeki hal ve davranışlar baya bir anlattılar. Kaldı ki hak vermesem bile, ailem istemedikten sonra bu işe girecek birisi değilim. Sadece bu kızla değil hiçbir kızla.

Birçok aile adam 35 yaşına geldi illa evlenmeli diye oğullarını ateşe atıyorlar. Seninkiler en azından o konuda iyilermiş.

Burada fark ettiğim bir diğer nokta da kızın etkisi altına girmiş olduğum ve o zamana kadar olaylara objektif bakamadığımdı. İlişki ciddiyete döndükten sonra yaptığım en büyük hata da, ailemi olaya çok geç dahil etmiş ve fikirlerini çok geç sormuş olmamdı. Kendimi baya bir söğüşlettikten sonra oturup konuşmaya karar vermişim 🙂 Ya vermeseydim acaba beni çekip çıkarırlar mıydı diye de düşünmeden edemiyorum, okuyan arkadaşlara tavsiyem ben yaptım siz aman geç kalmayın 🙂

Evet doğru.

Neyse, sonra güvendiğim ve daha önce de kızla tanıştırdığım bir arkadaşımı karşıma aldım son olarak. Ondan da aynı yorumları aldım aşağı yukarı. Zaten çocuk lafa, “çok konuşuyor, hiç susmuyor” diyerek başlamıştı 🙂

Çok konuşan, hiç susmayan kadın çekilmez.

Çevremden gereken fikir ve görüşleri topladım. Tahmin edersiniz ki hepsi olumsuz. Kızın bana ulaşamaması gibi bir durum söz konusu değil. Yani bir ulaşamasın napar napar beni 🙂 ah ben kendimi ne duruma düşürmüşüm… Sırf kendi iç sesimi dinleyip muhakeme yapmak için buna “iyi geceler” diyene kadar bekledim sonra da sabaha kadar oturup düşündüm. Düşündükçe dehşete düştüm, düşündükçe kendimi nasıl bir durumun içine göz göre göre soktuğumu anladım. Ateşe gittiğimi anladım. Ve bu durumdan çıkmaya, bu işi bozmaya korkacak kadar paralize olduğumu hissettim. Daha önce hiç hissetmediğim bir şeydi. İlişkinin neredeyse başından beri içimden bir his “bitir” demesine rağmen bitirmemiştim bir şekilde hep iyi taraflarını görmeye çalışmış, kötü taraflarını tamamıyla görmezden gelmiştim.

Geriye dönük düşündüğümde aslında kızın bana karşı olan davranışlarının çoğunda saygısızlık olduğunu anladım. Çoğu davranışı manipülasyondu. Öyle ki doğal olduğu anları hatırlayamadım bile veya hiç yoktu. İkiyüzlü ve yalancı olduğunu anladım. (Doğum tarihini bile net bilmiyordum, bir şekilde söylemeyip geçiştiriyordu) Geçmişi hakkında hiç bir şey bilmiyordum. Bir düşündüm. Bu kız neleri sever nelerden hoşlanır? Bilmiyordum, aklıma gelen tek şey bilezik oldu 🙂

😀 Kolyeyi unutma. Gelinin amcasının yengesi için de zincir.

Kendini yalnızca aileme değil bana bile tanıtmamıştı veya uğraşmama rağmen tanıtmak istemiyordu. Karşıt görüş olduğumuz hiçbir konu yoktu. Ne kadar ilginç değil mi? Yani ben olmadığını sanıyormuşum. Karşıt görüşü geçtim, hiçbir ortak ilgi alanımız yokmuş ben oldurmaya çalışıyormuşum.

Düşündüm, bol bol vay awk dedim ve sonra sabahın 8’inde viskimden son yudumu alıp ayağa kalkıp kendimi tokatladım 🙂 Senin dedim kafanı si….

Güzel.

Öğlene doğru uyanacağını bildiğimden uyumadım ve bekledim. Uyanır uyanmaz da kısa ve net bir şekilde “bizden olmaz, ben bitirmek istiyorum” dedim. Karşılığında hiçbir duygusal reaksiyon alamadım desem şaşırır mısın abi?

Fırtına öncesi sessizlik derim.

Gayet ciddi ve öfkeli bir ses tonuyla neden, sebep ne? şeklinde bir karşılık aldım. Yani seven, değer veren bir insanın o an o kadar duygusuz kalamayacağı şekilde bir reaksiyondu.

Sen muhtemelen sperm bağışçısı ve sonrasında da nafaka kaynağısın. Plan o.

Takip edecek şeyin çirkefleşmesi olduğunu da biliyordum ve saniyesinde geldi.

Fırtına öncesi sessizlik demedim mi?

Ben konuyu uzatmayıp, “bir sebep yok, istemiyorum, hadi hoşçakal” deyip telefonu suratına kapattıktan sonra ısrarla aramaya başladı. Arka arkaya 15 kez araması ve hiç durmaması aslında bu ilişkinin başından beri üzerimde nasıl bir baskı kurduğunun özeti gibiydi. Açmayınca bu kez mesaj atmaya başladı. “Aç konuşucaz, benim 1 yılımı yedin, ne demek olmaz, seni mahvederim, Allah belanı versin” tarzı mesajlar onları da tahmin edebiliyorsundur.

Şimdi bu aşamada kızın ağladığını, kendini yerlere vurduğunu düşünürsün değil mi?

Düşünmem. Olsa olsa hırsındandır. Sevgi veya aşk acısından değil.

Ben de öyle düşündüm 🙂 Ve mesajlardan sonraki aramasını açtım. Karşımda daha ciddi bir ton vardı. Ve bana tekrar ailemi kötülemeye başladı. “Sen onları sevmiyorsun” temalı saçma sapan sözler duydum. Ağzının payını verdim, beni bir daha arama dedim ve bu kez telefonu komple kapattım.

Çirkeflik tabi akşamına ailesinin ailemi aramasıyla devam etti. Bir posta da onlar münakaşaya girdi. Sağolsunlar benimkiler de bir güzel ağızlarının payını verdi ve bu işi bitirdik.

Güzel ama bir seneden fazla zamanı da çöpe attın. Maalesef muhtemelen bu zamanda uygun bir kızla tanışırdın ve o fırsatı kaçırdın.

Sonradan düşününce kızda tespit ettiğim çok daha fazla kırmızı ışık var, “evlenir evlenmez hemen çocuk istiyorum” bir örnek mesela ve bunun yüzlercesi var.

Evlenir evlenmez çocuk istemesi alarm değil, özellikle de 28 yaş üstünde bir kızsa.

Benim ilişki içerisindeyken bunları görememe sebebim yazının başında bahsettiğim midir yoksa hapı hala içselleştirememem midir bilemiyorum ancak her tecrübe bir kazanımdır gözüyle olaya bakıyorum.

Senin uzun süreli ilişkilerden kaçma sebebin işte tam olarak bu. Bırakamayacağını ya da kolay bırakamayacağını bilmen. Ama bu zayıflığına rağmen denemeye devam etmelisin.

Bugüne kadar evliliğe en fazla yaklaştığım ilişki buydu ve bundan da öğrendiğim bir sürü şey oldu. Yaşadığım her şeyi paha biçilmez bir tecrübe olarak görüyorum.

Yaşadığım tecrübeden çıkardığım net bir şey var buradan okuyan arkadaşlara da bunu aktarmak isterim. Evlilik olayına giriyorsanız eğer, bunu tek başınıza yapmaya kalkmayın. Ailenizin ve çevrenizdekilerin fikirlerini mutlaka alın.

Evet haklısın aile fikri almak gerekiyor. Bu çok doğru. Ama bazı aileler oğlanı ne olursa olsun evlendirmeye meraklı, onlara da karşı koyabilmeniz lazım.

Dışarıdan bakan güvendiğiniz insanlar size çok objektif yorumlar yapabiliyor ve bu bazen sizi büyük bir hatadan döndürebiliyor. Herkese saygılar, sevgiler.

Doğru. Fakat sizin de bir miktar sağduyu geliştirmeniz, olaya sürüngen beyniniz ile değil, rasyonel insan beyniniz ile bakmayı her zaman öncelik yapmanız lazım.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Bir kız beni sadece onu önemsemediğim zaman önemseyecekse, bir ilişkinin ne anlamı var? – Vaka Çalışması

Merhaba, 20 yaşındayım. Sizi bir süredir takip ediyorum ve sizi yeni keşfetsem de, sizin sitenize benzer İngilizce siteleri bir süredir takip ediyorum. Bu sitelerde anlatılanları yapınca sonuç alsam da aklıma takılan bir soru var.

Benim normal ve çalışmayan mesajlaşmam şöyle gerçekleşiyor. Bir kızla tanışıyorum ve saatlerce, bazen gecenin geç saatlerine kadar mesajlaşıyoruz. Harika zaman geçiriyoruz, gülüyoruz, eğleniyoruz. Her şey çok güzel ilerliyor. Ertesi gün mesajlaşma biraz daha azalıyor ve sonra biraz daha azalıyor ve kısa süre içerisinde kız, çok fazla ortak özelliğimiz olmasına rağmen mesajlaşmayı tamamen bırakıyor. 

Bunun yerine sizi dinleyip sabahları günaydın mesajları göndermeyi bırakıp sadece ilginç bir şey yazacağım zaman mesaj attığımda, iltifat etmek yerine onunla hafif dalga geçtiğimde, onu önemsemek yerine umursamadığımda, yani resmen “sikime takmadığımda” daha iyi sonuç alıyorum. Mesajlaşma daha uzun sürüyor, daha hızlı ve uzun mesajlar alıyorum. 

Sorum şu: Bir kız beni sadece onu önemsemediğim zaman önemseyecekse, bir ilişkinin ne anlamı var? Umarım cevap verirsiniz.

Kadın erkek ilişkilerinde birçok erkeğin karşılaştığı bir durumla karşılaşmışsın ve birçok erkeğin çıkardığı talihsiz sonuca ulaşmışsın ve girdiği toksik yola girmek üzeresin. Bir kızla tanışıyorsun, aranızdaki etkileşim çok iyi oluyor. Çok iyi vakit geçiriyorsunuz ama yüksek heyecan ve ilgi  ile devam edersen karşındaki kadın soğuyup uzaklaşıyor. Sen de kendini umursamamaya zorluyorsun ve bunu başardığında daha iyi sonuçlar alıyorsun. Ama, karşısındakini önemseyen, iyi bir insan olmak, acı çekmek ve başarısızlıkla, “sikine takmayan” bir göt herif olup acı çekmemek ve başarılı olmak arasında kalıyorsun. Ya da kaldığını sanıyorsun. Zira senin iyi bir insan mı olayım yoksa götün teki mi olayım ikilemin aslında, muhtaç – yapışkan bir insan mı olayım yoksa götün teki mi olayım tercihleri arasında.

Muhtaç mı? Hayır ben iyi bir insanım, muhtaç ya da yapışkan değilim diyebilirsin ama okumaya devam et.

Şimdi senin eski davranış kalıpların da zehirli (efendi adamın toksik yapışkanlığı şeklinde zehirli), buna çözüm olacağını düşündüğün davranış kalıpları da zehirli (götün teki piç herif). Ne yapışkan olmalısın, ne de ilişki kurmak istediğin birini umursamayan biri. Birincisi her zaman kaybettirir, ikincisi de kısa süreli sonuçlar verebilse de uzun vadede yine kaybettirir.

Şimdi ben burada sorunu doğru teşhis etmeni ve bu sayede de doğru tedaviyi görmeni sağlamaya çalışacağım. Sen şuan sorunu yanlış teşhis ediyorsun, haliyle çözüm olacağını düşündüğün tedavi de yanlış.

Şimdi eski halinle ya da şu anki “doğal” halinle muhtaç – yapışkan biri olduğunu göstermek için, şu “saatlerce mesajlaşıyoruz” kısmından başlayalım. İlk mesajlaşman ya da mesajlaşmaların normalden çok daha yoğun. Bir ateşi ne kadar şiddetli yakarsan, odunu o kadar çabuk tüketirsin.

Daha yeni tanıştığın bir kızla neden saatlerce mesajlaştığına dikkat etmen gerekiyor. Zira, daha yeni tanıştığın biriyle, normal düzenini bozup uykusuz kalma pahasına da olsa saatlerce mesajlaşman normal ya da sağlıklı değil. Zira sağlıklı ilişkiler çok büyük oranda zaman içinde ve görece olarak yavaş yavaş oluşur. Yavaş ama odunu azar azar kullandığı için sürekli olan alev gibidirler. Sağlıksız ve kısa sürede biten ilişkiler ise birden harlanıp sizin odun kesme hızınızın yetişmemesi nedeniyle hızla sönen ateşe benzer.

Sağlıksız ve yapışkan bir şekilde bağlandığına işaret eden iki ipucu daha vermişsin. Birincisi günaydın mesajları. Günaydın mesajı sadece sevgiliye ve eşe atılır yani ilişki belli bir aşamadayken atılır. Bir de çocuğunuz varsa ona atılır belki. Sen daha bir gece mesajlaştığın kıza, ertesi sabah aranızda daha ileri bir ilişki varmış gibi günaydın mesajı atıyorsunuz. “Moruk gençlik artık böyle, normali bu” demeyin, bu normal ya da sağlıklı bir ilişki hızı değil ve burada 6 senedir böyle davranmanın sonuçlarını izlediğim için de gençlik yanlış yapıyor diyebilirim.

İkinci ipucu da iltifat. Daha yeni tanıştın ve karşındakini tanımıyorsun. Bir gece saatlerce mesajlaştığın için sanki resmi ilişkiye başlamış gibi, bir ilişkinin sonraki aylarında doğal olarak sırası gelecekken, hemen hemen hiç tanımadığın birine iltifat etmeye başlıyorsun. Oysa henüz tanımadığın, daha da kötüsü muhtemelen yüzyüze görüşmediğin birisine iltifat etmeye başlaman, ona yaranmaya çalışıyorsun gibi duruyor. Aslına bakarsan olan da bu.

Şimdi neden bütün gece, saatlerce mesajlaştın? Bir süredir hayal ettiğin, istediğin gibi bir etkileşim bulduğun inancıyla, tek gecede kızı daha ileri aşamada bir ilişkiye bağlamak için. Sabah neden günaydın mesajı attın? Çünkü gece aceleyle bağlamaya çalıştığın “ileri ilişkiyi” daha ileri taşımak için. Neden iltifat ediyorsun? Aynı nedenden. Yoğun bir ilişkiye açsın ve böyle bir ilişki ihtimalini görünce o ilişkiyi “kaçırmamak” için tüm kol ve bacaklarınla yapışıyorsun.

Şimdi bütün bunları, çok hoşuna giden bir kızla, hayal ettiğin ilişkiyi aceleyle ciddi bir şeye dönüştürme arzusuyla yapıyorsun dedik. Bu beklentinin veya motivasyonunun farkında olman çok önemli. Sen yeni tanıştığın bir kızla iyi vakit geçirmeye, birbirinizi tanımaya ve eğer uygunsa buluşup daha da iyi vakit geçirmeye odaklanmak yerine, bu kızla olabilecek harika ilişkinize odaklanıyorsun (ve tabii ki onu en kısa sürede bayıra karşı yatırıp tırmalayıp kaşımaya odaklanıyorsun) ve hemen bir şeyler yaparak ihaleyi kapamaya çalışıyorsun.

Tamam, şimdi sen daha ilk etkileşimden, oldukça büyük bir duygusal ve cinsel beklentiyi, henüz tanımadığın bir kadına bağlamış oldun. Ertesi gün de, sanki aranızda olmasını istediğin seviyede bir ilişki varmış gibi, kız sanki sevgilinmiş gibi günaydın mesajı attın. Eğer kız da senin gibi yapışkan (kaygılı bağlanan) biri değilse, en azından başlangıçta bilinçaltında, “bir dakika, bu henüz benim hazır olduğum bir samimiyet değil, ne oluyoruz?” der. “Dün ikimizin de favori korku filmlerinden ve Antalya’da geçen çocukluğumuzdan konuşuyorduk ve şimdi “günaydın güzellik?” mi? Yavaş!”

Sen ise, biraz daha mesajlaşıp buluşma ayarlayarak kızla nereye gideceğinize bakacağınıza, artık kafanda hayali olarak gittiğin ilişkiye layık olma peşindesin. İltifat edeyim, sabah mesaj atayım, ne kadar harika biri olduğunu gösterip onu ilişkimize layık biri olduğuma ikna edeyim. Buluşma ayarlamana fırsat kalmadan da, senin olduğun duygu yükü ve beklenti seviyesi ile kızın olduğu duygu yükü ve beklenti seviyesi örtüşmediğinden, aranızdaki etkileşim sönmeye başlıyor.

Şimdi muhtaçlık dediğimizde, kelime anlamıyla senin kıza ihtiyacın olduğunu söylüyoruz. Kelime anlamı ile muhtaç, “bir şeye gereksinimi bulunan” demek. Burada ihtiyacın duygusal. Peki hangi duygusal ihtiyaçların?

Çoğu insanın, başka bir insanla etkileşiminde muhtaç davranmasının sebebi, karşısındaki kişiyi, yoğun bir duygusal ihtiyacını karşılayacak kişi olarak seçmesi. Saatlerce mesajlaşman, hemen günaydın mesajları atarak ya da iltifat ederek aynı yoğun etkileşimi devam ettirmeye çalışman, uzun süredir açlığını hissettiğin samimiyet, yakınlık ve cinsel istek gibi duyguların hemen ve anında karşılanmasını istemen ve karşındakini bunları karşılayacağın, daha doğrusu yapışıp somuracağın kaynak olarak ataman nedenli. Çok açım ve bana ihtiyacım olanı hemen ver diye yakasına yapışıyorsun. Ne zamandır böyle hissetmiyordum, ne zamandır yalnızlık hissimden bu kadar uzaklaşmamıştım, bana hemen şimdi daha fazlasını ver!

Sen hemen ve çok fazla ihtiyacını karşılamak için yoğun duygusal yatırım yapıyorsun. Karşındaki ise aynı yoğunlukta değil ve senin ihtiyacın olan ve hemen talep ettiğin yoğunlukta verecek seviyede değil. Karşısında, kendisinde henüz olmayan yoğun açlık görünce de kız, normal her insanın yapacağı gibi bundan rahatsız olmaya ve senden uzaklaşmaya başlıyor.

Şimdi sen umursamayı zehirli bir şekilde bıraktığında, karşındakine yoğun bir şekilde yapışıp onu sömürme çaban da sona eriyor. Zehirli diyorum zira sen umursamamayı, kızı umursamamak ve önemsememek olarak yapıyorsun. Sağlıklı umursamama ise kızı önemsememek değil, kızla aranızdaki şeyin nereye gideceğini umursamamak ve klasik deyimiyle şimdi ve burada yaşadığınız deneyime odaklanarak nereye gideceğini izlemektir. Senin “doğal” halin sağlıklı umursamamayı beceremiyor zira sen aranızdaki bir iki etkileşime, bu işin daha ciddi ve uzun soluklu olacağı beklentisini eklemişsin. Sağlıklı bir şekilde umursamamayı yani “bu kızla olsa da mutluyum, olmasa da mutluyum” demeyi becerecek pozisyonda değilsin. Zira senin için daha başından “bu kızla olmazsa yine eski yalnız, duygusuz, seksiz hayatıma döneceğim ve mutsuz olacağım, olursa çok mutlu olacağım” modundasın.

Ama senin becerebildiğin toksik umursamama bile, toksik yapışkanlığından daha iyi çalışıyor zira en azından rol yaparak da olsa beklentini, duygusal ihtiyaç yoğunluğunu, karşındakinin karşılayabileceği seviyeye indiriyorsun! Belki onun ihtiyacından da aşağı çekiyorsun ve bu sefer daha çok ihtiyacı olup bunu karşılamak için seninle işleri hızlandırmak isteyen o oluyor. İlişkiyi, sağlıklı bir ilişkinin oluşma hızına ve yoğunluğuna indiriyorsun.

Şimdi senin duygusal ihtiyaçlarını biliyoruz ama dikkat edersen sen, kızın ihtiyaçlarını, iyi olduğunu iddia ettiğin halinde bile umursamıyorsun. Kızın deneyimi umrunda değil. Kızın deneyimini bilmiyorsun tamam ama anlamak umrunda bile değil. No More Mr. Nice Guy kitabını Türkçe’ye iyi çevirmişler aslında: Efendi adamın toksik kırılganlığı! Büyük bir bencillik ve karşı tarafa ne verdiğine bakmadan alma isteği.

Seni kötü bir insan olmakla suçlamıyorum. Maalesef kimse genç erkeklere oturup iyi bir insan olsalar bile bu senaryodaki davranışlarının bencil ve iyilikten uzak bir muhtaçlık olduğunu anlatmıyor. Sağlıklı bir ilişki için karşı taraftan istediğin şey kadar karşındakinin ne istediğine de dikkat etmen, onun istek konusunda nerede olduğunu da göz önüne alman gerektiği öğretilmiyor.

Sonuçta ne oluyor? Şöyle bir berbat yola giriliyor: Ben iyi bir insansam ve bu etkileşimde iyi davranıyorsam, bunun tersini yaptım mı kötü bir insan oluyorum ve kötü davranıyorum. Ama iyilik çalışmıyor, kötülük çalışıyor. Yani kadınlar kendilerine kötü davranılmasını istiyorlar!

Önem veriyorum ve bırakılıyorum. Önem vermezsem bırakılmıyorum. O zaman önem vermeyeceğim, duygu hissetmeyeceğim!

Yani aslen toksik olan bir sorunu, yine toksik olan başka bir çözümle gidermeye çalışıyorsun.

Oysa sorunun, kendi duygusal ihtiyaçlarının yoğunluğunun ve bu yoğunluğun her çok iyi giden kadın erkek etkileşimine eklemlenerek onlara büyük bir beklenti getirdiğini görememen. Bu beklentinin seni hayali bir ilişki seviyesine taşıdığını ve bu ihtiyaç – beklenti seviyesinde davrandığında, karşındakinin karşılık verebileceğinden çok daha fazla miktarda ihtiyacı önüne koyduğunu ve sonuçta da karşındakinin senin muhtaçlığından korkup kaçıp gittiğini görememen. Eminim karşındakini önemsiyorsun, gerçek bir ilgin var ve kızla uyuşuyorsunuz ama o yüksek ihtiyaç – beklenti, o muhtaçlık her şeyi mahvediyor.

Muhtaçlığını sinyalleyen günaydın mesajlarını atmadığında, iltifatları etmediğinde bu muhtaçlık denklemden çıkmaya başlıyor. Umursamaman, sonucu fazla umursayan muhtaçlığını daha da azaltıyor en azından görünür olmaktan çıkarıyor.

Bunu yapmanın sağlıklı bir yolu da var. Yani ne muhtaç ne de duygusuz bir psikopat olmadan sağlıklı bir şekilde ilerlemen mümkün.

Birincisi, çok hoşuna giden bir kızla herşeyi birkaç günde yakıp tüketecek kadar yoğun ve uzun mesajlaşmalardan uzak dur. Birkaç saat ve belli bir eğlence, bağ seviyesini koru. 

Ertesi gün, dün gece muhabbetten zevk aldığını söyleyen bir mesaj atabilirsin. Sabah ilk iş olarak değil tabii. Bir gecede yaptığın 5 saatlik mesajlaşmayı, sağlıklı bir seviyeye indir. Örneğin 3 güne yay.

Kızın mesajlarına cevap verdiğinden çok daha hızlı ve çok daha uzun mesajlar yazma. Mesajlaşarak haftalar harcama. Genellikle bir o bir sen yazın, tenis gibi. Ama bu konuda odun gibi katı olma.

3-5 gün içinde buluşma teklif et. Eğer buluşmaya geliyorsa sadece iyi vakit geçirmeye, geçirtmeye ve eğer aranızdaki etkileşim iyiyse fiziksele gitmeye odaklan (bu 2-3 buluşma sürebilir). Erkek olarak ilerideki mükemmel ilişkinize, doğacak çocuklarınıza, beraber yaşlanmaya falan odaklanma 🙂

Bu süreçte umursamaz ol ama sağlıklı anlamıyla. Yani “bu kızla bir yere gitse de mutluyum, gitmese de”. Sonucun senin duygu durumun üzerindeki orta vade etkisini umursama.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Narsist anne babalar nasıl davranırlar ve çocuklarını nasıl narsist partnerlere kurban olarak yetiştirirler?

Bu yazıda narsist ebeveynlerin çocuklarını, kendi narsist ihtiyaçlarını karşılayacak birer “kanı emilmek üzere kullanılacak kaynağa” çevirirken aynı zamanda yetişkin hayatlarında narsist romantik partnerler tarafından kullanılmaya müsait kurbanlar yaratmalarından bahsedeceğiz.  

Başlamadan şunu da söylemeliyim ki narsist ebeveyn genellikle, kendisini dışarıya çok iyi bir ebeveyn olarak gösterir. Çevrelerinde çocukları ile ilgilenen ve onların ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayan bir anne ya da baba olarak bilinir. Ama narsist anne ya da baba, perde arkasında çok farklı biridir. İnsanlar önünde sıcak, ilgili ve sevecen bir ebeveyn rolü oynarken, çocukları ile yalnız kaldığında mesafeli, soğuk, talepkar, manipülatif ve düpedüz istismar edici biridir. 

Narsist ebeveynin ailesinde çocuklara ve diğer ebeveyne değişik roller atanabilir. Mesela bir çocuk altın çocuk olabilir, diğeri günah keçisi. Bu çocuklar narsistin sanrılı gerçekliğini beslemek için yetiştirilirler ve bu nedenle de narsist bir ebeveynin çocukları, yıllarca ve hatta bazen hayat boyu acısını çekecekleri düşük özgüven, doymak bilmez bir onay ihtiyacı ile yaşarlar. Bu çocuklar yetişkin hayatlarında sağlıklı ilişkiler özellikle de sağlıklı romantik ilişkiler geliştirmekte çok zorlanırlar. Daha da kötüsü, sadece sağlıksız ilişkiler kurmakla da kalmayıp, sıklıkla narsist partnerlerle ilişkiye girip onların kanı emilecek kaynağı olurlar.

Narsist çocuklarını yetişkin bir birey olarak değil de kendilerine emilecek kan sağlayacak kurbanlar olarak yetiştirmek için birçok taktik kullanır. Bu tür davranış kalıplarının farkına varıp nereden kaynaklandıklarını bulmak, bu tür davranış kalıplarından kurtulmanın ilk ve en önemli adımı.

Bir numaralı taktik, rekabetçi davranışlardır. Narsist bir ebeveyn, çocuklarını kıskanır ve hatta onları çekemez. Çocuklarını aşağılayarak ya da ufak ama sık saldırılarla çocuklarını psikolojik olarak bastırır. Bu tür belli belirsiz duygusal saldırılar süreklidir ve çocuğun hiçbir zaman özgüven ve bağımsızlık geliştirememesini sağlamaya yöneliktir. Çocuklar aşağılamaları gerçek diye içselleştirirler zira bu aşağılamalar onların bağımlı oldukları, hayatta kalmak için muhtaç oldukları insandan ya da insanlardan gelir.

Narsist ebeveynin sürekli olarak aşağıladığı ve duygusal olarak saldırdığı çocuk, kendisinde varoluşsal bir yanlışlık olduğuna ve bu nedenle de kötü davranışları hak ettiğine inanır. Bu çocuklar yetişkin hayatlarında da aynı inancı ve kötü davranışları kabul etmeye devam ederler.

İkincisi, narsist ebeveyn çocuğunu sürekli olarak alçaltarak onun onay için kendisine bağımlı olmasını sağlar. Ebeveyn sevgisi, ebeveynin istek ve ihtiyaçlarını (çoğunlukla kendi istek ve ihtiyaçlarını feda ederek) karşılama ile elde edilebilecek onaylamaya bağlanır. 

Üçüncüsü, narsist ebeveyn, çocuklarının sınırlarını ihlal etmeye, onların duygu, düşünce ve algılarını kontrol etmeye hakkı olduğunu düşünür. Bu hak sanrısı çocuk yetişkin olduğunda da devam eder. Çocuğun ya da yetişkin çocuğun en ufak karşı çıkması, daha fazla manipülasyon ve baskı ile karşılanır. Yetişkinliğinde bile anne ya da babasının sürekli müdahalesine ve kontrolüne maruz kalan kişi, başkalarının da sınırlarını ihlal etmelerini, kendilerini kontrol etmelerini, düşünce ve duygularına saygı göstermemelerini kabul eder. Hatta bunu normal bir şey olarak görebilir. Böyle yetiştirilen biri, hayır demekte çok zorlanır.

Örneğin böyle bir erkeği, market alışverişinde kendine bir cips almak için karısından izin isterken görebilirsiniz. Böyle biri, bir yetişkin olarak başka bir yetişkinden ne yiyeceğinin iznini almanın normal olduğunu düşünür.

Bir narsist ya da kontrol manyağı bir kadın ile ilişkideyseniz, partneriniz böyle olmasa bile sürekli ondan izin almaya eğilimliyseniz, bunun narsist bir anne ya da baba yüzünden olup olmadığını sorgulamalısınız. Zira bu tür bir genç yaştan kablolama ile ilgili bir şeyler yapmazsanız, bu ilişkinizden artık yeter diye kaçsanız bile sonraki ilişkinizde aynı duruma düşebilirsiniz.

Dördüncüsü, sürekli olarak manipüle edilen, kontrol ve baskı altında tutulan çocuk, baş kaldırmanın ya da en azından omurgalı durmanın, kendisi için çok kötü sonuçlar doğuracağını öğrenir. Bu nedenle de çatışma yaratmadan hemen uyumlu davranmaya meyillidir. Bu tür bir çocukluk istismarı insana, sükuneti korumak ya da reddedilmemek için sürekli alttan almayı ve omurgasız olmayı öğretir.

Çocuklar belli bir yaşa kadar hayatta kalmak için ebeveynlerine bağımlıdırlar ve terk edilerlerse ölecekleri bilinci genlerine işlemiştir. Bu dönemlerini sürekli olarak alttan alarak, uyumlu davranarak ya da boyun eğerek geçiren kişiler, bu tehdit ortadan kalksa bile artık bu şekilde koşullandıkları için boyun eğmeye devam ederler.

Beşincisi, narsist ebeveynler, çocuklarının başarılarını, kendi egolarını yükseltmek amacı ile küçümserler. Bunun yanında çocuklarını çok nadir olarak duygusal destek sağlarlar ya da çok nadir olarak çocuklarının başarılarını kutlarlar. Böyle ebeveynler başkalarının önünde tabii ki sırf kendilerine ilgi çekmek ve başarıdan pay kapmak için çocuklarının başarılarını öve öve bitiremiyebilirler. Ama kapalı kapılar arkasında çocuklarının en küçük hatalarını arayıp yüzlerine vurmaya çalışırlar. 

Bu davranış çocuğun hatası yokken bile hataları hemen üstlenmeye hazır, düzeltmesi gereken bir durum yokken bile sürekli olarak kendini düzeltmeye çalışan ve sorumluluğu omuzlarına alan biri olarak yetişmesine neden olur.  

Altıncısı, narsist ebeveyn suçluluk ve korku duyguları başta olmak üzere negatif duyguları, çocuklarını kontrol ve manipüle etmek için kullanır. Narsist ebeveyn, her çocuğunun hangi duygularla tetiklendiğini ve çocuğunu nasıl rahatsız edebileceğini bilir. Zira bu tetikleyicilerin çoğunu zaten kendisi yüklemiştir. Bu, çocukları çok kolay manipüle edilir hale getirir ve çocuğu başkalarının kullanımına ve istismarına açar. 

Yedincisi, genellikle bir çocuğu diğerlerine göre favori çocuk haline getirerek ya da çocukları diğer ebeveyn aleyhine yükleyerek, aile bireylerini sürekli rekabet eder hale getirir. Bu çatışma ortamında narsist ebeveyn, çocukların zihnine kendilerinden şüphe etme tohumları eker ve çocuklarına hasar verir. Çocuğun kontrolünü ve kanı emilebilir kurban statüsünü korumak için çocuğu, çocuğa duygusal destek verebilecek diğer insanlardan izole eder.

Narsist ebeveyn, kendi derin aşağılık duygusu ve zayıflığı kaynaklı olarak büyük bir kıskançlık ve haset içindedir ve çocuklarını birbirine karşı yüklemesi, aşağı çekmesi ve çocuklara hasar vermesi kendi aşağı karakterinden kaynaklanır.

Sekizincisi, narsist ebeveyn çocuklarının duygularını sürekli olarak görmezden gelir ya da geçersiz hale getirmeye çalışır. Çocuklarının gerçek korku ve kaygılarını, çocuklarını fazla duyarlı, fazla tepkili olmakla suçlayarak savuşturur. Duygularının sürekli olarak geçersiz sayılması veya görmezden gelinmesi, kişiye kendi duygu ve düşüncelerinin önemsiz olduğunu öğretir. Kişi kendi duygu ve düşüncelerinden sürekli olarak şüphe eder ve ebeveynleri gibi duygularını görmezden gelen partnerlerinin davranışlarına büyük tolerans gösterir.

Dokuzuncusu, narsist ebeveyn sevgi ve onayı sadece ve sadece çocuk beklentilerine uyduğu zaman verir. Çocuk, sevginin itaat ederek ve başkalarının isteklerini karşılayarak elde edildiğini öğrenir. Böyle biri yetişkin hayatında, sadece partnerinin istismarcı davranışlarına tolerans göstermekle kalmaz, aynı zamanda partnerinin imkansız derecede yüksek standartlarını karşılamak için her türlü taklayı atar.

Onuncusu, narsist ebeveyn çocuğuna gaz lambası manipülasyonu (gaslighting) uygular. Çocuğun gerçekliğini bozar ve gerçekliğinden, hafızasından, yargılarından, algılarından ve çevreyi yorumlama kabiliyetinden şüphe duymasına neden olur. Kişi dengesiz bir kişiliğe sahip olmakla kalmaz, aynı manipülasyonu uygulayan partnerlerin eline düşer.

Bu tür bir narsist ebeveyn istismarı, kişinin yetişkinlikte aynı bilindik kaosu yeniden yaratmak için, kendisini istismar edecek partnerler arayıp bulmasına neden olur.

Narsist partnerler konusunda toksik ilişkiler rehberimize bakabilirsiniz.

Kaynak: 10 Ways Narcissistic Parents Set You Up For A Narcissistic Partner

Beta babanın zehirli kızı (Vaka Çalışması)

Eski sevgilim (25) ile 3 yıllık ilişkimi (ben 27) yeni bitirdim ve birazdan okuyacaklarınızı tavsiye almak için değil, teşekkür etmek ve ibret olması için yazıyorum.

Eski kız arkadaşımın babası ile görünürde çok iyi bir ilişkisi vardı. Ama daha sonra yakından tanıdıkça, eski sevgilimin babasının en rütbesizinden bir beta erkek olduğunu gördüm. Kendisi hem karısı hem de kızları tarafından ayak paspasına çevrilmiş bir adam. Evet, sevgi dolu bir aile ama bu, ailenin babasının gıkını çıkarmadan ayak paspası ve bankamatik görevlerini yerine getirdiği için böyle.

Bu nedenle hem eski kız arkadaşım, hem kız kardeşleri hem de anneleri, bir erkeğin her dediklerini itirazsız ve gecikmeden yapmasına fena halde alışmışlar.

Maskülenitesi tam bir alfa erkek bile bu tip bir ortamda şımarmış ve kibirle dolmuş bir kadınla büyük problemler yaşayacaktır.

Bu camiada beraber olacağınız kızı seçerken babası ile ilişkisinin iyi olmasına da dikkat etmenizi tavsiye ediyoruz. Ama babası ile ilişkisinin neden iyi olduğu da çok önemli. Kızın babası, annesinin emir kulu olmuş bir beta erkekse, kızları ile iyi anlaşabilir zira kızınakarşı da omurgası olmaz ve her dediğini yapmak için sürekli olarak kendini feda eder. Bu nedenle kızın babası ile ilişkisinin iyi olması yetmez, evde ailenin reisi olan bir baba ile iyi olması lazım, yanaşmanın baba versiyonu değil.

Bu arada kız babalarının da bu hikayeyi iyi okuması lazım zira eğer karınızın elinde hizmetçiye döndüyseniz, karınız tarafından domine edildiyseniz, zayıf bir baba olarak toksik ve ilişkilerinde dikiş tutturamayan bir kadın yetiştirirsiniz 🙁 Evde herkesin korktuğu bir despot olmanızdan bahsetmiyoruz (her ne kadar çocuklarınızın sizden bir miktar korkması lazım olsa da) omurgalı ve sözü dinlenen bir erkek, bir baba olmanızdan bahsediyoruz.

Böyle ayak paspası bir babanın kızı genellikle ilişkilerinde erkekte aynı kişilik özelliklerini ve babası gibi kesin itaati bekler ve talep eder.

Hem eski kız arkadaşım hem de kız kardeşi çok güzel kızlar ama ikisi de doyurucu ve mutlu bir ilişki yürütme kabiliyetinden tamamen yoksunlar.

Evet, erkek adam olan erkek böyle bir kadını istemez, kısa süre içerisinde bırakır. Erkek adam uzun süreli ilişkiye görece iyi huylu, problemi varsa trip atmak, sessizlikle cezalandırmak, kavga çıkarmak yerine dile getirecek olgunlukta bir kadınla girer.

Böyle bir kadın ilişkilerini kesin olarak mahvedecek şekilde davranır. Yılların güdülediği bir tarafı erkeğin tam itaatini bekler ve eğer erkek itaat ederse bu sefer de dişi tarafı, hipergamisi, bu erkekten en içten şekilde tiksinir ve sürekli olarak arıza çıkarır. Erkek itaat etmezse güdülenmiş tarafı erkekten tiksinir ve sürekli olarak arıza çıkarır. Zaten itaat etmeyen erkek böyle bir kadını hızlıca terk eder, itaat eden erkeği de böyle bir kadın eninde sonunda terk eder.

Çok acı. Muhtemelen çocuklarım kavga gürültü içinde büyüyüp arıza birer insan olmasınlar diye yıllarca acı çekiyorsun ve çocukların arıza oluyorlar, senin de hayatın boşa geçiyor. Karısı olacak aptal da yıllarca, muhtemelen nesilden nesile aktarılan bir psikopatoloji güdümünde kendini tatmin etmeye çalışırken, kölesinden faydalanmanın zevkinin, çocuklarının hayatını mahvetmek gibi bir bedeli olduğunu ya görmez ya da muhtemelen narsist biri olduğu için çocuklarını mahvetmek zaten bilinçli ya da bilinçsiz bir hedeftir.

Zayıf erkekler zor zamanlar yaratıyorlar. Zehirli kızlar ve zayıf erkekler de yaratıyorlar.

Ben eski kız arkadaşımın itaat isteklerine hiçbir zaman boyun eğmedim.

Güzel ama bu karın ağrısını neden 3 sene boyunca çektin? Özdeğere ve özgüvene sahip bir erkek böyle bir kadınla 3 sene harcamaz.

Fakat itaat etmem çok fazla drama ve gerilim yaratıp durdu.

3 sene? Sendeki zayıflık ne acaba buna 3 sene katlandın.

Beni arayanlara sıklıkla söylediğim bir şey var. Böyle bir kadınla en erkek adamı da koyun, kadın ondan da itaat talep edip durur ve onun için asla feminenleşmez. Erkek adamın senden farkı erkek adam bu karın ağrısını belki 3 ay çeker, sen 3 sene çekiyorsun. Hatta erkek adamı narsist kişilik bozukluğu olan bir kadınla 3 sene ilişkiye sokun, o da senin gibi ezik maymuna döner. Erkek adamın farkı, 3 sene orda kalmaması. Yani “öyle alfa, öyle yüksek değerli, öyle errrrrrrkkkkkeeeeek olacaksın ki ağa, her kadın önünde feminenleşecek” diye bir olay yok. Var diyene inanıyorsanız ABD’de Gotham City diye bir şehir olduğuna ve orada yarasa kılıklı bir herifin yaşadığına da inanıyorsunuzdur. Arıza kadın maskülenite ile, yüksek değerle, zartla zurtla düzelmez. Bu bir. Yüksek değerli veya alfa erkek böyle kadınları adam etmeye çalışmakla uğraşmaz.

Böyle bir kadın belki belki duvarı delip geçtiğinde, bu arızası nedeniyle yeterince arzu edilir erkek tarafından terk edildiğinde kendisinde bir problem olduğunu görüp tedaviye başlayabilir ama ben paramı bu ihtimale yatırmazdım.

Bir erkeğin böyle bir kadınla (kadının da karın ağrısı bir erkekle) düşünmesi gereken şey, “ben yeterince denedim, kaç ay şans verdim ama hayat kısa ve yeterince zorken bu saçmalıklarla uğraşmam”. Böyle biri ile isteklere boyun eğmenin sınırı yoktur. Bir isteğe boyun eğerseniz hemen 3 tanesi daha karşınıza çıkar.

İlişki sürekli bir savaş haliydi. Sadece bir örnek vereyim. Evlilik konuşmaya başladığımızda (biliyorum ama fazla vurmayın :)) nerede yaşayacağımızı konuştuk ve bundan bile saçma sapan bir çatışma çıktı. Ben iyi kazanan bir satış elemanıyım, o pek iyi kazanmayan bir ofis işinde çalışıyor.

Ona göre yaşamamız gereken semt, onun ofisine yürüme mesafesinde, benim ise tek yönde 1.5 saat yolculuk yapmam gereken bir lokasyondu. Ortada bir yer de değil, illa o semt!

Bazen günde 10 saat çalışıyorum ve bundan çok rahatsız. Bu 10 saate 3 saat daha eklemek sana uyar mı dedim ama hayır.

Ha bu arada hanımefendinin biz evlenip çocuk yaptığımızda ki ikimiz de düğün tarihinde 2-3 aylık hamile olacağı şekilde bir plan yapıyorduk,  işten ayrılıp ev hanımı olma planı da vardı. Ben hepimize yetecek kadar kazanabilirmişim! Hayır kazanırım da, saçmalığa bakın. Ben 3 saat yolda geçireceğim, kızımız evde yan gelip yatacak.

Biz buna halk arasında hak sanrısı diyoruz. Siz karın ağrısı da diyebilirsiniz. Hemen hemen hiç evde olmayan ama tüm faturaları ödeyen bir koca. Bir kadın daha ne ister ki? 🙂

Bunları asla kabul etmedim tabii ki.

İstediğin kadar ona boyun eğmedim, buna dik durdum diye büyüklen, bu ağır zehirli kızla 3 sene geçirmişsin. Bu tek başına çok büyük bir taviz ve omurgasızlık.

Ne giydiğine, nereye gittiğine, ne yaptığına dair ufacık bir yorumum “bana karışmaya hakkın yok” kavgasına gidiyordu. Ben ise her yaptığımda ondan onay almalıydım. Tabii ki onay falan almadığım için sürekli sinir krizi geçiriyordu.

Babasından öğrendiği, eğer öfke nöbetine girer, ağlar ve sızlarsa, erkeğin boyun eğip istediği şeyi yapacağı.

İlişkinin son aylarında bana soğuk davranmaya başlayınca ben de ayrılma kararı aldım ve ayrıldık.

3 yıl yahu, 3 yıl.

Fakat 2 ay sonra bana ulaşıp ikinci bir şans için neredeyse yalvarması ile yeniden başladık.

acicekmektenhoslaniyorum.com

Aslına bakarsan zaten onu çok özlemiştim ve ayrılığın onu biraz olgunlaştıracağını umuyordum.

2 ayda?

2 ay sonraysa aynı zehirli ilişkiye döndük. Bu sefer ondan geri dönüşsüz ayrıldım. Onun ve tüm yakınlarının numaralarını, sosyal medya hesaplarını engelledim.

Şu an ne yapıyor, kiminle bilmiyorum. Aslına bakarsan ayrıldığım günden itibaren bunun zerre umrumda olmadığını fark ettim.

Bir daha bu kıza 1 km yaklaşmam ama aramızdaki fiziksel kimya ve iyi günlerimizdeki duygusal birliktelik çok iyiydi.

Crazy in head, crazy in bed (kafada deli, yatakta deli). İyiler çok iyi, kötüler çok kötü şeklinde bipolar bir ilişki iyi bir ilişki değildir. İyisi daha az iyi ama kötüsü çok daha az kötü ilişki her zaman daha iyidir.

 

Umarım aynı kimyayı başka bir kızla yakalayabilirim.

Aşırı zararlı şeylerin zirveleri, yararlı şeylerin zirvelerinden çok daha yüksektir. Tabii çöküntüleri de çok daha dibe götürür. O nedenle ne istediğine dikkat et. Aynı “uyuşturucu” zirvelerinin peşinde koşarsan aynı tip kadının elinde 3 sene daha “ben hiç boyun eğmedim” diye diye sürünürsün.

Senin sorman gereken şey, böyle bir kadını neden kendime çektim ve neden böyle bir kadınla 3 sene harcadım? Hangi zayıflığım buna neden oluyor? Bir daha zehirli bir kadın gördüğümde, onun zehrini fark ettiğimde bırakıp gitme gücünü bulmak için nasıl hazırlanmalıyım?

Sorun şu ki, zehirli kadınların zehirli olduğu genelde, 3-5 aylık yoğun ve rüya gibi bir aşk bombardımanından sonra anlaşılır. Gerçi aşk bombardımanı (ve daha beter bağımlılık yapan seks bombardımanı) eğer ilişki tecrübesi olan bir erkek isen önemli göstergelerden biridir ama çoğu erkek, bu cennet bahçesinin mayın tarlası olabileceğini gösteren işaretleri boşverip, aşk ve seks bombardımanına dalmayı tercih eder. İşte bu “muhteşem” 3 aydan sonra kızın zehirli olduğunu anladığında bırakabilecek misin? Nasıl bırakabileceksin? Bunları düşünüp üzerinde çalışman lazım.

Biraz daha az pırıltılı, daha az güzel, daha az heyecanlı ama stabil ve akıl sağlığı yerinde bir kadını her zaman ama her zaman çok daha pırıltılı, güzel ama zehirli kadına tercih edin.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Zor(!) tercih: Toksik eski kız arkadaşım mı, yeni görüştüğüm kız mı?

Abi eski sevgilim ile yeni görüştüğüm kız arasında kaldım. Eski sevgilim ile 2 senelik, toksik bir ilişkimiz oldu ve kendisi bu iki sene boyunca benden 4 kez ayrıldı.

Gerisini okuyacağım ama toksik, kendisini dört kez terk eden kızla yeniden olmayı düşünen adam, o kızı ve başına gelecek her şeyi hak ediyordur ve yeni kız açısından düşünürsek, yeni kızı bırakıp eski sevgilinin çukurunda boğulmanı tavsiye ederim. En azından yeni kızın başı yanmaz.

Şimdi senin açından bakalım.

Eski sevgilimin davranışları çok değişmiş, şu an her istediğimi yapıyor, bana karşı inanılmaz iyi davranıyor.

İnanma zaten. Köprüyü geçene, sen öbür kızı atana kadar sana dayı muamelesi yapıyor olabilir.

Değiştiğini, benim değerimi anladığını ve terapiye gitmeye başladığını söylüyor.

Köprüyü geçince ne olacak hiçbir fikrin yok. Şu an seni o kızdan ayırıp (o kızı bilmese bile senin alternatifin olduğunu hisseder) seni kendisine bağlayana kadar da böyle davranacaktır. Ama sonra?

Bir yanım ona inanmak istiyor ama özellikle son bir sene ayrıl barış psikolojim bozuldu. Bir yanım bu topa asla girme diyor.

Burada çok önemli birkaç ilkeyi vurgulamam gerekiyor. Bu ilkeleri takip ederseniz, ilişki hayatınız çok daha doyurucu olur.

Birinci ilke, hayatınıza alacağınız kadının mümkün olduğunca dramasız, ilişkinin mümkün olduğunca kolay ve mutlu olması. Kadını iyi seçerseniz ve siz de erkek olarak kalırsanız, kadın hayatınıza neşe, mutluluk ve enerji katar. Bu durumda sorman gereken soru şu: Bu kadın hayatıma enerji mi kattı yoksa benden enerji mi sömürdü. Eski sevgilin için bunun cevabının, “enerji sömürdü” olduğu bariz.

İkinci ilke, bir kadının (kadınsanız erkeğin) sizi sadece 2 kere terk etmesine izin verin. İkinci terk edişinden sonra da yeniden bir araya geliyorsanız, bu kişiyi sizi terk etmeye programlıyor ve teşvik ediyorsunuz. Zira sizi istediği zaman, sürekli terk etmenin hiçbir negatif sonucu yok. Eski sevgilin seni ve kendisini bunun son olduğuna istediği kadar inandırsın, onu yeniden alırsan, onu “beni istediğinde terk et, ben burada seni beklerim ve hatta hayatımda biri olsa bile onu bile atar seni alırım” diye kuruyorsun. Bu durumda bir araya geldiğinizde, bu kadın seni istediği zaman terk etmeye daha bir programlanmış olacak.

Üçüncü ilke, toksik bir sevgiliyi ya da insanı hayatınızdan tamamen çıkarın. Arkadaş, arada bir görüştüğünüz biri olarak bile tutmayın. Tamamen ghostlayın. Özellikle toksik eski sevgili, seni manipüle etme sanatında uzmanlaşmış biridir ve bu konuda alçak gönüllü davranıp, bu kadının senin üzerindeki etkisinin, “sana büyü yapabilmesi” seviyesinde olacağını kabul etmen ve bu kadının sana ulaşmasını tamamen engellemen lazım. Bu kadın sana ulaşırsa seni manipüle edebilir o nedenle yazdıklarını okumamalısın ve dinlememelisin. Ben bana danışanlara, yazdıklarını okuyup cevaplamamanız yetmez, okumayın bile diyorum. Zira okudular mı, “büyü” altına girebiliyorlar. Bak, şu an hayatında bir başka kadın olmasaydı bile bunu yapmalıydın. Tercihin ya toksik eski sevgili ya da uzun süre yalnızlık olsa bile, uzun süre yalnızlığı tercih etmelisin.

Benim önümde başka erkeklerle flört etmesine, başka erkeklerle mesajlaşmalarını sildiğine şahit olduğum bir kız.

Bu tek başına, bu kızı tamamen hayatından çıkarman için yeterliydi.  Bunu seni kızdırmak, kıskandırmak için yapıyor olması fark etmez. Bu, her erkek için bir kadını otomatik olarak kız arkadaşlıktan atmak için yeterli bir problem.

Bu kızla ilgili duyguların var biliyorum ama söylemeden edemeyeceğim: senin eski kız arkadaşın sokaklara ait, sevgililik ya da evlilik kurumuna değil.

Başka bir erkekle fiziksel bir şey yapmadı …

Senin bildiğin kadarıyla ama yapmamış olsa da fark etmez. Her an yapmaya açıktı ve açık.

ama ilişki boyunca bana çok saygısızlık yaptı. Arkadaşlarımın önünde bana bağırıp çağırmak da dahil.

Bu da tek başına kızı çoktan başından atman için bir nedendi.

Bunları ilk yaptığında kavga ettik ve beni terk etti. Peşinden koşmadım ve bana gelip resmen yalvardı. Bir daha yapmayacağını, değişeceğini söyledi.

Oh süper. Daha önceden de bu kandırmacaya girmiş, şimdi gelip samimi mi diye soruyorsun. Sana köprü bile satılır.

Sonrasında daha az da olsa bunları yaptı ve benden birkaç kere daha ayrıldı.

Değişeceğim demişti değil mi? 😀

Aslında başlangıçta o kadar iyi, o kadar uyumluyduk ki, ruh ikizimi buldum diyordum.

Ruh ikizin yok, olsaydı bile bu kız değil. Klasik aşk bombardımanına maruz kalmışsın. Toksik kadınlar aşk bombardımanı evresinde seni dikkatle gözlemleyip, sana %100 uyumluymuş gibi rol yaparlar.

Ara ara da harika olabiliyordu. Belki de o ilk ayların anısı ile ya da aradaki o harika zamanlar için ona şans verip durdum. Ama her zaman bir problem bulup, birden düğmeye basılmış gibi saygısızlaşmaya, beni küçük görmeye başlıyordu ve başkalarıyla flört ediyordu.

Toksik kadınlar idealizasyon – değersizleştirme döngüsünü sürekli hale getirerek seni kendilerine bağımlı yaparlar. Sen bu kadına bağımlısın, olay sevgi vs. değil. Ve bu kadına eski sevgili değil, uyuşturucu gibi davranmalısın. Uyuşturucudan kurtulmanın yolu, %100 hayatından çıkarmaktır.

Bu kadınla evlendiğini ve çocuk yaptığını düşünsene! Sürekli drama yaratacak ve emin ol, o zamana kadar yapmasa bile seni aldatıp duracak.

Anlattığın kadın oldukça arıza birine benziyor. Bu senin suçun değil. Bu kadını düzeltmek senin görevin değil. Kendi hayatının içine sıçarak tolere etmek senin görevin değil. Aslına bakarsan bu kadının düzelme konusundaki tek umudu, bir yerde bir ilişkide senin gibi bir zavallıyı posasını %100 sömürüp çöpe atana kadar kalmak yerine, senin gibi bir zavallının omurga gösterip onu çöpe atması. Böyle bir kadın anca böyle bir tokat ile değişme ihtimaline sahip olabilir. Hem kendine hem de eski sevgiline bir iyilik yap ve onu geçmişin çöpüne at.

En son terk ettiğinde bu kadar yeter dedim.

Sonunda!

Daha önce terk ettiğinde tamamen kilitleniyordum.

Bağımlılık ve bağımlılık sonrası yoksunluk sendromu.

Onun peşinde koşuyordum. Ama bu sefer yeter dedim ve başkaları ile görüşmeye başladım ve 2 ay geçmeden yeni görüştüğüm kızla karşılaştım. Şu an görüşüyoruz ve eski sevgilim bana yalvarmaya başladıktan 2 gün sonra biz neyiz sorusunu sordu. Kız gerçekten iyi birine benziyor. Eski sevgilimle olan o ilk 2 aylık yoğun dönemdeki gibi değiliz ama …

Normal bir kadınla, bağımlılık yapacak derecede “uyumlu” ve aşkın bir aşk bombardımanı evresi olmayabilir, olmaması iyidir. Kendini kaptırarak sevmek yazısında yazdığım gibi hergün çikolata, içki, vs. ile zevk dolu bir dönem, besleyici ve doyurucu yemekler yenilen dönemden çok daha zevklidir ama hangisini seçmen gerektiği de barizdir.

bu kızla denemeyi çok istiyorum.

Dene zaten. Ortada zor bir seçim yok. Şu satırları yazman bile absürt. Bak tekrar ediyorum, bu yeni kız olmasaydı bile eskiyi geçmişin çöpüne atmalıydın. Tabii eğer biraz kafanı çalıştırırsan bunun aynı zamanda tercihin eski ile yeni arasında değil, yalnızlık ile yeni arasında olduğunu da anlardın. Zira eski sevgilin seni elde etti mi eninde sonunda tam olarak, geri dönüşsüz çöpe atacak. Ya da eğer gerçekten çok şansız bir zavallıysan, seni bırakmayacak ve hayatının geri kalanını cehenneme çevirecek.

İlk ayların sarhoşluğu olmasa da bu kızla her şey çok kolay ve öyle devam edecekmiş gibi geliyor.

Evet bu ihtimal yüksek ama eskisiyle kolay devam etme ihtimalin sıfıra yakın. Kaldı ki bu sitenin yorumlarında ya da görüşmelerde, eski sevgilisi yeni kız arkadaşıyla başladığı ya da başlamak üzere olduğu anda hayatına giren, eski sevgilisine bir şans verip yeni kızı bıraktıktan haftalar sonra eski sevgilisi tarafından tekrar terk edilen bir sürü hikaye dinledim. O kızların çoğu toksik bile değiller, sadece bir kere terk etmişlerdi. Senin durumunda ise eski sevgilinle bunun olma ihtimali çok ama çok daha yüksek.

Şunu da belirteyim, bu adamlar eski terk edince yeniye geri dönmeye çalışıyorlar ama başarılı olanı hatırlamıyorum.

Ama eski sevgilim kafamı çok karıştırıyor ve yeni kızla devam etmek konusunda kararsınız.

Sen aslında alfa dulun erkek versiyonusun ve yeni kızı bıraksan kız için daha iyi olur. Ama hem yeni kız için hem de senin için en iyisi, senin eskiyi tamamen ghostlayıp (en kaba şekilde yapabilirsin sorun değil), yeni kızla devam etmen. Yeni kızla olmasa bile pişman olmanı gerektirecek bir şey yok zira eskisi ile çok daha büyük ihtimalle bombok olacaktı.

Eski sevgilim değiştiği konusunda o kadar samimi ki …

Hayır sen o kadar gerizekalısın ki!

Onun bu halini o kadar uzun süredir hayal ediyordum ki.

Allah’ım sana geliyorum! Birader, kız seni havada karada manipüle ediyor. Ve sen zokayı yuttun mu aynen eski haline dönecek.

Şimdi bu adam neden bu kadar embesil diye okuyanlara söyleyeyim. Bu adam, toksik ilişkinin kendisini kurduğu şekilde, tamamen bağımlılık ve duygular tarafından yönetiliyor, mantığının gücü, bu güçlü programlamaya yetmiyor.

Sana gelince, git bir aynaya, ben gerizekalı mıyım bu kızı bir alternatif olarak bile düşünüyorum diye kendini 100 kere tokatla.

Terapi çalışıyor gibi ayrıca eski kötü arkadaşlarını ve alışkanlıklarını da tamamen bırakmış.

Eski sevgilinin şahane bir oyuncu olma ihtimali var ama sen o kadar kafasız davranıyorsun ki, o kadar iyi oynamasına da gerek yok muhtemelen.

Bu durum o kadar stresli hale geldi ki!

Gelmemeliydi.

Eski sevgilimi hala seviyorum ama geçmişte beni o kadar mahvetti ki, ona güvenebilir miyim bilmiyorum.

Hayır, ona güvenemezsin, bunu biliyorsun. Ayrıca eski sevgilini seviyorsan, onun hayatında bir ilk ol ve onu sil. Bu tokatı at. O kızın da bu tokata ihtiyacı var.

Abi ne diyeceğini biliyorum ama sence ne yapmalıyım?

Eski sevgiline, terapiye gittiğine sevindiğini, en kısa sürede fayda görmesini dilediğini ama ikinizden artık olmayacağını söyle. Bunu telefon ya da mesajla yap. Sonra da ona şu an ilişkide olduğunu, bir daha seni aramamasını söyle. İlk başta kibar ol. Sonra eğer sana ulaşırsa tamamen ghostla.

Bu konuşmaların kaydını tut ve eski sevgilin seni geri alamayınca o kıza ulaşıp yalan söylemeye çalışırsa kıza da göster. Onun harici eski sevgilin senin derdin. Onunla görüşmediğin sürece, ghostladığın sürece yeni sevgilini bu derdinle sıkma.

AMA kızla yeni bir ilişkiye başladıysan ve hala eski sevgilinle konuşmaya devam edersen, benim dediğim gibi eski sevgilini açık seçik birkaç mesajla silmezsen, sırf onla konuştuğunu yeni kıza gösterir ve yeni kız da çok haklı bir şekilde seni terk edebilir.

Eğer senin yeni kızın bundan haberi varsa, bunu bir an önce yap. Benim tavsiyem, kadın ya da erkek, eski sevgilisi hayatında olan insanla, bu onun suçu olmasa bile birlikte olmayın. Senin yeni kız beni arasa ona, seni bırakmasını söylerdim.

Toparlarsak, eski sevgilin gibi sana saygısız, sadakatsız şeyler yapıp sonra “ben değiştim” diye geri gelen insanları hayatınıza almayın. Bu insanlara yeniden şans verirseniz, size aynısını yeniden yapmasında sorun olmadığını, aynısını yaparsa bunun kötü bir sonucu olmayacağı garantisi de verirsiniz. Geçmişinde yaptıkları ile şimdi söyledikleri çelişiyorsa, geçmişinde yaptıklarını baz alın.

GASLIGHTING: Gözardı etmemeniz gereken 5 Temel İşaret

Toksik İlişkiler – Narsist / Borderline Partner Rehberi kitabımıza da bakmayı unutmayın.

Bu yazıda gaslighting denilen karmakarışık ve oldukça kafa karıştıran aleme bakacağız.  Gaslighting nedir ya da ne değildir, tipik gaslighting ifadeleri nelerdir, narsist sosyopatların gaslighting manipülasyonu kullanmalarının temel sebepleri nelerdir ve ruh sağlığı “normal” insanlar neden gaslighting kullanabilir gibi sorulara cevap vereceğiz. Yazının sonunda da gaslighting manipülasyonuna uğradığınızı gösteren 5 temel işarete bakacağız.

Gaslighting konusu ile ilgili daha önce de bir yazı yazmıştık.

Gaslighting bir insanın, genellikle uzun bir süreç boyunca, kendi düşüncelerinin geçerliliğini, hafızasını, yargılarını ve gerçeklik algılarını sorgulamalarına neden olacak şekilde psikolojik olarak manipüle edilmesidir.  Gaslighting kişinin tamamen kafa karışıklığına ve duygusal bir kaosa düşmesine neden olabilir ve aynı zamanda manipülasyonu yapan kişiye bağımlılık geliştirmeye neden olabilir.

Gaslighting genellikle çok küçük manipülasyonlar şeklinde başlar ve zaman içinde bu manipülasyonlar sıklaşıp büyüyerek, istikrarlı bir şekilde devam eden manipülasyon davranışlarına ve taktiklerine dönüşürler.  Bunlar az önce söylenmiş bile olsa daha önce söylenen şeylerin inkar edilmesi, geçmişte olmuş olayların inkarı ya da daha değişik anlatımı gibi taktikleri içerir. Manipülasyonu yapan kişi, çok alıngan ya da aşırı tepki veren biri olduğunu iddia ederek kurbanını suçlar.

Manipülatör kurbanının güvenilirliğini yitirmesi için çabalar. “İnsanlar sana inanmıyorlar” ya da “senin bir akıl sağlığı sorunun var” gibi yalanlar söyleyebilir. Kurbanının duygularını önemsizleştirir ve kurbanının fazla duygusal, irrasyonel veya tepkili olduğunu söyleyebilir.

Gaslight uygulayıcısı, gerçekleri ve bağlamı değiştirerek kurbanının kendi gerçeklik algısına veya hafızasına güvenemez hale gelmesini sağlayabilir. Sizin kafanızı karıştırmak için sizden bazı bilgileri saklayabilir ve sonra bu bilgiyi size verdiğini ama sizin bunu hatırlamadığınızı iddia edebilir. Bir olayla ilgili kendi versiyonunu anlata anlata sizin kendi hafızanıza ve daha sonra ruh sağlığınıza güvenemez hale gelmenize neden olur.  Sizin psikiyatrik vaka olduğunuzu iddia edebilir çünkü tüm bunlar sizin zihninizde yarattığınız şeylerdir.

Gaslighting manipülasyonu yapan kişi, tüm bunları sahte bir empati ile yapabilir. Kurbanını, onun için endişelendiğine, onun iyiliğini düşündüğüne inandırabilir. Kurbanın aile ve arkadaşlarının yardımını isteyebilir, onları kurbanın ruh sağlığına dikkat etmeleri için uyarabilir.

Bu arada manipülasyona inanmayan, buna karşı çıkmaya çalışan herkesi kurbanın hayatından çıkarmak için olağanüstü bir çaba harcar. Kurbanı onlara karşı kışkırtır ve onlara güvenemez hale getirebilir. Böylece kurbanın gerçekliğini doğrulayabilecek tüm insanları hayatından çıkarmaya başlar.

Gaslighting bilinçli ya da bilinçaltı olabilir ve bilinçli yapılmadığında bir savunma mekanizması işlevi görür. Bilinçli yapıldığında ise bir manipülasyon taktiğidir ve narsist kişilik bozukluğu (NKB) olan insanlarda sıklıkla görülür.

NKB sahibi  bir insan sıklıkla ve bilinçli olarak kendi sanrılı dünyasına uymayan duyusal bilgiyi, kendisi için bile çarpıtmaya meyillidir. Kendi yalanlarına inanır ve sürekli inkar halindedir.

Sosyopat insanlar ise ne yaptıklarının tamamen farkındadırlar ve gaslighting manipülasyonunu çıkar için ya da sırf zevk için yaparlar.

Narsistin başkalarına gaslighting uygulamasının genel olarak 5 sebebi var:

  1. Kurbanda yetersizlik, kendine güvensizlik, utanç ve düşük özdeğer yaratmak
  2. Sorumluluk almaktan kaçmak
  3. Kurbanını aşağı çekerek kendini daha üstün hissetmek, kurbanın gerçekliği algılamak için kendisine bağımlı olmasını sağlamak (bu sayede daha kendine güvenli ve kontrol sahibi hissetmek)
  4. Kendi sahte benliklerini korumak
  5. Kendi bilişsel uyumsuzluklarını çözmek

Narsist kendi gerçek benliğini ve gerçekliği, kendi sanrıları lehine reddeder. Bu nedenle kendi sanrıları ile çelişen her şey, narsistte duygusal stres ve bilişsel uyumsuzluk yaratır. Bu uyumsuzluk ne kadar büyükse, narsistin reaksiyonu ve gaslighting manipülasyonu da o kadar büyüktür.

Narsist eğer sizin gerçeklik versiyonunuzu kabul ederse, kendi dünyası ve özdeğer hissi yıkılır ve parça parça olur.  Bu nedenle de, sizin gerçekliğinizi yıkıp parça parça etmek için elinden geleni yapar.

Sosyopatın nedenleri ise narsistten farklıdır. Sosyopat narsist gibi sanrılı değildir ve kurbanını, kendi kaygılarını azaltmak ya da gerçeklik versiyonlarını korumak için manipüle etmezler.

Narsist kendi sanrılı zihin aleminde, kendisini kahraman olarak görür. Sosyopat ise baş kötü karakter olduğunun son derece farkındadır. Sosyopat istediğini almak için başkalarına zarar vermekten çekinmez.

“Normal” insanlar da bazen gaslighting yapabilirler ve bunu genellikle sorumluluktan ve negatif sonuçlardan kaçmak için yaparlar. Mesela partnerini aldatan “normal” bir insan, partneri sorduğunda bunu inkar edebilir ve tekrar sorduğunda onu kendine güvensiz biri olmakla suçlayabilir. Partneri sormaya devam ederse, onu paranoyak olmakla suçlayabilir.  Örneğin karı koca dışarı çıkarlar ve kadın başka bir adamla fazla flörtöz davranır. Geri dönerlerken koca bu durumu açtığında kadın bunun tamamen adamın kafasından uydurduğu bir şey olduğunu ve fazla kıskanç olduğunu söyler. Burada kadın fazla flörtöz davrandığının farkında olabilir ve bu nedenle de kocasıyla çatışmadan kaçıyor olabilir. Ya da belki samimi bir şekilde, bu yaptığının flörtöz olduğunu düşünmüyor olabilir.

Bir başka örnek verecek olursak mesela borderline problemi olan bir arkadaşınız size 40 kere “iyi misin?” diye sorduğu için sinirlendiniz diyelim.  Bir miktar kızgın hissetmenize rağmen, bunu ona söyleseniz olacaklar yüzünden her şey yolunda diyebilirsiniz.

Ya da mesela kardeşinize geçmişte size karşı kötü davrandığı bir anıyı hatırlattığınızda, bunu kabul etmek yerine o olayın hiç olmadığını iddia edebilir ya da tamamen farklı bir versiyonunu hatırladığını söyleyebilir. Bunu belki gerçekten hatırlamıyor ya da imajını korumaya çalışıyor olabilir.

Bu son örneklerde olan manipülasyon mu yoksa samimi bir şey mi bilmek güç. Ama bu tür şeyler uzun bir süreç boyunca düzenli bir şekilde oluyorsa, kendi gerçekliğinizden ve akıl sağlığınızdan şüphe etmeye başladıysanız, bu büyük ihtimalle gaslightingdir.

Neden yapılırsa yapılsın, gaslighting kurban için psikolojik olarak oldukça zararlıdır. Bu nedenle karşınızdakine gaslighting yapmadan önce, onu ne hale getirebileceğinizi iyi düşünüp bundan uzak durun.

Hepimizin bir derecede narsist davranışlara olduğumuzu unutmayın. Bu nedenle hepimiz negatif sonuçlardan kaçınmak için, bir şeyleri rasyonelleştirmeye, önemsizleştirmeye, haklı çıkarmaya veya savunmaya çalışabiliriz. Ama bu tür davranışların psikolojik istismar olarak sınıflandırılması için,  uzunca bir süre boyunca istikrarlı bir şekilde kullanılması, birçok taktik çeşidi içermesi ve kurbanın akıl sağlığından şüphe eder hale gelmesi gerekli.  Yani ara sıra yapılan gaslighting davranışları genelde yalan ya da inkar olarak görülebilir.

Aşırı narsistler, gaslighting manipülasyonları ile bilinirler ama bu insanlar her zaman “ben seni deli olduğunu sanacağın ve seni kullanabileceğim zamana kadar manipüle edeceğim” diye düşünmeyebilirler. Daha çok “kendi sahte kimliğimi ne pahasına olursa olsun korumak zorundayım” diye düşünüyor olabilirler.  Başka bir deyişle, narsist sırf kendi hayatına devam edebilmesine yardımcı olmanız için, sizin kendi zihninde yarattığı sirke inanmanızı sağlamaya çalışır. Çünkü sizin gerçekliğiniz onun sahte benliği ile çeliştiğinde, narsistin varlığı temelden sarsılır ve sanki kafasına dolu bir silah dayamışsınız gibi hisseder.  Bu nedenle sonuçları ve bedeli ne olursa olsun, kendisini korumak için elinden geleni yapar ve bunu da haklı görür.

Şimdi gaslighting manipülasyonuna maruz kaldığınızı gösteren beş genel işarete bakalım.

  1. Alacakaranlık Kuşağına girmiş gibi; ilişkinizin, hayatınızın geri kalanının içinde bulunduğu alemden tamamen farklı bir alemde devam ettiğini hissetmeniz.
  2. Aklınızı kaybediyor gibi hissetmeniz ve gördüklerinizden, duyduklarınızdan sürekli olarak şüphe eder hale gelmeniz.
  3. Acaba çok alıngan mıyım, kendine güvensiz miyim diye düşünüp durmanız. Kendi karar verme yetinizi sürekli olarak sorgulamanız ve artık karar alamaz hale gelmeniz.
  4. Sürekli özür dileyen, ne hata yaptığı konusunda kafası karışık biri haline gelmeniz. Gerçekten hata yaptınız mı ya da daha kötüsü o olay gerçekten oldu mu emin olamaz hale gelmeniz.
  5. Gaslighting manipülasyonunun alameti farikası; aklınızı kaybetmediğinize ikna olmak için, tüm konuşmalarını kayıt eder, her şeyi not alır hale gelmeniz.

Bazen somut delil bulmak zordur zira bazı gaslighting uygulayıcıları bu işte çok ustalardır. Yakalanırlarsa kullanmak üzere alternatif açıklamalar üretirler ya da her zaman bir şüphe payı bırakırlar.

Fakat eğer içgüdüleriniz bir şeylerin ters gittiğini söylüyorsa, taktik ve akıl oyunlarına daha fazla dikkat edin, yardım gruplarına katılın ve  narsist istismar konusunda uzman, sizi gerçekliğe yeniden çekebilecek bir ruh sağlığı doktorundan yardım alın. 

Kaynak: GASLIGHTING: 5 Keys Signs You Shouldn’t Ignore

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.