Jocko Willink – Fiziksel Eğitim ve Stres

Fiziksel Eğitim
Fiziksel eğitimin her türden faydası vardır.
Daha sağlıklı olacaksın.
Bu bir gerçek.
Antreman yaparak vücüdundaki endorfini, testosteronu, büyüme hormonunu, kalp hacmini,insülin hassasiyetini ve doğal katil hücreleri arttıracaksın.
Bu değişiklikler aşağıdaki sağlık sorunlarını önlemeye veya tedavi etmeye yardımcı olacaktır: Yüksek tansiyon, obezite, kalp hastalıkları, tip 2 diabet,uykusuzluk ve depresyon.
BOOM
Hala ikna olmadın mı?
Antreman yapmak seni daha zeki yapacaktır. Evet,zeki.
Beyne giden kan akışını arttırır.
Büyüme hormonunu arttırır,bu da yeni sinir hücrelerinin gelişmesini destekler.
Sinaptik plastisiteyi geliştirir, nöronların mesaj gönderip almasını sağlar.
Aşağıdaki gibi bilişe yardımcı olan beyin kimyasallarnı serbest bırakır: dopamin,glutamat,nörepinefrin ve serotonin.
Ayrıca zihinsel süreçlere yardımcı olan bir protein plan beyin kaynaklı norotrofik faktörü(BDNF) üretimini arttırır.
Ama,sadece bunun için sözümü tutmayın.
Git. Yap.
Biraz egzersiz yap ve zihninsel durumuna dikkat et.Daha bilinçli,daha keskin ve daha zeki hissedeceksin.
Bu gerçek.
Stress:İyi ve Kötü
Gelişmek için stresse ihtiyacımız var.
İyileşmek için bedenimizi ve zihnimizi zorlamamız gerekir.
Strese karşı ana fiziksel reaksiyonlarımızdan biri kortizol hormonunun vücuda salınmasıdır. Beyinde glikozun yapılabilmesi, depolanmış rezervlerden enerji üretilmesi ve enerjinin daha az acil ihtiyaçtan ziyade acil tehditlere odaklanması gibi birçok etkisi vardır. Ayrıca vücut boyunca kan akışını optimize etmek için kan basıncını arttırır.
Ama stres kötüdür de.
Çok fazla stres altındaysak ve kortizol vücutta sık sık salınırsa olumsuz etkileri başlar. Aynı uzun süre “kırmızı”da çalışan bir araba gibi.
Kortizol düzeyleri sürekli olarak yüksek kaldığında,bağışıklık sistemi baskı altına alınabilir, kan basıncını arttırır ve hipertansiyona neden olabilir,sürekli yüksek tansiyon kalbe ve damarlara zarar verir.
Aynı zamanda yağ birikimini teşvik edebilir ve hatta bazı seviyelerde kemil kaybına sebep olabilir.
Egzersiz bir stres şeklidir ve kortizolün salınmasına neden olur. Her nasılsa, egzersiz koşulları kaslar ve kalbi eğittiği gibi,vücuda da kortizolü uygun tepkide serbest bırakması ve kortizolü dengede tutması için eğitir.
Kortizolün aşırı düzeyde düzenli salınımı da overtraining için önemli bir faktör olabilir:bedeni çok zorladığımızsa aşırı kortizol yorgunluğa ve performans düşüklüğüne yol açar.
Bu yüzden bedeni ve zihmi çok fazla streslendirmemelisinizdir.Ama yine de zihnen ve bedenen gelişmek iççin streslenmelisiniz.
Konuk Yazar : Kaan

Incel – Feminen erkeklerin psikozu

24 Nisan’da Toronto’da Alek Minassian adlı biri, kalabalığa minibüs ile dalarak 10 kişiyi ezerek öldürdü ve daha sonra polis tarafından yakalandı. Minassian, bu tür saldırıları yaygın olarak yapan radikal dinci bir terörist değildi. 23 Nisan’da Facebook’una şunu yazmıştı :

Er Minassian Piyadesi 00010, Sgt 4chan ile konuşmak istiyor lütfen. C23249161. Incel Başkaldırısı başladı! Tüm Chad ve Stacyleri tahttan indireceğiz! Çok yaşa Supreme Centilmen Elliot Rodger!

Incel, involuntary celibacy (zorunlu bekarlık / abazanlık diye çevirebiliriz) kelimelerinden türetme olan ve kapanmadan önce Reddittte /r/incels altında bir araya gelenlerin kendilerine buldukları isim.  Sayfada incel, 21 yaşını aşmış, herhangi bir cinsiyetten olan ve istemediği halde en az 6 aydır romantik ilişkisi olmayan insanlara deniyor. Bazılarının siyah hap (black pill) diye tanımladığı şeye en yakın oluşumlardan biri olan inceller, düzenli seks yapabilen erkeklere Chad, bunlarla yatan güzel kızlara da Stacey diyorlar. “Kadınlar dünyada şeytanın vücut bulmuş hali” ya da “kadınlar erkekleri kullanmaktan başka bir şey yapmayan pisliklerdir” tadında yazıların yanında, belli fiziksel özelliklere sahip değilsen (ki bu standartlar incellere göre Chris Hemsworth seviyesinde gibi) kadınlarla şansın sıfır tadında bir sürü geyik çeviriyorlar.

Bu yazıyı yazmak için bu elemanları bir iki haftadır takip ediyorum. Incellerin büyük kısmı kadınlara ve kadınlarla başarılı erkeklere öfke besleseler ve bu her yazdıklarından fışkırsa da zararsız ama ciddi psikolojik buhranları olan çocuklar. Aralarında bazıları maalesef çok çirkinler ama ezici çoğunluğu, derdi testosteron, gym ve minimum kişisel bakım eksikliği olan normal ve hatta yakışıklı çocuklar. Fakat çoğu aynaya baktıklarında Notre Damme’ın Kamburunu görüyorlar.

Bu elemanların çoğunun zararsız olması, bu kafa yapısının zararsız ve tehlikesiz olduğu anlamına gelmiyor. Zaten Alek Minassian’ın IŞID’dan beklenecek tarzda terörist saldırısından sonra, tüm gözler bu adamlara çevrildi ve tabii Elliot Rodger tekrar gündeme geldi. Bu grupta ciddi bir sorun var ama sorun beta akım medya tarafından tamamen ters anlaşıldığı için büyüyerek devam edecek. Beta akım medya tabii ki bunu standart toksik maskülinite, kadın düşmanı manosphere gibi başlıklarla erkeklere yıkmaya çalışsa da, problem maskülinite değil efeminite. Bu çok bariz ve bunun neden böyle olduğunu, Eliot Rodger üzerine Heartiste’nin yazdığı yazıdan giderek anlatacağım.

22 yaşındaki Elliot Rodger, 2014 yılında 4’ü erkek, 2’si kadın 6 kişiyi öldürdükten sonra BMWsinin sürücü koltuğunda kendi hayatına son vermişti. Bunu ABD’de sıradanlaşan toplu katliamlardan ayıran ise katilin yayınladığı “manifesto” ve PUAHate (PUA Nefreti) adlı bir internet forumuna üye olması idi. PUAHate, kızlara “selam” deme tecrübesi bile olmayan bazı gençlerin PUA ve Oyuna giydiren mesajlar paylaştığı, muhtemelen Brad Pitt’in gençliği gibi bir surata sahip olmayan hiçbir erkeğin kadın bulamayacağına olan inançlarından erkeklerin yüz yapıları üzerinde saatlerce analiz yaptıkları bir forumdu.

Rodger’ın manifestosu, gerçekten incel omega bir erkek tarafından değil de bu sterotipin parodisini yaparak taşak geçen birinin yazdığı ve gerçek olduğuna inanmakta oldukça zorlanacağınız bir yazı. Internette ararsanız hala duruyor ama uzunca bir şey. Tamamını okumanıza gerek yok, sadece şu bölüme baksanız ne demek istediğimi anlarsınız :

Kız kardeşimle seks yaptığını duyduktan sonra ondan nefret etmeye başladım. Birgün annem işte iken eve geldim ve kapalı kapının ardından Samuel’in penisini kız kardeşimin vajinasına sokup çıkarırkenki seslerini ve kız kardeşimin buna eşlik eden iniltilerini duydum. Orada öylece durup tüm her şeyi dinledim … Kızkardeşimi düdükleyen serserinin arabası bile yok ve yine de kızlara ulaşabiliyor. Benim ise BMW arabam var ama tek bir kızdan bile ilgi göremiyorum.

Okulda da hiçbir ilerleme kaydedemedim. Coğrafya sınıfımda hiç güzel kız yok, yani oradan bir umudum yok. Kafeteryada uzun zaman harcadım, ama gördüğüm tüm güzel kızlara yürümekten fena halde korktum. Bir keresinde, iki kampüsü birleştiren büyük köprüden yürürken, bir kızın yanından geçtim. Kızın güzel olduğunu düşündüm ve yaklaştığında “merhaba” dedim. Dümdüz yürümeye devam etti ve bana bir tepki gösterme lütfunda bile bulunmadı. Buna nasıl cüret eder! Pis orospu! o kadar aşağılanmış hissettim ki okulun tuvaletlerinden birine gittim, kendimi bir kabine kilitledim ve bir saat boyunca ağladım.

Daha ne olduğunu anlamadan, 12 Temmuz oldu ve internet ana sayfamdaki geri sayım başladı. Yeni Song of Ice and Fire kitabı, A Dance with Dragons yayınlandı. Anneme kitabı bana Amazon’dan alması için mail attım. Sürekli seks yapan üniversite öğrencileri ile dolu bir şehirde bir aydır yaşamama rağmen, hala bakirdim. Bir ergen olarak sadece 12 gün kaldığını farkettim! Çok yakında 20 yaşına girecektim. Umut ettiğim şeylerden biri, ergenliğim bitmeden milli olmaktı. 20 yaşına bakir girmek, bana yenik hissettirecekti. Kalan birkaç günde bekaretimi kaybetmek için elimden gelen herşeyi yaptım. Büyük bir panik içinde, elimden geleni yaptım. Aklıma gelen tek şey, Isla Vista’nın kamu alanlarına olabildiğince çok gitmekti. Seks yapma ihtimalimi sadece %1 arttıracak olsa dahi kendimi mümkün olduğunca oralara gitmeye zorladım. Bir ergen olarak geçirdiğim son 12 günde, Isla Vista’nın merkezine gittim ve bir kızın gelip benimle konuşacağını umarak Domino’s Pizza’nın dışındaki masalardan birine oturdum. Neden konuşmasınlar ki? Yeterince yakışıklıyım, değil miyim? Ya da yeterince yakışıklı değil miyim?

Hüsranım büyüdükçe, öfkem de büyüdü. Beyaz bir kızla konuşan Asyalı bir erkekle karşılaştım. Bunu görmek beni öfkeden kudurttu. Yarı Asyalı olduğum için beyaz kızların bana tepeden baktığını düşünüyordum, ama sonra partide safkan Asyalı bir erkekle konuştuğunu gördüm. Beyaz bir kızdan öyle bir ilgiyi hiç görmedim! Ve beyaz kızlar, özellikle de sarışın olanlar, benim çekici bulduğum tek kız tipi! Benim gibi yakışıklı bir Avrupa-Asya melezi hiç ilgi görmezken, çirkin bir Asyalı beyaz bir kızın ilgisini nasıl çekebilir? Öfke içinde bunu düşündüm. Bir süre onları izledikten sonra bu kadar aşağılanmak yeter dedim. kızgın bir şekilde onlara doğru yürüdüm ve Asyalı çocuğa omuz attım. Hem kıza hem de oğlana “ukala – kibirli” davranmaya çalışıyordum. Sarhoşluğuma yenilmiştim ve bu yaptığım yüzünden birkaç dakika sonra az daha bayılacaktım. Çok sarhoş olduğuma dair bir şeyler söylediler ve biraz su içmemi önerdiler. Öfkeyle yanlarından ayrıldım ve asıl partinin olduğu ön bahçeye çıktım. İçimdeki öfke büyüdü ve meydan okumadan kaçtığımı farkettim. Bu nedenle eve geri döndüm, Asyalı çocuğu tükürükler saçarak aşağıladım ve sonra yeniden dışarı çıktım.

Bugün üniversitede, Honda Civic kullanan, kısa boylu ve çirkin bir Hintlinin arabasında çok güzel, sarışın bir kız gördüm. Nasıl oluyor ya ?!?!?! Öyle bir kızın benimle olması için Everest’e 10 kere çıkar inerim. BMW Coupe kullanıyorum ve hayatım boyunca kızlara ulaşmak için uğraştım. Dünyanın sorunu ne?

Ne yazık ki, bu yazılanlar şeytani bir hiciv ya da troll değil, gerçek ve bu adam gidip 6 kişiyi öldürdü.

Rodger’ın ilk 3 kurbanı erkek ve bunları bıçaklayarak öldürdü. Bu oldukça kişisel bir öldürme şekli ve manifestosunda asıl hedefi olan kadınları vururken erkeklere böyle duygusal yatırım yapmışçasına bıçak darbeleri indirmesi ilginç. Heartiste, Rodger’ın gizli eşcinsel olabileceğini söylemiş ve gerçekten de erkeklere olan nefretinin daha büyük olması, buram buram narsisizm kokan Facebook selfileri (Rodger bir erkeğe değil de bir kadına atfedebileceğiniz kadar selfie manyağı görünüyor). Ama elemanın gizli eşcinsel olduğuna dair herhangi bir iması bile yok ve kanıt da yok. Bu nedenle bu elemanı, heteroseksüel bir omega incel olarak ele almak daha isabetli.

Elliot Rodger kadınlar konusunda tamamen başarısız oldu çünkü sosyal anlamda zihinsel engelli idi. Haberlere göre Asperger Sendromu için ilaç alıyordu ama eleman 8 yaşından beridir sürekli psikolojik terapi görmesine rağmen hiçbir zaman bir tanı konulmamış. Adamın sosyal  zihinsel engelliliğinin, tamamen ilgisiz ve psikopat bakışlı babasından kaynaklanma ihtimali de çok yüksek.  Elemanın sosyal ucubeliği, uzun “günlüğü”nde Oyuna ucundan benzeyecek en ufak bir şeyin olmaması. Beta oyunu bile yok.  Şu aşağıdaki bölüme bakın. Bu adam 6 kişiyi öldürmüş olmasa biri dalga geçiyor sanırsın :

Isla Vista’nın merkezine gittim ve bir kızın gelip benimle konuşacağını umarak Domino’s Pizza’nın dışındaki masalardan birine oturdum. Neden konuşmasınlar ki? Yeterince yakışıklıyım, değil miyim? Ya da yeterince yakışıklı değil miyim?

Rodger gerçekten de dışarda bir parkta oturmayı, kendisini cinsel pazara koymak sanmış. Karşıdan gelen bir kıza “merhaba” demeyi ciddi bir yürüme olarak algılamış ve kızın “merhaba”ya hemen önünde diz çöküp sikini ağzına alarak cevap vermemesi elemanı kudurtmuş! Güzel bir piliçle konuşan Asyalı elemana omuz atmayı, kıza ve oğlana kızgın bir ifadeyle bakmayı, “ukala ve kibirli” davranmak saymış. Bunlar FEMİNEN PASİFLİK işaretlerinden başka şeyler değil ve kızların onu tamamen görmezden gelmesi de tek bir proaktif yürüme olmadığının kanıtı.

Elliot Rodger, kızlara yürüyen ama reddedilen bir erkek değildi. Hayat koşulları, ırkçı öfke, ruh hastalığı, ölümcül narsisizmin yetişkinliğe adım atmasını engelleyen şeylerle dolu hasta bir adamdı. Kendini birazcık bile geliştirmek ve kızlara yürümek için azıcık çaba göstermek aklına gelmeyen, bunu yerine kendisini abazanlığın şehidi sanan bir embesildi.

Rodger kadınlarla başarısız bir erkek değildi. Kadınlarla başarısız bir erkek en azından kadınlarla başarılı olmayı dener. Rodger bildiğimiz kadarıyla kadınlara yürümeyi bir kere bile denememiş. Arkadaşı oynamak, uydu erkek olmak şeklinde bile! Elemanın tek yaptığı, kadın milleti neden diz çöküp fermuarımı indirmiyor diye ağlamak. Manifestosu “kadın milletine” ya da incel ağında çokça kullanılan tabiri ile Stacylere (bizdeki kezbana benzer ama seks hayatı zengin ve güzel kızları belirten bir deyim) ama kendisine yüz vermeyen, kendisini uydu yapan şekilde bile olsa spesifik bir kadından bahsetmiyor.

Evet, medya bu tür olaylarda ne kadar alakasız olsa da manosphere ve kadın düşmanlığına odaklansa da, erken yaşlarda müdahale edilse, Oyun öğrenip bir kere bile seks yapmış olsa ya da en azından bir el tutsa, 7 kişinin hayatı kurtulabilirdi. Bu bizi, Rodger’ın üyesi olduğu PUAHate sitesine getiriyor. Burası kaybetmiş PUAların ya da kadın kıçı yalayan erkek feministlerin olduğu bir yer değil. Forum, kızlarla başarısızlıklarını kendi sosyal engelliliklerine değil de Brad Pitt gibi yakışıklı olmamalarına bağlayan, pikaçu desenli slip donlarına sıçmadan bir kıza iki kelime söyleyemeyen dip omegaların uğrak yeri. Burada yayılan felsefeden, incel akımının Oyunun antitezi olduğunu görebiliyorsunuz :bir erkeğin ne yaparsa yapsın kadınlarla ilişkisini düzeltemeyeceğine inanmak ki Rodger bunu büyük bir nefrete dönüştürmüş. 22 yaşında bir erkeğin aşk hayatı konusunda nasıl bu kadar umutsuz olabileceğini anlayamıyorsanız, muhtemelen o yaşları çok çok önce geride bırakmış, yaşını başını almış bir erkeksiniz.

Elliot Rodger’ın bir hatun problemi vardı ve bu problemin kaynağı sandığı gibi kısa boyu, yarı Asyalı olması, kendinden daha fakir insanların kendi önünde eğilmesini bekleyen zengin züppe beklentileri ya da kadınların erkeklerde neyi çekici bulduğu konusundaki %100 körlüğü (ipucu vereyim BMW değil!). Rodger’ın hatun problemi hiçbir cazibesinin olmaması idi. Oyunsuzluğu idi (en beta adamın bile sahip olduğu beta oyunu da dahil). Sosyal olarak zihinsel engelli olması idi. Oyunun merhem olabileceği, vajinada sıfır karıncalanma yaratan erkek olmanın tarifi.

Rodger çirkin bir erkek değildi. Ama kadın cinsel doğası konusunda tamamen cahildi ve kendisi neyi çekici buluyorsa onu kadınlara yansıttı. Bu nedenle de yakışıklılık takıntılı idi, diğer inceller gibi, ve korkunç kişiliksel zayıflıkları zerre kadar radarına girmedi.

Bu yazının başlığı büyümeyi becerememiş, hergün saflarının feminen erkeklerle olduğunu bize ispatlayan Millennial nesle işaret ediyor. Bu feminen erkekler, kadınlar gibi, dünyanın kendi ihtiyaçlarını hiçbir soru sormadan, hiçbir şey ve hiçbir emek beklemeden karşılamasını bekliyorlar. Rodger, kızların kendinden daha çirkin erkeklerle birlikte olmasını kaldıramadı, arabasının ve giyiminin piliç mıknatısı olmamasını adaletsiz buldu. Lanet olası dünya, milli olması için ondan kıçını kaldırıp birazcık çaba göstermesini istiyor. AMA HAKSIZLIK BU ÖYLE DEĞİL Mİ?

Egoist, ilgiye aç, ikiyüzlü, pasif-agresif, sürekli kırgın, hergün kurbanı oynayıp zırlamak varken kendini değiştirmeye isteksiz … Bu, günümüz modern ve genelde eğitimli erkekleri arasında salgın hastalık olan feminen erkek profili. Sürekli şikayet ettikleri “kezbanların” tıpkısının aynısı!

Bu erkekleri maskülinite değil, erkekleri masküleniteden arındırma projesi üretiyor. Incellerin çok uç bir azınlığı şiddete meyilli olsa da, bu adamların ucu olduğu zehirli öfkeyi görmezden gelemeyeceğiz. Ama işin kötüsü, totaliter bir düzenin doğal tepkisi olarak “maskülenite toksiktir” kültürü, bu olayı, masküliniteye saldırı olarak kullanacak. Maskülinitenin yerle bir edilmesi, bu sorunun temel sebebi olsa da, bu gibi olayları masküliniteyi daha da yerle bir etmek için kullanacak.

Komedi – Çekici Kızlar Sendikası Mike Greenman ile konuşmayı reddediyor.

Bir Onion News Network klasiği.

Çekici Kızlar Sendikası Mike Greenman ile konuşmayı reddediyor (Attractive Girls Union Refuses To Talk With Mike Greenman) ya da ısrarla yürüyen iyi çocuğun dramı 😀

Saha raporu – Tinder eşleşmesi ve unmatch’e giden mesajlaşma

Erkek Adam kitapları serisinden Erkekler İçin Tinder Rehberi kitabı için tıklayınız.

Zencimsiadam, Tinder’da ilk eşleşmesini ve ışık hızıyla eşleşmeden çıkışını yazmış ve tavsiye istemiş:

Merhabalar Mahmut Abi,

Ben Tinderda bir eşleşme yakaladım ve aramızda şöyle bir diyalog geçti.

(Kızda ağırlıklı squat yaparken bir fotoğrafı vardı) B:Ben, K:Kız

B: Doğru söyle,o squattan kalkamadın ve yere çakıldın dimi? 😀
K: Hayır …
B: Hayatının yarısını spora adamış biri olsan bile böyle durumlar olabilir naparsın 🙂 (burda biyosunda hayatının yarısını spora yarısını sanata adamış biri yazıyordu).
K: Hayır dedim ya …
B: Hadi ama daha 2. fotoğrafındaki fiyaskoya değinmedim bile 😀
K: Kardeşim şaka mısın sen (evet aynen böyle dedi ve ben bunu shit test saydım).
B: Evet,en büyük hobimde Tinder’da eşleştiğim kızlarla dalga geçmek 😀
K: (kız burda 7 tane mesaj attı.) Hatırladığım kadarıyla şöyle: -Bir insanın başarıları üzerinden dalga geçilmez. -Daha kendine saygın yok bana nasıl olsun. -İçler acısı bir halin var. vb. şeyler yazdı.
B: Ohoo senle her şakalaşıcak birine böyle köpürüyosan işimiz var.
B: Ayrıca iltifatlar için teşekkür ederim 🙂
K: (kız burda hakarete devam etti)
B: Eğer kaldıramayacaksan eşleşmeyi kaldır çünkü ben böyleyim
K: Seve seve(ve birkaç hakaret daha ettikten sonra eşleşmeyi kaldırdı)

Benim sorum şu: Bu benim Tinder’da ilk eşleşmemdi. Şahsen çerçevemi bozmadığıma inanıyorum,o attığı 7 tane saldırgan içerikli mesajları ilk başta shit test olarak düşündüm ama sonradan hakaret olduğuna karar verdim. Sence oyunum iyi mi yoksa değiştirmem gereken yerler var mı? Cevaplarsanız çok memnun olurum ve Mahmut Abi sitede çevirdiğin ve kendin emek vererek yazdığın yazılar için çok minnettarım hiç olmamış abim olarak görüyorum seni 🙂

Öncelikle

Kızda ağırlıklı squat yaparken bir fotoğrafı vardı …

Tinder’dan götünün görüntüsünü pazarlayarak ilgi ve alfa avlamaya çalışan bir ilgi orospusunun kibar ve normal bir kız olmasını bekleyemezsin. Senin profil fotosundan ya da yazandan girmen (o göte övgü düzmek yerine) çok kötü değil ama çok yapılan bir hayatı yapmışsın, shit test varsayımının doğrulanmadığının farkına varamamışsın.

Shit testin yaygın bilinen bir şey olmasından beridir bu kavram, hayırdan anlamama niyetine bahane olmaya başladı. Yorumlarda kızın suratuna tükürmesini “yarabbi şükür shit test” algılayan erkeklere rastlıyorum.

Tamam ilk başta bir şeyi shit test saymak red saymaktan daha faydalıdır ama temel kural eğer o şey tekrarlanıyorsa shit test değil reddir. Örneğin kız “erkek arkadaşım var” derse bunu shit test kabul edip bir atak daha yapabilirsiniz ama kız bunu tekrarlıyorsa red sayacaksınız. Kız başta soğuk ise shit test olabilir ama 2 – 3 dakika konuşmaya çalıştıysanız ve kız hala soğuksa kız size “gidin” diyor.

İkincisi, shit testler soru ya da ifadedir ve yürüdüğünüz kadınla diyaloğunuzda gelir. (*) “Hayır” diye kestirip atması shit test olmadığına delil. Eğer “hadi ya, nerden çıkardın?” ya da “sen her squad fotosuna bu mesajımı kopyalıyorsun?” soruları shit test olabilir ama kuru bir “hayır” bariz shit test değil.

Ama diyelim ki bunu shit test kabul ettin, ikinci hayırda anlaman gerek ki burada kız sana shit test atmıyor (= aklında seninle flört etmek yok).

Shit test olmadığı bir öncekinde belli idi ama burda tam ayyuka çıkmış. Şimdi bu kızla arandaki cold approach (soğuk yürüme) değil. Warm approach (sıcak yürüme) zira kız seni match ediyor. Instagramdaki gibi soğuk yürüme mesajı atmıyorsun. Yani mesaj attığın kızın seninle flört etmeye niyeti var. En azından başında. Fakat 2 hayır almışsın ve ısrarla şu mesaj gelmiş arkasından …

Hadi ama daha 2. fotoğrafındaki fiyaskoya değinmedim bile 😀

Buradan sonraki kısımlar tamamen gereksiz. Yürüme başarısız oldu. Orada bırakman lazımdı. Ama sen muhtemelen elinde başkası olmadığından veya kıçın güzelliğinden devam etmek istedin. Elinizde bolluk yoksa bile yürümenin başarısız olduğunu kabul edip geri çekilecek olgunluğu koruyun.

Kardeşim şaka mısın sen (evet aynen böyle dedi ve ben bunu shit test saydım).

Kız hayırdan anlamadığın için burada kabalaşıyor. Ve aynı zamanda tepkisinin sana söylediği karşında kadının öküzü olduğu. Normal bir hatun burada seni unmatch ederdi ama bu işte normal bir hatun değil. Muhtemelen özbeğenisi bin kilometre geniş, 1 cm derin bir hatun. Tinder’da çok görüyorum bunları. Genelde “götüm ne güzel değil mi, götümün çok güzel olduğunu görmüş müydünüz” şeklinde squad, bikinili popo, ana konusu popo foto atmış” hatunlar. Bir de tabii çorabını göstermek için bile tepeden dekoltesini kapsayan foto çeken tipler.

Türkiye’de erkek nüfustaki öküz oranının aynen kadın nüfusunda da var olduğunun farkında olun. Ve bir kadın güzelse öküz değil melektir diye bir şey yok. Bak, bu öküz çıktı.

Şahsen çerçevemi bozmadığıma inanıyorum,o attığı 7 tane saldırgan içerikli mesajları ilk başta shit test olarak düşündüm ama sonradan hakaret olduğuna karar verdim.

Sen çerçeveyi kardeşim şaka mısın mesajından itibaren bozmuşsun ve sonra 7 tane hakareti ettikten sonra hala kızla flört etmeye çalışarak darmadağın etmişsin.

Peki ne yapmalıydın? Burada zevkler ve renkler de devreye giriyor. Ben şahsen böyle götüyle varolmaya çalışan hatunları sağa atmanızı tavsiye etmem. Bu hatunların meziyeti az – draması bol olma ihtimali çok yüksek. Kısa süreliden fazlasını düşünmeyin. Ama zaten Tinder vur – kaç yeri niye düşünmeyelim derseniz de örneğin Hank Moody “deli misin abi böyle hoş ve boş hatunlar deli oluyor, yatakta çok sağlam” diye yürüyor. Seçim sizin. Hank zevkine bakıyor, ben “bunu sikip niye ödüllendiriyim amk” kafasındayım. (**)

Diyelim eşleştin ve yürüdün, her boku shit test algılamayın. Tekrar ediyorsa shit test değildir (istisnası “kaç kadınla yattın” gibi sorulardır). İkinci hayır geldiğinde kızı ya orada bırakmalıydın (benim Tinder böyle bir yere gitmemiş mesajlaşma dolu) ya da devam etmek istiyorsan konu değiştirmeliydin.

Fakat senin ölümcül hatan ve çerçeveyi dağıtman Kardeşim şaka mısın sen mesajına tepkin. Burada kızı hemen, bir şey söylemeden UNMATCH etmen lazımdı. Çerçeveyi de burada bırakmışsın ve üstelik arka arkaya giydiren hatuna hala yürümeye çalışmışsın. Bunu muhtemelen sen de hissettin ama işte o götün uyandırdığı betalık, çerçeveye galip geldi.

Orda unmatch etsen, kızın birkaç saat ağzına sıçarsın zira bu tip götüyle varolan kadınlar Türkiye gibi abazan diyarında böyle bir erkeklikle hiç karşılaşmazlar.

Eğer kaldıramayacaksan eşleşmeyi kaldır çünkü ben böyleyim

Bu da yanlış. Kıza o zevki vermişsin maalesef.

Tekrar edeyim, shit test çok yanlış anlaşılıyor, hatun suratına tükürse “yarabbi şükür shit test” değildir. İlk hayırı shit test sayabilirsin ama bir şey ikinci kez tekrarlanıyorsa shit test değildir. Sende 3. olmuş ki orada kabalık var. Bir kızın tepkisini shit test sayabilirsin ama tekrar ediyorsa gerçek bir tepki say ve konuyu değiştir. Ya da yürümeye başarısız başladığını kabul et ve çekil git.

Eğer bir saygısızlıkla karşılaşırsan (Türkiye’de kadının öküzü de bol olduğundan karşılaşırsın) hiçbir şey demeden UNMATCH et. Burada hiçbir şey dememen önemli. Eğer hatuna giydirirsen, kıza göstereceğin tek şey, küçük bir kabalığı ile senin duygusal durumunu hızlıca değiştirebildiği ki ondan sonra UNMATCH etsen kızın sikinde olmaz. Tanımadığı bir kadının tek lafıyla bozulan bir sünepe isterse 1,000 kere unmatch etsin. Ama bir şey demeden unmatch edersen, “lan yoksa kaçan balık büyük müydü” diye hatunun hipergamisine kafayı yedirirsin.

Böyle yaparsan çok güzel hissediyorsun, bolluk zihniyetine katkısı büyük ve o hatunun egosuna nükleer bomba atıp çıkıyorsun. Belki o da ders alır. Reddedilene kadar aynı kapıya kafa atmak, mavi haplı bir davranıştır. Fişi çekenin sen olman daha önemli.

Sen belki böyle bir durumda o kıça ulaşmanı garantileyecek sihirli bir hap umudu ile yazdın ama dünya ve kırmızı hap böyle çalışmıyor. O göte rağmen mavi haplı sünepeler gibi değil de çerçevesi olan bir erkek gibi davrandım ve hatunu siktir ettim deneyimi, o götten daha değerlidir.

(*) – Bu nedenle de uzaktan bakışmalarda kızın yaptığı / yapmadığı şeyler, bakışma şekilleri, vs … shit test değildir. Shit test %99 yürüme esnasında konuşurken olur. Bunun zaten yürüdüğünüz ya da çıktığınız kızın sizi kıskandırmaya çalışması gibi istisnaları var ama hiç yürümediğiniz kız size uzaktan shit test atamaz.

(**) – Bu TagTheSponsor sitesinden sonra, o götü Dubai’de havuzda, yatta, plajda sergileyen hatunları “lan ya bunun üstüne Şeyh sıçmışsa” diye refleks olarak sola atıyorum :))

Yüksek meziyetli- düşük dramalı kadın / düşük meziyetli – yüksek dramalı kadın

Kaliteli kadın / kalitesiz kadın kavramı bir süre önce yorumlarda çok tartışıldı. “Kaliteli kadın” içi boşalmış bir kavram olduğundan benim pek kullanmadığım bir şey. Zira kalitesiz kadın özellikleri az çok belli gibiyken, kaliteli kadın genelde tanımlayanın kendi değer yargısına göre değişiyor. Benim gerçekten iyi bir “kaliteli kadın” olduğunu düşündüğüm hatunu, başkası bakire değil diye kalitesiz sayacaktır. Objektif olarak kaliteli olduğu söylenebilecek bir kadını ortalama bir mavi haplı, kendi Disneyland fantazilerini uymadığı için (örneğin performans yükü olmadan (= gerçekten) ‘sevmediği’ ve kendini terk ettiği için) orospu diye yaftalayacaktır.

Bu konuda Rollo’nun kaliteli kadın miti yorumunu da okumanızı tavsiye ederim :

Kaliteli kadın kavramı, bunu kullanan her erkeğin objektif kriterleri ile şekillenir. Erkeğin kendi istediği kalıba uyan kadın (ki Disneyvari bir idealizasyondur bu istediği kadın) kaliteli olur, kendi ulaşamayacağı ve tavlayamayacağı ya da kendine yüzvermeyen, terk eden kadın ise kolayca orospu kategorisine atılır. Şimdi ortamda gerçekten kötü karakterli ve ciğeri beş para ermez kadınlar da olduğunu inkar etmeyeceğim ya da bu tür davranışları eleştirmeye karşı çıkmayacağım. Demek istediğim karşısındaki etten kemikten kadını kafasındaki varolmayan ama güçlü bir ideale sokuşturmaya çalışmak ve buna uymayan ya da bu idealin varsayacağı şekilde davranmayan kadını orospu diye yaftalamak tipik ve yaygın bir OHK davranışıdır.

Peki kadınları hiç mi değerlendirmeyeceğiz? Her kadın eşit mi? Değil tabii. Ama ben bu konuda Richard Cooper’dan ödünç alacağım ve kadınların karakterlerini şu iki kategori arasında bir yere koyan değerlendirmeyi önereceğim :

  • yüksek meziyetli- düşük dramalı ve
  • düşük meziyetli – yüksek dramalı.

Bu iki uç idealize arketiplerdir (yani mükemmel bir yüksek meziyetli – dramasız kadın yoktur) ama bir kadın bu skalada bir yere düşer.

Düşük meziyetli – yüksek dramalı hatunla uzun süreli ilişkiden ve Allah korusun evlilikten kaçının. Neyseki günümüzde bu tip kadınlar, “düşük meziyet – yüksek drama” özelliğini övünülecek bir şey olarak gördüğünden, hiç çekinmeden ve bağıra bağıra dünyaya gösteriyorlar. Özellikle de 20li yaşlarında. Örnek : Instagramda çoğu selfie olmak üzere düzenli olarak günde 3 tane fotoğraf paylaşan kadınların çoğu bu kategoriye girer. Bu fotoların içinde “götüm ne güzel değil mi, götümün çok güzel olduğunu görmüş müydünüz” şeklinde squad, bikinili popo, ana konusu popo foto atmış olan kızı gönül rahatlığı ile bu kategoriye sokabilirsiniz. Tinder‘dan gördüğüm kadarıyla, Tinder bu tip kızlarca çok daha fazla kullanılıyorsa bilemem ama, Instagramından bir kızın bu kategoriye düşüp düşmediğini anlayabilirsiniz.

Yukarıdaki drama, meziyetsizliğinin (güzel göt, vücut ve yüz meziyet değildir) varoluşsal boşluğunu ilgi orospuluğu ile kapatan kadın tipi dramadır. Diğer dramalı ve meziyetsiz kadınlara örnekler ise sürekli romantizm ve aranma talep eden kadınlar, elini hiç cebine atmayan kadınlar, ilişkide cinsellik (kucaklaşmak, el tutma, öpüşme, seks) hariç bir şey vermeyen kadın, gold digger, daha ilk günden “çok aşığım, senden çocuğum olsun istiyorum” kadını (bu aşırı duygusal patlama genelde dramanın öbür yüzüdür) vs …

Bu kadınlar genellikle masaya dişe dokunur bir şey koymazlar (cinsellik ve güzellik sayılmaz) ama çok fazla şey talep ederler. Şu aşağıdaki şema, bu kadınlarla ilişkinin şemasıdır.

Yüksek meziyetli ama düşük dramalı kadının ise en önemli özelliği ilgi orospusu olmamasıdır. Onun Instagram hesabı hergün güncellenmez, 1000 tane takipçisi olmaz, bazen Instagram hesabı bile olmaz. Çok eski bir kız arkadaşım var, mesafe yüzünden ayrılmıştık. Şimdi evlenmeye niyetim olsa gider ona yürürürüm. Mühendis, çalışıyor, güzel, dramasını görmedim ve instagramı yok 😀

Tek kriter instagram değil tabii. Bu hatunlar daha çıkar çıkmaz “aşkından yanıyorum, bebişim, aşkitom” sululuğuna girmezler, sürekli romantizm talep etmezler, ellerini ceplerine atarlar (arada yemeği, sinemayı, vs … ona aldırıp tepkisine bakarak çok rahat anlayabilirsiniz), gereksiz bir kıskançlıkları yoktur.

Şunu belirtmem lazım ki, kadınlar artan oranda skalanın karanlık tarafına kayıyorlar. Yani yeni gelen her nesilde, düşük meziyetli – yüksek dramalı kadın sayısı artıyor. AMA ŞUNU DA BELİRTMELİYİM Kİ, günümüzde çoğu erkek de uzun süreli ilişki için kadınlardan yüksek meziyet – düşük drama beklemiyorlar. Yukarıdaki şemadaki erkek zaten daha başından kadına kırmızı kümedeki her şeyi vermiş ama seks, duygusal destek ve statü hariç hiçbir şey talep etmeden kuzu kuzu uzun süreli ilişkiye girmiş oluyor.

Kadını mavi kümeye bir şey koymadan uzun süreli ilişki statüsüne ışık hızıyla çıkaran erkek, sürekli yüksek dramalı – düşük meziyetli kadınlarla beraber olur! Günümüzde kadınları sadece uydu erkekler bozmuyorlar. Kadının mavi kümeye ne koyup koymadığına bakmadan onu kız arkadaş yapan erkekler de bozuyorlar.

Peki yüksek meziyetli ve düşük dramalı kızı nasıl bulacağız?

Aslında bu basit. Bir kadının yüksek meziyetli – düşük dramalı olduğunu anlamadan önce (ki bu bir ilişkiye başladıktan sonraki 3 – 4 ay içinde anlaşılır) onu uzun süreli ilişki materyali görmeyeceksiniz.

Bu konuya Seks ve İlişkilerin Temel İlklesi yazısında değinmiştik. Bence RedPill camiasının en önemli yazılarından biri budur :

Bir kadın sizinle ilişkiye seviye – 0 ya da 1’den başlar. Bu aşamadan sonra bu kadının seviye 2 veya 3’e çıkması sizin için seks harici çaba harcaması ile olur. Size yemek yapması, bir yemeğe çıkarması, hediye alması vs. gibi yatırımlarla.

Bir kadın eğer seviye 2 veya 3’e çıkmak istiyor ise, sizin için zaman ve emek harcamalıdır. Burda altın oran geçerlidir. Yani sizin her 2 emek ve çabanıza karşı kadın 3 emek ve çaba göstermelidir.

Şu prensipleri mutlaka edinin:

(1) – Ne kadar güzel, seksi ve kolda gezdirilesi olursa olsun, düşük meziyetli ve yüksek dramalı bir kadınıher zaman hor görün. Bunu yüzüne çarpa çarpa yapmayın ama ilke olarak bu kadının önünde asla heyecanlanmayacak kadar onu sizden aşağıda görmeyi öğrenin.

(2) – İlişkinin ilk dört ayında bir kızı sevdicek olarak görmeyin, hediye almayın (doğum günü istisna), seni seviyorum demeyin ve iltifat etmeyin. Çıkın, eğlenin, nazik davranın, isterseniz centilmenlik yapın. Ama yukarıdakileri yapmayın. Ve daha önemlisi kendi kafanızda kıza “bu kız yüksek meziyetli – düşük dramalı numarası yapan düşük meziyetli – yüksek dramalı bir kevaşe olabilir. Öyle olmadığını bana ispatlaması lazım” deyin. Erkeklerin yüzde doksanı gibi kadınınızı ilk gün melek / tanrıça statüsüne yükseltip sonra işler boka sarınca “puhhh orospu” moduna girmeyin. Kadını ilk gün “orospu olabilir” seviyesinden melek seviyesine çıkarın daha iyi. Tabii melek seviyesine çıkarmayın ama ana fikri anlamışsınızdır.

(3) – Bu 3 -4 ay içinde seviye 3’e çıkmak için gerekli meziyetleri göstermeyen ve / veya drama çıkartan hatunu kız arkadaşı seviyesine çıkarmayın. NOKTA.

(4) – Yüksek meziyetli – düşük dramalı kız sayısı azalıyor olabilir ama siz yine de kız arkadaşınızın böyle olmasını talep edin. Ya böyle bir kızla birlikte olun ya da uzun süreli ilişkiye girmeyin. Hayatınızda kadın olmaması, hayatınızda dramalı ve meziyetsiz bir güzelin olmasından çok daha iyidir. Bu gerçeği özümseyin.

Bakın 0’dan basamak basamak yukarı çıkarmanız gerekmez. Hatta çoğu zaman böyle olmaz. Bazı kızlar cinselliği sadece el tutma olarak verecektir. “Yok abi önce fuck buddy olacak yoksa kız arkadaş olamaz” diye bir saçmalık yok. 4 ay kıza köpek çekerim, “bak kızım daha kız arkadaşım değilsin havalara girme” derim diye bir embesillik de yok. RedPill redditinin aşırılığı o. Ama ana fikir şu : Hiç tanımadığınız kadın, elinizi tuttuğu / öptüğü / sarıldığı / seks yaptığı gün ya da haftasında sevdiceğiniz, hayatınızın anlamı, aşkitonuz olmayacak. Sizin kafanızda bu olmayacak.

Seks, güzellik ve kolumda göstereyim / bu kızı tavlamış olmanın ego patlamasını yaşayayım (statü) harici bir şey talep etmeyen erkek, kadınından bunlar hariç bir şey alamaz. Seks, güzellik ve statü harici talebi olmayan erkek, genelde yüksek dramalı ve düşük meziyetli kadınla eşleşir zira genelde seks, güzellik (*) ve statü kısmını ilk tatmin edenler bu kadınlardır.

Mavi haplı bir erkek bu duruma zaten düşer ama kırmızı hapı bilen bir erkek de bu duruma çok düşer. Biz buna “kırmızı hap teknikleri ile mavi hap idealleri gerçekleştirmeye çalışan” yani mor haplı erkek diyoruz. Bunu da daha sonra yazalım.

(*) Güzellik ile meziyet maalesef çoğunlukla ters orantılıdır. Zira gençliğe ve güzelliğe tapan günümüz toplumunda genç ve güzel bir kadın, ilgi görmek için bir meziyet kazanma, erdemli olma baskısı hissetmez.

Para – statü – görünüş

– sa beyler, siktim ortalığı. Nezaket paradoksu yazısındaki hatalı bir kısıma cevap vereceğim diye başladım bilmem kimin ebesine kadar uzadı konu. Okuyanlar para-statü-görünüş’ün KADINLARDA CİNSEL ÇEKİM UYANDIRMA İLE KESİNLİKLE BİR ÂLAKASI OLMADIĞINI FARK EDECEKLER

BÖLÜM 1

“sonsuzluk ve bir gun”, şöyle demişsin:

– “eğer yürümek istediğin hatunun senle birlikte olma ihtimali düşükse o hatunla hiç vakit kaybetme. Bu ihtimali nereden anlayacaksın? Çok basit, bir hatundan görünüş, para ve statü bakımından aşağıdaysan o hatun seni çekici bulmayacak ve seninle birlikte olmak istemeyecektir. Bunu, hatunun sana olan tavrından, hareketlerinden rahatlıkla anlayabilirsin.”

BU KISIM YANLIŞ. Madde madde ele alayım:

1-) “eğer yürümek istediğin hatunun senle birlikte olma ihtimali düşükse o hatunla hiç vakit kaybetme. Bu ihtimali nereden anlayacaksın?”

Bir hatunun senle yatma ihtimalinin düşük olması SENİ İLGİLENDİRMEMELİ, BUNU HESAPLAMAYA ÇALIŞMAMALISIN.

– “Tomassi’nin 8 Numaralı Demirden Kanunu

Bir kadının seninle niye yatmayacağını anlamasını HER ZAMAN kadına bırak, asla bunu onun için yapma.”

Seninle neden yatmaması gerektiğini ANLAMAYA ÇALIŞIRSAN, kızla aynı tarafta kendine karşı savaşırsın. Çünkü o kız da neden senle yatıp/yatmaması gerektiğini aklında hesap ediyor ona yürüdüğün an da. Bunu senin yapmana gerek yok. Ayrıca yaparsan özgüvensiz davranmana yol açabilir, veya yatma ihtimalin olduğu hâlde KENDİ KENDİNE “bu benle yatmaz” diyerek kızı KENDİNE LAYIK görmeyebilirsin.. YANLIŞ.

Ayrıca bu düşünce oyunun en önemli kavramı olan İÇSEL OYUNA zarar verir.

Senin düşünce yapın, çerçeven; “BEN YETERLİYİM” çerçevesi olmak zorunda.

Nedir “ben yeterliyim çerçevesi?”

Post: Savaş Lordu Gibi Hatun Kaldırmak – İÇSEL OYUN

– Madde 13: “Ben Yeterliyim” Çerçevesi = 9 ve 10’luk hatunlara götüren altın anahtar.

İçsel oyunuzun temeli “ben yeterliyim” düşüncesi olmalıdır. Diğer bir deyişle, sırf erkek olduğunuzdan ötürü kadınlar için değerlisiniz. Her şey bu temel düşünce üzerine kuruludur. Bir kadının ilgisini çekmek için hiçbir şey “yapmak” zorunda değilsiniz. Zaten siz ondan daha rahat davrandığınız için kadın size ilgi duyar. Hiçbir şeyi değiştirmenize gerek yok. Şu andaki “oyununuzu” geliştirmenize gerek yok. Daha yakışıklı olmanıza gerek yok. Bunları onlar isterse ve size yardım ederlerse zaten YAPABİLİRSİNİZ. Ama yapmak zorunda değilsiniz. Zaten erkek olduğunuz için “yeterince iyi” bir adamsınız. Çünkü testosteronunuz ve bir sikiniz var. Kadınlar da buna değer veriyor.”

Düşünce yapısı bu olmak ZORUNDA. SEN SADECE ERKEK OLDUĞUN İÇİN DÜNYADAKİ BÜTÜN KADINLAR İLE YATABİLİRSİN. Çünkü seks için gereken şeyler: testosteron-sik ve östrojen vajina. Nike ayakkabı-Lacoste T-shirt falan değil. Ve Bunlar birbirini mıknatıs gibi çekiyor ve bunlar seks yapmak için yeterli, ikinizde de var. O hâlde istediğin bütün kadınlara yürüyebilirsin.

İşte böyle düşünerek kıza yaklaşmak gerekiyor. Yatmak istediğin bir hatuna yaklaşırken onun dış görünüşüne bakıp güzelliğini düşünürsen, ayakkabı markasına bakıp statüsünü-parasını düşünürsen ve BUNLARI KENDİNİNKİLER ile kıyaslayıp ona göre o hatunla yatıp-yatmama ihtimalini düşünüp-hesaplamaya çalışırsan içsel oyunun “şu açılardan yetersizim, o yüzden bu hatun beni çekici bulmaz. Zaman kaybetmeyeyim en iyisi ben, gidip benden daha fakir,daha çirkin kızlara yürüyeyim” gibi sağlıksız bir hâl alır. Bu sağlıksız hâl SENİN özgüvensiz-korkak-kaybetmeye meyilli bir şekilde kıza yaklaşmana ve neredeyse kıza seni reddettiği için HAK VERMENE, ezik psikolojisi yaşamana sebep olur.

Senin düşünce yapın= BEN O KADINI Arzuluyorum, o kadınla birlikte olmak için gereken şeylere ise (testosteron+sik) SAHİBİM. Erkek olmamdan ötürü yeterliyim. Benden erkek olduğum için etkileniyor.

Düşünce yapısı bu olmayan erkek ÖZGÜVENLİ falan DAVRANAMAZ. Sürekli bir dış faktöre “yeterli” olmanı bağlarsan, asla TAM YETERLİ hissedemezsin. İÇSEL OYUN HER ŞEYDİR. “Savaş başlamadan önce içeride kaybedilip kazanılır.”

Abi şu Savaş Lordu Gibi hatun kaldırmak yazısını yazan herifin daha ÇOK yazısını çevirin lütfen. İbnenin dediği her harf altın kural diye yazılır buraya. O yazıyı okumayan ben “kız tavlamayı biliyorum” demesin bana amına koyim.

Her neyse, yüksek ihtimalle Mahmut Abi’nin falan bu dediğine karşı bir şey yazacağını tahmin etmiştim ki, “de bruyne” güzel bir yorum atmış, Mahmut Abi’de katılmış, ve sonra sonsuza kadar mutlu… Pardon. De bruyne demiş ki:

– “yanlış. sen oyununu oynarsın,o seninle yatacak mı yatmayacak mı karar verir. söylediğine kalsa 9’luk hatunlar 9’luk berkecanlarla takılırlardı. daha aşağısına bakmazlardı. bunun dışında iyi bir yazı,teşekkürler.”

Kesinlikle, SEN HER ZAMAN OYUNUNA ODAKLANMALISIN. “Beni neden kabül etmez bir düşüneyim?” şeklinde ki boş sorulara değil. Bunları “zaman kaybetmemek” için düşünmene gerek yok. Kız fiziksel anlamda sana karşılık vermiyorsa, kendi çerçevesini dayatmaya çalışıyorsa zaten etkilenmemiştir. Olup olmadığını karşıdan “aldığımız ÇIKARA” bakarak yorumlamalıyız. Muhabbet sizi sarıyor, eğleniyorsanız bu bir ÇIKAR. Meriç konuşunca genelde kız tarafı eğlenir. Fiziksel temas varsa on numara çıkar..

Neyse ikinci maddeyle devam edelim.

2- “bir hatundan görünüş, para ve statü bakımından aşağıdaysan o hatun seni çekici bulmayacak ve seninle birlikte olmak istemeyecektir. Bunu, hatunun sana olan tavrından, hareketlerinden rahatlıkla anlayabilirsin.” (????)

Hocam kusura bakma ama burada AĞIR SAÇMALAMIŞSIN. Kadını etkileyen asıl şeyin para-statü-tip’den çok maskulin beden dili, duygusal güç, çerçevenizin sağlam olması, testlerini geçebilmemiz olduğunu BU KADAR VURGULAYARAK anlatan bu site de sen tutup “para-statü-görünüş” bakımından senden aşağıdaysa; “seni çekici bulmayacak” demişsin.

Tivıtırına da göz attım, MGTOW reetwetleri falan yapmışsın. Muhtemelen o yöne biraz kaymış bi erkeksin.

Çünkü özellikle şu MGTOW kanserleri kadınlarla olan ilişkiyi sadece MADDESEL ÇIKARLARA dayandırıyor, ÇEKİMİN ASIL NEYİ OLUŞTURDUĞUNU BİLMEDİĞİ İÇİN; Bunu paraya-statüye bağlıyor ve kadınları duygusuz,seksten keyif almayan,seks yapmak istemeyen; AMCIĞINI SADECE iyi imkânlara erişim amaçlı kullanan ŞEYTAN ORDUSU GİBİ YORUMLUYOR.

Senin yazdığın üzere sana göre ÇEKİCİLİĞİN KARŞITI ŞUNLAR:

1) para
2) statü
3) görünüş

Kadından bu konularda altta isek bize arzu duymayacağını, bize çekim hissetmeyeceğini söylemişsin. Altta vereceğim yazıları acilen gözden geçirmen gerekiyor. Yazar olup sitede makale yayınlıyorsun fakat yayınladığın makale, sitede diğer yayınlanan eski makaleler ile ÇELİŞİYOR. Hangi makaleler mi?

1- Arzunun Dinamiği
2- Kızların Zengin Erkek Tercihi

Şuan aklıma bu ikisi geldi, özellikle ikinci makale olan “kızların zengin erkek tercihi” MAHMUT ABİ TEK KELİMEYLE KUSURSUZ yazmış diyebilirim. Yalan-yalakalık yok. Harbiden ÇOK SAĞLAM yazmış. Para konusunun kadınlarla ilişkileri nasıl etkilediğini ordan gayet iyi öğrenebilir herkes. Seninde göz atman gerekiyor.

(BÖLÜM 2 ALTTA, CİNSEL ÇEKİM VE KAYNAKLARI İŞLENİYOR)

Konuk Yazar : Neym

Jordan Peterson – Bir yaşam rehberliği – Bölüm 2

Jordan Peterson’un konuşma ve derslerinden derlenen A Guide to Life videosunun Türkçe’ye çevirimine devam ediyoruz. Birinci bölüm şurada : Jordan Peterson – Bir yaşam rehberliği – Bölüm I

Bölüm 4 – Verimli Ol

Umutsuz durum diye bir şey yoktur.
Hayatınızın her koşulu değişebilir.
Rhonda Byrne

Sizden olmayı istediğiniz yeri ana hatları ile belirlemeniz istendi. Bu sizin arzuladığınız gelecek. Aynı zamanda herşeyin darmadağın olmasına izin verirseniz kendinizi bulacağınız yeri de tanımlamanız istendi. Ki anksiyetiniz sizi kovalarken, yaklaşma sistemleriniz sizi ileri doğru çekecek.  Böylece en üst seviyede motivesiniz. Bu önemli çünkü aksi takdirde peşinde koşmak istediğiniz şeylerin peşinde koşmaktan korkabilirsiniz. Ve bu çok yaygın. Sonra vaadedilen sizi ileri çekerken korku sizi ele geçirir ama bu sizi güçsüzleştirir zira korkuyorsunuzdur. Korkunuzu arkanıza almak istersiniz, sizi itsin diye. Yapmak isteyeceğiniz, hedeflerinizin peşinde koşmamaktan daha fazla korkmaktır.

Kendinizi meydan okuyan bir zihin yapısına koymak, psikofiziksel olarak çok daha kolaydır.  Genel stres tepkisine girmezsiniz. Sizin keşfe ve aramaya programlı sistemlerinizi açıyorsunuz ki bunlar dopaminergik sistemlerdir. Bu da pozitif duygular yaratır. Yani eğer bir şeyin sizi kovalaması yerine onunla gönüllü olarak yüzleşirseniz, bu sizin için psiko-fizyolojik açıdan çok daha iyidir.

Bu kısmen sizin ejderhayı gidip ininde avlamanızın olduğunuz yerde onun sizi yemesini beklemenizden daha iyi olmasının sebebidir. Özellikle de ejderhayı ininde avlarsanız, onu sizi kesinlikle yokedecek canavar değil de daha bebekken bulabileceğiniz fikrini eklerseniz. Orada olduğunu bildiğiniz küçük problemlerden kaçmayın. Onlarla yüzleşin. Çünkü onlar kendi hallerine bırakıldıklarında büyük problemlere dönüşecekler.

Örneğin farzedin ki vergi dairesi size, 300 Dolar borcunuz olduğunu söyleyen küçük bir not gönderdi. Bu can sıkıcı, belki mektubu açmak bile istemediniz. Açtıysanız bile rafa kaldırdınız. Ama o şey o rafta küçük bir kağıt parçası gibi oturmayacak. Onu 5 – 6 yıl ihmal ederseniz bir sürü korkunç şeyle bağlantılı hale gelecek. Ve onu yeterince uzun süre ihmal ederseniz … Ana fikri anladınız. Üzerine bir not yazılmış bir kağıttan bambaşka bir şeye dönüşecek.

Hayattaki birçok problem böyledir. Çirkin yüzlerini ara ara gösterirler ve siz her seferinde kafanızı çevirip onlar hakkında düşünmemek istersiniz. Onları görmezden gelmenin en kolay yolu budur. Onlarla ilgilenmezsiniz.

Eğer hayatınız 3 – 5 yıla istediğiniz şekilde olsa idi, kendinize gerektiği gibi bakıyor olsa idiniz, arkadaşlıklarınızdan ne isterdiniz? İlişkinizden ne isterdiniz? Ailenizi nasıl yapılandırmak isterdiniz? Kariyerinizden ne beklerdiniz? İşten arta kalan zamanınızı nasıl kullanmak isterdiniz? Zihinsel ve fiziksel sağlığınızı nasıl düzenleyeceksiniz? Belki alkol ve uyuşturucu kullanımınızı da … yontmak isteyeceğiniz şeylerden biri bu olabilir zira alkolizm, insanların 5 – 10%sini siler geçer. Bunu kontrol altında tutmalısınız.

Sonra belki hayatınızın nasıl olmasını istediğiniz ile ilgili bir vizyon geliştirirsiniz ve bir kere hedef saptandıktan sonra onu uygulayabileceğiniz mikro süreçlere bölersiniz. Mikro süreçler, hedefle sebepsel ilişkileri nedeniyle ödüllendirici hale gelirler. Bu ise sizin içsel ödül sisteminizle içiçe geçer ve sizi ileri doğru hareket etmeye iter. Şöyle ki bu sistem eğer sizin hedefe doğru yürüdüğünüzü görünce pozitif duygular yaratarak daha iyi çalışır. Bunun ima ettiği nedir? Değerli bir hedefe sahip olmanız daha iyidir. Aksi takdirde çalışırken pozitif motivasyon alamazsınız. Hedef ne kadar değerli ise, prensipte, onunla alakalı mikro süreçler de o kadar çok pozitif yüklenirler. Bunun anlamı da sabah kalkarsınız ve o günle ilgili heyecan duyarsınız. Günü yaşamaya hazırsınız. Yani uzun vadeli idealinizi saptayın. Belki de uzak durmak istediğiniz bir yeri de saptayın ki kazanmaktan heyecanlandığınız kadar kaybetmekten de korkun. Zira bu da çok yararlıdır.

Hedefinizi tanımlayın ve bunu özgün bir birey olarak yapın : “Eğer kendi çabalarımla bunu gerçekleştirebilirsem buna değer”. Çünkü soru şu : neden bir şey yapayım ki? Çünkü bir şey yapmamak kolay. Sadece oturup hiçbir şey yapmaman yeterli. Çok kolay. Gerçek soru, neden herhangi birşey yapasın ki? Bu soru cevaplanmalı zira siz bir şeyin yapmaya değer olduğuna karar verdiniz.

Birincisi, hedeflerinizi tanımlayın. Zira ne olduğunu bilmediğiniz bir şeyi nasıl nişan alıp vuracaksınız? Böyle bir şey olmayacak. Ve çoğu zaman insanlar hedeflerini tanımlamayı sevmezler zira kaybetmenin kriterlerini tanımlamayı sevmezler. İşleri belirsiz ve sisli tutarsanız ki bu çok kolaydır zira bu da hiçbir şey yapmayarak başarılabilir, yenildiğiniz zaman farkına varmazsınız. Ve insanlar şöyle diyebilir “kaybettiğim zaman bunu bilmek istemem zira bu bana acı verir. Bu nedenle yenilgi konusunda kafamı kuma gömeceğim”. Tamam, güzel de … bunu yaparsanız sürekli yenilirsiniz. Sadece yenildiğinizi bilmezsiniz.  Ta ki sizi bitirecek yenilgiye uğrayana kadar.

Bir kere hedef yapınızı kurduktan sonra “tamam, bu hayata sahip olursam, bu hayat yaşamaya değer olabilir” dersiniz. Yolda kaygı ve tehlike uyandırıcı olmasına, içinde biraz ızdırap çekme ve kayıp olmasına rağmen.

Hedefiniz hayatınızla ilgili öyle bir hedefiniz olmalı ki, tüm herşey göz önüne alındığında, bu hayat emeğinizi haklı çıkarsın.

Peki sonra ne yapacaksınız? Mikro süreçlere döneceksiniz. Tamam hedefim bu diyeceksiniz. Bu gün – gün, hafta – hafta, ay – ay nasıl örneklenecek? Burada çizelge gibi bir şey inanılmaz yararlı olabilir. Google Calendar gibi.

Bir çizelge yapın ve ona sadık kalın!

Peki çizelge ile ilgili kural ne? Çizelge bir hapishane değil. İnsanların yaptığı ilk hata bu ve bu nedenle de bir çizelge takip etmeyi sevmiyorlar. Sanki … ne tür bir çizelge yaratıyorsun? “Şunu yapmalıyım, sonra şunu yapmalıyım ve sonra şunu yapmalıyım. Sonra gidip biraz bilgisayar oyunu oynarım. Çünkü bu yapmam gereken şeyleri yapmayı kim ister ki!”

YANLIŞ! Çizelgeyi öyle kur ki, istediğin günü yaşa.

Bölüm 5 – Kendinle pazarlık yap

Potansiyelimizin kilidini açacak anahtar güç ve zeka değildir, sürekli çalışmaktır.
Winston Churchill

Doğru sorumluluğun / ödül oranı nedir? Bunu sanki sizin için çalışan biriyle pazarlık yapıyormuş gibi kendinize sorabilirsiniz.

– “Yarın çalışman lazım. Yarın benim için çalışmanı istiyorum.”

– “Tamam. Benim için ne yapacaksın ki yarın senin için çalışayım?”

Bunu kendinize sorabilirsiniz. Belki 1 saat sorumluluklarınızla uğraşırsınız ve sonra 15 dakika bilgisayar oyunu oynarsınız. Ya da artık sizi ne harekete geçirirse. Ama kendinizle pazarlık yapmalısınız, kendinize zorba hükümdarlık yapmamalısınız. Sanki önemsediğiniz, verimli ve iyi bir hayatı olmasını dilediğimiz biri ile pazarlık yapıyormuşsunuz gibi. Çizelge böyle yapılır.

Güne bakarsınız ve “eğer o gün şunu yaparsam çok iyi olacak” dersiniz. Mükemmel. Biliyorsunuz yararsız ve işe yaramaz birisiniz ve bunu ancak 70% yerine getirebileceksiniz. Ama bu sıfırdan kat be kat iyidir. Eğer sadee %50sini yapabilirseniz, bir başka kural da, gelecek hafta %51 uymayı hedefleyin … %50.5 uymayı hedefleyin. Çünkü böylece döngünün pozitif şekilde makaraları döndürdüğü ve sizi tepeye taşıyacak başlangıç noktasını yakalayacaksınız.

Kendi işine bağlılığınız üzerinde çalışmanın yollarından biri budur. Sahip olmak istediğiniz bir hayatı planlayın. Kendinizle sanki kendinizi tanımıyormuş gibi bir toplantı ayarlayın. Çünkü nasıl biri olduğunuzu biliyorsunuz. Size söyleneni yapmayacaksınız, kendinize yapmanız gerektiğini söylediğiniz şeyleri yapmayacaksınız. Bunun çoktan farkına varmış olmanız lazım. Sanki aynı anda hem kötü bir çalışan, hem de ondan daha kötü bir patron gibisiniz. Ne yapmanız gerektiğini bilmiyorsunuz ve zaten ne yapmanız gerektiğini bilip kendinize söyleseniz yapmayacaksınız. Kendinizi kovup olmak istediğiniz başka birini bulun gibi :p … Ama benim demek istediğim, siz kendinizin uşağı değilsiniz. Siz kendinizle pazarlık yapmanız gereken birisiniz.

Kendinize, iyi bir yaşam sürme fırsatını vereceğiniz biri gibi gibi davranmalısınız. Bu insanlar için çok zor bir şey zira insanlar kendilerinden pek hoşlanmazlar. İnsanlar kendilerini kırbaç yağmuruna tutup sonra kenarda işleri yarına bırakırlar ve sonra yine kırbaç yağmuru, işleri erteleme … Tanrım. Ne kadar sıkıcı ve hayatını harcamak için ne kadar hastalıklı bir yol! Bunun nasıl olduğunu biliyorsunuz zira siz de muhtemelen günde 6 saati çöpe atıyorsunuz. Bununla ilgili daha önce ekonomik hesaplama yapmıştık.

Sizin saatiniz muhtemelen 50 Dolar. Tamam bugün bu kadar kazanmıyorsunuz ve gençsiniz. Bu, yatırım yapma devri. Bugün yaptıklarınızın değeri ilerde katlanacak. O yüzden 50 Dolar gayet makul. Eğer günde 6 saat boşa harcıyorsanız, haftada 2,000 Doları çöpe atıyorsunuz ve bu da yılda 100,000 Dolar eder. Bunun size maliyeti bu. Zamanınızın ne kadar para ettiğini bilmeniz lazım. Diyelim ki 50 değil 30. Her ne ise. Belki 100. Skalada bir yerde.

Zamanınızı kullanırken şunu sormanız lazım : bu saati satın almak için birine 50 Dolar verir miydim?  Eğer cevabınız hayır ise o saati değerlendirecek başka bir şey bulun. Bu sizin zamanınızın değerini bilip bilmediğiniz ile alakalı. Ama bunu kabul etmemek ile ilgili komik olan şey şu : eğer zamanınızın değerli olduğunu düşünmüyorsanız, öyle sorumsuzca oturup keyfinize bakmazsınız. Bunun yerine varoluşsal bir ızdırap çekersiniz. Bu aptalca bir çözüm gibi görünüyor.

Üçüncü bölüm.

Jordan Peterson Türkçe Kitap

Saha raporu – Sıcak çikolata

Selam arkadaşlar ben cerberos geçtiğimiz haftalarda sitede incelenen başarısız tinder buluşmasının baş kahramanı 🙂 Bugün size geçen hafta pazartesi gününün raporunu sunuyorum.

Ben bir kafede part time garsonluk yapıyorum. Pazartesi akşamı kafeye sırt çantalı sarışın ve renkli gözlü oldukça güzel bir kız geldi (yalnız). İlk başta gayet normal bir şekilde siparişini aldım ve sıcak çikolata istedi. Servisi yaparken masanın üzerinde bir biyoloji test kitabı gördüm ve kız bana serviste yardım etmeye çalışırken çikolatayı döküyordu az daha. Aramızda geçen diyalog şu şekilde : kız =K ben =B (anlamak çok zor olmasa gerek :D)

B:ben hallederim gerek yoktu (gülerek)
K:sana yardım etmek istedim sadece (gözlerimin içine bakarak)
B:teşekkür ederim, üniversite sınavına mı hazirlaniyorsun?
K:evet
Bunun üzerine diğer masalarla ilgilenmek zorunda kaldığım için kolay gelsin deyip uzaklaştım. Bu arada kafedeki müşteri sayısı biraz azaldı. Yaklaşık yarım saat kulağında kulaklıkla birlikte ders çalıştı lakin sık sık telefonla ilgileniyordu ve ara ara göz göze geliyorduk ayrıca sıcak çikolatayı yarısına kadar içmişti. Hesabı ödemek için kalktı kasaya giderken hafif bir tebessümle bakış attı. Ben bilerek masayı toplamadim ve hesabı ödeyip döndü.
B:çikolatayı beğenmedin sanırım
K:yani pek güzel olmamıştı
B:hadi ya ben yapmıştım halbuki (tabi ki ben yapmadım xdsxxd)
K:(gulerek) biraz daha güzel yapmalısın
B:bir daha uğrarsan daha özenli yaparım
K:bilmem uğrarım belki
B:peki uğrarsan Çarşamba pazar pazartesi günleri uğra ki ben yapım çikolatayı (gülerek)
K:ya tüm sihri bozdun ama tesadüf olacaktı
B:inan şansıma hiç güvenmiyorum (gülerek)
K:haha güzel cevaptı
B:teşekkür ederim hazircevapim biraz sayısalcı olduğum için olabilir
K: öyle mi Üniversite öğrencisi misin
B:evet
K:hangi bölüm
B:x mühendisliği
K:vay güzel bölümmüş tavsiye vermek ister misin sınava iki ay kaldı ve hala çok eksiğim var
B:tabi ki, mesela bu şekilde çalışarak bi yere varamazsın ders çalışırken beni kesiyordun sürekli (gulerek)
K:( gülerek) saçmalama
B:haksız mıyım 😀
K:mahcup bi gülümseme vardı suratında
B:bak ne diyeceğim numaranı verebilir misin daha fazla burada durursam kovulacagim 😀 daha sonra sohbete devam ederiz
K:numara değil de instagram kullanıyorsan takipleselim
B:tamam bana uyar

Evet konuşma bu şekilde sonunda kızın Instagramını aldım ve olaylar gelişti. Ayrıca olayın olduğu saat akşam yedi sularıydi yani day game sayılır 😀 Ek olarak yaşım 19 boyuma göre zayıf bir erkeğim ancak tip olarak ortalamanin bir iki tık üzeri sayılırım. Mahmut abi hatalarım veya kendimi gelistirmem gereken bir yer varsa inceleyip belirtirsen sevinirim sağlıcakla kalın 🙂

Konuk Yazar : Cerberos

Sosyal medyanın zararları

Sosyal medya varolmadan önce daha mutlu değil miydik? Sosyal medya bizi bu haliyle en temel insanlığımızdan soyutluyor. Zeka gelişmimizi durduruyor, depresif yapıyor ve ilişkilerimizi geri dönülmez şekilde mahvediyor.

Facebook’un ilk çalışanlarından birisi, Facebook’un kullanıcılarını programladığını ve toplum dokusunu mahvettiğini itiraf ederek bombayı patlattı :

“Çok suçluluk duyuyorum. Şu an bu öyle bir noktada ki biz toplumun çalışır dokusunu paramparça eden araçlar yarattık. Bugün bulunduğumuz yer bu. Davranışlarınız, siz farkında değilsiniz ama, programlanıyorlar. Bu bilmeden ve kasıtsız yapıldı ama şimdi siz ne kadar şeyden vazgeçeceğinize karar vermelisiniz.”

Sosyal medya bağımlılık yaratacak şekilde tasarlandı. Sigara, alkol ve kumar ile aynı çeşit dopamin salgılatıyor.

“Biliyoruz ki sosyal medya ve telefonlarımızla uğraşmak dopamin denilen bir kimyasal salgılatıyor. Bu nedenle bir mesaj aldığınızda, iyi hissediyorsunuz.

Biliyorsunuz hepimiz bazen kötü ve yalnız hissederiz. Sonra 10 arkadaşa 10 mesaj atarız: “slm, slm, slm, slm, slm, …” Neden? Çünkü bir cevap aldığınızda iyi hissediyorsunuz.

Bu nedenle like’ları sayıyoruz, geri gidip 10 kere Instagramım yavaş mı büyüyor … bir şey mi yanlış yaptım, beni artık beğenmiyorlar mı … gençler için takipten /arkadaşlıktan çıkarılma travma yaratan bir şey.

Mesaj aldınız mı dopamin shot alıyorsunuz ve bu nedenle de iyi hissediyorsunuz. Bunu seviyoruz ve sürekli sosyal medyaya gidiyoruz.

Dopamin sigara içtiğimizde, alkol aldığımızda ve kumar oynadığımızda iyi hissettiren kimyasal ile aynı. Başka deyişle SOSYAL MEDYA ÇOK ÇOK BAĞIMLILIK YARATICI.”

Kaynak : Radikalsanat

O kadar bağımlıyız ki bazen beynimiz bizi dopamin popması kapıda diye kandırıyor. Öyle olmamasına rağmen. Hayalet titreşim sendromundan bahsediyorum. İnsanların öyle olmamasına rağmen telefonlarının titreştiğini sanması. Psikologlar bu sahte aramaların sadece kafanızda olduğunu söylüyorlar. Sürekli telefonla konuşanlar veya telefonu mesaj ve tweet için sıkça kullananlarda bu sahte arama hissi daha fazla görülüyor.

Bir dahaki sefer kalabalık bir caddede araba sürerken pencereden dışarı bakın. Kaç tane gencin kafalarının telefonlarına gömülü olduğunu görün. Potansiyel bir tehlike ya da engel olan, ilginç ve gözleme değer şeylerim olduğu ortamlarda bile kafalarını telefondan kaldıramıyorlar. Bu bağımlılık temel hayatta kalma mekanizmalarını devre dışı bırakıyor : açık alanda çevrenin farkında olma. İşte bu kadar bağımlılar.

Millenial nesil sosyal medya bağımlılığına daha yatkın çünkü ebeveynleri ve okulları tarafından sürekli ve muhtaç bir onaylanma ihtiyacıyla dolduruldular. Bu “ben ben ben” nesli gelmiş geçmiş en düşük özsaygılı nesil.  Sürekli “ben varım” güvencesine ihtiyaç duyan bir nesil. Bu ihtiyacı doyuran ne : sosyal medya.

Millenial neslin hayatla başaçıkabilme mekanizmaları o kadar çok erozyona uğradı ki, dizginsiz bir narsisizm, stres boşaltmanın bir formu haline geldi. Bu narsisizmleri en çok nerede ödüllendiriliyor? Doğru tahmin ettiniz : sosyal medyada.

Like, share ve retweetler, bir bebek için emzik ne ise bir milenial için de o.  Sosyal medya, kelime anlamı ile beynimizi bebekleştiriyor. Bizi bebekliğimize geri döndürüyor. Bebekliğin bir başka özelliği de ne : kısa dikkat aralığı.

Akıllı telefonlar yüzünden insanların dikkat aralığı süs balıklarından daha kısa. Dikkat aralığı sosyal medya tarafından katledildi. Sürekli bir dikkat dağınıklığı ve bozulması halinde yaşıyoruz. Sürekli yeni bilgi akışı beyinlerimizin o bilgiyi işleyip uzun dönemli hafızamıza göndermesini engelliyor. Hafızanızın eskiden olduğuna göre neden daha kötü olduğunu hiç merak ettiniz mi? Dikkatiniz sürekli yeni akışı ile bozulursa herhangi bir konuya dikkat edecek ilgiyi oluşturamazsınız. Yani herşey sadece yüzeysel enstantane fotoğraf olur.

Beynimiz, değişen çevreye fiziksel olarak adapte oluyor. Buna nöroplastisite denir. Sosyal medya ve genel olarak internet beynimizi, sadece yüzeysel düşünecek şekilde yeniden kabloladı. Aynı zamanda çalışmalar gösteriyor ki ne kadar dikkatiniz dağılmış ise empati hissetmeniz o kadar zorlaıyor. Empati, sosyal medyanın bir başka kurbanı.

Araştırmalara göre Facebook kullanmak sizi depresif yapıyor. Sosyal medya depresyon da yaratıyor çünkü insanlar diğer insanların “inanılmaz ilgi çekici” hayatlarının, özenle düzenlenmiş bölümleri görüyorlar sadece. Ve bunu kendilerininki ile karşılaştırıp yetersiz ve yalnız hissediyorlar.Buna milenyal neslin sosyal medyayı streslerini azaltmak için kullanmalarına rağmen daha fazla strese girmelerinin ironisini ekleyin.

Avustralya’da yapılan bir araştırma gösteriyor ki Facebook’u bırakmak kortizol seviyelerinde azalma sağlıyor. Queensland Üniversitesinde yapılan araştırma, Facebook’u sadece 5 gün bırakmak bile kortizol seviyelerinde görülür düşüş şağlıyor.

Sosyal medya beyne kısa devre yaptırıyor ve yeni yeni farketmeye başladık ki bunun zihinsel sonuçları var. Bu sonuçlardan biri de sürekli arka planı tamamen işgal eden ve uğuldayan bir anksiyete. Üniversitelerde akıl sağlığı çalışanlarına sorarsanız size söyleyecekler. Öğrenciler arasında yaygın sosyal medya ve akıllı telefon kullanımında artış ile beraber anksiyete bozukluğu patlaması geldi. Sürekli arka plan ansiyete uğultusuna maruz kalan öğrenciler duygusal olarak o kadar kırılganlar ki, en ufak şeyden tahrik olup patlayabiliyorlar.

Sosyal medyanın yararları? Güya artık herkesin bir sesi var. Prensipte bu bilginin demokratikleşmesine neden olsa da pratikte milyarlarca mankafanın yedikleri yemeklerin fotoğraf paylaşmasına ve “yanlış” fikirlere sahip kişilere alçakça hakaretler etmesine neden oluyor. Bunlar,  manyak cadı avcısı linç sürüsünden farksızlar. Sırf nahoş birşey söyledi diye insanların kariyer ve itibarlarını mahvediyorlar.

Artık hepimiz bağımlıyız. Davranışlarımız bizi kalıcı şekilde modifiye etmeden önce biz davranışlarımızı modifiye etmeliyiz. Bu elektronik gettodan kaçmamız lazım.

Şimdi şu anda hepimizin yapabileceği birkaç şey :

  1. Telefonunuzdaki tüm önemsiz notifikasyonları kapatın.
  2. Mesajlarınızı ve maillerinizi günde en fazla 5 kere kontrol etme alışkanlığı edinin. Mümkünse daha az.
  3. Interneti, ananız – babanız nasıl kullanıyorsa öyle kullanın. Internete yapmak istediğiniz şey için girin ve işiniz bitince çıkın. Binlerce farklı şeyle dikkatinizi dağıtmayın.
  4. Web’de gezinmeyin. Disiplinli olmaya çalışın.
  5. Kendi zamanınızın değerine saygı gösterin.
  6. Telefonunuzu yatağınızın yanında şarj etmeyin.
  7. Kalkar kalkmaz tüm hesaplarınızdaki tüm mesajları kontrol etme baskısına karşı koyun.
  8. Her fırsatta telefonunuzu, olduğunuz odadan başka bir oda da bırakın.
  9. Eğer kariyeriniz için gerçekten önemli değilse, sosyal medyadan tamamen çıkın.Kamuya mal olmuş bir figür olmanın yararlarını görmüyorsanız, kamuya mal olmuş biri olmayın.

Bu değişiklikleri hayata geçirirseniz, daha mutlu, daha verimli ve daha ilginç bir insan olacaksınız. Sosyal medyanın neden olduğu aksiyetenin ve depresyonun arka plan uğultusundan kurtulacaksınız.

Çeviri : Kaynak videosu alt yazı ile gelecek.

Alfa olmak isteyen beta

Merhaba Mahmut hocam. Ben DG. 18 yaşındayım.
Başta güzel kızları tipsiz serseri erkeklerin yanında görünce “ulan tipe bak yanındaki kıza bak” diye şaşırırdım. Ancak red pill’i okuduktan sonra işin mantığını çözdüm. Amacım playboyluktan çok ihtiyacım olduğunda çak-geç yapacağım kız bulabilmek.

Babam spora gitmeyen ancak onun dışında “alfa erkek” sıfatını tamamı ile taşıyan biri. Ancak ben onun yarısı kadar bile alfa olduğumu düşünmüyorum (hatta direkt itiraf edeyim değilim). Kızlar hariç her konuda cesurum. Hatta “aptal cesareti” denilen durum tam beni yansıtıyor. Benden güçlü erkeklerle kavga ettim,hatta neredeyse lisedeki müdür yardımcısıyla da kavga edecektim. Yani öyle pısırık değilim diye bunları anlattım ama konu kız oldu mu şaftım kayıyor. Hatta bir kaç güzel kızın dalga geçmesiyle bu işten ümidimi taa red pill’i keşfedinceye kadar kestim.

Fiziksel özelliklerimden bahsedeyim: 1.80, 98 kilo,hafif göbekli,hayatında neredeyse hiç kas çalışmamış dışarıdan tam bir beta erkeği olarak gözüken ve bakım yapmayan biriyim. Tipsiz sayılırım.

Alfa olduğunu nasıl anlarsın yazısından bana uyanları yazayım.

  • Saçmalıyorken bile kendinden emin konuşuyorsun. Gerekirse kavga edebilecek yapıdasın. Çatışmadan / tartışmadan kaçınmıyorsun.
  • Güvendiğin insanlar dışındakilerin ne düşündüğünü fazla takmıyorsun. Bir alfa olarak insanların sana sürekli shit test atacağının farkındasın ve bunu pek fazla önemsemiyorsun.
  • Cinsel çekimin pazarlıkla olmadığının farkındasın. Kadını flört oyununda tavlanıp baştan çıkarılacak biri olarak görüyorsun, ilişkinin aynı seviyede eşitlikçi bir pazarlık ile olmadığının farkındasın.
  • Acı çekmeyi hayatın bir parçası olarak görüyorsun ve acıyı hedeflerine doğru seni iten bir güç olarak görüyorsun. Acı ve onun getirdiği motivasyonun olduğu sürece hiçbirşey senin ruh halini etkileyemiyor. Cehenneme gidip geri gelmiş biri isen rastgele hatunun birinin senin hakkında ne düşündüğünden sana ne? Hayatın getirdiği acının karşısına çıkıp meydan okuyan kişi, o acıdan sürekli kaçan kişiden daha güçlüdür. Acıyı düşmanın değil arkadaşın yapmayı biliyorsun.
  • Hakettiğinden daha azını sana veren kadının peşinde koşmuyorsun. Bu kadını hemen yenisiyle değiştiriyorsun, yeni kadınlara açılıyorsun. Ama tapmıyorsun. “Asıl ben ona ödülüm” düşünce yapısına sahipsin.
  • Dramaya harcayacak zamanın yok. Drama zamanın en büyük katilidir.
  • Sınırlarını her zaman koruyorsun.
  • Kaybet – kaybet oyunundan uzak duruyorsun. Bazen karşındakinin ikinizi de kaybetmeye ötelediğinin farkına varıyorsun ve o oyunu oynamayı bırakıyorsun / reddediyorsun.
  • Cesursun. Risk alabiliyorsun. (Kadınlar Hariç)
  • Projeleri, insanları yönetmeye talipsin. Üzerine sorumluluk alabiliyorsun.
  • Bu dünyada kendi başına olduğunun, ebeveynlerinin birgün öleceğinin farkındasın. Herşey sana bağlı. İnsanlar gelip geçici; arkadaşlar, kadınlar, vs. İhtiyaçların için sadece kendine bağımlısın (5 kızkardeşten bahsetmiyoruz).
  • İnsanları gerektiğinde bırakmayı biliyorsun (bolluk mentalitesi)
    Tembel değilsin, sürekli bir uğraş, yenilik peşindesin.
  • Motive ve risk almaktan korkmayan biri olduğun için sürekli yenilsen de sonunda başarının yolunu bulacağını biliyorsun (başarılı insanların başarı – yenilgi oranı ortalama 1’e 12). Yenilmekten korkmuyorsun.
  • Biri senin hakkında saçmaladığında, öfkeleneceğine, o kişi ile dalga geçiyorsun. Biri bunu ciddi ciddi yapıyorsa, o kişiyi umursamıyorsun.
    Hayatın adil olmadığının farkındasın. Kıskançlık feminen bir karakter özelliğidir. Kıskançlığın üretken bir sonuç verme şansı yoktur. Senin gibi verimliliğin nadide örneği birinin kitabında kıskançlık yoktur.

    Bunlar dışındakiler şimdilik bana uymasada uymaya çalışıyorum. Birkaç ay sonra eğitim için Macaristan’a gidiyorum. Büyük ihtimalle hayatımın geri kalanı orada geçecek. Belki oradaki kızlarla şansım daha yüksek olur. Orda spora yazılıp kas sorununu halletmeyi düşünüyorum.

    Aslında cesur olduğum anlar yok değil. Mesela bir kızın bacaklarına baktım ve bunu fark etti,ben “ne bakıyorsun” diye tepki vermesini bekledim ancak bacaklarını çekti ve gülerek yanındaki arkadaşıyla konuştu. Tabii henüz red pill’i keşfetmemiş bir beta olaraktan devamını getiremedim ve utandığımı açık açık söylemek haricinde her şeyi yaptım

    Yine de bana aşık olan kızlar oldu. Biri hariç diğerlerini güzel bulmadığımdan ilgilenmedim ama biri güzeldi. O kızı da beni sevdiğinini açık açık belli etmesine karşın (hatta arkadaşının “DG, Merve kendisine çıkma teklifi eden erkeğin teklifini kabul edecek,hemen teklif et” demesine rağmen) çok çok geç anladım+anladığımda devamını getirmedim. Zaten 13 yaşındayken aşktan ne anlarsın ki?

Sonra uzaktan akrabam olan bir kızla (niyetim seks değil,seks yapacağım diye ailesiyle uğraşıp evlenmek istemiyorum) red pill’deki “alfa erkeğin” kızlar üzerindeki etkisini test etmek amacıyla konuştum (ama bunun red pill ile ilgili olduğunu çaktırmadım). Kıza “Güzelsin” demekten başka hiç bir şekilde yürümedim. Bu arada kızın evindeyim(komşuyuz) ve sadece ikimiz varız. 19:00-23:45 arası yanlızdık. Kız benimle aynı yaşta

Ben: Berfin,okuldaki serseri tipli erkekler hoşuna gidiyor mu?
Kız:Hayır,hatta kızların o tiplerde ne aradığını anlamıyorum
Ben: Sokakta erkeklerle gezen kızlara kaşar tarzı laflar kullanıyorlar. Umrunda mı
Kız: Hayır,onları da anlamıyorum ki. Bunun gibiler yüzünden erkek arkadaşlarımla(sevgili değil) yolda yürüyüp sohbet etmekten korkuyorum.
Ben:Pekii seni koruyup kollayacak,senin dertlerini taşıyacak birinin olmasını istermiydin
Kız:Ben acılarımı kendi içimde yaşamayı tercih ederim.

Buraya kadar şaşırmadım değil,çünkü “alfa erkek” tanımında “duygusal olarak kızın yükünü taşıyan (sonuçta red pill’e göre kızlar duygusal olarak güçlü erkeklerden hoşlanır diye biliyorum), kavgaya hazır(Kekoların yanındaki güzel kızlar aklıma geldi)” ifadeleri de vardı. Kızın feminist olduğunu sormak aklıma gelmedi ama feminist tavrı yoktu. Acaba kendisi bir istisna mı yoksa red pill’den haberi var ve beni mi trolledi mi diye düşünüp duruyorum.

Sonra tam bir beta gibi davranıp duygusal erkeği oynadım. Ama yüzünde “şu salak betaya bak” ifadesinden çok üzgün bir ifade vardı.

Sonra denek olarak kullandığım bu kıza kapalı bir biçimde cinsellikten bahsettim.

Ben: Ailelerimiz biraz yobaz olsa ikimiz tek başımızayız diye bizi şey sanacaklar. Anladın sen
Kız:Bu imkansız ama özellikle doğu tarafında böylesi düşünceler var

Konuşmanın devamı bunun gibi gelişti. İmkansız lafına sevinmedim değil,sonuçta amacım seks değil ve bir günlük zevk uğruna işin evliliğe (ve hatta çocuğa) gitmesini istemiyorum. Amacım sadece vereceği tepkileri ölçmek.

Biraz da bağımlılıklarımdan bahsedeyim
-Sigara ve alkol yok,sokmam da
-Mastürbasyon bolca var
-Porno nadiren,ancak başladım mı 2-3 gün duramıyorum

Simdi size sorularım şunlar

1.Alfa erkeğe yakın mıyım yoksa bas bas “Zavallı beta” diğe bağırıyor muyum?
2.Tavsiyeleriniz neler
3.Yukarıdaki kızın durumu ne

1.Alfa erkeğe yakın mıyım yoksa bas bas “Zavallı beta” diğe bağırıyor muyum?

Betasın, zavallı değilsin ama kadın – erkek ilişkileri bağlamında alfaya yakın değilsin. Özellikle vücut kitle indeksin çok kötü (aşağıya bak). Fakat yaşına göre düşünürsek, kadınlar konusunda ortalama bir 18 yaşı erkeğisin. Bazı şeyler sadece kh bilgisi ile değil yaşla da gelecek. Sabırlı ol. Daha 5 sene önce 13 yaşındaydın, bir tarafının oğlan çocuğu olması çok anormal değil.

Sana ilk taşı 18 yaşında az çok böyle olmayan atsın. Benim mesela yakışıklı ve gayet kaslı olmam (gym + muay thai) harici durumum daha parlak değildi.

2.Tavsiyeleriniz neler?

Aha bunlar :

Amacım playboyluktan çok ihtiyacım olduğunda çak-geç yapacağım kız bulabilmek.

Kırmızı hapta bahsedilen kısa süreli ilişki sanırım çak – geç (pump and dump) ile karıştırılıyor. Benim çak – geç arayana tavsiyem, KH’nın oyun kısmına uğraşmanıza gerek yok, para kazanın ve gidin ayda 2 – 3 kere fahişe tutun kendinize. Madem karşı cinsle cinsel hariç hiçbir muhabbetinizin olmamasını istiyorsunuz, ne gerek var KH’nın kadın – erkek ilişkileri tavsiyelerine?

Yaş olarak uzun süreli ve ciddi ilişki tavsiye etmesem de, hatunlara çakayım – geçeyim diye yaklaşmanı tavsiye etmem. Ahlaki problemi bir yana (ki ben bunu da önemseyen biriyim) bu zihniyet senin kadın – erkek ilişkileri deneyimi yaşamanı engeller ve ilerde uzun süreli ilişkiye geçmekte zorlanırsın. Sen “bana ne?” deyip takmayabilirsin ama ben de prensip olarak çak- geç arayana tavsiye vermiyorum.

Kızlar hariç her konuda cesurum. Hatta “aptal cesareti” denilen durum tam beni yansıtıyor. Benden güçlü erkeklerle kavga ettim,hatta neredeyse lisedeki müdür yardımcısıyla da kavga edecektim. Yani öyle pısırık değilim diye bunları anlattım ama konu kız oldu mu şaftım kayıyor. Hatta bir kaç güzel kızın dalga geçmesiyle bu işten ümidimi taa red pill’i keşfedinceye kadar kestim.

Mavi hap – kırmızı hap ile maskülinite tam olarak aynı eksenler değiller. Genelde mavi haplı maskülin olmasa da, ara ara mavi haplı ama bazı açılardan maskülin adam görebilirsiniz.

Fiziksel özelliklerimden bahsedeyim: 1.80, 98 kilo,hafif göbekli,hayatında neredeyse hiç kas çalışmamış dışarıdan tam bir beta erkeği olarak gözüken ve bakım yapmayan biriyim. Tipsiz sayılırım.

Hafif göbekli mi ?!?!? BMI’ın 30.2 üstü, yani Class I obez kategorisindesin. Bir rakamı mı yanlış yazdın? Verdiğin rakamlarla şişman değil obezsin. Rakamları doğru verdiğini sayarsak, 18 yaşında bu kilo ile sağlık yanında kızlarla da işin zor.

Kızlar konusunda 16 – 22 yaş arası yakışıklı ve atletik olmak en önemli boyuttur. İki sebepten : birincisi bu yaşlarda kızlar yakışıklı ve atletik olmanı çok önemserler ve ikincisi 22 yaşına kadar bir erkeğin kırmızı hap karizması (oyun) olgunluğunu yakalaması zordur (imkansız değil).

Zayıflaman ve kas yapman lazım. Kızlarla önündeki en büyük engellerden biri bu. Hit the gym Jack!

Bunlar dışındakiler şimdilik bana uymasada uymaya çalışıyorum. Birkaç ay sonra eğitim için Macaristan’a gidiyorum. Büyük ihtimalle hayatımın geri kalanı orada geçecek. Belki oradaki kızlarla şansım daha yüksek olur. Orda spora yazılıp kas sorununu halletmeyi düşünüyorum.

Google Image search’te Hungarian Girl diye arayın ve arkadaşın şansına küfredin 😀

Slav kızları diyarına gidiyorsun. Sen gyme yazıl yeter. Eğer çok beceriksiz değilsen bir sene sonra bize saha raporlarını gönder. Ama dediğim gibi vur – kaçı abartma.

Acaba kendisi bir istisna mı yoksa red pill’den haberi var ve beni mi trolledi mi diye düşünüp duruyorum.

Bu tür konularda kadınların dediklerinin bir önemi yok, yaptıklarına bakacaksın. Asla kadınların ağzından çıkana göre hareket etme. Kadınlardan ilişki tavsiyesi alma ve onlarla kadın – erkek ilişkileri konuşma.

Ben: Berfin,okuldaki serseri tipli erkekler hoşuna gidiyor mu?
Kız:Hayır,hatta kızların o tiplerde ne aradığını anlamıyorum

Kızlar bu sorulara hep politik doğrucu cevaplar verirler. Ama asıl problem, böyle bir soruyu soran erkek, kızların gözünde kızlardan zerre anlamayan erkektir. Zira kızlardan anlayan ve onlarla başarılı bir erkeğin bu sorunun cevabını ve kızların bu soruya dürüst cevap vermeyeceğini bilmesi gereklidir. Bu soruyu sorarak kıza “hiçbir kızın seçmediği, kızlarla tecrübesi olmayan bir erkeğim” diye bağırıyorsun. “Ben betayım” yazan t-shirt giysen daha iyi. En azından onu espri algılayabilir.

Klavuzu kadın olanın burnu abazanlıktan kurtulmaz.

Mastürbasyon bolca var.

Haftada 2’ye indir. Max 3. Feromonal beta olma.

3.Yukarıdaki kızın durumu ne

Kızı boşver, senin durumun vahim. Konuşarak kızlardan bilgi alacağını sanıyorsun ama konuşarak kızlardan bilgi sızdırmaya çalışan erkek, kızlara “kadınlarla zerre tecrübesi olmamış (ya da çok az olmuş) ve muhtemelen kadınlar tarafından istenmeyen erkek” olarak görünür.