Romantizm – Bir Ölüm İlanı

Romantizm, imanın bir şartıdır.

Neyle dolu olduğunu biliyoruz: ilk görüşte aşk, edepsizce flört etme, şahlanan çiftler, fantastik ziyafetler içeren diyaloglar, kemanlar ve flütler, muhteşem düğünler, mumlar, hatunun her parçasını garip bir sonsuzluğa çeviren ırzına geçilmiş şiirler, büyülü melodilerin çalındığı mutlu evler, 2.3 çocuk, 2.6 araba, 1.1 garaj ve 1.4 köpek.

Romantizmin şu ifadedir: talihsiz aşıklar. Romantizm kontrol edilebilir bir şey olarak görülmez. Daha çok boyun eğilmesi gereken bir şey olarak görülür. Bu talihsiz aşk olayı, kader mertebesine çıkarılır!

Ve bu inanç erkeklerin içini doldurur. Romantizm dolu bu erkekler, akılları bir karış havada dolanıp dururlar. Bazıları ise uçuruma düşerler (intiharın neden en yüksek oranda genç erkekler arasında görüldüğünü merak eden var mı?). Bazıları ise kendilerini romantizm ile o kadar doldururlar ki, onlara ne söylenirse söylensin, en keskin en acımasız gerçekler bile onların şişmiş, lastik kabuklarından seker gider. Bazıları yedikleri dolmanın farkına varırlar ve büyük bir öfke ve intikam ateşi ile önlerine gelen her kadınla yatarak intikam almaya çalışırlar. Ama geri kalan erkekler, bu zehiri tükürerek iyileşirler ve Erkek olurlar.

Ah, affet beni Hallmark![1] Eğer romantizmden şüphe edersem, kadınların öfkesini üzerine çekerim. Ama şunu bilin: ben aşk tanrısı ile savaşıyorum! Zafere giden yol, virüslülere gerçeklik iğnesini saplamaktan geçmez … ya patlayıp yıkılırlar ya da bu fantezi dünyasına daha sıkı sarılırlar. Bu nedenle en iyi yöntem, virüslülere bir ayna tutmak ve onların hastalıklarını görmelerini ve bu çürümüşlükten kendi kendilerine temizlenmelerini sağlamak.

Virus

Bu abartılmış romantizmin kökleri Rousseau’ya uzanır. Bastırılmış ve yasalarla kısıtlanmış boş bir duygusal merkez olarak gördüğü burjuva aşkından tiksinen Rousseau, bunun yerine daha tutkulu bir şey koymak istedi. Daha önce özellikle aristokrasi içinde tutku gerçeklik, şeref ve güç için vardı.

Rousseau’ya göre “bu tehlikeli bir şeydi”. “Bu başka bi rşey ile değiştirilmeliydi. İnsanı sadece içine çeken bir şeyle.” Bu nedenle: “Aşk bundan sonra ruh-kurtarıcı bir deneyim olacak!”

Peki Rousseau bu sonuca nasıl vardı? Kendi anlatışıyla çocukluğunda: “buyurucu bir mürebbiyenin önünde diz çökmek, onun emirlerine uymak, beni affetmesi için ona yalvarmak, benim için en zarif zevklerdi.” Yani Rousseau aşk içinde tamamen pasifti; kadın ilk adımı atmalıydı. Paglia[2] şöyle diyor: “Rousseau, erkeklerin kadınlar üzerinde egemen olduğu büyük varlık zincirine son verdi … Rousseau, Avrupalı erkek kimliğini feminenleştirdi” ve “ideal erkeğe kadınsı bir duyarlılık verdi.”

Rousseau’dan itibaren kültür artarak romantize edildi. Müzik “aşk” etrafında döner. En yüksek ciroya sahip filmler romantik “destan” tarzı filmlerdir: Rüzgar Gibi Geçti (Gone With The Wind) ve koskoca geminin batmasının filmin önceliği olan romantizme sadece arka plan sağladığı Titanik gibi. Abartılmış romantizm, dinleri harap etti; rahipler “bilgeliğin ve gerçekliğin” peşinde koşan savaşçılardan “aşkın hizmetkarlarına” dönüştüler (sonra da kilise sıraları neden kadınlarla dolu diye şaşıyorlar). Politikacılar ne kadar “sevgi” dolu olduklarını anlatmaya ve “sevilir” biri olmaya çalışıyorlar. Romantizm gözü dönmüş bir boğa gibi her yere saldırıyor!

Hastalık

Birçok kadın yaşam yolunda, abartılmış bir romantizmin hayalleri ile yürürler. Boğazlarına kadar aşırı beklentiler ile dolmuşlardır. Yüksek boşanma oranlarının nedeni ahlaki bir çöküş değil. Bu yüksek oranlar, tuhaf ve absürt bir romantizm dininin sonucu. Birçok açıdan romantizm bir DİŞİ DİNİ. “Yıl dönümleri” birer dini bayram. Yatak sunakları ve seks de kutsal dini ayinleri.

Kadınlara sırf eğlence olsun diye “romantizm … gerçek aşk … böyle şeyler yok” dedim. Ve kadınlar öfkeyle karşı çıkarak şaşırtmadılar. Ama beni şaşırtan bir şey de oldu. Bir kadın bana şunu söyledi: “Hiçbir zaman evlenmeyeceğim. Evlilik çok sıkıcı bir şeye benziyor.” Ben bu kadının romantizmin var olmadığı konusunda (ki bence romantizm var olan bir şey ama absürtlük seviyesinde yanlış uygulanan bir şey) benimle hem fikir olacağını düşünmüştüm. Ama romantizm yok deyince en ateşli şekilde karşı çıkan kadınlardan biri oldu.

Hemen hemen tüm genç kadınlar (en azından zamanı gelince) evlenmek istiyorlar. Bu kadın evlenmek istemiyordu ama yine de romantizmin EN İNANÇLI müritlerinden biriydi. Bu bir çelişki mi? Belki. Geçmişte herhangi bir çağda, bu kadının hayatı hor görülürdü. Ama bugünün dünyasında abartı-romantizm devrede. Bu “romantizm” olmasa, bu hatunun hayat boyu yaşayacağı evlilik dışı “romantizm” mümkün olamaz. Bir kadının sizin onu sevdiğinizi düşünmesini sağlarsanız, onun sizinle yatma ihtimalinin arttığı bilinen bir gerçek. AFC’lerin seks elde etmek için verdiği tüm o hediyeler ve “buluşmalar” bir çeşit neo-fuhuş; abartılmış romantizmin bir uygulamasından başka bir şey değil. Bu da, evlenmeye niyeti olmayan kadınların, neden romantizmin en inançlı müritleri olduğunu açıklıyor. Romantizm dini, onların tehlikeli ve pervasız davranışlarına hem dayanak oluyor hem de onları daha şirin gösteriyor.

İltihap

Aşk! Aşk! Aşk! Aşk Doğa’nın sunduğu bir uyuşturucu. Birçoklarının bağımlısı olduğu ve hayatlarının bazı dönemlerinde sürekli “aşk” hissetme ihtiyacı duydukları bir uyuşturucu.

Bir İyi Çocuk, bu yazıya karşı çıkıyor gibi.

Beyler, bu iyi çocuğu boşverin. Kadınların bu romantize edilmiş yolu izlemesi demek, aşığın YANINDA OLMASININ değil aşığı KOVALAMANIN odakta olması demek. Kadınlar için zor elde edilir olmanın ve rekabetin bu kadar iyi çalışmasına şaşmamalı. Bir kadının istediğini elde edince hemen yeni bir şey aramasına şaşmamalı.

Bir erkek ne kadar zorsa, kadın o kadar “romantik” oluyor. Bu özellikle de güzel kadınlar için böyle. Güzelliğin laneti (bu lanet Don Juanlar için de geçerli), biriyle bağlılığa adım atarken aslında daha iyisini kaçırıyor olma korkusudur. Bir erkek güzel kadın için elde edilmesi ve tutulması zor bir erkek olursa, bu kadının romantizmini ateşler. Unutmayın, AFC anlamında bu kadınla romantik olmaya çalışan tonlarca erkek var. Hatun hem ona sahip olmakta zorluk yaşamalı hem de ona sahip olmalı.

İyi Çocuk “Pook, tartışmamız gereken bir konu var!” diye bağırdı.

Sen git kız arkadaşınla ona olan “aşkını” konuş İyi Çocuk! Her neyse, nerde kalmıştık?

İyi Çocukların kucakladığı romantizmi biliyoruz. AFC’nin tanımı zaten kadın gibi seven erkektir. Ama Don Juan’lar da romantizm hastalığına yakalanabilirler.

“Bu site beni çok seçici yaptı!”

Sorun seçici olmak değil. Sorun idealizm. Güzel kadınlar gibi Don Juan’larda bir hatunu elde edince, onunla “bağlanıyorlarmış” gibi hisseder. Tek istediğinizin sizi seven, eli yüzü düzgün bir kız olduğu İyi Çocuk günlerinizi hatırlayın. Şimdi ise Truvalı Helen’i istiyorsunuz. Ne kadar da yol katettik.

İyi Çocuk, pastoral sahneye atladı. “Daha fazla bekleyemem Mösyö Pook! Konuşmamız lazım!”

Tamam Bay. İyi Çocuk! Seni yazımı bölmeye iten olay ne?

“Bence olayın ne olduğunu biliyorsun Pook. Dün gece parkta benim kız arkadaşımı aşağıladın!”

Yanılıyorsunuz bayım. Dün gece parkta kız arkadaşınla seks yaptım. Benimle orada buluşmak istedi. Bana bıraktığı not şuralarda bir yerlerde. Ama biri bunun aksini iddia ediyorsa, Tanrı şahidimdir, bana iftira atıyor!

“Kahretsin Pook! Kendi korkaklığını saklamak için bir kadının itibarını ayaklar altına alıyorsun! Ama seni dışarı davet ediyorum!”

Beni dışarı mı davet ediyorsun? Kız arkadaşından ders al, o da beni dışarı çağırmıştı. “Seni ahlaksız!”. İyi Çocuk beyaz bir eldiven çıkardı ve Pook’u tokatladı. “TATMİN OLMAK İSTİYORUM!”

Tatmin olmak istiyorsun ama kız arkadaşın da tatmin olmak istiyordu. Bütün zamanımı sizin çevrenizi tatmin ederek geçiremem.

“Seni terbiyesiz!”

Seni temin ederim Bay İyi Çocuk, kız arkadaşın ait olduğu cinsiyetin bir simgesi. Aslına bakarsan seninkinin ünü, her zaman o işe hazır olması. Bana saldırıyorsun ama bu benim değil senin kendi suçun.

“Sende hiç ahlak yok!”

Bu doğru değil! Ahlaksız olan sensin. Kendini sahte cinsel sofu sanıyorsun! Bizler insanız, heykel değiliz.

Kanser

Ve İyi Çocuk romantizmin balonu içinde süzülür durur. Kadınların testosteron yüklü (piç) erkeklere gittiklerini ve kendisinden kaçmak için topuk topuk koştuklarını gördüğünde, balon patlar.

Ama ya “ideal” kadını elde etme peşinde koşan Don Juanlara ne demeli? 10 ya da 20 yıl bu yolda yürüdükten sonra sonuç kaybedilmiş bir gençlik ve bundan sonra ne yapacağını bilememek oluyor.

Peki ideallerine ulaşan erkeklere ne demeli? Bu erkeklerin bir çoğu çok güzel kadınlarla evleniyorlar. Bir kere güzel kadınlarla yatmak zor değil. Ve genellikle idealizm geçici oluyor. İdealizmin ardından sıklıkla boşanma geliyor.

Aşk, aşık ile birlikte olmak yerine aşık peşinde koşmak olarak tanımlandığı sürece, boşanma oranlarının yüksek olmasına şaşmamalı! Rousseau en çok “rızanın” medenileşmesi ile bilinir. Ondan sonra evlilik iki kişiyi birbirine bağlayan kutsal bir bağ olmaktan çıktı ve istenildiği zaman yırtılıp atılabilecek bir yasal kontrata dönüştü.

Uzun süreli evlilikleri gören herkesin bildiği gibi, bu evliliklerin uzun sürmesinin “romantizm” ile alakası yoktur. Evlilik emek ister. Yaşlı bir çifte gidin ve “romantizm” ve “ruh ikizi” saçmalıklarını anlatın ve sizinle alay etmelerini seyredin.

Romeo ve Juliet

Kadınlar, topluma başkaldıran talihsiz aşıkların hikayesini izlemek üzere Romeo ve Juliet oyununa akın ediyorlar. Ama oyun tam tersine romantizmi lanetleyen bir oyun!

Romeo Rosalind’i seviyordu. Ama Juliet hayatına girince, Rosalind’i tamamen unuttu. Romeo ilk başlarda Don Juanımsıydı. Juliet’e kino uyguladı. Onu öptü. Onu terk etti. Peki trajedi neredeydi?

Kadınlar, “çünkü aşkları kabul görmedi!” diye bağırdılar.

Bayanlar üzgünüm. Gerçek şu ki Romeo mızmız oğlanın teki. Romeo’da Claudio[3] kadar omurga olsaydı, hikaye tatlı bir Kuru Gürültü’ye [4] (Much Ado About Nothing) dönerdi. Oyundaki trajedi, Romeo’nun erkek olmamasından kaynaklandı.

“Pook! Shakespeare’i kendi anlatına sığdırmak için abartıyorsun.”

Ama bakın bu konuda Shakespeare ne diyor:

“Zavallı Romeo, o çoktan ölmüştü. genç, beyaz bir kadının gözlerince hançerlenmiş, aşk şarkıları ile şakağından vurulmuştu; kalbi kör okçunun kör oku ile vurulmuştu: ve bu Tybalt ile karşı karşıya gelecek adamdı.

Çoktan ölmüştü! Ve onun Tybalt ile baş edip edemeyeceğini sorguluyorlar. Hemşire bile Romeo’yu lanetliyordu:

“Zırıldıyor ve ağlıyor, ağlıyor ve zırıldıyor. Ayağa kalk, ayağa kalk; ayağa kalk ve erkek ol: Juliet için, onun için ayağa kalk ve dik dur;”

Romeo o kadar yıkılıyor ki intihar etmek istiyor. Rahibin Romeo’nun intihar girişimine tepkisine bakın:

“Elini tuttum:

Sen erkek misin? Ağlayış şeklin: gözyaşların kadınsı, vahşi hareketlerin ise irrasyonel bir hayvanınkiler gibi.

Görünürde erkek ama görünmeyen yüzünde bir kadın!”

Romeao ve Juliet’in trajedisi, aşklarının kabul görmemesi değildi. Trajedileri, Romeo’nun erkek olmayı reddetmesi idi. İlk fırsatta kendisini öldürdü ve Juliet’in de ölümüne sebep oldu.

Tedavi

Siz hiç geleneksel yahudi düğününde bulundunuz mu? Düğün boyunca kadın ve erkek birbirleri ile hiç konuşmazlar. Birbirlerinden hoşlanıp hoşlanmadıklarını bile bilmezler. Buna rağmen evlenirler ve hayat boyu da evli kalırlar.

“Ama Pook, bunun nedeni boşanamamaları.”

Ama geleneksel romantizme göre, evliliklerinin çökmesi gerekmez mi? Ama onlar gayet mutlular!

Demek istediğim şu ki, ömür boyu sürecek bir evlilik yaratmakta, romantizmin hiçbir değeri yok. George Bernard Shaw evliliği, insanları bir gemide birbirine bağlamaya benzetir. Kime bağlandığın önemli değildir, sonuçta o kişiyi ömür boyu partnerin yapacaksındır. Evliliği yoldaşlık yürütür, romantizm değil.

Askerler savaş meydanından tiksinirler. Ama onlara o meydanı terk etmelerini teklif etsen, silah arkadaşları için bunu yapmayacaklardır. Cehennem ortamı bu adamlar arasında ömür boyu sürecek bir bağ yaratır. Ömür boyu süren evlilikler de bir yoldaşlık içerirler. Çiftler hayatın fırtınalarından beraberce geçerler ve zorlukları beraberce aşarlar. Bu da aralarındaki bağı daha da kuvvetlendirir.

Aşk düğün ve çiçekler değildir. Gerçek aşk derin finansal problemler ve hasta bir çocuktur.

Bana inanmıyorsanız şunu dinleyin:

Brookner: “Romantik aşkın özü o şahane başlangıçtır ama o başlangıçtan sonra üzüntü ve imkansızlıklar kural haline gelir.”

Crowley: “Aşk hikayeleri sadece, ergenliğin çılgın döneminden geçen insanları teselli etmeye uygundur. Hiçbir yetişkin insan, bir kişinin psikolojik rahatsızlıklarını başka spesifik bir kişinin yardımıyla rahatlatıp rahatlatamadığı gibi bir hikayeyle ilgilenmez.”

Jones: “Romantizm, köpek yarışındaki tavşan gibi, ele geçmez, sahte, hiçbir zaman yakalanamayacak bir ödüldür. Tek yaradığı şey, efendilerimizin yararı ve zevki için yarış pistinde koşmamızı ve güvenli daireler içinde düşünmemizi sağlamaktır.”

Elveda romantizm! Elveda ruh ikizi hastalığı! Bana geçmiş zamanların aşk şarkılarını geri verin! Don Juan’ı, Madam Venüs’ü verin! Bana ay ışığında merdiven ve ip ile kız kaçırmaları verin! Bırakın hayatları mal mülk ile ölçülen komşular görsün ve hayran olsun. Bırakın tavşan yarış pistinde daireler çizsin zira biz artık o pistte koşmayı ve romantizm denilen tavşanı kovalamayı bıraktık.

Böyle yaparak daireyi kırarız. Ve sonunda özgürlüğe kavuşuruz.

Bu yazı Pook’un Kitabı (The Book of Pook) kitabından. Kitabın Türkçesini şurada bulabilirsiniz.

Dipnot:

 [1] Amerika merkezli bir kartpostal üreticisi.
 [2] Camille Paglia - Son yıllarda güncel Amerikan feminizm eleştirisi ile öne çıkan ABD'li feminist profesör.
 [3] Shakespeare’in Kuru Gürültü oyununda bir karakter
 [4] Shakespeare’in yazdığı bir komedi

Oo La La!

Oo la la!

Don Juan’ın aklından bu geçiyor.

Oo la la!

Sevimli genç kadınla beraberken Don Juan’ın kafasında sadece bu var.

La Leydi La Güzellik! Oo la la! “Mösyö Pook! Oo la la!”

Ama çoğu erkeğin kafasında “oo la la” yok. Bunun yerine “yeterince eğlenceli miyim? Yeterince ilginç miyim? Hata yapmadan doğru şekilde oynuyor muyum? Tanrım, bana yardım et!”

Böyle bir erkeğin önünde bir kadın yok. Hayır, kadın başka bir şeye, kayıp rüyaların müjdecisi, duyguları için güvenli bir liman, onları cool yapacak sihirli bir makineye dönüşüyor. Erkeklerin kadınlara yürümekten korktuklarına inanamıyorum. Neyden korkuyorlar ki?

“Seks düşüncesi kafama girince taş kesiyorum!” Orada öylece durup, içinde bir korku ile Medusana baka kalmana şaşmamalı. Her şeyi uygun yerlerinde bırakın. Bir kadına yürüyüp konuşuyorsanız, konuşmaya odaklanın. Bir kadınla buluşmaya gidiyorsanız, buluşmaya odaklanın. Bir kadınla seks yapıyorsanız … o zaman …

Oo la la!

Kadınla konuşuyorken aynı zamanda seks düşünüyorsanız, ya da seks yaparken onunla konuşmaya odaklanırsanız, her iki aktiviteyi de iyi bir şekilde yapamazsınız! Kadını öperken, onu öpmekten başka bir şey düşünmeyin. Kadına yürürken, onunla konuşmaktan başka bir şey düşünmeyin.

Ama siz karşı çıkıyorsunuz …

Kadınlar ve Mutluluk

“Benim duygularım tamamlanmadı” diyorsunuz ve kadınlara dönüyorsunuz. Ama bir kadın kendi kendisini süt ile dolduran bir meme değil. Kadınların süt bezlerine “mutluluk” dışsal bir kaynaktan sağlanmıyor. Sizin kadının içine koyduğunuz şey sizin ondan aldığınız şeydir. Ve siz kadını “mutluluk suyu” ile dolu görüyorsunuz. Bu süt ile dolu devasa meme, sizi uçuruma sürükleyecek bir seraptan başka bir şey değil. Sizin “duygusal yaralarınız” var ve feminenliği emmek istiyorsunuz (sizin vücudunuzdan feminenlik aksa da) ve “yaralarınızın” kapanmasını umuyorsunuz. Ama kadınlar sizin anneleriniz değiller. Erkekler kadınlara bu pozisyondan yaklaştıklarında, başarısız olmalarına şaşmamalı. Bu başarısızlığı sonuna kadar hak ediyorlar.

Kadın ve Başarı

“Hayatım daireler çiziyor, bir yere gitmiyor” diyorsunuz ve kadınlara dönüyorsunuz. Ama kadın kendi başına, dışarı doğru parlayan bir görkem meşalesi değil. Ne kadar seks yaparsanız yapın, koynunuzdan ne kadar kadın geçerse geçsin, kiranızı ödemek, işe gitmek ve yaşamınızı kazanmak zorundasınız. Daha fazla kızla birlikte olmanız sizin acınası yaşamınızı dönüştürmeyecek. Kadınlar hiçbir hırs, plan, hedef ve hayale sahip olmayan vasat oğlanları hor görürler ve onları ERKEKLER için terk ederler.

Kadın ve Hayat

“Hayatın çok sıkıcı diyorsunuz” ve kadınlara dönüyorsunuz. Ama bir kadın ev eğlence sistemi değildir ki ne sesini kapama ne de iyi bir ses kontrolü düğmeleri var. Kadınlar bir düğmeye basarak açılıp kapanmıyorlar  ve mantıklı bir çizelgeleri de yok. Sağlıklı bir kadın size “ne kadar da sıkıcısın” diye tepki verecektir ve kendi işlerini yoluna koymuş bir erkeğe gidecektir. İlginç insanların sırrı, her şeyde ilginç bir şey bulmalarıdır. Peki siz ne yapacaksınız? Oturup internette mi gezineceksiniz? Hayır. Yaşa, Gül ve Sev sıralaması hatırlayın. Problemlerin 99%u insanların bu sıralamayı karıştırmasından kaynaklanır. Yaşamadan önce Gülmeye, ya da Gülmeden önce Sevmeye kalkarlar. Hayatınızı yoluna koymak için kızlara odaklanacağınıza, hayatınızı yoluna koyun ve aşk işi kendi kendini halledecektir.

Kadınları elde etmek için Oo La La!

Önce, onlarla konuşmalısınız.

“Madam, nasılsınız?” “Çok iyiyim! Siz nasılsınız?”

Kadınlar yalnız kalmaktansa herhangi biriyle konuşmayı tercih ederler. Bu nedenle sizin onunla konuşmanıza açık olacaktır.

Ama ona olan ilginizi nasıl göstereceksiniz? Şiirle mi? Pick-up sözü ile mi? Hayır. Kadınla konuşmaya devam edin ama ona olan ilginizi gözlerinizle bildirin.

İlk Kanal: Göz Teması

“Tanrım, hava çok kötü.“ “Evet, hava gerçekten çok kötü!”

Çoğu kadın göz temasının farkındadırlar (Unutmayın, kadınların gözleri sevmelerinin bir nedeni var. Bu nedenin, erkek arzusunu ilk gözlerde fark etmeleri olduğunu biliyoruz.) “Bu bakışlar farklı,” diye düşüneceklerdir. “Bu adam göz teması kuruyor.” Çoğu erkek çok korkaktır. Bu nedenle kadın göz teması kurarak sizinle konuşacaktır, zira siz çoktan onun içinde bir şeye dokunmuşsunuzdur.

Göz teması çok önemlidir. Göz temasını BOZMAYIN. Kadının gözlerine kaçamak bir bakış atıp sonra gözlerinizi kaçırmayın. Göz temasını koruyun ve ona arzunuzu gösterin. Cinsel birleşme esnasında bile göz temasını koruyun (kadınların seks sırasında erkeğin gözlerine bakmasına bayılmasının bir nedeni var. Zira kadın tatmini erkeğin arzusundan etkilenir. Onunla göz teması kurmadan seks yaparsanız, kendisini kullanılmış hissedecektir. (Lezbiyenleri seks yaparken izlerseniz, kadınların sürekli olarak birbirlerinin gözlerine baktığını görürsünüz.)

Şimdi onunla ilgili sorular sormaya başladığınızda, kadın ilginizi gerçekten fark etmeye başlayacaktır.

İkinci Kanal: Onunla İlgili Sorular Sormak

“Blah blah blah. Blah blah blah.”

“Sen onu boşver tatlım, bana kendinle ilgili bir şeyler anlat.”

Eskiden kadınla ilgili sorular sorarak, ona konuşurken bencil olmadığınızı göstererek onu “etkilediğinizi” sanırdım. Bu tamamen yanlış. Siz onu tanımak isteyerek zaten TAMAMEN bencilce davranıyorsunuz. Onu değerlendiriyorsunuz. Bunu neden yapıyorsunuz? ÇÜNKÜ ONU İSTİYORSUNUZ.

Onunla ilgili sorular sormazsanız,kaybedersiniz zira “onu istiyorum” diye düşünmek yerine “onun beni istemesini istiyorum!” diye düşünürsünüz.

Erkek olmak İSTEMEK demektir, kadın olmak ise İSTENMEK. Evet, kadınlar erkeğin peşinden sürü gibi koşarlar ama bu kadınlar arası rekabettir, gerçek bir erkek çekimi değildir. Siz bir kızı GERÇEKTEN İSTEDİĞİNİZDE, onunla ilgili her şeyi bilmek isteyeceksiniz: hobileri neler, gelecek planları neler, ayakkabı numarası ne, kuşkonmaz yese sindirebilir mi, vs. Bunları bilmek isteyeceksiniz.

Kız sıklıkla soruları size paslayacaktır. Elinizden geldiğince basit ve normal bir şekilde cevaplayın. “Peki şu an nerede çalışıyorsun?” “Ben çalışarak, çalışmaktan kurtuldum”. Sonra diğer soruya geçin. Merak etmeyin, daha fazlasını bilmek istiyorsa yeniden soru soracaktır. Kızların sorularına evet cevabı vermeyi severim. “Üniversiteye mi gidiyorsun?” “Evet.” Ertesi sene, beni gördüğünde “hangi üniversiteye gidiyorsun?” Bir kadın bir erkekten hoşlandığında, onunla ilgili her şeyi bilmek ister.

Siz kendinizi ona kanıtlamaya çalışmıyorsunuz. Kadın kendisini size kanıtlamaya çalışıyor! Eğer sizden hoşlanıyorsa, kendisi ile ilgili bilgileri size sıralayacaktır. Nelerden hoşlanır, hırsları neler, vs. vs.

Üçüncü Kanal: Dokunma

Eğer bunu yapma zamanınız geldiğini hissediyorsanız, yapın! Eğer kafanızda “Oo la la” yoksa, tamamen uygunsuz bir şey yapacaksınızdır. Ona dokunmanızın uygun olduğunu düşünürseniz, ona dokunun. Onu öpmenin uygun olduğunu düşünürseniz onu öpün.

Pook kızın çok tatlı göründüğünü fark etti ve onu kollarına aldı.

Kız “oo la la!” diye ciyakladı.

Pook kızın orada oturarak hiç durmadan konuştuğunu fark etti ve kızı susturup öptü.

Kız “oo la la!” diye güldü ve kendisini geri çekti.

Oo la la! Benim felsefem bu! Bunu gökyüzüne ve yıldızlara yazalım ki eskinin zehirli analizciliğini yıkayıp atsın.

Oo la la! Bu sizin misyonunuz ve kaderiniz. Bazı insanlar, Emniyetli Yolu seçip sürekli bıçak sırtında olmanın hayatı kolaylaştıracağını sandıklarından, kolay yaşam ile zor yaşam açısından büyük kafa karışıklığı yaşarlar. Ama ancak kendinizi ateşe attığınızda neyin ne olduğunu görebilirsiniz.

Güle güle analizcilik! Ve kendinden şüphe etme, sana da güle güle! Bu ikisinin sırtında hiçbir güzellik yükselemez. Ve Don Juan, hayal kurmaya devam. Hayat seni bekliyor!

Oo la la! Beyler gelin ve size sunduğum bu iksiri için. Artık şüphe, “ya öyleyse”, kız manipüle mi ediyor gibi aptal kuşkular yok. İçin ve içinizde olgunlaşmasına izin verin.

Oo la la! Bayanlar, bana katılın ve hadi hep beraber söyleyelim.

Kadınlar bir araya geldiler ve ciyakladılar,

“Oo la la!”

Hadi gelin bir daha. Tekrar!

“Oo la la!”

Ah, bir İyi Çocuğun yolu bu yazıya düştü. Bakın bakın. Hüsran terlerinin alnında birikişine bakın. Gel beraber söyleyelim İyi Çocuk. Hadi söyle!

“Oo la la!”

Tekrar!

“Oo la la!”

Ve başka birkaç melankoli dolu varlığın yolu yazıya düştü. Bakın! Üzgün ve yaşlı gözlerle, hayatın anlamını bilmeyen bir filozof geliyor. Onun ardından analizleri ve akıp duran elektronik metinleri ile, kadınlarla ilgili gerçeklerin “korkunç” olmasından “öfkeli” bir baştan çıkarma ustası geliyor. Onun ardından da hayallerinin kadınını kaybetmiş, kadının hayalleri değil hayallerin kadını ulvileştirdiğinin farkında olmadan, kıskançlıktan yemyeşil, bir daha asla “hayallerinin kadını olacak başka birini bulamayacağından” emin bir genç erkek geliyor.

Beyler gelin, benim keyfimi kaçırıyorsunuz. Gelin hep beraber söyleyelim!

“Oo la la!”

Tekrar! Tekrar!

“Oo la la!”

Bir kadına yürüyeceksiniz ve kafanızdan ne geçecek?

“Oo la la!”

Ve kadın sizinle konuşmaya açık. Şimdi ne düşüneceksiniz?

“Oo la la!”

Onu buluşmaya davet ettiniz ve evet dedi! Şimdi bu harika ve büyülü buluşmada aklınızdan ne geçecek?

“Oo la la! Oo la la! Oo la la!”

Onu öpüyorsunuz! Onunla yiyişiyorsunuz! Soyunuyor! Tanrım! Aklınızda ne var?

“Oo la la!”

Aşklarını analizciliğin hesap kitabına feda eden aptallara acıyın! Şimdi dudaklarınızda bir gülümseme ile sahaya çıkın ve ilk adımı atın! Yaşamın bu Emrini aklınızda tutun. Hadi hep beraber!

“Oo la la!”

Bu yazı Pook’un Kitabı (The Book of Pook) kitabından. Kitabın Türkçesini şurada bulabilirsiniz.

Gizem Hakkında

Kızlar ve bildiğim herkes, benim “gizemli” biri olduğumu söylüyorlar. Gizemli olmaya çalışmıyorum. Gizemli olmak gibi bir niyetim yok. Hatta onlara bunu anlatmaya da çalışıyorum. Buna rağmen, onlara gizemli görünmeye devam ediyorum. Gizem, sizin başkalarına gösterdiklerinizden çok daha fazlası.

Görünen o ki insanlar, karşılaştıkları herkesi tanımlamaya çalışıyorlar. Nereye gittiklerini anlamak için insanları özenle ayrılmış raflara koymaya çalışıyoruz. Kızlar bunu sürekli yapıyorlar. Kendi fantezilerinde ne rol oynayacağınıza karar vermek için, sizi çözmek istiyorlar. Siz ilişki materyali misiniz yoksa arkadaş materyali misiniz, vs. (AŞIK, ARKADAŞ ya da KAYBEDEN). Eğer onların size biçtiği kalıba sığmamaya devam ederseniz, sizi gizemli diye tanımlarlar.

Çoğu insan statiktir. Bundan bir yıl sonra, muhtemelen bugünküyle aynı halde olacaklardır, aynı şekilde davranacaklardır. Ama sürekli akış halindeyseniz, kişisel gelişim ile (ya da öyle demeyi tercih ederseniz kendini- keşfetme ile), sizi hangi rafa koymaya çalışırlarsa çalışsınlar başarısız olacaklardır.

İnsanlar Pook’u görüyorlar.

“Bak! Atletik biri. Spor hakkında konuşmaktan hoşlanıyor. Muhtemelen bir sporcu.”

Pook sonra felsefe konuşuyor.

“Şuna bak! Kitap okuyor olmalı! O zaman Pook inek bir sporcu.”

Pook kadınları dinliyor.

“Ah, çok tatlı. İyi Çocuk olmalı!”

Pook daha sonra hatundan hatuna atlıyor.

“Nasıl ya!? Pook İyi Çocuk ve aynı zamanda oyuncu!”

Pook daha sonra bir kadını kızdırıyor.

“Ne! Pook piç gibi bir şey!”

Pook sonra bir konuşma yapıyor.

“Pook’a bakın! Pook bir hatip! Kendi radyo programı olmalı.”

Pook daha sonra bir dergiye makale yazıyor.

“Way be! Pook bir yazar olmalı! Pook’a bakın hele!”

Ve bu böyle devam ediyor. Sonunda, Pook’un İyi Çocuk/ Oyuncu/ Piç ve yazar/hatip  bir inek/sporcu. Kafalarının karışmasına şaşmamalı.

Beni ne kadar çok tanırlarsa, onlara o kadar gizemli görünüyorum zira daha fazla değişim görüyorlar. Kadınlar Pook’u sevebilirler ama tanımlayamazlar.

Anti-Dump, utangaç çocuklara, utangaçlıklarını kendileri hakkında fazla bilgi vermeyerek avantajlarına kullanmalarını tavsiye etmişti. Terminator911 şöyle demişti, “Kadın senin hakkında ne kadar az şey bilirse, o kadar çok şey bilmek ister”. İkisi de, buluşmalarını Oprah Şova çeviren ve bu buluşmalarda kendi acınası hayat hikayelerini anlatan erkeklere cevaben konuşuyorlardı.

Kadınlar, katman katman ama sağlam bir dağ gibi olan erkekleri severler. Zira tüm kadınlar altın avcısıdırlar. Ya sizin potansiyelinizin ya da şimdi sahip olduğunuz altının peşindedirler. Bu katmanlar boyunca kazmaya bayılırlar. Sizden bilgi alırlar ama her zaman bilinmeyen çok şey olduğunu da bilirler. Sizi tanımlayamamak kadını hayal kırıklığına uğratır. Sizi bu yüzden daha çok sevecektir.

Siz ondan bilgi gizlemezsiniz, onun bilgi almak için çaba göstermesini sağlarsınız (kıza hayat hikayenizi anlatmazsınız). Ama siz sürekli olarak değişiyorsunuz. Yani o bir katmanı kazdığında, dağ üç katman yükseliyor. Bu nedenle ikiniz de hiç sıkılmazsınız ve beraber yıldızlara doğru yükselirsiniz.

Bunu bir de yerinden sayan erkeklerle karşılaştırın. Kız katmanları kazarken dağ olduğu yerde oturup bekler. Kısa süre sonra hatun, diğer dağların daha yüksek, büyük ve tırmanmaya değer olduğunu düşünmeye başlar. Kız “ben sıkıldım” der ve bir sonraki dağa geçer.

İnsanlar, konuşmadıkları ve karşılaşmadıkları insanlarda gizem görmezler. Neden? Zira konuşmadıkları tonla insan vardır ve bunda bir gizem yoktur. Hayır, o insanlar kişinin kafasında “çevre” veya “figüran” şeklinde etiketlenmişlerdir. Siz, bir kadınla o ya da bu şekilde gerçekten iletişime geçtiğiniz andan itibaren gerçek biri olursunuz. Sizden ne kadar zaman ve değer alırsa, sizi bir rafa koymaya o kadar fazla çalışacaktır. Eğer sürekli değişiyorsanız, sizinle ilgili merakı artacaktır. “Çok gizemli bir adam!”

Bu şekilde gizemli olmayı istersiniz, hayatınızı saklayarak değil. Tabii hayatınızı saklamayın derken kızı Oprah’a çevirmeyin. Bu şekilde, sizi ne kadar çok insan tanırsa, o kadar insan gizemli bulacaktır. Bu da kızın sizden sıkılmayacağı anlamına gelir. İlgi seviyesi her zaman yüksek olacaktır.

Ve bunu da kendisi yapacaktır! “Gizem” aklından bile geçmeyecektir. Sizi düşünecek, ölçüp biçecek ve durduk yere drama yaratacaktır (kadınlar durduk yere drama yaratmakta ustadırlar). Kadın sizin hakkınızda düşündükçe, sizden daha fazla hoşlanacaktır.

Görüyor musunuz? Kadının zihnini sizden hoşlanmaya zorlamaya kalkmayın. O sizden hoşlanmak isteyecek. Kendi kendine sizden hoşlanmak için sebepler bulması ile, sizin değerli olduğunuza kendi kendisini ikna edecektir.

Bu yazı Pook’un Kitabı (The Book of Pook) kitabından. Kitabın Türkçesini şurada bulabilirsiniz.

İlişkiyi İlk Soran Sen Olma

Mavi Hap Miti:

İlişkiyi teklif etmek, bastırmak, istemek veya “sormak” erkeğin işidir.

Kırmızı Hap Gerçeği:

İlişki etiketleri kadının işidir. Kadın hazır olduğunda, sizden bunu isteyecektir. Size “biz neyiz?”, “biz sevgili miyiz?” gibi şeyler soracaktır. İlişki etiketleri ve bağlanma feminen özelliklerdir. Eğer erkek olarak ilişki onayı ve etiketlerini siz talep ediyorsanız, muhtaç ve kendine güvensiz görüneceksiniz ve bu da cinsel çekimi öldürecektir.

Bir kadınla “ilişki” içinde olmak demek, ikiniz de başkası ile görüşmüyorsunuz demektir. Eğer tabak çeviriyorsanız, bunun artık devam etmeyeceği anlamına gelir.

Fakat ilişkiyi ilk soran siz olmamalısınız. O SİZE sormalı. Bu konu hakkında ilk o konuşmalı.

Neden?

Bir kadın henüz bunu sormadıysa, henüz buna hazır değildir ya da opsiyonlarını kapatmaya hazır değildir. Bu sıklıkla sizinle ilgili EMİN OLMADIĞI şeyler olduğuna işaret eder. Size ilgisi yüksek kadın, sizi hemen kapama peşinde olacaktır.

Eğer ilişkiyi ilk siz sorarsanız, kadının gerçek ilgi seviyesini hiçbir zaman bilemeyeceksiniz. Bunu neden sizden önce sormadı? Sizin başkaları ile birlikte olma ihtimalini neden ortadan kaldırmaya çalışmıyor? Kendi opsiyonlarını neden kapamıyor? Resimde tek siz mi varsınız?

Buna bir de cinsel pazar değeri yüksek erkeklerin bir kadınla ilişki istese bile opsiyonlarını ve özgürlüğünü bırakma konusunda ilişkiyi ilk soran olmayacak kadar yavaş davranacağı gerçeğini ekleyin. Eğer ilk siz soruyorsanız, muhtemelen böyle bir erkek değilsiniz.

Siz sormadan söyleyeyim: Çıkma teklifi yapmayın! Ergen misiniz (ergenseniz bile yapmayın). Buluşun, iyi vakit geçirin, fiziksele götürün ama bırakın biz neyiz konusunu o açsın. Emin olun, kız arkadaşınız olacak kızın size olan ilgisinin yüksek olduğunu ve sizden başkasını görmediğini bilmek, bu spesifik kızın kız arkadaşınız olmasından daha önemli.

Dünya Düzeni

Bu yazı Pook’un Kitabından (The Book of Pook) ve benim bildiğim en eski MGTOW yazısı.

Beş yıldır, forumda olmadığım zamanlarda bile, dünyanın düzeni için insanların kendilerine baktığım için eleştirildim.

Siz çocukken, ebeveynleriniz ve arkadaşlarınız, size dünyanın düzenini verdiler. Okula gitme, kızın birini mezuniyet balosuna götürme, angarya işler yapma, işinizi yapma, vs. gibi rollerinizi biliyordunuz. Okuldan sonra, hayata atıldınız. Şimdi nasıl bir düzen olmalı?

Şu açık ki, erkeklerin 98%i ve muhtemelen kadınların 99.5%i, düzen için dışsal bir sese ihtiyaç duyuyor. Kızlar annelerinin izinden giderler. Eğer hayatlarında anaç bir figür yoksa, toplum (medya) kendilerine ne diyorsa onu benimserler.

Bu site çoğunlukla genç erkeklere yönelik. Hemen her zaman, bu erkekler dışsal bir ses (kadınların sesi) duyuyorlar ve dişi düzeni benimsiyorlar.

Kendinizi nasıl ölçersiniz? Bu “muhteşem bir soru.”

İyi Çocuklar kendilerini centilmenlik derecelerine göre ölçerler. “Ben ona karşı çok iyiyim!” demekten gurur duyarlar. Kadınlara karşı gerçekte olduklarından daha iyi olmak tek istekleridir.

Materyalistler, kendi maskülenitelerini maaş çekleri ile ölçerler. “Bana bak!” der, berbat saatler boyunca çalışan bir satışçı. “Çok para kazanıyorum!”. Eğer biri kendilerinden daha az para kazanıyorsa, o kişi aptaldır. Bir kişi kendilerinden daha fazla kazanıyorsa, o kişi yarı tanrıdır.

Dildo Vatandaşlar (benim baştan çıkarıcı/oyunculara taktığım bir isim), maskülenitelerini kaç tane kızla yattıklarına göre ölçerler. “Fetihlerini” ispatlamaları için herkesten “kanıt” ve “rapor” beklerler.

Parlayan Yıldızlar, sosyal olarak herkesten üstün olmak isteyen tipte insanlardır. Bu tip insanlar hayata ispiyoncu olarak başlarlar. Ama sonunda gazetecilik, hukuk ve politika gibi alanlara kayarlar. Bunu istediklerinden değil, kendilerini başkalarının gözünde nasıl göründükleri ile ölçtükleri için bu alanlara kayarlar. Bu insanlar bir miktar ünlüdürler ama bu ün kısa sürelidir. Çoğu önemsiz rock yıldızı, aktör ve sanatçı bu kategoridedirler. En iyi ihtimalle bir Ben Jonson olurlar, bir Shakespeare değil. Başarıları kısa ömürlüdür. Ayrıca düştükleri için de ünlenirler zira tüm parlayan yıldızlar yazısı birgün kayıp gitmektir.

Beyler, bu dört tipin ortak noktası nedir? Bunların hepsinin dünya düzeni, kadın merkezlidir.

Bir kadın hayatında, bu dört tiple de birlikte olur zira bu dört tip de kadının amaçlarına hizmet eder. İyi Çocuk çok kolay kullanılır (kadın ve toplumun geri kalanı tarafından). Materyalist kadına hediyeler ve ihtiyacı olduğunu düşündüğü başka şeyler alır. Parlayan Yıldız ona başarı ilizyonu sağlar (bir profesörle evlenmek varken neden doktora yapasın?). Ve Dildo Vatandaşlar ise karşılıklı mastürbasyondur.

Tüm bu erkekler mutlu olduklarını, hayatı “gerçek anlamda” bir kendilerinin yaşadığını ve diğer herkesin utanç verici hayatları olduğunu iddia ederler. Bu adamlar mutludurlar ama neşeli değillerdir. Mutlulukları bir tür bağımlılıktır, kadın onayına olan bağımlılık. Bu onay olmadığı zaman, bu erkekler depresyona girerler. Bu dört “düzen” de o ya da bu şekilde temel olarak kadın onayı/takdiri alma üzerine kuruludurlar.

Ben bu dört düzenden de geçtim. Her biri bana acı ve zevk verdi. Zevk tabii ki kadınları memnun etme zevkiydi. Daha fazla kadın onayı alacağımı fark ettiğimde, bir düzenden diğerine geçtim.

İnsanlar amacın seks olduğunu söylüyorlar. Amaç seks ise bakir bir İyi Çocuk neden hiç (a) fahişeye gitmiyor, (b) kolayca yatabileceği kızlara yönelmiyor, vs. Amaç seks değil, amaç kadın takdiri kazanmak. Kadın takdirine bağımlı olan erkekler, hayatlarının sıradanlığa kaydığını göremeyecek kadar hissisleşmişlerdir.

Ben, kadın merkezli yaşam düzeninin başlangıcının, Rousseau’ya çıktığını gördüm. Rousseau, sonunda anaerkil-soy ağacının ve anaerkil sistemin çıkacağı tohumları atan kişidir. Bugün biz bu düzene tamamen körüz zira başka bir sistem görmedik.

Benim yazılarım ve fikirlerim sadece her gün gözlemlediğim şeylerden gelmiyor. Tarih, din ve edebiyat gibi bizi bağlayan ve uzun bir geçmişi olan disiplinlerden de geliyor. Ünlü şahsiyetlerin biyografilerinden, bilinen ve bilinmeyen başarılı insanlarla yapılan konuşmalardan ve başkalarının başarısızlıklarından çıkarılan derslerden de geliyor.

Yenilgi nedir? Bu dört kişilik tipi de yenilgiyi farklı tanımlarlar. Ben yenilgiyi kendi ruhunuza ihanet etmek, ondan feragat etmek olarak tanımlarım. Başkalarının hayallerini yaşamak, hayatta hiçbir yönü olmamak yenilgidir.

Başarı nedir? Başarı sevgidir. Hayır, centilmence bir ilişki için olan sevgi değil (İyi Çocuk), am için olan sevgi değil (Dildo Vatandaş), para için olan sevgi değil (Materyalist) ya da zafer için olan sevgi değil (Parlayan Yıldız). Yaşam için duyulan gerçek sevgiden bahsediyorum. Sevdiğiniz şeyi bulun ve tutkunuzu ona yönlendirin. Doğru partneri bulduğunuzu, ortak hobileriniz olmasından anlamayacaksınız. İkinizin de yaşam yolunda beraber yürüdüğü yolu sevdiğinizi görünce anlayacaksınız.

Eğer hayatınızı para için çalışmak, kadınlara karşı iyi olmak, am avlamak veya toplum tarafından saygı görmek için yaşamak istiyorsanız, o zaman korkmayın ve yolunuza devam edin.Yaşam bir deneydir ve ben yanılıyor olabilirim. Umarım kendiniz ve ruhunuz için yanlış bir yol seçmezsiniz. Eğer seçtiğiniz yol yanlış ise, bunu bileceksiniz. İsa’nın Napoleon rolü oynasa nasıl hissedeceğini düşünün. Sonuç, bölünmüş bir ruhtur ve birçok eserin klasik konusudur. Bu eserlerden en başta gelenlerinden biri Hamlet’tir. İyi huylu ve sanatçı ruhlu bir genç, babası tarafından vahşi bir intikam rolüne zorlanır. Dünya üzerinde kaç aile çocuklarını, uygun olmadıkları bir role zorluyor?

Peki biz kendi düzenimizi, kadın takdirinden tamamen bağımsız bir şekilde kurarsak? Kadınların hayallerini gerçekleştirmek yerine KENDİ hayallerimizin peşinde koşarsak? Ya gerçekten zeki olanlar sayısız kitap okuyanlar değil de kendi kalplerini ve ruhlarını okuyabilenlerse?

Beş yıldır aralıklı olarak bu forumdayım. Beş yıl boyunca üzerime bolca çamur atıldı. Hakkımda 5 yıl önce konuşulanları kopyalayıp yapıştırsam, bugün yazılanlara aynen uyarlar. Peki benim aynı eski söylencelere neden olan “temalarım” neler?

Siz kendi dünyanızın odağısınız. Kadınlar değil. Gençliğinizi kadınları “memnun” etme yolunda heba edeceğinize, neden o zamanı kendinize yatırmıyorsunuz? Ne kadar da radikal bir kavram! Gençliğin hayatlarını kurban ettikleri Dişi Tanrıçalarımıza ne cüretle küfrederim!?!

Seks sizi özgün yapmaz. Ne kadar da radikal bir kavram! Zira seks, kadınların “dişi takdir” olarak sıklıkla verdiklerinin farkında oldukları şeydir. Kaç erkek, seks yüzünden, kendilerini dünyanın fatihi sanıyor?

İstediğiniz hayatı yaşayın.

Materyalist – Eğer bir erkek hayatını ruh katili bir işte harcıyorsa, o erkek topluma model olarak gösterilir.

İyi Çocuk – Bir erkek “muhteşem aşkı” keşfeder ve kendisini kıza atar. Kızı tepesine çıkarıp bir kaideye koyup tapar, onun önünde diz çöker ve kız onun yeni tanrıçası olur.

Parlayan Yıldız – Dedikodu türküsü söylemek ister. Televizyonda olsun, radyoda olsun, gazetede olsun ya da nerede olursa olsun. Ne kadar senaryo gibi görünürlerse görünsünler, gerçekten erkek olmadıklarını gizlemek için bağıran manşetler isterler.

Dildo Vatandaş – Hatun sikmek ve bunun sayısını tutmakla dolu bir hayat. Ama peki başka ne var?

Dördü de bağımlılık yaratır zira dördü de vücudu uyaranlarla doldururlar. İyi Çocuğun “aşk” bağımlılığı bir uyaran değil de nedir? Git bir iğne al ve aşkı kolundan yap. En azından o şekilde o kadar absürt görünmeyeceksin.

Ben tipik İyi Çocuk – Baştan Çıkarıcı skalasında olmadığım için, herkes benim tamamen bunlardan biri gibi hareket etmemi istiyor. Ama ben ikisi de değilim. Çoğu internet sitesi, 4 kategoriden birine girer. Bu site, güçlü bir rüzgara kapılmış bayrak gibi o yönden o yöne sallanıyor ve nereye gideceğini bir türlü bulamıyor ama bir yandan da Dildo Vatandaş yönüne gitmeye meyilli. Başka alternatiflerden bahseden sayfa sayısı çok az.

Bu sitede yüzlerce yazı yazdım ama bu bakış açısı üzerinde daha fazla yazı yazan bir site buldum. Bu sitede yazan her yazıyı ben de yazmış olabilirdim.

https://mirrorofthesoul.blogspot.com/(not: Yazarın dili birçok erkeğe itici geliyor. Ayrıca buradaki bazı fikirler düpedüz izolasyonist. Ama yazarın kalbi doğru yerde; kadınlar için yaşayacağına, kendi hayatını yaşa.)

Bu çok garip ama cinsellik çok hızlı bir şekilde politik ve kültürel bir problem haline geliyor. Bekar kadınların sayısı artıyor, doğum oranları düşüyor, daha çok insan kısır oluyor ve bunlar ikincil reaksiyonlara neden oluyor. Mesela göç fazlalaşıyor, emeklilik programları tehdit altında, devletler evliliği ve çocuk yapmayı teşvik etmek için para harcıyorlar, vs.

Çağımızın ufuklarında kara bulutlar toplandı ve ufukta büyük bir fırtına belirdi. Çok fazla sayıda erkeğin derdi bir kadın bulup yatamamak, evlenememek, vs. Çok azı ufukta beliren ve ülkeleri, kültürleri, aileleri parçalayarak gümbür gümbür üstümüze gelen tırı dert ediyor (anaerkil sistem, düşen doğum oranları, vs. gibi daha büyük dertler).

https://news.bbc.co.uk/2/hi/health/4112450.stm

Hepinize bol şans diliyorum. Ama şunu unutmayın: Bir tırdan, tırın önüne atlayarak kaçamazsınız.

Çeviri: Structure of Worlds

Pook’un Kitabı (Erkek Adamın İçsel Oyunu)

Pook’un Kitabı – 385 Sayfa – Türkçe – PDF ve EPUB EKitap

(Shopier’de sepete 225 TL ve üstü alışverişte %30 indirim var.)

Pook’un Kitabı, kadın erkek ilişkilerinde başarılı erkeklerin oyunu ve en önemlisi de içsel oyunu hakkında yazılmış en kapsamlı eserlerden biri. Bu konuda yazılan sayısız işe yaramaz kitabın aksine Pook’un Kitabı, kadınların dediklerine değil yaptıklarına bakarak, binlerce erkeğin yıllar süren deneyim paylaşımı sonucu ortaya çıkmış bir eser.

Sadece kadınlarla değil, hayatın her alanında başarılı olmak isteyen erkeklerin mutlaka okuması gereken bir eser. Günümüz feminen öncelikli – feminist etkisi altındaki toplumda, erkeklerin uzun yıllar boyunca maruz kaldıkları ve farkında olmadıkları feminenleşme (iyi çocuk / efendi erkek) faciasından, bir başka başarısız erkek tipi olan kontrolsüz maskülen (piç erkek / kötü çocuk) olmadan, ERKEK ADAM (testosteronu ile barışık erkek) olarak kurtulma rehberiniz.

Pook, 2000 – 2006 yılları arasında SoSuave adlı PUA / Kız Tavlama forumunda yazan ve oldukça iz bırakan bir kullanıcıydı. Pook, kadın – erkek ilişkilerinde başarı arayan erkeklerin odağını kadınlardan / baştan çıkarma – kız tavlama tekniklerinden yani yüzeysel değişimden alıp daha derin bir kendini geliştirmeye, masküleniteye, erkek olarak tam olmaya (Erkek Adam olmaya) eviren ilk insanlardandı.

Pook bizde efendi adam diye de bilinen İyi Çocukların derdinin teknik bilmemekten ya da utangaçlıktan daha büyük olduğuna ve iyi çocuğun toplumda daha temel bir cinsiyet politikası kayması (feminizm ve cinsiyet sosyal inşaadır politikası) nedeniyle böyle yumuşak ve androjen olduğuna ve bu erkeklerin toplumca “feminenleştirildiğine” dikkat çekti. Bu açıdan bu anti-feminist kitap, erkekler için bir feminizm detoksu niteliğinde.

Büyük bir değişim sürecine ilk adımınızı atmaya hazır olun. Ama uyarayım:

“Kolay olacağını söylemedim, sadece GERÇEK olacağını söyledim.” – Morpheus (Matrix filminden)

Pook bizde efendi adam diye de bilinen İyi Çocukların derdinin teknik bilmemekten ya da utangaçlıktan daha büyük olduğuna ve iyi çocuğun toplumda daha temel bir cinsiyet politikası kayması (feminizm ve cinsiyet sosyal inşaadır politikası) nedeniyle böyle yumuşak ve androjen olduğuna ve bu erkeklerin toplumca “feminenleştirildiğine” dikkat çekti.

Pook’un Kitabını edinmek için tıklayın.

Pook’un kitabını Türkiye dışından edinmek için tıklayınız.

İyi okumalar …

Not: Pook’un Kitabının İlk Bölümü olan 15 Dersi daha önce çevirmiştik. 385 sayfalık bu kitabın ilk 53 sayfasını şurada bulabilirsiniz:

Pook’un Kitabı – 15 Ders (PDF – 53 Sayfalık Kısmı)

Anahtar Kelimeler: Testosteron, Erkek Adam, Maskülenite, Feminizm, Antifeminist, Kız Tavlama Sanatı, Kız Tavlama Sanatı Kitabı, İlişkiler, Kadın Erkek İlişkileri, Evlilik, İyi Çocuk, Efendi Erkek, Piç, Kadınlar Ne İster, Başarı, Kişisel Gelişim

No Contact Kuralı Başarı Yüzdesi

Diyelim ki no contact evresinde birer hafta arayla 2 kere yazdık. 2. yazdığımızda da bitmesini kabul ettiğimizi söyledik ve beni ara falan demedik. Sonrasında bir daha yazmadık başarı şansı ne düzeyde etkilenir?

No Contact Kuralı, ilişki içinde olduğunuz kişinin ilişkiyi siz istemeden bitirmesi durumunda kullanabileceğiniz etkili bir yöntem. Fakat bu kural genellikle “eski sevgili nasıl geri döner” veya “eski sevgiliyi geri kazanma” gibi başlıklar içinde olunca asıl hedefi tam anlaşılmıyor (ve bu nedenle de bu sitede bazıları böyle bir kuralın bu sitede işi ne diye sorabiliyor). Fakat bu başlıklar daha çok bu konuda yardıma ihtiyacı olanların aradığı başlıklar olduğu için oradalar ve orada öyle kalacaklar.

No Contact Kuralını doğru uyguladığınızda başarı şansı 100%’e yakındır.

Evet! 100%’e yakın. Ama siz başarıyı nesnel anlamıyla, bugün acı çeken siz olarak değil, bundan 2 – 3 sonraki siz olarak DOĞRU şekliyle tanımladığınız zaman 100%e yakın.

Başarıyı sadece eski sevgili geri dönecek diye tanımlamayacaksınız. Şöyle tanımlayacaksınız:

(1) ya ben daha iyisini bulacağım

(2) ya da eski sevgili geri gelecek diye tanımlayacaksın.

Ve her iki ihtimale de açık olacaksın. Biraz mantıklı düşünürseniz, (1) seçeneğin daha iyi bir seçenek olduğunu anlarsınız.

Ama abi ben onun gibisini bulacağıma inanmıyorum! Hiçbir kadın bana öyle hissettirmiyor.

Senin için normal bir gerçekliği değil oneitis hastalığının en belirgin belirtisini sayıkladın. Bu hastalığa aşırı kapılıp kendi kendisini gerçekleştiren kehanete dönüştürerek hayatlarını bok eden azınlığı saymazsan, biraz yaşı ermiş erkeklerin 99%u bunun geçici bir hastalık belirtisi olduğunu bilir.

Bakın yenildiğini kabul edip kalbinin bir tarafını onunla bırakıp hayatına devam etmek gibi arabeskten bahsetmiyorum! Geriye dönüp baktığınızda bunun komik ve utanç verici bir düşünce olduğunu düşüneceğinizi ve hatta eğer kendinizi geliştirmeyi ihmal etmezseniz çoğunlukla “lan bu kız için mi onun gibisini bulamam dedim” diyeceğinizi söylüyorum! Düşünün bir. Bir kadını bırakıp gidemeyen şu sünepe haliniz bu kızı bulabilmiş, 2 – 3 sene içinde evrileceğiniz ERKEK ADAM mı daha iyisini bulamayacak?

No contactın doğru yapılışı

Önce asıl soruya cevap vereyim:

Öncelikle no contact evresinde birer hafta ara ile 2 kez yazdık diye bir şey yok. No contactı iki kere çöpe atmışsın.

No Contactı her bozuşun senin şu an tek başarı sandığın eski sevgiliyi geri kazanma ihtimalini önemli ölçüde azaltır. Yeterince bozarsan sıfıra iner. Atıyorum ayrıldıktan sonra hiç aramasan 80% ise, bir hafta sonra aradın 70%, bir hafta sonra aradın 60%, diye iner. Bu rakamlar tamamen biten ilişkiye (uzun süreli miydi, genelde iyi ve sevgi dolu muydu, 3. şahıs var mı, aldatma var mı – gerçi aldatma varsa geri dönüş yok – ,vs.) bağlı ve sana kimse gerçek olasılık veremez. Ama her aradığında düşer. Fakat ihtimal ne olursa olsun şimdi no contacta girmen aramaya devam etmenden her zaman daha fazla şans bırakır.

Bakın arkadaşlar, no contactın başarısız olmasının en büyük nedenlerinden biri, sizin beklemeniz! Eski sevgili ile konuşmanızı yapıyorsunuz, tüm iletişimi kesiyorsunuz ve eski sevgili ne zaman arayacak diye bekliyorsunuz. Bu başarısızlık  ile sonuçlanır ama daha önemlisi eski sevgili arayana kadar kendinize işkence etmeniz anlamına gelir. Ayrıca no contact sayesinde eski hatun ararsa bütün o süre boyunca beklediğinizi o 3 dakikalık mesajlaşma ya da konuşmada tüm auranızla belli edersiniz, yani şimdi kimse beklediğimi bilmiyor diye kendinizi kandırmayın.

Beklemeyin! Konuşmanızı yapın, arkanızı dönüp gidin. No Contact’ın benim ilgilendiğim ana faydası ayrılık daha doğrusu terk edilme acısının erkeğin duygusal gücünü ve kendisini 3 – 4 seviye atlayacak şekilde geliştirebileceği bir  fırsat olması!

No contact’ı doğru uygularsanız (aramama duygusal gücünü gösterirseniz, hayatınıza devam edebilirseniz, kendinizi geliştirebilirseniz, oneitis hastalığına rağmen yeni kızlarla buluşabilirseniz) sadece hızlıca acıdan kurtulmazsınız, hayatında bu tür bir stres olmadan kırmızı hap sitesi okuyan birinin 3 senede gelebileceği yere 3 ayda gelebilirsiniz!

Demir tavında dövülür. O yanma olmadan egonuz yumuşamıyor ve çoğunuzun mavi hapa yaptığınız ego yatırımı çok yüksek olduğu için, kırmızı hap size mantıklı gelse de aslında çok az içselleştirebiliyorsunuz. Soğuk demiri dövemeyeceğiniz gibi. Oysa bu tür bir acı ve ego darbesi (a) acının ve öfkenin verdiği enerji, (b) bu acıdan bir an önce kurtulma motivasyonu ve (c) egonuzun aldığı darbe yüzünden sizi sabote edememesi sayesinde sizi çok rahat şekillendirecektir.

Bu açıdan bakarsanız no contact’ı doğru şekilde uygulamanız ile başarı şansı 1000%dir 🙂 Sizi çok daha ERKEK ADAM olduğunuz bir hayata hızlıca taşır.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Resmi olmayan ilişki (casual dating)

Son yazıya gelen yorumlar, ilişkiler konusunda yaygın olan bir başka siyah beyaz ekstem düşünme şeklini belirginleştirdi. İnsanlar genellikle ilişkileri iki kategoriye ayırıyorlar ve bu iki uç kategorinin bir ortası olduğu akıllarından bile geçmiyor: Rastgele seks ve resmi olmayan evlilik (bildiğin tek eşli uzun süreli ilişki). İki kişi ya birkaç saat ya da kere vuruşup sonra birbirlerini tamamen unutacaklar ya da ilk buluşmada birbirlerine göbekten bağlanıp dünyanın geri kalanını umursamayacaklar! Bunun ortası yok!

O nedenle mesela iki buluştuğunuz hatuna uzun süreli ilişkideki kız arkadaşınız gibi davranmayın dediğimde, aslında ağzımdan böyle bir tavsiye çıkmamasına rağmen, çoğu erkek ve kadınların ezici çoğunluğu rastgele seks / pompala – bırak tavsiye ettiğimi düşünüyorlar! Oysa tek dediğim şey şu: kızın numarasını aldınız ve buluştunuz. Kızı bir iki gün sonra arayın tamam ama KIZI BOĞMAYIN. Bir iki kere buluştunuz diye sanki hayat boyu bağlılık yemini etmişsiniz gibi davranmayın.

Kulüplerden, partilerden veya sokaktan bir kızla tanışıp sadece seks yapmak çoğunuzun hayat tarzına ters, bunu biliyorum. Bu tür bir hayat tarzını illa kötülemesem de aslında ben size “iki buluştuğun kıza kız arkadaşınmış gibi yapışma” derken pompala bırak keyfine bak demiyorum. Resmi olmayan ilişkiyi (casual dating) tavsiye ediyorum.

Resmi olmayan ilişki, iki kişinin birkaç buluşma sonrası girdiği fiziksel ve duygusal bir ilişkidir ama uzun süreli ilişki değildir. Bu potansiyeli taşısa da.

Aslına bakarsanız, Rollo Tomassi’nin tabak çevirmek olarak teorize ettiği ilişki türü resmi olmayan ilişkidir. Rollo bunu bin kere söylemek zorunda kaldı: Tabak çevirin derken pompalayın – bırakın ya da her tabakla seks yapın demiyor. Tabak çevirirken kızla aranızda bir ilişki var, o nedenle tabak diyoruz (tek gecelik ilişki, fuck buddy veya friends with benefit demiyoruz veya o tür münasebetlerin kendi isimleri var). Fakat kızla aranızda olan ilişkinin içinde henüz tek eşlilik sözü yok (bu illa çok eşlisiniz demek değil ama bunun olmaması için bir neden yok).

Resmi olmayan ilişki genellikle şöyle olur: Kızın numarasını alırsınız ve buluşursunuz. Birbirinizden hoşlanırsınız. Muhtemelen öpüşürsünüz  hatta seks yaparsınız. Aranızda bir ilişki var ama bir söz yok, sevgililik yok. Kadın merkezli toplum erkeğin bağlılık sözü verdiği uzun süreli ilişkiyi ya da vur-kaçı pompaladığı için (alfa siker beta öder gibi) bunların ortası olabileceğini çoğu erkeğin kafası almıyor. Eğer resmi olmayan evlilik değilse, ben kadınları sikip atan, kullanan bir piç olurum ve annemin altın günündeki teyzeler beni çok ayıplarlar moduna giriyorlar.

***

Şimdi bu aşamada şöyle bir dengesizlik var. Birçok erkek, birçok kadından daha hızlı aşık oluyor. Bunun nedeni erkeklerin görsel olarak kadının cinsel pazar değerini hemen tartıp eldeki değere göre olur bu diyebilmeleri, kadınların ise erkeğin cinsel pazar değerini hemen anlayamamaları (bu değerin çoğunlukla göze görülmeyen şeylere bağlı olması nedeniyle) ve “olabilir bu” demeleri. Mesela çoğunuzun ilk başlarda çok heyecanlı ve ilgili bir kızın sonradan soğuması ile ilgili dertlerinizin sebebi bu. Siz “belki” alanındayken kız heyecanlı ama sizi tanıdıkça belkiden “olur bu” alanına değil “aman aman olmaz bu” alanına düşüyorsunuz.

Bu nedenle erkeğin iki üç buluşma geçmeden ve uzun süreli ilişki isteği kadından gelmeden (belki alanından olur bu alanına geçmeden) kendisini frenlemesi ve hatta opsiyonlarını açık tutması kendi yararına. Sadece sonradan “olmaz bu” alanına düşebileceğinden değil, bizzat bu acelecilikleri nedeniyle normalde başka her özellikleriyle “olur bu” alanına geçebilecekken “olmaz bu” alanına düşmeleri!

Neden?

Kadınların erkeklerin cinsel pazar değerlerini tartma mekanizmaları antik. Bu kadar antik bir mekanizmaya karşı erkeklerin de kendi doğal ve antik mekanizmaları var. Yani kadınlarda “belki” mekanizması varken, bir erkeğin bir kadınla ilişkisinin başlarında temkinli olması ve opsiyonlarını hemen kapatmaması bekleneceği üzere DOĞAL ERKEK PSİKOLOJİSİ. Adaptasyon bunu gerektirir.

Kadın daha belki derken (ve belkide hiçbir zaman tamam demeyecekken) bir erkeğin DOĞAL ERKEK PSİKOLOJİSİNİ bastırıp hemen ilişki diye bastırması doğal değil. Aceleyle yapılan her şey takdir edeceğiniz üzere KORKU ve ENDİŞE temellidir (muhtaçlık temellidir yani). Bu nedenle zaten ilişki kadın tarafından gelmedikçe (biz neyiz konuşması) erkeğin sevgili moduna girmesi  kadın tarafından bir sorun olarak algılanabilir.

Kadınlar bazılarınız öyle düşünse de hiç de saf ya da aptal falan değiller (bu piyasada böyle düşünen adamı yerler …. çiğ çiğ Y.E.R.L.E.R!) . İlişkiye değecek bir ERKEK ADAMIN vahşi ve özgür bir AYGIR olduğunu, ilk buluşmadan sonra yularım nerede, bok çuvalım nerede, at gözlüklerim nerede diye soran fayton BEYGİRİ olmadığını bilecek kadar erkekleri tanıyorlar 🙂  Kovboy filmi izleyin azıcık. Bir kovboy mustangı (yabani at) evcilleştirmek için ahırın kapısını açıp içeri davet etmiyor ya da AYGIR aç kapıyı ben geldim diye uslu uslu ahıra girmiyor. İple, yularla ter döke döke AYGIRI evcilleştiriyor. AYGIR dediğin öyle kendi uslu uslu evcilleşmez.

Neyse, resmi olmayan ilişki diyorduk. Evet, size vurun – pompalayın – gerisini siktir edin demiyoruz. Resmi olmayan ilişkiye girin ve eğer hatun buradan resmiyete geçmek isterse o zaman durup düşünün diyoruz.

Bu nedenle aslında erkek olarak işiniz kolay. Siz buluşmaları ayarlayacaksınız, planlayacaksınız, iyi vakit geçireceksiniz, olayı fiziksele taşıyacaksınız (kadın istese de bunu erkekten bekler) ve bu sayede aranızdaki filminin setini kuracaksınız. Bu sette bir “aşk hikayesi” çekilsin istiyorsanız bile  bundan fazlasını yapmanıza gerek yok. Siz niyetinizi bunlarla belirtiyorsunuz zaten. Yılların feminen öncelikli kültürü ile annelerinin gururu ve teyzelerinin göz bebeği İyi Çocuklardan olup, kaka çocuk görünmekten ödünüz koptuğu için, sete bir sürü çiçek, çikolata ya da “bak Necla ben Piç değilim anam babam var benim, dün yüzüme güldün bugün seninim” draması da getirmenize gerek yok. Daha doğrusu bunları getirirseniz o setten aşk hikayesi değil Sezercik filmi çıkar (Hayır siz Kartal Tibet değil Sezercik oluyorsunuz).

Peki ama ahlaksız Mahmut ben kız arkadaş istiyorum!

20li yaşlarınızda özellikle başlarında neden resmi olmayan evlilik istiyorsunuz bilemem ama tamam, istediğiniz olsun. Fakat şunu unutmayın. Bir kızla iki buluştunuz diye o kız illa sizin kız arkadaşınız olmak istemeyecek. Çoğunuzun kızların hangi devirde olduğundan haberi yok, birçok kız sizinle yatsa bile kız arkadaşınız olmak istemeyecek! Siz kız arkadaş istemeye devam etseniz bile şunları göz ardı edemezsiniz:

(a) Siz BİR TANESİ elmayı seviyorsunuz diye elma da sizi sevmek zorunda değil. İLLA BU kız kız arkadaşınız olmacak diye bir şey yok.

(b) Siz yine de özgür ve vahşi bir AYGIR olun, bırakın kız sizi dizginlesin ve buna uğraşsın. Doğal olan süreç bu.

ÖZGÜR olun derken illa uçkuru çözün, Pook üstadın çok komik bir şekilde tanımladığı gibi amacı skor – pompala – bırak olan DİLDO VATANDAŞ olun demiyorum. Bir TUTKUNUZ olsun (hayır, kadınlar ERKEK ADAM TUTKUSU olamazlar, olmamalılar), onun peşinde koşun, zamanınıza ve ilginize önce siz saygı gösterin (başkalarından talep etmeden önce) ve bir ilişki, ne kadar iyi olursa olsun o tutkunuza ayıracağınız zamandan alacağı için ilişkiye az çok dirençli olun.

Ve Allah aşkına, kendinizi kadın takdiri ile değerlendirmeyin.Kadınlar sizin cinsel pazar değerinizi belirleyebilirler ama sizin ERKEK olarak değerinizi, maskülenitenizi, hayattan alacağınız zevki, koparabileceğiniz faydaları belirleyemezler. NOKTA. Ah ah eskiden inseller doldurup çene şekillerini ölçüp birbirlerine sarılarak ağlamadan ve “şeytan kadınlara” lanet ayinleri düzenlemeden önce MGTOW buydu işte: Kadın takdirine bağlı olmayan bir yaşam!

Artı, sizin masküleniteniz başka erkekler gözündeki bel bağlanabilirliğinizce belirlenir, bunu unutmayın.

(Hayır abiciğim, Welcome to Gay Club olmuyoruz. Valla. Okuyun.)

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Saha Raporu – Trip atan sevgiliye ne yapmalı?

Mahmut Abi herkes sana sıçış  hikayesi yazıyor, yakında seni çıldırtacaklar. Ben de hem teşekkür etmek hem de akıl sağlığını korumana katkıda bulunmak için, senin dediğin şeyleri yaparak kazandığım bir olayı paylaşacağım.

Allah razı olsun.

Kız arkadaşımla koronavirüs olayı yüzünden uzun süredir ayrıyız. Ara ara aramızda soğukluk oluyor ve ben de yazdığın yazılardaki hataları yapıyordum. Düne kadar.

Saat 9 gibi kız arkadaşımla görüntülü görüşecektik. Ama bir müşterimle konuşmaya dalmışım. 9:20 gibi whatsapptan kız arkadaşıma “arayayım mı?” mesaj atacaktım ama 2 dakika önce “bugün iyi modda değilim, konuşmayalım, iyi geceler” diye mesaj atmış.

Ben yine de müsaitim diye yazdım ama cevap vermedi (mesajım gitti ama görülmedi).

O telefon statü ekranında görüyordur ne yazdığını.

Sonra kızı aradım. Aramadan önce eğer kız telin yanında değilse ve annesi aramayı görürse diye profil resmimi bir palmiye resmi ile değiştirdim.

Zeki çocuk.

Telefonu açmadı. Adet dönemi biraz acı çekiyor ama daha önce böyle bir şey olmamıştı. Eski ben olsa “nasılsın, neyin var?” diye mesaj döşerdi. Ama senin bunları kendi kaybetme kaygımıza yenildiğimizden yaptığımızı söylediğin aklıma geldi. Ben de bu sefer “Tamam yarın görüşürüz iyi geceler bebeğim” yazdım ve bıraktım.

Evet, bu durumda nasılsın diye sorman bahane. Aslen artık kızın gözünden düştün gibi bir panikle oluyor bu. Orada bırakman iyi olmuş. Bu tür bir zayıflıkla motive olan davranışlardan hayır gelmez.

Genelde günün ilk mesajlarını o atar.

Güzel.

Ertesi sabah çok geç mesaj attı.

Normalde benim kafamda bir tilki dolaşırdı. Eski kız arkadaşımda bu tilkilerin dürtmesi ile dayanamaz saçma sapan mesajlar yazardım. Sonunda da terk edildim.

Ve küçük bir sorunu, ben duygusal olarak zayıf bir erkeğim diye bağıra bağıra kocaman bir sorun haline getirirdin. Ve evet terk edilirdin.

Bu sefer öyle yapmadım. Bekledim. Mesajlaşma da şöyle oldu:

Kız : Günaydın. (İlk defa günaydın aşkım yok).
Kız: Neden bir palmiye fotosuna bakıyorum?
Ben: Dün seni aradım. Telin elinde değilse annen çok yakışıklı bir erkek arkadaşın olduğunu fark etsin istemedim 🙂
Kız: Hahahaha 😀

 

Pürüzsüz! Soğukkanlı, neşeli, esprili. İşte bu.

Çoğu erkek cool alfa falan olduğunu sanarak böyle bir durumda – inanılmaz ama – kız gibi trip atarak karşılık veriyor! Bunu da bana bak nasıl da boyun eğmedim diye böbürlenerek anlatıyorlar. Tamam ezilmedin ama soğuk kızın soğukluğuna kapılırsan onun çerçevesine girmiş oluyorsun. Çok cool bir şey mi bu?

Kız: Karnım çok kötü ağrıyordu. Biriyle konuşup ufacık şeylerden hır çıkaracağıma yatayım dedim.
Erkek: Görüntülü aramamıza geç geldiğim için bana kızdın sandım.
Kız: Evet kızdım ama sonra aslında bu kadar kızılacak bir şey olmamasına rağmen gereksiz yere kızgın olduğumu farkettim. Hormonal bir şey sanırım.

Kaygılarına kapılıp telefonuna mesaj yağdırsaydın boş yere zayıflık gösterecektin.

Ben: Bir müşterimle görüşmem uzun sürdü. Haber vermeliydim ama dalmışım. Sanırım işimi kendimi kaptıracak kadar seviyorum 🙂
Ben: Ama seninle konuşmak da benim için çok önemli. Bir daha olmayacak. (Bir yerde sen özür dilemeden özür dilemekten bahsediyordun.)

Güzel. Comfort kısmını da ihmal etmemişsin. Sonuçta sözünün eri olup buluşmaya gitmemişsin. Ama bunu özür bile dilemeden güzel bir şekilde atlamışsın.

Kız: Teşekkürler aşkım.

5 dk sonra

Kız: Seni çok özledim. Seni çok seviyorum.

Güzel. Küçük bir problemi büyük bir problem haline getirmek yerine küçük bir problem olarak orada bırakmışsın.

Abi tamam daha gitmem gereken yol var ama sana yemin ediyorum içimde bir şey kırıldı. Hani içimdeki beta canavarının bir kemiğini kırdım sanki. Ayrıca senin önce yapacaksın, duyguların davranışlarını takip edecek derken tam olarak ne dediğini şimdi anlıyorum. Ben içimi kemiren duygulara inat güçlü bir erkek gibi davrandım ve şimdi duygusal olarak daha güçlü hissediyorum.

Aynen! İçinde saçma sapan bir sürü kaygı dolandı ve sen onları takip etmedin. Duyguların ve davranışların birbirleri ile örtüşmek isterler. Eğer sen davranışlarının duygularınla örtüşmesine izin vermezsen, duyguların mecburen davranışlarınla örtüşmeye başlar.

Duygusal güç nasıl geliştirilir sorusu çok soruluyor. Duygusal güç böyle geliştirilir. Duygusal güç gerektiren durumlarda (özellikle de böyle küçük durumlarda) duygusal olarak güçlü biri gibi davranarak. Bu tür küçük fırsatları değerlendirirseniz, zamanla daha büyük ağırlık altına girecek kadar güçlenirsiniz. Duygusal güç kazanmak bu açıdan kas yapmaya benziyor. Ağırlık altına girerek gelişen bir şey. Düşünce gücüyle ya da okuyarak değil.

Bu site için sana çok teşekkür ediyorum. Hayatımı değiştirdi. Sana çok şey borçluyum.

Rica ederim. Haftada 2 – 3 tane aldığım bu tür mailler beni teşvik ediyor. Borcu da yarın sen de bir gence abilik yapar ödersin 🙂

Vaka Çalışması – Engelleme ve terk etmeyle cezalandıran sevgili, çerçeve vs

Genç olduğunu tahmin ettiğim bir arkadaş Eski sevgiliyi geri kazanma yazısına yazıp sormuş:

Mahmut abi merhaba

Korona yuzunden memleketlerimize döndükten beri, kız arkadaşımla sanal takılmak zorunda kaldık. 2 hafta önce ilgisiz olduğum için gün icinde bana cevap vermemeye başladı, ben de 2 saat içinde 3-4 kere ulaşmaya çalıştım, çünkü haklıydı.

Ulaşamamanın bir nedeni varmış, aşağıda yazmışsın. 2 saat içinde 3 – 4 kere ulaşmaya çalışman hata. Kızın kafasındakini onaylamışsın ve peşine düşmüşsün. AMA hayati bir hata değil.

Cevap vermeyince umursamadım.

Eh umursamamaktan başka yapabileceğin pek bir şey yok.

Birkaç saat geçtikten sonra büyük bir trip yedim. İlgisizlikle suçladı beni.

Küçük bir olayı büyütmüş. Peşinden koşmaya alıştırmışsın. Bu tripler ile iş çözmeye alıştırmışsın muhtemelen.

Gün içinde sıkıntılar yasadigimdan ulaşamadığımı, ulaşmak istediğimde de reddedildigimi söyleyip, ben de onu ilgisizlikle sucladim.

BAM! Çerçeve 101 dersine gelin.

Arkadaşlar, çerçeve kavramını pek anlamıyorsunuz, size anlatmam için iyi bir fırsat bu! Yazılı sorularda bu örnek az çok karşıma çıkıyordu ama yaptığım konuşmalarda çokça rastladığım bir olay olduğundan bu konuda ne zamandır yazmayı planlıyordum.

Kıza no contact yaparken bile kız size ulaştığında soğukkanlı, neşeli ve kibar olun derken bazıları bunu yumuşaklık sanıyor ama aslen ERKEK OLUN diyorum. Sizin erkek olarak çerçeveniz soğukkanlı, neşeli, ilişkide eğlencesine bakan (kızla eğlenen ya da gönül eğlendiren anlamında değil ilişkiden zevk alan ve kıza da aldıran anlamında) olmalı.

Neden?

İki kutupluluk sağlıklı bir ilişkinin çekirdeğidir. Bir kadın, kaprisleri, istekleri ve sürekli değişen ruh hali ile sizin üzerinizden geçmeyi istemez. Kadının duyguları kasırga, ruhu ise kundakçıdır. Kendinizi onun fırtınalarına karşı duran bir kale duvarı gibi düşünün. Güçlü rüzgarlar ve en kötü dürtülerinin yarattığı fırtınalar karşısında tutunabileceği bir kaya aradığında, orada siz olmalısınız … güçlü, sağlam, sarsılmaz ve yerinden oynamayan.

IV. Onun kuralları ile oynamaAmcığın 16 Buyruğu (Rossie’nin espri anlayışı sağolsun yazının ismi çok talihsiz ama bu yazı, sitedeki ve kırmızı hap camiasındaki en önemli uzun süreli ilişki metnidir).

Kız seni ilgisizlikle suçlamış. Sen de pat diye onu. Bu tür bir yanıt genelde bana “abi bak çerçeveyi korudum” havasında anlatılıyor. Çerçeveyi korumayı pısırık olmamak sanıyorsunuz. Bu tür bir tepkiyi cool bir şey algılıyorsunuz!

Sen burda KIZIN ÇERÇEVESİNE girmişsin. ERKEK ADAM kızın çerçevesine girmez kendi çerçevesini korur. İlk tepkisi “bebeğim ne alakası var, bla bla … kızınca çok güzel oluyorsun ısırırım ben seni” modundadır. Çok ilginçtir, ERKEK ADAMın ya da PİÇİN bu erkek davranışları, katı ve kırılgan iyi çocuklara palyaçoluk olarak görünür ama adamın tek yaptığı kendi çerçevesini bozup kızın tribal çerçevesine girmemek. Katı ve kırılgan olmayı cool sanan iyi çocuk ise pat diye kızın çerçevesine giriyor!

Kadınlar ilişkide küçük bir sorunu alıp büyütmeye eğilimlidir. Uzun süreli ilişki konusunda tecrübeli erkekler büyütülen bu sorunu alıp küçültürler. – Corey Wayne How to be a 3% Men

Artı kız sana feminen bir bana ilgi göster yakarışı atıyor, erkek olarak senin vereceğin en akıllıca tepki feminen bir bana ilgi göster yakarışı mı olmalı? Bunu iyi düşünün.

Eğer böyle davranırsanız, yani kadının çerçevesine girmez, onun yönlendirdiği yere gitmek yerine kendiniz kızın elinden tutup sorunu küçültmeye yönelirseniz (dominant olmak olarak da bilinen şekilde davranırsanız) genellikle hem sorun küçülür, hem sizin soğukkanlı ve neşeli haliniz kıza da bulaşır, hem de kadın sizi kolay kolay yönlendiremeyeceğini anlar ve bunu daha az dener (shit test azalır).

MASKÜLEN davranmak, rahat ama aynı zamanda kendinden emin ve dominant davranmaktır ve çevrenizde olan şeylere duygusal tepkiler vermemektir. – Michael W. İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları

Karşılık olarak beni suçlamaya devam edince, iyi geceler deyip son mesajimi attım.

Kavgaya girmemişsin bu güzel ama iyi geceler demek yerine “bak ben bu konuda seninle kavga etmeyeceğim, sana neden aramadığımı anlattım. Kızgınlığın geçip de kavga etmek yerine konuşmak istediğinde konuşuruz” demen daha doğruydu. Zira sorunu küçültmekten çok kızı umursamamışsın. Bu sorunu büyütür.

2 gün sonra yine mesaj attı, yolun açık olsun gibisinden. Yine cevaplamayinca, engel yedim.

Bence kızı umursamamanın üstüne hiç aramaman da gereksiz. Kızı arayabilirdin. Hiçbir şey olmamış gibi. Ha yine trip attı, suçlamaya başladı konuşmayı uzatmazdın ve o zaman bir daha aramaz onun aramasını beklerdin.

Yine de terk etmek aşırı tepki. Gerçi birazdan aslen neden böyle davrandığını anlayacağız ama senin yanlış zamandaki umursamaz tavrın da (olayı kabul edip kavgayı kesmek yerine iyi geceler deyip kestirip atman) olayı büyütmüş.

Ayrıca kız sana ayrılalım demiş, sen de (sonradan yazdıklarından anladığım kadarıyla ayrılmak istememene rağmen) sessiz kalarak “olur ayrılalım” demişsin. O da muhtemelen zaten dünden razı olduğunu görünce engellemiş. İki bebek gibi davrandığınıza göre yaşlar da küçük sanırım.

Zaten engelleyecegini biliyordum, çünkü daha önce ufak tefek şeylerden hemen iletişimi kesip engelliyordu.

Hımm bak bu kötü. Bu davranış kırmızı alarm. Bu kız pek kız arkadaş materyali değil. Ufak tefek şeyleri engelleme, terk etmeyle cezalandıran, kendine güveni olmayan, yetersizlik hissinde boğulan bir insan. Normalde bu kızla ilişkiye girmemen ya da ilişkiden çoktan çıkman lazımdı. Bu tür insanlarla uzun süreli ilişki yürütmek çok zordur. Muhtaç değilsen pek girilecek iş değil.

Bir kere dalga geçtim diye engelledi (Comfort test olduğunu düşündüm).

Evet bu anormal bir davranış.

Bir kere de başkasıyla flortlesirken yakalandım.

Bu ufak tefek bir hata değil ama engellemek yine anormal bir davranış.

Genelde suçlu ben olduğum için gönlünü alıyordum.

Kendini suçlu bulmaya aşırı meyillisin. Bu nedenle bu olayın anormal bir davranış olduğunu pek göremiyorsun.

Ben de fırsat bu fırsat deyip, bu engelleme işinden vazgecsin diye iletişimi kestim. Pişman olup geri dönünce bu engelleme işinin ne kadar çocukça olduğundan bahsetmeyi planlıyorum.

3-4 yerden engel atıp, twitterdan atmamis. Oradan da niye engellemedigini biliyorum, çünkü oradan ulaşıp özür dilememi bekliyor.

14-15 gündür iletişim yok ama bu süreçte Twitterdan ilk başta pişman olacaksın tarzı şeyler paylaşıyordu, sonra kızgın paylaşımlar falan. Son zamanlarda ne olur dön affettim tarzı paylaşımlar yapıyor. En sonunda istediğime biraz yaklaştım, ben başkalarına karşı ilgisizim, seninle ne kadar ilgilendigimi tahmin edemezsin tarzı bişey paylaşmış. O beni ilgisizlikle suçlarken, ben de onu ilgisizlikle suçlamıştım, o yüzden sonuca yaklastigimi düşünüyorum.

Seni terk etmiş. Üstüne engellemiş. Twitterından takipten çıkıp twitterına bakmaman gerekirdi. Kızı sosyal medyadan takip etme. No Contact sadece aramamaktan ibaret değil, gerçekten hiçbir şey yapmamaktır. Sosyal medyadan takip edip kızı geride bırakmıyorsan no contact yapmıyorsun demektir.

O beni ilgisizlikle suçlarken, ben de onu ilgisizlikle suçlamıştım, o yüzden sonuca yaklastigimi düşünüyorum.

Tabi bu arada ben herhangi bişey paylaştığım zaman, karşılık olarak bana laf sokan biseyler paylaşıyor. Hâlâ oradan iletişim hâlinde olduğumuzu sanıyor.

Hayır o iletişim halinde olduğunuzu sanmıyor, sen iletişim halinde olmadığınız imajı çizerek iletişim halinde olmadığınızı sanıyorsun. Burada gerçeklikle bağı kopuk olan sensin. Kızın sana istediği mesajı atacağı kanal açık, sana iletişip duruyor. Twitterına bakmasan ve takipten çıkarsan o zaman iletişim halinde olmazdınız.

Sormak istediğim şey tüm bunlara rağmen arkadaşlarımla, ölsem ilk adımı ben atmam diye haber yolluyor. İlk adımı benden bekliyor.

Normal. Sudan sebeple seni terk etmiş ve terk etme sebebi seni hizaya getirmek, cezalandırmak, boyun eğdirmek. Bir açıdan tabii bu iyi bir haber gibi zira kızın aslında ayrılmak istediği falan yok ama aslen kötü bir haber zira yukarıda yazdığım gibi bu tür ağır manipülasyonlara başvuran kızlarla ilişki yürütülmez. Yürüttükçe boyun eğersin, 2 – 3 seneye kızın – ağır konuşacağım – yavru köpeği olursun. O seni terk etmezse diyeceğim ama böyle ağır yetersizlik hissi olan hatunlar da kolay terk edemezler. Zırt pırt “terk etmelerine” rağmen 😀

Kendince Twitter’dan iletişim içinde olduğumuzu sandığı için …

Tekrar söylüyorum, sen kendince iletişmediğinizi sanıyorsun ama o seni gayet güzel manipüle ediyor. Kendini kandıran sensin.

durum geri dönme sürecini uzatır mı?

Uzatır ama (aması aşağıda) … Bir kadın seni terk ettiğinde onu engellemeyeceksin ama takipten çıkacaksın. Onun sosyal medyasına hiç bakmayacaksın. O zaman iletişimi kesersin. Sen iletişimi kesmemişsin. İletişimi kesmiş imajı çizmeye çalışıyorsun sadece.

Engellediği kanallardan bana ulaşmak zorunda kalmasını istediğim için Twitter hesabımı kapatsam nasıl olur? Tereddüt ediyorum çünkü onun için bu adımı atmayi düşünüyorum, kendim için değil.

Ama kısmına geldik. Bu yazdıklarımdan sonra kızı istiyorsan no contact uygula, al istersen kitabı orada ayrıntısı var da o kitapta da böyle bir kıza bye bye demen gerektiği yazıyor, başından söyleyeyim.

Yaklaşık 7 ay önce flortlesmeye basladik. 3-4 ay flortlesme sürdü, çok uzun olduğunu biliyorum …

Evet çok uzun, çok peşinden koşmuşsun. Hele bir de tek bu kızın peşinde koştuysan ilişkiye girdiğin andan itibaren güç dengesi aleyhindedir.

ama her girisimimi sen beni uzersin diye reddetti.

Seni pohpohlamış, sen pek bu kızı üzebilecek biri değilsin.

Bı şekilde bazı şeyleri ispatlayinca, öyle sevgili olabildik.

Bu muhtemelen kendimi iğdiş edince sevgili olabildik anlamına geliyor. Ayrıca olabildik dediğine göre bayağı da “ödül” kızın peşinde koşmuşsun.

Kendisi çok inatçı, inadını hala kirabildigimi düşünmüyorum …

Peki eski sevgiliniz inatçı biriyse?

  1. Ne kadar inatçı olursa olsun sizi yeterince özlediyse size ulaşacaktır.
  2. Eğer sizi özlemesine ve hatta belki sevmesine rağmen size ulaşmıyorsa, bu insanı hayatınızda istemenizin nedeni ne? Bunu kendinize neden yapasınız ki? Siz sevilmeyi hakediyorsunuz ve bu insan size hakettiğiniz şeyi verebilecek kapasitede değil. Bu insanın hayatınızda olması sağlıklı bir şey değil.

Eski Sevgili Nasıl Geri Döner? İletişimi Kes Kuralı

ne yapmalıyım?

Anladığım kadarıyla sen bu soruyu nasıl geri döner diye soruyorsun ama yapman gereken şey bu kızı geri döndürmek değil bırakmak. Kendinden çok taviz vererek ilişkiye girmişsin, kız karın ağrısı, engelleme/terk etme yani cezalandırma ile seni hizada tutuyor, ilişkiniz de zayıf (alt tarafı işin var diye aramadın üstüne bir kavga olunca terk ediyor) vs. İnadını kırmayı falan boşver kendine başka kız bul. Benden sana abi tavsiyesi.