Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü, internet çağı erkeklerinin manevi babası, üstad Jordan Peterson’ın şahsen çok faydalı bulduğum “geçmişi düzeltmek” konuşmasını hiç çevirmemişiz. Reis, geçmişinde olan ve bir türlü kafasından silinmeyen travmaları veya kötü anıların ne işe yaradıklarını ve onlardan nasıl kurtulabileceğinizi anlatıyor.
“Geçmişi hatırlama sebebiniz onun objektif bir kaydını tutmak değil, geçmişte olan bilgiyi sizi geleceğe hazırlasın diye kullanmaktır. Ve siz geleceğe hazır olana kadar da zihniniz sizi rahat bırakmayacaktır.
Geçmişte başınıza negatif bir şey geldi. Neden başınıza geldiğini bilmiyorsunuz ve bu şey gelecekte bir daha başınıza gelirse ne yapacağınızı da bilmiyorsunuz. İşte bu (anı) sizinle kalacaktır.
Ve bence bunun yaptığı şeylerden biri de genel fizyolojik yükünüzü arttırmaktır. Bununla ilgili konuşan fizyolojistler var. Şöyle düşünün : zihninizin sürekli yaptığı bir şey var, otobiyografik deneyimlerinizin bir kaydını tutuyor. Ve sürekli ne sıklıkta başarılı olduğunuzu ve ne sıklıkta başarısız olduğunuzu hesaplıyor. Başarılı olma sıklığınız arttıkça, egemenlik hiyerarşisinde daha tepede olma ihtimaliniz fazla. Bu nedenle serotonin seviyeniz fazla ve daha sakin birisiniz.
Çevrenizin de daha az tehlikeli olduğunu varsayabiliriz. Tehlikenin tanımı bu : bir yerdesiniz, hareket ediyorsunuz ve olmasını istemediğiniz bir şey oluyor. Tehlike budur. Bu nedenle beyniniz sürekli ne kadar endişeli olmanız gerektiğini kalibre etmeye çalışıyor. Bunun için yaptığı şeylerden biri de sürekli olarak geçmiş başarılarınızın başarısızlıklarınıza oranının kaydını tutmak.
Geçmişiniz yenilgiler, istediğinizi alamadığınız durumlar, ile karakterize edildiği oranda, beyniniz vücudunuzu sürekli tetikte alarm halinde tutuyor. Zira yaptığınız herşey felaket ile sonuçlandı ise, feci tehlikeli bir yerde olmalısınız ve bir av hayvanı gibi her an herhangi bir yöne doğru kaçacak şekilde tetikte olmalısınız. Ne kadar av hayvanı gibi olacağınız ise kısmen nevrotiklik özelliğinizin ne kadar olduğuna, kısmen başka insanların gözünde ne kadar başarılı olduğunuza (zira başarılı iseniz sizi egemenlik hiyerarşisinde tepeye taşıyacaklardır) ve kısmen de başarısızlık / başarı oranınıza bağlı olacaktır.
Yani geçmişinize gidip, dünyaya bakış çerçevenizdeki delikleri bulup onları kapatabilirsiniz. Bir anlamda psikoterapide yaptığınız şey budur. Kısmen korktuğunuz, tiksindiğiniz ve karşılaşmaktan korktuğunuz şeylerle yüzyüze gelmek ki bu psikoterapinin büyük bir parçası. Ama geçmişinize gidip bu delikleri dile dökmek de aynı şey.
Freud, hastaları ile yaptığı serbest ilişkilendirme sürecinde bunu yapıyordu. Eğer hastalarının konuşmasına izin verirse, hastaların konuşmasının kafalarının karıştığı ve şüphe içinde oldukları böyle bir deliğe çarpana kadar devam ettiğini ve konuşmanın o bölge etrafında dolanıp durduğunu farketti. Sonrasında ise, hastaların duygusal boşalma yaşadığını gördü. Freud bu duygusal boşalımın iyileştirici olan şeyin kendisi olduğunu düşündü. Ama daha sonra James Pennebaker … benim egzersizlerim onun araştırmaları üzerine şunu buldu : üniversite öğrencilerine labda 3 gün 15’er dakika hayatlarında başlarına gelen ya da yaptıkları en kötü şeyi yazdırdığında, öğrencilerin kısa vadede çok kötü hissettiklerini ama uzun vadede daha iyi hissettiklerini buldu. Mesela bu deneyden sonra doktor ziyaretleri azaldı ve fiziksel sıhat göstergeleri iyileşti.
Benim görüşüme göre daha sağlıklı oldular zira sakinleştiler. Bir kez negatif anıyı ortaya serip gerektiği gibi düzenlediklerinde ( iyi yazılmış bir hikaye gibi düzenlediklerinde) ve onunla nasıl başa çıkabileceklerini anladıklarında, fizyolojileri sakinleşti. Stresleri azaldı, kortizol salgılamaları azaldı ki kortizol bağışıklık sistemini bastırır, sağlıkları düzeldi. ”
Jordan Peterson’a göre, bir anı 18 aydan eski ise ve aklınıza geldiğinde sizde negatif duygu uyandırıyorsa, bunun sebebi zihninizin sizin bu olaydan ders çıkardığınıza, gelecekte başınıza gelmeyeceğine ve gelirse de daha önce başınıza gelen negatif şeyin olmayacağına ikna olmamasıdır. Zihniniz bu hatırlatmaları, “bak başına bu geldi, ya bir daha gelirse” diye sürekli canlı tutmaktadır.
Bu anıdan kurtulmanın yolu ise, onu dikkatle ve sabırla yazıya dökmektir. Bu yazı bir kez yazıldıktan sonra yine yazılı olarak, bu durumun yine ortaya çıkması durumunda, geçmiş negatif deneyimin tekrar olmaması için ne yapacağınızı açıkça belirtmeniz gereklidir. Zaten çoğu durumda bu olay çocuk ve zayıf olduğunuzdan başınıza gelmiştir ve açıkça yazacağınız şey ise artık bir yetişkin olarak bunun bir daha başınıza gelme ihtimali olmadığıdır.
Burada YAZI ÇOK ÖNEMLİ. Bunları düşünerek yapamazsınız. Zira Peterson’un dediği gibi insanların çoğu yazmadan ya da konuşmadan düşünemezler! Onların ki siz de muhtemelen onlardan birisiniz düşünce dediği, kafalarına başkalarının sokuşturduğu şeylerin anlamsız tekrarlarıdır. Gerçekten düşünmek için yazmak zorundasınız, ya da çok güvendiğiniz birine anlatmak (psikoterapide kişi konuştuğu için düşünür ve ilerleme kaydeder).
Peterson’a göre rahatsız edici anı ile bu şekilde hesaplaşmak sizi kısa vadede çok kötü hissettirse bile yılmamanız lazım. Zira zihniniz düşünerek sizin ders çıkardığınızı farkettiğinde, artık o anının işlevi kalmayacak ve anı zihinden silinecek ya da anıyla gelen duygu patlaması ortadan kalkacaktır. Geçmişinizdeki bu “anı”ları bu şekilde düzeltmek ise, zihniniz sizi bu anılarla sürekli tetikte tuttuğundan, sizin rahatlamanıza ve fizyolojik ve ruhsal olarak iyileşmenize neden olacaktır.
İlgilenenler ve İngilizce bilenlere, Peterson’un Past Authoring programını şiddetle tavsiye ederim. Bu kavram üzerine kurulu bir program. İleride bu programla ilgili de yazacağım.
Ayrıca ilgilenirseniz, Jordan Peterson’un Kişilik ve Dönüşümleri derslerinin notlarını Türkçe’ye çevirdik.
Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson, ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.