Londra Gündüz Oyunu

Gündüz oyunu oynayanların mail ile en çok sorduğu sorular, kızla ne konuşacakları konusunda. Ya da problemleri bu alanda çıkıyor. Bu konuda yol göstermesi açısından, üşenmeyip size gündüz oyunu denilince artık akla ilk gelen şey olan, Tom Torero ve Nick Krauser gibi ünlü PUAların (Pick Up Artist) geliştirdiği Londra Gündüz Oyunu (ya da Sokakta Yürüme) ile ilgili yazacağım. Bu oyunun takip ettiği plan oldukça başarılı görünüyor. Görünüyor diyorum zira ben bu yöntemi istatistiki olarak ölçecek kadar kullanmadım. Burada bana değil Tom Torero’ya güveneceksiniz.

İleri seviye bir oyun olsa da, kızlara yürüme korkusuna kafadan gireceğiniz için genel olarak kadınlar konusunda başarılı olmanıza ve reddedilme korkusunu aşmanıza en hızlı ilaç Londra Gündüz Oyunu. Yolda hatun durdurduğunuz için bir gören olur mu, kız bağırır mı, bu doğru birşey mi gibi bir sürü düşünce kafanıza dolacaktır. Bunları aşarak kızlara yürümeniz ise ruhunuzu bilemek için oldukça faydalıdır.

Şimdi gelelim nasıl yapacağınıza.

Vur- Kaç

Londra Gündüz Oyunu seansına başlamadan önce vur – kaç denilen bir ısınma turu yapmanız gerekli. Burada yaşına, tipine ya da giyimine bakmadan 3 – 5 kıza yaklaşıp, göz temasına, gülümsemeye (hınzır bir sırıtış), sesinizin tonuna, hızına ve vücut dilinize dikkat ederek kadına çok hoş göründüğünü söyleyerek başlıyorsunuz ve iyi günler diyerek yanından ayrılıyorsunuz.

Klasik olarak aranızdaki konuşma şöyle olacak:

Siz: “Merhaba, sadece çok hoş göründüğünü söylemek istedim”.
Kız: “Ne? …. Teşekkürler!?!? …”
Siz: “Sana iyi günler, bye bye”

Bu kadar. Bu sadece ısınma turu, daha fazla konuşmanıza gerek yok. Her seansta ilk yaklaşmalar her zaman en kötü yaklaşmalardır ve genelde vücut dilini unutursunuz. Vur – kaç ile bu ilk yaklaşmaları hızlıca yapıp, kendinizi asıl seansa ısıtabilirsiniz.

Londra Gündüz Oyunu Modeli

Londra’da bir grup aktif gündüz oyuncusu tarafından 2010 – 2013 yılları arasında geliştirilen bu model, bu elemanların toplamda on binleri bulan yaklaşmalarına sistematik bir şekilde yaklaşmaları, neyin çalışıp neyin çalışmadığını gözlemlemeleri sonucunda ortaya çıkan bir yapı. Gündüz oyununa önceden çizilmiş adımlar getirdiği için, hiçbir düzeni olmayan yaklaşmalara göre çok daha etkili.

Eğer herhangi bir planı takip etmezseniz, kızı doğru şekilde durduramazsınız. Kız ya durmaz ya da size satış elemanı falan sanar. İkincisi eğer kız durarsa standart, sıkıcı ve önceden tahmin edilebilen iyi çocuk soruları sorar (ismin ne, nerelisin, ne yapıyorsun, vs.) ve olayı başlamadan öldürürsünüz. Bu sorular çekim ya da elektrik yaratamazlar. Kız sıkılır ve bu tür bir konuşma akışı arkadaşça iyi çocuk oyununa döner.
Sokakta kızlara yürüyen erkeklerin en büyük problemi, ki plansızlıktan kaynaklanır, çok iyi çocuk / zararsız tavşan moduna girmeleridir. Kızı durdurmanın da verdiği güven verme arzusu ile kız ne derse kafasını sallayarak ya da ağzıyla kızı onaylar ve bir süre sonra kızın poposunu öpen eziğe dönüşür. Bunlar birçok erkek tarafından sanıldığının aksine sıkıcı, elektrik sağlayamayan ve yürümeyi öldüren şeyler.

Eğer belli bir model izlemezseniz, vücudunuz da genellikle bunun işaretlerini verecektir. Konuşacak konu kalmadığından olduğunuz yerde kıpırdanmaya başlayacaksınız, hızlı konuşmaya başlayacaksınız ve konuşma aslında devam ediyor olsa da, bitirip gitmek için büyük bir arzu duyacaksınız.

Londra Gündüz Oyunu 5 adımdan oluşuyor:

1. Açılış
2. Yığma
3. Paslaşma
4. Yatırım
5. Kapanış

Bu yapıyı oturtmanız birkaç ayınızı alır. Yapı oturduktan sonra ise, modeli atıp freestyle yaklaşmaya başlayabilirsiniz ama olaya yeni iseniz böyle bir modele ihtiyacınız olacak.

Açılış

Bu adım kıza yaklaşmak ya da kızı durdurmak, ona niye yaklaştığınızı açıkça belirtmekten ibaret. Saat ya da yol sormuyorsunuz, direk ona bir erkek olarak yaklaştığınızı ve onu bir kadın olarak beğendiğinizi belirtiyorsunuz.

Uçlarda ya da seks ile alakalı sözler söylemekten bahsetmiyoruz. Kızın ne kadar fit olduğunu falan belirtmiyorsunuz. Böyle yaparsanız anında sapık durumuna düşersiniz. Sadece kızın “hoş / tatlı göründüğünü” söylüyorsunuz. Ama bunu yavaş ve yeterince yüksek sesle, kızın gözlerinin içine bakarak, dik durarak ve yüzünüzde çapkın bir gülümseme ile söylüyorsunuz. Bu dördü, ne dediğinizden daha önemli.

Eğer kız yürüyorsa onu durdurmanız gerekecektir. Kız kulaklık takıyor olsa da durdurabilirsiniz. Fakat durdururken yanında yürümeyin ya da arkasından takip ederken kıza seslenmeyin. Kızın yanından kızı hafifçe geçin, koluna hafifçe dokunup elinizle geride bir noktayı gösterin ve “merhaba, şurada dururken seni gördüm. Senin çok hoş olduğunu düşündüm ve merhaba demek istedim” deyin. Yine unutmayın bunu yavaş ve yeterince yüksek sesle, kızın gözlerinin içine bakarak, dik durarak ve yüzünüzde çapkın bir gülümseme ile söylüyorsunuz.

Eğer daha taşaklı bir erkekseniz, kızı geçip önünde kıza yüzünüzü dönün (kızın saat 12 yönünde) ve aynı şeyi söyleyin. Yavaş ve yeterince yüksek sesle, kızın gözlerinin içine bakarak, dik durarak ve yüzünüzde çapkın bir gülümseme ile … unutmak yok. En maskülin durdurma şekli bu ama tabii taşak istiyor azıcık.

Kız sizin konuşmanızın ilk cümlelerini anlamayacak bile. Asıl önemli olan vücut dili, göz teması, çapkın gülümseme, ses tonu ve konuşma hızı. Aslına bakarsanız siz kızla değil, kızın bilinç altı ile konuşuyorsunuz ve bu vücut dili ile yapılır, kelimelerle değil. Kıza doğru eğilmeden dik durmanız, hızlı değil yavaş konuşmanız, gözlerinizi kaçırmadan gözlerinin içine bakmanız ve stresli bir ciddiyet yerine çapkın bir gülümsemeye sahip olmanız aslolan. Çoğu kadın, bu maskülin belirtilerin sahibini durup dinleyecektir. Bunları yapamayan erkeği ise “git işine be” diye tersleyip yoluna devam edecektir.

Bunları çalışmak için kendinize bir wingman (sağ kol) bulun ve birlikte birbirinizi durdurup yorumlayarak pratik yapın.

Yığma

Açılış aslında en kolayı. Eğer bir model takip etmiyorsanız problem kızın durup sizin ne diyeceğinizi dinlemesi ile başlıyor zira eğer belli bir modeli takip etmiyorsanız ne diyeceğinizi bilemeyeceksiniz.

Öncelikle unutmayın, kız eğer açılışa olumlu tepki verdi ise niyetinizi biliyor, kadın – erkek olarak tanışmayı istiyorsunuz. Durdu diye size hemen verecek değil tabii, size yeterince cool buldu ve bizim “belki” bölgesi dediğimiz bölgeye attı. Kur yapma performansınızı izleyecek ve sizi daha fazla deneyimlemeye ya da orda bırakıp gitmeye karar verecek.

Bu aşamada kızın beta iyi çocuklardan zilyon kez duyduğu “nasılsın, ne yapıyorsun, nerelisin, öğrenci misin” gibi sıkıcı sorulara girerseniz kaybedersiniz. Yine unutmayın ki her ne kadar maskülin duruşunuz size kızın karşılaştığı erkeklerin yüzde 80i olan beta sürüsünden ayırmış olsa da, imaj olarak daha tam dışarıda değilsiniz. Bu sorularla gerisin geri sürüye dönmeyin.

Bu aşamada çoğunluk gibi yapmayacaksınız yani soru sormayacaksınız. Konuşmanın gelişimini ve yükünü elinize alacaksınız. Soru sormak yerine gözlem yapacaksınız, tahmin yürüteceksiniz. Emin olun bu şekilde daha az sıkıcı ve daha çok ilgi çekici bir konuşma yığabilirsiniz. Bu işte iyi iseniz, “suçlama” yapabilirsiniz ama bu ileri aşamalarda yapılabilecek birşey.
Peki gözlem yapmak ne demek? Kızda gördüklerinizden çıkarım yapıp kıza söyleyeceksiniz. Bunu yaparken de açılıştan köprü yapacaksınız:

Açılış: “Pardon … Şurada beklerken seni gördüm … Bence çok hoşsun bir merhaba demek istedim …”
+
1 saniye duruş
+
Köprü:” Farkettim de …”
+
Yığın: “tamamen siyah giyinmişsin. Avukatsın sanırım …”

Şimdi, eğer kızda gerçekten tahmin için bariz bir özellik varsa işiniz daha kolay. Bu nedenden dolayı dil biliyorsanız İstanbul gibi büyük şehirlerde, yabancı kadınlara yürümek daha kolay. “Farkettim de, Türke benzemiyorsun. Tahminimce Ukraynalısın” gibi kolay bir giriş imkanınız var. Ya da kızın elinde Üniversite Hazırlık Kitabı varsa “farkettim de, test kitabı taşıyorsun. Üniversite sınavına hazırlanıyor olmalısın”. Ya da kız gym kıyafetiyledir ve siz “farkettim de, gym kıyafeti giymişsin. Sanırım gymden geliyorsun”.

Eğer kız birşey söylemiyorsa “doğru tahmin ettim mi” diye sorun. Kızın sizin tahmininizden sonra evet ya da hayır demesi topa girdiğini gösterir. Yanlış tahmin etmekten korkmayın.

Ha bu arada hala dik duruyorsunuz, sesiniz kalın ve konuşmanız yavaş, kızın gözlerine bakıyorsunuz ve gülümsemenize devam ediyorsunuz. Vücudunuzu kontrol altına almayı öğrenin. Konuşma sırasında kızlar genelde daha kısa olduğundan kıza sesinizi duyurmak için kıza eğilme ihtiyacı duyacaksınız (çok fena bir vücut dili hatası), asla yapmayın. Ya da kız sizinle konuşuyor diye çapkın gülümsemenizi bırakıp, sahibinden bir kap mama almış köpek yavrusu gibi sırıtmaya başlayacaksınız, yapmayın. Heyecandan veya kızın çok olumlu tepki vermemesinden hızlı konuşmaya başlayacaksınız, yapmayın. Kıçınızda kurt varmış gibi kımıldayıp durmayın, ağırlığınızı bir ayağınızdan diğerine vermeyin. Eğilip büzülmeyin. Unutmayın asıl planınız şu: siz kızla ilginç bir muhabbet kurarken vücut dilinizin arka planda kızı tavlamasını bekliyorsunuz.

Şimdi eğer maskülin erkek psikolojisinde iseniz ve hala vücut dilinizi koruyorsanız kızın ne dediğini dinliyor olmalısınız. Çoğu erkek konuşmayı bir yere götüremez zira heyecandan ya da kıza ne diyeceğini düşünmekten kızı dinleyemez. Rahat olun ve kızı dinleyin.

Paslaşma

Yığma işini basit tutun ve hemen heyecan uyandırma adımına geçin. Eğer kızı dinliyorsanız (adrenalin patlamasından dolayı bu o kadar kolay değil) kızın dediklerine birşey söyleyip kıza geri atıyorsunuz ve bir süre böyle bir kız – bir siz olacak şekilde paslaşarak konuşuyorsunuz.

Çoğu yeni başlayan, heyecandan kızın dediği hiçbir şeyi dinlemediği için burada çuvallar. O nedenle kızı dinlemek önemli.

Tecrübeli bir gündüz oyuncusu, kızın cevabından (yukarıdaki örneklerden devam edersek mesleği, nereli olduğunu, üniversiteye hazırlanıp hazırlanmadığı ya da gymden gelip gelmediği) çok güzel bir muhabbet çıkarır. Burada kıza pek iş çıkarmadan. Böyle bir konuşma, tam anlamıyla erkeğin dominant olduğunu, lider olduğunu gösterir. Kızı erkek durdurmuştur ve konuşayı o açıp geliştirmektedir. Kadınlar bu tip özgüven gösterilerine bayılırlar. Size telefon numaralarını vermeseler bile onlar için hoş bir anı olursunuz.

Kızın cevabına göre konu geliştirmede model, kıza hafif alaycı ama komik birşey söylemektir. Kızın gymden geldiğini varsayalım. Yani evet, gymden geliyorum dedi. “Seni bir an gym aynası karşısında selfie çekerken düşündüm de şimdi! Çoktan instagramına atmışsındır bile 😊” Ya da yabancı kadın “Ukraynalı değilim, Almanım” dedi. “Almanya mı? Bir an böyle kafamda beer festte geleneksel kıyafetle bira dağıtırken canlandın 😊”. Yani herkesin yapabileceği “a öyle mi ben de gyme gidiyorum” ya da “Almanya mı? Geçen sene gitmiştik” gibi sıkıcı konuşmalardan farkınız olur.

Dikkat edin, bu modelde kafada canlandırma şablonu kullanılıyor. Ve en önemlisi de kızın merkezinde bir konuşmaya yürüyorsunuz. Hafif alaycı olmanız önemli zira bunu yaparak kıza, yürüyen siz olsanız da, o kadar kolay lokma olmadığınızı gösteriyor. Kıza, ona hafif takılacak cesaretiniz olduğunu gösteriyor. Tamam söyledikleriniz size klişe ve hafif aptalca gelebilir ama burada amacınız kızın karşılık vermesi ve sizinle konuşmaya girmesi.

Bu konuşma esnasında eğlenceli, flörtöz ve ilginç olmayı unutmayın. Ve tabii ki vücut dilini. Bu biraz doğaçlama gerektirir ama entellektüel olarak zihnini besleyen, iyi uyumuş, iyi beslenen ve disiplinli bir erkek için çok zor birşey değildir. Sonuçta stand-up komedyeni performansı göstermeniz gerekmiyor, flört ediyorsunuz. Fakat hızlı düşünme ve ince zeka burada size çok yardımcı olacaktır.

Siz yukarıda bahsettiğimiz gibi yavaş yavaş “gym deyince aklıma …” konuşmasını yaparken “Zoka Noktası” denilen zaman için dinlemede olun. Bu kızın size durdurup birşey söylemesi anıdır ve genelde Zoka Noktasına gelmek demek, kızın sizden yeterince hoşlanmış olması ve size sorular sormaya başlaması demektir.

Zoka noktasını gördüğünüz anda 4. Aşamaya geçiyorsunuz: Yatırım

Yatırım

Zoka noktasından itibaren enerjiyi azaltıp, kızın iş yapmasına geçiyorsunuz. Tebrikler. Bu ana kadar işi hep siz yaptınız ve artık sıra onun yatırım yapma zamanına geldi.

Buraya kadar sizin kızı durdurmanızdan itibaren 2 – 3 dakika geçmiş olması lazım. Zoka Noktası ile ilgiyi gördüğünüz an, vites değiştireceksiniz. Bu noktada kızın biraz iş yapmasına ve yatırım yapmasına izin verin.

Bu aşamada cevabı tek kelime olan sorular sormamaya dikkat edin. Mesela “hangi dersaneye gidiyorsun?”. Bunlar erkeklerin konuşma tarzı ve kızlar için sıkıcı. Soracağınız sorular kızların tarzında cevaplara giden, ucu açık sorular olmalı. “Gittiğin dersane nasıl memnun musun?” gibi. Ya da “gymde ne tür bir program çalışıyorsun?” “Avukat olmadığın zamanlar zevk için neler yaparsın?”

Bu aşamada yavaş yavaş kendiniz hakkında da kıza bilgiler vermeye başlayın. Ne iş yaparsınız, neden şu an oradasınız, nerde yaşıyorsunuz vs … Telefon numarasını aldıktan ya da bir kahve içmeye oturduktan sonra aklında gerçek etten kemikten bir erkek kalmalı.

Kendisine yaklaşan, cesur ve eğlenceli biri ama gerçek biri, yılışık bir çapkın değil.Yatırım aşamasında 2 – 3 dakika daha sohbet edin. Eğer bu aşamayı atlar ve hemen kızın numarasını alırsanız, kız yeterince yatırım yapmadığından size hemen unutacaktır ve mesajınıza da cevap vermeyecektir.

Kapanış

Başlangıçtan itibaren 6 – 8 dakika zaman geçti ve kız yeterince yatırım yaptı. Sıra kapanışta. Bu ilk karşılaşmayı bitirme zamanı. Ve bunu da siz yapacaksınız. “Dinle, şimdi gitmem lazım ama seni bir daha görmek ve birşeyler içerken daha çok konuşmak isterim.” Bunun ardından telefonunuzu çıkararak “numaran nedir?” diye sorun.

Kıza kendi numaranızı ya da kartınızı vermeyin. Kızı rahat hissetirmek için onu zararsız br aktiviteye çağıracağınızı da söylemeyin. Güçlü ve kadın – erkek ilişkisi imalı bir şekilde başladınız ve öyle kapatın.

Unutmayın bu kardeşçe bir sohbet değil. Saldıray Abi olmanıza gerek yok ama kız ne istediğinizin farkında ve buna ragmen 6 – 7 dakikadır sizinle konuşuyor. Erkeksiniz ve onu istiyorsunuz. Bu kadar basit.

Bazı kızlar size telefon numarası vermek istemeyecektir. Bunun bir sürü nedeni olabilir. Bunun yerine size sosyal medya iletişimi önerecektir, Instagram gibi. Farketmez, alın. Hatta kız size numara vermezde, sosyal medya bağlantısı isteyin. Burada kız size bloke edebileceği için buna daha rahat evet diyecektir. Sosyal medya bağlantısı telefon numarası kadar iyi değil ama buradan da kız kaldırırsınız merak etmeyin.

Kızı birşeyler içmeye de davet edebilirsiniz ama bu aynı zamanda o günü kapamak anlamına da gelir. Fakat artısı ise bütün o mesajlaşmaları bir kenara atarak hemen ilk buluşmaya geçmenizdir.

Nasıl kaparsanız kapayın, bir kız bulunca durmayın. Birden fazla kızın telefonunu almak daha iyidir. Birden fazla telefon numarası ya da kontak, sizin tabak çevirmeniz anlamına gelir. Opsiyonlarınız olması, sizin tek tek kızlarla daha az muhtaç ve heyecanlı olmanızı sağlar. Ayrıca kızla o ilk karşılaşma nasıl geçerse geçsin, kızların önemli bir kısmı sonradan iletişime geçmeye çalıştığınızda sizi cevaplamayacaktır.

Gündüz oyunu oynuyorsanız kırmızı haplı çocuk oyunu oynamanız lazım, mavi haplı çocuk oyunu değil. Pompalı tüfek yöntemi ile avlanıyorsunuz, sniper değil.

Kadınlarla tanışma konusunda ayrıntılı bir sistemi, Çekici Erkek Kitabı Serisinde bulabilirsiniz.

Saha raporu – Hücum borusu çalarken siperde yatan silah arkadaşı

Zamanında iş için sık sık İstanbul dışında bir büyük şehre gittiğim bir dönem oldu. Eskiden üniversiteden tanıdığım Sibel’in, o şehirde yaşadığını farkettim. Facebook’tan telefonunu alıp mesajlaşmadan sonra, bir iş gezimde buluştuk.

Benim o dönem yoğunluktan ve arda arda gelen birkaç başarısız girişimden dolayı bir seks hayatım yok. Parama kıyıp açlığı başka yollardan da gidermiyorum. Anlayacağınız ibrem 200’de. Sibel de çok hoş hatun. Çok dar bir kot ve dar bir kazakla buluşmaya gelerek ibremi 250ye çıkaran bir hatun.

Neyse beraber bir yemek yedikten sonra beni arabasıyla bir bara götürdü. Orada bir şişe şarap aldık. Araba kullanacağı için şişenin çoğunu ben içtim. Mesaj oyununda iyi flörtleşmiştim ama gecenin gidişatı benim çenemin düşmesi ile pek cinsel gerilimsiz devam ediyordu. Ama ayağıma gelen bir fırsatla gece hızla değişti. Bana birkaç fotoğraf göstermek istedi ve ben de “dur yanına geleyim daha rahat” diye karşılıklı oturmaktan, yan yana oturmaya geçtim.

Tüyo 1 : karşılıklı oturduğunuz kızın yanına bu bahaneyle geçebilirsiniz, gecenin o saatinde hala yatak ihtimalini canlı tutan hatun itiraz etmez ama itiraz etmedi diye yatacak varsayımı yapmayın.

Burada yarım saat kadar bacak açık klasik alfa oturuştan sonra kız yanıma sokulmasa da kapanmadı da. Sonra dışarı otoparka yürürken havanın soğuk olmasından dolayı üşüdüğünü söyledi. Gecenin ilk kinosunu da o zaman yaptım. Ceketimi al demedim tabii ki, gel sarılayım ısınırsın dedim ve hiçbir itiraz göstermeden gelip sarıldı (IOI 0’dan 100’e 5 saniyede ).

Arabası ile beni otelime bırakmak üzere yola çıktık. Klasik “içkiden sonra kahveye ihtiyacım var” geyiğine başladım.

Tüyo 2 : Bu söz genellikle kızı eve bırakırken eğer kızın niyeti varsa, gel sana kahve yapayım ile karşılanır. Eğer bu gelmezse, Plan B bende kahve içelimdir. Evde kahve olup olmamasını takmayın, genelde o kahve içilmiyor.

Benim aklımdan odamda kıza kahve yapmak geçiyor ama hatun “bende Türk kahvesi var” deyiverince “Ooo, tam istediğim şey” diyorum ve “tamam, bana gidelim” diyerekten ona gidiyoruz.

Kızın evine varıyoruz. Kapı kapandıktan sonra daha montlar çıkarmadan öpüşme, falan derken kızın yatağına atlıyoruz. İbrem 300, damarda alkol. Bütün gece sıçtık derken son anda işler zafere koşuyor ve ben de pek bir hararetliyim. Zar zor her şey üstümüzden çıkıyor (dar kot pantolonlardan nefret ediyorum), hatun kollarımda kıvranıyor ve ben son atağı yap … amıyorum. Bu aşamada devreye girmesi gereken silah arkadaşım siperde uyuyor maalesef. Tık yok. Belki içkiden, belki ibrenin 300lerde olmasından dolayı gelen onca heyecandan ama muhtemelen ikisinden birden. İşin sinir bozucu yanı da kahve muhabbetinden evin garajına kadar tam bir bayrak direği olan ve saklamak için takla attığım silah arkadaşım, hücum zamanında büzüşmüş yatıyor!

Bu olay başına gelmeyen adamlar vardır muhtemelen ama benim, 20lerimde birkaç kere başıma geldi. Ya artık heyecan yapmadığımdan, ya porno izlemeyip çok daha az mastürbasyon yaptığımdan, ya sigarayı bıraktığımdan ya da içkiyi asla fazla kaçırmadığımdan 30larımda başıma gelmedi. Biz erkekler bu konuya girmekten çekiniriz ama ben size anlatayım … anlatayım da stres olmayın. Olur böyle şeyler ama biz erkekler bunu kadınlardan daha fazla takıyoruz. Biz taktığımız için de gece bok oluyor. Bu durumda yapılması gereken olayı takıyor gibi konuşup takmamaktır.

Hatun “ne oldu?” diye soruyor ama o pozisyonda içerde olması gereken arkadaş kapıda bile olmadığından ne olduğunu anlamaması imkansız. Bu tür bir şey başıma ilk geldiğinde yerin dibine geçip, depresif bir ruh haline girmiştim (böyle şeylerin arada olduğunu bilecek tecrübem olmadığından), sonucunu gördükten sonra strateji değiştirdim. “Kaleyi fethetmeye geldim ama koçbaşı kalkıp kapıyı tokmaklamıyor (o gece ortaçağ kale kuşatması ile ilgili bir geyik yapmıştık) … offf çok utandım” dedim ve kızın yanına yığıldım. Kız “önemli değil” dedikten sonra da hafif hafif arkadaşla oynamaya başladı. Bu arada öpüşüp koklaşırken 10 – 15 dkda “arkadaş” uyandı ve devam ettik. Başka bir keresinde “arkadaş”ta tık yok diye hatunla yatmıştık ve bir iki saat sonra “arkadaş” da kalkınca devam etmiştim. Ben tamamen başarısız tek bir gece gördüm, o da ilk defa başıma geldiği ve depresif moduna girdiğim gece idi.

Yani kısacası, panik yok. Buluşmada aşırı içmekten ve heyecandan uzak durun. Eğer başınıza böyle birşey gelirse de bozuntuya vermeyin. Kendinizi rahat bir pozisyonda hatunla yiyişmeye bırakın, çok geçmeden silah arkadaşınız hücuma kalkacaktır.

Kızlar hakkında kendi ergen halime öğreteceğim 10 ders

Son 20 yılda bir sürü Oyun oynadım ve birçok maceraya atıldım. İlişkilerin tadını çıkardım ve birçok güzel kızla kısa süreli ilişki de yaşadım. Ama her zaman böyle değildim. Şu an 40larımın başındayım. Ergenken, ilişki hayatım boktandı. 20 yaşına kadar milli olamadım.

Buna hiç gerek yoktu. Dünyanın en iyi parti oyuncusu olabileceğimi iddia etmiyorum ama yanlış inançlar ve tecrübesizlik nedeni ile de bir sürü fırsat kaçırdım.

Aşağıda eğer şansım olsa idi, ergen halime şu aşağıdaki 10 dersi verirdim.

1 – Rahatla, işler zamanla kolaylaşıyor.

16 yaşındayken, uzun süredir bu dünyadaymış gibi hissediyordum. İşler iyi gitmiyordu ve içimden bir ses daha da kötüye gideceğini söylüyordu. Sadece hiçbir zaman bir kız arkadaşım olmayacağından korkmakla kalmıyor, hiçbir zaman bir işimin olmayacağından yada kendime yetecek kadar kazanamayıp evsiz biri olup çıkacağımdan korkuyordum.

Bugün de ara ara negatif projeksiyonlar yapabiliyorum. Ama daha fazla tecrübeli olduğum için hayatın iyi ve kötü şeylerle dolu olduğunu biliyorum. Çok kötü şeyler oluyor ama iyi şeyler de oluyor.

Bunun yanında hayatım üzerinde, düşündüğümden daha fazla kontrol sahibi olduğumu farkettim. Çok çalışarak (oyun için olduğu gibi girişimcilik için de), kendi geleceğimi şekillendirebiliyorum.

2 – Kızı tanrıça mertebesine çıkarma.

Bu, muhtemelen genç bir erkeğin öğrenmesi gereken en önemli ders.

Hayatımın başlarında, aşk işlerim hep tahmin edilebilir bir yol izlerdi. Tek bir kıza odaklanırdım (genelde kahverengi saçlı ve ince – ağız tadım onca yıldan sonra bile değişmedi). Ama harekete geçmek yerine, bir şeyin olması için bekler dururdum ve kimya dersindeki “anlamlı bakışmalar”ın, ona olan ilgimi belirtmekte yeterli olacağını umardım.

Tabii ki bu berbat bir strateji idi. Ve hiçbir şey olmadan o geçen sürede, kızı her geçen gün daha fazla saplantı haline getirirdim. Bu da kızın benim gözümdeki statüsünü tanrıça seviyesine çıkarırdı ve ona sahip olamamanın acısı daha da şiddetlenirdi.

Bu kızları tanrıçalaştırarak bir yandan da bir sürü duygusal rahatsızlık biriktirirdim ama aynı zamanda kızı gerçekten elde etme şansımı da inanılmaz azaltırdım. Muhtaçlık aşikardır; kadınlar bir erkeğin ilgisini 6. his gibi algılayabilirler. Eğer erkek bu ilginin ardından hızlıca harekete geçmez ve istedikleri konusunda dürüst olmaz ise, o erkekten tiksinirler.

3 – Seninle gerçekten ilgilenen kıza git.

Kızları tanrıçalaştırmanın (oneitis) bir başka sonucu da benimle gerçekten ilgilenen kızları görmezden gelmemdi.

Okul yıllarımda, kızlarla şansımın çok kötü olduğunu söyler dururdum. Aslında, olan bu değildi. Benimle ilgilenen güzel kızlar vardı. Ama o an hangi kız benim saplantım ise, benimle ilgilenen kızları onun için görmezden gelirdim. Yani birçok iyi şansı kendi elimle kenara ittim.

Unutma, IOI aldığında (Indicator of Interest – İlgi Göstergesi ya da yürüme davetiyesi) mutlaka değerlendir – bunu yapmaman masada para bırakıyorsunuz demektir.

4 – Kıskançlık güçlü bir motivasyon kaynağıdır.

İroni şu ki, benimle gerçekten ilgilenen kızları görmezden gelmem, oneitisimde kıskançlık yaratarak ortaya çıkacak şansı da geri tepmem anlamına gelirdi.

Genç bir erkek olarak, kıskançlığın nasıl bir motivasyon kaynağı olduğunu farkedememiştim. Sürekli olarak “onu ancak onun hakkında ne kadar ciddi düşündüğümü göstererek elde edebilirim” mavi hap kavramına yapışıyordum.

Bu çok yanlış. “Onun hakkında ne kadar ciddi olduğunu” göstermek, cinsel heyecan yaratmanın en kötü; muhtaç ve aşırı yatırım yapmış biri gibi görünmenin en iyi yoludur.

Diğer kızların attığı yemlerden birini bile yakalasa idim, sadece hayatın tadını çıkarmakla kalmayacak, pazarda başka yerlerde de kendim için talep yaratacaktım.

5- Mükemmel olmaya çalışma.

Mükemmel olmaya çalışma. Onun “mükemmel erkek” tanımı ne diye tahmin etmeye çalışıp, o kalıba girmeye çalışma. Bu saçmalıklarla vakit kaybetme.

Lisede kızları gerçekten götüren erkeklere bak. Serseriler. Bu adamların “mükemmel erkek” olmayla vakit kaybettiklerini mi sanıyorsun? Tabii ki hayır. Bu adamlar basitçe dürüst, dobra ve kendilerini öne atabilen erkekler.

Benim stratejim “diğerlerinden farklı olmaya çalışmak” idi. Diğer erkeklerden radikal farklılık anahtar olsa da, daha erdemli olmaya çalışmak işe yaramaz. En azından bu evrende işe yaramıyor.

6 – Cinsel çekim önce gelir ve onun donunun içine pazarlıkla giremezsin.

Ergenlik dönemimde kızları elde etme stratejim pazarlık üzerine kurulu idi. Eğer ona neden benden hoşlanması gerektiği ile ilgili tüm nedenleri açıklayabilirsem, kız benim ne kadar mükemmel bir erkek olduğumu ve diğer erkekleri değil de beni seçmesi gerektiğini anlayacaktı. O zaman göremediğim şey, cinsel çekimin, mantığa oynamaya her zaman üstünlük sağlayacağı idi.

Benimle aynı zamanda okuyan Vinny Pringo’nun ise daha derin bir stratejisi vardı. Okuldaki oyun parkında tırmanma demirleri vardı. Öğle arasında, Pringo gömleğini çıkarır, demirlerde barfiks çeker ve kızlara gelişmiş omuzlarını, kollarını ve karın kaslarını sergilerdi. O zaman bunun “gösteriş” olarak küçümserdim. Bu “gösteri”lerden önce göğüs kaslarını yağladığına yemin edebilirim.

Pek doğal olarak, Pringo ileri yıllarımızda ama boğulurken ben kızlarla hiçbir yere gitmeyen “derin ve anlamlı” muhabbetlere çakılı kaldım.

Ham cinsel istek ateşlemek ile yakınlığın pazarlığını yapmak arasında seçim yapman gerektiğinde, her zaman ilkini tercih et.

7 – Önceliğin kendin olsun.

Bu nedenle – Vinny Pringo gibi doğal alfaların içgüdüsel olarak farkında oldukları gibi, önceliğin kendin olsun.

Kızın ne istediğini tahmin etmeye çalışma. Aslına bakarsan onu düşünmek için hiç zaman israf etme. Eğer barfiks çekmek istiyorsan çek. Futbol oynamak istiyorsan oyna. Keman çalmayı öğrenmek istiyorsan öğren.

Sen kızın istedikleri yerine kendi zevklerini tatmin etmeye odaklandıkça, daha çok kendi yolunda olacaksın ve bu da seni daha iyiye götürecek. Hiçbir kadın, bir erkeğin misyonunun yerini almak istemez.

(Çevirenin Notu : Amcığın 16 Buyruğu : II. Önceliğin kendi misyonun olmalı, kadının değil)

8 – Reddedilmek dünyanın sonu değil.

Lisedeyken, reddedilmekten ödüm kopardı : tüm problemlerimin temelinde bu vardı. Reddedilirsem, samimi bir şekilde göğün tepeme yıkılacağına ve bundan da sağ çıkamayacağıma inanırdım.

Tabii ki bu deli saçması idi. Gerçek şu ki hayatın her aşamasında reddedilmek engellenemez bir şey. Bir kitap yayınlamak isteseniz de birçok kez reddedileceksiniz, bir iş bulmak ya da iş fikrinize finans aramak istediğinizde de. İlişkiler konusunda durum neden farklı olsun ki?

Olgunlaştıkça reddedilmeyi kabul etmeyi değil, onu bağrıma basmayı da öğrendim. Reddedilmeyi bir nişan olarak göğsümde gururla taşımaya başladım. En azından erkeklerin ezici çoğunluğu korkuyla kilitleyen bir şeyi yapabiliyordum. Sadece bu bile beni sürüden ayırıyordu.

9 – Tüm kızlar aynı fikirde değiller.

Yukarıdaki maddeden devam edersek : bir kız tarafından reddedilmiş olman, bir sonraki kızın seni otomatik olarak reddedeceği anlamına gelmez.  Bu benim bir diğer yanlış inancım idi. Çevredeki tüm kızları aynı sanar, bir tanesinin seni reddetmesinin diğerinin de seni reddedeceği anlamına geldiğini düşünürdüm.

Bu, benim cinsel pazarın karmaşıklığını keşfetmemden önce idi. Farkettim ki, erkek cinsel pazar değeri statik değil. Amerika’da 10 üzerinden 3 bile alamayacak bir erkek, Şangay’da popüler erkek olabiliyor idi.

Erkeğin cinsel pazar değeri, bakana göre değişen bir şeydir.

10 – Eğer onu elde etsen bile, bu hayatının problemlerini çözmeyecek.

Ve son olarak da, diğer bir mavi hap fantazisinden kurtulman gerekecek. Uzun süredir arzuladığın o kızı elde etsen bile, sakın bunun senin hayatını mükemmel yapacağını ve artık hiçbir probleminin kalmadığını düşünme. Gerçek bunun tam tersi.

Talihsiz gerçek şu ki, bir kızla ilişki başladığında, asıl yük başlıyor.

Çeviri : 10 lessons about girls i would teach my teenage self today

Tinder Mesajlaşma Taktikleri – Tinder’da ilk mesaj ne olmalı

Daha önce Tinder mesajlaşma taktikleri – profilden yazandan yürümek yazısında da değinmiştik. Tinder‘da eşleştiğiniz kıza yazacağınız mesaj, kızın fotolarından biriyle ya da da biosunda yazanlarla alakalı olmalı. Benim şahsi fikrim eğer kızın fotosundan veya biyosundan yazacak birşey çıkaramıyorsanız, mesaj atmaya pek gerek yok ya da “Selam Merve. Ben Mahmut, nasılsın?” gibi bir şey yazmanız yeterli. Gerçek hayatta da kıza ilk söylediğiniz giyimi, görünüşü veya hareketleri ile alakalı olmalı ama Tinder’da (ya da Instagram’da) bu çok daha kolay zira bir şeyler düşünmek için vaktiniz var.

Aşağıda, benim Tinder’ımdan ve RedPill Reditt’te bu konuda yazılan bir yazıdan, cevap dönülen ve telefon numarasına giden birkaç örnek var :

Örnek 1 : Bio’da “Gelecekteki eski kocamı arıyorum” yazıyor.

B : “Hey Merve. Çocukları, evi, arabayı, yazlığı ve yatı; herşeyimi aldın. Senden nefret ediyorum. Bana en azından bir buluşma ve bira borçlusun. Bu sefer biralar senden.”

K : “Hahaha …”

Örnek 2 : Kızın profilinde Atatürk’ün fotosu var.

B : “İdealindeki erkek kriterleri, temsili olarak ikinci fotoğraftaki erkek ise, evde kalırsın sen, söyleyeyim. Öylesi 100 yılda bir falan gelir.”

K : “Hahaha … Ne yapayım çok seçiciyim.”

Örnek 3 : Kızın profilinde bir doğum günü pastasına üflerken fotoğraf var. Oda da “iyi ki doğdun” yazısı da dahil güzel süslenmiş.

B : “Ben şimdi senin kalbini çalarsam, sana o doğumgününü hazırlayan elemanın kalbi kırılacak ama.”

K : “Haha. O doğum gününü arkadaşlarım hazırladı.”

Örnek 4 : Kızın tek profil fotosunda 3 tane kız var. Kızın hangisi olduğu belli değil.

B : “Selam. Sen bu fotodakilerden hangisisin?”

K : “Söylemem tahmin et.”

B : “Bence en az güzel olanısın.”

K : “Sence en az güzeli hangimiz?”

B : “Söylemem tahmin et.”

Örnek 5 : Kızın fotoğraflarından birinde bir erkek var ve biosunda “erkek kardeşim” (ve pizza ve içkilerle ilgili bir şeyler daha) yazıyor.

E : Bahse girerim erkek kardeşin Tinder profilinde olmaktan gurur duyuyordur. Elemanı ilk buluşmalara da  getiriyor musun?

K : Tabii ki, sen abini buluşmaya getirmiyor musun? Hahaha.

E : Tabii ki getiriyorum. Yoksa yemeği kim ödeyecek?

Örnek 6 : Kızın Noel Baba elfi kıyafeti giymiş bir fotosu var.

E : Sen Noel Baba’nın elflerinden biri olmalısın. Söyle ona, Ferrari’nin anahtarlarını çorabın içine koymayı unutmuş.

K : 🙂 🙂 🙂 Gerçekten mi?

E : Evet gerçekten. Araba garajda yatıyor. O anahtarlar lazım bana.

Örnek 7 : Kızın ciddi bir ağırlık altında squat yaparken fotosu var.

B : Doğru söyle. O squattan kalkamadım ve yere kapaklandın değil mi?

K : 🙂 Hayır, gayet de güzel kalktım.

Örnek 8 : Kızın bir kayalık sahilde dalgalar içinde mayolu fotosu var.

B : Doğru söyle. O fotodan sonra bir dalga geldi ve Kate Upton’a olduğu gibi suya düştün değil mi?

K : 🙂 🙂 Evet, nereden bildin?

Örnek 9 : Kızın fotosunda kedisi ile fotosu var ve kedi pek sinirli bakıyor.

B : Kedin seni çok seviyor. Bakışlarından belli :p

K : Hahaha. Sever aslında ama selfie çekilmeyi sevmiyor.

B : Beni de böyle kafa kol yapıp selfie kassan ben de sevmem 🙂

Erkekler için Tinder Rehberi

Erkekler için Tinder Rehberi

Beta vücut dili – Buluşma / yürüme esnasında en çok sergilenen beta sinyalleri

Kızla konuşurken kıza doğru eğilmek oldukça bağıran bir beta hareketidir. Aşağıdaki eleman gibi. Bu bariz ilgi gösterir ki özellikle daha yeni karşılaştığınız bir kadına yapmanız, sizin muhtaç / aç olduğunuzu, yokluk zihniyeti ile kıvrandığınızı sinyaller. Aşağıdaki elemanın ellerinin beline doğru cebinde olması da, duygusal olarak stres altında olduğunu ve ezik hissettiğini sinyaller. Ya da en azından kendine güvensizlik hissettiğini.

Aşağıdaki iki duruş daha iyi. Maskülin ve kadına hiçbir şekilde ilgi sinyali vermiyor. Bu bir vücut dili nötrlüğü başlarda oldukça iyidir.

Kızla buluştuğunuzda en iyi oturma pozisyonu, yan yanadır. Zira bu pozisyondan kıza yakınlaşma, kino, vs. daha kolaydır. Kızla yan yana oturabilmeniz için daha önceden, yan yana oturmaya mecbur kalacağınız mekanlar belirleyip bunlarda buluşma ayarlamanız gerekli.

Ama bu şekilde otururken erkeklerin yaptığı en büyük hata, “öyle güzelsin ki senin için böbreğimi veririm” oturuşudur. Aşağıdaki oturuş.

Kadının vücudu erkekten uzağa dönük ama erkeğin tüm vücudu tamamen kadına dönmüş vaziyette. Burada erkek vücut diliyle aşırı bir ilgi sinyali veriyor. Ama kadının vücut dili ise adama ısınmadığını gösteriyor (adamın bu ilgisi ile de muhtemelen hiç ısınamayacak). Burada erkeğin ağzından çıkan ne olursa olsun hatuna verdiği mesaj şudur : “aman Allah’ım. O kadar güzelsin ki. Seninle birgün geçirmek için böbreğimi verirdim.”

Barlarda yapılan önemli beta vücut dili hatalarından biri de yürür yürümez tüm vücudunu kıza dönmektir. Bunun kıza sinyallediği, sen hiçbir çaba göstermesen de benim tüm ilgim sendedir. Bu gibi sinyaller ise, erkeğin kadınlar konusunda pek opsiyonu olmayan bir beta olduğunu sinyaller.

Bu duruş yerine, ilk yürümede aşağıdaki duruşu tutturmak daha avantajlıdır. Eğer kadın ilgiye pozitif tepki verirse yavaş yavaş ona doğru dönülebilir.

Bar demişken, içkili mekanlarda yapılan bir diğer beta hatası da içki bardağını havada, göğüs hizasına gelecek şekilde tutmasıdır. Erkeğin dik ve omuzlar geride durması, göğsünü ileri atması, onun duygusal olarak meydan okuması ve kolay kolay hiçbir şeyden etkilenmem manifestosudur. Aşağıdaki eleman gibi göğüsü kısmen ya da ortasından kapatan içki bardağı, erkeğin savunma pozisyonunda ve duygusal olarak zayıf olduğunu sinyaller.

Yukarıdaki fotodaki ölümcül hatalardan biri de pipet. Erkek adam pipetten içmez. Bunu sadece barlarda değil, her yerde hatırlayın. Pipet yok. Nokta.

Diğer yaygın beta erkek vücut dili hareketi de, nedensizce yüzünü veya boynunu ellemektir. Aşağıdaki iki fotoğrafta olduğu gibi. Bu tür hareketler, erkeğin kendisine güvensizliğinin, vücudu tarafından dışarı sinyallenmesidirler. Yüzünüzü ve boynunuzu kaşımak da dokunmakla aynı anlamdadır.

El ile ağız kapamak, klasik olarak kişinin dediği şeyin yalan olabileceğini sinyaller ama kadın – erkek ilişkilerinde, erkeğin kendine güvensizliğinin bir diğer dışa vurumudur.

Fotoğraf Kaynakları :

Alfa Male vs Beta Male

Eliminating Beta Male Body Language

How to tell he is into you.

2 Common Body Language Mistakes (Dating)

Neg nedir?

Neg nedir yazmamız istenmişti. Kısmet bugüneymiş. Neg (Negative hits) PUA zamanından kalma, HB skalasının tepesindeki hatunların “burunlarını”, fiziksel burunlarının seviyesine indirerek yürümeye elverişli hale getiren nükteli yorumlardır.

Neg’i PUA Cemiyeti’nde Joker gayet güzel, kısa ve öz açıklamış :

Negatif kelimesinden gelir. Kazara görünen açıklamalar, iltifatın içindeki küçük sokuşturmalar. Bir nevi kıç indirme operasyonu..

Örnekler:

“Güzel tırnaklar, gerçek mi “

“he he ne şirin konuşurken burnun oynuyor”

“ saçlarını kendin mi kestin”

“göz kaleminin rengi çok güzel , makyajı arabada mı yaptın çukura girince biraz kaydırmışın gibi “

Neg ile bir taşla dört kuş vurursunuz. Güzel kadınlara yürüyen erkekler, bu kadınları iltifata boğmaya ve her dediklerini onaylarken onlarla hiç görüş ayrılığına düşmemeye meyillidir. Bu beta oyunu tahmin edeceğiniz gibi çok nadir işe yarar. Çünkü 1) sahtedir, 2) kızın götünü kaldırır ve 3) hemen hemen her erkeği yaptığı bir bayağılıktır. Neg ile :

1) Güzel bir kadının, alışık olduğu “beta number 1,001,001, bana yürüyor, kıçımı yalayacak” rutinini bozarak onun ilgisini çekersiniz

2) Kadının kıçını, fiziksel kıçının seviyesine indirirsiniz.

3) Kadının güzelliğinden etkilenmediğinizi gösterirsiniz.

4) Kadına kendisinin de erkeğin ilgisini çekmeye çalışması gerektiğini ima edersiniz.

Neg, aşağılama değildir. Neg, ilgisizliği gösteren, çoğu zaman şaka yollu yorumdur.  Tecrübesiz erkekler ve çaylak PUAlar negi anlamadıklarından, negleyim derken kıza hakaret ederler ya da kaba davranırlar. Negin amacı bu değildir.

Negin sonucunda kadın genellikle güler. Bu gülüş sinirli de olabilir. Ama bozulmazlar. Neg mi yaptınız kaş – göz mü yardınız bu kritere göre anlayabilirsiniz. Derler ki bir kıza hakaret ederseniz size saldırır, eğer neglerseniz kendinden şüpheye düşer.

Bu yüzden neg’i Türkçe’de (şaka yollu) takılmak gibi anlayabilirsiniz. Örneğin, kızın göbeği açık bir tişört giydiğini düşünün. Çoğu erkek, bu göbek açıklığının ne kadar seksi olduğu noktasına takılır. Ya ağızlarını açmazlar ya da kızın karnının ne kadar düz olduğunu belirtip, gym’e mi gittiğini falan sorar. Kendinden önceki on yüz bin betacık gibi.

“Tişörtün çamaşır makinesinde mi çekti böyle?” diye sormak ise negdir. Göbeğinin açık olmasının, yıkanıp çekmiş bir tişört giymek gibi kendisini komik gösterebileceğini ima ediyorsunuz ama hakaret yok.

Neg iltifat gibi olup da ufak sokuşturma içerebilir. Kolunda ouroboros dövmesi olan kadına “çok güzel dövme .. güzel de … kendine oral çeken ejderha ne anlama geliyor” demek negdir mesela (ben yaptım kahkaha attırdı ama siz evde kendiniz denemeyin).

Neg geleneksel olarak HB7 – 7.5 ve üstü kadınlara uygulanır. Kadın HB8.5 üzeri ise iki neg  gerektirir. Geleneksel olarak dedim zira Neg, eskiden ortalama kızlar için uygun değildi. Bu kızlarla sadece kendi sosyal statünüzü göstererek başa çıkabilirdiniz. Kızınkini alçaltmanıza gerek yoktu zira alçaltacak bir şey yoktu. Son 10 yılın sosyal medya patlaması ile artık beta uydu erkekler için hatunların kıçını yalamak bir tıklama uzakta olduğu için, kadınlar artık kendilerini oldukları HB seviyesinin 2 – 3 puan üstünde sanıyorlar. O nedenle bu devirde neg, çoğu kız için kullanılabilir hale geldi. Fakat siz yine de HB 7 altı olan ve bunun da farkında görünen kızlara neg kullanmayın. Ve neg gaddarlık değildir, yani bir kıza gidip de “benim için çok şişmansın” neg değildir, piçlik değildir, pisliktir.

Çaylakların yaptığı bir diğer hata da, nege bağlamaktır. Erkeğin yürümesine pozitif tepki veren ve canayakın bir kadınla neg ne gereklidir ne de uygundur. Sürekli neglemek, böyle bir kızda ters tepebilir.

Bilim de neg’i destekliyor gibi:

Walster (1965) anlık özgüvenin yabancı birinin romantik yürümesine etkisini inceledi. Araştırmada bir grup kadın denek, kendileri ile flört eden erkek araştırma asistanını ile etkileşime girdiler. Kadın deneklere kişilik testleri ile ilgili negatif ve pozitif geri bildirimler verildi. Özgüvenleri bu şekilde azaltılıp arttırıldıktan sonra, erkek asistandan ne kadar hoşlandıkları soruldu.

Araştırma sonucu gösterdi ki, özgüvenleri geçici olarak azalan kadınlar, erkek asistanı özgüveni geçici olarak yükselen kadınlara göre önemli ölçüde daha fazla çekici buldular. Walster (1965) bu etkinin 2 sebebe bağlı olarak oluştuğunu teorize etti. Birincisi, kendilerini “kusurlu” hisseden denekler, bir partnerden daha azını bekliyorlar. İkincisi, özgüveni azalan bir kişinin daha fazla onay ve sevgi bekliyorlar. Bunların birleşiminde ise kişi “daha alçakta” hissedince, romantik partner adaylarını daha çekici buluyorlar.

Neg gibi oyun teknikleri bazılarına etik gelmeyebilir ve hatta manipülasyon olarak görünebilir. Ama bunlar kadınların cinsel doğalarından türemiş ve işe yarar tekniklerdir. Ve aslına bakarsanız, neg etik dışı da değildir. Burada yaptığınız kıçı ilgiden kalkmış bir kadını normal insan konumuna koymak ve kendinizi statülü bir erkek olarak pazarlamaktır. Benim şahsi görüşüm, negin çalışmasının en önemli nedeni, kadına erkeğin belli bir statü ve cesarete sahip olduğunu göstermesidir.

Mavi hapın tehlikeleri

 

 

Bu klip Twitter akışıma birkaç gün önce geldi ve ardındaki Twitter yorumlarını okuyana kadar da bunu es geçecektim. Burada gerçekten ne olup bittiği konusunda ne düşündüğümü yazacağım ve bunu diğer izleyenlerin ne düşündüğü ile karşılaştıracağım. Bunu gerçekten göz ardı edecektim fakat ardından gelen tartışma olayı enteresan bir sosyal deneye çevirdi.

Daha önce böyle şeyler gördüm. Hatırlayın, ‘gerçek işimdeki’ kariyerimin önemli bir kısmında insanlarla sosyalleşip içiyorum. Erkeklerin hatunlara yürümelerini, kadınların erkeklere yürümelerini ve bir sürü çiftin herkesin önünde kavga etmesini izledim. Bu çiftlerin ortak özelliklerinden biri (90%sinin) erkeğin kız arkadaşını / karısını “dönüp kendisi ile aynı frekansa gelmesi” için kıçını yırtması. Tahmin edebileceğiniz gibi, bu erkeklerin çoğu “olayın farkında olmayan” betalar ve kadının erkekten soğumasına neden olan şey her ne ise, onu çözmek için kadını ikna etmeye / mantığına hitap etmeye çalışıyorlar.

Yine, bu erkeklerin çoğu, kadını ikna etmeye çalışmanın aslında erkeğin “(ilişkiler doğasının) farkında olmadığının” gösterdiğinin ve kadına “farkına varması” için kendisine olayın anlatılması gereken bir erkekle beraber olduğunun altını çizdiğinin farkında değiller.

Kadının blöfünü, kendisinin kadına değilde kadının kendisine değerini ispatlaması gerektiğini ima edecek şekilde güvenle yüzüne vurma kapasitesine sahip olan erkek, uğruna rekabet etmeye değer erkektir. “Kadın tavsiyesi” fenomeni sosyal ölçekte bir shit testtir. Kendi anneniz ve kız kardeşiniz bile bunun içindedir, ve sizin “çakmanızı” beklerler; mesajı alıp mücadelenin ne olduğunu, size söylenmeden anlamanızı.

Kadın birinin size bunu söylemesine gerek kalmadan olayı “çakmanızı” bekler. Bunu yapabilmek ve geliştirmek için gereksinilen girişkenlik ve deneyim zaten erkeği değerli yapar. Kadınlar, dominant olması gerektiğinin kendisine söylenmesi gereken erkeklerden tiksinirler. Bunun bir erkeğe söylenmesi gerekliliği, o erkeğin gerçekten dominant bir erkek olmadığını gösterir. Kadının sikişmek istediği erkek, yapısı öyle olduğu için dominant olandır, söylendiği için dominant davranan değil.

Süreci gözlemlemek, süreci değiştirecektir. Bu, kadınlar tarafından yaratılan tüm shit testlerin temel fonksiyonudur. Eğer maskülinitenin erkeğe açıklanması gerekiyorsa, o erkek kadın için uygun değildir.

Ben daha önce bu iyi çocuk oldum. Bunu itiraf etmek beni mutlu etmiyor ama 20lerimde, bipolar problemi olan kızla beraber olduğum zamanlarda, hatunun akıl almaz kıskançlığını, zayıflıklarını ve genel ilişki problemlerini olabildiğince çok kişinin önünde ortaya saçma huyu vardı. Bu bir erkeğin yaşam biçimi haline geldiğinde sizi değiştirir, özellikle de kadının sinir hastalığının bir parçası ise. Hayatımın bu döneminde çok betalaştım (Vox’un standartlarında omegalaştım) ve bu kapana kısılmış elemanın yaptığını gördüğüm tüm hataları yaptım. Bu erkekleri değiştirmeye çalışmamak gerektiğini de biliyorum. Zira benim gibi, bu elemanlar da apaçık ortada olanı kendilerine gösterdiğinizde size düşman kesilebilirler.

Bu nedenle birkaç uyarı : Bu olaydan önce ve sonra ne vuku buldu bilmiyorum ve bu erkeğin dengesiz olup olmadığı konusunda da bir fikrim yok (kibarca söylemem gerekirse).  Sorun erkekte olabilir, kızda olabilir, muhtemelen ikisinde de sorun vardır. Ama paterni görebiliyorum ve erkeğin meramını anlatmak için kendisine zarar verebileceği de görünüyor. Bu mavi haplı beta hüsranının klasik dışa vurumudur.

Kızın hiç suçu olmayabilir ve eleman kızla tartışmaya yol açan durumu nasıl çözeceğini bilemediğinden yaşadığı hüsrana reaksiyon veren mavi haplı bir beta olabilir. Bu tipe denk gelen bir sürü erkeği izledim. Bu erkekler, hüsranının asıl nedeni “açık iletişim iken”, mavi hapın kendilerine kadınların istediği şey diye pazarladığı “açık iletişim herşeyin başı” idealini yemişlerdir. Kadınların mantıklı, ilişki içinde eşit (aynı) olmaları gerekirken, erkeğin ikna çabaları etkisiz kalınca, bu çocuğun elinde ne kalır ki?

Dediğim gibi, bu benim spekülasyonum. Bildiğimiz şey, gösterdiği reaksiyon. Bu çocuğun camı gerçekten kırıp kendisini kestiğini düşünün (ve belki de çevreden birkaç kişiyi). Bunu belirtiyorum zira bir kadınla mutlu olması  için çözmesinin şart olduğunu düşündüğü şeye verdiği önemi göstermek için, kendini öldürmek veya yaralamak gerektiği fikri, mavi haplı kafadan beklenecek bir şey. Bu, sürekli “içinizdeki betayı, o sizi öldürmeden öldürün” dememin nedeni. Beta kafa yapısı, sizi ya da başkasını yaralanmaya ya da ölüme götürebilir.

(Erkekler, kendi maskülinitelerinden nefret etmeye koşullandırıldıklarında olacak olan bu. Kendinden nefret etme ve betalığın sebepli hüsran nedeniyle kendine zarar vermeye çalışmak, korkutucu. Kadının olaydan sonraki reaksiyonuna dikkat edin : soğuk ve umursamaz. Hipergaminin umrunda değil.)

Ben bu olayın elemanın kendi suçu olduğunu düşünmeye meyilliyim. Kadın adamın kafa atışından sonra umursamaz davranıyor ama bu muhtemelen utançtan kaynaklanıyor. Kadın kesinlikle erkeğin “kendisini dinlemesini” sağlamak için yaptıklarından bıkmış.

Bunu daha önce de belirtiştim, kadınlar kendi kişisel güvenlikleri konusunda güvende hissettikçe, fiziksel kavga provoke etmekten daha az çekineceklerdir. Kadınların sürekli erkekler bizi korkutuyor demeye bayıldığını anlıyorum ya da nerede olurlarsa olsunlar önce kendi kişisel güvenliklerini düşünmeleri gerektiğini, ama bunu gerçek hayatta gerçekten görmüyorum – kesinlikle benim promolarımda olmuyor. Aslında olay tam tersi. Sarhoş ya da ayık bir çok kadın, gereksiz meydan okumalar başlatıyorlar. Hepsi de bunu dokunulmazlık hissi ile yapıyorlar zira kadın ona her biri cezasız kalacak yumruklar indirirken hiçbir erkeğin karşılık vermeye cesaret edemeyeceğini biliyorlar. Sanırım bu kadınlar arasındaki yeni sosyal trend. Kadınlar biliyor ki, vurup durdukları erkek kendilerine bir kere bile vursa, ya da laf söylese, kadına el kaldırdı diye adamın üstüne çullanacak bir düzine erkek hazır bekliyorlar. Kadınlar, bir kadını bir erkeğe karşı savunma fırsatının erkekler üzerindeki gücünün farkındalar. Bu durum, kadınların erkeklerden hala uymalarını bekledikleri eski sosyal kontratın ayakta olduğunun kanıtı.

Aynı zamanda kadınların, kavga başlarsa kendi erkeğinin diğer kadının erkeği ile dövüşeceğini bilerek, diğer kadınlara da meydan okuduğunu görüyorum. Erkeklerinin alfalığına (ya da alfa olamamalarına) ve ne olursa  – aptal, sarhoş ve sinsi olmalarına rağmen  – olsun arkalarında olacaklarına güveniyorlar.

Bunlardan hiçbiri burada olmakta mı? Muhtemelen hayır ama bu tip olaylarda bahsettiğim arka planı bilmek yararlı. Bu önemli zira, Twitter’da bazı kadınlar, bu çocuğun terminal beta değil de kadına şiddet uygulayan bir zorba olduğunu yazmışlar. Aslında bu onların ilk izlenimi. Bunu kadın perspektifinden görebiliyorum ama burada “sisterhood über alles” mentalitesi devreye giriyor. Her zaman önce kadından yana ol.

Sanırım kadınlar bu olaya kızın gözünden bakıyorlar. Erkeğin onu anlamaya ikna etme zorlamaları yüzünden kadının yaşadıklarını anlıyorlar. Bu betayla uğraşmak zorunda kalmanın kadın için nasıl bir hayalkırıklığı olduğunu anlıyorlar.

Muhtemelen bu konuda kötü bir iş çıkardım ama burada amacım bu çocuğu bu olay yüzünden sopalamak değil. Ben bu videoyu ilk izlediğimde, 20lerinde iken “ordaydım, ben de yaptım” dedim. Sanırım bu erkeklerin fişten çekilme sürecinin bir parçası olarak kendi kendilerine öğrenmeleri gereken bir şey. Bugün fişten çekilmeyi zorlaştıran şey, erkek erkekler “olayın farkına varmazlarsa” kaybedecekleri çok daha fazla şey olması. Bu mavi hap testlerini, zamanında böyle davranmak mantıklı ya da etkileyici göründüğünden yanlış kararlar vererek geçemeyen erkekler var. Ve bu mavi hap testlerini geçememenin cezasını çekiyorlar.

Bahse girerim bu adam hala bu kızladır. Bu videonun viral olmasına rağmen olaydan bir ders aldığını sanmam. Hala bu küçük, tıknaz HB3ü nasıl mutlu ederim derdindedir. (Preksicam olduğunun farkında olmadığı) vitrine kafa atması, kendinden gerçekten nefret etmesinin dışa vurumu. Ona el kaldırmayacak, meramını anlatmak için kendini yaralayacak. Erkeklere öğretilen bu. Duygularınu göstermek, ama bu durumda duygular öfke ve hüsran.

Bu şekilde davranan erkeklerin aşırıya kaçtığını düşünmek kolay. Uzun süredir kırmızı haplı olan erkeklerin artık uzak geçmişte kalan beta davranışları es geçmeleri ve artık böyle şeyler olmuyor sanmaları kolay.

Çeviri : Dangers of Blue Pill

Tek odağınızın kadınlar olması – Kadınlarla başarısız olmanın garantili yolu

Çoğu erkek kadınlar konusunda tekrar tekrar başarısızlığa uğruyor. Her seviyede. Ya kız arkadaşları yok, ya da bir tane kız arkadaşları varsa bile kız kısa sürede ilişkiden soğuyor ve saldırganlaşıyor, ilişkiler erkeğin isteği dışında bitiyor, vs. Bu erkeklerin anlamadıkları ise her ilişkide (ya da ilişki öncesinde) aynı hataları aynı tip kadınlarla yapıyor olmaları.

Çoğu erkeğin kırmızı hapı bulması, kadına odaklanmanın artık içinden çıkılamaz hale gelmesinden kaynaklanıyor. Kırmızı hapı bulan hemen herkesin kafasındaki sorular kadın – erkek ilişkileri ile ilgili ama biraz eşeleyince, bu kişilerin hayatının diğer alanlarında da büyük bir disiplinsizlik, duygusal zayıflık, finansal problemler, hedonist zevklerin ağında kıvranma (porno, video oyunları, mastürbasyon, vs …) gibi problemler olduğunu görüyoruz. Fakat çoğu erkek bunlara değil, en son sevdicekle ayrılması, ortalama bile diyemeyeceğin ve normalde 2 güne “adı neydi lan bu karının” diyeceğin hatunu uzaktan oneitis yapması gibi şeylere odaklandığı için kırmızı hapa geliyor. Aslına bakarsanız, bu aşamada durum yumurta – tavuk haline geliyor. Evet, kadınlarla başarısızlık aslında diğer alanlarda başarısızlığın bir belirtisi, hastalığın kendisi değil. Ama bu, aşağıda da bahsedeceğimiz “birbirini tamamlama miti” nedeniyle erkek bu belirtiye hastalığın kendisi imiş gibi o kadar fazla odaklanıyor ki, diğer alanları daha da boşveriyor ve kadınlara odaklanmak, hastalığın kendisi olmaya başlıyor.

İşte bu nedenle buraya gelince size pratik olarak yapmanız gereken şeylerin çoğunun (disiplin, ağırlık kaldırmak, kendi hayatına düzen vermek, vs …) kadınlarla alakasız olduğunu görüyorsunuz. Bunun, kadın – erkek ilişkileri konusunda “ona küçük süprizler yapın – çömelip kafanıza oturtun” tadında ana akım sitelerden farkını yakalamışsınızdır.

Bu odaklanmadan kurtulmak için şunu anlamak gerekiyor.

Kadınlar, erkeğin hayatının ana yemeği değil, olmamalıdır. Kadınlar, hayatın tatlılarıdır.”

Tatlı güzel şey, olması çok iyi, hayata renk katar. Ama yemesek ölmeyiz.  Kötüsü, tatlıyı ana yemek yaparsak, hayatımız kısalır, 40ını göremeden kalpten gideriz.

Kadınlar, mutluluğunuz için gerekli değiller. Bu, olmasalar daha iyi demek değil tabii ki. Evet, kadınlar hayatı gerçekten daha zevkli kılıyorlar. Evet, iyi bir kadınla beraber olmak erkeğe çok şey katıyor. Ama kadınlarla başarılı olabilmeniz için, hayatınızda kadın olmadan da mutlu olabilecek biri olmanız lazım.

Hayatınızda kadın olmadan da mutlu olabilmeniz için de, size ana akım medyadan, toplumdan ve kültürden pompalanan “kadın erkeği tamamlar” yalanını kafanızdan atmanız lazım.

Kadın erkeği tamamlamaz. Kadın, erkeği tamamlayamaz. Kadının böyle bir şeye ne kapasitesi vardır, ne de niyeti.

Her erkek gibi, özellikle de her genç erkek gibi, tam hissetmiyorsunuz. İçinizde bir boşluk var. Toplum ise bu boşluğu, hayatınızın kadınının dolduracağını söylüyor. Her dizide bu var, her romanda, her şarkıda. Buna inanmamak zor. İnandığınızda ise doğal olarak kadını hayatınızın odağı yapıyorsunuz.

Evet, yarımsınız. Doğru.

Ama diğer yarınızı, kendinizi disiplin, çalışma azmi ve duygusal güç ile inşaa ederek tamamlayacak kişi yine sizsiniz.

Başka biri değil, ve tabii ki bir kadın değil.

Kadınlar, bu tamamlama rolünü oynayamazlar ve kendilerinden bu rolü oynamasını bekleyen erkeklerden tiksinirler. İşte bu nedenle “sana ihtiyacım var”, “sensiz yaşayamam” gibi romantik ağıtların (!) realitede bir değeri yoktur.

Kendi içindeki boşluğu kendisinden başka dolduracak kimsenin olmadığın anlayan erkek, bu konuda çalışmaya başladığında, şu mucize ile karşılaşır : tabak çevirmeye bile ihtiyaç duymadan bolluk zihniyeti. O, elinin altında yiyebileceği birkaç tabak tatlı olan erkek kadar hatta ondan daha fazla bolluk zihniyetindedir. Tek farkı, onun kendine güveninin bir tabak tatlıya ihtiyacı olmamasından gelmesidir, elde şunu yiyemezsem bunu yerim diye tatlı opsiyonları tuttuğundan değil.

Hazır yeri gelmişken söyleyelim, kadını odağına koyanlar sadece mavi haplı erkekler değiller. Fişten çekilebilen ve Oyunu başarılı olan birçok erkek, özellikle bu devirde (Tinder gibi uygulamalar sayesinde) hatundan hatuna atlama sürecine girebilir.  Bu sürece girmek doğaldır fakat normalde bu süreç yerini yavaşlamaya ve hayatta daha anlamlı bir şeyler yapmaya bırakır. Tabii ki yavaşlamaktan illa ki uzun süreli ilişkiyi ve evliliği kastetmiyorum. “Am peşinde koşmak” da bir çeşit kadını hayatının odağına koymaya dönüşmeden, odağa kendini koymaktan bahsediyorum.(*)

Zamanla göreceksiniz ki kadınlarla başarılı olan erkekler, onları asla öncelikleri yapmayan erkeklerdir. Tekrar edeyim : Kadınları (sevgilisini, karısını, hatunlara yürümeyi) önceliği yapmayan erkekler, kadınlarla en başarılı olan erkeklerdir. Bu o kadar ilginç bir doğa kanunu ki, kadınları hayatınızın odağından çıkarıp kendinize odaklandığınızda, genellikle kadınlar hayatınıza girmek için uğraşmaya başlar. Siz kadınsız da mutlu yaşayabilecek hale gelirsiniz ama kadınlar kadınsız yaşamanıza izin vermezler.

III. Önceliğin kendi misyonun olmalı, kadının değil

Esas oğlanın kendisini tamamlayan kadına ilanı aşk ettiği tüm o romantik klişeleri unutun. Bunun her fırsatta aksini iddia etmelerine rağmen kadınlar bir erkeğin “herşeyi” ya da varlığının merkezi olmayı istemezler. Tam tersine değerli bir erkeğin hayat amacına itaat etmeyi arzularlar, o erkeğin amacını gerçekleştirmesine yardım eden dişil güç olmak ve o erkeğin gösterdiği yolu takip etmek isterler. Bir kadının bütünlüğüne saygı gösterin ve ona “benim herşeyimsin” diye yalan söylemeyin. O sizin “herşeyiniz” değil, ve eğer öyle ise, yakında öyle olmayacak merak etmeyin.

Amcığın 16 Buyruğu

(*) – Çok erkekle yatmanın kadının ruhunu bozacağı ama çok kadınla yatmanın erkeğe güç katacağı söylenir. Bence bir yere kadar. Tayland’da bu “çok kadın” rakamının 3 hanelilerde olduğu adamlarla karşılaşmıştım. Hepsi bir başka dejenere idi. Katoilere (travesti) dalanların çoğu da bunlardan çıkardı. Tabii bu adamlar zaten dejenere olduklarından mı bu kadar yüksek rakamlara çıkıyorlar yoksa yüksek rakamlara çıktıkları için mi dejenere herifler tartışılır. Ama bu kadar skor iyi bir şey değil.

Performans Yükü

Love Story yazısından :

“Erkeklerin performans göstermesi gerekir. Başarılı olması, kızı kapması, iyi bir hayat sürmesi. Erkek yapmalı. Tatlı bir kızın dikkatini çekmek için motorsikleti sokak boyu sürmek olsun ya da kişisel gelişiminiz ve gelecekteki ailenizin rahatı için doktora yapmak olsun, erkeklerden “tuttuklarını koparmaları” beklenir. Erkekler “icra etmek” zorundalardır. Kadının baştan çıkması, ilgisi, arzusu ve aşkı, bu şartlı performanstan kaynaklanır. Bu performansın beklentileri ne kadar karşılayıp karşılamadığının değerlendirmesi tabii ki oldukça özneldir, ve ne kadar kolaylıkla “yapabildiğiniz” de önemlidir, ama performans zorunludur.

Fişe takılı (mavi haplı) erkeklerin kadın – erkek ilişkilerinde en çok yanlış bildikleri şeylerden biri, performans konusudur. Geçen Mart’ta, Roosh’un ilginç bir makalesini okudum, “Erkekler modern kadın için palyaçodan başka bir şey değil” (Men are nothing more than clowns to the modern woman) ve makale ile gösterdiği bağlamda aynı fikirde olsam da, “eğlenceli” olma konusunda kadını eğlendirmekten daha fazlası var.

Kadınlar artık erkeklerde konfor ve istikrarlılık aramıyorlar – eğlence arıyorlar. Vakit geçirmeyi arıyorlar. Hedonist zevkler arıyorlar. Sağlayıcı (beta) erkeklerin günümüzde güzel bir kadının en genç çağında bağlılığını kazanmakta umutsuzca yenilmelerinin sebebi bu. Hatta daha alt rütbeli alfaların bile kadınlarla birkaç vuruşmadan öteye ilişki yaşayamamalarının nedeni de bu. Bir kez sağladığınız eğlence ve değişiklik azaldığında – ki azalması kaçınılmaz – hatun başka birine ya da bir şeye yönelecek. Özünde, bir kızı elde tutmanın tek yolu TV dizisi zihniyetinde, her bölümün sonuna bir arkası yarın / en heyecanlı yerinde kesme koyarak kadının ilgisini canlı tutmaktır. İyi bir erkek olmak artık yetmiyor.

Bunu okuduktan sonra kendimi henüz yeni fişten çekilmiş ve kırmızı hapın rahatsız edici gerçekleri ile tanışmış, herkesin beni inandırdığı bütün o konforlu “sadece kendin ol ve eninde sonunda doğru kadın karşına çıkacak” retoriğinin, vasat bir hatunun ilgisini canlı tutmak için kendini ikiyüzlü bir çizgi film karakteri gibi sürekli dönüştürmesi ihtiyacı ile yer değiştiği, genç bir erkek olarak hayal ettim.

Bu oldukça bunaltıcı bir şey, özellikle de kırmızı hap farkındalığı için gerekli olan büyük çaba ve kişisel sezgiyi düşünürseniz. Roosh daha sonra bunu Nasıl daha iyi bir palyaço olunur ve palyaço oyunu – iyi erkek oyunu ile yumuşattı. Her ne kadar olayı Oyun terimleri ile açıklığa kavuştursa da, birçok erkeğin palyaço faktörü konusundaki hüsranı, bu şartlarda ve bağlamda, performanslarının gerçekte kim oldukları ile alakasız olması. Bu ortamda MGTOW’un neden kırmızı haplı erkek için anlaşılır bir opsiyon olduğunu görmek zor değil. Erkeğin kendisini kadınlar konusundaki performans denkleminden basitçe azad edebileceğini düşünmek çok cazibeli. Buna sonradan değineceğim ama burada önemli olan erkeklerin performans oyununu oynamaya zorunlu oldukları. İster beğenin, ister beğenmeyin, oynayın ya da oynamayın, bir erkek olarak her zaman performansınıza (ya da onun nasıl algılandığına) göre değerlendirileceksiniz.

Bence kırmızı hap transformasyonunun erken aşamalarında birçok erkeğin ayağına takılan şey, kadının ilgisini tutmak için kendileri olmayan bir karaktere bürünme ve “olmadıkları kişi olma” zorunluluğu yüzünden kadınlara duydukları öfke. Bu fikri Have a Look yazısında anlattım ve kadınların kendilerini eğlendireceğini umdukları erkekler için nasıl kasting ajansı gibi olduklarını belirttim. Ben bu konuyu tamamen cinsel bağlamda yazmıştım, ama Roosh’un yazısını okuyunca kadınların ‘karakter’ rolü beklentisinin onların hayatının olgunluk aşamasına ve CPDlerinin gerçekçi bir şekilde isteyebileceği şeye göre değiştiğini hesaba katmaya başladım. Başka deyişle, Parti Yıllarında istedikleri “karakter”, yaşlandıklarını anladıkları zaman istedikleri karakter ve orta yaşta iken istedikleri karakter birbirlerinden farklılar. Bir erkeğin o karakter olmasının ne kadar gerçekçi olduğu ise, kadınların hayatlarının çeşitli aşamalarında, hak sanısı ile gerçekçi bir şekilde bekleyebileceklerini düşündükleri karaktere, erkeğin uymamasın durumunda hayal kırıklığı yaşamak üzere sosyalleştiklerinden, önemli değil.

Uyarak Yaşamak

Buraya kadar okuyan erkeklerden bazılarının “sikerim, ben kendim olacağım ve beni böyle kabul etmeyecek her kadın düşük kalitededir” diye düşündüğüne eminim. Bu sizi muhtemelen öfkelendirecek ama bu tam olarak betaların içselleştirdiği mavi haplı “sadece kendin ol” mentalitesi. Sahip olamadığını küçümsemek gücün kurallarından biridir aslında. Bunu anlamak zor değil ama siz ne derseniz deyin sonuçta erkek olarak hayattaki performansınıza göre değerlendirileceksiniz. Yani “siktir et, ben kendim olacağım” zihniyetiyle bile ne kadar iyi bir şekilde “kendiniz” olduğunuzla değerlendireceksiniz.

Basit gerçek şu ki, esasen hayat performansınızın ta kendisi olmalısınız – bunu içselleştirmelisiniz. Siz yönetim yönlendirseniz de, siktir edip kadınların (ve aslında diğer herkesin) doğal, kendiliğinden performansınızı takdir edeceklerini umsanız da, kadınlar sizi kendi CPDleri bağlamında istedikleri erkeğin nasıl olması gerektiği kriterlerine göre değerlendirecekler ve hipergamik optimizasyon filtresinden geçirecekler.

Görünüm, yetenek, elle tutulur faydalar ve diğer temel ön şartlar kadından kadına değişebilir. Ama bir erkek hayatta performans göstermek zorundadır. Siz kendi yoluna giden ve kendi kendini tanımlayan ve ihtiyaçlarını eskortlarla gideren bir erkek olsanız bile, bu zevkleri yaşayacak kadar kazanmanız için hayatta belli bir performans göstermeniz lazım.

Daha kolaylaşmaz, siz daha iyileşirsiniz

Erkek için, hayatta performans gösterme zorunluluğundan kaçış yoktur. Bundan kaçabileceğine inanmak, kadınların, erkekleri performanslarına göre eleyen hipergami dürtülerini bastıracak yüce bir empati kapasitesi olduğu mitine inanmak demektir. Kadınlar, erkeklerden bekledikleri performans beklentilerine benzer şeyleri asla kendilerinden beklemeyeceklerdir. Hipergami, erkeğin kadının bağlılığını hakettiğini sürekli ve ince bir şekilde göstermesini bekler ama kendinden buna paralel bir performans beklentisi yoktur.

Kadınlar erkeklerin kendilerinden belli fiziksel standartlara uymalarını beklediklerini iddia ederler. Bu genel olarak doğru olsa da, bu yine de erkeklerin kadınlardan bekledikleri ama onların kendilerinden beklemedikleri bir şeydir. Kadınların hayat performansını değerlendirme mekanizması gibi bir olay yoktur. Aslına bakarsanız bir erkeğin kadını birliktelik için bazı kriterlere göre değerlendirdiğini söylemesi, onun kadın düşmanı ve önyargılı biri olarak yaftalanmasına neden olacaktır.

Bu tür sosyal gelenekler, kadının hipergamik cinsel stratejisinin sosyal olarak baskın stratejisi olarak kurmak için vardırlar. Bir kadının erkek için performans göstermesini beklemek, “kadının ödül statüsüne” hakaret olarak algılanır.

İnsani açıdan bu performans gereksinimine rasyonel bir çözüm bulma isteği var. Ama daha önceki yazılarda belirttiğim gibi, kadınların mantığına hitap etmek, hipergaminin sinsi etkisinden koruma sağlamaz.

Tamamen dürüstlük ve kendini kadına açma tavsiyesi veren bir sürü “ilişki koçu” (dating coach) okuyorum. Umut ettikleri, aynı kafada ve rasyonel bir kadının, erkeğin bu açıklığını doğal olarak takdir edeceği. Ama bu umut, sinsi etkilerin karşılıklı rasyonalite ile bastırıldığı bir eşit oyun sahası varsayıyor.

Gerçekten umulan ise kadınların, erkeklerden performans bekleyen hipergami dürtülerini, bu duyarlı ve kırılgan dürüstlüğü takdir ederek bastıracaklarıdır.

Halının altına süpürdükleri şey ise, erkeğin hayat performansındaki gerçek bir eksikliği affetmesi için, kadının mantığına ve hislerine başvuramayacak oluşumuzdur. Aşk da, mantık da, ortak bir bağlamda karşılıklı takdir gerektirir ama ne aşk ne de mantık erkeğin performans gösterme zorunluluğunu ortadan kaldıramaz.

Kadınlar, hipergamiyi kendi kendilerine bypass etmeye gönüllü değillerdir. Karşılıklı ihtiyaçtan kaynaklanan bir durumu, dolaysız yöntemlerle kabul etmeye zorlanamazlar.

Bir kadını ilişkide karşılıklı ihtiyaçları karşılamaya motive eden şey, erkeğin performansı ve bunu göstermesidir (hiçbir zaman izahata başvurmadan) – o ilişki ister tek gecelik vuruş, isterse de 50 yıllık evlilik olsun.

Yüksek Statü Göstermek (YSG) – Demonstrating Higher Value

YSG’nin hem mavi haplı eleştirmenler hem de kırmızı hap camiası içinde kötü bir şöhreti olduğunu düşünüyorum. Birçok kişi kafayı YSG pratiğine ve tekniğine takıyor. Bu kavramı “gösteriş” ve “böbürlenme” varsayıp es geçmek kolay ama YSG, prensip olarak egoist ölçülerle ya da bir erkeğin kendisini kadınların yanında ne kadar iyi “pazarladığıyla” tanımlanamaz.

Birçok YSG bilinçsizce yapılır. Aslında en iyi ve öz YSGler, erkeğin performans gösterdiğinin farkında bile olmadığı zamanlarda ortaya çıkarlar. Bu bir odaya doğru bağlam ve ortamda girmek şeklinde bile olabilir. Burda anlatmaya çalıştığım şu : bu yazdıklarımı okuduktan sonra, kadınların performans standartlarını karşılamak için üstüninsan olmanız gerektiğini söylediğimi düşünebilirsiniz ve bu da oldukça bunaltıcı. Benim gelmeye çalıştığım nokta bu değil. Bir kadının performans beklentisi çok değişkenli şeylere bağlıdır ve kadının hem arzu edilir hem de çekici bulduğu karakter ihtiyacına ve bunu isteyebilme kapasitesine bağlıdır.

Nasıl performans gösterdiğinizden ziyade performans göstermeniz önemlidir. Hayatta performans göstermek ve kendi olabileceğinizin en iyisi olmak için sahip olduğunuz hırs ve içten gelen ateşin kadınları etkilemeyle hiçbir alakası olmayabilir, ama siz bu durumda performans gösteriyor olacaksınız ve bu performansa göre değerlendirileceksiniz.

YSG ve DSG (Düşük Statü Göstermek), bilinçli olsa da olmasa da performanstır. Kendinizi bu performans denkleminden azad edemezsiniz. Bu performans gösterisinde kendi bölümünüzü yönetmeyi bırakabilirsiniz, ama ölene kadar oyundan dışarı çıkamazsınız.

Çeviri : Burden of Performance

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Saha raporu – Kadıköy daygame raporu

Okur Deniz saha raporu göndermiş :

Geçen hafta sonu Kadıköy’de özgüvenimi geliştirmek adına daygame yapmaya karar verdim. Trp’yi 4-5 aydır sadece okuyarak nereye kadar dedim ve oyunumu yolda ki hoşlandığım insanlara yapmaya karar verdim. Moda sahilde bir kaç tane beğendiğim kadın görünce yanlarına gittim. Aklımda erkekadam da okuduğum saha raporlarındaki cümleler geldi bakalım onlarla ben ne kadar sonuç alacaktım.

+selam sizi gördüm çok etkilendim bi yanına geliyim dedim naber? (Konuşmaya başlarken kadının yüzünde tebessüm oluştu ve cümle bittiği anda tebessümüde bitti)
-iyiyim :))
+ee napıyorsun
-erkek arkadaşımı bekliyorum
+bana dertlerini anlatma boşver onu
-ehehe kendisi bu durumlara kızar yani gitmelisin
+eh peki hafiften uzayalım ama önce numaranı vermelisin (kabul burda baya bi tökezledim)
-yok veremem üzgünüm
+peki görüşürüz o zaman bayy
(Oraya tekrar döndüğümde sevgilisi yada herhangi biri yoktu bende üstlemeden geçtim)

Başka bir olay daha var.

2 kız yan yana sahilde otururken biz de 2 arkadaş yanlarına gitmeye karar verdik
+selam sizi gördük baya bi etkilendik
-yok sağolun gerek yok
+peki iyi günler

Burda da dikkatimi çeken şey konuşmaya başlayınca yüzlerinde bir tebessüm oluşuyor sonra yok oluyor.

Şimdi soruyorum yanlışım veya eksiklerim nelerdir? Bir dahaki sefer nelere dikkat etmeliyim.

“Rakibe yenilmen sorun değil Danielsan. Asıl problem korkularına yenilmen.” – Mr. Miyagi, Karate Kid
Öncelikle tebrikler. Korkularını yendiğin için.

Şu sorudan başlayalım:

Burda da dikkatimi çeken şey konuşmaya başlayınca yüzlerinde bir tebessüm oluşuyor sonra yok oluyor.

Bunun birkaç sebebi olabilir.

Birincisi sen niyetini direk belirtiyorsun (doğrusu bu) ve kız da başından istemiyordur. O nedenle işim olmaz demek olabilir. Bu kısmı kadın direk ağzıyla hayır demediği sürece (ikinci örnekteki gibi) takma. Niyetini belli etmen sadece cesaretini göstermek için değil aynı zamanda olmayacak kızla vakit kaybetmemek için. Ben üni zamanında bu niyeti belli etmeme haltı yüzünden (arkadaş oyunu) kahve kuyruğunda ya da havuzda kıza yürür, bütün gün beraber dolanır sonra havamı alırdım.

İkincisi, bu bir shit testtir. Kız bu betasavar yüz çehresini takınarak en statüsü düşük betayı hemen ayıklayabilir. Türkiye gibi erkeklerin aşırı duygusal kırılganlığa sahip Akdeniz ülkelerinde işe yarar bir taktiktir. Burada da oyununa kız açık red vermediği sürece devam et.

Üçüncüsü, kız niyetini anladığı an utanabilir, heyecanlanabilir, kızabilir (kolay kız imajı vermemek için) vs. Kızlar çelik yürekli ve soğuk kanlı cengaverler değiller. Bütün bu duygular soğuk bir çehre ardına gizlenebilir.Burada da istifini bozmadan oyuna devam et.

Dördüncüsü ise asıl iletişimde zayıf olabilirsin. Mavi haplıyken bana bu çok olurdu. Yakışıklı ve dışardan cool görünen bir adam olduğumdan çok yürüme davetiyesi alırdım ve mavi haplı olmama rağmen de yürürdüm. Ağzımı açtığım anfan itibaren kız soğurdu. Bu olay ağırlık kaldırmayı yoğun yaptığım zamanlar azalırmış, sonradan farkettim. Ses tonu, duruş, heyecan seviyen, konuşma hızın, şiven, vs … gibi statü sinyallerin topluca 80% önemli. 20% ise ne dediğin. Buna rağmen burda saha raporu yazanlar daha çok sözlere odaklanıyor. Yürürken kendinde asıl gözlemleyeceğin statü sinyallerinin üstünlüğü.

İlk yürümende giriş iyi. Benim girişle ilgili tek problemim kıza “siz” diye hitap etmen. “Sen” desen daha iyi. Kızın erkek arkadaşı lafını shit test alıp doğru şekilde davranmışsın. Fakat bunun tekrarlanması shit test değildir. Kızın gerçekten erkek arkadaşı olabilir ya da gerçekten git demektir. Daygame’de ısrar, takip ve ağız dalaşı başa bela açar. Hemen Nextlemen iyi hareket. Bir tel no atışı yapmışsın ama tel no en az 4 – 5 dakika muhabbete gelen kızdan istenir. Kız senle konuşsa bile hemen tel noya atlanmaz.

İkincisinde hatanız büyük. Wingman ile beraber yürümüşsünüz. Asla. Biriniz yürürken diğeri uzaktan (varlığını hissettirmeden) gözlemlesin. Yürüyenin vücut dilini değerlendirsin. Sonra hemen ayaküstü yürüme değerlendirmesi yapın. Ama beraberce “gızlar gızlar gelem mi” diye dalmayın.

İkinci yürüme, klasik reddetmedir. Yürümelerin onda sekizinde karşılaşacağınız hareket budur. Rakamları bilin ki beklentileri doğru ayarlayın.

Bu olay biraz kas geliştirme gibi. Günde 3 – 5 kereden fazla yürümeyin ama ayda en az bir 20 kere yürüyün ve düzenli yürüyün. Öyle aklıma esti 2 tane, sonra iki ay sonra iki tane daha şeklinde olmasın.

Ve son olarak da welcome to beginners hell (yeni başlayan cehennemine hoş geldiniz). Bir süre sonra bazılarınız gelip “Mahmut-san günlerdir cilalayıp parlatıyorum bir jodan tsuki bile atamadım” diye haykıracak. Ben de diyeceğim ki “önce ayağa kalkmayı öğrenmeden uçmayı öğrenemezsin. Doğanın kuralı bu Danielsan, benim değil.” Cilala parlat … cilala parlat … cilala parlat …

NOT : En son 21 Convention podcastte Rollo Tomassi’nin şu dediği aklıma geldi :

“Oyunu şöyle sanıyorlar : Çık dışarı, 100 tane kıza yaz, şansın yaver giderse biri sana yüz verir ve birlikte olursunuz. Ben de diyorum ki Oyun sayı oyunu değil azim / kararlılık oyunudur, devamlılık oyunudur. Her hafta sadece 1 kere yürüseniz, yılda 52 kere yürürsünüz. Buna kararlılık denir. Bu aynı zamanda ortalama bir erkeğin hayat boyu yürüdüğü kızdan daha fazlasına yürümüş olursunuz. Oyun bu kararlılık ve hatalrından ders çıkarma ile ilgilidir. Olay makineli tüfek gibi yürü .. yürü … yürü .. değil. Biliyorum bazı PUAlar var “çık dışarı makineli tüfek gibi ol” diyorlar. Bundan hiçbir şey öğrenemezsin. İki çeşit öğrenme vardır : bir şeyi içselleştirirsin ve senin bir parçan olur ya da hareketleri ezberlersin. PAU’yı eleştirenlerin çoğu bu zeber şeklini eleştiriyorlar. Bu rol yapmak, kendin olmamak, ezberleyip okumaları gereken bir senaryo.”

Donovan Sharpe ise “oyunu eleştirenlerin çoğu 2 kıza yürüyüp reddedildikten sonra bu iş olmuyor diyor” demişti.