Bolluk zihniyetinin dorukları

Farkettim de, alfa aşağı, alfa yukarı konuşuyoruz ama etten kemikten alfalara pek örnek vermiyoruz. Bugünden başlayarak açığı kapatalım ve hatta bugün iki tane verelim. Amerika’da maçlarda kiss cam (öpücük kamerası) diye bir olay var. Çiftlere odaklandı mı, çiftler büyük ekranda çıkıyor ve öpüşmeleri bekleniyor.

Aşağıdaki abinin ise bolluk zihniyetinin tepe noktalarındaki hareketi de bizi kopardı. Hatunu da koptu. Abinin başındaki alfa oturuşuna dikkat edin :

  • kızın beklentilerine meydan oku
  • cazibeli serseri ol
  • sıkıcı bir beta / efendi çocuk olma

Arada bu kiss camlere böyle elemanlar çıkıyor. Bir de dondurmasını hatundan cengaverce koruyan aşağıdaki alfa elemana bakın.

Hatun elemanın dondurmasından kaşıklamaya çalışıyor ama eleman dondurmayı çekince kaşık havada kalıyor. Hatun hemen surat yapıyor ama eleman kıza bakmıyor bile. Tüm dikkati oyunda. Kız bir atak daha yapıyor ama eleman dondurmasını yine başarı ile kaçırıyor. Eleman yine hatunun sormaya bile yeltenmeden “hakkı” saydığı bir kaşık dondurmayı geri çekiyor. Özür yok, kızgınlık yok. Dikkatle bakarsanız elemanın suratında belli belirsiz bir sırıtış var.

Hatunun suratındaki “bana bunu yaptığına inanamıyorum, ben bir kızım” bakışına dikkat edin. Eleman sonrasında hatuna dondurmadan tattırıyor ama dikkat edin o kaşıklama anında bile hatuna bakmıyor.

Eleman gayet eğleniyor. Kız da. Standart iyi çocuk kadınına böyle birşeyi yapmayı aklından bile geçiremez ama aslında bu tür kötü çocuk anları kadınların çok hoşuna gider. Bu çift viral olduktan sonra beraber televisyona çıkmışlardı ve “bu olay bizim için hiç önemli birşey değil ama olay oldu” demişlerdi.

Sizin için önemli olmayabilir birader fakat şu kısacık video ortalama iyi çocuğa kadın – erkek ilişkisi dinamiği konusunda beta akım medyada çıkan binlerce taviyeden daha fazla bilgi veriyor.

Video İngilizce ve çevirmeye üşendim ama medyaya neden beta akım dediğimi bu videodaki spikerler çok iyi gösteriyor. Biraz ingilizce biliyorsanız “she”‘nin kadın için, “he”nin erkek için kullanıldığını bilirsiniz. Adamlar neredeyse tamamen “she” diyor ve aslında tamamen kızın tepkilerine odaklanmış ve beta perspekstifinden “kadının suratındaki ifadeye bak, eve gidince başın dertte diyor” yorumları yapıyorlar. Adamın perspektifi yok tabii. Feminizasyon o kadar derine işledi ki, bu videoda yorum yapan adamların kendilerini ışık hızıyla kadınla özdeşleştirmeleri ( yani kadınlaştırmaları) neredeyse hiç kimseye garip gelmiyor.

Ortalama bir beta erkek bu elemanın bir ayı olduğunu ve eve gidince dırdır yiyeceğini düşünür. Oysa kırmızı hapı yutmuş bir erkek o gecenin nasıl duvardan duvara bittiğini tahmin etmiştir 😀

Bu iki adamın da ortak özelliklerine dikkat :

İkisi de kız arkadaşlarından onay aramayan tipler

İki erkek de sosyal baskıya boyun eğmiyor

İki erkek de ne kızın ne de toplumun bu antika hareketlerini nasıl değerlendireceğini umursamıyor

İkisi de sonuçtan bağımsız (bolluk zihniyeti ile olur ancak)

 

Türk Kızı çok rererö

Red Pill‘i keşfetmeden önce kadınlara öfke duyuyordum. Hatta sık sık, Türk kızı başlığını okuyup öfkemi pekiştiren entryleri beğeniyordum. düşüncelerimin aksini yazanlara da sinir oluyordum. Türk kızı masum olamazdı. Kendini beğenmiş, kokoş bir kezban olmalıydı ve biz çok şanssız olmalıydık. Tabi ki param olmadığı için tercih edilmediğimi düşünüyordum. İlişkilerim kısa sürüyordu ve çoğu, sevgili olma aşamasına gelmeden bitiyordu. Uzun zaman bunun sebebini düşündüm. Bir yerlerde yanlış yapıyordum ama nerede yanlış yaptığımı bir türlü bulamıyordum. Bu konuyu genç, yaşlı bir sürü kadınla konuştum. Söyledikleri şey, doğru zaman geldiğinde doğru insanın beni bulacağıydı.

Üniversite hayatım boyunca doğru zaman bir türlü gelmedi. Doğru kadın da öyle… Bir süre sonra, gerek zeka, gerekse entelektüel açıdan diğer insanlardan üstün olduğumu düşünmeye başladım. Kadınlar cahil ve geri kafalıydı. İşleri güçleri evlilikti. Kendilerini ilişkileri üzerinden tanımlıyorlardı ve ilişkiler dışında konuşacak şeyleri yoktu. Bense o zamanlar Alfred Adler, Jung, Freud, Nietzsche okuyup Dünya Sinemasının sanatsal filmleriyle kafayı bozmuştum. Kadınlardan da umudumu kesmiştim. Belki abartı gelecek ama kadınları ölene kadar hayatıma dahil etmemeyi bile düşündüm. O zamanlar MGTOW ya da Red Pill’den haberim yoktu. Meğer MGTOW kafasıyla düşünüyormuşum.

Red Pill’le tanışmam Skeptico sayesinde oldu. Uzun zaman söylediklerine inanmadım. Aşırı abartı geliyordu fakat tecrübelerim Skeptico’yu haklı çıkarıyordu. Onun perspektifinden bakınca nerede, ne hata yaptığımı anlayabiliyordum. Beni Red Pill’e bağlayan esas şey, Red Pill’e yönelik hakaretler ve aşağılamalar oldu. Hiçbiri tutarlı değildi. Öfke ve nefret dolu feminaziler ve meriçler adeta Red Pill’den ve erkeklerin uyanışından rahatsız oluyorlardı. Bunun başka bir izahı olamaz. Bir şeye sürekli hakaret edip o şeyi savunanları aşağılıyorsanız bu öfkenizin sebebi o şeyin gerçek olabilme ihtimalinden rahatsız olmanızdır. Karşıt fikirleri Red Pill’den daha çok okudum ama bu mantıksız, tutarsız eleştiriler beni Red Pill’in içine çekti. Bu aşamadan sonra Türk kızına dair hiçbir öfke ve kızgınlık duymamaya başladım. Evlilik ve çocuk yapma arzusunu anlayabiliyordum. Kadın doğası buydu. Bunu inkar etmek, doğayı ve milyonlarca yıllık evrimi inkar etmekti. Çocuk doğurmak isteyecekti, çocuğunu emzirdiğini, büyüttüğünü hayal edecekti. Topluma ve aileye şekil veren geleneklerini benimseyecekti. Çalışmak yerine evde durup kendi çocuğuna bakmak isteyecekti. Bundan doğal ne olabilir ki?

Kadın vücuduna bakın. Narin ve zayıf. Kastan ziyade yağdan oluşuyor. Kemikleri ince. Kadının zihnine ve düşünce yapısına bakın. Duygusal, hassas, ürkek, kararsız. Bir kadın, yorucu ve uzun mesai saatlerine, iş yüküne, iş yerindeki psikolojik baskıya ve katı kurallara nasıl dayansın? Böyle bir ortama kadınlığından ödün vermeden nasıl adapte olsun? Emekli erkeklerin evde durmak istememesi, çabucak sıkılıp kendilerini dışarıya atmaları da yine bu sebepten. Erkek, doğası gereği mücadeleci ve savaşçı. Kadın, doğası gereği edilgen ve stabil. Dahası; Türk kızı, ailesine ve evine düşkün. Diğer milletten kadınlara göre daha anlayışlı ve sadık. Türkiye’deki boşanma oranları Avrupa ile kıyaslanınca devede kulak gibi kalıyor. Yine Türk kızı, hipergamisini baskılamakta diğer ülkelerin kadınlarına nazaran daha başarılı çünkü Türkiye’de hala gelenekler, din, örf ve adetler önemli bir yer tutuyor. Aldatan kadın orospu ile eş tutuluyor.

Peki Türk erkekleri bu kadınlardan neden bu kadar şikayetçi? Aslında bu şikayetler, tipik yetersiz, tercih edilmeyen erkek şikayetlerinden pek farklı değil. Hatta birkaç istisna dışında neredeyse diğer ülkelerdeki erkeklerin şikayetleriyle aynı. Bunlardan en çarpıcı olanı, sekse ulaşımın zor ve aşırı maliyetli olması ki, bu bence 10 sene önce tarih oldu. Artık Türkiye’de sekse ulaşım, toplumun her kesimi için neredeyse Avrupa ile aynı seviyede. Sekse ulaşamayan ya da çok zor ulaşan biri, bu noktada kendi değerini ve yeterliliğini sorgulamalı.

İçinde mavi hapı muhafaza etmek

Fişten çekilmenin 5 Aşaması yazısında BayDooku şöyle sormuş :

kırmızı hap ve mavi hap yutan erkekler rekabetinde ben açıkçası ikisinide bir üstülük getiremedim.Yanlış anlamayın sakın hocam hani sizin savundugunuz kırmızı hapı elbette daha mantıklı ve gerçekte olması gereken olduğunu düşünüyorum ama hayatın bazı alanlarındada sanırım mavi haplı arkadaşların duygusallığını kullanmamız ve onların kartlarından birkaçını oynamamız gerekiyor. Biraz absürt kaçacak ama yarım kırmızı hap yarımda mavi hap(mor hap diyorum ben kendi kitabımda ) güç dengesini bu şekilde muhafaza etsek acaba nasıl olurdu ?

Kırmızı hapı yuttuktan sonraki evrede (takriben ilk 6 ay – 2 sene arasında), birçok erkeğin kırmızı hapa bakış açısı, mavi hap referansları ile devam ettiği için, mavi hap onlara nihilist ve mutsuz bir yaşam felsefesi gibi görünür. Bu aşamada mavi hapın duygusallığı, kırmızı hapın sert gerçeklerine karşı bir kaçış olarak bir kenarda tutulmak istenir. Hatta kırmızı hapı reddedenlerin sıklıkla dile getirdiği “hayatına giren her kadının arkasından işler çevirdiğini sanan, her kadını gardı biraz indirse suratına hipergami yumruğu sallayacak sanan, kızgın ve acınası erkek” imajı, kırmızı hapın temellerini kabul eden erkeklerde bile görülür. Burada es geçilen şey ise, kırmızı hapın bu umutsuz ve nihilist tarifinin gerçek olamayacak kadar kötü olduğudur. Kırmızı hap bu bakış açısından o kadar paranoyak ve nihilist görünür ki, böyle bir hayat imkansızdır fakat nedense kırmızı hapı içselleştirmiş erkeklerin bir şekilde bu ruh halinde yaşadığı sanılır. Tekrar ediyorum, kimsenin böyle yaşayamayacağı bariz olmasına rağmen

BayDooku bahsettiği bu değil ama bu kısmı belirtelim önce. BayDooku daha faydacı bir yönden yaklaşıyor, ama bu yaklaşım sert gerçeklerden kaçışa bahane olabilir, uyaralım.

Kırmızı hap farkındalığı olan biri duygusallaşamaz diye birşey yok. Eğer çerçeveniz kırmızı hap merkezli ise tamamen herşeyi büyük bir soğukkanlılıkla ve planlayarak yapan robotlara dönüşmüyorsunuz. Kadınları daha az sevmiyorsunuz. Sadece kafanıza işlenmiş ve etten – kemikten kadınların sığamayacağı Disney prensesi şablonları reddediyorsunuz.

Neil Strauss’un The Game kitabında belirttiği robotlardan İdealizm yazısında bahsetmiştik. Mavi hap odaklı düşüncenin kırmızı haplı erkeklere bakışı, bunu sürekli numara yaparak ve duygusuz robotlar gibi yaptıkları ve böyle yaşayan bir erkeğin her saniye uyanıklık ve çaba gerektiren yorucu ve soğuk bir hayat demek olduğu. Bu doğru değil. Evet, mavi hapın önceden hazırlanmış senaryolarını bilinçsizce oynayan bir erkek için kırmızı hapın bireysel sorumluluk ve yeni bir paradigma inşaası gerektiren hayatı ilk başlarda zor, yorucu ve duygusuz gelecektir. Ama kırmızı hap eğer kişi çoğu insan gibi mavi hapa ya da alkol gibi klasik erkek kaçışlarına geri sığınmazsa içselleşecektir.

Alfa olmak ile ilgili olması gerektiğinden fazla yaygın bir yanılgı vardır. Tabak ya da sevgili olan kızın alfaya gelip “bugün babamın kanser olduğunu öğrendim” diye ağlaması durumunda alfa olan (a) bana ne ben kızı pompalar evine yollarım veya (b) kızı teselli eder o gece ona sarılır uyur şıklarından (a)yı seçer diye düşünülür. Oysa ikisini de seçecek alfa vardır. Skeptico’num sıklıkla belirttiği gibi (a)ya yakın duran alfalar da alfadır ama bugün toplumu yönetmek yerine hapishaneleri doldurur. (b)ye yakın duran alfalar da vardır. Ya da alfa olmak, (b)yi dışlamaz.

NOT : Ham, dark triad alfanın uygarlık baskısından kurtulmasının ardından iktidar taebi ve içindeki kötülükle yüzleşip onu yüzleşen ile savaşmak için terbiye etme cesareti gösteremeyen alfanın (ya da belki nitelikli betanın) hikayesini ve doğal alfanın bu şekilde kazanmasının nereye gideceğini görmek için Sineklerin Tanrısı kitabını okumanızı tavsiye ederim. İç açıcı bir hikaye değildir ama çok iyi bir hikayedir kendisi.

Kırmızı hap – mavi hap güç dengesini muhafaza etme fikri hemen her zaman Mitch’in hikayesine dönüyor maalesef. Bu çoğunlukla kırmızı hap araçları ile mavi hap idealleri gerçekleştirme bahanesi oluyor. Bu da genelde hüsran demek.

Daha iyi bir yol var : bu işin daha kolay olmasını dileyeceğinize, kendinizi daha dagüçlendirin. Erkek olmak kolay birşey değil, farkında bir erkek olmak hiç kolay değil. Ama hayatı anlamlı yapan eğer sorumluluk olmak ise, kırmızı hap hayatı anlamsızlaştıran birşey hiç değil.

Reçetesiz antibiyotik red pill

Kadın-erkek ilişki dinamiği üzerine yazılan kitapları, yapılan fimleri, tv programlarını, ailenizin, dostlarınızın tavsiyelerini düşünün. Muhtemelen bunların gerçekçi ve işe yarar tavsiyeler olmadıklarını anlamaya başladınız. Bu zamana kadar başarısız ilişkileriniz oldu hatta belki de ilişkiniz bile olmadı. Kadınlara dair birçok söz duydunuz. Bir kısmı mantıklı geldi. Kendinizi bir dönem kadınlardan bile soyutladınız. Türk kızını Avrupalı kızlarla kıyaslayıp çok şanssız olduğunuzu düşündünüz. Yanlış bir coğrafyada doğdum, eyvah! Türk kızı çok… cümlenin sonunu kafanıza göre tamamlayabilirsiniz. Bu, tamamen öfkenize ve hayalgücünüze kalmış.

Şöyle dediğinizi duyar gibiyim: ” paran varsa, dış görünüşün ortalamanın üzerindeyse şanslısındır, zaten istediğin hatunu elde edersin. ikisine de sahip değilsen hatunlar için böcekten farkın yoktur. onlar elini sallasa ellisi. istediği erkeği istediği zaman elde edebilecek bir canlı beni ne yapsın? ” Kendinize zulmetmeyin. Kendinizi ezmek için bahane aramak ve sonunda öğrenilmiş çaresizliğe boyun eğmektir bu.

Nasıl ki erkek için kadını değerli kılan kıstaslar varsa, kadın için de erkeği değerli kılan kıstaslar var. Bunlar çoğunuzun inanmak istemediği, reddettiği, kendini kandırmak için görmezden geldiği kıstaslar. Hayatta bazı şeyler vardır. Bu şeylerin doğruluğu yadsınamaz ama kimse bu doğrulardan bahsetmez, bahsedemez. Buz gibi ortada olan gerçekler de olsa konuşulmaz bunlar. İşte red pill böyle bir şeydir. İnsanın en gizli kalmış, konuşmaktan en çok imtina edilmiş yanıdır. Babanız, abiniz, arkadaşınız size gerçekte nerede hata yaptığınızı söyleyemez. Sadece kendi tecrübelerinden yararlanarak bazı öğütler verebilir ve çoğu zaman bunlar işe yaramaz.

Red pill kavramına şudur, demek namümkün. Tek bir şey değildir, birçok şeyi içinde barındırır. en doğru tanım, erkeklerin uyanma hareketi, olacaktır. Bir erkeğin, çocukluğundan beri toplumsal, dini, siyasi, sosyal normlarla doğasını yadsıyacak şekilde yontulmasına isyan etmesidir. Tepki akımıdır. Kişi, red pill’i almak ya da almamakta özgürdür, kimse zorlanamaz. İyileşmek isteyen red pill’i alır ve tavşan deliğinin gittiği yeri görür. Bu süreçte de sorularının hepsine yanıt bulur. Hasta olduğunun farkına varamayanlar ya da varmak istemeyenler kendilerini neyin, nasıl yıprattığını bilemezler. Bu insanlar, red pill’i alan azınlığın başarılı olma şansını inanılmaz derecede arttırırlar ve insanlar arası rekabette daima mağlup olurlar.

Kadınlardan Erkeklere Seks Tavsiyeleri

Ekşi Şeylerde şu yazıya denk geldim : Bu İyiliği Size Herkes Yapmaz: Kadınlardan Erkeklere Seks Tavsiyeleri. Şu siteyi yazmaya başladığımdan beridir böyle saçmalıkları da okumaya başladım maalesef. Ama aslında bu saçmalıkların ne kadar traji – komi olduğunu görmekte oldukça ilginç.

Kadınlardan ilişki tavsiyesi almaktan da ileri bir meriçlik, kadınlardan seks tavsiyesi almak sanırım. Ama ekşi meriçliği elden bırakmamış ve yazıyı şöyle tanıtmış :

Seks konusunda kendinizi geliştirmek isteyen biriyseniz, bu konuda karşı cinsten birinin tavsiyelerini dinlemek hiç de fena olmaz.

Hahaha. Hiç okumaya başlamadan içeriğin ne olduğunu tahmin etmek zor değil. Sikinizi şu açıyla sokarsanız G noktasına vurma şansınız artar, şurayı şöyle sıkarsanız, burayı böyle yalarsanız diye bir yazı beklemeyin. Zira öncelikle;

kadınların verdiği seks tavsiyelerinin seksle alakası yoktur! Bu yazılar kadınların kendilerinin duygusal olarak ne hissettikleri ile alakalıdır. Özünde narsisisttir.

İkincisi, kadınlar bu tür yazıları geçmişte canlarını yakmış alfalara yazarlar ve ana mesaj genelde şudur : alfa siktin tamam da bir de (beta) gibi kalıp ödesen, ikisi birden olsan. Az bulunur erkeğe (hem alfa genleri, hem de beta kaynakları olan adama) bir özlemdir bu. Hani biz kadınlara seks tavsiyeleri yazsak “yatakta orospusu ol, dışarda ise rahibe gibi takıl” ya da “her fırsatta iyice emin, erkek zaten sizi orgazmdan duvara tırmandıracak şekilde düzer” tadında, kendi fantazilerimize göre tavsiye vereceğiz ve bunun kadına pek faydası olmayacak ya. Aynı hesap.  Yani içinde erkeklere yararlı birşey olmadığı gibi, genelde bu yazıları kadınlardan anlamayan erkekler okudukları için sürekli onlara da düpedüz zararlıdır.

(Bu arada bu tür bir yazıyı erkek tarafından yazılmış şekilde zor göreceğiniz gibi haklarını  vermek lazım, kadın nüfusu içinde erkekler tarafından yazılmış seks tavsiyelerine uyacak kadar aptalı zor bulursunuz, erkek tarafında tersine kanan mal çok olsa da.)

Kadınlardan Erkeklere Seks Tavsiyeleri tabii ki böyle kaka şeyler içermez.

Gözümde bir anda yaşlanmaya başlayan poposu yoga pant içinde canlanan kızımız tabii ki tantra, masaj, edging falan gibi ne idiğü belirsiz teknik birşeyler yumurtlamış ama tabii ki asıl mesajı sona saklamış :

kadınlar duygusalmış da erkekler bikbikmiş… hayır efendim. erkekler de duygusal. duygular ayıp, kötü şeyler değil. zayıflık emaresi ise hiç değil. içinizdeki kadını tanıyıp, onunla barışırsanız çok daha güzel bir sex hayatınız olacak.

bahsettiğim şey, matris. enerjilerin tanışması ve yepyeni, benzersiz, üçüncü bir şey oluşturması. her yakınlaşma, bir yaratım süreci. dolayısı ile enerji alışverişinizin kim(ler)le olduğuna dikkat edin.

son not: feminen tarafınızı ne kadar anlar ve içselleştirirseniz, o kadar maskülen olabilirsiniz.

Hahahahaha ve hatta hahahaha …. Bunu ilk okurken Starbucks’ın ortasında anırttın ya beni Allah razı olsun. Hahahahahaha ….

içinizdeki kadını tanıyıp, onunla barışırsanız çok daha güzel bir sex hayatınız olacak.

İyi dinleyin gençlik, erkek gençlik, sizin içinizde kadın madın yok. Hiç yok. Bu 60ların 70lerin kafasını otla siken hipilerinin sıçması demek isterdim ama arkasında sevdiğimiz Carl Jung abi gibi ağır toplar var. Yine de şunu unutmayın : içinizde kadın falan yok. Feminen bir tarafınız yok. Bu, çok çok temel bir feminizm propogandası. Betalaştırma süreci böyle başlıyor.

feminen tarafınızı ne kadar anlar ve içselleştirirseniz, o kadar maskülen olabilirsiniz.

Bu cümleyi neden mi tekrar ettim : Bu tür yazılar sosyal ölçekte shit test amk. Buna kanıp kendi kendini iğdiş edecek erkekler bunu evlerinde kadınlara görünmeden yapsınlar ki kadınlar ideal erkeği ararken kalabalık bile yapmasınlar.

Aslında ablanın bu tavsiyesi kendinin canını yakan (“son olarak, bununla ilgili epey canım yandığından, eklemek istiyorum”) alfayı evcilleştirme fantazisi ama bilinçsiz de olsa bunu kendisine yazdığı adamın böyle saçmalıkları siklemeyeceğinin farkındadır.

Ya bu arada, bütün yazının ana propogandasının, “içinizdeki kadını tanıyın ve içselleştirin”, seksle alakası yok farkındasınız değil mi?

 

Kırmızı hap – Toksik feminene karşı erkeklerin tepkisi

Kırmızı hapa neomaskülinite ismini Roosh V kırmızı hapı bulan benim diye atladığı sırada koymaya kalktı diye hatırlıyorum ve isim çok tutmadı. Paul Joseph Watson’ın videoda neomaskülinite dediği şey, bildiğiniz kırmızı hap. Yorumlarda “keşke gerek olmasaydı” havasına katılmıyorum zira oyun, kendini geliştirmek vs. hep lazım. Fakat yine de olayı özetleme açısından iyi bir video (Türkçe alt yazılı).

Öfke Yönetimi

Kırmızı hapın kadın düşmanı olduğuna dair propaganda ile karışık bir suçlama var. Buna göre, kırmızı hap öğretisini yayanlar, erkeklere güya kadınlardan nefret etmesini öğretiyorlar. Burada son yılların gözde ilgi orospuluğu olan duyar kasma (virtue signalling) ve açıkça bir feminen karalama kampanyası olduğu gerçek. Bunların genelde odaklandığı ise erkeklerin kırmızı hap farkındalığı ile ilk karşılaştıklarında yaşadıkları kızgınlık aşaması. Bu aşamada uzun süre takılan olsa da sonuçta erkeklerin çoğu, buradan bir sonraki aşamaya geçiyorlar.

Kırmızı hapa saldıranların (bilerek) es geçtikleri şey şu : kırmızı hap hiçbir zaman erkekleri kadınlardan nefret ettirmek amacı gütmedi. Kırmızı hapın amacı her zaman erkekleri kadınların doğal dürtüleri konusunda bilinçlendirerek erkeklerin kadınların hiçbir zaman olamayacakları ideallerine uymadıkları için kadınlardan nefret etmemelerini sağlamak! Mavi hap idealizmine yapışıp kalan erkeklerin aşamadıkları bu ideallerin, kırmızı hap tarafından darmadağın edilmesi, mavi haplı erkeklerde kızgınlık yaratıyor tabii. Eğer sonunda kırmızı hapı yutarlarsa da çoğu öncelikle kendilerine kızıyorlar (yıllardır bu masallara inandıkları için ve bu ideallere bu kadar yatırım yaptıkları için).

Çoğu dedik ama hepsi değil tabii ki. Özellikle kırmızı hap konusunda önde olan bazı isimlerin bu tür kadın düşmanlığı suçlamalarını gazlayan ve meşrulaştıran çıkışları yok değil. Örneğin Ekşi Sözlükte bu konuda çokça yazan 1f’in kadınlardaki kaybetme anksiyetesini canlı tutmak başlığına giriş yazısı (*):

….

bir kadın beraber olduğu erkeği kaybetmekten korkmadığı sürece ona karşı herhangi bir bağ hissedemez. gece her yatağa girişinde “ya onu kaybedersem” diye düşünmüyorsa o ilişki bitiktir. evli değilseniz ve ayrılmaktan korkmuyorsa sizinle beraber olmasının tek sebebi paranız ya da sömürebileceği başka bir şeyin var olmasıdır. evliyseniz ve rüyasında sizin onu terk ettiğinizi görmüyorsa geçmiş olsun, çekeceğiniz çok var demektir.

6/gerçek anlamda sert seks yapın. ileri derece spankingli, kafaya yumrukla finali yapılan bol sertlik içeren seksin ardından aynı yatakta sarılıp yatıyorsan o yüzeysel olarak sert seks oluyor. yapılması gereken seksin ardından uyuyacağınızı söyleyip evden yollamak.

Yukarıda yazının duygusal ve fiziksel şiddet içeren iki kısmını aldım. Yazıda doğru noktalar da bol ama aslında oldukça faydalı olan kadınlardaki kaybetme anksiyetesinde oyunun bokunu çıkaran noktalara gitmiş. Bir kere yazıdaki kafaya yumruklu seks nedir yahu? İkincisi, tabak bile olsa bir kadını seksten sonra eve göndermek? Eskort mu bu? Ya da hatunla ilişki bu kadar yüzeyselse neden eskort değil de tabak? Neyse. Kadınlardaki kaybetme korkusunu canlı tutmak için bu kadar kasmaya ve sosyopati sınırlarına gitmeye gerek yok. Sizin “ben bu adama ne yaparsam yapayım beni bırakmaz” sünepesi beta olmak yerine “ben bu adama yanlış yaparsam beni bırakır” erkeği olmanız, kendinize ait bir hayatınızın olması, kadın ve video oyunu hariç bir tutkunuzun olması yeterli.

Kadın Nefreti (!)

Kırmızı hap için “kadın cinayetlerinin artmasından başka bir şeye hizmet etmeyecek aptalca şey” diye yazmış bir Ekşi Sözlük yazarı. Kadın cinayetlerini, kadınlar kendi kafalarındaki saçma sapan ideallere uymuyor diye omega – beta tayfası işlemiyor sanki. Kırmızı hap ile tam tersi, kadınlara yönelik şiddet azalır. Daha önce okur Hexa ile yorumlarda yaptığımız muhabbetten :

Bugün mavi haplı olduğu için kadınlara zarar veren o kadar çok erkek var ki, aciliyet bence kırmızı hapı yaymakta. Bu kadınların da yararına. Öldürülen kadınların önemli bir kısmı kendisini terk etti diye eski kocası veya sevgilisi tarafından, ya da bir insanın en doğal hakkı olan kiminle ilişkiye gireceğini seçme özgürlüğünü kullandığı için “aşkına” karşılık diye alakasız erkekler tarafından katlediliyor. Takdir edersin ki bu erkekler boğazlarına kadar mavi haplılar, “onsuz yaşayamam” = “ya benim olur ya kara toprağın” mentalitesi, ONEitis‘in radikal bir hali.

Hexa’nın cevabındaki şu bölümü de not etmek lazım :

Alternatifleri olan erkekler bir kadın için hayatlarını mahvetmezler, bunu yapmaktaki bilinçaltı dürtü, terkedilen erkeğin sanki seks yapma hakkı elinden alınmış gibi hissetmesi, ve cinnet geçirmesi olabilir. 3. sayfa cinayet haberlerine bakarsak o erkeklerin ezik, fakir, pek alternatifi olmayan kişiler olduğu görülüyor, sanırım burada sosyal bir dramın farkına vardım. Üniversitedeyken tanıdığım birkaç “piç” adam vardı, bunların bazen uzun süreli sevgilileri olurdu, bu adamlar ayrıldıkları zaman birkaç küfürleşme ve atışmadan sonra yollarına devam ettiler, çok büyütetine rastlamadım. Ama ilk sevgilisini üniversitede yapmış efendi “beta” bir arkadaş vardı, kıza tapıyordu herif. 3 arkadaş fahişeye gidecektik, ona gel dedik, cevabı: “ona ihanet edemem” olmuştu. Kız ondan ayrılınca kafayı yemişti. Abartmıyorum, biz tutmasak gidip kıza zarar verecekti neredeyse. Kaç gün sakinleştirmeye çalıştık. Feminizm tüm topluma zarar veriyor gerçekten, feminizmin yarattığı erkek tipi işte o “beta” arkadaş. Kadınlara desekki bir erkek seni o şekilde sevecek, büyük çoğunluğu kabul eder, ama asıl tehlikenin böyle adamlardan geldiğinin farkında değiller.

Eğer bu siteyi düzenli okuyorsanız, kırmızı haplı bir erkeğin kendisini terk eden bir kadına olan bakışının ne olacağını anlamış olmanız lazım (kırmızı haplı erkek, alfa erkek terk edilmez diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz). Bir kadının bir erkeği terk etmesi demek, o kadının o erkeği yeni kadınlara yelken açmak için serbest bırakması demektir. Kırmızı haplı bir erkek için terk edilmek, özellikle daha ileri yaşlarda, yeni hatunlara yelken açmak için kadının kendisine lütfudur. Bu adam mı kadından nefret eder ve ona zarar verir, hayatının aşkına, alın yazıları olan büyük aşklarını çöpe atan oneitis’ine saplantılı aşkı öfkeye dönüşen beta mı? Yine kırmızı haplı bir erkeğin bir kadın tarafından reddedilince yapacağı şeyin o kadını hemen unutup (NEXT eyleyip) başka kadınlara yelken açacağını biliyorsunuzdur. Bu adam mı kadından nefret eder ve ona zarar verir, reddedilince psikopat egosunun şişirdiği saplantılı aşka meyleden öfkeli beta mı?

Modern hastalık : Mağdur psikolojisi

Birçoğunun inanışının aksine, kırmızı hap farkındalığı, erkeklerin kadınlardan nefret etmesine neden olmaz. Hipergami konusunda yazdığımız Hipergami üzerine birkaç not yazısında da belirttik, ilişki ve evlilik, bir erkeğin öyle “oh artık yan gelip yatarım, göbeği salarım” diyerekten alfalığı bırakacağı bir kurum değil. Orada direk yazmadık ama kadının içindeki hipergami dürtüsünü doludizgin yayan şeylerden biri zaten erkeklerin bu disney masalı zihniyetli betalar olması. Bu tip bir beta dünya görüşü, en anne eliyle seçilmiş, bakire prensesin içindeki hipergamiyi bile açığa çıkarır. Kadın için asıl tehlikeli olan da bu, mavi hapın sefil öğretisi ile, kendi suçu olan yenilgilerin öfkesini yıllarca biriktiren betanın, her an patlamaya hazır psikolojisi. Burada kırmızı hapın mesajı, Ekşi Sözlük yazarı Sonsuzluk ve bir gün’ün şu tweetinde altını çizdiğimiz yer :

Türk kızı rerörö edebiyatı yapacağınıza niye bu hatunlar bana böyle davranıyor amk, diye kendinize sorun.

(Türk kızı rerörö diyenlerin çoğu da hayatında yabancı kadınla beraber olmamış erkekler)

Kadına yönelik bu tür bir öfkede, kesinlikle bir kurban psikolojisi öfkesi var. Bu konuda ise burada hatrı sayılır miktarda çevirisini yaptığımız, üstadımız Rollo Tomassi‘nin şu söylediklerine kulak verin :

Kırmızı hap farkındalığı olan bir erkekseniz ve hala sizi kadınları tepenize çıkartan eski mavi hap zihniyeti nedeniyle kendinizi “kurban” olarak görüyorsanız, şunu kafanıza koyun ki siz sadec kendi dargörüşlülüğünüzün kurbanısınız. Kırmızı hap farkındalığı sizi mavi hap körlüğünü nedeniyle düşüp durduğunuz kadın – erkek ilişkilerinin dipsiz kuyularından ve bir erkeğin ayağına vurulan süslü aşk-meşk masallarından kurtarmış olabilir. Ama bu farkındalığın bir bedeli var; gerçek sizi özgür kılabilir ama gerçeğin kendisi öyle şirin birşey değil. Eğer kırmızı hap farkındalığı olan bir erkeğin bir sorumluluğu varsa, hiçbir zaman mağdur edebiyatı yapmamaktır.

Dünya acımasız bir yer, size siz olduğunuz için vaadedilen (!) aşkı bir kez buldunuz mu, hayatınız boyunca huzur içinde, tembel tembel yatabileceğiniz bir cennet değil. Kırmızı hap farkındalığı hayatın yükünü ağırlaştırmaz ya da azaltmaz, sadece yükün ve mavi hap ile aslında sizin o yükü taşımaktan itina ile sakındığınızın farkına vardırır. Eğer hapı yuttu iseniz, yüke lanet okumayı bırakın zira yük hayatın kendisi zaten. Yükü taşımanızı sağlayacak, daha güçlü omuzlar için çalışmaya başlayın. Ve ilginçtir ki siz hayatın yükünü, kurban psikolojisine düşmeden taşımaya başladığınızda, bu hatunlar size böyle davranmamaya başlayacak.

Ne dedik daha önce, erkeklik yan gelip yatma yeri değildir.

(*) : Konuyla alakasız ama 1f’in entrysinde belirttiği şu şey, eğer doğru anlamış isem çok yanlış : “1/ kendi çekicilik değeriniz ve onunkini kıyaslayacaksınız. (bkz: erkeklerin çekicilik değeri). onun değeri sizinkinden yüksekse pek kasmayın derim” Kadının çekicilik değeri erkeğinkinden 1 – 2 puan yüksek olmalı. Aslında kırmızı hap yolunda ne kadar ilerlediğinizin en iyi göstergelerinden biri bu. Kendinizden daha düşük çekicilik değerli bir kadını zaten tavlayabiliyor olmanız lazım. Ortalama bir betanın çekcilik değeri değeri 6 falan desek, değeri 4 – 5 olan kadınları tavlayamaz değil, genelde ortalama beta bu kadınları görünmez sayar. Fakat şuna da katılırım, kendi çekicilik değeri 5 olan bir erkek, HB8‘e yazarsa havasını alır. Bu erkeklerin en büyük problemi zaten, kadınlar kendi çekicilik değerindeki erkekleri nasıl tamamen görüş dışında tutuyorlar ise, kendileri de kendilerine eş çekicilik değerine sahip kadınları görmüyorlar hiç.

 

Saha Raporu – 50 öpücük bir la pompa

Hatunla internette tanıştık. Kısa bir yazışmadan sonra bir yerlerde ikimiz de müsait olunca buluşmak üzere anlaştık. Normalde 30 yaş üstü hatunlarla pek takılmam ama bana spor olarak direk dansı tercih ettiğini söyleyince ilgimi çekti ve numaralarımızı aldık.

Aradan 20-25 gün geçmişti ve bir anda aklıma geldi ve yazdım.  Hatun yakında olduğunu ve kısa da olsa goruşebilecegimizi söyledi. 15 dakika sonra anlaştığımız yere geldim. Karşımda dudakları hafif silikonlu, sarışın bir bomba vardı. Hiç istifimi bozmadan selamlaştık ve içeri geçtik.

Hemen alfa erkek pozunu alıp hatunun yanına oturdum. Birkaç dakikaya kalmaz ellerim omuzlarında idi. Güzelliğini çok övüyordu, belli ki uyduları çok iltifat ediyordu. Ben ise hergün gördüğüm birşey bu havasında takılmaya devam ettim. Çok güzel yemek yaptığımı ve onun içinde özel birşeyler hazırlayabileceğimi söyledim. Eğer  beğenirse karşılığında özel bir dans istediğimi söyledim. Evine bırakırken dudaklarının tadına baktım.
Anlaştığımız gün öncesi bana beni hiç tanımadığını ve bende kalamayacağını söyledi. Ama ikna ettim bu akşam görüşelim dedi. Ben de bu akşam başka planlarım var deyip reddettim. Gece bana gece klubünde olduğunu ve istersem gelip biraz takıldıktan sonra bana gidebileceğimizi söyledi  bende bunda bir “beta oder”  durumu gördüğüm için whatsapp mesajını okuyup cevap vermedim. Ertesi gün goruşmemize 2 saat kala türlü bahaneler uydurup bana gelmeyi reddetti. Ben de ona açıkça “yeterince kadınım var, senin olgun bir kadın olduğunu ve daha derin bir ilişki kurabiliriz diye düşünmüştüm ” dedim. O da hadi sinemaya gidelim dedi. Yine tavrımı koydum, “senin istediğin seyleri yapmak zorunda değilim. Eğer gerçek bir erkekle olmak istiyorsan kuralları ben koyarım” dedim. Hatun mesajlarımı çok uzun aralıklarla okuyor ve okuduktan sonrada biraz daha bekleyip cevap veriyordu. Son mesajımın üzerinden 1 saat geçmişti artık başka alternatiflerle plan kurmaya baslamışken bana sex shop ürünü omuz askılarını aşağı indirdiği bir hizmetçi kıyafetiyle fotoğraf gönderip ona yakışıp yakışmadığını sordu ve ekledi “çok rahat bir elbise, tenime değmesinden çok haz aldığım bir kumaşı var”. Ben de “eh işte fena değil” diye cevap verdim. Zoruna gitmiş olacak ki üzgün  smile lar atmaya başladı ve “demek beğenmedin” dedi. Ben de ” bana tam boy fotoğraf gönder, bu şekilde gözüm yanlış yerlere kayıyor” dedim ve en sevdiğim şeytan smilemi gönderdim. Oda “evet galiba elbiseyi gölgeledim”dedi. Daha sonra telefonda biraz konuştuk. Ben çerçevemi ona kabul ettirmeye kararlıydım. Bu tür hatunlar için burada Türklerin yarattığı bir deyim var: “yedir-içir dobriy vecer (iyi aksamlar) . Ceza oyununu seçtim.  Bana “kızgınlığın geçti mi?” Diye sorunca ben de ” sana ceza kestim, ödersen affederim. Cezan bana 50 öpücük.. ” hoşuna gitti. “Nereyi öpecegimi kendim mi seçeceğim?” Diye sordu ve ekledi “eğer 50 defa seni farklı yerlerinden öpersem bu gece sinemada bitmez”. Ama şartımı kabul etti.

Arabaya biner binmez dudağına öpücüğü kondurup.”kaldı 49″ dedim ve bütün film boyunca saydım. Film çıkışı bana gidiyoruz diye emri-vaki yaptım. Yine biraz mırıldadı ama ben yolu kendi evime doğru cevirdim. Kararlılığımı görünce itirazı kesti. Ve şart saymaya başladı. Ben de sadece bakıp sinsice bir gülüş attim :).

Eve varınca hemen dudaklarına yapıştım ve kucaklayıp yatağa görürdüm. Hatun tam bir porno yıldızı gibiydi. Dik, sert ve iri göğüsler(silikon sandım ama doğal olduğunu söyledi ve ameliyat izi yoktu ) incecik bir bel. Yuvarlak ve sert bir popo. Direk dansı yaptığı için geniş ve güçlü omuzlar ve harita gibi bir sırt. Sert ve uzun bir la pompa sırasında şarıl şarıl orgazm oldu. Pozisyon değiştirmek istediğini söyleyip ayağa kalktı ve ellerini duvara koyup arkasını döndü. Bende kalkıp poposuna bir şaplak attım ve “şimdilik bu sana yeter. Söz dinlemeyi öğrendiğinde seni ödüllendirecegim” dedim ve banyoya gittim. Şimdi iş seyahatindeyim ve hatun bana evdeki bütün fantazi koleksiyonunu tek tek fotoğraflayıp heyecanla bekliyor.

Yeni tabagima hoşgeldin diyin 🙂

Konuk Yazar : Ed

Saha Raporu – Son dakika direncini geri çekilerek aşmak

Mine (gerçek ismi değil) ile Tinder’da tanıştık. Hatunla eşleştikten sonra iyi bir mesaj oyunu ile hemen buluşmaya kadar verdik. Kız şu “çok konuşuyorum değil mi … kusura bakma” deyip yine de çok konuşan kızlardan. Tinder yaşı 32 olmasına ragmen, tipik bir şekilde 4 yaş daha büyüktü. Ama evlenmemiş, çocuk yapmamış ve iyi spor yapmış olduğu için vücudu iyi idi. Bunu sadece fotolarından değil, mesajlaşma sırasında bana gönderdiği güya çıplak fotoğraflardan (yüzü kapanıyordu ve kapanması gereken yerleri de havluyla kapatıyordu) görebiliyordum.

Neyse, kızla buluştuk. Gerçekten de fotoğraflardaki gibi idi. Önce bir restoranda buluşup biftek yedik ve yanında bir şişe şarap içtik. Hatun pahalı bir yeri çok övdü ben de o zaman sen ödersin diye takılayım derken oraya gittik ve restoranı gerçekten de o ödedi. Yemek sırasında, daha önceki mesajlaşmanın samimi ve cinsel tonundan aldığım cesaretle, genelde yatağa giden ilk adımım olan yanağa öpücük oyununa başladım. Restoranda öpmedi ama sonra gidip bir barda iki şişe daha şarap açılmaya başladı (adam başı 1.5 şişe şarap içtik). Önce yanağa öpücüğü aldım ve sonra “en az 10 kere buluşmadan yatağa girmeyeceğiz” uyarısı ile dudağa. Gece saat 12 civarı ise sarhoş kafayla evine yanlız gitme bahanesi ile onu taksiye koyup evine götürdüm. Evde bana ayılma kahvesi yapmaya hazırlanırken arkasından kavrayıp kendime çevirerek kucakladım ve hatunu koltuğa attım.

Tek parça elbisesinin altında tanga giydiğini farkedince sevişme ihtimali yüksek psikolojisi ile benimle buluşmaya geldiğini anladım. Fakat tam o tangayı çıkaracak iken Son Dakika Direnci geldi. İki ileri bir geri rahatlatmaya çalışıyorum bir yandan da sızmasa bari diye düşünüyorum zira bıraksan duvarlara tırmanacağım. Fakat hatun yaklaşık yarım saat süren tüm ileri ataklarımı sinirlenmeden ve şakacı bir şekilde püskürttü ve o kilodu bana çıkarttırmadı. “6 kere buluşacaktık önce” (ben şaka yollu onu yarıya indiririm diye pazarlık ederken 6’ya anlaşmıştık(!)) diyor başka birşey demiyordu. Orda bıraksa sarılıp sızacağım ama gecenin bir vakti super shit testi salladı : çok sarhoşuz, sen burada koltukta uyu, ben içeri geçiyorum yatmaya deyiverdi. Hatunu daha zorlamanın verimli olması mümkün görünmüyordu, fakat orada efendi çocuk olarak kanepede yatmak da shit testi geçememek demekti.

Eski efendi çocuk benliğim belki sabaha ya da 3 vakte kadar verir diyerek o koltukta sızardı ama shit testi öyle geçemezsin. Tam bu aşamada uslu uslu koltukta yatmak ve gece belki gelir verir diye beklemek bir erkeği opsiyonsuz gösterir.

Ayağa kalktım, kapıya yöneldim. Koltukta dikilip şaşkın bir şekilde bana baktı. “O zaman ben gider evimde yatarım” dedim. “Burada yat işte sabah kahvaltı yaparız” deyince de “burda kalıp da seninle yatmazsam bu toplar patlar burda, koltuğun rezil olur” diye takıldım. Kalkıp yanıma gelip sarıldı ve “sabah gelir misin peki?” diye sordu. “Sabah ola hayrola” dedim ama gülümseyerek göz kırpmayı da ihmal etmedim. Sağlam öpüşmeli bir iki ısrardan sonra ben “yatmayacaksak kalmıyorum” diye diretince (tüm bu gidiyorum ben sürecinde gülümsedim ve hep şaka yollu söyledim zira kızın koltukta yat önerisine sinirlenmek çok ciddi bir shit test yenilgisi) pes etti ve kapıyı açtı. Ben de çıktım, hatunu son bir öptüm ve bir an önce gitmek (!) üzere asansör çağırdım.

Hatunun dairesinin kapısından asansörün önü görünmüyordu. Asansörü çağırdım, içine girip aşağı düğmesine bastım ve hemen dışarı çıkıp kapının kapanmasını izledim. Tabii ki böyle birşey olacağından emin değilim fakat kız arkamdan koşar mı diye bir umut ve biraz da içgüdü işte. Gerçekten de asansör kapısı açılıp – kapanınca kızın kapısı hışımla açıldı ve hatun arkamdan yetişmek üzere asansöre fırladı.

Beni asansöre binmemiş görünce de o kafayla bir gören olursa diye düşünmeden boynuma atladı ve ben de onu kucaklayıp kapamayı bile unuttuğu kapıdan içeri soktum, kapıyı ayaklarımla itekleyerek kapatıp, hatunu yatağına attım (evet filmlerdeki gibi oldu ve bir hafta “ama Mahmut tıpkı filmlerdeki gibiydi” deyip durdu zaten). Azgınlık tepede fakat alkol de tepede, tamamı misyoner, ortalama bir zevkte tek bir atıştan sonra sızdım. Öğlen uyandığımızda hatun tamamen feminen fakat vahşi bir kediye dönüştü, hayatımın en iyi oral sekslerinden birini aldığım gibi, bir de üstüne beni tepeden tırnağa yıkadı (ayak yıkamanın modern versiyonu sanırım bu ilk defa başıma gelmiyor, sebebi ne acep :D)

Kıssadan hisse
Çekmek (elinden almak), oyunun önemli bir parçası ve doğru zamanda kullanıldığında güçlü bir silah. Bu durumda bence tek silah. Tecrübem bana doğru zamanda kendini çekmenin ciddi bir “benim hayatımda bolluk var mesajı verdiğini” ve kadında “şimdi olmazsa bu adamı başkası kapar” korkusu yarattığını öğretti. Burada iki sonuç olabilir ki ikisi de sizin için iyi:

  1. Hiçbirimiz superman değiliz, her kendinizi çektiğinizde kadın koşarak kucağınıza atlar diye bir kural yok. Bazen öylece evinize gider yatarsınız, bir daha da hatunu görme fırsatınız olmaz. Ama bu tür bir geri çekilmenin, eğer kadın size koşmazsa bile psikolojiniz üzerinde çok olumlu bir etkisi olur. Sabah kalktığınızda “vay lan, o koltukta uslu uslu belki sevişiriz diye bekleyeceğime, kalktım evime gittim yalnız yattım” der kendinizi pohpohlarsınız. Ben şahsen böyle birşeyi her yaptığımda kendimi Clint Eastwood gibi karizmatik hissediyorum bir iki gün.
  2. Eğer kadın size geri koşarsa, sizin çekicilik seviyeniz onun gözünde 10 ile çarpılır ve ondan sonraki seksin kalitesi ise … yok böyle birşey.

Hatunla sonra bir hafta birlikte olduk. Ben aslında daha haftalarca beraber olabilirdim ama işin yoğun olduğu bir dönemdi. O haftadan sonra 3 hafta kızı arayamadım. Sonrasında mesajlarıma cevap bile vermedi. Bu da benim öküzlüğümdür, siz böyle yapmayın (kızı hayatınızdan çıkarmak istemiyorsanız).

Amcığın 16 Buyruğu

Çevirenin Notu : Kırmızı Hap camiasının en çok kaynak gösterilen ve meşhur metinlerinden birini çeviriyoruz bu yazıda. Camiada (o eski halinden eser yok şimdi) Rossie olarak bilinen elemanın Chateau Heartiste’de bulabileceğiniz The Sixteen Commandments Of Poon yazısı (Rossie siteyi kendisinde de WASP bir grup elemana devretti). Evet yazının başlığının çevirisi “Amcığın 16 Buyruğu” ve maalesef yazının ağırlığını azaltıyor. Ama yazının başlığına ve yazılışına bakıp yazıyı pas geçmeyin, çoğu oldukça önemli ve uzun süreli ilişkilerle ilgili olan bu öğütleri uygularsanız (Hazırda hep 2 tane bulundur gibi şeylere katılmıyorum), dünyanın en mutlu kız arkadaşına ya da eşine sahip olabilirsiniz 🙂

I. Asla seni seviyorum diyen ilk sen olma

Kadınlar bir erkeğin kalbini kazanmak için engeller aşmaları gerektiğini hissetmek isterler. Başka kadınların ilgisi için rekabet ettiği bir erkeğin ilgisini kazanmak üzere çabalamayı ve sonunda onun kararsızlığını aşıp tek eşli bağlılığını kazanmayı çok arzularlar. Duygusal dünyasını kadının ayaklarına kolayca seren bir erkek, kadının erkeğin aşkını kazanma zevkini gasp eder. Ona aşıksanız bile, o size seni seviyorum demeden, siz ona seni seviyorum demeyin. Onun yin tatminine doğru savaşma ihtiyacı için kendinizi tutkuyla dizginleyin. İlk adımı onun atması için onu esinlendirin, bu iyiliğinizin karşılığını size bin katıyla verecektir.

II. Onu kıskandır

Onun önünde başkaları ile flört edin. Başka kadınları sizinle flört etmekten caydırmaya çalışmayın. Kadınlar bunu asla kabul etmezler ama kıskançlık onları heyecanlandırır. Başka bir kadına gidiyor gibi olmanız düşüncesi onu tahrik eder. Hiçbir kadın, hiçbir kadının istemediği bir erkeği istemez. Kıskançlığın fırtınasını kendinde toplayan partner, ilişkinin dizginlerini elinde tutar.

III. Önceliğin kendi misyonun olmalı, kadının değil

Esas oğlanın kendisini tamamlayan kadına ilanı aşk ettiği tüm o romantik klişeleri unutun. Bunun her fırsatta aksini iddia etmelerine rağmen kadınlar bir erkeğin “her şeyi” ya da varlığının merkezi olmayı istemezler. Tam tersine değerli bir erkeğin hayat amacına destek olmayı arzularlar, o erkeğin amacını gerçekleştirmesine yardım eden dişil güç olmak ve o erkeğin gösterdiği yolu takip etmek isterler. Bir kadının bütünlüğüne saygı gösterin ve ona “benim her şeyimsin” diye yalan söylemeyin. O sizin “her şeyiniz” değil, ve eğer öyle ise, yakında öyle olmayacak merak etmeyin.

IV. Onun kuralları ile oynama

Eğer kadının kuralları koymasına izin verirseniz sizden en azılı tecavüzcülerin bile nail olmadığı bir şekilde tiksinecektir. En güçlü kadın da, en azılı feminist de güçlü bir erkeğe itaat etmeyi ve onun tarafından yönlendirilmeyi arzular. İki kutupluluk sağlıklı bir ilişkinin çekirdeğidir. Bir kadın, kaprisleri, istekleri ve sürekli değişen ruh hali ile sizin üzerinizden geçmeyi istemez. Kadının duyguları kasırga, ruhu ise kundakçıdır. Kendinizi onun fırtınalarına karşı duran bir kale duvarı gibi düşünün. Güçlü rüzgarlar ve en kötü dürtülerinin yarattığı fırtınalar karşısında tutunabileceği bir kaya aradığında, orada siz olmalısınız … güçlü, sağlam, sarsılmaz ve yerinden oynamayan.

V. Altın orana uy

Kadınınıza size verdiğinin üçte ikisini verin. Her üç arama ya da mesaj için iki arama ya da mesaj yapın. 3 aşk ilanına, 2 aşk ilanı ile karşılık verin. 3 hediye, 2 gece dışarda yemek. Ona 2 sevgi gösterisinde bulunun ve o karşılığında 3 tane sevgi gösterisinde bulunanan kadar durun. Konuştuğunda, daha az kelime ile karşılık verin. Altın oran fikrinin arkasında 2 fikir var – kadının sizin peşinizde koşmasını sağlayarak sizin değerinizi arttırır ve sizin onun kişisel dramalarına karşı kendinizi geri çekebileceğinizi gösterir. Her yaptığına eşit karşılık vermemeniz, sizin yüksek değerinizi onun gözünde güçlendirir. Belinin derinliklerinde gerçekten istediği de budur.

VI. Onu hep tahmin eder durumda bırak

Esrarengiz doğaları gereği kadınlar, direk cevap istemedikleri sorular sorarlar. Bı sorulara direk yanıt veren erkek – beta azabına hapsolur. Geçiştir, şaka yollu takıl ve kafasını karıştır. Kadının duyguları sizin onu düşündüğünüzü hayal ettiğinde serpilir, sizin gerçekten ne hissettiğinizi bildiğinde ise solar. Bir kadın finansal ve aile güvencesi isteyebilir ama tutku güvencesi istemez. Aynı şekilde eğer size bir yamuk yaparsa, anında cezalandırın ama size bir doğru yaparsa, yavaş yavaş ödüllendirin. Onun güzel davranışını parça parça ve tahmin edilemez bir şekilde ödüllendirin ve görün ki kadın, sizi memnun etmek için çalışmaktan hiçbir zaman yorulmayacaktır

VII. Hazırda hep 2 tane bulundur

Hiçbir zaman “avcunun içindeki” adam olma. Opsiyonları olan erkek, bağımlı olmayan erkektir. Ayağın kaydığında, ayrılıkta, boşanmada, hedefteki bir kadının olmaması durumunda yönelebileceğin başka bir kadının olması kendine güveni inşaa eder ve kadınlarla cesur olmayı olanaklı kılar. Bir kadın bir erkekle yattığında, elindeki gücün bir kısmından feragat ettiğinin farkındadır. Kadın erkeğe aşık olduğunda ise elindeki tüm gücü erkeğe teslim eder. Ama aşkın ömrü kısadır ve kadın bir süre sonra gücünü yeniden keşfedebilir ve sizi terk etmekle tehdit edebilir. Bu onun elindeki son kozdur. Kadının tüm sevgisini ve vücudunu sizden çekmesi, eğer bu durumda yapayanlız kalacaksanız sizin ruhunuzu parçalar. Oysa böyle bir durumda gidebileceğiniz başka birinin olması sizin hem niyetinizi güçlendirir hem de erkekliğinizi tatmin eder

VIII.  Sadece gerçekten gerekli olduğunda özür dile

Yaptığın her hata için özür dileme. Bu hiçbir erkeğin yapmaması gereken bir boyun eğme hareketidir, ne kadar alfa olursa olsun. Özür dilemek, daha fazla özür dileme beklentisini güçlendirir. Kadın sizin özür dilemenizi, kedi yemeğini bekler gibi beklemeye başlar. Ve onun gözünde sizin değerinizi azaltır. Bunun yerine eğer kötü birşey yaptı iseniz “özür dilerim” kelimelerini direk söylemek yerine suçluluğunuzu başka bir şekilde kabul edin. Bill Clinton manevrası çekin, “bir hata yapıldı” deyin ve ona yaptığınız şey yüzünden “kötü hissettiğinizi” söyleyin. Bir ilişki boyunca sadece iki kere “özür dilerim” kelimelerini kullanma hakkınız var, bu kısıtlı kaynağı akıllıca kullanın

IX. Onun duyguları ile bağlantı kur

Kendinizi diğer erkeklerden farklı kılın ve kadının duygusal dünyasına bağlanın. Onun zihni sizin için varmanız gereken noktaya gitmek için el yordamı ile yol aldığınız yabancı bir gezegendir; mantığın kuru çölünden ziyade duyguların sörf yaptığı şen bir dünya. Oyuncu olun. Tüm duyularınızı işe koşun. Onun kalbini ateşe vermek için senaryoları gür detaylarla yeşillendirin. Duygularınız özgürce, ordan oraya koşsun. Evet, ordan oraya koşsun. Doğru bir deyiş bu. Onunla düz bir yolda değilsiniz. Siz her yerdesiniz ve onu bir maceraya çıkarıyorsunuz. Bu dünyada düşünceleri bitirmek ya da sonuçlara varmak zorunda değilsiniz. Tek ihtiyaç DENEYİMLEMEK. Onun elinden tutup sonsuzluğa koşuyorsunuz, labirentlere dalıyorsunuz, gülüyorsunuz, eğleniyorsunuz

X. Onun güzelliğini görmezden gel

Güzel bir kadını düşünürken beyninin ödül merkezini kontrol altına alabilen erkek, kadınlarla olan etkileşimini inanılmaz bir şekilde dönüştürebilir. Böyle yapabilirse, heyecanı ve endişesi kaybolur ve arzularının nesnesi ile daha samimi ve içten bir etkileşime girebilir. Büyük çapkınların idare edebileceklerinden çok fazla aşka boğulmalarının sebeplerinden biri budur – bir sürü güzel kadınla bir sürü pozitif deneyimden sonra güzellik önünde ortaya çıkan saygı ile karışık korkuları kaybolur, ve bununla beraber güzellik karşısındaki güçsüzlük de ortadan kalkar. Hoşunuza giden kızları tanımlamak için “güzel”, “tatlı”, “bomba”, “afet” gibi kelimeleri tamamen lugatınızdan çıkarmak size çok doğru bir zihinsel çerçeve kazandırır. Bunun yerine kendinize “bu kız ilginç” ya da “bu kız tanımaya değebilir” gibi şeyler söyleyin. Bir kadına asla güzelliği konusunda iltifat etmeyin, özellikle de henüz sikmediğiniz hatunlara. Beyninizin onları “gökten düşmüş meleğe” ya da “nadide bir kar tanesine” dönüştürmeye çalışan kısmının fişini çekin. Bu tür bir Zen Nirvanası seviyesine ulaşmak için yapabileceğiniz ileri eğitim tekniklerinden biri de yatabileceğiniz kadar güzel kadınla yatmanız (gerilemek istemiyorsanız çok fazla çirkin kadınla yatmayın). Kısa zamanda bir Jedi aşığa dönüşeceksiniz.

XI. Mantıksız bir şekilde özgüvenli ol

Seviyeniz ne olursa olsun, hayatı özür dilemeden ve mazeret üretmeden arşınlayın. Sizin objektif olarak bir kadının tavlayabileceği en iyi erkek olmamanız farketmez; önemli olan sizin kadının elde edebileceği en iyi erkekmiş gibi düşünmeniz ve davranmanızdır. Kadınlarda, erkeklerin korkaklıklarının kokusunu alacak, köpeklerdeki gibi, bir burun vardır; bunu onlar için daha da kolay hale getirmeyin. Kendine-güven, garantili ya da değil, kadınlarda itaatkar davranışları tetikler. İrrasyonel bir kendine güven size rasyonel bir yenilgi kabulünden daha fazla am getirecektir.

XII. Güçlerini arttır, zayıflıklarını azalt

Bir erkek ne kadar kendini geliştirirse o kadar kadını yörüngesinde uydu yapabilir. Bu çekim gücünün en kendiliğinden ve verimli olması için, doğal yeteneklerinizin ve zayıflıklarınızı farkına varıp, üzerlerinde çalışmanız gerekir. Yetenekli bir komedyen iseniz gidip felsefi tartışmalarda zamanınızı ve enerjinizi harcamayın. Eğer iyi bir yazar ama berbat bir dansçı iseniz, erkeksi etkinizi dans pistine yaymakla uğraşmayın. Sizin hedefiniz en az çaba ile kadınları çekebilmek bu nedenle ne olurlarsa olsunlar güçlü yanlarınızı geliştirin; her erkek uğraşı için bir groupie vardır. World of Warcraft hariç.

XIII. Yüreklilikte aşırıya kaç, aza değil

Ona ilk buluşmada bir şekilde dokunmak size hiç dokunmamaktan daha büyük yol aldıracaktır. Onun yapay kızgınlığının sizi yıldırmasına izin vermeyin; kadınlar cinsel ilgisini saklamayan ve bunu göstermekten çekinmeyen erkeklerden hoşlanır. Piçin tekine dönüşmenize gerek yok ama piçin teki olmak, beta olmaktan iyidir.

(Çevirenin Notu : Rossie’nin uçtuğu ve katılmadığım bir madde bu. Kino (dokunmak) güçlü bir oyun aracı ama dokunmaya kızan kadına aldırmayıp dokunmaya devam etmek belaya davetiye çıkarmaktır. Madem siteme koyuyorum, fikrimi belirteyim. Burada tek işe yarar bilgi dokunmanın önemi ve piç olmanın beta olmaktan iyi olduğu)

XIV. Onu iyi sik

Onu sanki bu son sikişinizmiş gibi sikin. Ve onun son sikişi gibi. Onu o kadar iyi, o kadar yoğun, o kadar umursamadan, o kadar utanmazca sikin ki işiniz bittiğinde seks sıvıları ile kaplı titreyen bir varlık olarak yatakta öylece uzansın. Onu boşaltın, sonra daha da boşaltın. Onun her tarafını öpün, bütün gece sevişin, ve sabah devam edin. Vücuduna, benliğine ve aşkına sahip olun. Nasıl yapılıyor bilmiyorsanız onu fışkırarak orgazm etmeyi öğrenin

XV. Kontrolü hep elinde tut

Siz bir çınar ağacısınız. Ağlamayla, bağırmayla, yalanla, zihin oyunları ile, cinselliği esirgeme ile, kıskanç senaryolarla, acındırma çalışmaları ile, shit testlerle, bir yakın – bir soğuk oyunları ile, ortadan kaybolmalarla veya utandırma / suçlu hissettirme taktikleri ile eğilip bükülmeyeceksiniz. Hatun sizin tepenizde fırtınalar koparsa bile fırtına dinene kadar onun sığınağı olacaksınız. Sizi kendi kaosuna sürükleyip köklerinizden sökemeyecek. Kendinizin efendisi olmasını becerirseniz, onu da efendisi olmayı becereceksiniz

XVI. Onu kaybetmekten asla korkma

Korkmayın. Korku aşkı öldürür. Korku egonun size yanlızlıktan başka birşey getirmeyecek olan zaferidir. Korktuğunuz başınıza gelir. Korkunuz sizin üzerinizden geçer. Sizin kendinize saygınıza zarar verecek birşey yaptığında onu terkedin ve onun kalbi de size karşı boşaldığında sizi terk etmesine izin verin. Yokluğu ile sizi mahvedebilecek olan kadın, sizi elinde kukla gibi oynatır. Ona o gücü vermeyin. Ondan önce kendinizi sevin.

Bu buyrukları ne kadar sadık bir şekilde takip ederseniz, gerçek ve şartsız aşkı ve mutluluğu o kadar kolay bulur ve muhafaza edersiniz.

Sevgiler,

Kralınız

Not: Bu yazıyla ilgili bir podcast yaptık: Uzun süreli ilişkiler için 16 buyruk