Aldatılarak terk edilmek

Bozuk üzümden iyi şarap yapamazsınız. Ama kaliteli üzümden kötü şarap yapabilirsiniz.

Şarap ustası bozuk üzümden iyi şarap yapabilen kişiye değil, kaliteli üzümden çok iyi şarap yapan kişiye denir.

İyi üzüm seçmek ustalığın en önemli adımı. 

Birçok erkek gerçekten erkeksen sokaklara ait bir kadını iyi bir kadına çevirebilirsin sanıyor.

Birçok kadın, gerçekten kadınsan hapishanelere ait bir erkeği iyi bir erkeğe çevirebilirsin sanıyor.

Okur yorumu, yazıya taşımamı istedi, bence yazıya taşımaya değer:

Arkadaşlar bende 8 aylık ilişkiden terk edilerek kazık yiyerek ayrıldım. Kız veya karı diyeyim ben 30 o 26 yaşında kendi gece hayatında çalışan bir kadın. Daha önce bir sürü ilişkisi olmuş benim de oldu.

Şimdi bu kızdan kazık yemeyeceğini sanıyorsan 30 yaşına çok ama çok saf gelmişsin maalesef. Önden kazık yemelik kız seçmişsin.

neyse ilk zamanları bu yazılarla anlarılan aşk bombardımanı gibi şeylere kadın tarafından çok maruz kaldım benim amacım ilişki değildi bir kaç düzenli sex ondan sonra tekmeyi atmak

Kadınlarla ilgili aşırı mesafeli yüklü “tekmeyi basarım”, “basar geçerim” adamları, bunu hemen her zaman aşırı yapışkan bir tarafı içlerinde saklamanın belli belirsiz bilincinden yaparlar. Bu kelimeleri kullanmayın, sarkaç o tarafa fazla sarktı mı eninde sonunda öbür tarafına da sarkacaktır.

ben otelde çalışıyorum bu yüzden narsist ve kişilik bozukluğu olan kadınlar çok çıkıyor karşıma bazen günde 2 kadınla yattığım oldu neyse bu kadın gel zaman git zaman bana yapıştı etrafımda iki üç tane kadın vardı bu beni onlardan izole etti

1. Hatam diğer tabaklardan vazgeçmem

Bir kadınla tek eşli ilişkiye geçecekseniz, diğer kızları görmeyi bırakırsınız. Hatan bu değil. Hatan ilişkilik olmayan kadınla ilişkiye geçmen.

2. Hatam güvenilmez bir kadınla ilişkiye başlamam heryerinden kırmızı alarm veren bir kadın alkol var daha önce bir sürü ilişkisi olmuş düzgün bir yaşamı yok

Birinci hatan bu.

Uzun süreli ilişkiye başladım ilk zamanlar güzel maraton seks yaptık bursa da Mahmut abi kafamda bir soru var ilk zamanlar aşırı seks çabuk soğutuyor iki tarafı ilişkinin ilk ayları günde 3 defa 4 defa sex oluyordu sonra yavaş yavaş bu sayı azalmaya haftada bir iki defaya düştü klasik uzun ilişki çukuruna düştük

Olabilir ama günde 3-4 kez seks yapacak kadar boş bir adam olman ya da ilişki içinde muhtaç düşüp betalaşman daha etkili olabilir.

ben ilişkiye ilk zamanlar çok güçlü girdim etrafımda tabaklarım vardı kendi giyim kuşamım enerjim iyiydi duygusal yatırım az dengeli zaman ilerledikçe tabi bu kız beni diğer kadınlardan soyutladı odağa kendisini koydu bende uzun ilişkinin verdiği rahatlık yüzünden saldım ilişki monotonlaşmaya başladı kız spesifik alkol alınca tam bir arızaydı ailesinden uzak alkol kullanan odasını bile toplamayan hayatta hiç bir sorumluluk almayan ilk zorlukda çekip gidebilecek bir tip. buradan tüm erkeklere uyarıyorum çıktığınız sevdiğiniz kızları iyi analiz edin aşk gözünüzü gör etmesin ufak tefek kızın içinden canavar çıkıyor

Senin kızın içinden canavar çıkacağı başından kızın bir alnında yazmıyormuş zaten.

birde eski sevgililer abi kızın telefonunu kurculardım eskiden yattığı çocuklar sayfalarca mesaj yazarlardı ben okurdum kızın mesajlar sikindw bile olmazdı buraya dikkat bir ilişki bittiyse bitmiştir yazmayın kendinizi gülünç duruma düşürürsünüz kizları ne kadar sevdiğiniz neler çektiğinizin kızların umurunda değil burası çok acı siz o mesajı yazarken o başkasının altında sikişiyor olabilir

Bir insanın (sadece kadının değil) başkasının kendisini ne kadar sevdiği, eğer o da o kişiyi sevmiyorsa umrunda bile olmaz ama ee? Sen de öylesin. Herkes öyle.

kızların anı bulunduğu anı yaşıyorlar sizin ona önceden ne kadar değer verdiği izin ne yaptığınızın önemi yok o şuan bulunduğu anı yaşıyor yanındaki bulunduğu adamla sizin mesajı bakıp geçiyor kızlar solip kendi zevklerini ve kendini düşünüyorlar çıkarçılar önceden ne verdiğinizi n hisettirdiğiniizin önemi yok spesifik tüketen bencil bir kadına melek gibi davranmayın kadınlar tüketir günümüz kadınları alışveriş para harcama zamanınızı enerjimizi tüketir bitirir sonra siktir olup sizin posanızı çıkarıp giderler uzun ilişkiyi opsiyonlarınız çok olsun hayata güçlü olduğunuzda ve emin olduğunuz kadınla girin zorunlu kadınlardan uzak durun kurtarıcısı oynamayın onu kurtarayım derken kendiniz bitersiniz

Şimdi kusura bakma da, sokaklara ait bir kadınla ilişki yaşayıp buradan tüm kadınları kapsayan bir deneyim çıkarman, 19 tane sabıkası olan adamla çıkıp da bıçaklanınca erkekler şöyle böyle diye tavsiye veren kızın yaptığına benzer. Yani normal bir kadınla bir ilişkin olmamışa benziyor. Dediklerini yapan çok kadın var ve onlara karşı uyanık olun ama olayı tüm kadınlar diye genellerseniz öncelikle siz kendi kendinizin doyumlu ilişki ihtimalini ortadan kaldırırsınız.

bu site çok değerli biz erkekler için veli nimet hayatımda bir kaç kazık yediden sonra tanıştım bu siteyle bir yerde bende hata vardı kadınları istediklerimi davranıp taneıçılaştırıyordum önceleri masallar aleminde yaşayan mavi haplıymışım bu site sayesinde öğrendim oneties mi bu site sayesinde bertaraf ettim sitede yazılar yazıların hepsini iki üç defa okuyup ilişkiler üzerine sorgulayıp uyguladım

bir kızı elimde tutmayı başaramadım ama

Bir kızı elinizde tutmanız gereken ödül olarak görmeyi bıraksan nasıl olur? Sen bir kızla istediğin uzunlukta ilişki sürdüremiyorsun.

o terkedincede darmadağın ağlak bir çocuğa dönmüyorum hatalarımı aylarını onu düşünerek geçir miyom

Yetmez ama evet.

8 aylık ilişkim yeni bitti aldatılarak hemde.

Bu kızın özellikle de sen ipleri verdiysen bunu yapmaması şaşırtıcı olurdu. Her kızda hipergami vardır ama hipergamisine ahlaksız bir şekilde hemen yenilecek kızla da olmazsın.

buradaki yazılarda bahsedilen konuların hepsini yaşadım shit testleri en sert şekilde yedim savuştutabildiklerimi savuşturdum. Bazen kıza ben rest çektim bazen sustum bazen afc ye dönüştüm ama hiç bir zaman kızın geçmişi bildiğim için aşırı o giderse ben ölürüm aptallığına düşmedim

Hocam sen bu kızla birlikte olarak zıçıp zıvamışsın, daha fazla sıvamadın güzel ama yine de düşmüşsün. Bir daha böyle bir kızla uzun süreli ilişki içine girme.

ilişkiler başlar yaşanır biter bir insanın sizi aldatarak terk etmesi koymuyor değil ama biraz uyanık olursanız o sinyalleri ilişkinin gidişatına göre görebiliyorsunuz zaten en büyük sorun orada kız sizi terk etmek için aylarca kafasında gel git düşünceler oluşuyor kendini ayarlıyor bulabiliyor sa dal bile buluyor ki günümüzde bir kadın ne kadar hb değeri düşük olsada kapısında bekleyen bir iki erkek oyuna girmek için daima hazır onun için kendi özbenliğinizi yitirmeyin derim bu site sayesinde kendimi bir haftada toparladım

Rollo zamanında confidence and  safety net diye bir yazı yazmıştı. Anlatılanları bilseniz bile ara ara düşeceksiniz ama hiçbir zaman bir önceki gibi düşmeyeceksiniz.

ilk gün kıza küfürler ettim refleks olarak geri dön dedim ama hemen ayıldım no kontak yaptım bu sitedeki yazılar sayesinde beynimi zor olsada durdurabildim mavi hap çukuruna düşmedim enerjimi ve zamanı mı çok çalan biriydi şimdi kendime zaman ayırxam acıyı yeni bir ben olarak değiştirmeye çalışcam ilk ilişkilerimde bir iki ay kendime gelemezdim sigara paketleri ikiden 3 e çıkardı alkol kullanımı artardı şimdi bir hafta biraz sigara ve stres çoğaldı alkol yok yalan atmayayım

toplumunun kadınlara pompalanan amın var değerlisin yaftasını yemeyin onların ilişkilere getirdikleri sadece amları var buda erkek aptallığın eseri kadınları silkmek için her türlü yalakalığı yardımı yaparak yüceltmek

Senin ilişkiye amından başka bir şey getirmeyen kadınlardan uzak durman lazım. Ama bir yandan da ilişkilerine seksten başka şeyler getiren kadınların beraber olmak isteyecekleri biri olman lazım.

Kadınların hepsi böyle deyip kırılgan egonu korumak uğruna kendini hayat boyu iyi bir ilişkiden mahrum edeceğine,  bir kadın benim için neden ilişkiye amından başka bir şey getirme gereği duymuyor diye bir sorman lazım.

değerli olan bizler erkekleriz bu medeniyeti biz yarattık arabaları evleri silahları savaşları ülkeleri biz yarattık bakın tarihe kaç kadın padişah var bakın ülkelerin kurucularından hep erkekler icatların yüzde 99 erkekler bu dünyayı biz var ettik 10 gram ama yenik düşmeyin

Bir kadının ilişkiye getirebileceği tek şeyin 250 gram olduğunu kabul etmişseniz ve aksini kabul etmeyecekseniz işiniz kolay. Gidin kendinize yapay am alın. Bakın bakalım tatmin olabiliyor musunuz ya da ilişkiye getirdikleri şey sadece am mıymış?

kadınların yüzde 90 böyle günümüzde tüketirler iyi ev iyi ev eşyası araba eskidimi yenisi alalım aşkım VS tutmayın bunları bir evin atm si olmayın

Senin gibi kadınların 90%’ı böyle sanan adamlar ya bu kadınlara ya da yalnızlığa mahkumlar.

kadın sizi istiyorsa herşeyi ile hayat arkadaşı olarak kabul eder

Bu da beni olduğum gibi, sahip olduğum kısıtlı imkanlarla kabul eder aşırı ucu. Sizin hayatın bunların arasında bir yerde olduğunu anlamanız lazım.

hatta böyle tüketen kadınlardan uzak durun ne kadar güzel ve iyi olması önemli değil günümüz türkiye sinde bir düğün için çok para harcanıyor altın ev eşyası balayı vb bu kadar yüke giriyorsun sonra ilk kavgada boşanıyorsun çoçukda varsa nafaka erkekler artık ilişkilerde kadınlardan dikkatli olması lazım hemde çok aşk balayı ayları çabuk geçer bir piliçi ateşleyen para araba hediyeler değil öyle sanıyorsanız mutlaka yanılacaksınız o evlerin içinde belli bir zaman sonra klişe götü göbeği salmış çocuklar için her türlü noktan işe katlanıp ömür tüketmeyin evlenin ama en güçlü zamanınızdave iyi yetiştirilen yetişen kadınlarla evlenin
Bunu yazı olarak yayınlarsanız sevinirim Mahmut abi… Saygılar

Zehirli ilişkiler konusunda daha fazla ayrıntı için Bu yazı, Toksik İlişkiler – Narsist / Borderline Partner Rehberi kitabımıza bakabilirsiniz.

Saha Raporu; BDSM ‘li Same Day Lay

Selam millet, Ben Mr Deer. Uzun bir süredir saha raporu yayımlamıyorum. İş hayatımın yoğunluğu ve eskisine nazaran bu olayları çok sık yaşadığım için hangi birini yazayım ki diyorum. Aslında yazmayı çok severim ama yazı yazarken o anları tekrar kafamın içinde canlandırmayı ve ayrıntı vermeyi çok sevdiğim için epey zaman alıyor. Zaten eski takipçilerim bilir, ben de bu site sayesinde çok şey öğrendim ve içeriklerimi buradan yayımladım. Youtube daki içerik üreticiliğime; yazı yazmak uzun sürüyor ve Erkekadam’a da içerik çıkarmak istiyorum diye düşünürken girmiştim. Video yapmak daha kolay gelmişti. Saha raporu yazma konusunda da; Eskiden her ay sadece bir kızla birlikte olurken, vaktim vardı ama artık sayılar epey arttı; özellikle İstanbul’a taşınmam ile. Aslında bana kalsa yine yazmazdım ama Ares tanık oldu ve yazmak istedi. O bu olaylara benim ilk yazılarımı yazdığım zamanlardan beri meraklı ve benim yazılarımla başlamış. Şuan da kendisi hem grup eğitimlerimden öğrencim hem de işlerimde bana yardım ediyor. Benim için artık bu olaylar epey sıradan geliyor ve işlerim fazlası ile yoğun. Yaşadığım bu olaya dışardan bir gözle bakarken; ilk ’The Game’ kitabını okuduğum zamanlar aklıma geldi. Yaklaşık 6 sende çok şey değişti hayatımda; hem kişisel ve kariyer anlamında hem de flört konularında. Mahmut Abi ‘ye ilk ‘’abi yapamıyorum, olmuyor. Ben kızlarla konuşamayacağım sanırım’’ gibi şeyleri içeren bir mail attığım günü hatırlıyorum da.. Çok saol Mahmut abi hakkın ödenmez ve beni umutsuz bir vaka iken bu yola sokan akıl hocam Chinaski‘ye de sevgiler ve saygılar. Evet dostlarım uzun bir aradan sonra tekrar yeni bir saha raporu ile karşınızdayım, merak etmeyin öncekiler kadar uzun ve ekstra ayrıntılı değil 😀

 

Saha Raporu; Hard BDSM ile Same Day Lay

Selam baylar ben Ares. Çekim yapmak için bir Cuma akşamı Mr Deer ile buluştuk. Kovboy şapkası, deri ceketi, kargo pantalonu ve askeri platform botları ile yine çok şık bir tarzla gelmişti, ona sorsanız normal hali. “Önce bir çay içelim sonra yaparız çekimleri” dedi. Çay içmek için Bahariye’ye indik. İşlerinin yoğunluğu, eğitim programlarının yoğunluğu, yapacağımız çekim derken; son günlerde sosyal medyadaki ani ve beklenmedik patlamanın vermiş olduğu belirsizliklerle ister istemez stresliydi. Boğa’nın yukarısına doğru çıkmaya başladığımızda Deer set açacağını ama şimdi yaptığı hiçbir şeyi setlerimde (yaklaşımlarımda) uygulamamamı ve örnek almamamı söyledi. Biraz gerisinde yürüyerek ne yapacağını görmek için izlemeye başladım. Deer önce sosyal yaklaşımlar yaparak ısındı aslında. İlk gittiği kız grubuna bir turist gibi yaklaştı ve “Where is the Moda” dediğini duydum. Kızlar yarım yamalak Moda’nın nerede olduğunu ve nasıl gideceğimizi tarif ettikten sonra Deer gülümseyerek ‘Teşekkürler, iyi geceler’ (Türkçe) dedi ve tekrar yürümeye başladı. Orada kızların yüzünü görmeliydiniz, afallamış ve sonrasında gülmeye başlamışlardı. Diğer bir sosyal yaklaşımda aynı soruyla başka bir kız grubuna daha yaklaştığında, kız “bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum” dedikten sonra Deer turist modundan çıkıp “moda nerde” dedi ve kız hala onu turist sanarak “ya bilmiyorum ki nasıl diyeceğimi” tepkisini verdi. Deer yine gülerek ‘iyi geceler’ dileyerek ayrıldı yanlarından. Sonrasında iki set girişimi oldu, onlar da çok uzun sürmedi ve Deer yanıma geldi. Ben her defasında aramızda belli bir mesafe bırakarak izliyordum Deer’ı dikkatle. Tecrübeli ve işinin ehli bir PUA ile her zaman sahaya çıkmıyordum sonuçta. Tabii bunu ben de set açarak ve tecrübelerinden yararlanarak kullanabilirdim ama daha çok izlemeyi tercih ettim. Tüm bunlardan sonra bir şeyler içeceğimiz mekana gelmiş ve oturmuştuk. O sırada hala biraz stresli olduğunu ve başının da ağrıdığını söyledi. İçecekleri bitirdik ve çıkıp, yürümeye başlamıştık ki karşı caddeden HB7 gotik giyimli bir kız geçti ve Deer görür görmez hemen harekete geçti tabii, ben de arkasından adımladım mesafe bırakarak.

 

O kıza set açtı ve ben de biraz gerideki banka oturup hem onu izlemeye başladım hem de yoldan geçen potansiyel set adaylarına baktım. Açılışı o kadar rahat ve daha önce tanıdığını birine yaklaşıyormuşçasına bir şekildeydi ki; kızı bir arkadaşı sandım ilk başta. Ben onları izlerken Deer’ın kızın elini tutup sonrasında dans ettiklerini görmüştüm, bunu ona sorduğumdaysa kızın tarzından dansçı çıkarımını yaptığını ve sonra ellerini tutarak dans etmeye başladıklarını söyledi. Biraz sonrasında da Deer önce kendi mantarın üzerine çıkıp inmiş ve kızı da mantarın üzerine çıkararak orada yaklaşıp gözlerinin içine bakmıştı, ilk cinsel gerilimi orada oluşturmuştu. Tüm bunlar olurken orada Deer’in konuştuklarını hatırladığı kadar kendisinden dinlediğim şekilde üstünkörü aktaracağım.

“Mrdeer: Selam, naber?

Kız: İyi senden naber?

Mrdeer: Tarzın hoşuma gitti gelip selam vermek istedim.

Kız: İyi yapmışsın.

Mrdeer: Burada ne yapıyorsun?

Kız: Arkadaşlarımla buluştum, sıkıcı ve streslilerdi ben de ayrıldım onlardan.

Mrdeer: Şanslısın bak tanrı sana beni gönderdi. (Mantara çıkıp atladı, göklerden gelir gibi)

Kız: Sen ne yapıyorsun?

Mrdeer: Arkadaşımla dışarı çıktım ve o telefonda toplantı yapmakla meşgul, onun sıkıcı işlerinden sıyrılıp seninle konuşmayı tercih ettim. Şimdi ne yapacaksın?

Kız: Bir şeyler içeceğim.

Mrdeer: Öyle mi biz de bir şeyler içecektik birlikte içelim.

Kız: Arkadaşını orada mı bırakacağız?

Mrdeer: Hayır onu da alacağız tabi ki.”

Bu konuşmalardan sonra yanıma geldiler ve Deer bir Çanakkale sohbeti başlatmış olmalıydı ki kıza “Çanakkale’yi o anlatır sana” diyerek beni gösterdi. Ben Çanakkale’de okumuştum ve bunun üzerine sıkılmadan konuşabilirdim, Deer bunu bildiği için bizi orada tanıştırmış oldu aslında. Ben kızla tanıştım ve bir şeyler içmek için birlikte yürümeye başladık. Yürürken Deer az önce yaptıkları konuşmalar üzerinden sataşıyor kız da “taşaklarına tekmeyi geçireceğim” gibi tepkiler veriyordu ki bunlar Deer’ın hoşuna gidiyordu. Yürürken kolunu kızın omzuna atmayı ihmal etmemişti tabii. Barın önüne geldiğimizde Deer’ın mekânın sahibi olduğunu düşündüğüm adamla selamlaştığını gördüm. Kapıda her kim varsa tanıyor ve her gün görüşüyormuşçasına bir samimiyetle konuşuyordu. Yukarı çıktığımızda da aynı şekilde bardaki çocukla ve garsonlarla konuşmuştu. Çatı katına çıkmıştık ama yer yoktu. Deer hemen oradaki tanıdığı çalışan çocuğa burada oturmak istediğimizi ve bizim için bir yer ayarlamasını istedi. Çocuk hiç ikiletmeden bir masa ve üç sandalye ayarlamıştı. Oturunca ben tuvalete gittim, döndüğümde Deer ve kız hararetli bir sohbete başlamışlardı bile. Deer kızın dövmelerinden konuya girdi çünkü benim de sohbete dahil olmamı istiyordu. Bende de dövme boldu. Bu konuda gerçek anlamda tecrübeliydi, birini istediği gibi bir sohbete çeker ya da sohbetten dışarı atabilirdi. Kız telefonunu açtı ve şu an görünmeyecek yerlerdeki dövmelerini gösterdi. Göğsünün üzerindeki dövmeyi göstermek için rahatça sütyen ve atlet askısını kenara sıyırdığında, Deer elinin tersiyle dövmesinin üzerini okşadı. Her fırsatta pozitif cinsel gerilim oluşturabilmek için kino yapıyor ve bunu o kadar kılçıksız şekilde yapıyordu ki kızın hiç gözüne batmıyor aksine hoşuna gidiyordu her defasında. Sonra kız benim dövmelerimi sordu haliyle ve ben de dövmelerimden, dövüşçü olduğumdan bahsettim. O da dövmecisinin de dövüşçü ve punk olduğunu söyledi. O sırada Deer ile gülmüştük dövmeci, dövüşçü ve punk üçlemesine. Deer başının ağrıdığından bahsettiğinde kız mistik güçlerinin olduğunu ve dokunarak bunu geçirebileceğini söylemişti, Deer burada yapıp yapamayacağını sorduğunda kız “sessiz sakin bir yer gerekiyor” bunun için demişti. Deer hemen fırsattan istifade mistik konular üzerine yöneltmişti ki sohbeti, o sırada daha rahat bir masa boşaldı ve biz kalkıp oraya geçtik. Deer koltuk tarafına kızı yanına alıp rahat kino yapabileceği bir şekilde yayılarak oturdu. Haliyle kız tam dibine oturdu ve ben de karşılarındaydım. O sırada ben kalkıp tuvalete gittim ve ben yokken Deer kıza parfümünün kokusunu merak ettiğini söylemiş ve kızın parfümünü koklarken dudaklarını boynuna sürtmüş ki sonrasında kız Deer’ın parfümü koklamak için yaklaştığında Deer kıza orada kalmasını söylemiş ve birkaç saniye kız o pozisyonda kalmış. Zaten ben döndüğümde kızın burun ucu ve dudakları Deer’ın boynunda o şekilde duruyordu. İlk yakın cinsel gerilimi de tahminimce bu şekilde yarattı orada. Konuyu sonrasında cinselliğe getirdiğimizde (boşalma süreleri, masaj, hassas noktalar vb) Deer konuşma esnasında masaj konusu açıldığında; kur masajı bildiğini söyledi, kız tabii ki merak edip ne olduğunu sorduğundaysa Deer; kadınların cinsel bölgesine dokunmadan onları yükseltmek ve cinsel olarak rahatlamak için yapılan bir masaj olduğunu söyleyince kızın daha da ilgisini çekti. Hatta hemen ardına kızın elbiselerinin üzerinden kıza birkaç dokunuş yaptı ki tam o esnada kızın gözlerinin baygın gibi kaydığını gördüm. O an kız Deer için “Adam bana full paket geldi amına koyim” dedi ve biz Deer ile birbirimize bakıp gülmekten yarıldık. Deer kendinden emin ve oldukça profesyonel şekilde hareket ediyordu. Sonrasında dans etmek için aşağı indik ve ben dans alanında bir duvara yaslanıp izlemeye başladım. Daha önce herhangi bir gece kulübünde ya da barda oynamadığım için kendimi akışa da bırakamamıştım. Deer ve kız muazzam bir ahenkle sanki daha önce birlikte defalarca dans etmişçesine süzülüyorlardı pistte. Bir ara yanlarına başka bir kız geldi ve o da Deer ile birlikte dans etmeye başladı. O sırada Deer’ın takıldığı kız yanlarına gelen kızı Deer’a yönlendiriyordu birlikte dans etmeleri için. Hatta ilerleyen saatlerde Deer’ın takıldığı kız; o kızı neden beğenmediğini ve istemediğini de sormuştu. Deer biraz dans etse de sanırım kızı beğenmediği için onu görmezden geldi. Biraz dans ettikten sonra yukarı çıkacağımızı söyledi kıza Deer. Kızın buna biraz üzüldüğünü gördüm. Halbuki istiyorsan gel demişti Deer ona. Tüm bunlar olurken ben de zihnimde o kızla dans edebilirdim diye geçiriyordum ki çünkü Deer beni piste çekmeye çalışmış hatta “Kenardaki kaybeden olma gel, bak kıza ortaya çekiyor işte” demişti. Bense tabii ki yerimden kıpırdamamıştım o an.. Yukarı çıkmadan önce de Deer ve kız orta katta kalmışlardı. Orada balkona geçtiklerini söyledi Deer. Daha izole durumda kaldıklarında Deer kıza o baş ağrısı muhabbetini yaptırmış ve o da kıza bilinçaltı falını (küp testini) yapmış ve orada öpüşmüşler. Yukarı geldiklerinde de kız baya baya öpüştüklerini belli eden Deer’ın dudakları hakkında bir cümle de kurmuştu. O mekanın kapanma saati yaklaştığında oradan çıkıp yürümeye başladık.

Deer yönlendiriyordu bizi, Kadıköy’ü avucunun içi gibi biliyordu. Bir barın önüne geldiğimizde Deer oradakilerle selamlaştı ve selamlaştığı kişilerden biri de barın sahibi olduğunu öğrendim. Sonrasında içeri girip üst kata çıktık. Üst katta çok aşırı bir kalabalık vardı. Küçücük bir mekanda en köşeye geçmemiz dakikalar sürdü ki o sırada sürtünen kızlar ve erkekler kafamı karıştırmıştı. Köşeye geçtiğimizde Deer ve kız çoktan dans edip öpüşmeye başlamışlardı ki sol tarafımda erkeklerin de öpüştüğünü gördüm. O anda anlamıştım oranın bir mix (karışık, yani gaylar da var!) bar olduğunu. Herkes rahat olduğu için Deer bizi buraya getirmişti ama ben hem aşırı yüksek sesten hem de gayların arasında götü sağlama alma derdinden hiçbir şey yapamadım tabii. Deer kızı orada yatırabilirdi. Etrafımda olan kızlar bakışlar atıyorlardı bana, belki gey olup olmadığımı anlamaya çalışıyorlardı ama ben sadece arkama yaslanmış öylece etrafı izliyordum. Bir süre sonra o kadar sıcak oldu ki ortam ben üzerimdeki kazağı çıkardım ve Deer kovboy şapkasını bana taktı. Onlar hava almaya çıktığında oradan bir kız yanıma yaklaşıp kolyeme uzandı ve “Güzelmiş, sevdim” dedi. Ben o kadar kilitlenmiştim ki ancak idrak edebilip kıza zar zor cevap verdim. Normal şartlarda kadınlarla konuşabilen bir adamken böyle bir ortamda donup kalmıştım adeta. “Özel bir tasarım, bir ressamın eseri” dedim. Kız da elini çekerken elini karnıma ve kasıklarıma sürttü ama ben buna rağmen bile hiçbir adım atmadım tabii ki kafama sıçayım hahaha. Deer geldikten sonra “Hadi çıkıyoruz” dedi ve o mekandan da çıktık. Sonrasında ben işimin olduğunu söyleyip onlardan ayrıldım ve Deer o geceyi ‘fc’ ile bitirdi. Evdeki detaylarına gelecek olursak da Deer’ın anlattıklarıyla şu şekilde olmuş. Kız ve Deer eve girmişler, Deer’ın kedisini sevmişler, Deer biraz evi gezdirip videolarında da bahsettikleri şekilde kızı rahatlatmış. Sonrasında ambiyans ışığını yakıp romantik dakikalar yaşamışlar. Partideyken de belli olsa da, evde kızın baya baya ağır BDSM olduğunu fark etmiş. Hatta bana bunca yıllık yaşadıklarının üzerine farklı şeyler yaşamanın heyecanını yaşadığını söylemişti. Açıkçası daha önce Kadıköy’de BDSM bir kızı ‘tasma’ ile gezdirmesinden sonra bunları söylemesi beni baya düşündürttü, ayrıntıları tam anlamı ile anlatmadı tabi ki. Çünkü biz öğrencilerine söylediği en önemli kurallardan; kızlarla yaşadığını övünerek anlatma ve birlikte olduğun kızları asla yargılama; uymuyorsa next. Kendisi içerisinde yetiştiği alt kültür (pua) ve mesleği nedeni ile arada örnekler vermek zorunda olsa bile yaşadıklarını dile getirmeyi çok da sevdiğini söylemem. Ee her gücün sorumluluğu, her sorumluluğun da getirileri olduğunu söylerdi. Bu raporu yazarken bile ben de yanlışlarımı net gördüm ki Deer da bana sonrasında bunları açıkladı ve bir sonraki Deer ile saha raporumda böyle olmayacak tabii ki. -Eline Sağlık Ares.

Not: Ufak tefek düzeltmeler yapılmış olsa dahi, saha raporu tamamen Ares tarafından yazıldı. Ve sen sevgili kısa sürelik kız arkadaşım seninle yaşadığım her şey gerçekti ve ben seninle oyun oynamadım. Bu arada gerçekten öyle, rol yapmayın. Oyun rol yapmaya teşvik eder ama rol yapan zaten baştan çerçeveyi verir ve muhtaçtır. Rol yapmaya çalıştığın kişi olamaya çalış! Gerçekten O ol!

 

 

 

 

 

Tüm kadınlar mı kötü yoksa ben mi zayıfım?

Kısa cevap: Sen zayıfsın.

Uzun cevap:

Kadınlar neden bu kadar vefasız, Mahmut Abi? Biz unutmak için bu kadar çabalarken onlar nasıl bu kadar kısa sürede unutup yeni ilişkilere yelken açabiliyorlar?

Biz derken sen muhtemelen kadınlaşmış erkeklerden bahsediyorsun zira karşı cinsle ilgili üslubun kötü çocuklardan şikayet eden kurban kadın modunda. Yoksa kadın ya da erkek vefasız insanlar var ve terk edildikten sonra cinsiyeti ne olursa olsun bir insanın terk edeni unutması bir miktar zaman alıyor.

Biz sizden değiliz ve sizi de bu küçük düşürücü, zavallı ben kurbanım halinden kurtarmaya çalışıyoruz. Erkek adam olduğunuzda siz de unutmak için o kadar çabalamaya ihtiyaç duymayacaksınız. Bir de kurbanım ayağına yatmak kadınlar için işe yarayabilir ama erkeklerin işine yaramaz. O nedenle o taraftan sempati toplamaya çalışmayın.

Şimdi şu vefasızlık konusuna gelelim. Bir insanın partnerine karşı sevgisinin ve ilgisinin azalması sonucunda, partnerinden ayrılması her durumda vefasızlık değildir. Aldatma yoksa mesela ya da mide bulandırıcı bir şekilde maddiyata bağlı değilse.  Bir ilişki başlar, gelişir ve biter. Normali ve doğalı buyken, ilk ben geldim kızın kalbini ben kapadım beni sevmeyi bırakamaz, bırakırsa kötüdür ya da vefasızdır demek, mide bulandırıcı bir narsizm demek.

Biz onlarla her anımızı dolu dolu yaşarken onlar bizimle birlikte iken yedek kulübesini nasıl dolduruyorlar?

Öncelikle senin “biz onlarla her anımızı dolu dolu yaşarken” diye allayıp pulladığın davranış şekli muhtemelen kadını hayatının merkezi, hayatındaki en önemli / tek önemli şey haline getirmek. İlişkiye ve kadına muhtaç bir şekilde yapışırsanız, duygusal yatırımınızı boca ederseniz, ayrılınca yırtılırsınız. Yatırımınız daha dengeli olmalı.

Sadece yırtılmakla kalmıyorsunuz, hayatının merkezini, mutluluğunun kaynağını bir ilişki yapmak, bir kadına bağlamak bir erkeği zayıf ve itici yapar. Bunlar da bir erkeğin cinsel pazar değerini dibe düşürür. Ve böyle bir erkeği unutmak zor değildir. Bu duruma düşmemeniz lazım.

Daldan dala atlayan ve yedek biriktiren kızlardan uzak durun ama her kadın bunu yapıyor sanıyorsanız sizin işiniz gerçekten zor. Zira bundan iyisini bulamam diye sürekli buna razı olabiliyorsunuz.

Ben her gün onu daha hızlı unutmak için beynimi zorlarken, onu düşünmemek için çabalarken, yaşadığım güzel anılar aklıma gelip bana acı verirken o nasıl beni aklından tamamen çıkartıp yeni bir elemanla nasıl gezebiliyor ?

Bunu şu yazıda anlattım. Muhtemelen üç şeyin birleşimi : (1) Kız zaten ayrılığa kendisini uzun süredir hazırlıyordu sen ise ayrılık anından itibaren hazırlanmaya çalışıyorsun, (2) fazla duygusal yatırım yaptığın için unutman da zorlaşıyor ve (3) şu kadınsı ağıtları yakabilen adam çok büyük ihtimalle zayıf ve değersiz hale gelmiş, erkek merkezinden uzaklaşmıştır yani unutması çok kolay. Birçok erkek ilişkiye başladığında erkek adam gibi oluyor ve kadın da erkeğin o haline eriyor ama ilişki içinde böyle yumuşacık, tiksinç bir şeye dönüşüyor ve kadın da erkeğin o halinden soğuyor. Sizin kız arkadaşınız da ilişki içinde 250 kil0luk, kıllı bir ayıya dönseydi siz de aşık kalamazdınız (erkeğin yumuşamasının kadındaki cinsel iticilik etkisi, kadının kıllı ve iri bir ayıya dönüşmesinin erkekte yaratacağı cinsel iticilik etkisi ile aynıdır, erkek hep çok yakışıklı olsa bile).

Ama kadın eğer daldan dala hızlıca atlayan biriyse, gerçekten vefa gibi bir değeri olmayan bir kadınla beraber olmuşsun demektir ve ilişki piyasasında arada sırada böyle kadınlara rastlayacağınızı bilip ona göre davranmanız gerekir. Bunu da yine şu yazıda yazdım.

Kadınlar mı kötü yoksa ben mi zayıfım Mahmut abi ?

İyi, en azından %100 uyumuyorsun ve sorunun ne olduğuna dair bir fikrin var. Sen çok zayıfsın, kadınlar genel olarak kötü değiller. Ha ne kadar kötü erkek varsa, aynen o kadar da kötü kadın var. Ama kafanızı amsalak bir aşk böcüğü modunda ilişkinin zevk diyarına gömmezseniz, bu kadınları ayıklamak çok zor değil.

Güzel anılarla dolu ilişkilerin; hiçbir şey yaşanmamış gibi hızlıca bitmesini ve karşı tarafın hemen kendine biri bulmasını kabullenemiyorum.

Güzel anılarla dolu evlilikler, hayatlar bitiyor, ilişkiler mi bitmeyecek? Sen ölüyorsun, senin çocukların ölüyor, senin torunların ölüyor, ilişkiler ölüyor çok mu? Her şeyin bir ömrü var. Hemen her ilişki birer deneyim ve yaşarken karşılığını aldığınızı umacağımız birer güzellik. İlişki bitimleri zor olsa da kendinizi yeni deneyimlere ve hayatınızın bir sonraki evresine doğru çevirin, biten ilişkiye bakıp bakıp ağlamayın. Şunu da unutmayın. Birçok insanın hayatınıza girme sebebi ölümünüze kadar hayatınızda kalmak değil size bir şey öğretmektir. Çoğu erkek bu görevi icra etmiş bir kadından sonra bu siteyi buluyor mesela. Geldiği zaman bu kadının hayatında artık hiç olmayacağını kabul edemiyor ama %99’u kısa süre içerisinde bunu kabul ediyor ve daha da iyisi bunun aslında iyi bir şey olduğunu da fark ediyor. Bugün tüm o hataları ve hatalı seçimleri yaptığınız Merve ile olan deneyiminiz, sizi acı ile pişirecek ve yarın çocuklarınızı beraber yetiştirdiğiniz Zehra ile aynı hataları yapmamanızı sağlayacak.

Vaka çalışması – Sebepsiz yere birden bire terk eden sevgili

“Beni ve ilişkimizi bir çöp gibi çöpe attı.”

Eski sevgilisinin terk etmesinden sonra çok zor günler yaşayan ve hatta psikolojik destek alan bir erkeğin yakarışı bu. Şöyle devam ediyor:

“Daha birgün önce sabah kapıdan çıkarken bana seni seviyorum demişti, ertesi gün ise artık içinde sevgi kalmadığını söyleyerek beni terk etti.”

Bu özellikle başlarda oldukça acı verse de aslına bakarsanız sıklıkla karşılaşılan bir ayrılık şekli. Bazen terk eden kendisinde duygular neredeyse tamamen tükenene kadar ilişki içinde kalıyor ve duyguları hemen hemen bittiğinde ve hazır olduğunda pat diye terk ediyor. İlişkiye kendini fazlaca kaptırmamışsanız, bu kişinin bir ayağının dışarıda olduğunu anlamanız çok zor değil. Ama birçok insan, özellikle de çok tecrübesiz gençler, ilişkiye kendilerini fazla kaptırıp bu işaretleri de göremiyorlar. Sonuçta da terk edende duygusal bağ neredeyse yok seviyesindeyken ve terk eden bu ayrılığa haftalardır hazırlanırken, terk edilenin duyguları yüksek seviyelerde oluyor ve terk edilen için ayrılık sürpriz oluyor. Haliyle terk edilen bu ayrılığa duygusal olarak zerre hazır olmuyor.

Burada terk eden kişinin terk edilene vurduğu darbeyi daha da arttıracak bir durum da, terk edecek olanın bu konuda son ana kadar kendini kandırması ya da bencilce bir şekilde son ana kadar karşı tarafı kandırması. Yani terk eden, hayır ben hala seviyorum diye kendini kandırmak için ekstra yakın davranmaya çalışıp, son ana kadar seni seviyorum diyebiliyor. Ya da kendi işi bitene kadar ilişki sürsün diye rol yapıyor. Her iki durumda da yapmacıklığı fark etmek ve ayrılığa gidildiğini görmek zor değil ama işte dediğim gibi terk edilecek olan da aşk böcüğü olmuş kendini kandırmakla meşgul.

Şimdi bu durumda terk eden kişi haftalardır hazırlandığı için ilişkiyi birden bire bitirip yeni limanlara yelken açabilir ve hatta daha kötüsü ilişkiyi bitirmeden atlayacağı dalı hazırlamış olabilir. Bu da terk edilenin acısını katlayacak ve kendi özdeğerine darbe vuracak bir durum. “Ben bu kadar değersiz, çabuk unutulabilecek biri miyim ki daha geçen hafta bana seni seviyorum darken bugün başka biriyle görüşüyor. Benim hiçbir önemim yoktu demek ki beni bir çöp gibi atabiliyor”. Şimdi çoğu ayrılık terk edilen taraf zayıf ve itici davrandığı için olur ve itici davranan birini unutmak daha kolaydır. Ama olayı o kadar da kişisel algılamamanız ve kendi özdeğerinizi kaybedecek noktaya gelmemeniz lazım zira dediğim gibi muhtemelen o sizi birden unutmadı, haftalar ya da belki aylardır buna hazırlanıyordu. Siz bunu fark edemediğiniz için size birden oldu gibi geliyor. Özellikle de karşınızda daldan dala atlayan yani sadakati değer olarak benimsememiş biri varsa aslına bakarsanız değersiz olan terk eden. Fakat terk eden o olduğu için ve terk edilme takıntı yarattığından, sizin bunu anlamanız zamanınızı alacak.

Buradan anlayacağınız, ilişkide ilgisizlik işaretlerini okumayı bilmek ve bunlara göre kendinizi hazırlamak çok önemli. Her şeyden önce karşınızdaki insanın ne dediğine değil ne yaptığına bakmanız lazım. Sizinle eskisi gibi zaman geçirmeye hevesli değil mi? Sizinle zaman geçirmemek için hep bir bahanesi mi var? Beraberken eskisi gibi heyecanlı değil mi? Seks azaldı ya da bitti mi? Seksi görev gibi mi yapmaya başladı? Sizinle vakit geçirme planlarını erteleyen ve son anda çıkan şeylerin sayısı arttı mı? Bu ve bunun gibi işaretler, dikkatli olmanızı ve kendinizi hazırlamanız gerektiğini gösteren işaretler. Bunları gördüğünüz yerde seni seviyorum, aslında buluşmak istiyorum ama hep bir şey çıkıyor lafları sadece birer laflar. Gerçek de olabilirler ama siz yine de tetikte olmalısınız.

Bu işaretleri görüp de kendinizi kandırmadan değerlendirirseniz, sadece hazır olmakla kalmazsınız. Aynı zamanda ilişkiyi kurtarıcı şeyler de yapabilirsiniz. Eski sevgiliyi geri kazanma ihtimalinin en yüksek olduğu zaman, eski sevgilinin soğumaya başladığın zamandan itibaren henüz eski sevgili olmadığı zaman dilimidir.

İlişkiyi kurtarıcı hareketler ne olabilir? Mesela siz sürekli buluşmak veya seks istiyorsunuz ve o da bir bahane buluyor diyelim. İlişkiyi bitirici bir peşinde koşma ve hatta dilenme sürecindesiniz. Bu durumda kendinizi geri çekmek, en azından 2-3 kere bunlar ondan gelene kadar buluşma ve seks istemeyi / dilenmeyi bırakmak, ilişki kurtarıcı olabilir. Genel olarak sizin de kendinizi geri çekmeniz, karşınızdakine ayrılmadan önce kendisinin de ayrılık ile değerli bir şey kaybedeceğini hatırlatabilir.

Evet size ne kadar mantıksız görünebilir ama bir ayağı dışarıda olan veya çıkışa yönelmiş bir partnere karşı uygulayabileceğiniz en kötü strateji, onun peşinde koşmak ve ona ilgiyi arttırmaktır (eğer bitişe gidişin sebebi sizin ilgisizliğiniz değilse ama o durumda bile ilginizi abartmayın). En iyi strateji ise kendini geri çekmek ve karşı taraf gibi ilişki bitimine hazırlanmaktır. İlişki bitsin istemeyebilirsiniz ama kendinizi buna hazırlamanız lazım. Bu şekilde ilişkinin bitme ihtimali de azalır.

Birden bire, çöpe atılmış gibi hissederek terk edilmemek için dikkat etmeniz gereken bir diğer önemli şey de, ilişkinizi hayatınızın en önemli şeyi veya daha kötüsü tek önemli şeyi haline getirmemektir. Sürpriz ve geri dönüşsüz terk edilenlerin çok büyük bir kısmı maalesef bunun tam tersini yapan insanlar. Kendinizi asla o kadar kaptırmayın, özellikle de başlarda. Böyle yaparsanız kendinizi bir cennet masalında gibi görmek için kafanızı kuma gömüp bariz işaretleri bile okuyamaz hale gelebilirsiniz. Ayrıca ayrıldığınız zaman da yıkılırsınız zira hayatınızdaki en önemli ya da tek önemli şeyi kaybetmenin maliyeti çok yüksektir.

Birdenbire, çöpe atılmış gibi hissederek terk edilmemek için dikkat etmeniz gereken bir başka önemli şey de, kendi özdeğerinizi ve onaylanma ihtiyacınızı, ilişkinize ve partnerinize bağlamamaktır. Tamam ilişkiniz ve partneriniz bunun bir kısmını karşılayabilir ama çoğu ondan geliyorsa maalesef bu durum çifte probleme dönüşür. Birincisi siz karşınızdakine muhtaç hale gelirsiniz ve bir yandan ona duygusal yük olmaya başlarken bir yandan da zayıf ve itici birine dönüşürsünüz. İkincisi, ayrılık sonrası aşırı derecede yıkılırsınız ve özdeğerinizi yeniden kazanmak, onay dilenmek için eski sevgilinizin kapısında ağlar durursunuz.

Tekrar ediyorum, ilişkinizin başından itibaren, en iyi olduğu zamanlarda bile ilişkinizi hayatınızın en önemli şeyi haline getirmeyin ve özdeğerinizi ve mutluluğunuzu büyük oranda ilişkinize ve partnerinize bağlamayın. Bunu ne kadar çok başarırsanız, ilişkiniz o kadar sağlam olur.

Şimdi baştaki arkadaşa dönelim. Kendisi birazdan göreceğiniz gibi ilişki bitiminde bir şok yaşamış ama sonra kendisinin de değindiği gibi orada olan işaretleri görmezden geldiği için bu durumu yaşamış.

Sekiz aylık ilişki içindeyken kız arkadaşım hiçbir sebep göstermeden, birdenbire terk etti ve neredeyse tamamen ortadan kayboldu.

Bakalım sana davranışları ile olayı anlattı mı, anlatmadı mı? Biliyorum, bu bencilce bir terk ediş ama bazı insanlar böyleler ve sizin böyle insanlarla karşılaşmaya hazır olmanız lazım. Çoğu insan size “sorun sende değil bende”, “sen  daha iyilerine layıksın” vs. gibi saçma bahaneler sunarlar ama en azından karşılarındaki insanı rahatlatmaya çalışacak ve bir bahane sunacak kadar önemserler. Neredeyse ghosting ile gideni geri almayın ama böyle davranan insanlara hazır olun. İlişkilerde bindiğiniz daldan önce kendi kanatlarınıza güvenmeniz lazım ki o dal sandığınız kadar sağlam çıkmazsa kendinizi yere çakılmış bulmayın.

Harika bir ilişkiydi, aramızdaki uyum öyle her ikilinin sahip olabileceği veya her zaman bulabileceğim gibi bir şey değildi.

Uzun süreli ilişkileri atlatmanın zorluklarından biri de bu. İnsanın karşısına uzun süreli ilişki uyumu gösterebileceği kişi senede veya iki senede bir çıkar, o da kendisini kadın erkek ilişkileri piyasasına koymuş biri ise. Her hoşlandığınız ya da fiziksel bir şeyler yaşadığınız kişiyle bu bağı göremeyeceksiniz ve hatta çoğuyla bu bağı bulamayacaksınız. Fakat bu bağ her zaman karşınıza çıkmasa da birçok kişiyle yaşayabileceğiniz bir bağ yani buradan o benim ruh ikizimdi, bir daha böylesini bulamam gibi aptalca bir sonuç da çıkarmamanız lazım.

Aslında ayrılık yaşamamış biri değilim ve ayrılıkları da bir şekilde, aşırı zorlanmadan atlatan biriyim. Ama aramızdaki uyum ve bunu birden kaybetmem nedeniyle bunu atlatamıyorum. Öyle ki hayatımda ilk defa bu konuda psikoloğa gitmeye başladım.

Bu kız ilişkinin başından neredeyse son anına kadar sürekli seni seviyorum diyordu. Sürekli olarak beni kaybetmenin onun için bir felaket olacağını söylüyordu. Benimle yaşlanmak istediğini bile söylüyordu.

İşte burada arkadaşım, herkesin bilmesi gereken bir şeyin kokusu var: aşk bombardımanı. Çok erken ve çok yoğun bir sevgi gördüğünde çoğu insanın tepkisi erimek ve kendini kaptırmaktır ama çok yoğun ve çok erken bir güzellik sizde her zaman bunun arkasında bir şey olabilir şüphesi yaratmalıdır. Görünen  o ki sen bu yoğun, emeksiz ve hızlı mutluluk bombardımanına kapılıp bağımlı hale gelmişsin.

Ve sonra aniden, hiçbir sebep göstermeden, kapanış yapmadan bırakıp gitti. Narsist kişilik bozukluğu olduğundan şüpheleniyorum.

Kız narsist biri de olabilir ama senin için önemli olan şu ki senden ayrıldığında sana karşı en ufak bir şey hissetmiyordu. Artık seni zerre önemsemiyor diye narsist etiketi atmak kolay ama durum bu olabilir de olmayabilir de. Benim gördüğüm kız seninle zerre bir şey hissetmediği zamana kadar kalmış. Burada yapman gereken, acaba senin yanlış yaptığın bir şeyler vardı da kız onları düzeltmen için bekledi mi diye bir düşünmek. Şimdi aniden terk eden yani “suçlu” o iken ben niye kendimi suçlayayım diyebilirsin ama burada amacın ani ilişki bitimi yaşamana neden olan zayıflıkların varsa bulup düzeltmek ki bir daha yaşamayasın. Yoksa kızı aklamaya çalışmıyoruz.

Narsist insanlar başkalarına karşı empati duyamıyorlar.

Bu kızın ayrılırken sana empatisi olmadığı kesin ve narsizm skalasında yüksek bir yerde olma ihtimali de çok yüksek. Kişilik bozukluğu mu? Evet bir aşk bombardımanı var ama aşk bombardımanı bazen erkeğin çok aşık bir kadının aşkına kapılıp aşk böcüğü bir yumuşağa dönüşmesi ile de biter. Maalesef kadın ilişkinin sonudaki yumuşakçaya değil ilişkinin başındaki sağlam erkeğe çok aşık olduğu için, o büyük aşkı tamamen ortadan kaybolabilir.

İlişkilerde kabul etmeniz gereken kanunlardan biri şu: karşınızdaki için önemli olan onun sizi ne kadar sevip çekici bulduğudur, sizin onu ne kadar sevip çekici bulduğunuz değil. “Onu çok seviyorum ya da onu benim kadar seveni bulamaz, bunun hiç mi değeri yok” sorusunun cevabı evet karşındaki seni sevmiyorsa hiç değeri yok. Siz de böylesiniz bu arada, siz onu bu kadar sevmiyor olsanız onun sizi ne kadar sevdiği ya da sevmediği de sizin umrunuzda olmazdı.

Beni böyle bir çöp gibi atıp gitmesini hazmedemiyorum özellikle de o yoğun sevgiden sonra. Senin videolarını ve kitaplarını görmek benim için çok iyi oldu. Peşinde koşmadım, geri dön ya da bir açıklama yap diye yalvarmadım ve hatta terk edildikten bir ay sonra, kendime acıma seanslarım devam etse de, kızlarla buluşmaya başladım. Kızlarla görüşmekten zevk almadığımı söyleyemem, burada öğrendiklerimi uygulamaya çalışmak ve başarı görmek ya da başarısızlıktan ders almak oldukça keyifli. Ama neden böyle olduğunu sürekli olarak düşünmekten de kendimi alamıyorum.

Öncelikle senin durumundaki birinin mümkün olduğunca piyasaya dalması ve kadın erkek ilişkileri konusunda aktif olması lazım. Ne kadar kötü hissedersen hisset bunu yapman önemli. Bu senin depresyona girmemen için önemli ama bir başka önemi de eski kız arkadaşının şu an piyasada aynı şekilde aktif olması ve bunun sonuçlarını depresif bir şekilde içine kapanarak görmenin senin için daha yıkıcı olabilmesi. Seni terk edeni, özellikle de seni bu şekilde terk edeni, nedenler konusunda kafanda bir gürültü olsa da hızlıca terk etmen ve o yokmuş, olsa da senin için bir değeri olmamış ve yokmuş gibi davranman, senin iyileşmen için çok önemli.

Fakat ne kadar güzel ve ilginç kızlarla karşılaşsam da, onları eski sevgilimle karşılaştırmadan edemiyorum.

Hayır, burada dikkat etmen gereken şey, senin o etten kemikten kızları, terk edilmenin verdiği takıntı ile kafanda büyüttüğün, hayali bir eski sevgili figürü ile karşılaştırıyor olduğun. Senin yapman gereken, o kızları gerçekle yani terk edilmiş olman ve tamamen yalnız olmanla karşılaştırman. Birçok insan bu hatayı yapıyor ve kızları kafalarındaki bir idol ile karşılaştırıp sonra onlara aynı şeyleri hissedemiyorum diyorlar. Bunun en trajikomik versiyonu, yeni sevgilisi ile eskisi ile olduğu kadar aşık hissetmediğiniz söyleyen, yeni sevgilisini eski sevgilisinin idolü ile karşılaştıran garibanın, yeni sevgilisi tarafından terk edilir edilmez eski sevgilisini bir anda unutup, en taze eski sevgilisini idolleştirmesi! Kafanızda yarattığınız bu idol bu kadar güçlü ama bir yandan da bu kadar kısa ömürlü ve kırılgan bir şey.

Yeniden uzun süreli ilişki uyumlu biri ile belki bir belki iki sene karşılaşmayacağınız için, 4-5 ay kimseyi bulamayınca, onun gibisi olmayacak aptallığına da kapılmayın. Hemen olmayacak. Yoksa onun gibisini bırak daha iyisi de olacak.

Birçok insan maalesef onun gibisi gelmeyecek hurafesine göre yaşayarak, ayrılıktan iyileşmek yerine ayrılık yarasını canlı tutuyor ve sonra onun gibisi ya da ondan iyisi ile karşılaştığında, iyileştirmediği bu yaranın verdiği depresiflik, özdeğer ve özgüven yoksunluğu, sosyal ortamdan uzak durmanın verdiği acemilik ile bu insanı hayatından itiyor! Çok acıklı bir durum.

Aslına bakarsan eski kız arkadaşımla ilgili alarmlar vardı ama ben bunları görmezden geldim. Bunları şimdi görebiliyorum. Kızdı mı kendini kaybediyordu, çok içiyordu ve sarhoşken fiziksel şiddete gidebiliyordu. Son aylarımızda buluşmalarımız ve seks çok azalmıştı. Tamamen işini bahane ediyordu ve gerçekten çok yoğundu ama ben bunun altında başka bir şey olduğunu hissediyor gibiydim. Şimdi geçmişe bakıp uydurmuyorum, en yakın arkadaşıma “bu kızda bir şey var, bu sadece iş yoğunluğu değil” demiştim.

Anlattığın duygu kontrolsüz kadın hiç de ideal bir “ruh ikizi” değil. İlişkiniz o kadar harika değilmiş. Ayrıca kızın soğuma işaretlerini de görmüşsün.

Ama neden soğudu onu bilmiyorum. Yani tamam kıza kapılmıştım ama bunu belli edecek çok fazla şey yapmadım.

Bazen kapılman yeter, kapılmanın kokusu her tarafından akar. Ama belki de kız bu şekilde saman alevi gibi yanıp sönen ilişki insanı, belki sadakatsız, belki daldan dala atlayan biri, belki narsist. Önemli olan şu ki buradan alabildiğin dersi alıp yoluna devam etmen.

Şimdi bu kız geri gelsin istiyor muyum? Evet ama daha çok intikam fantezim var.

Kızı umursamayı bıraktıkça geçecek bir fantezi.

Ama daha çok bir daha böyle dağılmamak için ne yapmalıyım onu merak ediyorum.

Birincisi, bir daha aşk bombardımanı ile eriyip kendini kaptırma. İkincisi, ne dediğine değil ne yaptığına bak. Üçüncüsü ve daha önemlisi, artık çok sağlam bir dal buldum, kanatlarımı güçlü tutmama gerek yok diyerek kanatlarını güçten düşürme. Yani ilişkini hayatının merkezi yaparak, hayatının merkezi olması gereken kendi amaç ve hedeflerini sallama, sosyal hayattan, spordan, hobilerinden, vs. kopma. Çizgilerinden ciddi ödünler verme. Bir kadında ana kucağı buldum artık yetişkin erkekliği bırakıp o kucakta uyuyan oğlan çocuğuna dönebilirim diye hayallere dalma.

Vaka Çalışması – Sevgilim ilgisiz oldugumu söylüyor

“Sevgilim ilgisiz olduğumu söylüyor. Acaba ben mi ilgisizim yoksa bu işin içinde başka bir iş mi var?” sorusu ile çok karşılaşıyorum. Aşağıya spesifik bir tanesini biraz değiştirerek koyacağım (en çok rastladığım senaryo). Ama kısa cevap vermemiz gerekirse, eğer ilgisiz olduğunuzu düşünmüyorsanız muhtemelen işin içinde başka bir iş var.

Kız arkadaşımla 8 aydır sevgiliyiz. Son 3 aydır terfi ettim ve işlerim çok yoğun. Daha önce bu kadar yoğun değildim. Haliyle daha önceki gibi çok fazla ilgi gösteremiyorum. Eskiden gün içerisinde hem ona zaman ayırıp hem de işimi yapabiliyordum.

İşiniz hafif de olsa, işsiz de olsanız bu zaman ayırma kısmını fazla abartmayın. Kız arkadaşınıza günde toplam 1 bilemedin 1.5 saat ayırmanız yeterli. Bazı günler hiç görüşmeyebilirsiniz ve bazı günler de 3 saat konuşursunuz ama ortalamada 1 saat yeterli.

(Bu arada geçen bir arkadaşla konuşurken kız arkadaşımla herhangi bir sorun olmadan bazen 1-2 gün konuşmadığımızı veya iletişime geçmediğimizi söylediğimde çok şaşırmıştı. Sanırım hergün görüşmeniz gerekli gibi absürt bir inanç var. Hergün konuşuyorsanız buluşunca konuşacak ne buluyorsunuz, hergün konuşmaktan sıkılmıyor musunuz?)

Kız arkadaşımla sadece akşamları konuşabiliyorum ve mesaj atabiliyorum, güzelce günümüzü anlatıp konuşuyoruz vs. , gün içerisinde de ise tek tük mesaj atıyorum. Çalışırken konuşacak konu bile aklıma gelmiyor, yazasım gelmiyor, asla ona sevgimin az olup olmamasıyla alakası yok.

Normal, işin gücün arasında kız arkadaşınla az miktarda mesajlaşman ya da birçok gün hiç mesajlaşmaman normal.

Yani kız arkadaşıma gün içinde(gece ağırlıklı olarak) ortalama olarak istisnasız 3-4 saat(bu bile bence çok fazla) zaman ayırdığım halde, bana ilgisiz olduğumdan dert yanıyor, gün içinde 4-5 saat ona mesaj yazmadığımı ortadan kaybolduğumu söylüyor, onu eskisi gibi sevmediğimi sevgi sözcükleri vs kullanmadığımı söylüyor.

Evet 3-4 saat çok fazla. Buna rağmen ilgisizlikten dert yanıyorsa sorun ilgisiz olman değil. Ayrıca, balayı ayları bittiğinde eskisi gibi yoğun bir ilişki yaşamamanız da bir dereceye kadar normal. Muhtemelen ilk 5 ayda bundan da daha fazla zaman harcadın ve kendini kıza bir beta öder (zamanla ve ilgiyle öder) olarak alıştırdın. Şimdi ondan geri adım atman zor. Senin kız arkadaşına bazı günler hemen hiç görüşmeden en fazla 1.5 bilemedin 2 saat zaman ayırman lazım.

Bir de tabii günümüzde popüler kültür dolmalarını erkeklerden daha çok yiyen, ilgi kusmayı sevgi sanan, kendine güvensiz ve hak sanrılı kızlar var. Bu kızlar da popüler mavi hap kültürünü yiyen beta erkekler gibi kendi ilişkilerini baltalamaya, yüksek değerli partnerlerle uzun süre birlikte olamamaya programlı, mahkum kızlardır. Kala kala beta erkeklere kalırlar ve onlara da eziyet ederler. Yüksek değerli erkekler bunların arıza mızmızlanmalarını çok çekmez ve bu kızları bırakırlar.

Son olarak da eğer çok az buluşuyorsanız bu senin hatan. Yani haftada 2-3 kere buluşmanız lazım yoksa evet ilgisizlik.

Dediğim gibi sen mesaj ve aramada beta öder seviyesinde ilgi gösteriyorsun. Kız senden talep edince muhtemelen çizgilerimi çizersem ayrılırız korkusu ile kıza sınırlarını da gösteremediğin için kız daha da azıyor.

Tartışma çıkarmaya çalışıyor. Kendisi de sabahtan akşama kadar çalışıyor, üstelik benim de yorulduğumu gayet iyi biliyor. Normal hayatında sosyal medyada vs ilgi dilenen biri de değil, fakat benim ilgimi aşırı şekilde istiyor.

Önemli değil. Dediğim gibi popüler kültürden bunları öğrenen birçok kadın, erkek işte eşek gibi ödeyecek kafasında olabiliyor. Ya da özgüven veya özdeğer problemi nedeniyle çok ilgi görmezse yalnız kalacağım korkusuna kapılıyor. Fakat sorun şu ki bu zayıflık nedenli ihtiyaçları giderirseniz bu davranışlarınız ilkel kadın beyninin zayıf bulduğu erkeğe dönüşmenize neden olduğundan genelde daha fazla ilgi isteği ve sizden daha fazla soğuma ile karşılanır.

Ben zaten işyerinde posası çıkmış halde eve dönerken, bir de kız arkadaşımdan böyle şikayetler duymak beni acayip bunalttı.

Ama buna rağmen kız seni bunaltıp durmasının negatif sonuçlarını yaşıyor mu? Normalde beta öder kafada bir erkek olmasan bu kıza çoktan çizgini çekmiş, hala anlamıyorsa da bırakmış gitmiştin. Alt tarafı 8 aydır berabersiniz. Önce tatlılıkla çizgini çekersin, bir iki kere açıklarsın, anlamıyorsa bırakırsın. Sen ne yapıyorsun? Katlanıyorsun.

Bu tartışmadan sonra günlerdir eskisi gibi samimi davranmadığını hissediyorum.

Seni soğuklukla cezalandırıyor olabilir zira kadının soğuması kadın erkek ilişkilerinde zayıf bir erkeğin korkup boyun eğmesini sağlar. Bir yandan da kendini savunamadığın ve kavga ettiğin için iticileşmiş olabilirsin.

Bakın tekrar ediyorum. İlgisizseniz ayrı konu. Ama günde 3-4 saat iletişimde olduğun kız ilgisizlikten şikayet ediyor ve fazlasını vermiyorsunuz diye soğuyorsa, bu karakterde bir kadının kendi ilişkisini baltalamasına engel olamazsınız. İlgiyi arttırmazsınız soğur, arttırırsınız daha fazlasını talep eder ve/veya yine soğur. Beta erkekler de böyle, kendi ilişkilerini baltalamaya programlılar (özgüven ve özdeğer krizine girdikleri için) ve karşılarındaki kadın bu konuda pek bir şey yapamaz.

Bir insana bu kadar meşguliyetin yanında 3-4 saatimi ayırdığım halde neden böyle yapıyor?

Muhtemelen kızın gözünde bir beta ödersin. Erkek olarak eksikliğini eşek gibi ödeyerek kapayacaksın. Tabii bu kıza “senle mi uğraşacağım” diye yol vermek yerine bunalmaya devam etmen senin gerçekten beta öder olduğunu gösteriyor. Ekstra olarak da eksta olarak da kız muhtemelen erkeğin beta versiyonu yani sürekli ilgi görmezse yalnızlık korkusuna kapılıyor.

Beni hayatının merkezine koymuyorsun ben seni koyuyorum, çalıştığım halde sana vakit ayırabiliyorum, sen gün içinde yoksun sadece geceleri benimle konuşuyorsun, ben senin objen miyim vs diyip duygu sömürüsü yapıyor.

Dediğim gibi bu kızların kendi ilişkilerini sabote etmesine engel olamazsın ve kızı kibarca “sorun sende değil bende güzelim yapamadık” deyip terk etmen gerekebilir.

Bu ilgiyi vermezsem kız arkadaşımın bu ilgiyi başka yerde aramaya başlayacağından çekiniyorum.

(Buraya kadar arkadaşa beta öder dememi haksız buluyorsanız haklısınız ama bakın bu cümle bu adama bu şekilde hitap etmemi haklı çıkarıyor.)

İşte bu yüzden sen düşük değerli beta öder bir erkeksin ve kendi ilginin değerini bilmek yerine kızın ilgisine aşırı değer verip korku içinde yaşadığın sürece de böyle eziyete mahkumsun. “Seninle mi uğraşacağım git kimi bunaltacaksan bunalt bana bulaşma” kafasında bir erkek senden daha çok rağbet görüyor ve daha az ilgi vererek ilişki yürütüyor, bunu biliyor musun? Sen kızın ilgisini kaybederim korkusu ile ilgi verdikçe ve bunaldıkça daha değersizleşiyorsun ve daha da fazla ödemen talep ediliyor. Sen tonla ilgi vermeye çalışınca ne olacağını söyleyeyim: muhtemelen tüm o ilginin beş kuruş değeri olmadığını düşünerek başka yerde ilgi aramaya başlayacak yani korktuğun, korktuğun şey başına gelmesin diye yaptığın şeyler sayesinde başına gelecek.

Çevremdeki erkek arkadaşlarımın da sevgilisinden bu konuda çektiğini biliyorum. Bu problemler hakkında ne düşünüyorsun Mahmut Abi

Evli ya da uzun süreli ilişki içinde birçok erkek senin gibi. Özellikle belli bir eğitim seviyesindeki erkeklerin çoğunun bu durumda olduğunu düşünmeye başladım. Kendi ilgisinin değerini zerre bilmeyen ve karşısındaki kadını kaybedebileceği değerli bir şey olarak görürken kendisinde bir değer görmeyen beta erkek modunda. Bütün bu site zaten sizi bu sefil varoluştan kurtarmak için var.

bazı kadınlar neden böyle ?

Canını sıkacağım ama çoğunlukla kadınlar senin gibi erkeklere böyleler. İlgisinin değerini bilen, kırmızı çizgilerini “kız gider yalnız kalırım” korkusuna kapılmadan çeken erkeklere böyle değilller.

Fakat burada tabii şu da var: Özdeğer ve özgüven problemi olan erkekler sadece ve sadece özgüven ve özdeğer problemi olan kadınları çekebiliyorlar. Bu bir. Bir de bazı kızlar çizgilerini çekebilen erkeklere bile öyleler ama bil bakalım o erkekleri en fazla kaç ay bu şekilde bunaltabiliyorlar? Ya da o erkekler bu bunaltıcı, düşük değerli kızlarla ilgili “ben beta öder olmazsam gider başkasını bulur” korkusu duyuyorlar mı?

Ayrıca bu tür kızlarla nasıl başa çıkılacağı hakkında bir yazı gelse süper olabilir.

Bir kere günde 3-4 saat zaman ayıracak duruma gelmezsin, elini verip kolunu kaptırmışsın. Sonra gayet mantıklı olan sınırlarını çizer ve 1-2 kere anlatırsın. Eğer ilişki materyali bir kızsa bir süre mırın kırın eder sonra sana uyar. Eğer değilse ya da sen artık onun gözünde geri dönüşsüz beta ödersen arıza çıkarmaya devam eder. Bu durumda kızı terk edersin. Belki de o seni terk eder. Sen de böyle bir kadından (ya arıza ya da senin betalığından arıza olmuş) kurtulursun.

Bu kızlarla böyle baş edersin. Senin gibi terk eder başkasından ilgi alır korkusu ile kuzu kuzu ödeyen erkekler şanslılarsa sırf bu zayıflıklarından terk edilirler. Şanssızlarsa evlenip acı çeker dururlar.

Son olarak da arkadaşlar, ilişkilerde maskülen erkek – feminen kadını çeker ama onun harici özelliklerde aynı kutuplar biribirini çeker. Yani siz ne kadar maskülen bir erkek adamsanız, bu tür kızlarla o kadar az muhatap olursunuz ya da birçok kadın (hepsi değil) kendini feminen olacak şekilde ayarlar. Ne kadar çok özgüven ve özdeğer sahip bir erkekseniz, o kadar çok özgüven ve özdeğere sahip kadınları çekersiniz. O kadınlar genelde bu arızaları çıkarmazlar.

Ayrıca bakınız ilgi yönetimi, uzun süreli ilişkilerde iletişim sanatı ve uzun süreli ilişkiler rehberi.

Erkek Adam Türkçe Podcast – Centilmen Kulübü ile Kırmızı Hap Soru Cevap

Podcasti spotify kanalımızdan da dinleyebilirsiniz.

Poscastın youtube videosu aşağıda. Videoyu beğenmeyi, yorum yapmayı ve gelecek podcastlerden haberdar olmak için çan işaretine basıp uyarıları açmayı unutmayalım, unutanları uyaralım.

Ne yani, kendimizi kaptırmadan sevemeyecek miyiz?

Bu sitenin yorumlarında ya da yaptığım görüşmelerde sıklıkla karşılaştığım bir soru var. Bu genelde bizim ilk 4-5 ay beraber iyi vakit geçirin, birbirinizi tanıyın ama kendinizi kaptırmayın, kadını test edin ve bir miktar tetikte olun tavsiyemize uymayıp hızlıca kapılan erkeklerden duyduğum bir şey. Fakat kadın erkek ilişkilerinin doğası ve gerçekleri ile karşılaştığında birçok erkek de bunu soruyor.

“Peki hep tetikte mi olacağız, hep kendimizi frenleyecek miyiz? Hiç mi aşka dalıp ilişkiden maksimum zevk alamayacak mıyız? Bu daha zevksiz yani kötü bir şey değil mi?”

Birinci sorunun cevabı evet. İkinci sorunun cevabı ise hayır.

Bu çok karşılaştığım bir yanılgı. Sanki kadın erkek ilişkilerinin doğasını öğrendikten sonra bu bilgiye göre yaşadıklarında, “gerçek” sevgiden (sevmekten ve sevilmekten) fedakarlık yapmaları, daha tatsız tutsuz bir hayat yaşamaları gerekiyor sanıyorlar.

Sizin “fedakarlık” yaptığınız şeyi şöyle anlatayım da fişten çekilerek kötü ve tatsız tutsuz bir hayata değil, iyi ve zevkli bir hayata adım atmak olduğunu anlayın.

Fişte bir adamın aşk ilişkisi, içtiği zaman sonuna kadar sarhoş olmaya benzer. Hergün hiçbir kontrol ve sınır olmadan çikolatalı pasta yemeye benzer.  Ya da 150 km saat hızla araba kullanmaya. “Yahu iç arkadaşım, dünyaya bir daha mı geleceğiz” diye arka arkaya kadehleri yuvarladığında çıktığın o “sarhoşluk”, sarhoşluk esnasında güzel tabii. Ya da o çikolatalı pastayı tıkınırken, koko(reç) çekerken aldığın haz da muhtemelen muazzam. Ama sonra? Kusmayla, baş ağrısıyla geçen günler, hızlıca mahvettiğin bir karaciğer ve yapman gereken şeyleri yapmayı bıraktığın bir hayat. Ya da hızlıca şişmanladığın, şeker hastası olduğun ve ömrünü kısalttığın bir varoluş. Ya da ölümlü kaza.

Sizin kadın erkek ilişkileri ile ilgili “peki hep tetikte mi olacağız, hep kendimizi frenleyecek miyiz?” sorunuz, “peki alkolik olamayacak mıyız?”, “hergün çikolatalı pasta yiyemeyecek miyim?” veya “ne yani hergün 150 basamayacak mıyız?” sorularına benzer. Evet, doyumlu, sağlıklı ve erkenden bitmemiş bir hayat ya da bizim konuştuğumuz bağlamda aşk hayatı için kendini frenleyeceksin ve bir miktar tetikte olacaksın.

Şimdi bu kötü bir şey mi diye sormanın absürt olduğunu anlamışsınızdır sanırım. Şişenin dibini görmek yerine kararında içmek kötü bir şey değil. Hergün sınırsız miktarda çikolatalı pasta yemek ya da hız sınırını aşmamak kötü bir şey değil.

Sen varsa ilişkinde hatta ona gelmeden kızla ilişki öncesi flörtte yüz üzerinden 200 zevk alıyorsun, kadın erkek ilişkilerinin doğasını sindirmiş adam yüz üzerinden 60 zevk alıyor. Ama sonra ne oluyor. Senin çıra alevi gibi yoğun yanıp sönen 3 aylık şapşikliğinin ardından yüz üzerinden -200 bir ruhsal çöküntü evresi geliyor ve bir dahaki sefere kadar örneğin 9 ay boyunca -200’den -10’a sürüne sürüne çıkan bu evrede kalıyorsun. Fişten çekilmiş adam 12 ay boyunca yüz üzerinden 60 zevkten 90 zevke artan oranda zevk alıyor. Sen çıra alevi sönünce yüklendiğin coşku yüzünden biten ilişkine bağımlı hale gelip uzun bir yoksunluk dönemi yaşıyorsun. Yoksunluk yüzünden eski ilişkinin kapısını kafanı vura vura çalıp duruyorsun. Fişten çekilmiş adam ilişkisi bittiğinde (ki onun ilişki de 3 ay sürebilir), bağımlılık olmadığından kısa bir süre 0 veya – 90 arası bir yere inip (ilişkinin uzunluğuna göre) hızlıca , bağımlılık yapmadan önüne bakıyor.

Hangisi daha iyi?

Kendini kısıtlamazsan, tetikte olmazsan hergün çikolatalı pastayı tıkınırsın.

“Hergün çikolatalı pasta yiyemeyecek miyim, şişenin dibini göremeyecek miyim?”

Evet, çikolatalı pastadan çok daha fazla brokoli yiyeceksin ve o “zevkten” mahrum kalacaksın. Yoksa anlık zevklerin serpiştirildiği acılar içinde kısa sürede nalları dikersiniz.

Evet, ilişkilerde kendini tutacağın, frenleyeceğin, çok hızlı gittiğini düşünüp yavaşlayacağın zamanlar olacak. Evet, tetikte olacaksın, kim olmadığın birine duygularını kusup, ona benliğini yapıştırıp, tüm duygusal yatırımını yapıp sonra ayrılınca yırtılmayacaksın. Kaldı ki, bu şekilde bağımlı ve muhtaç olduğunda, aynı zamanda zayıf oluyorsun. Yani itici oluyorsun ve aslında gayet uzun ve mutlu olabilecek bir ilişkiyi, iyi bir partneri bile soğutup uzaklaştırıyorsun.

Bu konuda son olarak diyeceğim şey, kadınlarla erkekler kendini kaptırma konusunda aynı değiller. Erkekler kendini kaptıran kadına daha toleranslıdırlar ama bir kadının bu kaptırmanın bokunu çıkarmaması lazım yoksa o da kısa sürede acılara boğulabilir. Ayrıca kadınların duygusal gelgitleri daha fazla olduğundan ilişkinin direğinin, sağlam kayasının, kendini ve çevresini kontrol altında tutan partnerinin erkek olması gereklidir. Erkek de kadın ile beraber kendisini kaptırırsa, ilişkinin dengesizleşmesi ve hızlıca bitmesi çok büyük bir ihtimal.

Kendinizi kaptırmayın arkadaşlar,  aşk bombardımanı altında olsanız da ve hatta asıl o zaman kaptırmayın. Böyle daha çok zevk alırsınız merak etmeyin.

Bir kadınla telefonda uzun saatler boyunca konuşmak ve mesajlaşmak

Bir kadınla telefonda uzun saatler boyunca konuşmanın ya da mesajlaşmanın iyi bir şey olduğunu sanarak yazan çok arkadaş var. Oysa bu ilişkiler konusunda çok yapılan ve oldukça zararlı bir hata. O nedenle bu konuya yazılarda ara ara değinsem de konu ile ilgili ayrı bir yazı yazmak gerekiyor.

Hank’in hapı yutmak yazısından:

2 ay sonra taşınacaktım ve kızı “sıcak” tutmalıydım. Her gün mesajlaşmaya başladık, tabi o zaman oyun falan da yok, mal gibi aklıma ne gelirse yazıyorum falan. 1 ay kadar sonra Mahmut abi ile denk geldiğimizde kızı sordu, “süper gidiyor her gün konuşuyoruz” dedim, “oğlum her gün mesajlaşmak iyi birşey değil kızı soğutursun kendinden” dedi. Hala unutmam içimden “siktir lan ordan sen ne biliyon sanki” dedim. Pişmanım!

Şimdi ben bunu duyduğumda eyvah demiştim ama Hank bunun çok iyi bir şey olduğunu sanıyordu. Neden eyvah dediğime ve neden iyi bir şey olmadığına yorumlarda çok değindim ama bir yazıda toparladım mı hatırlamıyorum. Bunun her biri oldukça negatif birkaç sebebi var.

Birinci ve en önemli sebebi, kadın ve erkek arasında oluşması gereken pozitif cinsel gerilimin bir kısmı sözel olmayan ama daha önemli olan vücut dili, tensel yakınlaşma, koku, hormonlar, vs. öğelerini tamamen denklemden çıkardığınızdan olsa gerek, bir süre sonra kadın erkeği arkadaş olarak görmeye başlıyor. Ben sitede buna kızla pipinizden uzakta zaman geçirmek diyorum ama tabii olay ten, hormon, feramonlar, vs. eksikliği.

Ayrıca bütün bunları bırakın, telefonda uzun saatler boyunca konuşmak daha çok arkadaşların yapacağı bir şey. Özellikle daha aranızda bir şey yokken direkt arkadaş alanına girersiniz ya da Corey Wayne’in dediği gibi gay male girlfriend (gay erkek kız arkadaş) olursunuz. Fakat bu uzun saatler boyu konuşmak uzun süreli birliktelikleri bile yıkacak güçte bir şey.

İkincisi, bir erkeği çekici yapan şeylerden birisi, kendi istek ve hedeflerini hayatının merkezine koyması, kadınını hayatının merkezi değil yoldaşı yapmasıdır. Telefonda saatlerce konuşan bir erkeğin hayatının merkezinde bir hedefi ya da istekleri var mıdır sizce? Saatlerce konuştuğunuz kadını hayatınızın merkezine koyduğunuzda, ben pek işi gücü olmayan boş bir adamın sinyali verdiğinizde, çekici değil oldukça itici oluyorsunuz. Düşünsenize. Bir kadınla saatler boyunca konuşan bir erkeğin, o kadını hayatının merkezi yaptığı, kendi hayatını o kadına bağlayarak ihmal ettiği bariz değil mi? Bunun anlamının o erkeğin öyle pek de değerli ve doyumlu bir hayatınının olmaması, başarmak için bir hedefinin olmaması, hayatını kadına bağlayıp kadınla güzelleştirmeye çalışması değil mi?

Üçüncüsü, telefonda saatlerce konuşarak tüm gizeminizi kaybediyorsunuz. Sizinle ilgili her şey belirli ve monoton hale geliyor. Buluşmalara konuşacak bir şey kalmadığı gibi, sizinle ilgili merak edilecek pek bir şey de kalmıyor. Kadına sizi özlemesi, merak etmesi ve kafasında sizinle ilgili kurgular yaratması için ihtiyaç duyacağı boşluğu vermiyorsunuz.

Dördüncüsü, yeni tanıştığınız ve ilişkiye gitmek istediğiniz bir kadınla uzun uzun konuştuğunuz zaman, tercih edilen bir erkek olmadığınızı, sadece şu an değil hemen her zaman hayatınızda sizi isteyen kadınların olmadığını sinyalliyorsunuz. Bir kadınla birlikte olmak için büyük ödemeler yapması gereken (burada uzun saatlerinizi ona adamak şeklinde ödeme) bir beta olduğunuzu sinyalliyorsunuz.

Beşincisi, kadınlar telefonda duygularından, gündelik hayattan, ondan bundan konuşmayı çok severler ama bunu uzun uzun yaptıkları kişiler genelde kız arkadaşlarıdır. Eğer siz kadının kız arkadaşları ile aynı pozisyona düşerseniz, duygusal tampon vazifesini büyük bir özveri ile yerine getirirseniz, takdir edilen bir erkek adam değil, gay erkek kız arkadaş pozisyonuna düşersiniz.  Kadınlar kendilerini seven, ilgi gösteren ve kendilerine değer veren bir erkek isterler ama o erkeğin yeni bir “kız arkadaş” olmasını istemezler. Ya da belki sizi “kız arkadaş” olarak isterler ama işte sizin istediğiniz o değil. İnşallah o değil.

Şimdi bunu söylediğimde genelde “ama abi o istiyor” gibi bir tepki alıyorum. Kadın ister. Hem sizi denemek, test etmek için ister, hem de eğer başında sizden hoşlanıyorsa sizin zamanınızı olabildiğince fazla oranda ister. Aslında gerçekten ihtiyacı olduğundan da isteyebilir. Ama isteyen kendisi olmasına rağmen istediğini aldı mı yine soğuyan kendisidir.

Şimdi kadın milleti şöyle böyle diye başlamayın, aslında bu o kadar da anlaşılmaz bir şey değil. Kadınların ilişkiden aldıkları şeylerden en önemlisi ilgidir ama tüm her şeyde olduğu gibi bir şey ne kadar kolay elde edilir ve çoksa  o kadar ucuz ve değersiz olur. Ayrıca kadın istiyor diye karşı koyamıyorsanız ya da koymuyorsanız, kadının gözünde canlanacak şey, sizin kendisine bile hayır diyemeyen bir erkek olduğunuz. Bir kadına hayır diyemeyen erkek, başka ve daha güçlü erkeklere nasıl hayır diyecek, kendini ve ailesini ezdirmeyecek ki!

Ayrıca özellikle tecrübesiz genç kadınlar, bir erkeği çekici yapan şeylerin neler olduğunu bilmezler ve popüler kültürün ve kendi bilinç düzeyinde istedikleri şeylerin etkisi ile bunun gerçekten bir erkekte olmasını istedikleri şey olduğunu samimi bir şekilde söyleyebilirler ve buna inanabilirler. Ama bir kadınla gün boyu saatlerce konuşup bunu birkaç hafta yaptığınızda, nedenini bilmedikleri bir şekilde sizden elektrik alamazlar (henüz fişi de takmadıysanız hiç alamazlar). Bu aşamada “sorun sende değil bende”, “bir şey eksik”, “şu an ilişkiye hazır değilim”, “sen çok iyi birisin ama …” kalıpları başlar 🙂 Birden telefonunu şarjı bitmeye, işi gücü çıkmaya, “ay aramanı görmemişim” demeye başlar. 

Şimdi bir dahaki sefere bunu yapmamak kolay ama şu anda bu durumdaysanız ne yapacaksınız? Öncelikle şunu söyleyeyim, bir kere elinizi kolunuzu kaptırdınız mı kurtarmanız zor ve birçok durumda aranızdaki şeye hasar vermeden kurtarmanız mümkün değil. Ama konuşmaları yine de azaltın zira bu şekilde kalmanızdan daha fazla şansınız olur.

Kaba davranmayın. Birden bir yoğunluğa girin, girmiyorsanız bile girmiş gibi yapın ve konuşmaları azaltın. Konuşmalar sıcak olduğu sürece sorun olma ihtimali azalır. İkincisi, telefonda konuşmayı pek sevmediğinizi, yüz yüze görüşmeyi daha çok sevdiğinizi söyleyin ve nasıl reaksiyon vereceğine bakın. Belki de kız da “bu kadar konuşuyoruz, buluşsak daha iyi” diyecek. Zira birçok durumda kadın aslında buluşabilecek iken erkek telefonun arkasına saklanmayı tercih ettiğinden ya da buluşma teklif edip reddedilmeyi göze alamadığından işi telefona çekiyor. Belki ters tepki verecek ve siz de kızın aslında o kadar da iyi bir aday olmadığını, anlayışsız ve bencil biri olduğunu göreceksiniz. Bunu ne kadar erken görürseniz o kadar iyi. Zira siz istemediğiniz halde ve bunu istememeniz gayet doğal olmasına rağmen sizin sürekli olarak telefonda kendisi ile konuşmanızı talep etmesi, bu olmayınca karın ağrısı yapması büyük bir kırmızı alarm ve bir kızı elemeniz gerektiğine dair büyük bir işaret.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Vaka Çalışması – Sevgilisi yok diye kendini ezen liseli

Odaklanma sorunu nasıl çözülür?

Abi gun içinde kendimi sürekli erotik hayallere dalarken buluyorum ve bu odağımı aşırı derecede dağıtıyor.

Erotik hayallerini uyuşturucu olarak kullanıyorsun ve standart uyuşturucu bağımlısı gibi bir durumdasın. Yani uyuşturucun hariç hiçbir şeye odaklanamıyorsun, tüm zevkin uyuşturucundan geldiği için hayatın geri kalanı sana zevk vermiyor.

Çocukluğumdan beri kız bulmanın statümü yükselteceği inancına sahip olduğum için hiçbir şekilde bu inançtan ayrılamıyorum ve kendimi aşırı derecede eksik hissediyorum.

Bir erkeğin çocuklukta kızlara tepeden bakan, deli dolu bir alfa oğlan çocuğu aşamasını çöpe atıp, en kısa sürede en ezik beta olmak için elinden geleni yapması çok acı. Çocukluğumdan beri nedir yahu, çocukken insan kızlar benden uzak olsun modunda olur, doğalı da odur.

Kadın sizin statünüzü yükseltmez, statünüz yükselir ve kadın statünüzü gösterir. Kadın göstergedir, sonuçtur, sebep değil (kadın hırs yaratacağı için sebep de olur tabii ama yanında kadın olması değil olmaması hüsranından hırs yapmanla olur).

Kendini aşırı derecede ezik hissetmen doğal ama bu içinde bulunduğun durumdan değil, ezik hissetmeye programlandığından. Şu yaşta kız olmaması, senin durumun normal ama sen sürekli hayır ben normal değilim, ben eziğim, ben eziğim diye kendini programlıyorsun.

Artık az çok sorunun libido, ihtiyaç mihtiyaç olmadığını anladım. 

Senin gündüz düşlerinde yakmaktan libidon kalmıyordur zaten.

Gün içinde gördüğüm çiftleri aşırı derecede kıskanıyorum ve sürekli içimden bir his kızlarla olan deneyimimin 0 olduğunu hatırlatıp bana işkence ediyor.

Hüsranı, kızgınlığı kanalize etmen lazım. Bir de çoğunuzun kafasını sosyal medya tamamen sikmiş vaziyette. Yaşın gençse çoğu genç senin gibi ama sen sanki tek sen böyleymişsin gibi hissediyorsundur. Böyle hissetmen için beynin yıkanıyor.

Öyle bir hale geldim ki kız olmadan değerli hissetmemi sağlayacak bir mekanizmayı vücudum geliştirmemiş gibi hissediyorum (Babam sağolsun).

Şimdi babanın da suçu var ama bu kadar ezik hale gelmek için senin özel kasman lazım yani hiç babam falan deme.

Senin yaşın, bulunduğun ortam ve bu kafan yüzünden kız bulman zor ama en güzelini bulsan da değerli hissetmeyeceksin. Yanında güzel bir kadın olsa kendini değerli hissedeceksin sanıyorsun ama hissetmeyeceksin. Yani çözüm, bulabilsen bile kız değil. Zaten bu kafayla bulamazsın da. Seni değerli yapacak şey o çalıştığın ders, yaptığın spor, okuduğun kitaplar, geliştirdiğin sosyal çevre ve yetenekler.

Bu sorunu çözmek için elimden geldiğince haftada 1-2 gün uzun yürüyüşlere çıkmaya karar verdim.

Çok doğru bir adım.

Etkinliklere katılayım diyorum ama çok küçük bir şehirde yaşıyorum, ne sanatsal ne sportif ne de bilimsel bir yeteneğim yok.

O zaman büyük şehre göç edeceksin mesela üniversite ile.

Sevgilim olmadığı hatta kızlara olan ilişkim 0 noktasında olduğu halde kendimi değerli ve tamamlanmış hissetmek istiyorum.

Günümüz genç erkekleri gerçekten çok ama çok aptallar. Ha biz sizin yaşınızda aptal değil miydik? Biz de aptaldık ama siz inanılmaz embesilsiniz! Tamam beyniniz yıkanıyor ama bu sadece beyin yıkama ile açıklanamaz. Kendinizi olabilecek en ezik versiyonunuz yapmak için var gücünüzle çalışıyorsunuz. Şu eziklik özellikle o yaşta kendiliğinden ve sadece dış etkenle olmaz. Senin özel çaba harcaman lazım.

20 yaşından önce sevgiliniz olmasın daha iyi diye diye dilimde tüy bitti. Size sanki olması gerekliymiş gibi propaganda yapan popüler kültüre isyan edin artık yahu! Alfa erkek çocuk (kızlara tepeden bakan oğlan çocuğu kafası) dönemini yaşamadan ezik, kız ilgisi dilencisi betalık kariyerine geçiyorsunuz. Senin o yaşta kız arkadaşın olmaması iyi, kızlarla bir şey yapmaman normal. “Yok bu normal olur mu, ben kendimi normal değil ezik hissetmeliyim” diye kasıyorsun.

Ayrıca tekrar ediyorum hayat boyunca hiçbir zaman bir kadınla tamamlanmayacaksınız. Hiçbir kadın sizi tamamlamayacak ve daha da kötüsü tamamlamak da istemeyecek. Sen ben eksik bir erkeğim beni tamamla dediğinde (davranışlarınla) her kadın eksik erkekle ne işim var diye seni bırakacak. Sen kadınlarla ilişkiye girebilsen bile hiçbir zaman tam hissetmeyeceksin zira kadın seni tamamlamaz, tamamlayamaz.

Bana soracak olursan şu anki durumum gitgide normal olmaktan uzaklaşıyor ve bu beni endişelendiriyor.

Bence de. Sizin nesil bu konuda ekstra aptal ama sen o ortalamaya göre bile aptalsın. Ne işin var senin sevgili ile, kızlarla? Televizyonda kenar mahallede evde sıkılan ev hanımlarını fanteziye boğup para yapsın diye yapılan dizileri ve filmleri mi izliyorsun. Gençler size tavsiyem bu dizileri izleyeniniz varsa bile izlemesin.

Üniversiteye kadarki 2 sene içinde her şeyi unutarak kendimi sadece derslere vermeyi nasıl sağlayabilirim dersin?

Ben senin yaşındayken kızlarla başarısızlık, küçük şehir sıkıcılığı, vs. ile uğradığım hüsranla hırslanır daha beter ders çalışırdım. Bu küçük şehirden çıkacağım ve 2 sene sonra o kampüste olacağım diye hırs yapardım. Gazeteden üniversitenin bir fotoğrafını kesmiştim, güzel bir köşesinde 3-4 öğrenci ve bir kedi vardı. Buraya gideceğim böyle oturacağım ve o kediyi bulacağım diye. Oraya gidip öyle oturup o kediyi de şansına orada bulmak büyük zevk.

2 sene içinde her şeyi unutarak kendini sadece derse vermek için iki yöntem var ve ikisini de kullanman lazım. Birincisi, hüsran yazısında belirttiğim gibi, kapanıp çalışmayı haz kaynağı yapmak. Bu çok zor ama yaptıkça öne çıkıyorum, yaptıkça kazanma şansım artıyor diye kendine bundan haz almayı öğretmen lazım. Tabii önce senin gündüz düşlerinden geri haz kalması lazım. İkincisi de yukarıda dediğim gibi ödülü düşünmek. Ve birincisi daha önemli, ikincisi değil. Üniversiteye hazırlanırken hergün iyi çalışmanın kendisi haz olmuştu zira geriye dönüp baktığımda, 1.5 yıl 2-3 haftalık tatil hariç hergün iyi çalıştım, bunu yapan sayısı çok az ama ben yaptım diye kendimi pohpohlardım. Böyle çalış ve sonra kendini öv.

Hüsranında boğulacağına, hüsranınla hırsından kudur ve inadına otur ders çalış, inadına derse kapan, inadına aklına erotik şeyler geldi mi “bunları düşünmeyeceğim yapacağım” diye kendine kız ve düşünceleri at kafandan. Kahraman Anadolu gencinin sembolü eskiden Haydarpaşa’dan Eminönü’ne doğru bakıp “seni yeneceğim İstanbul” diye bağıran hırs adamıydı. Şimdi o adam Haydarpaşa’da yere kapanmış daha karşıya geçmeden “İstanbul beni yiyor” diye ağlıyor.

Odaklanma sorununa gelelim. O erotik şeyleri düşünmeyle savaşman lazım zira senin enerjin o tarafta tüketiliyor ve başka şeye enerjin kalmıyor. Kendine bağımlı gibi davranacaksın yani bağımlı olduğun şeyden tamamen uzak durman lazım. Yazmamışsın ama muhtemelen porno da var. Pornoyu, yolda sokakta güzek kızlara ve kadınlara, reklamlardaki ve filmlerdeki cinselliği ön planda olan kadınlara, vs. bakmayı kes (özellikle gözlerini kaçır).

Senin temel derdin şu: Toplamda gün içinde odaklanman için sahip olduğun enerji az çok sabit. Sen bunu bağımlılığında, kendine acımada tüketince geriye bir şey kalmıyor. Bağımlılığında tüketmeyi bıraksan geriye kalan enerjiyle derse odaklanman mümkün.

Burada bir yazısını çevirdiğim Anna Lembke şöyle bir hikaye anlatıyordu. Bir bilgisayar mühendisliği öğrencisi depresyon için kendisine geliyor. Derslerine ve bölümüne hiç ilgisi olmadığını, kendisini tamamen bilgisayar oyunlarına verdiğini söylüyor. Eğer hayatta tutkuyla yapabileceği şeyi bulabilirse böyle bağımlı olmayacağını söylüyor. Çocuğa 1 ay oyunu yasaklıyor ve 1 ay sonra çocuk aslında derslerim ilginçmiş, program yazmaktan zevk almaya başladım diyor. Anna Lembke’de ona sen tutkuyla yapacağın şey olmadığı için, hayatın çok sıkıcı olduğu için bilgisayar oyunu bağımlısısın sanıyorsun ama bilgisayar oyunu bağımlısı olduğun için yaptığın işe ve hayata tutkun yok.

Yani sen ruh durumun yerlerde diye odaklanamadığını ve gündüz düşlerinde boğulduğunu sanıyorsun ama her ne kadar bu bir geri besleme döngüsüne girse de asıl sorun muhtemelen gündüz düşlerine boğulduğun için ruh halin yerlerde ve odaklanamıyorsun. Yani örnek vermem gerekirse, insan başında sıkıntılı durumunundan kaçmak için alkole sarar ama sonra sıkıntılı durumu arttıkça alkolik olmaz, alkolik olduğu için sıkıntılı durumu artar. Ve alkoliğin sıkıntı duyduğu şey ne olursa olsun iyileşme yolunda yapması gereken ilk şey alkolü bırakmaktır.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Rollo Tomassi : Sınırlarına uyar ya da gider

Merhaba,
Çok önemli bulduğum bir Rollo Tomassi videosundan bahsedeceğim. Kanalımda düzenli olarak Rollo Tomassi videoları paylaşıyorum ve bu videoyu da yayın sırasına almıştım. Ancak çok önemli olduğunu düşündüğüm için yayın tarihini bugüne çektim.

Şu sorunu çoğu erkek yaşamıştır: Kadın ilişkide erkeğin koyduğu sınırlara saygı göstermez ya da erkek kadına sınırları göstermek zorunda kalır. Erkek “bu kadın benimle ilişki yaşamak için bunları yapması gerektiğini düşünemiyor mu?” diye düşünür. Eğer erkeğin kendine biraz saygısı varsa bu kızın rütbesini düşürür (uzun ilişki materyalı olmayan kız). Ancak birçok erkek kıza bu konuda bir sürü açıklamalar yapıyor. “Eğer bunları yapmaya devam edersen şöyle böyle olur vb.

Ancak bu yüksek değerli erkeklerin yapacağı tarzda bir davranış değildir. Yüksek değerli erkek kızı bir şeyleri neden yapması/yapmaması gerektiği konularında açıklamaya boğmaz, kızın değer göstermeye layık olmadığını düşünür ve zamanı gelince sonraki kıza geçer.

Rollo Tomassi bu durumu güzel bir benzetmeyle açıklıyor: “Restaurantlara gittiğiniz zaman servis kötü oluyor ve çoğu insan bir kez gittiği restauranta bir daha gitmiyor. Çoğu kişi gidip “Neden bir daha gelmem biliyor musunuz? Siz bunu bunu yanlış yaptınız vb” demiyor, sadece çıkıyorlar ve geri gelmiyorlar. Ve sizde insanların neden işletmenize yeniden gelmediğini bilmiyorsunuz. Buradaki dinamik ile aynı şekilde. erkek yeteri kadar yüksek değer biriyse zaten bırakır ve gider, hiçbir zaman bu erkekler “İnstagramdaki açık saçık fotoğraflarını kaldırmadın, bana karşı bir arzun olduğunu hiç göstermedin vb” demezler. Yüksek değer erkekler “tamam, sıradakine geçebilirim artık” diye düşünürler. “Neden seninle böyle bir konuşma yapalım ki çıkar ve giderim” diye düşünürler. Çoğu erkek bana soruyor “Rollo sınırlarımı nasıl çizebilirim, bunu nasıl söylerim?” Hayır söyleme, o anlasın. Sınırlara uyar ya da gider.

Videoyu izleyelim:

Diğer Rollo Tomassi Türkçe Çeviri videolarım: