Varlığında ıslanarak eridim bakışı

Wonder Woman Gal Gadot’un Kaptan Kirk Chris Pine’a eriyip dudak ısırarak bakışı ve kamera önünde olduğunu hatırlayarak toparlanışı. Sevimli ve efsane 😀

Videodaki yorumlardan biri süper : Hatun çam ağacını istiyor! (Pine, çam demek).

Heartiste der ki, eğer bir kız göz teması kurduktan sonra gözlerini aşağı veya yukarıya kaçırıyor ise, bu yürüme davetiyesidir. Eğer sağa ya da sola bakıyorsa, muhtemelen sizinle ilgilenmeyecektir. Bu benim yazdıklarımdan biraz farklı dikkat ederseniz. Ben yukarı bakmayı seninle işim olmaz olarak algılama taraftarıyım zira genel kabul budur ve pratik de bunu gösterir.

Eğer hatun bu videodaki gibi dudaklarını ısırıyor ise umarım cebinizde kondom ve aklınızda hızlıca gidebileceğiniz tenha bir yer vardır 🙂

Biri de şu yorumu yapmış haklı olarak : Evli bir kadına evli olduğunu kısa sürede olsa unutturmak (Gal Gadot evli ve 2 çocuk annesi). Eğer hatun kocasından başka birine böyle bakıyorsa, o koca için çanlar çalmaya başlamıştır. Hatta çam ağacı yerini çoktan bulmuş bile olabilir.

Neden Kadınlar Kedileri ve Erkekler Köpekleri Daha Çok Sever?

Kedi manyağı kadınları görmüşsünüzdür. Hatta cat lady diye bir tabir var; 40’ına gelince koca bulamadığı için erkeklere düşman olan ve evde 7-8 kediyle yaşayan feminik ablaları tanımlamak için kullanılıyor. Peki kadınların, özellikle de güzelliğinden ötürü kendini beğenmiş olanların, kedilere niye bu kadar düşkün olduğunu, sosyal medya hesaplarını neden kedi fotoları ile donattığını hiç düşündünüz mü?

Çünkü kedi:

  • Dış görünüş açısından sevimlidir.
  • Umursamazdır.
  • Başkasına ihtiyaç duymaz.
  • Kendini sevdirmek için uğraşmaz.
  • Sadece siz önemli bir şey ile meşgul olduğunuzda kendini sevdirmek için gelir (Sahibi bilgisayarda bir şeyler izlerken zırt pırt ekranın önüne geçen ama dayanamayıp sevmek istediğinizde kaçan kedileri gördünüz mü?)
  • “Ben sana hizmet etmem, sen bana edeceksin” tavrındadır.
  • Dışarı gidip istediğini kovalar; ama sonunda güvende hissettikleri yere döner.
  • Canının istediği gibi hareket eder.
  • Sizden sadece beslenmek istediği zaman onu beslemenizi ister.
  • Ödül olarak arada bir fare yakalar (değerini hatırlatmak için)
  • Sadece o isteyince sarılmanızı ister, bu sarılma seansı da pek uzun sürmez.
  • İlgiyi kaybetmemek için arada sahibine ilgi gösterir; ama bunu bile umursamaz bir tavırla yaparlar.
  • Sadece oyun oynarken sizinle ilgilenir.

Erkekler köpekleri daha çok sever çünkü köpek:

  • Kardeş gibidir.
  • Size nasıl bir gözle baktığını net olarak anlarsınız.
  • Karşılıksız olarak sever.
  • Sizin için dövüşmeye ve öldürmeye hazırdır.
  • Sizi patron olarak görür.
  • Duygularını açıkça belli eder.
  • Duygularınızı açınca sizden soğumaz.
  • Her zaman her yere birlikte gidebilirsiniz.
  • Ölene kadar size sadıktır.

Hala kadınlar ve erkeklerin karşı cinste neler aradığını merak eden var mı? 😁

Çeviri: Have the personality of cats

Why women love cats and men like dogs

Reddedilme korkusunu aşmak

Senin derdin ne? yazısına acemi neil strauss şu yorumu bırakmış :

hocam ve değerli arkadaslar, konuyla alakasız ama bi soru sormak istiyorum. Dışarda, çalıştıgınız ortamda vs. birden cok güzel bir kız gördüğünüzde tam acılışı yapacakken icinize o garip korku giriyor mu, bunu aşabildiyseniz nasıl aştınız? Ben mesela uzaktan beni kestigini düşündüğüm kız yanımdan geçerken yüzüme bile bakmadı o yüzden fırsatı kaçırdım 🙁 Kız utandığı için mi böyle yapmıstır yoksa istemiyo mudur sizce? Bi de bulvarda kaldırımda yürürken karsıdan gelen kesistigim bi kızı kacırdım sonrasında sizde de böyle pişmanlıklar oluyor mu 🙂

Ben şöyle cevapladım :

“Tam açılış yapacakken korku gelmese zaten herkes açılış yapar ki. Epavar sen ne dersin bilmem de ben hala korkuyorum. Aynı şiddette. Jordan Peterson’ın lafını çalacağım : Epavar veya yürüyebilen biri açılış yaparken sizden daha az korkuyor değiller. Farkları sizden daha cesur olmaları. Sebebi de yine JP’nin deyişi ile “korkularıyla gönüllü olarak yüzleşmek bir insanın daha az korkmasına değil daha cesur birine dönüşmesine neden olur”.

Jordan Peterson’dan benim öğrendiğim en önemli bilgilerden biri budur. “Korkularıyla gönüllü olarak yüzleşmek bir insanın daha az korkmasına değil daha cesur birine dönüşmesine neden olur.”  Tam açılışı yapacakken içinize giren garip korkunun bir adı var : reddedilme korkusu. Kızlar konusunda çekingenliği ve utangaçlığı aşmak için ne yapmalı? yazımızda bahsetmiştik.

Jordan Peterson’ın bahsettiği mekanizma fiziksel bir farktan kaynaklanıyor : gönüllü olarak korkuya meydan okuyan beyin devresi ile korkuya istemeden maruz kaldığında tepki veren beyin devresi aynı değiller. Korkuya gönüllü olarak maruz kalma ve meydan okuma devresi, ödül ve dopamin salgılayan devreyle bağlantılı. Diğeri ise stres hormonu.

tam acılışı yapacakken icinize o garip korku giriyor mu, bunu aşabildiyseniz nasıl aştınız?

Evet giriyor ve hala giriyor. Hatta şöyle söyleyeyim. Boşandıktan sonra yeniden kadın – erkek ilişkileri piyasasına döndüğümde, bu reddedilme korkusu yüzünden günlerce  2,3 ve 4 nolu buluşmamın teker teker sıçtım.  Birincisinin tamamen acemi şansı ile çok zaten vur – kaç arayan turist bir kıza denk gelmesine ve aynı gece yatakta bitmesine rağmen.

Reddedilme korkusu nasıl aşılır sorusunun cevabı bu. Üzgünüm, sihirli bir formül yok. Olsa bilen yazar ve şimdiye milyarder olurdu. Kızlar konusunda çekingenliği ve utangaçlığı aşmak için ne yapmalı? yazımızda anlattığımız gibi :

Mektupların yazılış şeklinden anladığımız genelde istenen şeyin, önce bu çekingenliği yenecek bir terapinin / kendini geliştime alıştırmasının tavsiye edilmesi ve beklenen de bu terapi ile kızlara yaklaşırken duyulan utangaçlığın azalması ya da yok olması. Maalesef arkadaşlar, işler böyle yürümüyor. Eğer böyle bir “formül” ya da “ilaç” varsa bile biz farkında değiliz, bilse idik emin olun şimdi dolar milyarderi olmuştuk. Tabii ki önden kendini geliştirerek, pornodan uzak durarak, mastürbasyonu azaltarak, rahip moduna girerek çok avantajlı konuma geleceksiniz ama o ilk yaklaşma anının korkusunu aşmanın yolu tek : kızlara yürümek.

Ama birkaç işe yarar tüyo da vermeden edemeyeceğim. Epavar Man temel giyim ve kuşamdan daha önce bahsettiği için o tür bariz ön koşulları katmıyorum.  Maskülin benliği geliştirmek yazısındaki çabaya da en azından 4- 5 aydır girdiğinizi varsayıyorum. Bunlar yoksa, 100 tane kıza yürüyüp de sıfır çekerseniz şaşmayın. Özellikle de ağırlık kaldırmak (ya da aynı etkide bir spor) yoksa.

Gölge boksu

Yürümeden önce en güzel alıştırmalardan biri, bir yere oturup yürüyecek bir kız seçmeniz ve hemen 10 saniye içinde kıza diyecek bir açılış düşünmeniz. Kıza yürümeyin, sadece bir açılış düşünün. Kızın üstündekilerden ya da davranışından tahmin yapın ve bunu söylediğinizi varsayın.  10 saniye sınırının sebebi şu : Kızı gördükten sonra 3 saniye içinde harekete geçin kuralı vardır. Hadi onu 5 yap. Kıza yürümen de 5 saniye sürse, kızı gördükten sonra düşünmek için 10 saniyen var.

İşe yarar bir başka alıştırma da kızlara uzaktan bakıp 5 saniye içinde lakap takmaktır. Yine davranış ve görünüşünden ve yürümeden. Bu tür zihinsel alıştırmalar sizi yürümelere daha hazırlıklı yapacaktır.

Vur- Kaç

Kızlara yürümek üzere dışarı çıktığınızda ilk setler en zor olanlarıdır. Bunları hemen savmak için meşhur Londra Gündüz Oyunu (London Daygame) içinde resmileşen vur – kaç ısınma turu yapın. Olay basit : Yürüme seansına başlamadan önce yaşına, tipine ya da giyimine bakmadan 3 – 5 kıza yaklaşıp, göz temasına, gülümsemeye (hınzır bir sırıtış), sesinizin tonuna, hızına ve vücut dilinize dikkat ederek kadına çok hoş göründüğünü söyleyerek başlıyorsunuz ve iyi günler diyerek yanından ayrılıyorsunuz.

Klasik olarak aranızdaki konuşma şöyle olacak:
Siz: “Merhaba, sadece çok hoş göründüğünü söylemek istedim”.
Kız: “Ne? …. Teşekkürler!?!? …”
Siz: “Sana iyi günler, bye bye”

Bu kadar. Bu sadece ısınma turu, daha fazla konuşmanıza gerek yok. Dediğim gibi her seansta ilk yaklaşmalar her zaman en kötü yaklaşmalardır ve genelde vücut dilini unutursunuz. Vur – kaç ile bu ilk yaklaşmaları hızlıca yapıp, kendinizi asıl seansa ısıtabilirsiniz.

Ben şahsen vur – kaçı kız ilgili bile olsa normal sete çevirmem. Bolluk zihniyetimi beslemek için böyle yapıyorum ama siz ne yaparsınız bilmem.

Aşamalı Maruz Kalma

Kızlar konusunda çekingenliği ve utangaçlığı aşmak için ne yapmalı? yazımızda anlattığımız Jordan Peterson tavsiyesidir bu. Çok işe yarar. Aşamalı olarak çıtayı yükselterek yürümenizdir olay.

Yürüme Sıklığı

Kızlara yürümede başarılı olmanız, her bir yürümede ne yaptığınız kadar, ne kadar düzenli olarak yürüdüğünüz de önemlidir. Birçok PUA (Pick Up Artist), kızlara yürümenin bir sayı oyunu olduğunu söyler ve seri olarak, bir seansta 10 – 15 kıza yürümenizi salık verir. Bir bar ortamında bu sayıyı deneyebilirsiniz ama gündüz yürümelerinde (gündüz oyunu – day game) bu kadar yüksek rakamlar hedeflerseniz, her yürümenizin kalitesi düşer. Hem de her yürümenize gereken ilgiyi gösteremezseniz. Sanılanın aksine, kıza yürürken “sen sikimde değilsin güzelim” havalarına girmek, kızın varlığının içine emilip onun güzelliği ile gözünün kamaşmasından çok daha verimli bir ruh hali değildir. Dengede bir ilgi göstermeniz lazım ve onu da sayıya odaklanarak yapamazsınız.

 

Retired PUA saha raporları

 

1- Geçmiş saha raporlarımı yazmak aklıma sahalara geri dönme düşüncesini koymuştu. Yaklaşık 1 yıldır oyundan uzak kalan ben(day game için arada başkalarına gösteriş yapmak için açtığım bir iki seti saymazsam 1.5 yıl) , tabii ki paslanmış ve kir tutmuş bir haldeyim. Yine de yeni bir saha raporu yazmak bana evden çıkacak cesareti verdi ve büyük bir alışveriş merkezine doğru yola çıktım.

Karşılaştığım şey çok zordu; oyuna ilk başladığım zamanlardaki gibi bir gerginlik (AA) hissetmesem de beynim sürekli bahane bulma modundaydı. Sadece denemenin bile başarı sayıldığı çaylakları dönemlerimi geçtiğimi düşündüğüm için, numara alamadığım bir set benim için başarısızlıktı. Daha önce bu durumla ilgili videolar izlemiş olmama rağmen kendimi ikna edemedim. Sürekli bir mükemmel set arama modunda 15-20 dk mal gibi gezindim ve gördüğüm her setle iligili bir bahane üretip açamadım. Daha sonra yemek katında bir yere oturdum, kendimi sakinleştirmek için. Bu sırada yemek yiyen iki hatundan birisyle kesişmeye başladım (ya da bana öyle geldi). Kısa bir süre sonra yürüme davetiyesi aldığımı düşünüp yanlarına gittim ve

*Merhaba, ben retired_pua. Açıkçası tarzınızı çok ilgi çekici buldum ve yanınıza gelip sizinle tanışmak istedim.

-(yancı hatun) ??!!!! Biz evliyiz !!??

* Ah .. ben … ımmm .. neyse… size mutluluklar diliyorum o zaman.

Biraz açılmıştım, bir alt kata inip sigara içilen bölüme çıktım. Tek başına sigara içen bir hatunun yanına oturdum.

*Eşlik edebilir miyim ?

– Gerek yok.

*(burda error verdim) Sadece seninle tanışmak istemiştim.

-(Kız kalkıp uzaklaştı)

Biraz daha yürüdüm, bir iki seti durdurmaya kendimi ikna edemedim (başarısızlıktan başka bir olasılık göremiyordum o sırada) ve pes edip eve döndüm. Day game için önemli olan açılabilir set yoğunluğunun burada iyi olmadığını düşündüğüm için bir daha burada sahaya çıkmayacağıma dair kendime uyarı notu koydum.

2- Bir arkadaşımla üniversite yakın bir meskende buluşmak için sözleştik. Bu yeri bilerek seçmiştim, zira amacım oraya bir yarım saat önce gidip birkaç set açmaktı. Oraya vardığımda tam 27 dk vardı, buluşma zamanına. Etrafı süzüp, yoğunluğu ölçtüm; adeta bir cennet gibiydi, etrafta sürekli tek başına dolaşan HB ler vardı ve sirkülasyon gayet iyiydi. Yürüyen seti durdurma konusundaki başarısızlıklarım aklıma geldiği için birkaç setten caydım. Tek başına bekleyen bir HB8 i gördüm. Bir süre kendimi ikna etmeye çalıştıktan sonra tam harekete geçmişken iki kız daha geldi ve selamlaştılar. Pas geçtim, 3 kızı idare edecek cesaret ve özgüvenim kesinlikle yoktu. Başka bir duran hedefi bir süre gözledim; bu sırada erkek arkadaşı geldi, öpüşüp devam ettiler.

Yer değiştirdim; bankta tek başına oturan bir kız vardı. Yine 1-2 dk heba edip gözetledim, telefonunda bir oyun oynuyordu. Sonunda yanına gittim.

*Hey merhaba, kimi bekliyorsun acaba?

-Öğretmenimi.

* Ok, ben de arkadaşımı bekliyorum. (5-10 sn geçiyor, bayağı paslanmışım). (sonunda el uzatarak) Ben retired_pua.

– (Ağzını oynatıyor ama ses çıkmıyor)

*Efendim ?

– Ben HB 7

* (Kızın bayağı heyecanlandığı belliydi, kötüye yorup korktuğunu düşündüm) Endişelenme gerek yok, sadece tanışmak istemiştim.

-(Çantasını toplayıp ayağa kalktı)

*Dur dur .. kaçmana gerek yok.

-Yok kaçmıyorum (gözümün içine bakıyor, tam olarak ne hissettiğini aklıma tartıyorum)

* Şöyle diyim, normalde 2-3 dk laga luga yaptıktan sonra senin numaranı isteem gerekiyordu. Numarını isteyimmi ? (lol)

-Hayır. (Göz kontağımız sürüyor. Bu bakışı bir yerden hatırlıyorum sanki … Evet evet sik beni bakışı bu)

*( Bir önceki sorduğum soru yüzünden setin kaçtığını düşünüyorum… Belki de fazla teorinin zararları, biraz daha ısrar etmeliydim. Büyük hata)

Baştan mı başlasak ? (lol, iyice düşüyorum)

-(Hala göz kontağını tutuyor)

* Peki canım kendine iyi bak.

Bu sırada arkadaşımı görüyorum. Seti kaçırdğım için üzgün olsam da aklımda düşünecek birkaç şey var. Zira sadece cold approach ın bile değerinizi 1-2 puan artırdığını unutmuşum. Yoksa korkulacak bir tip, vücut duruşu ya da mekanda değildik. Kızı resmen “intimidate” etmiş olduğumu düşündüm. Aklıma eskiden yaşadığım benzer setler geldi, setlerin yatak kapanışına gitme yüzdesi ilk 1 dk da öpüşmeye başladığım setlerden bile daha iyi olduğunu bir yerlere not ettiğimi hatırladım. Bundan sonra day game mekanım olarak aynı yere gitmeyi kafamda kesinleştirdim.

Seti yanlış okumuş da olabilirim, yorumlarınızı bekliyorum.

Konuk Yazar : retired_pua

Hipergamiye kafayı yaktırmak

Hipergami şüphe üzerine kuruludur – Rollo Tomassi

Hipergaminin umrunda değil yazısı erkeklerin hipergamiden çekebileceklerini listeliyor. Bununla beraber, özellikle bu dürtüyü hizaya sokmayan ve açıkça destekleyen kültürel bir ortamda, kadınlar da hipergaminin umrunda değil ve kadınlarla ilgili de uzunca bir liste yapılabilir.

Daha önceki Aldatan kadını silmek ve Eski sevgiliyi yeniden kazanma yazısında dolaylı olarak yazdığım bir şeyi burada daha detaylandıracağım.

İlişkiye alfa başlayıp, ilişki içinde “artık sevgili olduk gerçek benliğime ( = feminen beyin yıkama kaynaklı ve ‘gerçek’ sanılmasının tek nedeni herkesin yapıyor olması olan yapay beta iyi çocukluk günlerime)  dönebilirim” diyerek betalaşmak çok yaygın bir hatadır. Bunun sonucunda genellikle terkedilmek ve aldatılmak vardır. Özellikle hipergamisinin peşinde koşabilme lüksü olan CPDsi yüksek bir kız tarafından. Böyle bir erkeğin CPDsi çok düştüğünden hipergami açısından kızın yeni tuttuğu dal ile rekabet edemeyeceği malum. Ama benim gözlemim, aldatma ve terk etme durumlarında kadının bilinç altında işleyen bir mekanizma daha olduğu : “yeni dalın değeri sandığım gibi yüksek değilse eski dala dönebilirim”.

Bunun şimdiki sevgili eski sevgili olmadan önce yapılması gerekliliğini ve mekanizmasını orada anlattık. Hipergamik dal değiştirmeler kadın için risklidir (çoğumuzun ilişki materyali gördüğü normal kızlardan bahsediyorum). Eski dal ilişkide betalaşmıştır ve bir ihtimal bekar kalınca alfalaşabilir. Yeni dal alfa numarası yapan bir sünepe olabilir ya da ilişkide betalaşabilir. Yani hep bir şüphe vardır. “Ya yanlış yaptıysam” şüphesi.

Kendisini terk eden kızın ardından salya sümük ağlayan, Müslüm Gürses arabeskine bürünen, “sensiz yaşayamıyorum bitanem” ile “pis kaphe” uçlarında dalgalanan mesajlar atan aşk böcükleri, bu kaygıyı ortadan kaldırarak kadına dolaylı yoldan “yavru köpeğin burda dili dışarda bekliyor, hipergami riskini alabilirsin ben nasılsa burdayım” mesajı verirler.

Bizim dediğimiz gibi kadının hayatından buhar olan adam ise bu kaygıyı körükler. Başka erkeğe giden kadını asla geri kabul etmemeniz lazım. Yani sevgili olarak asla. Yoksa arada vuruşun, bir zararı yok. Ama sizi aldatması ya da sizden ayrıldıktan hemen sonra başkasını bulması (ki onların önemli kısmı da ortaya çıkmamış aldatmadır) önemli değil. Kızı hızlıca NEXTlemeniz kızı pişman edip geri döndürmek için olmamalı (o zaman zaten NEXT hiç olmamıştır). Bunu bir taşla üç kuş vurmak için yapmalısınız :

1 – Terk edilmek erkeğin egosunu zedeler ama ruhunu zedeleyemez. Terk edilmek ve aldatılmak sizi daha az maskülen yapmaz. Tam tersi doğru kullanırsanız bu olaylar sizi daha maskülen bir erkek yapar. Erkeğin ruhunu zedeleyen, terk eden ve başkası ile olan kadının dönmesini umarak beklemek ve daha kötüsü dönmesi için ona yalvarmaktır. Bu olaya kadını hızlıca NEXTleyerek tepki vermek erkeğin kendi ruhuna pozitif etki yapar. Demir tavında dövülür  diye bir atasözü var. Eriyecek kadar yanmadan sizden kılıç olmaz ama erimeyi abartırsanız (fazlaca ateşte kalırsanız) ocağın dibine akar bitersiniz.

2 – Hiç inkar etmeyelim, ne kadar asıl amaç olmasa da böyle bir durumda intikam tatlıdır ve en büyük intikam şansı buhar olma stratejisinde vardır. Yukarıda bahsettiğim “doğru tercih mi yaptım” şüphesi hep vardır, emin olun. Kız isterse özel uçağı olan bir eleman bulsun. Size bu şüpheyi tabii ki göstermeyecektir ama bun şüpheden şüphe etmeyin. Bugün bir okur kendisinden ayrılıp hemen başka bir adama varan eski kız arkadaşının “o beni asla unutamaz” gibi bir şey gevelediğini duymuş, yorumlara yazdı. Eğer kızın arkasından salya sümük oldu iseniz ve kız bunu biliyorsa (ki bilir) “o beni asla unutamaz” gibi bir laf eşekliğinizin tescilidir. Ama durum öyle olsa idi kız “o beni unutamıyor” şeklinde olurdu. Eğer buhar olduysanız (bu ortak arkadaşlarınıza kızla ilgili en küçük bir falso vermemek anlamına da gelir) bu lafın anlamı genelde değişiktir. Orada yoruma da yazdım :

Kız senin onu kısa zamanda unutmuş görünmenden rahatsız olmuş olmalı. Yoksa uluorta böyle beni unutamaz falan demezdi. Doğru yoldasın bozma bunu …  Unutma, sen kendini birden çekince kızın hipergamisi error verdi. Acaba diyor. Zaten “O beni unutamaz” demek “O beni unutamaz umarım, yanlış dala atlamışsam kafa üstü yere düşeceğime yine ona asılayım”. Kuşkun olmasın. Seni küçültür gibi söylüyor elbet ama diline vuran kendi şüphesi. Yanlış mı yaptım şüphesi. Eğer kızı silersen ve o görüşme ve sonrasında sana dönemeyeceğini anlarsa bu şüphe içini kemirip duracak. Bu amcayla evlense bile. Sen o toplantıda betalaşıp kızın içine su serpmezsen (evet ben ona dönebilirim o zaman şimdi bu dalda zevk ve gönül rahatlığıyla hoplayayım dedirtmezsen) senin gururun için çok iyi olur. Kızdan intikam istiyorsan da böyle alırsın. O amcayla her kötüye gittiğinde acı çeker. Ama bence kızdan intikam işin en önemsiz tarafı.

Maalesef aşırı betalaşan erkeğin terk edilmesinin en büyük nedenlerinden biri kıza bilinç altında “git o dalı tut, maceranı yaşa bir tanem ben burda arabesk şarkılar eşliğinde uluya uluya ağlayarak seni beklerim, o dal kırılırsa bana atlarsan seni bağrıma basarım” mesajı vermesi. Bilinçaltı işler bunlar ama yine de orada arka planda dinamik bu. Bu başınıza gelmişse yapabileceğiniz en iyi şey hatuna size geri atlayamayacağını göstermek. Bu da kasıntı davranışlarla değil ama kızın geri dönüşsüz hata yaptığını ve kızı bir daha kabul etmeyeceğinizi içselleştirerek olur.

3 – Kıza bir ders vermiş olursunuz. “Amk koyayım ben onun kızdan bana ne” diyebilirsiniz ama hepimiz artık “mesela gitse beni aldatsa sonra gelip yine seni seviyorum dese hemen affederimAFC ucubelerinin, kızların ruhlarını dejenere edişlerinin yarattığı, gereksiz sorunlarla uğraşıyoruz. Bu memlekette zaten yerel, arabesk adlı bir olgu var. Kendisini terk edip daha zenginine varan kadına inat zengin olup , sonra gidip kendine başka kadın bulacağına “nikahına beni çağır sevdiğim, istersen şahidin olurum ben senin” diye ağlayan ruh hastası filmlerle büyüdük. Üstüne de feminenleşme eklendi, sonuçta etrafta kızları dejenere eden bir “ne olursa olsun, ne yaparsan tüm ilgim sende” sürüsü dolanıyor. Bunlardan olmayın.

Üç Adımda İçinizdeki Merici Öldürün

Meriçlik çağımızın büyük vebası. Her erkek, özellikle de genç yaşlarda, bu derde düşüyor. Hatta yıllar geçse de hala bunun farkına varamayıp kadınlara iyilik yaparak, destek olarak yatağa giden yolu açacağını düşünenler var. Daha kötüsü darbe yediği halde yaptığını savunmaya devam edenler var. Ben de geçmişte bunlardan biriydim ve kırmızı hap sonrası aşağıdaki üç kurala dikkat ederek içimdeki merici tahtalı köye yolladım.

1. Anne, kız kardeş, babaanne, anneanne, hala, teyze gibi birinci dereceden akrabalarınız dışında hiçbir kadına iyilik yapmayın. Meriçliğin temel başlangıç noktasıdır bu iyilik meselesi. Kıza yaranmak için yaptığınız her iyilik onun gözündeki pısırık, yalaka erkek imajını güçlendiriyor. Bahsettiğim iyilikler bilgisayar tamir etme, kızın eşyasını taşıma, ödevine/sunumuna yardım etme, yiyecek veya içecek ısmarlama gibi şeyler. Örnekleri elbette çoğaltabiliriz. Burada ana fikir, kızın siz olmadan halledebileceği her sorunu (ki kızların sorunların çoğu zaman eften püften meseleler olduğu için bu sorunların neredeyse yüzde 95’idir) kıza bırakmak. Merak etmeyin, ölmeyecek. Ölüm veya sağlık gibi hayati meseleler varsa o başka tabii. Ama o konularda da zaten elinizden gelen pek bir şey olacağını sanmıyorum.

2. Hiçbir kadınla samimi arkadaş olmayın. İsterse karşınızdaki ilgi duymadığınız bir kadın olsun. “Onunla bir ilişki düşünmüyorum ne olacak ki?” demeyin. Hele de okul ve iş yaşamında ister istemez artan samimiyet sizi kadınlarla arkadaşlık fikrine daha çabuk alıştırıyor. Bu durum, uzun vadede ilişki/seks düşündüğünüz kadınlara da aynı biçimde yaklaşmanıza neden oluyor. Yani bir nevi alışkanlığa dönüşüyor ve aradaki gizemi azaltarak arzuyu anında öldürüyor. Hele ki uzun mesajlaşma falan kesinlikle 10 kusurlu hareketten biri.

Peki kadınla görüşmeden, konuşmadan nasıl işi ilerleteceğiz? Benim demek istediğim yabani gibi davranmak değil; sadece kadınla kanka moduna girmeyin. Günde 7-8 saati birlikte geçirmeyin, her boku birlikte yapmayın, yapışık ikiz gibi dolaşmayın. Sadece baş başa buluşma olduğunda kadınla samimi olun. Zaten orası kendine güvenen esprili bir dille ve dokunarak kadını kendimize bağlayacağımız yer.

3. Hiçbir kadının derdini dinlemeyin. Bu davranış, ağzınızdan tek kelime çıkmadan sizi pasif meriç konumuna sokuyor. Unutmayın ki kızlar kendi aralarında boktan bir meseleyi bile saatlerce tartışma kapasitesine sahip. Diğer kızlarla yapmaya alışık olduğu bu hareketi sizle de yapmasına izin verdiğiniz zaman bilin bakalım ne oluyor? Kızın derdini saatlerce dinleyebilecek “başka bir kız arkadaş” oluyorsunuz. Yani kız sizi bırakın sevgili/seks adayı olarak görmeyi erkek olarak bile göremiyor.

Tabii bunları ilk yaptığınızda kadınlar size “öküz, odun, kaba herif” diye kızacak. Hatta bazıları feminik masallarıyla soslanmış şövalyelik dersleri verecek. Gülüp geçin, çünkü kendisini kullandırmayan bir erkekle karşılaşmanın şokunu yaşayıp shit test atıyorlar. Bunları duymanız doğru yolda olduğunuzu gösteriyor. Belki o kadınla ilişkiniz bozulacak; ama meriçlik yapmamanın getirdiği özsaygı kendinize bakışınızı ve duruşunuzu değiştirecek.

Daha da önemlisi kadın bu kararlı davranışlarınızdan ötürü sizi kafasında etrafındaki meriç topluluğundan çok daha farklı ve üstün bir yere koyacak, eliniz güçlenecek. Tecrübeyle sabit.

Gerçekte 250 kişinin tamamıyla rekabet etmiyorsun

Erkek kardeşim bir keresinde eyalet dışında bir işe başvurmuştu.

Pozisyon için 250 kişi daha işe başvurmuştu ve matematik açıdan şansı 250’de 1 gibi görünüyordu.

İşe alım sürecine girmeye karar verdiğinde telefonda konuştuk. “Lee, insanlar bana hiç şansım olmadığınız zira işi almak için bir sürü insanın başvurduğunu söylüyorlar” dedi.

“Evet, tahmin edebiliyorum” dedim.

“Ama olay şu ki ben bütün o adamlarla rekabet etmiyorum. Şimdiden onların çoğundan daha iyiyim.”

Küstahça mı geldi? Öyle değil. Objektif baktığında doğru söylüyordu.

Biz küçükken babamız ve büyükbabalarımız bize “sağlam ve güçlü bir şekilde el sıkış”, “zamanında gel”, vs. gibi şeyler öğretmişti. Her erkeğin bilmesi gereken temel şeyler.

Fakat günümüzde, bunlar çok ve boş konuşan soyaoğlanlar arasında yaygın şeyler değiller. Benim birader de Millenial ama öyle davranmıyor.

Tabii ki insanlar belli ırk kotalarını doldurmak gibi şeyler için işe alındıklarından iş piyasası kötü ama yetenek / yeterlilik hala sizi bir yerlere çıkarabilir, özellikle de küçük işletmeler dünyasında. Benim erkek kardeşimin avantajı, el bebek  gül bebek büyütülmemesi. Daha önce bu yollardan geçmiş sert erkekler tarafından büyütüldü.

Birden fazla görüşmeye gitti. Hepsine gitti, el sıkıştı, işin başındakilerle görüştü, isimleri hatırladı, binadaki diğer çalışanlarla konuştu ve patron içeri girerken kafası ile selam vermek üzere oto parkta kahve içti.

Bir ay içinde elene elene 10 aday kaldı. Benim birader de bunlardan biri idi.

Sonunda işe birini aldılar- ama o kişi benim birader değildi.

Omuz silkti. Ucundan kaçırmıştı.

Ama sonra patron kardeşimi aradı ve dedi ki “dinle, senin bizim takımda olmanı istiyoruz, bir yerlerde, herhangi bir yerde. Yukarıdakilerle konuştum ve eğer becerebilirsek sana bir pozisyon açacağız.”

Kısa süre sonra, birader yeni pozisyonda işe alındı.

Şaşırmadım.

Evlilik istatistiklerine bakıp “AMAN ALLAHIM, BOŞANMA ORANLARINA BAK!” diyebilirsiniz.

Bir çocuk yetiştirmenin masraflarına bakıp “AMAN ALLAHIM, BEN ÇOCUK SAHİBİ OLAMAM” diyebilirsiniz.

“ŞANSIM 250’DE BİR, KAZANMA ŞANSIM YOK!” diyebilirsiniz.

Ama çoğu insanın yememesi gerekirken patates cipsi yemeyi bırakacak kadar bile öz kontrolü yok. Çoğu insanda gelecek için para biriktirecek, bir köpeği eğitecek ya da oyunu öğrenecek kadar sabır yok. Bunun yerine istatistiklere bakıp hırlıyorlar. Dünyanın adil bir yer olmadığından ya da kadınların şeytani olduğundan ya da kimsenin işe adam almadığından şikayet edip duruyorlar. Ve o siktiğimin köpeği koltuğa işemeye devam ediyor!

Rekabet ettiğiniz adamlar bunlar. Şansınız düşündüğünüz kadar az değil.

Çeviri : You’re not really competing against all 250

Senin derdin ne?

“İyi tercihler tecrübeden gelir. Tecrübe ise kötü tercihlerden.”

Yeni erkek paradigması ile bu kadar ilgilenmeye başladığımda yüzleşmem gereken engellerden biri, bu konuya bu kadar tutkulu bir ilgi göstermemin sebebini anlamaya çalışmaktı. SoSuave’ye ve genel olarak manosphere’e katkı yapmaya başladığımdan beridir, kendi cinsel ve ilişki geçmişimi, daha küresel fikirlere temel yapmamaya ve öne çıkarmamaya çalıştım. Kadınların fabrika ayarı tam olarak bunu yapmaktır; küresel sonuçlara ulaşmak için olayları kişiselleştirmek. Kendi deneyiminizin başka herkesin çerçevesini tanımlayacağını düşünmek sadece bir bencillik abidesi değil aynı zamanda istisnaların kuralı tanımladığını göremeyen ve miyop bir bakış açısıdır.

Benim kendi tecrübelerime fazla referans vermememin temeli buydu. İnsanlar sizin görüşünüzü şekillendiren koşullardan kolayca sonuçlar çıkarabilirler. Bu aslında bir kadını okumanın en kolay yollarından biridir zira kadınların kendi deneyimsel “ben önemliyim” sanısı onların gerçekliğini tanımlar. Ben daha pragmatik bir yaklaşım istedim ve bütün bunlar ben bir üniversite daha okumaya karar verdiğimde oldu – kişilik çalışmaları odaklı davranışsal psikoloji. Oyun, ya da daha sonra Oyun olacak şey, bu kararı benim için etkiledi. Düğmeye basınca TV’nin çalışıyor olduğunu bilmek yetmedi, TV nasıl çalışıyor bilmek istedim.

Buna rağmen neden diğer erkeklerin de fişten çekilmesi bu kadar umrumda sorusu hala ortada idi. Ben bir internet camiası ve erkeklerin deneyimlerini paylaştıkları ortamlar olmadan fişten çekilmiştim, gerisinden bana ne? Çoğu erkeğin çok iyi diyeceği 15 yıllık bir evliliğim ve cin gibi, zeki bir kızım var. İyi para kazanıyorum ve iyi geziyorum. Sesimin duyulması neden bu kadar önemli?

Böyle soruları cevaplamaya zorlandığım zamanlar, kendi tecrübelerimi denkleme koymaktan başka tercihim kalmıyor. Bunu yapmaya isteksizim zira eleştirenlerin bunu kendi amaçlarına göre kullanmaları kolay. “O kızgın, ağzı yanmış”, “Bu onun duygusal boşalması”, “Kin dolu”. vs. Fakat buna rağmen bu deneyimleri daha iyi bir anlayış geliştirmek için gözlem olarak ortaya sürmek lazım. Önyargısız rolü yapmayacağım, kimse önyargısız değildir. Ama ortaya sunduklarımı elimden geldiğince analiz ederek yazacağım.

Derdim ne bilmek istiyor musunuz?

Benim derdim, en dolaylı maskülin davranışın bile alay konusu ve şeytani olduğunu ve bastırılması gerektiğini düşünmeye programlanmış genç erkeklerle dolu bir dünyada yaşıyor olmak. Bu bastırma, alay ve kötüleme sonucunda ise maskülinitenin pozitif ve çekici bir şey olabileceğinin bile akıllarına gelmemesi.

Benim derdim, yakın bir AFC arkadaşımın, onu terk eden kız olmadan (kelime anlamıyla) yaşayamayacağını düşünüp kafasına bir kurşun sıkması.

Benim derdim, bir rahibin karısının, adam evliliklerinin her günü kadını tepeye çıkarıp kendini aşağıya çektiği için kocasını, 4 çocuğunu ve 18 yıllık evliliğini kendi hipergamisinin peşinde terk etmesi.

Benim derdim, 65 yaşında hayat boyu betanın, karısının 20 yıldır kendisine seks için nasıl şantaj yaptığını ve kadın terk eder korkusu ile nasıl adam gibi davranamadığını anlatırken dizimde hüngür hüngür ağlaması.

Benim derdim, 19 gibi çok genç yaşta evlenen arkadaşımı, karısının kendini aldattığı motelin otoparkında kadını öldürmekten vazgeçirmem. Sabahın 4ünde arabanın arka koltuğunda ağlayan 3 çocuk ile kadını sevgilisi ile kaldığı motele kadar takip etmişken.

Benim derdim, Şükran gününde aşırı dindar baldızım ve 20 yıllık eski kocası kadın artık onun “hayatının erkeği olmadığına” karar verdiği için kendini bir ağaca asıp intihar ettikten sadece 8 ay sonra evlendiği milyoner yeni kocasıyla medeni bir şekilde oturmak zorunda kalmak. Benim derdim, eski kocanın kurmak için kıçını yırttığı evin adam toprağa verildikten sadece 3 ay sonra satılması ile finanse edilen silikon memelere ve Porsche’ye bakmak zorunda olmak. Benim derdim, 22 yaşındaki yeğenime babası gibi AFC olmamayı öğretirken dolaylı bir şekilde annesinin edepsiz ve fırsatçı hipergamisini göstermek.

Benim derdim, Alzheimer’dan çürüyen babamın, seks için hayatı boyunca çalışır olduğunu düşünüp kullandığı kurtarıcı planı ile hala çaba harcaması. Benim derdim, 53 yaşında erken emekliliğe zorlayana ve ardından 2. karısı tarafından hızlıca terkedilinceye kadar takıntılı bir şekilde çalışmasına neden olan davranışa, zayıf bir şekilde düşmesini seyretmek.

Benim derdim, 2 karısından 3 kızı olan  ve 3. karısı (yine bir başka bekar anne) tarafından duygusal olarak manipule edilen iyi bir arkadaşıma danışmanlık yapmak. Bu adam öyle ümitsiz idi ki işten eve gidip kişisel problemleri ile yüzleşmekten çekinir, haftasonları Pazartesi sabahlarını iple çekerdi.

Benim derdim,kendisini diğer erkeklerden ayırmanın en iyi yolunun “şövalyelik / centilmenlik” olduğunu düşünen ve bu nedenle de 2 farklı babadan 3 çocuğu olan bir bekar anne ile ilişkiye giren ama sonunda da kadını 4. çocuğuna hamie bırakan ve doğru olanı yapmak adına kadınla evlenen adama danışmanlık yapmak.

Benim derdim,yeni erkek arkadaşının, kendisinin “ruh ikizi” olduğuna inanan ve “onu başkası ile görmektense hapiste çürümeyi” yeğleyen eski erkek arkadaşı tarafından 30 kere bıçaklanmasına şahit olmak zorunda kalan 17. yaşındaki bir kıza yardımcı olmaya çalışmak.

Benim derdim, 15 yıllık evlilikten sonra bile eşimin mayo modelliği yapabildiğini, benim Erkek olarak yaptığım tercihlerime güvenli bir saygı duyduğunu ve bunları 1950lerin mağara adamı, kadının ruhunu ezerek kaba egemenlik kurmacalı – şövenist bir erkek olarak değil, pozitif bir şekilde maskülin rol modeli olarak yaşayarak başardığımı, “modern kadınlara” anlatmaya çalışmak.

VE BENİM EN BÜYÜK DERDİM, 14 yaşında AFC hilkat garibelerinin kendilerini acınası, kitlesel medya gazlı, pop kültürü dayatması, idealize edilmiş ve feminen romantik / ruh ikizi miti için feda etmeye gönülden razı olmalarını izlemek. Neden? Başka bazı AFCler aynı bataklığa kendilerinden önce saplandı ve birbirlerini daha da hızlı batmak için pohpohlar ve onaylarken bu hastalığı diğer AFClere de hızla yayıyorlar diye. Bu bulaşıcı bir hastalık : ızdırap yoldaş sever gibi.(*) Benim korkum sadece tek bir Erkek olduğum ve bu elemanların kıçına AFC babalarının atamadığı ya da atmak istemediği tekmeyi yeterince güçlü atamayacak olmam.

Benim derdim bu. Bazen bu gerçekten ölüm kalım meselesi olabiliyor. Oyunu anlamak, onun nasıl ve neden çalıştığını bilmek, kelimenin tam anlamıyla hayatta kalma yeteneğidir. Sorgulamadan, üstünkörü ve yanlış yönlendirilerek elde ettiğimiz ve inanmaya koşullandığımız, aşk, cinsiyet, seks, ilişkiler, vs. hakkındaki varsayımlarımız ile verdiğimiz önemli kararları düşünün. Bu kararların sadece bizim değil ailemizin ve sonucu olan çocukların ve bunlara bağlı tüm domino taşlarının üzerindeki etkilerini düşünün. Kararlarımızın bilmediğimiz insanları bile nasıl etkileyebileceğini sürekli düşünüyoruz. Hayatta yaptığımız her şey, sonsuza kadar yankı yapıp dalgalanıyor. Benim çoğu insanın “derdin ne, ne uğraşıyorsun?” dediği yerde eğitmek, bu konuyla uğraşmak ve olayı analiz edip yeni şeyler inşaa etmekte mantığım bu.

(*) – Misery loves company. Izdırap yoldaş sever anlamında İngilizce atasözü. Izdırap sahibi insanların yine aynı ızdıraptan adamları bulup kaynaştığı ya da bu insanların diğer normal insanları da kendileri gibi acı çeker hale getirmek istediklerini belirtir.

Çeviri : What is your problem?

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Dread Game Bölüm III – Yumurtlama Dönemindeki Korku Oyunu

Geçenlerde ilginç bir makale dikkatimi çekti, içinde gördüğüm yararlı bilgilerden ötürü havada kalan bazı konuları bunun üzerinden anlatmayı düşündüm.

Kadınlar Çekici Buldukları Eşlerini Yumurtlama Dönemindeki Kadınlardan Uzak Tutuyor

Başlıktan da anlayacağınız gibi bu çalışmadaki bulguların birçoğu kırmızı hap ilkeleri ile uyumlu. Ama değinilmesi gereken başka yönler de var. Bu çalışmayı ele almadan önce hatırlatmak isterim ki kadınların bu korumacı davranışları, araştırmacıların “çekici eşler” diye tanımladığı durumun etrafında şekilleniyor. Kadından kadına değişen bu çekicilik algısı, benim analizimin de temelinde yatan düşünce.

Kadınların başka kadınlarla kurduğu arkadaşlıklar hem fırsatlar hem de potansiyel tehditler oluşturmaktadır ve eşlerini kaybetmek de bu tehlikelere dâhildir. Hemcinsleriyle arkadaşlığın yararlarını artırmak ve maliyetlerini azaltmak isteyen kadınların eşlerini koruma yoluyla bunu gerçekleştirmesini tavsiye etmekteyiz. Kadınlar, başka kadınların eşlerini elinden alma potansiyeli olup olmadığını gösteren sosyal işaretlere dikkat ederler. Biz de bu çalışmada böyle bir işareti değerlendiriyoruz: başka kadınların doğurganlığı. Erkekler yumurtlama dönemindeki kadınları çekici bulur; aynı şekilde bu kadınlar da çekici erkekleri arzularlar. Dolayısıyla yumurtlama dönemindeki kadınlar diğer kadınların romantik ilişkileri açısından tehdit oluşturabilir. Yapılan 4 deneyde evli veya ilişkisi olan kadınlara yumurtlama ve adet dönemindeki farklı kadınların fotoğrafları gösterilmiş ve deneklerin yumurtlama dönemindeki kadınlardan pek hoşlanmazken adet dönemindeki kadınlara böyle yaklaşmadıkları gözlemlenmiştir. Ancak bu eğilim sadece eşleri çekici olan kadınlarda görülmüştür. Yumurtlama dönemindeki kadınların fotoğrafına bakan bu kadınların kendi eşlerine olan cinsel isteği de artmıştır. Bu bulgular, kadınların diğer kadınların doğurganlık işaretlerine dikkat ettiklerini ve eşlerini bu kadından korumak için çeşitli yollara başvurduklarını (söz konusu kadınları dışlamak, eşine normalden fazla ilgi göstermek vb.) göstermektedir.

Bu çalışma daha en başından iki kırmızı hap düşüncesini doğruluyor: CPD’nin pasif korku oyununa etkisi ve adet döngüsünün bir kadının cinsel arzuları ile yumurtlama dönemindeki cinsel cazibesini artırma çabasına etkisi.

Çiftlerin kendi CPD ve eşlerinin CPD’nin farkında olmasının erkekler ile kadınlar arasındaki ilişki dinamiğinde oynadığı role ve bu durumun ilişkinin sağlamlığını nasıl belirlediğine daha önce değinmiştim. İşte yukarıdaki çalışma da bu dinamiğin altında yatan sebepleri gözler önüne seriyor. Çünkü bir birey eşinin CPD’ni ne kadar yüksek görüyorsa koruma güdüsü de o kadar yüksek oluyor. Eş koruma güdüsü, hem bireylerin CPD hem de sosyal ortamdaki diğer insanların CPD’ne göre şekilleniyor.

Dolayısıyla bir kadın başka kadınların eşini arzuladığını gördüğü anda harekete geçmektedir. Örneğin, kadınların yarısından fazlası eşi olan bir erkeği arzuladıklarını ve eşi olan erkeklerin yüzde 80’i de başka bir kadının hedefi olduklarını belirtiyor. Bu erkeklerin neredeyse yarısı da bu kadınlarla “işi ileri götürdüklerini” kabul ediyor. Bu yüzden kadınların eşlerini korumaya çalışması mantıklı bir davranıştır.

Okuyucularım lütfen bu çalışmanın giriş ve sonuç kısımlarını okusunlar. Tabii ki bazı kadınlar erkeklerin kendilerine gösterilen ilgiyi yanlış anladığı konusunda ısrarcı olacaklardır. Bu da kadınların en temel amaçlarından birine hizmet eden bir sosyal gelenektir: İnandırıcı reddetme. Erkeklerin egoist ve salak oldukları için kadınlardan gördükleri ilgiyi yanlış anladıkları fikri ne kadar yaygınlaştırılırsa kadınların gösterdikleri ilgiyi inkâr etmesi için o kadar rahat olur. Erkeğin ilgi gösteren kadını beğenmemesi veya başka bir kadını tercih etmesi durumunda ise kadın bu kez de reddedilişini örtecek bir bahane elde etmiş olur.

Tarih boyunca erkekler eşlerini başka erkeklerden korumak için bir yerlere kapatırken (örneğin haremler) kadınlar da benzer şekilde eşlerini potansiyel avcılardan uzaklaştırmışlar ve rekabetin getireceği maliyetleri önlemeye çalışmışlardır. Bu strateji, kadının potansiyel tehditleri tespit edebilme becerisine bağlıdır. Kendini ve eşini potansiyel avcılardan (yani diğer kadınlardan) uzak tutmaya çalışan bir kadın, kocasının sadakatini kontrol alsa da başka kadınlarla kuracağı dostluklardan vazgeçmektedir.

Söz konusu çalışma, kadınların eşlerini yüksek CPD’li diğer kadınlar (yani seksi buldukları kadınlardan) ve yumurtlama dönemindeki kadınlardan örtülü bir biçimde korumaya çalıştıklarını gösteriyor. Bu durum, bir kadının kıyafet, süslenme, ses tonu, koku, cinsel yakınlık gibi yumurtlama dönemi göstergelerini bilinçaltında sezebildiğini ve aynı zamanda hemcinsleriyle arkadaşlıklarını bozmadan “yüksek değerli” cinsel yatırımlarını korumak için örtülü yöntemler geliştirdiklerini gösteriyor.

Böylece kadınların diğer kadınlardan gelecek hafifmeşrep davranışlara karşı tetikte olduğu bilimsel olarak kanıtlandı. Ancak yumurtlama döneminin mesajları bazen çok ince olduğu için kadınlar açıkça sergilenen “hafifmeşrep” davranışların ötesine geçen işaretleri de fark edecek şekilde evrim geçirmiş. Kadının kendisinden daha yüksek CPD sahibi eşini korumasının evrimsel açıdan önemi de burada yatıyor. Bu hassasiyet kadının psikolojik yapısının parçası.

Ayrıca, bir kadın kendisini ve eşini sürekli olarak sosyal ortamlardan uzaklaştırmaya çalışıyorsa uyumsuzluk ve anaç olmamakla suçlanarak kötü bir arkadaş gibi görülebilir. Bu durum kadının hemcinsleriyle arkadaşlık kurmasını zorlaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda eşi tarafından da zor, geçimsiz, güvenilmez ve kontrol delisi olarak görülmesine neden oluyor. Yani bir taraftan kadının diğer kadınları uzaklaştırması sonucunda hemcins arkadaşlığından elde edeceği faydalar azalırken diğer taraftan kendi sosyal ortamına girmesini izin verdiği kadınlara eşini elinden alması için fırsat ve motivasyon sunmuş oluyor.

Bu eş koruma güdüsünü, güzel kadınların dolu likör sektöründe çalıştığım evlilik dönemim ve kırmızı haptan haberimin olmadığı 20’li yaşlarımdaki ilişkilerimde de gözlemlemiştim. O zamanlar kız arkadaşlarım kıskançlık yaptığında “hatun milleti manyak işte” deyip geçerdim. Ancak nedense bu kıskançlık krizleri benzer zamanlarda ortaya çıkıyordu. Eşinizin veya sevgilinizin kıskançlık yaptığı, sizinle zaman geçirme isteğinin arttığı veya size karşı cinsel açıdan daha yakın olduğu dönemler size garip geliyor olabilir. Bir kadının sizi diğer kadınlardan koruma çabası, kadın gözündeki CPD’nizin en temel göstergesidir. Çünkü bir kadın ancak “çekici bulduğu” adamı korumaya uğraşır.

Bu bilgiye sahip olmak kırmızı hap farkındalığı açısından önemli; çünkü kadına sormadan CPD açısından nasıl bir konumda bulunduğunuzu kolaylıkla anlarsınız. Bir kadının gözündeki çekicilik, daha doğrusu alfalık, seviyeniz onun kendi CPD’ni nasıl gördüğüyle alakalıdır. Uzun ilişkide erkekler çoğu zaman bu dengeyi kaybederek yanlarındaki ortalama kadından daha iyisini bulamayacaklarını düşünmeye başlıyor. Düşük CPD sahibi kadınların yüksek CPD’li erkeklere karşı sıkça oynadığı bir oyun vardır: Erkeği diğer kadınlardan korumak için değersiz biri gibi göstermek. Bu değersizleştirme çabası, erkeği triple sindirme, azarlama veya başka kadınlara bakmakla suçlama şeklinde baş gösterebilir. Böylece kadın yüksek değere sahip bir erkeğin kendini sınırlamasını ve sürekli olarak düşük değerli karısına/kız arkadaşına yaranmaya çalışmasını sağlar.

Şimdi bazı okuyucular feminizm odaklı bir sosyal düzende kadınların zaten uzun süreli maddi rahatlığa sahip olduğunu ve nafaka, çocuk desteği gibi imkânlarla ellerini güçlendirdikleri için kocalarını koruma gereği duymayacaklarını düşünebilir. Ancak kadınların psikolojik yapısı henüz bu noktaları hesaba katacak kadar evrim geçirmedi. Her ne kadar maddi durumları garanti altına alınmış olsa da güvende olduklarını hissettirecek işaretleri görmek istiyorlar.

Pasif Korku Oyunu

Peki, kadınların bu koruma içgüdüsünü kendimiz için kullanmak adına nasıl bir bilgiye dönüştürebiliriz? Bu sorunun cevabını yukarıda verdim zaten. CPD’nizi yükselterek kadına karşı pasif korku oyununu başlatmış oluyorsunuz.

Korku oyunu meselesini gündeme getirdiğim için bana öfke duyanlar oldu. Sürekli olarak bunun manipülasyon ve kadınla erkeğin arasındaki güveni yıkacak bir yöntem olduğunu söyleyip duruyorlar. Ancak bu kişilerin (özellikle de kadınların) fark edemediği nokta şu: Çoğu ilişkide korku oyunu o ya da bu şekilde oynanıyor. Hem erkeğin hem de kadının eşini koruma içgüdüsüyle çeşitli davranışlar sergilemesi, bilinçaltında karşı tarafa yaptıkları yatırımı kaybedeceklerine dair bir korku olduğunun ve sürekli olarak CPD’lerini değerlendirdiklerinin bir kanıtıdır.

Böyle bir olayla karşılaşan erkeklere tavsiyem, yumurtlama dönemindeki korku oyununun işaretlerine dikkat ederek bu durumu eşlerinde bir arzu yaratmak için kullanmalarıdır. Tabii bu dediğim mavi hap zihniyetine taban tabana zıt; çünkü çoğu erkek koruma davranışı sergileyen bir kadının korkularını bastırma ve rahatlatma yoluna gidecektir. Ancak rahatlık ve aşinalık gerçek arzuyu öldüren ve kadının yüksek CPD’nizden ötürü sizi elde tutmak için sevişme isteğini azaltan unsurlardır. Zaten kadın rahatça elinde tutabildiği bir adam için neden rekabete girsin ki?

Yumuşak veya pasif korku oyununun püf noktası, bu oyunları kullanabileceğiniz fırsatlara karşı dikkatli olmak ve gereken durumlarda kadının korkusunu üstü kapalı ve dolaysız bir şekilde tetiklemektir. PUA’ların bu konudaki güzel taktiklerinden birisi de neg atmak veya başka bir deyişle iltifat ediyormuş gibi görünüp dalga geçmektir. Böylelikle kadının egosu biraz da olsa normal bir seviyeye indirilir ve kendisini erkeğe beğendirmek için uğraşır. Pasif korku oyununda da benzer bir mantık vardır.

Kadınların “çekici” buldukları eşlerini koruma içgüdüsü bu oyunu oynamak için güzel bir fırsat sunar. Başka kadınlar sizinle flört ettiğinde bunu değerlendirin, sosyal değerinizi kanıtlayacak durumları kaçırmayın ve kadın sizi korumak istediğinde onu sadakatinize ikna etmeye çalışmayın. Bazen geri adım atmanız gerekebilir; ancak hemen ölümsüz aşkınızı kanıtlama derdine düşmeyin. Kadının içinde bulunduğu çerçeveyi her daim hatırlatın. Unutmayın, kadın size layık olmak istiyor. Bu çabayı elinden alırsanız onun gözündeki değerinizi de kaybedersiniz.

– SERİNİN SONU –

Çeviri: Ovulation and Dread

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Geçmiş saha raporları

 

1-

Küçük bir sahil kasabasındayım, yazlığa yakın yerdeki plajlarda daha çok emekli amca ve teyzeler oluğu için sıkılıyorum, ben de daha merkezdeki plaja gittim. Kendimi suya atıp serinledikten sonra plaja dönüp etrafı kesmeye başladım.

-(Cold approach yöntemiyle) Kızlarla tanışmak için en iyi yerlerden biri olduğu düşünüyorum, hele yanınızda plaj topu, frizbi vs gibi oyuncaklar varsa; hem ortak aktivite de olur. Giriş için de fazla düşünmenize ve heyecan yapmanıza gerek kalmaz.

Sol çaprazımda tek başına oturan bir kız vardı, bir kitap okuyordu. Gülümseyerek yanına gittim, “emekli teyzem de sahilde tek başına kitap okumayı sever” diyerek oturdum. İfadesiz bir suratla hıhıh gibi bir gülme efekti verdi. “Ama belki sen daha eğlencelisindir, tanımam gerekli “dedim. Arkada oturan erkek arkadaşımın hoşuna gitmeyebilir bu düşüncen dedi (arkada bir bar var, gölgelik yerde insanlar oturup bira içiyorlar). Kahkaha atıp, sanırım dedim ve kendi yerime geçtim. Bu sırada biraz ileride iki tane hatunun(HB 8.5 – HB 8) denize girmekte olduklarını görünce ben de denize atladım. Biraz ilerde denizde bir ip ve şamandıralar var, oraya yaklaşınca hatunlara bağırıp “sakın bu ipi geçmeyin ileride köpekbalıkları dolaşıyormuş” dedim. Birbirlerine baktılar, bir süre sonra güldüler.
Sen geçiyor musun diye sordu birisi, o sırada diğeri de dalga geçiyor be inanma dedi. Bir süre cesaret ile ilgili bir muhabbet döndü, bu sırada kızların aslında Hollanda’da yaşadıklarını ve kardeş olduklarını öğrendim. Kızlar güle güle deyip çıktılar, ben de 5 dk sonra çıktım. Üstüme bir t shirt geçirip (ki bence hataydı, kendi vücudumdan utanıyor izlenimi bıraktım) yanlarına gittim. Fiziksel temas ve olayı cinselliğe çekemedim ve ortamdaki duygu durum seviyesi çok statik kaldı. Yine de genç olan kızın numarasını akşam bir ara çıkmak üzere aldım. Birlikte kalktık, kızları bırakmayı teklif ettim (arabayla gelmiştim), gerek olmadıklarını söyleyip güle güle ile veda ettiler. Daha sonra olayı mesajlaşmada hiçbir yere bağlayamadım.

2-

Ufak bir banka işini hallettikten sonra metroya binmeden istasyonun önündeki parkta bir sigara içiyorum. O sırada yandaki banklarda tek başına oturan bir kızı gördüm, birisini bekliyor gibiydi. Yaklaşık 3 dk kendimle mücadele ettikten sonra yanına gidip ‘kim bekletiyor seni” diyebildim. Bir arkadaşım dedi, 15 dk oldu bekliyorum ve çok sıkıldım. Kızın vücut dili çok olumluydu, ben de yanına oturdum. Klasik kimsin necisin sorularını fazla geçemedim. Bu sırada onunla konuşma nedenimin onu beğenmiş olduğum için olduğum söyledim. Açıkçası çok kötü bir set olduğunu düşünüyordum, çünkü kendimden emin değildim ve rahat konuşamıyordum. Fakat kız gelen bir telefon sonrası kalkıp giderken yine de numarasını istedim. Numarasını verdi ve bende çaldırdım; kaydetmek için ismimi sordu, “Ah ama hatırlamıyorsan beni hak etmiyorsun” diye cevapladım. Söylemedin ki dedi (Gerçekten söylememiş olabilirim, o anda hatırlamıyordum) , neyse deyip ismimi söyledim ama giderken “Görüşürüz ….” onun ismini yanlış söyledim . Gözlerini kısıp şakacıktan kızarmış gibi baktı.

Mesajlaşma oyununu beceremediğim düşündüğüm için bir arkadaşıma verdim, onunla 1-2 gün yaklaşık 1 saat yazıştıktan sonra, öğlen vakti evimin bir sokak önündeki cafede bir şeyler içmek için buluştuk. Cafe de bir süre sonra oturduğu sandalyeyi yanıma çektim, fiziksel teması kurdum ve 1-2 dk içinde öpüşmeye başladık. Konuyu hobilere getirdim, tabii ki yanıtladıktan sonra aynı soruyu bana sordu. Gözlerine bakarak ve ufak bir sırıtışla, pul koleksiyoncusu olduğumu söyledim; bu sırada kızın tepkisine göre eve götürme hamlesini yapmayı düşünüyordum. Dalga mı geçiyorsun dedi beklemediğim şekilde ama “Yoo, hayır, evim 1 dk mesafede hemen gösterebilirim cevabını yapıştırdım”.Güldü, çok beklersin dedi.

Umursamaz bir ifadeyle “Hıhı” diyerek geçiştirdim.

Bu sırada hesabı istedim ve ayağa kalktım; kız bu sırada sözde itiraz etsede içten heyecanlandığı belli oluyordu. Kısa süreli bir öpüşme seansı daha yaşadık ve ona pul koleksiyonumun küçük olduğunu ve beklentiyi yüksek tutmamasını söyledim. Görücez diye yanıtladı ve hiç LMR ile karşılaşmadan eve geçtiğimiz anda sevişmeye başladık.

3.görüşmeden sonra, kızın ilgisini kaybettim ve bir daha görüşemedik. Zira benim en büyük problemlerimden biri, baştaki enerjiyi kalan sürede çok düşürüyorum ve kız bunu ki yüzlülük olarak görüp soğuyor. PUA taktiklerinin bir sonucu bence; başta bir takım “gimmick”ler ile kızı etkileyip, fiziksel oyun ve hızlı vites yükseltme ile ne koparırsam kardır mantığıyla yürüyorum sürekli. Uzun vadede sohbet, statü ve sosyal becerilerime güvenmiyorum çünkü. TRP ‘nin faydalı yönlerinden biri de bu olabilir, gerçi tam tersine ne kadar kızla birlikte olursanız o kadar gelişirseniz diye bir düşünce de var. Evet gelişiyorsunuz ama zaten iyi yaptıklarınızı daha iyi ve özgüvenli yapıyorsunuz, yapamadıklarınız yine aynı kalıyor.

3-

Berlin de bir hosteldeyim, birlikte dolaştığım İspanyol arkadaş lobide bir kız grubuyla (3 italyan kız) sohbeti başlatmış. Gece takılmak için dışarı davet ediyor ancak kızlar yorgunuz deyip geri çeviriyorlar; yalnız içlerinde birisi istekli, diğer ikisi onu bastırıyor. Bu sırada arkadaş dillerini benzerliğinden faydalanarak bir şeyler söylüyor ben anlamıyorum; o sırada partiye hevesli kızın önünde hafif vücut temasıyla dans edermiş gibi yapıyorum. Kızın hoşuna gittiğim belli (HB 5.5-6), bu sırada tütün vs çıkarıp sigara sarmaya başlıyor. Aa bana da sarsana deyip, bodrum katındaki sigara içme odasına gitmeyi öneriyorum(Dışarısı çok soğuk). Aşağıda kız sarıyor, ben de parti mevzunu tekrar gündeme getiriyorum; ancak arkadaşlarını bırakmak istemediğini söylüyor. Bu sırada odada kimse yok ve kimse gelecek gibi de değil gibi hissediyorum ve ilginç bir şeyler denemeye karar veriyorum.

-Biliyorsun, parti sadece club lar da olmaz.

*Başka neresi mesela?

-Benim olduğum her yer. Burası da parti için uygun bence, baksana bayağı kalabalık

* … (gülüyor) Aklında ne var?

Burada kızla öpüşmeye başlıyoruz. Ben kızın ileri gideceğini düşünmüyorum, odam da boş değil, işi nasıl ilerleteceğim diye düşünürken, kız sikimi ellemeye başlıyor. Bu sırada telaşa kapılıyorum, evet onu orada sikmek istiyorum ama birinin gelme düşüncesi ben de anksiyete yaratıyor. 2-3 dk öpüşüp elleşiyoruz, ben de biraz rahatlıyorum zira kimsenin geleceği yok gibi yine de L şeklindeki odada en azında kapı önünde olmasın deyip kuytuya çekip, yeteri kadar soyunuyoruz. İşlem tamam, lobiye döndüğümüzde kimse bize naptığımızı da sormuyor ama bir gülüşme oluyor. Kız beni Face’den ekliyor ve odalarına çıkıyorlar. Hayatımdaki en kısa/kolay yaptığım seks budur. Kızın çok güzel olmaması ve zaten DTF olması işime geldi ama fırsatı değerlendirdiğim için de mutluyum.

Konuk Yazar : retired_pua