Saha raporu – Kadıköy daygame volume 2

Okur Deniz bir saha raporu daha göndermiş :

Selam beyler ben Deniz. Sanırım 1 – 2 ay önce Kadıköy saha raporumu paylaşmıştım orda açıkçası elim boş dönmüştüm şimdi sizlere geçen hafta Pazar günkü raporumu anlatacağım.

Pazar günü arkadaşımla beraber tekrar Kadıköy sahilinin muhteşemliğinde day game yapmaya tekrardan karar verdik. Birkaç ısınmadan sonra (kızların yanına gidip çok hoş görünüyorsunuz sadece bunu söylemek istedim deyip çıkıyorum) sahilin en ucunda 3 kişilik kız grubunu gördüm içlerinden biri hb 10/8 lik bir kızdı. Konuşma aynen şöyle geçti.

+ Selam oturabilir miyim (bunu söylerken heyecanlandım hafif kekelemiş olabilirim)?
– Tabi buyrun
+ Napıyorsunuz?
– Samsun’dan geldik oturuyoruz.
+ Aa gerçekten mi? Bende Kocaeli’den yeni geldim İstanbul’u keşfe çıkıyorum.(O anki durumda aklıma bu geldi aslında böyle bir şey yok).
– Gezmeye mi geldin yoksa herhangi bir şey mi oldu?
+ Kocaeli’de konservatuar okuyordum üniversiteyi bitirdim kendi grubumuzu oluşturup istanbulda Beşiktaş’da konserlere çıkmaya başlayacağız.(Aslında konservatuar okumuyorum rooshun daybang adlı kitabında neye inanırsam o olabilceğimi okumuştum kendimi rockstara inandırmıştım üstelik küpemde yıldızlıydı :D)

(Onlar çekirdek yiyordu onlara sormadan elimi atıp bir avuç çekirdek aldım birbirleri ile bakışıp güldüler)
– Kızıl olan: ben de İstanbul Üniversitesinde okuyorum çok sevmiyorum ama çoğu kişi kapalı burada ortamı pek sevmiyorum.
+ Öyle mi? Bende pek sevmiyordum okulumu ama burada da çok muhafazakarlık var.
– Esmer olan kız atılıp ben de pek ısınamıyorum onlara dedi.

Bir süre esmer kızla konuştum çünkü grubun en düşük güzellik seviyesi olan oydu ve onla ne kadar sohbet ederseniz grup size daha çok odaklanır.( The game kitabındada okumuştum bunu).

Kızıl sigara uzattı 1 tane aldım sigara ile alakam pek olmasa da ikram geri çevrilmez deyip aldım.

– Kızıl okulumun adı değişecek Ibni Sina olacak 2’ye ayrılıyor okul dedi.
+ Hoş olmamış bu kadar köklü bir okulun böyle olmaması gerekirdi.

Çiçek satan abla geldi çiçek satmaya çalıştı bize. İstemediğimizi söyledik giderken kızıla güzelsin ama cimrisin deyip omuna hafifçe vurdu

– Seni görünce geldi yoksa gelmezdi.
+ Eh napalım abla ağzının tadını biliyor.
– Biz seni aslında anketör sanmıştık ilk başta.
+ Kadıköyde çok var sanısam böyle dediğinze göre.
-Hem de bir sürü.
-Bu arada 98li misin?
+Evet 98’liyim ya siz? (Aslında 2002 doğumluyum 1.92m boyum ve iri bir yapım olduğundan büyük gösteriyorum)
– Bizde öyle.

Burdan sonra konu biraz siyaset,biraz okul,birazda yurt dışından bahsedildi. Telefonum çaldı dizlerimin üstüne geçtim. Arıyan arkadaşımdı hadi olm 20 dakkadır ordasın gidelim artık dedi.Farkında değildim o kadar vakit geçtiğinin bende telefonla öylesine bir konuşma uydurdum+
+ Yok dostum o konser 3 gün sonra 2 gün sonra değil(telefonumu kapattım zamanın geçtiğini farkettim)
– Niye ayaklandın?
+ Benim kaçmam gerekiyorda ondan.
-Görüşürüz o zaman.
+ Aa ama olmaz beni İstanbul’da gezdirmeniz lazım numaralarınızı verin konuşuruz (yüz ifadeleri hafif somurtkanlaştı).
– Esmer olan ya biz vermesek olmaz mı çok vermek istemiyorumda.
+ Valla olmaz yeni geldim gezdirmeniz lazım.
– Kızıl olan iyi bari ben veriyim. (adını sordum numarasına aldım ve esmere döndüm).
– Maalesef ben vermek istemiyorum.
+ İyi peki sen kaybettin 🙂 neyse görüşürüz.

Arkama bakmadan uzaklaştım arkadaşımla beraber el çırptık. Büyük bir zaferdi 10/8lik 20 yaşında olan bir kızın numarasını almak duygu güzeldi.
Ondan sonra whatsapptan fotoğrafına baktım siyah bir gözlüğü vardı. Yokluk içinde gözükmemek için 2 gün sonra kendi profil fotoğrafımıda gözlük bir fotoğraf yapıp mesaj attım.

+ Gözlük zevkimizde ne kadar çok benziyormuş 😀 (onunki düz güneş gözlüğü benimki yuvarlak güneş gözlüğüydü).

Açıkçası burda görüldü yedim 😀 niye yediğimi bilmiyorum shit testlerin tamamını geçtiğimi düşünüyorum ama bu beni hiç ama hiç üzmedi çünkü numarasını almıştım. Ama yinede sizce neden görüldü attığını merak ediyorum cevap verirseniz sevinirim.

Konuk Yazar : Deniz

Saha raporu – Kütüphane oyunu

Bende kendi saha raporumu yazıyım yorumlarınız benim için önemli.

Bugün ders çalısmak için ilk defa kütüphane ye gittim. Girişteki masada görevli olarak çalışan yabancı uyruklu bir kız vardı. Kütüphaneye girdikten 10 dakika sonra ona bilgisayarlar ile ilgili bir soru sorup (gerçekten soru sordum açılış değildi) yerime oturduktan sonra oyun oynamam gerektiğini farkettim. Moladan dönüp elime bir bardak su aldıktan sonra masaya doğru biraz eğilip (kütüphanede olduğumuz için hafif fısıltıyla konuşuyoruz)
“sence Korelilere benziyor muyum?(gözlerim gerçekten çekik)” diye sordum. Sonra direk baska bir kızın beni Koreli zannetmesiyle ilgili bir hikaye anlattım.

Kız gülerek evet biraz.

-Beni hep benzetiyorlar birde Koreli birisine sormak istedim.

O: Biraz benziyosun, nerelisin sen?

– Türküm(buradan sonra tekrar dik duruyorum zaten aramızda masa var)

O:Koreli olup olmadığını farkedebiliyorum ben. Onlar daha çekik. Bazen banada soruyorlar zaten

-Seni Türk mü zannediyorlar?

O:(gülerek) hayır Koreli.

-Zaten Korelisin.

Yerime geçip işime devam ettim.20-30dk sonra çıkacak iken elime bir bardak su alıp yanına gittim ve “kütüphanede çalışmak sıkıcı değil mi?” diye sordum.

O: Çok değil bir yandan çalışıyorum zaten (ders galiba).

-Ben kütüphaneye ilk defa geliyorum ve çok sıkıldım

O: İlk defa mı geliyosun?

– Dışarıda bir kütüphaneye ilk defa geliyorum. Neyse instagramın var mı?

O: Var.

-Kütüphanede çok rahat konuşamıyoruz.

O:var tabii.(telefonumu verdim ve kendini ekledi)

-Kolay gelsin

O:teşekkürler(bu konuşmada suratım da sırıtma vs yok düz bakıyordum.)

NOT:Ben 17 yasındayım o universitede ama köse olmama rağmen daha büyük gösteriyorum. Mekanlarda pek kimlik sormazlar direk üstümü ararlar 😀
Açıkcası numarasını istemeye yemedi.

Kiz ile hic fiziksel temas kuramamamin kotu oldugunu dusunuyorum ve sizin yorumlarinizi merak ediyorum. Hatalarim ve dogru yaptigim noktalar nelerdir? Tesekkurler.

Konuk yazar : Miavice

 

Gerçek hayat tinderı nasıl oynanır?

Erkek Adam kitapları serisinden Erkekler İçin Tinder Rehberi kitabı için tıklayınız.

Geçenlerde bir İtalyan arkadaşla takılıyorduk. Bana “gerçek-hayat tinderı” oynamak ister misin diye sordu. Ben de merak edip kabul ettim.

Beni bir parkın merdivenlerine bırakıp beklememi söyledi. Beklerken,
merdivenleri çıkan iki kız bana bakmadan geçtiler. Arkadaş, “beklemeye devam” dedi. Derken, merdivenlerden çıkan bir kız benimle göz teması kurdu. Arkamdan bir ses, “Bu bir eşleşme! sana like attı” dedi. Anladım ki ben 15 yıldır bilmeden “gerçek-hayat tinderı” oynuyormuşum.

Sadece iki adımda gerçek-hayat tinderı oynayabilirsiniz. İlk olarak, kadının çevresine bakındığından ve yavaş yürüdüğünden emin olun. Bu, onun gerçek-hayat tinderını “yüklediği” ve oynamak istediği anlamına gelir. Ardından ona bakın. Eğer o da gözlerini çevirmeden size bakarsa, onunla eşleşmiş olursunuz ve bir bahaneyle konuşmaya başlayabilirsiniz. Eğer güler veya arzulayıcı bir bakış atarsa, süper like almış olursunuz ve herhangi bir şekilde konuşmayı başlatabilirsiniz. Hatta anlamsız sesler çıkararak bile yapabilirsiniz. (Tabi ki eşleşme olmayan kızlara
da yanaşabilirsiniz. Fakat işiniz şansa kalmış olur.)

Gerçek-hayat tinderının en iyi tarafı, fazla bekleme olmamasıdır. Kadının cevap vermesini beklemeniz asla bir iki saniyeyi geçmez. Eğer vücut dilini okumada iyi iseniz, neredeyse sıfır gecikmeyle gelen ani tepkileri fark edersiniz. Bir cevap almak için dakikalarca hatta saatlerce bekleme çilesi yoktur!

Diğer bir avantajı da, “gerçek tinderında” kadınlar beğenmedikleri erkeklerle genellikle konuşmayı devam ettirmezler. Eğer onun tipi olmadığınızı düşünürse hemen uzaklaşır. Çünkü kadının isteyeceği son şey size cesaret vermektir. Tinderda ise uygunmuş gibi görünen bir eşleşme siz mesajı açtıktan sonra aniden sessizliğe gömülebilir. Ama “gerçek-hayat tinderında” hoşunuza giden bir yanıt olmasa bile her zaman bir yanıt alırsınız.

Gerçek tinderda bir kadının konuşmanın ortasında aniden ortadan kaybolma ihtimali yoktur. Fizik kuralları gereği, bir kadının sizin önünüzde dururken aniden yok olması veya başka bir yere ışınlanması imkansızdır. Gitmek istediğinde güle güle demek veya sohbeti neden bitirdiğine dair mazeret beyan etmek durumundadır. Tinderda ise konuşma güzel gidiyor görünse bile herhangi bir sebep belirtmeden ortadan kaybolabilir. Ve bu anti sosyal davranışından hiçbir pişmanlık duymaz.

Hepsinden önemlisi gerçek tinderda karşınızdakinin nasıl göründüğünü tam olarak bilirsiniz. Eski veya hile açılarından çekilen fotoşoplu fotolarını
paylaşarak sizi kandıramaz. Hayatım boyunca sadece bir kez tinderdan bir
kadınla buluşmaya gittim. Ve fotoğraflardaki gibi olmadığını gördüm. 15 yıllık gerçek-hayat tinderında ise hayatımda ise tek bir kez dahi gözlerim beni yanıltmadı.

Tinderin gerçek hayattan daha kısa zaman aldığı argümanı da uzun vadede şüpheli görünüyor. Tinder daha hızlı olsa bile günün birkaç saati sürekli ekrana bakmanız gerekir. Yeteri kadar teknoloji zombisi olmadık mı acaba? Kapalı mekânda çalışmak zorunda olup gerçek tinder oynamaya vakti olmayanların ise kadınlarla tanışmaktan daha büyük problemleri olduğundan şüpheleniyorum. Onların önce bu durumlarını sorgulamaları ve bu problemleri çözmeleri gerekiyor.

Cinsel ihtiyacım olduğunda gerçek tinderı oynamıyı seviyorum. Dışarı
çıkıyorum ve birkaç dakika içinde swipe’a (sağa ya da sola atma) başlıyorum. Günün hangi saati olduğuna göre değişmekle birlikte, günde 200 swipe ve yeteri kadar çok güzel eşleşme alabiliyorum. Dört saatlik gerçek tinder bir hafta boyunca beni meşgul edecek kadar eşleşme sağlayabiliyor. Bu gerçek işi istediğim ve yapabildiğim için normal tindera ihtiyaç duymuyorum.

Gerçek tinderın son bir avantajı daha var: başarmış bir adam gibi
hissediyorsunuz. Gerçek hayatta avlanmanız için vücut testosteron salgılar.
Fakat tinderda oynarken vücudunuz testosteron salgılamayı durdurur. Çünkü burada av yeteneklerine ihtiyaç yoktur. Bana göre tinder oynayan erkekleri çirkin veya gizli şişman kadınların moral bozucu davranışlarına katlanmaya iten şey düşük testosterondur.

Güzel bir kızla gerçek bir eşleşme yakalamanız harika bir duygu. Onunla
aranızda sadece üç adım vardır. Dolayısıyla bir gecikme ve aldanma olmaksızın onu bütünüyle kavrayabilir ve onun değeri hakkında içgüdülerinize güvenebilirsiniz. Tinder ise arkaik gibi duruyor. Ortalama bir şehirde yaşayan ve sosyal yeterliliğe sahip bir erkeği kısıtlayan gereksiz engeller çıkarıyor. Fakat kadınsanız çokça arzuladığınız ilgiyi hiçbir sosyal efor sarf etmeden size veren cennetten gelen bir uygulama gibi.

Gerçek hayattaki etten kemikten kadınlara bakmaktan kendimi alamıyorum. Benim gibi erkekleri cezbetmek için gösterdikleri çaba çok hoş. Beni cezbettiklerini ve benimle yatmak istediklerini hissettiğimde tahrik oluyorum. Kısacası tinder bu duyguları bana  yaşatamaz. Bu yüzden de her zaman sadece “gerçek-hayat tinderı” oynayacağım.

Çeviri : How to play reallife tinder?

Konuk Yazar : The man From Earth

Tinder Rehberi

İstediğin herhangi bir kızla tanışma : Tanıdık taktiği

Öylesine yürürken ve aşırı çekici bir kız gördüğünde, kendini ne söyleyeceğini bilemez halde buldun mu ? Eğer gezegenimiz üzerindeki çoğu adam gibiysen cevabın evet olacaktır- evet bu bana her zaman olur.

Bu yaz yolculuğundan sonra New York’a döndüğümden beri bir kızla baştan sona eğlenceli ve heyecan verici bir sohbet başlatmada çok etkili olan yeni bir teknik kullanmaktayım.

Bu teknik biraz yetenek biraz da beyaz yalan içerir fakat online bir buluşmadan 100 kat daha etkili ve dürüsttür.

Üniversitede aldığım en yararlı ders doğaçlama oyunculuktu. Bu ders bana insanların duygularına karşılık vermeyi, bir karaktere bürünmeyi ve kendimi o anda ifade etmemi öğretti. Bu ders pek çok gündelik hayati durumda faydalı oldu. Eğer alabiliyorsanız mutlaka oyunculuk dersleri alın ki bu mükemmel bir öğrenme tecrübesidir.

Tanıdık tekniğinin işlemesi oldukça basittir.Hoşlandığın bir kızı görürsün ve gidip onu tanımış gibi yaparsın.

Bu hepimize daha önce olmuştur; siz etrafta dolaşırken uzun süredir görmediğiniz birisine rastlarsınız; eski bir arkadaş, eski bir sevgili veya eski bir sınıf arkadaşı.

Yüzünün alacağı hali bilirsin; muhteşem bir gülümseme, kalkık kaşlar ve hızlıca yaklaşırken Hey ! dersin.

Konuşmak istediğin kıza bunu yap.

Kız senin ona doğru geldiğini gördüğünde kafası karışacak ve sende hemen toparlanıp ona “ Seni başka biri zannetmiştim ! Bir arkadaşıma tıpatıp benziyorsun” diyeceksin.

Kız çekici olacağından dolayı, senin çekici kızlarla arkadaş olduğunu bilmekten mutlu olacak ve hemen kendini rahat hissedecektir.

Sonra sohbeti kızın reaksiyonuna göre devam ettirebilirsin. Ona memleketi hakkında soru sorabilirsin, “ Kolombiyalı mısın ?” ve onun “arkadaşına” nasıl tıpatıp benzediğini söylersin

Bu numarayı o gece sokakta ve metroda yaptım ve hemen sonrasında o kızlarla randevu ayarladım. Bu numara gündüz vakti de işime yaradı, sayılar randevularla sonuçlandı.

Buna bayılıyorum çünkü bu numara anında enerji dolu bir sohbeti temellendiriyor ve eşi benzeri yok. Eğer günümüz dünyasında göze batmak istiyorsan bunu yapman gerek.
Seri giriş cümleleri ve sıkıcı sohbetler artık bir işe yaramıyor, eğer kızların seni hatırlamasını istiyorsan onlarda bir etki bırakmalısın.

Bu teknik etkilemek için muhteşem bir yöntem, artı inanılmaz eğlenceli. Ben haylaz olmaya ve insanlara takılmaya bayılıyorum. Tanıdık tekniği saf şeytanlıktan ibaret.

Kızla bir randevuya çıktığımda onu gerçekten birine benzetmediğimi söylediğimde onun tepkisini izlerken daha fazla eğleniyorum, fakat söyleyebilecek bir şey bulamadım- gerçek ortaya çıktığında asla kötü bir tepki almadım- aslında kızlar beni daha çok sevdiler çünkü bu birisiyle tanışmak için zekice bir yöntem.

Özellikle istediğini almak için kuralları bükmekten hoşlanan benim gibi bir delikanlıysanız çıkıp bunu deneyin.

Konuk Yazar : Icarus Everyman

Çeviri : How to meet any girl you want : Recognition Technique

Saha Raporu – Bir gündüz oyununda 35 set

Selanikerkeği rumuzlu okuyucu, kendisinin saha raporu ile ilgili yazıda “25.03 tarihinde yani pazar günü tam 50 kızın yanına gideceğim artık ölür müyüm sakat mı kalırım bilemiyorum ama bu korkumu yenmek ve alfa yolunda çok büyük bir adım olacak” demişti. Kendisi yorumlarda bir kerede 50 kıza yürümesinin yaklaşma korkusunu yenmek için olduğunu söylese de ben “bir günde 50 kıza yürürsen hiçbir şey öğrenemezsin, günde en fazla 3 – 5 kıza yürü (bardan bara atladığın bir gece bu sayı biraz daha fazla olabilir) ve hergün yürüme” demiştim.

Kendisi o yürümeyi yapmış ve saha raporunu göndermiş (imlayı düzeltmeye vaktim yok, olduğu gibi yayınlıyorum). Ben eleştirimi bu yazıda yazacağım. Siz yorumlarla eleştirebilirsiniz :

Arkadaşlar Merhaba;

Daha önce bugün daygame yapacağımı söylemiştim. 50 kıza gidemedim zamanım yetmedi fakat 35 kıza gittim. Beta olarak yaptığım bu daygame’de psikolojik olarak neler yaşadım ne cevaplar aldım nasıl shit testlere karşı karşıya geldiğimi anlatacağım.

Saat 16.00 da Kanyon AVM’de gözüme kız kestirmeye başladım ve 2 tane boş mağazada çalışan kız buldum. Oturuyorlardı. Tam 15 dk boyunca konsantre olmaya çalıştım omega olan arkadaşım (Rrumuzu ‘erkek’)
beklemeye devam ettikçe zorlaşacak dedi ve gerçekten de öyle oldu. Konsantre olmaya çalışmam da şu : çıplak kız düşündüm hepsi benim hepsi beni istiyo gidersem hepsini alıcam dedim. Avına sinsice yaklaşan kaplan kurt düşündüm ve gittim bi anda. Kapıyı açtım kızlara baka baka gittim ama giderken inanın abartmıyorum başım döndü vücudum benden bağımsız hareketlerde bulundu heyecandan bayılacaktımmmm..

Herşey’e rağmen o kapıdan girdim o korkuyla girdim. Merhaba dedim onlarda merhaba karşılığı verdiler. tanışabilir miyiz dedim bir şok oldular birbirlerine bakıp bana baktılar falan ismin ne dedim söyledi diğeride söyledi el tokalaştım fakat bunları söylerken dudaklarım titredi aklıma HİÇ BİR ŞEY gelmedi ve gittiğim mağaza iç çamaşırı satan mağazaydı bende bahane buldum anneme iç çamaşırı alıcam doğum günü falan dedim 😀 😀 😀 😀 😀 bi kaç bişi gösterdi neyse başka yerden bakıyım bura baya pahalı dedim ve gittim ama bu benim psikolojimi sikti o mağazadan çıktığımda gözlerim yaşardı kusucak gibi oldum arkadaşım kahkaha atarken ben elim midem’de ‘olum kusucam çok kötüyüm diyordum :D’ ikinisin de tanıştığım kişi evli çıktı ama gözlerime bakamıyordu sorun değildi ben amacıma ulaşıyordum yavaş yavaş. korkumu yenerek kızlarla konuşup tanışıp gidiyordum. 3, 4, 5, 6 falan derken 21 e kadar normaldi. (15 inci gittiğim 3 kız vardı nedense onlarla çok rahat konuştum gidiyorken tekrar çağırdılar bende noldu bırakamıyosunuz beni gibi şeyler söyledim. biraz daha makara gırgır shit testler derken gayet iyi geçti ve tekrar giderken geri çağırdılar beni. tekrar gittim ve aralarından en kaşarının numarasını aldım . mağazadan çıkarken seni engellerim bak gibi shittestler uyguladı o kaşar. bende karşılığında baş parmakla yapılan okey işareti yaparak piç bi gülüş attım ve gittim arkama bile bakmadım)

Gelelim 22.nci KAŞARAAAA. beni yıktı ezdi geçti köpek. yaptığı shit test size hafif gelebilir ama beni tam 45 dk boyunca kitledi başımı döndürdü. bu mağazada çalışan bir kadındı telefonla oynuyordu. Merhaba diyip karşılığında merhaba aldım ve nedense ilk kez heyecandan evli misin dedim. oda şok geçirerek evet dedi bende tamam kolay gelsin dedim 2 adım attım gidiyordum. Oda kahkaha atarak bu ne yaaa dedi. onu der demez ben döndüm NE NE YAAA dedim. sen herkese böyle gidiyor musun dedi evet dedim. Daha beni ilk kez simdi gördün dedi. bende 4 – 5 kez gelip seni görmem mi gerekiyo dedim. tekrar kahkaha attım bende gittim bişi demeden ama o kahkahalar o yaptığı surat ifadeleri BU NE YAA diyişi beni mahvetti küçük sinek gibi ezik gördüm kendimi.

35. kıza kadar normal gittim sadece bir kez numara almaya çalıştım ve aldım. Diğer kızlardan da numarasını almamı isteyenler oldu o kadar belli ediyolardı ki ben bilerek almadım amacım dışı olduğu için. Arkadaşlar bugün öğrendiğim en önemli şey düşünmeden gitmeniz avınızı yüksek görmemeniz. Benim hatalarımdan biriside mağazada çalışan ve yanında erkek olan kızlara cesaret edip gidemedim. Eğer bunu beta olarak okuyorsan kıza git ve merhaba beni kovar mısın yanından de bu şekildede çok etkili olduğunu gördüm ve kızlara bu şekilde gittiğinde de kovmuyorlar neden kovayım seni falan diyorlar ordan muhabbete’de girebilirsiniz. aldığım kötü cevapta hayır diyip önüne bakan oldu.. okuduğunuz için teşekkür ederim arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum.

Ben yine aynı şeyi söyleyeceğim. Daygame’in sayı oyunu olması yanlış anlaşılıyor. Selanikli’nin burada yaptığını öneren PUAlar var ama bence bu yanlış. Bunun yanlış olmasının birkaç nedeni var :

  1. Bu iş kas geliştirmeye benzer. Gerçekten de geliştirdiğin bir tarafın var. İlk başta 100 kg kaldıramıyorsun ama azimle çalışırsan sonradan kaldırmaya başlıyorsun. Ağırlık yine yüz kilo (korku var), ama sen artık daha güçlüsün. Selanikli’nin bahsettiği ardı ardına yürüme, “madem 50 kere de gelişeceğim, o zaman gym’e hergün sabah akşam 50 kere gidip gelirim ve hızlıca gelişirim” demek gibidir. Kasların gelişmez ve ciddi şekilde yaralanabilirsin. Gym de bakarsan bir sayı oyunu ama aslında azim oyunu. Her hafta 3 – 4 kere ama sürekli giderek gelişirsin.
  2. İlk yürümeden itibaren her yürümeden başarı hedefi koymanız ve başarı planlamanız lazım. Daygame’de o başarı, telefon numarası almaktır. Yürüme korkusunu yenmek değil. Evet yürüme korkusunu yenmeniz önemli ama yürümelerinizde amaç bu değil. O başarı ise zaman alır. Kızla 4 – 5 dakika konuşma gerektirir ki bu da yürümeyi ciddiye almanızı gerektirir. Bir günde bir düzine kadına yürüyen adam, tek tek yürümeleri ciddiye alamaz. Unutmayın, her yürümeyi çok ciddiye alıp korkmak başarısızlık getireceği gibi, sokakta kendi yaklaştığın kadına “ya güzelim aslında sikimde değilsin ..” ciddiyetsizliği ile gitmek de başarısızlık getirir.
  3. Başın belaya girer. Bir AVM’de önüne gelene yürüyerek günde 50 yürüme yapayım dersen, bugün olmazsa yarın şikayet edilirsin ve sadece güvenlikle uğraşırsan şanslısındır.

2 tane boş mağazada çalışan kız buldum.

Mağazada çalışan kızlarla konuşma alıştırması yapın ama onlara daygame yapmanızı tavsiye etmem. Mağaza çalışanı bir başka erkeğin beyaz şövalyeliği tutarsa başınıza gereksiz iş alırsınız.

15 inci gittiğim 3 kız vardı nedense onlarla çok rahat konuştum gidiyorken tekrar çağırdılar bende noldu bırakamıyosunuz beni gibi şeyler söyledim. biraz daha makara gırgır shit testler derken gayet iyi geçti ve tekrar giderken geri çağırdılar beni. tekrar gittim ve aralarından en kaşarının numarasını aldım . mağazadan çıkarken seni engellerim bak gibi shittestler uyguladı o kaşar. bende karşılığında baş parmakla yapılan okey işareti yaparak piç bi gülüş attım ve gittim arkama bile bakmadım)

Öncelikle kullandığınız kelimelere dikkat edin. kaşar, kaşaar, dişi (kadını insan bile saymayan ve en gıcık olduğum kelimedir), köpek, kancık, vs … gibi kelimeleri kullanmayın. Size bu kelimeler kızları kafanızda önemsizleştirerek sizi avantajlı konuma getiriyor gibi gelebilir ama düşüncelerinizi bu tür saçma kelimelerle kirletmeniz (a) hala bir beta kuyruk yarası taşıdığınızı gösterir, (b) kızlarla sağlıklı bir ilişki kurmanızı engeller ve (c) sizin kendi kendinize düşük statülü bir erkek olduğunuz sinyali gönderir.

15. denemede telefon numarası alman güzel.

Gelelim 22.nci KAŞARAAAA. beni yıktı ezdi geçti köpek. yaptığı shit test size hafif gelebilir ama beni tam 45 dk boyunca kitledi başımı döndürdü. bu mağazada çalışan bir kadındı telefonla oynuyordu. Merhaba diyip karşılığında merhaba aldım ve nedense ilk kez heyecandan evli misin dedim. oda şok geçirerek evet dedi bende tamam kolay gelsin dedim 2 adım attım gidiyordum. Oda kahkaha atarak bu ne yaaa dedi. onu der demez ben döndüm NE NE YAAA dedim. sen herkese böyle gidiyor musun dedi evet dedim. Daha beni ilk kez simdi gördün dedi. bende 4 – 5 kez gelip seni görmem mi gerekiyo dedim. tekrar kahkaha attım bende gittim bişi demeden ama o kahkahalar o yaptığı surat ifadeleri BU NE YAA diyişi beni mahvetti küçük sinek gibi ezik gördüm kendimi.

Eğer sindire sindire 22 yürüme gerçekleştirseydin (örneğin haftada 6 yürümeden 4 haftada) böyle ezik hissetmezdin ya da yıkılmazdın. Tanımadığın birine yürüyünce ve heyecandan saçmalayınca, karşındakinin seni aşağılar tepkiler vermesi anormal değil. Gülüp geçeceksin. Tekrar ediyorum, daygame’de takip, kızla ağız dalaşı, kendini açıklamaya çalışmak, sinirlenmek vs … insanın başını belaya sokar.

Benim hatalarımdan biriside mağazada çalışan ve yanında erkek olan kızlara cesaret edip gidemedim.

Bu hata değil. Gitmeyin zaten. Başınıza iş alırsınız.

Aldığım kötü cevapta hayır diyip önüne bakan oldu …

Takip, ısrar, ağız dalaşı, saçma sapan bir açılış ve aşırı korkak beta vücut dili olmadığı sürece, kızlar çok sinir bozucu tepkiler vermez. Ağzını açmadan el işaretiyle bana bulaşma ya da hayır en çok duyacağınız şey. Daygame’de bunu hemen kabul edip yürümeyi keserseniz sorun olmaz. Kızlar uçan tekme ya da Osmanlı tokatı atmıyorlar. En fazla yapacakları, eğer birden fazla iseler, birbirlerine bakıp seni aşağılar şekilde gülüşmeleri olacaktır. Ortalama bir duygusal güç ile hiç de sorun olacak bir şey değil.

Bu beta vücut dili olayına dikkat edin. Eğer aşırı beta yaklaşırsanız, kadın kendisine bu kadar ezik birinin yaklaşmasını, kendi CPDsine hakaret olarak algılayıp sinirlenebilir. Vücut dilinizi kontrol edin.

Evet, bence bu kadar ardı ardına yürümeden öğrenebileceğiniz, aynı sayıyı zamana yayarak elde edeceğinizin çok çok azıdır. Ya da daha kötüsü zararlı olabilir. Üstat Rollo Tomassi’nin bu konuda dediklerini tekrar edeyim :

“Oyunu şöyle sanıyorlar : Çık dışarı, 100 tane kıza yaz, şansın yaver giderse biri sana yüz verir ve birlikte olursunuz. Ben de diyorum ki Oyun sayı oyunu değil azim / kararlılık oyunudur, devamlılık oyunudur. Her hafta sadece 1 kere yürüseniz, yılda 52 kere yürürsünüz. Buna kararlılık denir. Bu aynı zamanda ortalama bir erkeğin hayat boyu yürüdüğü kızdan daha fazlasına yürümüş olursunuz. Oyun bu kararlılık ve hatalarından ders çıkarma ile ilgilidir. Olay makineli tüfek gibi yürü .. yürü … yürü .. değil. Biliyorum bazı PUAlar var “çık dışarı makineli tüfek gibi ol” diyorlar. Bundan hiçbir şey öğrenemezsin. İki çeşit öğrenme vardır : bir şeyi içselleştirirsin ve senin bir parçan olur ya da hareketleri ezberlersin. PAU’yı eleştirenlerin çoğu bu zeber şeklini eleştiriyorlar. Bu rol yapmak, kendin olmamak, ezberleyip okumaları gereken bir senaryo.”

 

Saha raporu – İkili yürüme

Okur Anıl saha raporu paylaşmış :

Merhaba ben de ilk saha raporumu ve ilk reddedilişimi anlatmak istiyorum. Öncelikle kırmızı hapla yazın tanıştım,tanıştığım sırada 3 yıllık sevgilim vardı.4-5 ay teori bölümünü okuduktan sonra ilişkimi gözden geçirmeye başladım. Aşırı kıskançtı ve nerdeyse tuvalete bile beraber gidiyorduk. Kkararlarıma saygısı yoktu,erkek arkadaşlarımla bile beni paylaşamadı. En son doğum günümü geçiştirmesi göstermelik bir hediye alması (beklenti içinde bırakıp) ve tartışmada bunu hiç konuşmayıp üste çıkması ayrılırsan intihar ederim diyerek tehdit etmesi bardağı taşıran son damla oldu.

Ben 17 yaşındayım bazı ilklerimi onla yaşasam da sorunlu bir kızı daha fazla üstümde parazit gibi tasiyamazdım. Önce okulumu değiştirdim ve bir ay önce ayrıldım. Bu bir ay içinde 3-4 kez telefonda ağlayıp sizladı. Ben kalbini kırmamaya çalışarak artık bittiğini anlatmaya çalıştım.(Kusra bakmayın belki zamanınızı çaldım ama benim için zor bir süreç olduğu için anlatmak istedim)

Asıl konumuza dönecek olursak bazen arkadaşlarımla ilçedeki kütüphaneye gidiyorum. Dün ders arası sigara molasında 2 tane kız hakkında konuşmaya hatta dalga geçmeye başladık. Sonra birine gel numaralarını alalım dedim onun yerine daha ezik bir tip benle geldi (Hata:1). Kızlar ıssız bir sokakta bir lambanın altında fotoğraf çekiliyorlardı. Ben de saçma sapan bir giriş yaptım. Fotoğraf çekmek için biraz ıssız değil mi ya dedim. Kızlar mal mal baktılar ben de yanlış anlamayın sadece sohbet etmeye geldik dedim (hata:2). Sonra naber nasılsınız okul muhabbeti ettim biraz ama hiç sohbet ilerlemiyordu ve imam hatipli kız(sonradan öğrendim) hala mal mal bakıyordu. Ben de bunun üzerine e sıcak kanlı insanlar değilsiniz galiba dedim ve imam hatipli kiz tanımadığımız insanlarla konuşmuyoruz dedi. Öyleyse senden devam edelim dedim saçma sapan bir şeyler konuştuktan sonra sohbet yine kesildi ben de bunun üzerine kızlar biz normal bir şekilde sohbet edip numaranızı isteyecektik dedim. Sonra imam hatipli kiz biz buraya ders çalışmaya geliyoruz deyip nutuk attı ben de gülümseyip dersime geri döndüm.

Öncelikle hayatından toksik femineni atman iyi olmuş diyeyim. Sonra bu yaşta sigara içiyorsan cinsel hayatına üst sınırı 40 falan koy diyeyim. Uzak durun şu saçma zehirden.

Gelelim yürümene.
1 – İki kişi beraber yürünmez. Ölümcül hata. Daygame (ya da game) yanlız oynanır.
2 – Açılışın kendi başına kötü değil ama sonradan kızların tepkisi ile çerçeveyi salıp açıklama yapman ciddi hata.
3 – Kızlara oyununu açıklaman (telefonunuzu alacaktık) çok büyük hata. Üstelik tehlikeli zira şikayet edilirsiniz. Telefon ancak 3 – 4 dakika sıcak muhabbet kızdan istenir. Hemen istenmez, soğuk kızdan istenmez.
4 – “Tanımadığım insanla konuşmam” diyen kıza standart elini uzatıp “tanışalım o zaman. Ben Anıl” denir.
5 – Kızlara tenhada yürümeyin.

Saha Raporu – Benim gibi betalıktan kurtulmak isteyenler adına cesaret verici daygame

Selanikerkegi rumuzlu okur şu mesajı gönderdi :

Merhaba, yaklaşık 1 sene önce kırmızı hapla tanıştım fakat pek önemsemedim (ta ki çevremdeki bütün kızlardan red yiyene kadar). Boyum 1.80 yeşil gözlü ve sarışınım ve dışarıda çoğu kızla kesişirim fakat iş konuşmaya gelince beta olduğum için benden kaçarlar.

Bu olaylar baya bi canımı sıktı ve 1 aydır teoride kendimi geliştirdim sıkı bir okur oldum. Kendimi geliştirmek için Haribo standında çalışan bir kızın yanına gittim (yanına giderken heyecandan başım dönüyordu 😀 ). Ben kıza “merhabalar çok tatlısın tanışabilir miyiz” dedim ama bunu söylerken gözlerim karardı dudaklarım titredi ve bayılacak gibi oldum. Ona rağmen kız güler yüzlülükle merhaba diyip elini uzattı ve konuşmaya başladık. Ben cevap verememeye başlayınca da müşteri rolü yapan omega arkadaşım olaya el atıp toparladı ve kızın instagramını aldım.

İlk gün beni tekrar görmek için can atan kız 1 hafta sonra “sülük gibi yapıştın yeter” dedi bende küfür edip sildim numarasını yani anlayacağınız betalığım bu kızı da mahvetti. Bu olaydan sonra tamamen kendimi kırmızı hapa vermiş durumdayım. Ben çok utangaç birisiyim kızlarla tanışmaya gittiğimde resmen ağzım yamuluyor ve dudaklarım titriyor, gözlerim kararıyor. Bu utangaçlığımı korkumu yenmek adına 25.03 tarihinde yani pazar günü tam 50 kızın yanına gideceğim artık ölür müyüm sakat mı kalırım bilemiyorum ama bu korkumu yenmek ve alfa yolunda çok büyük bir adım olacak.

Kızlarla yaşayacağım konuşma diyaloglarını, aldığım en olumlu ve en olumsuz cümleleri sizinle paylaşacağım. Betalığı yenmek isteyen diğer arkadaşlarada bu Daygame cesaret getirsin. Pazar akşamı neler yaşadığımı tek tek anlatacağım ve sizden tek isteğim betadan alfalığa attığım büyük adımda bana YÜRÜÜ BEEE BU ADAM OLACAKKK demeniz ve verebilirseniz de ufak tüyolar 🙂

Öncelikle, reddedilme korkusunu aşmanın tek yolu, kendini gönüllü olarak reddedilmeye maruz bırakmaktır. O nedenle kıza yürüdüğün için tebrikler.

Boyum 1.80 yeşil gözlü ve sarışınım ve dışarıda çoğu kızla kesişirim fakat iş konuşmaya gelince beta olduğum için benden kaçarlar.

Bu, yakışıklı ama beta davranan erkeğin çok başına gelir. Çok YD alırsın, ya da cold approachda yürümene olumlu tepki verilir. Ama ağzını açtıktan sonra kız soğur. Yaygın bir problem. Aslında ilginçtir, oyunun tipten daha önemli olduğunun kanıtı.

İlk gün beni tekrar görmek için can atan kız 1 hafta sonra “sülük gibi yapıştın yeter” dedi bende küfür edip sildim numarasını yani anlayacağınız betalığım bu kızı da mahvetti.

En azından bu kızı geri kazanırım diye sormadan bir sonraki yapmışsın. Ama bir kızı bir haftada soğutmak da başarı, ne yaptın da böyle oldu 😀 Asıl ibretlik olay o.

Bu utangaçlığımı korkumu yenmek adına 25.03 tarihinde yani pazar günü tam 50 kızın yanına gideceğim artık ölür müyüm sakat mı kalırım bilemiyorum ama bu korkumu yenmek ve alfa yolunda çok büyük bir adım olacak.

Daha yeni yazdık :

“Oyunu şöyle sanıyorlar : Çık dışarı, 100 tane kıza yaz, şansın yaver giderse biri sana yüz verir ve birlikte olursunuz. Ben de diyorum ki Oyun sayı oyunu değil azim / kararlılık oyunudur, devamlılık oyunudur. Her hafta sadece 1 kere yürüseniz, yılda 52 kere yürürsünüz. Buna kararlılık denir. Bu aynı zamanda ortalama bir erkeğin hayat boyu yürüdüğü kızdan daha fazlasına yürümüş olursunuz. Oyun bu kararlılık ve hatalrından ders çıkarma ile ilgilidir. Olay makineli tüfek gibi yürü .. yürü … yürü .. değil. Biliyorum bazı PUAlar var “çık dışarı makineli tüfek gibi ol” diyorlar. Bundan hiçbir şey öğrenemezsin. İki çeşit öğrenme vardır : bir şeyi içselleştirirsin ve senin bir parçan olur ya da hareketleri ezberlersin. PAU’yı eleştirenlerin çoğu bu zeber şeklini eleştiriyorlar. Bu rol yapmak, kendin olmamak, ezberleyip okumaları gereken bir senaryo.”

Yani bir günde 50 kıza yürürsen hiçbir şey öğrenemezsin. Günde en fazla 3 – 5 kıza yürü (bardan bara atladığın bir gece bu sayı biraz daha fazla olabilir) ve hergün yürüme. Güzel bir Zen hikayesi vardır :

Çaylak rahip, usta rahibe “hergün 10 saat meditasyon yaparsam, kaç yılda uçarım”. Usta demiş 1o sene. Çaylak heyecanlanmış : “o zaman günde 20 saat meditasyon yapsam kaç senede uçarım”. usta cevap vermiş : “20 senede”.

Son olarak da, ağırlık kaldırıyor musun?

Saha raporu – Kadıköy daygame raporu

Okur Deniz saha raporu göndermiş :

Geçen hafta sonu Kadıköy’de özgüvenimi geliştirmek adına daygame yapmaya karar verdim. Trp’yi 4-5 aydır sadece okuyarak nereye kadar dedim ve oyunumu yolda ki hoşlandığım insanlara yapmaya karar verdim. Moda sahilde bir kaç tane beğendiğim kadın görünce yanlarına gittim. Aklımda erkekadam da okuduğum saha raporlarındaki cümleler geldi bakalım onlarla ben ne kadar sonuç alacaktım.

+selam sizi gördüm çok etkilendim bi yanına geliyim dedim naber? (Konuşmaya başlarken kadının yüzünde tebessüm oluştu ve cümle bittiği anda tebessümüde bitti)
-iyiyim :))
+ee napıyorsun
-erkek arkadaşımı bekliyorum
+bana dertlerini anlatma boşver onu
-ehehe kendisi bu durumlara kızar yani gitmelisin
+eh peki hafiften uzayalım ama önce numaranı vermelisin (kabul burda baya bi tökezledim)
-yok veremem üzgünüm
+peki görüşürüz o zaman bayy
(Oraya tekrar döndüğümde sevgilisi yada herhangi biri yoktu bende üstlemeden geçtim)

Başka bir olay daha var.

2 kız yan yana sahilde otururken biz de 2 arkadaş yanlarına gitmeye karar verdik
+selam sizi gördük baya bi etkilendik
-yok sağolun gerek yok
+peki iyi günler

Burda da dikkatimi çeken şey konuşmaya başlayınca yüzlerinde bir tebessüm oluşuyor sonra yok oluyor.

Şimdi soruyorum yanlışım veya eksiklerim nelerdir? Bir dahaki sefer nelere dikkat etmeliyim.

“Rakibe yenilmen sorun değil Danielsan. Asıl problem korkularına yenilmen.” – Mr. Miyagi, Karate Kid
Öncelikle tebrikler. Korkularını yendiğin için.

Şu sorudan başlayalım:

Burda da dikkatimi çeken şey konuşmaya başlayınca yüzlerinde bir tebessüm oluşuyor sonra yok oluyor.

Bunun birkaç sebebi olabilir.

Birincisi sen niyetini direk belirtiyorsun (doğrusu bu) ve kız da başından istemiyordur. O nedenle işim olmaz demek olabilir. Bu kısmı kadın direk ağzıyla hayır demediği sürece (ikinci örnekteki gibi) takma. Niyetini belli etmen sadece cesaretini göstermek için değil aynı zamanda olmayacak kızla vakit kaybetmemek için. Ben üni zamanında bu niyeti belli etmeme haltı yüzünden (arkadaş oyunu) kahve kuyruğunda ya da havuzda kıza yürür, bütün gün beraber dolanır sonra havamı alırdım.

İkincisi, bu bir shit testtir. Kız bu betasavar yüz çehresini takınarak en statüsü düşük betayı hemen ayıklayabilir. Türkiye gibi erkeklerin aşırı duygusal kırılganlığa sahip Akdeniz ülkelerinde işe yarar bir taktiktir. Burada da oyununa kız açık red vermediği sürece devam et.

Üçüncüsü, kız niyetini anladığı an utanabilir, heyecanlanabilir, kızabilir (kolay kız imajı vermemek için) vs. Kızlar çelik yürekli ve soğuk kanlı cengaverler değiller. Bütün bu duygular soğuk bir çehre ardına gizlenebilir.Burada da istifini bozmadan oyuna devam et.

Dördüncüsü ise asıl iletişimde zayıf olabilirsin. Mavi haplıyken bana bu çok olurdu. Yakışıklı ve dışardan cool görünen bir adam olduğumdan çok yürüme davetiyesi alırdım ve mavi haplı olmama rağmen de yürürdüm. Ağzımı açtığım anfan itibaren kız soğurdu. Bu olay ağırlık kaldırmayı yoğun yaptığım zamanlar azalırmış, sonradan farkettim. Ses tonu, duruş, heyecan seviyen, konuşma hızın, şiven, vs … gibi statü sinyallerin topluca 80% önemli. 20% ise ne dediğin. Buna rağmen burda saha raporu yazanlar daha çok sözlere odaklanıyor. Yürürken kendinde asıl gözlemleyeceğin statü sinyallerinin üstünlüğü.

İlk yürümende giriş iyi. Benim girişle ilgili tek problemim kıza “siz” diye hitap etmen. “Sen” desen daha iyi. Kızın erkek arkadaşı lafını shit test alıp doğru şekilde davranmışsın. Fakat bunun tekrarlanması shit test değildir. Kızın gerçekten erkek arkadaşı olabilir ya da gerçekten git demektir. Daygame’de ısrar, takip ve ağız dalaşı başa bela açar. Hemen Nextlemen iyi hareket. Bir tel no atışı yapmışsın ama tel no en az 4 – 5 dakika muhabbete gelen kızdan istenir. Kız senle konuşsa bile hemen tel noya atlanmaz.

İkincisinde hatanız büyük. Wingman ile beraber yürümüşsünüz. Asla. Biriniz yürürken diğeri uzaktan (varlığını hissettirmeden) gözlemlesin. Yürüyenin vücut dilini değerlendirsin. Sonra hemen ayaküstü yürüme değerlendirmesi yapın. Ama beraberce “gızlar gızlar gelem mi” diye dalmayın.

İkinci yürüme, klasik reddetmedir. Yürümelerin onda sekizinde karşılaşacağınız hareket budur. Rakamları bilin ki beklentileri doğru ayarlayın.

Bu olay biraz kas geliştirme gibi. Günde 3 – 5 kereden fazla yürümeyin ama ayda en az bir 20 kere yürüyün ve düzenli yürüyün. Öyle aklıma esti 2 tane, sonra iki ay sonra iki tane daha şeklinde olmasın.

Ve son olarak da welcome to beginners hell (yeni başlayan cehennemine hoş geldiniz). Bir süre sonra bazılarınız gelip “Mahmut-san günlerdir cilalayıp parlatıyorum bir jodan tsuki bile atamadım” diye haykıracak. Ben de diyeceğim ki “önce ayağa kalkmayı öğrenmeden uçmayı öğrenemezsin. Doğanın kuralı bu Danielsan, benim değil.” Cilala parlat … cilala parlat … cilala parlat …

NOT : En son 21 Convention podcastte Rollo Tomassi’nin şu dediği aklıma geldi :

“Oyunu şöyle sanıyorlar : Çık dışarı, 100 tane kıza yaz, şansın yaver giderse biri sana yüz verir ve birlikte olursunuz. Ben de diyorum ki Oyun sayı oyunu değil azim / kararlılık oyunudur, devamlılık oyunudur. Her hafta sadece 1 kere yürüseniz, yılda 52 kere yürürsünüz. Buna kararlılık denir. Bu aynı zamanda ortalama bir erkeğin hayat boyu yürüdüğü kızdan daha fazlasına yürümüş olursunuz. Oyun bu kararlılık ve hatalrından ders çıkarma ile ilgilidir. Olay makineli tüfek gibi yürü .. yürü … yürü .. değil. Biliyorum bazı PUAlar var “çık dışarı makineli tüfek gibi ol” diyorlar. Bundan hiçbir şey öğrenemezsin. İki çeşit öğrenme vardır : bir şeyi içselleştirirsin ve senin bir parçan olur ya da hareketleri ezberlersin. PAU’yı eleştirenlerin çoğu bu zeber şeklini eleştiriyorlar. Bu rol yapmak, kendin olmamak, ezberleyip okumaları gereken bir senaryo.”

Donovan Sharpe ise “oyunu eleştirenlerin çoğu 2 kıza yürüyüp reddedildikten sonra bu iş olmuyor diyor” demişti.

Reddedilme korkusunu aşmak

Senin derdin ne? yazısına acemi neil strauss şu yorumu bırakmış :

hocam ve değerli arkadaslar, konuyla alakasız ama bi soru sormak istiyorum. Dışarda, çalıştıgınız ortamda vs. birden cok güzel bir kız gördüğünüzde tam acılışı yapacakken icinize o garip korku giriyor mu, bunu aşabildiyseniz nasıl aştınız? Ben mesela uzaktan beni kestigini düşündüğüm kız yanımdan geçerken yüzüme bile bakmadı o yüzden fırsatı kaçırdım 🙁 Kız utandığı için mi böyle yapmıstır yoksa istemiyo mudur sizce? Bi de bulvarda kaldırımda yürürken karsıdan gelen kesistigim bi kızı kacırdım sonrasında sizde de böyle pişmanlıklar oluyor mu 🙂

Ben şöyle cevapladım :

“Tam açılış yapacakken korku gelmese zaten herkes açılış yapar ki. Epavar sen ne dersin bilmem de ben hala korkuyorum. Aynı şiddette. Jordan Peterson’ın lafını çalacağım : Epavar veya yürüyebilen biri açılış yaparken sizden daha az korkuyor değiller. Farkları sizden daha cesur olmaları. Sebebi de yine JP’nin deyişi ile “korkularıyla gönüllü olarak yüzleşmek bir insanın daha az korkmasına değil daha cesur birine dönüşmesine neden olur”.

Jordan Peterson’dan benim öğrendiğim en önemli bilgilerden biri budur. “Korkularıyla gönüllü olarak yüzleşmek bir insanın daha az korkmasına değil daha cesur birine dönüşmesine neden olur.”  Tam açılışı yapacakken içinize giren garip korkunun bir adı var : reddedilme korkusu. Kızlar konusunda çekingenliği ve utangaçlığı aşmak için ne yapmalı? yazımızda bahsetmiştik.

Jordan Peterson’ın bahsettiği mekanizma fiziksel bir farktan kaynaklanıyor : gönüllü olarak korkuya meydan okuyan beyin devresi ile korkuya istemeden maruz kaldığında tepki veren beyin devresi aynı değiller. Korkuya gönüllü olarak maruz kalma ve meydan okuma devresi, ödül ve dopamin salgılayan devreyle bağlantılı. Diğeri ise stres hormonu.

tam acılışı yapacakken icinize o garip korku giriyor mu, bunu aşabildiyseniz nasıl aştınız?

Evet giriyor ve hala giriyor. Hatta şöyle söyleyeyim. Boşandıktan sonra yeniden kadın – erkek ilişkileri piyasasına döndüğümde, bu reddedilme korkusu yüzünden günlerce  2,3 ve 4 nolu buluşmamın teker teker sıçtım.  Birincisinin tamamen acemi şansı ile çok zaten vur – kaç arayan turist bir kıza denk gelmesine ve aynı gece yatakta bitmesine rağmen.

Reddedilme korkusu nasıl aşılır sorusunun cevabı bu. Üzgünüm, sihirli bir formül yok. Olsa bilen yazar ve şimdiye milyarder olurdu. Kızlar konusunda çekingenliği ve utangaçlığı aşmak için ne yapmalı? yazımızda anlattığımız gibi :

Mektupların yazılış şeklinden anladığımız genelde istenen şeyin, önce bu çekingenliği yenecek bir terapinin / kendini geliştime alıştırmasının tavsiye edilmesi ve beklenen de bu terapi ile kızlara yaklaşırken duyulan utangaçlığın azalması ya da yok olması. Maalesef arkadaşlar, işler böyle yürümüyor. Eğer böyle bir “formül” ya da “ilaç” varsa bile biz farkında değiliz, bilse idik emin olun şimdi dolar milyarderi olmuştuk. Tabii ki önden kendini geliştirerek, pornodan uzak durarak, mastürbasyonu azaltarak, rahip moduna girerek çok avantajlı konuma geleceksiniz ama o ilk yaklaşma anının korkusunu aşmanın yolu tek : kızlara yürümek.

Ama birkaç işe yarar tüyo da vermeden edemeyeceğim. Epavar Man temel giyim ve kuşamdan daha önce bahsettiği için o tür bariz ön koşulları katmıyorum.  Maskülin benliği geliştirmek yazısındaki çabaya da en azından 4- 5 aydır girdiğinizi varsayıyorum. Bunlar yoksa, 100 tane kıza yürüyüp de sıfır çekerseniz şaşmayın. Özellikle de ağırlık kaldırmak (ya da aynı etkide bir spor) yoksa.

Gölge boksu

Yürümeden önce en güzel alıştırmalardan biri, bir yere oturup yürüyecek bir kız seçmeniz ve hemen 10 saniye içinde kıza diyecek bir açılış düşünmeniz. Kıza yürümeyin, sadece bir açılış düşünün. Kızın üstündekilerden ya da davranışından tahmin yapın ve bunu söylediğinizi varsayın.  10 saniye sınırının sebebi şu : Kızı gördükten sonra 3 saniye içinde harekete geçin kuralı vardır. Hadi onu 5 yap. Kıza yürümen de 5 saniye sürse, kızı gördükten sonra düşünmek için 10 saniyen var.

İşe yarar bir başka alıştırma da kızlara uzaktan bakıp 5 saniye içinde lakap takmaktır. Yine davranış ve görünüşünden ve yürümeden. Bu tür zihinsel alıştırmalar sizi yürümelere daha hazırlıklı yapacaktır.

Vur- Kaç

Kızlara yürümek üzere dışarı çıktığınızda ilk setler en zor olanlarıdır. Bunları hemen savmak için meşhur Londra Gündüz Oyunu (London Daygame) içinde resmileşen vur – kaç ısınma turu yapın. Olay basit : Yürüme seansına başlamadan önce yaşına, tipine ya da giyimine bakmadan 3 – 5 kıza yaklaşıp, göz temasına, gülümsemeye (hınzır bir sırıtış), sesinizin tonuna, hızına ve vücut dilinize dikkat ederek kadına çok hoş göründüğünü söyleyerek başlıyorsunuz ve iyi günler diyerek yanından ayrılıyorsunuz.

Klasik olarak aranızdaki konuşma şöyle olacak:
Siz: “Merhaba, sadece çok hoş göründüğünü söylemek istedim”.
Kız: “Ne? …. Teşekkürler!?!? …”
Siz: “Sana iyi günler, bye bye”

Bu kadar. Bu sadece ısınma turu, daha fazla konuşmanıza gerek yok. Dediğim gibi her seansta ilk yaklaşmalar her zaman en kötü yaklaşmalardır ve genelde vücut dilini unutursunuz. Vur – kaç ile bu ilk yaklaşmaları hızlıca yapıp, kendinizi asıl seansa ısıtabilirsiniz.

Ben şahsen vur – kaçı kız ilgili bile olsa normal sete çevirmem. Bolluk zihniyetimi beslemek için böyle yapıyorum ama siz ne yaparsınız bilmem.

Aşamalı Maruz Kalma

Kızlar konusunda çekingenliği ve utangaçlığı aşmak için ne yapmalı? yazımızda anlattığımız Jordan Peterson tavsiyesidir bu. Çok işe yarar. Aşamalı olarak çıtayı yükselterek yürümenizdir olay.

Yürüme Sıklığı

Kızlara yürümede başarılı olmanız, her bir yürümede ne yaptığınız kadar, ne kadar düzenli olarak yürüdüğünüz de önemlidir. Birçok PUA (Pick Up Artist), kızlara yürümenin bir sayı oyunu olduğunu söyler ve seri olarak, bir seansta 10 – 15 kıza yürümenizi salık verir. Bir bar ortamında bu sayıyı deneyebilirsiniz ama gündüz yürümelerinde (gündüz oyunu – day game) bu kadar yüksek rakamlar hedeflerseniz, her yürümenizin kalitesi düşer. Hem de her yürümenize gereken ilgiyi gösteremezseniz. Sanılanın aksine, kıza yürürken “sen sikimde değilsin güzelim” havalarına girmek, kızın varlığının içine emilip onun güzelliği ile gözünün kamaşmasından çok daha verimli bir ruh hali değildir. Dengede bir ilgi göstermeniz lazım ve onu da sayıya odaklanarak yapamazsınız.

 

Saha Raporu – Üç silahşör gündüz oyunu raporu

Üçsilahşör rumuzlu bir okuyucu Retired PUA saha raporları yazısına ufak bir saha raporu bırakmış ve değerlendirme istemiş :

Bugün 3 arkadas day game için çıktık. Bi hatuna cakmak istemeye gittim durmadılar devam etmedim.
Çok sağlam bi hatuna denedim daha sonra yol yiyeceksek değsin ayağı.
*Ben
#hatun
Merhaba ben üçsilahşör cok etkilendim tanismak istedim naber?
# memnun oldum (durdu tokalastim)
* Eee napiyorsun Kadıköy’de?
# (biraz duraksadiktan sonra) arkadasimla bulusucam
* Erkek arkadaş mı?
# evet
* Şansıma kusuyorum o zaman iyi günler
# iyi günler
Evet arkadaşlar degerlendirme alabilir miyim ilk day game çıkışım.

Ben değerlendirmemi yazayım :

Bugün 3 arkadas day game için çıktık.

En güzeli wingman’dir. Sen iki kanatla çıkmışsın, daha da iyi.

Bi hatuna cakmak istemeye gittim durmadılar devam etmedim.

Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında hiçbir hatun kişiden çakmak istemeyin, saat ya da yol sormayın. Memleketin en abazan kısmının aciz yürüme tekniğidir bunlar. Sizin gerçekten çakmağa ihtiyacınız varsa bile bu hem yürüme olarak algılanır hem de niyetini belli edecek kadar taşağı olmayan bir sünepenin yürümesi olarak algılanır.

Merhaba ben üçsilahşör cok etkilendim tanismak istedim naber?

Giriş cümlen bir çoğuna biraz fazla göt kaldırır gibi görünecektir ama aslında sağlam girmişsin (vücut dilin daha önemli ama onun iyi olduğunu varsayıyorum):

  • Kızın hayır cevabı ile savuşturabileceği bir soru ile girmemişsin.
  • Tanışmak için izin istememişsin.
  • Niyetini açıkça göstermişsin.
  • Ve tam bir iyi satışçı gibi “satışı yapmış” (assume sales) varsayarak “haber” demişsin.

Sözel açıdan güçlü giriş!

Eee napiyorsun Kadıköy’de?
# (biraz duraksadiktan sonra) arkadasimla bulusucam

Burada tahmin oyunu oynasaydın daha iyi. Ama burda ölümcül bir hata yok.

* Erkek arkadaş mı?
# evet

Ani sıçış 😀 Erkek arkadaşımla buluşuyorum kendi ağzından pat diye çıksa neyse. Sen erkek arkadaşı sormuşsun! Kızın erkek arkadaşı olmayabilir, sadece durumdan kendini azad etmek için bu fırsatı kullanmış olabilir. Sen ise bu çıkışı elinle vermişsin. Ayrıca bu başlarda asla sormaman gereken tipte bir “evet / hayır” sorusu.

“Ama abi kız çıkıp gidiyorsa demek ki ilgisi yok ne farkeder?” diyebilirsiniz! Daygame iki taraf için de, özellikle ilk 30 saniyesinde, çok rahat bir durum değil. Kız ilgilenebilecek olsa bile ilk bir dakikada gergin hissedecektir. Hatta çoğunuzun bu ihtimal aklına bile gelmez ama bazen kız sizi çok beğenir ve heyecandan eli ayağına dolaştığı için ordan kaçmak ister! Çıkış bileti verirseniz kaçar da!  Aslında olabilecek kız bileti alıp gider.

Fakat bu olayı yazıya taşırken asıl yazmak istediğim dinamik şu : kıza yürüdünüz mü o etkileşimden bir an önce çıkıp gitmek isteyen bir kişi daha var : kendiniz! Ben “erkek arkadaş”, “seni rahatsız mı ediyorum” gibi soruların genelde kendinizi o setten çıkarmak için sorduğunuz sorular olduğunu düşünürüm hep.

* Şansıma kusuyorum o zaman iyi günler
# iyi günler

Bu da yanlış. Ben şahsen erkek arkadaşı olan kıza yürümem ama kızın erkek arkadaşı olmayabilir. Bu nedenle de “erkek arkadaşım var” tepkisi ile karşılaştığınızda, bunun shit test olabileceği ihtimalini değerlendirmenizi tavsiye ederim. Erkek arkadaşım var cevabına söyleyebilecek bir sürü şey var. Roissy’nin efsane cevapları var bu konuda (o yazıyı da çevirelim), camiada çok kullanılırlar.

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Sorun değil.

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Sorun değil, ben kıskanç biri değilimdir (söyler söylemez piç bir sırıtış ile desteklenmelidir).

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Dur ya, daha tanışalı 5 saniye olmadı bana problemlerini anlatmaya başladın (buna dalga geçer bir gülüş iyi gider)

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Dur ya daha yeni konuşmaya başladık, beni hemen erkek arkadaş kabul etme. (Seni tanımam lazım diye sırıtarak ekleme yapın).

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Benim kız arkadaşımın da erkek arkadaşı var ama bak ne haltlar çeviriyor.

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Benim kuzenim havada 8 top çevirirken bisiklet sürebiliyor.
Kız : Ne diyorsun ya?
Erkek : Pardon birden önemsiz insanlardan konuşmaya başladık sandım da …

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Güzel, artık en azından lezbiyen olmadığını biliyorum.

Yukarıdaki örnekler bu sette geçerli değil zira erkek arkadaşı konusunu kendin açmışsın. Ama aklında bulunsun. Sakın şansıma küsüyorum deyip çekilme. Ha kızın gerçekten erkek arkadaşı vardır ve senin yürümen sonuç vermeyebilir. Ama sen aksini test etmelisin.

Bence ilk açılışı böyle yapabilen adamda ışık vardır. Devam et.