İçindeki alfayı cilalayıp parlatmak

İçindeki betayı öldürmek  yazısında bir okuyucu yorum ile şöyle sormuş :

aşmaya çalıştığım şeyi daha da açayım; beğendiğim bir kadının karşısında sesim farkında olmadan inceliyor, vücut dilim dostane-talepkar arasında bir şekle bürünüyor. seksi bir kızla sohbetim ilerlerken o insana alışıp kendimi biraz rahat hissetmeye başladıktan sonra kıkır kıkır gülmeye başlayıp kendimi salıyorum. gevşeyip frame kaybediyorum. bunların her an farkında olmak ve düzeltmek için zihinsel mücadele vermem gerekiyor. dedim ya şartlandırılmış evcil hayvan gibi. alçaltıcı bir ifade ama çoğu erkeğin durumunu özetlediğine inanıyorum.

Evet, doğru söylüyorsun. Çoğu erkeğin durumu bu.  Daha önce de söylediğim gibi, alfa aslında bir erkeğe değil bir davranışa sıfat. Bu konuda tekrardan Rollo Tomassi’nin yazısına bakabilirsiniz. Bizim basitçe “alfa erkek” dediğimiz adam, “alfa / maskülen davranışları” daha çok olan erkek. Yani beta da, beta davranışları daha çok olan bir erkek. Zaten bu nedenle ben son zamanlarda maskülen benlik kavramını kullanmaya başladım. Alfa biyolojide bir türün belli bireylerini ima ettiği için kafa karıştırıyor. Biz de burada kolay kaçıp alfa erkek / beta erkek dediğimiz için kafaları daha çok karıştırıyoruz.

Otomatik Beyin

Yukarıda bahsettiğin erkek, kadın karşısında beta davranışları şahlanan erkektir. Yani güzel bir kadın gördü mü, 95% beta, 5% alfa davranışı sergiler. İşin sizi umutsuzluğa düşüren tarafı şu : siz kırmızı haptan haberdarsınız, belki bu siteyi baştan aşağı okudunuz ama mavi haplı adamdan hala sadece marjinal olarak iyisiniz. O 95% – 5% iken siz belki bu öğreti ile 90% – 10%siniz. Pratikte aynı betalık! Neden?

Aslında beynin nasıl çalıştığını düşündüğünüzde bunun neden böyle olduğunu anlamanız zor değil. Hoşlandığın ve güzel bir kadın ile iletişime girdiğinde, aranızdaki iletişimin yüzde 90’ı vücut dili. Sorun da burda. Vücut dili daha çok, beyinde otomatik devrelerce idare edilir. Vücut dilini istediğiniz zaman bilinçli olarak da kontrol edebilirsiniz ama doğal eğilimimiz vücut dilini otomatik devrelere bırakmaktır.

Bu otomatik devreler ise bir şeyi ancak defalarca tekrarlayarak öğrenir. Bisiklet sürmeyi düşün. Bisiklet sürerken yaptığın hareketleri istersen bilinçli olarak yönetebilirsin ama çoğunlukla dikkatin dağılır ve bisikleti sürmeyi otomatik devreye bırakırsın.

Yani sen kırmızı hapı biliyorsun ama senin kadınla iken vücut dilini kontrol eden devreler daha bunu bilmiyor. Onları da öyle bir gecede değiştiremezsin. Bir gecede 90% beta – 10% alfa davranışından, 10% beta – 90% alfa davranışına geçemezsin. Yapman gereken, yapana kadar yapıyormuş gibi yapmak ve tekrar. Bu konuya maskülin benliği geliştirmek yazısında değindim ama tekrara vurgu yapmadım.

Tekrar

90% beta – 10% alfa davranışından, 10% beta – 90% alfa davranışına geçmenin tek yolu var. Kendini bu davranışı gösterdiğin duruma maruz bırakmak (güzel bir kızla iletişim kurmak) ve bunu yaparken de  elinizden geldiğince 10% beta – 90% alfa gibi davranmaya çalışmak. Ve şu süreci göze almak :

İlk defa bunu yaptığında sen 10% beta – 90% alfa gibi davranmaya çalışacaksın ama 89% beta – 11% alfa davranacaksın. Pratikte beta olacaksın ve 1%lik iyileşmeyi algılayamayacaksın.

İkinci defa bunu yaptığında sen 10% beta – 90% alfa gibi davranmaya çalışacaksın ama 88% beta – 12% alfa davranacaksın. Pratikte beta olacaksın ve 2%lik iyileşmeyi algılayamayacaksın.

Üçüncü defa bunu yaptığında sen 10% beta – 90% alfa gibi davranmaya çalışacaksın ama 87% beta – 13% alfa davranacaksın. Pratikte beta olacaksın ve 3%lük iyileşmeyi algılayamayacaksın.

Bu şekilde devam ettiğinde, bir yerde 50% beta – 50% alfa davranacaksın ve ondan sonra alfa özelliklerin baskın olmaya başlayacak. Bu noktada iyi bir haber vereyim. İlk başta her yaklaşmanda belki 1% iyileşeceksin (hatta belki 0.5%) ama sen 10% beta – 90% alfa gibi davranmaya çalışırsan bir süre sonra bu iyileşmeler sıçrama yapacak. Tek bir denemende belki olumlu tepki alacaksın ve 10% iyileşeceksin. Bunun tersi de doğru. Yani geriye gitmen de mümkün ve iyileşmenin yavaşlaması da. Fakat sonuçta o eşiği aştığın an gelecek.

Harekete geçmek

Burada tabii çoğunluğun yaptığı 2 önemli hatayı yapmazsan bunun olma ihtimali var :

Birincisi, erkenden havlu atmak. Örneğin diyelim ki 10. yaklaşmandasın. Sen 10% beta – 90% alfa gibi davranmaya çalışacaksın ama 80% beta – 20% alfa davranacaksın. Pratikte beta olacaksın ve o 10%luk farkı da belki algılayamayacaksın. Sürecin bu aşamalarında birçok erkek, o kadar denedim bir şey değişmiyor diye havlu atar. Değişim daha su yüzüne çıkmamıştır çünkü.

İkincisi, yaklaşma sıklığını ayda yılda bir tutarsan, yani ayda bir bu tür bir yaklaşma yaparsan, 20 yaklaşmayı 2 senede yaparsan yani, bir yerde istesen de istemesen de havlu atarsın.

Burada sen tekrarlarla beynindeki devreleri değiştiriyor, otomatik devrelere 10% beta – 90% alfa öğretiyorsun. Bunun tekrardan başka yolu yok. Sihirli hapı yok. Bu siteyi istediğin kadar oku, git başka kitaplar oku, harekete geçmediğin sürece, bu tekrara dayalı süreci yaşamadığın sürece, bahsettiğin betalaşmayı azaltamazsın, yani içindeki betayı öldüremezsin :

Ne yazık ki, sana seni mucizevi şekilde olmak istediğin Erkek’e gönüştürecek standart bir program veremeyeceğim. Bu yolu ancak sen bulabilirsin. Fakat şunu söyleyebilirim, olmak istediğin Erkek olmak, harekete geçmeni gerektiriyor. Hedefin her zaman senden uzağa doğru hareket ediyor ama aslında bu iyi bir şey. Bizi büyümeye, olgunlaşmaya ve zorluklarla mücadele kapasitesi kazanmaya iten bir şey bu. Ama bütün bunlar, senin harekete geçmenle mümkün.

Bu blogda ve kırmızı hap komunitesinde günlerce tavsiye okuyup, bilgelikten faydalanabilirsin ama bunların hiçbiri sen harekete geçmedikçe bir işe yaramayacak. Sayamayacağım kadar çok genç erkeğe her türlü tavsiyeyi verdikten ve onları pratiğe dökmeleri için teşvik ettikten sonra, bu erkeklerin harekete geçecek motivasyonu bulamadıklarına şahit oldum. Çoğunlukla harekete geçmek için dibe vurmayı ya da çok ciddi bir travmayı bekliyorlar.

Buraya gelip saha raporlarını okuyorsunuz, taktikler öğreniyorsunuz. Bunları bilmeniz önemli ama eşiği aşma azmi ile uygulamadığınız sürece, sahada başarılı olma şansınız yok.

Eşiği aşma anı

Bu şekilde tekrarların bir yerinde, eşiği aşıyorsunuz. Ve bu da aslında hayatınızda ilginç bir anı oluyor.

Ben kırmızı hapın öncülü fikirlerle ilk karşılaştığımda, bunlar genelde kızlara yaklaşma üzerineydi. O zaman internetten yürümek pek yaygın olmadığından, bu da barda ya da sokakta yaklaşmak anlamına geliyordu.

Kendime şöyle demiştim. 100 kere yaklaşıp deneyeceğim ve 100ü bulana kadar pes etmeyeceğim. Kaç kere yaklaşıp havamı almam gerekti tam hatırlamıyorum ama 30 bile değildir.  O gün de diğerleri gibi üç dört kızla iletişime geçip, işi yürümeye çevirdiğimde havamı aldığım günlerden biri idi. O gün de davranışlarımın çoğu beta idi. O gün de tünelin ucundaki ışık görünürlerde yoktu.

Biraz suratsız ve yorgun bir şekilde markete girip bir şeyler almak için raflara bakıyordum. Etrafıma baktığım yoktu, radarlarım kapanmıştı. Bir rafta durmuş bir ürünün etiketini okurken sol tarafımdan çok tatlı bir sesin “merhaba” dediğini duydum. Kafamı çevirdiğimde yanımda bütün vücudu bana dönük, 1.60 boylarında oldukça güzel bir kız vardı.

“Merhaba. Şu tepedeki deterjanı almama yardımcı olabilir misin?”

Kıza vücudumu dönmeden sıratıma bir gülümseme geldi ve sonradan kendim de şaşırsam da “Telefon numaranı verirsen olurum tabii” deyiverdim.

Kız şaşırdı ama hemen yapıştırdı : “Senden her yardım isteyen kıza böyle asılır mısın?”

İşte oyun bilgileri burda birden işe yaramaya başlıyor. Kızın sesinden beni çekici bulduğunu hissetmiştim. Ama cevaben “git işine” demeyip de benimle iletişime devam edecek şekilde shit test atması “yürü la Mahmut” gazı vermeye yetti.

Gözünün içine bakarak ve hala gülümseyerek “Tabii ki hayır. Sadece kırmızı çizmeli, kıvırcık saçlı ve güzel olanlara asılırım” dedim. Sonra da bir şey demeden döndüm ve deterjanı indirip kıza verdim. Ardında da telefonumu çıkardım. Kız gülümseyip telefonu aldı ve numarasını yazdı. Bir şey demeden çekti gitti ama bir iki kere dönüp bana bakmayı da ihmal etmedi.

İşte o an bunca “faydasız” yaklaşmanın bende Mr. Miyagi etkisi yarattığını anladım. Onca cilala parlat sonrası hiçbir bok değişmedi diye sinirlenirken, ilk yumruğu, binlerce kez cilalayıp parlatmış Daniel San gibi karşılamıştım. Artık kartal vuruşuna giden yolum açılmıştı!

Ha kız yüzüme gülüp telefonuma yanlış numara girmiş, ordan ekmek çıkmadı. Ama aslolan daha önce asla cesaret edemeyeceğim bir girişkenlikle fırsat değerlendirmem, shit test savurmam ve vücut dilimin tamamen “oyun” modunda olması idi. Bir şeylerin geri dönüşsüz değiştiğini hissetmemdi. O hatunda iş çıkmasa da gerçekten bu olay bende otomatik hale geldi ve sonradan çok ekmeğini yedim. Yıllar sonra bile o devreyi kullanıyorum. Mesela yıllar sonra bira kuyruğunda bana “bir bira daha alsana, 2 bira alana bir tane bedava” diye akıl veren kıza “tamam, o ekstrayı benimle içeceksen alayım” diye atlayan devre, o gün o markette son bağlanışını yapıp aktive olmuştu.

“bunların her an farkında olmak ve düzeltmek için zihinsel mücadele vermem gerekiyor. dedim ya şartlandırılmış evcil hayvan gibi” derken doğru söylüyorsun. Ama o mücadele, eğer sen o mücadeleye kendini sürekli maruz bırakır ve dediğin gibi her an farkında olarak düzeltirsen, azar azar otomatikleşecek ve bir noktada şartlanmış evcil hayvandan, şartlanmış vahşi kurta dönüşeceksin. Tabii erkeklerin çok azı gibi yolu yürümeyi göze alabilirsen.

İçinizdeki betayı öldürmek – II

İçinizdeki betayı öldürmek – I yazısının devamıdır.

Estetik mi  Sosyal Robotlar mı?

Daha önce belirttiğim gibi, erkekler gerçek romantiklerdir, kadınlar da çok nadir olarak takdir edilen bu romantizmin araçlarıdır. Cinsel devrim sonrası feminizasyonun en büyük yakınmalarından biri, erkeklerin feminen yanları ile bağlantı kuramadıklarıdır. Biz “duygularımızla bağlantılı değiliz”. Tanrı popüler kültürü, her cinsiyetin içinde eşit ama ortaya çıkarılamış bir feminen ve maskülin enerji olduğuna inandırdığı için Carl Jung’un çürümüş cesedini sonsuza kadar cehennemde yaksın. Batı kültürü Jungcu teoriye öyle batmış vaziyetteki bunun farkında bile değiliz. Cinsiyetsiz ve androjen toplumun ideal hedef olması normalleşti.

Ateşli konuşma bir yana, son 50 yıla kadar, gerçekten de erkekler, duygular söz konusu olduğunda kendilerini en çok kontrol edebilen cinsiyetti. Erkeklerin duygularını belli etmemeleri kadınlara çekici gelen şeydi. Ya gizemli şairler ve sanatçılar olarak, ya da her duygu gösterisi kendi başına olay olan doğal olarak acıya dayanıklı bir insan olarak, erkeklerin duygusal ulaşılmazlığı kadınların ilgisini daha fazla çekmiştir. Modern toplumlarda ise, kadınlarla samimiyet için erkeklerin duygularını açıkça ifade etmeleri teşvik ediliyor ve pratikte erkeğin sahip olabileceği tüm gizemi öldürüyor. Kadın erkek beyinlerindeki farklar bir yana, erkeklerin duygularını saklayacak şekilde evrimleşmelerinin sebebi, çocukça bir zayıflık değil, düzenli şekilde kadınların ilgisini çekiyor olması.

Fakat bu devirde değil. Erkekler ve oğlan çocukları, her durumda duygularını açıkça ifade etmelerinin problemlerin çözümü olduğunu duyuyorlar. “Erkekler ağlamaz” öyle amaçsız bir söz değil. Duygularını zaptetmeden dışa vurmak feminen bir özellik. Erkeklerin en yoğun duyguları hariç hiçbir duyguyu göstermeyen sosyal robotlar olması değil bu; duygularını göstermenin her durumda normalleşmesi ile ucuzlaması. Erkeğin duygularını, bunu gerçekten takdir etme kapasitesi olmayan kadınlara göstermesi, kadınlara çok nadir verilmesi gereken bir hediye

Öğrendiklerinizi kafanızdan atın

Duygusal olarak ulaşılır olmaya uzun süre koşullanmış bir beta erkek için, duygusuz olmak çok zor olacaktır.  İyi haber şu : size duygusuz olmanızı söylemiyorum, sizi her ota boka kolayca duygusallaştıran nedenleri kafanızdan atın diyorum. Duygusal olarak yanınca duygusuz biri olmak çok zor değil. Asıl zor olan bu duygular hakkında iyi hissederken onları frenleyebilmek. Duygularımız bizi insan yapan şeyler ve onları takdir etmek önemli. Ama duyguların aleyhinize ne kadar kolay kullanılabileceğini farketmeniz deaynı şekilde önemli. Sizi kolayca duygusallaştıran nedenleri kafanızdan atmanız lazım. Belki terk edilmiş olmak ya da özellikle kolayca duygulanan biri olarak yetiştirilmiş olmak gibi nedenler.

Araba kullanmayı öğrenirken çok duyduğunuz “virajı içten almak” ve “virajda fren yapmamak” kavramlarını hatırlayın. Araba kullanırken kendimizi virajda bulduğumuzda doğal dürtümüz frenlere asılmak ve daha da kötüsü bunu yaparken virajı dönmeye devam etmektir. Tüm içgüdümüz bunu söylese de böyle yaparsak zaten tehlikeli olan durumu daha da tehlikeli hale getirir hatta kaza yaparız. Ama virajı dönerken fren yapmamamız gerektiğini öğrenip uygulayarak, fren yapmamayı refleks haline getirebiliyoruz ve böylece de kaza yapmadan araba sürüyoruz.

Aynı şekilde yolda kazalara uğramamak için eski alışkanlıklarınızı  ve şartlanmalarınızı atmanız gerekiyor. Bu pratik ve tekrar gerektiriyor – en fevri reaksiyonlarınızın bile tersi davranacağınız şekilde değişmesi gerekiyor. Azmin yerine koyabileceğiniz birşey yok.

Kendiniz hakkındaki düşüncelerinizi değiştirmeniz ilk adım. Aslında bu en zor adım zira çoğu erkek, kendi kendileri hakkında yeni bir düşünce şeklini içselleştirmeleri gerektiğine inanamaz.  Çoğu durumda rehavet, erkeklerin bu değişimi yapmamalarının en önemli sebebi. Bir insanın şimdiki durumundan ne kadar mutlu olduğuna kendini inandırması için bahaneler bulması, gerçekten kendini eleştirip değişmek için çabalamasından daha kolay.

Ne yazık ki, sana seni mucizevi şekilde olmak istediğin Erkek’e gönüştürecek standart bir program veremeyeceğim. Bu yolu ancak sen bulabilirsin. Fakat şunu söyleyebilirim, olmak istediğin Erkek olmak, harekete geçmeni gerektiriyor. Hedefin her zaman senden uzağa doğru hareket ediyor ama aslında bu iyi birşey. Bizi büyümeye, olgunlaşmaya ve zorluklarla mücadele kapasitesi kazanmaya iten birşey bu. Ama bütün bunlar, senin harekete geçmenle mümkün.

Bu blogda ve kırmızı hap komunitesinde günlerce tavsiye okuyup, bilgelikten faydalanabilirsin ama bunların hiçbiri sen harekete geçmedikçe bir işe yaramayacak. Sayamayacağım kadar çok genç erkeğe her türlü tavsiyeyi verdikten ve onları pratiğe dökmeleri için teşvik ettikten sonra, bu erkeklerin harekete geçecek motivasyonu bulamadıklarına şahit oldum. Çoğunlukla harekete geçmek için dibe vurmayı ya da çok ciddi bir travmayı bekliyorlar.

Kendimi motivasyon konuşmacısı saymıyorum ama bir aşamada uçurumu aşman ve kafanı değiştirmen lazım

Çeviri : Kill The Beta

İçinizdeki betayı öldürmek – I

Rational okuru Paul muhtemelen en çok tavsiyem istenen konuda kendisine yol göstermemi istemiş.

“Bütün blogunu okudum ve benim en büyük problemim şu : içimdeki betayı nasıl öldüreceğim? Her yattığım kıza, hatta her takıldığım kıza, karşı duygular geliştirdim. Tek gecelik bir ilişki yaşadığım hatta erkek arkadaşını benimle aldatan kız için bile. Sanki hiç öz kontrolüm yok gibi yani yattığı her erkek için acı çeken kız gibiyim.

Bu soruya kesin bir cevabımın olmasını çok isterdim Paul. Adım – adım betalıktan kurtulun programı geliştirebilmiş olsa idim, tüm erkeklerin takip ederek içlerindeki betayı öldürebilecekleri bir şablonum olsa idi, hayal edemeyeceğim kadar zengin olabilirdim. Alfa Buda hakkında dediğim gibi, eğer alfa özünü şişeleyip satabilse idim hayatım kurtulurdu. Gerçek şu ki bu sorunun basit bir cevabı yok zira her erkeğin durumu kendine özel. Tabii ki erkeklerin problemlerinin ortak kaynakları ve Feminen Matrix sınırları içinde çalışır bir cinsel strateji kurma çabalarında (beta oyunu) ortak zihin yapıları var. Ama bu zihinsel şemaları uygulamada ve bu şemalardan kurtulmak için ihtiyaçları olan reform yolunda her erkek farklı bir vaka.

Ben Oyunun hakettiği gibi ciddiye alınmamasının temel sebeplerinden birinin bu olduğunu düşünüyorum -kendi öz analinizi yapmak ve sonra da bu analize göre kendinizi baştan yaratmak oldukça büyük bir iş. Geçen 10 yılın PUA gurularının ve oyun yarı tanrılarının şarlatan satıcılar gibi ucuz görünmesinin sebeplerinden biri, bu kişilerin her erkeğin kaçınılmaz olan içindeki betayı öldürme gerekliliği konusunda ihtiyaçları olan kişiselleşmeyi göz önünde bulundurmamalarıdır. Bu seminerlerde PUAların değinmekren kaçındıkları şey zira sizin başarınız, sonuçta başarıyı nasıl ölçtüğünüz, tamamen size bağlı.

Daha önce hayalinizde görmediğiniz kızlarla birlikte olma fikri PUA DVDleri sattırabilir; kişiliğinizin iç işleyişini değiştirmek ise çok daha zor bir iştir. Bir kitapçının self-help (kişisel gelişim) bölümüne baktı ve bu konuda neden bu kadar çok kitap basıldığını düşündü iseniz, tamamen aynı dinamik nedeniyle – bir kişinin hayatında temel bir değişim yapmaya etki etmek çok az kişinin gerekli sabır ve sebata sahip olduğu ciddi çaba gerektirir.

Bunu aklımızda tutarak demem gerekli ki senin içinde elimde bir yol haritası yok maalesef – elinde böyle bir harita olduğunu söyleyen herkes sana birşeyler kakalamaya çalışıyor -ama, sana doğru yönü göstermeye çalışacağım. Neyin çalışıp neyin çalışmayacağını sana ben söyleyemem, bunu ancak sen kendin bulabilirsin. Ama unutma, kendini değiştirmek, zaman alan bir süreçtir. İçsel oyunlarını dönüştürme konusunda çok zorlanmayan erkekler bile, bu hala devam eden bir süreçtir. Ben kendimi alt rütbe bir alfa olarak tanımlamayı arzu ediyorum (Roissy’nin ölçü yöntemleri ile) ama bu ara ara daha aşağı kaymadığım anlamına gelmez. Süreç derken de kastettiğim bu; her shit testi geçebilecek şekilde kurşun geçirmez biri olmayacaksın ama hatalarından ders alıp kendini bir dahaki sefer için ayarlamaya teşvik edileceksin. Artık alfa olduğunun farkına vardığın büyük an gibi birşey yok, oyunu tamamen içselleştirdiğin bir nokta da yok. Oyunun üstadıdır sertifikası da almayacaksın. Ama düşünceni değiştirebilirsin ve hep doğru yönde yürüyebilirsin.

Bilmek savaşmanın yarısıdır

Eğer içselleştirmenin gerçekten bir ilk adımı varsa bu kendinizi eğitmektir. Bu aslında en zor işlerden biri. Eğer benim blogumu okuyorsanız, ya da en azından ucundan da olsa Oyun konseptine aşina iseniz, bu size gayet kolay görünecek ama unutmayın, hala fişe takılı olan koca bir dünya dolusu insan var. Bu erkeklerin sadece küçük bir yüzdesi Oyunu ve pozitif masküliniteyi dikkate alacak ve bunların da çok az bir kısmı bunda bir değer görecek. Bizim perspektifimizden olay oldukça apaçık : kitapları / blogları okuruz, konseptlere aşina oluruz, çalışacağını düşündüğümüz şeyleri alırız, fikirleri deneriz, bunların geçerliliğini gözden geçiririz ve bir fikri ya içselleştirir ya da çöpe atarız. Fakat fişten çekilmiş için apaçık olan şey, fişe takılı için “dine küfretme” gibi algılanır.

“Eğitiminiz” fişten çekildiğinizde bitmez. Aslında yeni bir zihin yapısını içselleştirmek fişten çekilen için çok daha önemli zira siz bunu pratiğe döküyorsunuz. Birçok erkeğe söylüyorum, bir kez hapı yuttunuz mu geri dönüş yok. Oyunu keşfeden ve sosyal yeteneklerden yoksun olmak ya da PUA tekniklerinin hayallerindeki kadını sikmek için uygulanabilecek sihirli formül olduğuna kendilerini inandırdıklarından uygulamayı başaramayan birçok erkek, daha önceki cinsiyetler arası dinamik cahili oldukları rahat kabuğa dönmek isterler. Ve bunu yapmaya çalışırlarsa geri dönüş olmadığını keşfederler. Sosyal etkileşimler, feminizasyon, normal diye kabul etmeye koşullandıkları kaybeden taraf olma – bütün bunlar onlara incelikle kaçındıkları gerçeği hatırlatıp durur ve onlar da bundan nefret ederler. Ve bu gerçeğe düşman kesilirler.

Bunu buraya ekliyorum zira bu pozitif masküliniteyi içselleştirmek için dönüşen erkekleri bekleyen gerçek bir tehlike. Aynı şekilde artık Oyun gerçeklerine ve fişten çekilmişim gerçekliğine daha duyarlı hale geldiniz (ya da gelmeniz gerekir). Burada eskiden normal saydığınız şeylerden uzaklaşacaksınız. Buna kolay bir örnek popüler medyadaki kadın erkek ilişkileri ile alakalı şeylere kafa yormak. Bir şarkı duyacaksınız, bir dizi izleyeceksiniz veya bir konuşmaya kulak misafiri olacaksınız ve temel varsayımları feminen önceliği tarafından domine edilmiş bir kültür ile çevrili olduğunuzu farkedeceksiniz. Yeni zihin yapısını içselleştirmek ve ya da eski zihin yapısına yeniden dönmek açısından bütün bunların içinde kendi pozisyonunuzu anlamanız önemli

Değişimi uygulamak

Yeni gerçeklik olarak algıladığınız şeyi uygulamanızın hayati olduğunu söylememe gerek yok. Öğrendiğiniz teorileri internetten çıkıp sahada test etmeniz lazım. Bu klüplerde kızlara yazmak, karınıza karşı tavrınızı değiştirmek ya da hatta iş yerindeki bir kadınla iletişiminizi değiştirmek anlamına gelebilir, tamamen size kalmış. Değişimi uygulamanın en zor tarafı, sizi daha önceden tanıyan kişilerin “yeni” sizi sorgulamalarının şoku olacak. Eğer yeni bir şehre taşınıp, yeni sosyal çevre edinirken piç alfa rolünü oynamaya başlasanız böyle bir derdiniz olmayacaktı. Ama sizi yıllardır bilen insanların gözünün önünde böyle bir değişim yaptığınızda, “olmadığı biri olmaya çalışan sahte biri” etiketini yiyeceksiniz.

İnsanların öngörülebilirliğe ihtiyaçları var – bu onlara diğerleri üzerinde belli bir kontrol hissi verir. Kendinizi değiştirdiğinizde, ya da kişiliğiniz bir dış etmen tarafından değiştirildiğinde, bu öngörülebilirliğe karşı bir tehdittir ve buna karşı mantıki tepki diğerlerinin dizi eski yerinize itmeye çalışmasıdır. Utandırma, kadınların başvurduğu doğal bir taktik, ama itki her zaman sizi yeniden kendi çerçevelerinin içine doğru olacaktır. Ve aslında diğerlerinin tehdit olarak algıladığı şey, yeni sizin çerçeve sarsıcı olmanızdır. Bunu bir kere ve ağır bir şekilde yaparsanız insanlar bunun sizin kişiliğinizin  daha önce “yanmış” olmaya karşı gerçekçi olmayan bir tepkisi olduğunu iddia edeceklerdir. Bunu ince bir zeka ile zamana yayarak yapın, insanlar değişimin gerçek olduğunu kabul etmeye daha istekli olacaklardır. Her zaman değişim talep edin ama bunun hemen olmasını talep etmeyin.

Bunu unutmayın zira arkadaşlarınız sizin dönüşüm sürecinizdeki en büyük şüphe kaynağı olacaklardır. Kötü niyetli olmayabilirler, ama anlamanız gereken şu ki, bu niyet normallik arzusunda geliyor, sizin için en iyisini istediklerinden değil. Eski bir kadın arkadaşınızın sizi ilk defa “hayvan” olarak tanımladığı an, sistem için bir şoktur. Eski benliğiniz alttan alta durumu düzeltmek isteyecektir ama bunu hakaret olarak algılama dürtünüze karşı koymanız lazım. “Evet, hayvanım” diye övünmek, bütün önceki hayatınız başkalarını kızdırmamak / gücendirmemek, hele de sikmek istediğiniz hatunları, üzerine kurulduğu için çok zor gelecektir. İçinizdeki beta için bu mantığa aykırı bir hareket. Size ne kadar sadist gelirse gelsin, beraber olmak istediğiniz kadınları dolaylı olarak kızdırma kapasiteniz, sizi bol bol ödüllendirecek. Fakat içinizdeki beta ile yeni yeni ortaya çıkan alfa arasındaki çelişki, uzlaştırması en zor çatışma olacak. Çoğu erkeğin dönüşüm esnasında çuvalladığı nokta burasıdır ve bunun sebebi de temel olarak bu erkeklerin duygularını kontrol edebilme pratiklerinin olmamasıdır.

Devamı : İçinizdeki betayı öldürmek – II

Çeviri : Kill The Beta

Saha Raporu – Sadece Tecrübe Et

Herkese selamlar.

Kırmızı hapı alan biri olarak hayatımda yaşadığım değişimlerden bahsetmek istiyorum. Spora başladım kilo verip kas yaptım.
Kitap okudum kendimi geliştirmeye adadım ama her erkekte olduğu gibi porno ve mastürbasyon batağındaydım. Onları azalttım hatta yok ettim. Hayatımın ilk 20 senesi böyle ezik betalıklarla geçti Robert Greene ile tanışmak hayatımı değiştirdi. Haziran gibi kırmızı hapı aldım. Bütün yazıları ve blogları okudum. İngilizcem sayesinde redditi takip etmeye başladım, kendimi çok geliştirdim diyebilirim. Hocamız sağolsun ondan da çok şey öğrendik. Neyse konumuza dönecek olursak , her haliyle değişiyordum ama yürümüyordum kızlara sonra Yetti aq diyip başladım yürümeye.

İnternetten 20 küsür kıza yazdım. 2 tane ile devam etti konuşmamız. En son biri ile muhabbettimizi çok ilerlettim. Cold approach (soğuk yürüme) yaptım.  Cocky funny (ukala – eğlenceli) ile kızı baya etkiledim. Hatta ilk gece konuştuğumuzda baya da güldürmüştüm , bir şeyler içme sözü aldım kızdan. 1 hafta sürdü görüşmemiz internetten. Aynı anda 3-4 kızla beraber görüşüyordum ama paralel olarak (Tabak Çevirmeye başlamıştım).

Muhabbet ederken kızın kesinlikle etkilediğim bir özelliğim vardı. Fazla kendini beğenmiş , özgüveni yüksek biri olmak. Ayrıca kızı baya da şaşırtıyordum. Arada yapılan shit testleri baya tersleyerek savuşturuyordum. Beni test ettiğinde; beğenmediysen defolup gidebilirsin, diyerek ağırlığımı ortaya koyabiliyordum. Bakın bunlar sadece yazışmalarımızda yapılan şeyler. Sinemada öpeceğimi elleyeceğimi falan dedim. Komiktim, piç imajı verdim. Sonra kızı birşeyler içmeye çağırdım. Buluştuk bir yerde ama aslında baya vazgeçecek gibi oldum çünkü kızı uzaktan gördüm ama o beni hiç görmemişti. Tipini çirkin geldi sonra vazgeçtim eve geri gidiyordum ki düşündüm reddedilme korkusu ile ilgili hocamızın yazdığı önemli bir not vardı: REDDEDİLME VE YÜRÜME OLAYLARINI BİRAZ TECRÜBE KAZANANA KADAR DIŞARDA, BAŞKA ORTAMLARDA DENEMEK. OKULUMDAKİ DAHA GÜZEL KIZLAR İÇİN BUNA KATLANMAM GEREKİYORDU.Sonra sikerler amk deyip geri döndüm (Özgüvenimi yıllarca kıran orospu çocuklarını söve söve yürüyerek ) Kızı gördüm merhaba dedim büyük bir ciddiyetle. Sonra bir şeyler içmeye götürdüm onu.

Kızın tipini beğendim, fiziği de gayet iyiydi.

Cool takıldım , kendini beğenmiş hafif egolu modumu sürdürdüm. Aniden gelen sessizlikleri siklemedim. İçeceğimi içip insanları seyrettim kendisi soru soruyordu. Shit testlere karşı uyanıktım yaşımı ailemi falan sordu. Hepsini salladım. Kaç kardeş olduğumuzu da sorunca
KİMLİĞİMİ AL İSTERSEN DEDİM. Genel olarak BAĞIMSIZ EGOLU KARİZMA TAKILDIM. Shitlerin çoğunu savurdum. Sanane lan , Seni ilgilendirmez aq gibi tavırlardaydım ve bunu hem yazarak hem yüzüne söylüyordum.(Barzo erkeklerin belki de en büyük silahı SHİTLERİ HAYVANCA KOVMALARI VE FRAMELERİNİ ÖLÜMÜNE SAVUNMALARI ). Bunu mesajlaşırken de sık yapmıştım (skeptico ya selam çakıyorum buradan BANA KİMSE BİR ŞEY YAPTIRAMAZ HERKESİN AMINA KORUM -skepticonun öğütlediği – modundaydım. Hayatım boyunca sevgilim olmamış aq özgüvenime bakın … )

Bana içeceği bitince sonra “Şimdi ne yapacaz ” diye sorunca sinemaya gidiyoruz dedim .Sinemaya gittik. Hafiften elime dokunuyor gibiydi ama 30 dk sonra kafaya koymuştum öpüşecektim yada elleşme olacaktı kesinlikle. Sonra sarıldık öpüştük alt dudağımı ısırdı aq, göğüslerine dokundum ve elimi içine attım kendisi açtı düğmesini her yerine dokundum. Parmaklarımı ellerimi öptü hatta ısırdı . Amına elimle bastırıyordum titriyordu ,bacaklarını baya açtı. Dakikalarca kasıldığını hissedebiliyordum. Elimi en derinlerle götürdüm (Kaybedenler Kulübü sinema sahnesinin aynısı ) filmi izleyemedim bile zaten. Aşk filmiydi ,her öpüşme yada sevişme sahnesinde kızla yiyişiyorduk. Salon kalabalıktı ama buna rağmen film boyu memelerinin ucunu sıktım.

Öpüşürken çok zevk alıyordu kız gözünü kapatıyordu ama benimki açıktı anlamaya çalışıyordum bu duyguları. Ben zerre zevk almıyordum zerre… Onu okşarken gözlerin defalarca kapattı titriyordu. Ben de sadece nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalışıyordum. O da benim sikimi eliyle falan sıkıyordu defalarca. Sonuçta neredeyse film boyunca durmadan yiyiştik. Filmin sonuna doğru öptürmemeye başladı ama yine öpüştük. Film bitti falan bu sefer shit testler gelmeye başladı . Yürürken önümde gidiyordu. Hayırdır amk acelen varsa git dedim sonra durdu koluma girmeye başladı. Bir yere oturmaya gittik birşeyler içmeye.

Göz kontağı kurmuyordum canım istemedikçe , modum devam ediyordu. Esprili küstah şakalar falan yapıyordum sürekli. Sonra işim var dedim yolladım onu. İsmini söylemedi bana ben de ona yalan söylemiştim ismimi. Benden büyük bir hatundu arada devam edecek onunla.

Sonuç Olarak;
1) Mesajlaşmada cinsel imalı hafif şakalar çok önemli
2) Shit testleri kovma için BOYUN EĞDİRİLMEZ
KİMSE BANA BİR ŞEY YAPTIRMAZ AMINA KOR modu önemli
3) Küçük ayrıntılara dikkat et : kızın önden yürümemesine falan dikkat et yada filmin Erotizm çağrıştırması önemli
4) Onu kaybetmekten korkma BOLLUK MENTALİTESİ ÇOK ÖNEMLİ. Tabak çevirme çok önemliyimiş… Şuan hali hazırda 3 kızla daha görüşeceğim mesela hatta birinde kahve içecem evind. Ayrıca gerektiğinde taşağını ortaya koyacak cesareti göster.
5) Hard seks çok önemli kıza ne kadar sert davransam o kadar hoşuna gidiyordu.
6) İplemez OL.
7) FAKE IT TILL YOU MAKE IT!
8) Sniper değil de shotgun tekniği çok önemli.
9) Kız bana baya ukala diyordu ama benden hoşlandı .DEDİKLERE DEĞİL YAPTIKLARA BAKIN.

Öpüşmeyi ve elleşmeyi sevmediğim bir hatunla yaptım ama bana iyi bir tecrübe oldu sadece BLUE BALLS oldum sjjsdm .Zerre zevk almadım ayrıca .Tecrübe çok önemli mesela öpüşmenin tadını aldım ve o kadar da siklemiyorum böyle şeyleri bundan böyle , artık oturup işime bakacağım spor ,ders neyse artık onlarla uğraşacağım.Ama tabak çevirmeye devam edeceğim. Kızlar gelir geçer yaşanan heyecan hep aynı. Önemli olan kendimize yatırım yapmamız ve GELİŞTİRMEMİZ. Hayatım boyunca kendimi şişman çirkin bir ucube olarak görmüştüm ama ilk yiyişme hepsini yok ettiajsjsjsn.

Diyeceklerim bunlar
ÜSTAD SAĞOLUN
KOLAY GELSİN HERKESE

Konuk Yazar : BenLark

Yürüme Davetiyesi (Approach Invitation) – 2

Yürüme Davetiyesi (Approach Invitation) – I yazısında yürüme davetiyesinin (YD) detaylı bir tanımını yaptık. Bu bölümde ise, kadınların en çok kullandığı yürüme davetiyesi çeşitleri ile devam edeceğiz.

Daha önce de bahsettik. Kızın size attığı bakış YD olabilir.

1 – Bakış : Eğer hatun size 1.5 saniyeden fazla bakıyorsa, bu bakışın YD olma ihtimali çok yüksek. Eğer size birden fazla bakıyor ise, bu da YD dir hatta açık ve parlak yeşil ışıktır. Burnunuzda sümük olması ya da t-shirtü test giymeniz gibi bir absürtlüğünüzün olmadığını varsayıyoruz. Bu durumda yürüyün.

Unutmayın, kadınlar kime baktıkları konusunda dikkatlidirler zira yanlışlıkla kaybeden betaların ilgisini çekmek istemezler. Bir kadın oldukça seksi giyinse bile ilgisini çekmek istediği erkek bir beta değildir (erkeklerin yüzde sekseni). Eğer hatun size uzun süre ya da birden fazla kez bakıyorsa, sizin ilginizi çekme isteği ihtimali yüksektir.

Hoşunuza gidecek bir kızın bakışını yakaladığınızda en önemli kural asla ama asla gözünü ilk kaçıranın siz olmamanızdır. Zaten hatun çoğunlukla en fazla 2 – 3 saniye bakacaktır (bazen bu daha da uzayabilir).

2 – Kendini Yerleştirme : En bariz YD. Kızın sizin yanınızda bir yere gelmesi ve kendisini sizin yakınızında konumlaması. Radarınız açıksa (neden kapalı olsun ki?) kızın A noktasından yakınınızdaki B noktasına gelişini farkedersiniz. Kız burada size bakış atmayabilir ya da sizin hemen dibinizde olmayabilir. Hatta çoğunlukla olmayacaktır.

Kız B noktasında konum aldıktan sonra fırsat pencereniz, yani konuşma açılışı yapmanız için size verilen süre, 2 – 3 dakika. İlk 2 dakika içinde açılış yapın. 

3 – Asılı Kalma : Tecrübesiz kadınların, genelde tecrübesiz erkeklere gönderdiği YDdir bu ama bazen aşırı cinsel enerjiye sahip hatunlar da vakit  kaybetmemek için yaparlar (gece seks çok yakın!). Kız yakınınızdaki B noktasına gelir ve yüzü size dönük olarak durur.  Buna kıza dönüp gülümseyerek merhaba demeniz yeterlidir.

4 – Duraksama : Bunu yakalamak tecrübe gerektirir ve opsiyonları bol ve güzel hatunlar yaptığı için yakalarsanız, ödülü büyüktür. Kız A noktasından B noktasına gelir, en fazla 3 saniye yakınınızdaki bu noktada durur ve sonra gider. Evet, bu kadınların herhangi tek bir erkeğe daha fazla fırsat vermeye ihtiyaçları ve niyetleri yoktur.

Bunu gerçekten duraksaması gereken kızdan ayırmak zordur. O anki duruma göre değerlendirin ve içinizdeki sesi dinleyin. Ya da, bunu yapan her hatuna yürüyün ve gerçekten YD yapan hatunu yakalayın. Bu tip bir YDyi yakalayabilen erkek, tecrübeli etiketi yiyecektir, ve gerçekten YD gönderen kadın bunu ödüllendirir.

5 – Etrafa bakınmak : Duraksama ve asılı kalma arasında birşey olan etrafa bakınmada hatun yanınıza yaklaşır ve sanki kaybettiği bir şeyi arar gibi etrafa bakınır. Bunu en çok gündüz oyununda göreceksiniz, barlarda değil. Bu kızı tespit edip yürürseniz, hatun bunu saklamaya gerek görmediği mutlu bir şaşkınlıkla karşılayacaktır. Fakat her yürümede olduğu gibi paniğe kapılır da ürkek yaklaşırsanız, hatun sizin uzaktan cool görünmenize rağmen aslında öyle olmadığınıza karar verip sizin yürümenize sıcak yaklaşmaya başlayabilir.

6 – Söylenmek ve şikayet : En kolay değerlendirilecek YDlerden biri. Hatun yakınınızda ve şikayet ediyor ya da (güya) kendi kendine söyleniyor : “Nerde bu otobüs” ya da “neden bu klimayı açmıyorlar” gibi. Bu topa girmek çok zor olmasa gerek. Fakat dikkat edin, hatunun attığı YD size değil arkanızdaki yakışıklıya olabilir 🙂 Starbucks kahve kuyruğu gibi uzun bir kuyrukta en çok kızla böyle tanışılır.

7 – Yardım İsteği : En kolay değerlendirilecek YDlerden bir diğeri. Hatunun “fotoğrafımızı çeker misin”, “ateşin var mı” gibi istekleri. Bunu gerçek bir yardım isteğinden ayırmak için kıza sadece yardım etmek yerine muhabbet de kurun. Hatta takılın.

8 – Kankaların Sessizliği : Kız bir kız arkadaşı  ya da bir grup arkadaşı ile beraberken, siz ortama girdiğinizde gruba bir sessizlik çöküyorsa, ve hele de feminen davranıyorlarsa, kendinizi tanıtın.

Bunun daha açık iki versiyonu da kankaların fısıltısı (siz ortama girince kankaların fısıldaşarak sizi işaret etmesi), kankaların dirsekleri (kankaların birbirlerine dirsek atması) ve kankaların gülüşmesidir (ki buna da yürümüyorsanız, gidin Onedio izleyin, bırakın buraları).

Kanka varken kendinizi tanıtabilirsiniz ama kızın tanıdıkları yanında “kolay kız görünmeme” refleksi çalışacaktır. O nedenle kızın içinize düşmesini beklemeyin.

7 – Bakış : Yukarıdakilerin herhangi birinin ardından bakış gelirse, yürüyün.

Duruma Göre Açılış

Yukarıdaki durumlarda, kızın YDsini yakaladıktan sonra açılış yapmak size kalmış. Genelde, duruma göre konuşmak daha mantıklı. Örneğin Starbucks’ta “o kahve nasıl iyi mi?” ya da barda “gecenen nasıl geçiyor?” gibi sorular.

En iyi giriş, biraz tecrübe istese de, “suçlama”dır. Örneğin kitapçıda yanınıza yaklaşıp birşeyler arıyormuş gibi yapan kıza “Grinin 50 Tonu’u mu arıyorsun?” demek gibi. Ya da fotoğraf çekmenizi isteyen kıza “onca kişi içinden en yetenekli fotoğrafçıcının ben olduğumu hisettin değil mi?” demek. Ya da durakta bekleyen ve otobüs gelmedi diye söylenen kıza “al bir ciklet, stres alır” demek gibi (stresle suçluyorsunuz).

Kadınların en çok kullandığı siktir git sakın yürüme hareketleri

YDler kadar sakın yürüme hareketlerini de bilmeniz yararınıza. Sadece tecrübeli PUAlar sakın yürüme duvarlarını aşıp oradan iş çıkarabilir. Yürünmez mi, yürünür ama reddedilmeyi çok büyütmüyecek bir ego disiplini kazanana kadar bunlara yürümeyin.

  • Kızın güneş gözlüğü takması ya da kulaklık takması, yürümeye kendisini kapaması demektir. Sadece tecrübeli PUAlar buradan iş çıkarabilir. Yürünmez mi, yürünür ama reddedilmeyi çok büyütmüyecek bir ego disiplini kazanana kadar bunlara yürümeyin.
  • Kız ile göz göze geldiğinizde kızın gözünü yukarı doğru kaçırması. Burası çetrefilli, daha önce bahsetmiştik. Bu kızın kendi CPDsini sizin CPDnizden ölçülür derecede yüksek görmesi demektir. Bu yaklaşmanıza engel değil ama bu algıyı değiştirecek materyaliniz yoksa reddi yiyeceksiniz haberiniz olsun. Bunun ne olduğunu anlamak için kıza bir süre bakın. Aynı şeyi bir daha yaparsa ya da hiç bakmazsa, şansını kaybetti 🙂 NOT : Kızın gözünü yana kaçırması ise sarı ışıktır. Yani kızın sizin CPDnizle ilgili bir yorumu yok. Aşağı kaçırmasının ise feminen bir davetiye olduğunu, önceki yazıda belirtmiştik.
  • Kızın varlığınızda konuşur gibi telefonuna sarılması. Bu siktir git seviyesinde bir bana yaklaşma hareketi. Özellikle kız sizin onu kestiğinizi farketti ise. Mesaj biraz daha nötrdür zira kız heyecanını bastırmak ya da cool gibi görünmek için mesaj atıyor gibi yapıyor olabilir. Fakat çok ümitlenmeyin, bu da çoğunlukla “bana gelme” demektir.

Kadınlarla nasıl tanışılır konusunda kapsamlı kitabımız:

Kadınlarla nasıl tanışılır?

Oyun – Kadınlarla Tanışma
(E-Kitap – 197 sayfa – PDF / EPUB)

Yürüme Davetiyesi (Approach Invitation) – I

Arkadaşlar bugün aslında çok bariz olması gereken ama birçok erkeğin kafasında böyle açık seçik tanımlı olmayan bir şeyden bahsedeceğiz : yürüme davetiyesi. Konu uzun o nedenle konuyu birkaç yazıda ele alacağım.

Yürüme davetiyesi (YD), kadınların oyunudur. Kadınlar, istisnalar kaideyi bozmaz, bir erkeği beğendiklerinde, ölüp bitseler bile, o erkeğe yürümezler. Bunun yerine erkeğin yakınında kendilerini konumlarlar ve erkeğe kaçamak bakışlar atarak erkeğin açılışı yapmasını beklerler. Buna, biz avlanan erkekler, yürüme davetiyesi deriz ve kadınlara yürüyen erkekler için en bariz yürüme nedenidir.

Bir kız yürüme davetiyesini uzun uzun yapmaz. Özellikle kalabalık şehir ortamlarında bu saniyeden az bir bakış olabilir. İkincisi, kadınlar bunu erkekler için kolay hale de getirmezler. Bakın burası önemli. Yani diyelim ki bir yürüme davetiyesi yakaladınız ve kız da tam size göre. Ara ara bakış atıp bir daha bakıyor mu diye bakıyorsunuz ve davetiyeyi kapıp hemen yürümediğiniz için de durduğunuz yerde heyecan katsayınız artıyor. Kızlar hiçbir zaman “canım benim, heyecanlandı, dur şuna yardım edeyim” diye düşünmezler. Yani sizin yanınıza gelmezler, daha çok bakmazlar, bakmaya devam bile etmeyebilirler.

Kadınlar genelde “hımm hoş / seksi çocuk, dur gidip yakınında durayım, bakalım ne yapacak” derler.

Bu noktada bilmeniz gereken en önemli şey, kadınların flört mekanizmasının bizden tamamen farklı olduğudur. Biz bir kızı kesmeye başladığımızda, sadece gözümüzün önünde olana bakarak (kalçalar, memeler, kaşlar, saçlar, ten ve tabii ki oranlar), “tamam, ben bu kızla birlikte olurum” ya da “yok ben bu kızla birlikte olmam” kararını veririz. Zira kadınların cinsel pazar değeri, erkek için çoğunlukla görseldir.

Bir kadın bir erkeği kestiğinde, görsel öğelere bakarak (sadece boy, kaslar, giyim, bakım değil, vücut dili, duruş, gülüş, duyuyorsa sesinin tonu, yansıtılan statü ve diğer kadınların erkeğe ilgisi – önseçilim de dahil)  “bu adamla işim olmaz” kararını hemen verebilirler ama bunun aksi karar bizim gibi “bu adamla birlikte olurum” değil “bu adamla olabilirim belki”dir. Neden? Zira görsellerin hiç biri, erkeğin maskülin bir erkek mi, yoksa erkek rolü yapan bir sünepe mi olduğunu tam olarak söyleyemez. Bunu anlamanın tek yolu, adamın kendisi ile konuşmaya başlaması ve bu konuşma sonucunda kadının adamın erkek olup olmadığını test etmesidir (shit test).

Fırsat Penceresi

Kadınların ezici çoğunluğu, bu şekilde “belki” bölgesine attıkları erkeklere ilk açılışı yapmazlar. Erkeğe YD verirler ve eğer erkek yürümez ise erkek yürümez. Bu kadar basit. Bazı erkekler kendilerini beğenmeyecektir. Bazı erkeklerin ise kendilerini beğendiği her hallerinden bellidir ama bir iki davetiyeye rağmen erkek yüreksiz olduğundan açılış yapmadığı için, kız erkeğin yüreksizliğinden soğuyacaktır. Ha bu arada, tabak çevirme üstadı olan hatun milletinin belli bir zamanda tek erkeğe YD  atmadığını da söylememize gerek yok.

2 – 3 ay önce 26 yaşında bir kızla barda muhabbet ediyordum. Kız “Erkek olduğun için çok şanslısın, beğendiğin kadına gidip yaklaşabiliyorsun. Ben ise sadece bakış atıp erkeğin yürümesini beklemek zorundayım. Çoğu yanıma gelmiyor bile : belki beni beğenmiyorlar, belki de yürümeye cesaretleri yok” dedi. Bu kız 26 yaşında, 175 boyunda, sarı saçlı, mavi gözlü ve oldukça güzel bir kız, yani tam olarak erkeklerin yüzde 99unun tipi. Yürümeyenlerin ezici çoğunluğu, yürüme cesareti bulamıyor. Bu kıza ben ilk yürüdüğümde (Starbucks’ta, o bara sonra buluşmaya gittik) bana sadece tek bir bakış atmıştı. Biz erkekler bunu “kızım beğeniyorsan neden sürekli bakış atmıyorsun” diye protesto edebiliriz ama kızlar için bu “ben işimi yaptım, beğendim, bana yaklaşsın diye baktım ama o gelmedi” şeklindedir.

(Not : Bu arada, kız ne kadar güzelse erkeği o kadar korkutacağından, çok güzel kızlar yürümeye daha hoşgörülü olabiliyor zira çoğu erkek onlara yaklaşmıyor bile!)

Kızlar yalnızken genelde tek bakış atarlar ama mesela yanlarında bir kanka ya da uydu erkek varken sizin yürüme şansınız daha az olduğundan birkaç bakış atabilirler. Evet, doğru duydunuz. Bu sizin için ne kadar stresli ise, kadın içinde stresli bir şey. Yanına gidip konuşmaya başlasanız “ne diyeceğim, nasıl davranacağım” diye korktuğu için, size davetiye atsa da yürümenizde onu korkutan bir taraf vardır.

Yani kıssadan hisse : YD tek bir bakış bile olabilir ve bunu kapıp açılış yapmak sizin işiniz. Kadın bunu yapmaz. Ve kadın ne kadar güzel ve opsiyonlu ise, tek bir erkeğe atacağı YD o kadar kısa ve kolay farkedilemezdir.

Sizin erkek olarak işiniz bu davetiyeler için radarı açık tutmanız. Eğer bir kızı beğendi iseniz (size ilk bakışı atmış olabilir ya da olmayabilir), onun gözlerine bakın ve göz göze geleceğiniz anı bekleyin. Kızın kıçına ya da memelerine bakıp bu anı kaçırmayın. Kız baktığında asla ama asla gözlerinizi kaçırmayın. Kızın gözlerini kaçırmasını bekleyin ve dik dik, yüzünüzde hafif bir gülümseme ile bakın. Gözlerinizde pet shoptan satın alınmaya can atan yavru köpek bakışı olmasın mümkünse.

Fakat kız tek bakış bile atsa, o bakışın ilgi mi yoksa yoldan geçen arabaya bakar gibi bir bakış mı olduğunu biraz tecrübe ile ayırt edebilirsiniz. Aslında olay tecrübe de değil. Göz teması, oldukça eski bir flört mekanizması ve erkeğin beyninde, kadının bakışını değerlendirip bunun ilgi değerini ölçen devreler var. Bu devreler, ışık hızıyla çalışıp, sonuçları size bir “his” olarak bildiriyor aslında. Söze dökmek çok zor ama bu ilkel mekanizma size bunun ilgi mi değil mi olduğunu söylüyor aslında.

Gerçi erkeklerin çoğu daha bu aşamaya bile gelemiyor. Erkeklerin ezici çoğunluğu, kestikleri kız kendilerine bakınca gözlerini kaçırırlar ve o anda yenilirler. Onlardan olmamaya bakın. Neden korkup kaçırıyorsunuz ki? Kız “ne bakıyon lan” mı diyecek? Hiç başıma gelmedi. Kızların hanzosunu önden elerseniz başınıza gelmez. Bunun için tespih testi yapın. “Bu kızın eline tespih koysam sırıtır mı?” testi. Eğer kafanızda canlandırdığınızda kıza tespih yakışıyorsa, kızı hemen eleyin. Memlekette bu testte kalan azımsanamayacak sayıda kız var maalesef.

Neyse, siz gözlerinizi kaçırmayınca, kız da size uzun uzun bakacak ve sonuçta birbirinize koşup sarılarak aşk şarkısı söyleyeceksiniz ve ortamdakiler de sizinle şarkıya başlayacak ve her şey bir müzikale evrilecek değil mi? Değil tabii, kız hemen gözlerini kaçıracak. Siz en azından bir 5 saniye daha gözünüzü kaçırmadan bakmaya devam edin. Bu aşamada :

Bazı kızlar gözlerini uysal ve feminen bir edilgenlikle aşağı doğru eğerek kaçırırlar. Bu yaldızlı davetiyedir, hemen gidip merhaba deyin. Yürümemenin bahanesi yok. Bazı kızlar hem gözlerini böyle aşağı doğru eğerek kaçırırlar, hem de hafifçe gülümserler. Hatta şanslı iseniz siz bakmaya devam ederken bir kaçamak bakış daha atarlar. Bu kızlara yürüyemeyen erkekler bizden değildir. Kızcağızın erkeğine sarılarak mesut bir şekilde uyuması yerine soğuk yatağında yalnız ve hüzünlü geceler geçirmesine neden olan bir günahkardır. Onedio erkeğidir. Pardon tamam bu sonuncusu ağır hakaret oldu ama yazıktır yapmayın, en azından bu kızlara yürüyün.

Birçok kadın gözlerini burunları ile beraber yukarı kaçırarak tepki vereceklerdir. Şimdi, burası işte çetrefilli. Kadınlar bunu betasavar olarak da kullanırlar yani size davetiye göndermiş olma ihtimali hala var. Bana sorsanız, bu kadınlara eğer beğendi iseniz, yine yürüyün derim. Ama eğer yok ben risk alamam diyorsanız (neden?), biraz daha bekleyin. Ama unutmayın. Bekledikçe, çift taraflı saldırı ile yeniliyorsunuz :

1 – Kafanızda bunun davetiye olup olmadığını evirip çevirmeye başlayacaksınız ve yürümemek için bir sürü bahane ve korku kafanıza üşüşecek. Bu uzun süreli bekleme sonucunda ne desem lan diye düşünerek söyleceğiniz şey, ilginçtir ki, düşünmeden gidip konuşmaya başlasanız söyleyeceğiniz şeyden çok daha kötü olabilir.

2 – Kız sizin yaklaşacak yüreğiniz olmadığını düşünmeye başlayacak. Eh, haksız da sayılmaz.

Fırsat penceresini kaçırırsanız, kadın sizden tiksinmeye meyillidir. Kadın kendisini önünüze koymuştur, beklemiştir ama siz o fırsatı kaçırmışsınızdır. Eğer bekler bekler ve fırsat penceresi kapanınca yaklaşırsanız (bu genelde kızın bakmayı bırakması ve erkeğin can havliyle atlaması ile olur), kız size soğuk davranır.

Kadınlar sizin onu farkedip etmediğinizi anında anlarlar. O nedenle farketmedim sanar falan diye düşünmeyin. Ve eğer fırsat penceresini kullanmazsanız, bu onun için iki tane negatif anlama gelir : (A) KORKAK (B) BENİ REDDETTİ.

Önemli Not : Çoğu erkeğin “bana bakıyordu ama yanına gittiğimde soğuktu. Önce ilgi çekip sonra geri mi çekiliyor” dediği şey budur. Pencere kapanmıştır. Hele kız güzelse zaten etrafta bir sürü aday vardır ve o pencereyi size kapandıktan sonra yaklaştınız diye açması için pek fazla bir neden yoktur.

Açılış

Peki abi ne diyeceğiz?

Şimdi kız sosyal çevrenizde ise direk “merhaba, ben Mahmut” deyip ordan basit bir konuşma ile girebilirsiniz. Mesela aynı kurstasınız ya da üniversitede aynı sınıfta. Zaten bu ortaklıktan açacak konu kaynıyor olması lazım. Eğer kız sosyal çevrenizde değilse de, kıza bakarak yürüyün, gülümseyin ve basit bir muhabbet başlatın. Saçmalamadığınız sürece aslolan sakin konuşmanız, ne dediğiniz değil.

İmdi gençler, bu andan itibaren, bu kız ile aranızda, milyonlarca yılda evrimleşmiş, muazzam eşleşme algoritmalarını ateşlediniz. Bunun erkek tarafını oynuyorsunuz. Bu algoritmaların evrim sürecinin ezici çoğunluğunda sözel etkileşim henüz evrimleşmediği için, 2017 yılında bile eşleşme algoritmalarının yüzde 10’u konuşma üstünden giderse, yüzde 90’ı vücut dili üstünden gider. O nedenle, ne dediğinizden daha fazla olarak nasıl dediğiniz devreye girer. İşte bu aşamada kırmızı hapın maskülin benliğinizi ortaya çıkaracak pratikleri işinize çok yarayacak.  Çünkü eşleşme ritüelinin kız tarafında ve bilinçaltında çalışan tarafının cevap aradığı soru şu : “bu adam maskülin bir erkek mi?”

Bu nedenle, ne diyeceğinizden daha çok vücut dilinize odaklanın. Kızla tüm etkileşim süresince :

  1. Rahat, yavaş ve emin şekilde hareket edin (içten cool olup böyle hareket edersiniz, ya da kendinizi böyle davranmaya iterek cool olursunuz, inanın aynı şey. Davranış ve duygular iki taraflı işler. Bakınız Yapana Kadar Yapıyormuş Gibi Yapmak ve Maskülin benliği geliştirmek.
  2. Konuşmanız yavaş, sesiniz derin ve kalın olsun (ağırlık kaldırmak ve genel olarak spor, ciğerlerinizi geliştirip, sesinizi daha erkeksi yapacak. Kadınların derin ve kalın erkek sesini seksi bulmasının sebebi, bunun sağlıklı ve güçlü ciğerlere işaret etmesidir).
  3. Dik durun ve kadına eğilmeyin. Kadından biraz karşı yöne eğilin.
  4. Göğsünüzü, herhangi bir obje ile bloke etmeyin (örneğin bira bardağını yukarıda göğsünüzde tutmayın). Göğüs kemiği bölgesini, gere gere öne çıkarmak, cesaret ve meydan okuma belirtisidir ve kadınlarca seksi olarak algılanır).
  5. Ellerinizi sürekli hareket ettirmeyin, ağırlığınızı bir ayaktan diğerine atmayın, vs. Yani heyecan belirtisi hareketler yapmayın. Kadın tarafındaki eşleşme algoritmaları bunları hep “bu erkek yüreksiz ve ödlek” olarak yorumlar.

Çoğu erkeğin “bana bakıyordu ama yanına gittiğimde soğuktu. Önce ilgi çekip sonra geri mi çekiliyor” dediği şeyin fırsat penceresini kaçırmış olması olacağını yukarda belirttik. Bir başka problem de, erkeğin yukarıdaki vücut dilinde çuvallamasıdır. Dedik ya, kızlar erkekleri “belki” bölgesine atar önce. “Dışardan erkek görünüyor, belki erkektir, belki oğlan çocuğu” bölgesine. Siz vücut dilinizde betalaşırsanız, “yok ya bu oğlan çocuğuymuş işim olmaz” der.

Mavi Hap Miti : Ego tatmini için kuyruk sallayan ve sadece ilgi toplayan hatun

Yukarıdaki bölümde, bize mail atan ama mail sayısı yüzünden cevaplayamadığımız, düzinelerce arkadaşa da cevap vermiş oldum. “Önce bakıyodu, günler ve onu düşündüğüm saatler sonra ( = onu kafamda ONEitis yaptıktan) sonra merhaba dedim ama çok soğuktu”.

Özellikle üniversite gençliğinden en çok aldığımız mail teması bu. Ve bu maillerde üstü kapalı ya da açık açık, bunun nedeni şöyle tahmin edilmiş : “kız bana bakıp bakıp ilgili göründü ama ben yaklaşınca kendini çekti. Ego tatmini yaptı benimle. Zaten kızlar böyle vs …”

Bu bir mavi haplı çocuk miti maalesef. Spesifik hiçbir durumu bilemem, belki gerçekten de böyle işleyen ama az sayıda olan narsisist ilgi orospusunun tekine rast gelmişsinizdir ama çoğunuzun başına gelen şu :

(a) ya fırsat penceresini kaçırarak kızı hayal kırıklığına uğrattınız

(b) ya da düşünce ve hayallerle kafanızda bir kaideye koyup tapmaya başladığınız kar tanenize yaklaştığınızda, bir toprak kölesinin prenses karşısında göstereceği iki büklüm vücut dili ve ses tonu ile kendinizi belki bölgesinden hayatta işim olmaz bölgesine attınız.

Birkaç bakışmaya ve yürüme davetiyesine rağmen gidip konuşmak yerine kafanızda hayallere başrol oynattığınız kız ve siz (temsili). Sıkıyorsa bu “tanrıçaya(!)” secde etmek yerine maskülin davranın.

Devamı Yürüme davetiyesi (Approach Invitation) – 2

Kadınlarla tanışma konusundaki kapsamlı kitabımız:

Kadınlarla nasıl tanışılır?

Oyun – Kadınlarla Tanışma
(E-Kitap – 197 sayfa – PDF / EPUB)

Saha raporu – Bir hatunu beklerken

Açıkcası bunu yazmayacaktım ancak dün bir çok takipçimizden şu saha raporu için “ya bir hatuna bu kadar efor harcanır mı?” tepkisi alınca, boşlukları doldurmak için bunu da anlatmakta yarar var.

Önceki saha raporunda, hatun kişisi beni yaklaşık 1.5 saat bir barda tek başıma bekletmişti ya, şimdi size o 1.5 saat boyunca ne yaptığımı anlatacağım.

Mekanda otururken sıkıntıdan, gelen tinder match’leri ile yazışmaya başladım. Bu kızımız da 22 yaşında, öğrenci. Kendi iddiasına göre tek gecelik ilişki, fuck buddy v.s. aramıyor kesinlikle uzun ilişki bakıyor. Müslüman ve dindar biri olduğunu söylüyor. Tahmin ediyorum çoğunuz böyle bir hatuna yürümeyi aklının ucundan bile geçirmez çoğu zaman.

Tinder‘dan telefona geçmek için 3-4 mesajlaşmadan sonra, whatsapp’a geçildi. İlk yeşil ışık “ne zamana kadar buradasın?” sorusu oldu, kadın dilinde bunun meali “gitmeden bir görüşsek ya senle” tam olarak. Baktık buluşacak vaktimiz var, ikinci sinyal geldi:

Kız: “Olgun görünüyorsun sen.” (yaş 27)

Ben: “Haha, kibar bir şekilde yaşlı mı demeye çalışıyorsun bana?” 

Kız: “Yoo ben olgun severim”

Herhalde normal bir erkeğin, daha fazla yeşil ışığa ihtiyacı yoktur. Mekanda hatun tarafından bekletilmenin etkisi ile, hatuna “gel şimdi buluşalım” dedim, “evdeyim yok olmaz” dedi. Biraz daha ısrar ettim, başı ağrıdığını söyledi.

Bence kritik nokta tam olarak burasıydı, burada “aaa tamam o zaman geçmiş olsun” demek en normal yol gibi gözükürken, bir akşamımı bu hatuna harcamaya değer mi sorusuna cevap aramak için atağa geçtim:

Ben: “Gel sen ben senin baş ağrını geçiririm ;)”

Kız: “Heheh nasıl olacak o?”

Ben: “Sen gel, gösteririm ben sana..”

Kız: “Gelemem ki, ailemle yaşıyorum ben.”

Ben: “Haa, peki o zaman yarın görüşürüz ;)” (gecenin 11’inde evden kaçıp gelmesini beklemek de artık fazlaca ısrar etmek olacaktı)

Kız: “Dışarda başka kızlara bakma ama :(“

Ben: “Valla sen gelip bakmamı engellemedikten sonra, ne yapacağıma söz veremem.. Haha”

Baktım bundan bir hal yol olacağı yok o gece, gidip mekan mekan avlanmaya da üşendiğimden, bir önceki hatuna doğru yola çıktım.

Bu hatunla, bir sonraki gün yemek için buluştuk. Zaten bir önceki günden hatunu elde etme ile ilgili soru işaretlerinin çoğunu elemiştim. Yemeğimizi yedik, hatunun çekingenliği sebebi ile dışarıda pek birşey olmadı. Yemeği bitirdiğimizde saat 8’di ve kız 11’de evde olması gerektiğini söyledi.

Eve gidip film izliyelim dedim, itiraz etmedi. Evde filmi 15 dakika kadar izleyebildik. Sonrasında hayatımdaki en ciddi son dakika direncine maruz kaldım ancak gece yine de mutlu son ile bitti.

Dün ben size bir önceki saha raporunu yazarken, bu arkadaş bana sen beni unuttun mu diye çıplak fotoğraf atıyordu. “iyi aile kızı” rolünü sadece 1 gün sürdürebildi, yazık.

Gelelim ben bunu neden anlattım:

Aslında bu kadar kolay kapanan saha raporu yazmayı sevmiyorum. Ama bir önceki saha raporundan sonra size, tek bir hatuna değil birden fazla hatuna düzenli olarak yazıyor olmanın yararını anlatmam lazımdı.

Burada ana nokta şu, önceki saha raporunda yazdığım kız benim tek yazdığım hatun olsa, kesinlike tökezler ve başaramazdım. Elinizde, hele de bir ilişkiniz olmadığı zamanlarda olabildiğince fazla hatun olsun. Hepsine yazın. Kimine fazla efor harcayın, kimi zaten kendi kendine gelip yatağınıza sokulsun. Tek bir hatuna odaklanınca, verilen emek fazla gibi gözükebilir ancak benim o hatunu 3 günden fazla umursayacak halim yoktu. Canım o gece onu götürmek istedi, bende ekstra efor harcayıp götürdüm.

Eğer gerçekten tabak çevirmek istiyorsanız size tavsiyem şu sayıları tutturmaya çabalayın:

Düzenli yatılan hatun sayısı: 2-4

Herhangi bir anda buluşma adayı hatun sayısı: 5-10

Sayılar yükseldikçe kendinize olan özgüveniniz artacak ve bu işi çok daha kolay yapabilmeye başlayacaksınız.

Erkeklik istatistik işidir, yeterince hatuna yürümeye başladığında, “match’den yatağa 4 saat” şeklinde gerçekleşecek ilişkilerin de olacak (bunu da ayrıca bir saha raporu olarak yazacağım, baya komik bir hikayem var), bir kere vermek için 3 date süründüren de. Burada hiçbir zaman bunun acısız bir süreç olduğunu söylemedik, çabalamayana ekmek yok.

Saha Raporu – Shit test level : Model

Selam gençler, bayadır yazmıyordum, güzel bir saha raporu ile geri döndüm.

Çok da iyi bilmediğim bir şehirde, bir iş seyahati esnasında hatun kişisi ile Tinder‘dan eşleşip telefon numaraları alındı. Bir cuma akşamına buluşmak için sözleşildi. Buraya kadar herşey güzel.

Kız 22 yaşında öğrenci, part-time modellik yapıyor. Oldukça güzel bir hatun, tabi böyle bir hatunu elde etmek de biraz acılı oldu.

Hatun tam olarak şu:

Hazırlanıp buluşma saatinde cafede olacak şekilde taksiye bindim ancak sağolsun taksici beni şehrin bambaşka bir yerinde bırakınca, tekrardan bir taksiye atlayıp buluşma yerine yaklaşık yarım saat geç gittim. Açıkcası normal şartlarda bu bir sorun değildir ki bu arada kıza durumu söyledim, “Tamam ben yakınlardayım zaten sorun değil” gibisinden bir cevap aldım.

Bu noktadan sonra işler garipleşti, ben gittim mekana oturdum ama kız inatla gelmiyor. “Telefonumun şarjı bitiyor onu şarj edip geleceğim” dedi, dedim gel burda şarj aleti var. “Yok ben burada şarj aleti buldum bekle” dedi.

Yarım saat sonra gelip gelmediğini sordum, bu sefer önce geleceğim dedi, sonra yok gelmiyorum dedi. En son “Valla 15 dakikan var gelmek için yoksa ben kaçar!” dedim, “İyi git o zaman” dedi. Açıkcası bu noktada normalde kızı bırakıp o gece kendi keyfime bakardım ancak garip bir durum vardı. Kız hala inatla mesaj atıyordu. En son durup dururken, ki bu arada yaklaşık 1.5 saattir mekanda yalnız oturuyordum, “Sen gel buraya” diye bir mesaj geldi.

Nerede olduğunu öğrendim, yakınlarda bir yerde bir McDonalds’da oturuyordu. Garipsedim açıkcası cuma akşamı saat olmuş 11, bara gelmek yerine McDonalds’da olmayı tercih ediyor. Gidip gitmemek noktasında emin değildim açıkcası, hatun hem beni 1.5 saat sözleştiğimiz yerde bekletip hem de ayağına çağırmıştı. Kafamda bir oyun planı olmadan gitme kararı aldım. Kıza da geleceğimi söylemedim.

Mekana varınca önce dışarıdan bir içeriyi süzdüm, yanında bir eleman vardı ama elemanın her halinden rakip v.s. olmadığı belliydi. Girdim içeri, ufak bir göz temasından sonra direk kızın yanındaki sandalyeye oturdum.

Ben: “Naber?”

Hatun: (Önce 1-2 sn kim olduğumu anlamaya çalıştı malum ilk kez görüşüyoruz)”Aaa beklemiyodum ben senin gelmeni!”

Ben: “Hahaha niye ki? Geldim işte napıyosun?”

Hatun: “Telefonumu şarj ediyorum, arkadaşım şarj aleti getirdi.” (Eleman klasik meriç)

Eleman: “Aaa sen nerelisin?”

Ben: “Bilmem tahmin et..”

1-2 ufak muhabbetten sonra (max. 3-4 dk) hiçbir şey söylemeden kalktım ve kahve almaya gittim. Kahveyi aldıktan sonra masaya döndüm, ancak oturmadım. Kıza dönüp:

Ben: “Ben gidiyorum gelecek misin?”

Hatun: “Nereye?”

Ben: “Bilmiyorum yakınlarda bira içebileceğim bir yer bulacağım..”

Hatun: “Bu saatte mi?” (Saat 12 falan olmuştu bu arada)

Ben: “E evet, cuma bugün napayım kös kös McDonalds’ta mı oturayım.”

Kız bi 10 saniye duraksadı, arkadaşına ben gidiyorum dedi, eşyalarını topladı ve çıktık. Ben içimden, “herhalde olup olabilecek en ağır shit test‘i atlattım bundan sonra rahat bırakır” diyorum bir yandan. Yakınlarda bir mekan bulup oturduk. Hatun ben içmeyeceğim dedi, dalga geçtim, kendime bir bira söyledim.

Bundan sonrası daha da garipleşti. Hatun habire elinde telefon instagram v.s. geziniyor, arada ufak ufak muhabbet dönüyor ama kafa bambaşka bir yerde gibi. En azından ben öyle zannediyordum.

Bir ara, ilk mekana geç geldiğim için beni bu gece böyle beklettiğini ima etti,  gülerek “Taksici ile aynı dili bile konuşamıyorum, ne yapsaydım, adamın suratına ingilizce olarak bağırmayı denedim ama pek işe yaradığı söylenemez” dedim ve geyiğe vurdum. Bir daha da bu konu asla açılmadı zaten.

Mekan, bir tarafı koltuk, bir tarafı sandalye olan masalardan oluşuyor. Ben sandalyede, hatun koltukta oturuyoruz. Normalde böyle bir mekan seçmem ancak tüm gece doğaçlamaya dönünce mekan konusunda şanssız bir seçim yapmak zorunda kaldım.

Baktım 1-2 ufak dokunuşa hatun ters tepki vermeyince, bütün gece çekilen acının üzerine atağa geçtim. “Senin koltuğun ne rahat öyle kay bakayım” diyip hatunun yanına kuruldum. Zaten o dakikadan sonra, dokunuşu ilerletmek hariç yapılacak pek de birşey yok. İlk öpücüğü almam sadece 5 dakika sürdü. Sonra bir 15 dakika daha oyalanıp hesabı istedim.

Ben: “Bana gidiyoruz değil mi?”

Hatun: “Yok gelmem ben.”

İç Ses: “Öehh artık!”

Ben: “Ne yani Cuma akşamı eve gidip yalnız başına uyuyacak mısın?”

Hatun: “PMS oldum, bak.” (elimi alır ve o pedin varlığına beni ikna eder)

Ben: “İyi o zaman, Pazar görüşürüz?”

Sonuç olarak kız pazar güni buluşma falan uğraştırmadan direk eve gelir. Sonrası malumunuz…

Daha sonrasında farkettim ki, hatunun instagramda aşk şiirleri döşediği bir sevgilisi var. Ben yakın bir zamanda tekrar aynı şehre gideceğimden sağolsun beni de bir kenarda tutmaya devam ediyor. Diğer elemana, bu kadar salak olduğu için üzülmedim desem yalan olur. Ama bu demek değildir ki, ben tekrar gidince bu hatunu es geçeceğim 😉

Gelelim ben bunu neden anlattım:

Bazı hatunlar, kendilerine olan ilginin fazlalığı sebebiyle ayarsız shit test’lere maruz bırakabiliyorlar. Bu noktada ana etmen her zaman ama her zaman soğukkanlı kalabilmek. Bir gecede maruz kaldığım shit test’ler:

  • Mekanda 1.5 saat bekletilme
  • Mesajlara geç ve kısa cevaplar verme
  • Buluşulan mekana gelmeyip, saçma sapan bir yere çağırması
  • O saçma sapan mekanda oturmaya devam etmek istemesi
  • Buluştuktan sonra ilginin %75 telefonunda olması

Adım gibi eminim, ben bunlardan birini sorun etsem, konuyu uzatsam şuan kuracağım cümle “Ulan taş gibi hatundu da, sonunu getiremedik yazık oldu.” olurdu.

Bir erkeğin oyunu, hatun ne kadar saçmalarsa saçmalasın, sakinliğini koruyup, hatta mümkünse kadının yaptığı saçmalıklarla dalga geçerek, hedefine odaklanmaktır. Hele hele de yeni tanıdığınız bir hatuna karşı, tartışarak ya da kadının davranışlarını sürekli sorun ederek hiçbir sonuç elde edemezsiniz.

Hatun shit test’in seviyesini arttırdıkça, sizin de cool olmanın seviyesini arttırmanız gerekiyor. Ben o McDonalds’tan kahveyi alıp “hadi ben gidiyorum geliyorsan gel” diye bir hareketle hatunu şaşırtmasaydım bu hikayenin başarısız bitmesi çok yüksek bir ihtimaldi.

Tinder Rehberi

Vaka Çalışması – İyi kızlar da “yaparlar”

İyi kızlar, hiç yakalanmamış kötü kızlardır.

6 yıl önce bir arkadaşıma yaptığım danışmanlıkla ilgili bir vaka çalışması anlatacağım. İşe aldığım ve beraber çalıştığım, Ray isminde iyi bir arkadaşım var. İş arkadaşı olarak tanıştık ama zamanla Ray benim iyi dostlarımdan biri oldu ve kendisinin fişini Matrix‘ten bizzat ben çektim. İyi bir öğrenci idi ama fişten çekilmek için bir dönüşüm sürecinden geçmesi gerekti. Hayat boyu feminen koşullama ile beslenmiş birçok erkek gibi, benim öğrettiklerimi kabul ediyor görünürken, arka planda AFC kafa yapısını gizlice devam ettiriyordu. Ve bu, dönüm noktası gelene kadar devam etti.

Benim haberim olmadan Ray, çekici sayılabilecek bir promosyon kızı ile flörtöz bir “arkadaşlık” kurmuş. Benim HSAO (Hadi Sadece Arkadaş Olalım) reddedilişi ve arkadaşı oynamak hakkında diyeceklerimi bildiği için, bu “ilişkiyi” benden habersiz sürdürmüş. Kızlar birkaç kere “çıkmış” ve ara sıra alkollü iken “öpüşme” dışında hatun Ray’ile arasındaki mesafeyi standart kadın teknikleri ile korumuş : “İlişkiye hazır değilim“, “şu an erkek arkadaş aramıyorum”, “biz arkadaşız”, vs. Fakat kız Ray’i küçük samimiyet havuçları ile 3- 4 ay “ilgi ağında” tutmaya devam etmiş. Şunu da belirtmem lazım, Ray beta diyebileceğiniz biri değil. Fazlaca kadınla birlikte olmuş biri ama bu şirin ve “iyi kız” (en iyi ihtimalle HB7), Ray’in ONEitis‘i haline gelmiş.

Bütün bu süreç, kızın Aaron Lewis’in evet Staind’den) bizim kumarhanedeki solo akustik gösterisinde çalıştığı zaman yaptığı bir tek gecelik ilişki ile duvara toslamış.  Kısaca anlatmak gerekirse, kızımız gece alkolü fazla kaçırınca, Aaron Lewis’in tur müdürü ile klasik “doğru-alfa, doğru ortam, doğru koşullar” durumunda sikişmiş. Kız bunun üstüne de olayı Ray’e anlatma hatasını yapmış ve Ray de kıza doğru olduğunu düşündüğü şekilde yaptığı bunca yatırımdan sonra ihanete uğramış gibi hissetmiş. Bir tarafta doğru kimyasal reaksiyon ile (“eleman seksi idi, ben sarhoştum, olaylar gelişti, nasıl olduğunu anlamadım”) kızı bir gecede siken bir adam var, diğer tarafta ise Ray’in 3 – 4 aylık kişisel yatırımı.

Tabii bu noktada Ray olayı ve olaya giden süreci bana anlattı.  Kız Ray’den deliler gibi özür diledikten sonra ona HSAO reddedişini zeytin dalı olarak uzattı. Cevaben ona yapmasını tavsiye ettiğim şeyi yaptı ve hayatında ilk defa bir kadını öylece bırakıp gitti. Bu, kız için tam bir şok oldu. Bu tepkiyle daha önce hiç karşılaşmamıştı ve tüm kartlar bir anda Ray’in eline geçti. Düzenli olarak barlarda ve aktivitelerde Ray ile “karşılaşıyor” ve “bir kere daha konuşmak” istiyordu. Kız, Ray’in “arkadaşı olmak” için tavırlarında keskin bir U dönüşü yapmıştı.

Ray ile gurur duyuyorum zira geri çekilmenin gücünü farkeden birçok erkeğin aksine, Ray kızın peşinde koşmasından etkilenip HSAO içine girmektense olaydan tamamen çekildi. Aslında halen kullandığı çok önemli bir silahı öğrendi – geri çekilmenin gücü. Aynı zamanda kadınları anlamanın temel prensibini öğrendi : kadının ne söylediğine değil, ne yaptığına bak. Davranışları okumanın önemini öğrendi. 6 – 7 ay kadar Ray’in peşinde koştuktan sonra, kız “arkadaş olmak” için uğraşmayı bıraktı. İleri yıllarda ara ara konuşmaya devam etseler de, işin çerçevesi tamamen değişmişti. Kızın Ray’e, Ray peşinde koşarken hiç olmayan bir saygısı var. Eğer Ray, HSAO’a teslim olsaydı, bu saygı kesinlikle olmazdı.

İyi kızlar

Bu kız her fırsatta “uygunluğunu” göstermeye çalışan ve her sorulduğunda “iyi kalpli bir erkek” aradığını söyleyen biri idi. Promosyon kızı olarak sürekli dışarı çıkan biriydi ama sürekli “elalem ne der”e önem veren biri izlenimini veriyordu. Onunkisi klasik davranışları, söylenenlerden çıkarma vakası idi. Biyoloji sonuçta kendi kendine ikna ettiği şeyleri yendi – cinsellik, biz ne kadar bastırabileceğimizi düşünsek de, kendini göstermeden yapamadı. Cinsellikten soyutlanmış rahipler, ahlak bekçisi Cumhuriyetçi devlet adamları, zamanında Oneitis yaptığınız kardan da temiz kızların hepsinin içinde taşacak doğru zamanı bekleyen bir cinsellik var. FaceBook’dan gördüğüm kadarıyla kızımız şu an, hatunun hipergamisinin ipini koparabilme potansiyelinden zerre kadar habersiz beta kocası ile Montana’da yaşıyor.

Bir erkeğin “iyi kız” olarak algıladığı kadınla ilgili düşeceği tuzaklardan biri de onu bir melek gibi görüp tepesine çıkarmaktır. Beyaz şövalyeler zaten buna hep düşerler ama en sahada pişmiş PUA’lar bile “iyi kızların” kişiliğini keşfetmeye meyillidir. Şirince bir HB8 “iyi kız”, ONEitis reçetesidir zira baştan çıkarılamaz gibi görünür. “Sadece iyi kalpli olsun” söylemi, peri masallarından çıkma bir mükemmeliktedir, yeteri dozda bir saflıkla birleştirirsen, kız Disney masalı dileklerine gönülden inanan bir ilahe haline gelir. Oyunu olan erkekler için o, yeni önüne gelenle yatma paradigmasının sayısız “yollu” kızları arasında nadide bir mücevherdir. Beta beyaz şövalye için kız bir arketiptir – dünyanın pisliğine bulanıp kendisi ile asla çıkmayacak olan diğer kadınlara dönüşmeden kurtarılması gereken masum prensestir. İki tip erkek de, bu masum prenses alfa tur müdürü ile sikiştiğinde aynı şekilde şok olur.

Henüz okumadı iseniz Robert Greene’nin Art Of Seduction (Baştan Çıkarma Sanatı) kitabını okuma listenize eklemenizi şiddetle tavsiye ederim. Bu ufuk açıcı eserinde Greene, baştan çıkaran arketiplerinin profilini çıkarır ve bizim “iyi kız”ın Doğal baştan çıkarıcı olduğunu gösterir : baştan çıkarıcı bir güdüyü maskeleyen çocuksu bir masumiyet. İyi kızı bir azize olarak görmeye meyilli olabilirsiniz, ama bu çoğunlukla hatadır. İyi kız, hipergaminin kendisine çalışması için baştan çıkarıcı şekilde şirin olmak zorundadır. Tüm o azizelik adayları, daha iyi opsiyonları gözden geçirene kadar kenarda tutmak için vardır, ya da bizim promosyon kızında olduğu gibi, birden karşısına çıkan alfa deneyimini yaşamak için.

İyi kız oyunu, erkeklerin meyilli olduğu “Kaliteli Kadın” mitini oynama üzerine kuruludur. Erkekler böyle kadınların, duvara toslamadan bir erkek kapama peşinde koşan soğuk, kibirli ve şirret kevaşeler sürüsünün içinde, nadide çiçekler olarak var olduklarına inanırlar. Bakire bir azize ya da Babil orospusu değildir bu kız, bu ikisi arasında bir şirinedir. Kız sadece HB 7 – 8 seviyesindedir, tanrıça HB9 değildir, yani gösterip de vermeyen bir ulaşılabilirlik imajına da sahiptir. Bütün bunlar onu idealize edilmiş, gayet dayanıklı bir ONEitis yapar.

Her erkeğin öyle ya da böyle bir oyunu olduğu gibi, kadınların da kendilerine has oyunları vardır. Feminen gerçeklikte yaşadığımız için, kadınların oynadıkları oyunlar yapay sayılmıyor. Bunlar sadece kadınların doğal hali, kadınların anlaşılmaz yaratıklar olması miti gibi. İyi kızı diğer kızlardan ayıtan özellikler bile hala feminenin sosyal normları içinde oluşur. Oyunun bilge oyuncusu erkekler kendileri için neyin çalıştığını bilirler, ama aynı zamanda kadınların kendileri üzerinde oynadıkları oyunların da farkında olmalıdırlar. Amused Mastery (Eğlenceli Ustalık) Prensibinin en önemli özelliklerinden biri, aslında ustalığa eğlenmek için sahip olmaktır. Şifreli konuşuyorum gibi görülebilir ama kadın oyunundan ne beklenmesi gerektiğini bilecek kadar deneyimli olmak, onun üzerinde ustalaşmak ve bu oyunla karşılaşınca oyunla gülüp eğlenebilmek.

Mesela, kadın oyununun pratik amacı, hipergamiyi maksimize etmektir. Bu kadın oyununun temelidir. Bunu bilerek, kadınların sizin üzerinizdeki tüm baştan çıkarma metodlarına karşı eğlenceli bir tepki bulabilirsiniz. İyi kız da hala alfa aramaktadır, ve fırsat bulduğunda, iyi kız postunu atıp o alfayla sikişmeye hazırdır. Bir iyi kızla ya da onun kızkardeşlerinin tüm oyunları ile karşılaştığınızda, nihai amaçlarının ne olduğunu bilerek başlayın

Çeviri : Good girls “do”

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Saha raporu – Çay 1.5 lira, gündüz oyunu paha biçilmez.

Yeni bir üniversite dönemi başlamıştı. 3 aylık bir yaz tatilinden sonra okuduğum şehre geldiğim de burada hiç takılacağım bir kız yoktu, 4 – 5 tane kadınla iletişim halindeydim fakat hepsi 600 km lik mesafede olan memleketimde kalmışlardı. Ben de saatin akşam 10 buçuk olmasına aldırmadan sokağa cıkıp set açmaya karar verdim.

Direk konuya girmek gerekirse 15 – 20 dakika boş boş dolandıktan sonra yanımdan 1.70 boylarında mini şortlu ve aşırı göğüs dekolteli 19 – 20 yaşlarında bir kız telefonla konuşurak geçti. Onu durdurup onunla sohbet başlatmak beni deli gibi heyecanlandırıyordu. Ama öylece gitmesine izin vermek tamamen salaklık olurdu, şansımı denemeliydim. Ve peşine takılıp takip etmeye başladım. ( daygame de yeterince tecrübeli olmayan arkadaşlara kesinlikle önermiyorum. 3 saniye kuralına uyun , zaman uzadıkça kendinizi manupule edip başarısız olma ihtimaliniz aşırı artıyor ) telefonu kapatmasını bekliyordum fakat kapatmıyordu. Yaklaşik 5 – 6 dakikalık takipten sonra tüm cesaretimi toplayarak açılışımı yaptım. Harika oynamalıydım, bu kızı kesinlikle kaçırmak istemiyordum.

Arkasından gelerek 45 derecelik açıyla bir anda önüne çıkıverdim. O anda yan tarafta bağlı bir köpek vardı. O havlamaya başlayınca ikimiz de çok korkmuştuk.

Ben: Korkma korkma bağlıymış.

Kız: Şaşkın bir ifadeyle yüzüme bakıyor. Telefondaki arkadaşına biraz bekle diyerek beni dinlemeye başlıyor.

Ben: Sen kesin sporla falan uğraşıyorsun bu ne hız cok hızlı yürüyorsun sana yetişmek için nefes nefese kaldım.

Kız: Evet besyoya hazırlanıyordum fakat kazanamadım. Neden bana yetişmeye çalışıyorsun?

Ben: Az önce yanımdan geçtin ve gözlerin bakışların o kadar anlamlıydı ki 2 saniyelik göz göze gelmemize ragmen beni etkilemeyi basardın.

Bütün bunlar calışılmış cümleler değil tamamen doğal, spontane o anda aklıma gelen seyler (ve tamamen yalan aslında göz göze falan gelmedik ehehe). Etkilenmiş gözüküyordu. 2 – 3 dakikalık sıradan ne okuyorsun, nerelisin tarzında konuşmadan sonra işi yoksa benimle bir kafeye gelmesini söyledim ( buradaki önemli nokta “gelir misin?” tarzında evet ya da hayır cevabı alabileceğiniz şekilde sorarak degil çünkü kadınlar insiyatif almayı bilmezler coğunlukla böyle sorular hayır cevabı ile sonuçlanır ).

Kafeye geldiğimizde 15 dakikalık bitmek bilmeyen shit testlere maruz kaldım. Bunlardan hatırladıklarım :

– özgüvenimi sorgulaması

– sokak ortasında bütün kadınlara aynı şekilde yaklaştığımı sorgulayan imalar

-ve en önemlisi koca göğüslerini masaya dayayarak aşırı derecede frikik veriyordu göğüsleri dekolteden fırlayacak gibiydi. Bu kesinlikle bir testtir. Asla ama asla gözünüz kaymamalıdır. Onun goğüslerine baktığınızı fark ederse oyun biter. Bütün çekiciliginiz yerle bir olur, Game over olursunuz .

Yarim saatlik instant date den sonra telefon numarasını alarak gece bitti. Ben de cok seksi bir kızı etkileyip numarasını almanın sevinciyle evime gitmiş oldum hem de sadece 1.5 tl cay parasi odeyerek.