Alfanın Kökeni

Rational okuru Jeremiah oldukça sık sorulan bir soruyla gelmiş:

“Rollo. Benim sorum şu : alfa özelliklerinin genetik mi yoksa öğrenilmiş mi olduğunu düşünüyorsun? Modern erkeklerin yüzde kaçı sence alfa özellikleri gösteriyor ve bu erkeklerin yüzde kaçı bu özelliklere hep sahipti ve yüzde kaçı sonradan öğrendi? Feminizm tüm erkekleri ilk süt dişleri çıktıktan itibaren yatırmış sikiyorken hala “doğal” alfaların olduğuna inanmak çok zor.

Daha önce de belirttiğim gibi alfa “özü” öyle çoğu erkeğin kendi anlayışına göre kavradığı gibi öznel bir kavram değil. Bu mütevazi blog yazarına göre “alfa” bir zihin yapısı, demografi değil. Erkek camiası belki sonsuza kadar alfayı alfa yapan özellikler nedir diye tartışacak ama bana göre çoğunlukla, alfa zihin yapısının etkisi üzerinde hemen herkes hemfikir.

Bunu aklımızda tutalım ama bana göre bir erkek alfa mı doğar yoksa alfa zihin yapısına sonradan mı şekillenir sorusu oldukça güzel bir soru.

Aslında bu, psikolojinin birçok düşünce akımına sokuşturduğu klasik “doğuştan mı, öğrenilmiş mi?” sorusu.  Bir özellik kalıtsal, biyolojik, çevresel etkilerle mi şekillenir yoksa öğrenilmiş, sosyal doktrin ile empoze edilmiş ya da kültürün dayattığı birşey midir? Ve tabii aynı şekilde klasik bir başka çekişme de bazı insanların herşeyin sadece bir taraftan etkilendiğini söylemesi, her özelliğin az ya da çok iki taraftan da etkilenmesine rağmen.

Tomassi okulu psikoloji sağlam bir şekilde davranışçılık üzerine otursa da, dışsal etkenlerin içsel eğilimleri sonradan modifiye edebileceğini göz önüne almak önemli.

Bunları göz önünde bulundurarak Alfanın kökeni hakkında benim perspektifim şu :biyoloji Alfa’nın başlangıç noktasını belirliyor, bu noktadan sonra ona ne olacağını ise erkeğin çevresi belirliyor. Daha iyi bir kelime bulamadığım için “alfa enerjisi” diyeceğim, çeşitli derecelerde ve biyolojik olarak erkeğin başlangıç paketinde belirlenen birşey; buradan itibaren, sosyal geri besleme ile bu enerji erkeğin yetiştirilişi sırasında ya rafine edilip geliştiriliyor ya da erkeğin sosyal çevresi tarafından kısıtlanıp bastırılıyor.

Ben sanat okulunda iken üzerimde en çok etkisi olan öğretmenlerimden biri bana şöyle demişti : “iki tip sanatçı vardır : doğuştan gelen bir içsel sanatçı ruhu ile ödüllendirilenler ve bu doğuştan gelen sanatçılığa sahip olmayan ama sanat için büyük bir tutku besleyerek sanatlarında iyi olanlar. Gerçek üstadlar, doğal yetenek ile tutkudan gelen itkiyi birleştirebilen insanlardır.” Bütün yaratıcılık gerektiren çalışmalarında bu modeli referans aldım ama bu modelin sanat dışına da uygulanabileceğini düşünüyorum.

Kendini Yetiştirmiş Alfa

Roosh’un Doğal Yetenek Miti yazısında, “Alfalığı Öğrenme Teorisi” konusunda mükemmel bir analiz var. Burada anlatılmak istenen, Alfa davranışlarının ve sonuçta kadınlarla başarıya etkisinin, deneye yanıla öğrenilen bir davranışlar kümesi olduğu.

Doğal yeteneğin ne olduğu konusunda beni hemfikir olmaya zorlarsanız, doğal yetenek bir seks dahisidir derim – herhangi bir oyun eğitimi olmamasına rağmen diğer erkeklerden çok daha fazla sayıda kadınla beraber olabilen biridir. 12 DVDlik setleri ya da bir düzine erkekle beraber PUA seminerlerini izlememiş bir erkek. Bu erkeğe bakıp, “bu adam otomatik olarak hatun götürüyor, adam hatun götürmek için doğmuş!”

Ama durum böyle değil. Bu işin kitabını okumamış olması onun oyununu çok sayıda kadın üzerinde deneyerek sizin gibi deneye yanıla öğrenmediği anlamına gelmez. Bu onun avranışlarının farkında olmadan ve davranışlarını özellikle ayarlamadan hareket ve taktiklerini adım adım geliştirmediği anlamına gelmez. O da sizin gibi denedi ve yanıldı, neyin çalışıp neyin çalışmadığını anlamak için o da sizin gibi yürümelerinin sonuçlarını değerlendirdi.

“Doğal yetenek” yürüme verilerini Excel’e girecek kadar takıntı yapmamış olabilir, ama o da ne yaptığının bilincinde idi. O da çekiciliğin ardındaki mekanizmayı anlayan ve bunu isteğine göre açıp kapayabilen biri. O da kadınlardan pozitif tepki alan espri anlayışını ve hikaye anlatma sanatını öğrendi. Onunla ilgili en son söyleyebileceğiniz şey, onun dünyaya otomatik olarak kadın sikme yeteneği ile doğduğu.

Roosh’un burada araştırdığı şey temel davranışsal psikoloji terimi – makro-psikolojik dinamiklerden mikro-psikolojik şemalar, maksatlı ya da bilinçaltında, çıkarımsal deneme yanılma yönetimi ile geliştirilir. Farkında olsanız da olmasanız da,  herkesin belli ölçüde bir Oyunu vardır. Bildiğiniz her erkeğin, kendisine bir kadınla cinsel ilişkiye gitmeye yardımcı olduğuna inandığı davranışsal ve zihinsel tavırları vardır. En kötü mavi haplı betanın bile bir kadınla nasıl birlikte olabilineceğine dair bir fikri vardır.

Bu Oyun protatipi, sizin anaokulunda karşı cinsle ilk etkileşime girdiğiniz 5 yaşınızdan, kırmızı hapı keşfettiğiniz güne kadar sürekli deneme – yanılma yönetimi halindeydi. Ve siz resmi Oyunu adapte ettikten sonra öğrendiğiniz yeni bilgilerle eski davranışlarınızı ve zihinsel yapınızı modifiye etmeye devam edeceksiniz. Aslına bakarsanız, PUA camiası, erkek camiası (manosphere)  ve onların türlü türlü permitasyonları en ham halleri ile bu davranış modifikasyonu için deneme – yanılma deneyi ve bilgi geribeslemesi temelli bir meta – çabadır.

Bazıları için bu öğrenme süreci diğerlerine göre daha kolaydır. Yine Roosh’dan :

Onun sizin aklınızı başınızdan alma sebebi genetik değil, sizden çok önce olaya başlamış olması. Özel bazı nedenlerle seks oyunu dünyasına sizden yıllar önce atlamış olması; etrafının kikirdeyen öğrenci kızlarla çevrili olduğu bir zamanda başladığı için şanslı olması. Siz daha ilk yürümenizi yaparken o çoktan yüzlerce kadın üzerinde oyununu pratik etmişti.

Bu yazdıklarıyla davranışsal bakış açısından hemfikir olsam da, bu nokta benim Roosh’un teorisinden ayrılmaya başladığım yer. Alfa bir erkeğin Alfa statüsüne gelişiminde, herşeyi tamamen öğrenilmiş davranışa indirgeyemeyeceğimiz kadar çok biyolojik ve çevresel belirleyici var. En basit ve gözlemlenebilir şey, genetik olarak daha yakışıklı ve fiziksel olarak daha arzulanır bir erkeğin Alfa Oyunu geliştirme fırsatları, olarak daha az yakışıklı ve seksi bir erkeğin eline geçen fırsatlardan istatistiki olarak çok daha fazla olacaktır. Teoride, avantajlı fiziksel özelliklere sahip bir erkek , davranışları gözden geçirip çıkarım yapmaya “daha erken başlamış” olacaktır zira bu erkek, onun fiziksel özelliklerine doğal olarak çekilen kadınlar tarafından daha sık cesaretlendirilecektir.

Ne yazık ki tüm bunlar, davranış geliştirme sürecinin izole bir ortamda geliştiğini varsayıyor. Erkeğin Alfa statüsü davranışları gelişimini destekleyen ya da köstekleyen (kelimenin gerçek anlamı ile) bir dünya dolusu çevresel faktör ve değişken var. Roosh buna değinmiş:

Bu noktada şunu söyleyebilirsiniz, “ama böyle doğuştan yetenekler var. Mozart mesela!”

Çağdaşları ile karşılaştırırsak, Mozart’ın olağanüstü şeyler başarmış biri olduğunu kimse inkar edemez. Ama onun gelişim sürecinin de zamanı için oldukça olağanüstü olduğu unutulur. Mozart, müzik eğitimine 4 yaşından önce başlamıştı, aynı zamanda yetenekli bir besteci olan babası, ünlü bir müzik öğretmeni idi ve keman kullanımı hakkında ilk kitaplardan birini yazmıştı. Dünyaca ünlü diğer besteciler gibi Mozart’da uzman olarak doğmamıştı, uzmana dönüşmüştü.

Bu örnekte doğal ve doğuştan yetenek yok değil ama çevrenin bir insanın davranışsal gelişimini ve sonunda kişiliğini geliştirecek ya da kısıtlayacak şekilde bir rol oynadığını göstermesi açısından iyi bir örnek. Mozart örneğinde bir başarı öyküsü görüyoruz (bir sanat üstadı); doğal bir yeteneğin dış faktörlerce desteklenerek cesaretlendirildiği ve tam potansiyeline ulaştığı bir örnek. Mozart doğal yetenek ve ideal çevre konusunda doğru karışım idi ve bu da ona “erken başlama” avantajını verdi.

Jeremiah, “feminizm tüm erkekleri ilk süt dişleri çıktıktan itibaren yatırmış sikiyorken hala “doğal” alfaların olduğuna inanmak çok zor” diye ağlıyor ve tabii ki bu da Alfa statüsü geliştirmeyi köstekleyen, negatif bir çevreye örnek. Örnek çok ama davranış psikolojisi açısından feminizasyonu, feminen buyruğa daha iyi uymaları için erkeklerin doğal dürtü ve eğilimlerinin planlı uygulanan davranış modifikasyonları ile törpülenmesi olarak görebiliriz. Erkekler, herşeyi kapsayan fem – merkezli gerçeklikte sosyalleştikçe, “doğal alfayı” aykırılık olarak görmeye başlarız.  İçinde bulunduğumuz meta-çevreye rağmen bu adamlar, içsel bir yetenek ya da dışsal bir gelişim ile bir şekilde kendilerini Alfa haline geliştirmeyi başarmışlardır.

Doğal Alfa

Corey Worthington’u Alfalığın zirvesine örnek gösterdiğimde birçok kişi benim kredibilitemi sorgulamıştı. Alfanın “erkeklerin bilge lideri” anlamına gelmesi gerektiğini düşünen erkekler, anlaşılır şekilde, Corey’in umursamaz Alfa kasıntılarından rencide olmuştu. Başında da belirttiğim gibi “Alfa Özellikleri” tartışmasının biteceği yok ama hem erkek camiasında hem de psikolojide, muhtemelen testosteron ile ateşlenen ve kendini insan erkeklerinde gösteren bir Alfa dürtüsü mevcut.

Kimsenin 5 yaşında sağlıklı bir oğlan çocuğuna nasıl Alfa davranmasını öğretmesine gerek yok, o bunu kendi başına kavrayabilir. Çeşitli durumlarda bu minik Alfalar çevrelerini keşfetmeye, risk almaya, neyin çalışıp neyin çalışmadığını denemeye, sonuçları kendisine zarar verecek ya da kendisini yok edecek olsa da çalıştığını düşündüğü şeyleri uygulamaya isteklidirler. Bu kendisini tek teker bisiklet sürme denemeleri ya da babasının bilgisayarını kurcalama olarak gösterebilir, ama bu ham ve rasyonel olmayan özgüven, Alfa kasıntıları, çeşitli derecelerde de olsa erkek olmanın kendine has bir durumudur.

Yetişkinlerin yapabilme kapasitesi olan soyut düşünce ile engellenmemiş bir oğlan çocuğu (bu kapasite 3 yaşından 21 yaşına kadar gelişir) Alfadır ve hep öyle olacaktır. O, kimseyi takmayan bir Alfadır ve onun içindeki Alfayı dize getirip onu acınası bir betaya çevirmek ve varlığını garanti altına almak için feminen buyruk, bir dünya sosyal koşullamanın bastırmasına ihtiyaç duyar. Tam da bu nedenle dünyanın Alpha Buda /Corey Worthingtonlarının ham, sorumsuz, bastırılamaz, vurdum duymaz Alfa enerjisi bizi bu kadar rencide eder.

Tüm Oyun teorisi, PUA teknikleri, hatta feminene hizmet eden “Adam Ol” çığlıkları ya da erkeğin Alfa erkek davranışını ve kafa yapısını taklit etmesini teşvik eden diğer şeyler, aslında altan alta bir erkeği, 5 yaşındayken sahip olduğu Alfa enerjisine geri döndürmek amacındadır.

Çeviri : The Origin of Alpha

Doğal yetenek miti

“Doğal yetenek” terimi, kadınlar konusunda hep başarılı olmuş erkekler için çokça kullanılır. Bu elemanlar karizma, alfa özellikleri ve gerekli bilgi birikimine doğuştan sahiplerdir. Bu tip PUA camiasında o kadar önemlidir ki, gurular “siz de ‘doğal’ yetenekler kadar doğal olabilirsiniz” mesajını satarlar.

Benim düşünceme göre “oyunsuz” bir erkeğin sırf kadınlarla başarılı olduğunu gördünüz diye, onun “doğal” yetenek olduğunu söyleyemezsiniz. Erkekler milyonlarca yıldır oyunun bilinçli bir eğitimini almadan kadınlarla birlikte olabiliyorlar, ama bu doğal yetenek kelimesi o kadar çok ortaya atılıyor ki babanız bile sırf annenizle birlikte oldu diye doğal yetenek sayılabilir.

Doğal yeteneğin ne olduğu konusunda beni hemfikir olmaya zorlarsanız, doğal yetenek bir seks dahisidir derim – herhangi bir oyun eğitimi olmamasına rağmen diğer erkeklerden çok daha fazla sayıda kadınla beraber olabilen biridir. 12 DVDlik setleri ya da bir düzine erkekle beraber PUA seminerlerini izlememiş bir erkek. Bu erkeğe bakıp, “bu adam otomatik olarak hatun götürüyor, adam hatun götürmek için doğmuş!”

Ama durum böyle değil. Bu işin kitabını okumamış olması onun oyununu çok sayıda kadın üzerinde deneyerek sizin gibi deneye yanıla öğrenmediği anlamına gelmez. Bu onun avranışlarının farkında olmadan  ve davranışlarını özellikle ayarlamadan hareket ve taktiklerini adım adım geliştirmediği anlamına gelmez. O da sizin gibi denedi ve yanıldı,  neyin çalışıp neyin çalışmadığını anlamak için o da sizin gibi yürümelerinin sonuçlarını değerlendirdi.

“Doğal yetenek” yürüme verilerini Excel’e girecek kadar takıntı yapmamış olabilir, ama o  da ne yaptığının bilincinde idi. O da çekiciliğin ardındaki mekanizmayı anlayan ve bunu isteğine göre açıp kapayabilen biri. O da kadınlardan pozitif tepki alan espri anlayışını ve hikaye anlatma sanatını öğrendi. Onunla ilgili en son söyleyebileceğiniz şey, onun dünyaya otomatik olarak kadın sikme yeteneği ile doğduğu.

Onun sizin aklınızı başınızdan alma sebebi genetik değil, sizden çok önce olaya başlamış olması. Özel bazı nedenlerle seks oyunu dünyasına sizden yıllar önce atlamış olması; etrafının kikirdeyen öğrenci kızlarla çevrili olduğu bir zamanda başladığı için şanslı olması. Siz daha ilk yürümenizi yaparken o çoktan yüzlerce kadın üzerinde oyununu pratik etmişti. Bu noktada şunu söyleyebilirsiniz, “ama böyle doğuştan yetenekler var. Mozart mesela!”

Çağdaşları ile karşılaştırırsak, Mozart’ın olağanüstü şeyler başarmış biri olduğunu kimse inkar edemez. Ama onun gelişim sürecinin de zamanı için oldukça olağanüstü olduğu unutulur. Mozart, müzik eğitimine 4 yaşından önce başlamıştı, aynı zamanda yetenekli bir besteci olan babası, ünlü bir müzik öğretmeni idi ve keman kullanımı hakkında ilk kitaplardan birini yazmıştı. Dünyaca ünlü diğer besteciler gibi Mozart’da uzman olarak doğmamıştı, uzmana dönüşmüştü.

Eğer başarının sırrı planlı çaba ise, “doğal yetenek” sizden yüzlerce saat daha fazla pratiği olan biri sadece. Eğer böyle biri sizin ondan daha iyi olamayacağınızı söylerse ve uzun bir ara verirse, siz onu geçtikten sonra onun “doğal yeteneği”nin o kadar da olağanüstü olmadığını düşüneceksiniz.  Doğal yetenek, oyunda sizden çok daha uzun  süredir varolan biridir sadece. Bu başarılı olmak için sizden daha iyi araçlara sahip demek değildir.

Bir keresinde müzik aletleri satan bir dükkanda bir konuşmaya kulak misafiri olmuştum. Bir gitarist “5 yıldır çalıyorum ve kendime iyiyim diyordum ama birgün bu dükkana geldim ve bu genç erkekleri görünce aşağılanmış hissettim”. Bu oğlan çocuklarına yetişmekte zorlanacak ama bu da çok kötü bir şey değil zira onlarla direk rekabette değil. Sizin dışardaki herhangi bir erkekle direk rekabet etmediğiniz gibi. Siz eğer yürümelerinizi yaparsanız ve doğru ekipmanla yüzerseniz, havuzda yeterince balık var.

Eğer sahada “doğal yetenekler”le karşılaşırsanız, onlara saygı duyun. Ama sizden daha özel yetenekleri olduğunu düşünmeyin. Onlar sadece sizden daha önce başladılar

Çeviri : The Myth of Natural

Kadının kendisi shit testtir (Woman itself is a shit test)

Bunu sanırım Twitter’da görmüştüm. Söylenen en doğru sözlerden biriydi. Tamamen bilinçdışı, içgüdüsel gelişen bir durum. Dolayısıyla bunda kadının bir kabahati yok. Önemli olan, bu testleri her zaman başarıyla geçebilmek. Testlerin sonu yok. 90 Yaşına da gelsen karın sana bir yerden gol atmaya çalışacak. Amaç, gol yememek. Yediysen de atarak durumu eşitlemek.

Shit test, ilişki dinamiğinin vazgeçilmezlerinden. İlişkinin başlamasından tutun da sağlıklı bir şekilde devam etmesine kadar bu testlerde başarılı olmanın önemi çok fazla. Ne yazık ki çok az erkek bunun bilincinde. Genelde erkekler, kadınların suyuna giderek ilişkiyi kurtaracaklarını düşünseler de bu durum uzun vadede vahim sonuçlar doğuruyor. Erkeğin verdiği her taviz, ilerde daha büyük tavizleri beraberinde getiriyor ve bir süre sonra ipler kopuyor. Çerçeve teorisini hatırlayın. Frame’inizi sarsacak şeyler yaptığınızda kadınların gözünde saygınızı, sonra da sevginizi kaybedersiniz. Kadının sizi sokmaya çalıştığı şekli kabul ettiğinizde başlarda her şey tıkırında gibi gözükse de sonrasında dozu artmış dırdırla ve shit testle karşılaşacaksınız. Kolay yolu seçip taviz verdiğinizde ise duymanız oldukça muhtemel olan sözleri size söyleyeyim: ara mı versek? , ben yapamıyorum, sorun sende değil bende, seni seviyorum ama seninle yapamıyorum bla bla bla … Türkçe meali: Sen testte başarısız oldun ve beni hak etmediğini anladım. Senden çok daha değerli biriyle birlikteyim. Senle vakit kaybetmişim.

Aldığım mesajların çoğunda söylenen şuydu: İyi başlıyorum ama devamını getiremiyorum. Bunun 2 sebebi var, delikanlı :

  1. Frame teorisini sarsarak ilişkiyi en başında dinamitliyorsun. Dolayısıyla shit testlerde başarısız oluyorsun.
  2. Alfa dulla ya da cinsel pazar değeri ( sexual market value) senden yüksek bir hatunla birliktesin. Yani Ferrari’ye 10 liralık benzin atmaya çalışıyorsun.

Bunların dışında zaten gereken şeyleri yapıyorsan başarısız olma ihtimalin %1. Kadına kendini sevdirmeyi becerdiysen o kadın, çölleri aşıp sana gelir ama kadında bir etki oluşturamadıysan önüne dünyaları sersen seninle ıslanmayacaktır.

Meriçle gerçek erkeği birbirinden ayıran en önemli şeylerden biri de fırtınalı denizde nasıl hareket edileceğini bilmesidir. Meriçler, dümenine geçtiği her gemiyi risk almamak için kıyıya yakın sürmeye çalışırlar. Halbuki fırtınalı havada gemiyi kıyıya yakın sürmek gemiyi karaya oturtur. Erkek adam risk alır, korkmaz. Hata yapar, ders alır. Meriçler hata yapmaktan kurtulamazlar. Red Pill‘i en iyi şekilde öğrenmek için okuma yapmak değil, pratikte harekete geçip denemeler yapmak gerekir.

Shit testin canlı bir örneği: Ekşi linki ölmüş maalesef.

Sözkonusu entrye cevap vermedim tabi ki. Cevap alamayınca entrye not kısmını ekleyip aslında dalga geçtiğini söylemiş. Ekşi Sözlük’te bu tip entryleri sıkça görürsünüz. Kadın olduğunu açıkça belli eden yazarların adeta ” bakalım bana mesaj atacak mı? ” kafasında yazdığı entryler vardır. Meriçler tabi ki bu entryleri gördüklerinde mesaja abanırlar hatta çoğu iltifatla karışık yalakalık yapar ve sonunda 3’ün 1’ini alırlar.

İçinizdeki betayı öldürmek – II

İçinizdeki betayı öldürmek – I yazısının devamıdır.

Estetik mi  Sosyal Robotlar mı?

Daha önce belirttiğim gibi, erkekler gerçek romantiklerdir, kadınlar da çok nadir olarak takdir edilen bu romantizmin araçlarıdır. Cinsel devrim sonrası feminizasyonun en büyük yakınmalarından biri, erkeklerin feminen yanları ile bağlantı kuramadıklarıdır. Biz “duygularımızla bağlantılı değiliz”. Tanrı popüler kültürü, her cinsiyetin içinde eşit ama ortaya çıkarılamış bir feminen ve maskülin enerji olduğuna inandırdığı için Carl Jung’un çürümüş cesedini sonsuza kadar cehennemde yaksın. Batı kültürü Jungcu teoriye öyle batmış vaziyetteki bunun farkında bile değiliz. Cinsiyetsiz ve androjen toplumun ideal hedef olması normalleşti.

Ateşli konuşma bir yana, son 50 yıla kadar, gerçekten de erkekler, duygular söz konusu olduğunda kendilerini en çok kontrol edebilen cinsiyetti. Erkeklerin duygularını belli etmemeleri kadınlara çekici gelen şeydi. Ya gizemli şairler ve sanatçılar olarak, ya da her duygu gösterisi kendi başına olay olan doğal olarak acıya dayanıklı bir insan olarak, erkeklerin duygusal ulaşılmazlığı kadınların ilgisini daha fazla çekmiştir. Modern toplumlarda ise, kadınlarla samimiyet için erkeklerin duygularını açıkça ifade etmeleri teşvik ediliyor ve pratikte erkeğin sahip olabileceği tüm gizemi öldürüyor. Kadın erkek beyinlerindeki farklar bir yana, erkeklerin duygularını saklayacak şekilde evrimleşmelerinin sebebi, çocukça bir zayıflık değil, düzenli şekilde kadınların ilgisini çekiyor olması.

Fakat bu devirde değil. Erkekler ve oğlan çocukları, her durumda duygularını açıkça ifade etmelerinin problemlerin çözümü olduğunu duyuyorlar. “Erkekler ağlamaz” öyle amaçsız bir söz değil. Duygularını zaptetmeden dışa vurmak feminen bir özellik. Erkeklerin en yoğun duyguları hariç hiçbir duyguyu göstermeyen sosyal robotlar olması değil bu; duygularını göstermenin her durumda normalleşmesi ile ucuzlaması. Erkeğin duygularını, bunu gerçekten takdir etme kapasitesi olmayan kadınlara göstermesi, kadınlara çok nadir verilmesi gereken bir hediye

Öğrendiklerinizi kafanızdan atın

Duygusal olarak ulaşılır olmaya uzun süre koşullanmış bir beta erkek için, duygusuz olmak çok zor olacaktır.  İyi haber şu : size duygusuz olmanızı söylemiyorum, sizi her ota boka kolayca duygusallaştıran nedenleri kafanızdan atın diyorum. Duygusal olarak yanınca duygusuz biri olmak çok zor değil. Asıl zor olan bu duygular hakkında iyi hissederken onları frenleyebilmek. Duygularımız bizi insan yapan şeyler ve onları takdir etmek önemli. Ama duyguların aleyhinize ne kadar kolay kullanılabileceğini farketmeniz deaynı şekilde önemli. Sizi kolayca duygusallaştıran nedenleri kafanızdan atmanız lazım. Belki terk edilmiş olmak ya da özellikle kolayca duygulanan biri olarak yetiştirilmiş olmak gibi nedenler.

Araba kullanmayı öğrenirken çok duyduğunuz “virajı içten almak” ve “virajda fren yapmamak” kavramlarını hatırlayın. Araba kullanırken kendimizi virajda bulduğumuzda doğal dürtümüz frenlere asılmak ve daha da kötüsü bunu yaparken virajı dönmeye devam etmektir. Tüm içgüdümüz bunu söylese de böyle yaparsak zaten tehlikeli olan durumu daha da tehlikeli hale getirir hatta kaza yaparız. Ama virajı dönerken fren yapmamamız gerektiğini öğrenip uygulayarak, fren yapmamayı refleks haline getirebiliyoruz ve böylece de kaza yapmadan araba sürüyoruz.

Aynı şekilde yolda kazalara uğramamak için eski alışkanlıklarınızı  ve şartlanmalarınızı atmanız gerekiyor. Bu pratik ve tekrar gerektiriyor – en fevri reaksiyonlarınızın bile tersi davranacağınız şekilde değişmesi gerekiyor. Azmin yerine koyabileceğiniz birşey yok.

Kendiniz hakkındaki düşüncelerinizi değiştirmeniz ilk adım. Aslında bu en zor adım zira çoğu erkek, kendi kendileri hakkında yeni bir düşünce şeklini içselleştirmeleri gerektiğine inanamaz.  Çoğu durumda rehavet, erkeklerin bu değişimi yapmamalarının en önemli sebebi. Bir insanın şimdiki durumundan ne kadar mutlu olduğuna kendini inandırması için bahaneler bulması, gerçekten kendini eleştirip değişmek için çabalamasından daha kolay.

Ne yazık ki, sana seni mucizevi şekilde olmak istediğin Erkek’e gönüştürecek standart bir program veremeyeceğim. Bu yolu ancak sen bulabilirsin. Fakat şunu söyleyebilirim, olmak istediğin Erkek olmak, harekete geçmeni gerektiriyor. Hedefin her zaman senden uzağa doğru hareket ediyor ama aslında bu iyi birşey. Bizi büyümeye, olgunlaşmaya ve zorluklarla mücadele kapasitesi kazanmaya iten birşey bu. Ama bütün bunlar, senin harekete geçmenle mümkün.

Bu blogda ve kırmızı hap komunitesinde günlerce tavsiye okuyup, bilgelikten faydalanabilirsin ama bunların hiçbiri sen harekete geçmedikçe bir işe yaramayacak. Sayamayacağım kadar çok genç erkeğe her türlü tavsiyeyi verdikten ve onları pratiğe dökmeleri için teşvik ettikten sonra, bu erkeklerin harekete geçecek motivasyonu bulamadıklarına şahit oldum. Çoğunlukla harekete geçmek için dibe vurmayı ya da çok ciddi bir travmayı bekliyorlar.

Kendimi motivasyon konuşmacısı saymıyorum ama bir aşamada uçurumu aşman ve kafanı değiştirmen lazım

Çeviri : Kill The Beta

İçinizdeki betayı öldürmek – I

Rational okuru Paul muhtemelen en çok tavsiyem istenen konuda kendisine yol göstermemi istemiş.

“Bütün blogunu okudum ve benim en büyük problemim şu : içimdeki betayı nasıl öldüreceğim? Her yattığım kıza, hatta her takıldığım kıza, karşı duygular geliştirdim. Tek gecelik bir ilişki yaşadığım hatta erkek arkadaşını benimle aldatan kız için bile. Sanki hiç öz kontrolüm yok gibi yani yattığı her erkek için acı çeken kız gibiyim.

Bu soruya kesin bir cevabımın olmasını çok isterdim Paul. Adım – adım betalıktan kurtulun programı geliştirebilmiş olsa idim, tüm erkeklerin takip ederek içlerindeki betayı öldürebilecekleri bir şablonum olsa idi, hayal edemeyeceğim kadar zengin olabilirdim. Alfa Buda hakkında dediğim gibi, eğer alfa özünü şişeleyip satabilse idim hayatım kurtulurdu. Gerçek şu ki bu sorunun basit bir cevabı yok zira her erkeğin durumu kendine özel. Tabii ki erkeklerin problemlerinin ortak kaynakları ve Feminen Matrix sınırları içinde çalışır bir cinsel strateji kurma çabalarında (beta oyunu) ortak zihin yapıları var. Ama bu zihinsel şemaları uygulamada ve bu şemalardan kurtulmak için ihtiyaçları olan reform yolunda her erkek farklı bir vaka.

Ben Oyunun hakettiği gibi ciddiye alınmamasının temel sebeplerinden birinin bu olduğunu düşünüyorum -kendi öz analinizi yapmak ve sonra da bu analize göre kendinizi baştan yaratmak oldukça büyük bir iş. Geçen 10 yılın PUA gurularının ve oyun yarı tanrılarının şarlatan satıcılar gibi ucuz görünmesinin sebeplerinden biri, bu kişilerin her erkeğin kaçınılmaz olan içindeki betayı öldürme gerekliliği konusunda ihtiyaçları olan kişiselleşmeyi göz önünde bulundurmamalarıdır. Bu seminerlerde PUAların değinmekren kaçındıkları şey zira sizin başarınız, sonuçta başarıyı nasıl ölçtüğünüz, tamamen size bağlı.

Daha önce hayalinizde görmediğiniz kızlarla birlikte olma fikri PUA DVDleri sattırabilir; kişiliğinizin iç işleyişini değiştirmek ise çok daha zor bir iştir. Bir kitapçının self-help (kişisel gelişim) bölümüne baktı ve bu konuda neden bu kadar çok kitap basıldığını düşündü iseniz, tamamen aynı dinamik nedeniyle – bir kişinin hayatında temel bir değişim yapmaya etki etmek çok az kişinin gerekli sabır ve sebata sahip olduğu ciddi çaba gerektirir.

Bunu aklımızda tutarak demem gerekli ki senin içinde elimde bir yol haritası yok maalesef – elinde böyle bir harita olduğunu söyleyen herkes sana birşeyler kakalamaya çalışıyor -ama, sana doğru yönü göstermeye çalışacağım. Neyin çalışıp neyin çalışmayacağını sana ben söyleyemem, bunu ancak sen kendin bulabilirsin. Ama unutma, kendini değiştirmek, zaman alan bir süreçtir. İçsel oyunlarını dönüştürme konusunda çok zorlanmayan erkekler bile, bu hala devam eden bir süreçtir. Ben kendimi alt rütbe bir alfa olarak tanımlamayı arzu ediyorum (Roissy’nin ölçü yöntemleri ile) ama bu ara ara daha aşağı kaymadığım anlamına gelmez. Süreç derken de kastettiğim bu; her shit testi geçebilecek şekilde kurşun geçirmez biri olmayacaksın ama hatalarından ders alıp kendini bir dahaki sefer için ayarlamaya teşvik edileceksin. Artık alfa olduğunun farkına vardığın büyük an gibi birşey yok, oyunu tamamen içselleştirdiğin bir nokta da yok. Oyunun üstadıdır sertifikası da almayacaksın. Ama düşünceni değiştirebilirsin ve hep doğru yönde yürüyebilirsin.

Bilmek savaşmanın yarısıdır

Eğer içselleştirmenin gerçekten bir ilk adımı varsa bu kendinizi eğitmektir. Bu aslında en zor işlerden biri. Eğer benim blogumu okuyorsanız, ya da en azından ucundan da olsa Oyun konseptine aşina iseniz, bu size gayet kolay görünecek ama unutmayın, hala fişe takılı olan koca bir dünya dolusu insan var. Bu erkeklerin sadece küçük bir yüzdesi Oyunu ve pozitif masküliniteyi dikkate alacak ve bunların da çok az bir kısmı bunda bir değer görecek. Bizim perspektifimizden olay oldukça apaçık : kitapları / blogları okuruz, konseptlere aşina oluruz, çalışacağını düşündüğümüz şeyleri alırız, fikirleri deneriz, bunların geçerliliğini gözden geçiririz ve bir fikri ya içselleştirir ya da çöpe atarız. Fakat fişten çekilmiş için apaçık olan şey, fişe takılı için “dine küfretme” gibi algılanır.

“Eğitiminiz” fişten çekildiğinizde bitmez. Aslında yeni bir zihin yapısını içselleştirmek fişten çekilen için çok daha önemli zira siz bunu pratiğe döküyorsunuz. Birçok erkeğe söylüyorum, bir kez hapı yuttunuz mu geri dönüş yok. Oyunu keşfeden ve sosyal yeteneklerden yoksun olmak ya da PUA tekniklerinin hayallerindeki kadını sikmek için uygulanabilecek sihirli formül olduğuna kendilerini inandırdıklarından uygulamayı başaramayan birçok erkek, daha önceki cinsiyetler arası dinamik cahili oldukları rahat kabuğa dönmek isterler. Ve bunu yapmaya çalışırlarsa geri dönüş olmadığını keşfederler. Sosyal etkileşimler, feminizasyon, normal diye kabul etmeye koşullandıkları kaybeden taraf olma – bütün bunlar onlara incelikle kaçındıkları gerçeği hatırlatıp durur ve onlar da bundan nefret ederler. Ve bu gerçeğe düşman kesilirler.

Bunu buraya ekliyorum zira bu pozitif masküliniteyi içselleştirmek için dönüşen erkekleri bekleyen gerçek bir tehlike. Aynı şekilde artık Oyun gerçeklerine ve fişten çekilmişim gerçekliğine daha duyarlı hale geldiniz (ya da gelmeniz gerekir). Burada eskiden normal saydığınız şeylerden uzaklaşacaksınız. Buna kolay bir örnek popüler medyadaki kadın erkek ilişkileri ile alakalı şeylere kafa yormak. Bir şarkı duyacaksınız, bir dizi izleyeceksiniz veya bir konuşmaya kulak misafiri olacaksınız ve temel varsayımları feminen önceliği tarafından domine edilmiş bir kültür ile çevrili olduğunuzu farkedeceksiniz. Yeni zihin yapısını içselleştirmek ve ya da eski zihin yapısına yeniden dönmek açısından bütün bunların içinde kendi pozisyonunuzu anlamanız önemli

Değişimi uygulamak

Yeni gerçeklik olarak algıladığınız şeyi uygulamanızın hayati olduğunu söylememe gerek yok. Öğrendiğiniz teorileri internetten çıkıp sahada test etmeniz lazım. Bu klüplerde kızlara yazmak, karınıza karşı tavrınızı değiştirmek ya da hatta iş yerindeki bir kadınla iletişiminizi değiştirmek anlamına gelebilir, tamamen size kalmış. Değişimi uygulamanın en zor tarafı, sizi daha önceden tanıyan kişilerin “yeni” sizi sorgulamalarının şoku olacak. Eğer yeni bir şehre taşınıp, yeni sosyal çevre edinirken piç alfa rolünü oynamaya başlasanız böyle bir derdiniz olmayacaktı. Ama sizi yıllardır bilen insanların gözünün önünde böyle bir değişim yaptığınızda, “olmadığı biri olmaya çalışan sahte biri” etiketini yiyeceksiniz.

İnsanların öngörülebilirliğe ihtiyaçları var – bu onlara diğerleri üzerinde belli bir kontrol hissi verir. Kendinizi değiştirdiğinizde, ya da kişiliğiniz bir dış etmen tarafından değiştirildiğinde, bu öngörülebilirliğe karşı bir tehdittir ve buna karşı mantıki tepki diğerlerinin dizi eski yerinize itmeye çalışmasıdır. Utandırma, kadınların başvurduğu doğal bir taktik, ama itki her zaman sizi yeniden kendi çerçevelerinin içine doğru olacaktır. Ve aslında diğerlerinin tehdit olarak algıladığı şey, yeni sizin çerçeve sarsıcı olmanızdır. Bunu bir kere ve ağır bir şekilde yaparsanız insanlar bunun sizin kişiliğinizin  daha önce “yanmış” olmaya karşı gerçekçi olmayan bir tepkisi olduğunu iddia edeceklerdir. Bunu ince bir zeka ile zamana yayarak yapın, insanlar değişimin gerçek olduğunu kabul etmeye daha istekli olacaklardır. Her zaman değişim talep edin ama bunun hemen olmasını talep etmeyin.

Bunu unutmayın zira arkadaşlarınız sizin dönüşüm sürecinizdeki en büyük şüphe kaynağı olacaklardır. Kötü niyetli olmayabilirler, ama anlamanız gereken şu ki, bu niyet normallik arzusunda geliyor, sizin için en iyisini istediklerinden değil. Eski bir kadın arkadaşınızın sizi ilk defa “hayvan” olarak tanımladığı an, sistem için bir şoktur. Eski benliğiniz alttan alta durumu düzeltmek isteyecektir ama bunu hakaret olarak algılama dürtünüze karşı koymanız lazım. “Evet, hayvanım” diye övünmek, bütün önceki hayatınız başkalarını kızdırmamak / gücendirmemek, hele de sikmek istediğiniz hatunları, üzerine kurulduğu için çok zor gelecektir. İçinizdeki beta için bu mantığa aykırı bir hareket. Size ne kadar sadist gelirse gelsin, beraber olmak istediğiniz kadınları dolaylı olarak kızdırma kapasiteniz, sizi bol bol ödüllendirecek. Fakat içinizdeki beta ile yeni yeni ortaya çıkan alfa arasındaki çelişki, uzlaştırması en zor çatışma olacak. Çoğu erkeğin dönüşüm esnasında çuvalladığı nokta burasıdır ve bunun sebebi de temel olarak bu erkeklerin duygularını kontrol edebilme pratiklerinin olmamasıdır.

Devamı : İçinizdeki betayı öldürmek – II

Çeviri : Kill The Beta

Saha Raporu – Sadece Tecrübe Et

Herkese selamlar.

Kırmızı hapı alan biri olarak hayatımda yaşadığım değişimlerden bahsetmek istiyorum. Spora başladım kilo verip kas yaptım.
Kitap okudum kendimi geliştirmeye adadım ama her erkekte olduğu gibi porno ve mastürbasyon batağındaydım. Onları azalttım hatta yok ettim. Hayatımın ilk 20 senesi böyle ezik betalıklarla geçti Robert Greene ile tanışmak hayatımı değiştirdi. Haziran gibi kırmızı hapı aldım. Bütün yazıları ve blogları okudum. İngilizcem sayesinde redditi takip etmeye başladım, kendimi çok geliştirdim diyebilirim. Hocamız sağolsun ondan da çok şey öğrendik. Neyse konumuza dönecek olursak , her haliyle değişiyordum ama yürümüyordum kızlara sonra Yetti aq diyip başladım yürümeye.

İnternetten 20 küsür kıza yazdım. 2 tane ile devam etti konuşmamız. En son biri ile muhabbettimizi çok ilerlettim. Cold approach (soğuk yürüme) yaptım.  Cocky funny (ukala – eğlenceli) ile kızı baya etkiledim. Hatta ilk gece konuştuğumuzda baya da güldürmüştüm , bir şeyler içme sözü aldım kızdan. 1 hafta sürdü görüşmemiz internetten. Aynı anda 3-4 kızla beraber görüşüyordum ama paralel olarak (Tabak Çevirmeye başlamıştım).

Muhabbet ederken kızın kesinlikle etkilediğim bir özelliğim vardı. Fazla kendini beğenmiş , özgüveni yüksek biri olmak. Ayrıca kızı baya da şaşırtıyordum. Arada yapılan shit testleri baya tersleyerek savuşturuyordum. Beni test ettiğinde; beğenmediysen defolup gidebilirsin, diyerek ağırlığımı ortaya koyabiliyordum. Bakın bunlar sadece yazışmalarımızda yapılan şeyler. Sinemada öpeceğimi elleyeceğimi falan dedim. Komiktim, piç imajı verdim. Sonra kızı birşeyler içmeye çağırdım. Buluştuk bir yerde ama aslında baya vazgeçecek gibi oldum çünkü kızı uzaktan gördüm ama o beni hiç görmemişti. Tipini çirkin geldi sonra vazgeçtim eve geri gidiyordum ki düşündüm reddedilme korkusu ile ilgili hocamızın yazdığı önemli bir not vardı: REDDEDİLME VE YÜRÜME OLAYLARINI BİRAZ TECRÜBE KAZANANA KADAR DIŞARDA, BAŞKA ORTAMLARDA DENEMEK. OKULUMDAKİ DAHA GÜZEL KIZLAR İÇİN BUNA KATLANMAM GEREKİYORDU.Sonra sikerler amk deyip geri döndüm (Özgüvenimi yıllarca kıran orospu çocuklarını söve söve yürüyerek ) Kızı gördüm merhaba dedim büyük bir ciddiyetle. Sonra bir şeyler içmeye götürdüm onu.

Kızın tipini beğendim, fiziği de gayet iyiydi.

Cool takıldım , kendini beğenmiş hafif egolu modumu sürdürdüm. Aniden gelen sessizlikleri siklemedim. İçeceğimi içip insanları seyrettim kendisi soru soruyordu. Shit testlere karşı uyanıktım yaşımı ailemi falan sordu. Hepsini salladım. Kaç kardeş olduğumuzu da sorunca
KİMLİĞİMİ AL İSTERSEN DEDİM. Genel olarak BAĞIMSIZ EGOLU KARİZMA TAKILDIM. Shitlerin çoğunu savurdum. Sanane lan , Seni ilgilendirmez aq gibi tavırlardaydım ve bunu hem yazarak hem yüzüne söylüyordum.(Barzo erkeklerin belki de en büyük silahı SHİTLERİ HAYVANCA KOVMALARI VE FRAMELERİNİ ÖLÜMÜNE SAVUNMALARI ). Bunu mesajlaşırken de sık yapmıştım (skeptico ya selam çakıyorum buradan BANA KİMSE BİR ŞEY YAPTIRAMAZ HERKESİN AMINA KORUM -skepticonun öğütlediği – modundaydım. Hayatım boyunca sevgilim olmamış aq özgüvenime bakın … )

Bana içeceği bitince sonra “Şimdi ne yapacaz ” diye sorunca sinemaya gidiyoruz dedim .Sinemaya gittik. Hafiften elime dokunuyor gibiydi ama 30 dk sonra kafaya koymuştum öpüşecektim yada elleşme olacaktı kesinlikle. Sonra sarıldık öpüştük alt dudağımı ısırdı aq, göğüslerine dokundum ve elimi içine attım kendisi açtı düğmesini her yerine dokundum. Parmaklarımı ellerimi öptü hatta ısırdı . Amına elimle bastırıyordum titriyordu ,bacaklarını baya açtı. Dakikalarca kasıldığını hissedebiliyordum. Elimi en derinlerle götürdüm (Kaybedenler Kulübü sinema sahnesinin aynısı ) filmi izleyemedim bile zaten. Aşk filmiydi ,her öpüşme yada sevişme sahnesinde kızla yiyişiyorduk. Salon kalabalıktı ama buna rağmen film boyu memelerinin ucunu sıktım.

Öpüşürken çok zevk alıyordu kız gözünü kapatıyordu ama benimki açıktı anlamaya çalışıyordum bu duyguları. Ben zerre zevk almıyordum zerre… Onu okşarken gözlerin defalarca kapattı titriyordu. Ben de sadece nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalışıyordum. O da benim sikimi eliyle falan sıkıyordu defalarca. Sonuçta neredeyse film boyunca durmadan yiyiştik. Filmin sonuna doğru öptürmemeye başladı ama yine öpüştük. Film bitti falan bu sefer shit testler gelmeye başladı . Yürürken önümde gidiyordu. Hayırdır amk acelen varsa git dedim sonra durdu koluma girmeye başladı. Bir yere oturmaya gittik birşeyler içmeye.

Göz kontağı kurmuyordum canım istemedikçe , modum devam ediyordu. Esprili küstah şakalar falan yapıyordum sürekli. Sonra işim var dedim yolladım onu. İsmini söylemedi bana ben de ona yalan söylemiştim ismimi. Benden büyük bir hatundu arada devam edecek onunla.

Sonuç Olarak;
1) Mesajlaşmada cinsel imalı hafif şakalar çok önemli
2) Shit testleri kovma için BOYUN EĞDİRİLMEZ
KİMSE BANA BİR ŞEY YAPTIRMAZ AMINA KOR modu önemli
3) Küçük ayrıntılara dikkat et : kızın önden yürümemesine falan dikkat et yada filmin Erotizm çağrıştırması önemli
4) Onu kaybetmekten korkma BOLLUK MENTALİTESİ ÇOK ÖNEMLİ. Tabak çevirme çok önemliyimiş… Şuan hali hazırda 3 kızla daha görüşeceğim mesela hatta birinde kahve içecem evind. Ayrıca gerektiğinde taşağını ortaya koyacak cesareti göster.
5) Hard seks çok önemli kıza ne kadar sert davransam o kadar hoşuna gidiyordu.
6) İplemez OL.
7) FAKE IT TILL YOU MAKE IT!
8) Sniper değil de shotgun tekniği çok önemli.
9) Kız bana baya ukala diyordu ama benden hoşlandı .DEDİKLERE DEĞİL YAPTIKLARA BAKIN.

Öpüşmeyi ve elleşmeyi sevmediğim bir hatunla yaptım ama bana iyi bir tecrübe oldu sadece BLUE BALLS oldum sjjsdm .Zerre zevk almadım ayrıca .Tecrübe çok önemli mesela öpüşmenin tadını aldım ve o kadar da siklemiyorum böyle şeyleri bundan böyle , artık oturup işime bakacağım spor ,ders neyse artık onlarla uğraşacağım.Ama tabak çevirmeye devam edeceğim. Kızlar gelir geçer yaşanan heyecan hep aynı. Önemli olan kendimize yatırım yapmamız ve GELİŞTİRMEMİZ. Hayatım boyunca kendimi şişman çirkin bir ucube olarak görmüştüm ama ilk yiyişme hepsini yok ettiajsjsjsn.

Diyeceklerim bunlar
ÜSTAD SAĞOLUN
KOLAY GELSİN HERKESE

Konuk Yazar : BenLark

Day game Training (Başarısız Açılış)

Bir yorumda da başarısız açılış denemelerini de paylaşmamız istenmişti.Beraber yorumlayalım sizin düşünceniz nedir?    

Ben: Merhaba 

Kız: merhaba ne oldu?   

Ben: seni az önce marketin önünden geçerken gördüm gelip merhaba demek istedim.

Kız: Teşekkürler ilgilenmiyorum. Dedi ve gitti.

Sanırım burada “Gelip sana merhaba demek istedim.” diyerek kızın cevabını beklemem onay bekleyen birisi gibi algılandı. Uzun zamandır açılış yapmadığım için biraz soğumuşum. Yaklaştığım da gülümseyip gülümsemediğimi bilmiyorum, biraz gergindim. Vücut dilimin duruşumun iyi oldugunu düşünüyorum … Kaybettiğim nokta onay bekleyen birisi olarak yaklaştığım için sanırım.

                                                                                                               Epavarman       

Yürüme Davetiyesi (Approach Invitation) – 2

Yürüme Davetiyesi (Approach Invitation) – I yazısında yürüme davetiyesinin (YD) detaylı bir tanımını yaptık. Bu bölümde ise, kadınların en çok kullandığı yürüme davetiyesi çeşitleri ile devam edeceğiz.

Daha önce de bahsettik. Kızın size attığı bakış YD olabilir.

1 – Bakış : Eğer hatun size 1.5 saniyeden fazla bakıyorsa, bu bakışın YD olma ihtimali çok yüksek. Eğer size birden fazla bakıyor ise, bu da YD dir hatta açık ve parlak yeşil ışıktır. Burnunuzda sümük olması ya da t-shirtü test giymeniz gibi bir absürtlüğünüzün olmadığını varsayıyoruz. Bu durumda yürüyün.

Unutmayın, kadınlar kime baktıkları konusunda dikkatlidirler zira yanlışlıkla kaybeden betaların ilgisini çekmek istemezler. Bir kadın oldukça seksi giyinse bile ilgisini çekmek istediği erkek bir beta değildir (erkeklerin yüzde sekseni). Eğer hatun size uzun süre ya da birden fazla kez bakıyorsa, sizin ilginizi çekme isteği ihtimali yüksektir.

Hoşunuza gidecek bir kızın bakışını yakaladığınızda en önemli kural asla ama asla gözünü ilk kaçıranın siz olmamanızdır. Zaten hatun çoğunlukla en fazla 2 – 3 saniye bakacaktır (bazen bu daha da uzayabilir).

2 – Kendini Yerleştirme : En bariz YD. Kızın sizin yanınızda bir yere gelmesi ve kendisini sizin yakınızında konumlaması. Radarınız açıksa (neden kapalı olsun ki?) kızın A noktasından yakınınızdaki B noktasına gelişini farkedersiniz. Kız burada size bakış atmayabilir ya da sizin hemen dibinizde olmayabilir. Hatta çoğunlukla olmayacaktır.

Kız B noktasında konum aldıktan sonra fırsat pencereniz, yani konuşma açılışı yapmanız için size verilen süre, 2 – 3 dakika. İlk 2 dakika içinde açılış yapın. 

3 – Asılı Kalma : Tecrübesiz kadınların, genelde tecrübesiz erkeklere gönderdiği YDdir bu ama bazen aşırı cinsel enerjiye sahip hatunlar da vakit  kaybetmemek için yaparlar (gece seks çok yakın!). Kız yakınınızdaki B noktasına gelir ve yüzü size dönük olarak durur.  Buna kıza dönüp gülümseyerek merhaba demeniz yeterlidir.

4 – Duraksama : Bunu yakalamak tecrübe gerektirir ve opsiyonları bol ve güzel hatunlar yaptığı için yakalarsanız, ödülü büyüktür. Kız A noktasından B noktasına gelir, en fazla 3 saniye yakınınızdaki bu noktada durur ve sonra gider. Evet, bu kadınların herhangi tek bir erkeğe daha fazla fırsat vermeye ihtiyaçları ve niyetleri yoktur.

Bunu gerçekten duraksaması gereken kızdan ayırmak zordur. O anki duruma göre değerlendirin ve içinizdeki sesi dinleyin. Ya da, bunu yapan her hatuna yürüyün ve gerçekten YD yapan hatunu yakalayın. Bu tip bir YDyi yakalayabilen erkek, tecrübeli etiketi yiyecektir, ve gerçekten YD gönderen kadın bunu ödüllendirir.

5 – Etrafa bakınmak : Duraksama ve asılı kalma arasında birşey olan etrafa bakınmada hatun yanınıza yaklaşır ve sanki kaybettiği bir şeyi arar gibi etrafa bakınır. Bunu en çok gündüz oyununda göreceksiniz, barlarda değil. Bu kızı tespit edip yürürseniz, hatun bunu saklamaya gerek görmediği mutlu bir şaşkınlıkla karşılayacaktır. Fakat her yürümede olduğu gibi paniğe kapılır da ürkek yaklaşırsanız, hatun sizin uzaktan cool görünmenize rağmen aslında öyle olmadığınıza karar verip sizin yürümenize sıcak yaklaşmaya başlayabilir.

6 – Söylenmek ve şikayet : En kolay değerlendirilecek YDlerden biri. Hatun yakınınızda ve şikayet ediyor ya da (güya) kendi kendine söyleniyor : “Nerde bu otobüs” ya da “neden bu klimayı açmıyorlar” gibi. Bu topa girmek çok zor olmasa gerek. Fakat dikkat edin, hatunun attığı YD size değil arkanızdaki yakışıklıya olabilir 🙂 Starbucks kahve kuyruğu gibi uzun bir kuyrukta en çok kızla böyle tanışılır.

7 – Yardım İsteği : En kolay değerlendirilecek YDlerden bir diğeri. Hatunun “fotoğrafımızı çeker misin”, “ateşin var mı” gibi istekleri. Bunu gerçek bir yardım isteğinden ayırmak için kıza sadece yardım etmek yerine muhabbet de kurun. Hatta takılın.

8 – Kankaların Sessizliği : Kız bir kız arkadaşı  ya da bir grup arkadaşı ile beraberken, siz ortama girdiğinizde gruba bir sessizlik çöküyorsa, ve hele de feminen davranıyorlarsa, kendinizi tanıtın.

Bunun daha açık iki versiyonu da kankaların fısıltısı (siz ortama girince kankaların fısıldaşarak sizi işaret etmesi), kankaların dirsekleri (kankaların birbirlerine dirsek atması) ve kankaların gülüşmesidir (ki buna da yürümüyorsanız, gidin Onedio izleyin, bırakın buraları).

Kanka varken kendinizi tanıtabilirsiniz ama kızın tanıdıkları yanında “kolay kız görünmeme” refleksi çalışacaktır. O nedenle kızın içinize düşmesini beklemeyin.

7 – Bakış : Yukarıdakilerin herhangi birinin ardından bakış gelirse, yürüyün.

Duruma Göre Açılış

Yukarıdaki durumlarda, kızın YDsini yakaladıktan sonra açılış yapmak size kalmış. Genelde, duruma göre konuşmak daha mantıklı. Örneğin Starbucks’ta “o kahve nasıl iyi mi?” ya da barda “gecenen nasıl geçiyor?” gibi sorular.

En iyi giriş, biraz tecrübe istese de, “suçlama”dır. Örneğin kitapçıda yanınıza yaklaşıp birşeyler arıyormuş gibi yapan kıza “Grinin 50 Tonu’u mu arıyorsun?” demek gibi. Ya da fotoğraf çekmenizi isteyen kıza “onca kişi içinden en yetenekli fotoğrafçıcının ben olduğumu hisettin değil mi?” demek. Ya da durakta bekleyen ve otobüs gelmedi diye söylenen kıza “al bir ciklet, stres alır” demek gibi (stresle suçluyorsunuz).

Kadınların en çok kullandığı siktir git sakın yürüme hareketleri

YDler kadar sakın yürüme hareketlerini de bilmeniz yararınıza. Sadece tecrübeli PUAlar sakın yürüme duvarlarını aşıp oradan iş çıkarabilir. Yürünmez mi, yürünür ama reddedilmeyi çok büyütmüyecek bir ego disiplini kazanana kadar bunlara yürümeyin.

  • Kızın güneş gözlüğü takması ya da kulaklık takması, yürümeye kendisini kapaması demektir. Sadece tecrübeli PUAlar buradan iş çıkarabilir. Yürünmez mi, yürünür ama reddedilmeyi çok büyütmüyecek bir ego disiplini kazanana kadar bunlara yürümeyin.
  • Kız ile göz göze geldiğinizde kızın gözünü yukarı doğru kaçırması. Burası çetrefilli, daha önce bahsetmiştik. Bu kızın kendi CPDsini sizin CPDnizden ölçülür derecede yüksek görmesi demektir. Bu yaklaşmanıza engel değil ama bu algıyı değiştirecek materyaliniz yoksa reddi yiyeceksiniz haberiniz olsun. Bunun ne olduğunu anlamak için kıza bir süre bakın. Aynı şeyi bir daha yaparsa ya da hiç bakmazsa, şansını kaybetti 🙂 NOT : Kızın gözünü yana kaçırması ise sarı ışıktır. Yani kızın sizin CPDnizle ilgili bir yorumu yok. Aşağı kaçırmasının ise feminen bir davetiye olduğunu, önceki yazıda belirtmiştik.
  • Kızın varlığınızda konuşur gibi telefonuna sarılması. Bu siktir git seviyesinde bir bana yaklaşma hareketi. Özellikle kız sizin onu kestiğinizi farketti ise. Mesaj biraz daha nötrdür zira kız heyecanını bastırmak ya da cool gibi görünmek için mesaj atıyor gibi yapıyor olabilir. Fakat çok ümitlenmeyin, bu da çoğunlukla “bana gelme” demektir.

Kadınlarla nasıl tanışılır konusunda kapsamlı kitabımız:

Kadınlarla nasıl tanışılır?

Oyun – Kadınlarla Tanışma
(E-Kitap – 197 sayfa – PDF / EPUB)

Yürüme Davetiyesi (Approach Invitation) – I

Arkadaşlar bugün aslında çok bariz olması gereken ama birçok erkeğin kafasında böyle açık seçik tanımlı olmayan bir şeyden bahsedeceğiz : yürüme davetiyesi. Konu uzun o nedenle konuyu birkaç yazıda ele alacağım.

Yürüme davetiyesi (YD), kadınların oyunudur. Kadınlar, istisnalar kaideyi bozmaz, bir erkeği beğendiklerinde, ölüp bitseler bile, o erkeğe yürümezler. Bunun yerine erkeğin yakınında kendilerini konumlarlar ve erkeğe kaçamak bakışlar atarak erkeğin açılışı yapmasını beklerler. Buna, biz avlanan erkekler, yürüme davetiyesi deriz ve kadınlara yürüyen erkekler için en bariz yürüme nedenidir.

Bir kız yürüme davetiyesini uzun uzun yapmaz. Özellikle kalabalık şehir ortamlarında bu saniyeden az bir bakış olabilir. İkincisi, kadınlar bunu erkekler için kolay hale de getirmezler. Bakın burası önemli. Yani diyelim ki bir yürüme davetiyesi yakaladınız ve kız da tam size göre. Ara ara bakış atıp bir daha bakıyor mu diye bakıyorsunuz ve davetiyeyi kapıp hemen yürümediğiniz için de durduğunuz yerde heyecan katsayınız artıyor. Kızlar hiçbir zaman “canım benim, heyecanlandı, dur şuna yardım edeyim” diye düşünmezler. Yani sizin yanınıza gelmezler, daha çok bakmazlar, bakmaya devam bile etmeyebilirler.

Kadınlar genelde “hımm hoş / seksi çocuk, dur gidip yakınında durayım, bakalım ne yapacak” derler.

Bu noktada bilmeniz gereken en önemli şey, kadınların flört mekanizmasının bizden tamamen farklı olduğudur. Biz bir kızı kesmeye başladığımızda, sadece gözümüzün önünde olana bakarak (kalçalar, memeler, kaşlar, saçlar, ten ve tabii ki oranlar), “tamam, ben bu kızla birlikte olurum” ya da “yok ben bu kızla birlikte olmam” kararını veririz. Zira kadınların cinsel pazar değeri, erkek için çoğunlukla görseldir.

Bir kadın bir erkeği kestiğinde, görsel öğelere bakarak (sadece boy, kaslar, giyim, bakım değil, vücut dili, duruş, gülüş, duyuyorsa sesinin tonu, yansıtılan statü ve diğer kadınların erkeğe ilgisi – önseçilim de dahil)  “bu adamla işim olmaz” kararını hemen verebilirler ama bunun aksi karar bizim gibi “bu adamla birlikte olurum” değil “bu adamla olabilirim belki”dir. Neden? Zira görsellerin hiç biri, erkeğin maskülin bir erkek mi, yoksa erkek rolü yapan bir sünepe mi olduğunu tam olarak söyleyemez. Bunu anlamanın tek yolu, adamın kendisi ile konuşmaya başlaması ve bu konuşma sonucunda kadının adamın erkek olup olmadığını test etmesidir (shit test).

Fırsat Penceresi

Kadınların ezici çoğunluğu, bu şekilde “belki” bölgesine attıkları erkeklere ilk açılışı yapmazlar. Erkeğe YD verirler ve eğer erkek yürümez ise erkek yürümez. Bu kadar basit. Bazı erkekler kendilerini beğenmeyecektir. Bazı erkeklerin ise kendilerini beğendiği her hallerinden bellidir ama bir iki davetiyeye rağmen erkek yüreksiz olduğundan açılış yapmadığı için, kız erkeğin yüreksizliğinden soğuyacaktır. Ha bu arada, tabak çevirme üstadı olan hatun milletinin belli bir zamanda tek erkeğe YD  atmadığını da söylememize gerek yok.

2 – 3 ay önce 26 yaşında bir kızla barda muhabbet ediyordum. Kız “Erkek olduğun için çok şanslısın, beğendiğin kadına gidip yaklaşabiliyorsun. Ben ise sadece bakış atıp erkeğin yürümesini beklemek zorundayım. Çoğu yanıma gelmiyor bile : belki beni beğenmiyorlar, belki de yürümeye cesaretleri yok” dedi. Bu kız 26 yaşında, 175 boyunda, sarı saçlı, mavi gözlü ve oldukça güzel bir kız, yani tam olarak erkeklerin yüzde 99unun tipi. Yürümeyenlerin ezici çoğunluğu, yürüme cesareti bulamıyor. Bu kıza ben ilk yürüdüğümde (Starbucks’ta, o bara sonra buluşmaya gittik) bana sadece tek bir bakış atmıştı. Biz erkekler bunu “kızım beğeniyorsan neden sürekli bakış atmıyorsun” diye protesto edebiliriz ama kızlar için bu “ben işimi yaptım, beğendim, bana yaklaşsın diye baktım ama o gelmedi” şeklindedir.

(Not : Bu arada, kız ne kadar güzelse erkeği o kadar korkutacağından, çok güzel kızlar yürümeye daha hoşgörülü olabiliyor zira çoğu erkek onlara yaklaşmıyor bile!)

Kızlar yalnızken genelde tek bakış atarlar ama mesela yanlarında bir kanka ya da uydu erkek varken sizin yürüme şansınız daha az olduğundan birkaç bakış atabilirler. Evet, doğru duydunuz. Bu sizin için ne kadar stresli ise, kadın içinde stresli bir şey. Yanına gidip konuşmaya başlasanız “ne diyeceğim, nasıl davranacağım” diye korktuğu için, size davetiye atsa da yürümenizde onu korkutan bir taraf vardır.

Yani kıssadan hisse : YD tek bir bakış bile olabilir ve bunu kapıp açılış yapmak sizin işiniz. Kadın bunu yapmaz. Ve kadın ne kadar güzel ve opsiyonlu ise, tek bir erkeğe atacağı YD o kadar kısa ve kolay farkedilemezdir.

Sizin erkek olarak işiniz bu davetiyeler için radarı açık tutmanız. Eğer bir kızı beğendi iseniz (size ilk bakışı atmış olabilir ya da olmayabilir), onun gözlerine bakın ve göz göze geleceğiniz anı bekleyin. Kızın kıçına ya da memelerine bakıp bu anı kaçırmayın. Kız baktığında asla ama asla gözlerinizi kaçırmayın. Kızın gözlerini kaçırmasını bekleyin ve dik dik, yüzünüzde hafif bir gülümseme ile bakın. Gözlerinizde pet shoptan satın alınmaya can atan yavru köpek bakışı olmasın mümkünse.

Fakat kız tek bakış bile atsa, o bakışın ilgi mi yoksa yoldan geçen arabaya bakar gibi bir bakış mı olduğunu biraz tecrübe ile ayırt edebilirsiniz. Aslında olay tecrübe de değil. Göz teması, oldukça eski bir flört mekanizması ve erkeğin beyninde, kadının bakışını değerlendirip bunun ilgi değerini ölçen devreler var. Bu devreler, ışık hızıyla çalışıp, sonuçları size bir “his” olarak bildiriyor aslında. Söze dökmek çok zor ama bu ilkel mekanizma size bunun ilgi mi değil mi olduğunu söylüyor aslında.

Gerçi erkeklerin çoğu daha bu aşamaya bile gelemiyor. Erkeklerin ezici çoğunluğu, kestikleri kız kendilerine bakınca gözlerini kaçırırlar ve o anda yenilirler. Onlardan olmamaya bakın. Neden korkup kaçırıyorsunuz ki? Kız “ne bakıyon lan” mı diyecek? Hiç başıma gelmedi. Kızların hanzosunu önden elerseniz başınıza gelmez. Bunun için tespih testi yapın. “Bu kızın eline tespih koysam sırıtır mı?” testi. Eğer kafanızda canlandırdığınızda kıza tespih yakışıyorsa, kızı hemen eleyin. Memlekette bu testte kalan azımsanamayacak sayıda kız var maalesef.

Neyse, siz gözlerinizi kaçırmayınca, kız da size uzun uzun bakacak ve sonuçta birbirinize koşup sarılarak aşk şarkısı söyleyeceksiniz ve ortamdakiler de sizinle şarkıya başlayacak ve her şey bir müzikale evrilecek değil mi? Değil tabii, kız hemen gözlerini kaçıracak. Siz en azından bir 5 saniye daha gözünüzü kaçırmadan bakmaya devam edin. Bu aşamada :

Bazı kızlar gözlerini uysal ve feminen bir edilgenlikle aşağı doğru eğerek kaçırırlar. Bu yaldızlı davetiyedir, hemen gidip merhaba deyin. Yürümemenin bahanesi yok. Bazı kızlar hem gözlerini böyle aşağı doğru eğerek kaçırırlar, hem de hafifçe gülümserler. Hatta şanslı iseniz siz bakmaya devam ederken bir kaçamak bakış daha atarlar. Bu kızlara yürüyemeyen erkekler bizden değildir. Kızcağızın erkeğine sarılarak mesut bir şekilde uyuması yerine soğuk yatağında yalnız ve hüzünlü geceler geçirmesine neden olan bir günahkardır. Onedio erkeğidir. Pardon tamam bu sonuncusu ağır hakaret oldu ama yazıktır yapmayın, en azından bu kızlara yürüyün.

Birçok kadın gözlerini burunları ile beraber yukarı kaçırarak tepki vereceklerdir. Şimdi, burası işte çetrefilli. Kadınlar bunu betasavar olarak da kullanırlar yani size davetiye göndermiş olma ihtimali hala var. Bana sorsanız, bu kadınlara eğer beğendi iseniz, yine yürüyün derim. Ama eğer yok ben risk alamam diyorsanız (neden?), biraz daha bekleyin. Ama unutmayın. Bekledikçe, çift taraflı saldırı ile yeniliyorsunuz :

1 – Kafanızda bunun davetiye olup olmadığını evirip çevirmeye başlayacaksınız ve yürümemek için bir sürü bahane ve korku kafanıza üşüşecek. Bu uzun süreli bekleme sonucunda ne desem lan diye düşünerek söyleceğiniz şey, ilginçtir ki, düşünmeden gidip konuşmaya başlasanız söyleyeceğiniz şeyden çok daha kötü olabilir.

2 – Kız sizin yaklaşacak yüreğiniz olmadığını düşünmeye başlayacak. Eh, haksız da sayılmaz.

Fırsat penceresini kaçırırsanız, kadın sizden tiksinmeye meyillidir. Kadın kendisini önünüze koymuştur, beklemiştir ama siz o fırsatı kaçırmışsınızdır. Eğer bekler bekler ve fırsat penceresi kapanınca yaklaşırsanız (bu genelde kızın bakmayı bırakması ve erkeğin can havliyle atlaması ile olur), kız size soğuk davranır.

Kadınlar sizin onu farkedip etmediğinizi anında anlarlar. O nedenle farketmedim sanar falan diye düşünmeyin. Ve eğer fırsat penceresini kullanmazsanız, bu onun için iki tane negatif anlama gelir : (A) KORKAK (B) BENİ REDDETTİ.

Önemli Not : Çoğu erkeğin “bana bakıyordu ama yanına gittiğimde soğuktu. Önce ilgi çekip sonra geri mi çekiliyor” dediği şey budur. Pencere kapanmıştır. Hele kız güzelse zaten etrafta bir sürü aday vardır ve o pencereyi size kapandıktan sonra yaklaştınız diye açması için pek fazla bir neden yoktur.

Açılış

Peki abi ne diyeceğiz?

Şimdi kız sosyal çevrenizde ise direk “merhaba, ben Mahmut” deyip ordan basit bir konuşma ile girebilirsiniz. Mesela aynı kurstasınız ya da üniversitede aynı sınıfta. Zaten bu ortaklıktan açacak konu kaynıyor olması lazım.

Eğer kız sosyal çevrenizde değilse, en iyi yöntem “suçlamadır”. Kıza bakarak yürüyün, gülümseyin ve “az önce göz göze geldik ve aramızda bir kıvılcım çaktı. Merhaba” deyin. Buna cesaretiniz yoksa “göz göze geldiğimizde, gelip tanışmazsam pişman olacağımı hissettim. merhaba”deyin. Eğer taşak ağırlığınız daha fazla ise de “bana kendini tanıştırmadan bakamazsın. Özellikle de böyle hoş bir kız isen. Ben Mahmut” deyin.

İmdi gençler, bu andan itibaren, bu kız ile aranızda, milyonlarca yılda evrimleşmiş, muazzam eşleşme algoritmalarını ateşlediniz. Bunun erkek tarafını oynuyorsunuz. Bu algoritmaların evrim sürecinin ezici çoğunluğunda sözel etkileşim henüz evrimleşmediği için, 2017 yılında bile eşleşme algoritmalarının yüzde 10’u konuşma üstünden giderse, yüzde 90’ı vücut dili üstünden gider. O nedenle, ne dediğinizden daha fazla olarak nasıl dediğiniz devreye girer. İşte bu aşamada kırmızı hapın maskülin benliğinizi ortaya çıkaracak pratikleri işinize çok yarayacak.  Çünkü eşleşme ritüelinin kız tarafında ve bilinçaltında çalışan tarafının cevap aradığı soru şu : “bu adam maskülin bir erkek mi?”

Bu nedenle, ne diyeceğinizden daha çok vücut dilinize odaklanın. Kızla tüm etkileşim süresince :

  1. Rahat, yavaş ve emin şekilde hareket edin (içten cool olup böyle hareket edersiniz, ya da kendinizi böyle davranmaya iterek cool olursunuz, inanın aynı şey. Davranış ve duygular iki taraflı işler. Bakınız Yapana Kadar Yapıyormuş Gibi Yapmak ve Maskülin benliği geliştirmek.
  2. Konuşmanız yavaş, sesiniz derin ve kalın olsun (ağırlık kaldırmak ve genel olarak spor, ciğerlerinizi geliştirip, sesinizi daha erkeksi yapacak. Kadınların derin ve kalın erkek sesini seksi bulmasının sebebi, bunun sağlıklı ve güçlü ciğerlere işaret etmesidir).
  3. Dik durun ve kadına eğilmeyin. Kadından biraz karşı yöne eğilin.
  4. Göğsünüzü, herhangi bir obje ile bloke etmeyin (örneğin bira bardağını yukarıda göğsünüzde tutmayın). Göğüs kemiği bölgesini, gere gere öne çıkarmak, cesaret ve meydan okuma belirtisidir ve kadınlarca seksi olarak algılanır).
  5. Ellerinizi sürekli hareket ettirmeyin, ağırlığınızı bir ayaktan diğerine atmayın, vs. Yani heyecan belirtisi hareketler yapmayın. Kadın tarafındaki eşleşme algoritmaları bunları hep “bu erkek yüreksiz ve ödlek” olarak yorumlar.

Çoğu erkeğin “bana bakıyordu ama yanına gittiğimde soğuktu. Önce ilgi çekip sonra geri mi çekiliyor” dediği şeyin fırsat penceresini kaçırmış olması olacağını yukarda belirttik. Bir başka problem de, erkeğin yukarıdaki vücut dilinde çuvallamasıdır. Dedik ya, kızlar erkekleri “belki” bölgesine atar önce. “Dışardan erkek görünüyor, belki erkektir, belki oğlan çocuğu” bölgesine. Siz vücut dilinizde betalaşırsanız, “yok ya bu oğlan çocuğuymuş işim olmaz” der.

Mavi Hap Miti : Ego tatmini için kuyruk sallayan ve sadece ilgi toplayan hatun

Yukarıdaki bölümde, bize mail atan ama mail sayısı yüzünden cevaplayamadığımız, düzinelerce arkadaşa da cevap vermiş oldum. “Önce bakıyodu, günler ve onu düşündüğüm saatler sonra ( = onu kafamda ONEitis yaptıktan) sonra merhaba dedim ama çok soğuktu”.

Özellikle üniversite gençliğinden en çok aldığımız mail teması bu. Ve bu maillerde üstü kapalı ya da açık açık, bunun nedeni şöyle tahmin edilmiş : “kız bana bakıp bakıp ilgili göründü ama ben yaklaşınca kendini çekti. Ego tatmini yaptı benimle. Zaten kızlar böyle vs …”

Bu bir mavi haplı çocuk miti maalesef. Spesifik hiçbir durumu bilemem, belki gerçekten de böyle işleyen ama az sayıda olan narsisist ilgi orospusunun tekine rast gelmişsinizdir ama çoğunuzun başına gelen şu :

(a) ya fırsat penceresini kaçırarak kızı hayal kırıklığına uğrattınız

(b) ya da düşünce ve hayallerle kafanızda bir kaideye koyup tapmaya başladığınız kar tanenize yaklaştığınızda, bir toprak kölesinin prenses karşısında göstereceği iki büklüm vücut dili ve ses tonu ile kendinizi belki bölgesinden hayatta işim olmaz bölgesine attınız.

Birkaç bakışmaya ve yürüme davetiyesine rağmen gidip konuşmak yerine kafanızda hayallere başrol oynattığınız kız ve siz (temsili). Sıkıyorsa bu “tanrıçaya(!)” secde etmek yerine maskülin davranın.

Devamı Yürüme davetiyesi (Approach Invitation) – 2

Kadınlarla tanışma konusundaki kapsamlı kitabımız:

Kadınlarla nasıl tanışılır?

Oyun – Kadınlarla Tanışma
(E-Kitap – 197 sayfa – PDF / EPUB)

Kadınlar için uğraşmak

Bir süredir kayıp olan Hank Moody, dün sağlam ve ses getiren bir saha raporu ile geri döndü : Saha Raporu – Shit test level : Model. Sanırım, sitenin en çok yorum alan yazısı olan bu saha raporuna gelen bir grup okuyucu yorumu dikkatimi çekti zira sitede çokça gördüğümüz bir yorum tipi bu. Örnek olsun diye Altanus’un yorumunu buraya koyuyorum ama aşağıda yazacaklarım sadece ona değil, bu tip “böyle kadınlarla uğraşmaya değmez” yorumlarına :

Bence bu kadar shit testi çekmeye değmez. Tanrıça bile olsa, bir mekanda 1.5 saat bekletilmek çok büyük terbiyesizlik. Hatta bana göre shit test bile değil, tamamen kızın aptalca davranması.

Ne bileyim, bu kadar uğraşa, bütün bir günün mahvolmasına değmez gibi geliyor bana. Hem 1,5 saat bekletecek haber vermeden, hem mesajlarına adam gibi cevap vermeyecek, mekana gelmeyecek gidecek McDonalds’ta oturacak, yanında arkadaşı ile vs vs, say say bitmiyor, yazarken ben daraldım. Buluşmaya neden arkadaşını getiriyorsun? Ve PMS olmana rağmen buluşmaya neden geliyorsun?

Model veya değil, bu kadar uğraşa değmez gibi geliyor bana, bilemedim.

Bu düşünce 1990 sonrasında doğan nesilde çok yaygın. Daha önce de yazdım, bir üst nesil bu tür kırmızı hap teknikleri gördüğünde genelde “vay lan, tabii ya, kızlar böyle çalışıyor hakkaten, o zaman oyunu böyle oynuyoruz” derdi, şimdiki nesil ise genelde “lan sikerim böyle aşkın ızdırabını, kızlar ego tatmini yapan şımarık yaratıklar ve ben bu oyunu oynamıyorum” tepkisi veriyor. Bunda 1990 sonrası neslinde narsisizmin yaygın olmasının etkisi büyük (evet arkadaşlar, ego sorunu sadece kızlara özgü değil). Ama başka bir problem daha var. Bu ciddi bir problem ve buna orada bir yorumla değil, yazı ile dikkat çekmek istedim.

“Bu kadar uğraşa değmez” öncelikle ilginç bir yorum. Dikkat ederseniz, Hank burda tek gecede yatış kapaması yapmış. Kızla uslu uslu, tek öpücük almadan 5 kez muhallebiciye giden adamın yaptığı yatırımın ve uğraşın 10’da biri bile yok.  Hele hele bir kıza kafayı takan ve kızla tek kere buluşmasa da saatlerce onu düşünen, hayal eden adamın yatırımının yüzde biri bile yok 🙂 Bir de zaten yeni saha raporunda yazdığı gibi orda boş boş da oturmuyor. Yani gece 2 – 3 saat kendi kendine takılmanın uğraş olarak değerlendirilmesi, efor olarak pek mümkün değil.

Bu tür yorumlarda “uğraş” denilen şey, kadın davranışları ve shit test ile uğraşmak aslında. İşte bu görüş de tam olarak feminizmin genç erkekler üzerinde ne kadar sağlam işlemiş olduğunu gösteriyor. Kadın ve erkek aynıymış ve aynı davranırmış gibi konuşuyorsunuz. Ne demek istediğimi anlatayım. İlgiden ve muhtemelen daha 22 yaşında olmasına rağmen yediği düzinelerce pompadan ruhu çürümüş bu zavallı kız iyi bir örnek değil ama her hatun az çok böyle çocukça davrandığı için yine de buradan devam edeceğim.

Johnny DeLusion geçenlerde güzel bir tweet attı :

“Eğer erkekler tanıştıkları kızlara 12 yaşındaki yaramaz kız kardeşine davranır gibi davransaydı. Tüm ilişki problemleri çözülmüş olurdu.”

İşte 90 sonrası doğanların feminizmin eşitlikçilik akımından etkilenmesi tam olarak bu. 22 yaşında bir kızın kız gibi (genelde de çocuk bir kız gibi) değil de, 22 yaşında bir erkek gibi davranmasını beklemek.

Feminizmin ulvi bir amaç olabilecek kadın – erkek eşitliğini özellikle 70lerdeki cinsel devrim sonrası kadın – erkek aynılığına bozması sonucu, toplumda çok yaygın bir propoganda var ve bu da kadın ve erkeğin aynı olduğu yanılgısı yaratıyor.

Eğer “delikanlı adamın delikanlı sevgilisi” olur diyen gay bir erkek değilseniz, elinizdeki malzeme bu arkadaşlar. Kadınlar ve erkekler, hormonal, fiziksel ve zihinsel olarak çok farklılar. Fakat bu basit gerçek, maalesef gençlerin farkında oldukları birşey değil. Bu farkı bilerek hareket eden bir erkek için oldukça eğlenceli olan shit testler, bunu bilmeyen çoğunluk için bir işkenceye dönüşüyor. Çünkü birçok erkek, bu tür bir davranışı bir erkekten gördükleri zamanki gibi davranıyorlar ve sinirleniyorlar. (Şimdi düşünün, kız gibi davrandığı için karşısındaki erkeğin birden ciddileşmesi ve sinirlenmesine maruz kalan kadının hayal kırıklığını ve şaşkınlığını).

Size tavsiyem, geri dönüp Saha Raporu – Shit test level : Model yazısını, Hank’in kıza 12 yaşındaki yaramaz kız kardeşine davranır gibi davrandığı farkındalığı ile okumanız.

Bitirmeden alakalı olduğu için Clojure’un şu yorumunu ekleyeyim :

Merak ediyorum şu Tinder’da takılan kızların takılma amacı ne? Seks mi gerçekten? Ben Tinder’dan yalnızca 1 kızla seks yapabildim. Diğerleri hep öylesine takılıyorum kafasında konuşuyordu. Kimisine göre Tinder’daki kızlar parası olan, yakışıklı elemanlarla buluşup peşlerinden koşmasını sağlayıp egolarını tatmin ediyor ve asla seks yapmıyor. Kimisine göre ise oradaki kızlar seks yapıyor. 

Oraya yorum olarak da yazdım ama, bir kız tinderda tanışıp ego tatmini için buluşmaz. Böyle bir ego tatminini, sadece mesaja bağlayan ve genelde çekici olmayan bazı kızlar yaparlar. Buluşmayı herhangi bir yakınlığa çevirmek erkeğin işidir. Erkeğin bu işine çomak sokmaya çalışarak da onu test etmek kızın işi. Neden? Tarih öncesinden gelen bir oyun bu ve daha önce Seks ve İlişkilerin Temel İlkesi yazısında söyledik : Kadınlar seksin kapı bekçisidir, erkekler ise ilişkinin. O nedenle kadın o kapıyı hemen açmaz, sizi sınar.

Bu olay eğlenceli bir oyun aslında fakat çoğu erkek, yukarıda bahsettiğim eşitlikçi zihniyetten dolayı, bu testleri kibir olarak algıladığı için saçma tepki gösterir ve sonra da kız ego tatmini yaptı sanar.

Ben ne zaman “egolarını tatmin ediyor ve asla seks yapmıyor” duysam, ki çok duyuyorum, orada erkeğin bu feminen beyin yıkaması nedeniyle kaçırıldığu bir fırsat görüyorum. Zira daha önce shit test yazısında söylediğimiz gibi  “bir kadın size shit test yapıyorsa sizinle cinsel ilişkiye girme ihtimali kafasında belirmiş demektir“.

Aklınızdan hiç çıkarmayın, erkekler sadece görsel olarak karşılarında olana bakarak (gençlik, tazelik, güzellik, güzel cilt, memeler, kalçalar ve meme – kalça oranı, vs …) buluşmanın ilk 10 saniyesinde bu kızla yatabilir mi, yatamaz mı anlar (bu kızdan ilişki malzemesi çıkar mı ayrı konu). Bir kadın ise, erkekle buluştuğu anda ilk 10 saniyede bu adamla hiç işi olmayacağını anlar ama eğer bu sonuca varmamış ise erkeği “belki” bölgesine atar ve sınamaya başlar. Neden? Zira kadınların erkeklerde aradıkları şey görsel olarak karşılarında değildir (maskülinite) ve kadın karşısındaki adamın erkek mi, yoksa erkek rolü yapan oğlan çocuğu mu olduğunu anlamasının tek yolu, erkeği sınamaktır. Biz bu sınamaya shit test diyoruz. Alın size kadın ve erkeklerin farklarından biri daha!

(Önemli bir ikinci fark da, erkeklerin görsel öğelerle tahrik olurken, kadınların sözler ile tahrik olmasıdır. Bunu bilmeyen oğlumuz, “belki” bölgesinde iken kendisine savrulan shit testleri, kadını sözel olarak tahrik eden cevaplara çevirmek yerine az önceki gibi ciddileşirse, kendisi önündeki vücuttan tahrik olurken, kadını buzlar kraliçesine çevirir).

Şunu da aklınızdan çıkarmayın, sayıları az olmasa da ciddi anlamda azınlıkta olan psikopatlar haricindeki kadınlar, zerre kadar beraber olmak istemedikleri erkekleri shit test ile dürtüp acı çektirmezler. Yani eğer kadın sizi “belki bu adamla olabilir” bölgesine almasa idi o “ego tatmini” sandığınız davranışları göremezdiniz.