Kızların zengin erkek tercihi

Şöyle bir soru geldi :

Fakir bir erkek ya da orta gelirli olsun eğer bahsettiğin alfalık özelliklerine sahipse (dominatlık maskulinlik) kadın tarafından çok sevilir mi ? Yani kadınlar tarafından çok sevilmek için çok zengin ya da doktor, ünlü biri falan mi olmak gerekir illa sence …

Buradaki yorumlarda bile çok tekrar edilen bir şeydir bu. “Zengin olacan hacı, yoksa kızlar yüzüne bakmaz”. Ya da daha insaflısı “zengin değilsen ancak bir tane hatun bulup evlenirsen cinsel hayatın olur, yoksa işin zor”.

Şimdi bu sitede yazdıklarımla çelişir görünen bir şey söyleyeceğim : Bunu söyleyen adamlar için bu önermeler doğru. Daha zengin olmazlarsa kızlar yüzlerine bakmaz. Yanlış değil. Ama burada anahtar kelimeler, “bunu söyleyen adamlar için”. Açıklayayım.

Rollo Tomassi daha yeni Transactional vs. Validational Sex başlıklı bir yazı yayınladı. Çevirmemiz lazım, güzel yazı. Türkçesi, “Alışverişsel – Onaysal Seks” gibi bir şey.

Çoğu erkeğin bulup bulabileceği kadın ilgisi ve seks çeşidi, alışveriş şeklinde olan sekstir.  Maalesef çoğu erkek hayatları boyunca, kadının maskülinite teslim ettiği azgın ve vahşi seksi tek bir kere bile deneyimlemezler. Burada erkek, maskülin ve dominant olmadığı için, ilgi ve seks istiyorsa, karşılığında zaman ve kaynak harcamalıdır. Akşam tanıştığı çulsuz ve parasızlıktan arkadaşının salonunda yatan barmenin koltuğunda gece yarısı seks yapan kadından, bilgisayar programcısı gencin en az 5 kere buluşmadan öpücük alamamasının sebebi budur. Zira bu genç maskülinite ve dominantlık sağlayamadığı için, eğer yakınlık istiyorsa kaynak ve zaman sağlamalıdır. Alışverişsel seks budur. Barmenin yaptığı ise onay seksidir. Yani kadının maskülin ve dominant bir erkeğin ilgisini ve cinselliğini kazanabilecek, feminen güzelliğe sahip olduğunu onaylayan bir sekstir. Barmenin karşılığında hiçbir maddi kaynak ve manevi bağlılık vermesi gerekmez.

Arzu dinamiği yazısında çoğu erkeğin neden alışverişsel sekse meyilli olduğundan bahsetmiştik :

Erkek gözünden, özellikle de beta erkek gözünden, arzuyu pazarlık etmek gayet akılcı bir çözüm gibi görülebilir. Erkeklerin doğası tümdengelimli muhakemeye meyillidir; “eğer … sonra” şeklinde. Program genelde şu şekildedir :
Sekse ihtiyacım var + kadında ihtiyacım olan seks var + kadının seks için koşullarını araştır + seks için gerekli bu önkoşulları gerçekleştir = Seks yap!
Mantıklı değil mi?

İşte bu nedenle de “zenginlik şart” diyen adam için zenginlik şarttır. Alışverişsel seks hayatının gerçekliği olan erkek için masaya kaynak ve zaman koymak zorunluluktur. İlişki öncesi kızla defalarca buluşmalı, kızla ilişkiye başlamadan ya da hemen başladığında ona sürekli ilgi, iltifat ve hatta hediyeler vermelidir. Ve hep vermelidir. Kaynak ve zaman çok olmalıdır. Ne kadar kaynak, o kadar iyi.

Bu erkeklerin çıkıp da kendi maskülinite eksikliklerini kabul etmesini bekleyemezsiniz. Her ilişkiye bu kadar yatırım yapmak zorunda olan erkeğe çıkıp da maskülin ve dominant olan, alfa erkek davranışlarını geliştirmiş ya da şansına hiç bastırmamış erkeklerin duygusal, zamansal ve parasal yatırım yapmadan kadın ilgisini ve seksi bulabildiğini anlatabilmeniz zor.

Pazarlıksız Arzu

Arzunun pazarlıkla elde edilemeyeceğini ve ham arzuyu yaratan şeyin para ve “yatırımla” alakasız duygusal güç , disiplin ve maskülinite gibi dinamikler olduğunu anlayan fişten çekilmiş erkek, kırmızı hapı ile beraber kafasını alışverişsel seksten onaysal sekse çevirdiğinde büyük bir süprizle karşılaşır. Seks ham ve ilkel bir doyuruculuğa terfi eder.  “Bir kadının cinsel ilgisi için neler yapmalıyım (mesajlar, iltifatlar, çiçekler, oyuncak ayıcıklar (ağğğğhhh azaldı ama hala var böyle şeyler), seni seviyorumlar, vs.), nasıl ödemeliyim?” zihniyetinden (mavi hap) “kadın benim onaysal cinsellik için bir fırsat olduğumun farkına varacak” zihniyetine (kırmızı hap) geçen erkek, çoğu insanın tam olarak anlamadığı, “ben ödülüm” ya da “ben yeterim” mentalitesidir.

Mavi haplı erkeğin cinsellik algısı alışveriş üzerinedir. Yokluk, şans ve kaynak sağlamak (zenginlik) ile kadının cinsel ilgisini “kazanma” şansını yakalar.

Fakir bir erkek ya da orta gelirli olsun eğer bahsettiğin alfalık özelliklerine sahipse (dominatlık maskulinlik) kadın tarafından çok sevilir mi ?

Evet. Ortaya koyduğu şey çoğu kadın için yeterlidir. Ama bu demek değil ki, fakir oğlan çıkıp zengin kızı sırf masküliniteyle tavlar. “Kadın” derken tüm kadınlardan bahsetmiyoruz. Adamın kadın bulabileceğinden bahsediyoruz.

Yani kadınlar tarafından çok sevilmek için çok zengin ya da doktor, ünlü biri falan mi olmak gerekir illa sence.

Mavi haplı ve alışveriş seksi kafalı biri için bu sorunun cevabı evet muhtemelen.  Kırmızı haplı ve onaysal seks kafalı biri için ise hayır.

Alfa Erkek – Kısa boylu üniversite öğrencisi modu

Fotoğraftaki kadın ABDli gazeteci Megyn Kelly. Tipik narsisist, cinsel devrim sonrası ortamın ürünü bir bimbo. Fotoğrafta ise oldukça mutlu görünüyor. Sanki fotodan biraz önce iş görmüşler gibi. Bu fotoğrafta ciddi alfa alametleri var. O nedenle bu senaryoya inanmaya eğilimliyim.

Aranızdaki bazı merdümgirizler “adam kısa lan, Megyn’i düdükleme şansı yok” (kadın 1.68 boyunda) diyor eminim. Bu siteye gidip geliyorsanız, hiç mi bir şeyler öğrenmediniz? Alfa erkeklik fiziksel yapıdan çok çok daha fazlasıdır. Kısa erkekler ortalamada uzun erkeklerden daha avantajsız olabilirler ama eğer bunu kişilik temelli çekicilik öğeleri ile telafi ediyorlarsa richter ölçeği ile 8-9 şiddetinde vajina sarsıntıları yaratabilirler. Bu oğlumuz da kadından kısa ve genç. Üniversite öğrencisi. Bu tip narsisist bir kadınla bu pozu vermesi kendisi ile ilgili bir şeyler söylüyor.

1) En bariz alfa alameti eli. “Havada asılı el”in tam tersi. Adam, sahiplenme kavrayışı ile kadını omuzundan tutmuş.

Havada asılı el (hoverhand). Çok yakın ama aslında çoook çook uzak :((

2) Alfa Erkek – God Mode ve Alfa erkek – Steve MOTHERFUCKING McQueen mode yazılarında değindik. Adamın vücudu ileriye, kadından öteye dönük. Kameraya bakıyor. Kadını kavramış ama ondan öteye dönük. Kadına eğilmemiş. Bunun şu aşağıdaki damadın geline tamamen teslim olmuş vücut dili ile karşılaştırın. Kafasını kadının saçlarına gömmüş, tüm vücudu ona dönük. İkisi yüzlerini birbirine dönük olsalardı belki belki romantik bir poz derdik ama kadın tabii ki kameraya ve adamdan öteye bakıyor. Tek artı nokta kızın adama doğru yaslanmış olması ama o da bu elemana ilerde çok iyi bir boşanma aukatı dilememizi engelleyemiyor.

3) Kadına umarsızca vücudunu yaslamış, kadın da aynı şekilde. Kalçadan omuza aralarında boşluk yok.

4) Adamın kemeri. Sanki tuvaletteki hızlı seksten sonra fotoya yetişmek için aceleyle bağlanmış gibi.

Kaynak : Spot The Alpha Male Tell

Sevgili miyiz?

Bir okuyucu sormuş :

Benim merak ettiğim bir konu var :

Kız “sevgiliyiz artık” , “beni kullanmıyorsun değil mi “, “sevgili olunca yaparım” … gibi sevgililik testleri atıyorsa ve biz bunlara tamamen siklemez cevap verirsek , ” ben sevgililik düşünmüyorum”, ya da “senle ben arkadaşız” gibisinden kız şöyle hissetmez mi :

“bu çocuk beni orospu gibi kullanıyor sevgili olacağı yok işini görmek için benle beraber” gibisinden düşünüp hissedip soğuyabilir veya hızın artmasına engel olabilir.

Biz sevgilin olucam dersek yalan söylemiş oluruz , veya sen sadece bir kızsın gibi şeyler söylersek bu seferde ağır öküz oluruz

Bakarız , belki oluruz , emin değilim gibi yarı yollu cevap mı vermek lazım bu testleri nasıl geçtin , veya mahmut abi böylr durumlarda sözel olarak nasıl tepki vermeliyiz hem yalan olmayacak şekilde hemde işleri ilerletebilmek için ?

Öncelikle bu sorulara cevap, “tabii canım, sen kendini rahat hissettiğin zamanı bekleriz”, “tabii sevgiliyiz” gibi şeyler değil. Bunlar gerçekten soru ama aynı zamanda shit testler. Sizin efendi çocukluk ölçünüzü gösteren. Piç olmanız şart değil ama efendi çocuk olmayın.

Ben bunla çok karşılaşmadım. Karşılaştığım kıza da gülerek “bunları konuşmak için çok erken” deyip hala sorulara devam ediyorsa bir daha bir şey demeden bıraktım. Bir kızı “sevgili oluruz tabii yavrum” diye kandırmak bence hem  yokluk zihniyetidir ve hem de ahlaksızlıktır. Eğer bu kızı potansiyel sevgili olarak görüyorsan doğrusu yukardakini söylemek ve ne yapacağını kıza bırakmaktır. İlerletmekten kastın hem yalan söylemeyeyim ama hem de öyle bir şey yapayım ki kalsın düdükleyeyim ise bunun olabileceğini sanmam.

Bu şeyle çok karşılaşmadığım konusuna dikkatini çekerim. Bunlarla çok karşılaşıyorsan fazla saldıray gitmiş olabilirsin, kısmen efendi çocuk izlenimi veriyor olabilirsin, kız gerçekten sevgili olmadan yatmıyordur ya da kız alfa siker dönemi geçirmiş ve beta öder arıyordur.

Bazen mesela “abi nasıl çıkma teklif edilir?” diye soruyorlar. Ben hayatımda çıkma teklif etmedim, bilmiyorum. Benimkisi anormal bir durum mu bilmem ama benim için hep buluşmalar öpüşmeye ve sonrasına gitti. Ağızdan kelimeler çıkmadı. En fazla “senden hoşlanıyorum” demişşimdir (o da hata). Hafif bir şekilde başladığın kızlardan sonradan kız arkadaşın olan kız, bu soruları soran kız değildir. Benim tecrübeme göre bu soruları ısrarla soran kızlardan kız arkadaşı çıkmıyor.

Örneğin tabak çevirmenin doğal akışı, kızlardan birinin kız arkadaşın olması ve diğerleriyle bağını doğal bir süreçle (kızların birbirinden haberi olmamalı) koparması şeklinde olur. İzlemesi çok şirin bir süreçtir. Kız arkadaşa evrilen kız, tek kelime etmeden azar azar hayatınıza yerleşir. Evinde saklı köşelerde eşyalarını “unutmaya” başlar (nedense sen değil diğer hatunların bulacağı şekilde unutulur bunlar :)), konserler ve tiyatrolar planlar, sabah işe gitmeden sana kahvaltı hazırlar, akşam bana gelsene yemek yaptım der, vs … Eğer sen karşı çıkmazsan (ki bazılarına çıkarsın) hayatına tek kelime etmeden yerleşir. Diğerlerine zamanın ve isteğin kalmaz (kızların birbirinden haberleri yoktur ama hissederler) falan. Sen karşı koymazsan ve maskülinsen süreç hemen hemen her zaman budur. Ben bu şekilde kız arkadaşım olanların hiçbirinden direk “sen beni kullanıyorsun”, “sevgilimiyiz” lafı duymadım. Duyduklarımla da hiç sevgili olmadım. Sessizce hayatına yerleşen kızların daha zeki ve daha geçmişi güvenli olduğunu düşünyorum. Çok fazla “sevgili miyük” baskısı yapan kızlardan geçmişi arıza olan daha fazladır.

Aslına bakarsan, ben bu soruları ve ısrarı aklımın bir köşesine kırmızı alarm olarak not alıyorum. Bu kızın iffetinden bunu yapma ihtimali kadar, geçmişte kötü çocukların kucağından kucağına atlamış bir kız olma ihtimali de var. Hatta ne kadar ısrarcı ise o kadar ikincisinden şüphelenirim. İkinci tip kadınlar ise feminist dönemin hak sanılı aptallığı sayesinde bunu ağızlarından eninde sonunda kaçırır. “onca kötü ilişkiden sonra iyi biri ile beraber olmak istiyorum“. Acınası mavi haplılar buna beyaz şövalyeler olarak aptal aptal atladığından herhalde, çekinmeden konuşabiliyorlar.  Ama kırmızı haplı kulaklara sahipseniz, bunun “senden önce piç erkeklerin (onca kötü ilişki) kucağından kucağına atladım” itirafı olduğunu bilirsiniz.

Alfa erkek – Steve MOTHERFUCKING McQueen mode

Alfa erkek – God mode yazısında arketip alfa erkek duruşunun MARS (Roma Savaş Tanrısı) ile enfes bir temsilini göstermiştik.

Şimdi de Coolun Kralı (King Of Cool),  Steve MOTHERFUCKING McQueen’e bakalım. Mars’tan aşağı kalır yanı yok.

Roissy’nin bu duruşu çözümlemesinden bazı alıntılar:

Vücudunun sadece yarısı kadına değiyor. Diğer yarısı kadından öteye dönük. Sanki kadına dikkatini verme ile kadını bırakıp ufukta görünen özgürlüğe kanat açma arasında bir pozisyonda. Kadınlar, tam olarak evcilleştirilememiş / evcilleştirilemeyecek erkekleri severler. Steve MOTHERFUCKING McQueen bu erkeği duruşu ile temsil ediyor.

Kadına tepeden ve koruyucu şekilde bakıyor. Dominantlık göstergesi. Rahmetlinin sadece 1.77 cm olduğunu belirtelim.

Kol kadının omuzlarını sarmış ama tam bir kapama yok. Hem dominantlık hem de “sana ihtiyacım yok” sinyali veriyor.

Saçlar dağınık. Az önce bir düzine kadınla yatmış da gelmiş gibi bir hali var.

Bugünün çoğu fotosundan farklı olarak hatun kameraya bakmıyor. Yüzü bile görünmüyor. Tüm ilgisi Steve MOTHERFUCKING McQueen’de.

Ve son olarak da kontrapost pozisyonunda duruyor ki kadınlara çekici geldiği bilinen bir pozisyondur (kadınların kontrapost pozisyonu da erkeğe çekici gelir).

Saha Raporu – Tinder ilk buluşmada S-kapanışı

Erkek Adam kitapları serisinden Erkekler İçin Tinder Rehberi kitabı için tıklayınız.

Kırmızı hapla tanışalı 2 ay kadar bir zaman oldu ama geçmişte de pek beta sayılmazdım. Şimdi berrak zihinle düşününce betalığın en yükseği ile alfalığın alt sınırlarında bir yerlerde konumlandırıyorum geçmişimi. Yaşım 30. Şu an ki maddi durumum özel durumlar dolayısıyla pek parlak olmasa da statüsü fena olmayan bir işim var. Ayrıca ilişkiler konusunda da öyle pek toy sayılmam. Eğlenen ustalığı içsel olarak bilirim; “kendi ligimde” (amk feminen buyruğu, erkek neslini mahvettin) gördüğüm bir hatuna cesaret edip yürüyebildiğimde onu genelde alıp -lanet olsun- ONEitis yapmışımdır.
Bunları neden anlatıyorum? çünkü kırmızı hapla yeni tanışmış bir genco iseniz bu kadar kısa zamanda ve ilk kurşunda hedefi vurmanız pek olası olmayabilir fakat yılmayın. Hap gerçekten çalışıyor ve tinder uygulamasını bu blogta verilen cok hayati bilgilere göre kurgularsanız bu uygulama ciddi anlamda derya deniz.

Blogtaki bütün tinder yazılarını okuduktan sonra öğrendiğim her şeyi birebir uygulayarak profil oluşturdum ve kaydırmaya başladım. 3. gün fotoğrafında hb 6-6,5 görünen ( kesinlikle sağ elinizden iyi) bir hatunla eşleştim ve tam da, ”profilde yazandan yürümek” konusunu uygulayarak biosunda edebiyat öğretmeni olduğunu belirten hatunumuza edebiyat bahsi açtım.

Biraz genel kültür gerekiyor gençler. bu işler “Filiz sevişelim mi?” ya da “slm nerden??? olacak işler değil gibi geliyor bana. Biraz kendimize bir şeyler katmak şart. Büyük çoğunluğu hayatında 50 sayfa metin okumamış insanların oluşturduğu bir toplumda yaşıyoruz. Edebi ya da bilimsel bir değeri olan bir kitabı okumak sizi bir çok kişinin önüne geçirecektir.

Fişten çekilmemiş ve siteyi hatmetmemiş olsam muhtemelen o tinder geyiğine 15 gün devam eder hatununu sıkar ve kaçırırdım. Ama artık haplıyım ve erkekadam bloğu gibi bir hazinem var… Hemen whatsappa geçmem gerektiğini biliyordum ve hatundan numara istedim. Ufak bir shit testten sonra numarayı verdi whatsappa geçtik.

Kıza, whatsappa geçtikten 5 mesaj ve 15 dakika sonra buluşma teklif ettim! Cesarete bak… Bunu kırmızı haptan önce aklımdan bile geçirebilecek birisi değilim. “ne münasebet yahu, tinder kullanan herkes aranıyor mu?” (amk mavi hapı – aranıyor tabi aranmasa ne işi var tinderda. Gerçi koca arayan da var ama, o da sonuçta bir şey arıyor).

Buluşma teklifime home office calıştığını aksam 22:00 a kadar bilgisayar başında kalması gerektiğini söyledi. Saat 22:00 den sonra birşeyler yapabilirmişiz. O günkü date’i mesafe uzaklığı ve araçsız olmam sebebiyle kaçırdım.

Bundan 3 gün sonra (aradaki 3 gün o yazmadıkça bir şey yazmadım, o da fazla geyik yapmadı) geçtiğimiz Cuma akşamı mesai bitimine 1 saat kala birden bire aklıma esip (abazanlık) hatuna yazıp ertelediğimiz date’i gerçekleştirmeyi teklif ettim ve bingo! Hatun tam mesai bitimine işyerime çok yakın bir avmde randevu verdi!

Şimdi, maddi durumumun pek parlak olmaması( aracım yok, cebimdeki para kısıtlı) ve date ile ilgili fazla bir hazırlık yapmamış olmam sebebi (kıyafetim pek özenli sayılmaz, saç tıraşım gelmiş kafam papaz gibi) ile pek umutlu değildim. Hatunu sıkmaz en azından bir sonraki date için bir potansiyel gösterebilirsem yeter diye gittim ve seks ile ilgili hiç bir umudum yoktu.

Bulusmaya gittiğimde karşımda 1.73 boyunda ( uzun boy sevdiğim için bu hatunu benim için hb 7 ye cıkardı) hafif fazla kilosu olan ama fiziksel olarak pek de fena durumda sayılmayacak bir hatun buldum. Mesai bitimi olduğundan açtım ve yemek yemeyi teklif ettim. Avm içinde vasat bir yerde vasat bir yemek yedikten sonra vakti var ve eğer oturduğum semte gelirse güzel bir barda tekila içebileceğimiz söyledim (tekrar ediyorum, İstanbul’un yeni ve uzak bir semtinde oturuyorum ve aracım yok!) Hatun biraz düşünüp kıvrandıktan sonra kabul etti. Ve buraya dikkat, hatunla belediye otobüsüne binip 50 km yol gittim! (“kızlar paraya bakıyor yeaaaa, arabasız çapkınlık olmaz yeaa.” hassiktir ordan!).

Hatun barda içkinin de etkisi ile iyice gevşedi ve bana neyi var neyi yok anlattı. Biraz dert dinlemek durumunda kaldım tabii ama istediğimi alamayacağımı anladığım an da dert falan dinlemem.

Yine siteden öğrendiğim fiziksel temas taktiklerini kullanmaya başladıktan yarım saat sonra hatunla dilli milli öpüşürken buldum kendimi! ( baba büyük adamlarsınız) Haptan önce birkaç saattir tanıdığım bir kadını öpmeye yeltenmek de aklımdan geçirebileceğim bir olay değil. Ne salakmışım neler kaçırdım bu salaklık yüzünden…

Eh dil attığın hatunu gece yalnız yatırmak da yiğitliğe sığmaz. Hatuna eve geçelim, evde bir şişe tekilam var daha rahat devam ederiz dedim ve nazsız testsiz kabul etti. Bardan eve yürüttüm hatunu, taksi bile tutmadım lan!

Bu arada yalnız yaşamıyorum ailem ve kardeşim var. Ailem o gece evde değil ama erkek kardeşim de ilişki materyali ile evde o gece (pederi valideyi gönderdik ev boş hesabı) hatunla eve geldikten sonra iki shot daha ve sabaha kadar 4 posta!

Sonuç: İlk atışta 12 den vurma! Ama harekete geçmek lazım. Yürüme ve reddedilme korkusunu tamamen aşmış değilim hala. Ama çabalıyorum. Sırf kırmızı hap külliyatını okuyabilmek için bu yaşımdan sonra İngilizce kurslarına para döktüm. Fazla kilom var 1,5 aydır aç geziyorum ve ağırlık çalısıyorum. Ben bu yaşımda bunları yapıyorsam 20 li yaşlarındaki kardeşlerimin mazereti olmamalı. Kendi değerinizi yükseltin. Ve sokağa çıkın! sokakta hayat var….

Konuk Yazar : D’artagnan

Saha raporu – Konuş, dokun, öp ve baştan çıkar

Herkese selamlar,

İlk saha raporumu bilenler bilir, Sadece Tecrübe Et yazısını. Bu seferki saha tecrübemde hatalarımı düzelterek daha iyi bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum.

Tanımadığım bir kıza instagramdan yazdım. Cold approach yaptım yürüme amacı olmadan basit bir giriş cümlesiydi sadece. Başta 2 kızla konuşuyordum ama birini saygısızlık etti diye nextlemiştim.

Baştaki muhabbetlerimiz normal düzeyde gidiyordu ama vitesi artırmak gerektiğini farkettim. Hafif ukala eğlenceli bir moddaydım yani diğer adıyla eğlenen ustalık. Bana sürekli geveze diyordu ve sürekli shit test yağıyordu. Cidden kızı nextleyecektim ama hoşuma gidiyordu shitleri savurmak. Telefon numarasını istedim ama verirken naz yaptı sonra kendisi verdi. Instagram ve whatsappta fotoğrafım olmadığı için baya shit teste maruz kaldım. Neden foton yok nerden buldun beni gibi sorular falan…

Telefondaki konuşlarımızda kendimden pek bahsetmedim. Genelde. Muhabbetler genelde onun etrafında dönüyordu. Dediği hiçbir şeyi kişisel algılamadan hepsini eğleceli siklemez cevaplar veriyordum. Sonrasında dalga geçme sataşma ile dozajı artırmıştım. Cinsel imalı hafif şakaları geçen de yaptım bu sefer de yaptım .

Cesur seksüel mizah iyi kesinlikle.

İlk yazdıktan 5 gün sonra buluştuk ama başlarda kızın bazı hareketlerinden şüphelenmiştim benimle dalga mı geçiyor diye öyle değişmiş aslında.
Mesajlarda sürekli kızın daha fazla yazmasını sağladım. Onun ilişkiye yaptığı yatırım benimkinden fazla olmalıydı. Sürekli mesaj atar hale gelmişti artık. Bunun sebebi UMURSAMAMAZLIK DÜZEYİ YÜKSEK ,SERSERİ PİÇ İMAJIMDI.

Buluşma ayarladım bizim fakülteye geldi kız. Onu bilerek beklettim 5-10 dk.
Normal sade giyinmiştim ama fit bir fiziğim var yani yakışmıştı. Siyah giyilebilir ilk buluşmada daha sade ve absürt durum riski az. Onunla konuşurken gerekmedikçe yüzüne bakmıyordum ve dalga geçmeler , neglemeler ile cinsel gerilimi sürekli artırdım.

Üniversiteyi gezdik onunla. Etkinlik vardı okul da kalabalıktı. Daha önce gitmediğim bir kafeye gittik. Bilenler bilir genelde üst kat köşe taraf çiftler içindir. Kimse yoktur orada sakindir. Giriş taraf kalabalıktı kız bir tarafa oturalım dedi ama tam kabul edecekken garson kız üst taraf boş dedi bize (beni iyi kurtardı garson bu durumdan 🙂

Kıza ne istediğini sormadan bir kahve türü istedim ikimize de .Karşımda oturuyordu kız ama yanıma geçmesi için yönlendirdim. Kız kahveyi içmedi mekana güvenmediği için (!) ama aslında benle alakalıydı belki de bilemiyorum.( Burada sıçış var kabul. Kıza sormadım bu konuda, özellikle yardım bekliyorum sipariş falan isterken yani ne yapabiliriz burada ? )

Kinolara karşı başta olumsuz tepki veriyordu sonra konuşmaya başladıkça açıldı kız. Elini omzuna atıyordum elimi geri atıyordu öpmeme izin vermiyordu .

Bir ara sohbet esnasında daldığını ve bazı sorularda beni iplemediğini farkettim hafiften sıçtığımı düşündüm ama çaktırmadan oyunumu sürdürdüm. Konuşma esnasında hep temas halinde olmaya başladım .Elim hep bacağındaydı arada bir elimi çekiyordu. Bana sürekli sorular soruyordu ailemi kendimi falan anlatmamı istiyordu.

Başlarda siklemedim ama farkettim ki kız bağ kurmaya çalışıyor ben de yarı gizemli modda cevapladım sorularını. Hayatımdan bahsettim ama bazı özelliklerimi bırakmamı ısrar etti.

Sosyal çevre gibi birçok konuda kısıtlamak istediğini söyledi. Hayatıma karışamayacağını söyledim. Benle anlaşmak istediği konuların hepsini umursamadan tersledim. Bana güvenmek istediğini söyledi defalarca ve üzülmek istemediğini söyledi.

(Kendi kendime üzülse ne olur aq diyordum)

Bunların hepsinin betazie etmek isteği olduğunu anladım ve kendimden zerre taviz vermedim. Sohbetin sonlarına doğru el ele tutuştuk. Birkaç defa elinden ve yanaklarından öptüm ama engellemeye çalışıyordu (Orospu Kalkanı !!!)

Ama kiss close yapmadan dönemezdim.

Sonunda mekandan çıktık kahveleri ben ödedim ama hesabı öderken kasiyer kızın içine girdiğimi söyledi kıskanıp trip attı 🙂

Tekrar üniye geri döndük biraz turladık oturduk bir köşede ama tensel teması sürdürdüm . Ve seksüel dille onu uyarmaya devam ettim.Bazı noktalarda konuşma işe yaramaz dokunmak lazım … Kadınlar daha hassas dokunmaya. En son öğrenci meydanında çıkıp boş amfilerden birine girdik. Shit testler çok azalmıştı.

Amifide ışığı bile açmadık en köşeye oturduk. Öpmeye çalışıyordum onu ama kendini benden kaçırıyordu başlarda. Sürekli bana güven vermiyorsun diyordu. Üzülmek istemiyorum dedi ve benim hayatımla ilgili bazı şeyleri düzeltmek istediğini söyledi yoksa sevgili olamayacağımızı söyledi.

Yine taviz vermedim duruşumdan ve sevgili olmayı düşünmediğim imasını verdim. Ben senin bildiğin kızlardan değilim dedi defalarca. Biz sevgili değiliz , biz uygun değiliz biz arkadaşız gibi cümleler kurdu. Shit test olduğunu bilmesem elim ayağıma girerdi ama hepsinin boş muhabbet olduğunu biliyordum zaten.

Konuşurken aniden kızla yakın mesafedeyken dudağından öptüm .
Defalarca beni engelleyen kızı öptüm ama bu kızın bu kadar iyi tepki vereceğini tahmin etmemiştim defalarca öpüştük ama rahat durmadım olmaz dediği her yere ÖZELLİKLE dokundum.Framesini paramparça ettim
5-6 tane hafif tokat attı bana ileri gittiğim için, ama ben de onun kalçalarını tokatladım 3-4 defa :))

Normal bir yiyişmede olabilecek her şey oldu hatta çok daha fazlası oldu ama nofaptaki arkadaşlar için gerisini anlatmayacağım.

Bu kız bana defalarca geveze dedi ilk zamanlarda yani .Sonra ben kendimi gerçi çektim bu sefer o kendisi geldi. Ona iyi geceler demedim diye defalarca sitem etmişti ama bir sefer bile İyi geceler dememiştim mesajlaşma sürecinde. Başlarda soğuk davranan kız , benim onu öpmemden sonra alt dudağımı ısırdı az kaldı kopuyordu amk. Bana öküzsün diyordu .Neden hep böyle değişik insanlarla tanışıyorum diyordu kendi kendine :))

Öğrenci meydanında beraber müzikleri dinledik elimi sırtına attım. Yanımdan ayrılmadı. Arada bir sevgiliyiz artık gibi imalı cümleler kuruyordu ama oltaya düşmedim ve siklemedim. Adımı nasıl kaydedeceksin diye sordu. Adını X instagram diye yazacağım ki diğer X lerle karışmasın dedim (bunu ekşideki trpci bir abiden öğrenmiştim ). Kız çıldırdı.

Sürekli etraftaki minili kızlar için gitsinler buradan gibi şeyler diyordu ve ben de o kızları kesiyordum sürekli . Kaybetme anksiyetini canlı tutmadım direkt anksiyetenin amına koydum 😀 Beni arkadaşlarına tanıtırsın sevgilim diye artık diyordu ama oralı bile olmadım.

Herkesin yanında yanaktan da öptü beni.

Tabi bunları anlatırken bizim sınıfta gözüme kestirdiğim ve sürekli bakıştığımız birkaç güzel kız sürekli bizi kesiyordu. Tanımadığım kızlar da kesiyordu ilginç bir şekilde ama ben aynı bendim farklı olan tek şey bir kız tarafından beğenilmiş olmam sosyal onay belirtisiydi ve dikkatlerini çekiyordum.

Yolda yürürken sürekli koluma giriyordu. Onu yolcularken beni öpmek için beni tuttuğunu gördüm ve öpüp vedalaştım.

Sanırım artık bir sevgilim var :((

Kız kendini zorla sevgili yaptı aq tabak çevirmeye devam edeceğim umarım düşmezler 😄

Ayrıca bu sevgili işleri basit bir zihniyet değişikliği biraz spor ve piçlikle halloluyormuş yıllarca boşuna fırsat kaybetmişim diye üzüldüm

Sonuç olarak :
1) Umursamaz Cool İmajı mutlaka lazım.
2) Seksin sorumluluğunu alan dominant, piç ve serseri erkek olduğunu hissettirmelisiniz.
3) Cinsel imalı hafif şakalar çok önemli !!!
4) Kendinizle ilgili bir değişim isteği büyük oranda shit test .Asla taviz yok
5) Dediklerine değil yaptıklarına bakın!!! Sevgili değiliz, arkadaşız , insan arkadaşını öper mi diyordu. Sonrası malum 🙂
6) Kızdan üstün olduğunuzu hissettirmeniz lazım.
7) Kinolar çok önemli !!! El falı mı önerirsiniz , masaj mı yaparsınız bilmiyorum ama o eli tutun aq.
8) Geçici süreli de olsa beraber olduğunuz süreyi güzel yapın eğleceli olun
Kızın bağ kurma isteğini anlayın duruma göre bir şeyler yaparsınız artık orası size kalmış.
9) Her kıza aynı teknikle gidilmez. Kimi başta sıcak olur sonra öpüşür kimi başta sevgili değiliz arkadaşız der sonra alt dudağı morartır. Erkeğin çıkarması lazım kızın içindeki canavarı.
10) Sakin cool eğlenceli modu kazanmak için uğraşın ve bu modda kalın
11) Shit testlere ani ve sert tepki vermek yok. Öfke = Güçsüzlük Kişisel algılamadan hiçbir şeyi , takır takır cevaplayabilirsin.

Doğaçlama espri yeteneği ve hazırcevaplık çok önemli . Tolga Çevik in gösterileri var. Arkadaşım Hoşgeldin , Müdür Naptın, Tolgashow gibi programlar mükemmel. İzleyince zamanla sizin de böyle komik ve umursamazlık düzeyiniz artıyor ve bu çok etkili.

İlk 2 buluşmamın ikisi de kiss close ile kapandı. Belden aşağısına ve göğüs dokunuşlarıyla devam etti evim olsaydı fuck close ile biterdi ama şimdilik mümkün değil. Ayrıca erkekadam hayatımızı değiştirdin
Sağol varol dağ ol 🙌🏻

Kolay Gelsin herkese.

Konuk Yazar : BenLark

Kızlar kel erkeklerden hoşlanır mı?

Başlığı kızlar soruyor başlığı gibi açtım ama olaya kırmızı hap açısından bakacağız. Tristan İlteriş’in Rahip Modu yazısına şu yorumu bırakmış:

… Ağırlık konusunu sormuştum. Demek ki şüphelerim doğruymuş. Saçlarım zaten dökülüyor, olanlar gitmesin diye uğraşıyorum. Tam da başlayacakken kötü mü oldu, iyi mi oldu bilmiyorum. Malum kel adamı bizim toplumda hatunlar itin götüne sokuyor…

Öncelikle şunu söyleyeyim, “kel adamı kızların itin götüne sokması” malumunuz falan değil. Israrla kel erkek istemeyen bir grup kadın tabii ki var. Ama çoğu kadın bunu takmaz ve hatta kellikte özel bir durum var : Kel kesinlikle istemeyenden fazla kel erkeği (özellikle saçını kazıtırsa) seksi bulan kadın vardır. Evet. Memleketimizde. Sırf kel diye adamı tercih edecek kızlar. Yani bu konuyu konuşmak bile absürt. Yok böyle bir şey.

Fakat burayı yoğun takip eden birinin hala kadınların (bu durumda bazı kadınların zira kızlarsoruyor sitesinde bile çoğu kadın takmam ya da özellikle severim diyor) ne dediğini kutsal kanun gibi alması ve yayması bana çok ilginç geliyor. Kadınlar her yerde kel istemem, 180 altı olmaz, zengin olacak, salamı jumbo olmalı, vs. diyebilir. Bu, aşağıda da açıklayacağım gibi Lig mekanizmasına benzer bir feminen sosyal gelenek. Çoğu erkek bu geleneğin farkında değil.Kadınları kutsal saymalarının da etkisi ile, kadınların ağzından ve klavyelerinden çıkanları uslu uslu gerçek kabul ediyorlar.Günümüzde durum daha da vahim zira internetin gizliliğinde ya da sosyal medyanın ilgi yağmurunda, her kadın forumlarda sanki Elf diyarı güzellik kraliçesiymiş gibi isteklerini saydırıyor. Erkeklerin bunları ciddiye alma nedeni muhtemelen Senin kendi ligin yazısındaki sosyal fenomen : kadın milletinin kollektif CPDsi, erkek milletinin kollektif CPDsinden yüksek algısı (beyin yıkaması) var.

Fakat yiğidi öldürün, hakkını yemeyin. Bu sosyal geleneğin ne kadar zekice olduğuna bakalım.

“Malum kızlar kel erkeği itin götüne sokuyor” sanan erkek kıza yürüdüğünde kafasında daha başından kellik kompleksi olacak. Kızın erkeğin kendine güvenen bir erkek olup olmadığını anlaması için shit test atması gereğini biliyoruz. Giyiminden, dediğinden, görünüşünden vs. bir şey kullanmalı. Bu durumda kullanacağı şey belli 🙂 Gözünün önünde nasıl kullanmasın? Shit testin teması kellik olacak.

Kendi kendini uslu uslu elemeye programlanmış erkek bu shit testi yiyince “şirineye bak duygusal gücümü test ediyor” diyeceğine “aha bak bu da kelliği takıyor amk …  ühü ühü … Müslüğm Babaağ” diye dağılır. Aslında kız özgüven ve duygusal güç test ediyor. Kellik bahane. Karşısında gördüğü de daha yeni tanıdığı kadının tek lafından duygusal olarak etkilenen ve özgüvensiz bir erkek. Kızın milyon yılda evrimleşmiş algoritması hızla değerlendirmeyi yapacak : “bir kadının tek lafından etkilenen erkek diğer erkeklerce alaşağı edilebilir, hayatın daha büyük zorlukları karşısında darmadağın olabilir, eğer ben bu erkeği seçersem ben ve çocuklarım da onunla beraber darmadağın oluruz , vs …”. Bunlar bilinç altında işleyen mekanizmalar ve insanın dilinin gelişmesinden de eski oldukları için çıktılarını “his” olarak verirler ve kız adamdan o anda soğur ve NEXT eder.

Tabii kadın erkek ilişkilerinin gerçek dinamiğinden (kırmızı hap olarak da bilinen gerçeklikten) bihaber erkek kellik konusundan sonra kız buz gibi olunca ne diyecek? “Malum kadınlar keli itin götüne sokuyor”.

Tekrar edeyim : Senin Ligin yazısındaki “erkeklerin uslu uslu kendini elemesi” mekanizması bu. Kellik, boy, para, vs. araç sadece. Asıl amaç duygusal gücü olmayan ve kendine güvensiz erkeğin bunlardan birine bakarak kendini pazardan elemesi.

Tristan’ın yorumunda da gösterdiği gibi gayet tıkır tıkır çalışan ve zekice kurgulanmış bir mekanizma bu … Maalesef sayenizde çalışıyor. Tristan hipergami fobisine rağmen farkında olmadan hipergami propogandasını yayıyor. Kendisini özellikle yaftalamıyorum. Çoğu erkek bunu çeşitli derecelerde yapıyor.

Rollo Tomassi’nin 8 numaralı kanununa ve Senin Ligin yazısında belirttiği “kendi CPD değeriniz ile ilgili algınız ne kadar doğru” sözüne çok iyi bir örnek bu :

Kel olduğu için CPDsinden puan kırılacak sanan her erkek, 8 numaralı kanuna birer örnek. Daha kızla buluşmadan kızın kendisiyle neden yatmayacağını kafasına kazınmış. Tek yapması gereken şey bu kompleksle bir shit teste takılmak.

Vaka Çalışması – İlteriş rahip modu

Abiler merhaba, yazı yazmayı pek bilmiyorum ama yazmam gerektiğini düşündüm. Bir söz var “dinlemeyi bilirsen, en aptaldan bile birşeyler öğrenebilirsin” O hesap benimki de..

11 yıllık ilişki sonrası “artık seni sevmiyorum” sözüyle terkedildim. Ben çok seviyordum, onun da beni çok sevdiğine emindim. Bu kadar emin olmam beni rahatlığa sürükledi. 178 boyum var. 80 kilonun üstüne çıkmışım o ara. Saçlarım iyice alarm veriyor. İş ve aile hayatımda sorunlar var. Ekonomik durumum Allah’a emanet. Efendi olacağım diye eziğin biri olmuşum falan baya sıkıntılıyım yani o dönem. Tabii bir beta olarak bütün bu problemlerimi sevdiceğime anlatıyor onun beni anladığını, bana destek verdiğini düşünüyordum.

Neyse abiler o dönem kız arkadaşım okulu bitirdi ve kpss dersanesine başladı. Benimle çok ilgisiz. Zorla buluşuyoruz. Buluştuğumuz da gereksiz yere gerginlik yaratıp kavga çıkarıyor, ağlıyor, sızlıyor. Ben de bir bok anlamıyorum tabi. Şimdi buraya dikkat! Birgün iş yerime geldi, konuşuyoruz falan şöyle dedi ; ” meriç var ya dersanede, çok komik taklidimi falan yapıyor benim”.  Ben de güldüm çok takılmadım.. Neyse kavga dövüş devam ediyoruz ilişkiye. Mesaj attı birgün “bitti artık yapamıyorum. seni artık sevmiyorum”. Ben dedim ” böyle mesaj ile olmaz gel yüzüme söyle”. Hay hay dedi. Buluştuk. Çatır çatır saydırdı suratıma : “senin dertlerinden bıktım, kendi hayatını mahvediyorsun benimkini mahvetmene izin vermiycem. Artık sevmiyorum seni. Zorla mı devam edeyim? Acıdığım için mi yanında olayım ? ” ben aptal oldum tabi sokak köpeği gibi inleye inleye dinliyorum sadece. “Bitti ilteriş dedi. Çık git hayatımdan ve sakın bana pişmanlık yaşatma. “Peki” dedim ilerledim. Ocak 2016 bir kar yağıyor o gün efsane.

İlteriş durur mu? Alkol sigara ver yansın ediyorum amk. İlyas Yalçıntaş, Oğuzhan Koç, Orhan Ölmez, arabesk rap (ulan yazarken kendimden utandım) ılık ılık akıtıyorum hergün. Arkadaşlarım geliyor “unut oğlum şu kızı” , “ben unutmak için sevmedim” falan kafasında yürüyorum. Sabahın köründe arabesk ile başlıyorum. Hatta bir gün ofiste yarak kürek şarkılar dinlerken bir kadın “ilteriş ağlıyor musun sen yeaaa” dedi. Yerin içine girmek istedim o an.

Daha sonra (en az 6 ay) bu durumu kabullendim. Uyku uyuyabilir hale geldim. Bu sefer de neden diyorum neden? Neden sorusunun cevabı aklıma geliyor aslında, adım gibi biliyorum neden terk edildiğimi fakat bu sefer de bunu kabullenmek istemiyorum. Ufak bir araştırma yaptım ve sonuç “meriç var ya dersanede, çok komik taklidimi yapıyor benim ” dediği o meriç var ya, he işte o meriç ile sevgili olmuş evlilik hazırlığı yapıp çeyiz diziyormuş (babayın düşmanlarını sikeyim).

Burada bir şeyler oldu abiler.. Burada işler nefrete dönüştü. Burada anladım ki mesele BENİM mesele BEN ile BENİM aramda. Orada burada kadın- erkek ilişkileri hakkında okurken MGTOW ile tanıştım. oradan da ERKEKADAM.ORG ile ve hikaye burada değişti (haziran 2017 ).

Sıralı liste okurken RAHİP MODU benim dönüm noktam oldu..

Neleri hayatımdan çıkardım ;
-İçki sigara uyuşturucu yok (az var )
-Porno, tatmin yok
-Arabesk/slow saçmalığı yok.
-Kimsenin hayatına bok atmak, özenmek yok.
-Gereksiz arkadaşlar, boş sohbetler yok
-Bir günümün diğeri ile aynı geçmesini sağlayacak hiçbir şey yok.
-Karı gibi mızmızlanmak ona buna dert yanmak yok.

Neler var ;
-Ağırlık kaldırmak var.
-Bir konu hakkında araştırma yapmak, okumak, bir şeyler hakkında bilgi toplamak var.
-Kılık kıyafeti yenilemek var.
-Eksikliklerini kabul edip onları zırh haline getirmek var.
-Saçma bir özgüven var.
-ağılık kaldırmak demişmiydim AĞIRLIK KALDIRMAK var.

Burada çoğu kişi şöyle düşünüyor; “ne değişecek amk”, “değiştiğini nasıl anlayacağım” , “kadınlar paraya gelir,paradan haber ver”. Ben böyle düşünmedim, sadece yaptım. KENDİME yaptım. Ne yaparsam KENDİM için yaptım. Tabi bu süreçte ERKEKADAM.ORG sıralı listeyi tekrar tekrar okuyorum. Not alıyorum. Altını çiziyorum. Çıktı alıp A4 kağıttan beğendiğim kısımları kesip duvarlarıma asıyorum. İnanın dostlar, değişim sürecini anlayamadan kendimi sahalarda buldum. Göz göze geldiğim her kız gözlerini önüne eğiyor, geceleri sürekli bir yerlere davet ediliyorum (çoğunu spora gitcem diye reddediyorum ama çoğu zaman param olmuyor). Kızlar benimle konuşmak için can atıyor. Abartmıyorum bakın iş ortamında, sosyal ortamlarda çoğu kadını ıslatıyorum. Hipergamisini kontrol edebilen duduklarını ısırmakla yetinirken, kontrol edemeyen (eski kaşar tipler) kucağımda zıplarken “ilteriş, ben ne zaman bu kadar aşık oldum sana” diyor. Gülüp geçiyorum. “Ne olur gitme bütün gün sevişelim” diyor kadın akşam daha genç bir kızla buluşacağımı, dinlenmem gerektiğini söyleyerek reddediyorum yine. Ve bu tarz, kadınlarda büyük bir arzu/istek/yanma /ıslanma ne derseniz onları uyandırıyor. Hatta yakın zamanda şöyle bir teklif aldım. Sana ben bakarım. Evini tutarım. Benim param ikimizi de yeter. (bunları diyen kadın 11 yaş büyük benden) ben özgürlüğüme düşkünüm diyerek bu teklifide reddettim.

Buradan sonra ki kısım saha raporları, hatun avı bölümü ve ne sıklıkla seks yaptığıma giriyor..

Son olarak; Benim sevdiceğim başka abi, bu kız bana değer veriyor abi, beni seviyor abi, evlencez abi, onun yaşadıklarını bilmiyorsun abi diyen parazitler için de şöyle bir dip not; geçen hafta bestekar da bir kızla tanıştım. Memur imiş kendisi. 2 erkek 3 kız oturuyorlardı. Tanımıyorum hiç birini. GİRDİM, HATUNU ALDIM ÇIKTIM masadan. Geceyi beraber geçirdik. Uyandığımda çıkmak için hazırlanıyordu. Acelen ne gibi bir soru sordum.. ve efsane bir cevap geldi.. “NİŞANLIMIN ABLASI İLE ALIŞVERİŞE GİTCEZ” …

Yazımı Mahmut Beyin efsane cümlesi ile bitiriyorum.

Not : Bu yazılanlar saçma geldi ise, sizi şuradan dışarı alalım hanımefendi.

Alfa erkek – God mode

Aşağıdaki heykel ünlü heykeltraş Antonio Canova’nın Mars ve Venus heykeli. Erkek olanı, Roma tanrısı Mars ve kadın ise yine Roma tanrıçası Venüs.

Eskiler, alfa erkeğin nasıl durması gerektiğini biliyorlarmış. Arketip alfa duruşu, god mode on :

Mars’ın göğsünün nasıl dışarı doğru olduğuna dikkat edin. Venüs’ün tüm vücudu ise Mars’a teslim olmuş (bakışlarda da bir kendini erkeğe verme var). Gözleri aşkla Venüs’e bakıyor olabilir ama vücudu dışarı, Venüs’ten uzağa, zafere ve fetihlere doğru dönük.

III. Önceliğin kendi misyonun olmalı, kadının değil

Esas oğlanın kendisini tamamlayan kadına ilanı aşk ettiği tüm o romantik klişeleri unutun. Bunun her fırsatta aksini iddia etmelerine rağmen kadınlar bir erkeğin “herşeyi” ya da varlığının merkezi olmayı istemezler. Tam tersine değerli bir erkeğin hayat amacına itaat etmeyi arzularlar, o erkeğin amacını gerçekleştirmesine yardım eden dişil güç olmak ve o erkeğin gösterdiği yolu takip etmek isterler. Bir kadının bütünlüğüne saygı gösterin ve ona “benim herşeyimsin” diye yalan söylemeyin. O sizin “herşeyiniz” değil, ve eğer öyle ise, yakında öyle olmayacak merak etmeyin.

Amcığın 16 Buyruğu

Bir de günümüzde yaygın bir yeni evli erkek – kadın pozuna bakın (Kaynak, Heartiste).

Nafaka tecavüzü çanları kimin için çalıyor?
  • Taze koca kadına eğilmiş ve kadının başı erkeğin öpücüğünden uzağa eğilmiş.
  • Hatun adama değil, kameraya dönük ve sahte bir gülücük atıyor.
  • Hatun adamın bileğini, kung-fu savaşçısı gibi tutmuş, elemanın eli poposuna doğru uzanmasın diye durdurmuş pozisyonda.

Gelininiz böyle bir kadınsa, o evlilik için çanlar daha başından çalıyor demektir. Bir erkek kadının aşkını kovalarsa, kadın o aşkı ona asla vermez.

Sosyal Eşleşme Teorisi

Erkeğin zengin olduğunu nasıl anlarsın …

Bu şakaya çok güleriz ama şaka neden bu kadar komik? Komik çünkü insanlar, diğer tüm yüksek seviyeli hayvanlar gibi, bilinçaltında algısal karşılaştırmalar yapacak yetenektedir. Bu şaka komik zira sistemdeki dengesizliği görebiliyoruz ve kişisel duruma göre çıkarsamalar yaparak sonuçlara varabiliyoruz. Sosyal Eşleşme Teorisi’nin temelinde bu vardır.

Sosyal Eşleşme Teorisi, temek olarak şöyle tanımlanabilir : diğer herşeyin eşit olduğunu varsayarsak, bir birey kendisiyle aynı ya da benzer derecede fiziksel çekiciliğe sahip birine çekim duyup onunla eşleşecektir.

Bu oldukça bilinen bir sosyal psikoloji teorisidir, Oyun teorisyenleri tarafından yaratılmış bir kavram değil. Fakat, teori cinsel pazar dinamiklerinin oyun ve statü gibi değişkenleri eklenmeden önceki çerçevesine vurgu yapar.

Bu, birçok kültür ve toplumda doğal olarak ortaya çıkan bir şeydir. Teorinin püf noktası ise tabii ki “diğer herşeyin eşit” olmasıdır. Fakat saf bir şekilde, cinsel çekimin ve eşleşmenin herşeyden soyutlanmış bir ortamda gerçekleştiğini varsaymayacağım. Tam tersine, bilinç altında çalışan bir psiko-biyolojik prensibin kişisel (mikro) seviyeden bütün bir kültürün (makro) sosyal psikolojisine etki eden diğer psikolojik şemaları nasıl ortaya çıkardığını göstermek istiyorum.

“Kadınlar neden aldatır” ya da erkekler neden arketip şekilde güzel kadınlarla seks yapmak istemeye meyillidir gibi konularda daha önce forum postlarında yazdığım gibi, bu arzunun temelinde psikolojik olarak evrimleşmiş bir fırsatçılık vardır. Bu fırsatçılık, kendimizin ve çocuklarımızın hayatta kalması için, bu tür doğal karşılaştırmaları yapma ve onlardan sonuç çıkarma yeteneğimiz üzerine kuruludur. Bu bize bin yıldan fazla süredir o kadar yarar sağlayan bir mekanizmadır ki, doğal karşılaştırmalar yapabilme kapasitesi, çevremizi deneyimlememizin otonom ve bilinçaltı bir öğresi haline gelmiştir. Hayatta kalma açısından, daha büyük elmayı yememizin daha küçük elmayı yememizden daha iyi olduğunu biliriz. Biyolojimizin bizi ittiği şeyleri istemeye eğilimliyiz. Ve bunun üzerinden bu tür isteklerimizi en iyi şekilde tatmin edeceğini düşündüğümüz idealler geliştirmeye meyilliyiz.

Daha önce belirttiğim gibi, çekiciliğin ve cinsler arasındaki ilişkinin herşeyden soyut bir ortamda gerçekleşmediğini ve (çoğu tahmin edilebilir) değişkenlerce etkilendiğini anlıyorum. Ama Sosyal Eşleşme Teorisi, cinsel çekim ve eşleşme sürecinden çok seçim motivasyonları ile ilgilidir. Fiziksel görünüm, cesaret, vs. gibi şeylerin cinsel çekim üzerindeki etkisinin önemi konusunda sürekli soru alıyorum. Kendi tecrübelerime göre söyleyebilirim ki bunların cinsel çekim üzerinde tabii ki etkisi var. Şişman bir erkek, Fitness America yarışmacısını, bu ikili arasında başka özel bir etkileyici faktör yoksa, cinsel olarak etkileyemeyecektir. Bu cinsel çekimin şişman erkeğe yönelik nitel ve gerçek bir arzu üzerine kurulacağını da savunmayacağım. Ortada ciddi olarak dengesiz bir sistem var.

Sosyo-ekonomik, entellektüel, duygusal seviye, vs gibi şeyler eşit alındığında, kendiniz ile benzer fiziksel görünümde insanlardan etkilenip, onları etkileyebilmeye meyillisiniz.  Bu, “o kız / erkek benim seviyemin / ligimin üstünde” zihniyetininin temelindeki psikolojik şemadır. Bunlar daha idealize fiziksel özelliklere sahip özellikteki kişileri etkileme ve onlarla eşleşme ihtimalinin azlığının bilinçaltında anlaşılmasının göstergeleridir. Kişi dengesizliği kendi algılar ve ihtiyaçlarını karşılamak için (burada seks) daha olabilir fırsatlar için kendi kendini kısıtlar.

“Zengin erkek” fotoğrafına bir daha bakın. Bu dengesizlikteki kadının “servet avcısı” (golddigger) olduğunu varsayarız. Bunu da Sosyal Eşleşme Teorisinin içselleşmiş anlayışı ile yaparız. Başka ne sebeple, tanga giyen (cinsel olarak boşta olduğunun göstergesi) görece çekici ve iyi vücutlu bir kadın,obez bir erkekle olsun ki? Eğer erkek bunu dengeleyecek başka şeylere sahip değilse nasıl olabilir? Fotoya  bakar ve güleriz. Kadınlar, fotodaki kadının erkeği gerçekten arzulamadığını ama başka ‘kaynaklar” sağlayabilmesine aşık olduğunu düşünerek olayı rasyonelleştirir. Yüzeysel mi? Belki. Ama bu yine de özellikle kişilerin bireysel durumlarını bilmediğimizde kullandığımız doğal karşılaştırma içgüdülerine sahip olduğumuzu gösterir. Kadının erkeği gerçekten seviyor olma ihtimali vardır ama bizim ilk aklımıza gelen bu değildir. Aslına bakarsanız, bu ihtimali düşünmek bile önemli miktarda eğitim ve zihinsel çaba gerektirir çünkü Sosyal Eşleşme karşılaştırması bizim doğal fabrika ayarımızdır.

Son olarak da, Sosyal Eşleşme Teorisi’nin AFCizmin ve ONEitis‘in üzerinde yükseldiği ana ayaklardan biri olduğunu söyleyeyim.  Bu iki şemadaki reddedilme korkusunun temelinde, Sosyal Eşleşme Teorisi’nin bilinçaltı kavrayışı vardır. ONEitis özellikle “ben bir daha bu kadından / adamdan daha iyisini bulamayacağım” fikrine neden olan, dengesizlik öz algımızdan kaynaklanır. Bir kişi ilişkisinin Sosyal Eşleşmede bir dengesizliği temsil ettiğini düşünürse, o ilişki ne kadar kötü olursa olsun kalıp onu tolere edebilir. İdealize edilmiş bir partnerden gelen suistimal, daha az idealize edilmiş ve anonim birinden gelen reddedilmeye yeğlenir.

Bu yazıyı neden yazdığımı düşünebilirsiniz. Geçenlerde kendisini feminist olarak tanımlayan biri ile tartıştım. Modern insan toplumunda cinsel pazarın olması fikrini tamamen reddediyordu. Cinsel pazarın altındaki cinsel dinamiği reddetmiyordu. Bunun insanlığa, insanlık dışı ve uygunsuz bir etkisi olduğunu düşünüyordu. Bu tartışmaya kadar, ben cinsel pazarın ve cinsel pazar değerinin kişilere uygulanması fikrinin herkesçe kabul gördüğünü düşünüyordum.  Cinsel pazar evrensel olarak çalışan ve bazılarının başarılı, bazılarının başarısız şekilde manevra yaptığı bir yerdi.  Bu fikrin reddedilmesi ya da onu sosyal olarak değiştirmeye çalışmak, bu pazarda oynanan oyunun acımasız olduğunu kabul etsem de bana absürt geliyor. Benim karşı argümanım, Cinsel Pazarın insanlığın daha isabetli bir temsilcisi olduğu ve insan olarak başarılı evrimimizin Cinsel Pazarın acımasız gerçekleri sayesinde meydana geldiği idi. Hatun dinlemedi bile.

Çeviri : Social Matching Theory

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.