Saha Raporu- Tinder Buluşması

Erkek Adam kitapları serisinden Erkekler İçin Tinder Rehberi kitabı için tıklayınız.

Birkaç hafta önce Erkekadam.org ’ta edindiğim bilgiler ışığında ve kendi çapıma güvenerek Tinder eşleşmeleri ve set açmaya odaklandım. İlk bir haftalık süreç hızlı ve etkileyici geçti. Kırmızı Hap’ın 6. Ayında kendimi bu denli güçlü ve çekici hissedeceğimi düşünmezdim. Bir noktaya değinmeden edemeyeceğim, Kırmızı Hap size her kadını kaldırmanız konusunda yardım edecek bir öğreti değil ve hatta birazdan okuyacağınız tecrübeler doğrultusunda Kırmızı Hap size seçici olmayı öğretir, o halde başımdan gelen olaylar silsilesine geçelim.

Bir, iki gün önce Tinder’da bir match yakaladım ve içinde bulunduğum karmaşaya ve eğlence isteğine iyi gelebileceğini düşünerek, oyunu oynamaya başladım. Oyunu bilelim ya da bilmeyelim her Türk erkeğinin bana kalırsa büyük Shit Testlerinden biri olan ‘Geç cevap verenin, zor kız olduğu’ kanısı ile pek de istemeyeceğim bir açılış yaptım fakat hem kendimi hem de öğrendiklerimi sınamak istiyordum. 1 Saat süren cevaplama süresine 12 saat ile karşılık verdim, 20 dakika’ya düşen bekleme süresine 2 saat ile cevap verdim ve dün gece kızımız tam olarak istediğim kıvama geldi. Karşılıklı CV’ler değiştirildi, öğrenilmesi gerektiğine inanılan bilgiler edinildi. Telefon başında olsak dahi birkaç küçük (Ben her ne kadar küçük desem de, özellikle Discord grubundakiler neglerimi ağır buluyor (Bir kıza selülitlerin var demek büyük bir neg sanırım eheh : ) ) ve ardından buluşmak için yola çıkıldı, henüz buluşmadan yarım saat önce bir Drama Queen ile karşı karşıya kaldığımı idrak ettim fakat sabrımı sınamak konusunda takıntılıydım. Küçük detaylar halledildi ve tam olarak istediğim yerde buluşma gerçekleşti, buraya dek her şey güzeldi fakat plansız, programsız işe atıldığımı ve bu konuda yaptığım hatayı da belirtmem gerek. Buluşma yeri, hatunun adaptasyon süreci tamam fakat kendimi ve hatunu ikna edebileceğim sabit bir planım yok. Siz, siz olun kesinlikle plansız bir işe kalkışmayın.

Buluşmaya yanağa öpücük ile başladık, kızımız biraz çekingen davransa da genel olarak iyiydi, diş ağrısını bahane ederek soğuk bir şeyler içmek istediğini söyledi. Burada kendi çapımda bir neg attım, diş ağrısına buz basmak iyi gelir diyorlar dedim. Kendileri müstesna bir hemşire, saygın bir hastanede çalışan bir hemşirenin diş ağrısına soğuk bir şeyin iyi geleceğini düşünmesi, tamamen cehalet olsa gerek. Her neyse, eğitim seviyesinden bana ne istediğim şey oyunu oynamak ve ne kadar birikime sahip olduğumu görmekti. Açık konuşmak gerekirse, % 30 – % 70 kuralını birkaç kez bozsam da karşımda sürekli mızmızlanan ve çocuk gibi “Oraya değil buraya gidelim, aslında şurada iyi bir cafe var, şunlardan mı içsek” gibi beni hem maddi hem manevi test eden bir hatunla karşı karşıyaydım.

Bir kafeye oturduk ve 13.50 TL olan Portakal suyunu gördükten sonra, kızı huzursuz edecek birkaç davranışta bulundum. Çünkü kızımız bir Drama Queen ve ben, bana sürekli ajitasyon kasacak bir hatuna para harcamak istemediğime kendimi ikna ettim. Servis’in kötü olduğu konusunda hemfikir olduk ve cebimden kuruş çıkmadan kalktık, ilerleyen birkaç on dakikanın ardından yağmur bastırdı ve belediye otobüsüne atlayıp büyük bir AVM’ye gittik yol boyunca birkaç ILG ve küçük çaplı bir French Kiss aldım, fakat şuna emin olabilirsiniz bu hayatımda aldığım en kötü öpücüktü. HB 6,5 bir hatunun hiç öpüşmemiş olması ihtimaline inanmak istemiyorum. Hele kendi adıma çok iyi öpüştüğümü düşünüyorsam, bu kabul edilemez. AVM’ye geldik ve burada hatunun değerimin altında olduğunu ve ona hiçbir yatırım yapmayacağını küçük bir ima ile yüzüne vurdum ‘Buraya dek plan benim yönlendirmemle ilerliyordu, fakat bizi buraya getirdiğine göre içeceğimiz kahveleri de karşılayacağını umuyorum’ dedim. Çünkü o kızın bir an evvel siktir olup gitmesini istiyordum. (Beyler, ben Kırmızı Hap’ı götünden fitil olarak almış gözüküyor olabilirim fakat bunun adı tamamen seçicilik, benimle ya da sizinle sevişmek istemeyen yüzlerce kızı hatırlayın ve perspektifinizi değiştirin eheheh : ) )

En nihayetinde bir sigara içme bahanesi ile dışarıda bir yere oturduk ve bu esnada birkaç shit test aldım. ‘Bakayım şu biçimsiz dövmeye, sen sanki biraz kilolu musun?, Dişlerin ayrık mı senin? Saçların yağmurda bozulursa karizmatik gözükmeyeceksin gibi. İnanır mısınız, shit testlere bu kadar hayranlık duyan bir adam olarak her birini Rafael Nadal’ın set karşılamalarına benzer hareketlerle savuşturduğumu hatırlamıyorum. Özellikle Dişlerin ayrık mı senin? Sorusuna verdiğim; ” Evet, hatta tam şu aralıkta iki kişilik bir yatak var ve seni oraya atacağım eheheh” Dedikten sonra kızımızın yüzünde ki o ‘Evet, sen beni çatır çatır…’ çirkinleşmeyeceğim, tamam.

Velhasıl kızımız kahvenin 20, suyun 10 lira olduğu bir mekan seçti ve oraya gitmek konusunda ısrarcı oldu, bu esnada ben ne mi yapıyordum? Discord grubuna oradan ayrılacağımı ve seçici olmaları gerektiğini söylüyordum. En son kızı bir test ettim ve dedim ki, aslında böyle basit bir buluşmadansa, bir şişe şarap alıp sana gelebilirdim. Karşılığında, ” hayır, asla” Gibi bir cevap aldım. Eheheh, az evvel bana sırnaşan hatun, şimdi bembeyaz olmuştu çünkü istediği tamamen drama yaratmak, cebimdeki parayı son kuruşa kadar yemek ve benimle ondan sonra sevişmekti. Sevişmek konusunda eminim zira hatunun kalçalarına dokunduğumda gayet hoş bir tepki aldım. Velhasılı hatunu bir süre boş boş dolandırdıktan sonra o muhteşem sözleri duydum; Ben eve gitmek istiyorum. Sakince ” İyi fikir, benimde arkadaşlarıma sözüm var” dedim ve herhangi bir kapanış yapmadan, topuklarım götüme vurarak uzaklaştım.

Öncelikle Türkiye standartlarında Tinder kullanımı gereksiz ve kadınların egosuna hitap eden bir uygulama, bu konuda bir anlaşalım. Evet, olayın başında 9 date’in 6’sının yatakta bitmiş olması sizi yanıltmasın, ayrıca bir buluşmaya olayın sonu nerede bitecek olursa olsun, benim gibi plansız ve programsız gitmemeye özen gösterin bu her ne kadar benim iplememe seviyemle alakalı olsa dahi, vakit kaybeder ve diğer hedeflerden uzaklaşırsınız. Burada kızımıza tü, kaka demiyorum, elbette Drama Queen ya da değil, her kadının kendisine sağlanmasını istediği güvenceler olabilir, olacaktır da fakat önce bunları hak etmesi gerekiyor.

Ne kadar süredir buradasınız ya da ne kadar tecrübeniz var bilmiyorum fakat seçici olmak her zaman iyidir, Kırmızı Hap bana o ve benzeri hatunlarla tüm günümü öldürüp gece sıradan bir seks yapmamayı öğretti. Kırmızı Hap 1.72’lik sütun gibi hatunları, size yaratabileceği sıkıntı ve tabak olarak değerlendirmeme perspektifini kazandırır, Kırmızı hap hayat kurtarır.

– Eliot-

Tinder Rehberi

Saha raporu – Açılış

Blogun uzun zamandır okuyucusu ve takipçisiyim. Kısa ve özet şekilde okuyupta yapamadıklarımı ve yapılması gerekenleri elimden geldiğince yazmak istiyorum. Oneitis hastalığına kapılıp bir kızı oneitisim haline getirdim ki bunu yaparsanız onu kazanma şansınız aynı derecede düşüyor. Sebebi blogta yazan açılışları, beden hareketlerini istediğiniz şekilde yapamıyorsunuz. Birde ona açılmadığınız her gün bunun zararı da aynı şekilde büyüyor. Eğer oneitisiniz varsa bir an önce ne olacaksa olsun sikerler böyle işi deyip açılarak belirsizliği bitirmeniz gerek. Yoksa gereksiz zaman ve enerji kaybı yaşıyorsunuz, bunu yapmayın.

Açılış Yapmak: Bunu kendi yaşadığım ve blogta okuduğum şeylerin özeti olarak yazacağım. Şimdi arkadaşlar ilk açılışımı diyalog halinde yazmadan önce blogtaki önerilen açılış ile karşılaştırarak yazacağım.

Öncelikle karşılıklı diyalog sırasında aklınıza gelebilecek 3 – 5 değişik soruyu önceden belirlemenizde fayda var. Şunu özellikle belirteyim ki belirli bir plan dahilinde yürümek çok önemli. Uygulayabileceğiniz bir plan yoksa eğer konuşma anındaki heyecanla birlikte işler karışıyor ve aklınıza bir şey gelmediği için kaçmaya çalışıyorsunuz. O yüzden önceden planlı olmak çok faydalı, daha detaylı bilgi için “ Londra Gündüz Oyunu” başlıklı makaleyi okuyun.

Kızın Yanına Varış:

Mutlaka değinmem gereken noktalardan birisi bu. Kızın yanına varış süreniz ne kadar az ise o kadar iyi. Özellikle daha yeni açılış yapacak veya yapanlar için söylüyorum, kızın yanına varana kadar ki heyecan sürekli artıyor. Çok fazla heyecan olursa daha yanına varmadan kaçabilirsiniz, dikkat 😊..

Set Açmak Aslında Çok Zevkli:

İşin en zevkli kısmına geldik, kızı durdurduk ve artık karşı karşıyayız. Blogta ki neredeysi tüm saha rapolarını okumuşumdur ki okuyanlarda bilir standart bir açılış var : “ Seni şuradan gördüm, farklı geldin bana tanışmak istedim ben x” gibi.. Bende bu şekilde bir giriş yaptım, ismimi söyleyip elimi uzattım, ama bu sırada gülüyorum ve vücudum ona göre dik pozisyonda bu nedense o sırada sürekli aklımdaydı. O da gülerek ismini söyledi ama ikimizde nedense çok hoş bir şekilde gülüyoruz sürekli. Diyalogu altta yazacağım için çok girmeden burda yaptığım şu hatayı belirteyim. İlk kısımda değindiğim gibi bir planım olmadığı için bir kaç soru dışında aklıma bir şey gelmedi sohbet yaklaşık 2-3 dakika sürdü ki bu süre az. Blogta belirtildiği gibi mutlaka ortalama 5 dakika civarında bir konuşma olması gerek. Benim konuşma kısa sürdü.

Sonuç:

Kıza artık dönmem gerek diyip numarasını istediğim de instagram adresini vermeyi teklif etti bende tamam dedim yazdı instagramını ikimizde gülerek ayrıldık..

Diyalog:

B: Merhaba, bir kaç seferdir görüyorum, bana farklı geldin, artık tanışalım istedim. Ben x

K: (Gülerek) Merhaba, ben xx

B: Sanırım buralarda oturuyorsun, bir kaç seferdir seni buralarda gördüm?

K: Evet, aşağıda oturuyorum.

B: (Hep gülüyoruz :D)  Burada üst yola bakarak biliyorsun yukarıda çalışıyorum, şimdi gitmem gerek bana numaranı ver konuşalım.

K: İnstagramımı vereyim oradan konuşalım.

B: Olur. ( instagram açıp adresini girdirdim.)

1 gün mesaj atmadım kıza, bir gün sonra mesaj attım. Konuşmaya başladık ama çok geç mesajlara dönüyordu, bende mesajlara aynı şekilde geç döndüm. O çabuk cevap verdiğinde ben bir kaç dakika geç cevap verdim. Konuşmaya başladığımızda sürekli iş yerimin ordan geçmeye başladı ama mesajlaşma çok ağır gidiyordu, numarasını aldım ama yine de instagramdan konuştuk.

Bir gün ben şuraya geçicem sende gelicen mi tarzın da mesaj attım, bana göre bahane ama akrabalarının görebileceğini söyledi. Tamam dedim sonra bir daha aynı şekilde buluşma mesajı attım. Saatlerce dönmedi, mesajımı yok sayıp başka bir şey sordu bana kendi ile ilgili bende mesajımı görmedin mi diye sordum, gördüm dedi bende hadi o zaman kendine iyi bak dedim. Sohbeti kestik. Bir daha konuşmadık.

Benim ilk açılışımdı ama devamı gelir o zevki aldım. Ben kendimde gördüğüm hataları yazdım. Zamanla olacak şeyler bunlar, yaşaya yaşaya öğreneceğiz.. :=)

Konuk Yazar : Emre

Kadınlarla tanışma ve açılış konusunda ayrıntılı bir sistemi, Çekici Erkek Kitabı Serisinde bulabilirsiniz.

Bir boşanma hikayesi – Tehlike sinyalleri

Bir boşanma hikayesi yazısının devamı. Şu istek üzerine yazıldı :

“Bu hikayenin ibretlik olması için şu soruyu sormam lazım : bu kızın böyle olacağını evlenmeden önce hiç göremedin mi yoksa mavi hap yüzünden görsen bile erkek olarak doğru olanı yapıp evlendin mi? Varsa ne tür özellikleri kırmızı alarmdı.”

Bu sitede neyden sakındırılıyorsa o geldi başıma. Tam bir mavi haplı idim. Ben 32 kız 30 yaşlarında idi. Hiç evlenmemiştim.

Geldi gitti yanıma. Hiç de güzel değildi ve çalışmıyordu. Açık öğretim çeko mezunu idi. Bana kapağı attı. Duvara toslamadan beni elde etti. Mavi haplı olduğum için göremedim. Biraz görür gibi oldumsa da ailem ve çevrem beni utandırarak ve evlenmeyen yaşlı bir erkek olmaya gittiğimle beni korkutarak, beni sevdiğini (!) iddia eden bu kız konusunda ikna ettiler.

Nişanlılıkta kız çok açık verdi. Gezmeci, bencil, sevgi yoksunu ve benimle sırf maaş için evlendiğini olduğunu gösterdi. El değmemiş çiçek gibi dursa da okumamış ve kasabada yetişmiş bir bayanın kendi çevresinden bu kadar erkekle hem arkadaşlığı, samimi konuşmaları hem facede falan yazışmalarını hep iyiye yordum. Uyanacak olsam ailem azarladı. Mavi haplı olmak, bir gün seni beğendiğini söyleyen bir kadını oneitis etmeyi ve onu melek olarak görmeyi emrediyordu.

5 gün 5 gece düğün bizim buranın adetidir. Okumuşlardan yapan kalmadı. Düğün salonumda 3 saat yapar bitirirler. Kız tarafları, okumuş erkekten bu sokak düğününü isteyemezler ama ben olaya kız tarafından baktığım için bana teklif bile edinmeden yaşıma maaşıma bakmadan bu işe giriştim. Kızın içinde ukte kalmasınmış dedim.

3 aylık evlilikte sofraya kadar ben kaldırırdım. Kızın her dediğini yaptım. Önce beni bir centilmen olarak beğenen kız benden hemen soğudu. Peşimde o kadar gezen kız beni aşağılamaya ve boşanma lafları ermeye başladı. Gecelere kadar akraba ve arkadaş evlerinde vakit geçirmeye başladı. Engellemek istedim ailem usanır dedi beni durdurdular. Kız en sonunda ağzındaki baklayı çıkardı:

“SEN ERKEK OLSA İDİN BEN BİR YERE GİTMEZ VE HER DEDİĞİNİ YAPARDIM. SEN BUNA LAYIKSIN. BU HALİMİ BEĞENMEZSEN HADİ BOŞANALIM. SEN KAYBEDERSİN. BEN YAPACAĞIMI BİLİRİM.”

Ben bu erkek olmamayı bu sitede geçen erkekadam olmamak olarak biraz anladım ama mavi hap gözümü kör gibi etmişti. Yoksa cinsel anlamda erkektim.

Bir de kime danıştı isem biraz daha kıza özgürlük ve benim ev işini yapmamı tavsiye ettiler. Özellikle kadınlar bunu tavsiye ettiler. Ailemde olsa akrabam da olsa kadınlara danışmamak lazımmış.

Kız saatlerce telefonda boşanmış kız arkadaşlarıyla fikir alışverişi yapıyordu. Boşanmış o kızlardan biri bir kasapla kaç yıl evli kalmışmış da o kasap bu kızı dövmüşmüş de hatta camdan bile sarkıtmışmış da. Ben de dedim ki eşime: “Niye bununla dertleşiyorsun. Biz evleneli birkaç ay oldu. Ben sana şakasından hayvan bile demedim. Bir gün el kaldırmadım, her dediğini yaptım. Bir gün senden ayrı yatmadım. Sigara, alkol, karı kız dahil bir kötü alışkanlığım bile yok. Küfür bile etmem. Neden dertleşiyorsun…”

Bana verdiği cevap: ” Sen dur her şeyin bir zamanı var.”.

Oysa ben akıl alabileceğim erkeklere ve avukatlara utandığımdan gidemedim. Ayıp olmasın diye kızın çok yaptığını aileme de anlatamadım. Kızın bu boşanalım yaygaralarını hiç bilmediler ve hep bana itidal tavsiye ettiler. Ben de hep durdum.

Kıza öğüt verdim, arzunun ve sevginin pazarlığını yaptım. Kötü erkekleri örnek verdim, ben şunun gibi dövüyor muyum, falan dediğimde ‘keşke dövsen daha iyi, onlar erkek sen değilsin…’ ayaklarına giriyordu.

Gerisini anlattım. Bu siteyi o zaman görseydim keşke. Boşanma tecavüzüne uğradım. Ailem, ülke yasaları, akıl verenler ve mavi hap birleşince böyle oluyor. Bence sokakta kadın kesen zavallıların benim gibi hikayeleri vardır. Benim mesleğim ve karakterim sabırla davranmamam neden oldu.

Bir boşanma hikayesi

Ben de boşandım. 3 ay evli kaldım. 5.gün 5.gece.düğün, gelinliğe kadar masraflar için neler harcadım neler.

Bu yazıyı ibret alın diye erinmeden şu saatte uzun uzun yazdım. Evlenmeyin diyemem ama güzel ülkemin erkeklerini ne beklemektedir, aşağıdaki yazımı(başıma getirilenleri) okumadan anlayamazsınız ve anlamadan evlenmeniz bir facia olur. Siteden bu yazıyı ayrı bir başlıkta yayınlamasını erkeklerimizin iyiliği için istiyorum. Karar kendilerinin.

Başlıyorum:

Neyse anlaşamadık ve ben dava açtım. Dava 1 yıl sürdü ve kızın boşanmak istemiyorum, beyanıyla davam reddedildi ve 3 sene ayrı yaşama verdi Mahkeme. Bu davada bende ya da kadında bir kusur tespiti yapılmadı.
Bu karardan 3 ay sonra kız tarafı bu sefer bana boşanma davası açtı. Ve dava 1 yıl sürdü. Kadın tarafının açtığı bu davada ben boşanmayı kabul ettim. 2 taraf da boşanmayı istediğinde hakime düşen, boşanmaya hükmetmek oldu. Gelelim nafaka ve diğer şeylere.

Ben de kusur bulunamadı ve bunun için kadının manevi tazminat isteği reddedildi. Ama komik bir gerekçe ile maddi tazminata hükmedildim. Boşanmadan dolayı kadının maddi kayıpları oluşmuş, aynen böyle diyordu gerekçe. Ben yargıtaya bile itiraz ettim. Kadın kendi dava açtı ve boşanmayı istedi. Kendi dava açıp da boşanmadan dolayı maddi kayıp da ne oluyormuş, falan dedim ama temyizim reddedildi.

Gelelim nafakaya. Nafaka yükümlüsü oldum. Peki kusur tespiti yapılmadan nasıl nafaka yükümlüsü oldu. Sıkı durun aynen şu gerekçeyle:

“Erkek tarafı reddedilen boşanma davası açmakla kusurlu taraf haline gelmiştir. Bunun için nafaka ödemesine…”

Hani 1.davayı ben açmıştım ya. 2. Davayı kadın açmıştı ya. O 1. Davam reddedildi ya, mahkeme onu kastediyor.

Yargıtaya başvurdum. Her dava bağımsızdır, dedim. 1. Davam reddedildiyse kadın tarafı 2. Davayı açmasaydı, dedim. Hem 1. Davayı reddettiren ve 3 yıl ayrı yaşama ve eşini (beni) ikna hakkı kazanan kadın tarafı(eşim), yeni 1 tek kusur bile isnat etmeden neden 1 ay sonra dava açtı, dedim.

Neyse reddedildim.

Gelelim takı ve çeyize. Karşı taraf bir liste sundu mahkemeye. Annesi ve kardeşini tanık gösterdi. Hakim anneye sordu. 102 madde olan bu çeyizler hakkında ne diyorsun. Annesi aynen katılıyorum, bu çeyizleri biz erkek evine verdik, dedi. Hakim yaz dedi katipe, annesi listeye aynen tanıklık etti. İtiraz ettim o an. Bu listede bir çatal takımına 700 tl denmiş. Böyle marka ve sayılar tek tek belirtilmiş ve fiyatlar fahiş. Madem annesi bunları tek tek eliyle yerleştirmiş ise, listeyi aynen katılıyorum diyeceğine eliyle koyduklarını saysın, dedim. 1 tek ördekçioğlu tencere seti, diyebildi. Ama mahkeme o listeyi benden aynen istedi. Ağzım açık kaldı.

Takı konusunda da öyle oldu. Kızla ayrılık günümüzde tartıştık ve kız çekti gitti. Hastaneye gitmiş sakinleştirici almış. İşte bu ilaçlar ve hastaneye gitmesi takı meselesinde bana karşı kullanıldı. Kıza demişim ki ben evden gidiyorum, ben gelmeye evden gitmiş ol. Kız da ben evde yokken beni beklemiş ve benim gelmeyeceğimi anlayınca psikolojisi bozulmuş ve evden ayrılmış ve takıları alamamış. Ben de daha önceki 2 boşanma davasında bana kusur tespit edilmemesini bu takı davasında delil olarak sundum. Eğer bir kusurum olsa idi, kovma gibi bir kusur tespiti yapılırdı ve ben manevi tazminata hükmedilirdim. Karşı taraf ise kusurlu olduğum tespit edildiğini ve nafaka yükümlüsü olmama hükmedildiğimi, söylediler. Ben de nafaka yükümlüsü olmam, davayı benim açmam ve bu davanın reddedilmesi gerekçesiyle olduğunu söyledim. Üstelik hem bu davalarda hem öncekilerde karşı taraf yani kız tarafın 2 şahidi olduğunu; biri kızın annesi biri de kızın (eşim yani) kardeşi.

Sonuç altınların faiziyle iadesi.

Eşimin avulatı haber salmış. Boşuna yargıtaya verip para harcamasın, kadın her durumda haklı, kız istese 8 değil 16 bilezik bile isteyebilirdi, demiş.
Avulatları haklı, dedim ve temyiz etmedim.

Ha unutmadan söyleyeyim. 1. Davada 3 ay süren ekonomik araştırna yapıldı. Ben öğretmenim ve kız çalışmıyor. O gün için benim maaşım 1830 tl falan. 500 tl tedbir nafakası (dava bitene kadar bağlanan nafaka) bağlandı. Ve davaya devam ara kararı alındı. 3.5 aylık nafaka 1800 ediyordu. Diyelim mahkeme bugün 15.00’te bu tedbir nafakası ara kararını verdi ya. Yarın sabah 08.30’de beni icraya verdiler. 1800 tl oldu bir gecede 3500 falan. Avukatları aynı zamanda icra vekili olduğu için 1500 tl vekil ücreti, icra mahkeme masrafı falan eklediler.

Neyse 1. Davam reddedildi ve davayı kaybettiğim için 400 tl 3 yıl ayrı yaşama nafakası artı mahkeme masrafları artı karşı tarafın vekalet ücretine hükmedildim. Yine ertesi gün sabah icraya verildim. Önceki icra 1. İcra dairesinde ise bu icra 3. İcra dairesinde açıldı. Ve maaşıma haciz geldi. Eğer önceki icra dairesine bir dilekçe verselerdi otomatikmen maaşa icra gelirdi ama vekilleri tekrar vekalet ücreti alamazdı ve ben tekrar icra mahkemesi masrafı ödemezdim. Bir de 1 gün beklemeden nafakayı ödemiyor diye maaaşıma haciz ile beni okulda rezil etmek istediler.

2. Davamız açıldı demiştim. Onda da tedbir nafakası bağlandı. O davanın da bir sonu oldu. Her defasında beni farklı bir icra dairesinden dava ettiler. Ve her defasında hem asıl Aile mahkemesinde hem 1 gün sonra açılan farklı icra dairelerinden vekalet ücreti ve mahkeme masrafları ödedim. Hakime şikayet ettim bu durumu. Oralı bile olmadı, avukatları söz aldı. Bizim yasal hakkımız dedi. Bir şey diyemedim. Kızın ailesinin fabrikası var dedim. Kız nasıl baba evine sığınır kabul edilsin ki dedim. Vekilleri; kızın ailesinin maddi durumu mahkemenin konusu değil, dedi. Öyleymiş sustum. Azarlandıklarımı hiç saymıyorum. Kendimi yıllarca davadan davaya düşmüş yargılanan bir suçlu terörist gibi hissettim hep. Vekiller benim gibileri bekliyor ki yolsun. Neyse…

Hatta maddi tazminat 18000 tl bağlandı ya bunu da farklı dairede icraya verdiler. 1 gecede 23 bin tl oldu bu para. Vekalet, masraflar… falan. Ödeyemeyeceğimi beyan ettim. Maaşıma haciz geldi. O günkü maaşımın 4’te 1′ olan 500 tlye hükmettiler. Tam 36 ay boyunca ayda 500 tl kesildi. Toplamda 18 bin tl kesilmiş oldu. 18 binin 23 bin tl olması yetti mi icra dairesine gittim. Kalan ne kadar dedim. 18000 tl kaldı dediler. 18 bin tl, 36 ayda toplam 18 bin tl kesilmesine rağmen nasıl 18 bin tl kalır dedim. Müdüre kadar hesaplattım. Doğru 18 bin tl kalmış. Faizler, karşı tarafın avukatının bir kaç bahane ile itiraz dilekçeleri dolayısıyla vekil ücretleri katlamış gitmiş.

Neyse bu arada başka ile ve okula tayinim çıktı. Vekilleri tekrar dilekçe vermiş. Ek.ücretlerime de haciz geldi. Haftada 30 saat.derse giriyordum. Hafta sonları kurs açmıştım. Sınav ücretleri dahil her şeye icra geldi. Maaşımın dörtte biri artı tüm ek ödemeler. Yeri geldi ayda 2800 tl kesildi. 5 ayda 11700 tl daha kesildi. Tekrar icraya gittim. Ne kadar borcum kaldı, dedim. 16700 tl kalmış. 18 bin kalmıştı nasıl olur da 5 ayda 11700 ödememe rağmen 16700 kalır dedim. Memurun biri dedi ki: Bu şekilde bitmez bu borç. Toplu kapat. Nerden nasıl bulursan bul, dedi.

Neyse buldum buluşturdum kapattım.

İşte bundan 15 gün sonra da takı ve çeyize 40 bin tl geldi. Aman maaaş haciz gelmesin diye karşı tarafa haber saldım. İcraya vermeyin de peşin ödeyeyim dedim. Peşin deyince ve ayaklarına düşünce tamam dediler. Kredi çektim. Nisan 2018de 40 bin tl Halk bankasından maaş müşterilere özel indirimli çektim. Faizle birlikte 57 bin tl. 48 ay taksitle ayda 1200.

Şu an Temmuz 2018’dayız. Şimdi olsa o altınlar falan 60 bin Tl ederdi.

Faizde yükseldi. 28 bin falan ediyor. 88 bin toplam. Ayda 2000 tl falan ederdi. İyi ki bu güne kalmamış. Zaten bankalar 50 bin tlden fazla tüketici kredisi vermiyorlar. Tam 6 yıla yakın davalar nedeniyle elde avuçta bir şey kalmamıştı. Mecbur maaşıma ve ek ücretlerimin tamamına icra gelirdi. Tahminim ayda 2000 tl kıza öderdim. Ve 10 seneden aşağı da bitmezdi.
Çocuk da yok. 3 ay evlilik. Ve kusur tespiti yapılmadı.

Ben hikaye olsun diye anlatmadım bunları. İlk defa burada hikayemi anlattım. Evet bu site bunların hem yeri hem bu anlattıklarım için tam sırası.

Maalesef Türkiye tüm diğer ülkelerden daha kötü durumda. AB ve ABD’de hemen hemen nafakalar kalktı. 1 yıl evliliğe 1 yıl nafaka falan kesiliyor. Daha benim çocuk da olmadı. Bu hikayeye iştirak nafakası, icra ile alınan çocuk, gösterilmeyen çocuklar falan da eklemedim.

Hakimler çok değişti. Biri bana acıdı. Toplu nafaka kesti. O zaman 9000 tl idi. Karşı taraf toplu para diye sanırım itiraz etmedi. Yıllarca belki bir ömür ödemekten kurtuldum. Her erkek benim kadar şanslı değildir. 2 güne 10 yıldır ödeyenleri duyuyoruz basın yayında. Kadın evlense veya nikahsız yaşasa ya da sevgili edinse erkek tarafın haberi bile olmaz. Olsa bile ispatlaması lazım. Zina bile artık suç değil. Polis kimsenin evini basmaz. Ahlak polisi bitti o dönemler. Kimse de (özellikle kadınlarda) vicdan kalmadı.

İlginç mahkemeler ve feminist basın hatta tamamı Beta olan erkeklerimiz kadını yalan söylemez,ahlak abidesi melekler olarak görüyor.

Avrupada yine evlilik kurumu bitmiş. Bizdeki evli erkeğin rezilliği kimesede yok. Bizim Türkiyede hala bekara ev verilmeme,adam yerine konulmama ve utandırma hala yaygın ve güçlü.

Türkiyede hala düğünü erkek yapar, takı kadınındır, eşya erkeğin sırtında.

Erkek ve evlilik.

Yok ya.

İkinci Bölüm : Bir Boşanma Hikayesi – Tehlike Sinyalleri

Konuk Yazar : Metin Bey

Bir erkeğin oyunun geliştirmek için hemen yapabileceği 7 şey

1 – Eğilmeyi Bırakın

Bu erkeklerin yaptığı bir numaralı hatadır. Özelliklede kızla konuşmanın ilk 30 dakikasında. Kızlara doğru eğilerek konuştuklarının farkında bile değiller. Bu ‘’ Şuan seninle konuştuğum için çok mutluyum ‘’ izlenimi oluşturur. Ya da bir barda ortam gürültülü bile değilken kızın kulağına eğilerek konuşurlar. Bir kızın bilmesini isteyeceğiniz son şey onla konuşurken sizin ondan etkilenmiş olduğunuzu bilmesidir çünkü bu durum sizin tecrübesiz ve kızlar konusunda başarısız olduğunuz sinyalleri gönderir ve nihayetinde düşük bir değere sahip olursunuz. Arkaya yaslanın ve onun size gelmesine izin verin. Eğer biraz ilgi yaratırsanız o gelecektir.

2 – İzin İstemeyi Bırakın

Dans edebilir miyiz? Numaranı alabilir miyim? Seni öpebilir miyim? Elemanlar yakınlık kurmak için izin istediklerinde bunun dışardan neye benzediğini bilmiyorlar. İnsanlar bunları dediklerinde ne kadar alçaldıklarının farkında değiller. İzin istemek kızların beyninde sizin istediğinizi yapmamaya yönelik çeşitli olumsuz gerekçeler oluşturur. Ayrıca sizi reddedilmekten korkan bir erkek şeklinde gösterir. Bu da çoğu kadına çekici gelmeyen bir durumdur.

3 – Bir Tane Mükemmel ve Neşeli Hikayeniz Olsun

Bir kızla ilk kez konuştuğunuzda, kızın sizin kim olduğunuz hakkında bir fikri yoktur. Eğer bir kızla konuşuyorsanız kız çekicidir buda o kızın birçok erkekle muhabbeti olduğu manasına gelir. Güven, atletizm, maceraperestlik, zeka, mizah, hikaye anlatma kabiliyetinizi karşı tarafa yansıtan kısa bir hikaye anlatarak kendinizi diğer erkek sürüsünden ayırın. Çünkü kızlar satır aralarını okurlar, anlatacağınız hikaye sadece basit bir hikaye olmamalı, hikayeniz palavradan uzak, sizi ve yeteneklerinizi sunan bir hikaye olmalı.

Bunu başarmak için, Kızın dikkatinin sizde olduğu bir anda, ‘ Bu bana …… yı hatırlattı……….. ‘ kalıbını kullanarak hikayenize başlayın. Ben seyahatlerimle ilgili hikayeleri anlatmayı seviyorum çünkü hangi kız gezmeyi sevmez ki ? Eğer hikayenize ya da hikaye anlatma yeteneğinize güvenmiyorsanız şunun farkına varın en iyi hikaye anlatmanın yolu kendinize iyi hikayeler yaşatmaktır.

4 – Kadınları Tanımlamak için Ateşli Seksi gibi Kelimeleri Kullanmayı Bırakın

İlgi duymadığınız kızların size ne kadar kolay ilgi duyduğunu fark ettiniz mi? Çekici kızları vasat olanlardan daha değerli gördüğünüzde, muhtemelen davranışlarınız o çekici kızların sizden daha üstün (değerli) olduğunu kabul etmeniz yönünde değişecektir, ne yaptığınızın farkında bile olmayacaksınız. Bu sizin tarafınızdan bilinçsiz bir şekilde karşı tarafa sezdirdiğiniz kötü, yoksun, basit bir algı olacaktır. Eğer çekici kızları elde etmek istiyorsan, kızlar hakkındaki düşüncelerini kontrol etmede ustalaşman gerek. Sakın gördüğü her kızın ağzının içine düşen bir amsalak olmayın. Zihninizi kızların değerini düşürecek şekilde kandırın böylece daha iyi bir oyun sergileyebilirsiniz.

5 – Acilen Reddedil

Bir erkek olarak, yarın bir daha görmeyeceğin şirin bir kızın yanına git ve onla sohbet başlat. Bir açılış yap ya da sadece ne yaptığını sor. Kız sohbeti kibar bir tavırla sonlandıracak ve sen reddedilme ile yüzleşeceksin. Kızın senle herhangi bir şey yapmak istemediğini açıkça göstermesi belki seni kıracak ama oyununu mükemmelleştirmenin tek yolunun birkaç yüz kız ile etkileşime girmek olduğunu anlayacaksın. BAŞKA YOL YOK ! Bu şu manaya geliyor; okulunun, işinin yerinin dışında yemek yiyeceksin ya da konforlu sosyal çevreni terk edeceksin. Bu dünyadaki kızların %99 unun senle seks yapmak istemediğini kabul et. Senle yatacak bir kız bulana kadar aramaya devam et ve yap bunu.

6 – Ellerini Cebinden Çıkar

Ellerini cebinden çıkar. Eğer bir bardaysanız ve sıkılmış gözüküyorsanız, kendinizden bıkmış şekilde etrafta dolanıyorsanız, bir kıza yaklaştığınızda ondan olumlu bir geri dönüş almayı beklemeyin. Kızlar sizin onlara yanaşmadan önce ne yaptığınızı fark ederler, Eğer suratsız ve keyif kaçıran biri gibi görünürseniz sizinle konuşma olasılığı daha düşüktür. Masaların üzerinde zıplamanıza gerek yok sadece yüksek sesle konuşan herkesle çak bir beşlik yapan eleman olun, etrafta birilerine bakınan zorla ayağa kaldırılmış biri gibi olmayın. Arkadaşlarınızla ya da barmenle etkileşim halinde olun. Bu konuşkan durum sizin kızlara yanaşmanıza yardımcı olur.

7- Direk Cevaplar Vermeyi Bırak

Kızın sorularını mizah kullanarak şaka yollu savuşturun ya da bunun yerine kendi sorularınızla karşılık verin. Bunu yapman onu etkilemeye çalışmadığını gösterir. Aynı zamanda bu kıza ondan bir şeyler sakladığını düşündürür. Bu belirsiz tutumun konuşmayı devam ettirecek ve kızı perdenin arkasındaki gerçeği öğrenmek için meraklandıracaktır. Hemen göze çarparsın çünkü çoğu erkek kızın kendisini beğeneceği ümidiyle kızın sorularını hemen yanıtlayarak kızı kazanmaya çalışır. Bunun tam tersini yaparsanız kız sizin kim olduğunuzu anlamaya çalışacak, ama iş işten geçmiş olacak siz çoktan kancayı kıza atmış olacaksınız ve kızın tüm dikkatini çekerek daha etkili bir oyun oynayabilirsiniz.

Çeviri : 7 things a guy can do to improve his game now

Çeviren : Rasputin

Açlık tavanda …

Sosyal medya kullanmıyorum. Hiç bulaşmadım. Fotolarda güzel olup, buluşunca patatese çıkan kızları antalıyordu arkadaşlarım,duyuyordum. Geçenler de böyle bir olay başıma geldi. (tezgaha geldik amk).

Kızın melek gibi yüzü var. Yaşı benden epeyce küçük. Kumral, renkli göz, hafif balık et falan filan. Kızla buluştuk. bir de ne göreyim.. (bu kısım küçümsemek için değil bir yere bağlıcam).

1,50 boy, 70 kilo

Kollar, sırt, omuz, göğsüne kadar kıl …

Bel- kalça oranı sıfır, bildiğin top gibi bir şey.  At yere yuvarlansın …

Ben de 1 yılı geçti düzenli spor yapıyorum, besleniyorum. 1.78 boyum var . Abartmak istemiyorum da makina gibiyim amk. Neyse kankalar kız bana diyor ki;
” ya makyaj da yapmadım ama” (yapsan ne olur amk) ,
” yani sende çok uzun değilmişsin”
” ben böyle mutluyum kilo vermeyi düşünmüyorum” ( öyle bi konu açılmadı bile)
” kellik de yaşlı gösteriyor yeaa” ( ben bilmiyom sanki)

Kızda öyle bir ego var ki şaşırıp kaldım. ” AMIM VAR BENİM” modundaydı resmen. Buluşmadan önce Facebook resimlerine bakmıştım arkadaşın üyeliğinden. Alttaki yorumlar ; “aşık olduğum kız” , ” canım çok tatlısın” , ” bakmalara doymadım” ” orası şurası değil mi yeaa” bunları yazanlar da ayrı dünyadan değil.

 

Bakın sağınıza solunuza o eşekler ile dolu her yer. şikayet ediyoruz ama sorumlusu biziz bu durumum. Diyeceğim o ki; bizler şanssız bir nesil değiliz (aslında kendimi bu gruba sokmak da istemiyorum) siz MALSINIZ . Yapmayın oğlum tapmayın bunlara. ” BEN DEĞERLİYİM” yazısı vardı, aratın okuyun..

BİR KIZI GÖRDÜĞÜNÜZDE BUNU KİM SİKİYOR DEMEYİN. KIZLARIN SİZİ GÖRDÜĞÜNDE BU ADAM KİMİ SİKİYOR DEMESİ İÇİN ÇABA GÖSTERİN. AĞIRLIK KALDIRIN. İYİ/TEMİZ GİYİNMEYE ÇALIŞIN. HER ZAMAN KENDİNİZE YATIRIM YAPIN.

Konuk Yazar : İlteriş

Son 50 yılda erkekler maskülinitesini neden kaybetti?

Forumda bir arkadaşımızın isteği üzerine bu yazıyı yazma gereği duydum. Arkadaşımızın sorusu şu şekildeydi:

Erkekler son 100 yılda maskülinitelerini neden kaybetti?

Şahsi fikrim son 100 yıldan ziyade son 50 yıl bu konuda kritik bir süreç. Bu sorunun birçok cevabı var ama temelinde neler yatıyor ve ülkemizde durum neden böyle bunları açıklamaya çalışacağım. Öncelikle son 50 yılda neler değişti ?Bunları göz önünde bulundurduğumuzda kesin ve net cevaplara ulaşacağız.

Bu süreçte etken rol oynayan konular teknolojik gelişmeler ve oyunlar ,zararlı alışkanlıklar, toplumun genel yapısının değişmesi, en önemlisi de feminizm görüşü altında yapılan işler. Sırasıyla bunları ele alalım.

1-Teknoloji ve Oyunlar

Teknolojinin elbette olumlu yanları var ancak maskülinite konusunda birçok olumsuz yanları var. Bilgisayarın hayatımıza girmesiyle ve oyun sektörünün gelişimiyle ülkemizin gençleri maalesef bu tuzağa düştü. Sosyal ortamlardan uzak, saatlerini bilgisayar ve oyun başında öldüren yeni bir nesil var karşımızda. Özellikle de mmorpg kategorisindeki oyunlar ülkemizde çok fazla oynanıyor. Bilenler bilir bir nesil 2004 yılında ülkemize giriş yapan Knight Online ve 2005 yılında ülkemize giriş yapan Silkroad Online adlı oyunla büyüdü. Özellikle Knight Online yüzünden lisede sınıfta kalanların haddi hesabı yok. Oyunda serverlar aşırı kalabalık olduğu için sabahın saat 5’inde 6’sında kalkan insanlar bilirim. Knight Online ve Silkroad Online’dan sonra Metin2 adlı oyunun Türkiye’ye gelmesiyle nesil iyice evine kapanık bir hal aldı. Bu oyun yüzünden 13 yaşındaki çocuk cinayete kurban gitmişti hatırlayanlar vardır. Bu oyunların dışında bir sürüsünü sayabiliriz ama bu 3 oyun üzerinden bile olayı açıklamak inanın yetip artıyor. Günümüzde de Lol ve Dota 2 gibi moba tarzı oyunlar sektörü ele almış durumda. Oyun bağımlılığı içindeki kişiler derslerdeki ve hayatın belirli alanlarındaki başarısızlığını oyunlardaki başarıyla (sahte başarıyla) örtmeye ve tatmin etmeye çalışıyorlar aslında. Oyunlardaki kadın karakterlerin olağanüstü gösterilmesi önemli bir etken gibi görünmese de aslında çok önemli bir etken.

Film ve dizi sektöründe romantizmi ve aşk hikayelerini anlatan konuların fazlasıyla ele alınmasıyla, özellikle de sürekli kıza iyi davranan her dediğini yapan erkeklerin başarıya ulaştığı senaryoların fazlasıyla uygulanmasıyla çağımızdaki erkekler bu karakterleri farkında olmadan örnek aldı ve günümüzde durumlar bu hale geldi.

Telefon kullanımından bahsetmeye pek gerek duymuyorum. Aynı ortamdaki arkadaşlar bile ellerindeki telefondan birbirlerini görür durumda değiller bunu hepimiz az çok biliyoruz. Artık kadınlara sosyal medya ve uygulamalar üzerinden kolayca ulaşıldığı için kadınlarla yüz yüze konuşmayı unutan erkekler meydana geliyor.

Ayrıca internetin de yaygın olmasıyla porno içeriklerine kolayca ulaşılmasıyla maskülinite iyice gerilemiş bir durumda. Porno konusuyla ilgili forumda açıklamalar mevcut.

Özet geçecek olursak yeni nesil sosyal ortamdan uzak olduğu için haliyle sosyal ortamda bulunduğunda ne yapacağını bilmiyor.

2-Zararlı Alışkanlıklar

Beyler zararlı alışkanlıklarla hergün karşılaşıyoruz ve artık gözümüze garip gelmese de arkaplana atmamız yanlış olur.

Sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımının artması da masküliniteyi olumsuz etkileyen bir etken durumunda. Nedenini sormanıza bile gerek yok. Hem maddi açıdan hem de bedene olan zararı açısından ve bir maddeye bağımlı hale gelmeniz açısından direk masküliniteyi düşüren bir etken. Bir kız yüzünden sigaraya ve alkole başlayan erkeklerden bahsetmek istemesem de ne yazık ki bu durum çok yaygın. Bir kıza olan bağlılığını başka maddelere bağlanarak gidermeye çalışan erkek…

3-Feminizm Akımı

Evet beyler bence bu en kritik konu. Forumda buna fazlasıyla değinilmiş olsa da biz yine bahsedelim. Özellikle son 50 yılda kadınlar bu feminizm akımıyla ortalığı ateşe vermiş durumda. Elde edemedikleri şeyleri bu akım üzerinden elde etme uğraşına bürünmüş durumdalar. Sözde eşitlik vs. gibi şeylerden bahseden ancak tamamen erkeklerin üzerine egemenlik kurmaya yönelik bir akım olan feminizm erkeklerin gerek farkında gerekse farkında olmayarak düştüğü bir tuzak haline geldi. Feminizm eylemlerini bir kere bile olsa açıp bir izleyin ne demek isteğimi anlayacaksınız. Bazı erkeklerinde inatla bu akıma destek vermesiyle iş iyice çığrından çıkmış bir durumda. Feminizmi desteklemiyorsan kadınlara karşı saygın yok ve tecavüze olağan gözüyle bakıyorsun algısı yaratılmış durumda farkında mısınız bilmiyorum. Kimse kusura bakmasın bu akımın neler getirdiği ve ne sonuçlar doğurduğu açıkça ortada. Bir kadının iftirası yüzünden sokak ortasında haksız yere meydan dayağı yiyenler en net örneği. Feminizm akımı ne yazıkki toplumun genel yapısını bozdu. Bu tuzaktaki erkekler asıl görevlerini bırakmış durumda. Ayrıca kadınlar bu akımla birçok uydu erkeği edinmiş durumdalar. Bu uydu erkekler yakında feminizm eylemlerinde ön safı tutarlarsa şaşırmayın beyler benden size söylemesi.

Konuk Yazar : Ames Profondes

Saha raporu – çikolata beklerken içilen soğuk su

8-10 gündür game girişimim olmamıştı. Dün avm’ye gezmeye gittim. Çikolata reyonunda çalışan, bu hafta gördüğüm in güzel şey olan hb8 i gördüm ve çok etkilendim . Yanında hb3 vardı. Yanlarına gittim ve şöyle bir konuşma gerçekleşti.

B:Merhaba
Hb8:Buyrun
B:çok hoş ve güzel birisiniz :))
Hb8: :)) ….
Hb3: Eee
B: (hb8 e bakarak) sadece bu kadardı, kolay gelsin
Hb3: deli herhalde
Hb8: 😂😂😂😂😂 (hatunun çok hoşuna gitti egosu tavan yaptı tabi)

Ertesi gün, game açılışı yapıp yapmamam konusunda kararsız kaldım. Şansımı denemeli miydim? Yoksa iltifat edilen kıza ikinci kez gitmeyip next mi yapmalıydım? Ve Karar verdim. Gidip konuşacak ve %90 reddedilecektim. Çünkü kendime yeteri kadar güvenemiyordum. Kız gerçekten güzeldi ve sanırım ben daha burada kaybetmiştim.
Tekrar avm ye girdiğimde sakindim ama yaklaşmaya başladıkça heyacanım artıyordu.Ellerim titriyordu . Aklıma, giriş yapıp sohbeti ısıtabileceğim bir kaç cümleden fazlası gelmiyordu( bu diğer gamelerde olmamıştı. İki kişi oldukları için bu kadar gerildim sanırım.Ama yine de bu kadar heyecan fazla ve çok saçmaydı). Önce vazgeçtim . Avmde tur atmaya başladım . Ama sonra böyle çıkıp gidersem Kırmızı hapla tanışmamdan önceki halime dönecek ve bir daha hiç game yapacak cesareti kendimde bulamayacak olmaktan korktum. Bi ara blog yazılarını açıp okudum. Belki iyi gelir diye ama fayda etmedi.En kötüsünü düşünüp yanlarına gittim.

B:Merhaba kolay gelsin
Hb8: Merhaba buyrun :))
B:Çikolata istiyorum , şundan olsun
Hb3 : Siz burada mı oturuyorsunuz?
B: Avm de mi? Hayır :))
Hb3:iki gündür geliyorsunuz , eviniz avm ye yakın herhalde
B: Evet yakın sayılır, iş çıkışında uğruyorum genelde( niye böyle bir açıklama yaptım ki sanki ? Avm nin önünde ki bankta yatıyorum ablacım sanane?! sen işine bak! iki dakika konuşturmadın. Bi susta biz konuşalım demek istedim ama diyemedim tabi )
Hb3: Ne iş yapıyorsun?
B:Silah ticareti 😎
Hb8: 😄
Hb3: Kaç yaşındasın?
B:kaç gösteriyorum
Hb8:24
B:Teşekkür ederim 😊 25 yaşındayım.
Hb3:18 gösteriyorsun 😏(Dalga geçiyor aklı sıra gereksiz)
B:En azından reşitmişim :))
B: (hb8 e dönüp) adın ne?
Hb8: P….
B: Soy ismin Yok mu?
Hb8: Söyleyemem
B: Alma şansın olsaydı dünyada ki hangi ailenin soyadını isterdin ?
Hb8:Bilmem
B: Bence Rockefeller olabilir, hem zenginler hem kulağa hoş geliyor 😎
Hb3: sen ne kullanıyorsun?😏
B: Ara sıra çikolata kullanıyorum :)) Siz? 😏
(hemen hb8 e döndüm ve) ; Tanışabilir miyiz? İnstagram hesabın var mı?
Hb8: Hayır sosyal medya kullanmıyorum
B:Ben de kullanmıyorum. Söyleseydin yeni hesap açacaktım :))…Peki nasıl tanışalım o halde? İllede birisinin mi bizi tanıştırması gerekiyor?
Hb8: hayır tanışamayız, ben sözlüyüm.

Parmağına bakamadım ama bunun test olmadığına eminim. Çok inandırıcı söyledi. Tersler gibi bir hali yoktu.

B: Öyle mi ? Ben de evliyim 5 tane çocuğum var 😅
Kızlar şaşkın bir ifadeyle yüzüme bakıp gülümsediler …
B: Bir tane de soğuk su alabilir miyim?
Hb3: Üzerine iç , iyi gelir😁
Burda iyi laf soktu ama asabileşmek istemedim. Sonuçta açılışı ben yapmıştım ve kaybettim. Evet bu reddedilişin üzerine soğuk su içmeliydim-

B: (hb8 e bakarak) iyi günler :))

Dedim ve ordan ayrıldım.

Game sırasında duruşum ve vücut dilim iyi değildi.Dik duramadım ellerimi tezgahın üzerine koyarak konuşuyordum. Kuralları teoride bilmekle sahada uygulamak arasında çok fark var. Ses tonum iyi ama hb3 ün testlerinin ardı arkası kesilmiyordu.Sohbetin onunla hiç ilgisi olmamasına rağmen soruları beni fazlasıyla gerdi . Oyuna yeterince odaklanamadım.Sinirlendim ama belli etmemeye çalıştım.Gardım kolay düştü . Bazı cevaplarımda kendimi açıklama ihtiyacı duydum. Basit sorulara daha alaycı ve zeki cevaplar verebilirdim ama yapamadım, kaybettim.kırmızı hapla tanışalı bir buçuk ay oldu ve 6. game denemem böyle sona erdi. Herkese selamlar.

Konuk Yazar : Sydney Carton

Saha Raporu – Metro yürümesi

Kırmızı hapı yutalı bir ay oldu. 25 yaşında bir betayım (şimdilik). İki başarısız game’den sonra, sabah metroda giderken kitap okuyan HB8 i gördüm. Kendimi uykusuz ve yorgun hissetmeme rağmen bu blogta ki abilerimin sanki o an bana yarış atıymışım gibi “yürü be oğlum kim tutar seni” tezahüratlarını hissedip konuşmaya karar verdim. Ama en zoru kızın ineceği durağı bekleyene kadar geçirdiğim 15 dakikaydı ve hepinizin bildiği gibi stresin tavan yaptığı iğrenç bir bekleyişle karşı karşıyaydım.

Edebiyata biraz hakim olduğum olduğum için sohbeti okuduğu kitaptan açmaya karar verdim :

Ben: Merhaba.
Kız : ….
B : Sürükleyici bir kitap sanırım.
K: Evet.
B:Adı ne kitabın ?
K:Bla blaeeale.
B:Üniversitede mi okuyorsun , hangi bölüm?
K:Gıda, sen?
B: İşe gidiyorum ama senin için yolumu biraz uzattım.
K:gülücük.

Sohbet karşılıklı şekilde kitaplar üzerinden 2 dakika daha devam etti…

B: Birazdan yollarımız ayrılıyor, numaranı verir misin?
K: Gülücük -hayır ya başka zaman belki.
B:Başka zaman yok, şimdi lütfen…
K:Ben vermeyim sen numaranı söyle.
B:0506…. muhtemelen aramayacaksın ama yine de bekliyorum( bunu heyecandan söyledim. Aklıma Mahmut abinin “kıza numara verilmez kızdan numara alınır” öğüdü geldi ama çokta ısrar etmeyi doğru bulmadım. İnstagram istemeyi de akıl edemedim)

Sonra görüşürüz dendi ve kız 12 saat geçmesine rağmen hala yazmadı(önemli de değil artık :))

Aynı gün öğleden sonra vapurda bir kız elimde ki dergiyi gördü ve sohbeti kendisi açtı. İnene kadar sohbet ettim ama hb5 olduğu için üstelemedim.
Vapurdan indim selfie çeken iki kızın arkasına yanaşıp “Beni de kadraja alın like sayınız artsın” dedim ama tebessüm ederek söylemediğim için soğuk bakışlar yiyerek terslendim(hiç bir önemi yok :))

Kendimi Tyler Durden kadar iyi hissettiğim bir gündü , neticeleri ne olursa olsun.

Yorumlarsanız sevinirim

İyi ki sizleri tanıdım.

Konuk Yazar : Sydney Carton

Saha raporu – 1000 kere yapsan yine de telefon alamayacağın iki yürüme örneği

Tüm okurlara merhaba.

Hapı yutalı çok olmamış birisiyim.Anlatacağım ilk day game olacak. Daha önce çok denedim ve neredeyse hepsinde ret yedim,yani telefon numarası alamadım,bu anlatacağım da yine ret ile bitti fakat yorumlarınızı merak ettiğim için size aktarmak istiyorum.

Oyun bir kaç gün önce yaşandı.Olaya en başından başlamak istiyorum.Kampüste bisiklet ile dolaşıyordum,ava çıkmıştım,bankta oturan esmer,kıvırcık bir kız gözüme çarptı.Etrafından bir,iki tur attım beni görmemişti.Arkadan yaklaşmaya karar verdim.Daha önce ki tecrübelerime dayanarak söyleyebilirikm ki bir kız bankta uzaklara veya telefonuna bakarak oturuyorsa %70 erkek arkadaşını bekliyordur.Bunu düşünerek kıza arakdan yaklaştım ve:

Ben:Bir şey sorabilir miyim ?

Kız:Evet,tabii.

Ben:Birisini bekliyor musun ?

Kız:Ne yapacaksın ?

Ben:Eğer erkek arkadaşını bekliyorsan gideceğim,kavga etmek istemiyorum.

Kız:Evet,erkek arkadaşım geliyor gitsen iyi olur.

Ben:Görüşürüz….

Kız:…

Bu asıl olaydan önce yaşadığım olaydı.Bundan en fazla 2 dk sonra ben “biri gider biri gelir.” kafasında olduğumdan dolayı tekrar ava çıkmıştım.Kampüsün düz bir yolunda tek başına yürümekte olan bir kız gördüm.Esmer,düz saçlı,yeşil gözlüydü.Bisikletliyim ve yanına yaklaştım.

Ben:Merhabaaa.

Kız gülerek biraz duraksadı,tanıştığımızı düşündü.

Ben:Hayır tanışmıyoruz.

Kız:İhihih merhaba diyince tanışıyoruz sandım.

Sonra yanlışıkla bisikleti kızın üstüne kırıdm.

Ben:Pardon.

Kız:Önemli değil,yanlış görmüş olabilirsin.

Ben:Seni tanımıyorum zaten,”Pardon” bisikleti üstüne kırdığım içindi.

Kız:İhihihi afedersin.

Ben:Ben Uğur,ya sen ?

Kız:Bende Buse.

Ben:Ne okuyorsun ?

Kız:Gıda Mühendisliği.

Ben:Harbiden mi ? Hep merak etmişimdir Gıda Mühendisleri ne yapar,İnşaat Mühendisini anlarımda Gıda ne yapar ?

Bu nokta kız kendini bana açıklamaya girişti ve çerçevesini bıraktı.

Kız:Hayır falan filan (Kız burada bir şey söyledi fabrika falan diye ama dinlemedim ve başka bir tarafa baktım o an.)

Sonra fakültenin önüne yaklaştım ve yolun karşı tarafına geçmesi gerekiyordu.

Ben:Gidiyor musun ?

Kız:Evet,fakülteye geldik.

Ben:O halde telefon numaranı ver.

Kız:Hayır dedi ve güldü.

Ben:Peki dedim güldüm.

Ben:Görüşürüz.

Kız:Hoşçakal

Yorumlarınızı bekliyorum sormak istediğiniz herhangi bir detay varsa da cevaplayabilirim.

Konuk Yazar : Purplesox