Erkeğin ilişkide kırmızı çizgilerini çizmesi

Johnny DeLusion şöyle bir tweet atmış :

Bir kadın sana değer veriyorsa, sen söylemeden, hoşuna gitmeyen tüm davranışlarını düzeltir.

Ciddi ilişki düşünen gençler buna dikkat etsin.

Uzun süreli ilişkilerde gerçekten de dikkat edilmesi gereken bir olgudur bu. Kadın eğer erkeğe erkek olarak değer veriyorsa, erkeğin hoşuna gitmeyen davranışlarını kendi kendine düzeltir. Peki erkek söylemeden erkeğin hoşuna gitmeyen davranışların hangisi olduğunu nasıl bilecek?

Böyle bir kadın bu gibi durumların çoğunda erkeğin hoşuna gitmeyen davranışını erkeğin bakışından ve rahatsızlığı sonucu ortaya çıkan ruh halinden kapar ve ona göre düzeltme yapar. Örneğin beraber dışarı çıkacaksınız ve çok mini giyinmiş olsun. O eteğe bakışınızdan gider değiştirir (ya da bir daha giymez).

Bazı durumlarda ise kadın erkeğin rahatsız olacağını önceden kestirip harekete geçer. Örneğin normal zekaya sahip her kadın ortalama Türk erkeği olan erkek arkadaşının Instagramdaki bikinili fotoğrafından hoşlanmayacağını bilir. O nedenle de kadının erkeğe değer verdiği ilişkilerde o fotoğraflar hesaptan kendiliğinden kalkar. Bir daha aynı tip fotoğraflar postalanmaz. Aynı şekilde sürekli story atmak, fotoğraf atmak gibi alışkanlıklar da kendiliğinden gider.

Bu tweet altında bana şöyle bir soru soruldu :

Ultimatom vermeden, beğenmedigimiz davranışlarını ona nasıl aktarırız?

Her durumun kıza sözsüz aktarılamayacağının farkındayım. Ama bu duruma gelmeden birkaç aşama atlanmıştır genelde ve bunları atlamamış olmanız lazım.

Birinci savunma hattınız sizin gerçekten bir değeri olan, cinsel pazar değerini yaşına göre tepeye çıkarmış bir erkek olmanız. Günümüzde bir kadının maskülen ve kendini gerçekleştiren bir erkek bulması, bir erkeğin dört dörtlük bir kız bulmasından daha zor. O nedenle de aslen değer vermediği erkek ile çıkan ama bunu da erkeğin burnundan getiren oldukça fazla sayıda hatun var. Siz bu erkeklerden olmamaya bakın. 36 yaşında CPD zirvesine çıkmak yerine göbekli, bezgin, gym yolu görmemiş, para kazanmaktan başka artısı olmayan bir erkek olursanız, göreceğiniz standart muamele bu zaten. Ya bekar kalacaksınız ya da size saygısı olmayan bir kadınla beraber olacaksınız.

İkinci savunma hattı ise o ilişkiye hiç girmemek. Örneğin yukarıdaki örnekte ilk savunma hattı, Instagramda sürekli vücudunu teşhir eden, ilgi avlayan hatunla zaten uzun süreli ilişkiye girmemeniz. Beğenmediğiniz davranışı belki de size o kızı baştan elemenizi söylüyordur. İlgi budalalığı, instagram modelliği, kızdan çok erkek arkadaşı olması, teke tek erkeklerle çok görüşüyor olması, aşırı kıskançlığı, başka insanlara karşı kaba davranışları, vs … Bunlar sonradan düzeltmesini isteyeceğiniz beğenmediğiniz davranışlar değil, size aslında o kıza hiç bulaşmamanız için birer kırmızı alarmdır.

Ŭçüncü savunma hattı ise yukarıda belirttiğim gibi kızın kendiliğinden bazı davranışlara sizin için son vermesidir. Hepimiz biliyoruz ki erkek arkadaşı ya da kocası olan bir kadının bekarken yaptığı ama birliktelikte yapmaması gereken şeyler vardır ve bir kadın eğer ciddi ilişki yaşayacaksa bunları bırakmalıdır. Bu herkesin bildiği ama yazılı olmayan bir şeydir.

Ŭçüncü savunma hattında öncelikle yapmanız gereken şey, daha önce de belirttiğimiz gibi uzun süreli düşündüğünüz kızla ilk 4 – 5 ayınızda kızı ve kızın uzun süreli ilişki materyali olarak değerini ölçmektir. Bunun anlamı bu 4 – 5 ayda uzun süreli ilişki yaşamanız ama eğer kızın değerlendirmeden kalabileceği ve kızı bırakacağınız ihtimalini hep canlı tutmanızdır. Bu 4 – 5 aylık dönemde kızın bahsettiğimiz gibi kendiliğinden yapmasını beklediğiniz şeyler olmuyorsa, burada düşünmeniz gereken şey kızın (en azından sizin için) uzun süreli ilişki materyali olmayabileceğidir. Örneğin o bikinili fotolar kalkmıyorsa, ilk aklınıza gelen şey erkekadam.org’a gelip “ağabey kıza o fotoları kaldırması gerektiğini nasıl hissettiririz” gibi abuk bir soru sormak olmamalı. İlk aklınıza gelen şey kızın sizin için uzun süreli ilişki materyali olmayabileceği olmalı.

Dördüncü savunma hattı, bakışlar ve davranışlardır. Bunu en sağlam ilgi yönetimini stratejik kullanarak sağlarsınız :

Birçok erkek kız arkadaşı ile arası iyi iken, kız kendisinin üstüne düşerken temel bir hata yapar ve kadına ilgi vermeyi bırakır. Birçok erkek bunu kadın ilgi çekmek için sorun çıkarana kadar yapar ve hır çıktığında da tam tersi kadına ilgi göstermeye başlar. Bu ilgi illa “tamam hayatım haklısın” diye hatunu onaylamak şeklinde olmak zorunda değildir. Hır çıktığında kavga etmek, kızla dakikalarca soğuk bile olsa mesajlaşmak şeklinde de olabilir. Bunlar da kadın için ilgidir ve kadınlar kavga şeklinde ilgiyi bile ilginin hiç olmamasına tercih ederler.

Yapmanız gereken tam tersidir : kadına iyi zamanlarda yeterince (abartmadan) ilgi göstermenin yanında, kadın sizin için bir şey yaptığında ilginizi arttırmak, kadın hır çıkardığında ya da hoşunuza gitmeyen bir şey yaptığında ise ilgiyi azaltmak veya tamamen geri çekmek. Aynı şekilde özellikle sizin için yaptığı ekstraları ilgi ile ödüllendirmek ama hataları ilginizi tamamen çekerek karşılamak.

Eğer kadına iyi zamanlarda, beğendiğiniz şeyleri yaparken dengeli bir ilgi gösteriyorsanız, beğenmediğiniz davranışı yaptığında ilginizi çekmeye ve birden soğumaya hem krediniz olur, hem de çektiğiniz ilgi hemen hissedileceğinden kadın kendini otomatik olarak size göre ayarlar. Beraber olduğunuz kadın aptal değil. Erasmus’a gitmeyi planlıyorum dediğinde bunu onaylamadığınızı gözünüzden anlar. Eğer bunu bir daha açarsa ilginizi çekerseniz ağzınızı açmanıza bile gerek yok. O bu ilginin neden birden çekildiğini anlar.

Ve son olarak da Rollo Tomassi’nin “anlatma – yap” kuralını uygulamanız gerekebilir. Diyelim ki hatun ben Erasmus’a gitmek istiyorum diye ısrar ediyor ve siz de buna karşı çıkıyorsunuz. Bu gerginlik tırmandığında “Erasmus’a gitmeni istemiyorum, gidersen bu ilişki biter” diye ultimatom vermemeniz lazım. “Erasmus’a gitmeni istemiyorum” demeniz ve ultimatom kısmını söylememeniz lazım. Eğer Erasmus’a gitmek istemediğinizi bildiği halde gitmeye karar verirse o zaman ilişkiyi bitirirsiniz. Bu aşamada kız Erasmus’a gitmeyi ya da sizinle kalmayı seçer.

Örneğin hatun size saygısız. Saygı bir erkeğin kazandığı birşeydir, sorarak aldığı ya da kıza “ya saygı ya ben” diye ültimatom vererek elde ettiği bir şey değildir. Bu nedenle de kıza ültimatom verirseniz, kızın size saygısı daha da azalır. Aslına bakarsanız kız belki de size saygısını kaybettiğinin farkında bile değildir ve bunu konu ederek kızın bilinçaltında giden bir olayı ona da farkettirip daha da hızlandırabilirsiniz.

Yapmanız gereken kız size saygısızlık yaptığı zamanlara kızı tolere etmemeniz. Bakışlarınızla ve hatta sözel olarak “böyle davranmayı kes” demeniz yeterli. Böyle davranmayı kesmez ise ne yapacağınızı ise söylemeyeceksiniz (ultimatom). Eğer buna devam ediyorsa da elinizde ise kızı postalamanız elinizde değilse kendinizi hemen kızın yanından postalamanız yeterli. Asla nedenini açıklamadan (bana saygı göster diye dilenmeden). Daha önceden belirtmiştik, ültimatomlar özellikle sevgili ya da evlilik hallerinde erkeğin karizmasına zarar verici şeylerdir.

Bir örnek daha vereyim ya da daha önce vermiştik tekrarlayalım. Diyelim ki hatun sizinle seks yapmaya isteksiz ve seksi hep siz başlatıyorsunuz. “Ya seks yaparız ya da …” diye ültimatom vermek ya da seks istediğinizi sözel olarak belirtmek zararlıdır. Sonuçta evli ya da uzun süreli ilişki içinde iseniz birbirinize başkaları ile seks yapmama sözü veriyorsunuz. Bu madalyonun diğer yüzünde ise birbirinize seks sözü vermiş oluyorsunuz. Eğer karınız ya da kız arkadaşınız böyle bir sözleşme yokmuş gibi davranıyorsa ne söyleyeceksiniz? Tabii ki hiçbir şey. Uzun süreli ilişki erkeğin ilgi, kadının seks verdiği  bir alışveriş gibidir (kabaca böyle yoksa erkek de seks, kadın da ilgi verir ama iki cinsiyetin karşıdan beklediğinde öncelikler farklıdır). Alışverişin kadın tarafı artık vermiyorsa, erkek tarafının yapacağı şey kendi verdiğini geri çekmektir. Birincisi, asla seks başlatmazsın ve kadın ne zaman başlatacak beklersin. Birden bire seks istemeyi bırakmanın kendisi zaten kadına sözle söyleyemeyeceğiniz kadar güçlü bir mesajdır. İkincisi ise ilginizi kadından özellikle dışarıda uzun süre kalacağınız alanlara kaydırmanızdır. Bu dışarıda daha fazla zaman geçirmenin korku oyunu olduğunu da söylemeye gerek yok. Ve son olarak eğer düzelme olmuyorsa sözel olarak “ya seks yaparız ya da boşanırız” diye ültimatom vermezsin. Bir avukata gidersin ve boşanma işlemlerini başlatırsın.

Tekrar edeyim. İlişkilerde erkeğin kırmızı çizgilerine saygılı bir kadınla birlikte olmasının en sağlam yolları (a) erkeğin öncelikle ilişki materyali bir kadını seçmesi ve ilişki materyali olmayan bir kadını elemekten korkmaması ve (b) kırmızı çizgilerini sözel olarak belirtmek yerine kırmızı çizgilere yaklaşmanın ve o çizgileri geçmenin sonuçlarını kadınına yaşatmasıdır.

Kırmızı çizgi ihlali sonrası ise yumuşak bir sonraki yöntemini kullanabilirsiniz.

Çoğunuzun bu konuda elinin kolunun bağlı olmasının nedeni kızın sizi seçmeyip çizgiyi aştığında kızı bırakma cesaretinizin olmaması. Kızı illa bırakmayacaksınız belki ama mesele kırmızı çizgi (çerçeve) olduğunda bunu göze alacak cesaret lazım. Cesaret eksikliği kadar önemli bir problem de feminen öncelikli toplumun kadını ölçüp biçme fikrinden erkeği utandırması. Bu belki daha güçlü bir problem. Birçok erkeğin bu konuda bocalama nedeni kıza kırmızı çizgi çizmekten utanması ya da utandırılması. Kızın çok fazla erkek arkadaşı olmasından rahatsız olsa da bunu korktuğundan değil de geri kafalı olmaktan utandığı ya da utandırıldığı için belirtmeyebiliyor. Bu tür utançlarınızı sorgulayın ve sizin kendi kendinizi kurban etmeniz temelli olanları atmaya bakın.

 

Misandri vs Mizojini

"Madalyonun bir yüzünde feminist lezbiyen aktivist Sally Miller Gearhart, diğer yüzünde incel Elliot Rodger.
Erkek nefreti (misandri) ve kadın nefretinin (mizojini), mental rahatsızlık bakımından birbirine ne kadar benzediği üzerine düşündürücü bir karşılaştırma olacağını umuyorum." -Yin

Sally Miller Gearhart, quote, misandry, feminism
Sally Miller Gearhart

Sistem içerisinde yıllardır uygulanageldiği üzere, hepimiz halen şu veya bu derecede erkek odaklı kimliklendirme tarafından köleleştirilmiş vaziyetteyiz. Bu durumda varsayım şu olmalıdır ki, günümüz monopolcü kapitalist ve ataerkil sistem değiştirilmeli ve erkek odaklı bakış açısıyla tanımlanmayan kadınlar bu yeni sistemin sorumluluğunu almalıdırlar.

Daha az vahşi bir dünya yaratacak ve onu koruyacaksak, çevrecilerin/yeşillerin stratejilerini en azından üç adet şart desteklemelidir:

I) Bütün kültürler kadıncı bir geleceği tasdik etmelidir.
II) Bütün kültürlerde insan ırkının sorumluluğu kadınlara devredilmelidir.
III) Erkek nüfusunun insan ırkına oranı yaklaşık %10’a indirilmeli ve bu oranda tutulmalıdır.

İnsan ırkının sorumluluğunun kadınlara verilmesi pratik olarak şu anlama gelir: Erotik ve üreme ile ilgili inisiyatif dünyanın her yerinde kadınlara geri verilmelidir. Eğer seçimi bu olacaksa nasıl ve ne sıklıkla hamile kalacağı, bunun heteroseksüel ilişki ile mi, yoksa yapay döllenme veya ovüler birleşme ile mi olacağı tamamen kadının tercihine bırakılmalıdır. Döllenmiş bir yumurtanın neye dönüşeceği ve vücudundan doğmasını dilediği çocukların sayısını tamamen kontrol etme üzerinde söz sahibi olma hakkı, geri alınamaz biçimde kadınlara verilmelidir.

Üreme sürecinde erkeğin söyleyeceği herhangi bir söz yok hükmünde olmalıdır. Çocukların taşıyıcısı ve yetiştiricisi olan, erkeğe bağlı olmayan, bağımsız kadınlar için alternatif ekonomik ve psikolojik destek yapıları oluşturulmalı ve korunmalıdır.

Kadınlar, sadece kendi sosyal grupları bakımından değil, ekolojik sistem bakımından da sürdürülebilir olduğunu bildikleri sayıda çocuk doğurmalıdır. Adamın biri sadece kendi ismini ya da mülkiyetini soybağı aracılığıyla devam ettirmek istiyor diye kadınlar çocuk doğurmayacaklardır. Tek rolü itaatkar bir eş ve anne olmak olduğu için doğurmaya mecbur olduğuna kendini inandırdığı çocukları doğurmayacaktır. Kadınlar, erkeklerin bir kabilenin, bir dinin veya belli bir kültürün devamlılığı için şart olarak gördükleri çocukları doğurmayacaklardır. Bunun yerine, yalnız kendi istedikleri ve kendilerinin bakabilecekleri, belirli bir grup veya tüm insanlık için kıymetini kendilerinin takdir edecekleri çocukları doğuracaklardır.

Bütün kültürlerde değişimin sorumluluğu kadınlara ait olmalıdır, kadınlar tarafından kimliklendirilen kadınlara. Erkeklerin kuklaları olan, kendi hayatlarını veya çocuklarını kaybetme korkusuyla yaşayan, tehlikeli ataerkil kültürün güvenlik anlayışına bağımlı olan kadınlara değil, fakat baskıdan tamamen kurtulmuş, erkek etkisinden muaf, herhangi bir erkeğin imtiyazına muhtaç olmayan, insan ırkının regülasyonunun kendilerine ait bir sorumluluk olduğu fikrine kendilerini adamış kadınlara. Lezbiyenlerin ve diğer bağımsız kadınların hali hazırda bu yolda ilerlediklerini belirtmek isterim.

Feminizm, Feminazi
Feminazi

Kadıncıl değerlerin ve kadın özgürlüğünün hakim olduğu bir dünyayı güvenceye almak için, gelecekteki yapılanmaya bir unsurun daha eklenmesi gerektiğine inanıyorum: Erkeklerin kadınlara oranı radikal şekilde azaltılmalı ve erkek nüfusu toplam nüfusun sadece yüzde onunu oluşturmalıdır.

Şimdi kritik bir noktaya geliyoruz: Erkek nüfusundaki bu azaltım nasıl sağlanacaktır? Seçeneklerden birisi, erkek bebeklerin öldürülmesi. 20.yy’a kadar bazı kültürler tarafından devam ettirilen kız bebeklerin öldürülmesi uygulamasından pek bir farkı yok. Ne var ki, bu alternatifin tatsız olduğu ve yaratıcı bir sosyal dönüşüm kurmaya elverişli olmadığı aşikâr.

Eğer kadınlara kendi bedenleri üzerinde özgürlük hakkı verilirse, sadece dişi embriyoların türemesine olanak veren deneysel “ovüler birleşme” teknolojisini kullanabilirler, böylece kadınların erkeklere oranında kayda değer bir fark yaratabilirler. Eğer nüfusun yarısı heteroseksüel, yarısı ovüler birleşme ile ürerse, tek jenerasyonda %75 kadın %25 erkek oranına ulaşmak başarılabilir.

Hiçbir ölçüdeki sevginin ve şefkatin veya seksist olmayan yetiştirme tarzının, oğullarını erkek şiddetinin kurumsallaştırıldığı ve yüceltildiği bir kültürden kurtaramayacağını hisseden kadınlar için bu olasılık çekici olacaktır. Bu kadınlar şöyle diyecekler: “Artık erkek çocuk yok! Hayatımızın yirmi yılını potansiyel bir tecavüzcü, potansiyel bir dayakçı yetiştirmek için harcamayacağız!”

makale: “Bir Gelecek Varsa, Gelecek Kadındır” – Sally Miller Gearhart, Reweaving the Web of Life: Feminism and Nonviolence, 1982

_________________________________________

Elliot Rodger, blackpill
Elliot Rodger

Cinselliğin arkasındaki nihai kötülük insanın dişisidir. Kadınlar seksin asıl kışkırtıcılarıdır. Hangi erkeklerin sekse ulaşıp hangilerinin ulaşamayacağını kontrol ederler. Kadınlar kusurlu yaratıklardır ve onlar tarafından gördüğüm yanlış muamele bu üzücü gerçeği anlamamı sağladı. Beyinlerinin işleyiş biçiminde çok çarpık ve yanlış olan bir şey var. Adeta canavarlar gibi düşünüyorlar, hakikaten de birer canavarlar. Kadınlar erdemli ve rasyonel düşünce yetisinden yoksunlar. Tamamıyla yoz duygularının ve rezil cinsel dürtülerinin kontrolü altındalar. Bu yüzden, kadınların çekici bulduğu erkekler, seksin zevklerini tecrübe edebilen ve üreyebilme ayrıcalığı olan erkeklerdir…aptal, yoz, tiksinç erkekler. Bunu tüm hayatım boyunca gözlemledim. En güzel kadınlar, benim gibi muhteşem beyefendilerin yerine, en vahşi erkeklerle üremeyi seçiyor.

Kadınlar, kiminle eşleşecekleri ve kiminle üreyeceklerini seçme hakkına sahip olmamalı. Bu seçim onların yerine akıl sahibi rasyonel erkekler tarafından yapılmalı. Eğer kadınlar bu hakka sahip olmaya devam ederse, yoz erkeklerle çiftleşip aptal, yoz döller yaratarak insan ırkının gelişimine engel olacaklar. Bu durum insanlığın her jenerasyonda biraz daha yozlaşmasına sebep olacak. Sırf seks yüzünden, kadınların toplum üzerinde hak ettiklerinden daha çok güçleri var. İnsan dişisinden daha şeytani ve daha yoz hiçbir yaratık yoktur.

Kadınlar vebaya benzer. Herhangi bir hakka sahip olmayı hak etmiyorlar. Gelecek kuşakların yozlaşmasını önlemek için kadınların şeytani doğaları bastırılmalıdır. Kadınlar habis, şeytani, barbar hayvanlardır ve buna göre davranılmayı hak ediyorlar.

Black Pill
Black Pill

Dünyanın bu gerçeklerini tamamen kavramamla birlikte, adil ve temiz bir dünyanın nasıl işleyeceğine dair nihai ve kusursuz bir ideoloji oluşturdum. İdeal bir dünyada, cinsellik var olmayacak. Kanunen yasaklanmalı. Seksin olmadığı bir dünyada insanlık iffetli ve medeni olacaktır. Erkekler, böyle barbarca bir eylem hakkında endişelenmeye gerek duymadan, sağlıklı bir biçimde yetişecekler. Bazılarının bu hazdan mahrum bırakılması yerine hiçbir erkeğin cinsel hazzı deneyimleme imkanı olmadığı bir dünyada, bütün erkekler adil ve eşit şartlarda büyüyecekler. İnsan ırkı, bugün var olan ahlaksızlık ve yozluktan muaf bir halde, tamamen yeni bir medeniyet seviyesine evrilecek.

Seksi tamamen lağvetmek için, kadınların kendisi tamamen lağvedilmelidir. Bütün kadınlar vebalılar gibi karantinaya alınmalıdır, böylece gerçekten toplumun yararına olacak şekilde kullanılabilirler. Bunu uygulamak için, yeni ve güçlü bir yönetim sistemi var olmalı, bu sistem benim gibi tanrısal bir yöneticinin kontrolünde olmalıdır. Bu yeni düzeni kuracak olan hükümdar, toplumu iyi ve ahlaklı bir yöne sokmak için onun her tarafında kontrol sahibi olmalıdır. Şimdiki yönetimi bertaraf etmek ve böylesine devrimci kanunları cebren uygulamak için, çok iyi eğitilmiş ve fanatik derecede sadık askeri birliklere ihtiyaç vardır.

Kadınlara karşı yapılacak ilk hamle, onları toplama kamplarında karantina altına almak olacaktır. Bu kamplarda, kadın nüfusunun büyük çoğunluğu kasten açlıktan ölmeye terk edilecektir. Bu onları yok etmek için etkin ve uygun bir yöntem olacaktır. Yeryüzündeki her bir kadını açlıktan ölmeye mahkum etmek benim için şahsen büyük bir zevk ve tatmin kaynağı olacaktır.
Bütün kampı gözlemleyebileceğim ve hepsinin ölümünü neşe içinde seyredebileceğim, kendime ait devasa bir gözetleme kulesi yaptıracağım. Eğer bana ait olmazlarsa, kimseye ait olamazlar; onları seyrederken aynen böyle düşüneceğim. Kadınlar bu dünyada adil olmayan her şeyi temsil ediyorlar ve dünyayı yeniden adil bir yer haline getirmek için hepsi imha edilmelidir.

Sırf üremek için kadınların az bir kısmı bağışlanacaktır. Bu kadınlar gizli laboratuvarlarda saklanacak ve çiftleştirilecektir. Orada neslin devamı için sperm örnekleriyle yapay olarak dölleneceklerdir. Orada zamanla yoz doğaları genetik olarak ayrıştırılacaktır. Gelecek kuşağın erkekleri bu kadınların varlığından bihaber olacaklardır, bu onlar için en iyisi. Eğer bir erkek kadınların varlığından haberi olmadan büyürse, seks arzusu da var olmayacaktır. Cinsellik tamamen yok olacaktır. Aşk tamamen yok olacaktır. İnsan psikolojisinde bu konseptlerin herhangi bir izi artık kalmayacaktır.

Dünyayı temizlemek için tek yol bu. Böylesine saf bir dünyada, erkeğin zihni daha önce hiç erişemediği mertebelere yükselecektir. Gelecek kuşaklar kadınların ve cinselliğin vahşiliğine kafa yormadan özgür şekilde yetişecekler, bu sayede zekalarını geliştirebilecek ve insan ırkı kusursuz medeniyete ulaşacaktır.

Elliot Rodger Manifestosu, Elliot Rodger, 2014

_________________________________________

Fazla fark yok değil mi? Bir madalyonun iki yüzü gibiler.

Birkaç kere soruldu, yeri gelmişken değinelim: Black Pill (Siyah Hap), temel olarak, fişten çekilmenin aşamalarından olan öfke ile depresyon aşamaları arasında sürekli gidip gelmeye sıkışma durumudur. Rollo Tomassi buna "Abyys / mental uçurum" adını veriyor. Erkekler mavi haplı şartlandırılmış yaşamlarından kendilerini koparırken nihilist veya en azından uzun bir şüpheci dönemden zorunlu olarak geçerler; fakat fişten çekilmeye hazır olmayan, mental olarak zayıf erkekler bu bataklık çukuruna haddinden uzun bir süre saplanıp kalabilirler.

Elliot Rodger, mental olarak zayıf olmasının yanı sıra, açıkça görüldüğü üzere mental olarak da ciddi şekilde rahatsızdı (çocukluğunda asperger teşhisi konmuştu). Mental rahatsızlığının yanı sıra, kırmızı hap farkındalığıyla ONEITIS gibi mavi hap ideallerini gerçekleştiremeyeceğini kabullenememesi ve kırmızı hapın acı tadıyla başa çıkacak kapasiteye ulaşamaması, belki de olmayan kırmızı hap mucizesinden medet umması, onun siyah hapta sıkışıp kalmasına neden oldu.

Kadınları zihinsel odak noktası yapmak yerine, kendini kendisinin zihinsel odak noktası yapabilmeyi, hayatının tüm sorumluluğunu üzerine alabilmeyi, aşağılık duygusuyla savaşabilmeyi, gücün doğasını anlayabilmeyi öğrenseydi, "benim olmayan kimsenin olamaz" kafasıyla 2014 yılında söz konusu katliamı gerçekleştirmezdi. Önemli bir not olarak belirtelim ki, kadınlara olan tüm nefretine rağmen, Elliot Rodger, La Vista katliamında 2 kadına karşılık 4 erkek öldürmüş, 3 kadına karşılık 11 erkek yaralamıştır. -Yin

Olmayan kırmızı hap mucizesi

Öğrenen adam : cpd’si yuksek bir adamin bi hatunla date’e cikma ya da seks yapma sansi kactir?

Mahmut Hoca : Çok iyi ise 20 25% ama gerçekçi olursak en iyisinin bile 12%.

Öğrenen adam: Oha, çok düşük değil mi?

Mahmut Hoca : 20% çok fazla, 12% daha gerçekçi.

Ö.A : Ben 70 – 80% sanıyordum!

M.H: O nasıl bir hayat olurdu birader? Hemen her yürüdüğün yatakta!

Ö.A: Abi yani merak ediyorum, soyle kasli, uzun boylu, altinda arabasi olan adamlarin random bi hatunda sansi %20 mi yani?

M.H : 20% çok çok yüksek bir rakam. 5 kadında bir. Haftada 1 kadına yürüsen neredeyse bir yenisi yatakta, 10 kadına yürüsen 2 …

Ö.A : Anliyorum. Yani ben kirmizi hapin mucizeler yaratmasini bekliyormusum. Insan dogasi cok tuhaf. Erkekler olmadan yasayamayan bir cins, erkekleri %20 oraninda talep ediyor. O da en iyileri

Ben bazilarinin neredeyse hic reddedilmedigini dusunuyordum.

M.H : Belki Leonardo Di Caprio tarzı tepe binde bir öyledir. 10 üzerinden 10 adamlar.

Ö.A : Ama bi sebebi olmali bu kadar reddedilmenin … Simdi daha iyi anliyorum adamlarin niye oneitis’e sıkı sıkıya bagli kaldiklarini …

M.H : Düşünsene ortalama bir erkek ilk pua oyununa başladığında yatak yürüme oranı 1%dir. Ben hatırlıyorum böyle arka arka reddedildiğim dönemi … 100 kıza yürüsen, 30u senle konuşur. 10 tanesi tel verir. 3 – 5 ile buluşursun. 1 tanesi yatak … Tom Torero’ya göre uzman PUAda bu oran 3%!

Reddedilme olayını ben şöyle çözmüştüm. Dedim ki kendime : “Bak oğlum Mahmut. 10 tane kızla konuştun mu bunlardan biri ile yatacaksın. Diğer 9u ise bu kıza yürürken geçmen gereken yolun engebeleri …

Bir kız seni 1000 sebeple reddeder. Kişisel algılayamazsın.

1 – Sen bir sebeple yürümeyi bok edersin. Ben hala sıklıkla ederim.

2 – Biyolojiniz uymuyordur zira cinsel seçilim algoritmaları feromen seviyesinde seçim yapar. Bahsetmiştim, eğer bağışıklık sistemi genleriniz fazla birbirine yakınsa sen kıza kötü kokarsın.

3 – Kızın erkek arkadaşı vardır, sevdiği vardır, vs …

4 – Tipini beğenmez. Ben 1.78im hatun 188 ister, kelsindir kel istemez, kızdan çok büyüksündür yüzüne bakmaz, bazı kızlar kendileri yaşıtlarına bakmaz sen kızla aynı yaştasındır.

vs … vs …”

Tinderda ben 100 kız sağa atsam boost ile 20 kızla eşleşiyordum. Bunlardan üçü ya da beşi ile buluşup biriyle yataktayım. 10 kızdan biri yatakta ise çok tercih edilen bir adamsın demektir. Kırmızı hapın alfa erkek tanımını bir yazıda yazdım :

Alfa erkek hedefindeki kadını üstün maskülenitesi ile mutlaka ıslatıp tavlayan erkek değildir. Bu fantazidir. Alfa erkek, maskülenitesinin tepesinde oyununu iyi oynayan, onun maskülenitesinden etkilenen kızlara yatırım yapıp, tepki vermeyen hatunları hemen bırakan adamdır.

O yüzden ergenler alfa oldum tüm kızlar hasta falan yazınca adamlara acıyorsun.

Ama şu var. Kızlar maskülen ve duygusal olarak güçlü erkekleri, hanzoluk etmediklerini varsayarsak, maskülen olmayan erkeklere göre daha kibar reddederler.

Ö.A : Abi bu cok buyuk bir zaman ve enerji demek. Ve aldigin sey seks …

Nasıl? Yukarıdaki örnekte Tinder’da boost ile yüz kadını 20 dakikada sağa atarsın. 20 kadına 10 dakikada mesaj atarsın zaten 10u sana dönmez. Diğer 10unun beşi ile kız başına 5 dk muhabbet gitmez. Onlara da kız başı 3 dk desen 15 dk. 5 kızla muhabbet et toplam 30 dk.

3 kızla 3 gece buluş ve yatak … Koltuğundan 1.5 saate 3 buluşma ayarla. Git eğlen, muhabbet et sonra oluyor işte.

Sokakta da aynı. Ben 20lerimde iken sokakta gündüz oyunu ya da hayat oyunu oynamak ya da gerçek hayat tinderı yapmak  için vakit harcarken aynı vakitte akranlarım Marsa uydu göndermeye çalışmıyorlardı. Ya bir tane hatunu memnun etmeye ya da Half Life2 ‘de leş koleksiyonu yapmaya çalışıyorlardı. Yani aldığın seks de seks zevkli bir şey.  Değil mi? Bence harcadığın zamana değer. Tabii hayat boyu öyle yaşayamazsın ama en azından bir süre.

1 tane kızı bir hafta düşünmek, 5 kere buluşmak ve öpücük almak … bak işte o meyvesine göre çok zaman alan bir şey.

Düğüne ve yüzüğe yapılan masraf arttıkça boşanma oranı artıyor

Kırmızı hapın teorisinin tahmin tahmin ettiği bir olguyu araştırmacılar okur Alakurtun dikkatimi çektiği şu araştırma ile doğrulamışlar. Düğüne ve yüzüğe yapılan masraf arttıkça boşanma ihtimali de artıyor :

Araştırmaya göre en dikkat çekici bulgulardan biri, yüzüğe harcanan paranın ve masraflı bir düğünün evliliğin süresini olumsuz yönde etkilediği.

Yüzüklerle ilgili olarak yapılan araştırmanın sonuçlarına göre yüzüğe ne kadar para harcanırsa boşanma ihtimalinin de o kadar artması söz konusu. Özellikle rakam 2 bin dolar (güncel kurla yaklaşık 10 bin TL) ve üzerine çıktığına.

Yüzüğe 2 bin ila 4 bin dolar arası harcama yapan erkek deneklerin boşanma eğiliminin 500 – 2 bin dolar arası harcayanlara göre %30 daha fazla olduğu gözlemlendi.

Öncelikle araştırmanın aslına bakmadım ve gelir düzeyi düşük kesimin aynı zamanda tutucu olmasının boşanma oranını düşürmesinin dikkate alındığını varsasyıyorum (sonuçta araştırmayı yapan ciddi bir abiye benziyor).

Düğünde masraf genellikle kadın tarafının arttırdığı bir olay zira zaten düğün denilen şey modern dünyada gelinin merkezinde olduğu bir şov haline geldi. Erkek Düşmanlığı Balonu yazısından :

Bir kere evliliğin kendisi sadece yakın akraba ve arkadaşların katıldığı resmi bir merasim olmaktan çıkıp kadının zevki için talihsiz erkek tarafından finanse edilen bir gösterişli tüketim fantasizine dönüşmüş vaziyette. Evlilik yüzüğünün kendisi sülale içinde nesilden nesile aktarılan bir aile yadigarı iken bugün gelin bir kataloğa bakıp, erkeğin iki aylık maaşını bırakarak alması beklenen bir şey. Kadının bir şekilde evliliğe ikna edilmesi için şımartılması gerektiği varsayımının kendisi, biyolojik gerçekliklerden kaynaklanan yüzyılların geleneğinin tam karşıtı ve Amerikan erkeklerinin nasıl birer zayıf sünepeye dönüştüklerinin kanıtı.

Bu kültürel ahmaklığın yanında kadının evlendiği erkeğin cinsel hiyerarşideki seviyesi de önemli : kadın genellikle evleneceği erkek ona erkek olarak ne kadar yetersiz ise o açığın o kadar masraf ile kapanmasını isteyecektir. Özellikle de CPDsi düşmekte olan kadın, çocuk kuduzuna yakalanıp can havliyle sarıldığı bekleyen betadan açığı pahalı bir yüzük ve düğün ile kapamasını davet edecektir.

Daha önemli neden ise mavi haplı erkeğin kendi karakter özellikleri. Bu erkekler için zaten gerçeklik kadın merkezlidir ve düğünün ve yüzüğün pahalısı kadının hakkıdır. Gidip maaşının 3 – 4 katı yüzük almak dünyanın gerçeğidir. Yine mavi haplının yıllarca bekleyip sonunda kaptığı kadına hayır deme cesareti yoktur. Bu tür kadın isteklerine içi içini yese ve derinlere hapsettiği erkekliği isyan etse de teker teker boyun eğer. Aslına bakarsanız ilerde boşanmasının nedeni de tamamen bu erkeklik yoksunu sünepeliğidir. Kadın ilk ya da ikinci çocuğunu doğurduktan sonra artık bu sünepeye ihtiyacı yoktur. Zaten imza atıldığı gün devlet erkeği kendisine nafaka ödemeye mahkum etmişken hele hiç ihtiyacı yoktur. (Çocukların vardır ama modern toplumun en önemli özelliği zaten çocukları önemsememesidir).

Bir üçüncü ve gözden kaçmaması gereken neden de kadının karakteridir. Siz dünyanın en kırmızı haplı adamı olabilirsiniz, kadın size erkek olarak tapabilir ama feminizm rüzgarına kapılmış ve sırf kadın olduğu için her bir şeye hakkı olduğunu sanan bir kadın olabilir. İlgi budalası olabilir, hesap kitap bilmeyen bir savurgan olabilir. Aranızdaki ilişki başlangıçta ne olursa olsun siz bu tip hatunlardan da uzak durmaya bakın.

Bu bilgiyi evlenmeden kadını test etmek ve henüz daha imza atılmamışken kendinizi kurtarmak için kullanabilirsiniz. Siz kadına yetiyor musunuz yoksa yetmediği yeri ödemeniz mi lazım anlayabilirsiniz :

Pahalı tek taş yüzük almayın. Mümkünse tek taş yüzük almayın ama alacaksanız da, maaşınız üst sınır olsun. Alacaksanız kötü bir şey de almayın zira bu yüzük olayı kadınların kendi aralarındaki hiyerarşide bir seviye işaretidir, karınızı diğer kadınların insafsızlığına da bırakmayın. Eğer kadın çok pahalı yüzük konusunda ısrarcıysa kırmızı alarm.

Düğüne aşırı masraf yapmayın. Düğünün masrafını düğünde takılan takılarla ödeyin. Takıların bazı değerlileri kadına kalsın tabii ama büyük bölümünü düğün masrafına harcayın. Bunlara karşı çıkan kadınla evlilik ise başınıza almamanız gereken bir risktir.

Yukarıdaki şeyler genelde kendi anne babanızın bile katılabileceği toplum baskısı olarak gelir. O baskıya karşı koyacak bir olgunluğa ulaşmadan evlenmeyin. 30-32 yaşına kadar yani. Bunun bir diğer yararı da ev gibi varlıklarınızı evlenmeden önce alabilmeniz ve bu varlıkları evlilik sözleşmesi ile boşanmadan koruyabilmeniz.

Evleneceğiniz kadınla aranızda en az 4 idealinde 6 – 10 yaş olsun. Bu hem onun sizi birlikteliğin reisi olarak görmesini, hem de sizin o evin reisi rolünü oynamanızı kolaylaştırır. Ayrıca klasik bekleyen beta senaryosuna da düşmezsiniz.

New York Times evlilik sözleri serisinde çıkan bu twit şöyle diyor : “Gelin, koridorun sonundaki tatlı ve istikrarlı iş arkadaşınının hiç farkına varmadı – 32 yaşına bastığı güne kadar”. Bu “Sex and The City” kızın 32 yaşında asıl farkına vardığı, hızla yaklaşmakta olduğu ve bir betayı kalamazsa, yalnız ve çocuksuz çarpacağı duvar.

Özellikle zengin arkadaşlara tavsiyem paraları yetse bile masrafta görece cimri davranmanız. Zira siz tam bir hazine avcısı hedefisiniz.

Süresiz nafakanın ve kadının beyanı ile çocuklarınızı göremez olacağınız yasaların olduğu bu devirde eğer evlenecekseniz önden dikkatli seçim yapmanız lazım.

Gamma ve Omega Erkeği

Erkek cinsel hiyerarşisinde çoğunlukla alfa ve betalardan konuşuyoruz. Öncelikle hatırlatalım, alfa ve beta bir demografiye değil davranışa sıfattır. Ama bu açıdan bakınca bu ikili sıfatlar yeterli değil zira bunlardan bir miktar daha çeşitli davranışlar var.

Erkeklerin yaklaşık 20%sinin alfa (5%si gerçek alfa ve 15%si daha düşük rütbeli alfa) olarak kabul edilir ama son yılların kırmızı hap tecrübesi bize bu oranın toplamda 10%a kadar düştüğünü gösteriyor. Yine erkeklerin yüzde 80’i beta olarak kabul edilir ama muhtemelen günümüzde sadece 60%ı böyle. Bu durumda da geriye 30%luk bir grup kalıyor. Bunlara gamma ve omega erkekler diyoruz. Maalesef bu iki grubun payı her geçen gün artıyor ve ben de buraya sıklıkla uğradıklarını görüyorum. Bu nedenle de bu grupları tanımlayacağım. Pandoranın kutusundan uzun süre uzak durdum zira zaten azıcık gazlasan herşeyi bırakıp kendi hayal dünyasına yerleşmeye istekli bir yığın var ve eminim bu yazı onlar üzerinde olumsuz etki edecek.

Önce omegayı tartışalım zira sayıca azlar (de ki erkeklerin 5%si) ve bugün temel olarak gamma erkekleri ele alacağız. Omega gerçek anlamda şanssız erkektir. Bu erkekler hiçbir zaman oyunun içinde olmamış kaybedenlerdir. Bir parti olduğunda çağırmak kimsenin aklına gelmeyen erkekler omega erkeklerdir. Genellikle rahatsız edici, itici ve kadın erkek ilişkilerinden tamamen bihaber olan omega erkekler, kadınlardan eline bir kadın geçirse boğacak sınırda nefret ederler. Bildiğin inseller ve en düşük rütbeli MGTOWlar bu gruba girerler.

Gelelim omeganın bir üstünde, erkek nüfusunun 25%inin içinde bulunduğu ve oranı kaygı verici derecede artmakta olan gammalara.

Gamma aslında negatif anlamda hiyerarşi dışıdır. Gamma erkekler genel olarak zeki olsalar da itici ve sıklıkla da kadınlara görünmez erkeklerdir. Mütemadiyen kadınlardan nefret eden omegaların aksine gamma erkekler tüm kadınlardan nefret etmek ile kadınları baş tacı yapmak arasında gidip gelirler. Kendisi ile ilgilenen tek bir kadın bile yok iken nefret kusan gamma erkek, ortalama veya üstü bir kadın kendi varlığını farkettiği ve direkt başını çevirmediği zaman o kadının hayalleri ile dolup kadını baş tacı yapma dönemine girerler.

Kendilerine zarar verecek derecede içe dönük gamma erkek, stalker, psikopat-kıskanç eski erkek arkadaş ve salya sümük aşk türküsü tüketicilerinin önemli bir kısmını oluştururlar. Eğer yolları yanlışlıkla bir partiye ya da bara düşerse, onları karanlık bir köşede oradaki herkesi ve herkesin davranışlarını hunharca eleştirirken … genelde kendi kendilerine konuşarak eleştirirken … bulabilirsiniz.

Ortalama bir gamma erkek cinsel hiyerarşideki yerinin farkında değildir ya da bunu kabul etmeyi reddeder. Önemli miktarda gamma erkek, kendi kafasında keşfedilmemiş alfa olduğunu, aslında çekici olduğunu düşünür. Bunların kendilerine özgü bir  biriciklikleri vardır ama sorun kimsenin sadece kendilerine bariz bu özelliğin farkında olmamasıdır. Bu bile tek başına gamma erkeği öfke dolu yapar.

Alfa ve betalar bir arada çalışan ve yaşayan erkek gruplarında bir işbirliği bağı kurabilirler. Bir grup alfa ve beta erkek bir sorunla karşılaştıklarında (mesela bir proje) birbirlerini ezmek yerine işbirliği yapmayı tercih ederler. Örneğin şurada olduğu gibi :

İki grupta da başlangıçta insanlar yerel hiyerarşiyi anlayana kadar bir miktar karmaşa oldu. Erkekler genellikle neyin gerekli olduğunu düşündülerse onu yaptılar – ortamda emir veren bir lider yoktu. Kimi avlanmaya çıktı, kimi yiyecek toplamaya giderken kimi balığa çıktı. Bir elemana kumda oturmaktan gına geldi bank yapmaya başladı. Diğerleri zamanla büyüyen bir klübe yaptılar. Bir diğer eleman her gece yemek yaptı. Birkaç gün içinde, muntazam bir medeniyet çıktı ortaya, hergün bir öncekine göre biraz daha varlıklı bir medeniyet.

Gamma erkek, bu işbirliği bağını sürekli sabote etmeye çalışan rahatsız edici kişiliktir. Alfanın sağlam çerçevesi, sosyal dominant davranışları, bir işte yetkinliği, duygusal gücü ve çerçevesini diğer insanların gönüllü olarak takip edecekleri şekilde pazarlayabilmesi nedeniyle lider ve kadınlarca arzu edilir olduğuna kafası basmayan gamma, bu elemanlarla güç savaşına girer. Kendi kafalarında “atanamamış alfa” olduklarından, betaların onları takip etmemesi gammaları deli eder. Eğer bir erkek takımını savaşa gönderseniz ve içlerinde bir gamma varsa, bu gammalar hiyerarşideki yerlerini kabul etmemek için tüm takımın hayatını kaybetmesine neden olacak şeyler yaparlar. O nedenle de evrimsel olarak erkek takımları gamma erkekleri dışlamaya programlanmışlardır.

(Buraya gelip de ara ara arkadaş grubumda nasıl baskın olacağım, kendimi dayatıyorum ama tepeye çıkacağıma dışlanıyorum diye ağlayan elemanlar neden böyleler biraz anladınız sanırım.)

Sigma kavramını duymuş olabilirsiniz. Sigma, alfa erkek ile eşit statüde ama hiyerarşide yer almayı reddeden adamlardır. Filmlerde sıklıkla kahramanlardan biri ya da baş rol oyuncusu olan sigma erkek, dünya yıkılsa kendi işine bakmak isteyen ama şartlar kendini hiyerarşiye çekti ise hemen alfa seviyesinde hiyerarşiye eklemlenebilen adamlardır. Star Wars Han Solo, Dolar Üçlemesindeki Client Eastwood’un canlandırdığı “The Man with No Name” ve X-Men Volverine gibi.

Gamma’nın sigmadan farkı hiyerarşi içine girip yükselme isteğinin yanında, bunu hiyerarşiye değer katarak değil, hile ve dolaplarla birilerini yıkmak, birilerine zarar verip aşağı çekmek üzerinden yapmaya çalışmasıdır. Sigmayı hiyerarşiye sok, makineye anında eklemlenir. Gammayı hiyerarşiye sok, makine dağılır.

Gamma erkek, bir yandan da hiyerarşide yukarı çıkmalarını sağlayacak kısa yollar, gizli teknikler ve mucize haplar arayışındadırlar. Zaten özel insanlar iken neden kendin geliştirmek, sabırla çalışmak ve acı çekmek zorunda kalsınlar ki? Maalesef PUA ya da kırmızı hap camiası tam da bu nedenle oldukça fazla sayıda gammayı kendine çeker. Özellikle PUA olayı “gizli yetenekler” olarak pazarlandığından oraya akarlar ama kırmızı hap camiasında da bir mucize hap ısrarı ile gösterdikleri varlık önemlidir. Sen saatlerce sağlam çerçeve yaz, ortalama gamma gelir “abe tamam da sen bana nasıl çerçevem sağlam imajı çizeceğim onu öğret” diye sorar. Bir hap yutup uykuya dalmak ve hiyerarşinin en tepesinde uyanmak isterler.

PUA camiasına yönelen gammalar maalesef genel zihinsel mastürbasyon yapılarından dolayı orada da pek tutunamazlar. Bunlar her yazıyı iştahla ve hatta 10 kere okurlar ama çıkıp dişe dokunur sayıda yürüme yapamazlar. Neden?

Zira gammanın zayıf tarafı gerçekliktir. Gamma hiyerarşide oldukça aşağıda olduğunu ve yukarı çıkmak istiyorsa önünde uzun ve acılı bir çalışma sürecinin olduğunu kabul edemez. Kendi kafasında zaten o mucize hapı bir yutsa tepeye ışınlanacak “neredeyse alfa”dır. Betalar gibi çalışmak zorunda olması haksızlıktır. Ama gerçeklik açıkça kendilerine öyle olmadıklarını söyleyecektir. Bu nedenle gamma kendi etrafında bir kendini kandırma balonu yaratır. Bu balon genelde video oyunları, porno, bol bol o karşı ofisteki HB8 hayali ve mastürbasyon desteklidir.

(Gammaların fiziksel dünyadaki rekabetçi oyunların hiçbirinde bulunmamalarına rağmen video oyunlarında çok ileri seviye olabilmelerinin nedeni, burada kimse görmeden istedikleri kadar deneyip yenilerek öğrenebilmeleridir. Aynı başarıyı, gerçek dünyada reddedilmeyi ve yenilmeyi kaldıramadıklarından gerçek oyunlarda beceremezler. Gamma herkesin görebileceği şekilde reddedilmeyi veya yenilmeyi göze alamaz. Fakat maalesef insanın kişiliğini çelikleştiren bu sosyal önünde yenilme korkusu olduğundan, sanal dünyadaki zaferleri gerçek hayatlarına zerre katkıda bulunmaz).

İyice karamsarlarştık değil mi? Öncelikle tekrar edeyim, gamma erkek dediğimiz, gamma davranışları baskın erkektir. Ve bunlardan önemli oranda kurtulabilir.

Gammanın ilk yapması gereken  azar azar gerçeklikle arasına ördüğü duvarı kaldırmak (pornodan, aşırı mastürbasyondan ve video oyunlarından uzak durmak ve gerçek dünyada yenilebileceği ve yenebileceği bir uğraş edinmek) ve mucize hapı aramayı bırakıp egosunu yenerek kırmızı hapın pratiğini uygulamaktır. Sonrasında ise hiyerarşiye değer katarak eklemlenmeye çalışmalı ve bu eklemlenmenin beta seviyesinden olacağını, gamma seviyesinde alfa seviyesine sıçramayamayacağını kabul etmelidir.

(Gerçi gamma sigma seviyesine giderek bu süreci bypass edebilir ama gerekli disiplinli çalışmayı ve acı çekmeyi bypass edemez).

Gammanın gerçeklerden kaçmayı bırakması ve kendisini reddedilebileceği veya yenilebileceği durumlara maruz bırakıp bununla başa çıkmayı öğrenmesi gereklidir. Örneğin hayatında bir kere bile cinsel deneyimi olmamış ama kendisini cinsel hiyerarşide alfa sanan gammanın bunu gerçekliğin testine tutması, dışarı çıkıp kadınlara yürümesi gereklidir.

Bu acılı bir süreç. Ama değişim acılıdır ve kırmızı hap da size mucize hap vaadetmiyor. Arada bir bana “abi burada bunları yazıyorsun ama kızlar da okuyor, onlar şimdi bu taktikleri öğrenip karşı taktik geliştiremez mi”. İyi de evladım, burada kendinizi olduğunuzdan iyi gösterecek taktikleri tavsiye etmiyoruz ki. Gerçekten adeleli, çerçeveli ve başarılı olduğunuzda, buna bir kadın nasıl ve neden karşı taktik geliştirsin? Kadınlar üzümünü yer bağını ve o bağın nasıl yetiştiğini sormazlar. Kırmızı hap ya da doğuştan, üzüm aynı üzüm.

2. bin yılın başında ilişkiler

Okur Marthez yazmış :

Arkadaşlar merhaba.Sizlere ve Mahmut Abi’ye bu aralar fazlasıyla rastlaştığım , canımı sıkan bir durumdan bahsetmek istiyorum.23 yaşında , 1.87 boylarinda ortalamanın üstünde bir boyum ve tipim var. Uzun zamandır kızlara yazıp konuşuyorum.Burdan ögrendiklerim , içsellestirdiğim şeyler ve oyunum ile güzel de ilerliyorum fakat son zamanlar sık sık karsilastigim durum, benim ciddi anlamda sinirimi bozmaya basladi. Bu durumu merak ediyorsaniz hemen söylüyeyim ; “Bulusmak icin sözleşmek fakat buluşmanın karşi taraf cinsinden bir sebeble ekilmesi, ertelenmesi isteği .(hakli ya da haksız ) Oyunumu iyi oynuyorum. Burdaki her seyi 1 1.5 yildir hazmettim/hala hazmediyorum ve bunlari uyguluyorum. Ekmegini de yiyorum başarılı oluyorum ama mesela “Saat 5’te X’te bir seyler icelim” dedigim zaman “Tamam olur” cevabini aliyorum ama bulusmadan bir gun once emin olmak icin son kez “Yarin bulusuyoruz demi” diye sordugum da ” Haftaici olsa olur mu X iline geldim” gibi sikimsonik seyler duyuyorum. Gercek yada gercek disi sözleştikten sonra bu söze bagli kalmamalari benim sinirimi bozuyor. Sözlestikten sonra baska bir ile gidilip haber verilmemesini sahsima saygisizlik olarak goruyorum ve sinirim bozuluyor.Siz bu durumda ne hissederdiniz , dogru olani nedir ? Ve bende bu konuda rahatsizligimi detay vermeden bildirip next yapip yoluma bakiyorum.Ama 2 3 hatundur üst üste basima geliyor artik sinirimi bozmaya basladi bu durum benim.Baska bir hatunla da daha once bulusup guzel bir bulusma gecirmistik..Haftasonu evde takilmak icin sozlesmistik fakat mesaj da regl oldugunu soyledi ve annesinin disari cikmaya izin vermedigi gibi basit yalanlar soyledi.Gelmedigi gun instagramda disarida story de atti tabi utanmadan.Iste bu davranislari terbiyesizlik saygisizlik olarak gormeye basliyorum.Bulusma cok iyi geciyor burda anlatilanlar uygulaniyor , kizin bulusmada yada mesajda tepkileri iyi ,bulusma ayarlamak da oluyor. Okey deniliyor sözleşiliyor ama son finalde ekiliyorum kısaca. Ve bende direk NEXTLEYIP bir daha asla yazmiyorum . Bu konuda bana yardimci olabilirseniz sevenirim.Izledigim yol dogru mudur ? Kendimizi ödül olarak kategorilendirip kiz bizi ekip baska bir zaman bulusma istegine olur demek kendimizi baskasina zorla ödüllendirmek olur diye dusunuyorum.Ve ben buna son derece karsiyim.NEXT ediyorum direk sizin düşünceleriniz neler ?

İlk yazılması gerekeni Şevket yazmış :

Hatunların son anda çark etmesi alışıla gelmiş bir durum. Bunu sık sık yaparlar. Şimdiye kadar randevu ayarladıklarımın yüzde ellisi beni ekti. Bunlara artık şaşırmıyorum. Kimi terbiyesizler var, randevu günü haber bile vermiyorlar.

Bense cevaben kadınların oyunu yazısını linkleyince şunu yazmış :

Evet , bu baslıgın gelmesi beni şaşırtmadı açıkcası @Mahmut Abi. Bu durumu sizlere yazarken yada yazmadan önce başıma geldikten sonra oturup bir kafamda analiz yapmaya calıstıgım anda zaten bunun bir “kadın oyunu” olduguna emindim.Elinin altinda yüzlerce “sümsük ilgi makinaları ” varken tabiki bolluk psikolojisinde olucaklar , öyle değil mi ? Tabak cevirdikleri bilinen bir şey.Bulusmayida ekebilirler , son anda haberde vermezler her boku da yiyebilirler.Bu özgüvenlerinin etrafindaki galaksiye fırlatılmış uydulardan geldiği aşikar.Onlar tabak ceviriyor ise bizde ceviriyoruz.Dısarida milyarlarca hatun varken bir tane sürtügün bulusmaya gelmemesini , ektigine kahrolursak gecen zaman bizim arkamizdan ağlar.Ben bu durumda cok acımasızca NEXT liyorum ve rütbe düşürüyorum.Siz ne dersiniz bu konuya bilemem ..

Daha önce Tabak Çevirme ile İlgili Yanlış Anlamalar yazısında belirtmiştim :

Arkadaşlar şunu iyi belleyin : Öyle tek bir kızı (haşa çarpılacağım, kız ne demek meleği ya da tanrıçayı demem lazım) görüp vurulmak, aşık olmak, sevdalanmak, onunla ilgili hayaller kurmak, planlar yapmak ve sonra da onun peşinde koşmak devri bitti artık. Ha bana sorsanız yüzde 90ınız doğmadan önce bitti ama kesin olan bir şey var ki, 20 yıldır başka bir devirde yaşıyoruz. Feminizm, modern toplum falan derken o tip kadın – erkek ilişkilerinin zemini kaydı ve artık. İşin acı tarafı, kadınlar bunun az çok farkındalar ve davranmaları gerektiği gibi – pragmatik bir şekilde – tabak çeviriyorlar. Ama erkeklerin büyük bir kısmı ise hala Ediz Hun filmlerinde yaşıyor.

Bir sonraki cümleyi okumadan gidin “bir şişe rakı, Orhan Gencebay CDsi ve abi sana kız mı yoğkk” diyecek pohpohlayacak bir lavuk bulun. Canınızı sıkacağım : Hedefinizdeki birtanesini sevgili yapma şansınız, fişi yeni çekilen sizin için %10 ve en baba Oyun üstadı olsanız bile taş çatlasa %30. Size birtanesini tavlamak için dünyanın en sağlam tavsiyelerini versem ve harfiyen uygulasanız, şansınız en fazla 3’te bir. Siz muhtemelen bu kızın 4 – 5 talibinden birisiniz (kadınların tabak çevirmesi farklıdır). Yeni kadın – erkek ilişkileri devrinde birtanesini tavlamaya çalışma stratejisi / sniper methodu / mavi haplı çocuk oyunu, oyunu en iyi şekilde taklit etseniz bile sakat bir stratejidir. Bu devirde ancak tabak çevirme stratejisi / pompalı tüfek methodu / kırmızı haplı çocuk oyunu ile şansınız var.

İlişkiler 2018’e hoşgeldiniz.

Marthez tabak çevirme kısmını doğru yapıyor ama son yorumundaki kızgınlıkla ilgili söylenmesi gereken şeyler var.

her boku da yiyebilirler

Evet, neden yemesinler? Siz de her boku yiyebilirsiniz. Artık oyun bu. Oyun değişti, bunu şimdiki 15 – 25 yaş arası kızlar değiştirmedi,, oyun onlar doğmadan değişti. Kızlar oyuna adapte oldular, erkekler ise henüz genel olarak Ediz Hun Oyununda yaşıyorlar. Aşağıdaki senaryo birçok erkeği sinirlendirecektir :

Saat 5 ve 8’e iki kızla randevu ayarladım mesela. 5teki daha uygun. Eğer 5teki iyi çıkarsa 630 gibi ikinci kıza mesaj atıp kibarca gelemeyeceğimi söylerim eğer ilki ekerse ya da hoşlaşmazsak 8dekine giderim.

Bunu sizin yapmanıza bir engel yok. Oyun bu. Kızlara kızmayın. Onların tek şuçu oyuna adapte olmaları ve erkeklerin olmamaları. Hani oyunu oynayabilen adam bile duygusal olarak hala bir miktar mavi haplı. Bunu nereden mi anlıyorum. Şuradan :

Dısarida milyarlarca hatun varken bir tane sürtügün bulusmaya gelmemesini , ektigine kahrolursak gecen zaman bizim arkamizdan ağlar.

Kızlara oyunu yeni kurallarına göre oynuyorlar diye sürtük demek hala bu yeni düzene adapte olamamış, az çok kuyruk acısı çekiyor olmak demektir. Kızlara sürtük ya da orospu demeyin diye defalarca söylüyorum ve bunun nedeni ahlaki değil PRATİK. Eğer bu dünya gerçeğini kabul etmiş olsa idiniz kızlara sırf tabak çeviriyorlar diye kızgınlık hissetmezdiniz. Kızgınlık, bu bağlamnda, çaresizliğin ve alternatifsizliğin yansımasıdır. Ya da hala o pembe çocuksu hayalleri bir parça kusamama belirtisi.

Bunlara gülümseyip geçecek kadar olgunlaşın. Pembe rüyalardaki prensesler hayallerinde yaşamayın. Gerçekçi olun. Kızlar neden sadece 10 sene falan süren güzelliklerinin avantajını kullanıp en iyisini bulana kadar tabak çevirmesinler de oyunu sindirememiş erkeklerin pembe düşlerindeki prensesleri oynasınlar. Çıkarları ne? Bir kız önüne gelenle yatmıyorsa ama kadın stili tabak çeviriyorsa bu onu sürtük yapmaz.

Tabak çeviren kız hemen nextlemez arka plana alınır (elindeki tabak miktarına göre uğraş seviyen ayarlanır). Bir kızı 2 kere bir yere çağırırsın ama ikisine de bahane uydurursa NEXTlersin. Ama eğer kız geri gelirse illa onunla olmaz diye bir şey yok. Kızın geri dönmesinin (hiç dönmeme ihtimali daha yüksektir) binbir türlü nedeni olabilir :

1 – Sen fazla yumuşamışsındır ve next ile bu hatanı bıraktığın için kız seni yoklamaktadır.

2 – Sen en önde değilsindir ve sonra en öndeki bir nedenle gitmiştir (kızı istememiş olabillir ya da mavi haplılık  yapıp kendini elemiştir).

3 – Kızın harbi işi vardır ve seni şimdi aramıştır (az ihtimal de olsa mümkün).

vs … vs …

(2) numaralı bahanede “yok efendim ben illa başından birinci olmalıydım, bunu kabul edemem” diyorsanız siz bilirsiniz ama sizin derinlerinizde yatan oneitis ve Disney Masalı birbirine yazılmış ikili hayallerinize karşı sizi uyarmak görevim.

Kırmızı haplı olmak, dünyanın sizin hayat süreniz içinde değişmesi imkansız çevre koşullarına ve kurallarına öfke duymadan oyunu oynamanız demektir. Oyun bu, bu oyunu karşınızdaki kızlar yaratmadı. Onlar sadece oynuyorlar. Üstelik bir de yukarıda bahsedilen soyaoğlanlar var. Hergün evinize gelip size veren 2 – 3 fuckbuddyniz olsa idi siz de güzel kızların şu anki durumlarındaki gibi bazı ukalalara dönerdiniz.

Kişiye 17 Yaşındaki Halinin Vereceği Tepki

Ekşisözlük’te an itibarıyla 11 sayfa olan (sayfa başı 100 entry) böyle bir başlık var. Ve başlıktaki sadece son sayfadan birkaç alıntı:

— hâlâ aynı bataklıktasın hani hayallerim.

— artık bataklıktan yüzünü çevirip yıldızlara bakmalısın.

— bu ne amk.

— mk senin ben.

— oha kimi yedin?

— şu haline bir bak çok şişmansın, kaç kilosun sen?

— daha ölemedin mi sen?

— ben senin amk.

— öl, geber daha iyi.

— hişşşııykrt (bilek kesilme sesi)

— amına koduğum şişmanı

İnsanların kendine öfke kustuğu, hatta yaşamamış olmayı dilediği, bu derece birbirine benzer, bir yığın pişmanlık ifadesi neden var?

Farklı başlangıç noktalarından başlanıp ilerlenen farklı istikametlerin sonunda gelinen konumdan duyulan tiksinti, neden birbiriyle bu derece örtüşen, bu derece tahmin edilebilir bir model halini almıştır?

Arthur Schopenhauer şöyle der:

“Hayatımız, her daim peşinde koşup durduğumuz dinginliği hiçbir zaman bulma ihtimaline sahip olmayan bir devinim biçimine bürünmüştür: tıpkı bir tepeden aşağıya koşan adam gibi, eğer durmaya çalışırsa kaçınılmaz olarak düşecektir; ve ancak sürekli koşması halinde ayaklarının üzerinde durabilecektir. Yahut bir parmağın ucunda dengede duran çubuk, ya da yörüngesinde hızla ilerlemezse güneşi tarafından yutulacak olan bir gezegen gibi. Devingenlik varoluşun temel ayırt edici özelliğidir.”

Arthur Schopenhauer
Schopenhauer

Bu devingenliğin kritik önemini kavrayamayıp “Ne olacaksa olsun, sal rölantide gitsin” moduna girdiğin anda, o rölantideyken yıllar sandığından çok çabuk geçer ve soldaki saf mavi haplı çocuk sağdaki adama evrilir, hayata ve kendine dair bütün mavi düşleri suya düşmüş, hayata küsüp bunun öfkesiyle ve umutsuzluğuyla boğuşan biri. İyi bak:

kişiye 17 yaşındaki halinin vereceği tepki

Böyle olmak zorunda değil.

“Yapabileceğim hiçbir şey yok” bir bahane değil.

Bunu söyleme lüksünü hak ettiğini düşünüyorsan, sonuçlarını en baştan kabul edebilecek kadar ermiş olman gerek. Ermiş falan da değilsin, ee?

Namludaki 1 derecelik minik sapma 100 metre ilerideki bir hedefi 1.7 metre (2πr/360) ıskalamanıza, yani karavana atmanıza sebep olur. Bunun gibi, şu anki tercihlerinizde yaptığınız küçük bir ince ayar, bugün baktığınız istikametin 10 yıl ilerisinde tamamen farklı bir noktaya sizi götürür. Hatta “kelebek etkisi” yaratıp tahmin edemeyeceğiniz sonuçlar doğurur.

Konu, kontrolün dışında olan değil kontrol edebileceğin şeylerse, yaptığın ve yapmadığın tercihlerin, aldığın ve almadığın risklerin ve sorumlulukların toplamısın.

Bunun sonuçlarından da kaçamazsın.

Fotoğraflarındaki gibi değilsin shit testleri

Birgün shit test ansiklopedisi yazıp tanesini 10,000 TLye satana kadar her shit testi yazabilme lüksümüz yok. Zaten shit testleri aşmak için gerekli olan şey her türlüsünü bilmek değil genel mantığını bilmektir.

Fakat Kerem’in şu sorusunu yazıyla yanıtlayacağım zira burada genel olarak defalarca işlediğimiz bir zihin yapısı problemi var :

Selam Mahmut Bey;
Buluştuğum bir sürü kızdan şunu duydum:
“Fotolardaki kadar havalı değilsin” bunu söylerken bu durumdan hoşnutmuş gibi söylüyorlar ama…
Havalı olmadığım için hayal kırıklığı yaşadıklarından adım gibi eminim.
Nasıl daha havalı biri olabilirim? Ve nasıl daha az “makul ” bir erkek olabilirim?

Kerem Bey, bu bir shit test. Kız gerçekten hayal kırıklığı da yaşamış olabilir ama sen kızla buluşuyorsan çerçeveni sağlam tutacaksın ve “kızın hayal kırıklığı varsa bile kızın problemi” deyip takmayacaksın. Yani sen shit test sayacaksın.

Senin mesajindan tahminim bunun shit test olduğunun bile farkında değilsin (kendi zihin merkezinde kizlar var ve hala havalı olmadığım için hayal kırıklığı yaşadıklarından gibi abuk subuk seyler soyluyorsun) ve bu nedenle de cuvallamişsındır.

“Sen fotoğraflarındaki gibi X değilsin” özellikle sosyal medyadan ya da Tinder‘dan tanıştığınız kızlardan çok duyacağınız bir şey.

“Sen fotograflarındaki kadar havalı değilsin” diye duysam mesela “sen de fotoğraflarındaki kadar güzel değilsin” diye gelişine çakarım, hiç acımam.

“Ya sen amcaymışsın ya” diyene “bana amca diyorsan göster bakalım kimliğini sen reşit misin …. ufaklık” diye yapıştıracaksın.

Kendini kadınların dediklerine göre ayarlama. “Sen fotoğraflarındaki gibi uzun değilmişsin” dese gelip buraya nasıl uzarım diye mi soracaksın? Kız kısaysa “bu boyla basketçi mi arıyorsun” diye güleceksin ya da kız uzunsa “he ya, tam kolunun altına alıp sarmalığım” diyeceksin.

Şimdi sen bu shit testleri aşıyor musun bilmem. Eğer bunlara eğlenen ustalıkla karşılık vermiyorsan, kızın dediğinde gerçek payı var. Alt tarafı kızın birine cevap yapıştıramayacak kadar heyecanlanıp, Prensesin huzurunda tedirgin, ürkek, kapalı, vs … davranıyor olabilirsin. Eğer kızla buluştuğunda heyecanlanıyorsan, ya da bu tür shit test cevaplarının kızı kaçıracağını düşünüp korkuyorsan, kızı tepeye, kendini aşağı koyuyorsundur. O nedenle de vücudun bir asilzade huzurundaki toprak kölesi davranışını belirtiyordur.

Havalı ne demek hiçbir fikrim yok. Maskülen ama centilmen davranıp gerisini boşvereceksin. Shit testlere böyle gelişine vurabilirsen zaten daha az makul olursun.

Jordan Peterson Türkçe – Kestirme olanı değil, anlamlı olanı yap

Jordan Peterson Türkçe alt yazılı bu videoda, 12 Rules For Life adlı kitabındaki “Kestirme olanı değil, anlamlı olanı yap” kuralını açıklıyor.


– Anlamlı olanın peşinde koşun, kestirme olanın değil. Kitapta diyorsunuz ki “kestirme / (belki doğru olmayan fakat) elverişli olanı yapmakta zerre inanç, cesaret ve fedakarlık yoktur”.

Hayallerinin peşinde koşmayan ve kariyerlerine mahkum olmuş izleyicilerimize ne dersiniz? Sebebi de anlamlı bir şey peşinde koşmanın riskini almaktan çok korkmaları …

– İlk söyleyeceğim şey şu : risk alıp anlamlı olanı yapmak tabii ki sizi korkutmalı. Ama eğer sizi zavallı durumuna düşürüyorsa, bulunduğunuz yerde kalmak sizi daha fazla korkutmalı.

İlk yapmanız gereken şey, şu fikirden kurtulmak : sürekli bir güvenlik içinde olabilirim fikri. Kabul edip adapta olma yeteneğiniz var, sürekli güvenli bir alan yok. Çocuklardaki olayla aynı.Orada öylece oturup perişan olarak bir bedel ödüyorsunuz.”Tamam, bildiğim şeytan bilmediğim şeytandan iyidir” diyebilirsiniz. Bundan bu kadar emin olmayın. Zaman akıp gidiyor. Eğer bugün işinizde acı çekiyorsanız ve bir şey yapmazsanız, 5 sene içinde daha fazla acı çekeceksiniz ve çok daha yaşlı olacaksınız.

– Ama anlamlı olanı izlemek lüks değil mi? İzleyicilerimizin ipotekleri, çocukları, ödemeleri ve borçları var. Bunu yapmak lüks zira bunun için kaynaklarımız yok.

– Ben sizi mutlu eden şeyin peşinden koşun demiyorum. Sizi mutlu eden şeyin peşinde koşmak lükstür. Anlamlı bulduğunuz şeyi izlemek ise sizin ahlaki sorumluluğunuzdur. Bu, kolay bir şey olduğu anlamına gelmez. Fedakarlık yapmayı gerektirebilir.

Diyelim ki, işinizi değiştirmek istiyorsunuz. Aileniz ve çocuklarınız var. Ev ipoteğiniz ve sorumluluklarınız var. O sorumlulukları zaten siz kendiniz aldınız, öylece çekip gidemezsiniz. “İşimi sevmiyorum, istifa ediyorum” diyemezsiniz. Bu strateji falan değil.

Ama yapabileceğiniz şey, “bu iş benim ruhumu öldürüyor tamam, bu konuda ne yapabilirim. Başka iş aramalıyım. Kimse beni işe almak istemiyor”. Hımm, tamam … Belki daha fazla eğitime ihtiyacınız var. Belki CVnizi güncellemeniz gerekli. Belki iş görüşmesi yapma korkunuzu yenmeniz lazım. Belki sosyal yeteneklerinizi keskinleştirmeniz lazım. Bu şeyler hakkında stratejik düşünmeniz lazım.

Eğer kariyer değiştirecekseniz bunu zeki ve sorumluluk sahibi bir insan gibi yapmalısınız. Bunu doğru düzgün yapmak size birkaç yıllık bir çabaya malolabilir.

– Anlamlı olanı yapın derken, kabiliyetinizin olması önemli değil mi?

– Bence bir değer ve inanç sisteminizin ve ahlakınızın olması daha önemli. Future Authoring adlı bir programım var. Bu, insanların hayatlarına dair bir vizyon geliştirmesine yardım eden ve strateji geliştirmelerini sağlayan bir program. Şu fikre – aslında kitaptaki (12 Rules For Life) fikirlere- dayanıyor … ya da hemen hemen aynı çizgide … İlk yapmanız gereken, kendinizi, önemsediğiniz biri gibi kafanızda canlandırmak ki bu 2. kural aslında.

Sonra da şuna karar vermelisiniz : “Eğer istediğiniz ve ihtiyaç duyduğunuz şeye sahip olabilecekseniz, bu nedir?” Nasıl arkadaşlarınız olmalı … Aile ilişkileriniz nasıl olmalı … Çocuklarınızla nasıl bir ilişkiniz olmalı … Kendinizi nasıl eğiteceksiniz. Bunları düşünmeniz lazım.

Eğer o yeteneğiniz olsa idi hayatınız nasıl düzenlenirdi, düşünmeniz lazım. Sonra da bunu hedefleyebilirsiniz. Komik olan şu ki böyle bir hedef oluşturur ve onu hedeflerseniz ona doğru ilerlemeye başlayacaksınız. Hedef değişecek çünkü yolu yürürken yeni şeyler öğreneceksiniz.A ma klinik ve danışmanlık yaparken yüzlerce kişi ile çalıştım ve kim bir hedef oluşturup ona yöneldi ise işler istese de istemese de daha iyiye gidiyor.

Yani lüks değil. Evet zor bir şey.  Ahlaki bir yükümlülük ve mutluluk değil. Peşinde koşulan mutluluk değil.

– Yani, anlamlı olanın peşinden gitmek, ahlaki bir sorumluluk.

– Kesinlikle.

Jordan Peterson Türkçe Kitap

Red Man Group Episode 27 Notları – Alfa / beta genetik midir yoksa öğrenilmiş midir?

Red Man Group Episode 27 – The Curse of The Thirsty Beta podcastına telefonla bağlanan birinin sorduğu “alfa / beta genetik midir yoksa sonradan öğrenilmiş midir?” sorusuna panelin verdiği cevap şöyle oldu :

Rollo Tomassi : Bence her ikisi. Erkekler ya da oğlan çocukları daha çok alfa karakterli doğarlar ve daha sonra KÖY (*) bu alfa özellikleri bastırır ve onları betaya çevirir. Bence küçük oğlan çocukları doğal olarak daha maceracı ve risk alabilen insanlar. Eğer bir oğlunuz ya da küçük bir erkek yeğeniniz varsa kızlar ve erkekler arasında küçüklüklerinde birçok fark olduğunu gözlemlemişsinizdir. Çoğu küçük çocukta alfa doğası vardır. Alfa doğası derken hepsi futbol oynamak, gidip silah talimi yapmak ya da birbirlerine taş fırlatmak ister demek istemiyorum. Bu alfalık küçük çocuklarda daha farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Ama biz bunu bir şekilde bastırıyoruz. Çocuk 5 yaşına geldiğinde bir çeşit endoktrinasyon yani çocukları 30una gelince daha önce konuştuğumuz yedek lastik olmak üzere kadına dilenen beta kalıbına dökme işi başlıyor.

Alfa / beta karakterinde kesinlikle biyolojik bir yan var. Ama sosyolojik bir yan da var. Zira birçok erkek “alfa tamamen  biyolojik, eğer alfa doğmadı isen siki tuttun” diyor. Hayır, öyle olmak zorunda değil. Şunu da çok duyuyorum : “sen doğal alfasın“. Doğal (alfa) miti diye bir şey var. Böyle doğduğuna dair. Evet eğer daha yakışıklı ve makülen özelliklere yatkın doğdu isen, kendine bakıyorsan, bu özellikler sayesinde ödüllendiriliyorsun. Evet biyolojik özelliklerin sayesinde ödüllendiriliyorsun ama o durumdaki erkekler bile hala (alfa özellikleri) öğreniyorlar. Doğal alfa olduğunu düşündüğünüz adam sadece sizden bir adım önde / daha erken başlamış. Bu adamın önceden başlamasının nedeni muhtemelen daha yakışıklı, daha masküleniteye meyilli olması ya da daha değişik bir kişiliğe sahip olması. Bir erkeği alfa ya da beta yapan çorbanın içine giren birçok malzeme var.

Bakın asıl soru şu : “bir erkeği ona öğreterek ya da zorla belleterek betalaştırabilir misin?” Kimse bu sorunun cevabını sorgulamaz. Herkes, “tabii ki” der zira bütün bu millenial gençliğe veya saç topuzlu erkeğe bakın. Bunlar böyle mi doğdular? Hayır. Böyle olacak şekilde beyinleri yıkandı. “(bir erkekten) beta yaratabilir misin” sorusunu hiç sormayız, ama “alfa yaratabilir misin?” sorusunu tartışıyoruz.  Bu tartışmalı zira Carl’ın (Black Label Logic) daha önce gösterdiği gibi istatistiklerin ortaya koyduğu gibi Pareto prensibine göre çoğu erkek beta kategorisine girecek.  Çoğu erkek, kendi cinsel pazar değerlerinin gerçek değerinden daha düşük olduğuna inanacak şekilde büyüyecek. Bir erkeği alıp kullanışlı saban öküzüne, kadın stepnesine çevirmek üzere örgütlenmiş koca bir sistemin olduğu yerde “evet tabii ki betalaşabilirsin” deriz, bu dönüşümü sorgulamayız. Tersini görmeyiz ama tersi de gayet olabilir bir şey. Alfa karakteri doğal olan erkek gibi öğrenmiş bir erkek de olabilirsiniz.

Ryan Stone : Bence alfa öğrenilmiştir. Genetik olup olmadığı umrumda değil, bence öğrenilmiştir. Bu argüman hiçbir zaman bir işe yaramaz. Bu insellerin kullandığı “looks max” (tip maksimizasyonu) kavramını duymuşsunuzdur.

Geçenlerde biri benim Instagram fotoğraflarımı almış, sanki yazan benmişim gibi bir insel subredditine koymuş ve “tipim hakkında yorum yapın” demiş. Ve elemanlar “çene geliştirici estetik cerrahi” gibi abuk subuk şeyler yazmışlar.

Bakın, bir genetik lotoyu kazanmak sayesinde çekici olma düşüncesinden size gelecek hiçbir fayda yoktur. Kimseyi genetik olarak gym üyeliğine ya da belli bir hırsa programlayamazsın.

Bunun yanında Carl’ın bahsettiği “yineleme krizini” ekleyin. Sosyal bilimler deneylerinin yüzde 40ı tekrar edilemiyor (tekrar edildiklerinde aynı sonucu vermiyor). Sizin ne kadar başarılı olacağınız hakkındaki tahminlerinizi, tahmin konusunda hava durumu sunucusu kadar başarılı olan bir yumurta kafanın çalışmalarına göre mi belirleyeceksiniz? … Yapmayın.

Bence öğrenilmiştir.

Carl (Black Label Logic) : Ben Ryan ile aynı fikirdeyim. Bence çoğunlukla öğrenilmiştir. Evet bazı erkekler doğuştan gelen yakışıklılıkları ve masküleniteye yatkın özellikleri ile hayata önde başlarlar ama bana bir adamı verseniz ben onu 10 – 12 günde alfa yaparım. Benim CTWC metodu dediğim ve daha önce hiç kimseyle paylaşmadığım yöntemim ile. Adama yüksek miktarda tren (**), kokain, 4 bardak viski ve cialis veriririm ve Las Vegas’ın ortasına bırakırım (***) … Testosteron seviyesini 1400 seviyesine çıkarırım ve biraz da viski ile çoğu erkek alfa olur.

Olay şu ki çoğu erkek kendi siklerine basma konusunda çok iyiler. Bunu az önce chat penceresinde tartıştım ama Beş Faktörlü Kişilik Kuramı açısından alfa ile beta arasındaki en temel fark şu : beta nevrotiktir, alfa değildir ve beta uzlaşmacıdır ama alfa ile uzlaşması zordur. Dışa dönüklük ve içe dönüklük her ikisinde de olabilir. Erkeğin cinsel partner sayısı ile doğru orantılı olan dark triad özellikleri de uzlaşmacı olmamak ve narsisist olmaktır. Eğer ukala, uzlaşması zor bir piç iseniz muhtemelen daha çok kadınla yatıyorsunuzdur.

Rollo Tomassi : İnsanlar alfa – beta terminolojisinden nefret ediyor. Twitter’da bu eleştiriyi çok görüyorum. “Alfa – beta kavramlarını kinaye yapmadan kullanabildiğinize inanamıyorum”. Ben de diyorum ki “inanamıyorsun zira bizim bunları soyut kavramlar olarak kullandığımızı anlayamayacak kadar salaksın”.  “Ohhh hepimiz gümüş sırtlı goriliz” diye göğsümüzü yumruklaya yumruklaya ortalıkta gezinmiyoruz. “Adam Ruins Everything” geçenlerde “alfa erkek diye bir şey yoktur” diyordu. Evet, senin baktığın etimolojik perspektife göre alfa erkek diye bir şey yok gerçekten. Kırmızı hap camiasında erkekler “biz hepimiz kurduz” diye gezinmiyor ya da belgesellerle kendilerini karşılaştırmıyorlar. Bunlar yer imi olarak kullandığımız kavramlar. Biz bunları daha büyük dinamikleri adlandırmak kavramak üzere kullanıyoruz. Daha büyük bir fenomeni açıklamak için bu kavramlara ihtiyaç var.

İnsanlar bu kavramları silmek ya da yeniden tanımlamak istiyorlar zira bunu yaparlarsa uykularını dönebilirler.

Donovan Sharpe : Bence hem genetik hem de öğrenilmiş şeyler. Örnek olarak ben hep yakışıklı bir erkektim. Üniversitenin ilk yılında 68 kiloydum ve sadece ilk dönemde 12 kilo kas yapmıştım. Kaslı, Adonis (Afroditin ölümlü erkek aşkı) gibi bir adamdım ama iliklerine kadar betalık işlemiş bir betaydım. Bence “gyme gidersen ve bol paran varsa alfasın” demek tembellik.

Biz alfa erkekler miyiz, bilmiyorum. Ben alfa mıyım bilmiyorum. Çıkıp da “eğer dikkatini çekmediyse bebeğim ben bir alfa erkeğim” demem. Hayır. Ben ortalamanın üstünde fit, ortalamanın üstünde tipe sahip ve kadınlar hakkında ortalama erkekten daha fazla şey bilen bir erkeğim. Hepsi bu. Beni alfa yapan şey bu. Alfa davranışlar öğrenilmeli. Rollo’nun dediği gibi bazıları önde başlıyor. Tipleri iyi ya da alfa erkek bir babaları var. Evet bu nedenle de insanlar bu erkeklerin doğal alfalar olduğunu düşünüyorlar. Alfa davranışlar yine de sonradan öğreniliyor. Bekar anneler tarafından yetiştirilen erkekler alfa olmuyorlar. Tamam birbirlerini vuruyorlar, hapishaneye düşüyorlar veya profesyonel sporcu oluyorlar ama hala alfa olamıyorlar. Hala dışarda konuşuyorlar ama adamım senin ananı hamile bırakan elemanın genetik özellikleri sayesinde iyi bir sporcusun ama alfa değilsin. Anan seni 14 – 15 yaşında doğurdu, o nedenle biyolojik sağlığın ve gücün çok iyi. Alfa özellikler yine de öğrenilmesi gereken şeyler ve bunun için de erkekliğe geçiş ritüelin olmalı. Bu da en iyi bir kadının elinde acı çekmekle olur.

Richard Cooper : 3 – 4 yaşına kadar hepimiz az – çok alfayız. Bir anaokulundaki 4 yaşındaki erkek çocukları izle. Doğal alfalar. Ama sonra okul sistemi, TV, Disney masalları derken o alfa davranışlarımız köreliyor. Bu davranışları yeniden öğrenmemiz gerekiyor. Olay bu.

(*) – Burada köy, bir Afrika atasözü olan “bir çocuğu bütün köyün yetiştirir (it takes a village to raise a kid)” cümlesindeki köy. Çocuğun sadece anne babası tarafından yetiştirilmediği, sonradan yetişkin olarak gireceği kalıbın sadece anne ve babanın elinde olmadığı, köyün (yani toplumun) güçlü bir etki yaptığını anlatır.

(**) – Trenbolone enanthate, bir çeşit steroit.

(***) – Kinaye yaptığını anlayacak zekaya sahip olmayanlar için yasal uyarı : dalga geçiyor. Bunları bir arada alan adam muhtemelen kalpten gider.