Jordan Peterson – Past Authoring Program

Size duygusal acı veren ve sık sık zihninizi işgal eden anılarınız var. Bir arzu duyduğunuzda ve bu arzu gerçekleşmediğinde, hayal kırıklığına uğrarız. Bu da sizde negatif duygular yaratıyor. Bu, o zaman diliminde bulunduğunuz konumu ustalık göstererek yönetemediğinizi gösterir. Örneğin, lisede sürekli zorbalığa maruz kaldığınızı ya da dalga geçildiğinizi düşünelim. Bu sizin, lisede insanlarla doğru şekilde sosyalleşmeyi bilmediğinizi gösterir. Lisede yaşadığınız bu olaylar yüzünden şu an insanlardan korkuyorsunuz. Ve bu düşünceler sürekli kafanızı meşgul ediyor. Nasıl zorbalığa uğradığınız, dalga geçildiğiniz, ne kadar kötü hissettiğiniz hakkındaki düşünceler sürekli geri geliyor.

Peki, bu düşünceler neden sürekli olarak zihninize üşüşüyor? Bunun sebebi, endişe üreten sistemler sizin tehlike karşısında kendini koruyacak yeteneğe sahip olmadığınızı varsayıyor. Bu sistem sürekli şunu söylüyor : “tehlike var, tehlike var, tehlike var … sen insanları nasıl idare edeceğini bilmiyorsun …” Bu döngü kendiliğinden ortadan kalkmayacak zira bu bir alarm sistemi. Sizi tehlikelere karşı uyarmaya çalışıyor.

Bu durumda yapmanız gereken şey, ve bunu bir terapist ile yapabilirsiniz, şu soruları sormak :

  • Tüm o zorbalık ve dalga geçmeler neden başladı?
  • Kendi davranışlarım yüzünden mi o duruma düştüm ya da o duruma düşmemde varsa hangi çevresel faktörler etkili oldu?
  • Bütün bu olayı nası yorumlamalıyım ve bu olaylarla ilgili algımı nasıl değiştirmeliyim ki, bu tür bir şey gelecekte başıma gelmesin?

Bunları yaptıktan sonra zorbalıkla ilgili anlılarınız zihninizi işgal etmeyi bırakacaktır. İnsanlar hafızanın görevinin geçmişi temsil etmek olduğunu düşünürler. Bu yanlış. Hafızanın görevi sizi aynı aptal hataları tekrar tekrar yapmaktan alıkoymaktır. Geçmişi, gelecek daha iyi olsun diye hatırlarsınız.

Eğer geçmişte yaşıyor iseniz ve zihniniz geçmiş ile istila edilmiş ise, bir şekilde geçmişe saplanıp kalmışsınızdır. Deneyimlerinizi, size öğretebileceği herşey ile değerlendirmemişsinizdir. Kötü bir deneyiminizde, önce vücudunuz reaksiyon gösterir. Sonra duygularınız reaksiyon gösterir ve daha sonra bununla ilgili düşünmeye başlarsınız. Ama bazen kötü deneyim vücudunuzun ve duygularınızın tepkisinin ötesine geçemez.

Örneğin, çocukken cinsel tacize uğradığınızı düşünelim. Küçük bir çocuk iken bu kötü deneyimle ilgili nasıl düşüneceksiniz ki? Amcanız cinsel tacizde bulunuyor. “Güven duymam ve beni koruması gereken ve benimde birgün olacağım gibi yetişkin olan bu kişi, bana anlamadığım ve korkunç şeyler yaptı ve bunu sır olarak tutmam gerekiyor … ” Dört yaşındayken bu olay hakkında düşünebileceğinizi mi sanıyorsunuz? Böyle bir şey hakkında 30 yaşındayken bile düşünemezsiniz ki!

Yani, korkunç bir deneyime saplanır kalırsınız. Sonra 25 – 26 yaşındasınız ve bu deneyimin anıları zihninizi işgal ediyor ve geriye dönmelisiniz ve düşünmelisiniz. Bu korkunç  bir şeydi. Zira böyle bir deneyimle başa çıkabilmek için bir kötülük felsefesi geliştirmeniz lazım. İnsanlar korkunç olabilir, siz de öyle. Bu kabul etmesi zor bir şey ama bunu öğrenmeniz lazım ki kendinizi dünyada doğru bir şekilde konumlandırın.

Bu tür acı veren deneyimlerle yüzleşip aşmak için kullanabileceğiniz, past authoring programını tanıtacağım. Past authoring programında geçmişinizi 7 zaman dilimine bölüyorsunuz. Sonra her bir zaman diliminde sizde en güçlü duygusal tepki (pozitif ya da negatif) yaratan olayı seçiyorsunuz. Negatif deneyimler için sebep analizi yapıyorsunuz.

Bu kötü deneyimi yaşadınız. Bu deneyimin yükünü hala taşıyorsunuz? Peki bu deneyimi neden yaşadınız?

“4 yaşındaydım ve 6 yaşındakiler beni dövüp duruyorlardı. ” Ama artık 4 yaşında değilsiniz ve o 6 yaşındakiler de çevrenizde değiller. Yani bu anı artık geçerliliği olmayan bir şey. Program bu tür anılarla ilgili bu tip sorular sorarak analiz etmenizi sağlıyor.

Kendi kendinize geçmişte ne olduğunu yazarak ve baştan aşağı düşünerek iyileşme yaşayabilirsiniz. Program oldukça ucuz, yaklaşık 15 Amerikan Doları. Terapi için parası olmayanlar için ideal ama maalesef program Türkçe değil.

Bu program, özellikle 18 aydan daha eski anılarınız; korku, öfke, utanç ve endişe gibi güçlü negatif duygular yaratarak sürekli aklınıza geliyorsa yararlı. Bunun olması, zihninizin bu deneyimleri hala tam olarak işleyemediği ve bu deneyimlerin, zihninizin negatif duygu yaratan sistemleri tarafından hala çözümlenmemiş tehdit olarak algılandığını gösterir. Beyniniz çözülmemiş tehditlere acil durumlar için ortaya çıkan fizyolojik hazırlıklar ile tepki verir, örneğin stres hormonu olan kortisol salgılamak gibi. Kortisol ise sürekli yüksek seviyelerde olursa, toksik hale gelebilir.

Burada “işlemek” ne demek yukarıda belirttim ama tekrar edeyim. 14 yaşındayken zorbalığa uğradınız ve bunun yükünü duruşunuz ya da insanlarla ilgili varsayımlarınız da dahil olmak üzere hala taşıyorsunuz. Bu yükü kin ve öfke olarak taşıyorsunuz. O zaman bu olay tarafından dümdüz edildiğiniz için, bunu hala taşıyorsunuz.

Fakat artık 14 yaşında değilsiniz. Artık 41 yaşındasınız. Ve o deneyimler, şu anki gerçekliğinize basit bir şekilde transfer edilemezler. Şu soruyu sormalısınız :

O zaman ne oldu?

Burada “ne oldu” sorusu, “beni alıp o savunmasız ve aşağı duruma getiren sebep – sonuç yolları nelerdi” demek. Yani ayrıntılı ve dikkatli cevaplanması gereken bir soru. Zira bu kötü anıya saplanıp kalan tarafınız, sizin bir daha böyle savunmasız ve aşağı duruma gelmeyecek kadar değiştiğinize emin olmak istiyor. Eğer bu düşünce süreci sonucu, cevabınız “evet, evet ben aynı kişi değilim ve bunun bir daha başıma gelmesine izin vermeyeceğime eminim” ise; geçmişe gidip “bak şu nedenle oldu ve ben o şeyi yapmasaydım olmazdı ve şimdi yapmam” ya da “o zaman çok güçsüzdüm ama şimdi güçlüyüm” analizlerini yaparsanız, o kötü deneyimin soğuk elleri zihninizi bırakacaktır. Zira zihninizin bilmek istediği şu : “sen bu olayı, bir daha başına gelme ihtimali kalmayacak şekilde çözdün mü?”

Bu programı mantiki olarak Present Authoring ve Future Authoring programlarından önce yapmak isteyebilirsiniz ama 3 program içindeki en zaman alıcı ve zor olanı Past Authoring. Bu nedenle, Past Authoring programını diğer ikisinden sonra yapmanız tavsiye edilir.

Saha raporu – Kütüphane oyunu

Bende kendi saha raporumu yazıyım yorumlarınız benim için önemli.

Bugün ders çalısmak için ilk defa kütüphane ye gittim. Girişteki masada görevli olarak çalışan yabancı uyruklu bir kız vardı. Kütüphaneye girdikten 10 dakika sonra ona bilgisayarlar ile ilgili bir soru sorup (gerçekten soru sordum açılış değildi) yerime oturduktan sonra oyun oynamam gerektiğini farkettim. Moladan dönüp elime bir bardak su aldıktan sonra masaya doğru biraz eğilip (kütüphanede olduğumuz için hafif fısıltıyla konuşuyoruz)
“sence Korelilere benziyor muyum?(gözlerim gerçekten çekik)” diye sordum. Sonra direk baska bir kızın beni Koreli zannetmesiyle ilgili bir hikaye anlattım.

Kız gülerek evet biraz.

-Beni hep benzetiyorlar birde Koreli birisine sormak istedim.

O: Biraz benziyosun, nerelisin sen?

– Türküm(buradan sonra tekrar dik duruyorum zaten aramızda masa var)

O:Koreli olup olmadığını farkedebiliyorum ben. Onlar daha çekik. Bazen banada soruyorlar zaten

-Seni Türk mü zannediyorlar?

O:(gülerek) hayır Koreli.

-Zaten Korelisin.

Yerime geçip işime devam ettim.20-30dk sonra çıkacak iken elime bir bardak su alıp yanına gittim ve “kütüphanede çalışmak sıkıcı değil mi?” diye sordum.

O: Çok değil bir yandan çalışıyorum zaten (ders galiba).

-Ben kütüphaneye ilk defa geliyorum ve çok sıkıldım

O: İlk defa mı geliyosun?

– Dışarıda bir kütüphaneye ilk defa geliyorum. Neyse instagramın var mı?

O: Var.

-Kütüphanede çok rahat konuşamıyoruz.

O:var tabii.(telefonumu verdim ve kendini ekledi)

-Kolay gelsin

O:teşekkürler(bu konuşmada suratım da sırıtma vs yok düz bakıyordum.)

NOT:Ben 17 yasındayım o universitede ama köse olmama rağmen daha büyük gösteriyorum. Mekanlarda pek kimlik sormazlar direk üstümü ararlar 😀
Açıkcası numarasını istemeye yemedi.

Kiz ile hic fiziksel temas kuramamamin kotu oldugunu dusunuyorum ve sizin yorumlarinizi merak ediyorum. Hatalarim ve dogru yaptigim noktalar nelerdir? Tesekkurler.

Konuk yazar : Miavice

 

Saha raporu – AVM yürümesi

Abi 3 gün önce calistigim avmde birkaç defa bakistigim ve yd atan kafede calisan kıza açılış yapmak için kızın çalıştığı kafeye gittim ve daha sonra bir süre onu uzaktan 2-3 kestim. Beni farketti ve bakarken gülümseyerek arkadaşıni dürttü. Bende harekete geçtim ve kıza doğru yavaş hareketlerle yürümeye başladım kızlar merhaba dedim. Adınız Eylül mu acaba Hayır pardon dedi ve gülümsemeye başladı. Sonra adının Eyşan olduğunu söyledi ve daha sonra kız gergin bir yüz ifadesi takılmaya başladı,o an Mahmut Abinin “bir kıza uzun süre yürümez ve attigi yd ye cevap vermezseniz soğuk karşılanabilirsiniz” uyarısını hatirlamistim fakat artık çok geçti ve kıza “uygun olduğunda görüşelim gibi betaca bir söz söyledim. Kız tepkisizlesti kızla tokalastim ve mekana geri döndüm.

10 dakika sonra kızını olduğu kafeye tekrar dönerek Kızın gözlerinin içine bakıp Eyşan Hanım yarın ben erkenden geleceğim rahat görüşebiliriz dedim ve bir hataya düştüm bence cunku kız da soguk bir şekilde garsonluk yapıyorum Ama şu an burada dedi. Ben de peki diyerek tekrar geri döndüm burada yaptığım bence iki büyük hata var. Birincisi bir yerde konuşmak için kıza soru sormak yerine konuşma zamanını saatini ve yerine ben karar vermeliydim. Kiza danışmamali 5 dakika istememeliydim. Ondan mesela 2. yaptığım hata ise kızın adını sorduktan sonra kizla bağ kurmamak ve iletişim güçlendirmemekti. Bence ve son olarak üçüncü yaptığım hata da Mahmut abinin dediği gibi size Yd yatan bir kızı uzaktan seyretmek yerine gidin konuşun yoksa konuştuğunuz anda soğuk tavır görürsünüz uyarısına uymamakti,Neyse zamanla kendimi geliştireceğim ve ayda 25 yürüme hedefini tutturacagim Mahmut abi bunu ben seninle paylaşıyorum Umarım hatalarımı en iyi şekilde görur beni acımasızca elestirirsin Çünkü senin dürüst ve gerçekçi Yorumlarını çok güzel buluyorum.

Abi kısaca AVM içindeki kafede calisan kıza 2-3 gün yurumeyip kesistim,kız yd attı kaç defa,yürümeden önce beni görmesi ve gulumseyip arkadaşını dürtmesi ile atağa geçtim ama devaminda saçmaladım 🙂

Uzaktan ilgiyle kesen ama açılış yapinca gerginlesen bu kıza devamında nasıl yaklasabilirim? 🙂 Nextlemek iyi diyeceksin biliyorum Mahmut Abi)

Konuk Yazar : Fatih D

İüde Tacizciye Yer Yok vakası

Ekşideki iühf feministlerinin hukuk öğrencisini linç etmesi başlığında işlenen Siyabend Şimşek vakasını gördünüz mü? Bir grup feminist sokak ortasında tacizci diye bağırıp, küfrederek bir adamı dövüyor. Adam gerçi istese hepsini birden döver ama akıllıca davranıp elini kaldırmıyor.

Videolar, tacize uğradığını iddia eden Seda adlı kızın twitter hesabında. Olay ise Batı’da hızla yayılan, “sıkışınca ya da sonradan pişman olursan yattığın adamı tacizcilikle suçla” vakasına benziyor.

Bu olayların Türkiye’ye bir 10 sene daha gelmeyeceğini düşünüyorum ama ara ara görüyoruz. ABD’de çok yaygın bu. Kız adamla yatıyor ve sabah pişman oluyor, ya da adam kızı sadece tek gecelik görüyor. Hatun yeterince öküz ise, ki çoğu erkek ve kadın görmek istemese de kadın nüfusundaki öküz oranı erkek nüfusundaki öküz oranından az değildir, kendini iyi hissetmek veya öc almak için “taciizz” diye bağırıyor. Olaydaki samimiyetsizliği ise iddia edilen taciz ile taciz iddiası arasındaki süreden görebiliyorsunuz.

Gerçekten tacize uğrayan kadınlara büyük bir hakaret olan bu sahte taciz iddiaları ABD kampüslerinde, kadınların cinsel hayatın egemeni olmaları için kullanılıyor. Amaç şu : cinsel ilişkiye değer olmayan betalar korkup asla kadınlara bulaşmasın ve cinsel ilişkiye değer alfalar da eğer kadının istediğini yapmazsa cezalandırılsın.

Bu iddialar gerçek mi bilmiyorum. Bildiğim tek şey, bir grup it sürüsünün bir adamı sokak ortasında dövdüğü ve tacize uğradığını söyleyen kadının herhangi bir delilinin olmaması. Tacizin delilinin olması zor ama durumdan hemen vazife çıkaran feminazilerin kadın diyorsa doğrudur çemkirmelerine rağmen iddianın kadının yediği haltların ortaya çıkmasından sonra gelmesi, polise değil de feminazi çeteye gitmesi,  vs … hatun açısından pek iç açıcı değil.

Siyabend Şimşek’in twitter hesabında anlattığına göre :

Hakkımda başlığında yazılanlar ve başlatılan fiziki ve sözlü lince ilişkin cevabımdır. Öncelikle Seda Yelkenci isimli şahsın cinsel saldırı girişimi iftirasına cevap vermek istiyorum.

13 Kasım akşamı ve gecesi benim evimde içtik. Kendisini hiçbir şekilde bir şeye zorlamadım.

Bu olayın sonrasında o sırada yakın arkadaşım olan Cem Koro ile ciddileşen bir ilişkilerinin olduğundan bahsetti. Sabah beraber uyuduğumuz yataktan kalkıp Cem ile kahvaltı yapmaya gitti. Doğal olarak Seda’ya karşı bir hissiyatım olmasa da arkadaşım olan şahıs için kötü hissettim.

Aradan bir buçuk sene geçtiği için görsel bir kayıt sunamıyorum ancak Seda 14 Kasım öğle saatlerinde evime tekrar gelip şarj aletini aldı. Sonrasında da okulda benimle konuşmak için yanıma geldi. Cem’le konuştuğunu ve “aramızda o gece bir şey yaşanmadığını” söylediğini benim de bunu onaylamam halinde bir sorun kalmayacağını söyledi. Seda’ya bahsetmesem de doğruyu söylemeye karar verdim. Cem Koro’yla buluşmaya karar verdik. Üslubundan da anlaşıldığı üzere Seda kendisine tamamen yazdığım şekilde aktarmış olayı. Gayet dostça bir üslupla yazmış.

Cem Koro’yla konuştuğum süreçte ve öncesinde Seda Yelkenci de benimle iletişim halinde ve Cem’le ne konuştuğumuza ilişkin benden haber bekliyordu.

Cem Koro’yla konuştuğum süreçte ve öncesinde Seda Yelkenci de benimle iletişim halinde ve Cem’le ne konuştuğumuza ilişkin benden haber bekliyordu. Zira Cem’le ne konuştuğumuzu öğrenmek ve kendi aralarında konuştukları zaman yalanını ortaya çıkartacak herhangi bir pot kırmamak istiyordu. Kendisine Cem’in isteği üzerine cevap vermedim ve sonrasında hiçbir iletişimim olmadı. Konuşmaların dakikaları da dediğimi kanıtlıyor.

Sonradan öğrendim ki Cem’e bir şey yaşamadığımızı, benim onu zorladığımı ama kendisinin istemediğini sonrasında ayrı odalarda uyuduğumuzu anlatmış. Sonrasında ikisiyle de ilişkim kesildi ve beni konuşalım diye çağırıp saldırdıkları ana kadar Seda’yı görmedim.

Paylaştığım WhatsApp görüntülerinden de anlaşılacağı üzere Seda Yelkenci’ye cinsel saldırı girişiminde bulunmadım. Bu iftiranın aslı astarı olsa Cem’le gerçeği konuşmak yerine Seda isimli şahsın “aramızda hiçbir şey yaşanmadı” yalanına ortak olmayı tercih ederdim.

Ben hayatım boyunca bir kadına hiçbir şekilde fiziksel şiddet uygulamadım veya fiziksel olarak bir şey yapmaya zorlamadım. Bana saldırdıkları durumda dahi herhangi bir şekilde karşılık vermedim. Eğer Seda’nın elinde benim attığım şeyleri yanlışlayan en ufak şey varsa paylaşabilir.

Diğer türlü böylesine bir iftirayla bir insanın hayatını alt üst etmek, rezil etmek ve intihara zorlamak gibi bir alçaklığın ilgili şahsın ruh hastalığıyla ile bile açıklanabilecek bir tarafı yok.

Benim birileriyle konuşmuş olmam, içki içmem ya da içmeyi teklif etmem onları taciz ettiğime ya da edeceğime dair bir delil teşkil etmiyor. Eğer hayır denildiği noktada ısrar ettiğimi, üstelediğimi gösterecek herhangi bir delilleri varsa bunu da açıklasın linçsever ruh hastaları.

Kendini bir erkeğe, sevgilisine “temize çıkarmak” için kadın mücadelesini böylesine düşkünce kullanan bir şahsın durumu sadece ruh hastalığı ile de açıklanamaz. Cem’le konuşmamda Seda’yla aramızda bir şey yaşanmadığını söylemiş olsam bugün bu iftira söz konusu bile olmayacaktı.

Konu hakkında yazacağım diye başladım ama twitter’da konuyu birçok kadın daha iyi anlatmış :

Aklıma takılmadı da değil. Bu Cem Koro denilen çocuk bu dolmaları yeyip ne olursa olsun sevdiceğine destek mi oluyor yoksa kızı terk etti mi?

Jordan Peterson – Geçmişi düzeltmek

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü, internet çağı erkeklerinin manevi babası, üstad Jordan Peterson’ın şahsen çok faydalı bulduğum “geçmişi düzeltmek” konuşmasını hiç çevirmemişiz. Reis, geçmişinde olan ve bir türlü kafasından silinmeyen travmaları veya kötü anıların ne işe yaradıklarını ve onlardan nasıl kurtulabileceğinizi anlatıyor.

“Geçmişi hatırlama sebebiniz onun objektif bir kaydını tutmak değil, geçmişte olan bilgiyi sizi geleceğe hazırlasın diye kullanmaktır. Ve siz geleceğe hazır olana kadar da zihniniz sizi rahat bırakmayacaktır.

Geçmişte başınıza negatif bir şey geldi. Neden başınıza geldiğini bilmiyorsunuz ve bu şey gelecekte bir daha başınıza gelirse ne yapacağınızı da bilmiyorsunuz. İşte bu (anı) sizinle kalacaktır.

Ve bence bunun yaptığı şeylerden biri de genel fizyolojik yükünüzü arttırmaktır. Bununla ilgili konuşan fizyolojistler var. Şöyle düşünün : zihninizin sürekli yaptığı bir şey var, otobiyografik deneyimlerinizin bir kaydını tutuyor. Ve sürekli ne sıklıkta başarılı olduğunuzu ve ne sıklıkta başarısız olduğunuzu hesaplıyor. Başarılı olma sıklığınız arttıkça, egemenlik hiyerarşisinde daha tepede olma ihtimaliniz fazla. Bu nedenle serotonin seviyeniz fazla ve daha sakin birisiniz.

Çevrenizin de daha az tehlikeli olduğunu varsayabiliriz. Tehlikenin tanımı bu : bir yerdesiniz, hareket ediyorsunuz ve olmasını istemediğiniz bir şey oluyor. Tehlike budur. Bu nedenle beyniniz sürekli ne kadar endişeli olmanız gerektiğini kalibre etmeye çalışıyor. Bunun için yaptığı şeylerden biri de sürekli olarak geçmiş başarılarınızın başarısızlıklarınıza oranının kaydını tutmak.

Geçmişiniz yenilgiler, istediğinizi alamadığınız durumlar, ile karakterize edildiği oranda, beyniniz vücudunuzu sürekli tetikte alarm halinde tutuyor. Zira yaptığınız herşey felaket ile sonuçlandı ise, feci tehlikeli bir yerde olmalısınız ve bir av hayvanı gibi her an herhangi bir yöne doğru kaçacak şekilde tetikte olmalısınız. Ne kadar av hayvanı gibi olacağınız ise kısmen nevrotiklik özelliğinizin ne kadar olduğuna, kısmen başka insanların gözünde ne kadar başarılı olduğunuza (zira başarılı iseniz sizi egemenlik hiyerarşisinde tepeye taşıyacaklardır) ve kısmen de başarısızlık / başarı oranınıza bağlı olacaktır.

Yani geçmişinize gidip, dünyaya bakış çerçevenizdeki delikleri bulup onları kapatabilirsiniz. Bir anlamda psikoterapide yaptığınız şey budur. Kısmen korktuğunuz, tiksindiğiniz ve karşılaşmaktan korktuğunuz şeylerle yüzyüze gelmek ki bu psikoterapinin büyük bir parçası. Ama geçmişinize gidip bu delikleri dile dökmek de aynı şey.

Freud, hastaları ile yaptığı serbest ilişkilendirme sürecinde bunu yapıyordu. Eğer hastalarının konuşmasına izin verirse, hastaların konuşmasının kafalarının karıştığı ve şüphe içinde oldukları böyle bir deliğe çarpana kadar devam ettiğini ve konuşmanın o bölge etrafında dolanıp durduğunu farketti. Sonrasında ise, hastaların duygusal boşalma yaşadığını gördü. Freud bu duygusal boşalımın iyileştirici olan şeyin kendisi olduğunu düşündü. Ama daha sonra James Pennebaker … benim egzersizlerim onun araştırmaları üzerine şunu buldu : üniversite öğrencilerine labda 3 gün 15’er dakika hayatlarında başlarına gelen ya da yaptıkları en kötü şeyi yazdırdığında, öğrencilerin kısa vadede çok kötü hissettiklerini ama uzun vadede daha iyi hissettiklerini buldu. Mesela bu deneyden sonra doktor ziyaretleri azaldı ve fiziksel sıhat göstergeleri iyileşti.

Benim görüşüme göre daha sağlıklı oldular zira sakinleştiler. Bir kez negatif anıyı ortaya serip gerektiği gibi düzenlediklerinde ( iyi yazılmış bir hikaye gibi düzenlediklerinde) ve onunla nasıl başa çıkabileceklerini anladıklarında, fizyolojileri sakinleşti. Stresleri azaldı, kortizol salgılamaları azaldı ki kortizol bağışıklık sistemini bastırır, sağlıkları düzeldi. ”

Jordan Peterson’a göre, bir anı 18 aydan eski ise ve aklınıza geldiğinde sizde negatif duygu uyandırıyorsa, bunun sebebi zihninizin sizin bu olaydan ders çıkardığınıza, gelecekte başınıza gelmeyeceğine ve gelirse de daha önce başınıza gelen negatif şeyin olmayacağına ikna olmamasıdır. Zihniniz bu hatırlatmaları, “bak başına bu geldi, ya bir daha gelirse” diye sürekli canlı tutmaktadır.

Bu anıdan kurtulmanın yolu ise, onu dikkatle ve sabırla yazıya dökmektir. Bu yazı bir kez yazıldıktan sonra yine yazılı olarak, bu durumun yine ortaya çıkması durumunda, geçmiş negatif deneyimin tekrar olmaması için ne yapacağınızı açıkça belirtmeniz gereklidir. Zaten çoğu durumda bu olay çocuk ve zayıf olduğunuzdan başınıza gelmiştir ve açıkça yazacağınız şey ise artık bir yetişkin olarak bunun bir daha başınıza gelme ihtimali olmadığıdır.

Burada YAZI ÇOK ÖNEMLİ. Bunları düşünerek yapamazsınız. Zira Peterson’un dediği gibi insanların çoğu yazmadan ya da konuşmadan düşünemezler! Onların ki siz de muhtemelen onlardan birisiniz düşünce dediği, kafalarına başkalarının sokuşturduğu şeylerin anlamsız tekrarlarıdır. Gerçekten düşünmek için yazmak zorundasınız, ya da çok güvendiğiniz birine anlatmak (psikoterapide kişi konuştuğu için düşünür ve ilerleme kaydeder).

Peterson’a göre rahatsız edici anı ile bu şekilde hesaplaşmak sizi kısa vadede çok kötü hissettirse bile yılmamanız lazım. Zira zihniniz düşünerek sizin ders çıkardığınızı farkettiğinde, artık o anının işlevi kalmayacak ve anı zihinden silinecek ya da anıyla gelen duygu patlaması ortadan kalkacaktır.  Geçmişinizdeki bu “anı”ları bu şekilde düzeltmek ise, zihniniz sizi bu anılarla sürekli tetikte tuttuğundan, sizin rahatlamanıza ve fizyolojik ve ruhsal olarak iyileşmenize neden olacaktır.

İlgilenenler ve İngilizce bilenlere, Peterson’un Past Authoring programını şiddetle tavsiye ederim. Bu kavram üzerine kurulu bir program. İleride bu programla ilgili de yazacağım.

Ayrıca ilgilenirseniz, Jordan Peterson’un Kişilik ve Dönüşümleri derslerinin notlarını Türkçe’ye çevirdik.

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.

Red Man Group Episode 3 Notları – Bölüm 2

Richard Cooper’ın Entrepreneurs in Cars kanalında üçüncüsünü yaptığı Red Man Group yayınından notlara devam ediyoruz (birinci bölüm). Burada Rob Says, birinci bölümde konuşulan kadınları birinci plana almamak ve kendini zihinsel odak noktası yapmak üzerine kendi deneyiminden yola çıkarak konuşuyor.

Rob : Konu hakkında açıkçası kendi deneyimimden yola çıkarak konuşacağım. Ben burada Rollo ve diğer elemanların konuştukları şeyi yaptım. Önüme plan konuldu, okula git – mezun ol – iş bul. Tamam peki sonra ne yapacağım baba? Git evlen. Ve ben de aynen öyle yaptım. Hayatı kendi kurallarımla yaşamak yerine gidip mavi haplı halimle evlendim. Üniversiteden çıkar çıkmaz toplumun bana dediğini ya da ailemin yapmam gerektiğini söylediği şeyi yaptım. Bu beni hiç de istemediğim bir ilişkinin içine attı. Bu tamamen benim suçum, sorumluluğu %100 kabul ediyorum.

Fakat bu beni evliliğin hergünü suratımın ortasından yumrukladı ve benim için ya kaç kurtul ya da öl kurtula geldi. Ya intihar et ya da terk et çünkü bu yaşam yaşamaya değmez. Sadece bir tek hayatımız varsa … kim bilebilir gerçekten kaç hayatımız olacağını ama ben sadece bir hayatımız olduğuna inanmaya eğilimliyim.

Benim için başka bir şey de … biliyorsunuz … erkekler domuz gibiler, aklınız fikriniz seks vs .. vs .. vs … duyarak büyüdüm. Ben bu dolmayı yedim ve konuştuğunuz tüm o beta şeylerini yaptım. Anlattığınız şeyler 20 yıl önce üniversiteden mezun olurkenki benim aynım. Kendimi öldürmek yerine boşanmaya karar verdiğimde ise herşeyi alacağını zerre umursamıyordum. Aslında donuma kadar alıp gitmesine bile tamamdım. O beni boşamadı, ben onu boşadım. Ama hayat (boşanma sonrasında) o kadar güzelleşti ki.

Donovan’ın dediği gibi kadını en son önceliğin yapmak … bu çok doğru. Boşandığımdan beridir hayatıma giren kadınlar harika kadınlar ama onları istediğim zaman bırakıp gidebilirim. Hey, ben burada kendime ait bir yaşam da sürdürüyorum. Aaron’un dediği gibi gidip motorsikletimi sürüyorum … 20 yıl sonra işimi değiştirdim. Yaptığım şeyi devam ettiremeyeceğimi görüp başka bir şey yapmaya karar verdim. Eğer öyle isimlendirebilirsek, 20 yıllık kariyerimi bıraktım.

Bunu izleyen erkeklere vermek istediğim mesaj şu : dünyaya sadece bir kere geliyorsunuz ve başkaları için yaşayıp size yapmanız gerektiği söylenen şeyleri yapabilirsiniz ama bu sizi cidden perişan edecek. Bazı şeyleri kendi istediğiniz şekilde yapıp sevmeyenlerinize siktir çekmeniz gerekecek. Onların ne düşündüğü kimin umurunda. Kendi hayatınızı yaşamalısınız. Bence kırmızı hapın bir kısmı bu : kendi hayatınızı yaşamak. Benim mesajım bu.

Aşağıdaki bölümde Rollo, kadınların kırmızı hapa karşı çıkarken en çok başvurduğu NAWALT kavramı hakkında konuşuyor :

Rollo : Öncelikle anlamanız gereken şey, kadınlar size bununla geliyor ise muhtemelen onların ego yatırımı yaptığı bir şeye meydan okuyan bir şey söylemişsinizdir. Çoğunlukla meydan okuduğunuz şey ise bir kadının kendilerinin bir kadın olarak sahip olduklarına inandıkları otoriteye meydan okumuşsunuzdur.

İnandıkları şey her ne ise; feminen öncelikli düzeni, kendi egolarını, bunlara olan inançlarını, bencilliklerini destekleyen … orada bir miktar bencillik olmak zorunda zira bencillik kadınlarda içsel bir şey …

Kadınlar sizden bunları duyduğunda (kırmızı hap), sorun ne olursa olsun feminen öncelikli otorite ve kadın her zaman haklıdır varsayımı yaparlar. Onların inanç sistemlerine meydan okuduğunuzda, standart saldırı aletlerine sarılırlar : pipin küçük, vs. Orada sizinle tartışmaya değil sizi inanç sistemlerinize boyun eğdirmeye çalışıyorlar. İnanç sistemleri de kadın oldukları için haklı oldukları. Çünkü bu erkekler, feminen öncelikli şekilde, mavi haplı yetişmiş ve koşullanmış olmalıydılar. Bir erkek buna meydan okuduğunda, bu meydan okuma her şeyi sarsar.

Bir kadın NAWALT dediğinde bu ilk çağrıdır. Kendi deneyimleri evrenseldir.  Bununla ilgili birkaç yazı yazdım ama kadınlar NAWALT derken bir kadın doğası olduğunu, kadınların tahmin edilebilir olduklarını reddetmeye çalışıyorlar. Sizin dikkatinizi dağıtmaya çalışıyorlar zira kadınlarla ilgili önceden kestirilebilir çok şey var. Bir yanda erkekler var, kadınları tamamen şansa bağlayan ya da kendileri ile birlikte olmak için standartlarını düşürmeleri gereken tanrıçalar olarak düşünen erkekler var. NAWALT derken kendi deneyimlerinin her kadının deneyimi olacağını varsayıyorlar.

Ne zaman twitter’da bir kadınla tartışmaya başlasam geri çekiliyorum zira o kadını hiçbir şeye ikna edemem. Ama o tartışmaya girme sebebim her zaman şu oluyor : “NAWALT, örneğin bana bak. Ben, ben, ben, ben …” Kaç kere ben dediğini sayabilirsiniz. Kendi deneyiminin burada kadınları temsil edeceğini düşünürken ilginçtir ki sizin de bunu kabul etmenizi bekliyorlar.

Kadınlar ne zaman kadın milletini iyi gösteren bir şey söylerseniz AWALTı kabul ederler. Ne zaman kötü gösteren bir şey söyleseniz NAWALT derler.

Red Man Group Episode 3 Notları – Bölüm 1

Richard Cooper’ın Entrepreneurs in Cars kanalında üçüncüsünü yaptığı Red Man Group yayınınıdan notlar. Bu bölümde Rollo Tomassi, Aaron Clarey, Donovan Sharpe ve Robsays var. Herşeyi çevirmiyorum, önemsiz yerleri atlıyorum.

Richard Cooper : Bugünün dünyasında kadınlar konusunda standart operasyon protokolün nedir?

Aaron : 10 yıldır bir kız arkadaşım var ama devir değişti. Bu soruya 10 – 15 sene önce daha farklı bir cevap verebilirdim belki … Yaşadığın yer de önemli. Ama bugün müşterilerime tavsiye verirken, genç ya da yaşlı olmaları farketmiyor. Özellikle en önemli öncelikleri kadınlar ise şu : “kadınları en önemli endişeniz olmaktan çıkarın”. Yaşı ne olursa olsun erkeklerin şunu anlaması için uğraşıyorum : “hayatınız kuyruk peşinde koşmaktan çok daha önemli”. Ve madalyonun öbür yüzünde de hemen şu var : “eğer kadınları elde etmek istiyorsanız, onların peşinden koşmamanız lazım”. Kendinizi erkek olarak geliştirmeniz ve dışarı çıkıp kendinize bir karizma geliştirmeniz, hobi edinmeniz lazım. Siz temelde bu baharatsız yemeksiniz ve kendinizi biraz tatlandırmanız lazım. Kıza yemesi için sadece bir somun ekmek veremezsiniz. Ekmeğin içine ne koyacaksınız, jelibon mu koyacaksınız, tost mu yapacaksınız, kimyon mu serpeceksiniz?

Liseden mezun olan her 18 yaşında erkeğin ya da üniversiteden mezun olan her 22 yaşında erkeğin kadınlar çeşitlilik ve tat olarak sunacakları hiçbir şeyleri yoktur. Fiziksel olarak çok iyi durumda olabilirler ama (ortaya çıkmış) hiçbir yetenekleri ve deneyimleri yok. Hiçbir çekicilikleri yok. Bu nedenle de erkeklere kariyerlerinin peşinde koşmalarını, dışarı çıkıp maceralara atılmalarını ve hobi edinmelerini tavsiye ediyorum. Önce dışarı çıkıp yapmak istediklerinizi yapın ve “dünyanın en ilgi çekici erkeği olun” ve ancak bundan sonra … Böyle yaparak zamanınızı boşa harcamazsınız. Bir kariyer inşaa eder ve para kazanırsınız. Mükemmeliğin peşinden koşuyorsunuz.

Kendi hayatınızın ve hedeflerinizin peşinde kendi kurallarınızla koşmanızın bir “yan etkisi” de kadınların sizi çekici bulması olacak. Tamam, her kadın sizi çekici bulmayacak ama artık en azından artık kadınlara pazarlayabileceğiniz bir şeye sahipsiniz. Ama en azından artık 18 – 19 yaşında bir oğlan olmayacaksınız. Gençleri kızdırmak istemem ama o yaşlarda durum bu maalesef. En azından “hey hadi sinemaya gidelim mi”den fazlası olacaksınız. “Motorsiklet sürmeye gidelim mi”, “salsa yapmaya gidelim mi”, “şunu yapmaya gidelim mi” … Böylece onlara iyi vakit geçirtebilirsiniz. Ve barlarda, klüplerde kız peşinde koşarak çöpe atacağınız tüm zaman ve çaba olmadan onların sizi çekici bulmasını sağlayacaksınız.

Bu benim günümüzde erkeklere verdiğim tavsiyenin genel hatlarıyla özeti.

Donovan : Benim Aoran’ın kadınları birinci önceliğiniz yapmamak ile ilgili dediklerine eklemek istediğim bir şeyler var. Aoran’a %100 katılıyorum. Kendi şovumda ısrarla öğretmeye çalıştığım şey … Çoğu erkek kırmızı hapı iki nedenden biri yüzünden buluyor : kalp kırıklığı ya da hüsran, cinsel hüsran. Bunlardan biri ya da ikisi birden. Sonunda kızlar konusunda daha başarılı olmayı öğreniyorlar ama eninde sonunda bir boşluğa rastlayacaklar. Oyununuz ne kadar iyi olursa olsun ara ara haftalar boyunca bir kadınla beraber olmadığınız zamanlar olacak. O zaman anlamanız gereken … ya da en azından bu benim başıma gelmişti … Önüme gelenle yatarken birden karşıma kimse çıkmamıştı. Erkeklere anlattığım, kırmızı hapa gelme sebebimiz kadınlarla daha başarılı olmak. Bu çok açık. Ama büyük resmi görmemiz lazım. Kadınlarla başarılı olmak, kırmızı haplı yaşam biçiminin kadınlar dışındaki şeylerinin bir yan etkisi sadece.

Kadınları birinci önceliğiniz yaparsanız, onlar sizi en son öncelikleri yapacaklardır. Eğer kadınları son önceliğiniz yaparsanız, onlar sizi birinci öncelikleri yapacaklardır.

Kadınlar, kendileri ile de kendileri olmadan da yaşayabilecek erkekleri isterler. Bir kadın sizin onunla olmaktan daha başka bir işi olmayan biri olduğunuzu ve bir yere gitmeyeceğinizi anladığı anda sizi itici bulmaya başlayacaktır. Ve eninde sonunda sizi, onu son önceliği yapan bir erkekle aldatacaktır.

— o —

III. Önceliğin kendi misyonun olmalı, kadının değil

Esas oğlanın kendisini tamamlayan kadına ilanı aşk ettiği tüm o romantik klişeleri unutun. Bunun her fırsatta aksini iddia etmelerine rağmen kadınlar bir erkeğin “herşeyi” ya da varlığının merkezi olmayı istemezler. Tam tersine değerli bir erkeğin hayat amacına itaat etmeyi arzularlar, o erkeğin amacını gerçekleştirmesine yardım eden dişil güç olmak ve o erkeğin gösterdiği yolu takip etmek isterler. Bir kadının bütünlüğüne saygı gösterin ve ona “benim herşeyimsin” diye yalan söylemeyin. O sizin “herşeyiniz” değil, ve eğer öyle ise, yakında öyle olmayacak merak etmeyin.
Amcığın 16 Buyruğu

— o —

Rollo : Benim mottom ve özdeyişlerimden biri şu : “kadınlar hayatınıza en fazla yoldaş olmamlılar ama asla hayatınızın odağında olmamalılar.” Bence çoğu “taze – fişten çekilmiş” kırmızı haplı erkeğin yanlış yaptığı yer de burası. Bu konuda birkaç yazım var ama en önemlisi Hayallerin kadınları ve çocukların eline dinamit vermek yazısı. Erkekler kırmızı hapı, oyunu ve PUA’yı tek bir amaç için öğrenir : bir kadınla birlikte olmak ya da eskiden olduğundan daha fazla seks yapmak. Mistery Method’u, hızlı baştan çıkarmayı, heartiste’yi , roosh’u veya beni bulurlar.  Sonunda belki oyunu oynamayı da öğrenirler. SoSuave yıllarında oyunu anlamaya başladığımdan beridir, oyunun gerisinde çalışan psikolojik süreçleri de anlamaya çalıştım. O zaman anlamaya başladım ki eğer bu erkekler oyunu öğrenip herhangi bir kadını baştan çıkarmaya başladıklarında, herhangi bir kadını elde edebilirler. Ama kadının özelliklerine dikkat etmedikleri için … mesela çok güzel bir kadının kafayı yemiş bir insan olabileceğini tam olarak anlamadıkları için yaptıkları, elde edebildiklerinin en “iyisini” almak.

Aoran’ın dediği gibi kendilerini geliştirmek akıllarına gelmediği için ya da o çabayı göze alamadıklarından oyunları içi boş bir kabuk olarak kalır. Ustalık yoktur. Biliyorsunuz eğlenen ustalık ve bunun ne kadar efektif bir oyun tekniği olduğu hakkında çok konuşuyorum. Aslında “eğlenen ustalık”, o boku gerçekten destekleyecek şeye sahipseniz çok etkili. O nedenle hep işin teorik tarafıyla, bu oyun tekniklerinin neden işe yaradığı ile ilgilendim. Blogu ve kitapları ortaya çıkaran da bu merak.

Çoğu erkek, özellikle de mavi haplı erkekler, kadınları hayatlarının odağı yapıyorlar. Çünkü onlara böyle yapmaları söyleniyor. Bu onların koşullanmasının bir parçası. Koşullanmaları ise bir kadını mutlu yapmak ve iyi bir baba, iyi bir koca olmak için hazırlanmak. Herhangi bir şekilde iyi bir sağlayıcı olmak için hazırlanmak. Çok erken yaşlardan kadınların kullanımına açık olmak, kadınlara ya da kadın milletine boyun eğmek … Öyle ki 30 yaşına, cinsel pazar değeri zirvesine tam tırmanmaya başlayacakları yaşa, geldiklerinde hayatları boyunca benim bekleyen betalar dediğim ideal mavi haplı olmak üzere yetiştirildiklerinin farkında değiller. Kadının cock carouselden inip parti yıllarını geride bırakmasını ve duvara toslamadan önce kendisine dayanak olabilecek ve güzelliği tamamen gitmeden kendisini cinsel pazarda alacak bir erkek arayacağı zamanı bekleyen betalar. Bu erkek onu orada çıkışta bekliyor olacak ve bu erkek bütün hayatı boyunca yaptığı şeyin, kendini dönüştürdüğü kişinin, feminen öncelikli sosyal buyruğun, kendi mavi haplı koşullanmasının, öğretmenlerinin hatta ailesinin, belki de kendi bekar annesinin bu buyruk doğrultusunda öğrettiklerinin, sonucu olduğunun farkında olmayacak. Bu öğretmenler” onu mükemmel sağlayıcı olmak üzere yetiştirdiğinin farkına varmadan evlenir ve çoğu erkeğin takip ettiği standart hayat planını takip eder. Sonunda da boşanmış, donuna kadar herşeyini kaybetmiş hatta hayatını kaybetmiş biri olur. Biliyorsunuz erkekler kadınlara göre 5 kat daha fazla oranda intihar nedeniyle hayatlarını kaybediyorlar ve erkeklerin hayatlarında nasıl bir yol izledikleri ile intihar istatistiklerine bakıyoruz.

Önleyici ilaç kitabını erkeklerin kadınların hayatlarında hangi olgunluk seviyesinde olduklarını bilmeleri ve buna göre stratejiler geliştirmeleri için yazdım.  Kadın hayatı ve cinselliği için neye öncelik verecek … Aslında erkekler için de aynı şekilde bir zaman çizelgesi ve ne yapmaları gerektiği hakkında yazmalıyım.

Erkekler küçük yaşlardan feminen eğitim sistemi içinde yetişiyorlar ve kendilerini sadece kadınlara nasıl hizmet ettiklerine göre ölçüyorlar. Bu nedenle de kırmızı hapla karşılaştıklarında öğreti erkeklerde şok etkisi yaratıyor. Kırmızı hapı anlamıyorlar zira hayatları boyunca hiçbir zaman kendilerini, kendilerinin zihinsel odak noktası yapmamışlar.

Eğer daha iyi bir yaşam sürmek istiyorsanız, hayatınızı kendi kurallarınızla yaşamak istiyorsanız, kendinizi kendi ZİHİNSEL ODAK NOKTANIZ yapmanız lazım. Ve ben bunun olabilecek en derin psikolojik seviyeden olması gerektiğini söylüyorum. Bu nedenle de bu kavrama zihinsel odak noktası diyorum.

Zihinsel odak noktasından kastım şu : siz, kendiniz, bir karar verme noktasında olduğunuzda aklınıza gelecek ilk kişi olmalısınız! Bir restorana giderken bile eğer kadını dışarı çıkarıyorsanız, aklınıza ilk sizin gitmek istediğiniz yer gelmeli, kadının gitmek isteyeceği yer değil.

Richard : Sana bir soru sorayım Rollo. Sözünü keseceğim. Seni bu konuda zorlamak istiyorum zira her zaman feminen buyruk gelip “sen çok bencilsin” diyecek … Buna ne cevap verirsin?

Rollo : Evet.  İyi. Çok iyi derim. Donavan’ın gelmeye çalıştığı şey bu. Bu tür bir karar vericilik … İnanıyorum ki kadınlar sadece hipergamik olmak için değil erkeklerde yetkinlik / güç aramak üzere de evrimleşti. Jordan Peterson bu konuda sürekli konuşuyor ama yeterince derine indiğini sanmıyorum. Egemenlik hiyerarşileri ve diğer her şey hakkında konuşmak istiyor ama kadınlar erkeklerde güç / yetkinlik de arıyorlar. Bu konuda Peterson “kadınlar zarar verebilme potansiyeli olan dominant erkekler ararlar” diyor.  Kadınların nasıl zararsız erkeklerle birlikte olmaktan nefret ettiğini söylüyor.

Bence bu kadınların erkekte yetenek / güç isteğinin yansıması. Evrimsel geçmişimizde bu, kadının erkeği cinsel olarak seçme yolu olduğu için. Bir ev inşaa edebilecek, avlanacak, sosyal olabilecek erkekler aradılar … Lastik değiştirebilecek bir erkek ararlar … bu çağda ve devirde nasıl lastik değiştirileceğini, temel yeterlilik, güç gösterisi olan şeyleri yapmayı bilmeyen ve bu işler için başka erkeklerin servislerini kiralayan bir çocuksanız Tanrı yardımcınız olsun … Kadının temel yeterlilik olarak göreceği bir şeyi yapamayan bir erkek … Hayatınızı bir kadın için yaşayın demiyorum ama demek istediğim kadınların aradıkları şey bu. Aradıkları her sorunu çözebilen, kendilerini her tehlikeden koruyabilecek, çocuklarına ve kendisine bazı şeyler sağlayabilecek erkekleri isterler. Bence kadınların alt beyninde sürekli çalışan bilinçaltı program bu.

Kadınlar “bizim erkeklere ihtiyacımız yok” demeye bayılıyorlar. “Kendi paramızı kazanıyoruz ve kendi bağımsızlığımız elimizde” diyorlar. Tabii ki bu doğru değil zira erkeklerden kadınlara direk ve dolaylı olarak kaynak aktarımının devasa olduğu bir çağda yaşıyoruz. Böyle bir şey daha önce hiç görülmedi.

Yaşadığımız çağda kadınlar hipergami denkleminin beta öder tarafının o kadar önemli olmadığına (en azından) inanıyorlar. Bu tarafın aileleri, eski koca veya devlet tarafından sağlandığını düşünüyorlar. Geriye kalan da hipergami ikililiğini tamamlayacak dominant, alfa, çekici erkeği aramak. Bu nedenle de erkeklerin buna adapte olduğunu görüyoruz.

Bugün bir dergide şunu okuyordum. Şirketlerin tepesindeki yönetici erkeklere “hayatlarında ne arıyorlar, artık başarılı olduklarına göre bundan sonra ne yapmak istiyorlar” diye soruyorlar. Bu erkeklerin %80’i “daha iyi bir vücudum olsun isterdim, keşke daha çekici olsaydım, daha fit olmalıyım” gibi cevaplar veriyorlar.

Bunlar başarılı, kariyer sahibi, istedikleri her şeye sahip erkekler. Sahip olamadıkları tek şey ise kadınların kendilerine gerçekten arzu duymaları. Paraları nedeniyle yapabildikleri alışveriş seksinden başka (Rollo burda fahişelerden değil, beta öder sebebi ile ulaşabildikleri ve kadınların arzudan değil para nedeniyle kendilerini onlara verdikleri seksten bahsediyor). Erkekler cinsel pazarın şu anki haline adapte oluyorlar.

Şunu da söylemeliyim ki bu araştırmayı ilk defa veya ikinci defa yaptıklarında cevaplar “iş kurmak istiyorum, aya gitmek istiyorum ya da siktiğimin Marsına koloni göndermek istiyorum” gibi şeylermiş. Ama şu an cevaplar “daha fit olayım ki kadınlar beni çekici bulsunlar” şeklinde.

Devam edecek …

Kırmızı haplı flört

Duygusal güç – Bir erkeğin sahip olabileceği en büyük güç yazısında şöyle demiştik :

Çoğu erkek, kadının onayına ihtiyaç duyarak çok fazla konuşur ve çok fazla gülümser. Bunları unutun. Şarkıları, dansları, çiçekleri, çikolotaları ve bunlar gibi tüm romantik yalanları aklınızdan çıkarın. Siz erkek adam değilseniz böyle şeyler her zaman geri teper. Bunlar sizin seksi olmadığınızı ve eksiğinizi böyle kapattığınızı gösterir ve kadınların sizi itici bulmasına neden olur. Bunu açıkça yüzünüze söylemezler tabii: “sorun sende değil bende” derler.

Bir kadınla ilk tanıştığınızda şu kurala her zaman uyun: İlk 3 – 4 ay hiçbir İYİLİK, İLTİFAT VE HEDİYE yok. Kadının yaptığı hiçbir şeye duygusal bir tepki vermek yok. Nokta!

Bu yazdıklarımız, mavi haplı ana akım tavsiyelere oldukça ters olduğu kadar, mavi hap öğretisinin kızı kaybetme yolunda hata olarak lanse ettikleri şeyler. Eşitlikçi bakış açısından (kadınların erkeklerle aynı şekilde düşündüğünü sanmak) ise pek mantıklı değiller. Zaten o yazıda da, bu kurala itiraz edenler oldu.

Fredmadison rumuzlu okuyucu şöyle sormuş :

Kıza iltifat etme, seni seviyorum deme, hediye alma, çok gülme diyorsun ya, kıza ilgim olduğunu nasıl belli etmeliyim? Yeni tanıştığım bir kıza karşı davranış biçimim nasıl olmalı? Hani sevgili olmadan önce bir flört evresi vardır ya, işte o evrede neler yapmalıyız. Sen yıllardır bu işin içindesin, bu konuda çok bilgili olduğunu düşünüyorum; kızı görüp beğendikten sevgili olana kadarki süreçte oyunu nasıl oynamalıyız?

Bu yorum bana göre birkaç açıdan çok garip. Az çok güzel her kadın, erkeğin mesaj yazarak, arayarak, bir yerlere davet ederek onunla ilgilendiğini ve hatta sonunda seks yapmak istediğini bilir. Yani erkeğin ilgisini belli etmek için yapması gereken ekstra bir şey yoktur. Mavi haplı erkeğin iltifatı, seni seviyorumları ve hediyeleri ön koşul sanmasının nedeni (a) seks ve ilişkide kadının 100% seçen ve ikna edilmesi gereken taraf olduğunu düşünmesi (ki böyle düşündüğü için gerçekten de kadın 100% seçen taraf haline gelir) ve (b) kendinin kadın için ödül olduğunu düşünmemesidir (ki seni seviyorumların, iltifatların ve hediyelerin de kadına anlattığı budur – ben bir erkek olarak yetersizim ve açığımı sana duygusal tampon fonksiyonlu ATM olarak kapatacağım).

Nasıl böyle olmasın ki? Kendi dar çevresi dışında kadına yürümekten sanki kadın tek darbede kafasını koparacakmış gibi korkmasına neden olan çıtkırıldım egosu ve kıçını kaldırıp hergün aynı saatte 2 şınav çekmekten aciz iradesi ile günümüz mavi haplısı için, kendi dar sosyal çevresinde olan az sayıdaki güzel kızdan kendine ilgi göstereni gerçekten de nimettir. Aslına bakarsanız bu erkeklerin azımsanamayacak 20’lerinde tamamen aç kalsınlar ki 30larında aynı yaşlarda veya daha yaşlı kadınların köprüden önceki son çıkışı rolünü oynasın diye programlandıklarından bu ilgi ve hediye olayına bile giremez ama neyse.

Kızı görüp beğendikten sonra sevgili olmadan önce ne yapmalıyız? Cevabı bu sitede bulabilirsiniz ama ben özetleyeyim.

Diyelim genç oğlumuz Mert şu an kırmızı haplı ve bekar (şanslı piç) ve bekarlığın tadını çıkardıktan sonra yeniden sevgili istiyor. İlk yapması gereken kendisine hemen 3 aday yaratmaktır. Daha fazlasına yetecek zamanı varsa bile Mert o zamanı misyonuna harcasa daha iyidir. İki aday ideal değildir ama yine de tek adaydan iyidir. Mert ya hiçbir kıza yazmamalı ya da en az iki adayı olmalıdır.

Mert’in izleyeceği flört stratejisi dokun – el tut – öp – sarıl – seks yap hedeflerine doğru her kızla tek tek yürümektir. Bunlar da buluşma gerektirir. Mert’e bu basamakları en hızlı şekilde atlatan kadın (Mert’in de içinin sinmesi ile) ipi göğüsler ve sevgili olur. Mert ahlaksız Mahmut modundaysa ipi göğüsleme çıtasını en az 3 ay takılalım bakarız seviyesine çekip bir süre tabak çevirebilir. Ama Mert’in çoğunuz gibi efendi bir insan olduğunu kabul edelim.

Bu stratejinin birkaç yararı ve yan etkisi var (kızlar sinirlenince sağlam yolabiliyor). Yararlarından başlayalım.

Bir insanın davranışlarının duygusal ve zihinsel seviyesini, duygusal ve zihinsel seviyesinin davranışlarını etkilediği gibi etkileyeceğinden bahsetmiştik. Aslına bakarsanız “öğrenilmiş maskülin karizma” diye tanımlayabileceğimiz Oyunun mantığı da budur. Neyse. Siz bekarken sniper yöntemi tek kadınla flört ederseniz, “Rollo Tomassi’nin askeriyim ben, oneitisi aştım” deseniz de kız sanki oneitis imiş gibi davranacağınızdan, eninde sonunda oneitis çukuruna düşebilirsiniz. Tek kıza yazarken ister istemez kız oneitismiş gibi davranacaksınız. Öyle hissetmeye başlamamanız ciddi ve sonunda nafile olabilecek bir çaba gerektirir.

Paralel flört eden Mert ise hem oneitis çukuruna düşemez hem de çoğu erkek gibi “Buse şunu neden yaptı, beni öpecek mi, acaba mesaj mı yazsam” diye düşünmez. Garibimin bunları düşünecek lüksü yok ki 😀 Zira Buse ilerlemiyorsa Merve, Merve ilerlemiyorsa Gamze ipe doğru koşmakta. Aynı şekilde Buse Mert’i ekerse Mert yeni aday bulana kadar Merve ve Gamze vardır.

Paralel flört ederken kızların birbirini bilmemesi lazım. Sevgili materyaline sahip çoğu hatun, paralel flörtü çakarsa tokadı da çakar ve gider. Yani göstere göstere yapamazsınız. Özellikle korku oyununu yanlış anlayıp göstere göstere yapmayı denemeyin. Ama (ve bu büyük bir ama), sizin bu kızlardan herhangi birinin çantasında keklik olmadığınız her tarafınızdan akar. Hatta öyle ki, siz kızlar şüphelenmesin diye kıza artı ilgi gösterseniz bile tabak çevirmenin rahatlığı kızda gerilim yaratır. Bu da kızların bazılarında ipi göğüsleme ve Mert’i kapma telaşı yaratırken, kendine tapacak ve böylece kendini sömürtecek kaynak arayan kızlarda da hoşnutsuzluk yaratır ve bu kızlar yarışmadan çekilir. Daha flört aşamasında aşırı ilgi talep eden ve erkeği utandırma taktikleri ile manipule etmeye çalışan kızlar bu şekilde sizi bırakacaktır. Tabii sekssizlikten ve alternatifsizlikten siz şu an her amı kar sayılıyor olabilir ama güvenin bana, bu kızların gitmesi iyi bir şey.

Bazen de bu 3 tabak da düşer. Bunlar hep aynı anda düşmeyeceğinden Mert sürekli yeni aday bulursa eninde sonunda bu kızlardan biri Mert’in hayatına yerleşip kendini sevgili ilan eder ve diğer tabaklar da düşer. Burada kırmızı haplı çocuk kafa yapısını sabit tutmak esastır.

Peki abi neden 3?

Oyun / yürüme süreci bir satış süreci olduğundan. Burda ürün (daha doğrusu servis) ve satıcı sizsiniz. Her iyi satıcı bilir ki, bir satışı neredeyse garantilemek için pipeline’da en az 3 aday olmalıdır (aslında 3 – 4 aday). Çünkü her iyi satışçı bilir ki, adaylar başka satıcıları da değerlendirmektedir, pazarda rekabet vardır ve çoğu aday başka satıcıları (ya da hiç satın almamayı) seçerek kendisini ekecektir. Belli bir zamanda sadece bir adaya odaklanan satıcı (gerçek satış dünyasında hedefi olan TL kadar pipeline tutan satıcı) piyasada hayatta kalamaz ve kariyeri ile çoğu zaman kaybedeceği bir kumar oynar.

Mastürbasyon ölüm sıkışı sendromu

Mastürbasyon ölüm sıkışı sendromu (masturbation death grip syndrome) adlı ilginç bir sendrom varmış. Boşalamama sorunu olan ya da boşalamama sorunu nasıl giderilir diye soran erkeklerin dikkat etmesi gereken bir problem bu. Geçenlerde yazdığım Saha raporu – Hücum borusu çalarken siperde yatan silah arkadaşı yazısına azerbaijan rumuzlu okuyucumuz şu yorumu yazınca haberim oldu :

Boşalamama sorununun sebebi büyük ihtimal fazla masturbasyon. Porno izlemesen bile masturbasyonu ellerini sert kavrayacak şekilde yapanlar zamanla penisin dokusunu zedeler ve penis hassasiyeti azalarak kaybolur. Bu yüzden ilişkiden zevk alamazlar. İngilizcede masturbation death grip syndrome deniyor. Bendede bu sorun var. Çok araştırdım internetden. Bu penisi yeniden eğitmekle ilgili. Masturbasyon yaparken krem kullanılmalı ve kesinlikle sert kavrayarak yapılmamalı. Bunu 1 ay yaptıkdan sonra man1 man oil kremi var penisin dokularını onarıp eski hassasiyeti geri getiriyor.

Mastürbasyon ölüm tutuşu sendromunun tanımı şu : “agresif mastürbasyona bağımlılık nedeniyle (genellikle penisin aşırı sıkı tutulması) cinsel ilişki sırasında orgazm olacak kadar duyarlı hissetmemek …

Burada olan olay penisteki sinirlerin zarar görmesi değil. Olay, sert mastürbasyonun uyarılarına alışan beynin, aynı seviye uyarı alamadığı için normal cinsel birleşmede orgazma ulaşamaması durumu. Yani iyi haber şu ki olay tıbbi bir problem değil. Tabii bu demek değil ki, sizin buna benzer bir sorununuz varsa ardında medikal bir problem yok.

Problemin ortaya çıkmasına neden olan kavrayışın nedeni basit. Bir erkek, mastürbasyon sırasında aşağı yukarı hızlı hareketler ve daha sıkı bir kavrayış geliştirirse, zamanla bu uyarıya beyin alıştığından, aynı seviyede uyarılmak için erkek siki daha hızlı ve daha sıkı tutmaya başlıyor. Bu da yavaş yavaş ölüm sıkışı denilen sertliğe evriliyor. Fazlaca mastürbasyon yapan biri için bu şekilde duyarsızlaşmak daha kolay.

Fakat bir kadının vajinası, ne kadar sıkı olursa olsun, penisi aynı şekilde sıkamaz. Aslına bakarsanız, cinsel birleşmede ortaya çıkan uyarı sürtünmenin sonucu ve elle mastürbasyona göre çok daha nazik ve yumuşak. Aşırı mastürbasyon ve sıkı tutuştan müzdarip bir erkek için, vajina, orgazm için gerekli uyarıyı sağlayamayabiliyor. Bu da erkeğin uzun süre gidip gelmesine rağmen boşalamaması ile sonuçlanabiliyor.

Uzun süre boşalmamak kadının zevkten dört köşe olmasına neden olsa da, eğer gereğinden fazla uzarsa, kadından kompleks yaratabiliyor. Üstelik, erkek için de o kadar zevkli değil zira erkek orgazmdan alınan zevkten mahrum kalabiliyor. Yatakta 1 saat seks yaptıktan sonra gidip banyoda mastürbasyonla boşalmak hiç zevkli bir iş değil.

Olaya ilk değinen, cinsel tavsiyeleri ile ünlü Dan Savage.

Mastürbasyon ölüm sıkışı sendromu nasıl düzeltilir?

Öncelikle mastürbasyona en az bir hafta ara verin. Bu süre zarfında mümkünse seks de yapmayın. İbrenizin yavaş yavaş yükselmesine aldırmayın. Disiplinli olun ve elinizi sikinizden uzak tutun.

İkinci hafta sadece bir kere mastürbasyon yapın. Bu mastürbasyonda “asılmayın”. Bir kayganlaştırıcı krem satın alın ve elinizi bununla kayganlaştırarak mastürbasyon yapın.

Bu aşamadan sonra mastürbasyonlarınızda elinizi kullanmayın! Kendinize bir adet Fleshlight edinin / suni vajina (dikkat uluorta açmayın!) ve mastürbasyonu bunla yapın. Bunu kullanırken de kayganlaştırıcı kullanın. Fleshlight ve kayganlaştırıcı, vajinal sekse en yakın mastürbasyonu sağlar.

Haftada 2 – 3 kereden fazla mastürbasyon yapmayın. Eğer düzenli seks hayatınız varsa (haftada en az 2 kere seks yapıyorsanız) mastürbasyondan tamamen uzak durun. Mastürbasyonu tahrik edecek yayınlardan (örneğin porno, erotik yayınlar, cinselliği ön plana çıkaran müzik klipleri, vs …) uzak durun.

Londra Gündüz Oyunu

Gündüz oyunu oynayanların mail ile en çok sorduğu sorular, kızla ne konuşacakları konusunda. Ya da problemleri bu alanda çıkıyor. Bu konuda yol göstermesi açısından, üşenmeyip size gündüz oyunu denilince artık akla ilk gelen şey olan, Tom Torero ve Nick Krauser gibi ünlü PUAların (Pick Up Artist) geliştirdiği Londra Gündüz Oyunu (ya da Sokakta Yürüme) ile ilgili yazacağım. Bu oyunun takip ettiği plan oldukça başarılı görünüyor. Görünüyor diyorum zira ben bu yöntemi istatistiki olarak ölçecek kadar kullanmadım. Burada bana değil Tom Torero’ya güveneceksiniz.

İleri seviye bir oyun olsa da, kızlara yürüme korkusuna kafadan gireceğiniz için genel olarak kadınlar konusunda başarılı olmanıza ve reddedilme korkusunu aşmanıza en hızlı ilaç Londra Gündüz Oyunu. Yolda hatun durdurduğunuz için bir gören olur mu, kız bağırır mı, bu doğru birşey mi gibi bir sürü düşünce kafanıza dolacaktır. Bunları aşarak kızlara yürümeniz ise ruhunuzu bilemek için oldukça faydalıdır.

Şimdi gelelim nasıl yapacağınıza.

Vur- Kaç

Londra Gündüz Oyunu seansına başlamadan önce vur – kaç denilen bir ısınma turu yapmanız gerekli. Burada yaşına, tipine ya da giyimine bakmadan 3 – 5 kıza yaklaşıp, göz temasına, gülümsemeye (hınzır bir sırıtış), sesinizin tonuna, hızına ve vücut dilinize dikkat ederek kadına çok hoş göründüğünü söyleyerek başlıyorsunuz ve iyi günler diyerek yanından ayrılıyorsunuz.

Klasik olarak aranızdaki konuşma şöyle olacak:

Siz: “Merhaba, sadece çok hoş göründüğünü söylemek istedim”.
Kız: “Ne? …. Teşekkürler!?!? …”
Siz: “Sana iyi günler, bye bye”

Bu kadar. Bu sadece ısınma turu, daha fazla konuşmanıza gerek yok. Her seansta ilk yaklaşmalar her zaman en kötü yaklaşmalardır ve genelde vücut dilini unutursunuz. Vur – kaç ile bu ilk yaklaşmaları hızlıca yapıp, kendinizi asıl seansa ısıtabilirsiniz.

Londra Gündüz Oyunu Modeli

Londra’da bir grup aktif gündüz oyuncusu tarafından 2010 – 2013 yılları arasında geliştirilen bu model, bu elemanların toplamda on binleri bulan yaklaşmalarına sistematik bir şekilde yaklaşmaları, neyin çalışıp neyin çalışmadığını gözlemlemeleri sonucunda ortaya çıkan bir yapı. Gündüz oyununa önceden çizilmiş adımlar getirdiği için, hiçbir düzeni olmayan yaklaşmalara göre çok daha etkili.

Eğer herhangi bir planı takip etmezseniz, kızı doğru şekilde durduramazsınız. Kız ya durmaz ya da size satış elemanı falan sanar. İkincisi eğer kız durarsa standart, sıkıcı ve önceden tahmin edilebilen iyi çocuk soruları sorar (ismin ne, nerelisin, ne yapıyorsun, vs.) ve olayı başlamadan öldürürsünüz. Bu sorular çekim ya da elektrik yaratamazlar. Kız sıkılır ve bu tür bir konuşma akışı arkadaşça iyi çocuk oyununa döner.
Sokakta kızlara yürüyen erkeklerin en büyük problemi, ki plansızlıktan kaynaklanır, çok iyi çocuk / zararsız tavşan moduna girmeleridir. Kızı durdurmanın da verdiği güven verme arzusu ile kız ne derse kafasını sallayarak ya da ağzıyla kızı onaylar ve bir süre sonra kızın poposunu öpen eziğe dönüşür. Bunlar birçok erkek tarafından sanıldığının aksine sıkıcı, elektrik sağlayamayan ve yürümeyi öldüren şeyler.

Eğer belli bir model izlemezseniz, vücudunuz da genellikle bunun işaretlerini verecektir. Konuşacak konu kalmadığından olduğunuz yerde kıpırdanmaya başlayacaksınız, hızlı konuşmaya başlayacaksınız ve konuşma aslında devam ediyor olsa da, bitirip gitmek için büyük bir arzu duyacaksınız.

Londra Gündüz Oyunu 5 adımdan oluşuyor:

1. Açılış
2. Yığma
3. Paslaşma
4. Yatırım
5. Kapanış

Bu yapıyı oturtmanız birkaç ayınızı alır. Yapı oturduktan sonra ise, modeli atıp freestyle yaklaşmaya başlayabilirsiniz ama olaya yeni iseniz böyle bir modele ihtiyacınız olacak.

Açılış

Bu adım kıza yaklaşmak ya da kızı durdurmak, ona niye yaklaştığınızı açıkça belirtmekten ibaret. Saat ya da yol sormuyorsunuz, direk ona bir erkek olarak yaklaştığınızı ve onu bir kadın olarak beğendiğinizi belirtiyorsunuz.

Uçlarda ya da seks ile alakalı sözler söylemekten bahsetmiyoruz. Kızın ne kadar fit olduğunu falan belirtmiyorsunuz. Böyle yaparsanız anında sapık durumuna düşersiniz. Sadece kızın “hoş / tatlı göründüğünü” söylüyorsunuz. Ama bunu yavaş ve yeterince yüksek sesle, kızın gözlerinin içine bakarak, dik durarak ve yüzünüzde çapkın bir gülümseme ile söylüyorsunuz. Bu dördü, ne dediğinizden daha önemli.

Eğer kız yürüyorsa onu durdurmanız gerekecektir. Kız kulaklık takıyor olsa da durdurabilirsiniz. Fakat durdururken yanında yürümeyin ya da arkasından takip ederken kıza seslenmeyin. Kızın yanından kızı hafifçe geçin, koluna hafifçe dokunup elinizle geride bir noktayı gösterin ve “merhaba, şurada dururken seni gördüm. Senin çok hoş olduğunu düşündüm ve merhaba demek istedim” deyin. Yine unutmayın bunu yavaş ve yeterince yüksek sesle, kızın gözlerinin içine bakarak, dik durarak ve yüzünüzde çapkın bir gülümseme ile söylüyorsunuz.

Eğer daha taşaklı bir erkekseniz, kızı geçip önünde kıza yüzünüzü dönün (kızın saat 12 yönünde) ve aynı şeyi söyleyin. Yavaş ve yeterince yüksek sesle, kızın gözlerinin içine bakarak, dik durarak ve yüzünüzde çapkın bir gülümseme ile … unutmak yok. En maskülin durdurma şekli bu ama tabii taşak istiyor azıcık.

Kız sizin konuşmanızın ilk cümlelerini anlamayacak bile. Asıl önemli olan vücut dili, göz teması, çapkın gülümseme, ses tonu ve konuşma hızı. Aslına bakarsanız siz kızla değil, kızın bilinç altı ile konuşuyorsunuz ve bu vücut dili ile yapılır, kelimelerle değil. Kıza doğru eğilmeden dik durmanız, hızlı değil yavaş konuşmanız, gözlerinizi kaçırmadan gözlerinin içine bakmanız ve stresli bir ciddiyet yerine çapkın bir gülümsemeye sahip olmanız aslolan. Çoğu kadın, bu maskülin belirtilerin sahibini durup dinleyecektir. Bunları yapamayan erkeği ise “git işine be” diye tersleyip yoluna devam edecektir.

Bunları çalışmak için kendinize bir wingman (sağ kol) bulun ve birlikte birbirinizi durdurup yorumlayarak pratik yapın.

Yığma

Açılış aslında en kolayı. Eğer bir model takip etmiyorsanız problem kızın durup sizin ne diyeceğinizi dinlemesi ile başlıyor zira eğer belli bir modeli takip etmiyorsanız ne diyeceğinizi bilemeyeceksiniz.

Öncelikle unutmayın, kız eğer açılışa olumlu tepki verdi ise niyetinizi biliyor, kadın – erkek olarak tanışmayı istiyorsunuz. Durdu diye size hemen verecek değil tabii, size yeterince cool buldu ve bizim “belki” bölgesi dediğimiz bölgeye attı. Kur yapma performansınızı izleyecek ve sizi daha fazla deneyimlemeye ya da orda bırakıp gitmeye karar verecek.

Bu aşamada kızın beta iyi çocuklardan zilyon kez duyduğu “nasılsın, ne yapıyorsun, nerelisin, öğrenci misin” gibi sıkıcı sorulara girerseniz kaybedersiniz. Yine unutmayın ki her ne kadar maskülin duruşunuz size kızın karşılaştığı erkeklerin yüzde 80i olan beta sürüsünden ayırmış olsa da, imaj olarak daha tam dışarıda değilsiniz. Bu sorularla gerisin geri sürüye dönmeyin.

Bu aşamada çoğunluk gibi yapmayacaksınız yani soru sormayacaksınız. Konuşmanın gelişimini ve yükünü elinize alacaksınız. Soru sormak yerine gözlem yapacaksınız, tahmin yürüteceksiniz. Emin olun bu şekilde daha az sıkıcı ve daha çok ilgi çekici bir konuşma yığabilirsiniz. Bu işte iyi iseniz, “suçlama” yapabilirsiniz ama bu ileri aşamalarda yapılabilecek birşey.
Peki gözlem yapmak ne demek? Kızda gördüklerinizden çıkarım yapıp kıza söyleyeceksiniz. Bunu yaparken de açılıştan köprü yapacaksınız:

Açılış: “Pardon … Şurada beklerken seni gördüm … Bence çok hoşsun bir merhaba demek istedim …”
+
1 saniye duruş
+
Köprü:” Farkettim de …”
+
Yığın: “tamamen siyah giyinmişsin. Avukatsın sanırım …”

Şimdi, eğer kızda gerçekten tahmin için bariz bir özellik varsa işiniz daha kolay. Bu nedenden dolayı dil biliyorsanız İstanbul gibi büyük şehirlerde, yabancı kadınlara yürümek daha kolay. “Farkettim de, Türke benzemiyorsun. Tahminimce Ukraynalısın” gibi kolay bir giriş imkanınız var. Ya da kızın elinde Üniversite Hazırlık Kitabı varsa “farkettim de, test kitabı taşıyorsun. Üniversite sınavına hazırlanıyor olmalısın”. Ya da kız gym kıyafetiyledir ve siz “farkettim de, gym kıyafeti giymişsin. Sanırım gymden geliyorsun”.

Eğer kız birşey söylemiyorsa “doğru tahmin ettim mi” diye sorun. Kızın sizin tahmininizden sonra evet ya da hayır demesi topa girdiğini gösterir. Yanlış tahmin etmekten korkmayın.

Ha bu arada hala dik duruyorsunuz, sesiniz kalın ve konuşmanız yavaş, kızın gözlerine bakıyorsunuz ve gülümsemenize devam ediyorsunuz. Vücudunuzu kontrol altına almayı öğrenin. Konuşma sırasında kızlar genelde daha kısa olduğundan kıza sesinizi duyurmak için kıza eğilme ihtiyacı duyacaksınız (çok fena bir vücut dili hatası), asla yapmayın. Ya da kız sizinle konuşuyor diye çapkın gülümsemenizi bırakıp, sahibinden bir kap mama almış köpek yavrusu gibi sırıtmaya başlayacaksınız, yapmayın. Heyecandan veya kızın çok olumlu tepki vermemesinden hızlı konuşmaya başlayacaksınız, yapmayın. Kıçınızda kurt varmış gibi kımıldayıp durmayın, ağırlığınızı bir ayağınızdan diğerine vermeyin. Eğilip büzülmeyin. Unutmayın asıl planınız şu: siz kızla ilginç bir muhabbet kurarken vücut dilinizin arka planda kızı tavlamasını bekliyorsunuz.

Şimdi eğer maskülin erkek psikolojisinde iseniz ve hala vücut dilinizi koruyorsanız kızın ne dediğini dinliyor olmalısınız. Çoğu erkek konuşmayı bir yere götüremez zira heyecandan ya da kıza ne diyeceğini düşünmekten kızı dinleyemez. Rahat olun ve kızı dinleyin.

Paslaşma

Yığma işini basit tutun ve hemen heyecan uyandırma adımına geçin. Eğer kızı dinliyorsanız (adrenalin patlamasından dolayı bu o kadar kolay değil) kızın dediklerine birşey söyleyip kıza geri atıyorsunuz ve bir süre böyle bir kız – bir siz olacak şekilde paslaşarak konuşuyorsunuz.

Çoğu yeni başlayan, heyecandan kızın dediği hiçbir şeyi dinlemediği için burada çuvallar. O nedenle kızı dinlemek önemli.

Tecrübeli bir gündüz oyuncusu, kızın cevabından (yukarıdaki örneklerden devam edersek mesleği, nereli olduğunu, üniversiteye hazırlanıp hazırlanmadığı ya da gymden gelip gelmediği) çok güzel bir muhabbet çıkarır. Burada kıza pek iş çıkarmadan. Böyle bir konuşma, tam anlamıyla erkeğin dominant olduğunu, lider olduğunu gösterir. Kızı erkek durdurmuştur ve konuşayı o açıp geliştirmektedir. Kadınlar bu tip özgüven gösterilerine bayılırlar. Size telefon numaralarını vermeseler bile onlar için hoş bir anı olursunuz.

Kızın cevabına göre konu geliştirmede model, kıza hafif alaycı ama komik birşey söylemektir. Kızın gymden geldiğini varsayalım. Yani evet, gymden geliyorum dedi. “Seni bir an gym aynası karşısında selfie çekerken düşündüm de şimdi! Çoktan instagramına atmışsındır bile 😊” Ya da yabancı kadın “Ukraynalı değilim, Almanım” dedi. “Almanya mı? Bir an böyle kafamda beer festte geleneksel kıyafetle bira dağıtırken canlandın 😊”. Yani herkesin yapabileceği “a öyle mi ben de gyme gidiyorum” ya da “Almanya mı? Geçen sene gitmiştik” gibi sıkıcı konuşmalardan farkınız olur.

Dikkat edin, bu modelde kafada canlandırma şablonu kullanılıyor. Ve en önemlisi de kızın merkezinde bir konuşmaya yürüyorsunuz. Hafif alaycı olmanız önemli zira bunu yaparak kıza, yürüyen siz olsanız da, o kadar kolay lokma olmadığınızı gösteriyor. Kıza, ona hafif takılacak cesaretiniz olduğunu gösteriyor. Tamam söyledikleriniz size klişe ve hafif aptalca gelebilir ama burada amacınız kızın karşılık vermesi ve sizinle konuşmaya girmesi.

Bu konuşma esnasında eğlenceli, flörtöz ve ilginç olmayı unutmayın. Ve tabii ki vücut dilini. Bu biraz doğaçlama gerektirir ama entellektüel olarak zihnini besleyen, iyi uyumuş, iyi beslenen ve disiplinli bir erkek için çok zor birşey değildir. Sonuçta stand-up komedyeni performansı göstermeniz gerekmiyor, flört ediyorsunuz. Fakat hızlı düşünme ve ince zeka burada size çok yardımcı olacaktır.

Siz yukarıda bahsettiğimiz gibi yavaş yavaş “gym deyince aklıma …” konuşmasını yaparken “Zoka Noktası” denilen zaman için dinlemede olun. Bu kızın size durdurup birşey söylemesi anıdır ve genelde Zoka Noktasına gelmek demek, kızın sizden yeterince hoşlanmış olması ve size sorular sormaya başlaması demektir.

Zoka noktasını gördüğünüz anda 4. Aşamaya geçiyorsunuz: Yatırım

Yatırım

Zoka noktasından itibaren enerjiyi azaltıp, kızın iş yapmasına geçiyorsunuz. Tebrikler. Bu ana kadar işi hep siz yaptınız ve artık sıra onun yatırım yapma zamanına geldi.

Buraya kadar sizin kızı durdurmanızdan itibaren 2 – 3 dakika geçmiş olması lazım. Zoka Noktası ile ilgiyi gördüğünüz an, vites değiştireceksiniz. Bu noktada kızın biraz iş yapmasına ve yatırım yapmasına izin verin.

Bu aşamada cevabı tek kelime olan sorular sormamaya dikkat edin. Mesela “hangi dersaneye gidiyorsun?”. Bunlar erkeklerin konuşma tarzı ve kızlar için sıkıcı. Soracağınız sorular kızların tarzında cevaplara giden, ucu açık sorular olmalı. “Gittiğin dersane nasıl memnun musun?” gibi. Ya da “gymde ne tür bir program çalışıyorsun?” “Avukat olmadığın zamanlar zevk için neler yaparsın?”

Bu aşamada yavaş yavaş kendiniz hakkında da kıza bilgiler vermeye başlayın. Ne iş yaparsınız, neden şu an oradasınız, nerde yaşıyorsunuz vs … Telefon numarasını aldıktan ya da bir kahve içmeye oturduktan sonra aklında gerçek etten kemikten bir erkek kalmalı.

Kendisine yaklaşan, cesur ve eğlenceli biri ama gerçek biri, yılışık bir çapkın değil.Yatırım aşamasında 2 – 3 dakika daha sohbet edin. Eğer bu aşamayı atlar ve hemen kızın numarasını alırsanız, kız yeterince yatırım yapmadığından size hemen unutacaktır ve mesajınıza da cevap vermeyecektir.

Kapanış

Başlangıçtan itibaren 6 – 8 dakika zaman geçti ve kız yeterince yatırım yaptı. Sıra kapanışta. Bu ilk karşılaşmayı bitirme zamanı. Ve bunu da siz yapacaksınız. “Dinle, şimdi gitmem lazım ama seni bir daha görmek ve birşeyler içerken daha çok konuşmak isterim.” Bunun ardından telefonunuzu çıkararak “numaran nedir?” diye sorun.

Kıza kendi numaranızı ya da kartınızı vermeyin. Kızı rahat hissetirmek için onu zararsız br aktiviteye çağıracağınızı da söylemeyin. Güçlü ve kadın – erkek ilişkisi imalı bir şekilde başladınız ve öyle kapatın.

Unutmayın bu kardeşçe bir sohbet değil. Saldıray Abi olmanıza gerek yok ama kız ne istediğinizin farkında ve buna ragmen 6 – 7 dakikadır sizinle konuşuyor. Erkeksiniz ve onu istiyorsunuz. Bu kadar basit.

Bazı kızlar size telefon numarası vermek istemeyecektir. Bunun bir sürü nedeni olabilir. Bunun yerine size sosyal medya iletişimi önerecektir, Instagram gibi. Farketmez, alın. Hatta kız size numara vermezde, sosyal medya bağlantısı isteyin. Burada kız size bloke edebileceği için buna daha rahat evet diyecektir. Sosyal medya bağlantısı telefon numarası kadar iyi değil ama buradan da kız kaldırırsınız merak etmeyin.

Kızı birşeyler içmeye de davet edebilirsiniz ama bu aynı zamanda o günü kapamak anlamına da gelir. Fakat artısı ise bütün o mesajlaşmaları bir kenara atarak hemen ilk buluşmaya geçmenizdir.

Nasıl kaparsanız kapayın, bir kız bulunca durmayın. Birden fazla kızın telefonunu almak daha iyidir. Birden fazla telefon numarası ya da kontak, sizin tabak çevirmeniz anlamına gelir. Opsiyonlarınız olması, sizin tek tek kızlarla daha az muhtaç ve heyecanlı olmanızı sağlar. Ayrıca kızla o ilk karşılaşma nasıl geçerse geçsin, kızların önemli bir kısmı sonradan iletişime geçmeye çalıştığınızda sizi cevaplamayacaktır.

Gündüz oyunu oynuyorsanız kırmızı haplı çocuk oyunu oynamanız lazım, mavi haplı çocuk oyunu değil. Pompalı tüfek yöntemi ile avlanıyorsunuz, sniper değil.

Kadınlarla tanışma konusunda ayrıntılı bir sistemi, Çekici Erkek Kitabı Serisinde bulabilirsiniz.